28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
J!17SUBAT1995CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Romantizmin önlenemezyükselişini örnekleyen, taze bir Norman Jewisonfilmi: "Only You " 'Kaderimiz yıldızlarda yazılı!'Özellikle vokalleriyle çocukluk yıl- lanmızda müzik belleğimize çentikler atarak, zenci gırtlağının neler yapabi- leceğini örnekleyen, bir zamanlann 4 kışilik ünlü grubu The Platters'ın ku- laklarda yer etmiş klasik hit'lerinden biriydi 'Only You' şarkısı. Hembeste- ci, hem caz trompetçisi, hem de kendi- ne özgü, unutulmaz sesını konuşturdu- ğu şarkıcıhğıyla müzik ve caz tarihine geçmış. bir başka ünlü tonton amca- nın, sempatık Louis Armstrong'un söy- leyip ve fılme de adını veren Platters'ın bu tanınmış şarkısıyla başlayan "Only You-Çılgın Aşık". gönül tellerini titre- ten cinsten sıcak, neşeli ve çok yeni bir romantik komedi denemesi baştan be- lirtmek gerekirse. Genelde romantızme burun kıvıranlan bıle kıskıvrak avucu- na alıvererek turistık bir Italya gezısi- ne çıkanp bir buçuk saatliğine dünya- nın dertlennden sıyıran, usta işi bir eğ- lencelik. Aynı zamanda bayağı rahatla- tıcı, huzur venci, nükteli ve zarif de olabilen. komik bir 'nomance'. Romantik güldürû Son yıllardakı **Harr> SalhŞle Ta- ınşuıca_" ya da Sleepless in Seattle-Sev- ginin Bağladıklan" gıbi duygusal bom- bardıman yaparak gişede parsayı top- layan, bu parlak başanlann ardından bir kez daha romantizme dönüş yapıp eski tutmuş reçeteleri yeniden devreye sokan Hollyvvood'dan. henüz dumanı üstünde tüte tüte çıkagelen en son taze romantik güldürü *Orıly You - Çüguı Âşık", alışılmış kalıplara bir nebze ol- sun çağdaş bir soluk üfürüyor. Belirgın bir duygusallık yayan, seyircinin so- nuçta gönlünü çelen, baştan sona esp- ri ve gırgırla iç içe geçmiş, kolayca if- lah olmaz bir romantizmin ürünü "Only You" işAni bilen, titız ve dene- yimli bir yönetmenin elınden çıkma, hoş ve neşeli bır 'romance' olarak anın- da tûketiliverip tür 'pembe' filmlerin bildik geleneksel zincirine yeni bir hal- ka ekliyor. Kadın bir senaristin (Diane Drake) duyarlığmın yansıdığı filmde, hem "Hayat nimlerdeki gibi değfl" dıyecek kadar gerçekçı, hem de çocukluğunda- ki bır spiritizma seansında, baktırdığı falında adı çıkan prensini sonuna kadar aramaya kararlı, alınyazısında yazan 'kusursuz erkeği'n ısrarla yolunu göz- leyen. Rilke'nin bir dizesini Goet- he'ninkilerle kanştırmayacak kadar edebıyata vakıf, genç ve güzel bir ka- dın öğretmenin, Faith Corvatch'ın (Ba- Çllgili ÂŞlk (Only You) Yönetmen: Norman Jewison / Senaryo: Diane Drake / Kamera: Sven Nykvist / Müzik:Rachel Portman / Oyuncular. Marisa Tomei, Robert Downey Jr., Bonnie Hunt, Joaquim De Almeida, Billiy Zane, Fisher Stevens/1994ABD(WB) Beyoğlu Fitaş, Maslak Mövenpick, Etiler Akmerkez, Kadıköy Kadıköy, Bakırköy Avşar, Altunizade Capitol, Şişli Kent, Çemberlitaş Şafak, Erenköy Apollon sinemalannda. SUNGU ÇAPAN kın şu kaderin ışine. kızın adı da Kader iyi mi?), beyaz atlı prensınin peşinde yakın çevresındekilerle birlikte sürek- li koşuşturduğu gönül serüvenini izli- yoruz. Kadennı kendin çizersin diyen falcı kadından aldığı 'Damon Bradİey' adıy- la yıllar sonra, tam da evlenmesıne bir- kaç gün kala, hem de kocasının arka- daşı olarak yeniden telefonda karşıla- şınca feleğini şaşınyor Faith (Doğrusu "Oscar" ya da en iyi yardımcı kadın Oscar'ı aldığı "Kuzenim \Tnny r 'dekı haliyle pek de dikkatimi çekmemış olan Marisa Tomei'ye f ena halde gö- züm takıldı bu kez). Bu esrarengız ıs- min peşisıra, prova ettiğı. kayınvalde çekmecesinden çıkmış, naftalınli ge- linliğinı bile çıkarmadan Pittsburg'dan kalkıp halya'ya uçuyor Faith'imiz Kusursuz bir turist cenneti nıtelığin- deki çizmede. Venedık'ten Roma'ya, Toskana'dan Adriyatik sahiline bakan Amalfi'ye kadar. umutsuzca romantik Faith ve hem yakın arkadaşı, hem de görümcesi olan, çocukluk aşkıyla (ya- nı Faıth'in kardeşıyle) artık heyecanı- nı yıtirrmş bir evlilikten muzdarip, kü- çük kaçamaklar yaşamaya hazır, bir başka müzmin romantik Kate'le (Bon- nie Hunt) birlikte hafiye gibi ız sürü- yoruz, ismi var cismi yok, hayali sev- gılinin ardında. Ufak çapta Amerika'yla Avrupa ara- sındakı kültürel karşıtlığı da duyumsa- tan, kader-tesadüf-metafızık sarmalı- na dolandıgımız, güzelim Italya'daki el ele diz dıze, domestik bir fayton ro- mantızmine yer yer teslim olduğumuz fılm, sinema tarihinin "CasaManca", "Roma Tatili" gibi klasiklerine gön- dermeler yaparak ayakkabı motifınin giderek ağırlık kazanacağı modern bir Cinderella çeşitlemesinden espnli, ro- mantik bir gönül serüvenine açılan, ra- hatlatıcı ve neşeli bir eğlencelik sayı- labilir sonuçta. ttalyanların farklı aşklara saygı duy- dugunun vurgulandığı bir mutlu sonla noktalanan filmde, kaderindeki sevgi- liyi bulduğunu zanneden Faith'in, kı- zın rüyalannın erkeği olmak için, adı tutsa da tutmasa da elinden geleni ar- dma koymayan, ayakkabı-ayak uzma- nı genç bır Amerikalıyla (Robert Dow- ney Jr.) Külkedısı masalını çağnştınr- casına, sonunda karşılaşması da kaçı- rulmazdır. Deneyimli yönetmen: Jewison Genç Amerikalı yırtınırcasma Fa- ith'in 'Bay Alınyazısı' olmaya çabalar- ken Faith'e eşlik eden Kate de hayatı- nın en iyi hafta sonunu geçiriyor. Tüm entrika. dam aktancısı kocanın (Fisher Stevens) ansızın Italya'ya gelerek ka- nsı Kate'i çapkın ttalyanın (Joaquim De Aknekla)elinden kurtanp yıllar ön- cesindekı Faith'in falında çıkan ısmın de tamamen uydurmaca olduğunu açıklamasıyla mutlu sona bağlanıyor. Yine iyi bildığı bir kulvarda at oyna- tan deneyimli yönetmen Jevvison. peş- peşe kimi parlak bölümlere sahip. öl- çülü-biçili, iyi kurulmuş, düşmeyen bir takip temposunda seyreden anlatımı ve oyunculanmn performanslanyla bir kez daha masalımsı, hoş, sevimli bir duygusal güldürü kotarmış. Jevvison'un, şu anda sinema dünyası- nın ilgi odağı ola gelen Berlin Film Fes- tivali'nde. 7 yıl önce en ıyi yönetmen se- çildiğı fılmi "Moonstruck-Ay Çarpma- a" (1988) kadar ağır çekmese de, olduk- ça leziz bir romantik şekerleme tadında- ki, romantizmin önlenemez işvesı-cılve- siyle donahlmış, hafıf ayak fetişızmi de içeren "Only You". yönetmenınin fıl- mografisi bakımından çok önemli bır yapıt sayılmazsa da, bir çırpıda seyredı- lip rahatça tüketılıveren, şirin bır eğlen- celik. Marisa Tomei-Robert Downey Jr. ikilisinin hoşbir çift oluşturduğu, neşe- li bir 'romance'ın sıcak ve taze duygu- sallığını yansıtan bu pembemsi, roman- tik güldürü denemesi, öncelikle kadın seyirciyi tavlayabılir. Yıllann başanlı aktörü Robert De Niro, yönetmenlikte de iddialı! tîl Kuşağımn en parlak aktörü, yaklaşık 30 yıldır saçını-sakalını oyunculukta ağartmış, Amenkan sinemasında başlı başına bir 'firma' olmuş Robert De Niroda, 50'sinden sonra kameranın arkasına geçenlere katıldı. Kabaca, lstanbulumuzun Kasımpaşa semtıne benzetılebılecek, New York'un, Italyan asıllı. yoksu! ve ortadırek Amenkalılann çoğunlukta olduğu Bronx'unda geçen "A Bronx Tale- Giinaha Davefle, ılk yönetmenlik denemesinden yüzünün akıyla çıkıyor, başrolü ve yapımcılığı da üstlenmış De Nıro. Şimdıye dek birlikte çalışıp haylı feyz aldığı Martin Scorsese, Francis F.Coppola. Brian De Palma, Sergk» Leone, Alan Parker, vb gıbı yönetmenlerden öğrendiklennı ıyıce özümsemışe benzeyen De Nıro, bugüne kadar New York cangıhndaki suça eğilımlı ltalo-Amenkalılann kahramanı olduğu, yeraltı dünyasının kötü işler çevıren sersenlerını, sokak kabadayılannı anlatan yığınla fılmden. belgesele yakın duran gerçekçi tarzı, aynntı zengınhğı. yalınlığı ve olanca ıçtenliğıyle aynlan, samimi bir Bronx hikâyesı nakletmenin üstesınden geliyor, uzunca tutulmuş (130 dakıka cıvannda) ilk filmınde. Şamatalı doo-wop müziğınin sokak köşelerinı tuttuğu 1960"lı yıllann özgür ve kıpır kıpır atmosfennı veren film. çocukluğundan delıkanlılığına kadar, aılesi ve çoluk çocuğu ıçın ekmek parasını kazanmak üzere her sabah direksiyon başına geçıp akşama kadar. 187 numarah hatta yolcu otobüsünü süren, kötü yollara ve haksız kazançlara sırtını çevırmış, namuslu, kendı halınde. dürüst brr 'çalışan adam' olan babasıyla (Robert De Nıro), kenı çapında bir sokak filozofu dıyebıleceğımız, astığı astık, kestıği kestık, mahallenın dayısı, geleceğın 'baba'adayı. bıtinm bir gangster (Chazz Palminteri) arasında kalakalmış Bronx'lu bır küçüğün öyküsünü anlatıyor. Sokak ortasında. güpegündüz bırini vurup öldüren ve polısçe yapılan soruşturmada bu cinayete yakından tanık olan küçük kahramanıınızın da ele vermedığı, fevri davTanışlanyla çevresine yılgı ve korku salmış gangster Sonny rolünde harikalar yaratan Chazz Palminteri'nin oyunundan bızzat Palmınten elıyle uyarlanıp senaryolaştınlmış "A Bronx Tale", çocuk için çekişıp duran ikı yetişkının bırbınne saygılı, uzun vadeh. sessiz çatışması ve ıyıyle kötünün ezelı miicadelesınde saflannı almış öz babayla, çetebaşı hami (cıci baba da diyebilirız) arasındaki (gangster Soımy'nin fınalde kaçınılmaz bir intikam kurşununa hedef olmasıyla noktalanan) gızli savaşı çevresinde dönenıyor. Çocuk aklıvla "Hayatta yetjeneklerini kesinlikk boşa harcamamabsın!" dıyen onurlu, namuslu otobüs şoförü babasından çok, kırlı ışler çe% ırerek yeraltı dünyasında gıttikçe yükselen, bır bora gibi esıp fırîJia gibi soluyan, bır sevecen ve yıtrıuşak kesilen, fert ve güçlü gangster So»nny'den etkılenen küçük Calogero Anello (Francis Capra), çevresını sevgıden çok korku ve baskıyla stndirmış, güvensizlıkle kuşatılmış Sonny"nın görünürdekı güçlü yaşamına özenıyor. Yeraltı dünyasına, hayranı olduğu, ilahı Sonny gibi dahıl olmak ısteyen Calogero Anello, büyüdükçe, hayata daha çok aklı erdıkçe, sabah- akşam aılesi uğruna her zorluğa katlanarak işıne-gücüne bakan, sade, küçük bir Amerikan vatandaşı ve tıpik bir 'çahşan adam' 1 olan babası Lorenzo Anello'nun (Robert De Nıro) asıl güçlü nitelemesıni hak ettiğını anlayacaktır giderek. Oyunun ve senaryonun yazan Chazz Palmmten'nın belırttiğı gibi "birtakım terrihler yapmak zorunda kalarak asıl güçlü adam simgesinin farkına varan bir çocuğun (ve detikanlımn) öyküsü"nü aktaran. yapacağı her seçımın bütün hayatını sonsuza dek değıştıreceğının bılıncine, geç de olsa vanşını görüntüleyen bu film, aıle yuvasında venlen sevgının, ınsanın yaşamını nasıl etkıleyip biçimlendıreceği temasını. çocuğun (sonra büyüyüp delıkanlı oluyor tabıı) bakış açısından naİcledıyor. Sokağı herkesten iyi tanıyıp bilen. filmın küçük kahramanı Calogero'nunkınden farksız bır yetışme dönemi geçınp kendinı yetıştırerek (kimilerine göre)' bütün zamanlann en büyük aktörü unvanını alan Robert De Nıro'nun yönetmelığe giriştiğı filmı, küçük Calogero'nun sesınden dınleyıp seyredıyoruz. Yakın dönemın başanyla canlandınldığı filmde, evinın yakmındakı ban kapı komşusu yapan, okulun yanı sıra sokak eğıtiminden de nasıbını alan Calogero'nun büyüme serüvenı, su testisının su yolunda kınlmasıyla (yanı semtin 1 numaralı CÜnaha Davet (A Bronx Tale) Yönetmen: Robert De Niro / Senaryo: Chazz Palminteri / Kamera: Reynaldo Villalobos / Müzik: Jeffrey Kimball, Butch Barbarella / Oyuncular: Robert De Niro, Chazz Palminteri, Lillo Brancato, Francis Capra, Taral Hicks, Joe Pesci, Kattherine Narducci /1994 ABD (Özen Film) O. Site, B. Sinepop, K.Reks, Ç. Şafak, Bakırköy tncirli sinemalannda. • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • GÖSTERİMDEKİ FİLMLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Aslan Kral/ The Lion King Bebek Firarda/ Baby's Day Out/ Patrick R. Johnson Çılgın Romantik/ True Romance/ Tony Scott Maske/ The Mask/ Charles Russell Richie Richl Donaid Petrie Ruhların Evıl House of the Spirits/ Bille August Tacızl Disclosure/ Barry Levınson Uçü Birarada/ Threesome/ Andrew Bergman Uç Renk: Mavi/ Krzysztof Kieslowski Üç Renk: Beyaz/ Krzysztof Kieslovvski Üç Renk: Kırmızı/ Krzysztof Kieslovvski Vampirle Görüşme/ Intervievv with the Vampire/ N.Jordan Yırtıcı Gece/er/Les Nuits Fauves/ Cyril Collard Çılgın Aşık/Or\\y You/ Norman Jevvison jünaha Davet/ A. Bronx Tale/ Robert De Nito bıçkını. bıtirimi ve gangsteri olarak herkesı sındırmış, korkutmuş Sonny'nin kafasından kurşunlanarak ölmesıyle) makul bır sona kavuşuyor. Yetişkinlenn arasına katılınca. 'büyüyünce anlayacağı' birtakım kavramlann farkına varan kahramanımız Calogero'nun sonunda 'karşıhksız sevgi ahşverişini yeterince öğrenerek' babasıyla birlikte evıne döndüğü finaldekı duygu dozu, etkilenmeyecek gibi değıl kolay kolay. Genelde her çeşıt baskıya. şıddete, artık New York'ta ıyıce 'Mikayı adiye'den sayılan ırkçılık olaylanna dokundurarak oldukça sıcak titreşimler yayan, gerçekçı, etkileyıcı, özenlı ve gerilımlı bir yapıt düzeyine enşen Robet De Niro'nun ilk yönetmenlik denemesi, madalyonun ters yüzüne (gangsterlığe) davetiye çıkarmaîctan çok, yer yer dokunaklı bir baba-oğul sevgısı üstünde yoğunlaşıvor. Calogero'nun, kanın delı delı aktığı yenıyetmelik ve delikanlıhk dönemlennı gende bırakıp erkek olmaya adım attığı filmde, bir Zenci kızına duyulan ılk aşk, ırkçılıktan kaynaklanan, mahalle gençlerinın kıyasıya kapıştığı sokak kavgalan. yasalar ve acılarla yüz yüze gelışler vb her türlü ınsanı durumlar gırla gıdiyor. Chazz Palmınteri'nm neredeyse De Niro'dan bile sahne çalan kanzmatık oyunculuğu öne çıkarken aktör De Niro. alabildiğine yalın, duru bir kompozısyon çizıyor. bayağı titızlenilmiş ve emek sarf edilmış fıunde. Adeta diplomasını yeni almış, okullu bır sınemacının bütün yüreğinı, heyecanını ve coşkusunu koyduğu filmın görmezden gelınemeyecek duygusal atmosfenne ılgısız kalmak ne mümkün? Seyircinin kafasına sözgelışi bır OHver Stone kaba-sabalığıyla güm güm vurmadan da, şıddete, ıricçıhğa vb sorunlara kamera çevrilebıleceğını örnekleyen, taze yönetmen - eskı deneyimli oyuncu Robert De Nıro, geçen mayısta kaybettiği babasına adadığı bu ilk filmiyle sınavdan başanyla geçıyor. Cazı, beyzbolu ve ailesını çok seven, üç aşağı-beş yukan filmin otobüs şoförii baba Lorenzo'sunu anımsatan baba De Nıro'nun, ömrü vefa edep ünlü oğlunun "A Brom Tale"inı seyretseydi eğer, beğeneceğinı ilen sünnek de kehanet sayılmaz pek. Ele alman temalar, öykü, kahramanlar, görüntü, müzik ve dekor bakımuıdan büyük ölçüde Robert De Niro'nun yanında yetiştiğı, en önemli fılmlerinde oynadığı ve kuşkusuz dünya görüşünden etkilendığı Martın Scorsese ustanın sınemasını hatırlatan "A Brons Tate", "Mean Streete"ten "Bir Zamanlar Amerika'da"ya v e "Good Fellas"a kadar birtakım >akın dönem başyapıtlanyla da benzerlikler ıçenyor doğal olarak. Bır zamanlar Bronx'ta yaşayan dar gelırlı bır otobüs şoforüyle küçük oğlu ve gangsterlıkten babalıga gıden dikenlı yolu tırmanan, sert, güçlü, ama sevgisiz bır kabadayı arasında dallanıp budaklanarak gelışen, yalın ve bildik bır öyküyü anlatan bu filmin görsel biçemı de gerçekten usta işi. Kaçınlmamalı kanımızca "Günaha Davet". IŞILDAK VE YELPAZE ATİLLA BİRKİYE Ne Kadınlar Sevdim de... Memet Fuat "Adam Sanaf'taki (Aralık 1994) yazısında şiiryazanlaraöğütverirken, öncelikle şiirokumalarını söy- lüyor. Şiir yazmanın, şair olmanın tek olmasa da en önem- li koşulunun şiir okumaktan geçtiğini altını çizerek belirti- yor. Türkçe'nin büyük şairlerini, güzel şiirierini döne döne okunmasını ve irdelenmesini, anlamaya çalışılmasını öğüt- lüyor. Şiir okumak, büyük şairleri şiirleriyle tanımak Memet Fuat'ın belirttiği gibi şairliğin en önemli koşulu otmakla birlikte, iyi şiir okumak aynı zamanda insanın ruhunu da onarır. Bir doğa parçasının güzelliği karşısında duyduğu- nuz sevinç gibidir. Başlayan bir aşkın heyecanı gibi ken- dinizi uçar duyumsarsınız. Bir kadını öperkenki gibi bulut- ların üzerinde geziyorsunuzdur sanki. Bir şiir kitabını elinize alırsınız, içindeki iyi şiirierse, o ki- tap uzun bir süre bedeninizin bir parçası oluverir. Gece ya- tarken başucunuzdadır, alır okursunuz; gündüz masanı- zın üstündedir. Ara sıra alıp okur, pencereden dtşarı, şa- irin duygularını yaşarcasına bakarsınız. Metin Altaok'un Sone/er'i (Korsan Yayınlan) aslında bir duygu serüvenıdir. Kitabın başındakı birinci soneden yir- mi beşincisine kadar, bir duygu seli gibi, siz de şiirle bir- likte akıp akıp gidersiniz. Bir aynlığın, bir aşkın, bir hüz- nün, bir bilgeliğin şiiridir. Sizi içten içe kuşatır. Iddiasız gö- rünür. Ama bir bilgeliğe, alçak sesle söylenmiş bir bilgeli- ğe tanık olur ve Altıok'un duyarlılığı sizi sarıverir. Özel bir durum vardır şiirleri okurken bilincinizden asla söküp atamadığtnız. Öfkenizi gemleyemediğıniz özel bir durum vardır. Anımsamak istemediğiniz, ama hiç unuta- madığınız, unutulamayacak bir durum. Ülke tarihinizin, toplum tarihinizin alnına sürülmüş bir kara leke. Okudu- ğunuz şiirterin dışındadır; ama yine de her dizeyi okuduk- ça, içınizden bir şeyler kopar ve bılinciniz sizi öfkeye sü- rükler. Aslında gerçek bir şairin ölümü, her zaman bir yastır; ölüm biçimi ne olursa olsun. Dizeleri artık yenileriyle alt al- ta gelemeyecektir. Siz yazdıklarını okumanın keyfini hep alacaksınızdır ama, yenilerini bekleyemeyeceksınizdir. Ölümden söz ettik, gerçi Soneler'de de yer yer ölüm var- dır ama. aslında başat otan aşktır. Bir sevgidir, bir sevda- dır, erkekten kadına doğru dizelerle akışan, okudukça si- zi de içine çekip, dizelerle birlikte bu akışta duygusal ola- rak yolculuğa katan. Yalnızlıktır, şairin yalnızlığı. Sitem edilen degil, seçilen bir yalnızlıktır. Bilgece katlandığı bir ruh durumudur. Sanki kendini onanrcasına kabullenmiştir. Her dize bir savunu- dur belki; bir dışavurumdur belki de. Dizeler size ulaştık- ça o yalnızlık da paylaşılmak istenir. İyi şiir, "Ahh işte böy- le yazılır" dediğinizdir, biraz da. İyi şiir sizi şiire özendiren- dir. Yazıp yazamayacağınız çok önemli değildir; önemli olan özenmenizdır; özenmenız de okumakla olur, döne dö- ne okumakla Sanki kutsal bir kitabı okurcasına. Yemye- şil bir doğa parçasında, ağaçlann arasından kıvnlan bir ır- mağın akan suyunun müziğini yakalamakla olur. Sonelert okumakla... Metin Altıok sizi, soneler kervanında yolcu olmaya, sı- radan, her türlü cefaya katlanır bır yolcu olmaya çağınr. Bu serüvene katıhp, yolcu olmayı başarabilirseniz, artık başka bir dünyanın belki de bir "ütopya "nin, bir duygu âle- minin bireyisinizdir. Gönüllü bir yolcu... Soneler bir aşk şar- kısıdır aslında. Sessizliğin orkestrasıyla söylenen: "Gön- lümdeki sevda selı taştan taşa atladı; Ne kadınlar sevdim dehaberteribileolmadı." •-•• • : -.'p-ît'- AB Kültür Bakanları, Rüşdi hakkındaki fetvayı kınadılar • Kültür Servisi - A\ rupa Birlıgrne üye ülkelenn kültür bakanlan, Salman Ruşdi hakkında verilen idam fetvasını kınayarak Iran'ın uluslararası hukuk kurallanna uygun davranması gerektığini belirttiler. tran, yaklaşık altı yıl önce, "Şeytan Ayetleri" kitabı nedeniyle Salman Rüşdı için idam fetvası vermışti Bu arada tran, fetva konusundakı tutumunu değiştirmiyor. Rüşdi hakkındaki fetvanın valnız Iran'ın değil, bütün Islam dünyasının ortak karan olduğunu söyleyen ve Salman Rüşdi'yi Israil ve ABD ajanı olarak nıteleyen dışışleri sözcüsü Mahmud Muhammedi, Islam Konferansı OTgütü'nün de Kazablanka zirvesi dahıl olmak üzere, birçok toplantıda yazan mahkum ettiğıni ıfade ettı. Ankeoloji ve Arkeologlar Dernegi'nin İstanbul şubesi açıldı • Kültür Servisi -1991 yılında Ankara'da kunılan 'Arkeoloji ve Arkeologlar Dernegi'nin lstanbul'da şubesi açıldı. İstanbul şubesi Şenız Atik (arkeolog). M. Emın Başaranbılek (arkeolog, ressam), Sabri Kızıltan (arkeolog) ve Ahmet Yaraş (arkeolog) tarafindan kuruldu. Türkiye genelınde yok edilen doğal ve tarihsel değerlenmizı. lstanbul'da elden geldiğince korumayı amaçlayan demek, üyelerinin etkin katılımının yanı sıra konuya duyarlı ilgıli kunım ve kuruluşlarla, tüm bireyleri aktif çalışmaya çağınyor. Bu tarihsel sorumlulugun öncelikle arkeologlara olmak üzere tüm duyarlı insanlara duştüğünden hareket eden dernek, 'tstanbul'un geçmişini koruyarak geleceğe birlikte taşıyalım' çağnsında bulunuyor. 'Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği'nin İstanbul şubesi 'İstanbul ve Arkeoloji' konulu ilk toplantısını bugün gerçekleştirecek. (Istiklal Cad. Büyükparmakkapı Sok. No. 1'6 İST.) TTB'den fotoğraf yarışması • Kültür Servisi - Turk Tabıpleri Bırlığı (TTB) "Sağlık ve Yaşam'" konulu, renkli ve sıyah-beyaz baskı olmak üzere iki bölümden oluşan bir fotoğraf yanşması düzenhyor. Profesyonel. amatör herkese açık olan yanşmada her bölüme daha önce ödül almamış en fazla beş yapıtla, en az 18x24 an., en çok 30x40 cm. boyutlu fotoğraflarla katılınabilecek. Seçici kurulu Tuğrul Çakar, tbrahim Demırel. Dr. Ateş Erinanç, Dr. Mehmet Gökağaç, Çerkes Karadağ, Kaya Özsezgin ve Tahir Ün'den oluşan yanşmaya son katılma tanhi 6 mart 1995. Daha genış bilgı ve katılım formu edınmek ısteyenler TTB Mithatpaşa Cad. No. 62/18 Yenişehır (Tel: 0-312-418 31 56) Dağcılığın sorunları tartışılıyor • Kültür Servisi - Pastoral dergisi tarafından düzenlenen "lstanbul'da Dağcılığın Sorunlan-Eğitim \e Örgütlenme'" konulu toplantı ve forum, yann saat 13.00'de Bilar'da gerçekleştirilecek. (lstiklal Cad. Zambak Sok. No:4/7 Taksim) Yeni Yüksektepe Kültür Merkezi'nde iki etkinlik • Kültür Servisi - Yann saat 14.00'de Vecdı Altındal, "Mısır Uygarlığı ve Mısır'ın Öteki Tarihi" konulu bir saydam gösterisı ve konferans verecek. Yann aynca saat 20.00'de de Umut Dinçşahin'in "Yeni Bir Ortaçağa Girerken" konulu konuşması ızlenebılır. (230 71 46) Ktfjrıs Tünk karikatüpü, 'Kapikatüp ve Mizah Müzesi'nde • Kültür Servisi - Kıbns Türk Karikatürcüler Derneği üyelerinin yapıtlanndan oluşan karma karikatür sergisi, İstanbul Karikatür ve Mizah Müzesi'nde 28 şubata dek izlenebilecek. Türkiye Karikatürcüler Derneği'nin düzenlediği sergide Ramiz Gökçe, Musa Kayra, Hüseyin Çakmak, Erdoğan Baybars, Mehmet Ulubatlı, Mustafa Tozakı, Utku Karsu, Anf Albayrak ve Cemal Tunceri'nin toplam doksan karikatürü yeralıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle