Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 1995 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk Bayrağıdır
Bu tanım, kurumları kişiselleştirmek değil. Atatürk'ün
kurumlaştığını belirterek Türkiye Cumhuriyeti"nin O'nun
ilkeleriyle sonsuza değin yaşayacağını vurgulamaktır.
YEKTA GÜIVGÖR ÖZDEN
A
tatürk'ün daha 19O7'ler-
de Türkiyemız için
"Cumhuriyet"i düşün-
düğü. sonraki yıllarda
bunu gerçekleştirme iz-
lencelenni bir bir uygu-
ladıgı bilinmektedir. 23 Nisan 1920'de
TBMM'ninaçılışı. u
Egemenliğin gökten
yere indirilmesi" olarak nitelenmiştir.
Gerçekten.AmasyaGenelgesi'ndeaçık-
lanan "L lusu ancak kendi istem ve kara-
n kurtaracaktır" görüşü TBM M'yle ya-
şama geçnıiş. Padışah'ın değil. ulusun
istenci egemen olmuştur. 1921 {mad. 1)
ve 1924(mad.3)anayasalanndakı "Ege-
menlik bağsız-koşulsuz ulusundur" ilke-
si. 29 Ekım 1923 günlü. 364 sayılı Ya-
sa'nın 1. maddesınin(Türkçeleştirilmiş)
**Egemenlik bağsız-koşulsuz ulusundur.
Yönetim biçimi halkın kendi kendisini
yönetmesi ilkesine dayanmaktadır. Tür-
kiye Dev leti'nin hükümet biçimi Cumhu-
riyet'tir" içeriğiyle doğrulanmıştır. Ulus-
ta olan egemenliğin başka güçlerde ol-
ması olanaksızdır. 1924 Anayasası'nın
1. maddesinde "Türkiye Devleti bir
Cumhuriyettir" denilip ulusun kendi
kendini yönetmesinin hukuksal dayana-
gı somutlaştırılarak. 30 Ekım I922'de
307 sayılı Yasa'vla kaldırılan saltanat
böylece kendi karanlığına iyice gömül-
miiştür. Egemenliğin \e yönelimin doğ-
rudan halka venlmesi. halkın elinde bu-
lunmasıyla anayasal koşul lan taşıyan her
halk çocuğu. devlet başkanlıâına gele-
bilmektedir. Türkiye. Cumhuriyet'le de-
mokrasiye geçmiştir. Cumhuriyet. de-
mokrasinin beşiği, ön e\ residir. Oııur ve
erdem sayılan hak ve özgürlükleriyle bi-
reyler kişilik kazanmıs. ulusun temel
öğeleri olarak kendı istençlcriyle kendi-
lerini yöneteceklerı kendi aralanndan se-
çcrek bir insan ve hukuk kurumu olan
dev leti oluşturmuşlardır. Devletin yöne-
tim biçimi olancumhunvet. çagdaş dev-
let felsefesinin. devlet anlayışının üriinü-
dür. Ancak her cumhuriyet demokrasiyi.
herdemokrasi de cumhuriyeti öngörmez.
Demokrasiye uzak bir cumhunyet yeri-
ne cumhuriyete uzak bir demokrasi yeğ-
lenir. Türkiye. Cumhuriyet'le lıaklı ola-
rak övünür. Ülkesinde giderek tırmanan
ırkçılıgı ve insan haklan ihlallerini önle-
mek yerine olurolmaz nedenlerle Türki-
ye'vi suçlayarak. gizlenıeye ve geçiştir-
meyeçalışan Avrupalı. Atatürk Cumhu-
nyeti'ne sığındığını unutmamalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti
onurumuzdur
Türkiye Cumhuriyeti. demokrasinin
özü ve öncesidir. Gününün koşullannda
en büylik hukuksal ve siyasal başarı. en
büyük Türk Devrimi'dir. Özgür bireye ve
ulusal egemenliğe dayanan yönetimdir.
Halkın yeteneklerini geliş.tiren. yaratma
gücünü ortaya koyan siyasal bir iklimdir.
Nitelikleriyîe özgün ve görkemlidir. Av-
rupa. faşizmin. Nazizmin. komünizmin
ve sözde cumhuriyetlenn baskısında in-
lerken. Türkiye Cumhuriyeti ekonomi-
den egitime. tiukuktan siyasete. spordan
sanata nice atılımlarla çağdaş bir devlet
durumuna yükselmiştir. Tenıeli kültür
olan cumhunyet. özgürlükleri güvence-
ye bağlamıştır. Yurttaşlann banş ve gü-
venlik içinde mutlu yaşanıalarını sagla-
yan cumhunyet, ulusal yaşamınıızdaki
en ileri. en büyük aşanıadır. Bu durunıu
açıklayan Atatürk'ün 10. ^'ıl Söyleviye-
niligini ve sıcaklığını korumaktadır.
Son yıllarda maskaralık ve madrabaz-
lığı beceri (marifet) sayan kimileri yeni
cumhuriyet özlemiyle. kinıi numaracılar
da safsatalarla cumhunvete saldırmak-
tadırlar. Lygulamada ve aynntıda nice
aksaklıklar. aykırılıklar v e başarısızl ıklar
olmuijtur. Bunlarcumhuriyetin. sistemin
değil. Atatürk yolundanaynlan yönetici-
lerin. aynmcılığa. bölücülüğe. dinsel ve
etnik sömürülere ödün verenlenn kusu-
rudur. Koşulları. ortamı ve gününü gö-
zardı ederek. olmadık bahaneler. gerçek
dışı savlar. anlatım oyunlan ve medya
desteğiyle boyveren cumhuriyet düşman-
lannın 1950 sonrasını ve 1950 sonrasın-
dakileri bırakıp dev letin kuruluşu ve top-
lumun yeniden yapılanması dönemini
karalayıp suçlamaları kendi açmazları-
nın dışavurumudur. Cumhuriyeti gide-
rek gerçek. geçerli. etkin ve egemen kı-
lan. onun özüne bağlı olanlardır. O'nu
savunanlar. onayaraşır(layık)olanlardır.
Şeriat dev leti özlemcileriyle el ele veren
devlet yıkıcılan kendi kısırdöngülerinde
her gün kararmakta. ulusumuz onlan.
tüm yardakçı ve yaygaracılan iyi tanı-
maktadır. Çarşaflar v e sanklarla kararan
sokaklar, dinsel eğitim çağrılan cumhu-
riyeti gölgelevemeyecektir. Cumhuriye-
ti yıkmak ve yıpratmak. cumhuriyetçile-
ri sindirmek çabaları boşunadır. Aydın-
lık. karanlıga yenilmemiştir.
Cumhuriyet yaşayacaktır
Cumhuriyet yaşatılaeak. yaşayacaktır.
Tenıeli güçlüdür. Atatürk'Ie arkadaşlan-
nıneseridir. Düşüncesi.duyuncu(vicda-
nı). bilgisi özgür. yüksek ırab (karakter-
li) bireylerin bekçiligine-korumacılıgına
bırakılmıştır. Ahlak erdemine dayanan
bir yönetimdir. Özgür bireylerden olu-
şan birtoplumla ulusallığı yaşama isten-
cinin utkusudur. Lvsıarlıöın eereklerini.
çağdaşlığın koşullannı. "Türkiye Ülkü-
sü"nün ve onurlu yaşam biçiminin öğe-
leri olan yurt ve ulus kavramlannı çok iyi
bilen Atatürk. ulusunun ırasınaen uygun
vönetim olarak duyurmuştur. Atatürk'ün
ulusuna güveni ve Türk Ulusu'nun ken-
di kendini yönetmesi doğrulanmıştır.
Cumhunyet. ulusun istem ve istencinin
devlette yapılanmasıdır. Geçmişin tüm
kalıntılanndan arınmış. demokrasiyle
aşama kazanmış. ulusuyla kaynaşmış bir
cumhuriyet.
Dogmalara değil usa. bilime dayanan.
evrenselliği ulusallıkla özümseyen barış-
çı cumhuriyet, 15 Ekimde 68. yaşına gi-
ren Büyük Söylev'le koruması Türk
GençligTne binncil görev olarak venlen
cumhuriyet. Clkenin birbölümünüayır-
mak. pazarlamak isteyen sapkınlarçıksa
da. ne idüğü belirsiz göstericilerle süslü
kuklalar kötülese de, içten ve dıştan kaz-
ma v urup tekme sallayanlar azgınlaşsa da
Atatürk Gençliği. sahibi vebekçisi oldu-
ğu Cumhuriyet'i sürekli yükseltecek ve
yaşatacaktır.
Atatürk bayrağını Türkiye'nin kutsal
burçlarında sonsuza değin dalgalandıra-
caktır. Devletin 'tek'liğini. ülkenin
"tüm'lüğünü. ulusun "bir'liğini her ko-
şulda, her zaman ödünsüz korumak onun
varlık nedeni ve yaşam andıdır. En büyük
bayramın 72. yıldönümünü bu güven ve
inanla. coşkuyla kutlamaktayız.
ARADA BİR
ERTUGRLL EFEOGLU
Yıldız Teknik ÜniversitesiFransızca Mütercim-
Tercümanhk Anabilim Dalı
Doğum Günüm 29 Ekim
Cumhuriyet'tir benim adım! Doğum günüm 29
Ekim! Ankara'da doğdum. inanan insanlar için bir
benzetme yapmam gerekseydi şöyle derdim: Sizler
çamurdan yaratıldınız, bense çamurlar içinde doğ-
dum. Yoksul ama inançlı insanlar doğurdular beni
derdim. Anadolu'da, çamurlar içinde bir kasabada,
Ankara'da doğurdular beni derdim. Sizleri yaratan
Tanrı nasıl bir ve tekse, beni doğuran varlık da işte
öyle bir ve tektir Tek bir anadan, tek bir babadan doğ-
dum ben. Anam babam birdir. Beni doğuran Türk ulu-
su benim hem anam hem babamdır.
Siz yalnızca bu gezegende, şu yerkabuğunun üze-
rinde var olduğunuzu sanırsınız. Oysa ben zamanlar
ötesi evrende bir zaman, varlıklar ötesi evrende bir
varlığım. Sizi evrende ben tanıtlar, ben karşılarım.
Başka ulusların zamanları, başka uluslann doğum
günleri de var evrende. Her birimiz birer Samanyolu
gibiyizdir gökte. Ama ben öbürlerinden farklıyımdır
yine de. Durmadan ışıklar saçan bir Samanyolu'yum
ben. Birçok ulusun Samanyolu sönen birer taş yığı-
nına dönmüştür zamanla. Oysa ben dönen, yükse-
len, parlayan bir Samanyolu'yum.
Benimle ne denli övünseniz azdır!
Sizler sanırsınız ki, aranızda ayrılıklar vardır, ayrım-
lar vardır. Başka başka insanlar, başka başka varlık-
lar olduğunuzu sanırsınız. Oysa ben bir ve tekim. Bir
ve tek bir soluğum göğsünüzde. Benim soluğum he-
pinizin soluğudur. Soluğunuz kesilirse bir gün -Tanrı
korusun!- biîin ki, benim de soluğum kesilmiş demek-
tir. Ama hiç korkmayın siz. Çünkü ben gitgide büyü-
yengitgideyükselen birerkekuşağıyım. Benim yük-
selen erkemde sizin kutlu seviniz vardır.
Sizler sanırsınız ki. sizleri birbirinize bağlayan, siz-
leri bir arada tutan töz, kandır. Oysa kan bir suyuk-
tur yalnızca. Üstelik suyuk denilen sıvı her canlıda
vardır. Hercanlı bu bakımdan birbirinin eşi. birbirinin
benzeridir. Nebiriüstündürneöbürü. Iştebuyüzden,
ne bedendir sizleri bir arada tutan ne de bedensel
benzerlikleriniz. Beden birörgenlerbütünü. görünen
bir varlıktır: ama siz görünen varlığınızı görünmeyen
varhğınızla tanıtlamaz mısınız her zamar,?
İşte ben, sizin görünmeyen varlığınızım. Sizleri bir
arada tutan. sizleri birbirinize kardeş, sizleri birbirini-
ze yoldaş kılan yalnızca benim varlığımdır. Cumhu-
riyet'in devrimci ülküsüdür sizleri bütünsel bir varlık
olarak birbirinize kenetleyen. Bedenlerin aynlığı de-
ğildir çünkü önemli olan. Önemli olan. sizin tek tek
beni sevmeniz, benim sizi bir bütün olarak sevmem-
dir.
Sizleri kuşatan, sizleri saran, sizleri seven bir Sa-
manyolu'yum ben. Samanyollarının en güzeli, en par-
lağıyım. Obürierinin içinden derin göklere yükselen
bir yula gibiyim. Benim altımda kalan gökler bu yük-
selişin hazzından titrerler. Bu yüzden. kayıp giden pı-
nltılı yıldızlara imrenmeyin hiç; yalnızca beni sevin,
yalnızca beni övün. Varlığım sizin de varlığınızdır. Do-
ğum günüm hepinizin doğum günüdür.
Doğum günüm 29 Ekim. 1923'te Ankara'da doğ-
muşum. Adım Cumhuriyet'tir benim!
ÇERKEZKÖY ASLİ\T HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1995 54
Davacı Mal Müdürlüğü tarafından mahkememize
açılan Cerkezköy Istasyon Mahallesı. Kartaltepe mevkii
242 ada. 2 parsel sayılı taşınmazın tapu iptali ve tescıl
davasında. davalılardan Hacı Mirza'ya yapılan
araştırmalara rağmen dava dilekçesı teblig edilemediğin-
den adı geçen davalıya ilanen tebligat yapılmasına karar
verilmiş olup. sözü edilen davalının duruşmanın atılı bu-
lunduğuOl.l 1.1995günüsaat09.10'daduruşmadahazır
bulunmalan veya kendisini bir vekille temsıl ettırmesi.
duruşmaya gelmedıği takdırde yargılamanın yokluğunda
yapılıp hüküm verileceği. dava dılekçesi ve davetıye yer-
ine kaim olmak üzere ılan olunur 06.10.1995
Basin: 47892
ILAN
T.C.
TARSUS 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1994 437
Davacı Nermin Arar tarafından dav alı Hasan Arar
aleyhine açılan boşantna davasında;
Davalının tebligata sanh adresi zabıtaca da tespit
edilemedığinden ilanen tebliğine karar verilmiş ol-
makla, davalının duruşmanın bırakıldığı 7.11.1995
saat 09.00'da mahkemeye gelmesi veya kendisini bir
vekil ile temsil ettirmesi. aksi halde davanın yok-
luğunda devam edeceği ve yokluğunda karar ver-
ileceği tebligat yerine kaim (HUMK'nin 213-377
md.) olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 3987
En Büyük Ulusal Bayramımız...
BAHİR M. ERÜRETEN Hahıkçu
B
üyük Atatürk. cumhuriyetin onuncu
yılında. Türk ulusuna seslendiği ve
onun siyasal vasiyetı olarak algıla-
nan Söylev'inde (Nutuk'urda) şöy-
le dı\ordu:'".\z zamanda çok ve bü-
yük işler yaptık. Bu işlerin en büyü-
ğü, tenıeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kül-
rürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir."
Bııgün 72. yılını doldurduğumuz 'cumhuriyefi-
nıizin bu en büyük ulusal bayramını içten duygu ve
coşkuy la kutlarken bıze en büyük bayramı saglayan
yüce Atatürk ü her zaman olduğu gibi bu bayram
gününde de en içten duygularla bir kez daha yürek-
ten anıyoruz.
Atatürk. Osmanlı devletinın yıkıntıları üzerinde
yepyeni çağdaş bir devlet kurmayı düşündüğü
19201i yıllaröncesinde. yeni kurulacak bu devle-
tin yapısının cumhuriyet olacağını biliyordu. Onun.
evre evre gerçekleştirdiği eylemlerin ve devrimle-
rin dinamiğinde bu düşünce şaşmaz bir şekilde da-
inıa vardı.
Ancak O. bir düşün adamı oldugu kadar. gerçek-
çı ve bılge bir uygulayıcı olduğu için; savaşım (mü-
cadele) verdigı ortamın gereklerini gözardı etmeye-
rek evlemlenni. yeri ve zamanı geldiginde yaşama
geçirmekteydi. Nitekim. ülkenin bütünlüğü. ulusun
egemenliği ilkelerini ulusa açıkladtğı. bildiri ve
kongrelerde. hatta Türkiye Büyük Millet Mecli-
si'nin açılışında. henüz Istanbul'da şeklen bir hü-
kümdann varlığım göz önüne alan etrafındaki bir
kısım insanlann tepkisini düşünerek "cumhuriyet"
sözcüğünü o tarihlerde söylem dışı bırakmış. kuru-
lacak rejimin halkçı bir sistem oldugunu ısrarla vur-
gulamıştır. llk anayasa olan 1921 tarihli Teşkilat-ı
Esasıye Kanunu'nun esasını da Meclis'e sunduğu
veoyİatarak kabul ettirdigi. Halkçılık Programıad-
lı belgeye dayandırmıştır.
Aslında. 1921 Anayasasrnın temel ilkeleri: ku-
rulan dev letin bir cumhuriyet oldugunu. bu sözcük
söylenmese de açıkça ortaya koyuyordu. Nitekim
1921 Anayasasrnın birinci maddesinde: "Hâkimi-
yet bilâ ka>d-ı şart millerindir. Idare usulü. halkın
mukadderatını bizzat ve bilfıil idare ermesi esasına
müstenittir" tümcesı ile kurulan. devlet sisteminın
ulusal egemenliğe dayalı bir rejım oldugunu belir-
tiyordu.
Kullanılmayan, sadece cumhuriyet sözcüğü idi.
1923 yılıekiminegelindiğinde.artık rejimin gerçek
adının açıklanmasının da zamanı gelmiştı. Atatürk.
24 Eylül 1923 tarihinde Anadolu Aiansı aracılıgı ile
basına (günümüzün diliyle) şu açıklamayı yapmış-
11: "Anayasaya göre hâkimiyet ka> ıtsız şartsız mille-
tindir. ^ürütme kudreti. yaşama yetkisi Türkiye Bü-
yük Millet Meclisi'nde toplanır. Bu iki atılımı bir ke-
limtvle anlatabilmek için hangi sözlükte aranırsa
aransm. sözü geçen kelime cumhuriyet" olacakhr.
Bugün oldugu kadar gelecekte de daha dyade de-
mokratik bir cumhuriyet teşekkül edece ve bu cum-
huriyet hiçbir survtk Batı Cumhurivetleri esasla-
nndan faridı olmayacaknr."
SBAN:
XII. EMRE
YARI u * '
SON) NDI
BANK
Esbank'ın düzenlediği
XII. Yunus Emre Resim Yanşması
sonuçlan betli oldu.
328 sanatçının toplam 718 yapıtıyla
katıldığı yanşmada Seçici Kurul'un
değerlendirmesi sonucu aşağıdaki
sanatçılar Başarı Ödülü almaya
hak kazandılar.
( A l f ı b e t i k »ırayl»)
1- Fatoş Beykal
•Masakr"
2- Ismet Değirmenci
•Resıni Belkk'
3- Mustafa Karyağdı
"Fornı Renk Üç Boyut Nal"
4- Bülent Şangar
5- Ayşen UrfaUoğlu
TJedeme Mektup"
Başan Ödülü alan ve yapttkn
sergilenmeye değer bulunan
sanatçılanmızı kutlar,
yanşmaya ilgi gösteren tüm
sanatçılara yürekten teşekkür ederiz.
Esbank XII. Yunus Emre Resim Yanşması'nda
ödül kazanan ve sergilenmeye değer görûlen
eserler, 27 Ekim-11 Kasım 1995 tarihleri arasmda
Îstanbul/Beyoğlu'ndaki Devlet Güzel Sanatlar
Galerisi'nde görükbilir.
2X Ekim 1923 akşamı verilen birönergeyle. dev-
let şeklinin cumhunyet olduğu. ertesı gün yapılan
oylama ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ka-
bul edilmiş ve anayasanın bırincı maddesi degişti-
rilerek devlet şeklinin cumhunyet olduğu tümcesi
eklenmiştir.
1924 tarihli ikinci anayasamızın 1. maddesinde
de "Türkiye Devleri bircumhuriyettir*' tümcesi yer
almış. onu izleyen 1961 ve 1982 anayasalarında.
devlet şeklinin cumhuriyet oldugu ve bunun hiçbir
suretle degişmezliği başlıca ilke olarak korunmuş-
tur.
Atatürk. cumhuriyet ile demokrasi kavramlannı
daima eşanlamlı olarak düşünmüştür. Eş deyişle.
onun düşüncesinde olan ve yaşama tüm kurallan ile
geçirmek için uğraş verdigi cumhuriyet rejimi. tam
anlamı ile demokratik olmalı idi. Nitekim daha
cumhunyetin resmen kabulünde önce 13 Agustos
1923'te verdigı bir söylevinde •'Veni Türkiye Dev-
leti bir halk devletidir. Halkın devletidir. Geçmişte-
ki vönetim ise bir kişi dev leti. kişilerin dev leti biçi-
mindedir" diyerek cumhunyetin demokratik yapı-
sını daha o zaman açıklamış bulunmakta idi.
Cumhunyet bir vönetim biçiminin adıdır. Kendi-
sini cumhunyet olarak tanımlayan pek çok ülke tam.
hatta hiç demokratik değildir. Örneğin Fransa bir
cumhurıyettir. Bunun karşısında. Iran. Libya gibi
devletler de cumhuriyet olduklarını ileri sürmekte.
bu sözcüğü kullanmaktadırlar. Görülüyor ki reji-
min cumhuriyet oldugunu vurgulamak, demokrat
bir ülke olmanın koşullan mevcut olmadıkça. o ül-
kede demokrasinin bulunduğunu söyleyebilmek
için yeterli degıldir.Cumhuriyet yönetimi ile de-
„ -„ -, . „ mokrasi arasındaki farkhlık;
yönetime. çoğulculuk ve katı-
lımcılık ögesinin tam anlamı
ile uygulanıp uygulanmadığı-
nın sorgulanmasından geçer.
Demokratik cumhuriyetin
tüm kurum ve kurallan ile iş-
leyebilmesi için birinci koşul,
katılımcılıktır.
ikinci koşul. olabildiğince
çoğulculuktur. Bu ikı öğe. de-
mokrasjlerde çoksesliligı sim-
geler. Önemli başka bir öğe
de cumhunyet ve demokrasi-
nin, bu bilince erişmiş ahlak-
lı nesillerin eseri olduğunun
anlaşılmasıdır. İyi ve dogru
ahlakı ıçeren Erdem'in mev-
cudiyetini saglamaktır.
Bu konuda aşmamız gere-
ken çok mesafeler vardır. Ba-
şannın esası Atatürk'ün gös-
terdiği yolda vürümektedır.
Bu konuda onun şu sözlerinı
yinelemekte y arar görüyoruz:
"Cumhuriyet rejimi dcmek.
demokrasi sistemi ile devlet
şekli demektir. Biz. cumhuri-
yeti kurduk. On yaşını doldu-
rurken demokrasinin bütün
gereklerini. sırası geldikçe u>-
gulamaya koymalıdır. Milli
egemenlik esasına dayalı
memleketlerde. sivasi partile-
rin \>
ar olması tabiidir. Türki-
ye Cumhuriyeti'nde de birbi-
rini denedeyen partilerin do-
ğacağına şüphem \oktur. Bir
ulıısu oluşturan bireylerin
ulus içinde. her çeşit özgüıiü-
ğü: yaşama özgüriüğü. çalış-
ma özgüriüğü. düşünme ve
v icdan özgüriüğü güven altın-
dabulunmabdır."
Atatürk'ün "tekpartidöne-
mi" ulusal egemenliğin altya-
pısını oluşturan kültürel ve
ahlaki öğelerin yeterince ge-
lişmesine kadar. geçici bir sis-
tem olarak düşünülmüştür. O
dönemde tek parti olmasına
karşın bu partı. kendı dışında
bulunmavan çoğulculuğu.
içinde yaşıyordu. Nitekim
sonradan ortaya çıkan muha-
lif partiler ve hatta iktidarlar,
yine bu partinin içinden çık-
mıştır.
Bu mutlu günde. yazımızı.
yine o büyük insanın; cumhu-
riyet ve demokrasiyi, halkın
mutluluğunun kaçınılmaz bir
gereksinimi olarak gören şu
sözlerı ile bitinyoruz: •'De-
mokrasi esasına müstenit hü-
kümetlerde hâkimiyet (ege-
menlik) halka. halkın ekseri-
yetine aittir. Demokrasi pren-
sibL sivasi kuv\etin. hâkinıi-
yetin menşeine (kav nağına ı ve
meşruiyetine (doğruluğuna-
gerçekçiliğine) tenıas etmek-
tir. Demokrasinin tam ve en
bariz (açık) şekli cumhuriyet-
tir."
PENCERE
Aydınlanma Devrimi...
Elimize bir kalem alalım, beyaz kâğıt üzerine kar-
şılıkh olarak şu sözcükleri yazalım:
Ümmet Ulus (millet)
Şeriatçılık Aydınlanma
Kul Birey fyurttaş)
Padişahlık Cumhuriyet
Fetih Banş
Inanç Bilim (akılj
islamcılık Milliyetçilik
Osmanlıca Türkçe
Mülk Yurt(vatan)
Hanedan Halk
Hilafet. Laiklik
Sözcükleri çoğaltabiliriz; ancak yukardakiler de
yeter; çünkü bunlar insanlıktarihinin dönüşümünde
anahtar sayılanlardır.
"Halifelik" sözcüğünün yerine "papalık" da yaza-
bilirsiniz; "Osmanlıca"yerine "Laf/nce"dediyebilir-
siniz. Yine de Batı tarihindeki evrimin Doğu'da tıpa-
tıp yaşandığını söylemek olanaksızdır; her iklimin
kendine göre dönüşümünden söz açılabilir. Karşılık-
lı sözcüklerin ters simetrisini düşünmek de gerek-
sizdir; sözgelimi 'banş' sözcüğünün karşısına 'sa-
vaş' gelebilir. Ne var ki 29 Ekim 1923 tarihiyle vur-
gulanan devrimin ne oldugunu anlayabilmek için, yu-
karıda sıralanan sözcüklerin karşılıklı anlamlannı dü-
şünmek bir sürü gereksiz tartışmayı kenara itecek-
tir; ayrıca bu sözcüklerin kitaplar dolusu içerikleriy-
le felsefe alanına taşan anlamları oldugunu da unut-
mayalım.
•
1923 Devrimi'yle ne oldu?..
Yukanda karşılıklı dizilen sözcüklerin sırasına gö-
re vurgularsak:
T) Ümmetçiliğin duvarlarını yıkarak ulus bilincine
yöneldik...
2) Aydınlanma Devrimi (ilk kez bir islam ülkesin-
de) gerçekleşiyor, şeriatçılık dışlanıyordu.
3) Kendini kul bilen Anadolu insanı, bireyleşme-
nin kapılannı açıyordu.
4) Feodal kalıntı sayılan padişahlık yıkılıyor, Cum-
huriyet kuruluyordu.
5) Osmanlı Devleti, 'fetih' (savaş) kavramı üzerine
kurulmuştu. Cumhuriyet devleti, çağdaş anlayışla
"Yurtta sulh, cihanda sulh" temeline oturuyordu.
6) Inanç, vicdan özgürlüğünde korunuyor; "hayat-
ta gerçek yol gösterici" bilim benimseniyordu.
7) İslamcılık yerine ulusçuluk (milliyetçilik) kavra-
mı öne çıkıyordu.
8) Osmanlıca yerine, Türkçenin benimsenmesi dil
devrimiyle gerçekleşiyordu.
9) 'Fetih' kavramı 'mülk'ü öngörüyordu; vatan
(yurt), sınırlan belli (Milli Misak) bir topraktı.
10) Hanedan ve saray yıkılmış, halkçılık ilkesi or-
tak kültüre yansımıştı.
11) Hilafet yıkılmış, din devleti kavramı yerine la-
ik devletin ufku açılmıştı.
Maddeleri çoğaltabiliriz; ama, bütün bunlar 'de-
mokrasi'run altyapısını oluşturacak uygarlık atılım-
larıdır; kısır ve yüzeysel politikaya sığmayan insan-
lık kavramlarıdır.
•
Avrupa'da 'ümmet devri'nde 'savaş' doğal sayı-
lır, insanlar 'kul' bilincinde yaşar, Kutsal Kitap dev-
let yaşamında egemenleşir, Latince ulusal dilleri
ezerdi.
Türkiye'de Cumhuriyet devrimi, dil devrimini de
gündeme soktu. Bugün 'dil devrimi'ne karşı olanlar
da devrimin getirdiği ufukları kapsayan yeni söz-
cükleri kullanıyorlar; Atatürk'e karşıt olanlar, Atatürk
devrimlerinin kendilerine sağladığı kültürle yoğrul-
duklarının farkında değiller; tümü de dönüşü olma-
yan bir yolun yolcusudurlar...
Çünkü insanlık ve uygarlık yoludur bu...
Türkiye geliştikçe. sanayileştikçe, demokratlaş-
tıkça; insanımız insanlaştıkça, 29 Ekim 1923 Devri-
mi yürüyecektir. Kimse bu gidişe karşı koyamaz...
Mustafa Kemal, temeli sağlam attı.
EN BÜYÜK BAYRAMIMIZ
KUTLU OLSUN
İşgalden kurtarılmış bir yurt üzerinde çok kısa sürede
çağdaş topluma gerçek dönüşümün ifadesi olan
Cumhuriyetimiz, sözle değil, ancak
Ulusçuluk,Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, Devrimcilik ve
Tam Bağımsızlığın gerçek anlamda uygulanmasıyla
sonsuza dek yaşayacaktır.
Ne mutlu bu doğrultuda savaşım verenlere...
Ne mutlu Cumhuriyetimize 72. yılında hala coşku ile
sahip çıkanlara.
ATATÜRKÇÜ DÛŞÜNCE DERNEĞİ İSTANBUL MRK SB.
TeU Faks:(0212)272 62 18
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ KADIKÛY ŞUBESİ
Tel &Faks: (0216) 41_8 36 46
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ BAKIRKÖY ŞUBESİ
Tel: (0212) 570 29 22
İLAN
T.C.
AYANCIK SlfLH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1994 26
Davacı Fatma Öztürk tarafından davalı Şevki Ercan
ve 2 arkadaşı hakkında mahkememizde açılan izalei şü-
yuun gidenlmesi davasında (Ayancık ilçesi Yalı Ma-
hallesi Dibek Sk. 18 ada. 13 no'lu parsel hakkında) ad-
resleri tespit edilemeyen dahili davalılar Zürriye Atil-
la. Yaşar Acar. Satu Yıldız. Recep Doğan. BinnazÖz-
bay. Bahattin Karahan. Zekeriya Âkın. Ayien Öncü. Bi-
rol Demır. Fatma Emektar. Erol Demiradlanna duruş-
ma günü tebliğ edilemediğinden ilanen tebliğine karar
verümiştir.
Yukanda isimleri yazılı dahili davalılann duruşma
günü olan 8.11.1995 tarihinde duruşmaya bizzat gel-
meleri veya kendilerini bir vekille de temsil ettirme-
dikleri takdirde, yokluklarında duruşmalara devam olu-
nacağı ve karar verilecegi ilanen teblig olunur.
Basın: 37777
Sürücü belgemi, nüfus cüzdanımı kaybettim.
Hiikümsüzdür.
TAMERAKAT