Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyetImtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç#
Genel Yayın Koordınatöru Hikmet
Çetinkava# Yazıışlerı Mudürlerı
Ibrahim Vıldu (Sorumlu). Dinç Tavanç
# Haber Merkezı Müdüni' Hakan Kara
# Görsel Yönetmen Fikret Eser
Oı> Hüherler Prgun Balcı # Utıhbjrat V alçın Ç'aklr #
Fkonomı Bülent kı/anlık C Radyo-1\ t)gar K.remeklar
# kultur Handan Şenköken # Spor Abdülkadir
\ ücelman 0 Yurt Haberler Mchtnct S»r«<; • Makaleler
.Sami Karaoren # (, e\m S*>fr»lin Turhan • Du/cllnıc
Abdullah \ a/ıcı # Knoğrdf Krdoğan Köseo£lu
Yayın Kurulu İlhıın Selçuk
(Bd^kan). Orhan Krinç. Oktay
Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet
Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun
Balcı, Dinc Tavaırç, Ibrahim Yıldı/,
Orhan Bursalı. Mustafa Balbav.
Ankara TcmsılciM Mustafa Balbav 0 Haber Mıidurü Doğan
Akın Atalurk Bulvarı No 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tcl
4l95020(7hat), Faks 4195027 •izmırTemsılcısi Serdar Kızık,
H Zıya Blv 1352 S 2/3 Tel 4411220, Faks 4419117 • Adana
Tcmsilcısi: Çetin Yiğenoğtu, Inönü Cd 119 S No. I Kat.l, Tcl.
3522550, Faks. 3522570
Müessese Mudûni troJErkut#Koordınatör
AhnwtKonılsan9Muhaicbc BülentYener
• Idare Hüsevin Gürer • Işletme Önder
Çelik • Bılgı-Ulcm Nail Inal • Bılgısayar
Sıstem Mûrûvet ÇUer • Reklam Rehı
Işrtman • Halkla llışkıler Nurten Berksoy
Yayımlayan ve Basaa: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın \e Ya\!ncılık \ Ş
Turkocağı cad 39 41 Cagaloğlu 34334 Isl PK 246 Istanhul Tel (0 2121 512 0<l 0S (20 hall Faks |0 212ı « I ' ! 17ŞUBAT 1995 Imsak 5 24 Günes:649 Öğle: 12.23 Ikindı: 15.17 Akşam: 17.47 Yatsı: 19.06
MBIP gemisine
420 milyon lira
ceza
• TEKİRDAĞ(AA)-
Tekirdağ Limanı Gümrûk
Muhafaza Müdürlüğü
ekiplennce, Toprak
Mahsulleri OFısı'ne ait
iskeleden buğday
yüklemekte olan GENA adlı
24 bin 106 grostonluk
geminın, denize atık su
bıraktığı bettrlendi. Gemiden
akıtılan sulann Tekırdağ
Halk Sağlığı laboratuvannda
yapılan analizinde kirlilik
unsuru bulunması üzerine de
gemiye ll Çevre
Müdürlüğü'nce 420 milyon
lıra para cezası verildi.
Topaloğlu, ŞÜP
Gemisi'nde
• Haber Merkezi - Radyo
Umut'ta cuma akşamlan
yayımlanan Şiir Gemısı
programının bugünkü
konuğu şaır Enver
Topaloğlu. Nesimi Aday'ın
yapımcısı ve sunucusu
olduğu programda, şiır,
edebıyat, sanat, sanatçının
toplumsal yapısı ve durumu,
aydın ve sanatçı kimliği, dil
gibi konular üzenne bir
söyleşı gerçekleştınlecek.
94.3'ten yayın yapan Radyo
Umut'un programı saat
21.00'debaşlayacak.
Luksbir
mola
• Haber Merkezi - Emirates
Havayollan Avrupa ve
Uzakdoğu arasında First
Class ve Business Class'la
uçan yolculannı Dubai'de
beş yıldızlı lüks bir otelde iki
gün ağırlayacak. tstanbul'a
da düzenli seferleri bulunan
havayolunun "Lüks Mola"
adını verdıği promosyon
programına katılanlar aynca
Dubai'de golf oynama, çölde
safan, hmuzinle şehır turu
gibi seçeneklerden bırinden
de ücretsiz yararlanacaklar.
Şetıit öğretmen
teimler.
• KONYA (AA) - Konya'nın
Seydışehir ılçesinde iki
caddeye, şehıt öğretmenlerin
isimleri verildi. Belediye
Meclisi, yeni açılan dört
caddeden ikisine,
Güneydoğu'da görev
yaparken teröristlerce şehit
edilen öğretmen Kemal Sert
ile Yaşar Kocabaş'ın
isimlennin verilmesinı
kararlaştırdı.
MP'tfen
özürlülere destek
• İSTANBUL (UBA) - Milli
Piyango Genel Müdürlüğü,
"thtiyaç sahibi her özürlüye
tekerlıkli sandalye"
kampanyasına 50 sandalye
lıedıye ederek destek verdi.
Bedensel Engelliler
Dayanışma Demeği'nin
düzenlediği "thtiyaç Sahibi
Her Özürlüye Tekerlekli
Sandalye" kampanyasına
çeşıtli kişi ve kurumlann
katkılan devam ediyor. Milli
Piyango Genel Müdürlüğü
de kampanya çerçevesinde,
değeri 5-10 milyon lira
arasında değişen 50
sandalyeyi demeğe hediye
edecek.
Yaşamın
Tadı
• BLRDliR(Cumhuriyet)-
Türkıye Tabıatını Koruma
Derneği Antalya Şubesı'nin
düzenlediği 'Sazlıklarda
Yaşamın Tadı' konulu panel,
Antalya Belediyesı Kültür
Salonu'nda gerçekkştirildi.
Sulak alanlann önemi
üzerinde durulduğu panelde
Jeoloji Yüksek Mühendisi
Dr. Temuçin Aygen, DHK.D
Sulak Alanlar Koordınatöru
Murat Yarar, Akdeniz
Üniversitesı Öğretım Üyesi
Doç. Dr. Tuncay Neyişçi ve
Orman Bakanlığı Milli
Parklar, Av ve Yaban Hayatı
Genel Müdür Yardımcısı
Durhasan Koca konuşmacı
olarak katıldılar.
BiRnmeyen
doku
• BALTİMORE (AA) - Baş
ağnsının, varlığı şimdiye dek
bılmmeyen, beyni, üst
boyundaki sinır uçlanna
bağlayan bir dokunun
gerilmesınden
kaynaklanabileceği bildirildi.
Amerikan doktorlanmn
Arizona'da 25 kadavra
üzerinde yaptıklan son
araştırmaya göre boyun
kaslannın kasılmasıyla söz
konusu yeni belirlenen doku
da gerilerek beyin zan ve
beyın sinirlerine baskı
yapıyor, bu da baş ağnsına
neden oluyor.
67. kez dağıtılacak Akademi ödüllerinin film adaylan arasında bu yıl ilginç bir çekişme yaşanıyor
Oscar, kaüteye göz kırptı
Forrest Gump. 13 daJdaki adaylığıvla manşedere çıkmayı başanfa.
John Travolta'ya, Akademi'nin ödiilü için şans tarunıyor.
CUMHUR CANBAZOĞLL
Her yıl olduğu gıbı Amenkan sınemasının
en prestij 11 ödülü Oscar'ın adaylan açıklan-
dığında, hemen hangi filmin kaç adaylık al-
dığı hesaplandı. Oscar, fılmlerin sanatsal
ağırlığından çok rakamsal değerlenni göz
önüne aldığı için Forrest Gump'ın 13 dalda-
kı adayiığı manşetlere çıkmalıydı. Öyle de
oldu.
Forrest Gump'ın bu derece öne çıkması ya-
dırganmadı. Çünkü son yıllarda Amerikan
Rlm Akademisi'nin üyelen özürlülere, ıhtı-
yarlara, hastalara özel ılgılı gösterıyordu.
Vağmur Adam'la başlayan, The Piano'vla
perçinlenen bu akım Forrest
Gump'la pekâlâ devam edebı-
hrdı.
Bu yıl akademının seçımın-
de daha 'akademiközeUikler*
de görüldü Örneğın Dört Ni-
kâh Bir Cenaze adlı Ingiliz
filmı, Polonyalı usta Kies-
lotvski'nın Kırmızı'sı. marji-
nal yönetmen Tarantino'nun
yedı adaylı Pulp Fıction'ı. Da-
rabont'un ılk yönetmenlik de-
nemesı The Shamshank Re-
demption'ı. 'Oscar düşmanı'
\\oody ADen'ın BuUets Over
Broad\vay'ı gibi alışilmadık
adaylar vardı listelerde...
67 kez dağıtılacak Os-
car'ın en önemli dalı film
adaylan arasında bu yıl ilginç
bir çekişme yaşanıyor. Bir yanda Cannes ga-
libi Pulp Fiction v ar. diğer yanda Ahın Kfire'li
Forrest Gump. Türkiye'de fazla ilgi görme-
mesine karşın Fransa gibi kendı fılmlerini iz-
lemeyı seven bir ülkede bile en iyi ikincı gı-
şehasılatını yapan DörtNıkah Bir Cenaze de
unutulamamalı. Dığer aday Şike (Quiz
Shovv). Berlın'de şu andaödüle en yakın gös-
terilen film. Yönetmenler dalında sürpriz
isim tabii ki Woody Allen. Ilk kez yönetmen
dalında aday göstenlen Allen'a geçen yıl Spi-
elberg'e yapıldığı gibi bir 'jest' söz konusu
olabilirbuyıl Hollyvvood'agörselefektüret-
mek için gıren. ardından yönetmenlığe atla-
yan Zemeckis, Geleceğe Dönüş, Roger Rab-
bit. Ölüm Kadına Yakışır gibi olumlu referans
veren çalışmalarla akademinın kolay atlaya-
mayacağı bir isım.
(juentin Tarantino ıle Robert Redford, bu
ıkı yönetmenden sonra geliyor bahis tahtala-
nnda. Adlannı, Fransa bayrağının renklenn-
den alan üçlemesiyle son dönemde büyük
Jesska Lange - Şansı yüksek
sükse yapan Kiesknvski'nin adaylığı ise ilk
etapta Amenkan basınının pek hoşuna git-
medi.
Bu noktaya kadar seçılenlerin yerlerini hak
ettıklerinı söyleyebilınz. Ancak birde aday-
lık bekledıklen halde yanşma dışı kalanlar
var. Ilk anda akla gelenleri sıralayalım; örne-
ğın ABD'de ve Avrupa'dagişe rekorlan kıran
Aslan Kral lıstelere gıremedı. Uzun metrajlı
çizgı filmlenn üretimine hız verildiği bir dö-
nemde Walt Disney'e büyük darbe vurdu aka-
demi üyeleri. Venedik Festıvali'ndejüri özel
ödülü alan Oiiver Stone'un olay filmi Katil
Doğanlar da yok The Rrwr NVIM'la Meryl
Streep, VVoiria Jack Nicholson, Shadow-
lands'la Anthony Hopkins,
PrisciUa'yla Terence Stamp,
The Perez Famih'Ie Anjelica
Huston, TVKI Bits'le AJ Paci-
no beklentilenn aksine yan-
şamıyorlar.
Gelelim erkekler dalına.
dördüncü kez üst üste heykel-
ciğe aday göstenlen Tom
Hanks şanslı. Ancak geçen
yıl Philadeiphia'yla evıne ta-
şıdığı heykelcık bıraz yolunu
kesiyor. Akademının bu yıl
eski günlerinı anımsatan Pa-
ul Nevvman ya da Pulp Fkti-
on'la yenıden doğan John
Travolta'yı seçmesı bekleni-
yor Bayanlarda her yıl oldu-
ğu gıbı beş aday da birbirle-
nne- yakın ısımler. Jesska
Lange(Blue Sky) bir bakıma Oscar'ın haber-
cisı kabul edilen Altın Küre ödülüyle listede,
ama Müşteri'dekı olağanüstü oyunuyla Os-
car' a hazır olduğunu ispat eden Susan Saran-
don da en az onun kadar şanslı NeU'dekı ılk
kez çıplak gözüken Jodie Foster, Kiiçük Ka-
dınlar gibi bol yıldızlı kadronun arasından
çıkan VVynona Ryder ve Tom and VK'le bü-
yük yol alan Miranda Richardson eşit oran-
larda heykelciğe yakın. Diğer dallardakı fa-
vorilere de göz atalım; yardımcı erkek oyun-
cu dalında Ed VVood'da Bela Lugosi'yi can-
landıran Martin Landau ile Şıke'nın Paul
Scofield'ı. yardımcı kadın oyuncu dalında
Pulp Fistion'ın Uma Thurman'ı ıle BuUets
Over Broadway*ın Dianne Wiest'i önde.
Yabancı film dalında ise Venedik binncisi
Makedon yönetmen Milcho Manchev skı'nin
Before The Rain'ı en kuvvetli aday. Türki-
ye'nin adayı ManisaTarzanı ise listelerde yer
alan tüm çalışmalardan daha ilginç bır konu-
ya sahıp olmasma karşın yanşa katılamadı.
Robert Redford, Şike filminde kamerasını 1957'de ABD'de yaşanan bir medya skandalına çeviriyor
'Gerçek kahramanlar hep kadın'Kültür Servisi - Robert Redford'un dört dal-
da Oscar adayı olan "Şike
1
" (Quız Shovv) adlı fil-
mı, bugün Istanbul sınemalannda gösterime gi-
riyor. Robert Redford'un yönettiği ve rol aldı-
ğı film, Berlin Film Festivalı'nde de 'Altuı Ayı'
için yanşan filmlenn arasında yer alıyor.
Redford, bu filmde 1957 yılında Amenka'da
yaşanan bir medya skandalına çevıriyor kame-
rasını Kendı halınde genç ve başanh bır edebi-
yat profesörünün televızyonda düzenlenen
"Ylrmibir'' adlı bir yanşma programında kazan-
dığı başan ve başından geçen olaylan gündeme
getıriyor Redford. Mılyonlarca seyırciyı ekran
başına çıvileyen bu programda hıle yapıldığı
öğrenildığinde patlak veren skandalı anlatıyor.
57 yaşındakı Redford. sıkı bır demokrası savu-
nucusu olarak Amerikan demokrasisindeki ilk
çatlaklardan birini gündeme getırirken. yeni tar-
tışmalara da zemin hazırlıyor. Redford'la, Le
Figaro gazetesinde yapılan bir söyleşıden bö-
lümler sunuyoruz:
- Doğa üzerine çektiginiz ve çok sevdiğinlz iki
filmden sonra, fazla setınediğiniz bu filmin,
medyaıun ilgisini daha çok çektiği soylenebilir...
- Bu filmde farklı bırdoğaya çev ınyorum ka-
meramı. Insan doğasına... Bu konu benı her za-
man çok ilgılendırmiştir. Filmin, "Remembe-
ring America- Amerika'yı Haüriamak"ın bir
bölümünden yola çıkılarak yazılan ilk senaryo-
sunu okuduktan sonra durumu çok iyi anladım.
Pans ve Italya'da sanat eğıtımi aldıktan sonra
Nevv York'a gelmiş ve oyunculuk için ilk adım-
lanmı atmaya başlamı ştım O yıllarda ben de te-
levizyondaki bir yanşmaya karılmıştım. Char-
lesVanDoren'ianımsıyorum. Bana çok antıpa-
tik gelmışti, onun karanlık biri olduğunu dü-
Redford'un yönettiği ve rol aldığı Şike, Berlin Film FestivalTnde yanşan filmler arasında.
şünmüştüm. Skandal patlak verdiğinde, ben de
şoke olmuştum: 55 milyon izleyicı aldatılmış-
tı! Televızyonun bu ezici gücüydü asıl şaşırtıcı
olan: Herkes aynı anda aldatılmıştı.
- O günlerde sizin tepkiniz ne oldu?
- Bu büyük skandal ya bazı şeyleri değiştıre-
cektı ya da ınsanlar hiçbir şey olmamış gibi dav-
ranmayı sürdüreceklerdı. Ortalardan kaybolan
Van Doren'i bir yana bırakalım, o programda
görev alan kımse cezalandınlmamıştı Yapım-
cılar ve teknık ekıp, hiçbır şey olmamış gibi
normal yaşamlannı ve işlerinı sürdürüyorlardı.
Bu, imajın yıkılamayacağının ve tüm değerler-
den daha güçlü olduğunun binnci ışaretıydi. Ay-
nı zamanda da ınsanlann sisteme olan güvenle-
rinın de sarsılmasına neden oldu. Bugün de ay-
nı durum söz konusu Insanlar neye ınanacak-
lannı. kıme guveneceklerinı bilmiyor...
- Tüm bunlan yansıtmak için neden televizyo-
nu seçtiniz? Televizyondan aktanlan mesajlar
aynı zamanda bir vanılsamay ı da içermiyor mu?
- Ne yazık kı her şey böylesine bır yanılsa-
madan geçıyor ve yerini gerçeğe bırakıyor. tma-
jın gücü ve demokrasinin gücünü yitirmesı ara-
sında büyük bir bağ olduğuna inanıyorum. Po-
litikacılar bu sapmalan kontrol etmek ve önü-
nü almak gibi bir çaba ıçine girmıyor, tam ter-
sine düşüncelen evirip çevirerek imajın boyun-
duruğu altına gıriyorlar. Bu açıdan bakarsak
"21"skandalı, yalnızca kendi halinde bir skan-
daldır. Politik düzlemde çok daha ciddı boyut-
ta skandallar yaşanmaktadır. tmajın karşısında
insanlar oldukça edilgenleştinlmış bir durum-
dalar. Onun yanıltıcı olduğunu bilmek gerek. Bu
yüzden de gerçeğin peşıni bırakmamahyız.
- Sizin için gerçek nedir?
- Tannnın en iyi yol göstenci olduğuna ina-
nıyorum. Mevsımler arasındaki uyumu bir dü-
şünün! Bence gerçek. güzellikten geçer. Güzel-
lık de gerçeklık gıbı zor tanımlanır ve sezılir.
Çünkü çok sayıda biçimi vardır. Güzelin ne ol-
duğunu size çok iyi anlatamam ama. neyin gü-
zel olmadığını çok iyi bilirim.
- Pek çok hilenin v^pıklıgı günümüz topiu-
munda gerçek kahramanlar kimdir size göre?
- Filmde. benım gözümle gerçek kahraman-
larhep kadın. Çünkü gerçekle aralannda çok he-
yecanlı bir iletişim var.
- Sizin yaşamdaki rolünüz nedir? Sanatçının,
aydın kişinin topluma karşı görevi olduğuna ina-
nıyor musunuz?
- Bir insan toplumu değıştıremez. Bir film
de... Ben ne bir şey öğretmek ne de ahlak dersi
vermek ıstiyorum.. Yalnızca olan bıtenı drama-
tize ederek betimlemeye çalışıyorum. Aydınlar,
düşündüklen sürece toplum ıçın görevlerinı de
yerine getinneyi sürdürürler. Yalnızca eğitımli
insanlann bağımsız olabileceğini dü-
şünüyorum. Ancak bu insanlar da kendı içlerin-
de kapalı yaşamamalılar bence.
Tavşanlar
yeniden
ortalıktaÇeviri Servisi - Tanmla uğraşanlar ve
golf sahalannı yeşil tutmaya
çalışanlar için kötü, ancak çevreciler
için iyi bir haber: 40 yıldır kendilenni
tehdit eden mıksomatoz hastalığına
karşın yaşam savaşı veren tavşanlar
Ingiltere kırlannda yeniden boy
göstermeye başladılar Sayılan 50'lı
yıllardan bu yana üçte bır oranında
azalan tavşanlar. ürünün büyük bir
bölümünü yok edip maddi zarara
neden olduklanndan tanmla
uğraşanlann baş düşmanı ilan
edilmışti. Yaşamını sürdürebılen
tavşanlann bır kuşaktafı ötekıne
geçen miksomatoz hastalığına karşı
birölçüde bağışıkhk gelıştırdıği ılen
sürülmekle birlikte, kimi bılim
adamlan hastalığın hâlâ ölümcül
olduğunu, tavşanlann bağışıkhk
kazandığı savının yanlış olduğunu
savunuyor.
Alkoliklerin
çocuklan
acı çekiyor
Çeviri Servisi - Ailesinde alkol
bağımlısı olan çocuklann uzun bır
süre fiziksel, nihsal ve cinsel sorunlar
yaşadıklan, ancak bunlan açığa
vurmaktan kaçınıp
sıkıntılannı gizledıkleri
bildiriliyor. Geçenlerde Londra'da
yapılan "Alkol Bağıniulığı ve ADe"
konulu konferansta, çocuklann
korunmasına yönelık yasalann
yetersiz olduğu belirtilerek, evlente
yaşanan alkole bağlı şiddet
olaylannın temehne ınılmeden
yargılanıldığına işaret edildi.
50 yıllık
florür savaşı
Çeviri Servisi - Michigan, Grand Ra-
pıds bölgesinde yaşayan halk, 50 yıl
önce, dünyada ılk kez florürlü suyla .
tanıştı. 25 Ocak 1945 günü, suya bir
milyonda bir oranında sodyum florür
katacak donanımlar devreye girdi. Bu
girişimin amacı, sodyum florürün diş
çürümelerine karşı koruyucu etkisi
olduğunu kanıtlamaktı.Amerika'da bu
yolda harcanan her dolar için dış ba-
kımına aynlacak 80 dolar tasarruf
ediliyor. Florürün etkileri Galler
bölgesındeki Anglesey adasında
yapılan bir araştırma ile açıkça ortaya
konuyor. Bu adada suya florür
katılması girişimi 50'li yıllarda
başlamış, ancak giderek baştan
sayılarak 1991 yılında bu
uygularnadan tümüyle vazgeçilmişti.
Galler Üniversitesi'nin başlattığı bir
araştırma, florlamanın son
uygulandığı 1988 yılında, beş yaş
çocuklan arasında diş sağlığı bozuk
olanlann oranının, Galler bölgesi için
2.36 iken burada yalnızca 0,8
olduğunu ortaya koymaktaydı.
Bu sonuç ülkedeki sağlık
yetkililerinin su şirketlerine karşı bir
savaş açmasına neden oldu.
Toprak gibi denizler de kutsaldırEROL SOHTORİK Avvkat
Denız bır tutkudur: Denızi sevmeyen,
insanlan da sevemez. Bu gün artık istık-
balin göklerde değıl denızlerde olduğu tar-
tışılmaktadır Denizi unutmuş bir millet
olmamak ıçın denızcilığimızi yüceltmek
zorundayız.
Üç tarafı denızlerle çevrilmiş Türkı-
ye'mızin ne yazık kı denizden ve denizin
nımetlerinden faydalanmamayı sürdürme-
sı, bu konuda bır devlet politıkasının olma-
masından kaynaklanmaktadır. Bızler denı-
zi ve suyu, yüzmek ve kıyısında yazlık ev
yapmak ıçın düşünmüşüz. Böyle olduğu
surece de onu kırlermişız ve uluslararası
kimlıkte ondan faydalanmayı bılememı-
şız. Türk denızcıliğı, istenılen yer ve sevi-
yededeğıldir. Turkdenızcıliğı. budurum-
da ıken her yıl 1 temmuzda Denizcilik ve
Kabotaj Bayramı kutlamanın anlamı ne
ki...
Tiirkiye'deki deniz manzaralan
Lımanlanmız yetersiz. bundan denızcı-
lık sektörü zarar görmektedir. Özel kişı ve
kuruluşlara da lıman kurma ve işletme
hakkı verilmış olmasına rağmen bu lirnan-
lann da rantabl çalıştığını söylemek yan-
• Eğer biz. havanın tazeliğine ve sulann pınltılanna zaten sahip
değilsek, denizciliğimizle övünemeyiz. Toprak gibi deniz de
kutsaldır, çocuklanmıza da bu sevgiyi öğretmeliyiz.
lış okır. Bu özel limanlarda devlet, güm-
rük bürolan açmak zorunda olduğundan
bazı aksamalann olduğu gözlenmektedir.
Bu konuda özelleştirme yaparken ona bağ-
lı olan birimlerde de özeileştırmeye git-
mek daha yararlı olur.
Denizdeki yangınlara mani olabılecek
ve her an en büyük olaya müdahale ede-
bilecek deniz itfaiyesi kurulmamıştır. Ke-
za denizdeki kazalan önleyecek sinyali-
zasyon sistemi, bilgisayar ağı teşkilatlan-
mamıştır. Deniz kazalannı önleyecek ve
müdahale edecek bir kuruluş. bulunma-
maktadır. Gemi inşaatı ve havuzlama yö-
nünden denızci ülkelerin en sonuncusu-
yuz. Denizle ılgili bırimler çağa ayak uy-
duramamıştır. Balıkçılık, göllerden ve ne-
hirlerden ıstifade etmek, devletın aklına
dahi gelmemektedir.
Deniz taşımacılığının da kendı ıçınde
sorunlan mevcuttur. Devlet detaşımacılık
yapmakta ve zarar etmektedir. Yolcu taşı-
macılığı ise özel sektör tarafından yapıl-
mamaktadır Çünkü liman ve iskeleler
devlet tekelindedır. Her alanda lüzumsuz
kırtasiyecilik ön planda rol oynamaktadır.
Denizle ilgili mevzuat. bir hayh çok ol-
masına karşın, biribiriyle uyum ıçinde de-
ğil. Birçok tüzük mevcut olup kanunlan-
mızın çogu yabancı kaynaklı hüvıyetinı
korumaktadır. Uluslararası standartlan ya-
kalamak, ancak adaletli olmak zorundayız.
Toplumun değer yargılanna göre haklı,
doğru, ahlaklı bulunan davranışlar adil
olarak kabul edilir. Adalet. topluma ve za-
mana göre değişen bir kavram niteliği ta-
şımaktadır. Bu bakımdan kanuna uygun
hareket aynı zamanda adaletli sayılmaya-
bilir. O nedenledırkı pozitif hukukun fel-
sefi ve toplumsal değerleri yakalamasını
istenz.
Ulusal ve uluslararası zorluklan aşabil-
memız için uzun zamandan beri kurulma-
sını beklediğimiz Denizcilik Bakanlı-
ğı'nın faalıyete geçmemesı büyük talihsiz-
liktir. Böyle büyük ve hayatı bır sektörü
müsteşarlık düzeyinde tutmak hatalıdır.
Müsteşarlık bır memunyettir. Denizle il-
gili kanunlan kım gündeme getırecek. kim
savunacak ve hangı kadrolarla bu ış savu-
nulacak? Denizcilik Bakanlığı kurulma-
dan denizle ılgili hiçbir problem halledi-
lemez. Boğazlar ve Marmara Bölgesi de-
niz trafık düzeni hakkında zaten var olan
tüzüğün, değişiklik yapılarak yürürlüğe
girmış olmasına rağmen Boğaz'lardaki ye-
ni düzenlemeler nedeniyle oluşturulması
gereken teşkilatın kıfayetli olmadığı, iyi
bir kadro kurulmadığı anlaşılmaktadır.
Türk Tıcaret Kanunu'nda deniz tıcareti
ile ilgili hükümler mevcuttur. Ancak ka-
nunun bugünkü şartlara cevap verdiğini
söyleyemeyiz. Denizle ılgili mevzuatınbir
bütünlük arzetmesi tavsiye olunur.
Denizcilik Bakanlığı kurulmalı, ulusla-
rarası anlaşmalara uygun olarak denizle
ilgili mevzuat yeniden düzenlenmelidir.
Aksi takdırde denizcilıği kendi kaderine
terk etmiş olacağız.
Eğer biz havanın tazeliğine ve sulann pı-
nltılanna zaten sahip değilsek, denizcili-
ğimizle övünemeyiz. Toprak gibi deniz de
kutsaldır, bunu hatırlayarak çocuklanmı-
za da bu sevgiyi öğretmeliyiz. Bunu ço-
cuklanmızaöğretmezsek. onlarbizi hiçbir
zaman afTetmezler. Denizin berrak sula-
nndaki her bir yansıma halkımızın yaşa-
mından olaylan ve anıları anlatır Bu anı-
lan eskisınden daha iyi canlartdıramazsak
tarih bızi yargılar.