Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
J!17SUBAT1995CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Romantizmin önlenemezyükselişini örnekleyen, taze bir Norman Jewisonfilmi: "Only You "
'Kaderimiz yıldızlarda yazılı!'Özellikle vokalleriyle çocukluk yıl-
lanmızda müzik belleğimize çentikler
atarak, zenci gırtlağının neler yapabi-
leceğini örnekleyen, bir zamanlann 4
kışilik ünlü grubu The Platters'ın ku-
laklarda yer etmiş klasik hit'lerinden
biriydi 'Only You' şarkısı. Hembeste-
ci, hem caz trompetçisi, hem de kendi-
ne özgü, unutulmaz sesını konuşturdu-
ğu şarkıcıhğıyla müzik ve caz tarihine
geçmış. bir başka ünlü tonton amca-
nın, sempatık Louis Armstrong'un söy-
leyip ve fılme de adını veren Platters'ın
bu tanınmış şarkısıyla başlayan "Only
You-Çılgın Aşık". gönül tellerini titre-
ten cinsten sıcak, neşeli ve çok yeni bir
romantik komedi denemesi baştan be-
lirtmek gerekirse. Genelde romantızme
burun kıvıranlan bıle kıskıvrak avucu-
na alıvererek turistık bir Italya gezısi-
ne çıkanp bir buçuk saatliğine dünya-
nın dertlennden sıyıran, usta işi bir eğ-
lencelik. Aynı zamanda bayağı rahatla-
tıcı, huzur venci, nükteli ve zarif de
olabilen. komik bir 'nomance'.
Romantik güldürû
Son yıllardakı **Harr> SalhŞle Ta-
ınşuıca_" ya da Sleepless in Seattle-Sev-
ginin Bağladıklan" gıbi duygusal bom-
bardıman yaparak gişede parsayı top-
layan, bu parlak başanlann ardından
bir kez daha romantizme dönüş yapıp
eski tutmuş reçeteleri yeniden devreye
sokan Hollyvvood'dan. henüz dumanı
üstünde tüte tüte çıkagelen en son taze
romantik güldürü *Orıly You - Çüguı
Âşık", alışılmış kalıplara bir nebze ol-
sun çağdaş bir soluk üfürüyor. Belirgın
bir duygusallık yayan, seyircinin so-
nuçta gönlünü çelen, baştan sona esp-
ri ve gırgırla iç içe geçmiş, kolayca if-
lah olmaz bir romantizmin ürünü
"Only You" işAni bilen, titız ve dene-
yimli bir yönetmenin elınden çıkma,
hoş ve neşeli bır 'romance' olarak anın-
da tûketiliverip tür 'pembe' filmlerin
bildik geleneksel zincirine yeni bir hal-
ka ekliyor.
Kadın bir senaristin (Diane Drake)
duyarlığmın yansıdığı filmde, hem
"Hayat nimlerdeki gibi değfl" dıyecek
kadar gerçekçı, hem de çocukluğunda-
ki bır spiritizma seansında, baktırdığı
falında adı çıkan prensini sonuna kadar
aramaya kararlı, alınyazısında yazan
'kusursuz erkeği'n ısrarla yolunu göz-
leyen. Rilke'nin bir dizesini Goet-
he'ninkilerle kanştırmayacak kadar
edebıyata vakıf, genç ve güzel bir ka-
dın öğretmenin, Faith Corvatch'ın (Ba-
Çllgili ÂŞlk (Only You) Yönetmen:
Norman Jewison / Senaryo: Diane Drake /
Kamera: Sven Nykvist / Müzik:Rachel
Portman / Oyuncular. Marisa Tomei,
Robert Downey Jr., Bonnie Hunt, Joaquim
De Almeida, Billiy Zane, Fisher
Stevens/1994ABD(WB)
Beyoğlu Fitaş, Maslak
Mövenpick, Etiler Akmerkez,
Kadıköy Kadıköy, Bakırköy
Avşar, Altunizade Capitol, Şişli
Kent, Çemberlitaş Şafak, Erenköy
Apollon sinemalannda.
SUNGU ÇAPAN
kın şu kaderin ışine. kızın adı da Kader
iyi mi?), beyaz atlı prensınin peşinde
yakın çevresındekilerle birlikte sürek-
li koşuşturduğu gönül serüvenini izli-
yoruz.
Kadennı kendin çizersin diyen falcı
kadından aldığı 'Damon Bradİey' adıy-
la yıllar sonra, tam da evlenmesıne bir-
kaç gün kala, hem de kocasının arka-
daşı olarak yeniden telefonda karşıla-
şınca feleğini şaşınyor Faith (Doğrusu
"Oscar" ya da en iyi yardımcı kadın
Oscar'ı aldığı "Kuzenim \Tnny
r
'dekı
haliyle pek de dikkatimi çekmemış
olan Marisa Tomei'ye f
ena
halde gö-
züm takıldı bu kez). Bu esrarengız ıs-
min peşisıra, prova ettiğı. kayınvalde
çekmecesinden çıkmış, naftalınli ge-
linliğinı bile çıkarmadan Pittsburg'dan
kalkıp halya'ya uçuyor Faith'imiz
Kusursuz bir turist cenneti nıtelığin-
deki çizmede. Venedık'ten Roma'ya,
Toskana'dan Adriyatik sahiline bakan
Amalfi'ye kadar. umutsuzca romantik
Faith ve hem yakın arkadaşı, hem de
görümcesi olan, çocukluk aşkıyla (ya-
nı Faıth'in kardeşıyle) artık heyecanı-
nı yıtirrmş bir evlilikten muzdarip, kü-
çük kaçamaklar yaşamaya hazır, bir
başka müzmin romantik Kate'le (Bon-
nie Hunt) birlikte hafiye gibi ız sürü-
yoruz, ismi var cismi yok, hayali sev-
gılinin ardında.
Ufak çapta Amerika'yla Avrupa ara-
sındakı kültürel karşıtlığı da duyumsa-
tan, kader-tesadüf-metafızık sarmalı-
na dolandıgımız, güzelim Italya'daki el
ele diz dıze, domestik bir fayton ro-
mantızmine yer yer teslim olduğumuz
fılm, sinema tarihinin "CasaManca",
"Roma Tatili" gibi klasiklerine gön-
dermeler yaparak ayakkabı motifınin
giderek ağırlık kazanacağı modern bir
Cinderella çeşitlemesinden espnli, ro-
mantik bir gönül serüvenine açılan, ra-
hatlatıcı ve neşeli bir eğlencelik sayı-
labilir sonuçta.
ttalyanların farklı aşklara saygı duy-
dugunun vurgulandığı bir mutlu sonla
noktalanan filmde, kaderindeki sevgi-
liyi bulduğunu zanneden Faith'in, kı-
zın rüyalannın erkeği olmak için, adı
tutsa da tutmasa da elinden geleni ar-
dma koymayan, ayakkabı-ayak uzma-
nı genç bır Amerikalıyla (Robert Dow-
ney Jr.) Külkedısı masalını çağnştınr-
casına, sonunda karşılaşması da kaçı-
rulmazdır.
Deneyimli yönetmen: Jewison
Genç Amerikalı yırtınırcasma Fa-
ith'in 'Bay Alınyazısı' olmaya çabalar-
ken Faith'e eşlik eden Kate de hayatı-
nın en iyi hafta sonunu geçiriyor. Tüm
entrika. dam aktancısı kocanın (Fisher
Stevens) ansızın Italya'ya gelerek ka-
nsı Kate'i çapkın ttalyanın (Joaquim
De Aknekla)elinden kurtanp yıllar ön-
cesindekı Faith'in falında çıkan ısmın
de tamamen uydurmaca olduğunu
açıklamasıyla mutlu sona bağlanıyor.
Yine iyi bildığı bir kulvarda at oyna-
tan deneyimli yönetmen Jevvison. peş-
peşe kimi parlak bölümlere sahip. öl-
çülü-biçili, iyi kurulmuş, düşmeyen bir
takip temposunda seyreden anlatımı ve
oyunculanmn performanslanyla bir
kez daha masalımsı, hoş, sevimli bir
duygusal güldürü kotarmış.
Jevvison'un, şu anda sinema dünyası-
nın ilgi odağı ola gelen Berlin Film Fes-
tivali'nde. 7 yıl önce en ıyi yönetmen se-
çildiğı fılmi "Moonstruck-Ay Çarpma-
a" (1988) kadar ağır çekmese de, olduk-
ça leziz bir romantik şekerleme tadında-
ki, romantizmin önlenemez işvesı-cılve-
siyle donahlmış, hafıf ayak fetişızmi de
içeren "Only You". yönetmenınin fıl-
mografisi bakımından çok önemli bır
yapıt sayılmazsa da, bir çırpıda seyredı-
lip rahatça tüketılıveren, şirin bır eğlen-
celik. Marisa Tomei-Robert Downey Jr.
ikilisinin hoşbir çift oluşturduğu, neşe-
li bir 'romance'ın sıcak ve taze duygu-
sallığını yansıtan bu pembemsi, roman-
tik güldürü denemesi, öncelikle kadın
seyirciyi tavlayabılir.
Yıllann başanlı aktörü
Robert De Niro,
yönetmenlikte de iddialı!
tîl
Kuşağımn en parlak aktörü, yaklaşık 30
yıldır saçını-sakalını oyunculukta
ağartmış, Amenkan sinemasında başlı
başına bir 'firma' olmuş Robert De
Niroda, 50'sinden sonra kameranın
arkasına geçenlere katıldı. Kabaca,
lstanbulumuzun Kasımpaşa semtıne
benzetılebılecek, New York'un, Italyan
asıllı. yoksu! ve ortadırek
Amenkalılann çoğunlukta olduğu
Bronx'unda geçen "A Bronx Tale-
Giinaha Davefle, ılk yönetmenlik
denemesinden yüzünün akıyla çıkıyor,
başrolü ve yapımcılığı da üstlenmış De
Nıro. Şimdıye dek birlikte çalışıp haylı
feyz aldığı Martin Scorsese, Francis
F.Coppola. Brian De Palma, Sergk»
Leone, Alan Parker, vb gıbı
yönetmenlerden öğrendiklennı ıyıce
özümsemışe benzeyen De Nıro, bugüne
kadar New York cangıhndaki suça
eğilımlı ltalo-Amenkalılann kahramanı
olduğu, yeraltı dünyasının kötü işler
çevıren sersenlerını, sokak
kabadayılannı anlatan yığınla fılmden.
belgesele yakın duran gerçekçi tarzı,
aynntı zengınhğı. yalınlığı ve olanca
ıçtenliğıyle aynlan, samimi bir Bronx
hikâyesı nakletmenin üstesınden
geliyor, uzunca tutulmuş (130 dakıka
cıvannda) ilk filmınde.
Şamatalı doo-wop müziğınin sokak
köşelerinı tuttuğu 1960"lı yıllann özgür
ve kıpır kıpır atmosfennı veren film.
çocukluğundan delıkanlılığına kadar,
aılesi ve çoluk çocuğu ıçın ekmek
parasını kazanmak üzere her sabah
direksiyon başına geçıp akşama kadar.
187 numarah hatta yolcu otobüsünü
süren, kötü yollara ve haksız kazançlara
sırtını çevırmış, namuslu, kendı
halınde. dürüst brr 'çalışan adam' olan
babasıyla (Robert De Nıro), kenı
çapında bir sokak filozofu
dıyebıleceğımız, astığı astık, kestıği
kestık, mahallenın dayısı, geleceğın
'baba'adayı. bıtinm bir gangster
(Chazz Palminteri) arasında kalakalmış
Bronx'lu bır küçüğün öyküsünü
anlatıyor. Sokak ortasında. güpegündüz
bırini vurup öldüren ve polısçe yapılan
soruşturmada bu cinayete yakından
tanık olan küçük kahramanıınızın da
ele vermedığı, fevri davTanışlanyla
çevresine yılgı ve korku salmış
gangster Sonny rolünde harikalar
yaratan Chazz Palminteri'nin
oyunundan bızzat Palmınten elıyle
uyarlanıp senaryolaştınlmış "A Bronx
Tale", çocuk için çekişıp duran ikı
yetişkının bırbınne saygılı, uzun vadeh.
sessiz çatışması ve ıyıyle kötünün ezelı
miicadelesınde saflannı almış öz
babayla, çetebaşı hami (cıci baba da
diyebilirız) arasındaki (gangster
Soımy'nin fınalde kaçınılmaz bir
intikam kurşununa hedef olmasıyla
noktalanan) gızli savaşı çevresinde
dönenıyor. Çocuk aklıvla "Hayatta
yetjeneklerini kesinlikk boşa
harcamamabsın!" dıyen onurlu,
namuslu otobüs şoförü babasından çok,
kırlı ışler çe% ırerek yeraltı dünyasında
gıttikçe yükselen, bır bora gibi esıp
fırîJia gibi soluyan, bır sevecen ve
yıtrıuşak kesilen, fert ve güçlü gangster
So»nny'den etkılenen küçük Calogero
Anello (Francis Capra), çevresını
sevgıden çok korku ve baskıyla
stndirmış, güvensizlıkle kuşatılmış
Sonny"nın görünürdekı güçlü yaşamına
özenıyor. Yeraltı dünyasına, hayranı
olduğu, ilahı Sonny gibi dahıl olmak
ısteyen Calogero Anello, büyüdükçe,
hayata daha çok aklı erdıkçe, sabah-
akşam aılesi uğruna her zorluğa
katlanarak işıne-gücüne bakan, sade,
küçük bir Amerikan vatandaşı ve tıpik
bir 'çahşan adam'
1
olan babası Lorenzo
Anello'nun (Robert De Nıro) asıl güçlü
nitelemesıni hak ettiğını anlayacaktır
giderek. Oyunun ve senaryonun yazan
Chazz Palmmten'nın belırttiğı gibi
"birtakım terrihler yapmak zorunda
kalarak asıl güçlü adam simgesinin
farkına varan bir çocuğun (ve
detikanlımn) öyküsü"nü aktaran.
yapacağı her seçımın bütün hayatını
sonsuza dek değıştıreceğının bılıncine,
geç de olsa vanşını görüntüleyen bu
film, aıle yuvasında venlen sevgının,
ınsanın yaşamını nasıl etkıleyip
biçimlendıreceği temasını. çocuğun
(sonra büyüyüp delıkanlı oluyor tabıı)
bakış açısından naİcledıyor. Sokağı
herkesten iyi tanıyıp bilen. filmın
küçük kahramanı Calogero'nunkınden
farksız bır yetışme dönemi geçınp
kendinı yetıştırerek (kimilerine göre)'
bütün zamanlann en büyük aktörü
unvanını alan Robert De Nıro'nun
yönetmelığe giriştiğı filmı, küçük
Calogero'nun sesınden dınleyıp
seyredıyoruz. Yakın dönemın başanyla
canlandınldığı filmde, evinın
yakmındakı ban kapı komşusu yapan,
okulun yanı sıra sokak eğıtiminden de
nasıbını alan Calogero'nun büyüme
serüvenı, su testisının su yolunda
kınlmasıyla (yanı semtin 1 numaralı
CÜnaha Davet (A Bronx Tale) Yönetmen: Robert De Niro / Senaryo: Chazz
Palminteri / Kamera: Reynaldo Villalobos / Müzik: Jeffrey Kimball, Butch Barbarella /
Oyuncular: Robert De Niro, Chazz Palminteri, Lillo Brancato, Francis Capra, Taral
Hicks, Joe Pesci, Kattherine Narducci /1994 ABD (Özen Film) O. Site, B. Sinepop,
K.Reks, Ç. Şafak, Bakırköy tncirli sinemalannda.
• •
• •
• •
• • • •
• • •
• • • •
• •
• •
GÖSTERİMDEKİ FİLMLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Aslan Kral/ The Lion King
Bebek Firarda/ Baby's Day Out/ Patrick R. Johnson
Çılgın Romantik/ True Romance/ Tony Scott
Maske/ The Mask/ Charles Russell
Richie Richl Donaid Petrie
Ruhların Evıl House of the Spirits/ Bille August
Tacızl Disclosure/ Barry Levınson
Uçü Birarada/ Threesome/ Andrew Bergman
Uç Renk: Mavi/ Krzysztof Kieslowski
Üç Renk: Beyaz/ Krzysztof Kieslovvski
Üç Renk: Kırmızı/ Krzysztof Kieslovvski
Vampirle Görüşme/ Intervievv with the Vampire/ N.Jordan
Yırtıcı Gece/er/Les Nuits Fauves/ Cyril Collard
Çılgın Aşık/Or\\y You/ Norman Jevvison
jünaha Davet/ A. Bronx Tale/ Robert De Nito
bıçkını. bıtirimi ve gangsteri olarak
herkesı sındırmış, korkutmuş
Sonny'nin kafasından kurşunlanarak
ölmesıyle) makul bır sona kavuşuyor.
Yetişkinlenn arasına katılınca.
'büyüyünce anlayacağı' birtakım
kavramlann farkına varan
kahramanımız Calogero'nun sonunda
'karşıhksız sevgi ahşverişini yeterince
öğrenerek' babasıyla birlikte evıne
döndüğü finaldekı duygu dozu,
etkilenmeyecek gibi değıl kolay kolay.
Genelde her çeşıt baskıya. şıddete, artık
New York'ta ıyıce 'Mikayı adiye'den
sayılan ırkçılık olaylanna dokundurarak
oldukça sıcak titreşimler yayan,
gerçekçı, etkileyıcı, özenlı ve gerilımlı
bir yapıt düzeyine enşen Robet De
Niro'nun ilk yönetmenlik denemesi,
madalyonun ters yüzüne (gangsterlığe)
davetiye çıkarmaîctan çok, yer yer
dokunaklı bir baba-oğul sevgısı üstünde
yoğunlaşıvor. Calogero'nun, kanın delı
delı aktığı yenıyetmelik ve delikanlıhk
dönemlennı gende bırakıp erkek
olmaya adım attığı filmde, bir Zenci
kızına duyulan ılk aşk, ırkçılıktan
kaynaklanan, mahalle gençlerinın
kıyasıya kapıştığı sokak kavgalan.
yasalar ve acılarla yüz yüze gelışler vb
her türlü ınsanı durumlar gırla gıdiyor.
Chazz Palmınteri'nm neredeyse De
Niro'dan bile sahne çalan kanzmatık
oyunculuğu öne çıkarken aktör De
Niro. alabildiğine yalın, duru bir
kompozısyon çizıyor. bayağı
titızlenilmiş ve emek sarf edilmış
fıunde. Adeta diplomasını yeni almış,
okullu bır sınemacının bütün yüreğinı,
heyecanını ve coşkusunu koyduğu
filmın görmezden gelınemeyecek
duygusal atmosfenne ılgısız kalmak ne
mümkün? Seyircinin kafasına sözgelışi
bır OHver Stone kaba-sabalığıyla güm
güm vurmadan da, şıddete, ıricçıhğa vb
sorunlara kamera çevrilebıleceğını
örnekleyen, taze yönetmen - eskı
deneyimli oyuncu Robert De Nıro,
geçen mayısta kaybettiği babasına
adadığı bu ilk filmiyle sınavdan
başanyla geçıyor. Cazı, beyzbolu ve
ailesını çok seven, üç aşağı-beş yukan
filmin otobüs şoförii baba
Lorenzo'sunu anımsatan baba De
Nıro'nun, ömrü vefa edep ünlü oğlunun
"A Brom Tale"inı seyretseydi eğer,
beğeneceğinı ilen sünnek de kehanet
sayılmaz pek. Ele alman temalar, öykü,
kahramanlar, görüntü, müzik ve dekor
bakımuıdan büyük ölçüde Robert De
Niro'nun yanında yetiştiğı, en önemli
fılmlerinde oynadığı ve kuşkusuz
dünya görüşünden etkilendığı Martın
Scorsese ustanın sınemasını hatırlatan
"A Brons Tate", "Mean Streete"ten
"Bir Zamanlar Amerika'da"ya v e
"Good Fellas"a kadar birtakım >akın
dönem başyapıtlanyla da benzerlikler
ıçenyor doğal olarak. Bır zamanlar
Bronx'ta yaşayan dar gelırlı bır otobüs
şoforüyle küçük oğlu ve gangsterlıkten
babalıga gıden dikenlı yolu tırmanan,
sert, güçlü, ama sevgisiz bır kabadayı
arasında dallanıp budaklanarak gelışen,
yalın ve bildik bır öyküyü anlatan bu
filmin görsel biçemı de gerçekten usta
işi. Kaçınlmamalı kanımızca
"Günaha Davet".
IŞILDAK VE YELPAZE
ATİLLA BİRKİYE
Ne Kadınlar Sevdim de...
Memet Fuat "Adam Sanaf'taki (Aralık 1994) yazısında
şiiryazanlaraöğütverirken, öncelikle şiirokumalarını söy-
lüyor. Şiir yazmanın, şair olmanın tek olmasa da en önem-
li koşulunun şiir okumaktan geçtiğini altını çizerek belirti-
yor. Türkçe'nin büyük şairlerini, güzel şiirierini döne döne
okunmasını ve irdelenmesini, anlamaya çalışılmasını öğüt-
lüyor.
Şiir okumak, büyük şairleri şiirleriyle tanımak Memet
Fuat'ın belirttiği gibi şairliğin en önemli koşulu otmakla
birlikte, iyi şiir okumak aynı zamanda insanın ruhunu da
onarır. Bir doğa parçasının güzelliği karşısında duyduğu-
nuz sevinç gibidir. Başlayan bir aşkın heyecanı gibi ken-
dinizi uçar duyumsarsınız. Bir kadını öperkenki gibi bulut-
ların üzerinde geziyorsunuzdur sanki.
Bir şiir kitabını elinize alırsınız, içindeki iyi şiirierse, o ki-
tap uzun bir süre bedeninizin bir parçası oluverir. Gece ya-
tarken başucunuzdadır, alır okursunuz; gündüz masanı-
zın üstündedir. Ara sıra alıp okur, pencereden dtşarı, şa-
irin duygularını yaşarcasına bakarsınız.
Metin Altaok'un Sone/er'i (Korsan Yayınlan) aslında bir
duygu serüvenıdir. Kitabın başındakı birinci soneden yir-
mi beşincisine kadar, bir duygu seli gibi, siz de şiirle bir-
likte akıp akıp gidersiniz. Bir aynlığın, bir aşkın, bir hüz-
nün, bir bilgeliğin şiiridir. Sizi içten içe kuşatır. Iddiasız gö-
rünür. Ama bir bilgeliğe, alçak sesle söylenmiş bir bilgeli-
ğe tanık olur ve Altıok'un duyarlılığı sizi sarıverir.
Özel bir durum vardır şiirleri okurken bilincinizden asla
söküp atamadığtnız. Öfkenizi gemleyemediğıniz özel bir
durum vardır. Anımsamak istemediğiniz, ama hiç unuta-
madığınız, unutulamayacak bir durum. Ülke tarihinizin,
toplum tarihinizin alnına sürülmüş bir kara leke. Okudu-
ğunuz şiirterin dışındadır; ama yine de her dizeyi okuduk-
ça, içınizden bir şeyler kopar ve bılinciniz sizi öfkeye sü-
rükler.
Aslında gerçek bir şairin ölümü, her zaman bir yastır;
ölüm biçimi ne olursa olsun. Dizeleri artık yenileriyle alt al-
ta gelemeyecektir. Siz yazdıklarını okumanın keyfini hep
alacaksınızdır ama, yenilerini bekleyemeyeceksınizdir.
Ölümden söz ettik, gerçi Soneler'de de yer yer ölüm var-
dır ama. aslında başat otan aşktır. Bir sevgidir, bir sevda-
dır, erkekten kadına doğru dizelerle akışan, okudukça si-
zi de içine çekip, dizelerle birlikte bu akışta duygusal ola-
rak yolculuğa katan.
Yalnızlıktır, şairin yalnızlığı. Sitem edilen degil, seçilen bir
yalnızlıktır. Bilgece katlandığı bir ruh durumudur. Sanki
kendini onanrcasına kabullenmiştir. Her dize bir savunu-
dur belki; bir dışavurumdur belki de. Dizeler size ulaştık-
ça o yalnızlık da paylaşılmak istenir. İyi şiir, "Ahh işte böy-
le yazılır" dediğinizdir, biraz da. İyi şiir sizi şiire özendiren-
dir. Yazıp yazamayacağınız çok önemli değildir; önemli
olan özenmenizdır; özenmenız de okumakla olur, döne dö-
ne okumakla Sanki kutsal bir kitabı okurcasına. Yemye-
şil bir doğa parçasında, ağaçlann arasından kıvnlan bir ır-
mağın akan suyunun müziğini yakalamakla olur. Sonelert
okumakla...
Metin Altıok sizi, soneler kervanında yolcu olmaya, sı-
radan, her türlü cefaya katlanır bır yolcu olmaya çağınr.
Bu serüvene katıhp, yolcu olmayı başarabilirseniz, artık
başka bir dünyanın belki de bir "ütopya "nin, bir duygu âle-
minin bireyisinizdir. Gönüllü bir yolcu... Soneler bir aşk şar-
kısıdır aslında. Sessizliğin orkestrasıyla söylenen: "Gön-
lümdeki sevda selı taştan taşa atladı; Ne kadınlar sevdim
dehaberteribileolmadı." •-•• • : -.'p-ît'-
AB Kültür Bakanları,
Rüşdi hakkındaki fetvayı kınadılar
• Kültür Servisi - A\ rupa Birlıgrne üye ülkelenn kültür
bakanlan, Salman Ruşdi hakkında verilen idam fetvasını
kınayarak Iran'ın uluslararası hukuk kurallanna uygun
davranması gerektığini belirttiler. tran, yaklaşık altı yıl önce,
"Şeytan Ayetleri" kitabı nedeniyle Salman Rüşdı için idam
fetvası vermışti Bu arada tran, fetva konusundakı tutumunu
değiştirmiyor. Rüşdi hakkındaki fetvanın valnız Iran'ın değil,
bütün Islam dünyasının ortak karan olduğunu söyleyen ve
Salman Rüşdi'yi Israil ve ABD ajanı olarak nıteleyen dışışleri
sözcüsü Mahmud Muhammedi, Islam Konferansı OTgütü'nün
de Kazablanka zirvesi dahıl olmak üzere, birçok toplantıda
yazan mahkum ettiğıni ıfade ettı.
Ankeoloji ve Arkeologlar Dernegi'nin
İstanbul şubesi açıldı
• Kültür Servisi -1991 yılında Ankara'da kunılan 'Arkeoloji
ve Arkeologlar Dernegi'nin lstanbul'da şubesi açıldı. İstanbul
şubesi Şenız Atik (arkeolog). M. Emın Başaranbılek
(arkeolog, ressam), Sabri Kızıltan (arkeolog) ve Ahmet Yaraş
(arkeolog) tarafindan kuruldu. Türkiye genelınde yok edilen
doğal ve tarihsel değerlenmizı. lstanbul'da elden geldiğince
korumayı amaçlayan demek, üyelerinin etkin katılımının yanı
sıra konuya duyarlı ilgıli kunım ve kuruluşlarla, tüm bireyleri
aktif çalışmaya çağınyor. Bu tarihsel sorumlulugun öncelikle
arkeologlara olmak üzere tüm duyarlı insanlara duştüğünden
hareket eden dernek, 'tstanbul'un geçmişini koruyarak
geleceğe birlikte taşıyalım' çağnsında bulunuyor. 'Arkeoloji
ve Arkeologlar Derneği'nin İstanbul şubesi 'İstanbul ve
Arkeoloji' konulu ilk toplantısını bugün gerçekleştirecek.
(Istiklal Cad. Büyükparmakkapı Sok. No. 1'6 İST.)
TTB'den fotoğraf yarışması
• Kültür Servisi - Turk Tabıpleri Bırlığı (TTB) "Sağlık ve
Yaşam'" konulu, renkli ve sıyah-beyaz baskı olmak üzere iki
bölümden oluşan bir fotoğraf yanşması düzenhyor.
Profesyonel. amatör herkese açık olan yanşmada her bölüme
daha önce ödül almamış en fazla beş yapıtla, en az 18x24 an.,
en çok 30x40 cm. boyutlu fotoğraflarla katılınabilecek. Seçici
kurulu Tuğrul Çakar, tbrahim Demırel. Dr. Ateş Erinanç, Dr.
Mehmet Gökağaç, Çerkes Karadağ, Kaya Özsezgin ve Tahir
Ün'den oluşan yanşmaya son katılma tanhi 6 mart 1995.
Daha genış bilgı ve katılım formu edınmek ısteyenler TTB
Mithatpaşa Cad. No. 62/18 Yenişehır (Tel: 0-312-418 31 56)
Dağcılığın sorunları tartışılıyor
• Kültür Servisi - Pastoral dergisi tarafından düzenlenen
"lstanbul'da Dağcılığın Sorunlan-Eğitim \e Örgütlenme'"
konulu toplantı ve forum, yann saat 13.00'de Bilar'da
gerçekleştirilecek. (lstiklal Cad. Zambak Sok. No:4/7 Taksim)
Yeni Yüksektepe Kültür
Merkezi'nde iki etkinlik
• Kültür Servisi - Yann saat 14.00'de Vecdı Altındal, "Mısır
Uygarlığı ve Mısır'ın Öteki Tarihi" konulu bir saydam
gösterisı ve konferans verecek. Yann aynca saat 20.00'de de
Umut Dinçşahin'in "Yeni Bir Ortaçağa Girerken" konulu
konuşması ızlenebılır. (230 71 46)
Ktfjrıs Tünk karikatüpü,
'Kapikatüp ve Mizah Müzesi'nde
• Kültür Servisi - Kıbns Türk Karikatürcüler Derneği
üyelerinin yapıtlanndan oluşan karma karikatür sergisi,
İstanbul Karikatür ve Mizah Müzesi'nde 28 şubata dek
izlenebilecek. Türkiye Karikatürcüler Derneği'nin düzenlediği
sergide Ramiz Gökçe, Musa Kayra, Hüseyin Çakmak,
Erdoğan Baybars, Mehmet Ulubatlı, Mustafa Tozakı, Utku
Karsu, Anf Albayrak ve Cemal Tunceri'nin toplam doksan
karikatürü yeralıyor.