02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ŞUBAT 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ecevit, üniversitelerdeki saldınlarla MHP'nin kuzu postu altmdaki kurdu yeniden ortaya çıkardığını söyledi 'Olaylardan MHP sorumhı 9 • Öğrenciler, düzenledikleri basın toplantısında, çok sayıda arkadaşlannın yaralandığını belirterek 'Polis yaklaşık 200 arkadaşımızı döverek gözaltına aldı. Üniversite yönetimi de olaylara sessiz kalarak polis ve ülkücü faşistlerin ortak saldınlanna göz yummuştur' dediler. İstanbul Haber Servisi - Mar- mara Ünıversıtesi'nde başlayan ve diğer üniversiîelere de sıçra- yan, ülkücülerin satırlı saldınla- nndan sonra. önceki gün Mar- mara Üniversitesi'nın Göztepe Kampusu'nda polis tarafından dövülerek gözaltına alınan yak- laşık 200 öğrenci serbest bırakıl- dı. DSP Genel Başkanı Büknt Ecevit, üniversitelerdeki olaylar- dan MHP'yi sorumlu tuttu. Ece- vit, "Ülkücü sakünlann üniver- sitedeki eylemleri karşısında MHP'nin sürdürdiiğü suskun- luk, bu partinin son zamanlarda büründüğü kuzu postu altında- ki kurdu yeniden ortaya çıkar- maktadır" dedi. CHP Kadıköy tlçe Başkanı Rüştü Altmer. öğrencilenn par- ti binasını işgal etmediğini vur- gulayarak "Onlar bizim misafir- lerimizdir. DevTİmci ve demok- rat öğrenci arkadaşlanmıza, fa- şist ve gerici zihniyet taşıyanlar maalesef yaşama hakkı bile tanı- mama yoluna gjtmiş.lerdir*' dedı. Gözaltı olavlan üzenne CHP Kadıköy ilçe binasında açlık gre- vine başlayan bir grup öğrenci de arkadaşlannın serbest bırakılma- sı üzerine eylemlenni sonaerdir- diler. Kadıköy Cumhuriyet Bas.- savcılığı'nda ifade verdikten son- ra serbest bırakılan öğrenciler ile açlık grevini sona erdiren öğren- cilerin dûzenlediği basın toplan- tısı sırasında polis çok sıkı gü- venlik önlemleri aldı. Olaylann sağ-sol çatışmasmdan kaynak- lanmadığını belirten öğrenciler, olaylann faşist saldınlar sonucu geliştiöini söylediler. Öğrenciler şöyle iconus.ru: -Ülkücü faşist çeteler kendile- rinden olmavan tüm öğrencilere planlı bir şekilde saldırmışlardır. Bugüne kadar birçok arkadaşı- mız bıçak. sopa ve satırlı saldın- lar sonunda yaralandı. Önceki gün de polisler \ aklaşık 200 arka- daşımızı döverek gözaltına aldı. Ülkücü faşist çetelerin polisleıie işbirttği yaptığını birçok olayda gördük. Üniversite yönetimi de olaylara sessiz kalarak polis ve ül- kücü faşistlerin ortak saldınlan- na göz yuıranuştur." DSP" Genel Başkanı Bülent Ecevit. dün dûzenlediği basın toplantısında, 1970'liyıllann öğ- renci çatışmalannın yeniden başladığını belirterek "Son za- manlarda yaygınlaşan 1970'ler türü eylemlerin firilini önce An- kara'daki bazı MHP'li belediye- cilerateşlemişlerdir. Şimdi o ateş- lemenin kıvıkıınlan ünrversite- lerde yine yangına dönuşmekte- dir" dedi. Kendılerinı "ülkücü" olarak tanıtan kişılerin üniversi- leterde olaylann başını çekrigıni \ urgulayan Ecevit. şunlan söyle- di: "Olavlarda İstanbul Emnive- ti'nin da\ ranışı da ka\gı vericidir. Ülkücü saldırganlann başlatûğ) eylemler karşısında İstanbul Emniyeti tamamen etkisiz kal- mıştır. Fakat şimdi ülkücülere karşı tepki başlayınca aynı gü- venlik güçleri gösterilen tepküer sonucu harekete geçtiler. Ülkücü saldırganlann üniversiteki ey- lemleri karşısında MHP'nin sür- dürdüğü suskunluk, bu partinin son zamanlarda büründüğü ku- zu postu altındaki kurdu yeniden ortaya çıkardı. MHPdegiştiğine milleti kandırarak değil de ger- çekten inandırmak istiyorsa, ül- kücü saldırganlan kamuoyu önünde açık ve kesin biçimde la- nayıp uyarmaudır." Oğretim Elemanlan Sendika- sı Genel Başkanı Doç. Dr. Ufiık Uras da yaptığı açıklamada "Okullara giriş çıkış işlemleri sı- kı bir kontrole tabi iken, bıçak, pala, sabrla saldınya geçen çete- lerin engellenmemesi, bunlara göz yumulması düşündüriicü- dür""dedi. MHP Genel Sekrete- n Yaşar Erbaz, MHP'nin ve ül- kücülerin bu olaylarla bir bağ- lantısının olmadığını söyledi. o r P V İ Vvittî G 023 '* 1 °l a y' an ü^nne CHP Kadıköv ilçe binasında açükgrevine başlayan bir grup öğrenci. ar- g l C V l IJIlli kadaşlannin serbest bırakılması üzerine eylemlerini sona erdirdiler. (Fotoğraf: AHMET Ş1K) Nevzat Ayaz, üniversitedeki olaylann tekrar yaşanmaması için gerekli önlemin alınacağını söyledi 'Oğrenim özgürlüğünü saglayacağız9 İstanbul Haber Servisi - Mıl- li Eğıtim Bakanı Nevzat Ayaz,üniversıtelerde radikal ts- lamcı-ülkücü öğrencilenn saldı- nlannın öğretim özgürlüğü açı- sından tehlikelı olabileceğine dikkat çekerek, "Tüm güvenlik güçleri, vilayetin emri alündadır. Derhal tedbir alınmab ve olayla- nn büvümesine engel olunmab- dır" dedi. Ayaz, güvenlik güçle- rinin saldırganlarla işbirliği yap- tığı yolundakı savlarla ilgıli ola- rak da "Böyle bir olayın kesinlik- le söz konusu olmanıası lazım. Devletin böyle bir ayınm yapma- ması gerekir" şeklinde konuştu. Önlem alınacak Ünıversitelerde 12 Eylül 1980 sonrası başlayan ve son günler- de kanlı saldınlara dönüşen radi- kal-lslamcı ülkücü örgütlerin la- ik ve demokrat öğrencilere saldı- nlan sürerken valilik ve emniyet yetkilileri göreve çağnlıyor. Mil- li Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz. konunun Içişleri Bakanlığı. vali- likler ve emniyet güçlerini ilgi- lendirdiğini, ancakbutür olayla- nn kaynağı ne olursa olsun "öğ- renim özgürlüğü"nü zedeleyece- ğini belırtti. Ayaz, bu tür olayla- nn tekrar yaşanmaması ıçin va- lilik ve güvenlik güçlerinin ge- rekli önlemleri alması gerektiğı- • Gazetemizi ziyaret eden Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, ülkücü-lslamcı öğrencilenn saldınlannın öğrenim özgürlüğü açısından tehlikeli olduğunu savundu. Ayaz. 'Olaylann büyümesine engel olmalıyız' dedi. • Ramazan nedeniyle radikal Islamcı görüşlü öğrencilenn, yemek yiyen öğrencilere saldırmasının kabul edilir bir davranış olmadığını söyleyen Ayaz, 'Ciddi tedbirler ahnması gerekir. Dinen de böyle bir müdahale için, kimsenin hakkı olduğunu zannetmiyorum' dedi. ni ve ramazan nedeniyle radikal Islamcı görüşlü öğrencilerin, ye- mek yiyen öğrencilere saldırma- sının kabul edilir bir davranış ol- madığını söyleyen Ayaz. "Ciddi tedbirter ahnması gerekir. Dinen de bövle bir müdahale için. kim- senin hakkı olduğunu zannetmi- yorum T> dedi. Gazetemizi ziyaret ederek Ya- yın Kurulu Başkanı tlhanSelçuk ve Genel Yavın Yönetmeni Or- han Erinç'lc görüşen Ayaz, soru- lanmızı yanıtladı. Üniversitelerdeki olaylann Büyük Birlik Partisı'ni destek- leyen ve kendılerine Nizamı Alem Ocaklan Ülkücüleri diyen gruplar tarafından yaratıldığı ve bu saldırganlara polisin hiçbir şey yapmadığı yolundakı savtâr- la ilgili olarak. "Böyle bir olayın kesinlikle söz konusu olmaması lazım. Devletin bö> le bir ayınm yapmaması gerekir" şeklinde konuştu. Olay olması ihtimaline karşı güvenlik güçlerinin "istih- barat 1 * çahşması yapması gerek- tiğini ve '•önceden" önlem alma- sı gerektiğini kaydeden Ayaz, bu tür olaylann tekrarlanmaması için tçişleri Bakanlığı'nın emri- ne gerek olmadığına da dikkat çekti. Ayaz. "Tüm güvenlik güçleri vilayetin emri altmdadır. Derhal tedbir ahnması ve olaylann bü- yümesineengel olunmabdır" de- di. Valilik ve emniyet makamla- nnda bir suiistimale inanmadı- ğını, ancak boyıe bir şey varsa gerekenin yapılması gerektiğini de ka>deden Ayaz, "Önlem za- manında alınmalıdır. Aksi tak- dirde huzursuzluk büyür" dedi. 'Kurslar denefleniyor" Ayaz. şeriatçı çevre ve vakıf- lann bazı özel okullar ile kursla- n desteklediğini ve bu eğitim ku- rumlannda laik eğitime aykın dersler yapıldığının belirtilmesi üzerine, şu yanıtı verdi: "Özel okullar, yasa ve yönet- melikler çerçevesinde, devlet okullannda olduğu gibi müfetriş- lcr tarafından belirli zaman ara- hklannda denetlenmektedir. Şi- kâvet oldugunda da müfettiş gön- dertyoruz. Müfettiş, okulun müf- redata uygun olupolmadığınıyö- netmelikler çerçevesinde denetli- yor. Boş zamanlannda ne tür fa- İiyetler yürütülüyor, bilemeyiz. Müfettiş öğretmenin kafasında nasıl bir ideoloji var. bilemez. Özel okullar, de\let okullanna na/aran çok daha rvi teftiş veri- yorlar." Ekonomık durumu müsaıt ol- mayan ailelerin çocuklannın ter- cih ettiği "parasız yaölı* < okullar- da imam-hatip liselerinın yıllar içinde "zorunlu tercih" olduğu ve devletin bu tür eğitim kurum- lanna yatınm yapmaması sonu- cu imam-hatipTe'riri glderelc arttı- ğının hatırlahlması üzerine Ayaz, "Bu okullar vakıflar tarfindan mevzuata uygun olarakyapıh\or. Engel olmanız tnümkün değil. Bi- zim Dünya Bankası ile >ürüttüğü- müz'vatılı bölgeokullan'(YBO) diye adlandırdığımız bir temel eğitim projemiz \ar. Başta İstan- bul olamak üzere 114 \ BO aça- cağı/. Bunlan da göçün voğun ol- duğu bölgeiere öncelik tanınmak üzere tasaıiadık. Bin ile 1500 Id- şilikokullar olacak. 1995 yıh içer- sinde 4-5 adetini açacağiz. 1996 yıhnda da 114'e tamamlayacağız. Bir de bizim genel bütçeden fi- nansını sağladığımız, Dogu ve Güneydoğu'yu kapsayan YBO çahşmamız var" dedı. HAVAŞ'ın aldığı gre\ karan nedeniyle,THY terminallerinde hizmetier aksıyor. (Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ) ^Hiîkümet, grev kımcı' • HAVAŞ'ın hizmetlerini THY'nin yapması için hükümetin genelge çıkardığını söyleyen Hava-tş Genel Başkanı Atilay Ayçin, 'Hükümet, grev kıncıhk yapıyor' dedi. GÜNNURİLHAN H a v a Yollan çalışanları "Üzülme memur kardeş sözdebizim de grev hakkımız var"ya- Türk Hava Yollan grevi hükümet tarafın- zılı dövizlerle Atatürk Havalimanı'nda pro- dan ertelenırken, şimdi de ahnan kararlarla testo yürüyüşü düzenlerken "olası bir HA- HAVAŞ grevi "işlevsiz'' hale getiriliyor. HA- VAŞ grevi için lokavat karan" alındı. HA- VAŞ'ta lokavt karan. gTev uygulamasıyla birlikte yürürlüğe girerken, Ulaştırma Ba- kanlığı yer hizmetlerini kendisi sunan Türk Hava Yollarfna. HAVAŞ'ın anlaşmalı ola- rak çalıştığı şirketlerle yer hizmeti sunma ve şehir terminali-havaalanı arasmda yolcu ta- şıma yetkisi verdı. Hava-lş Genel Başkanı Atilay Ayçin, "Hükümet, grev kıncıhk yapı- yor" dedi. Yaklaşık altı ay süren toplusözleşme gö- rüşmelerinden sonra Türk Hava Yollan ve HAVAŞ çahşanlanna sunulan"sıfır zam" önerisi tepkilere yol açarken hükümet, ilk olarak "milli güvenük" gerekçesiyle THY grevini erteledi. Bu gelişmeler üzerine Türk VAŞ'ın 2 bin 300 çalışanının greve çıktığı gün de lokavt karan yürürlüğe kondu. Ancak hükümet aynı gün başka bir karar daha çıkardı. Ulaştırma Bakanlığı Sivil Ha- vacılık Genel Müdürlüğü, "alınabilecek bir grev karan nedeniyle" 23 Şubat'ta bakanlı- ğa gönderdiği yazıyla, sadece kendi uçakla- nna yer hizmeti vermek üzere ruhsat almış THY'nin başka hava taşıyıcılanna da yer hizmeti vermesi için yetki verilmesini iste- di. Genel Müdür Veki'li Erol Cengiz'in HA- VAŞ grevine karşı aldığı bu önlem aynı gün Müsteşar Vekili ErcümetTürktan tarafından onaylandı. Yetki, 2920 sayılı Türk Sivil Havcılık Ka- nunu'nun 44. maddesi ile Havaalanlan Yer Hizmetleri Yönetmeliği'ne dayanılarak alın- dı. Hükümet kararlannı değerlendiren Hava- lş Genel Başkanı Atilay Ayçin. alınan karar- larla "Hükümetin grev kıncıhğı yaptığınr belirtti. Ayçin, Havaalanlan Yer Hizmetleri Yönetmeliği SHY-22'nin 10. maddesisinin b fıkrası gerekçe gösterilerek verilen izinle hükümetin, HAVAŞ çalışanlannm grevini. THY çahşanlanna kırdırmayı hedeflediğini söyledi. THY'nin grevini "milli güvenük" gerek- çesiyle erteleyen hükümetin "kamu yaran gerekçesiyle HAVAŞ'm hizmetlerini THY'nin yapması'' için genelge çıkardığını vurgulayan Atilay Ayçin, "Kendi uçaklan- nın hizmetini yürütürken zorlanan THY ça- uşanlan, baskı ve tehditle bakmaya zorlan- dıldan HAVAŞ'ın uçaklanna doğaldır ki iş- kolunun gerektirdiği dikkatle hizmet ürete- meyeceklerdir. Sivil havacılıkta. dikkat; can ve mal güvenliği açısından çok önemlidir. En ufak hata çok \ahim sonuçlara yol açabilir" diye konuştu. Universitat G^esamthochschule Essen Im Fachbereich 3 - Literatur - und Sprachwissenschaften - ist. folgende Stelle zu besetzen: Universitâtsprofessor/in für Linguistik des Türkischen (Bes.Gr. C 4) Aufgabenbereich: Vertretung des Faches Türkisch'Linguistik in Forschung und Lehre, insbesondere im Lehramtsstdıengang Sekundarsrufe II. Anforderungen: Anforderungsprfil des § 49 Abs. 1 Ziff. 4a UG/NRW. Dıe Qualifikation ist in der Regel durch eine Habilitation nachzuvveisen. Gevvünschte Arbeitsschvverpunkte: - Theoretische und angevvandte Linguistik - moderne türkische Sprache - türkisch-deutscher Sprachkontakt. Es wirnd erwartet. daB der Bewerber/die Bewerberin Veranstaltungen ın türkischer Sprache durchführt. Es wırd weiterhin die Mitvvirkung des Bewerbers/der Bewerberin bei der Einrichtung und beim Aufbau des Lehramtsstudienganges Türkisch für Sekundarstufe II envanet. Die Üniversitat-GH Essen strebt eine Erhöhung des Anteils der Frauen am vvissenschaftlichen Personal an und fordert deshalb einschlâgig qualifizierte Frauen nachdrücklich auf, sich zu bevverben. Schvverbehinderte vverden bei gleicher Qualifikation bevorzugt eingestellt. Besetzungszeitpunkt: Sofort Benerbungsfrist: 26 Mârz 1995 Bewerbungen mit den üblichen Unterlagen (VeröfFentichungen erst auf Anforderung) richten Sie bitte an den Dekan des Fachberelchs 3 der Universitât- GH Essen, 45117 Essen. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Uzlaşmada üzlaşmak! Bir okurum telefon etti: . \ - Demokrasinin bir hoşgörü ve uzlaşma rejimi olduğu- nu yazıyorsunuz. Öyleyse Yaşar Kemal 'e, Zafer Üskül 'e tepkiniz neden ? Hatta şeriatçılarla bile uzlaşmanız gerek- mez mi? Anlaşılıyor ki, üç konuyu da ayn ayrı açıklığa kavuştur- mak gerekiyor. • • • Yaşar Kemal daha çok demokrasi isterken haksız mı? Haklı!.. "Düşünce suçu " kavramına karşı çıkarken de hak- h! Ama bu ülkede demokrasinin temellerini Atatürk'ün at- tığı da bir gerçek... Son 40 yılda "daha çok özgüriük, da- ha çok demokrasi, daha çok sivil toplum" isteminin ön- cülüğünü Kemalistlerin yaptığı da bir gerçek! Yaşar Kemal, işte bu gerçekleri yadsırken haksız! 22 Mart 1987 tarihli şu sözler kendisine ait: "Ben üç şeyle övünmesini isterim Türkiye'nin: Ata- türk'ün gerçekleştırdiği kendine dönüş ve bağtmsızltk po- lıtikası. Hakkı Tonguç 'un gerçekleştırdiği demokratık eği- tim ve Nâzım Hikmet'/n getirdiği insancıl, ulusalşiir... Az değildir bunlar. Insanlığa, atom icat etmekten daha bü- yük katkıdır." Sayın Kemal, bunlan bana söyiediğini ve Haftaya Bakış dergisinde de yayımlandığını acaba unuttu mu? Tonguç Baba da Kemalist Devrim'ın bir uzantısı olduğuna göre; bu ulusun övünmesi gerektiğine inandığı üç öğeden ikisi- ni 1923'ten bu yana sürdüğü "kara "nın içine nasıl yerieş- tirecek? Elbette ki, Yaşar Kemal ırkçı değildir. Elbette ki, Yaşar Kemal Anadolu'nun bölünmesini istemez! Buna inanıyorum ve her yerde savunuyorum. Yaşar Kemal'i bugün de seviyorum, sayıyorum, dost bi- liyorum. Ama Der Spiegel'deki yazısının bazı bölümlerini, O'nun -bu toplumun bir bireyi olarak- gurur duyduğum kişiliğiy- le "uzlaştırmayı" da birtürlü beceremiyorum... • • • Gelelim Zafer Üskül'e... Aslında Prof. Üskül'ün de saygı duyduğum bir kışiliği vardı. Atatürk'e saygılı solcu bir aydınla uzlaşmamam için herhangi bir nedenin olmaması gerekirdi. Sayın Üskül, TV'de Mehmet Altan'ın karşısında söyle- diklerini herhangi bir açıkoturumda "kendi adına" söyle- seydi, gene saygı ile karşılardım. Ama Atatürk ve Kemalizm düşmanlarının karşısına "Ke- malizm" adına çıkınca iş değişır! "Ben Kemalistim" diyecek kadar Kemalizmı benimse- miş, Kemalizme inanmış olmayanların, Kemalizm adına konuşmaya da hakları olamaz! Kimse ne Atatürk'ü sevmek ne de Kemalizmi benimse- mek zorundadır! Ama onlar adına konuşursa; bunun so- rumluluğunu üstlenmek durumundadır! örneğin Aziz Nesin Atatürk'e saygılıdır. Kemalist de- ğildir. Kendısını sever ve sayarım. Ama katılmadığım bazı düşüncelerıni "Kemalizm adına" savunmaya kalkarsa, tepki duyanm!.. Sayın Üskül "Ben Kemalistim! Türkiye'de Kemalist ol- madan sosyal demokrat olunamayacağına inanıyorum!" diyebiliyor mu? Eğer dıyebılirse, tepkimin fazla sert olduğunu kabul ede- ceğim... O tepkiyi-paylaştıklarını telefonla duyurmak ge- reğini duyan gazeteci, sanatçı, siyaset adamı. bilim ada- mı dostlar da herhalde bundan memnuntuk duyacaklar! • • • Pekı "şeriatçı" ile uzlaşmalı mı? Toktamış Ateş "Uzlaşmadan yanayım!" diyor. Hikmet Çetinkaya "Demokrasi düşmanlarıyla uzlaşma olmaz!" kanısında. Bedri Baykam'a göre de, "Su ile yağ kanş- maz!" Bense soruyu bir başka soru ile yanıtlamaktan yanayım: - Acaba şeriatçı bizlerle üzlaşmak istiyor mu? Demok- rasi ile üzlaşmak istiyor mu? Herkesle uzlaşılabilir; ama "üzlaşmakistemeyen"\e uz- laşılamaz! Ve insanlar, ancak kendi isteklerini "zoria ve tamamen" kabul ettiremeyeceklerinı anladıklan zaman, uzlaşmaya yanaşıriar! Demokrasiyi yitirme pahasına "üzlaşmak" ise, uzlaşma olmaz, "gaf/ef'olur!.. W 0 R L D S E R V I C E T U R K I S H 5 f C T I 0 N RADIO JOURNALISTS The BIC World Servke inv'rtes opplkotions for the posnion of Rodio Journalist/ProdtKer in the BBC's Turlüsh Section, based in London. tt îs a challenging job, whkh involves many aspetts of rodio broadcosling induding programme produrtion, live presentation, writing and transloting, in a stimulating and remıding atmosphere with highiy prolessional and motmrted colleogues. To apply for the job you «rill need îurkish as your first language, an eueUent commond af written and saoken Engjish, a thorough knowiedge of îurkish as well as international current affairs and be educoted to degree level or equivalent. İn oddition you will be expected to have previous journoİKtk experience, be aUetowork to deadfmes, on your own inüioiive and as part of a journalistk team, wrthin the BBC's strirt edîtortal standards of objectivity and impartiaiity. You must also be able lo translate from English into Turkish both atcurately and with speed, have a good microphone voice, the abilHy to use modern broadcosling technology and keyboard skilk. The successful candidote wi1l be offered a fixed-term controd, minmum length one year, at a salary of £21,688 per year plus an allowonce of £1 '636. Actommodatiofl assJstonce is poid on orrival. Ptease send a detaiied Curricufum Vıtae in Engüsh only, quoting r«fer«Ke mnnber 8424S, grving your fuH biographicai detaits, aualifications ond work experience to date, shcmring how you met the above requirements to: BBC World Servke Retrntımtt Offite, Room 111 NE W k g , k s h Hotse, S t r m i Lemimı WC2I 4PH, enclosing a lorıe serf- addressed envelope and a passport size photograph. Appiicotions must arrive in London by Friday 24th Morch 1995. Please note condidotes meeting our requirement$ witl be asked to take a written and voice test before the final seieclion b mode. Tests are scheduled for April 1995. Romanlanmz ve Ansiklopedileriniz yerinizden ahnır. Tel:5540604 URYAP EMLAKBILGİBANKASI Tlf (242)248 49 95-242 48 12 Fax: (242) 242 37 33 ANTALYA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle