Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT1995 PAZAR
8 PAZAR KONUGU
LEYLA TAVŞANOĞLU
- Türkiye 'de halkla ilişkiler mesleğini
kep sizin başlatağınız söylenir. Bu gerçek-
ten böyle mi?
MARDİN - Sanmıyorum. Benden önce
ya da benimle birlikte az sayıda da oisa bir-
akım değerli kişilerin de bu ışi yaptıklan-
üa inanıyorum. Diyelim ki halkla ilişkiler
mesleği benimle hareketlendi. Birkaç yıl
süreyle on tane müşterim vardı. Çok mut-
hıydum bu şekilde çalışmaktan. Evde çalı-
sıyordum. Bugûn artık ben, "Evden cahş-
maya başlamak halkia Uişkikrin prensibi"
diyorum. Öncelikle danışman olarak evden
başlıyorsunuz. Bu aşamada tek müşteriniz
vardır. Çünkü tek müşteri ancak masrafı
karşılar. Ikinci mûşteri edindiğinizde biraz
da para kazanmaya başlıyorsunuz. Üçüncü
müşteriyi aldığınızda artık biraz daha pro-
fesyonel olmanız lazım. Bu aşamada bir
büro tutarsınız. Bir sekreteriniz, ya da bir
yardımcınız olur. Üçüncü müşteriden son-
ra ayagınızın üzerine basıyorsunuz. Buğün
bu "highwm" denilen ulusiararası teknolo-
ji bulvarlan açıldıktan sonra gün gelecek
danışmanlık ofisleri azalacak ve herkes ye-
niden evinden çalışmaya başlayacak.
- Ama burada bir tehlike var. Ulusiara-
rası bilgisayar sistemlerine bağlandığmız
•jaman da her an bir başkasınm sizin bil-
gisayannıza girip bilgi çalması olasılığı
var...
MARDİN - Evet, bu ahlaksızliğm kesin
SUNUŞ
Türkiye 'deki halkla ilişkiler
mesleğinin deyim yerindeyse bir
"ana "sı var. Bu da eski gazeteci,
sanatçı ve halkla ilişkiler uzmanı
olan Betül Mardin. Her ne kadar
kendisini "dinozor " gibi görüyor ve
Spielberg'in ünlüfılmi "Jurassic
Park"takiyaratıklardan biri olarak
kabıtl edip kendi kendisini bir
anlamda gırgıra alıyorsa da Betül
Mardin gençliğini ve genç düşünmeyi
hiç kaybetmeyeceklerden. Son olamk
da bu ay başında Cenevre 'de
düzenlenen bir törenle Ulusiararası
Halkla îlişkiler Dernegi nin (IPRAj
1995 yılı dönem başkanlığım
üstlendi. IPRA üyelerinin. her
dertlerine koşmaya çalıştığı için
"anne " olarak adlandırdıklan Betül
Mardin 'le Türkiye ve dünyada halkla
ilişkiler mesleği. IPRA nın
etkinlikleri ve Türkiye 'yi
yönetenlerin kendisinden Türkiye nin
tanıtımı için hiçbir girişimde
bulunmamaları konulannı konuştuk.
MARDİN - Pek çok... Ama acı olan şey
bizim Halkla ilişkiler Derneği'yle temasa
geçememiş olmalanydı. Bana sordular. Ad-
reslerini, telefonlannı gönderdim. Gelecek
yıl yayımlanacak kitapta yer alacak. IPRA
müthiş bir kuruluş. Dünya çapında bir ağ
kurdu. Ne istesen sana yardımcı oluyorlar.
Bir yere gitsen hemen yetişiyorlar. Sen ge-
rektiğinde onlara yardımcı oluyorsun. Tür-
kiye'nin tanıtımı açısından benim Türk ol-
mam çok önemli. Bir kere 1030 kişi bu yıl-
ki başkanın Türk olduğunu biliyor.
Bir de ben bu yılı "Hoşgörü Yılı" (Year
of Tolerance and Mutual Understanding)
ilan ettim. Bu bağlamda "Ben çok hoşgörü-
lü bir insanım. Bunun da kanıtı örneğin si-
ze katlanmam" diye şaka yaptığım zaman
çok gülüyorlar. Çoİc sık k'onuşmalaryapıyo-
rum. Hiç durmadan konuştuğum için bun-
lan renklendirmek amacıyla her konuşma-
mın başına bir ünlü düşünürün hoşgörüyle
ilgili sözleriyle başlıyorum. Şimdi alıştılar,
kimin sözleriyle konuşmaya başlayacağımı
bekliyorlar. Cenevre'deki başkanlığı dev-
raldığım konuşmama Mevlana'nın sözle-
riyle başladım. Türkiye'nin tanıtımı için
bundan baska yapabileceğim bir şey yok.
Çıldınrsanız bir şey çıkrruyor. Ama bir Türk
başkan olarak iyi bir isim bırakabilirsem bu
da çok önemli. Bazı toplantılarda Türkiye
hakkında soru sormak ihtiyacını hissedi-
yorlar. Tabii ona göre cevap veriyorsunuz.
Orneğin Ingiltere'deki bir toplantıda beni
Kürtlükle ilgili sıkıştirmaya çalıştilar Ama
Halkla ilişkilermesleğinin annesi
î:
olarak önüne geçmek lazım Bunlan hallet-
medikçe ve insanlara yeni ahlak değerleri
\ermedikçe evden çalışmaya dönmek tabii
ki olmaz. Biz bundan dolayı Türkiye'de ya-
şayan ınsanlar olarak hâlâ ulusiararası bil-
gisayar ağlanna nasıl girelim dıye düşünü-
yoruz. Dünyada "compam man" (şirketin
adarm) diye bir kavram var. Böyle kişi-
ler."Önce şirketim ya da önce ülkem"dı-
yorlar. "Önce ben," dendiği anda ahlak di-
ye bir şey kalmıyor. Bu tipler köşeyi dön-
mek için her şeyi yapıyorlar. "Ben başkası-
nm bilgisayanna girmem. Ben çakştığıın şir-
ketin listelerini alıp şirketi terk etmem"ka\ -
ramının yeniden yerleşmesi lazım.
- Halkla ilişkiler mesleğinde çalıştığı şir-
ketin müşteri listesini, raporları alıpgiden-
lere çok mu rastlamyor?
MARDİN - Bu tür olaylar çok oluyor. Bir.
reklamcıyla konuşuyorsunuz. "Adamıyetiş-
tirdim. Ama müşterimi aldu gitti" diyor.
1971-72 yıllannda İngiltere'de oturduğum
sırada bir şirketin pazarlama ve halkla iliş-
kilerini götürüyordum. Satış müdürü bir
Hintliydi. Bu Hintli, şirketin bütün müşte-
n listelerini alarak gitti. Şirket de birkaç yıl
sonra iflas etti. Her neyse... Ben. evden ça-
lışarak bir süre halkla ilişkileri götürdüm.
Amabirnoktadatıkandım. "Benarükvurt-
dışında çalışmak, kanattanmı kullanmak is-
tiyorum" dedim. Türkiye"de çalıştığım sü-
re .içjnde tam olarak halkla ilişkiler yapıp
yâpjjıadığırnj dahi bilemiyordum. Çünkü
otokririğimyoktu. Karanmı vererek kendi-
mi Londra'da bir şirkete halkla ilişkiler uz-
manı olarak tayin ettirdim. Orada gördüm
ki bazı şeyleri tamamıyla el yordamıyla
yapmışım. Pek çok hatamı görürken çok da
iyi bir yolda olduğumu sezinledim.
O yolda dört yıl yürüdüm. O sıralarda
Türkiye'de bir Halkla ilişkiler Demeği ku-
ruldu. Demek ki 20-30 kışi burada halkla
ilişkiler mesleğine girmişlerdi. O zamanki
teknolojiyi kullanarak onlara teleks mesaj-
lan çekerek kutladım. tstanbul Festivali'nin
ilk yılında Nejat Eczacıbaşı beni yardıma
çağırmıştı. Geldim, bir ay kaldım; yeniden
Londra'ya döndüm. Daha sonra yeniden
festivalleriçin geldim. Bu gelişlerimden bi-
rinde de Alaaddin Asna'yla tanıştım. Onun-
la A \e B Halkla ilişkiler Şirketi'nı kurduk.
Cağaloğlu'nda küçücük bir odada tek bir
adamla işe başladık. Bir süre sonra iş otur-
maya başlayınca Teşvikiye'de bir apartman
dairesi tuttuk. Çalışanlann sayısı 5-6'ya çık-
mıştı. Bunun ardından Harbiye'de bir yere
geçtık. Aradan da sekiz yıl gibi bir zaman
geçmışti. Bu sekiz yılın sonuna doğru ben
yorulmaya başladım. Hissettım ki ben daha
başka şeyler yapmak istiyorum. Dolayısıy-
la 1984'te A ve B'den aynldım. lki yıl ka-
dar tek başıma alıştım. Bu iki yılın sonun-
da bir reklamcı arkadaşım,'Sen yeniden
PORTRE/BETUL MARDtN
1927yılında Istanbuida doğdu. Ortaöğrenimini
Arnavutköy Amerikan Kız Koleji nde tamamladı.
1956-58 ardında Tercüman gazetesinde çalıştı.
1958-67yıllannda eşi Haldun Dormen 'in kurduğu
Dormen Tıyatrosu 'na katkılarda bulundu. 1964 'ten
1966 'ya kadar TRT'nin radyo bölümünde program
uzmanı olarak görev yaptı. 1966'da Ingiliz yayın
kurumu BBC'nin televizyon kursuna katıldıktan
sonra TRTtelevizyonunun oyun bölümünü kurdu.
1967'den buyana halkla ilişkiler uzmanı olarak
çalıştı ve Türkiye'dehalkla ilişkiler mesleğinin
öncülerinden oldu. 1992'de, 15 vıldır üye olduğu
Uluslamrası Halkla ilişkiler Demeği 'nin (IPRA)
vönetim kuruluna seçildi. Muhasip üve olarak görev
yaptı. Son olarak da IPRA 'nın 1995 için dönem
başkanlığına seçildi.
T
ürkiye'de halkla ilişkilerin kurucusu olarak bilinen Betül Mardin şimdi Uluslararası Halkla
İlişkiler Derneği'nin (IPRA) başkanı. Dünyada çok etkili olan IPRA'nın başında bir Türk'ün
olması büyük bir reklam. Betül Mardin, Türkiye için özel bir şey yapmaya gerek yok diyor ve
ekliyor: "Çünkü böyle bir kurumun başında olmam ilgiyi Türkiye'ye yöneltmiş durumda."
müessese haline gelmelisin' öğüdünü ver-
di. Bu öğüdü dınledim. Genç iki ortakla
Image Halkla tlişkılen kurdum. Bu ortak-
larımı almamın bazı nedenleri vardı. Anla-
mıştım ki gençlerle birlikte olursançok da-
ha saygılı birortamdaçalışabiliyorsun. On-
lar senin ustahğını kabul ediyor. Sen de on-
lann gençliğinden dolayı enerjini kazanı-
yorsun.
- Image'/ kurduğunuz zaman kaçyaşın-
daydınız?
MARDİN -Sekiz yıl olduğuna göre de-
mek ki o zaman 59 yaşındaymışım. Bu genç
ortaklanmla çok iyi geçindik. Her zaman
bana saygılı oldular. Onlan çocuklanm gi-
bi severim. Birlikte çok ilerledik. Daha son-
ra Cemal Noyan ve Cemal Karman adlı iki
erkek ortağımız daha oldu. İşe 2-3 kişiyle
başlamıştık: bugün 45 kişiyiz.
- Çalıştığıntz kişiler daha çok erkek mi
kadın mı?
MARDtlN - Ağırhkla kadın. Bize erkek-
ler gelmiyor. Biz de zaten onlan almıyoruz.
Muhasebecimiz. avukatımız. hesap uzma-
nımız. şoförlerimiz. odacılanmız erkek.
Ama ondan itibaren herkes kadın Sanıyo-
rum bu eğılim ailelerde, "İlk çalışmak isti-
yorsan Betül Hanım'm yanında çalış" eğı-
limiyle başladı.
- Peki Batı standartlarına göre teknolo-
jik durumunuz nasıl?
MARDİN - Teknolojide zayıfiz. Batı'da
hazırlanan haber bültenleri, basılan kartvi-
zitler bile bambaşka. Bizde bir haber bülte-
nı şöylesine hazırlanıp faksla geçilebilıyor.
Batı standartlannı yakalamak istiyorsak
ulusiararası alanda çalışmamız lazım.
-Şu anda dönem başkanlığımyaptığınız
Ulusiararası Halkla flişkUer Derneği (IP-
RA) ne zaman ve ne amaçla kuruldu? Bi-
ze bununla ilgili biraz bilgi verir misiniz?
MARDİN - Ilk kez böyle bir dernek ku-
rulması fikri 1949'da oluşmuş. Ama der-
nek 1955'tekurulmuş. Hollandalı, Ingiliz ve
Amerikalı delegeler buna önayak oluyor.
Bir de Avustralya, Kanada. Belçika. Italya.
Isviçre'den de gözlemcilerkatılıyor. Altı yıl
boyunca sürekli konuşuyorlar. Nihayet 1
Mayıs 1955'te IPRA'yı kuruyorlar. IPRA
ilk kurulduğunda başkan ve genel sekre-
ter,ikisi de tngiliz. Başka iki Ingiliz üye da-
ha var. Aralanna Fransa'dan üç kişi, Hollan-
da'dan üç kişi, Norveç'ten üç kişi, Ameri-
ka'dan üç kişi alıyorlar. Amaçlan mesleki
yönden gelişmeler sağlamak. Mesleğin so-
runlannı çözüp ne yapabileceklerini düşün-
melc, üyeleri toplarken standardı yüksek tut-
mak. aldıklan üyelerin de gelişmesi ve olan
standartlarının yükselmesine çalışmak...
Özetle, halkla ilişkiler mesleğinin gelişme-
sine yönelik çalışma yapmak... Başlangıta
karanlıkta, el yordamıyla yönlerini bulma-
ya çalışıyorlar. Başkan dokuz yıllığına se-
çiliyor. Ama böyle bir dernekte dokuz yıl
başkan kalmanın çok güç bir iş olduğunu
gördükleri için bunun süresini üç yıla indi-
riyorlar. Işler yerli yerine oturduktan sonra
iki organ kuruluyor. Yönetim kurulu karar-
lann yürütülmesinden sorumlu olan organ.
Bir de temsilciler meclisi var. Bu mecliste
bütün ülkelerin temsilcileri bulunuyor. Yö-
netim kurulu, temsilciler meclisiyle yılda
iki kez toptanıyor. Yani iki organdan birisi
yasama, diğen de yürütme organlan. Yılda
iki kez yapılan toplantılan mutlaka değişık
yerlerde yapmaya mecburlar. Örneğin ilk
toplantı Macaristan'daysa ikincisinin Çin'de
olması tercih ediliyor.
- Bu yıl nerelerde toplanacaksuıız?
MARDİN - Önce Pariste toplanacağız;
oradan Kuala Lumpur'a gidiyoruz. Bundan
önceki toplantıyı Avustralya"nın Perth ken-
tinde yaptık. Kuala Lumpur'dan sonra Ma-
caristan'da, onun ardından da Çin'de olaca-
gız.
- Şimdi ele alacağınız sorun nedir?
MARDİN - Paris'teki toplantıda 21. yüz-
yılda yeni araçlar ve yenı metotlar konusu
ele alınacak. IPRA'nın merkezi GenevTe"de.
Zaten benim dönem başkanlığına getiril-
mem nedeniyle düzenlenen tören de orada
yapıldı.
- Özellikte u'zerinde önemle durduğunuz
bir konu var mı?
MARDİN - Çevre sorunu üzerinde önem-
le duruyoruz. Bu sadece Türkiye değil, bü-
tün dünyada da felaket boyutlanna gelmiş
durumda. 1992'deRiodeJaneiro'da düzen-
lenen çevre konferansından sonra "Agenda
21" başlıklı 800 sayfalık bir belge yayım-
landı. Bu belgede bazı kararlar yer aldı. Bu
kararlardan birtanesi şöyle: "•Gdişmişûlke-
ler, gHişmemiş ülkelere. ormanlan kesmeve
mecbur kalmamalan için parasal yardım
\apsınlar. Gelişmemiş ülkek'r aynca, özellik-
le ozon tabakasının korunnıası için sanavi
üretimlerine de dikkat etsinler." Ama geliş-
mış ülkelerkararalınıralınmaz. "Bizonla-
ra söyleriz. Sozümüzü dinlerier, ormanlan
kesmezler"' diyerek hiçbir şey yapmamış.
Aradan iki yıl geçti; ortada hiçbir şey yok.
Şimdi yeniden o konuya dönülecek.
- Peki, siz IPRA 'nın dönem başkanı ola-
rak Türkiye 'nin tanıtımı için bir şeyleryap-
mayı düşünüyor musunuz?
MARDtN-Türkiye'nin tanıtımı diye bir
şey yok gündemde. Ben Türküm ya... Tür-
kiye'nin tanıtımı o... IPRA'da herkes Türk
olduğumu biliyor. Bu bir... Türk olduğumu
bildiklen için Türkiye'ye biraz daha ilgi du-
yuyorlar. Artık birileri Türkiye'ye gelmek is-
tiyor. Eskiden bu hiç olmayacak bir şeydi.
Yazdan bu yana Türkiye'ye IPRA bağlantı-
lı iki konuşmacı geldi. Bunlardan birisi tn-
giliz, öbürü Isveçli. Genevre'deki tören de
çok etkili oldu. Bir kere inanılmaz bir Türk
topluluğu vardı: 80 kişi fılan... Türkiye'den
Bülent Eczacıbaşı, Rahmi Koç, Suna ve
tnan Kıraç, Selahattin Beyazıt gibi isim-
ler gelmiştı. Bir de tsviçre'ye yerleşmiş Türk
işadamlan vardı ki onlann havası tabii ki
başkaydı. Hepsi de demokrat yol yordam bi-
len, şık hoş insanlar... Maganda güruhu de-
ğil yani. Çenevre'de bunu gördüler...
- IPRA 'da Türkiye 'den çok sayıda dele-
ge var mı?
sonradan da çok mahçup oldular. O insan-
larla konuşmaya başladıktan sonra artık si-
ze insan haklan ihlallerinden söz edemi-
yorlar.
- Peki hükümet sizden tantiım için her-
hangi bir şey istedi mi?
MARDİN - Hiçbir şey. Ne beni kutladı-
lar, ne de ben onlara bir şey söyledim.
- Ama üstlendiğiniz görev Türkiye'nin
tanıtımı açısından çok önemlL Bundan ya-
rarlanmayı düşünmediler mi?
MARDİN - Hiçbir şekilde düşünmediler.
İÜ tletişim Fakültesi Dekanı Prof. Nükhet
Güz, Genevre'deki törene kalktı, geldi. Ben
oradayım diye hiçbir şekilde kendi reklamı-
nı dayapmadı.
- Sizin başkanlık döneminiz IPRA'nın
kuruuışunun 40. yüına rastlıyor. Kırkıncı
ytldönümü için bazıprojeleriniz olduğunu
duydum. Bunlardan söz eder misiniz?
MARDİN - Kırkıncı yıl kutlamalan dü-
şünüldüğü zaman ben öncelikle dünyanın
dört bir yanında dağınık olan üyelerimizi
düşündüm. Bu 1030 kişiyi bir araya topla-
yamayacağımıza göre herkes kendi ülke-
sinde bir şeyler yapsın dedim. Bunun pro-
jesini hazırlayarak yönetim kuruluna açık-
ladım. Üyelerimizden birisinin çalıştığı Vol-
tas adlı Hintli bir şirket var. Bu Voltas şir-
ketinın sahibi benim projeyi duyunca bu
projenin sponsorluğunu üstlenmek istedi-
ğini söyledi. Herkes çok şaşırmıştı. Şimdi
Voltas şirketi 100 btn dolarla bizim proje-
nin sponsorluğunu üstlendi.
- Türkiye 'deki etkinlik nedir?
MARDİN - Daha sonra gerçekleştirile-
cek. Ama Istrancalar'da bir orman yapıla-
cak. Burada ilgınç bir şey Mauritius'da dü-
zenlenecek etkinlik. Bir seminer düzenli-
yorlar Konu başlığı da "İş sektöriinde gü-
venüirlik''. Bir de ortaokul v e üniversite öğ-
rencileri için halkla ilişkiler forumu düzen-
leniyor. Sonra mayısta bütün dünyadaki
üyeler kendi basınlanna birer basın bülteni
verecekler.
- Peki, bir kutlama gecesi gibi bir şey ya-
püacakmı?
MARDİN - Paris'te bir öğleden sonra kırt-
laması yapılacak. Önce ben konuşacağım.
Ardından 1955 'teki ilk başkan ve eski Fran-
sa cumhurbaşkanlanndan de Gaulle'ün
halkla ilişkilerini yürüten kişi konuşacaklar.
Üçümüz de epeyce yaşlı olduğumuz için o
kutlama törenıne "Jurassic Park-2" adını
taktım. Öğleden sonra 16.00'da konuşmalar
bitince herkese şampanya ikram edılecek.
- IPRA dönem başkanı olduğunuzda
üyeler size herhangi bir özel ad taktüar mı?
MARDİN - Daha başkanlığı üstlenmeden
önce bana "anne" (mother) diyorlardı. Her
meselelerinde annelerinden yardım istiyor-
lar. Ben de elimden geldiği kadar onlara
yetişmeye çalışıyorum.
T.C.
BASKİL KADASTRO MAHKEMESriSDEN
DosyaNo: 1989-98
Davacı Orman Idaresi tarafindan davalılar Cemile Mor. Hasan Mor. Ayfer Mor. Yıldız Mor, Yılmaz
Mor ve Emine Esin aleyhine ikame etmış olduğu tespıte ıtıraz ve tescil davasının mahkememızde
yapılan yargılaması sonunda;
Baskil ilçesı Yaylanlı Köyü'nde kain 101 ada, 64 no'lu parselin tespıt gibi davalılann adına tespit
ve tesciline karar verilmiş ve davalı ıdarenin davasınm reddıne karar venlmiştır.
Mahkememiz karan. davalı Orman Idaresi tarafindan tem>ız edılmış olup Yargıtay'ca niza konusu
parselin bulunduğu yerde eski memleket haritası ile hava fotoğraflannın keşifte uygulanmasının
gerektiği gerekçesı ile bozularak dosya. mahkememize iade edilmiştır.
Yargıtay ilamının taraflara teblıği gerektigı, ancak davalılardan Yılmaz Mor. A>fer Mor ve Yıldız
Mor'un zabıta marifeti ile tüm aramalara rağmen adresleri tespıt edilemedığinden gazete aracılığı ile
ilanı cıhetine gıdilmıştir.
tşbu gazete ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra Yargıtay bozma ilam gerekçesinın adresleri tespit
edılmeyen davahlara Yargıtay ilamının tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 9.2.1995
Basın: 7804
T.C.
POLATLIASLİYE 1. HuklJK HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1994-402
Davacı Zehra Çalışkan vekıli Av. Ahmet Kurt tarafindan davalı Duran Çalışkan aleyhine mahke-
memize açılan boşanma davasında Polatlı Sıvri Köyü'nde bulunan davalı Duran Çalışkan'a yasal
yollardan teblıgat yapılamadığı ve adresi de tahkikatlara rağmen tespit edilemedığinden, verilen karar
uyannca dava dilekçesınin ilanen tebliğıne karar verilmiş olmakla, davalı Duran Çalışkan aleyhine
davacı Zehra Çalışkan'ın mahkememize açmış bulunduğu şiddetli geçimsızlik nedeni ile boşanma
davasında adı geçen davalının duruşma günü olan 30.3.1995 günü saat 09.30'da mahkememizdeki
duruşmada hazır olması veya kendisini bır vekılle temsıl ettirmesi, aksi takdirde HUMK'nin 509 ve
510. maddeleri uyannca duruşmalara yokluğunda devam edilerek karann da yokluğunda venleceği,
dava dilekçesi yerine geçerlı olmak üzere davalı Duran Çalışkan'a ilanen tebüg olunur.
Basın: 8410
FATtH 2. ASLİYE HUKUKHÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1993/565
Davacı Hazine vekili tarafından davalı gaip Anastasya kızı Pakize Sergıt aleyhine açılan gaıplik
tescil davası sırasında;
Türkiye'de yayımlanan ve okunan bır gazetede neşredilmek üzere Fatıh Atık Mustafapaşa Mah.
Yatagan Hamamı Sokagı'nda bulunan 519 pafta, 2884 ada. 15 parsel savılı kârgır evde ıkamet et-
mekte ıken halen adresleri bellı olmayan. zabıtaca yaptınlan tahkikat da netıcesız kalan Kır>'aço kızı
Anastasya ile Ziya kızı Pakize Sergit'in hayat ve mematından bilgileri olanlann 1 sene ıçinde mahke-
memizin 1993'565 esas sayılı dosyasına müracaat etmeleri M.K.nun 32. maddesı gereğince 2. defa
ilan olunur. 15.2.1995 Basın: 8569
T.C.
İZMİR13. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Esas: 1994 676
Davacı Fatma Yılmaz tarafindan davalı Nihat Ergör aleyhine
mahkememize açılan menfi tespit davasında, verilen ara karan
gereğince;
Mahkememizin 1994/676 esasında kayıtlı dosyasında, davalı
Nihat Ergör. tzmir. Hatay.Nur-GörTekstil ve Pazarlama, 108*26
Sokak. No: 7/1 lzmir adresinde tüm aramalara rağmen buluna-
madıgından. adına duruşma gününün ilanen tebliğine karar ver-
ilmiş olmakla duruşma günü olan 27.3.1995 günü, saat: 10.00'da,
lzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde hazır bulunması veya
kendisini kanunı bir vekılle temsil ettirmesi, duruşmaya maz-
eretsiz olarak gelmediği takdirde, yargılamanm yokluğunda de-
vam edileceği ve yokluğunda karar venleceği, davetiye yerine
kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 2.2.1995
Basın: 8134
T.C.
DERİNCE GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ
Gümrüğümüzde Aksan Alkali Kimya Sanayii AŞ adına işlem
gören aşağıda sayı, tarih ve miktarlan belirtilen gümrük gıriş
beyannamelermuhteviyatı eşyalarla ilgili tahsil edilmesi gereken
mıktarlar ıçın adı geçen firmanın müdürlüğümüzde mevcut
adreslerine tebligatlar tebliğ edilemediğinden amme alacağı tah-
sil edilememiştir.
Tebligata esas olacak başka bir adres de tespit edilemediğin-
den 7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun 28. ve 31. maddelen
uyannca ilanen tebliğine karar verildi.
Bu nedenle aşağıda mıktan göstenlen borcunuzu tebliğ tari-
hinden itibaren 7 gün ıçerisinde idaremız veya tahsile selahiyetli
idarelere ödemenizi. aksı takdirde aşağıda belirtilen meblağın
6183 sayılı kanun hükmünde tahsilı yoluna gidileceğinin bilin-
mesi ilanen tebliğ olunur.
Beyanname TarihıBeyanname SayısıMiktan
17.10.19927261212.236.000.-TL.
15.03.19931997480.464.000.- TL.
02.11.1992754469.844.000.-TL.
Toplam: 762.544.000.- TL.
Basın: 8265
GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI
T.C.
SİNOP İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
DosyaNo: 1994' 146
Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Satılarak paraya
çevrilmesine karar verilen Sinop ili merkez Korucuk Köyü. Denizler mevkiinde kain tapu-
nun kt. sh. 911, parsel 869'da kayıtlı, arsa cinsli, 663 m2 mesahalı taşınmazın metrekaresinin
100.000.- TL'den tamamanın 66.300.000.- TL. değerinde olduğu bilirkişinin aynntılı ra-
porundan anlaşılmıştır.
Taşınmazın imardurumu: Sinop Belediye Başkanlığı Fen Işleri Müdürlüğü'nün 19.9.1994
gün ve 3/843 sayılı yazılan ile söz konusu parsel 21.10.1985 tarihli jeolojik etüt raporuna
göre afete maruz alan olarak belirlenmesi nedeni ile imar planı sınırlan dışında bırakılmış
olduğu bildırilmiştir.
Taşınmaz üzerinde herhangi bır takyıdat bulunmama.ktadır.
Saöş şartian: 1- Satış 4.4.1995 günü saat 10.00'dan 10.15'e kadar Sinop lcra Dairesi'nde
açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 75'ini ve rüçhanlı
alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle
bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 14.4.1995 günü
aynı yerde saat 10.00'da ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklılann
alacağını ve satış masraflannı geçmesi şartıyla % 40 nispetinde arttırana ihale olunur.
2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20'si nispetinde pey akçesi
veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin
para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellâliye resmi, ihale
pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. KDV
alıcıya aittir.
3- tpotek sahibi alacakhlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrirrtenkul üzerindeki haklannı
hususiyle faiz ve masrafa dair olan ıddialanru dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairem-
ize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sıcili ile sabit olmadıkça paylaşmadan
hariç bırakılacaklardır.
4- Satış bedeli hemen veya verilen müddet içinde ödenmezse itK'nin 133. maddesi
gereğince ihale feshedilir. iki ihale arasındaki farktan, temerrüt faizden alıcı ve kefilleri mesul
rutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı
verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir.
6- Satışa iştirak edenienn şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan,
başkaca bilgi almak isteyenlerin 1994/146 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze
başvurmalan ilan olunur. 6.2.1995
(*) İlgüiler tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basın: 7835