Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17ŞUBAT1995CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
f TBMM Soruşturma Komisyonu raporuna göre gizlenen belgelerden 4 eşki bakan sorumlu tutulmuyor
Hayali ihracatla suç var, belge yok
•ANAP'lı 4 eski bakan hakkında hayali ihracat
iddialannı incelemek üzere kurulan TBMM
Soruşturma Komisyonu, raporunu tamamladı.
Hayali ihracat belgelerinin 'gizlendiği", komisyon
raporunda da belirtilmesine karşın, 4 eski bakanın
bundan sorumlu olamayacağı yönündeki karar,
komisyon üyeleri arasında tartışma yarattı.
AYŞE SAYIN
ANKARA - ANAP hükümet-
len döneminde hayali ihracat
olaylannda artış olduğu, 4 eski
bakanın, hayali ihracatla ilgili ih-
bar. bilgi ve belgelerle ilgili iş-
lem yaprriadıklan için sorumlu-
luk taşıdıklan iddialannı incele-
mek üzere oluşturulan TBMM
Soruşturma Komisyonu"nun ra-
poru, üyeler arasında tartışma
yarattı.
ANAP'lı eski bakanlar Ekrem
Pakdemirti. Ytısuf Bozkurt Özal,
Kaya Erdem \ e Ahmet Kurtce-
be Alptemoçin hakkındaki haya-
li ihracat savlannı inceleyen ko-
misyon. raporunu tamamlayarak
TBMM Başkanlıgı'na sundu.
Komisyon raporunda, hayali
ihracata ilişkin ihbar, bilgi ve
belgelerin, yaklaşık 3 yıl boyun-
ca gizlendiği vurgulanmasına
karşın, bunun sorumluluğu dö-
nemin ekonomiden sorumlu
devlet bakanlan ve maliye ba-
kanlan yerine, bürokratlara yük-
lendi.
Komisyon raporunda, hayali
ihracatla ilgili raporlann. döne-
min DPT Müsteşar Yardımcısı
Bülent Öztiirkmen tarafindan
"gizlendiği* belırtilirken, o dö-
nemde DPT'den sorumlu olan
Devlet Bakanı ve-Başbakan Yar-
dımcısı Kaya Erdem'in. bu olay-
dan sorumlu olamayacağı görü-
şüne yer verildı.
Raporda, hayali ihracatın var-
lığı kabul edılmesine karşın, *de-
lii yetersizliği ve hayali ihracatla
aralanndaüiivetbağıkurulama-
dığı" gerekçesiyle o dönemde
ekonominin başında bulunan hü-
kümet üyelerinin bu yasadışılık-
tan sorumlu olamayacağı savu-
nuldu.
DYP Adana Milletvekili Ali
YaJçın Öğütcan'ın başkanı oldu-
ğu 13 üyeli komisyonda, üyeler-
den 5'i rapora muhalefet şerhi
koydu.
SHP ve RP'li üyelerin tamamı
rapora muhalefet şerhi koyarken.
DYP'den yalnızca Aydın Millet-
vekili Ali Rıza Gönül. eski ba-
kanlann "aklanması" karanna
karşı çıktı.
Gönül. Kaya Erdem dışında, 3
bakanın hayali ihracat olaymdan
sorumlu olduğu göriişünü bildir-
di.
SHP Kırşehir Milletvekili Hfl-
mi Yükselen, muhalefet şerhın-
de, devlet işlerinın çokluğunun.
devletin gelir kaybına uğraması-
nın gerekçesi olamayacağını be-
lirterek. "Görev başında olanlar
bu sonımlulukiannın hem gere-
ğini yerine getirirler, hem de do-
ğacak sorumluluğu üstknirlcr"
görüşüne yer \erdi.
SHP Kars Milletvekili Zeki
Nacitarhan da, hayali ihracat ko-
nusunda kavram ve yetki karga-
şası yaratılarak bazı çevrelerin
haksız kazanç sağlamaya devam
ettiğini vurguladı. Nacitarhan.
komisyonun bilirkişi saptaması
ve dinlemesinde de usulsüzlük
olduğunu savunarak, şu görüşle-
ri dile getirdi:
u
Bilirkişi olarak çağınian
Prof.Dr. Zeki Hafızoğullan bu
konularda daha önce ihsası rey-
de açıklamada bulunduğu ve Ce-
za Yasası'nda "havalı ihracat' di-
ye bir suçun bulunmadığı gibi bir
acıkiamada bulunarak, kendisi-
nin de bilirkişi olarak dinlenme-
sinin doğru olmadığmı söyleme-
sine rağmen, benim ret oyuma
karşı bilirkişiliği komisyonca ka-
bul edilmiş ve bilirkişi olarak din-
lenmiş olmasını doğru bulmuyo-
rum."
'İhmal var
T
RP'li üyeler Mustafa Ünaldt-
ve Bahattin Elçi de. olayda kasıt
olmayabileceğini belirtirken, ih-
mal bulunduğu gerekçesiyle, ra-
pora katılmalannın mümkün ol-
madığını bildirdiler.
Komisyon raporu. önümüzde-
ki günlerde TBMM Genel Kuru-
lu'nda mıllervekillerinin oyuna
sunulacak.
DYP ve ANAP'ın oylan ile ka-
bul edilmesi beklenen raporun
reddedilmesi durumunda 4 eski
bakana Yüce Dıvan yolu açıla-
cak.
İSTANBUL'DA KİRLİLİK
Kömür kamyonlan
kente kaçak giriyor
AYKUT KLÇÜKKAYA
Istanbul'daki aşın hava kirlili-
ğı; kitle örgütleri, vatandaşlar ile
\alilik ve belediye arasında tar-
tışma yarattı. Valilik, hava kirli-
liğinin tehlikelı boyutlara ulaş-
masında. soba \e kaloriferyakıl-
masına getirilen kısıtlamalara
vatandaşlann uymamasını ge-
rekçe gösterdi ve bu nedenle
kentin birçok bölgesinde hava
kırliliğinin sınır derecelerini aş-
nğını belirttı.
Vatandaşlar ve kitle örgütleri
ise kirliliğin önlenmesi yönünde
yeterli önlem almamakla suçla-
dıklan valilik ile belediyeye ya-
kıt mafyasıyla daha etkili müca-
dele etme çağnsında bulundular.
İstanbul Vali Yardımcısı Ruhi
Paker, soba \e kalonfer yakıl-
ması konusunda kısıtlamanın
sürdüğünü belirterek kısıtlama-
ya uymayanlar hakkında, kay-
makamlıklartarafından ıdari pa-
ra cezası uygulanacağını açıkla-
dh
Kalitesiz kömür
Bu tartışmaya katılan İstanbul
Tabıp Odası Başkanı Zeki Kara-
gülle. İstanbul'da kirliliğin yüz-
de70'inin kalitesiz kömür kulla-
nımından kaynaklandığını. kö-
mürün denetlenmesi gerektığini
söyledı.
Karagülle. "Altyapı sorunlan
nedeniyle doğalgaz hava kiriiliği-
• ne ancak vüzde 20 oranında çö-
'. ziim getirebüir. Kiriilige karşı kı-
savadedeen etkili cözümkömür-
' den kükürtdioksit etkilerini
azaltmaktır" dedı.
Özellikle. Kemerburgaz'daki
özel ocaklardan çıkanlan kömü-
rün kente girişi, vatandaşlann ve
Karagülle'nin ortaya koyduğu
görüşleri destekler bir görünüm
sergiliyor. Kemerburgaz'da kö-
mür mafyasının kurulduğuna
dikkat çekilırken kömür ocakla-
rı çıkışında kamyonlann uzun
kuyruklar oluşturması da vatan-
daşın ilgısinı çekiyor.
Denetim yetersiz
Kamyonlann oluşturduğu
kuyruğun nedenı ise Maliye de-
netim minibüslerinin bazı gün-
lerde yaptığı denetimler. Kömür
yüklü kamyonlann Maliye de-
netim minibüslennın denetim
yaptığı sırada şehre giriş yapa-
madığı ve mesai saati bitimini
bekledıği, çok sayıda kamyonun
gece saatlerinde herhangi bir de-
netime rutulmadan şehre giriş
yaptığı belirlendi.
Yetkililer ise eleman azlığın-
dan vakınarak şehir girişlerinde
yapılan denetimlerde süreklilik
olmadığını belirttiler. Kemerbur-
gaz'da bulunan özel kömür ocak-
lanndan çıkartılan ve Gazios-
manpaşa, Alibeyköy. Yeşilpınar.
Gazı Mahallesı. Küçükköy, Beş-
yüzevler. Sultançiftliği gibi dar
gelirli vatandaşın yoğun olarak
yaşadığı yerlerde evlere giren
yakıtın kalitesiz olduğu belırtilir-
ken halk "Bu kömürlerin tonu 1
milvon 800 bin lira, diğerleri 3
nıifvon ile 4.5 mihon arasında.
Isınmak için bu kömürü kullan-
mak zorundayız" dıyor.
Türk Ha\a Kurumu'nun 70. kuruluş yddönümü nedeniyle düzenlenen ftıar büvük Ugi gördü. (Fotoğraf: AA)
Türk Hava Kurumu 70 yaşında
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk
Hava Kurumu (THK), *70. kuruluş
yıldönümünftkariadı. • "*"•**•. '•'r
THK Genel Başkanı Attib Taçoy, dün
düzenlediği basın toplantısında, kurumun
70. yı! hedeflerini açıkladı.
THK'nin Güneydoğu Anadolu Projesi
(GAP) kapsamında sulamaya açılacak
alanlar için zirai ilaçlama uçağı
gereksinimi olduğuna işaret eden Taçoy,
uçaklann THK tarafmdan ürerileceğini
bildirdi "En az 100-150 uçağa ihti>-aç var.
Hepsini ûreteceğiz'' diyen Taçoy,
hayırsever vatandaşlardan desteklerini
esirgememelerinı istedı ve şunlan söyledi:
tElbette büyük uçaklardan «»2 etmiyoruz.
Bahsettiğûniz, zirai ilaçlama uçagı. Bu
uçaklan avnı zamanda orman
yangınlannda kullanabilirsiniz.
Fabrikanın üretimi en basit türden.
Maliyeti ha> li az. tek bir uçağı 200 bin
dolara mal edebileceğiz. Bu uçaklan aynı
alanda Iran ve Orta Asya devietlerine
kiralayabüiriz."
Hedeflerinden diğerini, Hava
Olimpiyatlan'nm Türkiye'de
gerçekleştirilmesi girişimleri olarak
sıralayan Taçoy, Uluslararası Havacılık
Federasyonu'nun (FAI) Türkiye'ye
sıcak baktığını söyledi. Taçoy,
şöyle konuştu:
"Federasyonun karan haziran aymda
açıklanacak. 8-10 gün sürecek
olimpivatlar çerçoesinde dünyanın
gözü Türkiye'de olacak. Altyapunu
hazır. Devletten destek istiyoruz."
Toplantının ardından. Atatürk'ün
manevi kızı Sabiha Gökçen tarafmdan
Havacılık Sergisi'nin açılışı yapıldı.
t
Dayanışma, Eşitlik, Çevre ve Kalkınma İçin Eylem Örgütü: tklimi değil, alışkanhklanmızı değiştirmeliyiz
İ Dinozorlar değişemediama biüntşansımız vary
ÜMİTOTAN
; İZMİR-"İklimdeğişmektehakhdır."
; "İklimidegiLalışkanlıklarımındeğiş-
•tirmemiz gerekiyor. Tüketim alışkanhk-
lanmızı değiştiremezsek biz fosile dönü-
işeceğiz. Dinozorlar kaderlerini değiştir-
;mek şansına sahip değillerdi, bizim bu
'şansımız var."
Tüm dünyada sürdürülen ıklim değı-
•şikliğiyle ilgili kampanya, Dayanışma.
^Eşitlik. Çevre ve Kalkınma İçin Eylem
lÖrgütü (ASEED) tarafmdan üç gün bo-
yunca Türkıye'nin de günd*nine geti-
|riliyor. Amaç. hükümetlerin enerji. ula-
;şım ve sanayi poütikalannı değiştirme-
leri için baskı yapmak. Yoksa?
"Dünvadaki tüm yaşam tehlikede.
Küresel ısınma başladL Tayfunlar ve sel
felaketleri artıyor, iklim kuşaklan defi-
şiyor. Deniz yüze>indeki vükselme, kıv ı-
lan su altında bırakacak. Ekosistemİer
çökecek, tanm. ormanlar yıkıma uğra-
yacak; çölleşme başlayacak. Zorunlu
göçler kisa süredc dünyanın geri kalan
bölgelerinde yaşayan insanlan da etkisi
altına alacak..."
ASEED grubunun uluslararası genç-
lık ve çevre örgütleriyle birlikte yüriit-
tüğü kampanya çerçevesinde yurttaşlar-
da iklim değışikliği bilinci uyandmla-
rak hükümetlere baskı yapılması hedef-
leniyor. Bu kampanya, otomobil kültü-
rüne karşı sürdürülebilir taşımacılık.
sağlıklı tanm ve yenilenebilir enerji için
mücadele veren gruplan da bir araya
getiriyor.
Ingiltere'de otoyollan protesto eden-
lerden, Malezya'daki ormanlan koru-
yan eylemcilere, Doğu Avrupa'daki al-
ternatif enerji gruplanna kadar giderek
artan çok sayıda insan, teknolojik çö-
zümlerin. var olan krizı çözümleyeme-
yeceğini anlatmaya çalışıyor. Onlara
göre sorun, ekonomik sistemin teme-
linde, doğaya yaklaşımda ve kaynakla-
nn dünya çapında eşit olmayan dağılı-
mında...
ASEED grubu, 21. yüzyılda sera et-
kisi yaratan gazlann en azından bugün-
kü değerlerinde kalabilmesı için, emis-
yon değerlerinin acilen yüzde 60 ora-
nında azaltılması gerektiğini belirtiyor.
Bu. sanayıleşmiş ülkelerin fosil yakıt
tüketımlerini ve emisyonlannı azaltma-
lan anlamına geliyor. Bunun da ancak.
enerji, sanayi. taşımacılık politıkalann-
da olağanüstü değişiklıklerle mümkün
olduğu vurgulanıyor. ASEED'e göre
henüz şansımız var:
"Sera etkisi yaratan fosil yakıtlann
kullanımını durduramazsak. tüketim
alışkanhklanmızı değiştiremezsek biz
fosile dönüşeceğiz. Dinozorlar kaderie-
rini değiştirmek şansına sahip değilkr-
dL.. Bizim henüz bu şansımız var."
15-18 şubat tarihleri arasında İstan-
bul, Ankara ve tzmir'de çeşitli etkinlik-
lerdüzenleyen ASEED grubu, dia ve vi-
deo göstenleri ve yaptıklan konuşma-
laria "İklim degişikliğivte dünyanın ba-
şına gelenler"! sergıledıler.
Grubun kampanya görevlisi Elenna
Dugundji ile danışma sorumlusu Lin
Collins. mart ayında Berlın'de toplana-
cak tklim Zin;
esi'ne alternatıf olarak 1 -
8 nisanda düzenledıkleri, tüm dünya-
dan uzman, sanatçı ve gönüllülerin ka-
tılacağı Sera Etkisi toplantısı hakkında
bilgi verdiler.
Psikolojîk sorunlara
telefonla hîzmet
•Psikolojik Hizmetler Merkezi, sorunlan olanlara
telefonla da yardımcı oluyor. Psikolog Alanur
:Özalp, okulda başansız olan gençlerden cinsel
jilişki korkusu yaşayan genç kız ve kadınlara kadar
•her yaş grubundan insanın başvoırduğunu belirtiyor.
I İstanbul Haber Senisi - Psi-
Jcolojik sorunlan olanlara yar-
dımcı olmak ve yönlendirmek
amacıyla açılan psikolojik danış-
ma merkezleri daha fazla kişiye
Jıizmet vermek için telefon hat-
lannı deniyor. Psikolojik sorunu
olanlara telefonla hizmet veren
psikolog Alanur Özalp. okulda
başansız olan gençlerden cinsel
ilişki korkusu yaşayan genç kız
ve kadınlara kadar her yaş gru-
bundan insanın kendilerine baş-
vurduğunu belirtiyor.
Yaklaşık olarak bir yıl önce bir
grup psikolog tarafmdan açılan
Psikolojik Hizmetler Merkezi,
sorunlan olanlara telefonla da
yardımcı oluyor. Danışma mer-
-İcezının psikologlanndan Özalp.
ülkemızde psikolojı bılıminin
fazla tanınmadığını söylüyor.
Psikolojik problemleri olan kişi-
;lere telefonla yardımcı olmak ıs-
;tedikleri için bu hattı açtıklannı
jsöyleyen Ozalp. "Vlerkezimizde
sürekli olarak çalışan bir psiko-
log var. Bu kişi sonınunu telefon-
la biMiren kişilere de yardımcı
oluyor. Bunun için ücret talep et-
miyoruz" diye konuşuyor.
.Kendilerini en çok okulla ilgi-
li problemler yaşayan gençlerin
ve ailelerinin aradığmı söyleyen
Özalp. şöyle devam ediyor:
"Ortaöğretünde ders başansı
ile çocuklann ögretmen ve arka-
daşlanyla ilgili duygusal sonınla-
n onlan etkiliyor. Bu çocuklar
bizkri arayarak sorunlannı ileti-
yoriar. Aynca cinsel ilişkiye girme
korkusu yaşayan genç kızlar ve
anneieri de bize başvıı rup ne yap-
malan gerektiğini soruyoriar.
Çocuklarda altını ıslatma da ai-
leler için biiyiik problem. Bunu
engellemek için bir teda\i yönte-
mi olup olmadığı da bize danısf-
lıyor. Bir de konuşma güçlüğü çe-
ken, kekemelik gibi sorunu olan
kişiler bizi anyoıiar. Biz bize ula-
şan telefonlarda kişiyi yönlendir-
meye çalışıyoruz. Sorunu fizyo-
lojik ise problemine göre gitmesi
gerekli yerler hakkında bilgi ve-
riyoruz."
YASA, TBMM ADALET KOMİSYONU NDA KABUL EDİLDİ
Orman yakanlara
ömür boyu hapis cezası
A>fKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Orman
yangınlanna neden olanlarla. kasıtlı orman ya-
kanlara ağır cezalar öngören yasa tasansı,
TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Bu-
na göre kasıtlı olarak orman yakanlara 10 yıldan
15 yıla kadar ağır hapis ve 500 milyon liradan 1
milyar liraya kadar ağır para cezası verilecek.
Önlemsızlik ve dikkatsizlik sonucu orman yan-
gınına neden olanlar da 3 yıldan 7 yıla kadar ha-
pis ve 300 milyon liradan 500 milyon liraya ka-
dar ağır para cezasına çarptınlacak. Ormanlara
sönmemiş sigara ya da herhangi yakıcı madde
atarak yangın çıkmasına neden olanlar, yangın-
da can kaybı meydana gelmesi durumunda ömür
boyu hapis cezasına çarptınlacak.
TBMM Adalet Komisyonu'nun dünkü toplan-
tısında, Orman Yasası'nda ve Türk Ceza Yasa-
sı 'nın bir maddesinde değişiklik yapılmasını ön-
gören yasa tasansı, DYP milletvekilleri BakiTuğ,
Adil Aydın ile CHP Edirne Milletvekili Hasan
Basri Eler tarafmdan verilen aynı yöndeki 3 ay-
n yasa önerisi ile birleştirilerek ele alındı. Görüş-
meler sonunda yasa tasansı aynen kabul edilir-
ken öneriler reddedildi.
Komisyonda kabul edilen yasa tasansıyla. dev-
let ormanlannda, orman idaresince belirlenen ko-
nak yerlerinden başka yerlerde gecelemek, or-
manlarde izin verilen ve ocak yeri olarak belirle-
nen yerler dışında ateş yakmak. izin verilen yer-
lerde yakılan ateşi söndürmeden bölgeyi terk et-
mek, ormanlara sönmemiş sigara veya her türlü
yakıcı madde atmak yasaklanıyor. Tasanda. or-
manlara 4 kilometre uzaklıkta ve orman köyleri
sınırlan içinde anız veya benzeri bitki örtüsü ya-
kılmasma yasak getiriliyor.
Tasanda. orman yangınJannı söndürmek için
yetkili memurlar ve orman teşkilatı tarafmdan.
yangın bölgesıne gitmesi istenmesine karşın git-
meyenler ya da gittiklen halde çalışmayanlann 5
milyon lira para cezasına çarptınlmalan öngörü-
lüyor.
Türk Ceza Yasası'ndaki orman yangınlan ile
ilgili maddelerin kaldınldığı tasanda. yeni ve da-
ha ağır cezalar getiriliyor. Buna göre devlet or-
manlannda. orman idaresince belirlenen konak
yerleri dışında geceleyenlere bir milyon lira pa-
ra cezası verilecek. Ormanlarda izin verilmeyen
yerlerde ateş yakanlar, izin verilen yerlerde yak-
tıklan ateşi söndürmeyenler ile ormana sönme-
miş sigara veya her türlü yakıcı madde atanlara
bir yıldan az olmamak üzere hapis ve 10 milyon
liradan 50 milyon liraya kadar ağır para cezası uy-
gulanacak.
Ormanlara 4 kilometre uzaklıkta ve orman
köyleri sınırlan içinde anız yakanlara ise 2 yıl-
dan az olmamak üzere hapis ve 10 milyon liradan
50 milyon liraya kadar ağır para cezası verilecek.
Izinsiz yerlerde yakılan ateş ve bunun sön-
dürülmemesi ile ormanlara atılan sönmemiş bir
sigara ya da yakıcı maddeden dolayı yanan or-
man alanı 3 hektardan fazla olduğu takdirde ver-
ilecek cezalar bir kat arttınlacak.
Kozluk
Belediye işçisi
11 aydır
para alaımyor
BATMAN/GAZİANTEP
(Cumhuriyet) - Batman'ın
Kozluk ilçesinde 11 aydır ma-
aş alamayanbelediye işçisi, işi
durdururken DYP'li başkan.
hizmet binası ile belediyeye ait
tüm gayrimenkullen satışa çı-
kardı.
Batman Belediyesi'nde iş-
çiler. maaş ve sosyal haklann-
dan doğan toplam 48 milyar
liranın ödenmemesıne tepki
göstererek, "lftaryemeğinibi-
le bulamıyoruz" dediler. Ga-
ziantep'te üç belediyede ise iş-
çilenn alacaklan ödenmeye
başlandı.
Eylem süresiz
Kozluk Belediyesi'nde 117
işçi, dün sabahtan itibaren "iş
bırakma" eylemi başlattı. Ey-
lemin süresiz olacağını belir-
ten Belediye-tş Sendikası Si-
irt Şube Başkanı Halit Akmay,
"Tüm iyi niyetierimize karşın
artık dayanacak gücümüz kal-
madı. İşçi 11 aydır maaşını,
sosyal haklannuzorunlu tasar-
ruf ve Olağanüstü Hal Tazmi-
nati'nı alamadı. Her işçinin or-
talama 200'er milyon lira ala-
cağı var, toplam alacak ise 40
milyan aşmaktadır" dedı.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Özal Devrimci,
AtatüPk Değil (!)
Özal rahmetli olduğunda, "yenisağ" da perişan olmuş-
tu.
Türkiye'nin -Atatürk'ten sonra gelmiş- en büyük dev-
rimcisini yitirdiğini ilan ettiler. Ama anlaşılıyor ki bu da on-
lara yetmiyor. TV'deki son "ortaoyunu"nda yeni bir "cihat"
açtılar:
- Atatürk devrimci falan değildir; "fikir adamı" da değil-
dir. 1923 olayı ise bir devrim değil, sadece üst yönetim
değişikliğidir!
İyi mi?
Siz Özal'ın devrimci mi yoksa "devirimci" mi olduğu ile
dalga mı geçersiniz; hadi bakalım, verin şimdi yanrtını.
Bunu ekranda -milyonlarca kişinin gözleri önünde- söy-
leyen, koskoca bir iktisat profesörü. Üstelik de, Atatürk'ün
kurduğu partinin devamı olduğunu öne süren bir partinin
bakanının "başdanışman"lığını yapmış.
Ondan daha mı iyi bileceksiniz!
• • •
Bizim ılk gençliğimizde "On Derste Cinsiyet" diye bir ki-
tap vardı. Her şeyi oldukça açık seçik, maddeler halinde
yazıyordu. Gizli gizli okurduk.
Anlaşılan şimdi gereksinme "On Derste Devrim" kitabı-
na... Bazı profesörterin ve "başdanışman"lann eline ver-
mek için. Kimseye göstermeden, tuvalette falan okusun-
lardiye...
Bir kere devrimin "gelişmiş ülkeler" için taşıdığı anlam
ile "geri kalmışlar" açısından taşıdığı anlam farklıdır.
Fransız Devrimi'ni düşünün.
Ekonomik yapı değişmiş. Onun uzantısı olarak yeni sı-
nıflar ortaya çıkmış; toplumsal güç dengeleri değişmiş.
Ama iktidar hâlâ, gücünü yitirmiş olan sınıflann elinde.
Düzen de hâlâ onlann damgasını taşıyor.
Burada devrim nedir? Siyasal-hukuksal düzeni, zaten
değişmiş bulunan "altyapı"ya uydurmaktır! Yani var olan
bir çelişkiyi gidermektiri
Yükselen "yenisınıf", kendine engel olan düzeni değiş-
tirir. Devrimin "motorgücü"r\ü oluşturur.
Gelişmiş ülkelerde devrim, "evrim"'\n peşinden gelir.
Başka bir deyişle: toplumdaki değişmeyi geriden izier.
• • •
1920'lerin Türkiyesi'nde ya da 1917'lerin Rusyası'nda...
Ekonomik yapı değişmiş midır? Toplumsal bir güç ola-
rak, bir burjuva sınıfından ya da bir işçi sınıfından söz edi-
lebilir mi?
O tarihte Anadolu'da -bir işyerine bağlı olarak çalışan-
işçi sayısı yaklaşık 50 bin.
Öyleyse yüzyıllar boyu beklemeli mi; ekonomi gelişsin,
yeni sınıflar ortaya çıksın, altyapı değişsin diye?
Geri kalmış ülkeler açısından devrim; gelişmişlerle ara-
daki mesafeyi kısaltma olayıdır. Amaç, siyasal yapıyı eko-
nomik yapıya uydurmak değildir. Çok ileri bir aşamanın üst-
yapısını kurarak toplumun altyapısının hızla değişmesini
sağlamaktır.
Mustafa Kemal de, Lenin de, Manc'ın "mode/"ini ters-
yüz etmişlerdir.
Marx'ta değişimin son halkası "siyasaJ değişim "dir. Oy-
sa geri kalmış ülkelerde, "siyasal değişim", ekonomik ve
toplumsal değişimin "öncü"südür.
Gelişmiş ülkelerde evrim "yeni insanı", yeni insan da
devrimi yaratır.
Geri kalmış ülkelerde ise tersine, yeni insanı yaratma gö-
revı "devrim"indir. Yeni insan da evrimi hızlandınr. Geliş-
mişlerle arayı kapayacak bir altyapı oluşumunu üstlenir.
Bu nedenledir ki, geri kalmış ülke devrimleri, herşeyden
önce bir "kültür devrimi" olmak zorundadır. Tarihin tanıdı-
ğı en köklü kültür devrimi ise "Kemalist devrim"dir!
Tarih Lenin'ı, Mao'yu değil, Mustafa Kemal'i haklı çıkar-
mıştır!..
• • •
Geri kalmış ülkelerde "devrimci sınıf" yok. Devrim -o
boşluğu dolduracak- bir "öncü güç"e dayanmak zorun-
da.
Mustafa Kemal de bunu yaptı, Lenin de... Ama Lenin'in
öncü gücü (Komünist Parti) içinde çoğulculuğa yer yoktu.
Bu nedenle de devrimi -ileriki aşamalarda- tıkandı kaldı.
Mustafa Kemal'inki ise -tüm ihanetlere karşın- demok-
ratikçoğulculuğu içerdiği için. gelişmenin gerisine düşme-
di. Kendisinin harekete geçirdiğı evrim süreçlerinin altın-
da ezilmedi.
20. yüzyıldan 21. yüzyıla taşınabilecek "tek evrensei
model"\ oluşturdu...
Arjantınli siyaset bilimci Blanco Villafta bakın ne diyor
"Atatürk, insanhk tarihinin kaydettiği zafer taklannın al-
tından, bütün zamanlann en büyük komutanlanndan biri
özelliği ile değil, bir ulusu bağımsızlığına kavuşturup ye-
ni, çağdaş ve gönençli bir devlet kurucusu niteliği ile de
değil, asıl siyaset kuramının en büyük filozoflarından biri
olarak geçmıştir... Sakarya'nın kahramanı, Üçüncü Dün-
ya'nın da öncüsü sayılabilir."
UNESCO ise, Atatürk'ün 100. yıldönümünün bütün dün-
yada kutlanması kararını alırken, onu "olağanüstü bir dev-
rimci" olarak nitelendirmişti.
Hadi canım sen de!
Duverger'si, villalta'sı, UNESCO'su, yok bilmem nesi..
bizim anlı ve de şanlı "başdanışman"dan, ona ortaoyunu
hazııiayan HaBiBi'lerden ve de basını parselleyen "yeni
saç)"ımızdan daha mı iyi bilecekler?
Zeytinburnuy
ndayangın:
2 ölüy öyaralı
tstanbul Haber Servisi -
Zeytinburnu'nda bir vitrin man-
keni imalathanesinde çıkan yan-
gında 2 kışi ölürken, 6 kişi de
yaralandı. Fabrika işçileri, itfa-
iyeyi olaya geç müdahale etmek-
le suçladılar.
Lidros Yolu Gümüşsuyu Cad-
desi'nde bulunan 3 katlı Karca
Han'ın üst katında lsmaıl Beg'e
ait Çağn Vitrin Mankenı Imalat-
hanesi 'nde dün sabah 04.45 sıra-
lannda yangın çıktı. Çıkış nede-
ni henüz belirlenemeyen yangın-
da fabrikada çalışan 2 işçi yoğun
duman nedenivle binadan çıka-
madı. Olay yerine gelen itfaiye
ekipleri, dumandan zehırlenerek
bayılan MithatGüven ile Hasan
AHEvsen'i dışan çıkardılar. Ağır
yaralı olarak hastanaye kaldınl-
mak ıstenen Mithat Güven (22)
yolda.Hasan Ali Evsen (27) ise
Haseki Hastanesi'nde yaşamını
yitirdi.Yangından hafîf yaralı
olarak kurtulan Ali Karaca, 10
Tıp Fakültesi Hastanesi'de, kar-
deşi Adem Karaca Haseki Has-
tanesi'nde tedavi altına alındı. 8
kişinin bulunduğu fabrikada 4
Romen uyruklu işçi de yara al-
madan kurtuldu.
Asil Nadir İn gazetesi
Türkiye'de de satılacak
LEFKOŞA (AA) - Kıbnslı
işadamı Asil Nadir'in sahıbi ol-
duğu ve KKTC'de basılan "Kıb-
ns" gazetesinin Türkiye'de de
dağıtımına başlandı.
Tabloid boyda. ofset olarak
her gün 40 sayfa yayımlanan
Kıbns gazetesinin satış fıyatı 15
bin lira. Kıbns gazetesi Genel
Müdür ve Genel Yayın Yönet-
menı Mehmet Ali Akpınar. ılk
etapta Ankara. İstanbul ve tz-
mir'deki Kıbnslı üniversite öğ-
rencilerinin bulunduğu çevTele-
ri hedef aldıklanm, bu üç ilde 90
bayiye günlük gazete ulaştırdık-
lannı belirtti. Akpınar, "Kıbns,
beş yılbk geçmişine karşıhk yak-
laşık 170 bin nüfuslu KKTC'de
11 bin tirajla lider durumunda.
Hedefemiz daha fazla okur ka-
zanmak. Kıbns Türkü'nün sesi-
ni içte ve dışta daha geniş Idtie-
lere ulaştırmakör" dedi.