Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10ŞUBAT1995CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Fiskobirlik, fındığı
60 bine alacak
• DÜZCE (Cumhuri>et) -
Kısa adı Fiskobirlik olan
Fındık Tanm Satış
KooperatifVnin şubat ayı
alım fiyatı 60 bin lira olarak
açıklandı. Bu arada genel
müdürlük tarafindan bir
bildiri yayımlanarak 1994
ürünü fındık için yeteri
miktarda alım yapılamadıgı
bildirildi. Fiskobirlik Genel
Müdürü Ökkeş Kıroğlu,
"Ortaklanmız ve
üreticilerimız fındığı
Fiskobirlik'e verdiği
takdirde, bu sorun
çözümlenmiş olur" dedi.
Kota görüşmeleri
sonuç vermedi
• BRÜKSEL(AA)-
Türkiye ile Avrupa Bırliği
arasında. Brüksel'deyapılan
konfeksiyon kota arttınm
görüşmelerinin 3. turundan
bir sonuç çıkmadı. Istanbul
Tekstil ve Konfeksiyon
IhracatçıBirlikleri(tTKlB)
Başkanı Okan Oğuz
başkanlığındaki Türk heyeti
ile AB Komisyonu
yetkilileri. 7-8 şubat
tarihlerinde yapılan
görüşmeleri, gelecek hafta
fstanbul'da sürdürmeyi
kararlaştırdılar.
Zopunlu trafik
sigortası arttı
• ANKARA (ANKA)-
Zorunlu trafik sigortası için
ödenecek yıllık prim yüzde
20 ile yüzde 189 orasında
değişen oranlarda arttınldı.
Buna göre motorlu araçlann
türlerine göre zorunlu mali
sorumluluk sigortası için
ödenecek prim 300 bın lira
ile 18 milyon 100 bin lıra
arasında değişiyor.
Ataköy Marina
satılıyor
• İSTANBl L (AA) - Ataköy
Marina ve Yat Işletmeleri
Anonım Şırketi'nin
hisselerinin yüzde 99.21'lik
bölümü satışa çıkanldı.
Marinanm ortaklanndan
Emlak Bankası, Vakıflar
Bankası ve Ataköy Turizm
Tesisleri ve Ticaret A.Ş.,
verdikleri ilanlarla Marina'yı
resmen satışa çıkardılar.
Ortaklann sermaye paylan,
blok halinde ve teklif toplama
usulüyle satışa çıkanlan
"Atatürk Marina" için teklif
edilebilecek asgari tutar. 800
milyar lira olarak belirlendi.
Sanayi Bakanı Dönen, Çiller'le görüşüp "Değişiklik olabilir inceleyeceğiz" dedi
EBK'de gecîkmiş incelemeANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Tansu Çiller,
Et ve Balık Kurumu'nun (EBK)
düşük değerle Hak-lş'e satılma-
sına ılişkin tartışmalann büyü-
mesi üzerine, Özelleştirme Yük-
sek Kurulu'nun (ÖYK) SHP'Iı
üyesi Sanayi ve Ticaret Bakanı
Mehmet Dönen ile görüştü. Dö-
nen, EBK ihalesinin ele alındığı
görüşmeden sonra "Değişiklik
olabilir. inceteyecegiz'* dedi.
Başbakan Tansu Çiller dün E-
BK satışıyla ilgilı olarak "Halka
şirin görünmek için sattık. Sanş
protokolünü imzalamayabili-
Yanıt bekleyen sorular
•Ortak Girişim Grubu kimlerden oluşuyor?
•Sendikanın gruptaki payı ne kadar?
•Sendıkalann ticaret yasağma karşm, Hak-lş
EBK yönetiminde hangi konumda olacak?
•"Konfederasyon ve sendikalann
yönetıcilerinin grupta payları var mı?
•Bir tüzel kişilik olmayan gruba satış yapılması
hukuka uygun mu?
• Sendıkalann yöneümde göre\ almalanna,
yasadaki yasağa karşın, izm verildı mi?
•Grupta, hükümet. Özelleştirme Yüksek
Kurulu, EBK Yönetim Kurulu veya ÖİB
yönetiminden herhangi bir üye ya da üyelerin
vakını var mı?
rim" sözlen ile tartışmalara ye-
ni bir boyut getiren DÖnen 'i Baş-
bakanlığa çağırarak bir durum
değerlendirmesi yaptı. Dönen.
"tnceleyecegiz. Bakahm. Bir da-
ha gündeme getireceğiz" dedi.
Dönen. kararda bir değişiklik
olup olmayacağına ilişkın soru-
ya. "Henüz beUi değiL Bir deği-
şiklik olabilir'' vanıtını verdı.
Dönen. Petlas'ın Iranlı Muh-
tarPencebendpur'un şırketi Na-
dir Impex"e satış karanvla ılgıli
tepkılere de. "Pedas en diirüst
özelleştinne. En yüksek verene,
çabştırabilecek olana verilmiş. Ne
var bunda? Aynca ünhersiteye
1.5 mihon dolar bağış >aptüâr.
Satışın iptali için dava açıldı
• ANAP, işçi sendikalanmn özelleştinlecek kuruluşlan
teri Adnan Keskin, Et ve Ba-
s a t ı n
almasmı engellernek ıçın yasa onensı hazırlıyor
hk kurumu'nun (EBK) Hak- Sungurlu, özelleştirildiği sanılan kuruluşlann bir gün yine
lş'e satışınm anayasa ve "devletin başına kalacağını" savundu.
'zelleştirme Yasası'na aykı-
gilenmiştir. Satışın perde arkasmı gizleyebö-
mek için, iktidar halka \alan sövlemiş, satışı
sosyal amaçlı göstermiştir. Sendika önderB-
ğûıdeki kuruluşun, EBK'den işçi çıkarmayı
düşünmediği sövlenmiştir. Bu tamamen uy-
duruk. saüşı nıeşnı gösterecek bahanelerdir."
y
n olduğu gerekçesiyle, yürütmenin durdu-
rulması istemiyle idare mahkemesine baş-
vurdu. SHP Genel Sekreteri Mustafa Tîmisi
de, Özelleştirme Yasası'na aykın olarak ger-
çekleşen satışın iptali için yöntemlerin ince-
lendigini açıkladı. Keskin. dün düzenledigi
basın toplantısında, özelleştirmenin on yıldır
küreselleşme ve globalleşme adına sunuldu-
ğunu ve son günlerde de "Tûridye'nin kur-
tuluşu"propagandasına dönüştüriildüğünü
vurguladı. EBK'nin satışına değınen Keskin,
şunlan söyledi:
"Bu satişta hukuka, toplumun genel çıkar-
faunu, Türkiye'nin geieceğine aykın tavır ser-
EBK, haraç-mezat satıldı
Keskin, EBK'nin "haraç-mezat" satıldığı-
nı kaydederek, satışta anayasanın başta eşit-
lik ilkesi olmak üzere birçok maddesi ile ya-
sanın çiğnendiğini söyledi. Satışın, gerçek
değerinin çok altında gerçekleşti jini. sendi-
kaya iki yıl sonra ödeme olanağı getirildiği-
nı anımsatan Keskin. "Bu
anlayışla bu bir satış değiL, hi-
bedir. Bu da ahlaka. hukuka
sığmayan bir anlayış, bir hır-
sızlıkür. Yasa kılıfı altında ya-
pılan hırsıziıktır. Bunu ya-
panlar yasa takibinden kurtulamayacaklar-
dır" dedi. Özelleştirmenin ilk uygulamala-
n olan Et Balık Kurumu ve Karabük Demir-
Çel ık tşletmeleri'nin satışı nda yasaya aykı-
nlık bulundugu gerekçeleri üzerine ANAP,
işçi sendikalannın özelleştinlecek kuruluş-
lan satın almasını engeljemek için yasa öne-
risi hazırlıyor. ANAP Özelleştirmeyi tzle-
me Komitesi Başkanı Yavuz Köymen, sen-
dıkalann patronluğa soyunmasmın ileride
büyük sıkıntılar yaratacağını belirtirken.
ANAP Grup Başkanvekili Oitan Sungurlu.
özelleştınldiğı sanılan kuruluşlann bir gün
yine "devietin başına kalacağım" savundu.
Daha ne yapsuüar?" karşılığmı
verdi.
Özelleştirmeden sorumlu
De\ let Bakanı AS Şevld Erek'ın
"Et Bahk Kurunıu'nu yalmzca
sendikaya satmadık" yolundakı
açıklamalanyla çelişen Hak-lş
Başkanı Necati Çelikın u
Et Ba-
lık Kunımu'nu (EBK) biz al-
dık"sözleri, satışta muvazaalı bir
işlem yapılıp yapılmadığı yönün-
de sorulan da gündeme getırdi.
EBK'nin 7 milyon metrekare-
lık arsalanyla birlikte Hak-lş
Konfederasyonu başkanlığındaki
gruba, 24 ay sonra ödenmek üze-
re 1.5 trilyon lira gibi düşük bir
değerle satılması kamuoyunda
tepkilere yol açarken. gruba kim-
lerin. hangi oranlarda ortak ol-
duklannm açıklanmaması. yeni
bir tartışmayı gündeme getırdi.
Erek'in, gruba. besicilenn.
birliklerin, kooperatiflerin veça-
lışanlann ortak olduğu, sendika-
nın payının ise çok düşük tutula-
cağı yönündeki açıklamalan.
Hak-lş Başkanı Çelik'ın sözle-
riyle çehşiyor. Çelik'ın. besıcıle-
rin ortaklığının söz konusu olma-
dığı. şirket ortaklannın 1 yıl son-
ra oluşacağı yönündeki açıkla-
malan kamuoyunda yeni sorula-
nn oluşmasına neden oldu.
ÖYK'nin karannda ise. gru-
bun çalışanlar, besiciler, dernek
ve kooperatifler ile sendikadan
ve sendika üyelerinden oluşma-
sı öngörülüyor. Kararda, şirket
hisselerinin gruba söz konusu
koşullar gereğince 1 ay içınde
devredılmemesi durumunda satı-
şın ıptal edileceği belirtiliyor.
YORUM
OZTIN AKGUÇ
TOBB blok satışa karşı çıkarken, özel sektör ekonomik gerçeklere uyulmadığını savunuyor
Et Bahk siyasete kurban edildi
HÜLYATOPÇU
Hükümetin, Karabük DemirÇeIik"ten son-
ra Et Balık Kunımu'nu da sendikaya satma-
sı. özelleştirme konusundaki tartışmalann
büyümesine neden oldu. Satışta ticari kaygı-
dan çok siyasi çıkarlann gözetildigi öne sü-
rülürken Et Balık"ın blok olarak satılmasını
eleştıren TOBB Başkanı Yalım Erezde "*Bi-
raz zaman alırdı ama kurumun bir kısım
mezbahalan belediyelere, geri kalanlar ise
grup olarak satılabiİirdi. Arsalar a>n olarak
değerlendirilmelivdi. Bö\leükle özelleştirme
konusundaki dedikodulann önüne de geçilir-
di" dedi.
Karabük'ün özelleştırilmesine öncülük e-
den TOBB Başkanı Yalım Erez. Et Balık Ku-
rumu'nun satışındaki yanhşın ihaleye bloke
olarak çıkanlmasından kay-
naklandığını öne sürdü. Et
Balık Kurumu'nun arsalan-
nın yedi ay önce ihaleye ço-
^ kanldığını ama ıhaley
r
e katı-
lan şirketlerin hiçbirinin para
vermediğini söyleyen Erez. şöy-
le konuştu: "Bence Et Balık kurumu'nun ar-
salan ayn bir şekilde değerlendirilmeliydL
Kurumun bazı mezbahalan. ihtiyacı olan be-
lediyelere. diğerieri de grup halinde sablabi-
lirdi. Bu belki zaman alırdı ama en azından
özelleştirme konusundaki dedikodulann önü-
ne geçerdi. Ne Karabük Demir Çelik, ne de
Et Balık sendikaya satılmadı. Karabük'ün
yüzde 35'i işçflere, yüzde 65'i de tüccara, es-
nafa satıklı. EBK'de teklifi sendika vermedL
Bundan sonraki sabşlarda bir sorun yaşan-
maması için hem de\ lerin hem de sann alan
tarafın çok dikkatü da> ranması gerekiyor."
Satışa ilişkin olarak görüşlerine başvurdu-
ğumuz ünlü bir gıda şirketinin genel müdü-
rü. devletin ıhalede en ucuz teklif verene sa-
tış yaptığını öne sürerek "Et Balık Kuru-
mu'nun satışında ticari bir kaygıdan çok si-
yasi çıkaıiar gözetildi" dedi.
Pınar Et'in Genel Müdürü YiğitTavas da
EBK'nin gazetelerde yazıldığı koşullarda sa-
tışı halinde pıyasada rekabet şartlannın oluş-
masına neden olacağından şüphe ettiklerini
söyledi. EBK'nin modernizasyona ihtiyacı
olduğuna dikkat çeken Tavas. "Hayvancıhk
yönünden çahşır balde tutulmasının önemi
açıkbr. Özellilde Doğu bölgelerinde halkın ge-
çimini sağlayan ana kaynağın ha\\ancılıkol-
duğu unuruİnıanıalıdır" dedı.
Erez: ÖzeUeştirmede arsalar
ayn değerlendirilmeliydi.
ASO: Satış politik rüşvete döndü
Karışık işler
B
ank Indosuez, daha birkaç ay öncesine
kadar sadece, Türkiye'de bulunan
yabancı sermayeli bankalardan biriydi.
Son günlerde adı iki kez gündeme geldi.
Önce ilginç bir satış yaşandı. Bir devlet
bankası olan Emlakbank ile gazete patronu
olarak tanınan Dinç Bilgin, ortaklık kurup bu
bankayı satın aldı. "Bankalann
özelleştinlmesi gündemdeyken nasıl bir
devlet bankası özel bir ortakla özel bir
bankayı satın alır?" sorusunu gündeme
getirenler de oldu. Ancak bu konudaki
tartışma fazla uzamadı.
Bank Indosuez ikincı kez, neredeyse
bankanın satışıyla eşzamanlı olarak, ancak
daha sansasyonel bir gelişme ile adını
duyurdu. Özel televizyonların yüksek ratingli
haber programlartndan Arena,
Isviçre'deki Bank Indosuez'de
açılan bazı şifreli hesaplann,
Engin Civan tarafindan
kullanıldığı iddialarını ekrana
getirdi. Uğur Dündar ve
ekibinin, Civan'a ait olduğu öne
şürülen ve savcılık tarafindan
incelemeye alınan not
defterindeki kayıtlardan yola
çıkarak yaptıklan araştırma,
kuşkulann Özal ailesi üzerinde
yoğunlaşmasına yol açtı.
Ahmet Ozal, canlı yayında,
kendisine üzerinde Zeynep
Özal'ın adresi yazılı Bank
Indosuez dekontunu gösteren
Arena ekibini, "Üzerinde adı ve imzası
olmadığı için belge niteliği taşımaz" diye
yanıtladı.
Bank Indosuez, ANAP'ın iktidar olduğu
1980'li yılların ortalannda Türkiye'ye geldi.
Merkezi Paris'te bulunan bankanın 1986
yılında ilk kez şube açarak Türkiye'ye
gelişinde, dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın
büyuk katkısı oldu. Bank Indosuez'in Türkiye
organizasyonunda murahas aza olarak, en
üst seviyede görev yapan Yavuz Canevi de
bunu inkar etmiyor. Dönemin Merkez
Bankası başkanı olan Yavuz Canevi, satışını
gerçekleştirdıği bankanın, Türkiye'deki ilk
filizlerinin Turgut Özal'ın Fransa gezisi
sırasında atıldığını söylüyor. Özal'ın, Bank
Indosuez ile tanışıklığı ve bankanın eski
başkanlanndan Galliani ile dostluğunda
kendisinin de katkısı bulunduğunu belirten
Canevi, "Ancak bir özal'ın Paris ziyaretinde,
bir de belki IMF toplantısında
görüşmüşlerdir. Aileye yansıyacak bir
dostluk sözkonusu değ;7"saptamasından da
geri kalmıyor.
Bank Indosuez, açılan ilk şubenin ardından
1980'li yılların sonuna doğru Türkiye'ye iyice
yerleşti. 1989 yılında Türkiye'de bir de
yatınm bankası kuran kuruluş, 1991 yılında
da açtığı ilk şubeyi anonim şirkete
dönüştürüp, ayrı bir ticari banka hafine
getirdi. Özal döneminin Merkez Bankası
Başkanı Yavuz Canevi, Bank Indosuez'e ait
Türkiye'deki yatınm bankasını 1991 yılında
Eximbank'tan emekli olduktan sonra
kendisinin kurduğunu da beiirtiyor.
Yavuz Canevi önceki gün düzenledigi basın
toplantısında, Bank Indosuez'in Türkiye'deki
ticari bankasını sattığını vurguladı. Canevi,
bu bankayı satmak için önce Tunca Grubu
ile protokol imzaladıklarını, ancak Aykon
Doğan'ın onayı olmadığı için Hazine'nin bu
satışa gerekli izni vermediğini de söyledi.
Canevi, bu satışın gerçekleşmemesi üzerine
bankayı gerekli izinleri alan Emlakbank-Dinç
Bilgin ortaklığına sattıklannı kaydetti. Canevi
"Biz malımızı satmışız gerisi bizi
ilgilendirmez. Alan razı, satan
razı" diye konuştu.
Bank Indosuez'in, Türkiye ile
ilişkıleri. bankalarından birini
yerli sermayeye satmakla
bitmedi. Aksine, kuruluş sahibi
olduğu yatınm bankası
kanalıyla Türkiye'deki
hedeflerini büyüttü. Canevi
kısa vadede en büyük
hedeflennin "PTT'nin T'si
olarak bilinen telecomun
özelleştirilmesiyle ilgili
danışmanlık ihalesini almak"
olduğunu açıkladı. Maliyeti
Dünya Bankası kredisiyle
karşılanacak ıhale için, Bank
Indosuez'e ait Avrupa Yatınm Bankası,
Japon Daivva Bank'ın da aralannda
bulundugu uluslararası finans ve
danışmanlık kuruluşlarını yanına alarak
kurduğu konsorsiyumla kendisini "çok
şanslı" görüyor. Bankanın, önümüzdeki
dönem dığer özelleştirme çalışmaları ile
şirket evliliklerinde de etkin rol oynaması
planlanıyor. Canevi, Tûrkiye'nin uluslararası
fonlar, için satılacak çok değerli mallan
olduğunu, ancak ekonomideki kötü
kokuların tedirginlik yarattığını yurguluyor.
Bank Indosuez'in, Türkiye ilişkileri bununla
da bitmiyor. Bank Indosuez, Hazine'nin
Londra'ya davet ederek, borç talep ettiği
"Türkiye'ye yakın kabul edılen" 15 yabancı
banka arasında da yer alıyor. Canevi,
Londra'daki toplantının başarısızlığı ile ilgili
olarak Devlet Bakanı Aykon Doğan'ı
suçlarken, beklentinin ortadan kalmadığmı
ve bankalararası kulislerle, pazarlıkların
devam ettiğini kaydediyor.
Türkiye'deki gelişmeleri yorumlarken,
olaylara kesitler halinde bakıp, bütünü
gözden kaçırmamak gerekiyor. Ne var ki,
böylesine birbirinin içine girmiş ilişkiler çoğu
kez kafa kanştırıyor.
Yavuz Canevi'nin dediği gibi, "Alan razı,
satan razı". Bize de ne oluyor?..H
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ankara Sa-
nayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sözer Ozel,
Et Bahk Kurumu'nun (EBK) Hak-Jş Konfederas-
yonu'na satışıyla hükümetin özelleştirme felse-
fesini çatlattıgını belirterek, "ÖzeUeştirme adeta
bir siyasi rüşvete dönüşriTdedı.
Özerdün yaptığı yazılı açıklamada. hüküme-
tin özelleştirme politikalannda. sosyal patlama ve
istihdam endişesi taşıdığını belirterek. "Biz bu
düşünceyi geçeıii ve haku görmüvoruz" dedi.
Özel, açıklamasında. özelleştirme çalışmalannın
hızlanmasından memnuniyet duyduklannı kay-
dederken, "Ancak, Karabük ve EBK'nin özelleş-
tirilmeleri \anlış bir bakış açısı içinde olduğumu-
zu göstermektedir" değerlendırmesıni yaptı.
Ozel, şu görüşleri dile getirdi-
"Neredeyse giinde 2 bin kişiyi işsiz bırakan bu
açıklar kapatüsın derken, KİT'lerin yükü 60 mil-
yon insan tarafindan ödenirken, EBK'de 2 bin \e-
rine 4 bin kişi çalışsın, yani 2 bin kişilik fazla istih-
dam sağlansın diye müessesevi bir gruba peşkeş
çekmek çok yanliştır.''
Karabük ve EBK'nin özelleştinne işlemlerinin
tamamlanmadığına dikkat çeken Özel. "Henüz
vakit varken, hükümet bu iki konudaki uygula-
malannı gözden geçirmeli ve düzeltmelidir" de-
di. Hükümetin sosyal patlama endişesi taşımadan
özelleştirrne \apmasi gerektığıni savunan Özel,
"Ancak, Özelleştirme Yasası daha baştan sos>al
patlama korkusunun gölgesi altında oluşturuldu"
açıklamasını yaptı.
Petlas'ın özelleştirme işlemlennin de ıdeal ol-
duğunu savunan Özel. "Tekel olmadığı içinde ya-
bancı bir kişiye satılması bizce hiçbir mahzur teş-
kiletmez. Buradastratejiksakmcagörmüyonız"
görüşünü kaydetti.
Ekonomik Bunalımdan
Çıkış Aranıyor
Yüksek enflasyon, belirsizlik, Türkiye'de kişileri, kuru-
luşları, hatta hükümeti kısa süreli düşünmeye, günü, en
fazla yılı kurtarma hesapları yapmaya sürüklüyor. Kişile-
rin zaman ufukları giderek daralıyor. Türkiye'de daha
uzun süreli düşünmeye, bazı sorunları uzun süreli çö-
zümlere ulaştırmaya gereksinim var. Bir yandan günü
kurtarırken, diğer yandan uzun sürede toplumu ve eko-
nomiyi bunalımdan kurtanp esenliğe çıkarmanın yollannı
bulma stratejilerini çizme gereği var.
Açık söylemek gerekirse. Tûrkiye'nin kısa sürede eko-
nomik bunalımdan kurtulması zor gözüküyor. Koşullar,
kullanılabilecek araçlan ve bunlann etkinliğini sınırlıyor.
Açık piyasa işlemleri ile ekonomideki aşırı likiditenin
emilmesi, döviz kuru yükselişlerinin yüksek faiz politika-
sı ile frenlenmesi, vadesi gelen iç ve dış borçlann yeni
borçlar bulunarak ödenmesi, borçlan sürekli olarak ye-
nilemeye çalışarak yapay bir şekilde borçlann vadesini
uzatma taktiği, bunlar, geleceğe daha ağır sorunlar bıra-
karak ancak günü kurtarmaya yetiyor; belki bunun için
dahi yeterii olamıyor.
Öte yandan Türkiye'de ağır bir iç borç yükü, maliye
politikasının, özellikle kamu harcamalan yolu ile ekono-
miyi canlandırma amacıyla kullanılmasını kısıtlıyor. Ban-
kalardaki mevduatın yandan fazlasının döviz tevdiat he-
saplarından oluşması, sermaye hareketlerinin serbest-
leşmesi, dış borçlar içinde kısa süreli borçlann halen
önemli bir tutarda olması, iç borçlann ve bankalardaki
mevduatın kısa süreli oluşu, Türkiye'de yeterli bir üretim
kapasitesinin oluşmaması, ekonominin yeni koşullara
uyma, dönüşüm (transformasyon) yetikliğinin az oluşu,
tüm bunlar kullanılabilecek araçlan sınırlıyor.
Türkiye, kullanabilecegi bazı araçlan da ya elinden çı-
karıyor ya da etkısiz hale getiriyor. örneğin özelleştirme
yaftası altında, KİT'lerin satışı, ekonomik istikrarı sağla-
ma ve ekonomiyi yönlendirmede etkili olabilecek bir
aracın kullanılamaması sonucunu doğuracaktır. Türkiye,
1980 bunalımından hızlı bir şekilde çıkabilmiş ise bunda
iç ve dış borç stokunun göreli olarak düşük düzeylerde
olmasının ve KİT'lerin daha sağlıklı çalışmasının katkısı
olmuştur. Tûrkiye'nin günümüzde bu olanak veya araç-
ian da kullanabilme olanağı yoktur.
Tûrkiye'nin en azından bir orta vadede bunalımdan çı-
kabilmesi ve kendini besleyen bir ekonomik büyüme
sürecine girebilmesi için, aşağıda özetlenen oran ve da-
ğılımlarda kesinlikle iyileştirmeye yönelik hedefler belir-
lemesi ve hedefleri gerçekleştirmesi gerekir.
•Yurtiçi tasarruflann GŞMH'ye (Gayri Safi Milli Hasıla)
oranı yüzde 20.0 düzeyinin dahi altına inmiştir. Bu oran,
gerek kamu gerek özel kesim tasarruflarını arttırarak
yüzde 25.0 düzeyine kısa sürede yükseltilmelidir.
•Yurtiçi tasarruflann artışına koşut olarak ülkedeki
sabit sermaye yatınmlarının GSMH'ye oranı yükseltilme-
li, ülke dışına resmi veya gizli yollardan kaynak transferi
engellenmeli, denetim altında tutulmalıdır.
•Sabit serr.iaye yatırımlannın ekonomik sektörler rtî—
barıyla dağılımı değiştirilmeli, üretken yatınm olarak nrte-
lendirebileceğimiz, son yıllarda toplam yatınmlar içinde-
ki payı yüzde 30.0'lara degin gerilemiş olan imalat sana-
yii, enerji ve tarım sektörü yatırımlannın payı arttırılmalı,
üretken yatınmlann payı en az yüzde 50 düzeyine yak-
laşmalıdır.
•Türkiye, yurtdışı ile olan ekonomik ilişkilerinde, cari
işlemlerde dengeli durumu hedeflemeli, verilebilecek
fazlalıklar 1.0 milyar USD'nin altında tutulmalıdır.
•Dışalımın mal gruplan itibarıyla kompozisyonu, ya-
pısı değiştirilmeli, Türkiye, döviz olanaklarını daha çok
yatırım mallan dışalımında kullanmalı, yatınm mallarının
dışalım içindeki payı yüzde 40.0 dolayına yaklaşmalıdır.
•1995 yılı tahminlerine göre GSMH'nin yüzde 18.2'si-
ne değin gerüemiş olan vergi gelirlerinin payı, en az
GSMH'nin yüzde 25.0'ına yükseltilmelidir. Ancak bu şe-
kilde kamu kesimi borçlanma gereği sıfırlanırken, kamu-
nun özellikle altyapı, eğitim ve sağlık yatınmlarını arttır-
mak olanakh olabilir. Vergi gelirleri arttırılırken, GSMH
içindeki payı yüzde 6.8 kadar gerilemiş olan gelir ve ser-
vet vergilerine ağırlık verilmelidir.
•Türkiye, sağlıklı bir büyüme sürecine girmeden ge-
nelde reel ücretleri arttıramaz, tarım sektörüne veriîen
destek akçeleri yükseltilemez. Bu konularda kısmi dü-
zeltmeler yapılmalı, ancak reel ücretlerin daha fazla geri-
lemesi ve iç ticaret hadlerinin tanm sektörü aleyhine ge-
lişmesi engellenmelidir.
Bu hedeflere ancak vatandaşların bilinçli özverisi ve
katıhmcı, yönlendirici bir planlama ile ulaşmak olanaklı
olabilir.
1980'den beri ortaya atılan içi boş sloganların, sağgö-
rüden yoksun politikalann toplumumuzu, Türkiye'yi ne-
relere getirdiği ortadadır. Ayartılara kapılmadan belirli
hedeflere ulaşmanın gerekliliğini benimseyelim.
Dünya Bankası gelirin işgücünün mağduriyetini önlemek için kullanılmasını istedi
Ozefleştirmede sosyal giivenlik uyarısı
AiNKARA (ANKA) - Dünya Bankası
Türkiye sorumlusu Frederick TempJe,
özelleştirmenin başanya ulaşması için
politik gruplann üzerinde anlaşacağı ve
her kesimin rahat edeceği bir sosyal gü-
venlik modelinin bulunması gerektiğinı
söyledi.
Temple, TOBB'un aylık dergisi Fo-
rum'da. Dünya Bankası'nın Tûrkiye'nin
özelleştirme politikasına bakışıyJa ilgi-
li sorulan yanıtladı. Temple. Tûrkiye'nin
sosyal güvenlik mekanizmasının yeni-
den gözden geçirilmesi gerektiğine dik-
katçekti.
Özelleştirme desteği kredisi çerçeve-
sınde sosyal güvenhk yaklaşımmın otur-
tulmasının önemli bir yer
tuttugunu anlatan Temple.
bu doğrultuda hükümetin
sosyal güvence paketinin
oluşturulması için uğraştı-
ğını. pakette işsızlik güven-
celerinin yanı sıra yeniden
eğitim \e işsizlere yeni ış
bulma konulannda destek
olacak programlara yer ve-
rildiğini söyledi.
Temple. "Zaten eğer bi-
zim yapısal uyum kredisi
önemli bir kısmınu işgücü-
nün uyum ve mağduriyet
maliyetlerinin karşılanması
doğrultusunda harcayacağı-
dır" dedi.
Ya> aş çözülecek
Temple. özelleştinlecek
hisselerin pazara çıkışının
zaman aldığını, pazar koşul-
lannın 1980'li yıllara göre
değiştiğini anlatarak. hükü-
met yetkilileri ile yaptığı
açmak doğrultusunda bir girişimimiz görüşmelerde, "Bu sorunun ilk etapta
Frederick Temple.
olursa buradaki beklentimiz, hüküme-
tin özelleştirmeden ekle edilecek gelirin
satışı nispeten kolay olan şirketlerin pa-
zara çıkanlması ve böylelikk satış alanın-
da yavaş yavaş bir birikimin oluşturul-
ması yoluyla çözülmeye çalışüacagı" ız-
lenimi edindiğini ifade etti.
Bunun anlamlı bir yaklaşım olduğu-
nu, ancak hükümetin zarar eden kurum-
lara ilişkin politikasının da önemli oldu-
ğunu vurgulayan Temple, uzun dönem-
li yapısal uyumdan söz edebilmek için
zarar eden işletmelerin ele alınması ge-
rektiğini kaydetti.
Temple, zarar eden şirketlere müda-
halede genellikle işçi çıkanmı, fabrika
kapatmak gibi yöntemler uygulandığını
belirterek bunu farklı mekanizmalarla
giderebilecek bir model oluşturulması-
nın önemine de değindi.
Zarar ettiği gerekçesiyle fabrika kapatan Tekel, şirket kurtarmaya milyarlar harcıyor
Tekel'den, şirket kurtarma operasyonu
MERİHAK
Tekel, tütün alımını a/altırken öte yandan öiii yaünm yapıyor.
tZMtR - Tekel bir yandan zarar ettiği gerekçe-
siyle fabrikalannı kapatırken diğer yandan milyar-
lar ödeyerek ölü yatınmlar yapıyor. Izmir'de 'tü-
tün tüccannı kurtarma operasyonu' adı takılan
alımlarda Tekel, bir kıremıt atölyesiyle kent mer-
kezinde kalan bir tütün deposunu satın aldı. Tekel,
bakanlık oluruyla yaptığı alımlan şimdı de iflas eşi-
ğine gelen tütün tüccan Nevzat Karagözoğtu'nun
deposuvla sürdürmek için çalışıyor. Isminin açık-
lanmasını istemeyen bir üst düzey yetkili, bakan-
lıkça bazı fırmalann 'özel koruma'ya alındığını
öne sürdü ve "Bunlar karanhk işler. Bu konular yu-
kanda hallediliyor. Bize yansımryor" dedı.
izmır ve çevresinde depo alımı gerekçesiyle ölü
yatınmlara yönelen Tekel, 'tütün karşılığı' denme-
sine karşın 'peşin parayla
1
bu yerleri kendı bünye-
sıne bağlıyor.
lstanbuİ"da Cibali Sigara Fabrikası ile Bomonti
Bıra Fabrikası'nı teknolojisi eskıdiğı için kapatan.
Akhisar ve Karadeniz'deki sigara fabrikalannı bir
türlü tamamlayamayan Tekel'in Izmir ve çevresin-
de de bazı işadamlanna ait atıl binalan depo ola-
rak alması, yoğun eleştirilere neden oluyor.
Tekel'in ilk uygulaması 1993 yılında oldu. Ay-
dın Begiter'in Menemen'de bulunan kiremit atöl-
yesi bunlardan biri. Menemen Hatundere'de kul-
lanılmaz durumdaki kiremit ımalathanesi. 'ma-
kam oluru' ile 1993 'te satın alındı. Ege Reks Top-
rak ve Seramik Ticaret AŞ'ye ait olan taşınmazın
fiyatı 10 milyar liraya çekildi ve Tekel bu binayı
satın aldı. Tekel 10 milyar liraya aldığı bu binaya
da 5 milyar 358 milyon lira masraf yaparak tütün
konur hale getirdi.
Tekel bunun ardından Alsancak'ta bulunan Spi-
erer Tütün Ihracat Sanayi Ticaret AŞ'ye ait tütün
deposunu da aynı yöntemle satın aldı. Tekel yetki-
lileri. her ne kadar "Bu bina tütün karşıbğı ahn-
dı"diyorlarsa da firmanın parayı peşin aldığı sav-
lanıyor. Tekel'in Izmir'de satın almak istediği son
depo ise Karagözoğlu firmasına ait.