Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 KASIM 1995 PAZAR
HABERLERIN DEVAMI
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
atv, şerıata
ödün veriyorİSTANBÜL / ANKARA
(Cumhuriyet) - atv'de önce-
ki akşam yayımlanan Siyaset
Meydanı programma katılan
Aczmendılerin, Doç. Dr. Nl-
lüfer Narlı'nın bulunduğu
stüdyoda oturmayı reddetme-
len yoğun tepkilere neden ol-
du.
Laik, demokratik Türkiye
Cumhuriyeti'nde böyle bir
olayın yaşanmasınm utanç
verici oldugunu vurgulayan
demokratik kitle örgütleri
temsilcıleri \e yurttaşlar da
Aczmendilen. diğer stüdyoya
alarak canlı yayına çıkaran
atv'yi kınayarak protesto etti-
ler. Okurlar ıse 'arv'nin şeri-
atçdann kuttısu haline j^eldigi-
ni' belirttıler. Atatürkçü Dü-
şünce Derneğı lstanbul Şube-
si Başkanı BİIge Bilgiç. "atv,
rating uğruna Atatürk dev-
rim ve ilkelerinedinamit koya-
cak kadar sapkınlık veaymaz-
lık içine girmiştir" derken
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı lmren Aykutıse Acz-
tnendilerin, kadına bakış açı-
lannın çagdışı oldugunu söy-
ledi.
Radikal dincilerin özellik-
le son aylarda özel televızyon
kanallarında yayımlanan
programlarda boy göstererek
Atafûrk'e ve laik Türkiye
Cumhuriyeti'ne yönelik sal-
dınlan vatandaşlardan yoğun
tepkılenne neden oluyor.
atv "de her cuma akşamı ya-
yımlanan Siyaset Meyda-
nı'nın "Radikal Sağ" konulu
programına katılan Aczmen-
dilerin, Marmara Ünıversıte-
si öğretim üyesı sosyolog Ni-
lüfer Narlı'nın da bulunduğu
stüdyoya "kadınlaria aynı
yerdeoturmayız" gerekçesiy-
le giımemeleri ve at\ yetkili-
lerınce başka bir stüdyoya alı-
narak canlı yayına çıkanlma-
ları Atatürk ilkeierine saldırı
oiarak değerlendırildi.
Siyaset Meydanı'na BSP
adına katılan Sıtkı Coşkun,
Aczmendilerin programdaki
tavırlannm, 12 Eylül sonra-
sında. dev letin tarikatların
önünü açan bir uygulama içe-
risıne gırmesinden kaynak-
landığını belirtti. 12 Eylül
sonrasında tarikatların dev le-
tin ıçerisinde yayılma göster-
diğini belirten Coşkun. "Acz-
mendiler büyük gûce sahip
bir tarikat değil. Bu gibi tari-
kadar devletin kendi çıkarla-
n için kurduğu örgütierdir.
Aczmendilerin progranıda
gösterdikleri tavır. devletin ta-
rikatlara karşı uyguladığı
yöntemin bir sonucudur" di-
ye konuştu.
'Rating uğruna
aymazlık'
Atatürkçü Düşünce Derne-
ği lstanbul Şube Başkanı Baş-
kanı Bilge Bilgiç, Cumhunyet-
le birlikte kadının erkekle her
alanda eşit konuma ulaştığını
belirterek. atv 'nin "sözde la-
ik. demokrat. çağdaş" geçi-
nen bir televizyon kanalı ol-
dugunu söyledi. Bilgiç. "atv,
rating uğruna Atatürk de>-
rim \e ilkeierine dinamit koya-
cak kadar sapkınhk \e a> maz-
bk içine girmiştir. Program
çok farklı bir boyut kazandı.
Kadınlarla aynı salonda otur-
mak istemeyen Aczmendile-
rin bu tavırlanna lran ve Su-
udi Arabistan'da rasttamak
mümkün" dedi. A Takımı
programında Nurcularla ilgi-
li açıklamalaryapacağı duyu-
rulan gazetemiz Genel Yayın
Koordınatörii Hikmet Çetin-
kaya'nın görüşlenne yer ve-
rilmemesıni de eleştıren Bil-
giç, sözlerine şöyle devam et-
ti: "Atatürk'ü ve O'nun ilke-
lerini savunduğunu öne süren
atv. Atatürkçü kişileri televiz-
yona çıkarmama konusunda
direniyor. Sayın Çetinka-
ya'nın açıklamalannın Za-
man gazetesi ile Sabah Gru-
btı'nun ticari Uişldleriııi boza-
cağı düşünüldü."
Çağdaş Yaşamı Destekle-
me Derneğı Yönetim Kurulu
üyesi. yazar Ayia Kutlu.
"Aczmendilerin kadınlarla
aynı yerde oturmaları. ka-
dını yalnızca cinsel kimli-
ği> le almalan. onlar yönün-
den talihsiz bir durum. Ka-
dınlar bö>le kişilere alışık.
Çağdaş Türkive'ye onlann
hiç mi niç yakışmadıklarını
düşünüyorum. Çok azlar
çok küçükler. Onlar da bu-
nun farkındalar" dedi.
Kadın Birliği Dayanışma
Derneği Temsilcısi Sevinç
Karol, Türkiye Cumhuriye-
ti'nde böyle bir olay yaşan-
masının kabul edilemeyece-
gini söyledi. Laik bir ülkede
yaşadığımıza dıkkat çeken
Karol, "Aczmendilerin bu is-
temleri. program \öneticikri
tarafından kabul edilmeme-
Bvdi ve onlar salona alınma-
niauydı. Ya da program iptal
edilmeliy dT dedi. Karol. böy-
lesi küçük tavizlerin cumhu-
riyet rejimine zarar vereceği-
ni belirtti.
Gazetemızi arayan yurttaş-
lar da Aczmendilerin Atatürk
ilke ve devrimlerine saldında
bulundugunu belirterek özel
televizyon kanallannın bu
grupların propagandalanna
alet olmaması gerektıgini
söylediler.
atv 'de Savaş Ay tarafından
hazırlanan "A Takunı" prog-
ramında anonslan yapılması-
na rağmen gazetemiz Genel
Yayın Koordinatörü Hikmet
Çetinkaya'nın açıklamalanna
yer venlmedi. Çetınkaya.
kendisiyle yapılan, ancak ya-
yımlanmayan röportajda Har-
ran Üniversitesi'ndeki dokto-
ra tezlerinin tümünün Nurcu-
luk ve şeriat üzerine yapıldı-
ğını. Fethullah Gülen'ın yay-
dıgı "Ordu darbe yapacak"
haberi ıle Kara Harp Oku-
lu'ndakı Fethullahçı faaliyet-
leri anlatmıştı. A Takımı'mn
günler öncesinden yaptığı "A
Takımı'nı kaçırmayın. Hik-
met Çetinkaya'nın Nurcular-
la ilgili şok açıklamalan"
anonslarına rağmen program-
da Çetinkaya'nın görüşlerine
yer verilmemesi eleştirilere
neden oldu.
'Çetinkaya niçin
sansür edildT
Hürrıyet gazetesi yazarı
Emin Çöiaşandünkü köşe ya-
zısında Çetinkaya'nın görüş-
lenne yer venlmemesı ıçın
devreye son anda Dinç Bil-
gin'in girdigini öne sürdü.
Hikmet Çetinkaya'nın ortaya
bazı belgeleri çıkardıgını ve
görüşlerine yer veriltnemesı-
nın. programın Nurculann
propagandasına dönüşmesine
neden oldugunu yazan Emin
Çöiaşan, şu görüşlere yer ver-
dı:
"Sabah - atv grubu habire
'fıkir özgürlügünden' dem
> ururdu!.. O halde Çetinkaya
niçin sansür cdilmişti? Gayet
basit. Çünkü Sabah grubu,
Nurculann Fethullah Gülen
kesimi tarafından ya> ımlanan
Zanıan gazetesinin dağıtımını
yapıpepe> para kazanı>ordu.
Savaş Av'ın programından
önce Murcu kesim \v Zaman
gazetesinin yetkilileri de\ re>e
girnıiş. Ba> Dinç'e haber gön-
dermişti: "Eger bizim gıcık
olduğumuz ve bızım hakkı-
mızda en ağır yazılan yazan
Hikmet Çetinkaya bu prog-
ramda konuşursa, Zaman'ın
dağıtımını sizden alınz'..."
Millıyet gazetesi yazan
Melih Aşık ise Açık Pencere'
adh köşesinde. 'Adı Gazeteci-
lik' başlığıyla yazdığı yazıda,
şöyle dedi:
"Anonslar bütiin gün tek-
rarianıyor... Ancak akşama
doğnı anonsta garip bir deği-
şikfik baş gösterivor. Anonson
Hikmet Çetınkaya'dan şok
açıklaınalar' bölümü makasa
gelmişolupartıkduyulmuyor.
Nitekinı aksamki yayında da
Hikmet Çetinkaya'ya ait gö-
rüntü ve sesleryer aJmıyor. lki
bölüm halindeki Nurculuk
dosyasının Hikmet Çetinka-
ya'nın görüşlerine yer veren
birinci bölümü dengeli bir
program olmuşru. Önceki ak-
şamki ikinci bölüm tam anla-
mıyla Nurculuk propaganda-
sına dönüşüyor."
Ay: İpin ucunu
kaçırdım
Sa\aş Ay da dün Yeni Yüz-
yıldaki
u
Ara Sokak" isimli
köşesinde okuyuculardan çok
fazla tepki aldıginı söyleye-
rek özeleştiri yaptı. Her türlü
görüş. düşünce, örgütün ek-
ranlarda yer alması düşünce-
siyle böyle bir program yap-
tığını söyleyen Ay. "lpin ucu-
nu kaçırdığım için özeleştiri
veriyıorum. Çağdaş ve parla-
menter demokrasinin. aydın-
hklann, Atatürk ilke ve de\-
rimierinin her türlü takiyye-
nin. her türlü yobazlığın ve bi-
zim gibi kaş yaparken göz çı-
kartan şaşkınlann hakkından
geleceğine inandığımı yürek-
ten inandığunı söylemek isri-
yorum*' dedi.
Gazetemizın Ankara Büro-
su'nu arayan okurlar, karşı
devrimci güçlerin medyayı
kullanarak hak etmedikleri
bir propaganda olanağı elde
ettıklerini belirterek özetle şu
görüşleri dile getirdiler:
"atv bir süredir şeriatçıla-
nn kutusu haline geldi. Prog-
ramlannı seyredilir kılmak
uğruna çağdaş Türkiye'nin
değerleri ayaklar aJtına ahnı-
yor. Programlan yapanlar
acaba kime hizmet ettikleri-
nin farkındaiar mı?"
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı İmren Aykut, Acz-
mendilerin davranışlannı faz-
la ciddiye almadığını belirte-
rek şunlan söyledi:
"Her toplumda anormal
davTanışb böyle gnıplar olabi-
lir. Bu çağın dışında davran-
maya çalışıyoriar. Aczmendi-
lerin kadına bakışlan açısın-
dan çağdışı olduklannı düşü-
nüyorum. Böy le taraftar bula-
caİdannı da sanmıyorum."
ADD Danışma Kurulu
üyelerinden MeralOzer. "İn-
sanlann nikâhı düşecek ge-
rekcesiy le ayn yerlere oturma-
ları Kuran'ı da aşağılamak-
ür"dedi ve şunlan söyledi:
"Bu program atv'nin kas-
ten yaptığı bir program. Sü-
rekli oiarak Aczmendi tarika-
tı mensuplan konuşturuldu.
Ali Kırca 2. cumhuriyetçi bir
insan oiarak Atatürk'ü yete-
rince demokrat bulmadığını
bile söylemiştir. O nedenle
böyle bir programa aletolma-
sına şaşmamalı."
• Baştarafı 1. Sayfada
noktaya geldi.
Devletin olanaklarını kullanarak dev-
let yapısını çökertmeye ve kendi amaç-
lan doğrultusunda inşa etmeye yönelik
birdizi hareket...
Programa Oral Çahşlar ile birlikte
ben dedavetliydim ve katıldım. Dün te-
lefon eden okurlar değişik değerlendir-
meleryaptılar. Kimi, "Nereyegidiyoruz"
sorusunu soruyor. Kimi, "Cumhuriyet'in
bu kişilerle yan yana olmaması gerek-
tiğini" söylüyor. Ancak bu platformlar-
da meydanı onlara bırakıp yalan söyle-
melerine göz yumamayız.
Siyaset Meydanı'nda net bir biçimde
ortaya çıkan tablonun ele alınması ge-
reken pek çok yanı var.
Önce Sayın Ali Kırca'nın tutumunu
elealalım...
Izlediğim programlarda dikkatimi çe-
kiyordu, yaşayınca daha net ortaya çık-
tı ki Kırca'nın engin "hoşgörüsûnün" bir
"omurgası "olmalı. Türkiye'de düşünce
özgürlüğünü en çok savunan gazetele-
rin başında gelen Cumhuriyet'te çalış-
makla gurur duyuyorum. Kırca'nın top-
lantıya terörist örgütleri de çağıran bir
kişiye müdahale etmemesini yadırga-
dım.
Bir kişi, kendisini "gazeteci" oiarak
sunuyor ve adı daha önce onlarca te-
rör olayına kanşmış bir örgütün de tem-
sil edilmesi gerektiğini söylüyorsa Kır-
ca'nın araya girmesi gerekiyordu:
- Burası demokratik bir platformdur.
Burada ancak demokrasi içinde yan ya-
Siyaset Meydanı...
na yaşamak isteyenlere ve teröre karşı
olanlara yer vardır...
Bunu yapmayınca, bu tür çok katılım-
lı tartışma programlarında olmaması
gereken bir şeyi yaptım ve kendimi
"araya girmek zorunda" hissettim:
"Hayır, böyle bir istemde bulunamaz-
sınız. Sıvas'ta 37 kişinin diri diri yakıl-
masının ardından, 'Yaşasın Sıvas kıya-
mımız' diyebilen bir örgütün böyle bir
ortamda yeri olamaz. Terörden yana
olanlar bu ortamda yer alamaz..."
Nereden gelirse gelsin, terörün her
türiüsüne karşı çıkmadıkça Türkiye'de
demokrasiyi rayınaoturtmamız olanak-
sız. Elinde önemli bir olanak bulundu-
ran Kırca'nın burada belirleyici olması
gerekirdi.
Aczmendi tarikatının birtemsilcisi da-
yatıyor:
"Ben kadınsız ayn bir stüdyo iste-
rim..."
Ve kabul ediliyor. Bu ödünün sonu
gelir mi? Yann bundan çok daha öte
şeyler isterlerse ne denecek?
Sayın Kırca, bu istem karşısında,
"Programın da ilkesi budur. Herkes ay-
nı stüdyoda konuşur" diyemez miydi?
Tarikatın temsilcisi kime oy vereceği-
ni açıkladı:
"Bu devletin dibine dinamit koymak
isteyenlere..."
Eğer Sayın Kırca, "Bu mantık doğru-
dur. Bir insan devleti yıkmaya talip olan-
lara oy vereceğim diyebilir" diyorsa, o
zaman diyalog şöyle sürmeliydi:
- Nasıl bir dinamit istersiniz?
"Tahrip gücü yüksek. Şöyle devleti
gümbür gümbür yıkacak kadar güçlü
olmalı."
- Başka bir şeyle yıksalar olmaz mı?
"Bizce sakıncası yok. Yıkılsın da..."
Merak ediyorum, acaba Sayın Kırca
bu çağdışı örgütlenmeleri kabul edile-
bilir bulmanın sonuçlannı, bu ödünlerin
nereye varacağını düşünüyor mu?
Sabah 05.00 sıralarında sona eren
programın ortaya çıkardıklan şunlardı:
- Merkez partilerin şeriatçılara verdi-
ği her ödün, oy ve taban kaybı oiarak
geri dönüyor.
Sanlmalar - saldırmalar
- "Türkiye 'de kardeşliği Islam sağlar"
dıyenler kendi aralannda kanlı-bıçaklı.
Dışa dönük herhangi bir durumda he-
men işbirliği yapabiliyorlar ama, konu
Islamın siyasette uygulanmasına gelin-
ce, derin görüş aynlıklan var. Ben ola-
naksız görüyorum, Anadolu'nun bunla-
n aştığını düşünüyorum ama, ola ki bu
görüşlerden biri iktidara gelirse, Türki-
ye 70 tarikatın birbirini boğazladığı Af-
ganistan'a döner.
- "Türkiye'de sorunlann çözümünü
milliyetçilik sağlar" diyenlerin ne kadar
hoşgörüsüz olduğu ve ülkeyi sevme te-
kelini ellerinde bulundurdukiarı bir kez
daha ortaya çıkt. •
- Önümüzdeki dönemde ciddi bir
MHP-RP çekişmesi, bunun yer yer is-
tenmeyen çalkantılar doğurması uzak
bir olasılık değil. 1991 seçimlerine bir-
birlerine sanlarak giden iki parti, şimdi
saldırarak giriyor.
Niçin? . .
Çünkü her ikisi de kendisini tek başı-
na Türkiye'yi yönetecek güçte hissedi-
yor.
- Programda da vurguladım; TÜ-
SES'in araştırmasına göre 1989-1991
döneminde merkez sağ, merkez solun
iki milyon seçmenini aldı. 1991-94 dö-
neminde ise radikal sağa, yani MHP'ye
ve RP'ye 3.5 milyon oy kaydı. Kayış sür-
dükçe "biriik kemeri" zayıflıyor.
-1989-94 arasında SHP'den kopan-
lann yüzde 50'si, DSP'den kopanlann
yüzde 81 'i sağa oy verdi. Bunlann yüz-
de 25'e yakını da radikal sağa yöneldi.
Bu durum, MHP ve RP'nin güçlenme-
sinde solun başarısızlığının da payı ol-
dugunu gösteriyor.
- Radikal sağ, son derece masum bir
edaya bürünerek sivil toplumdan yana
oldugunu, toplumsal banş istediğini
söylüyor. Ama birşartla, herkes onlar gi-
bi düşünürse.
Yazıyı, konunun medya yanıyla nok-
talarsak, garip giysiler içindeki kişileri
programa çıkararak... Onlara özel ola-
naklarsağlayarak... Atatürk e "deccal"
diyenleri ekrana getirerek ratinginizi
yükseltebilirsiniz ama, bu yolla neleri ye-
rin dibine batırdığınızı gözden geçirme-
lisiniz... • - - . • .
Alevflerden Ankara'da güç gösterisi• Baştarafı 1. Sayfada
ler temelinde örgütlenmeyi yasal-
laştınr. Alev i partisi laik demokra-
tik Turki)« özlemine de ay kırıdır"'
dediler.
Avrupa Alevi Biıiiği Federasyo-
nu ve Hacı Bektaş Veli Derne-
ği "nce kurulan Demokratik Banş
Hareketi I. Ulusal Toplantısı. 6 bin
Alevi yurttaşın katılımıyla dün
Ankara "da gerçekleşti.
Atatürk Spor Salonu'nda dün
düzenlenen toplantıya, yurtiçin-
den 500 otobüs, yurtdışından da
18 uçakla gelen Alevi yurttaşlar,
"birlikteük" çağnsında bulundu-
lar. Toplantıda konuşan DBH Ge-
nel Başkanı AliHaydarVeziroğlu,
"Bu, yalnızca Alevilerin değil, hal-
kın hareketidir. Türkiye'deki so-
mut sorunlara hep birlikte çözüm
bulacagız" dedi. Veziroğlu. Dogu
ve Güneydoğu insanının, PKK ve
devletin baskısı altında kaldığını
kaydederek şu görüşlerini iletti:
"Önce terörist denen örgütün
kurbanı oldular. Sonra da o örgü-
tü baz alarak Kürt halkına öyle
da\ranan de\letin. Bu durumda,
devlet halka rağmen hiçbir şey ya-
pamadı."
"Biz Alevijiz, ama Alevici deği-
liz" diyen Veziroğlu, "Biz Anado
lu insanıyız. Türkiye, sosyal de-
mokratlara "Ben \anm" diyor. "Bir
ufak şartım var' diyor. "Benim gi-
bi düşünmeyenlerin sorunlannı
çözmeyeceğim' diyor. Banş iste-
diğitn bir günde Türk insanının
hak etmediği sorunlan çözemedL
Sosy al demokratlar bugüne kadar
faydalı oldu,ama hiçbir sorunu çö-
zemedL şimdi biz vanz" dedi Ale-
vi ve Sünni aynmına gitmenin bü-
yük bir yanlış oldugunu vurgula-
yan Veziroğlu. "En büyük AJ-
lah'tır. Yeni büyükJer de yaratma-
\m. Sadecedemokrasinin var otdu-
Atatürk Spor Salonu'ndaki dünkü toplanrıva katılan DBH yöneticileri, 13 ilden 18 adav çıkarmay i he-
defiediklerini söylediler. DBH Genel Başkanı .41i Havdar Veziroğlu, 'Sorunlara birlikte çözüm btilaca-
ğız' dedi. Veziroğlu,doğudaki insanın PKK ve devletbaskısı altında kaldığını belirtti. (TA RIK TINAZ AY)
ğu bir Türkiye'de yetki istiyomm.
Partinin kurulması için çalışıyo-
rum. Milletvekili olmayacağım"
dedi. DBH yöneticileri 13 ılden 18
aday çıkarmayı hedeflediklerini
belirterek, "Adlanmız farklı ola-
bilir, ama soyadımız Türkiye'dir*"
dediler.
DBH'yi eleştiren Alevi birlik-
leri, bağımsız aday çıkanlmasına
büyük tepki gösterdiler. Pir Sultan
Abdal Derneği Genel Başkanı
Murtaza Demir, "Sol kavramına
ihanet ediliyor" derken, Pir Sultan
Abdal Derneği lstanbul Avcılar
Şube Başkanı Mustafa Ktzıler,
"Bağımsız adaylarla seçime gir-
mek halka ihanettir. Bölgesel Ale-
vi dernekleri tabanı temsil etmek-
ten uzaktıriar" dedi.
Adana Pir Sultan Derneği Baş-
kanı Sadık Boral da, Alevi partisi
kurmanın. Türkiye'ye büyük za-
rarlar vereceğini belirterek şunla-
n söyledi: "BugünMeclis'teSO'nin
üzerinde Alevi milletvekili bulunu-
vor. 10-15tanesi bakanlık düzev ine
yükseldi. Buna karşın. Alev iJer için
hiçbirşe\ yapmadı. Çözüm. Alevi-
leri olduğu gibi Meclis'e taşımak
değil. 20 yıkür Meclis'te ounayan
sosyalistleri Meclis'e taşımakbrr
Aleviler, toplantıdan önce Anıt-
kabir'i ziyaret ettiler.
Pir Sultan Abdal Dernekleri
Ümraniye, Avcılar, Alibeyköy,
Maltepe ve Sultanbeyli şubeleri-
nin ortak imzasıyla lstanbul'da ya-
pılan yazılı açıklamada. "Alevi
partisi önceökle Ale\ilere ihanet-
tir. Bundan en büyük zararı .Alevi-
ler görür. Alevi partisi. mezhepler
temelinde örgütlenmeyi yasallaştı-
nr. Bu. ülkenin mazlum halklannı
birbirine düşman eder. Alevi par-
tisi laik demokratik Türkiye özle-
mine de aykındır" denildi.
Açıklamada aynca özetle şu gö-
rüşlere yer verildi: "Buradan uya-
nyonız. DSP, İP ve CHP'ye büvük
görevler düşmektedir. İş işten geç-
meden bu konuda girişimlerde bu-
funrnalarını istiyoruz. Örgütleri-
mizin ve halkımızın bu talebini gö-
zardı ederek kendi sağındaki tari-
kat şey hleriyle \e halkımızın kanı-
na eli bulaşmışlaria ilişki içinde
olanlan dikkatle izliyoruz. Ortak
talebimiz DSP'nin. İP'nin,
CHP'nin ve diğer demokratik ör-
gütk nmelerin bir seçim btoku oluş-
turmalandır."
CHP Parti Meclisi üyesi Bedri
Baykam da yaptığı açıklamada,
"Demokratik Banş Hareketi"
adıyla ortaya çıkan ve Alevi oyla-
nnın bağımsız adaylarda toplan-
masını talep eden siyasi oluşuma
karşı çıkarak, Alevilerin intihara
sürüklendiğini öne sürdü. Bay-
kam. "Sol görüşlü insanlann tek
hedefınin. büyük bir güçbirliğini
Atatürk'ün partisi içinde CHP'de
gerçekleştirmek olması gerektiği-
ni" bıldirdi.
Polis, Hüsnü Yazgan'ı
elinden kaçırdı
• Baştarafı 1. Sayfada
Terörle Mücadele ve Asayiş Şubesi ekip-
leri. 34 MMB 35 plakalı kırmızı Mazda
otomobili durdurmak istediler. Ancak
"dur" ihtarına uymayan otomobil Acı-
badem semtine doğru kaçmaya başladı.
Otomobil, Barbaros Mahallesi Mütevel-
li Çeşme Sokak'ta sıkıştınldı. Burada çı-
kan çatışmada sokağın içinde bulunan
Aycibin Apartmanı bahçesine kaçan Os-
man Vüce Atay isimli bir kişi yakalandı.
Ayağından yaralanan Fatih Şahinoğiuad-
lı bir kişi ise aynı bölgede yapılan operas-
yonla ele geçirildi.
Çatışma sırasında otomobilde bulun-
duğu belirlenen ve gazetemiz yazan Uğur
Mumcu cinayetine adı kanşan Hüsnü
Yazgan'ın ise olay yerinden kaçmayı ba-
şardığı öğrenildi.
Yazgan'ın yakalanması için bölgede
geniş çaplı operasyon başlatıldığı açık-
landı. Bu arada yasadışı Islami Hareket
Örgütü üyelerinin bulunduğu otomobil-
de yapılan aramada ise iki adet cep tele-
fonu ve çok sayıda giyim eşyasınm oldu-
ğu saptandı.
Emniyetten açıklama
tstanbul Emniyet Müdürlüğü Basın
Protokol ve Halİcla llişkiler Müdürlü-
ğü"nün akşam saatlerinde yaptığı yazılı
açıklamada avukat Hüsnü Yazgan'ın is-
mine yer vermemesi dikkat çekti.
Emniyet açıklamasında kaçan kişinin
Göksel Bila olduğu ve yapılan operasyon-
lar sonucu ele geçirildiği belirtildi.
Islami Hareket Örgütü'ne yönelikope-
rasyonlarda yakalanan silahlar ise şöyle:
Bir adet Baretta marka tabanca. 7.65 çap-
lı iki adet dolu fişek. beş adet 7.65, altı
adet 9 mm çaplı boş kovan.
Hflsnfi Yazgan kimdir?
24 Ocak 1993 tarihinde ev inin önünde-
ki otomobile konulan bombanın patlama-
sı sonucu yaşamını yitiren gazetemiz ya-
zan Uğur Mumcu cinayeti sonrası şüphe-
ler Islami Hareket Örgütü'ne yönelmişti.
Uğur Mumcu cinayeti ile ilgili oiarak ls-
tanbul'da sürdürülen operasyonlar sonra-
sı gözalttna alınan avukat Hüsnü Yazgan
ve diğer kişi ler ile ilgili oiarak polis ka-
yıtlannda şu iddialara yer verildi: 23 O-
cak 1993 günü, çalmtı bir oto çevresinde
kurulan pusu sonucu. Süley manTokmak-
tepe adına düzenlenmiş sahte kimlik ta-
şıyan Mehmet Zeki Yıklınm adında bir
kişi yakalanmıştır; bu kişinin "şüpheli
davranışlan" ve "avcunun içinde yazıfa
birtelefon numarasını sflmeyeçahşması"
üzerine soruşturma derinleştirilır... Ve bu
arada, bu kişinin üzerinde bulunan çağn
cihazına gelen bir mesajın içeriği de göz
önüne alınarak. ele geçen telefon numa-
rasmm bağlı bulunduğu adrese baskın dü-
zenlenir. Ardından bu ilişki üzerinden ya-
pılan operasyonlarla, aralannda Gudbet-
tin Gök. Ayhan Usta, Ali Şeker, Hüsnü
Yazgan ve Mehmet Kaya adh kişilerin de
bulunduğu birçok kişi gözaltına alınır.
Yapılan ev aramalan sırasında, birçok ör-
gütsel doküınanın yanı sıra çeşitli silah ve
patlayıcılar ile bomba yapımında kullanı-
lan malzeme de ele geçirilmiştir. Yakala-
nan kişilerin evlerinde yapılan aramalar-
da ele geçirilen bomba malzemeleri ara-
sında, Uğur Mumcu cinayetinde kullanı-
lan C-4 plastik bomba maddesi de bulun-
maktadır. Öte yandan, yakalanan kişile-
rin sorgulan sırasında, bazılannın Ankara
ile örgütsel ilişkilerinin olduğu anlaşılır.
Nüfus kâğıdımı. ehliyetimi, sigorta kartımı kaybettim.
1 Hükümsüzdür.
KEMALETTtN HACI NlYAZlOĞULLARI
Bağ-Kur'lunun maaşı 11 aralıkta
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Mustafa
Kul. Bağ-Kur emeklilerinin
zamlı aylıklan ile zam farkla-
nnın, II ve 13 aralık tarihle-
rinde ödeneceğini bildirdi.
Tüm Bağ-Kur Emeklileri
Derneği Başkanı Ahmet Ser-
gi ve Yönetim Kurulu üyele-
rini kabul eden Bakan Kul,
amaçlannın Bağ-Kur'u, gerek
esnaf ve sanatkârlann. gerek-
se çiftçilerin tüm sosyal gü-
venlik ve sağlık gereksinimle-
rini karşılayan çağdaş bir ku-
ruluş haline getirmek oldugu-
nu söyledi.
Bağ-Kur emekli aylıklan-
nın 15 kasımdan itibaren yüz-
de 60 ile yüzde 106 oranlann-
da arttınldığını anımsatan
Kul, emeklilere zamlı aylıkla-
n ile zam farklannın. 11 ve 13
aralık tarihlerinde ödeneceği-
ni bildirdi. Mustafa Kul, ara-
lık ayında 783 bin Bağ-Kur
emekli, dul ve yetimine, 3 tril-
yon 59.2 milyar lirası zamlı
aralık aylığı.'l trilyon 246.9
milyar lirası da zam farkı ol-
mak üzere, toplam 4 trilyon
306.1 milyar lira ödeneceğini
belirtti.
Bağ-Kur emekli ayhklan-
nın arttınlmasmın yanında,
sosyal yardım zammmın 100
bin liradan 1 milyon liraya
yükseltildiğini vurgulayan
Bakan Kul, Bağ-Kur'lulann
ortez-protez, diğer iyileştirme
araç-gereçleriyle, gözlük ve
işitme cihazı bedellerinin ku-
rumca karşılanmasının sağ-
landığını belirtti. Bağ-Kur'lu-
lann, ilaçlannı ücretsiz oiarak
anlaşmalı eczanelerden alabil-
meleri için, Türk Eczacılan
Birliği ile ilke anlaşmasına
vardıklannı kaydeden Bakan
Kul, Bağ-Kur üyesi çiftçilerin
sağlık sigortası kapsamına
alınması konusunda kanun
hükmünde karamame çıkanl-
ması için hazırlanan Yetki Ya-
sa Tasansı'mn Başbakanlık'a
sunulduğunu da söyledi.
Yapılan artışlarla, aralık
ayındadahaönce en düşük ba-
samaktan (birinci basamak) 1
milyon 694 bin 950 lira aylık
alan Bağ-Kur emeklisi. yüzde
106 arhşla 3 milyon 491 bin
650 lira, altıncı basamaktan 2
milyon 706 bin 800 lira aylık
alan Bağ-Kur emeklisi, yüzde
86 artışla 5 milyon 22 bfn 235
lira, en yüksek basamak olan
24. basamaktan 12 milyon
791 bin lira aylık alan Bağ-
Kur emeklisi de yüzde 60 ar-
tışla 20 milyon 470 bin 465 li-
ra aylık alacak.
Mjniklerin sınav
harçları arttı
AÎN'KARA (AA) - Milli
Eğitim Bakanlığı, yaklaşık
450 bin öğrencinin girecegi
Anadolu ve Fen liseleri sınav-
lannın harçlannı yeniden be-
lirledi. Giriş sınavı harcı, 200
bin liradan 350 bin liraya yük-
seltildi. Sınav başvuru kıla-
vuzu bedeli 50 bin lira oiarak
tespit edilirken, sınav belge-
lerini kaybeden ya da eline u-
laşmayanlann 150 bin lira da-
ha ödemeleri kararlaştırıldı.
Millı Eğitim Bakanlığı.
başvurulan 4 aralık pazartesi
günü başlayacak Anadolu ve
Fen liseleri sınav kılavuzlan-
nm basım işlemlerini tamam-
layarak illere göndermeye
başladı. Anadolu liseleri sı-
navı tarihi 8 haziran, Fen lise-
leri sınavının tarihi ise 15 ha-
ziran cumartesi oiarak belir-
lendi.
Geçen eğitim yılında 200
bin lira olan sınav harcı yüz-
de 75 artışla 350 bin liraya çı-
kanlııken, 20 bin lira olan sı-
nav kılavuz bedeli de 50 bin
liraya yükseltildi.
Sınav sonuç belgelenni
kaybeden öğrencilerden bel-
ge örneği verilmek üzere alı-
nan 50 bin liralık ücret de 150
bin liraya çıkanldı. Bakanlık
yetkilileri yalnızca bir kez ve-
rilebilen sınav sonuç beige ör-
neğinin dikkatlı saklamasını
istediler. Belgeyi ikinci kez
isteyenlerin bu talepleri ke-
sinlikle karşılanmayacak.
Anadolu ve fen liseleri için
geçen yıl yapılan 421 bin 538
başvurununbu yıl da gerçek-
leşmesi durumunda. Milli
Eğitim Bakanlığı, sadece bu
iki sınavdan ve kılavuzlardan
toplam 168 milyar lira gelir
sağlayacak.
Milli Eğitim Bakanlığı'nin
diğer sınavlann harç miktar-
lannı da 350 bin lira oiarak
belirlemesi durumunda, 8 sı-
nava girmesi beklenen 1 mil-
yon 300 binin üzerindeki öğ-
renciden sağlanacak gelir 450
mılyann üzerine çıkacak. Sı-
nav kitapçıklanndan sağlana-
cak gelir ise 55 milyar liranın
üzerinde olacak. Bu gelirin
çok büyük bir bölümü. mas-
raflann karşılanmasında kul-
lanıhyor. Milli Eğitim Ba-
kanlığı. Anadolu. Fen, DPY
ilkokul, ortaokul son sınıflar-
la lise ara. orta ara smavlan ile
kurumlar ve meslek liseleri
smavlannı merkezi yöntemle
gerçekleştiriyor. Bakanlık,
geçen yıl 37 bin 980 öğrenci-
nin gırdiği Anadolu ve Ana-
dolu Imam-Hatip liseleri kon-
tenjanını 38 bin 370'e, 2 bin
597 öğrencinin girdıği Fen li-
seleri kontejanını da 2 bin
640'a yükseltti.
Anadolu Öğretmen lisele-
rinin kontenjanı da 4 bin
752'den 6 bin 336'ya yüksel-
tildi.
Kürtçe -i
yemin
suç değil)
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yargıtay 9. Ceza
Dairesi, kapatılan DEP'in es-
ki milletvekillen Hatip Dic-
le. Leyia Zana, Orhan Do-
ğan ve Selim Sadak'ın mah-.
kûmiyetlerinin onanması,
Sedat Yurtdaş, Ahmet Türk
ve bağımsız milletvekili
Mahmut Alınak'ın mah-
kûmiyetlerinin bozulmasına
ilişkin karannın gerekçesini
Yargıtay Başsavcılığı'na
gönderdı.
Gerekçeli kararda, TB-
MM kürsüsüne PKK'yi sim-
geleyen san-kırmızı-yeşil
renkli aksesuvarlaçıkmak ve
Kürtçe yemin etmenin suç
olmadığı, PKK lideri Abdul-
lah Öcalanla telefon konuş-
masının bantlannın kanıt sa-
yılmayacağı. sanıklann Öca-
lan'ın Bekaa'daki basın top-
lantısını izlemelerinin suç sa-
yılmayacağı vurgulandı.
HADEP Genel Sekreteri Ba-
hattinGünel. gerekçeli kara-
n, "En başından verilmesi ge-
reken bir karar" dıye değer-
lendirdi.
Ceza Dairesi. 26 ekimde,
Dicle, Zana, Doğan ve Sa-
dak'a verilen I5"er yıl ağır
hapis cezalannı onaylarken.
Türk ve Yurtdaş'ın Terörle
Mücadele Yasası'nın 8/1.
maddesine göre yargılanma-
sını kararlaştırdı. Daire, Alı-
nak ve Sakık'a TMY'nin
81. maddesinden verilen 3
yıl 6'şaray hapiscezasmı uy-
gun bulurken, para cezasını
eksik hesaplandığı gerekçe-
siyle hükmü bozdu. Bozma
nedeni ve tutukluluk duru-
munu dikkate alan daire.
Türk ve Yurtdaş' ın tahliyesi-
ne karar verdi.
Gerekçeli kararda. "Türk
ulusunun ırka dayalı bir gö-
rüşle Türk ve Kürt uluslan
oiarak ikiy e avnlmasının ger-
çekleştiriİmek istenildiği,
kuşkuya yer vermeyecek ka-
dar açıknr" görüşü dile geti-
nldi.
Kararda. sanıklann Mec-
lis'teki yemin töreninde bö-
lücü örgüt PKK'nin renkle-
rinden oluşan aksesuvarlan
takmalan ile Meclis bilgi for-
muna yabancı dil oiarak
"Türkçe'" yazmalan. "yasa-
ma sorumsuziuğu" çerçeve-
sinde yorumlandı. Anayasa-
nın. "Vasama Dokunuİmaz-
lığı" başlığını taşıyan 83.
maddesi, milletvekillerinin:
Meclis çalışmalanndaki oy
ve sözlerinden. Meclis'te ile-
ri sürdükleri düşüncelerin-
den dolayı sorumlu tutula-
mayacaklannı hükme bağlı-
yor.
Sanıklar Ahmet Türk.
Leyla Zana ve Orhan Do-
gan'ın, PKK lideri AbduUah
Ocalan'la yaptıklan savla-
nan telefon görüşmelerine
ilişkin bant çözümlerinin,
hükme dayanak ahndığı kay-
dedilen gerekçeli kararda, bu
konuşmalann anayasanın ha-
berleşme özgürlüğünü içeren
maddesi ve CMUK uyannca
kanıt oiarak kabul edileme-
yeceği belirtildi.
Servet
Komisyonu'na
Çiller tiyosu
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TBMM Liderler
ve Yakınlannın Malvarlık-
lannı Araştırma Komisyo-
nu'nun DYP'li üyeleri tara-
fından hazırlanan raporu-
nun Başbakanlık Konu-
tu'nda şekillendirildiği id-
dialanna dayanak bulundu.
Komisyonun DYP'li üyele-
rinden Erzurum Milletveki-
li İsmail Köse, "Avukatı-
yım" dedigi Başbakan Tan-
suÇiller'in kuşkulu serveti-
ni aklamaya çalışırken gaf
yaptı.
Köse'nin, Çiller çiftinin
Antalya Beldibi'ndeki Tu-
rizm Bakanlığf ndantahsis-
li arazi üzerinde pansiyon
yapan, sahibi olduklan Ay-
taş AŞ'ye ilişkin usulsüz-
lükleri içeren inceleme ra-
porunda Özer L'çuran Çil-
ler'in yazılı açıklamasını
önemli ölçüde tekrarladı.
Köse, hazırladığı alt komis-
yonraporuna Başbakan'ın
eşi Özer Çiller'in Aytaş AŞ
konusunda 7 kasımda yap-
tığı açıklamanın büyük bir
bölümünü değiştirmeden
aktardı.
Köse, Çiller'in 7 kasım-
daki açıklamasının Aytaş'a
ilişkin bölümünün son tüm-
cesi olan "Her türlü incele-
meye açığım" ifadesini,
"Belgeler her nîrlü incele-
meye açıkür" biçiminde ra-
pora uyarladı.
Komisyonun, 5 DYP'li
üyeye karşı çogunluğu oluş-
turan CHP. ANAP ve RP'li
milletvekilerinden oluşan 6
üyesi, Köse'nin, hazırladığı
alt komisyon raporu ile
"Çiller'in kuşkulu servetini
aklama raporunun Başba-
kanlık konurunda hazırian-
dığı iddiasını kanıtladığınr
vurguladılar.