Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 ŞUBAT 1995 ÇARŞAMBA
HABERLER
Clvan'ın
Rusya'daki
• ANKARA (AA)-
"Nitelikli rüşvet" ıddıasıyla
yargılanan eskt Emlak
Bankası Genel Müdürû
Engin Civan'ın Rusya'da
bıraktığı iki bavul. bır el
çantası, bir ajanda ve not
defterinden oluşan eşyalan
ortayaçıktı Eşyalarönceki
gün, Istanbul Cumhuriyet
Başsavcıhğı'na teslım edildi.
Alınan bilgiye göre Engin
Civan. Istanbul'da
vurulmadan önce
Moskova'da bire\ kiraladı \e
bir gece kaldı. Türkiye'ye
geldıkten sonra yaralanması
ve tedavi edilmesinin
ardmdan tutuktanması
üzerine, Moskova'ya
dönemedi Bunun üzerine, ev
sahibi, Civan'a ait olduğu
belirlenen eşyalan
Türkiye'nin Moskova
Büyükelçiliği'ne teslim ettı.
Polis otolarına
yeni imaj
• A!NKARA(AAV Emniyet
Genel Müdur Yardımcısı
Ertuğrul Ogan. polıs hızmet
otolannın renk ve
görünümlenni değiştirecek
yönetmelıgın hazırlık
aşamasında bulunduğunu
söyledi. Yapılacak
değişiklikle. emniyet hizmet
otolannda beyaz üzerindeki
genış mor şerit üzennde
'polis' yazılacak ve ön
çamurluk üzerinde Türk
bayrağı yer alacak. Aynca.
otolar üzerinde mensup
olduğu emniyet
müdürluğünün adı, arka
çamurluklannda da "155
Polis Imdat" ve Ingılizce
(Call) yazılacak
Neiat Daş'ın
flpan davası
• İSTANBUL(AA)-
Akdenız'ın uluslararası
sulannda, 14 ton uyuşturucu
yükü ile yakalanan " Lucky-
S" gemisiyle ilgili acılan
davaya katılmak için
getirildiğı Istanbul'da firar
eden Nejat Daş'ın kaçışina
yardımcı olduklan öne
süriilen 5'i tutuklu, 15
sanığın yargılanmasına
Istanbul 12. Asliye Ceza
Mahkemesı'nde dûn devam
edildi. Mahkeme heyetı.
tutuklu beş sanığın tahiiye
taJeplerini reddederken
dujuşmayı ileri.'bittarihe
erteledı.
Demiroğlu'na beş
ayrı suçlama
• ISTANBUL (AA)-Eski
Istanbul Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Cem'i
Demiroğlu hakkında
Istanbu! Cumhuriyet
Savcılığı'na dün 5 ayn şuç
duyurusunda bulunuldu.
YOK Denetleme Kurulu
Başkanlığı. eski Rektör
Demiroğlu hakknıda 5 ayn
suçlama nedenıyle "lüzum-u
muhakeme'" kararı \erirken
Danıştay. Demıroğlu'nun
itirazını reddederek YÖK'ün
verdiği karan onayladı.
Kuyumcu
soygunu
• İstanbul Haber Serv isi -
Küçükçekmece Cennet
Mahallesı Hürrıyet Caddesı
üzerindeki Cebraıl Gülceye
aıt Beşler Kuyumcusu
kimhği belırlenemeyen
silahlı üç kışi tarafından dün
akşam saat 17.45 sıralannda
soyuldu. Emn\yet yetkılileri,
üç soyguncunun piyasa
degen 3 milyar lira olan 6
kilo altın ile kaçtıklanni
belirttıler
Yaşar Kemal'e
destek
• STRASBOURG (AA)-
Avrupa Parlamentosu'ndaki
çeşıtlı sıyası gruplar
tarafından hazırlanan karar
tasanlannda, yazar Yaşar
Kemai hakkında bölücülük
yaptığı gerekçesiyle Dev let
Güvenlik Mahkemesi
(DGM)tarafından
soruşturma açılması
eleştırildı. Avrupa
Parlamentosu'nun perşembe
günü yapacagı "acil konular
gündemınde" tartışılarak
oylanacak olan karar
tasanlannda, Yaşar Kemal'e
yönelık suçlamalann geri
çekilmesinin ıstendiği
bildirildi.
Hava kirffliği
ölçüm citıazları
• İSTAPsBUL(AA)-
Istanbul Büyükşehır
Bdediyesı'ne ait mobıl hava
kirlilıği ölçüm cihazlan. dün
Büyükşehir Belediyesı
önünde düzenlenen törenle
Başkan Recep Tayyip
Erdogan tarafından hızmete
sokuldu. Erdoğan törende
yaptığı konuşmada,
"Böylece, yaşadığımız hava
kırlilığını en aza indirecegiz"
dedı.
Şanlıurfa'da soygunda yakalanan 7 kişinin Islami Direniş Erleri Örgütü'nün üst düzey yöneticileri olduğu belirlendi
MGV müdürii, şeriatçı örgiit lideriERGtN AKSOV
\NKARA - Şanlıurfa'da >o\ -
üiın \e gasp yapan bır grubun.
Fslamı Drrenıs, Erleri Örgü-
tü'nün üstdüze> yöneticileri ol-
duğu ortaya çıktı. Şanlıurfa Ağır
Ceza Mahkemesi"nde sıradan
bir olay bir gıbt açılan da\a. ör-
giıtiı kuran vc liden olan "Agit*
kod adlı Süleyman Boynuka-
ra'nın anlatımları sonucu seyır
değişlirdi.
Boynukara'nın Şanlıurfa'da
bırsüre Milli Gençlik Vakfı'nda
ınüdür olarak görev yaptığını.
Mısır'da üni\ersitede okudugu-
nu \e islami Dıreniş Erleri Or-
gütü'nü kurduğunu açıklama-
sından sonra. dosya görevsızlık
karan ile Dıyarbakır De\ let Gü-
venlik Mahkemesı'ne gönderıl-
di. DGM Başsavcısı BekirSel-
çuk sanıklar hakkında ıdam ce-
zası ıstemıy le da\a açıldığını be-
lırterek "Sanıklar.şeriatçıdüze-
nc da> alı bağımsız bir Kürt dev-
leti kurmayı tasarlıyormuş. Ör-
güte gelir sağiamak için de çeşit-
li gasp ve soygun eylemlerine gi-
rişmişler'" dedi.
İslami Direniş Erieri
Hızbullah ve İslami Büyük
Doğu Akıncılar Cephesi'nden
(IBDA-C) sonra. Türkıye'dekı
şıddet yanlisı radikal İslamcı ör-
gutlere bır yenısı daha eklendı.
Şanlıurfa'da soygun ve gasp ya-
parken yakalanan Süleyman
Boynukara. F.nes Bakırcı. Âbbas
Boynukara, Ahmet Altun, Gaf-
farKurt Abdullah Taşkıru\e İb-
Seriat yanlısı çalışmalarına Mısır'da başladı
Boynukara, El-Ezherlilerin 'abisi'ydiANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DiyarbakırDev-
let Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM). ıdam ıstemıy-
le yargılanan, şeriatçı "İslami Direniş Erleri" örgütü-
nün liden Süleyman Bmnukara. RP'nin "referansıy-
la" gittıği MiMr'da. El- Ezher Ünıversitesı İlahıyat Fa-
kültesi'nde bir süre eğitim gördü. Şerıat amaçlı çahü-
malanna burada başlayan \e El-Ezhcr"dekı Türk öğ-
rencilerin "abisi"olarak bılinen Boynukara. El- Ez-
her'in Türk öğrcncilerinc. "Lübnan'daki kamplarasi-
lahlı eğitimegönderebileceğini'" söylemişti.
Sülevman Bovnukaraadı.Cumhurivet'ınortayaçı-
kardığı. "Şeriatçı>a sahte diploma" haberlerındc sık-
ça gündemc geldi. Geçen yıl mayih ayında gazetemız-
do itırafları yayımlanan. El- Ezher UnıversiteM İlahı-
\at Fakültesi öğrencisı olan Enderlşıktakmaadlı kı-
>ı. RP vc onun Avrupa'dakı kolu olarak bilinen Avru-
pa Millı Görü^ Teı>kilatlan (AMGTı aracılığıvla Mı-
sır'a gönderilen öğrencılenn. "şeriatsa>
ı
aşçısı'" olarak
yctistirıldiklerini anlatmı^tı. Şeriatçılar tarafından.
Türkiye'dc liseyi bile bitirmeınıs. çok sayıda kişiye
sahte üniversite diploması sağlandığını belirten l»»ık,
yazaylannda Mısır'daki öğrcncilcrin, Iran, Pakistan ve
Lübnan'daki kamplarda silahlı eğitime gönderildikle-
rıni vurgulayarak Lübnan'daki kamplara gitmek iste-
ycn öğrcncilerin. Sülcyman Boynukara tarafından
gönderıldiğini söylemişti. Ender l>ık, Mısır'da Süley-
nıan Boyı.ukara ile kanjilasmasını şöyle anlatmıştı:
"Kahire'de, bir arkadaşımı ziyaretf gitmiştirn. Ev-
de bulamav ınca, oradaki (>ğrcnci'lcrin'Abı °si sıfatında
bulunan Süle> ıııan Bo> nukara ik- karşılaştım, heni u\ i-
ne da>et etti. Eve girdiğimde. salonun tüm du\ariann-
da silahlar asılı olduğunu gördüm. Bu silahlann nc işe
varadığınısorduğumda "Biz Lrfalıyız, sılahsızyapa-
mayız" dedi. Karate >e v ücut geliştirme ile de uğraşan
bukişUdahasunrabana/Şımdı okulun.dcrslenn var.
zararlı olabılır. Ama daha sonra eğer istersen, Lüb-
nan'da kamplanmız var, silah vc bomba cğıtimı vcri-
liyor. Seni oraya gönderebilirim' demişti."
Mısır'a gitmek isteyen bır öğrenci gibı RP Şanlıur-
fa Millctvckili İbrahim HalilÇelik'ı arayan Ender l^ık,
Ç'elik'e Süleyman Boynukara'nın "referansını" ver-
mi!jti. Çe'
1
^ tle Mısır'a öğrenci gönderme konusuyla
RP'nin Eğitim Sorumlusu Ömer Faruk Yasir'ın ilgı-
lendığini belirterek "Yann genel merkezden ararsan
bulursun"ticmı>ti
Ender Işık, Kahire'deki şeriatçı ögrencilerin üssü
durumundabulunanOsmanlı rcvaklanndaki yurtlann,
"Şeyhrolarak bilıncn ve resmı olarak öğrencılıği so-
na erdığı halde Türkıye'deki vakıflardan_"burs" adıy-
la para yollanan 34 ya^ındakı Vlehmet Öztekinın de
yakın arkada^ı olduğunu anlatmıştı.
Boynukara. Kahire'deki eğitiminı yanm bırakarak
Urfa'ya döndü ve "İslami Direniş Erieri" örgütünü
kurdu.
nı" bildirerek sözlerini şöyle.
sürdürdü:
"Sanıklann tutukluluk halle-
ri süriiyor. DGM olarak böyle
bir örgüt olup olmadıgını İçişle-
ri Bakanlıgı'ndan sorduk. Ba-
kanlık, bö> le bir örgütün bulun-
madığını bildirdL Kamuoyu. ye-
ni kurulduğu için bu örgütü bü-
mivor. Emniyet Genel MDdür-
lüğii kayıtlannda dahi geçmiyor.
Sanıklann beyanlanna göre
böyle bir örgüt var. Kaynak ya-
ratmak için de çeşitii soygun ey-
lemk-rine girişmişler.'"
Fa/Jabilgiyok'
rahim Agırtaş'ın, 1W3 yılında
Şanlıurfa'da Islami Direniş Er-
len Ör«ütü'nü kurduklan bıldı-
nldi.
Şanlıurfa "da Atatürk Barajı'nı
yapan Akpınar firmasına aıt bir
aracı soyduktan kısa bır süre
sonra güvenlik güçlerince yaka-
lanan sanıklar. önce Urfa Ağır
Ceza Mahkemesi'ne se\k edil-
diler. Sanıklann şeriatçı örgüt
bağlantısı ıse Süleyman Boynu-
kara'nın anlatımlan sonucu or-
taya çıktı. Boynukara. Şanlırfa
Ağır Ceza Mahkemesi'nde ıfa-
desı sirasında. evlemlenn "sha-
si amaçir olduğunu açıklayarak
şunlan söyledi:
-1991 yılında Şanlıurfa'da
Milli Gençlik Yakfı'nda 6 ay mü-
dür olarak güre> yaptım. Daha
sonra Mısır'a gittim. Burada El-
EzherL'nKersitesi'ndeokudum.
Öğrenîmim bittikten sonra tek-
rar Şanlıurfa'ya döndiim. Şan-
lıurfa'ya döndükten sonra, İsla-
mi Direniş Erleri Örgütü'nü
kurdum. Bu örgütiin amaçlan
doğrultusunda. kendi aramızda
toplantılar düzenleyip video ça-
lışmalan yaptık. Kentte değişik
yerlerde düzenlenen mitinglere
katıldık.Örgütün görüşleri doğ-
rultusunda Direniş adlı bir der-
0çıkarmayı tasarladık. \ncak.
bu adla çıkaracağımı/ dcrginin
tepki çekcccğini *egüvenlik güç-
lerinin ü/erimi/e yöneleceğini
hesaplayarak derginin adını Şü-
heda olarak değiştirdik. Buraya
kadar her şey normaldi. Ancak
dergiyi çıkaracak ve yaşatacak
para bulamıyorduL Bunun ü/e-
rine. örgüt olarak soy gun vegasp
yapmayı kararlaştırdıkT
Önce silah temın ettiklerini
belirten Boynukara. bazı kişile-
rin ev ine dinamıt atarak örgütün
adını duyarmaya çalıştıklannı
anlattı ve sözlerini şöyle sürdür-
dü.
"Kentte baa isimler seçerek
bunlara telefonla şantajda bulu-
nup para istedik. Daha sonra
soygun yapmayı karaıiaştırdık.
Bunun için bir günlüğüne bir
araç kiraladık. Bo/o\a ilçesi yo-
lunda Akpınar firmasına ait
araçlara pusu kurduk. Tanın-
mamak için de başlanmtza ka-
dın çorabı geçirdik. Gelen ilk
aracı durdurup silah zoruyla
araç şoförünün parasını gasp et-
tik. Olay yerinden uzaklaşırken.
yol güzergâhında barikat kuran
güvenlik güçlerince yakalan-
dık."
Boynukara'nın bu anlatımla-
rı üzerine Şanlıurfa Ağır Ceza
Mahkemesi 'görevsizlik' karan
vererek dava dosyasmı Dıyar-
bakır DGM'yegönderdı. Soruş-
turmayı genişleten DGM Baş-
sa\cılığı isehazırladığı ıddiana-
meyle sanıklar hakkında 'idam
cezası' ıstemıyle dava açtı. Dı-
yarbakır DGM Başsavcisı Be-
kirSelçuk. sanıklann "şeriatdü-
zenine dayalı bağımsu bir Kürt
devleti kurmavı tasariadıklan-
Sanıklann sorgulannın Şan-
lıurfa "da yapıldığını anımsatan
Selçuk. bu sorgu aşamasında
DGM olarak bulunmadıklannı
belirttı ve şunlan söyledi' "Olş-
ya önce sıradan bir soygun olajn
olarak bakılmış. Siyasi suçlarda
önce DGMye haber verilmesi
gerekir. DGM savcılan sorgula-
mayı yürütür. Ancak sorgu bit-
tikten sonra konu DGM'ye inti-
kal ettirilmiş. İşin başında olay
eiddiye alınsaydı belki daha
farklı şey ler çıkardı. Örgüt yeni
kurulduğu için elimizde fazla bü-
gi yok. Örgüt lideri Mısır'da üni-
versitede okuduğunu belirtiyor.
Belki Mısır'da siyasi ve askeri
eğJtim görmüş. Bunlan araştın-
yoruz. Bu üniversitelerin de ne
olduğu ortadadır. Basın yayın
organlannda Mısır'daki üniver-
siteler ile ilgili gentş haberier çık-
tı. Bunlan da dikkate alıyoruz.
Dava kapsamında soruştur-
mamızı sürdürüvoruz."
\TİZ Nesin.
savunmasında.
"Şunu bilmcnizi
ve anımsamanızı
isterim ki bayan
vebaylar. Avrupa
İnsan Haklan
konıisyonu'nda
I ürkiye'nin her
haksız bulunuşu,
Türkiye
Cumhuriyeti
adaletinin her
mahkûm
oluşunda ben. bir
Türk ay dını, Türk
yazan olarak
adalet adına,
Türkiye'deki
adaletsi/lik adına
utanıyorum. Oysa
biliyorum ki. asıl
utanması gereken
ell>ette ben
degilim" dedL
(Fotoğraf: A A)
İhracatçılar ayaklandı:
MGK, canlı hayvan ı
ihracatına bile karışıy or
•Canlı Hayvan Ihracatçıları Birlığı Başkanı Ali Şahindal,'
12 Eyliil 1980'den sonra hay\an ihracatında kaçakçılığın
önlenmesi için bir komisyon kuruldugunu ve komisyonun ',
Türkiye'nin ihracat politikasını belirlediğini söyledi. ;
MERİH AK
Nesin, yargıçlara meydan okuduANhL\RA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Yargıtay4 HukukDaire-
sı, yazar .\zizNesin"in mıllı de-
ğerlere ve ulusal çıkarlara ters
diişen düşiincelere sahip oldu-
ğunu öne sürerek kendisıne,
'hakaretedilebileeeği' görüşüne
vardı Nesın.~Türkiye'deençok
güvendiğim yer adaiet idi. O da
güvenilmez duruma geldi. Siz-
den, tarih ve toplum önünde da-
vacı olacağım" dedı.
Aziz Nesın. Tercüman gaze-
tesinde 20 Aralık 1990 günü
vazdığı kö^e yazısında 'vatan
haini. hırsız, /immetçi ve rüşvet-
çi' dıve hakaret eden yazar Er-
gun Göze hakkında açtığı 20
nıılyon liralıktazmınatdavasıy-
la ilgili olarak. Yargıtay'da dün
savunma yaptı.
Ankara 17. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde göriişülen da-
v ada Göze. Aziz Nesin'e on mil-
yon lırata/minatödemeye mah-
kûm cdıldı. Temyız üzerine da-
va Yargıtay 4. Hukuk Daire-
sı'nce yeniden ıncelendi ve he-
\et. yerel mahkemenın hükmü-
nü Göze lehıne bozdu. Hukuk
•Yargıtay Hukuk Dairesi'nin. Aziz Nesin'in milli değerler ve ulusal çıkarlara
ters düşen fıkirlere sahip olduğunu öne sürerek Nesin'e bu tür hakaretlerin
yapılabileceği görüşüne varması, Nesin'in büyük tepkisine yol açtı. Nesin.
"Türkiye'de en güvendiğim adalet idi. O da güvenilmez duruma geldi" dedi.
dairesi, aynca davanın reddine
karar venrken anayasanın baş-
langıç ilkelerine atıfta buluna-
rak. Azi2 Nesin'in millı değer-
ler \ e ulusal çıkarlara ters düşen
fikirtere sahip olduğunu öne sü-
riip Nesin'e bu tür hakaretlerin
yapılabileceği görüşüne vardı.
20 sayfalık savunma
Aziz Nesın. Yargıtay'a avu-
katlan Yeii Devecioğlu ve Hülya
Eryrimaz ile birlıkte geldi.
Kalabalık bir gazeteci toplu-
luğu tarafından izlenen duruş-
mada, önce başkan Cahit Kes-
kin, Nesin'in avukatlan tarafın-
dan daha önce yapılan 'reddihâ-
kim' istemiyle ilgili venlen ka-
ran okudu. Reddı hâkim istemi-
nin reddedildiğını ıfade eden
Keskın. bu nedenle oturuma es-
kı uyelcrle devam edileceğini
bildirdı. Busırada savunma için
söz hakkı verilen Nesin. 20 say-
fadan oluşan yazılı savunması-
nı gözleri görmediği için okuya-
mayacağını belirterek sav unma-
yı avukatının okumasını ıstedi.
"Yargıç bay ve bayanlar"
diye başlayan savunmanın giriş
bölümünde şöyle dendi:
"•Özellikle sizlere söylemeye
gerek yok ku haksı/lığa uğrayan
insanlann en son başv uracaîda-
n yer adalet ve adaleti temsil et-
mesi gereken siz yargıçlarsınız.
Şunu baştan söylemeliy im ki, en
yüce yargı yeri olan sizlerin beş-
te üç çoğunlukla aley hime verdi-
ğiniz karar. benim Türkiye'de
adalete olan güvenimi sadece
sarsmış degil, yıkmıştır. Ben da-
valı değil. davacıyım.
Bir adam bana yazılı olarak
hakaret etti. Ben de onu mahke-
meye verdim. Siz de beni aşağı-
layan adamı aklayıp, beni mah-
kûm ettiniz. Beni hapisy a da pa-
ra cezasıyla değil, ama tarihsel
olarak mahkûm ettiniz. Tarih ve
toplum önünde bana hakaret
eden adamın düşüncelerine ve
yalanlanna katılarak beni mah-
kûm ettiniz. Şunu bilmenizi ve
anımsamanızı isterim ki bayan
ve bay lar, Avrupa İnsan Hakla-
n Komisyonu'nda Türkiye'nin
her haksız bulunuşu, Türkiye
Cumhuriyeti adaletinin her
mahkûm oluşunda ben, bir
Türk ay dını, Türk yazan olarak
adalet adına. Türkiye'deki ada-
letsi/lik adına utanıyorum. Oy-
sa biliyorum ki, asıl utanması ge-
reken elbette ben degilim. Şunu
btliniz, sadece bana hakareteden
adamdan değil. sizlerden de ta-
rih vetoplum önünde davacı ola-
cağım. Sizlerin, mahkemenizde
olmasa bile Türkiye ve dünya ka-
mu vicdanında mahkûm edil-
'Bizde zulüm ve işkence egemen'
Alman Stern dergisine demeç veren Aziz Nesin, güvensizliğini dile
getirerek Alman hükümetinden Kürt mültecileri iade etmemelerini istedi
DİLEK ZAPTÇ1OGLU
BERLİN - Aziz Nesin, Alman "Stern"
dergisine verdiği demeçte, Türkiye
hükümetinı ağır bir dille eleştirdi.
Derginin yarın yayımLınacak olan yeni
sayısında yer alan >.ö\lc>ıde Nesın,
Almanya'yı Kürt mültecileri Türkiye'ye
iade etmemeye çağırdı. "Türk
makamlanna güvenerek sıgınmacılan
geri yollamak bence olacak şey değil"
dıyen Aziz Nesin. K.ürtlcrın Türkiye'de
rahat bir hayat sürdükleri sav ını geri
çev ırdı ve söyle dedi- "Ben neredeyse80
yaşındayım ve Kürtlere zulüm bütün
hayatım boyunca katmeıienerek arttı.
Onlara nihayet kültürel özerkliklerini
vermek. dillerini konuşmalarına ve
medyalarını kurmalarına i/in vermek
zorundayız.*"
Türkiye'nin bır hukuk devletıyle uzaktan
yakından ilgisı olmadıgını söyleyen Aziz
Nesin. şöyle devam ettı: "Bizdeon
yıllardır zulüm ve işkence hâkim. Faili
meçhul kalan sayısız cinayet var.
Aralarında dostianm da olmak üzere
birçok gazeteci ve yazar ökjürüldü." Aziz
Nesin. Türkiye'de tutuklanan Kürtlerden
bazılannın kendi dışkılannı ycmeye bile
zorlandığını söyleyerek Türkiye"de adalet
sistemini açıkça eleştirmenın bile suç
sayıldığına dikkat çekti.
Aziz Nesin, "Stern"de yayımlanacak bu
söylcşi yüzündcn başının derde gireceğını
bildiğini söyledi \e bu durumu Nazı
Almanyası'na benzcterek şöyle dedi: "O
zaman da yurtdışında Almanya'daki
rejimin adaletini eleştiren Almanlar, ölüm
tehlikesiyle karşı karşıya kalıyordu.
Bugün de Türk hapishanelerinde yüz
kadar yazar ve gayeteci devlete karşı
geldikleri için yatmaktadır."
A?ı/ Nesın. bır soru üzerine, Türkiye'deki
gelişmeleri bir "turizm boykotu
1
" ile
protesto etmek isteyenlere hak
vermedığıni belirtti ve "Turistler gelip
bizdeki durumu görsünler. Türkiye'ye
silah yardımının kesilmesi bence çok daha
etkili olur, ama ben Avrupa devletlerinin
hükümetlerine olan güvenimi çoktan
kaybcttim" dedı
Aziz Nesin, aynı zamanda Türkiye'de
yükselen köktendinci harekete de dikkat
çektı ve şöyle dedi:
~İ Ikemi/, köktendinciliğe teslim olmak
üzcrc. On yıl önce hiç kimsc bu
gelişmeterin yaşanacağına inanmazdı."
Aziz Nesin, Tansu Çiller'ı de "Türkiye'yi
yöneten gelmiş geçmiş en kötü
politikacrolarak niteledı ve "kifayetsiz ve
oportünist" olarak tanımladığı Çillcr'ın
MGK'nın emirleriyle hareket ettığini
söyledi. Azız Nesin, DGM Başsaveısı
Nusrct DemiraPı da "psikoktjik açıdan
son derece dengesiz bir insan" oljrak
tanımladı.
meniz, beni evrensel adalet adı-
na son kertede mutlu edecektir.
İşte bu iddialarla diyorum ki, be-
nim bu konuşmamı kesmeyiniz,
beni susturmayınız."
Savunmasında, Ergun Gö-
ze'nin bu hakaretinin kendisine
ilk olmadıgını, bu tür hakaretle-
ri alışkanlık haline getirdiğini
öne süren Nesin, Göze'yi daha
önceden de tazminat cezasına
mahkûm ettirdiğini, ancak 'ig-
renç' olduğu için bu parayı al-
madığını anımsattı
Nesın. savunmasının son bö-
lümünde şöyle dedi:
"Ankara 17. Asliye Hukuk
Mahkemesi yargıcı, iik karann-
da "topluma kazandırmak' gibi,
son kertede abes ve anlamsız ve
de değersiz bir hükümle beni, ta-
rih vetoplum önünde bir kez da-
ha aşağılamıştır.
Bayan v e baylar! Topluma ka-
zandırılmak istenen insan kim-
dir? Hukuk Mahkemesi yargıcı
bunu hiç mi düşünmedi? Sokak
serserisi olmuş bir küçük çocu-
ğu mu topluma kazandıracak?
Kendimi övmeyi hiç sevmem,
bunu hiç yapm'adım. Ama bu-
gün bunu yapmak zorunda bı-
rakıldım. En sonunculan ABD.
Almanya. İsveçve Fransa olmak
üzere Batılı ülkelerden yüzlerce
ödül aldıııı. Bütün bunlan bana
hakaret eden insan bilmeyebilir,
ama Ankara 17. Asliye Hukuk
Mahkemesi yargıcının bilme-
mesi. kendi uİusal kültürüne ne
denli uzak ve yabancı olduğunu
gösterir.
Bilesiniz ve bilmelisini/. ki. bu
ödüller her cumhurbaşkanının,
hatta Kenan Evren diye birinin
bile \e her başbakanın aldığı
YÖK ünKersitelerinden dağıtı-
lan cüppe ve nişanlar gibi kolay-
ca elde edilen ödüllerden değil-
dir. İşte söyleyeceklerimi söyle-
dim. Beni bu sözk'rimk
1
, verdiği-
niz eski mahkûmiyet karann-
dan daha ağır bir mahkûmiyete
gönül ve vicdanlannız rahaitlığı
ile mahkûm edebilirsiniz.
Buyurun sayın bayan ve bay-
lar! Boynum kıldan ince, kara-
nnı/ı bekliyorum. \caba verdi-
ğini/den daha ağır mahkûmiyet
karan vermeye giieünüz y rtecek
mi? Hiç sanmıyorum."
İZAÜR-Günev doğu Anado-
lu Canlı Hayvan ve Su Üriinle-
ri Mamullen Ihracatçılan Bır-
liği Başkanı Ali Şahindal. can-
lı hayvan ıhracatı şartlarının.
aralannda Miliı Güvenlik Kon-
seyı'mn de bulunduğu bır ko-
misyon tarafından belırlendığı-
ni belirterek. ".\linan yanlış ka-
rariar canlı hayvan veet ihra-
catını durma noktasına getir-
di" dedı. Şahindal. sorunun ço-
zümü için Devlet Bakanı Ay-
kon Doğan'a başvurduklannı
açıkladı. Doğu Anadolu Canlı
Hayvan Mübayaası Komisyo-
nu'nun son olarak et ihracatın-
da aldığı karar. ihracatçılan
ayaklandırdı. Karkas et ihraca-
tında gövde ağırlığını en az 20
kılogram olarak belırleyen ko-
misyona ilk tepki. Güneydoğu
Anadolu Canlı Hayvan \e Su
Ürünlen thracatçılan Bırli-
ği'nden geldi. 12 Eylül
1980'den sonra hayvan ihraca-
tında kaçakçılığın önlenmesi
için bır komisyon kuruldugunu
ve komisyonda "Milli GüAen-
lik Kurulu, tçişleri Bakanlığı.
Maliye Bakanlığu Devlet Plan-
lama Teşkilah. Milli İstihbarat
Teşkilatı. Genelkurmay Baş-
kanlığı"ndan temsılcılenn de
bulundugunu belirten Şahin-
dal. komisyonun y ılda sadece 2
kez toplandığını ve Türki-
ye'nin ihracat politikasını be-
lirlediğini söyledi.
Siyasi otontenın ihracatçının
işıni bozduğunu savunan Şa-
hindal. ihracatın gelışip büyü-
mesıne ve kaçakçılığın önlen-
mesine karşın bu komisyonun
varlığını sürdürdüğünü belirtti.
Türkiye'ye İran ve Irak'tan ka-
çak hay\an geldığme dikkat çe-
ken Şahindal, "Bizden kaçak
hayvan giden yerlerden artık
bizekaçak hayvan gelmeye baş-
lamış, ama komisyon hâlâ var-
lığını sürdürüyor" dedi. Şahin-
dal sözlerini söyle sürdürdü: '
"Böyle olduğu halde haleh
bu komite, Türkiye'nin canlı
hay-van ihracatı ve et ihracatry-
la iigilr kararlar alıyor. Bu ka-
rarlar da bazen ihracatı durdu-
rucu nitelikte oluyor. Geçenler-
de canlı hayvan ihracatuun dt-
şında et ihracatıyla da ilgili ka-
rar alarak'20 kılogramın al-
tında olan karkas ihracatına
müsaade edilmeyecektir' de-
mişler. Dünyada 20 kilogram
karkas gövde alıcısı ülke yoktur.
En fazla 12-20 kilogram arası-
dır. Komite ise "20 kilogram en
az' diyor. Bunun yanlış olduğu-
nu müsteşaruğa anlattık. Onlar
da bize hak verdiler. Teknik ko-
mitenin toplantıya çağnlması
lazım. Ama komite 6 ayda bir
toplanıyor. Avrupa Birtiği'ne
üyeljğe hazırlanan Türkiye'de.
bu tür kunıluşlann katıkiığı ko-
misyonun et ihracatında karar
vermesi çok yanhştır."
Hayvancılığa büyük darbe
vurulduğunu ve yaylalann ya-
saklandığını belirten Şahindal.
hayvancılığın büyük sıkıntı
içinde olduğunu söyledi.
Komısyonun kesinlikle lağ-
vedilmesi gerektiğıni belirten
Şahindal. "En son almanbu ka-
rann ardından Dış Ticaret
Müsteşarlığı'na v« Devlet Ba-
kanı Aykon Doğan'a yazılı ola-
rak başvurduk. Onlar da bu ko-
mite neye göre kurulmuş, kim
kurmuş onu araştınyoriar. Bu-
nu bulup daha sonra kaldıra-
caklar. 1980'den beri her sene
toplanmışlar. hep karar almış-
lar. O yıldan bu yana da hep be-
lirley ici olmuşlar. Daha önce ete
müdahale etmiyorlardı. Bu yıl
ona da el armışlar. Bu tür bü-
rokratik yetki dağılımı azaltıla-
cağına, fazlalaştınlıyor. İhra-
catla ilgili bir kuruluş var,
DTM. Bunun dtştndakikr fu-
zuli. İnanın, alınan bu karar
Türkiye'nin et ihracatını dur-
duracaktır"dedı.
Çakıcı: Mehmet Çaglar
Dev-SoPa yardım ediyor
İstanbul Haber Servisi -
Son günlerde önce L'ğurKıuç'ı
tehdit edıp öldürmesi. daha
sonra ısc Dündar Kıuç. İstan-
bul Emniyet Müdür Yjrdımcı-
ları Mehmet Çağlar ve Hüse-
yin Kocadağ'a ölüm tehditleri
savurmasıyla sık sık kamuoyu
gündemine gıren ülkücü mafy a
liden Alaattin Çalucı. şimdi de
Devrimci Sol'un lideri Dursun
Karataş'a meydan okudu.
Kurtuluş adlı haftalık dergi-
nin son sayısında. Alaattin Ca-
kıcı'nın Dursun Karataş'ı öl-
dürmek için görevlendirildiği.
DHKP adını alan Devrimci
Sol'un gerekırse Çakıcı'yla
Karataş arasında bir randevu
sağlayabileceği belirtildi. Ya-
zıda. Alaattin Çakıcı'dan "sü-
müklü raşist" diye söz ediliyor-
dıı
Bır guııluk gazetede önceki
gün. Kurtuluş adlı yayın orga-
nına dayanılarak verilen "De\-
Sol Alaattin Çakıcı'ya meydan
okudu" başlıklı haber üzerine
yazılı bıraçıklama yapan Cakı-
cı. "Bu tür iddialara gülüp ge-
çiyorum" dedi. Babası ile am-
casının oğlunun öldürülmesin-
den sorumlu tuttuğu Dursun
Karataş ve iki Dev-Sol'cuyu
öldüreceğini duyuran Çakıcı,
"Allah bana ömür verdiği nis-
bette er geç bu üç vatan haini öl-
dürülecektir" dedi.
Alaattin Çakıcı. öldürdüğü
eski kansı Uğur Kılıç'ın baba-
sı Dündar Kılıç ile eşiyle ilişki
kurnıakla suçladığı İstanbul
Emniyet Müdüryardımcılann-
dan Hûseyin Kocadağ ve Meh-
met Çağlar"ın da Devrimci
Sol'a hizmet ettiklerini öne
sürdü.
Kocadağ ile Çağlar'ın 12
Eylül öncesi sol ağırlıklı POL-
DER'in aktif üyelerinden oldu-
ğunu ileri süren Çakıcı. emni-
yet müdür yardımcılannı aynı
zamanda rtanıus düşmanı ol-
makla da suçladı.
- - » ' . . C-* , İ - - - - '•'••