Katalog

10ŞUBAT1995CUMA CUMHURİYET SAYFA 13 TeJ: 0.212.512 05 05 Fdu: 0.212.513 90 98 KİM KÎME DUM DUMA BEHÎÇ AK Türîdye'nin 'miffi' savaşedendir bilinmez, Türkiye'de montajı yapılan F-16 savaş uçaklan kamuoyunda "milli" bir statüdedir. F-16'lar Ame- rika Birieşik Devletleri'nin değil de Tür- kiyeCumhuriyeti'ninbirürünüymüşgi- bi algılanır. Bu nedenle de üzerlerine toz kondurulmaz... Oysa Türkiye'de Amerikalılann yüz- de 49 ortaklığı ile kurulan tesislerde montajı yapılan F-16'lar, Türk Hava Kuvvetleri'nin malı değildir. Ameri- ka'dan gelen parçalarla Türkiye'deki tesislerde monte edilen her bir F-16'nın sahibi Amerikan Hava Kuvvetleri'dir. F- 16'nın gövde montajının yapıldığı Mür- ted'deki TAJ tesislerinin Amerikalı Ge- nel Müdürü'nün muhatabı Amerikan Hava Kuvvetleri'dir... General Dyna- mics lisansı ile Amerikan Hava Kuvvet- leri adına montajı yapılan F-16'lar, "ka- lite kontroCden geçirildikten sonra ABD tarafından Türk Hava Kuvvetle- ri'ne devredilmektedir. Bu uçakların her birinin Türkiye'ye maliyeti 26 milyon dolardır. Montaj te- sisi kurmadan satın alınması durumun- da ise fiyatı 21 milyon dolardır. Arada- ki 5 milyon dolar, toplam 160 uçakta 800 milyon dolardır. Türkiye'nin cebin- den fazladan çıkan para 32 trilyon lira- dır. Ayrıca, Türkiye'ye ekonomik avan- tajlar sağlayacak "off-set" anlaşması uygulanamamış ve buradan da trilyon- luk zarara uğranılmıştır. Türkiye'nin 160 adet F-16 için Ame- rikalılarla 4.2 milyar dolarlık anlaşma imzalamasına karşılık, Japonya 1986 yılında 130 adet F-16 için 1.1 milyar dolarlık anlaşma imzafamıştır. F-16 projesinin ekonomik boyutu, 12 Eylül rejiminin "demokrasiye geçiş"ine birkaç gün kala 9 Kasım 1984'te imza- lanan anlaşma ile belirlenmiş, ANAP iktidarınca da benimsenmiştir. F-16'ların motoru, Eskişehir'deki TEI tesislerinde General Electric lisansı ile monte edilmektedir. Seçilen motor tipi F-110-GE-100'dür. Türkıye'den önce F-16 projesini baş- latan Belçika'da düşen F-16 sayısı 14'ü bulunca, bu uçakların adı "uçan ta- buf'a çıkmıştır. F-16'yla düşen bir Amerikalı pilotun eşi, uçağın pilot ha- tasından değil yapım hatasından düş- tüğünü kanıtlayarak yapımcı firmadan tazminat almıştır. F-16'lann motorlannda bir sorun var- dır. Amerikan Hava Kuvvetleri, 1988 yı- lında F-16 filosunu tümüyle uçuştan çekip bakıma almış, Havacılık Sistem- leri Dairesi'nce F-110-GE-100 motor- lannın kompresör panellerinde çatlak saptanmıştır. F-16'ların düşüş nedenleri arasında F-110-GE-100 tipi motorda, ana kont- rol sistemiyle ana yakıt kontrol sistemi arasında bağlantı bozukluğu saptandı- ğı Amerikan kamuoyuna açıklanmıştır. Aynı dönemde ise ANAP iktidarınca Türkiye'deki F-16'ların sağlam olduğu bildirilmiştir. Önceki gün Ege'de düşen F-16, Tür- kiye'de montajı yapılıp da düşen 7. F- 16 olmuştur. Uçağın, yakıt borusunda meydana gelen bir teknik anza nede- niyle düştüğü açıklanmıştır. F-16'lar Türkiye'nin 'milli gururu'dur ve bu kaza büyük üzüntü yaratmakla birlikte pilotun kurtulmuş olması sevinç yaratmıştır. Deprem [ stanbul'da önceki gece "beklenmedik" bir deprem oldu. Beklenmedik deprem olur mu, demeyin. Depremin beklenmedikliği, orta şiddette olmasından geliyor. Yoksa, Istanbul'da epeydir, şiddetli bir sarsıntı bekleniyor! Neyse, orta şiddette deprem oldu fakat "ne olduğu" bir türlü öğrenilemedi. Televizyon kanalları, gazeteler, ajanslar ve hatta Istanbul Valiliği sarsıntının şiddetini ve merkez üssünü bildirecek olan Kandili Rasathanesi ile bağlantı kuramadı. Telgraf, klasik telefon, mobil telefon, cep telefonu, teleks, faks, telsiz gibi her türlü haberleşme sisteminin olmasına karşın Istanbul Valiliği bile rasathaneye ulaşamadı. Çünkü rasathanenin santralı kilitlenmişti. Televizyonlar, Istanbul valiliği'nin bilgi almak için Kandilli Rasathanesi'ne ekip gönderdiğini duyurdu. Televizyonlar, kamuoyuna sağlıklı ilk bilgileri depremden yaklaşık 40 dakika sonra verebildi. Beklenmedik bir depremde bile kentiçinde haberleşmesini sağlamaktan aciz bir kentin "beklenen" depremden sonra ne hale geleceğini varın siz düşünün... Ben bütün ihaleiere girerim. Ali Özcan SHP Istanbul il Başkanı Savunma Sanayii Müsteşarlığfndan Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Tarihin en büyük korkusu tarihçilerdir. avunma Sanayii Müsteşarlı- ğı'nın (SSM) sürdürdüğü pro- jeleri eleştiren "rapor"a karşı- lık müsteşariığın da yanıtları var... Müsteşar Yardımcısı Veysel Ya- yan'nın imzasını taşıyan oldukça uzun açıklamayı olabildiğince aynen yayım- lamaya çalışacağız. Çünkü bu açıkla- malar. yarın fiili durum ortaya çıktığı za- man birer "kanıt" niteliğinde olacak. Öncelikle, Mobil Radar ve C3 proje- sine ilişkin iddialara SSM'nin yanıtları şöyle: "Thomson-CSF tarafından üretilen veaçılan uluslararası ihaleçerçevesin- de 1980'li yıllarda Türkiye'ye teklif edi- len mobil radar, Türk Silahlı Kuvvetleri ve müsteşarlığımız personelinden teş- kil olunan değeıiendirme heyetince kı- sa listeye giren sistemler arasında tek- nik açıdan en yüksek puanı almıştır. Ke- za fıyat yönünden de en yakın rakibin- den yüzde 20 daha ucuz bir teklif nite- liğindedir. Proje çerçevesinde ayrıca, uygun şartlarda dış kredi imkânı sağ- lanmış, Fransız Hükümeti deyatırımlar- la ilgili olarak yaklaşık 7 milyon dolar ci- vannda hibe desteği vermiştir. Radar ve C3 sistemi teklifleri, Genel- kurmay Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın geniş ve aktif katıltmı- nın söz konusu olduğu heyetler tarafın- dan değertendirilmiş ve tüm SSM pro- jelerinde olduğu gibi lcra Komitesi ta- rafından her aşamada takip edilerek ni- hai karara bağlanmıştır. Netice itibariyle mobil radariar doğ- rudan alım fiyatlanna göre, yaratılan re- kabet ortamı sayesinde önemli ölçüde düşük bir fiyatla ve Türkiye'de 14 radar için mümkün olan azami üretim imkâ- nı kazanılarak tedarik edilmiştir. Anlaş- ma gereği 4 radar Fransa'da üretilmiş ve diğerlerinin üretimine Türkiye'deki tesislerde başlanmıştır. Keza bugüne kadar Ankara Akyurt'taki tesislerde üretilen 3 radar test edilerek teslim alın- mış bulunmaktadır. Firmaya yüzde 80 avans ödemesi konusu da hiçbir şekil- de gerçeği yansıtmamaktadır. lcra Ko- mitesi kararı doğrultusunda ve kontrat uyarınca firmaya ödenen avans yüzde 15 ile sınıriıdır ve bu miktar için de fir- manın teminat mektubu alınmıştır. Sis- temler, raporda yer aldığının aksine, sürdürülmekte olan aktif entegrasyon çalışmalan sayesinde en son gelişme- leri takip ve uygulama imkânını ver- mektedir. Proje çerçevesinde gerçek- leştirilen teknoloji transferi ile de ülke- mizde hava savunma yazılımı başta ol- mak üzere radar ve komuta-kontrol sis- temleri ile ilgili teknolojilerde kalıcı ka- biliyetler kazanılmıştır." İkitelli'deki 'eşaıp davasfnda Ufiık'a ihtar çekfldi M yor. kitelli'deki "eşarp davası", Milli- yet'in Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Güldemir i "sanık" sandal- yesine oturtacak şekilde gelişi- Evindeki davette Sabah yazarı Hasan Cemalin eşarplı fotoğraflarını çeken ve makinesinden çalınan fılmi üç gün sonra Milliyet gazetesinde "ha- ber" olarak gören Hürriyet yazarı Gül- çin Telci, hâlâ olayın şokunu yaşıyor. Telci, Vaziyet'e yaptığı açıklamada, "Böyle bir olay benim evimde olduğu için çok üzgünüm" derken "Fotoğraf makinemdeki film bana sorulmadan alınmış, açıkçası çalınmıştır" şeklinde konuştu. Gülçin Telci, olayla ilgili ola- rak evindeki konuklardan Ufuk Gülde- mir'i suçladı. Telci'nin, çalınan filminin üç gün için- de kendisine iade edilmesi için önceki gün Istanbul 6. Noteri kanalıyla Ufuk'a ihtarname çektiği de öğrenildi. Ihtar- name şöyle: "7 Şubat 1995 günkü Milliyet gaze- tesinin birinci sayfasında yer alan 'Çil- ler'in en çok sevdiği gazeteci' başlıklı yayın, 4 Şubat 1995 akşamı evimde verdiğim davette, fotoğraf makinem- deki çekilmiş filmin tarafınızdan sirkat (çalma, hırsızlık) edildiğini göstermiştir. Dostluğu, arkadaşlığı ve yıllann verdi- ği güveni hiçe sayan iş bu eyleminizi her türlü yasal haklarım mahfuz kal- mak suretiyle kınarken mensubu bu- lunduğum Hürriyet gazetesinin tarafı- ma zimmetli olarak verdiği söz konusu filmleri üç gün içinde tarafıma iade et- menizi ihtaren bildiririm." Davete katılan gazeteci konuklardan biri şu bilgileri verdi: "O gece, Hasan Cemal'in omzuna eşarp bağlandıktan sonra Gülçin, içer- den fotoğraf makinesini getirdi, 'Bun- da film var mı?' diye sordu. Makinenin üzerindeki göstergede '25' yazıyordu. Bir-iki kare fotoğraf çekildi. Yanm saat kadar sonra. başka bir şakalaşma ol- du. Bu kez Turan Yavuz, makineyi ala- rak fotoğraf çekmek istedi. Flaş patlı- yordu fakat boşa basıyordu. Turan, 'Bunun içinde film yok' dedi. Sanıyo- rum. Hasan Cemal'in fotoğrafları çekil- dikten hemen sonra, yanm saat içinde makinedeki film alınmış." Milliyet yazarı Turan Yavuz ise Vazi- yet'in sorusu üzerine, "Çiller'in en çok sevdiği gazeteci muhabbeti" açılınca Ufuk Güldemir'in konuyla çok yakın- dan ilgilendığini, ancak bu "muhabbet" üzerine davette bulunan Sabah gru- bundan Okay Gönensin ve Yavuz Baydar'la birlikte bir başka köşeye geçtiklerini ve gelişmeleri izlemedikle- rini söyledı. Yavuz. "Cengiz Çandar olayından sonra demek ki altıncı his- sim, beni oradan uzaklaştırmış" dedi. Bilindiği gibi Sabah'la Milliyet ara- sındaki "ansiklopedi savaşı" sırasında Sabah yazarı Cengiz Çandar. Ameri- ka'daki Milliyet yazarı Turan Yavuz'a telefon ederek eski bir dost olarak hal- hatır sorduktan sonra sözü ansiklope- dilere getirmiş ve bu görüşmeyi de Sa- bah'ın Genel Yayın Yönetmeni Zafer Mutlu çarprtarak haber olarak yayımla- mıştı. Bu arada "eşarp davası'nda Ufuk'un yakın çevresinden yayılan, "O fotoğraf- lar 7 bin dolara satın alındı" yolundaki söylentiler Ikitelli kuiislerinde inandıncı bulunmadı. Milliyet çalışanlan, "Aydın Doğan, Hasan'ın omzunda eşarplı fo- toğrafı için 300 milyon liraya yakın pa- ra ödemez. Aydın Doğan, Hasan'ın fo- toğrafını değil, kendisini istiyordu. Ha- san'a Milliyet'in Genel Yayın Yönet- menliği'ni önermiş fakat Hasan kabul etmemişti" dediler ve Ufuk'un "Çiller'in eşarbı" ile yeni bir öneriye karşı Hasan Cemal'in yolunu kesmeyi amaçladığı- nı bildirdiler. Aydın Doğan'ın bu olaya çok kızdığı ve Almanya'dan telefon ederek Ufuk'u azarladığı, Milliyet'in es- ki genet yayın yönetmenlerinden Do- ğan Heper'in de olaydan büyük üzün- tü duyduğu yolundaki söylentiler Iki- telli kuiislerinde yoğunluk kazandı. Sabah'ın sahibi Dinç Bilgin'in de eşarplı fotoğraf haberinden sonra, ha- yatında ilk defa Hasan Cemal'in oda- sına girerek "geçmiş olsun" ziyaretin- de bulunduğu öğrenildi. İLAN T.C. KULU ASIİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1994/625 Esas Davacı Ali Mermer vekili Avukat Hasan Ali Kılıç tarafından davalı Gülperi Mermer aleyhine hâkimliğimizde açılan boşanma davasında davalı Gülperi Mermer'e dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ olunamamıştır. Bu nedenle mahkememizin 27.12.1994 günlü duruşmasında adı geçen davalıya ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Koccaağıl kasabası 'Kayseri'den Gülperi Mermer, duruşmanın atılı bulunduğu 28.02.1995 günü, saat 09.00'daki duruşmada biz- zat hazır bulunmanız ya da kendinizi bir vekille temsil ettirm- eniz, aksi takdirde gıyabınızda karar verileceği davetiye ve dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 5801 ÇAY ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1994/1108 Davacı Türk Ticaret Bankası vekili Av. Hakan Şeref Olgun ta- rafından davalılar Mehmet Sançiçek ve Fatih Sançiçek aleyhi- ne mahkememize açılan tasarrufun iptali davasının yapılan ten- sibinde davalılar adına tebligat çıkanlmış, davalı Fatıh Sançiçek adına tebligat yapılamadığı \e icra dosyalannın tetkikinden de davalı adına tebligat yapılarnadığı anlaşıldığından. davalı borç- lunun Çay. Aktaş Mah. Cumhunyet Cad. mevkii. pafta: 23, ada: 69, parsel: 5'te kayıtlı taşınmazın yaptığı tasarrufun ve Çay lcra Müd. 1994/711,715,717716 esas sayılı dosyalanndaki asıl ala- cak. masraf. faiz vs. gibi eklentilerine yetecek miktannın iptali ile alacaklannın tahsiline karar verilmesini talep etmiş olduğun- dan duruşma günü olan 28.2.1995 günü saat 09.00'da mahkeme- de hazır bulunmanız veya kendinizi vekille temsil ettirmeniz, bu- lunmadığınız takdirde yargılamaya yokluğunuzda devam edile- ceği ve karar verileceği hususu. duruşma günü ve dava dilekçe- si yenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 5766 ktndımk f S*f*fon>m m / ÇİZGİLİK K.İMİL MASARACI BULUT BEBEK NURAYçtFTçl Ehm. Bi &es dancmesi TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 10 Şubat KING KONG'UN SBNARfSTİ.. 1932 'P£ BÜGÜH, 'yAŞ/NDA HOLl.yu/OOO'PA TE MUHAS'fZı OCAGAK ÇAUŞMtŞ, MHA SON&* DET£<Tİf= ROMAMLA&I MZAAAy* KDYUl-MUÇTU. POPuCEH IZOMAM >*2A&Lt6< OKJA SAfAg/ A34- BU ASAPA OYUNLAG IfE F'UM se*tA&yOLA& YA MtŞTf. /ŞTE, 'KfA/G KOUG n UN SEMAHYOSÜ M OtJUN ÖCÜMÜAJ£>e/V HGMEN CAICE Ü2££'UPE ÇAUÇTIĞ £O*J û HGMEN CAICE . 1933 TE ÇAUÇTIĞl FILÂ4, İLE Sağcta, hu piliHin, Ermplr* S'tafe binasımn simelm getn ılanç */>* s*/t**ci gör İLAN Sendikamız BEM-SEN'in (Tüm Befediye Emekçileri Sendikası) 28 Ocak 1995 tarihinde yapılan 2. Olağan Genel Kurulu'nda sendika zoaınlu organlarına, aşağıda; adı, soyadı ve mesleğı yazılı kişiler seçilmiştir. Yasa ve Anatüzük gereği ilan olunur. BEM-SEN Yönetim Kurulu MERKEZ Y0NETİM KURULU Genel Başkan Genel Sekreter Genel Mali Sekreter Genel Örgütlenme Sekreteri Genel Eöiiim Sekreteri Genel TİS ve Hukuk Işleri Sekreteri Genel Basın Yayın, Halkla llişkiler ve Dış ilişkiler Sekreteri MERKEZ OENETLEME KURULU Başkan Yazman Üye MERKEZ DİSİPLİN KURULU Başkan Başkan Yardımcısı Yazman Adı Soyadı Nuray Yücel M. Hanıfı Sağlam Nazmiye Kaya Ali Bingol Durmuş Kölemen Halis Karakaya Ercan Özülkü Kemal Boztüıi* Gönül Kıral Hüseyin Yaşar Ahmet Doğan Emine Paçacı Naim Ekincı Mesleği Bilgısayar Işletmenı Zabıta Memuru Memur Zabıta Memuru Zabıta Memuru Mühendis Zabıta Memuru Zabtta Komiseri Zabıta Memuru Memur Giderter Müdürü Memur Zabıta Memuru URLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1994/411 Karar No: 1994/519 Davacı Cemıle Dirik'e ve- la>-eten Murat Dirik tarafın- dan davalı Nüftıs Idaresi aley- hine açılan nüfusta isim tas- hihi davasının yapılan açık yargılaması sonucunda: Mahkememizin 17.10.1994 tarihli karan ile Urla, Balık- hova Köyü, 013/01 cilt, 67 sayfa, 66 kütükte nüfusa ka- yıtlı Murat ve Bedia'dan olma 6.12.1986 doğumlu Cemile Dirik'in Cemile olarak yazı- lı bulunan adının "Cemile Dilek" olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. İlan olunur. Basın: 5931 İLAN T.C. ÇORLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1992'933 Davacı Ismail Sevinç tarafından davalılar lsmail Köroğlu ve Muharrem Kaygusuzoğlu aleyhine, 21.08.1992 tarihinde W 314- EO plaka sayılı araç ile 59 DS 738 plaka sayılı aracın çarpışma- sı sonucu meydana gelen trafik kazası sebebıyle davalılardan 37.642.192.- TL'nin dava tarihi olan 12.11.1992 tarihinden iti- baren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemektedir. Davalılardan Muharrem Kaygusuzoglu'na adli tebligat yapıla- mamış ve yapılan araştırmada da adresi belirlenememiş oldugun- dan kendisine ilanen tebligat icrasına karar verilmiş olmakla; Duruşmanın atılı olduğu 27.4.1995 günü saat 10.55'teki duruş- maya bizzat gelmesi veya kendisini bir vekille temsil ettirmesı, aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve karar verileceği hususu dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 5862 İLAN T.C. TAŞOVA KADASTRO HÂKİMLİĞİ Sayı: 1994/126 Davacı Karayollan Genel Müdürlüğü vekili Av. Yalçın Doğru tarafından davalı Adnan Bengi aleyhine açılan kadastro tespitine itıraz davasında dava dilekçesi davalıya tebliğ edılememış, yaptınlan zabıta araştırmasında davalının tebligata yarar açık adresi de tespit edilememiştir. Davacı Karayollan, dava dilekçesinde kadastroca davalı adına tespit gören Taşova Yeni Mahalle 179 ada, 44 numaralı parsel üzerinde kamulaştırmaya dayanan ırtifak hakkı bulunduğunu, bu hakkın mahkemece hüküm altına alınmasını dava etmiştir. Davanın duruşması 31.3.1995, saat 09.00'dur. Davalının, duruşma günü mahkemeye gelmesi veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi ve davaya karşı diyecekleri ile sunacağı bütün belgeleri dosyaya sunması, duruşmaya gelmediği veya bir vekille kendisini temsil ettirme- diğı takdirde yargılamanın yokluğunda yapılıp karar verileceği hususlannın dava dilekçesinin tebliği yerine geçmek üzere işbu ilan metninın gazetede yayımı tarihi dava dilekçesinin davalıya tebliğ tarihi olacak şekilde 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28 ve devamı maddeleri uyannca ilanen tebliğ olunur. 23.1.1995 Basın: 5787 İLAN T.C. BÜNYAN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1992/984 Davacı Hazine Vekili Av. Betül Özkan tarafından davalı Ha- san Balcı aleyhine mahkememize açılan kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşmasında verilen ara karan gereğince: Davalı mirasçılanndan Esme, Şerife, Fatma, Remzi, Elif, Sa- fıye. Keziban. Ahmet. Şenay, Hacı, Reyhan. Nafiye. Sevgi. Za- hide, Badegül, Uğur. Elif, H. Mehmet. Kahraman ve Zeki Bal- cı'nın tüm aramalara rağmen tebligata yarar açık adresleri tespit edilemediğinden adı geçenlere dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilememiştir. Mahkememizde yargılaması devam eden Samağırköyü, Man- tarlık mevkiinde 105 ada, 194 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ib- raz etmek istedikleri beleleri duruşmanın bırakıldığı 22/3/1995 günü mahkememize ıbraz etmeleri ya da kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi halde davanın yokluklannda devam edeceği ve karar verileceği hususu dava dilekçesi yerine kaim ol- mak üzere ilanen tebiiğ olunur. Basın: 5780 İLAN T.C. SIVAS BİRİNCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1993/467 - 1994/893 Davacı Sıvas Valiliği vekili Av. B. Oktay Özberk tarafindan davalılar Hatice, Ahmet, Şakire, Necip Korkmaz aleyhlerine açılan 2942 S. Y. 17. mad. göre tescil davasında mahkememizce verilen 9.11.1994 tarihli karar ile; Sıvas, Akdeğirmen Mah. pafta: 159, ada: 91, parsel: 2 'de kayıtlı iken ifrazla parsel 34'e dönüşen tapu kaydındaki davalılardan Mustafa kızı Hatice'nin 318/26880, tlyas oğlu Gazi Yıldız'ın 1260/26880, Ali oğlu Necip Korkmaz'ın 1OO8'2688O, Semi- ha'nın 560/26880, Ahmet'in 2016/26880. Şakire'nin 504/26880 paylannın yatınlan kamulaştırma parası karşılığında adı geçen- ler üzerinden iptali ile davacı ile tüzel kişiliği adına tapuya tes- ciline karar verilmiş olmakla davalılardan Hatice, Ahmet, Şakire, Necip Korkmaz'ın tebligata yarar açık adresleri tüm aramalara rağmen bulunamamış olmakla, adı geçenlere karar tebliği yer- ine geçmek üzere ilan olunur. Basın: 5701