Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^15 ŞUBAT 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
"BK'nin Hak-İş'e
saüflyla ilgim
yoK"
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM Milli
Savunma Komisyonu
.Başkant ve DYP Ankara
"Milletvekili Baki Tuğ, Et ve
Balık Kurumunun (EBK)
Hak-lş Konfederasyonu'na
.satışı için araya girdiği
yönünde gazetemizde
yayımlanan haberin dogru
jplmadığını açıkladı. "Konu
Jle ilgili olarak ne Devlet
Bakanı Necmettin Cevheri
ne Devlet Bakanı Ali Şevki
Erek ne de EBK Genel
Müdürü Recep Mızrak'la bir
lcelime konuşmadım" diyen
Tuğ. EBK satışı için
"'Herhangi bir kimseye bir
kelime söyiediğim ispat
edilirse ertesi gün
milletvekiliğini
.bırakacağima söz
yeriyorum" açıklamasını
'yaptı.
Norveç Meclis
fiaşkanı
/
nm
ayareti
J | ANKARA (Cumhuriyet
'Bürosu) - Norveç Meclis
'^Başkanı Kırsti Kolle
'Gröndahl ve beraberindeki
"bir parlamento heyeti,
TBMM Bakanı Hüsamettin
TCindoruk'un resmi konuğu
'ölarak Türkiye'ye geldi.
^fconuk Bayan Meclis
'Başkanı'nı Esenboğa
Havaalanı'nda TBMM
Başkanı Cindoruk ve eşi
Dilek Cindoruk karşıladı.
Konuk Meclis Başkanı
Gröndahl, havaalanında
yaptığı açıklamada.
"Türkiye'nin terorizmle
mücadelesini
destekledıklerini bildirdi.
RP'den
Jcomisyona pet
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-RP.TBMM'de
liderlerin malvarlıklannı
araştırmak için kunılan
komisyona. parti hesaplan
hakkında bilgi
vermeyeceğini bildirdi. RP
»Genel Başkan Yardımcısı
.Şevket Kazan. Araştırma
İKomisyonu Başkanı Haluk
.Müftüler'e gönderdiği
,yazıda. anayasanın 6, 11. 69;
.Sıyasi Partiler Yasası'nın 74
ve dığer maddelerine dikkat
.çekilerek, siyasi partilerin
.mali denetiminın ancak
tAnayasa Mahkemesi'nce
.yapılacağı belirtildi.
Ankara'da Kıbrıs
turları
- • ANKARA (Cumhuriyet
8ürosu)-DSP Genel
-Başkanı Bülent Ecevit,
:gümrük birliği için Kıbns'ın
•pazarhk konusu
'yapılmasından kaygı
•duyduğunu belirterek.
KK.TC ile özerklik ilişkisi
"kurulması için yapılan
"" gırişimlenn hızlandınlmasi
•gerektiğini kaydetti. KKTC
Ulusal Birlik Paıtisi Genel
Başkanı Derviş Eroğlu, dün
Ankara'da Ecevit ve RP
Genel Başkanı Necmettin
Erbakan'la görûştü.
ÇiHep'in iftar
yemeği
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Tansu
"Çiller, dün akşam DYP
"milletvekillerine iftar
"yemeği verdi. TBMM
-Uyeler Lokantası'nda
verilen yemekte, Çiller'in
"Genel Başkan seçildigi DYP
Icongresinin ardından partiiçi
'tnuhalefetin liderligini
*yapan ve Cumhurbaşkanı
"Süleyman Demirel'e
yakınlığıyla bilinen
•İCastamonu Milletvekili
"Münif Islamoğlu'nun
''Başbakan'ın hemen sağında
"yer alması dikkat çekti.
Bosna yardımı
arapsaçıJ İ ANKARA (Cumhurhet
Bürosu) - RP'nin, çeşitli
tarihlerde yaptığı
-konuşmalarda partinin
lüzelkişiliğine hakaret ettiği
"gerekçesiyle Başbakan
"Tansu Çüler hakkında açtığı
"I milyar liralık tazminat
•davasında ele alınan Bosna-
•Hersek'e yardım paraJan
konusundaki çelişkili
-açıklamalar dikkat çekti. RP
•adma tanıklık yapan
Uluslararası Insani Yardım
•Teşkilatı (İHH) Başkanı
Abdurrahman Çiğdem,
'Türkiye'den şu ana kadar
teşkilata, RP'nin
-tüzelkişiliği adına herhangi
bir para gönderilmediğini
• belirterek, yardımlann
:çeşıtlı dernek, kuruluş ve
kişilertarafından yapıldığını
söyledi. Duruşmaya katılan
- Konya Selçuklu Belediye
Başkanı Ismail Öksüzler de
topladıklan yardımlan
. Kızılay'la değil. dernekler
aracılığıyla bölgeye
ulaştırdıklannı savundu.
Çetiırİ zor günler beldiyor
SHP-CHP bütünleşme kurultayının ardından, MYK'nin oluşumu, genel sekreter
seçimi ile seçimli olağanüstü kurultay toplanması hesaplan sıkıntı yaratıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP-CHP bütünleşme-
sınin genel başkanı olması ko-
nusunda uzlaşılan Gaziantep
Milletvekili HikmetÇetin'i.bır-
leşme kurultayının ardından zor
günler bekliyor. Hükümetin sür-
me.si durumunda. yeni kabinenın
oluşumunun yanı sıra. Merkez
Yürütme Kurullan'nın (MYK)
istifa edip etmemesi, genel sek-
reterin belirlenmesi ve seçimli
olağanüstü kurulta> toplanması-
na ılişkın hesaplar. Çetin'ın he-
men el atmak zorunda kalacağı
sorunlar arasında yer alıyor.
18 şubat günü yapılacak bü-
tünleşme kurultavının ardından.
SHP ve CHP'de âltüst olan den-
geleryenıden oluşturulmaya ça-
lışılacak. Birleşik sol partı' SHP
ve CHP'nin MYK'lerinden olu-
şacak 40 kişi içınden seçılecek
14 kişilik başkanlık kurulu ile
yönetilecek. Çetin'e 120 kişilik
ortak parti meclısı (PM) içınden
yeni MYK"vi oluşturma olanagı
vermek için SHP MYK üyelen
istifaya hazırlanırken. CHP
MYK istifaya soguk bakıyor
• Hikmet Çetin'in çözmek zorunda olduğu
sorunlann en önemlileri, hükümetin sürmesi
durumunda, yeni kabinenin oluşumu, Merkez
Yürütme Kurullan'nın (MYK) istifa edip
etmemesi, genel sekreterin belirlenmesi ve seçimli
olağanüstü kurultay toplanmasına ilişkin hesaplar...
• Birleşik yeni partinin sıkıntılanndan birini de
genel sekreterlik sorunu oluşturuyor. Bu göreve de
CHPıien bir isim belirleneceği kesinlik
kazanırken Hasan Fehmi Güneş üzerinde ağırlıklı
olarak duruluyor
Birleşik sol partinin genel sek-
reterliği konusu da sıkıntı yara-
tacak. Genel sekreterin CHP"den
olması beklenirken. SHPtarafın-
da da CHP Genel Başkan Yar-
dımcısı Hasan Fehmi Güneş'in
adı anılıyor. Halen CHP Genel
Sekreterlığı'nı yürüten Adnan
Keskin ın de bu görevi ustlene-
bıleceği belirtiliyor. Güneş'in
genel sekreter olması durumun-
da. Adnan Keskin'ın kabıneye
alınabileceği kulislerde konuşu-
luyor.
Bütünleşme kurultayının he-
men ardından. olağan kurultayı
beklemeden hesaplaşma yapıl-
ması için seçimli olağanüstü ku-
rultav ın toplanmasına ılişkın he-
saplar da sıkıntı varattı. CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Baykal. ola-
ğan kurultaya dek feshedılen
partinin kurultay delegelıkleri-
nin de geçerlı olacağını söyler-
ken. SHP tarafı. bu formülün Si-
yasi Partiler Yasasfna(SPY)gö-
re olanaksız olduğu görüşünde.
SHP Genel Sekreter Yardımcısı
Vamık Tekin. olağanüstü kurul-
tay toplanmasının zorlaştınlma-
sı gereğıne dikkat çekerek, şun-
lan söyledi:
"Bizim görüşümüze göre, ola-
ğanüstü kurultav problemiçözül-
nıedi. Benim bu konuda çekin-
cem var. CHP'liler olağanüstü
kurultav la ilgili konuda kurultav
karan alınmasını istrvorlar. Ben,
tüzük değişikliği vapılmasından
yanavım. Tüzük değişikliği vapı-
İarak, olağanüstü seçimli kurul-
tayı genel başkanın ya da delege-
lerin üçte ikisinin çağırabileceği
hükme bağlanmalıdır. Kurultay
karan almanın hukuksal yapün-
ÇİZMEDEN YUKARI/MUSA KART
ÇEVRE
BAKANi
mı yoktur. SPY'ye göre, feshedi-
ien partinin delegelerinin işi, bü-
tünleşme kunıhayından sonra bi-
ter. Bunun hukuksal geçerliliği
yoktur. bu nedenle bu yönde tü-
zük değişikliği yapılması zorun-
ludur. Ancak CHP'lileri ikna
edcmezsek, bunu kurultay da de-
legeye anlahn/."
IX şubat kurultayında divan
başkanlığını kimin yapacağı ko-
nusunda da uzlaşmaya vanlama-
dı. SHP MYK'nin önceki gün
yapılan toplantısında. heriki par-
tinin MYK üyeleridışındabirki-
şinin divan başkanı olması önc-
risi gündemc gctirildi. CHP tara-
fının Genel Başkan Yardımcısı
Ali Topuz'un divan başkanı ol-
ma.sını ıstediğı belirtilırken, SHP
tarafında da Grup Başkanı Seyfi
Oktay, içel Milletvekili Aydın
GüvenGürkan ın adlan anılıyor.
Başlangıçta, bu görev için adı
gündeme getirilen SHP'nin
Onursal Genel Başkanı Erdal
İnönü'nün, rahatsız olduğu ıçtn
kurultaya gelemeyebileceğini
açıklaması, bu seçeneği ortadan
kaldırdı.
Ismail
Cem'in son
toplantısı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-CHP Genel Başkan Yardım-
cısı İsmailCem. 'bütünleşmemiş
solun son toplantjsı'dedıği basın
toplantısında, soldakı bütünleş-
menin genel başkan ve çatı belır-
lemesinden ibaretolmadığını be-
lırtti. Cem.
l4
Birlik önceUkk si-
yasal bir yenilenmedir" dedi.
Bütünleşmenın son aşamasına
gelındiğını kaydeden Cem, bu
noktaya 'bir çok sıkıntı, sadece
o> verenler değiL, toplumun her
kesitinden insanlaıia sıkjnrı çeki-
lerek gelindiğini' vurguladı.
"Bütünleşerek, çağdaş sol çiz-
gimizi yeni bir güçle, yeni bir
inançla Türkiye'nin önüne getir-
mektejiz" diyen Cem, geçmiş
yıllardaki yanlışlardan ders al-
dıklannı savundu. Bürünleşmeye
tutarlı, ciddi ve etkin bir soJ ola-
bilmek için ihtiyaç duyulduğuou
kaydeden Cem, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Hedefimiz ciddi bir sol ve ye-
ni bir Türkiye'dir. Bütünleşme,
öncelikle emek dümasının çağ-
daş \e demokratik birikimlerini,
Türki\c'deki konumunu güçlen-
dirmek için yapılmaktadir."
Birliğin partinin 'hükmi şahsiyeti'nde sağlanması gerektiğini ileri sürdüler
Kanıyalçın ve çevresiSHP'dedireniyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bü-
tünleşme kurultayına üç gün kala. SHP-
CHP çekişmesi sürüyor. SHP Genel Baş-
kanı Murat Karayalçın'ın yakın çevresi.
CHP ile ideolojik aynlıklan bulunduğu-
nu öne sürerek, örgüt konusunda sıkıntı-
laryaşanmaması, seçim ve sandık kurul-
lanndatemsiledilebilmek için SHP 'hük-
mi şahsheti'nde birleşmek gerektiğini di-
le getirdiler.
CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin.
hükmi şahsiyet tartışmasının doğru olma-
dığını, olaylan 'sulandırmak' anlamına
geleceğini belirterek. "Kemalizm, don-
muş bir anlayış değildir. CHP'nin yüzü,
hep Heriyedönük olmuştur" dedi.
SHP Onursal Genel Başkanı Erdal İnö-
nü'nün. birleşilecek partinin çatısının
'CHP' olması yolundaki açıklamasına.
özellikle Murat Karayalçın ve çevresin-
den itirazlaryükseliyor. Karayalçın'ın da-
nışmanı SüleymanCenç, Seçım Yasasına
göre. bir partinin seçim kurullannda \e
sandık başlanııda temsilci bulundurabil-
mesi için bir seçim önceki seçime katıl-
mış ve ilk 5 parti arasına girmiş olması ge-
rektiğini anımsatarak. "1991 seçimlerine
CHP girmedi. Eğen CHP'de birieşjrsek,
önümüzdeki seçimde ne seçim kurullann-
da ne de sandık başlannda, parti temsil-
cisi bulundurabileceğiz. 6. parti DSP oldu-
ğu için, biz, bütün seçim kurullannda ve
sandık başmdaki parti temsikilerini oldu-
ğu gibi DSP'ye teslim etmck zorunda ka-
lacagız" dedi.
CHP'nin, 21 il ve 300'e yakın ilçede
örgütü bulunmadığına da dikkat çeken
Genç. "Budurumda^SHP'^CHP'yena-
sd taşıyacaksınız?" dıye sordu
CHP'nin Türkiye'nin mozaiğine bakı-
şı ile SHP'nin düşüncelerinin aynı olma-
dığını ifade eden Genç, şöyle konuşru:
"CHP'deki birleşmenin bir numaralı
adamı olanlarına, SHP'nin ön hedefler
beyannamesindeki Kürt sorununun çö-
zümüne ilişkin düşünceleri pa>laşıp pa>-
laşmadıkJannı sormak lazım. Biz. yabıız
sosyal demokrat değiliz. demokrat ve sos-
yalist unsurlann da partinin çatısı altında
toplanmasını öteden beri savunuyoruz.'
SHP'li Bayındırlık \e Iskan Bakanı Ha-
10 Çulhaoğlu da, partısinin ideolojik ola-
rak CHP ile bütünleşen bir yapıda olma-
dığını savundu ve "SHPçatısı altında bir-
leşilir ve ad CHP olabilir" dıye konuşru.
Edinilen bilgiye göre, kimı SHP'li ıl
başkanlan. az bir farkla CHP çatısı altın-
da birleşme çıktığı takdırde SHP'nin ken-
dini feshetmeyebileceğinı, Murat Kara-
yalçın'ın liderlikten istifa ettikten sonra.
partinin yoluna devam edebileceğinı dile
getiriyorlar.
SHP Ankara II Başkanı Yılmaz Ateş,
bugün SHP'nin, daha dinamik örgüte.
evrensel sosyal demokrasiye açık bir
programa sahip olmasına karşın. birleşik
sol partinin. CHP ve SHP tüzük, program
ve kadrolannın harmanlanması, sıvıl top-
lum örgütlerinin katkısı ile oluşması ge-
rektiğini dile getırdi.
"a
CHP'nin yanrtı
CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin,
SHP ile ortak birdünya görüşünü payla$-
tıkları için bütünleşmeyi devreye soktuk-
lannı bildirdi ve "Aynıinançlannvaşama
aktanlması konusunda anlay ış birliği >ar.
Bu birleşmenin demokratik, katılımcı ger-
çekleşmesi için bir protokol orta>a koy-
duk. Bürünleşmenin yöntemini saptadık.
Bu kadar kötü olavlardan sonra yeniden
bazı gerekçeler ortaya ko>arak tartişma-
ya girmek sağlıklı değildir" dedi.
Kurultaya üç gün kala böylesi tartış-
maların yapılmasının siyasi ciddiyetle
bağdaşmayacağını ifade eden Keskin,
'hükmi şahsiyet' tartışmalannı anlamsız
buldugunu belirtti.
inönü'nün işareti SHP'yi dalgalandırdı
SERDAR KIZIK
IZMİR-Erdal Inönü'nün CHP'yi işa-
reti. aralanan toz bulutlan arasında önü-
nü görmeye çalışan SHP örgütlerini ye-
niden dalgalandırdı. Kimileri için çatı so-
runu çözüldü. Kimilerine göre de işler bi-
raz daha kanştı. Ancak en önemlisi, bir
türlü aşılamayan güven bunalımı...
Inönü neden böyle birçıkışa gerek gör-
dü? Bazı delegelere göre, onursal genel
başkanlanndan zaten böyle biraçıklama
bekleniyordu. Böylece yeniden sarsıntı-
ya uğrayan bütünleşme çabalan, bir öl-
çüde rayına girecekti. SHP Izmir dele-
gasyonundan. genç partili Ali Rıza Ka>a
da böyle düşünenlerden:
"Bence İnönü'nün açıklaması ortamı
kanştırmadı. Tam tersi, gereken ve bek-
lenen açıklama buydu_"
Kaya, başlangıçta birleşmeye karşı
olan, ancak bugün gelinen noktada "Ar-
tık geriye dönüş yok" diyen bir delege
olarak söylüyor bunları. Ona göre İnö-
nü'nün bu çıkışı. Murat Karayalçın ve
ekibine "tam bir ders." N'iye mı?
"Genel başkanımız ve merkez vöneti-
cileri. tam anlamıyla hazırladıklan pro-
tokolün tuzağına düştüier. O nedenle ça-
tı konusunu da>atıvorlar. Tam bir şaşkın-
lık örneğisergiİivorlar. Oysa arrık geri dö-
nüş yok.^"
Geri dönüşten umar bekleyenler de
var. Örneğin SHP Izmır II Başkanı Hil-
mi Değırmenci. Raymonda Balesi'nin
perde arasında konuşuyoruz. SHP'nin
yaptıkiannı, kimsenin anlamadığından
yakınıyor. haksızlık edıldiğini savunu-
yor. CHP Izmir örgütünün bu aşamada
yenılendiğine dikkat çekerek "Bütünleş-
me öncesinde bu olacak iş mi" diye soru-
yor.
Eve gelen mektup
Oysa aynı gün, SHP'li kurultay deie-
gelerine gönderdiği bir mektup var De-
ğirmenci'nin. Kimilerine göre bütünleş-
me ruhuna uymayan bu mektupta şunlar
yazılı:
"Birleşme ve partinin feshedilmesi son-
rasında oluşabilecek olağandışı gelişme-
ler için siyasi görev lerin (kurultav delege-
likleri de dahii) korunması, çok ciddi ve
önemlidir. Bu nedenle birleşme SHP ça-
tısında olmalıdır. CHP adına kav uşulma-
SL, daha sonra alınacak bir kararia ger-
çekleşebilir™'' Aslında bu mektubun çıkış
yeri ıl başkanlığı değil. Karayalçın ve ba-
zı genel merkez yöneticileri. Mektuba.
kımi kurultay delegelerı burun kıvırıyor.
Kimileri de daha sert tepkı gösteriyor:
"Bunlar, işi yokuşa sürme çabası. Ba-
lık ellerindenkayıvor.Bizim derdimizar-
tık genel başkanlık da değil, çatı da. Ma-
hallenin onurunu düşünüyoruz \alnı/_."
Mahallcnın onuru tanımlamasında da
aslında ortak bir çerçeve yok Örneğin
Ege'nin sevılen polıtikacılarından. ku-
rultay delegesi, Seferihisar Belediye Baş-
kanı Ethem Çalış'a göre, tnönü bu açık-
lamasıyla çok yanlış yaptı:
"İnönü'nün düşüncelerine kaülmryo-
rum. Bütünleşilecek çatı, SHP olmalı.
CH P adu sonradan da almır. Evet iktidar-
da bazı yanlışlıklar yaptik. Medyanın sal-
dınsı daha da büy ü ktü. Şimdi çok ince bir
zamamlamanın eşiğindeyiz. SHP arrık
hükümette kalmanın mcvvclerini topla-
yacak bir noktaya geldi..."
Eski Dikili Belediye Başkanı Osman
Ozgüven ise bir başka noktadan eleştiri-
yor Inönü'yü:
"Daha kısa bir zaman öncesine kadar
İnönü.SHP'dcbirlcşilsin. ismiCHPolsun
divordu. Şimdi bu rota değişikliğinin an-
lamı ne?"
Biryerde bu sorunun yanıtı da önem-
li değil Özgüven için. Her şeyden önem-
lısı, her iki partinin arasında duran"gü-
vensizlik kalkanı." Bu kalkanı kaldırma-
dan sağlıklı biroluşumun ortaya çıkma-
sının. çok güç olduğunu söylüyor. daha
da ileri gidiyor Özgüven:
"Bu insanlar eskiden de birbirlerine
güvenmiyoıiardı. Ders almamış göriinü-
yorlar ki tavırlannda bir değişiklik yok.
taban birbirine yaklaşıyor, tabanda bu-
nun yansıması görünmüyor. Kişiscl kay-
gılar sürüyor. Aslında birleşmek istemi-
vorlar. ^oksa her aşamada yeni birsorun
gündeme gelmezdi. Koltuklâr tatlı geliyor.
Ovsa halk bizimle alav edivor."
POLITIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Üçkâğıt...
Masamızın üzerinde 5 vkjeo kaseti ve bir mektup duru-
yor. Önce mektubu okuduk, ardından video kasetlerini iz-
ledik...
Kurfuluş savaşımıza ilişkin kaset bunlar. Birtanesinin ba-
şında şöyle yazıyor:
"Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Dairesi'nce hazırianmtş-
tır..."
Bir diğerinde Turizm Bakanlığı'ndan yararlanıldığı belir-
tiliyor...
Şimdi de video kasetleri gönderen okurumuzun mektu-
buna bir göz atalım:
"8 Şubat 1995 Çarşamba günü telefonum çaldı. Net,
disiplinli bir ses, şirketimizin adını ve benim adımı söyle-
yerek 'Şimdi sizeGeneralim Muzaffer Benli'yı bağlıyorum,
sizinle görüşmek istiyor' dedi. Kısa süre sonra telefona çı-
kan General Benli, kendisini tanıtmadan, hatta 'nasılsınız'
bile demeden konuya girip Atatürk'e ilişkin birkonuşma
yaptı. Atatürk'leilgili tüm arşivlerin eldengeçirildiğinı, bü-
tün filmlerin ve ses bantlannın Amerika'da son teknolo-
jiyle temizlenip, yeniden düzenlendiğini anlatarak beş ka-
sette toplanan bu eşsiz belgeselin, alım gücü olan seçkin
kişi ve şirketlere dağıtıldığını söyledi... *
Tuğgeneral Muzaffer Benlı, okurumuzla konuştuktan
sonra bu kez albay olduğunu söyleyen bir kişi devreye gi-
riyor. O da okuoımuza uzunca bir 'Atatürk konuşması'ya-
pıp şöyle diyor:
"Size Atatürk kasetlehnden üç takım ayariadık. Hemen
gönderiyoruz..."
Okurumuz bir şirkette yöneticidir. Hemen çıkması gerek-
tiği için muhasebe müdürünü çağırır ve şu buyruğu verir:
"Üç takım Atatürk kaseti getirilecek, getirecek kişiye
çekle ödeme yapın...'
Bundan sonrasını okurumuzdan dinleyelim:
"Akşam üzeri sivil bir vatandaş kasetleri getirip fatura-
yı bırakmış, çeki alıp gitmiş. Dün akşam kasetlerden ikisi-
ni izledim, bana hiç de yeni teknoloji kullanılmış gibi gel-
medi. Aldatılmış olabileceğımi, şırketin parasını kötüye
kullandığımı, amayine de elımde belgeselin olmasının iyi
bir şey olduğunu düşündüm. Ama bu sabah işe gelirken
içimdeki kuşkuyu atamadım. Bu sistemle bu kasetlerden
kaç adet satılabilirdi? Milli Filmler ve Yayınlar Merkezi, ni-
ye Ankara'da değil de Izmir'deydı? Niye, Sayın General
kendisini emekli general olarak tanıtma nezaketini göster-
mıyordu ?Akla daha birçok soru gelebilir, ancak en önem-
lisi, böyle bir tezgâhın arkasında bir örgüt olabilir miydi?
Eğer böyle bir olaya alet olmuşsam ve bunun için bir
şeyler yapmamışsam, kendimi hiçbir zaman bağışlama-
yacağım bilinciyle bu kasetleri size de gönderiyorum. Di-
lerim böyle bir olasılık yoktur. Bu filmler gerçek belgesel-
dir, ben yanılmışımdır."
Acaba şirket 'milli' kelimesini Bakanlar Kurulu karanyla
mı kullanıyor?
Bize şirket adına satın aldığı üç takım kasetten bir tane-
sinı gönderıp ve mektupla olayı aktaran kişi DESAY Mer-
mer Sanayi (Torbalı/lzmir) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sal-
dıray lleri'dir.
• • •
Dr. Saldıray lleri'nin anlattığı gibi ortada bir kandırma ola-
yı vardır. Türk Ceza Yasasfna göre Dr. Saldıray İleri kan-
dırılmıştır. Kasetleri hazırlayan 'Milli Filmler ve Yayınlar
Merkezi'nin açık adresi şudur: 1734 Sokak No: 37/1 Kar-
şıyaka-izmir. Tel: 0 (232) 364 02 74-364 09 86. Vergi Nu-
marası: Karşıyaka V.D. 295948017.
Kasetler çok ilkel bir biçımde hazırlanmıştır...
^ Beş kasetin değeri 6 milyon liradır. Doktor Saldıray lle*-i
ri'yrüç takım gönderılmtştır. Yüzde 23 KDV ile tutan 22
milyon 140 bin liradır. Oysa TRT'nin hazırladığı ve Ziraat
Bankası şubelerinde satılan Kurtuluş fılminin üç kaseti (bir
takım) 750 bin liradır.
6 milyon nerede, 750 bin lira nerede?
Milli Filmler ve Yayınlar Merkezi'ni Izmir'de kuran kişile-
rı saptamaya çalıştık. Şirket bir emekli astsubay tarafın-
dan (büyük olasılıkla adı Veli Diker) kurulmuş. Milli Yayın-
lar Merkezi'nin Yönetim Kurulu Başkanı ise Emekli Tuğ-
general Muzaffer Benli. Çalışanların çoğu emekli subay ve
astsubay.
Ortada dolandıncılık boyutuna varan bir kandırmacanın
olduğu gerçek.
içişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin bilgilerine ve ilgileri-
ne sunulur...
• • •
Milli Filmler ve Yayınlar Merkezi'ni yönetenler orasını Ge-
nelkurmay Başkanhğı'na bağlı bir kuruluş olarak gösteri-
yorlar...
Sizlere bir telefon konuşmasından (biz kendilerini şirket
adı vererek aradık) kimi bölümler aktaralım:
"Generalim şu anda meşgul, ben albayımı bağlaya-
yım..."
Soruyoruz:
"Orası Milli Filmler ve Yayınlar Merkezi değil miyoksa?"
"Evetöyle..."
"Tuğgenaral Sayın Muzaffer Benli ile görüşmek istiyo-
ruz..."
Bir süre bekliyoruz:
Telefondaki ses:
"Generalim Genelkurmay'la görüşüyor, siz telefonunu-
zu bize bırakın..."
"Biz tekrar aranz..."
"Ne demek oluyor. Burası resmi bir yer. Albayım geldi,
albayımı vereyim..."
Konuşmalar böyle...
Durum ortada...
Herkes bir yol tutturmuş gidiyor...
Emekli askerler, Atatürk ticareti yapıyorlar, Sülün Os-
man'a taş çıkartırcasına...
EBK, DYP'yi kanşürdı
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller 'her şey sütliman'
sözleriyle başlattığı grup toplantısında topa tutuldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Tansu Çiller. "Herşey
süttiman. Bütün meseleleri
aşacağız, enflasvonu düşüreceğiz,
özelleştirmeyi en şeflaf şekliyle
yapacağız" sözleriyle açtığı
partisinin grup toplantısında. Et
ve Balık Kurumu'nun (EBK)
satışı nedenıyle muhalıf
milletvekillerinin eleştiri
yağmuruna uğradı. DYP'li
muhalif milletvekilleri.
özelleştirmeden sorumlu Devlet
Bakanı Ali Şevki Erek'i istifaya
çağınrken. Devlet Bakanı
Necmettin Cevheri. fıyaskoyla
sonuçlanan EBK satışıyla ilgili
suçlamalara hedcf oldu. Ç'ıller.
açış konuşmasında şunlan
söyledi: "Özelleştinnevi
yapacağız. Terörle mücadelede
başlatmış olduğumuz kararlılıgı
nihai noktasına getireceğiz. Yani
ya bitecek ya bitecek terör
1996'dan önce. Nasıl ki 'Döviz
darboğazını aşanz' dodik, bugün,
ocak ayı içerisindc döviz
rezervlerimiz 2 milvar dolar daha
artmış ve 20 milyar dolar sınınna
dayanmıştır. Nasıl ki, °5 nisan
kararlanyla ilk önce dış açık
kapanacak, döviz meselesi geride
kaiacak'dedik. 58 bin lirayı hedef
koyduk, 38 bin lirayı yıl sonunda
bulmuşuzdur. Her şey sütliman.
Hatta iç borçlann vadeleri
uzamaya başlamıştır." DYP
grubunun basına kapalı
bölümünde önce Hak-lş'e satılan
daha sonra da iptal edılen Et ve
Balık Kurumu nedenıyle sert
tartışmalar yaşandı. Muhalif
mıllervekilleri, özelleştirmeden
sorumlu Devlet Bakanı Ali Şevki
Erek'i istifaya çağırırken, Devlet
Bakanı Necmettin Cevhen de
çeşıtlı suçlamalara hedef oldu.
Başbakan Çiller'in konuşmasının
ardından basına kapalı olarak
sürdürülen DYP TBMM grubıı.
özelleştirmcylc ilgili sert
tartışmalara sahne oldu
Özelleştirmeden sorumlu Devlet
Bakanı Ali Şevki Erek, yapılan
çalışmalar hakkında bilgi
verirken. Et ve Balık Kurumu'nun
4 bin çalışanıntn iş eüvencelerini
sağlamak için Hak-lş
Konfederasyonu'na satıldığını,
ancak daha sonra iptal ettiklerini
anlattı. Erek. kürsüde konuşurken
yerinden "Elinize yüzünüze
bulaştırdınız. Kendinizi
vazgeçilmez sanıvorsunuz" dıye
bagıran Yaşar Topçu. satış ve iptal
sürecini 'skandal' olarak niteledi.
Ali Şevki Erek'ten bakanlıktan
istifa etmesini isteyen Topçu'nun.
"Bu tam bir rezalet. Şimdi istifa
ermeyeceksin de ne zaman istifa
edeceksin?" dediği öğrenildi.
Isparta Milletvekili Ertekin
Durutürk'ün de ayağa kalkarak.
"Satarken de haklı oluyorsunuz,
iptal ederken de haklı. Bu nasıl
iş?" dıye Erek'e tepkı gösterdigi
bildirilirken, Nevşehir
Milletvekili Osman Se>fi de. "Bu
işin asıl sorumlusu orada" dıyerek
Necmettin Cevheri'yi suçladı.
Seyfi'nin. Cevheri'yi
göstererek. "Bu işi ayarlayıp
sendikaya söz veren o" dıye
bağırdığı öğrenildi.