25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SEKİM1995PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 îransa'da topluluğuyla sahneye çıkan Banşnikov, yeni yılda tek kişilik gösteriler sunacak Barışnikov ocaktaIstanbuPdaKitür Servisi -Gezegenin en ünlü daısçısı. "BeyazGeceler-in unıtulmaz yıldızı ve ülkesi . So yetler Birliği'nden kaçışıyla dihyayı birbirine katan adam Mkhail Banşnikov dansa geri döıdü. Uzun yillardır kansı ve çocuklanyla Birkşik Devletler'de yasayan Banşnikov. tûm dünyada daıs etmeye devam ediyor. Bu^ünlerde küçük grubu VVhite Osk Dance Project ile Fransada u 'O(>era-Comique''te sahneye çıkan saratçı, 1996 Ocak ayında da iki göaeri için İstanbul'a gelecek. Ge;en günkrde Fransız Le Figaro gaistesinde, sanatçıyla sanatı ve ya^ırruyla ılgili olarak yapılan bir röprtaj yayımlandı. - B« turnenin bir \eda gösterisi oldagu söylentileri dolaşıyor. Doğru mu! BARIŞNİKOV- Bunu ılk kez duNuyorum. Kesinlikk hayir. - Önimüzdeki yıl için bir sürü proem \ar. Dansı bvrakmak mı? Ha^ır. Aksine. sadece solo performanslanmdan oluşacak. beş müzısyen eşliğinde gercekkştıreceğim bir gösteri hazsrlıyorum. Avustralya ve doğu ülkderinde 20 kadar performans sunacağım ve ilk gösteri ocak ayrnda istanbuFda olacak. - Klasik dansı, dizinizdeki probiemden yüzünden mi bıraktınız? BARIŞNİKOV - Hayır. Dokuz yıl yönettiğım American Ballet Theatre'\ bırakah altı yıl oldu. O zamandan beri klasik baleye ilgi duymuyorum. Oradaki işimi bırakınca birdenb\re kendımi çok özgür hissettım. Artık büyük sorumluluklar almadan istediğim performansı. istediğım sanatçıyla gerçekkştirebıliyorum. Martha Graham ve MarkMorris'le çalıştım. Genç koreograflarla çalışmayı günden güne daha çok se\ iyorum. Onlar da büyük koreograflar kadar başanlılar. - Programınızı nasıl -Bu sololann birisi, sessizlikte gerç,ekleştirilen ve oklukça uzun olan solo mu? BARIŞMKON -E\et Sessızlıkte 20 dakıka. Dana Reitz'in LnspokenTerritorj'si. Bu eser için Dana ile iki ay boyunca, günde 5-6 ^aat tekrar vaptık. Bu ışıklartn ve dansçının hareketlerinin en ince aynntıya kadar büyük bir titizlikle hazırlandığı bir gösteri. Biraz emprovizasyon özgürlüğü de var tabii. Bunu seyircinin tepkisine •'Benim vatamm Amerika!' diyen Kirov'un eski yıldızı, dünyamn en ünlü dansçılanndan 47 yaşmdaki Mikhail Banşnikov. 7 ye 8 ocak tarihlerinde tstanbuUda tek kişilik gösteriler sunacak. beürliyorsunuz? Neyi sunacağınıza, gösteri gecesi karar verdiğiniz doğru mu? BARIŞNİKOY- Parıs'tekı göstende 10 dansçt ve 5 müzısyenız. Birimız rahatsızlanırsak, yerinı alacak kimse yok Bu yüzden programı son anda değişirebilıyoruz. Bu gösterilerde MerceCunninghanTın "Signals", Kraig Patterson" un "Make Like A Tree" eserkrıyle, benim de dans ettıgım genç Alman koreograf Joachim Schlömer" in Blue Heron'unu sahneliyoruz. En son benim iki solo performansım göre ayarlıyorum. Solo benim için olduğukadar. seyirci için de bir sınav. Özellikle başlangıçta. ama ben zaten aynı gösteriyi 20 kere yapsam bile hep bir korku içınde oluyorum. Sessizhkte halkı öksürürken duy mak korkunç bir şey. Sinirinız bozuluyor. Ama her şey yolundaysa. ne ala. Zira bu tip şeyler çok oîdu. Dana da bana. çok cıddı olmamamı söyledı. - Üç, başarılı film çevirdiniz ve tivatroda Roman Polanski'nin yönetiminde Kafka'vı oynadınız. Oyunculuğa de\am edecek mısinız? BARIŞNİKOY- Sinema beni pek ilgılendırmıyor. çok zaman ahyor Sadece meraktan oyunculuk yaptım. Ne tıyatro. ne de sinema oyuncusuyum. Oyunculuğu öğrenmek için ders almak gerekır. 47 yaşmdayım. artık çok gec. Belki başka bir hayatta. Unvanıma gelince: 'İşadamı'. lOyıldırbale kıyafetleri ve ayakkabılan üretimi yapan bir şırketım var \e çok iyi gıdıyor - Peki aite haşatınız? BAR1ŞNİKÖY - Dört çocuğum var Jessica Lange'ie beraberliğimden olan büyük kızım Ak\andra 14 yasında ve annesiyle yaşıyor. Ama Bırkşik Devktkr turnelenmde bana eşlık ediyor İkınci eşimden ise 6 yaşında bir oğlum ve 3 ve 1.5 yaşjannda iki kızım var. Madrid ve Lızbon'daki gösterilerden sonra gidip. yılbaşına kadar onlarla kalacağım. 15 yıldır. Nevv York'a 5 dakıka mesafede olan Hudson'daki evimızde y aşıyoruz - Peİd >a Rusya? 1974'te Kirov'dan aynldtğınızdan beri ülkenize hiç geri dönmediniz mi? BAR1ŞNİKOY - Hayır. özel sebepler yüzünden dönmek de ıstemiyorum. Bu konuda konus,mak da istemiyorum. Gazetelerder>orada olup biteni öğrenebılıyorum. Bu çok üzücü ama benint ailem ve yüregim Amenka'da... Adana Kültür ve Sanat Festivali'nde 'Gerilla' adlı filmdeki oyunuyla Altm Koza alan Ayşegül Aldinç: BaşanmıkabullenenıiyorlarCLMHLR CATsBAZOĞLt Adana Kültür ve Sanat Festivali'nde Genlla adlı filmdeki oyunuyla En tyi tCadın Oyuncu ödülüne layık görülen Ayşegül Âldinç, yıllardır ınatla sürdür- düğü beyazperde serüvenini Altm Ko- za'yla süsledi. Smema çevreleri. bu so- nucu hiç mı hıç beklemıyordu: Nursett İdiz'le Hülya Avşar"ın yanştığı bir festı- valde diğer adaylann şansı olamazdı. Al- dinç'e giden ödül fazla içlere sınmedi. Ancak ısjn içınde halkjürisi olduğun- dan eleştiriler sinema kulislerinden dışa- n pektaşmadı. Daha önce baleden gelen Altm Porta- kallı Lale Mansur'a yapılan eleştirilerin benzen bu kez pop yıldızı Ayşegül Al- dinç'e yöneldi Somıçta yerli sinemada değişen bir şey yok. Kim seçerse seçsin her yanşmanm sonucunun ardında mut- laka kötü bir şey aranıyor ve dedikodu makınesı çalışmaya başlıyor. Gerilla'da 12 Ey lül öncesi terör döne- minde taraflara silah sağlayarak büyük paralar kazanan ve yıllar sonra gelen es- rarengiz mektuplarla ölüm korkusuna düşen bir ışadamının genç eşini canlan- dıran Aldınç'k ödül sonrası eleştinkri ve sinemadakı konumunu konuştuk. - Adana halkjürisinin sizeverdiği ödü- lün tepkivle karşılanmasını nasıl değer- lendirivorsunuz? AYŞEGÜL ALDtNÇ-Bugüne dek üçü tekvizyon dizısı olmak ûzere dokuz kez kamera karşısma geçtım, ama ödül için herhalde bu yeterli görülmüyor. İn- sanlann sonuçlan benimk aynı coşkuy- la değerkndirmesini beklemıyorum. ama filmkrimi seyretmeyenkrin kalkıp da beni ödüle yakıştırmaması ne kadar dar bakışlı olduklannı gösteriyor. Tabii onlara göre pop müziğı sanatçısmın si- nemada işi ne. Sinemanın en sıkışık dö- neminde hem rol bulup hem de müziğe devam edince karalama başladı. - Eleştirilerden bir bolümü de medja- da sürekli öne çıkanlan fıdksel özeUikle- rinizin halk jürisini etkflediği şekfinde» ALDİNÇ-Sanat arenasında boy gös- teren kadınlann en güzeli ben değilim; buna rağmen sanat yönüm unutturulup güzelliğim öne çıkanlnıak ısteniyor. Ay- nı şeyi Müjde Ar"a da yaptılar. Ama bu oyuna gelmeveceğim. Bu ödül sinema- da yaptıkianmın boşa gitmedi|inı gös- teriyor. Ben şimdıye dek hep doğru yö- netmenlerk çalışmaya gayret ettim; Ge- rilla'da da iyi bir kadro \e iyi bir rolüm vardı. Altın Koza'da adaylardan Nurse- IPninki dahabağıran çağıran. şizofrenik bir roldü. Bu tip roller her zaman pnm alır; ama halkm beni seçmesı. çoğunlu- ğun beğenmiş olması doğru yolda oldu- ğumu ispatladı. Ben bir ^eye ınanıyo- rum. sinema kendini ciddiye alana cid- di davranıyor. TRT filmine ödül verihniyor - Adana'dan ödülü beklemeden gitme- niz,>anhş istihbarat sonucu ödülün baş- kasına gittiğini sanıp bunu protestn etti- ğiniz iddiatarubasma malzemcoldu. Ne- deni neydi bu erken a\nlışın? anat arenasında boy gösteren kadmlann en güzeli ben değilim; buna rağmen sanat yönüm unutturulup güzelliğim öne çıkanlmak isteniyor. Aynı şeyi Müjde Ar'a da yaptılar. Ama bu oyuna gelmeveceğim. Bu ödül, sinemada yapttklanmm boşa gitmediğini gösteriyor. Ben bir şeye inanıyorum; sinema kendini ciddiye alana ciddi davramvor. ALDİNÇ- Son gün istanbul'daki programım nedeniyle Adana'dan aynl- mak zorundaydtm. ama Adana'ya daya- nışmakonserine gelen YıldızTBbe'yi ye- rime İstanbul'da sahneye çıkmaya ikna edince tekrar fikir değiştirdım. Bir ta- kım profesyonel nedenkr sonucu Yıldız son anda yenmi alamayınca istanbul'a döndüm. Söylenildiği gibıjürinın sonuç- lannı daha önce öğrervseydim en fazlası odama kapanırdım. Orada rezalet çıkar- mak benim yapacağım iş mi yani. - Bir kaç dalda Altın Koza'v a ada> olan Gerilla'mn sincmalarda gösterime gir- me şan&ı var mı? ALDİNÇ-Genlla. TRT'nin para ya- tırdığı bir smema filmi. Bu nedenle pa- ra içeride kalsm diye TRT'nin fılmıne ödül v erilmiyor. Bu açıdan bir reklamı olmadı. ayrıca magazincikrın dikkatini çekecek açık saçık sahnekri de yok. Si- nemada göstenlecek. ama pek iyi tanıtı- labileceğini zannetmivorum. - Şu ana kadar sinema ve TV'de can- landirdığınız tiplemelerdenhangisini da- ha fa/la scvdiniz? ALDİNÇ-Aziz Ahmet'tekı rolümü çokbeğendim. O dizidekı dıy aloglar çok doğruydu. Ayrıca Yavuz Turgul'un da eli değdi. Uğur(Yücel)senaryoyuçokiyi yazdı. En inandırıcı rolüm oydu. - Taşlaruı Sırn ve \zix Ahmet çok se- \ilmesine kars^n devam böiümkri neden çekilmedi? Aziz Ahmet tadında bırakıldı ALDİNÇ-Tank(Akan)ve Uğur(Yü- cel). dizilerın devam etmesıni ıstemedı- kr: çünkü Taşlann Sırn'nda Tank hem oynuyordu hem de başka işkri yüriıtü- yordu. altından kalkamadı. L'feur'un da durumu aynıydı. bırçok işe ko^uyordu Bir de Aziz Ahmet'i tam tadında bırak- mak ıstedi- - Biraz da mü/ikten konuşalım. Son albüm Ak'\ Alev'dcnlxı \ana >aklaşıkbir buçuk yülıkbir süre geçiti. Yeni albümün çahşmalan ^u anda hangi aşamada? ALDİNÇ-Çalışmalar sürüvor Önce- likle Aykut Gürel ve Ercan Saatçi'nin parçalannı belirledik. Onlar parçalan- nın düzenlemelerini de yapacaklar. Di- ğer ısımler sürpriz olsun. - Ale\ Ale\ pi\asa>a vönelik sounduv- la ilk iki albümünüzün tirajlannı çok aş- tı. Yenialbümdeeskivedönüpbakan par- çalar olacak mı? ALDİNÇ- Ben eğlence müziği yapı- yorum, dolayısıyla ilgi gören bu soundu sürdüreeeğim. Âma beşinci kasette ilk iki kasetimi anımsatacak bir hava olacak. İngiliz tiyatro topluluğundan c Üç Silahşörler' PENALTI Kültür Servisi-lngiliz tiyatro toplulu- ğu "MimcTheatreProject", kasım ayın- da British Council'in davetlisi olarak Türkiye'ye geliyor. Topluluk. 6-25 kasım tarihkri arasın- da Ankara. Trabzon. Antalya, Adana, Mersin. İzmir. Bursa ve İzmrr'de gerçek- leştinlecek gösterilerde Akxander Du- mas'nin "Üç Silahşöıier*" adlı eserinin pantomim versiyonunu sunacak. Daha önce Avrupa'dan Afrika'ya. Güney Amerika'dan Avustralya'ya dünyamn dört bir yanında temsiller sunan üç kişi- lik başanlı topluluğun Türkiye turnesi Devlet Tiyatrolan, Bursa Bekdiyesi. Sheraton Ankara ve lçel Sanat Gru- bu'nun işbirliğiyle düzenlenıyor. 1984 yılında, Gavin Robertson ve Andrej* Dawsontarafından kurulan top- luluğun ilk yapımı olan "Thunderbirds F. A. B" bu yıl Londra"nın West End böl- gesinde dördüncüyılım tamamlıyor. Mi- me Theatre Project şimdiye kadar bu ça- hşma dışında "The Six Sided Man", "VMıat's All This Dancing?", "New \Vorids" ve T h e Three Musketeerv Cç Silahşörier" başta olmak üzere altı yeni yapım gerçekkştirdi Topluluğun kurucu üyekrinden And- rew Dasvson, DesmondJames. Nevv York Pantomıme Theatre. New York Merce Cunningham'da pantomim ve dans ko- nusunda eğitim gören. Paris'te Jacques Lecoq, PhilippeGaulkr ve Monica Pag- neux'dan tiyatro eğitımi alan ve şu sıra- lar dört yıllık bir egitim programmda "Feldenkrais Metodu" konusunda egı- tim görmekte olan genç bir sanatçı. Ya- şına rağmen oldukça başarılı olan sanat- çı son yıllarda Strauss'un "Die Fleder- maus 1 " operasmı yönetti ve bırçok TY reklamında da rol aldı. Dığer kurucu Ga- vin Robertson i*e Çekoslovakya'da La- dislav Fialka'dan pantomim konusunda eğıtım aldıktan sonra Lindsay Kemp, Philippe Gaulier. Jacques Lecoq ve Mo- nica Marceau ile harekct ve tivatro ko- nusunda çalıştı. Sanatçı s>on yıl- larda Leıcester Tiyatrosu'nda kendisinin ya- zıp. yönettiği "The Thirst"i oynuyor. Toplu- luğun üçüncü üyesı Robert ThirtledeJones Pantomim Oku- lu'nde eğitim sördükten sonra İ982 yılında Trickster Tiyat- ro Topluluğuna katıldı. 6 yıl bo- yunca bu toplu- luk ile turnckre çıkan Thirtle, bu arada eğiti- mıne de Philip- pe Gaulier. Mo- nica Pagneuv Johnny Hutch ve Frankie Armstrong ile devam ettı ve l9S4"te Walt Disney yapımı -ReturnTo Oz*da *Evü Wheeler" rolünü üstkndi. Sanatçının son çalışmalan arasındaNot- tingham Playhouse ile "Doctor Faustus" ve "The Right Size" ile "Pennv Dread- ful" adlı yapımlar var. Topluluğun yönetmeni Tob> Sedgv»ick de Pans'te Le cog Okulu"nda eğitim gör- dükten sonra "Moving Pkture Mime Show" topluluğunu kurarak 10 vtl bo- yunca turnekre çıktı. 1986 yılından ben yaptığı yönetmen- lik çalışmalan arasında. MarkKingsford ile "The Perfect Nobody". Commotıon Theatre ile "Pöint of Departure", tiyat- ro çalışmalan arasında National Theat- re"da Ken Campbellin "MagicalOhm- picalGamcs" oyununda başrol. London Pantomim Festivali için Ben Keaton ile **The Last Turkey" ve Laurie Booth ile "Mercurial States'". Almeıda Tıyatro- su'nda Theatre De Complicite ile "*Help I'm Ali\e~ ve daha bırçok tıyatroda bir- çokoyun var. Film ve müzik vıdeoları ıçın koreog- rafi çalışmalan da yapan sanatçının TV çalışmalan arasında da Belçıka-Hollan- da işbirligi ile yapılan "TheSevenSamu- rar.KenCampbeirin "MadnessMuse- um" ve BBC dızisi "Cristobel Colum- bus" var. Alexander Dumas'nın eserinden uyar- lanan oyunu. Gene KelK'nin rol aldığı 1948 MGM versiyonundan esinlenerek gerçekkştıren üç aktör Atho^. Porthos. Aramis'i canlandınyorlar. Bunun yanı sıra her aktör bir bere takarak D'Artag- nan rolüne giriyor \e aynı zamanda D'Artagnan'ın ailesini. kardinali, Mila- dy'yi. kraliçeyi, dükü ve daha birçok karakteri de canlandırabilivor. MEMET BAYDIR Çeşitli Bilgiter Enis Batur "Doruk Meselieri" başlıklı yazısında Tensing adh oyunumdan söz ediyor ve benim Do- ğu-Batı ikilemine yaklaşımım üzerınde oyalanıyor sağ olsun. Batur. oyundan söz ederken "Canalıa birkonu. Canalıa bîryaklaşırn" demiş. Canalıcı bir oyun mu sorusuna (oyunun metni söz konusu bu- rada): "Bana, düşünce tıyatroyu boğmuş gibi gel~ di. Bütün bunlar gözükmeliydi de gösterilmeme- liydı diye düşündüm metni okurken. Oyun yazarı, her şeyi söy/erse ben ne yapacağım sahnenin kar- şısında?" diye soruyor okuruna. Bu, önemli bir sorudur. Oyun yazan, her şeyi söylerse seyirci ne yapmalıdır sahnenin karşısın- da? Seyircinin tiyatrodaki rolü üstüne düşünmek gerekiyor. Ama önce başka bir şey düşündüm Ba- tur'un yazısını okurken. Oyun yazarının bir oyun- da "her şeyi söylemesi" mümkün müdür? Bunu yapmak isteyen. yapmaya kalkışan oyun yazarla- rı vardır belki, ama benim aklımın ucundan bile gecmez böyle bir erek. Tensing oyununu yazarken dağcılıkla ilgili hiçbir kıtap ya da yazı okumamış- tım. Dahaönemlisi, başrolleriTensing ile Hillary'nin paylaştığı oyun ıçın okunması zorunlu görünecek tkıtemel kitabı daokumamıştım. Bu iki kitaptan bi- ri, Hillary'nin yazdığı "Risk Âlmazsan Kazanamaz- sın" adlı, dagatırmantşı anlatan kitaptı. Oyunu yaz- dıktan bir yıl sonra okudum bu yapıtı ve ürpererek iki aynntıyla karşılaştım. Yüzterce sayfa içınde Hil- lary. kendisini Everest'ın doruğuna çıkaran Ten- sing'den dört kere, yalnızca dört kere söz ediyor- du. Kitabın içınde Tensing'den ve diğer şerpalar- dan da "hama//ar"olarak söz ediyordu. Bu yakla- şım ya da bılgiier girmedi oyunuma. ikincı kitapsa hâlâ okumadığım bir yaprt. Tensing'in aynı tırma- nışı anlattığı "Karların Kaptanı" adlı kitabı. Yazdık- larım, söylemedıklerimin yanında hiç kalıyor. Tensing'in Hitlary'den daha sağlam bir birey ol- duğunu düşünüyorum. Belki hayatımın büyük bö- lümünü Batı'da (ne demekse!) Hillary'lerin arasın- da geçirdiğim içindır bu inancım. bilemıyorum. Tensing adlı oyunumun (Enis Batur'un da söyle- diği gibi) dağcılıkla bir ilgisi yok. Yer değıştirdikçe Dogu'nun da Batı'nın da konum ve anlam değiş- tirdiğıni düşünuyordum yazarken. Sayın Nasuh Mahruki'nin Everest'in doruğuna çıktığını öğre- nınce. sanki ben çıkmışım gıbı sevındım, onur duy- dum. Kitabını henüz okumadım, ama şimdiden se- ziyorum, güzel ve ilginç bir yapıt olmalı bu. • Gazetemizin 9 Ekim 1995 Pazartesi sayısında Emine Kaplan'ın çok sarsıcı bir haberi çıktı karşı- ma. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Faküttesi öğretim üyesi yardımcı doçent doktor Sayın Dilek Gözütok tarafından başkentimız Ankara'da 364 öğretmen ve 596 öğrenci olmak uzere, toplam960 kişi üzerınde bir araştırma yaptlmış. Habere göre "üst, orta vealt sosyo-ekonomikgruplara aynlmış bütün okullarda öğrencilerüstünde bedensel şid- det uygulandtğı ortaya" çıkmış. Eğitim ve öğretim kurumlanmızdaki öğretmen- lerimizin bazıları, örne'ğin kulak çekme. tebeşir ve silgi fııiatma, sopayla vurma, tekme atma, çok şid- detli dövme, çocuğun başını duvara ya da sıraya vurmagibiyöntemlere başvuruyormuşöğretip egi- tirken. Araştırmaya göre. bu ceza biçimlerinin dışında bazı öğretmenlerimız ise şu teknikleri kullanıyorlar: "Enseye tokat atmak, sırta vurmak, sıra dayağı at- mak, başı yumruklamak, cetvelle ele veya başa vurmak, iki öğrencinın başlannı bırbirlenne vur- mak, taş veya kemik misketle başa vurmak, haka- ret ve küfür etmek." Sayın doktor Dilek Gözütok, bedensel şiddete uğrayan öğrencilerin isyan, kin, nefret, kırgınlık ve korku duygulanna kapıldığına dikkat çekiyor. Da- yağın öğrencinin psikolojikgelişiminiolumsuz yön- de etküediğini belirtiyor. Çocukta öz saygıyı yok ediyormuş bu eğitim biçimi. Haberin bir başka bölümünde ise Evin Gök- taş'ın yazısından öğrendiğimize göre herhangi bir suçtan dolayı cezaevine duşen çocuklann yüzde seksenine karakollarda dayak atıldığı ortaya çık- mış. İstanbul'un Paşakapısı. Metris ve Bayrampa- şa cezaevlerindekı sübyan koğuşlannda yapılan bir araştırmada, çocuklann karakolda, cezaevinde, okulda, işyerinde ve sokakta dayak yedikleri sap- tanmış. Bu toplumun çocuklarla bir alıp veremediği var. Nedir bu? 'Sanata Evet' Sergisi Kültür Senisi-Ortakoy ICultür Merkezı Afife Jale Sahnesı yapımı ıçın "Sanata Evet" adıyla İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde bir sergi açıldı. Atilla Ergür. Ayşe Yaltınm. Akın Yükseler. Ayşen Yıldmm, Ayşe Özel. Asım Işkr. Ahmet Özol. Acar Başkut. Asuman Varol. Akv Mavıtan. Artın Demırci. Ali Candaş. Aydemır Ökmen. Batuhan Yüce. Behçet Malikler. Bihrat Mavitan. Bengisu Yıldınm. Bahattin Odabaşı. Bünyamin Özgııltekin. Burhan Yıldınm. Basri Erdem. Bırım Bozok. Balaban. Can Ayan. Aydın Ayan. Cihat Aral. Cevat Demir. Deniz Olgay Yamanus. Devrim Erbıl. Devabil Kara. Dilek Demircı. Ekber Yeşilyurt, Ender Savaşkurt. Ergın Guler. Emel Yüce. Erkut Lzelli. Erol Özden. Ertuğrul Ergin. Emın K.oç. Erkan Özdikk. Fevzi K.arakoç, Ferhan Çelık. Figen Aydıntaşbaş. Fatma Bulut. Funda Pek^en, Gülden Kut. Gürol Sözen. Gülgün Başarır. Hafıze Elibollar Ortaç, Hatice Nazlı. Hatıce Odabaşı. Halis Başarır. Halis Btçer. Hüsamettin Koçan. Hüseyin Bılişik. Hüseyin Özçoban. Hüsnü Koldaş. Isa Çelik. İsa Başlıoğlu. İpek Tekıl. lsmaıl Hakkı Demirtaş. İbrahim Çiftçioğlu. Muzaffer Akvol. Mehmet Güreli. Mehmet Akbaba. Memed Erdener. Mehmet Arpacık. Mehmet Özer. Mühittin Köroğlu. Muhsin Bılyap. Mustafa Pikvneli. Meryem Ancan. Mustafa Altıntaş. Mustafa Gürünlü. Nafiz Çamhbel. Nazmi Yılmaz. Nedret Sekban, Nebahat Erkekli. Nevhiz. Necmi Yüce. Nuray K.eskin, Nural Bırden. Nıırcan Türkoğlu. Hıizmet Kutluğ. Nihal Sıralar. Nivazı Toptoprak. Nuray Aydoğdu. Nesrin Bal. Oral Enuğur, Oktay Anılanmert. Ramis Aydın. Remzî Ireıv. Ruhı Görüney, Sevda Çelik. Selim Karadana. SemaTemel llgaz. Sema Şahın. Sevim Gürsoy Tunç. Semra Guney. Sefer Öztiirk. Sabri Erimel, Sevinç Karaca. Sabahattin Tuncer. Selçuk Fergökçe. Sarkis Gürsel. Serap Demirağ, Sevil Cankurtaran, Şu Yücel. Süleyman Saim Tekcan. Sadan Beyen. Sezai Özdemır, Seyho, Tülın Onat. Tan Oral. Tülin Tanman. Tayfur Sanhman, Ursula Kâtipoğlu. Vural Yıldınm, Yelı Sapaz. Yetkın Başarır, Y ığıt Aral. Yusuf Kâtipoğlu. Yücel Tanyeri, Zehra Aral ve Zeynep Ergın'ın katılımıyla gerçekleştinkn sergi 14 kasıma kadar ızknebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle