02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ŞUBAT 1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Banş savaşçısı Menuhin, Dresden'de Kültür Servisi - Onlü keman- ci ve orkestra şefi Yehudi Menu- hin, 66 yıl sonra, Mozart'ın u Requiem"ini seslendirmek ıçın Dresden'e dönüyor. Sanat- çı. bir trajediyı anımsatmak içın neden Mozart"ı seçtığinı The European gazetesmden Hilton Hims'eanlattı: Irtnak kıyısında sessızce bir aşağı bir yukan salınan tekneler ve güzel bir üzüm bağından olu- şan pastoral manzara. Yehudi Menuhin'in hafızasına götnülü. 1929 yılının nisan ayında. Na- ziler gelmeden ve bombalar düşmeden önce, Menuhın'ın ak- Iında kalan Dresden resmı bu. Kûçük dahi Menuhin, 13. yaş- gününü yenı kutlamıştı ve o za- man bıle uluslararası bir Qne sa- hipii. Birkaç gün önce, ılk kon- ser bağlamılannı yapmak içın Almanya'ya gitmişti. Berlin'de. parlak bir başlangıç yaptıktan sonra, Dresden'de ıkinci konse- rine hazırlanıyordu. Menuhin, 66 yıl sonra, kentm müttefıkler tarafından bombalanmasmın 50. yıldönümünde Mozart'ın "Requienı''ini seslendırmek için Dresden'e gen dönüyor. Günümüzde Lord Menuhin, müzık dehasıyla olduğu kadar insan haklanna gösterdiğı ilgıy- lc de saygı toplayan Menuhin, uluslararası uzlaşmalarda etkılı bir ses olarak varlığmı sürdüni- yor: "Düşmanınızla konuşup ona vardım etmedikçe. dosrJan- nıza yarariı olmadıkça, insan haklanna sahip olamazsınız." Mozart'ın > *Requienı"i tam bir uzlaşma, yıldönûmünün cıd- dıyetinı dıle getırmek ıçin üçün- cü tercih. Dresden'den davet al- dığında. Menuhın'ın aklına ön- ce Handel'ın "Messfah" adlı ya- pıtı gelmış. Menuhin. "HandeL Alman kökenli onuriu ve savgı- değer bir tngiliz olduğu için mü- kemmel bir tercih gibi geldi ba- na" dıyor ve eklıyor: "Yapıtev- rensel bir çalışma. ne Katolik ne Protestan. Üstelik. o kadar etki- leyici ve güçlü ki. Mutlu bir ha- vası var yapıtin." Ama Dres- den'dekı yetkıhler. Bach'ın "Mass"ını ıstedıler. Menuhin, Bach'ın **Mass* l ını çok sevdığını söylüyor, ama metni Musevı karşıtı bulduğu için, yapıtın Dresden'de seslen- dirılmesını ıstemıyor: "Kendi kendime düşündüm, 'Tannm . müzığı çok sevıyorum, Bach'a hayranım. ama Almanya'dakı bu konserde.'uzlaşma sözkonusuy- ken kilısede söylenen sözlerı seslendırmek doğru oimaz.' Bu yfizden tcklifi geri çevirdim. 1de- olojik nedenlerie Bach'ın birya- pıtını vönetmeyi redderme nok- tasına gekJim. Kendimden utam- yorum. ama sanırım mantıklı davranırsak bunun bövle olma- sıgerekivor. Sonuçta, \önetmek- ten büyük Z£v kduyduğum güzel bir yapıt üzerinde anlaşmava vannk." Cemal Reşit Rey anıldıEVİN İLYASOĞLU Geçen hafta Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda, salona ismini veren bestecı Cemal Reşit Rey için bir anma gecesi düzenlendi. Anılarla, filmle, yapıtlanyla, ölümünün onuncu yılında Cemal Reşit Rey anılmış oldu.Ben Cemil Reşit Rey'i. toplumsal ortamı müzikJe yönlendırmiş ve bugün medya dedığimiz alana müzik dünyası ile öncölük etmiş bir sanat adamı olarak görüyorum. Günümüzde radyo, televizyon, vıdeobant, CD-Rom, dat, çeşitli gazete ve dergiler medyanın gücünü sergiliyor. Bu yaygın iletişim araçlan, sanatın her dalını zenginleştıriyor. Cemal Reşit Rey'in en etkin olduğu gençlik yıllanna, 1920'li, 3O'Iı yıllara dönüp bakarsak basın-yayın organlan henüz filizlenmedığinden; eski Türkçeden Latin harflerine bile henüz tam geçilemediğinden kuşaklar arasında iletişim zorluğunun yaşandığı bir dönem görürüz. tşte Cemal Reşit Rey, bu dönemde, müzik sanatının herkese seslenen fılsımı ile bir iletişim ortamı yaratmaktadır. Müzik analızi dersleri vererek öğrencılerine müziğin alımlı dünyasını sunar. Bu dersler adeta 'one man shovv'dan oluşan televizyon programı nitelıgındedır: Bir opera yapıtını tüm karakterlen ve orkestra bölümleriyle piyanoya uyarlayıp Fransızca söylediği gibi Türkçe açıklamalannı yaparak; yazıldığı dönemı anlatarak bestecisı ve çağdaşlan üstüne de bılgı vermektedir. Kurduğu orkestrayla haftalık konserler düzenleyerek halka düzenli konsere gitme ahşkanlıgını ögretir. 'Piyano Diinyasında Gezinriler' başlıklı radyo dizilerinde, canlı programlarla müzik tanhinin değişik dönemlerinden ve kendi yapıtlanndan piyano dagarcığını örnekler. Böylece radyoda da klasik müzik programcılığına öncülük etmiş olur. Operetlen, revü müziklen ve marşlannın yıllarca agızdan ağıza gezmesi de Cemal Reşit Rey'in toplumun nabzını yakaladığının, içinde yaşadığı günün ortamına göre geniş kitlelerle bir iletişim kurabildiğınin kanıtıdır. Coksesli müziği sunarken içine alaturka şarkılan yerleştirdiği revülerde halka tanıdık bir kulakla seslenmıştır. Senfonik şiirlerinde müzigi resimle bırleştirme ustalığı, Istanbul'u veya Anadolu'yu müzikle anlatmadaki zerafeti başlıbaşına bir tanıtım olayıdır. "Enstantaneler'de sankı lstanbul'un her köşesinden bir başka mınyatür fotoğraf çekmiştir. Gün geçtikçe öncü bestecilerimızden öğrenilecek çok şey olduğu ortaya çıkıyor. Yalnız kompozısyon öğrencisi olarak degıl, sanat tarihçısı, müzik araştırmacısı ya da toplumbılımcı olarak da bu bestecıleri daha yakından tanımamız gerekivor. İlhan Usmanbaş. I985'te Orkestra dergısinin Cemal Reşit Rey özel sayısında şöyle der: "(Cemal Reşit Rey'in) yapıtiannın tümü ortava çıktığında onlarin gelişme çizgisivle birlikle bir sanatçının bir toplum vaşamını özümsemesindeki gizli gücünü bir kez daha şaşırarak görmüş olacağız." jşte bu toplum yaşamını özümsemedekı gizli güç, bence sanatçının medya yaratmadaki öncülügü olmuştur. Cemal Reşit Rey'ı anma konsennde öğrencılennden Aydın KarlıbePin onun en son yapıtı olan ve kaybolduğu sanılan Improvisation'u çalması, hocasının deyişiyle 'son derece manidardr. Ardından halk türkülennden örneklen dinledık. Vedat KosaJ'ın bis olarak çaldıgı 'Onuncu Yıl Marşı' ise yapıtın yoğunluğunu ortaya koyan bıryorumdu. 'Sextuor' (AJtıh), bestecinin I939'da yazdığı ve o günden bu yana hiç seslendirilmemiş bir yapıtı. 2 keman, viyola. çello ve piyanoya şan eklenmiş. Tıpkı çağdaşı Schönberg'ın kuvarteti gibi. Mevlana'nın gazelinden alınmış sözlerle örülü, Şafak Mula, Ülkü Koper, Tuba Genç, Suzan Aitmer ve Seher Tannyar ile Ece İdü'den oluşan altılı bu gizemli ve zarif yapıü son derece profesyonel bir yorumla bizlere kazandırdılar. Bu uzun anma gecesinin sonunda, Cemal Reşit Rey'in tohumlannı attığı tstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Erol Erdinç yönetiminde 'Türk Sahneleri'ni seslendirdi. Bestecinin çizdigı yer yer hüzünlü, yer yer coşkulu havayı gözeten. incelikli bir yorumdu. Cemal Reşit Re\. annesıvle VedatKoşaTınSchumannyorumu Cuma gecelen konsere gidınce, hep kostümlü prova izliyor gibi olur insan. Oysa cumartesi sabahlan program daha oturmuş, prova havasından konser havasına geçilmış olur. Bu hafta sonu İDSO konserinin i!k yansını cuma akşamı dinlemek dunımunda kaldım. Japon Şef Kazuhiko Komatsu önce bir Japon bestecinin R. Hirose'nin 'FestivaJ Uvertürii'nü yönettı. 'Bernstein', Copland havasındaki film müziklerini andıran. geleneksel Japon renklennden uzak bir yapıt. Şef, aynntılan gözeterek çalıştırmış orkestrayı. Vedat Koşal'ın solist olduğu Schumann'ın piyano konçertosunda önceden prova olanağı bulunmamış olduğu belliydi. Şef, orkestra ve solist arasında tam uyum sağlanamamıştı. Ne tempolar ne de dinamiklerde bir anlaşma vardı. Vedat Koşal, son derece geniş renk paletınde, yumuşak tuşesı ve derin sonoritesi ile incecik pianissimolar yaparken orkestra, aynı duyarlılıgı gösteremiyordu. Solist de böylece göniünden yükselen şırrsel şariayı drledigı gibi söyleyememenin tedirginligı içındeydi. AKM'nın küçük salonu konserlere açıldı. Salon arkasındaki koşullar henûz elverişlı olmasa da sahne ve salon yenilenmiş. Bundan böyle prova ve konserler bir süre için aynı salonda yapılacak. Bugüne kadar prova ve konser sahnelen degişik oldugundan orkestranın ses yogunluğu ve genel tınlamasında sorunlar yasanıyordu. Artık "Saha bozuk. hakem kötü" demektense yorumun içeriğini konuşabılmeyı özlüyoruz!.. DUŞUNCEYE SAYGI MEMET FUAT Tartışmak Günümüzde tartışmalardan pek hoşlanılmıyor. Birbirle- rine saygı lı davranmak isteyenler, bakıyorsunuz, tartışma- nın bir yerinde, seslenni göze batan bir aşırılıkta yumuşa- tarak, "Tartışmıyoruz, aramızda konuşuyonız, görüşleri- mizi ortaya koymayaçalışıyoruz" gibi sözlerediyoriar. Tar- tışma bir ağız dalaşı, bir kavga olarak görülüyor. Sözcüğün böyle bir anlamı bulunmadığı söylenemez. Sözlük'te şöyle denmiş: "1. Birbirine zıt düşûnceleri kar- şılıklı savunma. 2. Ağız kavgası." Yazın dünyası için elbette sözcüğün birinci anlamı ge- çerli: Görüşlerin karşılıkiı olarak ortaya konması, değerien- dirilmesi, savunulması... Ama "kalem kavgası" diye bir söz de var. Demek ki yazın dünyasında da zaman zaman tartışmalar bir kavgaya dönüşebiliyor. Yazariar da insan... Insanlann bütün kusurfannı taşıma- lan doğal!.. "Kalem kavgası" deyimi yeni bir deyim olsa kolaydı, "Şimdikiler tartışmayı bile bilmiyortar" deyip çıkardık ışin içinden, ama yeni bir deyim değil, kaç kuşak önceden ge- liyor. Anlaşılan tartışmayı kavgaya dönüştürenler, her ku- şakta bulunuyor. Öte yandan, sanınm, gene her kuşakta bunun kötülüğünü anlatmaya çalışanlar, tartışmalann kav- gaya dönüştürülmemesi gerektiğini savunanlar da pek çok. Şu günlerde günümüzün şairleri arasında süren tartış- ma da, görüşlerin karşılıkiı olarak ortaya konması, değer- lendirilmesi, savunulması gibi kaygılardan uzaklaşıp bir ka- lem kavgasına dönüştü. Oysa tartışmalara çok değer verilmeli, kavgaya dönüş- meleri önlenmelidir. Sonunda ille anlaşıp uzlaşmak da ge- rekmez. Önemli olan çeşıtlı düşüncelerin sergilenmesi, ir- delenmesi, doğruluğuna inanılan birkaç görüş varsa, bun- lann ortaya çıkmasıdır. İnsan tartışırken yalnız karşısında- kinin görüşlerini değil, kendi görüşlerinı de gözden geçi- rip yenıden değerlendirir. Daha güzel bir şey olabilir mi? A/na günümüzde tartışmalardan pek hoşlanılmıyor... Hani nerdeyse insanlar özür dıleyecekler "Yok canım, biz hiç tartışır mıyız!" Kim bilır, belkı de çağımızın sinirliliği içinde iş çok çabuk kalem kavgasına dönüştüğünden... Oysa tartışmayı tar- tışma düzeyinde tutmak elimizde, kimse bizı kavga etme- yezorlamıyor... Aynca bu konuda çıtkınldımlığın da anlamı yok... Tartışmalarda birtakım sataşmalar, laf sokuşturmalar olabilir, bunlar işin tuzu bıbendir. Hoşgörüyle karşılanma- ları gerekır. Büyük tartışmalara girmiş yazarlann dostluklannı sanki aralarında hiçbir şey geçmemiş gibi sürdürebilmeleri gö- nül yücelıklerini gösterir. Bugün yazılmakta olan şiirin yeterince değerlendirileme- diği, hatta anlaşılamadığı söyleniyor. Demek ki birtakım düşüncelerin, görüşlerin ortaya dökülmesi, tartışılması, örnekler üzerinde konuşulması gerekmekte... Kim yapacak bu işi? önceki kuşaklann eleştirmenleri yapamaz. Yaparlar da pek birişe yaramaz. Onlann değil konuştukları, sustukla- rı zaman bile beğenilerinın geride kaldığı söyleniyor. As- lında her kuşak eleştirmenlennı kendi içinden çıkarmak zo- runda. Yapılması gereken, işi kavgaya vurmadan tartışmak... Belli bir şiir anlayışına ulaşmak için değıl. Çeşitli görüşle- rin açık açık ortaya konması, çeşitli şiir anlayışlannın be- lirmesı için. Bana bugün Türk şiirinde bir tıkanma var gibi geliyor. Şairlerimizin tartışmasını ilgiyle izlemem özellikle bundan. Kendılerini eleştirip değerlendirerek belki bir çıkış yolu bu- labirler... Bitirirken şunu da belirteyim: Bir gazete "Sombahar", "Gösteri", "Vaıiık" gibi dergıleri de çerçevesine alan bu tartışmanın altında benim parmağım olduğunu yazmış. Herhalde tartışanların yazılanna "Adam Sanat"ta geniş yer vermeme bakarak yapılmış bir yakıştırma. Şaşılacak şey!.. Şairleri nasıl bu kadar küçüm- seyebilıyoriar!.. Bu yıl Amerikan Torrest Gump' on üç dalda aday Kültör Servisi - Amerikan si- nemasının en büyük ödülü Oscar içın yanşacak adaylar dün açık- landı. Robert Zemeckis'ın yönettıği 'ForrestGump' fılmı on üç dalda Oscar'a aday gösterılırken. bu fıl- mın başrol oyuncusu Tom Hanks. artarda En Jyı Erkek Oyuncu Os- car'ına aday göstenlen dördüncü aktör oldu. 'Forrest Gump' filmi en iyı film dalı da dahil olmak üzere on üç dalda Oscar'a aday göstenle- rek rekora yaklaştı. Bugüne dek en çok dalda Os- car'a adav gösterilen film, 1950 yıhnda çe'kilen 'AU AboutEvıe' fil- miydi. Bu film on dört dalda Oscar adayı olmustu. 'Forrest Gump'ı yedı dalda aday olan 'BuHetsOver Broadway','PulpFiction'\e 'The Shavvshank Redemption'ızledı. Bu yıl En fyı Yabancı Film da- lında ilk kez Makedonya'dan ve Küba'&n bırer film aday göste- rildı. Makedonyalı yönetmen Milc- ho Manchievski'nın Oscar'a aday olan fılmı 'Before The Rain', 1994 Venedık Film Festhali'nde 'Altın Aslan' ödülünü Tayvanlı yönetmen Ming Liang'ın 'Vivre L'amour' filmiyle paylaşmıştı. Oscar adaylan şöyle sırala nı- yor: En tyı Film: - Forrest Gump - Pulp Fiction - Quız Shovv - Four VVeddings and a Funeral- Robert Zemeckis'in >önettiği. başrolünü Tom Hanks'in üstiendigi 'Forrest Gump' on üç dalda Oscar adayı. Dört Nıkah Bir Cenaze -The Shavvshank Redemption En İyı Yönetmen: - Woody ABen (Bullets over Broadway) - Robert Zemeckis (Forrest Gump) - Robert Redford (Ouız Shovv) - Krzvsztof Kiwlowski (Trois Couleurs: Rouge-Üç Renk: Kır- mızı) - Ouentin Tarantino (Pulp Fıc- tion). En İyı Kadın Oyuncu: - Susan Sarandon (The Clıent- Müşten) -JodieFosterfNell) - Jessica Lange (Blue Sky) -Miranda Richardson (Tom and Vıv) - VVlnona Ryder (Lıttle Wo- men). En lyi Erkek Oyuncu: - Morgan Freeman (The Shavvshank Redemption) - Tom Hanks (Forrest Gump) - Nigel Hawthorne (Madness of KingGeorge), - Paul Nevvman (Nobody s Fo- ol) - John Travoha (Pulp Fiction). En iyı Yardımcı Kadın Oyuncu: - Rosemary Harris (Tom and Vıv) - Hellen Mirren (The Madness of KingGeorge) -Jennifer Tilly (Bullets over Broadvvay) - Uma Thurman (Pulp Fiction) - Dianne West (Bullets over Broadvvay). En iyı Yardımcı Erkek Oyuncu: - Samuel L. Jackson (Pulp Fic- tion) - Martin Landau (Ed Wood) - Chazz Palminteri (Bullets Over Broadway) - Paul Scofield (Quız Shovv) - Gary Sinise (Forrest Gump). En lyi Yabancı Film: - 'Before The Rain' (Makedon- ya) - 'Burnt by tbe Sun' (Rusya) - 'Eat Drink Man W»- man'(Tayvan) - 'D Castrato' (Belçika) Miranda Richardson - 'Strawberry and Chocola- te'(Küba). En İyı Senaryo: - YVbody Allen/Duoglas Mc- Grath (Bullets Over Broadvvay) - Rkhard Curtis (Dört Nikah Bır Cenaze) - Frances VVabh/Peter Jackson (Heavenly Creatures) - Quentin Tarantino/Roger Avar)- (Pulp Fiction) -krzvsztof Pieş- ovicz/Krzysztof Kieslow$ki (Üç Renk: Kırmızı). Lloyd Webber'den ortnanda 6 Sıuıset Bulvarı' Kültür Servisi - Bır Lloyd Web- ber prodüksıyonu, West End'de ya da Almanya'da bır ormanda da sahnelense aynıdır. Almanya'da, Frankfurt'a arabayla yırmı daki- kalık mesafedeki kırsal bölgede bir tiyatro ınşa edilıyor. Dört bır yanı ormanlarla kaplı bu tıyatro- nun hemen yanmda geceyı geçır- mek isteyenler ıçm bir de otel ın- şa edılecek. Bu tıyatroda sadece AndreM Uoyd VVebber'ın 'Sunset Boulevard-Sunset Bulvan' sahne- lenecek Gösten bütünüyle Al- manca olarak gerçekleştınlecek. Kırsal bır bölgede tıyatronun kazançh bır gınşım olacağını dü- şünerek bir kuruluşu bu projeye mali destek sağlamaya razı etmek, ancak Webber'ın yababilecegı bır şeydir. Bına 25 mılyon dolara ger- çekleştınlecek. Isvıçre sınınndakı Basle'da ise bır başka Lloyd Webber prodüksi- yonu'Phantom ofthe Opera-Ope- radaki Havalet' ıçm bır başka ti- yatro bınası ınsa edilıyor. 15 mıl- yon dolarlık bu proje kenttekı kı- rru kuruluşların maddı desteğıyle gerçekleşiyor. Bu prodüksiyonun başansız olması halınde, Lloyd Webber'ın dığer prodüksiyonlan- nın sahnelenmesı düşünülüyor. Ancak 'Operadaki Hayalet'in ba- şansızlığa uğraması olasılığına pek fazla şans tanınmıyor. Şu sıra- larda Londra'da bılet bulunması olanaksız tek gösten 'Operadaki Ha>alet' Baş döndüren romantık melodı- lerin yaratıcısı. utangaç ve sinirlı bestecı Andrevv Lloyd VVebber, ın- sanlan projelenne para yatırmaya kolaylıkla ıkna edebılen bır işada- mı olup çıktı. Bir Lloyd Webber gösterismi sahnelemek ısteyen dünyadaki bütün tıyatrolar, özgün VVest End yönetmeninı. dekor ve kostümü de aynen almak zorunda- lar. Bu yüzden hiçbir yerde. ılgınç ve yenı bır 'Operadaki Havalet' prodüksıyonu izleme şansınız yok. Farklı yorumJar, farklı nüanslar ya- ratacak farklı bir dekor, değışık performanslar ve yepyeru anlam- lar, kısacası pek çok oyun yazan- nın, besteci ve yapımcırun adrena- linıni pompalayan bütün bu unsur- lar. Sır Andrevv tarafından yasak- lanmış âdeta. Ona göre göstenlen resımler gibi olmalı. Tamamlan- dıklan zaman, sanatçının onlan yarattığı bıçımde duvara asılıp, öy- İe kalmalan gereloyor. Dünyanın çeşitli kentlerindeki bütün bu prodüksıyonlardan çok büyük bır gehr elde edilıyor. Yal- nızca Almanya 'da, 'Cats\ 'Opera- daki Hayalet' ve 'Starlight Exp- ress' toplam 1 milyar dolarlık ha- sılat elde ettı. Bugün yırmi ülkede otuz ıki Webberprodüksiyonu sah- nelenıyor. Ancak dünyanın en zengüı ve en başanlı adamlanndan bıri olan Webber, bütün yeteneğıne karşın Ingıliz tiyatro dünyasında kabul edilmış değil. lngıltere'dekendisi- ne başka ülkelerde olduğu ölçüde değer venlmedığınden yakanıyor ve bunun depresyona girmesıne neden olduğunu söylüyor. Web- ber'ın yakın bır çalışma arkadaşı, Ingıltere'nin önde gelen repertu- var tıyatrolanndan bırinde görev almak üzere başvurduğunda, bü- yük bir şaşkınlıkla Sır Andrevv'la birlikte çalışmış ohnası nedeniyle riyatro yönetiminın kendısıne kuş- kuyla baktığını fark etmiş. Bu kuşku, seçkin tiyatro kurum- lanndan akademik hayata dek uza- nıyor. Örneğın Lancaster Onıver- sitesı'nde yazınsal ve kültürel araştırmalar profesörü Robert He- vvison, Lloyd VVebber'ın savaş son- rası kültür tanhınde maddı bır güç olarak yenm almasına karşm, ger- çek teatral değerler söz konusu ol- duğunda onun kalıcı olamaya- cağını düşünüyor. Bircan Unvep'den En Kutsalı Yaratmak' B Kültür Servisi - Bircan Ünver'in "En Kutsalı Yaratmak" adlı kıtabı Say Yayınlan tarafından yayımlandı. KJtap, Ünver'in çeşitli yayın organlannda on yılı aşkm süreyle serbest gazetecılik yapığı çalışmalanndan bir derlemeye yer veriyor. Kitabın ılkyazısı, 1987 yılmda "Sanat Olayı"nda yayımlanan Şahın Kaygun röportajı. Onver, artık yalnızca yapıtlanyla yaşayan sanatçılar için "Sonsuzlukta Dans Edenler" diye birbölüm hazırlamış. Görsel sanat alanındakı yaratıcılık arayışlan içerisinde üretilenler ve onlar üzerine kurulan iletişimler paralelinde, söyleşi, izlenim ve denemeler. kitabın adını taşıyan "En Kutsalı Yaratmak" bölümünde değerlendirilmiş. "Yeniden Başlamak" adlı son bölümde ise 'yaşama yeniden bir bakış' arayışını dıle getiren bir yaklaşımla 'düşlenenin gerçekleştınlebildiği oranda bu alemde var olunacağından, ölümün artık bir ışık' olacağı yorumlanna dek denemeler yer alıyor. Sabahattin Ali, Ada'da • Kültür Servisi - İstanbul Üniversitesi öğrencileri tarafından çıkanlan aylık kültür dergisi "Ada"nın onuncu sayısı çıktı. Derginin bu sayısında, Sabahattin Ali tanıtıiıyor. "Türkiye'nin Gorkı'si Sabahattin Ali" başlıklı bir yazı ve Ali'nin yazdıklanndan bır bölümün ardından, Erdal Özer ve Bedri Yıldınm'ın "Egıtimın Çıkmaz Sokagı: YÖK", Güven Yıldız'ın "Kültürel Yozlaşma ve Arabesk" başlıklı yazılan ve "Irk, Sınıf ve IQ" başlıklı bırçeviri yer alıyor. "Ada"da aynca Erdal Atabek ve Ataol Behramoğlu ile yapılmış söyleşıler de var. Dergıde son olarak da Kürşat Oztürk'ün "Futbol, Ahlak, Şovenizm" başlıklı yazısı yer alıyor. Bodrum Kalesi'nde fotoğraf sergisi • Kültür Servisi - Mımar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bolümü öğretim üyelerinden Zeynep Terlan Bayraktar ve Nılgün Sim Süldür'ün 40'a yakın fotoğraflannın yeraldıgı "Sade Bir" adlı sergi 20şubata kadar Bodrum Sualtı ve Arkeoloji Müzesı'nde sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Yapıtlarda deniz kabugu, yaprak, incı gibi organik oluşumlar ile sade ve etkili görüntüler amaçlanıyor. Fotograflarda, doğa ile teknoloji arasındaki zıtlık yansıtılıyor. BEKSAV açıbş etkinlldepi • Kültür Servisi - BEKSAV'ın açılış etkinlikleri kapsamında, bugün saat 19.00-20.00 arasında Zugaşi Berepe, 20.30-21.30 arasında da Göçebe Müzik Grubu'nun dinletileri yer alıyor. Umut Tiyatro Toplulugu'nun gösterisi de, yann saat 20.00'de gerçekleştınlecek. (349 91 56) 'Bezilerden'bugün Göçerter Fotoğraf Kulübü'nde • Kültür Servisi - Göçerler Fotoğraf Kulübü'nün bugüne kadargerçekleştırdığı gezilerden ızlenimlerin yeraldıgı 'Gezilerden' başlıklı dia gösterisi, bugün saat 19.30'da izlenebilir. Göstende Karadeniz Kaçkarlar'dan Toroslar'a, Güneydogu Anadolu'dan Marmara'ya uzanan yolculukta çekilen insan ve manzara fotografları bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle