09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
r SAYFA CUMHURİYET 26KASIM1995PAZAR HABERLER Sel zararı 40 trHyon • tZMtR(AA)-Devlet Bakanı Işılay Saygın, 4 kasımda meydana gelen sel felaketinde İzmir'in maddi zarannın yaklaşık 40 trilyon lira olduğunu söyledi. Bakan Saygın, Izmir Valisi Kutlu Aktaş ve Büyükşehir Belediye Baskanı Burhan Özfatura ile bir basm toplantısı düzenledi. Saygın, sel felaketinde evlerini kaybeden afetzedelere 350 konut yapımı için. Bayındırlık Bakanlıgı ile Büyükşehir Belediyesi'nin protokol imzaladıklannı ve bu konuda Sayıştay'dan da vize çıktığını belirtti. Bakan Saygın. işyerlerini su basan esnafa da düşük faizli kredi verileceğini ve vergi borçlannın erteleneceğini bildirdi. Toraman beraat etti • SAMSUN (Cumhuriyet) - Bir trafik ihlali sonrasında sivil polislerce zorla karakola götürülürken. Komıser Yardımcısı Hüseyın Tan'a mukavemet ettiği gerekçesiyle 3. asliye ceza mahkemesinde yargılanan ANAP milletvekili aday adayı Avukat tncilay Toraman. son duruşmasında delil yetersizliginden beraat ettı.Toraman' ın aynı olaydan ötürü şikâyetçi olduğu üç polis memuru hakkında ise 5 aydan bu yana lüzumu muhakeme karan verilemiyor.Bu arada Samsun'da DYP binası önünde oturma eylemı yaptıkları ıçin 4. asliye ceza mahkemesinde yargılanan Kamu Çalışanlan Sendikalan platformunun başkan ve yöneticılerınden oluşan 13 kişinin duruşmalanna devam edildı. Kanayalçın tartışması • SAMSUN (Cumhuriyet)- Kapatılan SHP'nin son genel başkanı Murat Karayalçın, Samsun'da CHP'lilerle eski SHP'liler arasında tartışma konusu oldu. CHPliler, Karayalçın'ın Samsun'dan aday gösterilmesine karşı çıkarak "Hamsiyi kavağa çıkarmak istiyorsanız Karayalçın'ı Rize'den aday gösterin. Mesut Yılmaz'la yanşarak gücünü ortaya koysun " derken,eski SHP tabanı da imza toplayarak Karayalçın'ın Samsun'dan aday göserilmesini istiyor. CHP'Iiler, Karayalçın'ın eski SHP liderligi döneminde Samsun'a hizmeri olmadığını ileri sürüyorlar. Hatay'da çaüşma • ANTAKYA(AA)- Hatay'ın Yayladağı ilçesı kırsal alanında güvenlik güçleri ile PKK'liler arasında çatışma çıktı. Çatışmada, PKKnin çok sayıda kayıp verdiği bildirilirken, ikı er hafif şekilde yaralandı. Hatay Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, dün gece 40-50 kışi olduğu sanılan bir grup, 398 numaralı sınır taşı çevresınden Suriye sınınnı geçerek devriye görevi yapan bir zırhlı araca roketle saldırdı. Güvenlik güçlerinin karşılık vermesi sonucu çatışma çıktı. Açıklamada, yanm saat kadar süren çatışma sırasında PKK'lılerin çok sayıda kayıp vererek Suriye tarafına kaçtıklan. bu arada iki erin de hafif şekilde yaralandığı bildirildi. Öte yandan, Şırnak, Siirt ve Tunceli'nin kırsal kesimlerinde düzenlenen operasyonlarda, 6 terörist ölü ele geçirildi. İlacazam • KAYSERİ(AA)-İlaç fıyatlanna yüzde 11 ile 20 arasında zam yapıldı. Ağn kesicilerden aspinne yüzde 20 zam yapılarak, satış fiyatı 28 bın 600 liradan 34 bin 300 liraya çıkanldı. Kalp hastalannın kullandığı lsordil (5 Mg), 33 bin 200 liradan 39 bin 800 liraya, antibiyotiklerden Alfacilin 500 tablet ise 295 bin 400 liradan 329 bin 400 liraya yükseltildi. 150 bin 100 liradan satılan doğum konrrol hapı Desolett'in yeni fiyatı ise 173 bin lira olarak belirlendi. Özden, Demirerin başvurusunun önceki karardan bağımsız olarak değerlendirileceğini söyledi: Yeni başvuraya yeni karar••Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Seçim Yasasf ndaki iller barajının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun önceki başvuru ve kararlardan bağımsız olarak aynca değerlendirileceğini söyledi. "Eski karara bağlı kalmamız şart değil" diyen Özden, yann bir raportör görevlendireceğini söytedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Anayasa Mahkemesi Başkanı Yek- ta Güngör Özden. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Seçım Yasa- sı'na yeni eklenen il barajlannın ip- talıne ilişkin başvurusunun. daha önce alınan kararla ilışkilendirile- meyeceğinı belirterek "Herdosya. her başvunı, kendine özgüdür. Es- ki karara bağlı kalmamız şart değü- dir" dedı. Ozden, konuyla ılgılı yann bir raportör görevlendireceği- ni söyledi. Demirel. yüzde 10 çevre barajı- nı öngören Seçim Yasası'nın iptali ıçin önceki gün Anayasa Mahkeme- si'ne başvurdu. Her başvuruya bir karar Gözleryeniden Anayasa Mahke- mesi "ne çevnldi. Özden, konuyu Cumhuriyet'e değerlendirirken da- lıa önce 9*3 mılletvekilinin yaptığı başvuruda iki maddeyi haklı bulduk- lannı, Türkiye miltetvekilliğı ile çevTe barajını öngören maddeyi ip- tal ettiklerini anımsattı ve şöyle de- di: "Mahkemeye yapılan her başvu- nı. kendine özgüdiir. İlkesel karar yoktur. Orada \erilen karar. bu baş- vuruvu bağlamaz. Mahkeme üyele- ri başka diişünebilir. Mahkemenin önceki kararları içtihadi olmakla biriikte. sonraki karariannın mut- laka onlar gibi olacağı düşünüle- mez. Biz bir önceki kararımızda temsilde adalet ve >önetimde istik- rar ilkesini biriikte düşündük." Özden, başvurunun ne zaman so- nuçlanabıleceği sorusuna. "Şuaşa- mada bir şey söyleyemem. Daha ön- ce 15 ayn maddeyi karara bağtadı. Bu kez uzun süreceğini sanmryo- rum. Pazartcsi günii daireye grtngim- de raportöriere bakacağun. kimler uygunsa görevi vereceğim'" dedi. Anayasa Mahkemesi, Seçım Ya- sasf ndaki çevre barajını iptal etme gerekçesinde şu görüşe yer vermiş- ti: "Anayasanın amaçladığı yöne- timde istikrar ilkesi için millefveki- li seçimlerinde bir iilke barajı öngör- müşken aynca her seçim çevrrsi için yeni bir barajın getirilmesi temsil- de adalet ilkesiyle bağdaşmaz. Kal- dı ki uygulanmakta olan nispi tem- sil sisteminin bir türii olan d'Hondt sistemi de kendi içinde bir baraj ta- şımaktadır." Kurmaylar toplandı DYP ile MHP ittifakı yılan hikâyesi • MHP Genel Başkanı Türkeş'in önceki gün, Başbakan Çiller'le görüşmeden önce kurmaylanyla yaptığı toplantıda, "Meydanlarda DYP ile ANAP çarpışacak arada biz harcanacağız. Bu nedenle ittifaka 'hayır' demeye gidiyorum" dediği öğrenildi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Müftüoğlu, v 'îttifak yok. Tek başımıza seçime giriyoruz" demesine karşın, dün gece iki parti kurmaylannın tekrar bir araya geldikleri öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- MHP- DYP ittifak görüşmeleri yılan hikâyesine döndü. MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş. önceki gün. Başbakan Tansu Çiller'le görüşmeye giderken kurmaylanna "Hayır' demeye gidiyorum'" derken dün iki partı yetkililerinin itifak ıçin yeniden bir araya geldiği bildirildi Yüksek Seçim Kurulu'na aday listelerinin verilmesine son gün kala partiler hâlâ ittifak görüşmelerini sürdürüyor. DYP- MHP ittifak görüşmeleri bir türlü sonuç vermezken, son DYP-MHP ittifakı, MHP'nin teşkilatının tepkisi ve milletvekili pazarlığında anlaşma sağlanamaması üzerine gerçekleşmedi. MHP lideri Türkeş'in Başbakan Çiller ile görüşmeye gitmeden_önce kurmaylanyla yaptığı toplantıda. "Üzerimizde çok baskı var. Meydanlarda DYP fle ANAP çarpışacak arada biz ezileceğiz. Bu nedenle 'ittifaka hayır' demeye gidiyorum" dediği öğrenildı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Müftüoğlu da "İttifak yok, tek başımıza seçime gidiyoruz" derken dün gece DYP Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Yaşar Dedelek ile Teşkılat Başkanı Mehmet Gölhan'ın MHP'lilerle tekrar bir araya geldikleri bildirildi. Kulislerde. MHP'nin, barajı aşamayacağını bıldiğı. bu nedenle ittifak yapmak zorunda olduğu dile getirilırken "MHP hâlâ pazarhk şansuu zoriuyor. DYP'yi ikna etmek için ANAP'ı da kullanıyor. MHP'li bazı yetkililer AÎNAP'la ittifak konusunda görüşmeler yaparken bazuarı da D\ P'lüerie görüşüyor" denildi. Tek ba$ına seçime gıdecek olan MHP'nin adayIan belli oldu. Adana'dan aday olacak Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş ise Kayseri'de liste başı olacak. MHP eski yönericilerinden Devlet Bahçeli Adana'da Türkeş'in altında ikinci sırada yer alacak. Eski DGM Başsavcısı Nusret Demiral, lstanbul'dan aday olacak. Öte yandan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in. Seçim Yasası'nda değişiklikler yapan yasayı onayladıktan sonra, yüzde 10'luk bölge barajı ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasından sonra. gözler Anayasa Mahkemesi'ne çevrildi. Ancak, uzmanlar ve siyasi parti temsilcileri Anayasa Mahkemesi'nin bölge barajını iptal etmesinin erken genel seçimlerin 24 aralıkta yapılmasını engellemeyeceği görüşündeler. "Bizim yonımumuza göre, Anayasa Mahkemesi iptal karan almayabilir" diyen DYP Grup Başkanvekili Güneş Müftüoğlu. şimdilik yeni bir yasa hazırlıkJannın da bulunmadığını bildirdi. Anneler çocuklannı istiyor Ka>ıp aileleri her cumartesi günü olduğu gibi dün de Galatasaray'da gözaltında kayıplan protesto ettiler. 21 ekimden bû yana kay ıp olan Dü/gün Tekin'in annesi Elif Tekin ve babası Veli Tekin oğullannı bulmak için Tunceli'den geldiklerini belirterek kavıpolavını "devletinzulmü" olarak nitelediler. Elif Tekin zaman zaman "Oğlumu istiyorum. Cezası neyse hâkimler versin, oğlum nerede" diye feryat ederek gözyaşı döktü. Galatasaray LLsesi önündeki oturma eylemine geçen mart ayında kaybolduktan sonra cesedi bulunan Hasan Ocak'ın babası Baba Ocak, 4 yıldır kayıp olan Hüseyin Toraman'm annesi Hafke Toraman. geçen hafta ka> ıp ilan edilcn, ancak gözalündayken serbest bırakılan ve gözünde moriuklar olduğu göriilen Ali İhsan Ay da katıldı. Insan Haklan Derneği Başkanı ve HADEP listesinden BSP İçel milletvekili adayı Akın Birdal oturma eylemine katılarak yaptığı açıklamada. kay ıplar - utancının son a ernıesi gerektiğini belirterek " Kayıp ve insan haklan ihlalleri sonınunu partamentoya taşıyacağız" dedL (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Inönü^den DSP^ye sessiz onay DSP'ye girip girmeyeceği konusunda herhangi bir açıklama yapmayan İnönü'nün sessizliği 'evef olarak algılanıyor AVŞE YILDIRIM Siya»i kulislerde, DSP'yi des- tekleyeceğı, hatta seçımîerden birkaç gün önce "Adres DSFdir" mesajı vereceği ıddialan yoğun- laşan Erdal tnönü'nün bu ıddı- alara sessiz kalması anlamlı bu- lunuyor. Inönü'nün. CHP'den aynlan SHP kökenli partililere de "sessizkalarak" bir anlarnda "onay"verdiği belirtilirken. "İçi- nizdeki hastalıklan gideceğiniz yere taşımayın'" dediği öne sü- rüldü. CHP Genel Merkezi'ndepeş peşe yaşanan ıstifalarla biriikte il ve ilçe örgütlerinde de DSP've kaymalar başladı. Özellikle fs- tanbul'da CHP'den DSP'ye bü- yük bir geçiş hareketi planlan- dığı öğrenildi. Aralannda SHP eski il başkanlan YükselÇengel ve Ali Özcan. N ahitTöre 11e Ka- dıköy eski belediye başkanı Cen- giz Ozyalçın'ın da bulunduğu bir grup partili, üye ve seçmen tabanını DSP'ye kaydırmaçalış- malannı yürütüyor. Baykalekibınin "kökenayn- mı" v apmasından rahatsizlık du- yan panılilenn "a>nlma"çalış- malannı iki buçuk avdır yürüt- tükleri öğrenildi. DSP yöneti- miyle temaslannı vürüten eski SHP'lılenn Erdal Inönü'ye de bilgı verdikleri belırtildi. Erdal Inönü'yle görüşen partililenn, CHP'de yaşanan rahatsızlıklan ve toplu halde partıden avnl- mak istediklerini ilettıkleri öğ- renildi. lnönü'nün ilk başlarda bu isteğe "tepkisiz" kaldığını ifade eden bazı partıliler, "Za- ten sessiz kalması ve CHP'den aday olmayacağını açıklamasu onaylaması anlamına gelir" de- diler. lnönü'nün daha sonra ken- disiyle göriişen bazı partililere. "Gideceğinİ7yere içinizdeki has- talıklan taşımayın" dediği ilen sürüldü. lnönü'ye yakın bir kaynak ise lnönü'den DSP'yle ilgili birme- saj almadıkiannı. ancak CHP'den ayrılarak DSP'ye geçmek ıste- yen bazı partililerin lnönü'ye bilgı verdiklerini doğruladı. Ay- nı kavnak. "İnönü'nün DSPme- sajı vereceğine hiç ihtimal vermi- yorum. Ama babası gibi kafa- sında 40 tilki dolaşır. kuyrukla- n da birbirine değmez" diye ko- nuştu. Istanbul'da büyük bir gövde gösterisi yaparak DSP'yi des- tekleyeceklerinı açıklayacakla- nnı bildireneski SHP'liler. DSP1 yönetiminin isteğine göre parti- ye toplu ya da tek tek katılımm da sağlanabileceğini belırttıler. Calışmalara katılan bir partili. "DSP > önetimiy le hiçbir pazar- lığımız yok. Bu işin CHP'yle ol- mavacağı ortada. Biıieşmeyi is- teyen millerAekillerinıiz bile bu- nu gördüler ve solu topaıiamak için DSP'ye geçtiler. Bi/inı ama- cınıı/ da 24Aralık'ta merkezsol- daki oylan DSP'de toplamak. Çalışmalanmızı üye ve seçmen bazında sürdüriiyoruz" diye ko- nuştular. Bırleşme sonrası CHP'nin ilk genel başkanı Hikmet Çetin'le de göriişen partililenn "Sizinye- riniz artık CHP değil. Tepkinizi göstermelisini/ ve sizin yanınız- da ver alanlarla biriikteC HP'den avnlıp DSP've geçmelisiniz ya da bağımsız kalmalısınız" diye- rek baskı yaptıklan öğren\ldi. Murat Karayalçın'a da "İsti- fa edip bağımsız kalması" yö- nünde baskı yapan partıliler. "Sayın Karayalçın, zaten listele- re göre karannı vereceğini söy- lemişti" dediler. DSP Genel Başkanı .Bülent Ecevit'in de partinin yükselen gTafiğiyle biriikte adaylığını ls- tanbul'dan koyacagı ileri sürül- dü. CHP'den DSP'ye geçen Mümtaz Sovsal'a kendi seçım bölgesi Zonguldak 1. sıra aday- lığını vereceği bıldınlen Ece- vit'in de Istanbul 2. bölgeden aday olacağı belırtildi. NOTLAR / ORAL ÇALIŞLAR rürkıye, şovenizmın ve şeriatın cendere- sinde alelacele se- çimlere gidiyor. Bu seçımlere giderken küçük oy hesaplan peşine düşen siyasi partiler ve bazı araştırmacı- lar, sanki bu olaylar kendi dışlann- da, Patagonya'da gerçekleşiyor- muş gibi duygusuz ve tepkisiz, tahliller yapıyorlar. Türkeş ve Erbakan yıldızı par- layan politikacılar diye kabul edi- liyor ve başanlan üzerine analiz- leryapılıyor. Ortada birbaşan var mı gerçekten? Erbakan, tanıdığı- mız Erbakan. 30 yıldır, bir Batı taklitçileri sözünü tutturmak dı- şında, taşranın çözülen ve sıkıntı- ya düşen çağdışı kalrruş esnafının ideolojisinı savunmaktan başka ne yaptı? Yeni tezlermi üretti? Ciddi eko- nomik çözüm yollan mı önerdi? Kürt sorununun banşçı yollardan çözümü konusunda fıkirler mi ge- lişhrdı? RP. bunalımdan, çaresiz- likten ve gerilikten güç almaktan öteye ne yaptı? Türkiye "de demok- rasi rüzgân eserken esamesi mi okunuyordu? Halk kendi haklan- Şeriatm ve şovenizmin gölgesinde na sahip çıkarken, özgürlük için ayağa kalkarken bunlann ortaçağ özlemlerinin birkıymetı harbive- si var mıydı? Ortada bir Erbakan başansından söz edebilmek için bazı temel tezlennin ne kadar yet- kin ve Türkiye'nin ihtiyaçlanna uygun olduğunu da göstermek ge- rekir. Türkeş'e gelince... Türkeş. Kürt sonınunu silahla çözmek isteyen bir merkezı polıtikanın kanatlan al- tında büyüyor. ondan güç alıyor. Güneydoğu'da her gün 25-30 gen- cimiz yaşamını yitiriyor. Bu kan- lann üzerinden politika yapılma- sının bir başan gibi sunulması mümkün mü? Türkiye batıyor. Ekonomisi ba- tıyor, içerde süren çatışmalar ülke- mizin ruhi ve toplumsal dengesi- ni altüst ediyor. Çaresiz insanlaryersız yurtsuz. başlannı sokacakdelikanyor. Bü- yük şehirler göçebeler tarafından çevrilmiş dunımda. Türkiye batı- yor. MHP ve RP yükseliyor. Bu tab- lodan bir başan sonucu çıkarmak mümkün mü? Türkeş'in yumuşa- dığı ve merkeze yaklaştığı iddi- alan da ciddi bir yanılsamadan ibaret. Silahlannın kabzalanna üç hilalli bayrak amblemini yapıştı- ranların yönlendirdiği bir savaş sürüyor Güneydoğu'da. Devlet ora- da ırkçılara teslim edilmiş durum- da. Türkeş merkezde değil Türkeş, merkeze talan gelmış değil, Türkeşçilik bir savaş felse- fesi olarak ülkeye kumanda ediyor. Onun için Türkiye batarken Tür- keş'in ve Erbakan'ın yıldızı par- lıyor. Siyaset Mevdanı'ndabenim en çok canımı acıtan, bazı kimse- lerin bir doktor ve avukat gibi du- rum saptaması yapıp. sonra da "İş- te durum budur"derken yürekle- nnin sızlamadığını ve tepkisizlik- lerini hissetmem oldu. Ülkede kan akıyor. ülkede çağ- dışı bırdüzenin kozaları örülüyor. De\ let. giderek daha çok kan. da- ha çok silah diyen güçlerin eline geçiyor. Bu manzaraya bakıp. bu ülkenın düşünen bir insanı olarak tepkisiz kalabilmek mümkün mü? Karşımızdakı sorun. bu büyük be- layı Türkıyenin nasıl defedebile- ceği üzerine kafa yormaktır. Adam yanıbaşımıza oturmuş "bölücü- ler"di\ebağınyor. Bölünmezbü- tünlük nutuklan atıyor. Birbaşka- sı "İmanagelin,seriatagelin'n çağ- nsı vapıyor. Gücü vetse. kendi ya- şam anlayışı dışında her şeyi yok edecek. Belediyelerde neler yap- maya niyetlendiklerini yaşamadık mı? Biz soğukkanlılıkla. bunlann oyu >u kadar olabilir diye saptama- lar yapıp. ne kadar gerçekçı oldu- ğumuzu düşünerek böbürlenip du- ruyoruz. Milliyetçilik, aşın devlet- çilik ve şeriatçılık, bütün bu ide- olojiler kendi dışlanndaki her an- layışı bölücülüklesuçlajarakken- dilenni yer açıyorlar. Bunlargüç- lendıkçe Türkiye daha sert kamp- la^malara, daha fazla iç bölünme- >e sürûkleniyor. Kürt sorununda Türk milliyet- çiliğinin peşine takılan ve şeriat korkusundan dem vuranlann za- man zaman aynı kişiler olması be- ni hayrete düşürüyor. Halbuki bu ülkede şeriatı en fazla Kürt soru- nunda akan kan güçlendiriyor. Bu savaş durdurulmaz ve mehter marş- lanyla ve bozkurt rozetlenyle Gü- neydoğu'da kan akmaya devam ederse, bu ülke şeriatın ve sıyasal Islamın pençesıne adım adım yu- varlanmaya mahkûm olur. Yol yakınken, Türkeş'i ılımlı görmeye başlayan ve şeriat korku- sundan panikleyenlerin daha cid- di düşünmelen gerekıyor. Bıryer- de yanlış yapmıyorlar mı acaba? Irkçılıkveşovenizm. siyasal Is- lamın panzehiri olamaz. olsa olsa onuazdınr. lOynlıaşkınbirzaman- dır. Türkiye bu tırmanışı yaşıyor. Aklımızı başımıza toplamanın za- manı geldi de geçiyor. Hem şovenizme ve dev letın bas- kı politikalanna, hem siyasal Isla- ma aynı uzaklıkta durmadan bu ağır durumdan çıkmanın olanağı yoktur. Askertörenlerinin ıçinde- ki acıyı görmeden yapılan vatan- severlik edebiyatının, kısa sürede şeriata teslimiyete dönüştüğünü görmek zorundayız MIKRO DINÇ TAYANÇ Yobaz Sürüsü! Şu özel TV'lere çıldınyorum! Adam(!)lann "rating" uğruna bürünmeyecekleri kılık, girmeyecekleri kim- lik yok! Sözümona, Türkiye'nin en önemli sorunlanna çö- züm arayan program(!)larının bini bir para! Programa(!) gelin, programa: Bediüzzaman(l) Sa- id-i Nursi Hazretlerı(!)'nın kayıp mezarı nerede? Içimden "Uzakta aramayın. Nerede olacak! O ve onun gibileri yaratıp başımıza saran Celal Bayar'/n, Adnan Menderes'/n ya da Turgut Özal 'ın ve deya- şayan şurekalannın yattıklan, yatacaklan yerdedir" di- yorum... Diyorum da gene de oturup "araştırmacı gazete- ci" ve de "ekmeğinipatrondan yiyen" medyatiklerin hazırladığı "suç unsuru "nu izlemeden edemiyorum. Program(!) başlıyor ve ekrana, her gördüğümde mide ve ağız guddelerimi kötü kötü hareketlendiren suratıyla "Hocaefendi" zuhur ediyor. "Allah" diye başlıyor, "şeriat" diye sürdürüyor ve gene "Allah" di- ye bıtiriyor. O arada derede ettiği lafları anlayamıyo- rum. Çünkü ya Arapça ya da uydurma!!! "Ulan " diyorum yüksek sesle, "seni ve senin gibi- leri bu ulusun başına, medya denilen bu çirkef çu- kuru ile uzlaşmacı, laik(!), demokrat(!) ve deAtatürk- çü(!) bilimadamlanmız sardı ya, tam sarmışlar..." Ardından gene Allah'lı, Nur'lu, bir başka şeriat sa- vunucusu. Bediüzzaman'ın (kardeşiymış) naaşını me- zarından, mezarını açmak istemeyen askerleri zorla- yarak çıkartmışlar da, madenı tabuta koymuşlar da, arabaya yükleyip dağ bayır bilmem kaç saat sürüp ıssız bir sur dibine gömmüşler de... Bu kez "Mundara mezar kazılmaz" diye haykınyo- rum. Bir diğer Allah, peygamber ve de şeriat haykıncısı "Urfa 'daki mezardan çıkartılan tabut uçağa yüklen- di. Sonrası ya Akdenız üzerinde uçaktan atıldı ya da bilınmeyen bir yere gömüldü" gibilerinden "tanhsel" açıklamalarla "araştırma" programına nur(!) tutuyor... Gene dayanamayıp"Akdenız karanrdı be " diye fır- lıyorum yerımden... Sonra, George Orwed'in Hayvanlar Çiftliği'nin kah- ramanı olan domuzların yüzlerini anımsıyorum. "Kah- raman domuzlar" gibiyim. Yüzümü, gözümü ve ku- lağımı ekrandan fışkıran vıcık vıcık yağ kaplıyor. "Mıs" kokusu burnuma sinıyor... Programı hazırlayanlar araştırmacı(!) ya, soruyorlar "Deccal nedir?" (Soruyu soran zamane medyacısı ha- nım kız, kendini programın vecdine öyle bir kaptırmış, karşısındaki zat-ı 'müstekreh'ten öylesine etkilenmiş ki, deccal lafını bir türlü toparlayamıyor...) Pasa gelin, pasa! Suratının, göze benzettiğim de- liklerinden bir nur(!) saçılıyor kı sormayın gitsin... Uzun tanımlamalardan sonra "Zaten Deccal gel- miştir" buyuruyor. Tam "Atatürk'fur"diyecek, yemi- yor(!) ve "Devlet, dini yok etmektedir... Atatürkçüler, dini ortadan kaldırmakla övünmektedirler" türünden herzelemekle yetiniyor! Bir dörtlük dökülüyor ağzımda: "Dest-ı hilkat hamurunu Tannm, * '' • Necasetle yoğurmuş ' •"'•<••<<• Anan seni sıçacakken, Yanlışlıkla doğurmuş!" .'.•,,'.], rj Canını sevdiğımin Neyzen'i... '*'"•' TVyi kapatmak amacıyla yerimden doğrulurken, ek- randa ışıklandırılmış Esma Sultan Yalısı'nın duvarla- n önünde, büyük araştırmacı gazeteciler güruhunun bilmem kaçıncısı belirıyor. "Yaptığı "ndan son dere- cemutlu, sahibinin saçtığı ulufeyi kapmayı haketmiş- liğin huzuru içinde "programına"katılanlarateşekkür edip iyi geceler diliyor. "Helal olsun, sana da bu yakışırdı O Yalının Çocu- ğu" diyorum. Ekran kararırken, bu kez de aklıma ismet lnönü'ye atfedılen bir fıkra takılıyor. "Paşa" demişler "muha- lıflenn, senin yaşamın boyunca Allah'ın adım ağzına almadığını söylüyor ve 'O dinsizdir' diyoriar? Ne der- sin?" Paşa, duraksamaksızın yanıtlamış: "Allah belalarını versin!!!" Ana fikir: Hiçbir devletin yargı kurumu, kanla ku- rulmuş o devleti oluşturan yasaların, milyonlarca kı- şinin gözünün içine baka baka, ayaklar altına alınıp çiğnenmesine "demokrasi" ya da "hoşgörü" adına göz yummak hakkına sahip değildir. Ana fıkrin ana fikri: "Türkiye Cumhuriyeti'nde savcılar ve yargıçlar var(mı)dır"; yoksaü! Cumhurbaşkanı Edirne'de Demirel: 24 Arahk için bir engeîyok EDİRNE (Cumhuriyet) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. yeni Seçim Yasa- sı'nın bölge barajıyla ilgili bölümünü Anayasa Mahke- mesı'ne götürmesinin. 24 Aralık'ta vapılacak genel se- çimlerin tarihini etkileme- yeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel. dün Edir- ne'nın düşman ışgalinden 73. kurtuluş yıldönümü tö- renlenne katıldı. Demirel. Talatpaşa Bulvan'ndaki tö- rende yaptığı konuşma. Türk milletinin bir bütün olduğu- nu ve bütün kalacağını söv- ledı. Demirel. "Demokra- tik-laik Türkiye Cumhuri- yeti sonsu/a kadar vaşaya- caktır. Bunun tcmiııatı. btr- liğinıi/ ve beraberliğimizdir" dedi Cumhurbaşkanı Demirel. Edirne Valılıği'nı zıyaretı sı- rasında. gazetecilerin yeni Seçim Yasası ile ilgili soru- lannı cevaplandırdı. Birga- zetecinin, "Yüzde 10 bölge barajını demokratik bulu- yor musunuz" sorusuna. Cumhurbaşkanı. "Demok- ratik bulup bulmama mesc- lesi değil. Si/ radyo dinliyor, televizyon sev rediyor, gazete okuyorsunuz. Ben u kanunu onayladım. Yalnız bölge ba- rajı kısmını Anavasa Mahke- mesi'ne götürdüm. Yani, im- zaladım geldim. Pa/artesi götüreceğim. Benim bu ko- nudaki beyanıma bakarsa- nız, bunlann hepsi var" ya- nıtını verdı. Demirel. bir gazetecınin. "iptal başvurusunun, seçim tarihini etkileyip etkileme- veceğini*1 sorması üzerine ise "Hayır. niye etkilesin?" dedi. Seçim Yasası'nın, per- şembe günü TBMM'de onaylandığını, cuma günü öğleden sonra kendisının önüne geldiğinı. uzmanlar tarafindan ıncelendikten son- ra da saat 20.30'da kanunu ımzalayarak Meclıs'e gön- derdiğinı anlatan Demirel. konuşmasını şöyle sürdür- dü: " Bö> lece,seçimin, 24 Ara- lık'ta vaptlmasına hiçbir en- gel yoktur. Aııavasa Mah ke- mesL bölge barajını bu tari- he kadar iptal ederse, 24 Ara- lık akşanıı sandıklar açıldı- ğında, hesaplanıa ona göre >apılacak. Burada seçimi et- kileyecek bir şey yok. \ arsa- yalım Anayasa Mahkemesi iptal etnıedi, 3 ay mahkeme devam etti. Hiç mesele yok. Seçim yapılmış. gelmiş geç- mişolur.N'arsayalını Anaya- sa Siahkemesi, bunu 24 Ara- lık'tan önce iptal etti, o zaman barajsız bir seçim yapılır. \arsayalim Anayasa Mah- kemesi kabul etti, O zaman da barajlı bir seçim olur. Hiç telaşeve gerek yok_"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle