Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24ŞUBAT1995CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Reynolds da
sisaraya zam yaptı
• Ekonomi Servisi-
Philsa'nın sigaraya zam
yapmasının ardından R.J
Reynolds grubunun ürettiği
Camel, U'inston, Salem ve
Monte Carlo marka
sigaralara da zam geldi. RJ
Reynolds'un ürettiği
sigaralann perakende satış
fîyatlanna bugûnden itibaren
yûzde lOileyüzde 14.3
oranında zam yapıldi. Yeni
fiyat listeleriyîe uzun Catnel
50 bin liraya. Camel Light da
50 bin liraya yükseltildi. Kısa
Camel ve Camel Box 45 bin
liraya, uzun Monte Carlo 33
bin liraya çıkanldı. Winston
40 bin (ira. Salem ise 50 bin
lira oldu
Tofaş'ta zorunlu
izin uzatıldı
• BURSA(AA)-Tofaş
Otomobil Fabrikası'nda 30
ocakta başlatılan zorunlu
izin, artaa stoklar gerekçe
gösterilirek. 3 nisana kadar
uzatıldı. Tofaş fabrikası
yetkilileri. fabrikada artan
stok ve piyasa durumu
nedeniyle zorunlu izni
uzatmak durumunda
kaldıklannı belirttiler.
Yetkililer. işçi çıkarmanm söz
konusu olmadı&ını sövlediler.
İKV Başkanı Aloğlu, AB'nin Yunanistan'daki seçimleri bekleyebileceğini söyledi
Günıriik birliği yine ertelenebîlir
TESEV, Boğaziçi
Üniversitesi'nde
• Ekonomi Senisi - Türkıye
ve dünyadaki gelişmeleri
izleyerek jeopolıtik, ekonomik
ve sosyo-politik konularda
yapılacak araştırmalarla
toplumun karar alma
süreçlerine bılımsel
seçenekler su'hmak amacıyla
rkurulan Türkiye Ekonomik ve
.Sosyal Etüdler Vakfı TESEV,
_ekım 1994'tekiyeni
,-yapılanmanın ardından
xaîışmalannı. Boğaziçi
universitesı Kampusu'ndaki
."Manning House" binasında
sürdürmeye başladı. Yönetim
kurulu başkanlığım Bülent
"£czacıbaşı'nın yürüttüğü
TESEV'in hizmetine sunulan
japı. 1930'lıyıllann
_sonlannda, Robert Kolej'in
eskı öğretim üyelerindenMr.
Manning'in eşi tarafından
^yaptınlmıştı.
İKV Başkanı Aloğlu,
Ekonomi Servisi - Avrupa Bir-
liği üyesi ülkelerde birdizi görüş-
me yapan tktisadi Kalkınma Vak-
fı (tKV) Başkanı Sedat Aloğlu, 6-
7 mart tarihlerinde gerçekleştiril-
mesi beklenen gümrük birhğinin
bir kez daha ertelenebileceğini
söyledi. AB'nin Yunanistan'da 8
maıtta üçüncü turu gerçekleştirile-
cek cumhurbaşkanlığı seçimi so-
nuçlannı bekleyebileceğini kayde-
den Aloğlu, Topluluk içinde rüz-
gârlann Türkiye'den yana estiğini
\e gümrük birliğinin en geç nisan
ayı başında gerçekleştirilecegini
savundu.
AB Komisyonu eski Başkanı
Jack Delors'un aksine yeni baş-
kan Jacques Santer'in. Türk işa-
damı heyetini hemen kabul ettiği-
ni belirten Aloğlu, "Konuştugu-
muz bütün yetkililer, Türki-
ye'nin gümrük birliği için lobi yap-
masına gerek olmadığını \e bu konu-
da topluluk içinde gerekli iradenin
sağlandığını sö>ledilcr. Türkiye'nin
öneminin bi/den daha çok farkında-
lar. Yunanistan"dan ise yaka silki-
yoriar. Bu ülkenin talepleri topluluk
üyelerine gına getirmiş. Mümkün ol-
Gümrük birliği
Girsek bir türlü, girmesek bir türlü
Ekonomi Servisi- Yurtdışında yaşayan
Türklenn hukuki sorunlan konusunda uz-
man olan siyasal bılimcı ve ekonomist Dr.
Harun Gümrükçü, 6-7 martta ele alınacak
karar taslağında. hukuki bırlığe mutlaka
yer venlmesi gerektiğini dile getirdi.
Gümrük birliğinin hukuki zemının tar-
tışıldığı "Yol kavşağındaTürkiye-Avrupa
Birliği tlişkileri* başlıklı sempozyumda
konuşan Gümrükçü, Ortaklık Konseyi'nuı
tartışacagı karar taslağında hiçbır sosyal
boyutun içerilmediğine dikkat çekerek,
"Gümrük birliği taslağında, A\ rupa'da >a-
şavan yurttaşlanmızla ilgili tek saür yer al-
mıyor. Türk yargıçlanna Adalet Drvanı'na
başvurma hakkı tanınmalıdır. Türkiye,
doğnıdan ya da dola\lı \oldan ilgilendiren
kararlara kaülabUmelidir"dedı.
Ancak sosyal boyutları ıçerecek bir
gümrük birliğinin Türkiye'nin avantajına
olduğunu belirten Gümrükçü, bu protoko-
lün yine de refaranduma açılması gerekti-
ğini belirterek. "Girtnek aleyhimize, gir-
memek daha da aleyhimize'" dıye konuştu.
Marmara Ünıversıtesı AT Enstıtüsü Di-
rektörü Haluk Kabaalioğlu da yaptığı ko-
nuşmada, Türkiye'nin tam ü>e olmadığı
sürece. AB'nin alacağı "doğnıdan uygu-
lanabilir" kararlann ve tüzüklerin Türki-
yeyı etkılemeyeceğıni söyledi.
sa 14 AB ülkesi yeni bir birlik kurar,
Yunanistan'ı dışarıda bırakırlar"
dedı. Aloğlu, "Türkiye ise soğukkan-
lı yaklaşımışla puan topluyor" şek-
linde konuştu.
Aloğlu. dün düzenlediği basın top-
lantısında Almanya. tngiltere. Fransa.
lspanya ve Belçikada yaptıklan temas-
lardan edindiği izlenimleri anlattı. Tür-
Üretimini yüzde 19,
satışmı yüzde 34 arttırdı
Örnek KİT:
SEKA
Haber Merkezi - Mil-
li Prodüktivite Merkezi
ile ışbirliği içinde reorga-
nizasyon çahşmalannı
sürdüren Türkiye Selüloz
\e Kâğıt Fabrikalan (SEKA), 1994 yılı başında
fiili çalışan personel sayısını yüzde 10 oranında
azaltmasına karşın 1993 yılına göre kâğıt karton
üretimini yüzde 19, satışlanm da yüzde 34 ora-
nında arttırdı.
Üretkenliğin arttırılması sonucu da çalışan ki-
şi başına kâğıt üretimi 63 tona çıkanldı. thraca-
tında da artış sağlayan SEKA. 1995 yılı için da-
ha ocak ayı başında 350 bin tonluk satış bağlan-
tısı yaptı. SEKA, 1995 yılı içi dönem kânnı ise
3.5 trilyon lira olarak hedefliyor.
Kurulus merkezinde yüzde 40 kadro tasarru-
fu sağlayan SEKA, 1994 yılı başında toplam 9
bin 250 olan fiili çalışan personel sayısını yüzde
10 azaltarak 8 bin 300'e indirdi.
SEKA. personel sayısını azaltmasına rağmen
1993 yılına göre kâğıt karton üretimini yüzde 19
oranında arttırarak 449 bin tona, satışlannı da
yüzde 34 oranında arttırarak toplam 485 bin to-
na yükseltti. SEKA. 1993 yılında 5 bin 780 ton
olan kâğıt-karton ihracatını 65 tona ulaştırarak 26
milyon dolar tutannda döviz girdisi sağladı.
Dış Ticaret Müsteşarlığı açıklamasi:
Tarım teşviki yasal
kiye'nin öneminin AB tarafından idrak
edıldiğini belirten Aloğlu. "AB arnk
Türkiy e'vi araştırmavı bitirmiş, tart^-
mıyor. Tabii kü bu olumlu ha\a\a Ce-
zayir \e Çecenistan'da yaşanan olayla-
nn da katkısı oldu" diye konuştu.
AB'nin Türkiye ile gümrük bırliğı-
nı gerçekleştırme konusunda çok ka-
rarlı bir tavn olduğunu belirten Aloğ-
lu. şöyle konuştu.
""Aynca, Türkiye'nin gümrük
birliğine girişte mali yardım al-
ması gerektiği büinhor. Bu ko-
nuda somut ifadeler var. SHP ve
CHP'nin birleşmesi, AB'de çok
olumlu bir ctki yaptı. Ancak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Dış Ticaret Müsteşarlığı yetkilileri.
"Bazı tanm ürünlerine Resmi Gaze-
te'de yayımlannıadan. firmaya özcl
gizli ihracat teşviki verUdiğT yolunda-
ki haberlenn doğru>u yansıtmadığını
belirterek, "Avnıpa Birliği (AB) ve
GATT AntiaşmasTna göre, teşvik veri-
lemeyen sektörlerde,
bazı ürünlere Resmi
Gazete'de \avımlannıa-
dan ihracat teşviki veri-
lir. Ancak, bu tebliğ ilgi-
li tünı oda ve birliklere
gönderilir" açıklaması-
nı yaptıiar.
AB ve GATT anlaş-
malan çerçevesinde an-
cak araştırma geliştir-
me ve yatınm projelere
ihracat teşviği verilebil-
diğine dikkat çeken Dış
Ticaret Müsteşarlığı
Teşvik verilirken
ihracat pazan geniş
olan uTünlerin öncelikli
sıraya alındığını
beîirten yetkililer,
"Bütün ihracat teşvik
tebliğleri ilgili oda ve
birliklere gönderilir ve
sektördeki tüm fırmala
verilir" açıklamasmı
yaptıiar.
yetkilileri, bazı tanm ürünlerinin ihra-
catını arttırabilmek için, gizli ihracat
ıadesi teşviği verildiğini bildirdiler. AB
ve GATT'a bağlı ülkelenn "anti dam-
ping" soruşturması açma olasılığına
karşı. bu ürünlere venlen ihracat iade-
si teşvıkinm Resmi Gazete'de yayım-
lanmadığını belinen yetkililer, "CMası
birsoruşturma durumunda, Resmi Ga-
zete'nin kanıt olarak gösterilmemesi
için, teşvikler tebliğ çerçevesinde verili-
yor" dediler.
Teşvik karamamesi^esmi Gazete'de
yayımlanmadığı için uygulamanın gi-
zı olarak nitelendirildiğıni belirten yet-
kililer. "Ancak, ilgili tebliğ tüm ihracat
oda ve birliklerine gönderilir \e üretimi
yapan tüm firmalara
ihracat iadesi uygula-
nır" açıkiamasını yap-
tıiar.
"Bazı tanm ürünle-
rine Resmi Gazete'de
yayımlanmadan, fir-
maya özel gizi ihracat
teşviki verildiği'" yo-
lundaki haberlenn
doğruyu yansıtmadı-
ğını savunan Dış Tica-
ret Müsteşarlığı yetki-
lileri, "Bu teşvikler
üretimi yapan tüm fir-
malara verilir. Aynı zamanda, tüm ih-
racat oda ve biriiklerine de duyurulur"
açıklamasmı yaptılar.
Yetkililer, bu yıl içinde 27 grup tanm
ürününe 100 milyon dolarlık ihracat ia-
desi teşviki verilmesinin programlan-
dığını belirtirken, bu ürunlerin ihraca-
tından 1.5-2 milyar dolar arasında ge-
lir beklendiğini de sözlerine eklediler.
AB'de anayasa ve bazı yasa degi-
şiklikleri \apılması konusunda
ciddi beklentiler söz konusu. Av-
rupa Pariamentosu ile de yakın
ve sıcak ilişkilere girmek gerek.
Türkiye. bu masada oturmak is-
tivorsa AB'nin kurallanna göre
hareket etmeli. .\z da olsa bir er-
teleme söz konusu olabüir. Ama
karamsarlığa gerek yok. Mart
a>ı sonıı en gec nisan başında bu
işsonuçlanabilir. Ertelemenin ne-
deni Nunanistan'daki seçimler."
Önıimüzdeki mart-nısan ayla-
nnda Türkiye'nin, mevzuat
uyum ve anayasa degvşıkliğı ko-
nusunda somut adımlar atması
gerektiğini ifade eden Aloğlu,
malı yardım için önce deklaras-
yon çıkacağını ve AB'nin bu
yollaTürkiye'yemalı yardım ni-
yetini beyan etmiş olacağinı be-
lirten Aloğlu. "İçini sonradan
dolduracağız" dı\e konuştu.
Aloğlu, Türkiye'nin 1981'den
bu yana AB'den hiçbır yardım
görmediğim ve ltalya. Yunanıs-
tan gibi ülkeler yollannı 30 yıl
vadeli düşük faizli kredilerle ya-
parken, Türkiye'nin uzun vade-
li işlerini kısa vadeli kredilerle
gerçekleştirmeye çalıştığını,
ekonomınin bugün bu yükü taşı-
dığını da anlattı.
YORUM
ÖZTİNAKGÜÇ
Vergi Sorunsalı
Türkiye'de reform adı altında sürekli değiştirilen, değişti-
rildikçe de temel ilkelerden uzaklaşan, giderek daha da
adaletsiz ve verimsiz hale gelen bir vergi slstemi ile karşı
karşıyayız.
Gelir esnekliği olmayan, ulusal gelir artışlannı izleyeme-
yen, mal ve hizmetlerden alınan dolaylı vergilerin ağır bastı-
gı; verginin ödeme gücü ile orantılı olması, belirlilik, uygun-
luk, yeterlilik, iktisadilik gibi klasikleşmiş vergi ilkelerine sırt
çevirmiş; sistematiğı bozulmuş bir vergi yapımız var. Bu
yapı, bilgi ve iyıniyetten yoksun 1980 sonrası yönetimler ta-
rafından, daha da bozulmuş hatta çürütülmüştür.
•ATürkiye'de vergi gelirlerinin, GSMH'ya (Gayri Safi Milli
Hasıla) oranı düşük olup bu oran düşme eğilimi göster-
mektedir. 1995 yılı geçiş programında yer alan bilgilere gö-
re Türkiye'de vergi gelirlerinin GSMH'ya oranı 1993 yılında
yüzde 18.4 gibi düşük bir düzeyde iken, bu oran 1994'te
18.3'e düşmüş, 1995'te de yüzde 18.2'ye gerileyeceği ön-
görülmüştür. Bu oranın örnek almaya calıştığımız Batı ülke-
lerinin çok gerisinde olduğu gerçegi, bilgiç (malumatfüruş)
yazarlarımız ve işadamlanmız tarafından vurgulanmamak-
ta, âdeta kamuoyundan saklanmaktadır. Vergi gelirlerinin
GSMH'ya oranının düşüklüğünün yanı sıra gelir ve servet-
ten alınan vergilerinin düşüklüğü daha da göze çarpıcıdır.
Gelirden alınan vergilerin payının GSMH oranı 1993 yılında
yüzde 7.4 düzeyinde iken, 1995 yılında yüzde 6.8'e değin
gerilemektedir. Servetten alınan vergilerin payı ise binde 2
gibi dikkate dahi alınmayacak boyuttadır.
*Yıllık beyannameli mükelleflerin ödedikleri vergiler,
GSMH'nın yüzde 1.5'i dolayına değin gerilemiştir.
Türkiye'de tüm sermaye şirketlerinin ve diğer kurumlann
1995 yılında ödeyecekleri Kurumlar Vergisi'nin vergi gelirle-
ri içindeki payı yüzde 5.4'e, GSMH'ya oranı da binde 9'a
düşmektedir. Tüm sertnaye şirketlerimizin ve diğer kurum-
lann ödeyecekleri Kurumlar Vergisi, ancak Damga Vergisi
ve Harçlar toplamı boyutunda olacaktır.
Şahıs şirketlerinin, bireysel ticari ve sınai işletme sahiple-
rinin, serbest meslek sahiplerinin, rant geliri elde edenlerin
başka bir deyişle beyannameli gelir vergisi mükelleflerinin
ödedikleri gelir vergisinin toplam vergi gelirleri içindeki payı
ancak yüzde 3.0; GSMH oranı binde 5 dolayında bulun-
maktadır. Vergilerin ağırlıgından sürekli yakınarak kamu-
oyunu yanıltanların ödedikleri vergiler, açıklanan vergi ista-
tistiklerine göre bu derece gülünç veya acıklı olarak nite-
lendirilecek ölçüdedir.
*Vergi geliıîerimizin ana kaynağını, ücretliterden kesilen
gelir vergisi dışında, KDV ve ayaryakıttan alınan vergiler
oluşturmaktadır.
1995 yılı gelirleri tahminine göre dahilde alınan KDV, ih-
halde alınan KDV ve ek vergi, toplam vergi gelirlerinin yüz-
de 33.5'ini oluşturmaktadır. Akaryakıttan alınan tüketim
vergisi ile gümrük vergisinin de vergi geiirteri içindeki payt
yüzde 12.5 dolayındadır. Türkiye'de vergi gelirlerini arttır-
manın yolu, KDV'den ve akaryakıttan geçmektedir. Ticari
ve sınai gelir elde edenlerden, kira, faiz ve kâr payı alanlar-
dan vergi almayan veya alamayan hükümetlerimiz, vergi
kaynağı olarak KDV'yi ve akaryakıtı görmektedirier.
•Vergi gelirlerinin yaklaşık yansının borç faizi odenme-
sinde kullanılması, adaletsizliği arttırdığı gibi vergiyi haklı kı-
lacak tüm etik kurallara aykırı bulunmaktadır.
Türkiye'de bazı kesimler üzerınde vergi yükü oimadığı gi-
bi, bunlara gelir aktanlmakta, gerçekte vergi yükleri negatif
olmaktadır. Büyük kurumların çoğunun devletten aldıklan
faızler, ödedikleri verginin çok üstünde bulunmaktadır. Bu
ara kamuoyunun bilgısizliğinden, hafifliğinden, yeğniligin-
den (hiffetinden) yararlanılarak, kamuoyu aldatılmaktadır.
Faiz ve kâr payları yıllık beyannameye alınacak diye, faizler
üzerindeki vergi kesinti oranı yüzde 5.0 indirilip, Kurumlar
Vergisi oranı düşünjlürken, yıllık beyanname venlmesi 1997
yılına ertelenerek. rantiye sınıfının vergi yükü hafıfletilmekte,
bazı durumlarda sıfırtanmaktadır.
K/iniyetten yoksun sağcı yönetimlerin eliyle vergi sorun-
salını da çözmeye olanak yoktur.
Gümrük birliğinin neresindeyiz?
U
luslararası arenadaki çekingenliğimiz
ve güvensizliğimiz, en güzel gümrük
birliği görüşmelerinde kendini
hissettiriyor.
Bir anlamda pazarlığa dönüşmesi
gereken görüşmelerin, Türk tarafının
teslimiyetçi ve "Olsun da nasıl olursa
olsun" yaklaşımıyla tümüyle karşı tarafın
inisiyatifine bırakıldığını üzelerek izliyoruz.
Ortada, 1963 yılında imzalanan bir
anlaşma var. Gerek iş dünyası, gerek Türk
diplomasisi ve gerekse hükümet, "Önce
bir gümrük biriiğıne girelim, ondan sonra
ulusal çıkarianmızı koruyacak girişimlerde
bulununız" yaklaşımını açıkça ortaya
koyuyor.
Türkiye'nin AB ile gümrük biriiğini
gerçekleştirmesi konusunda 32 yıldan bu
yana hiçbır şüphe yok. Ancak bu süreç
AB tarafından geciktirildiği ve Ankara
Anlaşması'nın Türkiye lehine olan
koşullan torpülendiği halde, gümrük birliği
yolunda atılan her adım bir büyük
zafermiş gibi ortaya
konuluyor.
Türk özel sektörünü temsil
eden bir heyetle AB turundan
dönen Iktısadi Kalkınma Vakfı
Başkanı Sedat Aloğlu, AB
ilişkilerimıze öyle bir pembe
çe'çeveden baktı ki, bu
alanda Başbakan Tansu Çiller'i bile
geide bıraktı. Sedat Aloğlu'nun
açiklamalarına bakılırsa AB yetkilileriyle
yaoılan görüşmelerden çıkan en iyi sonuç,
"jAB'nin Türkiye ile gümrük birliğine
gjtmek kcnusundaki kesin karannı vermiş
olırıası"
Bravo! Eöer bu kararı 32 yıl önce
irrzaladıkan anlaşmaya değil de,
t>Lgünküial ve gidişata dayanarak
V€rdilerse bu, Türk ekonomisi ve
dİDİomassi için kazanılmış çok büyük bir
zıefer. Erreği geçenleri kutlamak lazım.
Gelelim, görüşmelerden çıkan diğer
scnuçlara.
S-7 martta gerçekleştirilmesi beklenen
gûmrük birliği ile ilgili görüşmeler,
Vunanistan'daki seçimler nedeniyle bir
Kez dahaertelenebilirmiş. Varsın
ertelensr. Bunda bir olumsuzluk yokmuş.
E i geç rsan ayı başında gümrük birliği
i ^ n görüşmeler kesin tamamlanirmış.
Ç j n k ü Y.nanistan köşeye sıkışmış,
r-izgârlarTürkiye'den yana esiyormuş.
^ 3 ' n i n 1- ülkesi, Türkiye ile 32 yıllık
ailaşma-I
ın gereğini yerine getirmek için
•^jnanıstan'ın cumhurbaşkanını
SI
seçmesini bekleyecek ve bunda endişe
edilecek bir durum olmayacak. Nasıl olsa
Türkiye beklemeye alışık. Nasıl 19 arahkta
hayal kınklığına uğrayıp, "Ama yeni
görüşmeler için 6-7 mart tarihini kopardık"
diye avuntuyla kanşık bir mutluluk
yaşadıksa, nisana kadar beklemekten de
zarar gelmez. Yeter ki bizi kabul etsinler.
Gelelim mali yardıma. Bu da 20 yıl önce
yapılan Katma Protokoller'le hükme
bağlanmış bir konu. Ancak AB
1980'lerden itibaren anlaşmayı bozup
Türkiye'ye muslukları kapamış. Üstüne
üstlük bu nedenle AB'den alacaklıyız.
Ama gümrük biriiğine giderken ne
olacak? AB sadece mali yardımlan
yeniden işletme niyetini açıklayan bir
deklarasyon yayımlayacak? Ne zaman,
ne miktarda yardımda bulunacaklan belli
değil. AB tarihınde ilk kez tam üye
olmadan gümrük birliği fedakârlığını
üstlenen Türkiye'nin bunun faturasını
nereden karşılayacağını, daha sonraki
yıllarda düşünmeye .
başlayacağız. Hele bir gümrük
biriiğine girelim...
Bir de Ankara Anlaşması'nın
gereği olan serbest dolaşım
var. Aloğlu'nun sözleri, Türk
tarafının bunu da artık hayal
olarak gördüğünü ortaya
koyuyor. AB içindeki bütünlüğün temel
unsurlanndan olan hizmetin ya da
işgücünün serbest dolaşımı, Türkiye için
yakın gelecekte bile olası görülmüyor.
Türkiye, Avrupa'ya vizeyle (özel izinle)
girmeyi çoktan içine sindirdi. Sadece
Almanya'daki işçilerimizin Avrupa'da
rahat dolaşmasına sağlasınlar, Türk
vatandaşlarının tümüne verilmesi
anlaşmalarla taahhüt altına alınan hakkı
sadece onlara tanısınlar, o bile yeter.
Ancak bu kadarını bile pazariık konusu
yapamıyoruz.
10 milyonluk Yunanistan ise ne yapıyor?
Kıbns Cumhuriyeti'nin (Bum kesimi)
AB'ye tam üyeliği ile ilgili metinde "Tam
üye olması gümdeme gelebilir" ibaresini
yeterii bulmayıp, bunun "Gündeme
gelecektir" olarak değiştirilmesi için
dayatıyor. AB ülkeleri Yunanistan'dan
yaka silkiyorlarmış. Silksinler. Onlar
istediklerini elde edıyorlar ya, önemli olan
da bu değil mi?
Hani olup bitene bakınca. Yunanistan
engelinin Türkiye'nin pazariık gücünü
kırmak için karşısına çıkanlan bir komplo
olduğuna insanın inanası gelıyor. •
«ııııtı
KUÇUK
Ericsson GH 33
7
ve GF 33"
1
Kapaklı Dünyanın en kuçük, kullanımı en kolay cep telefonları...
GH 337 ve kapağı kapalıyken de konusma olanağı tanıvan GF 33*" ozel pillen bajesinde size
butün gun kullanım avanta)i sağlıyor Yalnızca 33~'lerde bulunan mctal çerçeve, telefonu her
turlü darbeye karşı koruyor
Ericsson 33""ler açma kapama gerektirmeyen. her zaman en yüksek seviyede sinyal alabilen
küçük anteni. uzak me^afeden bile insan sesıne duvarlı mikrofonu. saat göstergesi. calar saati,
yazılı se>lı mt'-ajlan alma^ıbı yaşamı kola>la>tıracak daha bırçok ozellığe sahip
CEP TELEFONUNDA E R İ C S S O N
Genel Dlstribûtörler: GE.N - PA Genel Pazarlama San. ve Tk A S. <02U) 28" l
v
1" (10 hat) • KVK Mohıl Tclefon Sı^temlerı A S Tel. (0216) 410 85 00 (6 hat)