Katalog

SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 1995 PAZAR OIAYLAR VE GORUŞLER Hasan Âli Yücel Yücel, şımdıkı sıyaset ve devlet adamlanmızla kıyaslanmayacak ölçüde ıyı nıyetlı, özvenlı, ulusçu ıdı. Yönettığı bakanhk ıse onun elıyle eksıksız yöneltıldığı gıbı, 'ulusal' (mıllı) deyımını de ılk kez bakanlığın adına ve çahşmalarına o getırmıştı CAHİTKÜLEBİ Ataturk'e saldınlar, aslında Ataturk ıçın olmayan, gerçekte halkımızın çağ- daşlaşmasına, laıkleşmesıne, demok- ratıkleşmesıne karşı gıni>ılen saldınlar- dır AçıkçasıTurkıyeCumhun>etı'nde çağdaşlaşmaya. uygarlaşmaya karşı gızlı bır savaş surduruluyor Sıyaset adamlan da koşullara göre ne tûrlu da\ - ranış gostenrlerse gostersınler, bu ter- sıne akıma kapılıyorlar Çağdaşlaşma yolunda buyuk savaş- lar vermiş olan değerlı devlet ve ektn (kultür) adamımız Hasan Âli Yücel'ı olumünün34 yılındaanarken.onuyu- kanda anlattiğım durumlardan soyut- lanmava olanak yoktur Hasan Âli Yücelin kişitigi: Hıçbır devlet adamımız H A Yucel kadar çağdaşlaşma gınşımlerı nedenıyle. haksız yere, kışısel suçlamalara hedef edılmemıştir Şımdılerde Ataturk. na- sıl gencılerce bılerek-bılmeyerek, sal- dınya uğruyorsa, Yucel de sağlığında, özellıkle demokratıkleşme surecıne gırdığımız dönemde ıftıra ve suçlama- larla çok haksız >ere saldınlara uğra- mış, ustelık o donemde dava arkadaş- lan tarafındandaacımasızcayalnızbı- rakılmıştır Oysa Yucel, şımdıkı sıyaset ve de\ - let adamlanmızla kıyaslanmayacak ol- çude ıyı nıyetlı, ozvenlı. ulusçu ıdı Yo- nettığı bakanhk ıse onun elıyle eksık- T urkıve, yuz ellı yılı aşan bır sureden ben, Batı ul- kelennın etkısı \e ozen- tısı altında da olsa. çağ- daşlaşma yolunda gın- şımlerde bulunmuş, ça- balar gostermıştır Başlangıçta Batılı- laşma gorünumunde olan bu devınım, ZiyaGokalp ıle daha bılınçle betımlen- mış, çağdaşlaşma (muasırlaşma) adını almıştır Ataturk ıse, başlangıçtan be- n, Batı özentısınden değıl, "muasır me- deniyet sevivesinin ustıine çıkmak""tan soz etmıştır Kımı ters duşuncelılenn tlen surdu- ğu gıbı bu gınşım Batı taklıtçılığı de- ğıldır Ust katmanlannın duşunsel ya- pısı gıttıkçe yozlaşan, halkı ıse aşıret toplumu olmaktan kurtulamayan bır ulusun reform, aydınlanma geçırmış olan Batı toplumlan duzevıne ulaştı- nlmasidır Turkıye halkı. Ataturk'un önderlığı ıle somurgecılere karşı bınn- cı kurtuluş savaşını kısa surede kazan- dığı halde, ıkıncı kurtuluş savaşı olan çağdaşlaşma savaşını geçen vetmış > ıl- dan ben henuz sonuçlandıramamıştır Tersıne, Ataturk'un ölumunden sonra, yoğunluğu gıttıkçe artan. hatta Osman- ıı dönemmden de gen>e yönelmekte olan bır çağdışılık akımı bugun dıkka- tı çekmektedır Gunumüzde şıddetı gıttıkçe artan sız yöneltıldığı gıbı. "ulusal" (mıllı) deyımını de ılk kez bakanlığın adına \e çalışmalanna o getırmıştı Yucel. suç- lavanlann kendılennın olmadığı kadar yerlı, ulusçu. hatta Doğu ekın ve zev- kıne de bağlı bır kışılıkte ıdı Onun bır şarkısı var kı o guzel Turk Sanat Mu- zığı bestesı nedense yıllardan ben ına- nılmaz bır suskunluk ıçınde yadsını- yor Y iıcel, Ataturk de\ rimlerini en ûst duzeyde ve bilinçli olarak başanya ulaş- tırmıştır. Çe> resını seçmekte,yenı alan- lara ei atmakta \e bu girişimleri u> gu- lamakta buvuk başan gostermiştir. Toplumumu/un çağdaşlaşmasına ust düze>de bir çizgi getırmiştir. Bir bakı- ma Turkive'nin avdınlanma çagını aç- mıştır. Hasan ÂliVucelinhizmetleri: Aşa- ğıdakı ışlerı başan>a ulaştıran H Â Yucel. Turkı>e tanhınde yuzyıllarbo- yunca \ aşav acaktır # Eğitim \e kiiltur alanlannda yeni bir çizgi: Yucel, çok ıyı ışleyen bır ba- kanhk orgütu kurmuş, cumhun>et dö- nemının en değerlı bılım ve sanat adamlannı ehnın altında toplamıştı Heralanda Batı dunyasının değerlenn- den yararlanmıştı Boylelıkle eğıtım- de. sanat alanlannda buyuk bır varlık sağlamıştı • Tercüme Bıirosu (Klasikkr): Baş- lıca Batı ve Doğu > azın > apıtlannı top- lumumuza kazandırma amacıyla kur- duğu bu buroda o dıllen en ıyı bılenle- n topladı O donemın en yeteneklı ya- zın adamlannı da bunlara eş koştu Boylelıkle çok değerlı bır yazın hazı- nesıne kavuştuk Kendısı bakanhktan aynldıktan sonra, bu çahşmalann çu- ruyup yozlaşması bıle Yucel'ın hız- metlerının buyuklüğunu göstenr # Eğitim seferberliği: Bu gınşım ıl- koğretımın gelıştınlmesınde olduğu gı- bı, ders ızlencelennın nıtelığınde, öğ- retım yöntemlennın gelıştınlmesınde, yenı bır oğretım anlayışının uygulan- masında da buyuk başan sağlamıştır O donemın koşullan olçusunde pek çok koy. okula kavuşturulmuştur # Müzikte. sahne sanaüanndageUş- tirmeler: Devlet tıyatrolan,devlet ope- ralan, devlet bale okulu, Yucel'ın ba- kanlığı donemınde kurulmuş, gelıştınl- mış, folklor derlemelen de yıne o do- nemde başan ıle yurutulmuştur # \nsiklopediler, ulusal kitap- lık:lnonu Ansıklopedısı'nıH Â Yücel kurdu Daha sonra sıyasal baskı ıle adı Turk Ansıklopedısı olarak değıştırılen bu ansıklopedıde yerlı yersız bırçok ad bulunduğu halde, ansıklopedının ku- rucusu olan Yucel maddesı -ne ılgıçtır kı- bulunmuyor lslam Ansıklopedısı'nın Turkçeye çevnlıp gelıştınlmesı ışı de yıne Yücel donemınde tstanbul Unıversıtesı Ede- bıyat Fakultesı'ne \enlmıştı L'lusal kı- taplık kurulması çalışmalan da yıne Yucel donemınde ele alınmış, on hazır- lıklar o donemde yapılmıştır # Köv Ensthüleri: Koy Enstıtulen H Â Yucel'ın yaptığı ışier ıçınde kuş- kusuz en onemlı, en etkılı, en başanlı olanı ıdı Bu kurumlar -ne acıdır kı- Yücel'ın eleştınlmesı. ıftıralara uğra- masında da yıne buyuk ölçude konu edılmıştı Turkıye'nın toplumsal. ekonomık koşullan goz onune alınarak kurulan K.oy Enstıtulen, okuma olanağından yoksun koy ve kasaba çocuklanna ön- celıkle bu olanağı sağlayan çok ussal okullardı Bır yandan oğretmen gerek- sınımını karşılarken obur yandan da koylenmıze kılavuzlar yetıştınyordu Uretımde gehşmeyı sağlıyordu Kısa surede buyuk oranda başan saglanmış- tı O donemde bu okullardan Mahmut MakaL Talip Apavdın, Mehmet Başa- ran, Fakir Baykurt gıbı değerlı sanat- çılann >etışmış olması bıle bu kurum- lann ne denlı yararlı olduğuna buvuk bır kanıttır Kaldı kı, enstıtulerden baş- ka alanlarda da basanlar sağlayan pek çok kışı yetışmıştır Ne >azık kı bu ens- tıtuler kısa surede yok edıldı Bugun yoksul koy \e kasaba çocuklan ımam- hatıp okullanndan başka okul bulamı- yorsa, bunun sorumluluğu elbette o de- ğerlı okullan kapattıranlardadır Sonuç: Yazımın başında da belırttı- ğım gıbı, toplumumuzda çağdaşlaşma- ya, uygarlaşmaya karşı bır duşmanhk hâlâ surduruluyor Turkıye'nın gelış- mesıne tahammul edemevenler var Gunumüzde Ataturkçu olma savı ıle ortaya çıkıp Ataturk ılkelennı ve ku- rumlannı yok edenler nasıl zararlı ol- duysa, demokratıkleşme donemının başladığı yıllarda da ulusçuluk ve de- mokratlık savı ıle ortaya çıkıp ülkeye zarar verenler olmuştu Ne ganp rast- lantıdır kı. her ıkısının başında da Ke- nan adlı ıkı kışı vardı Hasan Âlı Yücel 1938-1946 yıllan arasında yaklaşık sekız > ıl Mıllı Eğitim Bakanlığı vapmış ve çok değerlı ışler başarmıştı Yolu kesılmeseydı, kımbı- lır,dahanıcehızmetlenolacaktı "Kem söz sahibineaittir" dıye bır atasozumuz var Bu soz uyan kotulukler de elbette yıne kendı sahıplenne ılışkın oluyor Ne var kı. bu kotuluklerden yurdumuz, ınsanlanmız da zarar goruvor ARADABIR YAVUZGOR EmeklıElçı Meleksima Beylerin Itteti... Bundan bırkaç yıl once, New York eyaletının bır mahke- mesınde, Amenkan kanunlannca "Statuîory Rape" dıye ta- nımlanan bır dava goruldu "Kanunun bakış açısından ırza tecavuz" anlamına gelen bu dava, erkek arkadaşından ha- mile kalan 17 yaşında bır kızın aılesı tarafından açılmıştı ve aıle, 18 yaşındakı bu delıkanhnın cezalandınlmasını ıstıyor- du, adaletten Yargıç bır kadındı ve kendısı ıle hamıle kız arasında, aşa- ğıda ozetlemeye çalışacağım bır konuşma geçtı Yargıç "Tecavuze uğradığınızdan dolayı sızde bır de mo- ral stres oluştu değıl mı'>" Kız "Eğer ortada bır 'tecavuz' varsa, kı kesınlıkle yok, bu- nu, ben ona yaptım sayabılırsınız . Ben bu çocuğu sevıyo- rum ve sevmeye devam edeceğım Onu ısteyerek ve bıle- rek yafajja ben goturdum ve şımdı karnımda taşıdığım ço- cuğu da doğurup, onu buyuteceğım " Dinleyenlen duygulandıran bu konuşmadan sonra, bayan yargıç "Ben, ne yazık kı, ehmdekı kanun kıtabına göre ış- lem yapmak zorundayım ve benı bu kanunu uygulamak zo- runda bırakan, çağın gensınde kalmış kanun yapıcıtanna la- net ederek, çocuğu cezalandırmak durumundayım " dedı ve kursusunun uzennde duran kanun metnını, salonun or- tastna fırtattı. Soz konusu olan ve halen yururlukte olup olmadığını bı- lemedığımız bu kanunda "Statutory Rape" kavramı, aşağı yukan şoyle bır duşunceye dayanır "Reşıt olmayan bır kışı, ıyı ıle kotuyu ayırt edemez Iyı sa- nıp yaptığı ışın orfve âdetlere ve kanunlara aykın olması ha- lınde, onu bu ışı yapmaya -zoria olmasa dahı- ıkna etmek koiaydır ve bu ıkna keyfıyetı dahı, bır suç teşkıl eder " • • • Geçen yıl, Muğla ılının bır ılçesınde, okul mudunjnun han- gı yetkı ya da durtu ıle olduğu bılınemez bır davranışı sonu- cu, 15 yaşında bır oğrencı kız kendısının "bekâret kontro- lu"ne sevkedıleceğını haber alıp uçurumdan atlayarak ıntı- har ettı Yapılan otopsıdede, kızcağızın "bakıre" olduğu an- laşıldı • • • Turkıye'de, eğitim ışlen, zaten bır sureden berı, gerçek bır keşmekeş ıçınde Bırçok yerieşım merkezınde okul yok Olanların çoğunda yetetiı oğretmen yok Sınıflar hıncahınç kalabalık Okullara yazılmak da, brtınp çıkmak da, gerçek bır karabasan Eğı- tım mudurlennın, okul mudurlennın, oğretmenlenn bır bolu- munun, oğrencılen, kendı ozel sıyasal goruşlen doğruttusun- da yonlendırmek çabalarına her gun rastlanmakta Sonuçta, Harf Devnmı'nı, 1913 yılında sanan, 48'den 11 çıkarınca 5 kaldığını savunan garabetler goruldu, bılgı yanş- malannda Boylesıne bır eğrtım keşmeKeşı ıle "çağ atlamak" edebı- yatı yapmak, saflık ve gaflet sınırlannı zorlayan bır sahte lyımsetiıkten oteye gıdemez • • • Durum bu ıken, her ışı bıryana bırakıp, gençlenmızın sağ- duyulanna da hıç guvenmeyerek çağdışı kurallar koymaya sıvanmak, her açıdan "ıktıdarsızlık" belırtısı vermektedır Devletın ışı, belden aşağıya ınmeden once, ınsanlann ka- nnlannı, sonra da beyıniennı doyuma kavuşturmaktır Bu ıkı konuda yennızde sayarsanız, her aılenın ve bıreylenn kendı ozel sorunu olan "ıffet" gıbı ışlere el ve dıl uzatmaktan uzak durmanız zorunluğu vardır Yoksa, trajık derecede gulunç olursunuz, Meleksima Bey- ler Milli Eğitim Bakanı'na açık mektup S av ın Bakan oğretmenler ve eğitim uzmanları, eğitim sıstemı ıçenstndekı etkılen nedenıvle bır ulusun yannlannı yoğun bıçımde etİcılerler Bu yuzden Mıllı Eğitim Bakanlığı'nın, hazırladığı Mıllı Eğitim Personel Yasa Taslağı ıle sıstemde ışlendıreceğı meslek elemanlannın yeterlıklenne, gorev veyetkılenne, yukseltılmelenne ılışkın belırlemeler. duzenlemeler yapmaya yonelmesı olumlu bır geîışmedır Ancak soz konusu taslak "eghim uzmanlığı"'na yer vermemektedır, gene! bır uzmanhk tanımıv la yettnmekte. eğitim uzmanlanndan. yeteriıklennden, gorev ve sorumluluklarından, yetküennden soz etmemektedır Oysa eğitim oğretım hızmetlennde umulan başannın sağlanması ıçın oğretmenın okul ıçınde yalnız bırakılmaması, uzmanhk hızmetlervle desteklenmesı gerekır Eğitim uzmanlannın alanlan ve ışlevlerı, 11 Mıllı Eğitim Şûrası'nda da tartışılmış ve behrlenmıştır Eğitim planlaması rehberhk, program gehştırme ve halk eğıtımı, uzmanhk alanlanndan bazılandır Yme bu şûra. eğitim uzmanlannın "».enaz oğretmenler kadar eğitimi vonlendirici, ogrencileri etkile>ici" olduğunu "ogretmenler dışında egitimde uzmanlaşmış bu kışıler eğitim ortamına ne denli çok kaohrsa okulun eğitim amaclannı gerçekleştırmedekı etkililığının o denli vükseldigınu dolayısıyla sistemde bu elemanlara buyuk gereklihk duyuldugunu" kabul etmıştır Şûranın 1982>ıhndakı bu karanna karşın bakanhk, 1984 yılında eğitim uzmanhğı kadrolannı rehber ogretmenhk kadrolanna donuşturmuş, boylece de sıstemın kapılannı dığer eğitim uzmanlığı alanlanna kapatmıştır Bakanhk, sıstemde eğitim uzmanhğı hızmetlenne gerek olmadığını mı duşünmektedır' 1 Eğer boyleyse bakanhk ıle eğitim uzmanı yetıştıren fakultelenn ortak btr karar almalan gerekır Eğer sıstemımızın, eğıtım uzmanhğı nıtehklenne sahıp ınsan gucune gereksınımı yoksa, yuzlerce akademısyenın çabası. kamunun mılyarlarca lıralık kaynağı, bmlerce genç ınsanın umutlan heba edılmemeh, bunlar daha anlamh konulara yonlendınlmehdır Yok eğer sıstemımızın eğıtım uzmanlığına gereksınımı varsa bu ınsanlara sıstemde >er venlmelıdır Bunun ıçın de hem Mıllı Eğıtım Personel Yasa Taslağı'nda eğıtım uzmanhğı tanımlanmahdır hem de 1995 yılında ılan edılecek oğretmenhk kadrolannın bır kısmı eğıtım uzmanhklanna aynlmahdır Eğıtım uzmanlannın sıstemde nasıl ışlendınleceklen, 1969 yılında çıkanlmış olan yonetmehklerle duzenlenmıştır Dr.RifatlVfiser ^ AU Eğıtım Bıl Fak Mezunlar Der Y K. ü>esı Bugün kiralayın... Yarın sahibi olun! DUYURU TKİ SIMRLISORUMLL ORTA \NADOLU LlNYtTLERİ tŞLETMESl MLESSESESİ MLDLRLÜĞÜ'NDEN ÇAYIRHAN-NALLIHAN/ANKARA 1 - Muessesemızde aşağıda belırtılen konularda karşılannda gostenlen tanh ve saatlerde genel ve teknık şartnamelenmız esaslan dahılınde kapalı zarf usulü ıhaleler yapılacaktır lhalemn Konusu Tanh ve Saatı a)6ad kartoku>ucutermmalı 06 03 1995 15OO'te b) 83 kalem 1183 adet rauh rullman O 7 03 1995 15 00 te c) 75 ad konveyor bant kayışı sılgısı 08 03 1995 15 00 te d) 1000 mt hıdrolık hottum,' 750 Tk başlık ve kelepçe 250 ad kelepçe 09 03 1995 15 OO'te e)2000mt konveyöt(19x645mm)zıncırı 13 03 1995 15 00 te 0 7 kalem ışçı gıyım (3202 çıft ayakkabı, 1900 tk kot ış elbısesı 1000 çıft bot. 495 mt kumaş)eşyası 14 03 1995 15 OO'te 2- Konu ıle ılgıh şartnameler Ankara'da TKİ Genel Mudurlu- ğu Satınalma Dare Başkanhğı lç Alımlar Şube Mudurluğu'nden (Hıpodrunv ANK ), Istanbul'da TKİ Satmalma Mudurluğu'nden (G 62 Sokak Ataturk öğrencıSıtesıkarşısıMerkezefendıZe>- tınburnu/tST) ve muessesemız Makına lkmal Şube Müdurlü- ğu'nden bedelı karşıhğı temm edılebıhr 3- Postadakı gecıkmeler dıkkate alınmayacaktır 4- Muessesemız 2886 sayılı Devlet thale Kanunu'na tabı de- ğıldır Basm 8717 V a k ı f D e n ı z L e a s ı n g 1 ^ İ ^ ^ ^ H & 4 â İ - K ^ t u z m a n k u r u l u ş u d u r D e n e y ı m l ı k a d r o s u v e s u ç l u k a y n a k l a r ı y l a , y u r t ı ç ı n d e y a d a y u r t d ı ş ı n d a h e r t ü r l ü l e a s i n g i ş l e m l e r i n i ı i a r a ş t ı r ı r h e s a p l a r v e m u t l a k a l e h ı n ı z e ç o z u m l e r H e r s e k t o r u n u r e t ı c ı v e s a t ı c ı f ı r m a l a r ı y l a a y r ı a y r ı g o r u ş e r e k , ı h t ı y a c ı n ı z o l a n y a t ı r ı m a r a c ı n a , e n e k o n o m ı k b ı ç ı m d e v e k ı s a z a m a n d a s a h ı p o l m a n ı z ı s a § l a r B e d e l ı n ı , b u t ç e n ı z e v e n a k ı t a k ı ş ı n ı z a u y g u n o d e m e p l a n ı y l a , o z k a y n a k v e k r e d ı o l a n a k I a r ı n ı z ı z o r l a m a d a n , k ı r a o d e r g ı b ı o d e y e r e k ı s t e d ı g ı n ı z y a t ı r ı m a r a c ı n ı n s a h ı b ı o l u r h e m e n k a z a n m a y a b a ş l a r s ı n ı z V AKIF DENtZ FİNANS AL KtRALAMA A Ş M e r k e ı I s t ı k l a l C a d d e s ı N o 1 6 8 K a t 6 7 B e y o g l u 8 0 0 7 0 I s t a n b u l T e l e f o n ( 0 8 1 2 ) 8 9 3 3 4 4 4 ( 5 H a t ) F a k s ( 0 2 1 2 ) 2 9 3 3 4 4 2 A n k a r a T e ı r u l k l l l J I V a k ı f B a n k F ı n a n s M a r k e t T u n a l ı H ı l m ı C a d d e s ı N o 7 5 K a v a k l ı d e r e 0 6 7 0 0 A n k a r a T e l e f o n ( 0 3 1 Î ) 4 2 7 5 6 1 6 4 6 8 8 3 7 0 ( 6 H a t ) F a k s ( 0 3 1 2 ) 4 2 7 5 6 2 7 l ı m l r T c m s l l c l l i S I A t a t u r k C a d d e s ı N o 4 0 K a t 3 B ı r s e n H a n K o n a k 3 5 2 1 0 I z m ı r T e l e f o n ( 0 2 3 2 ) 4 4 5 9 9 1 8 4 4 5 9 3 1 0 F a k s ( 0 2 3 2 ) 4 4 5 9 8 2 4 PENCERE 'Giizel Güzel Cevap...' Cumhunyet'te 1962 yılında çalışmaya başladım, Baş- yazanmız Nadir Nadi'nın daha ılk gun yaptığı uyarı o gunden bu gune kulağımda kupe gıbı kaldı. Hanka bır adamdı Nadır Nadı, dedı kı: "Şımdı sana hucum edeceklerdır, hepsme güzel güzel cevap verırsın " Duşundum "guzel guzel cevap vermek" ne demektı?.. Hafıf mızah yuklu bu uyannın anlamına sonradan enştım; Cumhunyefe saldınlan Nadır Bey doğal sayıyor, ertesı gu- nu bunları yorumlarken gulumsuyordu "Bızı mahvetmışler. " Son gunlerde Cumhunyet'e saldınlar ust uste katlanın- ca bu anı aklıma geldı • 'Cumhunyet'ın Romanı' adını verdığim bır 'an/atı'ta- sarımı sureklı kafamı yoruyor; bır şıırın dızelerını arayış gı- bı bır şey bu, aklımdan çıkmıyor; kaç cırt olabıleceğını bı- lemıyorum; Yunus Nadi'den başlayacak, Nadır Nadı'yte surecek; ınsanlar, olaylar, aılelerın halkalan bırbınne ge- çecek, 20'ncı yuzyılın başından 21'ıncı yuzyılın eşığıne dek zaman dılımıne yayılacak 1960'lardan bu yana Cumhurıyet uç kez bunalımdan geçtı, ben ıkı kez gazetemden aynldım, yıne dondum Ay- nlışlarda ve donuşlerde yalnız değıldım Son olay 199O'lı yıllarda yaşandı Bız aynlınca gazete dara duşmuş, kon- kordato surecıne gırmıştı Ortakların ıstegı uzerıne Cum- hunyet'e donduk Donuş nasıl yorumlandı'? Amenka'da, Ingıltere'de Isveç'te vb yerlerdekı çeşrtlı yayın organlarında haberler çıktı Ingıltere'nın unlu Inde- pendent gazetesınde yayımlanan haber-yorum da -ote- kıler gıbı- ılgınçtı O yazıdan kımı satırları aktanyorum: "Geçen rıafta sonu Turkıye'nın bınncıl gazetesı olan Cumhunyet'te olanlar tam Turk ışı bır darbeydı Bu ga- zete çağdaş Turkıye'nın karışık ruhunu anlatan bır canlı tanh durumunda Kemal Ataturk'un cumhurıyetı kurma ılkesıne uygun bır ad alan Cumhunyef gazetesının so/cu aydınlann elı- ne geçmesı, tanh akıntısını tersıne çevırmek anlamına ge- lır" Bırkaç satır daha okuyalım " Cumhunyet ( ) Cumhurbaşkanı Turgut Özal'/n /;- derlığındekı kafa yapısı değışıklığıne ayak uydurmaya ça- lıştı Ama gazetenın eskı moda Kemalıst 'ılerıcılerı' buna şıddetle kanşı çıktılar Geçen yıl 40 kışıyle bırtıkte gazete- den aynldılar Şımdı de gen dondüler Bu grup hıç kuş- kusuz yenıden lslam koktendıncılığıyle mucadele ede- ce/c"(15Nısan1992) • 'Independent' bu yorumunda yalnız değıl, Amenka'dan 'Los Angeles 77mes'kendısıne eşlık edıyor, bu yorumu paylaşanlar bır gerçegı de ortaya koyuyoriar, boyutlan bu- gun tumuyle ortaya dokulen 'özalızm 'e ve 'koktendıncı- /ık'e karşı savaşım veren Cumhunyet'e saldınlar elbette surecek! Saldırı daha bınncı gunden Independent'ta başlamış, karalama kampanyası ingıltere ve Amenka'da açılıyor O gunden bu gune kaç yıl geçtı? 1991 -92 Turkıyesı'nde Babıâlı vardı, bugun artık Babı- âlı yok, medya var. Ama ne medya 1 Tekelleşmenın boyles» dunyanm hıçbır ulkesınde ya- şanmadı, pıyasada bağımsız gazete kalmadı, "Cumhu- nyet'ın Romanı" ıçın ne malzemeL • Ne yapalım? Yunus Nadi'nın kurduğu, Ataturk'un adını koyduğu, Na- dır Nadi'nın yarım yuzyıl yönettığı Cumhurıyet'ı Ozalcıla- rın gazetesı mı yapacaktık'? ingılız'ın dedığı gıbı bız "özal'ın lıdehığmdekı kafa ya- pısı değışıklığıne ayak uydurmayan eskı moda Kemalıst ılencıler"a, koktendıncılığe karştyız Elbette bu nedenle Cumhunyet'e hıç durmadan saldı- racaklar tekellerın kırkayaklan ^tostik 'lokusu ARENA"NIN ISIGINDA Bu kitaplan hâlâ okumadı iseniz şimdi tam zamanı. Okudu iseniz, bir daha okuyunuz. ERBİL TUŞALP YAZDI PLASTİKPAPATYA KOKUSU Bir Değişimin Öyküsü 3. Basım 200.000 TL. * BEN TARtHİM BAY BAŞKAN 3. Basım 180.000 TL. • Isteklennız tutarı kadar posta ya da damga pulu göndererek BİLGİ YAYINEVI'nden ısteyebılırsınız • Kıtapçılara % 25 ıskontcHu ödemelı göndenlır BİLGİ YAYINEVI. Meşrutıyet Caudesı 46 A 06420 Yenışehır - ANKAR- Tel (C-312) 431 81 22-434 49 99 Faks. (0-312)431 77 :•• BİLGİ DAĞITIM, Babıalı Cad 19,2 - 34360 Cağaloğlu - İSTANBUL Te; (0-212) 522 52 01 • 526 70 97 Faks: (0-212) 527 41 15 BİLGİ KİTABEVİ, Sakarya Caddesı 8/A - 06420 Kızılay - ANKARA Tr-, 'P,-:112> 4^4 41 06 - 4^4 41 07 Fnk"; (O-:319ı 4 M 77 ~.f BALKESİR1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKÎMLİĞt'NDEN DosyaNo 1994/995 Da\acı Gungor Yançıl vekılı Avukat Sevım Köse tarafından davalı Şukran Yener (Yançıl) aleyhıne açılan boşanma davasmın mahkememızde yapılan duruşmalan sırasında Davah Şukran Yener (Yançıl) tüm aramalara rağmen bulunamadığından, dava dılekçesının ve duruşma gununun ılanen teblıgıne karar venlmış olmakla da\alı Şukran Yener'm (Yançıl) duruşmanın bırakıldığı 313 1995 gunu saat 10 05'te Balıkesır 1 Aslıye Hukuk Mahkemesı duruşma salonunda bızzat hazır bulunması veya bır vekılle kendısını temsıl ettırmesı, aksı halde tahkıkat ve >argılamaya yokluğunda devam edılecegı ve karar \enleceğıda\etıyeyennekaımolmakuzereılanolunur 7 2 1995 Basın 7856