03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 1995 PAZAR PAZAR KONUGU ADD Genel Başkanı Suphi Gürsoytrak: Cumhuriyetçilik, özgür ve demokrat olmaktır ' Sosyaldevletmodeliyokediliyor'• Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı. Türkiye Cumhuriyeti halkını bütünüyle çağdaş ve bütün anlam ve biçimleriyle uygar bir toplum durumuna ulaştırmaktır. Türk tarihi incelenirse gerileme ve çöküntü nedenlerinin iktisadi sorunlara bağlı olduğu görülür. Kazanılmış zaferlerin ve uğranılmış başansızhklann tümü iktisadi durumla ilgilidir. Cumhuriyetin her türlü saldınlardan korunması için eğitimin ve öğretimin ivedilikle birleştirilmesi ve dinin bir sömürü aracı olmaktan kurtanlması şarttır. Kurtuluş, ancak bu yolla olur. SÖYLEŞİIŞIK KANSU Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Ba^kanı Suphi Gürsoytrak. bugün Türkiye'de. Atatürk'ün sosyal de\ let modelinin. vahşi kapitalist. liberal birsistemedönüştürülmekıstendiğınibelirterek, "Türkiye. kendi ekunomik yapısını. kendi kav- naklanyla sürdüremediği anda, bağımsızlığını bü- \iik oranda kavbetme tehlikesiyle karşı karşıva kalacaktır" dedi. Ağırsanayı alanındakı varlık- lann kamunun elınden çıkanlmasıııı asla uygun bulmadıklannı ıfade eden Gürsoytrak. "KİT'ler, Türkiye'nin iktisadi bağımsızlığının temelidir" görüşünü sav undu. Türkıye'nınemperyalistgüç- lerin oyunlannı sahneledıği bir bölgede olduğu- na dikkat çeken Gürsoytrak, dernek olarak etnik kökeni ve dinsel inancı ne olursa olsun. bütün in- sanlan kardeş kabul ettıklerini \e kaderlennin ortak olduğunu dile getirdiklerini anlattı. Gür- soyrrak. cumhuriyet iie bırlikte hükmetme gücü- nün halka geçtığinı vurgulayarak "Cumhurijet- çilik, özgür ve demokrat olmak dcmektir" diye konuştu. Gürsoytrak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 72. yıldönümünde Cumhuriyet'in sorulanna şu yanıtları verdi: ^ H H M Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın en diri meyvesi cumhuriyetin 72. yıldönümünde Törki- ye ne dunımda? Bu sorunuzu yanıtlarken. Atatürk'ün Söy- lev 'inden şu bölümü anımsatmak istiyonım: "Bi- zim açık ve uygulama imkânı gördüğümüz siva- si meslek, milli siyasettir. Dünyada bugünkü ge- nel şartların ve asırianıı. dinıağlarda. karakter- lcrde odaklaştirdığı hakikatler karşısında hayal- perest olmak kadar bü\ ük hata olamaz. Tarihin sövlediği budur. Bilimin, aklın. mantığın ifadesi böyledir. Kendi milli sınırlanmız içinde, her şey- den önce kendi gücümüze davanarak \arlığını muhafaza etmek suretivle. millet \e memleketin hakiki saadet \ önünde gelişmesine çalışmak. Ge- lişigüzel uzun emeller peşinde milk'ti meşgul et- . memek vezarara sokmamak. medeni ve insani > ö- nüyle de karşılıklı dostluk beklemek. Yaptığımız veyapmaktaolduğumuzdevrimlerinamacı. Tür- kiye Cumhuriyeti halkını bütünü>1e çağdaş ve bü- tün anlam ve biçimleriyle uygar bir toplum duru- muna ulaştırmaktır. Türk tarihi incelenirse geri- leme ve çöküntü nedenlerinin iktisadi sorunlara bağlı olduğu görülür. Kazanılmış zaferlerin ve uğ- ranılmış başarısı/lıklann tümü iktisadi durumla ilgilidir. Cumhuriyetin her türlü saldınlardan ko- runması için eğitimin ve öğretimin ivedilikle bir- leştirilmesi ve dinin bir sömürü aracı olmaktan kurtanlması şarttır. Kurtuluş, ancak bu yolla olur.'" Buradan hareketle. özellikle 72 yıl sonra Türkiye'ye baktığımızda, ülkemızin Ortadoğu. Kafkaslar ve Balkanlar'ın en güçlü de\ leti oldu- ğunu görüyoruz. Bu duruma. Atatürk'ün kalkın- mamodeli sayesindeulaşılmıştır Türkiye demir- çelik fabrikalannı. petrokimya tesıslerini kurabıl- miş. tekstil endüstrisini gerçekleştinniş, rafineri- lerini geliştirmiş. otomotiv endüsrrisini. tersane- lerinı. savaş sanayiini kurmuş. milyonlarca gen- cini çağdaş eğitimden geçirmiş. yeteneklı bürok- rasiyi ve becerikli ginşımciyi \e yetışmiş işgü- cünü, oldukça etkin ve itıbarlı bir orduyu oluştu- rabilmiştir. Böylece "Yurtta banş,dün\ada ba- nş" ilkesini sürdürerek nüfuzunu çoğaltmış. Mil- li gelirde de artış olmuş. * ^ • I H İ Bu süre içinde hiç olumsuz bir geliş- mevok mu? Çok partıli hayata geçildikten. özellikle 1980'den sonra uygulamaya konan politikalann sonucu. Türkiye Cumhuriyeti'nin birtakım teh- ditlerle karşı karşıya getinldiğiııi görüyoruz Bunlann dışardan da kaynaklandığını kabul et- mek gerekir. Bugün Güneydoğu'da etnik bölücü- lüğe dayalı, ırkçılığı savunan bir Kürt devleti oluşturmak isteyen dış güçlerin olduğunu ve bu- na da maalesef içeriden. bazı kendisini kaybet- miş vatandaşlanmızın katıldığına tanık oluyo- ruz. Ikinci birtehdit de dinsel alanda. Vatandaş- lanmızın. 70 yıl süresınce. bütün serbestçe ıba- detlenni yapabilmiş, oruçlannı tutabılmış, na- mazlannı kılabilmiş. her türlü dini vecibeleri ra- hatlıkla yerine getirebilmiş olmasına karşın. özel- likle 8O'lı yıllardan sonra dışandan y önlendirılen, desteklenen büyük bir dinsel propaganda altında tutulduğunu görüyoruz. Yeni türeyen bir takım gruplar. çeşitli adlar altında Türk halkının kafa- sını sürekli olarak kanştırmaktadır. Bu da laik Türkiye Cumhurhetını ortadan kaldınp yerine dinsel bir de\let kurma amacını telkin etmekte. insanlanörgütlemeyeçalışmaktadır. Üçüncüteh- dıde gelince Atatürk'ün kurduğu model. sosyal de\ lettir. Bu sosyal devletin yapısı. vahşi kapita- list. liberal bırsısteme dönüştürülnıek istenmek- tedir. Bu proje de 12 Eylül'den sonra Kenan Ev- ren veTurgutÖzal ikilisininelıyle 24 Ocak Ka- rarlan'yla uygulamaya konulmuştur. Bu uygula- manın sonucunda. bugün Türkiye 'de büyük biriş- sızlık. büyük bir bütçeaçığı.yüksekenflasyon ve gelecek açısından karamsarlıklar doğmuştur. Uzun süredir bütçe. milli tasarruflara dayanan birbütçe olmaktan çıkmıştır. Yabancı kaynakla- ra. dış paraya ve ıç borca dayanan gelirle devlet çarkı döndürülmeye çalışılmaktadır. I^MMB Osmanlı'mn son dönemi gibi mi? Ona benzıyor. Ondan daha da kötü. ağır diye- bıliriz. Osmanlı Imparatorluğu'nun dış oyunlar- la açmaza sürüklendığıni bıliyoruz. Türkıye'nin önündedenenmiş.başanlı birmodel varken.dün- yadakı küreselleşıne hareketine. serbest pazar ekonomisine uyarlanarak. siyasi bir istençle Türk sosyal ve ekonomik yapiM değiştirılmeye çalışı- lıyor Bu yüzdendir ki Türkiye'de sanayileşme dıırmuştur İ^HHB Türkiye Cumhuriveti'nin harcında "bağımsızlık" vatıyor. Küreselleşme, bağımsız- lıkla çelişmivor mu? Eğer bir ülke. kendi yaşamını dışardan aldığı kaynaklarla sürdürüyorsa. sürdümıeye başlamtş- sa. o ülkenin bağımsızlığından bahsetmek kolay kolay mümkün olamaz. Bugün Türkiye'nin iç ve dı^ borçlan. 100 mılyar doîar düzeyini aşmıştır. OysaTürkiye'nın milli gelırı 135 milyardolardü- zeyindedir. Yanı neredeyse mıllı gelire yakın bir borç içensınde yüzmektedır. PAZAR KONUGU SUPHİ GÜRSOYTRAK 1925 vılmda Ala)ehıı'de ttoğdu Bıır\a A^kcri Lt.se- sı ni bıtinlıklen sonra. 1945 yılımlu Huıp Okıılıı ndan. 1947'de Topçu Okulu'mhm mezun oltlıı 1949 vılmda kadros-ıı IIÜVÜLI oldıı 1949-1951 \ılında Amenkan Ha- vacılık Okıthı'mı biıırdi. 1951-52 vılları urasııula Top- çıı Okıdtı ıv havagruhunduâğretımgorevlısi olarakça- lıştı. 1952-53yılmdu KoreSuvaşı na gönüllüoUırak ka- tıldı 1955-57ytlmdu Karu Harp Akudemısı'nı hılirdı. Avnı ı;/. 9 sııhavolııymda ııırgılandı 195S ı ılında Yı'ik- sck Kıımanda Akadcmiti nı. 1959yılwda Aımrikan Huıp Akadcmi.si ni biıırdi Karu Harp. tkadeıııı s ı ınlc ögrctmı görevlisiyken. 27 Mavıs Devrimi'ni gcrçeklcştın'iıler arasmda veraldı. 1961-19X0yılları arasında Cumhuri- > er Svnatosu mlu u natör olarak bulıındu. Savaf ve ha- vacılık ınadalvalanna sahiptir. 5 vıl 2 7 Mavı.s \fillı Dev- rinı Dcrncğı Genel Buşkanlığı vaptı In.san Hakları Deı - neği ve Alatürkt, tı Düfünee Derneği kunıeu ü\esıdiı lığı. ülkenin bağımsızlığının temelini teşkil eder. Kamu İktisadi Teşekküllen. Türkiye'nin iktisadi bağımsızlığının temelidir Bunlann sureti kati- yedeelden çıkarılmaması gerekir. Alıcılann kim- ler olduğunu da bilmiyoruz. Ağır sanayi tesisle- rimizınmülkiyetinın. Enneni, Rum. Yahudiyada •\rap sermayesinin. yanı sürekli Türkiye'ye kar- *ı politika sürdürenlerin eline geçmeyeceğini kim garanti edebilır? Böyle bir garanti. özelleştırme uygulamasında görülmemektedır. Hastanelerın. eğitim kurumlarının. ünuersitelerin, yollann. arazilerin. su kaynaklannın, barajlann bile satı- şa çıkanldığını^örüyonız. Bu. Türkiye'dekı mül- kıyetın. korkunç bir biçimde el değiştirmesi ola- yıdır Bunu.sosyaldevletanlayışımızlakesınlik- le bağdaîtırmıyoruz. Atatürkçü Düşünce Derne- ği olarak, bu konuda bütün gücümüzle Türk hal- kını uyarmaktayız. Benı en çok şaşırtan, bu üni- telerin yaratılmasında büyük emeği geçmış olan Cumhunyet Halk Partısı kökenınden gelen \ebu görüşü temsil ettiğini söyleyen siyasilenn. böy- lesi bir ekonomik ve sosyal polıtikaya destek \er- meleridir. ^ ^ • I H l'lus devlet sizce emperv alizmin saldı- rısı ahında mıdır? Kesinlıkle. Emperyalizm,sürekli şekil. taktikve ısim değiştirerek devam etmektedir. Sömürgecılık- ten başlayarak. silahlı kuvvetlerle yapılan ışgal aşamalanndan geçmiştır. Son sa\a> sonrası bına- kım askeri ve ticari bloklar. üniteler oluşturularak sürdürüldü. Bugün ise yenı dünya düzeni adı al- tında tekmerkezli sistem anlayışına geçildikten sonra. tüm dünya pazar ekonomısı içinde. ulusla- rarası kapitalin isteği doğrultusunda şekillendir- meyeçalışılmaktadır Emperyalızminetki alanın- daki ülkeler. ileri derecede etkilenirlerse. kendi bağımsızlıklannı derece derece kaybetmektedir- ler. Türkiye.jeostratejik konumu itibariyle. gıttik- çedeğerlenen petrol ve su kaynaklarınm bulundu- ğu Ortadoğu'da, dünyadaki bütün stratejik arzula- nn ve hırslann çatışma noktasındadır. Bu neden- le Türkiye olarak, diğer ülkelere nazaran daha çok emperyalistgüçlenn oyunlannın sahnelendiğı bir bölgedeyiz. Işte, PK.K terörü. tamamen dışarıdan finanse edilmekte, yönlendirilmektedir. Çeşitli Batı ülkelerinin başkentlerinde ve Moskova'da PKK'yi temsil eden ünitelerin. bürolann kurulma- sı. Türkiye'ye yapılan yardımlarda siyasi çözüm önerileri, dayatmaları Türkiye'nin güçsüzleştınl- mesine. parçalanmasına yönelik girışımlerdır. Çözüm nerede sizce? hedef olmaya başlamıştır. Örneğın, o tarihte ASALA diye bir örgüt çıkarmışlardır Türk ulu- sunun karşısına. Bir süre diplomatlarımıza rau- sallat edildi Ondan ionra. Paris Orly Havamey- dam'ndaki saldında. Avrupalılarda büyük ölçü- de zarara uğra>ınca. bir düğmeye basılmışçası- na, ASALA diye bir örgüt kalmamıştır. Bu hadi- se bile. ASALA'nın Batılı kaynaklar tarafindan organizeedılmışbırörgütolduğunugösterir Son- ra bir müttefik ülke. ABD. bize silah ambargosu uyguladı. Bu ambargoyu bir türlü anlayamadık. Çünkü. o müttefıkın Kıbns'ta ne bir askeri üssü vardı. ne de bir ekonomik çıkan. Şayet, bugüne kadar Kıbns davası sürüncemede kalmışsa, ABD'nin Türkıye'ye karşı tavır almasındandır. Şimdi A\rupa Birlığı'nden zaman zaman bunâ benzer birtakım girisimlerle karşı karşıya kal- maktayız. Işte "Siz şu etnikgruba şu hakkı verir- seniz, Kıbns'ta ödünleri verirseniz sizi gümrük biriiğinc alınz, Avrupa Biriiği'ne kabul ederiz" gi- bışantajlarlakarşılaşıvoruz. Eğer bir ülke kendi- sini. kendi kaynaklanyla ıdareedemıyorsa. dışar- dan yardım alarak ekonomik \arlığını sürdürü- yorsa. bu tür şantajlarla her zaman karşı karşıya kalır. Bu koşullarda "cumhuriyetçi" olmak neden önemli? Cumhuriyetçilik. öncelikle özgür olmak. de- mokrat olmak demektir. Cumhunyetle bırlikte insanlanmız. kul ve ümmet olmaktan çıkmışlar, vatandaş \e mıllet olmuşlardır. Osmanlı döne- mınde iktıdar gücünü Allah'tan aldığını söy leyen padışahlık sıstemı \ardı. Kımse sual soramazdı. Ama bugün, cumhunyetle birlikte hükmetme gü- cü halktadır. Ama halk. bu gucünü sonuna kadar yararlanabılıyormu? Buna u evet"diyemem. De- mokrasılerde. vatandaş ne kadar özgürse. o ka- dar da sorumludur. Tek bir vatandaş kendisini za- yıf hıssedebilır. Ama vatandaşlarbirleşir. demok- ratik baskı grubu. si\il toplum örgütleri dediği- miz örgütleri oluştururlarsa, hem demokrasiyi kurarlar. hem de haklannı korurlar ve insanca ya- şama olanaklanna sahip olurlar. ^ • • ^ B Cumhurivetçi bir örgüt olarak ne gibi çalışmalar yapıvorsunuz? Özelleştirme de burada bir başka bo- v ut olarak öne çıkıyor. Aslında Türkiye'de pazar ekonomisi uygulan- mıştı. Cumhuriyetin kuruluşundaki ekonomik politika ile hem özel tes.ebbüse hareket serbesti- si. hem de kamu sektörüne yatınm imkânı tanın- mıştır Zaten Türkiye gibi yüzyıllann ihmaline uğramış bir ülkede. her ıki kaynağı. heriki yara- tıcı gücü kullanmak zorunluluğu vardır. Ata- türk'ün öngördüğü kalkınma modeli de bunada- şanır. Kaynakların i>raf edilmemesi, planlı bir anlayış içerisinde süratle Türkiye'nin gereksi- nımlerini karşılayacak ekonomik bağımsızlığa doğru geli^meyi sürdürmektir. Şımdi ise sonu meçhul bir istikamete doğru gidiyonız. Vahşi ka- pıtalizmın Türkiye'ye ne getıreceğını bılemiyo- ruz. Bu gidişle. Türkiye kendi ekonomik yapısı- nı kendi kaynaklanyla sürdüremediği anda ba- ğımsızlığını kaybetme tehlikesıyle karşı karşıya kalacaktır. ^ • • M Üç bevazlarla başlayan sanavileşme atilımından vazgeçilivor mu sizce? Atatürkçü Düşünce Demeğı (ADD) olarak ekonomik bağımsızlığımızın temelini teşkil eden. dünya ılerekabetedebıleceğimizağırsanayi alan- lanndaki varlıklanmızın, kamunun elinden çıka- nlmasını asla uygun görmüyoruz. Gerek dışar- dan. gerekse özel sektörümüzden gelen hırslı tel- kinler sonucu böylesi bir cl değiştirme hareketi- ne gıri^ilmi>tir. Her devletin ekonomik bağımsız- Türk halkı olarak. Osmanlı Imparatorlu- ğu'ndan intikal etmış. bazı uzmanlara göre 24. bazılanna göre daha çok etnik kökenden oluşu- yonız. Kullanılan lehçeler bakımından ise 70'e yakındır. Bütün bunlann birpota içinde bırieşme- si.birdevletolabilmek için uluslaşmak zorunlu- ğu vardır. Bu aşamayı yaşamaktayız. Türkiye Cumhuriyeti bu anlayış üzenne kurulmuştur. Et- nik kökeni ve dinsel inançlan ne olursa olsun. Mi- sakı Milli sınırlan içinde yaşayan herkes Türk- tür. Bu anlayış, ulusal varlığımızın temelini tem- sil etmektedir. Binlerceyıl beraberyaşamışız. Et ve tırnak haline gelmişiz. Hepımizın ortak çıka- n da beraber olmamızı gerektirmektedir. Aslın- da Türkiye. emperyalist saldınlara 1974 Kıbns Barış Harekâtı'nı yaptıktan sonra artan oranda Bız cumhuriyetçi. Atatürkçü bir örgüt olarak, öncelikle etnik kökeni ve dinsel inancı ne olursa olsun. tüm ınsanlan kardeş kabul ediyoruz. Ka- denmizin ortak olduğunu söylüyoruz. Örgütü- müz. Türkiye'nin her yerinde, Edirne'den Iğdır'a kadar. Trabzon'dan İskenderun'a kadar Türkiye genelinde büyük bir kitle halinde yayılmaktadır. Kaç şubeniz. kaç üyeniz var? 170 şubeye ulaştık ve 17 bin üyemiz var. Ay- rıca. Türkiye dışında Almanya'da, Isviçre'de. Hollanda'da. Amenka'da temsilciliklerımiz ku- ruldu. Bu sayede Türkler. kimliklerine. cumhu- riyete. laikliğe. devletlerine. ülkelerine ve de- mokrasılenne sahip çıkmaktadırlar. İnsanca ya- şamak isteyip. çocuklannın ve torunlannın böy- le bir ortamda. böyie bir düzende büyümesını is- teyen herTürk'e şu çağnyı yapıyoruz: "Bize üye olun, yahut kendi bölgenizde beğendiğiniz bir ör- güt varsa. ona katılın. Variığınızı ortaya koyun. Hükümetlerin ve idarelerin iv i vaptığı şev ler var- sa,onlara destek olun, hatalı olduğu tarafİannı da protesto edin. Fikirlerinizi sövlevin, karşı çıkın, karşı ko> un.demokratik haklannızı kullanın" dı- yoruz. Türkiye genelinde hep kardeşlıği, barışı. dostlufiu savunuyoruz. kardeşçe el ele vererek. nasıl 1920'lerde Anadolumuzu işgal edenleri I Türk halkı Atatürk'ün önderliğinde kovaladıysa. ülkesine sahip çıkıp. bağımsız ve güçlü bir dev- let kurduy sa ve 70 yıldır insanca, özgürce. bağım- sız yaşıyorsa. bugün de Sevr Antlaşması'nı ısı- tıp ısıtıp karşımıza çıkaran ülkelenn istemlenne, dayatmalanna bu ulusun karşı çıkacağı ınancıy- la vatandaşlanmızı uyarmaya çalışıyoruz. Kuru- lan tuzaklara düşülmemesi gerektığını. Türki- ye'nin değil 60 milyonu. 160 milyonu. 200 mil- yonu rahatlıkla besleyebilecek coğrafi zengin- lıklere sahip olduğunu anlatıyoruz. Bu noktada. UNESCO'da. 1981 yılında Atatürk'ün doğumu- nun 10ü. yılının kutlanmasına ilişkin 156^ülke- nin verdiği karar metninde Mustafa Kemal Ata- türk'ün nasıl tanımlandığına dikkat çekmek ıstı- yorum: "Lluslararasıanlavtşvebarışvolundaça- ba harcamış üstün bir kişi. olağanüstü bir devrim- ci,sömürgecilikveemperyalizmekarşısavaşanilk lider, insan haklanna savgıİL dünya banşının ön- cüsü, insanlar arasında hiçbir renk- din, ırk avn- mı göstermev en eşsiz devlet adamı. Türkiye Cum- huriyeti'nin kurucusu." Cumhurivetimizin doğum günü kutlu Bende tüm halkımızın Cumhuriyet Bayramı'nt kutlanm. Dünya durduğu sürece. Türkiye Cum- huriyeti yaşayacaktır Dılenm,buba\ramımızıda Atatürk'ün cumhuriyetin 10. yılında söylediği gibi. büvük mutluluklarla kutlanz. VEFATMerhum Ali Fevzı ve merhume Fatma Naciye Ay'ın oğulları, merhum Mevhıbe Öksüzcü, Belkıs Türe'nin kardeşleri. merhum Muhteşem Oksüzcü. merhum R.Doğan Türe, Sevim Tuğcu, merhum Feridun ve Sabahat Tuğcu'nun eniştelerı, merhum Sibel Gürsoy ve Ahmet Ay'ın babalan, Yılmaz Gürsoy ve Tına Ay'ın kayınpederleri, Hamdi Türe, Aslı ve Serdar Bengü'nun, Mecdi. Vacide ve Ulcay Öksüz'ün dayıları, Murat Atan, Osman Sirel, Zeynep ve Ömer Gürsoy, Melisa, Suzan ve Tülin Ay'ın dedeleri. Emel Nevın Ay'ın sevgili eşi. Hacettepe Üniversıtesi emekli öğretim üyesi, Dünya Tiyatrolar Birliği Yönetim Kurulu üyesi, Fransız Kültür Derneğı eski başkanı ve Legıon d'Honneur nişanı sahibi, Devlet Tiyatrolan eski genel sekreteri. gazeteci-yazar, eleştirmen. tiyatro- sanat adamı LUTFI AY 27.10.1995 günü vefat etmiştir. Cenazesi 30.10.1995 pazartesi günü öğle namazını müteakip. Erenköy Galip Paşa Camiı'nden kaldırılarak Ümranıye Kocatepe Mezarlığı'na defnedilecektır. AİLESİ Prof. Dr. Günter Rinsche, AP'deki bazı düşüncelere katılmanın mümkün olmadığını söyledi 4 GB için ortak çahşmalıyız' İSTANBLTL 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1W5 176 Vası. Hastalığı sebebıyle Fatma Incebayraktar'a mahkememızce IX. 10.1 W5 tarıhınde Sarı- ver, Reşitpaşa, Mırgün Mah. Sezaıbev Sok. No: 131-2 adresınde ıkamet eden Musa Inan'ınvası tayinine karar \erilmıştır. llanolunur. 18.10.1995 Basın: 49782 İsıanbul Haber Senisi - Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel. Av- rupa Parlaınentosu'nun son yıllarda Türkiye ıle ılgili olarak kabul eniğı kararlarda gösterdiğı çızgınin endı- şe\erıcı olduğunu belırterek ''•Avru- pa Parlamentosu'nun gümrük birli- ğine vapıcı bir mtıımla. sorumluluk duv gusu içinde »e A\ rupa'nın «elece- ğine yönelik bir vizvon ile vaklaşaca- ğını ümit ediyonım" dedı. TBMVI Başkanı İsmet Se/gin. Türkiye ıle Batı demokrasılerı arasındakı farkın asgarı düzeyde olduğunu belırterek " V\rupa Parlamentosu'nun Avmpa Birliği'nin 30 küsur ullık vakın parr- neri laik, demokrat ve Slüslüman Türki\e'\i bazı nüanslar uğruna ih- mal ettnı1 , bir \ana bırakma mesajH nı \erebileceğini tasa\\ur dahi et- mekte güçlükçekiyonım" dedı. Konrad Adenauer Vakfı. Iktı^adı Kalkınma Vakfı ve Türk Demokrası Vakfı dün Suiisotel'de w A>mpa'ya De\ Adım: Gümrük Birliği" konulıı bir konferaı^ düzenledı Cumhur- başkanı Demirel konferansagönder- dığı mesa|da Avrupa Parlamento- su'nun son \ıllarda kabul ettığı ka- rarlarda gösterdığı çızgınin endışe \ erıcı olduğunu ıfade ederek "Avru- pa Parlamentosu'nun TBMM ile res- mi diyalog aracı olan karma Parla- mento Komisvoııu çalışmalannı askı- \a alnıış olnıası bu çerçoede diğer bir mcnfi gelişnıevi oluşturıııuştıır" dedı. Iktisadı Kalkınma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sedat \loğlu \e Türk Demokrası Vakfı \'önetun Ku- rulu Başkanı Biilent Akarcalı'dan sonu konıı^jn Avrııpa Parkımento- bU üyesi. Hıristıvan Demokrat \e Hı- nstıyjn Sosyal Birlik Partılerı Gru- bu \e Konrad Adenauer Vakfı Baş- kanı Prof. Dr. Günter Rinsche. AP'nın 370 milyon ınsanı temsil et- tiğini \e içerisinde çok sayıda partı- nın yer aldığını vurgulayarak "Tabii ki herkcsin avnı düşüncede olduğu sö) leneınez. Aramızdaki bazı AP üvelerinin Fıdel Castro'ju kahra- man olarak gösterip Türkiye'deki in- san haklanihlallcrinieleştirengörüş- lerine katılmak mümkün değildir" dedı. Tiirkıye'nın gümrük bırlığıne gırmesının ikı tarafın da yararına olacağmı ,^ö\le\en Rinsclıe. "Bunun için Türkive'den bazı şartlan yerine getirmesini istemek vanlış olmaz. Içî- mize kapanmak ve birbirimi/in gö- zünü o\mak >erine bir veıiere \ar- mak ve ortak çahşma alanlan yarat- mamız gerekir" diye konuştu. TBMM Ba^kanı İsmet Sezgın konferansinaçılışıdolayısıylayaptı- ğı konuşnıada Avrupa Birliği içinde bazı kurum ve çe\ relerın Türkiye'de demokrasinın varlığını ağır bir şe- kilde sorguladıklannı belirterek "Bu şiddet önemli ölçüde önvargılardan. kolektif bilincin muhtelif torrulann- dan. kendi sıkınnlannı Türkiye'ye >ansıtmak \e Türkije'vi suçlamak suretiyle bunlardan kıırtulmak ara- yışından kavnaklanmaktadır" dedı. Rejım. hukuk devletı ve insan hak- ları baglamındatemel ilkelerle genel çerçeve \e ıçerik açısından Türkiye ıle Batı demokrasıleri arasındakı far- kın jsgarı düzeyde olduğunu ıfade eden Sezgın. "Lvgulamadadüzehil- mesi icap eden bazı hatalar işlenmiş- rir. Bununla birlikte genel yapı düşü- nüldüğünde ancak nüansİar söz ko- nusudur" diye konuştu. Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesının öncekı gece TBMM ta- rafindan A\rupa İnsan Hakları Söz- leşmesı'nın 10. maddesi e>as alına- rak degıştırildiğıni hatırlatan Sezgın "Türkiye, \vrupa mimarisinin gele- ceğinde her bakımda kilitrol üstiene- bilecek bir konumdadır. Gümrük birliği de tam üyelik perspektifinde bu rolün ilk adımını oJuşruracaktır" dedı. Konferansın 2. bölümünde konu- şan AP Hınstiyan Demokrat Partisı ve Hıristıyan Sosyal Birlik Partısı millervekıllerı. Türkiye'nin anayasa ve TVIY'nin 8. maddesi konusunda yaptığı değışıkliklerıolumlukarşıla- dıklarını belırttıler. Millet\ekılleri. aralık ayında yapılacak gümrük bır- lığı oylaması için Türkiye'nin AP'nınısteklennidıkkatealmasıge- rektığme inandıklarını. kendılennin de Türkiye lehınde olumlu çalışma- lar yapma fırsatı bulduklannı ifade ettıler. Parlamenterler. aynca önü- müzdekı aünlerde AP'deki salt ço- ğunluk olan 314 ovu Türkiye lehıne çevırmek için çaba göstereceklennı açıkladılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle