22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 ŞUBAT 1995 ÇARŞAMBA HABERLER Clvan'ın Rusya'daki • ANKARA (AA)- "Nitelikli rüşvet" ıddıasıyla yargılanan eskt Emlak Bankası Genel Müdürû Engin Civan'ın Rusya'da bıraktığı iki bavul. bır el çantası, bir ajanda ve not defterinden oluşan eşyalan ortayaçıktı Eşyalarönceki gün, Istanbul Cumhuriyet Başsavcıhğı'na teslım edildi. Alınan bilgiye göre Engin Civan. Istanbul'da vurulmadan önce Moskova'da bire\ kiraladı \e bir gece kaldı. Türkiye'ye geldıkten sonra yaralanması ve tedavi edilmesinin ardmdan tutuktanması üzerine, Moskova'ya dönemedi Bunun üzerine, ev sahibi, Civan'a ait olduğu belirlenen eşyalan Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği'ne teslim ettı. Polis otolarına yeni imaj • A!NKARA(AAV Emniyet Genel Müdur Yardımcısı Ertuğrul Ogan. polıs hızmet otolannın renk ve görünümlenni değiştirecek yönetmelıgın hazırlık aşamasında bulunduğunu söyledi. Yapılacak değişiklikle. emniyet hizmet otolannda beyaz üzerindeki genış mor şerit üzennde 'polis' yazılacak ve ön çamurluk üzerinde Türk bayrağı yer alacak. Aynca. otolar üzerinde mensup olduğu emniyet müdürluğünün adı, arka çamurluklannda da "155 Polis Imdat" ve Ingılizce (Call) yazılacak Neiat Daş'ın flpan davası • İSTANBUL(AA)- Akdenız'ın uluslararası sulannda, 14 ton uyuşturucu yükü ile yakalanan " Lucky- S" gemisiyle ilgili acılan davaya katılmak için getirildiğı Istanbul'da firar eden Nejat Daş'ın kaçışina yardımcı olduklan öne süriilen 5'i tutuklu, 15 sanığın yargılanmasına Istanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesı'nde dûn devam edildi. Mahkeme heyetı. tutuklu beş sanığın tahiiye taJeplerini reddederken dujuşmayı ileri.'bittarihe erteledı. Demiroğlu'na beş ayrı suçlama • ISTANBUL (AA)-Eski Istanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu hakkında Istanbu! Cumhuriyet Savcılığı'na dün 5 ayn şuç duyurusunda bulunuldu. YOK Denetleme Kurulu Başkanlığı. eski Rektör Demiroğlu hakknıda 5 ayn suçlama nedenıyle "lüzum-u muhakeme'" kararı \erirken Danıştay. Demıroğlu'nun itirazını reddederek YÖK'ün verdiği karan onayladı. Kuyumcu soygunu • İstanbul Haber Serv isi - Küçükçekmece Cennet Mahallesı Hürrıyet Caddesı üzerindeki Cebraıl Gülceye aıt Beşler Kuyumcusu kimhği belırlenemeyen silahlı üç kışi tarafından dün akşam saat 17.45 sıralannda soyuldu. Emn\yet yetkılileri, üç soyguncunun piyasa degen 3 milyar lira olan 6 kilo altın ile kaçtıklanni belirttıler Yaşar Kemal'e destek • STRASBOURG (AA)- Avrupa Parlamentosu'ndaki çeşıtlı sıyası gruplar tarafından hazırlanan karar tasanlannda, yazar Yaşar Kemai hakkında bölücülük yaptığı gerekçesiyle Dev let Güvenlik Mahkemesi (DGM)tarafından soruşturma açılması eleştırildı. Avrupa Parlamentosu'nun perşembe günü yapacagı "acil konular gündemınde" tartışılarak oylanacak olan karar tasanlannda, Yaşar Kemal'e yönelık suçlamalann geri çekilmesinin ıstendiği bildirildi. Hava kirffliği ölçüm citıazları • İSTAPsBUL(AA)- Istanbul Büyükşehır Bdediyesı'ne ait mobıl hava kirlilıği ölçüm cihazlan. dün Büyükşehir Belediyesı önünde düzenlenen törenle Başkan Recep Tayyip Erdogan tarafından hızmete sokuldu. Erdoğan törende yaptığı konuşmada, "Böylece, yaşadığımız hava kırlilığını en aza indirecegiz" dedı. Şanlıurfa'da soygunda yakalanan 7 kişinin Islami Direniş Erleri Örgütü'nün üst düzey yöneticileri olduğu belirlendi MGV müdürii, şeriatçı örgiit lideriERGtN AKSOV \NKARA - Şanlıurfa'da >o\ - üiın \e gasp yapan bır grubun. Fslamı Drrenıs, Erleri Örgü- tü'nün üstdüze> yöneticileri ol- duğu ortaya çıktı. Şanlıurfa Ağır Ceza Mahkemesi"nde sıradan bir olay bir gıbt açılan da\a. ör- giıtiı kuran vc liden olan "Agit* kod adlı Süleyman Boynuka- ra'nın anlatımları sonucu seyır değişlirdi. Boynukara'nın Şanlıurfa'da bırsüre Milli Gençlik Vakfı'nda ınüdür olarak görev yaptığını. Mısır'da üni\ersitede okudugu- nu \e islami Dıreniş Erleri Or- gütü'nü kurduğunu açıklama- sından sonra. dosya görevsızlık karan ile Dıyarbakır De\ let Gü- venlik Mahkemesı'ne gönderıl- di. DGM Başsavcısı BekirSel- çuk sanıklar hakkında ıdam ce- zası ıstemıy le da\a açıldığını be- lırterek "Sanıklar.şeriatçıdüze- nc da> alı bağımsız bir Kürt dev- leti kurmayı tasarlıyormuş. Ör- güte gelir sağiamak için de çeşit- li gasp ve soygun eylemlerine gi- rişmişler'" dedi. İslami Direniş Erieri Hızbullah ve İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi'nden (IBDA-C) sonra. Türkıye'dekı şıddet yanlisı radikal İslamcı ör- gutlere bır yenısı daha eklendı. Şanlıurfa'da soygun ve gasp ya- parken yakalanan Süleyman Boynukara. F.nes Bakırcı. Âbbas Boynukara, Ahmet Altun, Gaf- farKurt Abdullah Taşkıru\e İb- Seriat yanlısı çalışmalarına Mısır'da başladı Boynukara, El-Ezherlilerin 'abisi'ydiANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DiyarbakırDev- let Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM). ıdam ıstemıy- le yargılanan, şeriatçı "İslami Direniş Erleri" örgütü- nün liden Süleyman Bmnukara. RP'nin "referansıy- la" gittıği MiMr'da. El- Ezher Ünıversitesı İlahıyat Fa- kültesi'nde bir süre eğitim gördü. Şerıat amaçlı çahü- malanna burada başlayan \e El-Ezhcr"dekı Türk öğ- rencilerin "abisi"olarak bılinen Boynukara. El- Ez- her'in Türk öğrcncilerinc. "Lübnan'daki kamplarasi- lahlı eğitimegönderebileceğini'" söylemişti. Sülevman Bovnukaraadı.Cumhurivet'ınortayaçı- kardığı. "Şeriatçı>a sahte diploma" haberlerındc sık- ça gündemc geldi. Geçen yıl mayih ayında gazetemız- do itırafları yayımlanan. El- Ezher UnıversiteM İlahı- \at Fakültesi öğrencisı olan Enderlşıktakmaadlı kı- >ı. RP vc onun Avrupa'dakı kolu olarak bilinen Avru- pa Millı Görü^ Teı>kilatlan (AMGTı aracılığıvla Mı- sır'a gönderilen öğrencılenn. "şeriatsa> ı aşçısı'" olarak yctistirıldiklerini anlatmı^tı. Şeriatçılar tarafından. Türkiye'dc liseyi bile bitirmeınıs. çok sayıda kişiye sahte üniversite diploması sağlandığını belirten l»»ık, yazaylannda Mısır'daki öğrcncilcrin, Iran, Pakistan ve Lübnan'daki kamplarda silahlı eğitime gönderildikle- rıni vurgulayarak Lübnan'daki kamplara gitmek iste- ycn öğrcncilerin. Sülcyman Boynukara tarafından gönderıldiğini söylemişti. Ender l>ık, Mısır'da Süley- nıan Boyı.ukara ile kanjilasmasını şöyle anlatmıştı: "Kahire'de, bir arkadaşımı ziyaretf gitmiştirn. Ev- de bulamav ınca, oradaki (>ğrcnci'lcrin'Abı °si sıfatında bulunan Süle> ıııan Bo> nukara ik- karşılaştım, heni u\ i- ne da>et etti. Eve girdiğimde. salonun tüm du\ariann- da silahlar asılı olduğunu gördüm. Bu silahlann nc işe varadığınısorduğumda "Biz Lrfalıyız, sılahsızyapa- mayız" dedi. Karate >e v ücut geliştirme ile de uğraşan bukişUdahasunrabana/Şımdı okulun.dcrslenn var. zararlı olabılır. Ama daha sonra eğer istersen, Lüb- nan'da kamplanmız var, silah vc bomba cğıtimı vcri- liyor. Seni oraya gönderebilirim' demişti." Mısır'a gitmek isteyen bır öğrenci gibı RP Şanlıur- fa Millctvckili İbrahim HalilÇelik'ı arayan Ender l^ık, Ç'elik'e Süleyman Boynukara'nın "referansını" ver- mi!jti. Çe' 1 ^ tle Mısır'a öğrenci gönderme konusuyla RP'nin Eğitim Sorumlusu Ömer Faruk Yasir'ın ilgı- lendığini belirterek "Yann genel merkezden ararsan bulursun"ticmı>ti Ender Işık, Kahire'deki şeriatçı ögrencilerin üssü durumundabulunanOsmanlı rcvaklanndaki yurtlann, "Şeyhrolarak bilıncn ve resmı olarak öğrencılıği so- na erdığı halde Türkıye'deki vakıflardan_"burs" adıy- la para yollanan 34 ya^ındakı Vlehmet Öztekinın de yakın arkada^ı olduğunu anlatmıştı. Boynukara. Kahire'deki eğitiminı yanm bırakarak Urfa'ya döndü ve "İslami Direniş Erieri" örgütünü kurdu. nı" bildirerek sözlerini şöyle. sürdürdü: "Sanıklann tutukluluk halle- ri süriiyor. DGM olarak böyle bir örgüt olup olmadıgını İçişle- ri Bakanlıgı'ndan sorduk. Ba- kanlık, bö> le bir örgütün bulun- madığını bildirdL Kamuoyu. ye- ni kurulduğu için bu örgütü bü- mivor. Emniyet Genel MDdür- lüğii kayıtlannda dahi geçmiyor. Sanıklann beyanlanna göre böyle bir örgüt var. Kaynak ya- ratmak için de çeşitii soygun ey- lemk-rine girişmişler.'" Fa/Jabilgiyok' rahim Agırtaş'ın, 1W3 yılında Şanlıurfa'da Islami Direniş Er- len Ör«ütü'nü kurduklan bıldı- nldi. Şanlıurfa "da Atatürk Barajı'nı yapan Akpınar firmasına aıt bir aracı soyduktan kısa bır süre sonra güvenlik güçlerince yaka- lanan sanıklar. önce Urfa Ağır Ceza Mahkemesi'ne se\k edil- diler. Sanıklann şeriatçı örgüt bağlantısı ıse Süleyman Boynu- kara'nın anlatımlan sonucu or- taya çıktı. Boynukara. Şanlırfa Ağır Ceza Mahkemesi'nde ıfa- desı sirasında. evlemlenn "sha- si amaçir olduğunu açıklayarak şunlan söyledi: -1991 yılında Şanlıurfa'da Milli Gençlik Yakfı'nda 6 ay mü- dür olarak güre> yaptım. Daha sonra Mısır'a gittim. Burada El- EzherL'nKersitesi'ndeokudum. Öğrenîmim bittikten sonra tek- rar Şanlıurfa'ya döndiim. Şan- lıurfa'ya döndükten sonra, İsla- mi Direniş Erleri Örgütü'nü kurdum. Bu örgütiin amaçlan doğrultusunda. kendi aramızda toplantılar düzenleyip video ça- lışmalan yaptık. Kentte değişik yerlerde düzenlenen mitinglere katıldık.Örgütün görüşleri doğ- rultusunda Direniş adlı bir der- 0çıkarmayı tasarladık. \ncak. bu adla çıkaracağımı/ dcrginin tepki çekcccğini *egüvenlik güç- lerinin ü/erimi/e yöneleceğini hesaplayarak derginin adını Şü- heda olarak değiştirdik. Buraya kadar her şey normaldi. Ancak dergiyi çıkaracak ve yaşatacak para bulamıyorduL Bunun ü/e- rine. örgüt olarak soy gun vegasp yapmayı kararlaştırdıkT Önce silah temın ettiklerini belirten Boynukara. bazı kişile- rin ev ine dinamıt atarak örgütün adını duyarmaya çalıştıklannı anlattı ve sözlerini şöyle sürdür- dü. "Kentte baa isimler seçerek bunlara telefonla şantajda bulu- nup para istedik. Daha sonra soygun yapmayı karaıiaştırdık. Bunun için bir günlüğüne bir araç kiraladık. Bo/o\a ilçesi yo- lunda Akpınar firmasına ait araçlara pusu kurduk. Tanın- mamak için de başlanmtza ka- dın çorabı geçirdik. Gelen ilk aracı durdurup silah zoruyla araç şoförünün parasını gasp et- tik. Olay yerinden uzaklaşırken. yol güzergâhında barikat kuran güvenlik güçlerince yakalan- dık." Boynukara'nın bu anlatımla- rı üzerine Şanlıurfa Ağır Ceza Mahkemesi 'görevsizlik' karan vererek dava dosyasmı Dıyar- bakır DGM'yegönderdı. Soruş- turmayı genişleten DGM Baş- sa\cılığı isehazırladığı ıddiana- meyle sanıklar hakkında 'idam cezası' ıstemıyle dava açtı. Dı- yarbakır DGM Başsavcisı Be- kirSelçuk. sanıklann "şeriatdü- zenine dayalı bağımsu bir Kürt devleti kurmavı tasariadıklan- Sanıklann sorgulannın Şan- lıurfa "da yapıldığını anımsatan Selçuk. bu sorgu aşamasında DGM olarak bulunmadıklannı belirttı ve şunlan söyledi' "Olş- ya önce sıradan bir soygun olajn olarak bakılmış. Siyasi suçlarda önce DGMye haber verilmesi gerekir. DGM savcılan sorgula- mayı yürütür. Ancak sorgu bit- tikten sonra konu DGM'ye inti- kal ettirilmiş. İşin başında olay eiddiye alınsaydı belki daha farklı şey ler çıkardı. Örgüt yeni kurulduğu için elimizde fazla bü- gi yok. Örgüt lideri Mısır'da üni- versitede okuduğunu belirtiyor. Belki Mısır'da siyasi ve askeri eğJtim görmüş. Bunlan araştın- yoruz. Bu üniversitelerin de ne olduğu ortadadır. Basın yayın organlannda Mısır'daki üniver- siteler ile ilgili gentş haberier çık- tı. Bunlan da dikkate alıyoruz. Dava kapsamında soruştur- mamızı sürdürüvoruz." \TİZ Nesin. savunmasında. "Şunu bilmcnizi ve anımsamanızı isterim ki bayan vebaylar. Avrupa İnsan Haklan konıisyonu'nda I ürkiye'nin her haksız bulunuşu, Türkiye Cumhuriyeti adaletinin her mahkûm oluşunda ben. bir Türk ay dını, Türk yazan olarak adalet adına, Türkiye'deki adaletsi/lik adına utanıyorum. Oysa biliyorum ki. asıl utanması gereken ell>ette ben degilim" dedL (Fotoğraf: A A) İhracatçılar ayaklandı: MGK, canlı hayvan ı ihracatına bile karışıy or •Canlı Hayvan Ihracatçıları Birlığı Başkanı Ali Şahindal,' 12 Eyliil 1980'den sonra hay\an ihracatında kaçakçılığın önlenmesi için bir komisyon kuruldugunu ve komisyonun ', Türkiye'nin ihracat politikasını belirlediğini söyledi. ; MERİH AK Nesin, yargıçlara meydan okuduANhL\RA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Yargıtay4 HukukDaire- sı, yazar .\zizNesin"in mıllı de- ğerlere ve ulusal çıkarlara ters diişen düşiincelere sahip oldu- ğunu öne sürerek kendisıne, 'hakaretedilebileeeği' görüşüne vardı Nesın.~Türkiye'deençok güvendiğim yer adaiet idi. O da güvenilmez duruma geldi. Siz- den, tarih ve toplum önünde da- vacı olacağım" dedı. Aziz Nesın. Tercüman gaze- tesinde 20 Aralık 1990 günü vazdığı kö^e yazısında 'vatan haini. hırsız, /immetçi ve rüşvet- çi' dıve hakaret eden yazar Er- gun Göze hakkında açtığı 20 nıılyon liralıktazmınatdavasıy- la ilgili olarak. Yargıtay'da dün savunma yaptı. Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde göriişülen da- v ada Göze. Aziz Nesin'e on mil- yon lırata/minatödemeye mah- kûm cdıldı. Temyız üzerine da- va Yargıtay 4. Hukuk Daire- sı'nce yeniden ıncelendi ve he- \et. yerel mahkemenın hükmü- nü Göze lehıne bozdu. Hukuk •Yargıtay Hukuk Dairesi'nin. Aziz Nesin'in milli değerler ve ulusal çıkarlara ters düşen fıkirlere sahip olduğunu öne sürerek Nesin'e bu tür hakaretlerin yapılabileceği görüşüne varması, Nesin'in büyük tepkisine yol açtı. Nesin. "Türkiye'de en güvendiğim adalet idi. O da güvenilmez duruma geldi" dedi. dairesi, aynca davanın reddine karar venrken anayasanın baş- langıç ilkelerine atıfta buluna- rak. Azi2 Nesin'in millı değer- ler \ e ulusal çıkarlara ters düşen fikirtere sahip olduğunu öne sü- riip Nesin'e bu tür hakaretlerin yapılabileceği görüşüne vardı. 20 sayfalık savunma Aziz Nesın. Yargıtay'a avu- katlan Yeii Devecioğlu ve Hülya Eryrimaz ile birlıkte geldi. Kalabalık bir gazeteci toplu- luğu tarafından izlenen duruş- mada, önce başkan Cahit Kes- kin, Nesin'in avukatlan tarafın- dan daha önce yapılan 'reddihâ- kim' istemiyle ilgili venlen ka- ran okudu. Reddı hâkim istemi- nin reddedildiğını ıfade eden Keskın. bu nedenle oturuma es- kı uyelcrle devam edileceğini bildirdı. Busırada savunma için söz hakkı verilen Nesin. 20 say- fadan oluşan yazılı savunması- nı gözleri görmediği için okuya- mayacağını belirterek sav unma- yı avukatının okumasını ıstedi. "Yargıç bay ve bayanlar" diye başlayan savunmanın giriş bölümünde şöyle dendi: "•Özellikle sizlere söylemeye gerek yok ku haksı/lığa uğrayan insanlann en son başv uracaîda- n yer adalet ve adaleti temsil et- mesi gereken siz yargıçlarsınız. Şunu baştan söylemeliy im ki, en yüce yargı yeri olan sizlerin beş- te üç çoğunlukla aley hime verdi- ğiniz karar. benim Türkiye'de adalete olan güvenimi sadece sarsmış degil, yıkmıştır. Ben da- valı değil. davacıyım. Bir adam bana yazılı olarak hakaret etti. Ben de onu mahke- meye verdim. Siz de beni aşağı- layan adamı aklayıp, beni mah- kûm ettiniz. Beni hapisy a da pa- ra cezasıyla değil, ama tarihsel olarak mahkûm ettiniz. Tarih ve toplum önünde bana hakaret eden adamın düşüncelerine ve yalanlanna katılarak beni mah- kûm ettiniz. Şunu bilmenizi ve anımsamanızı isterim ki bayan ve bay lar, Avrupa İnsan Hakla- n Komisyonu'nda Türkiye'nin her haksız bulunuşu, Türkiye Cumhuriyeti adaletinin her mahkûm oluşunda ben, bir Türk ay dını, Türk yazan olarak adalet adına. Türkiye'deki ada- letsi/lik adına utanıyorum. Oy- sa biliyorum ki, asıl utanması ge- reken elbette ben degilim. Şunu btliniz, sadece bana hakareteden adamdan değil. sizlerden de ta- rih vetoplum önünde davacı ola- cağım. Sizlerin, mahkemenizde olmasa bile Türkiye ve dünya ka- mu vicdanında mahkûm edil- 'Bizde zulüm ve işkence egemen' Alman Stern dergisine demeç veren Aziz Nesin, güvensizliğini dile getirerek Alman hükümetinden Kürt mültecileri iade etmemelerini istedi DİLEK ZAPTÇ1OGLU BERLİN - Aziz Nesin, Alman "Stern" dergisine verdiği demeçte, Türkiye hükümetinı ağır bir dille eleştirdi. Derginin yarın yayımLınacak olan yeni sayısında yer alan >.ö\lc>ıde Nesın, Almanya'yı Kürt mültecileri Türkiye'ye iade etmemeye çağırdı. "Türk makamlanna güvenerek sıgınmacılan geri yollamak bence olacak şey değil" dıyen Aziz Nesin. K.ürtlcrın Türkiye'de rahat bir hayat sürdükleri sav ını geri çev ırdı ve söyle dedi- "Ben neredeyse80 yaşındayım ve Kürtlere zulüm bütün hayatım boyunca katmeıienerek arttı. Onlara nihayet kültürel özerkliklerini vermek. dillerini konuşmalarına ve medyalarını kurmalarına i/in vermek zorundayız.*" Türkiye'nin bır hukuk devletıyle uzaktan yakından ilgisı olmadıgını söyleyen Aziz Nesin. şöyle devam ettı: "Bizdeon yıllardır zulüm ve işkence hâkim. Faili meçhul kalan sayısız cinayet var. Aralarında dostianm da olmak üzere birçok gazeteci ve yazar ökjürüldü." Aziz Nesin. Türkiye'de tutuklanan Kürtlerden bazılannın kendi dışkılannı ycmeye bile zorlandığını söyleyerek Türkiye"de adalet sistemini açıkça eleştirmenın bile suç sayıldığına dikkat çekti. Aziz Nesin, "Stern"de yayımlanacak bu söylcşi yüzündcn başının derde gireceğını bildiğini söyledi \e bu durumu Nazı Almanyası'na benzcterek şöyle dedi: "O zaman da yurtdışında Almanya'daki rejimin adaletini eleştiren Almanlar, ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalıyordu. Bugün de Türk hapishanelerinde yüz kadar yazar ve gayeteci devlete karşı geldikleri için yatmaktadır." A?ı/ Nesın. bır soru üzerine, Türkiye'deki gelişmeleri bir "turizm boykotu 1 " ile protesto etmek isteyenlere hak vermedığıni belirtti ve "Turistler gelip bizdeki durumu görsünler. Türkiye'ye silah yardımının kesilmesi bence çok daha etkili olur, ama ben Avrupa devletlerinin hükümetlerine olan güvenimi çoktan kaybcttim" dedı Aziz Nesin, aynı zamanda Türkiye'de yükselen köktendinci harekete de dikkat çektı ve şöyle dedi: ~İ Ikemi/, köktendinciliğe teslim olmak üzcrc. On yıl önce hiç kimsc bu gelişmeterin yaşanacağına inanmazdı." Aziz Nesin, Tansu Çiller'ı de "Türkiye'yi yöneten gelmiş geçmiş en kötü politikacrolarak niteledı ve "kifayetsiz ve oportünist" olarak tanımladığı Çillcr'ın MGK'nın emirleriyle hareket ettığini söyledi. Azız Nesin, DGM Başsaveısı Nusrct DemiraPı da "psikoktjik açıdan son derece dengesiz bir insan" oljrak tanımladı. meniz, beni evrensel adalet adı- na son kertede mutlu edecektir. İşte bu iddialarla diyorum ki, be- nim bu konuşmamı kesmeyiniz, beni susturmayınız." Savunmasında, Ergun Gö- ze'nin bu hakaretinin kendisine ilk olmadıgını, bu tür hakaretle- ri alışkanlık haline getirdiğini öne süren Nesin, Göze'yi daha önceden de tazminat cezasına mahkûm ettirdiğini, ancak 'ig- renç' olduğu için bu parayı al- madığını anımsattı Nesın. savunmasının son bö- lümünde şöyle dedi: "Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi yargıcı, iik karann- da "topluma kazandırmak' gibi, son kertede abes ve anlamsız ve de değersiz bir hükümle beni, ta- rih vetoplum önünde bir kez da- ha aşağılamıştır. Bayan v e baylar! Topluma ka- zandırılmak istenen insan kim- dir? Hukuk Mahkemesi yargıcı bunu hiç mi düşünmedi? Sokak serserisi olmuş bir küçük çocu- ğu mu topluma kazandıracak? Kendimi övmeyi hiç sevmem, bunu hiç yapm'adım. Ama bu- gün bunu yapmak zorunda bı- rakıldım. En sonunculan ABD. Almanya. İsveçve Fransa olmak üzere Batılı ülkelerden yüzlerce ödül aldıııı. Bütün bunlan bana hakaret eden insan bilmeyebilir, ama Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi yargıcının bilme- mesi. kendi uİusal kültürüne ne denli uzak ve yabancı olduğunu gösterir. Bilesiniz ve bilmelisini/. ki. bu ödüller her cumhurbaşkanının, hatta Kenan Evren diye birinin bile \e her başbakanın aldığı YÖK ünKersitelerinden dağıtı- lan cüppe ve nişanlar gibi kolay- ca elde edilen ödüllerden değil- dir. İşte söyleyeceklerimi söyle- dim. Beni bu sözk'rimk 1 , verdiği- niz eski mahkûmiyet karann- dan daha ağır bir mahkûmiyete gönül ve vicdanlannız rahaitlığı ile mahkûm edebilirsiniz. Buyurun sayın bayan ve bay- lar! Boynum kıldan ince, kara- nnı/ı bekliyorum. \caba verdi- ğini/den daha ağır mahkûmiyet karan vermeye giieünüz y rtecek mi? Hiç sanmıyorum." İZAÜR-Günev doğu Anado- lu Canlı Hayvan ve Su Üriinle- ri Mamullen Ihracatçılan Bır- liği Başkanı Ali Şahindal. can- lı hayvan ıhracatı şartlarının. aralannda Miliı Güvenlik Kon- seyı'mn de bulunduğu bır ko- misyon tarafından belırlendığı- ni belirterek. ".\linan yanlış ka- rariar canlı hayvan veet ihra- catını durma noktasına getir- di" dedı. Şahindal. sorunun ço- zümü için Devlet Bakanı Ay- kon Doğan'a başvurduklannı açıkladı. Doğu Anadolu Canlı Hayvan Mübayaası Komisyo- nu'nun son olarak et ihracatın- da aldığı karar. ihracatçılan ayaklandırdı. Karkas et ihraca- tında gövde ağırlığını en az 20 kılogram olarak belırleyen ko- misyona ilk tepki. Güneydoğu Anadolu Canlı Hayvan \e Su Ürünlen thracatçılan Bırli- ği'nden geldi. 12 Eylül 1980'den sonra hayvan ihraca- tında kaçakçılığın önlenmesi için bır komisyon kuruldugunu ve komisyonda "Milli GüAen- lik Kurulu, tçişleri Bakanlığı. Maliye Bakanlığu Devlet Plan- lama Teşkilah. Milli İstihbarat Teşkilatı. Genelkurmay Baş- kanlığı"ndan temsılcılenn de bulundugunu belirten Şahin- dal. komisyonun y ılda sadece 2 kez toplandığını ve Türki- ye'nin ihracat politikasını be- lirlediğini söyledi. Siyasi otontenın ihracatçının işıni bozduğunu savunan Şa- hindal. ihracatın gelışip büyü- mesıne ve kaçakçılığın önlen- mesine karşın bu komisyonun varlığını sürdürdüğünü belirtti. Türkiye'ye İran ve Irak'tan ka- çak hay\an geldığme dikkat çe- ken Şahindal, "Bizden kaçak hayvan giden yerlerden artık bizekaçak hayvan gelmeye baş- lamış, ama komisyon hâlâ var- lığını sürdürüyor" dedi. Şahin- dal sözlerini söyle sürdürdü: ' "Böyle olduğu halde haleh bu komite, Türkiye'nin canlı hay-van ihracatı ve et ihracatry- la iigilr kararlar alıyor. Bu ka- rarlar da bazen ihracatı durdu- rucu nitelikte oluyor. Geçenler- de canlı hayvan ihracatuun dt- şında et ihracatıyla da ilgili ka- rar alarak'20 kılogramın al- tında olan karkas ihracatına müsaade edilmeyecektir' de- mişler. Dünyada 20 kilogram karkas gövde alıcısı ülke yoktur. En fazla 12-20 kilogram arası- dır. Komite ise "20 kilogram en az' diyor. Bunun yanlış olduğu- nu müsteşaruğa anlattık. Onlar da bize hak verdiler. Teknik ko- mitenin toplantıya çağnlması lazım. Ama komite 6 ayda bir toplanıyor. Avrupa Birtiği'ne üyeljğe hazırlanan Türkiye'de. bu tür kunıluşlann katıkiığı ko- misyonun et ihracatında karar vermesi çok yanhştır." Hayvancılığa büyük darbe vurulduğunu ve yaylalann ya- saklandığını belirten Şahindal. hayvancılığın büyük sıkıntı içinde olduğunu söyledi. Komısyonun kesinlikle lağ- vedilmesi gerektiğıni belirten Şahindal. "En son almanbu ka- rann ardından Dış Ticaret Müsteşarlığı'na v« Devlet Ba- kanı Aykon Doğan'a yazılı ola- rak başvurduk. Onlar da bu ko- mite neye göre kurulmuş, kim kurmuş onu araştınyoriar. Bu- nu bulup daha sonra kaldıra- caklar. 1980'den beri her sene toplanmışlar. hep karar almış- lar. O yıldan bu yana da hep be- lirley ici olmuşlar. Daha önce ete müdahale etmiyorlardı. Bu yıl ona da el armışlar. Bu tür bü- rokratik yetki dağılımı azaltıla- cağına, fazlalaştınlıyor. İhra- catla ilgili bir kuruluş var, DTM. Bunun dtştndakikr fu- zuli. İnanın, alınan bu karar Türkiye'nin et ihracatını dur- duracaktır"dedı. Çakıcı: Mehmet Çaglar Dev-SoPa yardım ediyor İstanbul Haber Servisi - Son günlerde önce L'ğurKıuç'ı tehdit edıp öldürmesi. daha sonra ısc Dündar Kıuç. İstan- bul Emniyet Müdür Yjrdımcı- ları Mehmet Çağlar ve Hüse- yin Kocadağ'a ölüm tehditleri savurmasıyla sık sık kamuoyu gündemine gıren ülkücü mafy a liden Alaattin Çalucı. şimdi de Devrimci Sol'un lideri Dursun Karataş'a meydan okudu. Kurtuluş adlı haftalık dergi- nin son sayısında. Alaattin Ca- kıcı'nın Dursun Karataş'ı öl- dürmek için görevlendirildiği. DHKP adını alan Devrimci Sol'un gerekırse Çakıcı'yla Karataş arasında bir randevu sağlayabileceği belirtildi. Ya- zıda. Alaattin Çakıcı'dan "sü- müklü raşist" diye söz ediliyor- dıı Bır guııluk gazetede önceki gün. Kurtuluş adlı yayın orga- nına dayanılarak verilen "De\- Sol Alaattin Çakıcı'ya meydan okudu" başlıklı haber üzerine yazılı bıraçıklama yapan Cakı- cı. "Bu tür iddialara gülüp ge- çiyorum" dedi. Babası ile am- casının oğlunun öldürülmesin- den sorumlu tuttuğu Dursun Karataş ve iki Dev-Sol'cuyu öldüreceğini duyuran Çakıcı, "Allah bana ömür verdiği nis- bette er geç bu üç vatan haini öl- dürülecektir" dedi. Alaattin Çakıcı. öldürdüğü eski kansı Uğur Kılıç'ın baba- sı Dündar Kılıç ile eşiyle ilişki kurnıakla suçladığı İstanbul Emniyet Müdüryardımcılann- dan Hûseyin Kocadağ ve Meh- met Çağlar"ın da Devrimci Sol'a hizmet ettiklerini öne sürdü. Kocadağ ile Çağlar'ın 12 Eylül öncesi sol ağırlıklı POL- DER'in aktif üyelerinden oldu- ğunu ileri süren Çakıcı. emni- yet müdür yardımcılannı aynı zamanda rtanıus düşmanı ol- makla da suçladı. - - » ' . . C-* , İ - - - - '•'••
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle