Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yav ın Yönetmeni: Orhan Erinç 9
Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet
Çetinkava • Yaznşlen Müdürlen
fbrahim Vıldız (Sorumlu). Dinç Tayanç
0 Haber Merkezi Müdürü. Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dı> Habcrler Ergun Balcı # lstıhbarat Yalçın Çakır 0
Ekonomı Bülent Kızanlık# Rad\o-TV l>gar ErcmekUr
9 Kültür Handan Şenkökcn 0 Spor Abdülkadir
Yücelman 0 Yurt Haberler Mehmet Samç 0 Makaleler
Sami Karaören 0 Çe\ırı St>fettin Turhan 0 Düzeltme.
Abdullah V azıcı 0 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu
Y a y ı n K u r u l u : l l h a n S e l ç u k
(Başkan). Orhan Erinç. Oktay
Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet
Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun
Balcı, Dinç Ta\anç, Ibrahim Yıldız,
Orhan Bursaİı, Mustafa Balba>.
Ankara Temsılctsi Mustafa Balbay 0 Haber Müdürö. Doğan
Akın Atatürk BuKan No 125, Kat4, Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020(7hat). Faks. 4195027 0 tzmırTemsilcısi: Serdar Kızık,
H. Zıya Blv. 1352 S. 2,3 Tel: 4411220. Faks: 4419117 • Adana
TemsilciM. Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S. No:l Kat.l, Tel.
3522550, Faks- 35225^0
Müessese Müdürû: Erol Erknt 0 KoordinaJön
AhmetKoruJsan#Muhasebe Bülent Yener
0 ldare Hüsevin Gürer 0 lşletme Önder
Çtük • Bılgı-lşlem. Nafl inal • Bügısayar
Sıstem: Mürüvet Çiler 0 Reklam Reha
lytman 0 Halkla tlişküer Nurten Berksoy
) 8 > ı m l a y a a vt Basan: Yenı Gun Haber Ajazısı. Basm \e Yayıncıhk A Ş
TürkocajŞı cad 39 41 Cagaloğlu 34334 lsl PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) faks lO 212ı 5 13 85 95
26ŞUBAT1995 lmsak:5.12 Güneş:6.37 Öğle: 12.24 Ikindi: 15.26 Akşam: 17.57 Yatsı: 19.17
Velidedeoğlu
anıldı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Atatürk ilke ve
devrimlerinin yılmaz
savunucusu, unutulmaz
aydınlanma savaşçısı
gazetemiz yazan ve
Atatûrkçü Düşünce Derneği
(ADD) Onursal Genel
Başkanı Ord. Prof. Dr. Hıfzı
Veldet Velidedeoğlu,
ölümünün 3. yıldönümünde.
yurtçapmda düzenlenen
etkinliklerle anıldı. ADD
Genel Merkezi'nde dün
düzenlenen anma toplantısı,
Hacettepe Üniversitesi
Ankara Konservatuvan
öğrencilerinin,
Velidedeoğlu'nun sevdiği
klasik müzik parçalanndan
oluşan dinletısiyle başladı.
ADD Genel Başkanı Suphi
Gürsoytrak'ın açış
konuşmasının ardından,
ADD Gençlik, Doğa ve
Çevre Komisyonu üyeleri
Gül Karagöz ile Kemal
Kızılca, "Uğur Mumcu'nun
kaleminden Hıfzı Veldet
Velidedeoğlu" sunuşunu
seslendirdiler.
Orhan Apaydın
ödüHeri
• Haber Merkezi - Orhan
Apaydın Demokrasi ve Banş
Vakfı 1995 yılı ödülleri
bugün saat 13.00'te Cemal
Reşit Rey Salonu'nda
düzenlenen törenle
sahiplerine verilecek. Yazar
Aziz Nesin ve 1994'ün son
günlennde terörist bir saldın
sonucu yaşamını yitiren
gazetemiz yazan Onat Kutlar
ödüllere layık görülmüştü.
Ödül töreninin açılış
konuş,masını gazetemiz
yazarlanndan tlhan Selçuk
yapacak. Ödül töreni
kapsamında düzenlenen
panele konuşmacı olarak
Prof. Dr. Çetin Özek, Av.
Halıt Çelenk, Türkiye
Yazarlar Sendikası Başkanı
Ataol Behramoğlu katılıyor.
1995 yılı
turizm hedefleri
• ANKARA(AA)-
Türkiye, 340 bin belgeli
yatak kapasitesi, yeni
tanıtım stratejileri ve
umutlanyla turizmde yeni
sezona hazır. Turizm
Bakanlığı Tanıtım Genel
Müdürlüğü yetkilileri,
tanıtımda temel
stratejilerinin, Avrupa
OECD bölgesindeki talep ve
pazar payının arttınlması
olacağını kaydederek,
bunun yanı sıra ABD,
Kanada. Japonya ve
Avustralya başta olmak
üzere, Avrupa ötesi OECD
pazarlannın ilgisini
Türkiye'ye çekmek
istediklerini belirttiler.
New Orleans'ta
sokak gösterisi
• Haber Merkezi - New
Orleans'ta her yıl yapılan
Mardi Gras kutlamalan
renkli bu yıl da oldukça
renkliydi. Kutlamalara
katılmak üzere Nevv
Orleans"a 300 bin dolayında
ziyaretçi akm etti.
Kutlamalann en ilgi çekici
yanını ise sokak gösterileri
oluşturuyor. New Orleans'ın
Fransız kısmının en işlek
caddelerinden biri olan
Bourbon Caddesi'nde yoğun
olan sokak gösterilerinin
yıldızı seksi dansçı Tiffany
Smith en fazla ilgi
toplayanlardan biri oldu.
TSE'den
baypam uyansı
• ADANA (AA)-Türk
Standartlan Enstitüsü (TSE)
Başkanı Mehmet Yılmaz
Anyörük, ramazan
bayramında tatlı, şeker ve
şekerli mamullerin
tüketiminin önemli ölçüde
arttığına dıkkat çekerek,
"Bu ürünleri satın alırken
son kullanma tarihi ve
tazelığine dikkat edin, TSE
markası arayın" uyansında
bulundu.
Aliağa'daki Kyme Haanesi'nden alınaıu alün diskler- Kayın ağacının tohumlannın sallandığı bu altın kol>e- Kyme Hazinesi'nin ilginç parçalanndan biri de boyun- İsa'dan önce 350-300 tarihJeri arasında yapıldığı saıu-
den sallantılı eroslar ile terspiramitlerden oluşan bu kü- nin Büvük İskender'in ölümünden hemen sonraki yü- bağı biçiminde ve 30 gram ağırbğındaki bu kolye. Ser- lan veGeübo)u'dabu]unanmeşepalamutiualüntaç,üze-
peler. serginin Uginç eserierinden biri. larda (İÖ 330-300) yapıldığı anlaşüıyor. gide aynı hazineye ait başka koKeier de var. rindeki an ve ağustos böcekJeriyle dikkat çekiyor.
Hazine talamnda üc yeni halka• Türkiye'den kaçınlan üç altın hazine, Nevv
York'ta sergileniyor. Geçen yüzyıhn sonunda ve
bu yüzyıhn başında Londra ve New York'a
kaçınlan büyüleyici hazineleri, Amtlar ve
Müzeler Genel Müdürü farkında olmadan gezdi.
• Hazinelerden biri Aliağa yakınındaki Kyme
antik kentinden, öteki ikisi Gelibolu'dan kaçınldı.
Hazinelerdeki altın takılar. kuyumculuk sanatının
en yüksek ustahğını yansıtıyor.
Kfiltür Servisi - Anadol u 'dan,
Londra ve Nevv York'a yaklaşık
yüz yıl önCe kaçınlan görkemli
üç hazine, yeni gün ışığına çık-
tı. "Antik & Dekor" dergisi,
Türkiye'den kaçınlmış ve Lond-
ra'da British Museum (BrM) ile
Nevv York'ta Metropolitan Sa-
nat Müzesi'nin (MET) çelik ka-
salannda bugüne değin sakla-
nan altın mücevherlerin fotoğ-
raflannı açıkladı.
Dergiye göre. söz konusu al-
tın mücevherlerin birinci grubu
tzmir'e bağlı Aliağa yakınında-
ki Kyme antik kentinden, ikinci
grup Çanakkale'de Gelibolu ya-
kınlanndan ve üçüncü grup da
aynı yöredeki antik Madytos
kentinden kaçınldı.
Her iki müzede saklanan mü-
cevherler, Rusya'da St. Peters-
burg Hermitage Devlet Müze-
si'nin de (HDM) elinde bulunan
altın takılarla birlikte MET'te
"Yunan Altmlan" adıyla sergi-
A Vleniyor. Aynca Güney ltalya.
Yunanistan, Batı Anadolu, Kıb-
ns, Mısır ve Kınm yöresinden
gelenlerle birlikte 200'ü aşkın
altın takıya sergide yer veriliyor.
Yaptığımız incelemede Amt-
lar ve Müzeler Genel Müdürü
Prof. Dr Engin Ozgen'in geçen
ay Nevv York'ta MET'i ziyaret-
leri sırasında Kültür Bakanı Ti-
murçin Savaş ile Müsteşar Prof.
Dr. Emre Kongar'a da bu sergı-
yi gösterdığını öğrendik.
Ancak her nedense gerek ge-
nel müdür gerek aynı zamanda
müzenin yöneticisi olan smıf ar-
kadaşı Carlos Picon'un, bu ser-
gide Anadolu'dan kaçınlmış üç
eşsiz hazineden altın eserlerin
de bulunduğunu, bakan ve müs-
teşara söylemediklerini sapta-
dık.
Anımsanacagı üzere Karun
Hazinesi'nin Türkiye'ye geri
getirilme pazarlığını Prof. En-
gin Özgen ile sürdüren Picon,
Memur maaşıyla geçinemeyince sahneyi seçen Seyfi Dursunoğlu yıllardır ilgi çekmeyi başanyor
Evinde içedönük, sahnede 'Huysuz'• Dursunoğlu: Huysuz
Virjinher şeyi
söyleyebilir. tnsanlar
kızmadan gülebilirler.
Ama ben yine de,
siyaset, din ve spor
konulannda şaka
yapmaktan çok
korkanm. Bu konularda
toplum olarak
hoşgörüden o kadar
uzağız ki...
ŞÜKRAN SONER
Yaşı birhayli geçkin. huysuz,
çirkin, görgüsüz, aklı bıraz seks-
te kalmış, rüküş bir kadın. Ara-
mızda görülebilecek tiplerden
biri yani.
Bütün bu özelliklerinden do-
layı da her şeyi söyleyebilir, her
şeyiyapabilir..
Seyfi Dursunoğlu'nun zenne
tiplemesi, bilinen adı ile Huy-
suz Virjin nasıl oluyor da bu ka-
dar uzun bir zamandır, bu kadar
olumsuz nitelüderi ile sevilebı-
liyor? Bıkkınlık yaratmadan^il-
gi çekmeyi sürdürebiliyor? Us-
telik de cevrenizde buaz sorgu-
ladığınızda. sevenlerinin ağır-
lıklı kültürdüzeyi yüksek, kolay
kolay her şeye gülmeyen, her şa-
kadan hoşlanmayan insanlar ol-
duğu izlenimini alıyorsunuz.
Seyfi Dursunoğlu ya da tanı-
dığımız kimliği ile Huysuz Vir-
jin de özel yaşamında her an gü-
len, her an şaka yapan bir tıp de-
l
Tam tersi fazla ciddi, fazla
asık suratlı. kendine dönük biri olarak
tanımlanabilir.
- Zennelik kaduılann sahneye çıka-
madıklan bir dönemin ürünü. Nostal-
ji anlammda bir-iki kez ilgi çekebilir. Siz
vıllardır aynı tipleme ile sahnedesiniz.
îlgivi, beğeniyi, sevgiyi nasıl sürdürebi-
liyorsunuz?
- Çok doğru zennelik bir kere ilginç
gelebilir, nostaljik, çok kısa ömürlü
olabilirdi. Oysa ben tam tersi bir ne-
denle, uzun süre sahnede kalabilmek
için zenneliği seçmiş bulunuyorum.
Zaten sahneye çok geç. 40 yaşlanma
doğru çıktım. Yaptığım işte yaşın bir
dezavantaj olması lazım. Sahne güzel-
lik ister. 70 yaşında bir balet olarak
sahneye çıkamazsınız. Gücüm yettiği
sürece, yaşlı, çirkin bir zenne olarak
sahneye çıkabilirim.
Yaptığım iş zennelik. Ama ben gün-
cel olaylan içine katıyorum. dans ve
müzikle şova çeviriyorum Seyirciyi
Seyfi Dursunoğlu "Huysuz VırjirTi nasıl yaratüğını sö\le açıklıyor: bginç obnası için zenneliği seçtim. Daha Uginç olması için esp-
rivi kattun. Şov olabilmesi için dansı, müziği ekledim. Tekrar tekrar seyTeduebilmesi için de doğaçlamayı düşündüm.
katarak, seyirci ile birlikte ortaoyunu sini neden seçtiği sorusunun onlara yö-
oynuyorum. Biraz kızgın. biraz saldır- neltilmesi gerektiği kanısında, ancak
gan laf atıyorum. Seyirciden tepki alı- nelere özen gösterip, nasıl hazırlandı-
ğından söz edebileceğine işaret edi-yorum.
- Biraz mı? Doğrusu insanlann size
kızması, alınması gerekmiyor mu?
Yoksa biz milietçe biraz mazoşit miyiz?
Hakaretten, azarianmaktan, alay ko-
nusu olmaktan zevk mi alıyoruz?
'Kıncı degilim'
- Insanlara hoşlanna gidecek sözler
söyler, laf atarsanız, size sadece teşek-
kür edebilirler. Aykın bir şeye içgüdü-
sel cevap verir. ICendini savunur. o da
size laf atar. Cevap almak için biraz
agresif oluyorum. Ama aslında kıncı
değılim. İnsanlar söylediklerime gü-
lüyorlar. sataşmalanmı sev iyorlar.
Yoksa ne diye beni izlesinler? Benim-
le gülüyorlar, mutlu oluyorlar, ıçlerini
döküyorlar.
Seyfi Dursunoğlu. izleyicininkendi-
yor..
"Topluluğun özeUiğine, ilgisine, kül-
tür ve eğüımlerine göre, izleyenlere ta-
kılır, espri yapanm. Tabii ki önceden
bilgi alınm. Cİoktorlann gecesinde ya-
pılacak takılmalar başkadır. Bir de her-
kesi ilgüendiren konularu olaylan bü-
meniz gerekir. Bunun için bütün gün-
lük olaylan izler, gazeteleri okurum.
Herkesin ilgisini çekecek konulan bu-
na göre seçmeye çaüşırun. Giincelolay-
larla kendinizi yenilKerek ancak ilgiyi
sürdürebilirsiniz. En önemlisi de kar-
şınızdakinin ilgisini, tepkilerini doğru
ölçebiunektir." diyor.
25 yıl öncesıne göre seyircide çok
önemli birdeğişim yaşandığını vurgu-
luyor. O tarihlerde seyirci ile sanatçı
arasında kopukluk olduğunu söylüyor.
Bu geleneği bozduğunu, olaylann içi-
ne girebilen, kendi de olayın içinde yer
alan seyırcinin daha mutlu olduğunu,
artık bütün sanatçılann seyirci ile bir
diyalog kurduklannı anlatıyor.
Geçinemeyince^.
Seyfi Dursunoğlu, sanatın çocuklu-
ğu ile başlayan bir özlem olduğunu,
ancak Huysuz Virjin, zenne tiplemesi
ile sahneye çıkış nedeninin memur ma-
aşı ile geçinememekten kaynaklandı-
ğını anlatıyor.
"Memur maası ile geçinemivordum.
Bir şeyter yapmam lazımdı. ilginç ol-
ması için zenneliği seçtim" dıyor.
25 yıldır yaptığı işte tamamen do-
ğaçlamadan yararlandığını, sahneye
çıkmadan önce her seferinde büyük bir
gerilıme girip. önceden hazırlık yap-
maya çalışmasına karşın, sahnede her
şeyin kendiliğinden geliştiğini, tama-
men çevresınde dikkat çeken konular
ve kişilerden harekete geçtiğı-
ni söylüyor:
"Ağırbk verdiğinı hiçbir ko-
nu yok. İnsanlan ilgilendiren
herşey beni de ilgilendiriyor.
Konu ne kadar özel ve aynı za-
manda herkesi ilgilendirivorsa,
o kadar ilgi çekicidir. Ancak
ben üç konudan ödüm koptu-
gu için hep kaçmaya çauşuım.
Siyaset, din ve spor konulan
üzerinde konuşmaktan ödüm
kopar. tnsanunızuı bu konular-
da hiç, de hoşgörülü olmadıkla-
ruıu tabular içinde >aşadıklan-
nı düşünüyorum. Şakada, esp-
ride sınırlama, sansür olursa
bir anlanıı kalmaz. Ozgürlüğü-
nıü kısıtlamamak, sınırstz ta-
kılabilmek için, vasaklı bu ko-
nularagirmemev e çahşıyorum.
Ben insanlarla kavga etme de-
giL onlan kısa bir zaman dili-
mi için de olsa eğlcndirmek,
mutlu ednek btiyorum"
Yine de izleyenler arasında
önceliğin herkesin tanıdığı,
özellikleri bilinen kişileroldu-
ğuna işaret ediyor.
'İ nlülere sataşmak
ilgi çekiyor'
Onlü birine sataşmanın çok
daha fazla ilgiyi çektiğini, an-
cak politikacılann çoğunlukla
asık suratlı. hoşgörüsüz ve kar-
ştlılclı laf atmaya uygun kişiler
olmadıklannı, bazılannın ise
tam tersi çok renkli olduklan-
nı VTirguluyor. İnsanlan bu ka-
dar çok güldürüp eğlendiren
bir kişinin, özel yaşamında az
gülen, az şaka yapan ciddi. bi-
raz fazla titiz, oldukça yalnız
ve içedönük olması biraz şaşırtıcı gibi
görünüyor.
Onlü olmanın yararlan yanında es-
ki dostlannı kaybetmek, toplumun göz
hapsinde olmak üzere bazı sorunlar ge-
tirdiğine işaret ediyor. Sürekli iş yapa-
rak, bir şeyler üreterek, ama daha çok
evinde yalnız kalmaktan mutlu oldu-
ğunu söylüyor.
Eski bir evin tahta merdiven işleme-
li kollanndan yapılmış sehpa da, ipek
üzerine fısto işleme yastıklar, tığ örgü
nefis yatak örtüleri, perdeler, tüm de-
koratif çok zevkli işlemeler. öteki her
şey kendi ellerinin ürünü. Çok güzel
bahçe ve saksı çiçekleri de kendi el
emeği.
Yuvarlak hesap 65 yaşında hâlâ çok
genç, çok canlı, çok sağlıklı ve çok
üretken. Boş durmaktan nefret ediyor.
Yaşamını ayakta, üreterek ve sahnede
noktalamayı düşlüyor.
BBCMoıı ilginç iddia:
Brejnev hap bağunhsıydı
• Ingiltere'nin ünlü gazetecilerinden Daniel Wolf,
TV belgeseli için yaptığı araştırma sonunda eski
SSCB lideri Brejnev'in uyuşturucu hap düşkünü
olduğunu ve ülkenin üçlü bir çete tarafmdan
yönetildiğini ileri sürdü.
yordu. Brejnev 1982'de ölünce
yerini Yuri Andropov almıştı.
Afganistan'ın 1979'daişgali-
nin ve 1977'de Avrupa'da "Ba-
nş" atağı başlatılmasının da
"Uçlü Çete" dıye anılan liderli-
ğin ürünü olduğu anlaşıldı.
Brejnev'in son 7 yılında dok-
torluğunu yapan Mihail Kosa-
re\, ilk uyuşturucu krizinin Ka-
sım 1974'te ABD Başkanı Ge-
rald Ford ile Vladıvostok'ta
yaptığı doruk sonrasında patlak
verdığini ve Ford'u uğurlayan
Brejnev'in havaalanında fena-
laştığını doğruladı.
O zaman kamuoyuna "kalp
krizi'' diye açıklanan ve Brej-
nev'in yakınlannın "beyin ka-
naması" diye bildikleri olay,
gerçekte uyuştunıcu kriziydi.
LONDRA (AA) - Eski SSCB
lideri LeonidBrejnev'in ileri de-
recede uyuşturucu-yatıştıncı
hap düşkünü olduğu ileri sürül-
dü.
Ingiltere'nin önde gelen araş-
tırmacı gazetecilerinden Daniel
Wolf, BBC TV belgeseli ıçın
yaptığı araştırma sonunda Brej-
nev'in, 1975-82 döneminde psi-
kolojik açıdan çöktüğünü ve
sağlık ekiplerinin çabasıyla
ayakta durduğunu ortaya çıkar-
dı.
Bir başka sürpriz bulguya gö-
re o dönemde SSCB, Brejnev ta-
rafmdan değil, KGB şefi Yuri
Andropov, Savunma Bakanı Di-
mhri Ûstinov ve Politbüro'nun
"Ideoloji Babası" Mihail Sus-
kjv'un üçlü lıderliğıyle yönetili-
Brejnev, günde avuç dolusu
uyuşturucu-yatıştıncı hap alı-
yordu. Doktorlar tarafından ha-
zırlanmadan, halk önüne ya da
yabancı konuklarla görüşmeye
çıkamıyordu. Bu hazırlık için de
doktorlann 4 ile 6 haftaya ihti-
yacı vardı.
Dönemin TV görüntülerinde
Brejnev'in konuşurken ağzını
oynatamadığı ve "robot gibi"
uykulu gözlerle hareketsiz otur-
duğu dikkati çekiyor.
Bu sırada SSCB'yi perde ge-
risinden yöneten Andropov, Us-
tinov ve Suslov. görünüşte Brej-
nev'in altındaydı.
Ancak "Üçlü Çete" sorumsuz
yetki sahibiydi ve bir şey kötü-
ye giderse, Brejnev'i sorumlu
tutuyordu.
Afganistan
Stalin'ın güçlü etkılerini taşı-
yan Üçlü Çete, Vietnam'ın ar-
dından zayıflayan ABD'ye kar-
şı "gerüimi tırmandırma" poli-
tikası benımsemıştı.
görüşmeye hazinenin yan yan-
ya paylaşılması önerisi ile baş-
lamıştı. Ancak Cumhuriyet'in
bu gizli görüşmeyi okurlara
açıklaması üzerine bu pazarlık
önlenmişti. Zamanın Kültür Ba-
kanı Fikri Saglar'ın da olurunu
alan genel müdür. federal mah-
kemenin karannı beklemeden ve
hazineden 8 parça eseri MET'e
bırakarak pazarlığı bitirmişti.
Dergi, bu üç hazine hakkında
aynntılı bılginin yanı sıra Türki-
ye'den kaçınlan eserlerin fotoğ-
raflannı yayımladı.
Aliağa'dan kaçınlan "Kvme
Hazinesi*" ile sergide yanşan
Anadolu kökenli ikinci hazine,
Gelibolu yakınındaki Madytos
antik kentinden 1906'da Nevv
York'a ve üçüncüsü ise yine Ge-
libolu yöresindeki bir mezardan
1908'de Londra'ya gitmiş.
St Petersburg yolcusu
Nevv York'tan önce Londra'da
açılan son yıllann bu en göz ka-
maştıncı sergisi. 26 martta kapa-
nacak ve mayısta St. Peters-
burg'da açilacak.
•*Yunan Amıu: Klasik Dünya-
da Mücevherat" adını taşıyan
sergi, Perslerin Yunanistan'ı ba-
şansızhkla sonuçlanan iki istila
girişıminden hemen sonra JÖ
500-480 yıllan ile Büyüktsken-
der'in öİümünün ardından 3.
yüzyıla kadar olan bir dönemi
kapsıyor.
Dergi, Aliağa'dan hazinenin
Londra'ya kaçınlışını anlatan 27
Mayıs 1875 tarihli ilginç bir
mektuptan bir bölümü de açık-
ladı.
Zamanın Osmanlı Banka-
sı'nın Izmir'deki müdürü olan
Alfred Lavvson, mektubunda
Kyme Hazinesi'ne çok yüksek
fiyat ödemesinin gerekçesini,
"saOcının arazi içinde daha pek
çok antik mezar bulunduğunu
ve komşulannın dikkatini çek-
meden bunlan açması gerektigi-
ni, v aşamırun tehlikeye düşebUe-
ceği" sözleri ile anlatıyor. Lavv-
son, "bundan sonra kış basör-
madan önceyapılacak kazılarda
bulunacak parçalann da kendi-
sinegetirileceğinden" de söz edi-
yor.
Meşelitaç
Bu arada sergide Gelibolu yö-
resinden gelmiş görkemli bir taç
dikkati çekiyor. 6-7 Mart
1887'de bir imamın yörede Pı-
narbaşı yakınındaki Çobante-
pe'de açtığı bir başka mezardan
çıkan ve hemen hemen aynı bi-
çimde bir başka palamut meşeli
taca el konulduğu ve lstanbul
Arkeoloji Müzesi'ne gönderil-
diği BrM kayıtlannda yer alıyor.
Altın meşe yapraklan ve pala-
mutlann yanı sıra önde bir an ve
yanlarda iki cırcır böceği (yüz-
de 97.9 oranındakı altından olu-
şan) tacın doğallığına ayn bir
zenginlik katıyor.
Bu taç, biri Kuzey Yunanis-
tan'da Vergina'da Büyük tsken-
der'in babası İkinci FiHp'e ait
mezardan çıkanlan, ikincisi
Bergama'da bulunan, üçüncüsü
Rusya'da Kekuvatsky Kurganı
kazısından elde edilen ve dör-
düncüsü Anadolu'dan Berlin'e
giden taçlarla ilginç benzerlikler
gösteriyor.
Acenıi kasiyerin
prezervatif gafi
VVASHINGTON (AA) - Was-
hington'da, bir kutu prezervatif
satın almaya çalışan bir bayan
müşteriye, ülkeye yeni gelmiş
Afrikalı bir kasiyerin yetersiz In-
gılizcesiyle söylediği sözcükler
"çok ilginç'' bir gelişmeler zin-
cirine yol açtı. Olay, kentin Cle-
veland Park bölgesindeki CVS
eczanesinde meydana geldi.
21 yaşını aşkın ve yakında da
evlenmeyi planlayan bayan
müşteri, diğer ürünler ile birlik-
te bir kutu prezervatif de aldı ve
ödemede bulunmak üzere kasa-
ya gitti. Kasiyer, her ürünü bil-
gisayann tarayıcısından geçiri-
yor ve fiyatlar da otomatik ola-
rak fişe yazılıyordu.
"Deri kuBanın, bedava^
Batı Afrikalı siyah kasiyer,
prezervatif kutusunu tarayıcıdan
bir-iki kez geçirdikten sonra,
genç bayan müşteriye dönerek,
ağır bir aksan ile "getecek sefer
deri kullanın, bedava" dedi. Ar-
kasında dizili bulunan diğer
müşterilere bakan bayan, kor-
kunç bir utanç hissine kapılarak
hüngür hüngür ağlamaya başla-
dı. Bayan müşteri, bir yandan
gözyaşı dökerken, diğer yandan
da eczane müdürünün odasını
anyordu.
Eczane müdürü, bayan müste-
rinin şikâyetini odasında büyük
bir dikkatle dinledi ve Afrikalı
kasiyer ile ilgili olarak ne gere-
kiyorsa yapılacağı konusunda
kendisine güvence verdi.
CVS, olayın ardından hemen
bir soruşturma başlattı. Yapılan
soruşturma sonucu, ABD'ye
birkaç ay önce gelen Afrikalı ka-
siyerin Ingilizcesinin "çok kö-
tü"olduğu ortaya çıktı. Kasiye-
rin, birkaç kez bilgisayar tarayı-
cısından geçirdiği prezervatif
kutusunun fiyatının ekranda gö-
rünmemesi üzerine, "birkezda-
ha fiyat islemezse, bedava"de-
mek istediği kesin olarak sap-
tandı.