Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 OCAK1995 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Çöp kavgası lıalkı
tehditediyor
btanbıd Haber Servisi - Istan-
bul Büyükşehır Belediyesi ile Kü-
çükçekmece Belediyesi arasmda-
ki Halkalıçöplüğüsorunudiğeril-
<fe belediyelerini de etkilemeye
başladı. Eminönü Belediyesi, Hal-
kalı Çöp Transfer Istasyonu'na
çöp boşaltmalannı Istanbul Bü-
yükşehir Belediye zabıtalarının
engellediğinı açıkladı.
Istanbul Büyükşehir Belediyesi
ile Kûçükçekmece Belediyesi ara-
sında Halkalı çöplüğünün kapatıl-
masıyla başlavanu
çöpgerilimr di-
ger ilçe beledıyelerine de sıçradı.
Eminönü Belediyesi yetkilileri. Is-
tanbul Büyükşehir Belediyesi 'nın
Halkalı ve Kemerburgaz çöplügü-
ne çöp dökülmesinı yasaklaması
nedeniyle. çöp araçlarının bu iki
çöplük arasında mekik dokuduğu-
nu belirtti.
Kûçükçekmece Belediyesi,
Halkalı çöplügü sorunu ile ilgili
dünbiryazılı açıklamayaptı. Çev-
redeki halk sağlığının ve doğa ya-
pisının daha fazla bozulmaması
için Halkalı çöplüğünün kendileri
tarafından kapatıldığı belirtilen
açıklamada daha sonra şöyle de-
nildi:
"Verdikleri sözü tutmamanın
ezikliğini yaşayan anakent \etki-
lileri. yeni biroyuna daha girişerek
ilçemizin çöp kamvonlanm, bu
sabahtan itibaren Halkalı'da yeni
açılan transfer istasyonuna ve
yapımı biten Kemerburgaz çöp-
İüğünealmavarak 1 miKon nüfus-
lu Uçe halkımızui sağiığıylaoynama
Iralüı Kürdere
• Baştarafı 1. Sayfada
lannın alındığinı belirttiler.
Aynı kaynaklar, Barzani ve
Talabani'nın uzlaşma için Türki-
ye'de bir araya getirilmesinin dü-
şünüldüğünü de dile getirdiler.
İCuzey Irak'ta geçen yıldan beri
aralıklı olarak meydana gelen ça-
tışmalar, PKK'nin bu bölgedeki
faalıyetlerının güçlenmesıne yan-
yor.Ankara. Habur smır kapısın-
dan Türk kamyonlarının insanı
yardım karşılıgı mazot taşımaJarı
ile yenıden canlanmasının
PKK'ye de yaramasından endişe
duyuyor. Kamyonların, ancak çok
hassas olan cihazlann tespit ede-
bildıgı mazot deposuna, silah giz-
lendiği de belirtıliyor.
Milli Güvenlik Kurulu (MGK)
bir süre önce yaptığı toplantıda,
Habur kapısında PKK bağlantılı
güvenlik endişelenni dile getir-
mişti.Cumhunyet'e bilgi veren
diplomatik kaynaklar. Barzani ve
Talabanı arasındaki çatışmaların.
bu kez önemli ölçüde kamyonlar-
dan elde edilen geçiş vergisinın
paylaşımından kaynaklandığma
dikkat çekiyorlar.
Dışışlen Bakanlığı'nın açıkla-
masında. tarafların, bölgede istik-
rarsızlığı sav unan ve bundan çıkar
uman çevreler dışında kimseye
yarar sağlamayacak olan bu çatış-
maları durdurmasının ve Kuzey
Irak'ta durumun süratle normale
dönmesinin temenni edildiği be-
lirtildi. Açıkîamada şöyle dendi:
"Türkiye, Kuzev Irak'ta istik-
ran bozan, bölgede yaşayan bütün
etnik gruplann Irak'ın bütünlüğü
altında huzur içinde \e dostça bir
arada yaşamaiannı engelleyen,
can ve mal güvenliklerini tehdit
eden bu oluşumlan, tüm bölgenin
banş ve istikran için tehlikeli geliş-
meler olarak görmekte ve bu tür
geüşınelerin daha vahim sonuçla-
ra >ol açabilecegi hususunda ilgili
tarafları bir kez daha ikaz etmek
istemektedir."
Alevilerden
• Baştarafı 1. Sayfada
şadece "Ali ve ehlibeyt sevgisi ile
Ümeyye oğullanna nefret" oldu-
ğu yönündekı göriişe de karşı çı-
kan Demir, "Alevilerin birortak
kükiirü vardır. Aynca Aleviler;
Maraş, Çorum. Sıvas katliamla-
n karşısuıda suskun kalanlara da
insan öldürenlere de nefret du-
yar" görüşünü dile getirdi. Hü-
kümetın "resmi görüşü"nün in-
sanlan belli bir biçimde inanma-
ya zorlayan bir anlayışın ürünü
olduğunu savunan Demir, şunla-
n söyledi:
"Hiçbir dinde ve İslamda zor-
lama yoktur, olamaz da. İnanca
yönelik her tiiıiü müdahaleyi
reddediyonım. Bu açıklamalar,
araya nifak sokma anlayışından.
insanlan belli bir inanca zortama
isteğinden başka bir şe> değil. Sa-
yın Cevheri bu konuda. abesle iş-
tigal etm iştir. Çiinkii bir kez, Ale-
vilik ramazan orucunu redde-
der, ibadetini camidedeğil, ceme-
vinde yapar. Aleviler bu konuda
kimseye bir şe> kanıtlamak zo-
runda değiller. Devlet, hükümet,
Diyanet bizi anlasın diye de bir
derdimiz yok. Herkes, inancını
kendi inanış biçimine göre yaşar.
Cevheri bu göriişü ile abesle iş-
tigal ediyor. Çiinkii, bu tür tanım-
lamalar. göriişler, toplumu aynş-
tınyor."
Cevheri "nin, birçok Alevi
yurttaşın camiye gittiğini, namaz
kıldığını. oruç tuttuğunu öne sü-
rerek, devlet politikasına haklılık
kazandırmaya çalıştığını kayde-
den Demir. "Bu son zamanlarda,
Alevi köylere zoria canıi yaptır-
ma girişimine haklılık kazandır-
ma amacını da güdüyor.
Konya'da, Alevilerin yaşadığı
Ozgürİük Köyü'nde zorla cami
yapünlmas4 gûişimi de bunun en
somut örneğidir" diye konuştu.
SHP Sıvas Milletvekilı Ziya
Halis ise Aleviliği, sadece Haz-
reti Ali sevgisi olarak yorumla-
manın son derece yanlış olduğu-
nu belirterek. "Alevilik bugün.
ibadet bk;imL, gelenekleriyle bir
yaşam biçimL, kendi içinde ayn
"bir kültürdür" diye konuştu. Ca-
mi, namaz ve ramazan orucu-
nun Alevilikte olmadığını savu-
nan Ziya Halis, "Çiinkü .\levili-
ğin ibadet btçimi de kendine öz-
giidür. Alevi ibadetini cemevin-
de yapar, muharrem orucu tu-
tar"dedi.
üf YARISLARI
1. KOŞU: F: Aygül (7). P: Sancar (6). PP: Barakbeyi (4), S:
Muratbey 2 (2).
2. KOŞÜ: F: Cristo (1), P: Royal Castle (5). PP: Banuçiçek
(3).
3. KOŞU: F: Başak 5 (3), P: Karahalife (4), PP: Dorubey 1
(6), S: Yaşma (5).
4. KOŞU: F: Cabbar 1 (4), P: Beyatlı (3), PP: Orsehan (6),
S: Sarayyıldızı (11).
5. KOŞU: F: Hürbatur (4), P: Gaddar (3), PP: Koşanyel 1
(5), S: Arabım (9).
6. KOŞU: F: Betsy (12). P: Eda 2 (6), PP: He-Man (1). S:
Golden Horn i (10). SS: Desert Strom (4).
7. KOŞU: F: Paşam 1 (5), P: Ceciana (10), PP: Kutlu Melek
(2), S: Mandalina(12).
Günün Ikilisi: 6. Koşu: 6/12
TabelaBahis: 12. 6 1. 10. 4.
ALTILIGANYAN
1
5
3
3
4
5
6
4
3
6
11
12
6
OTORİTELERİN GORUŞLERİ
Hilmı Soysal
M. özkavaz
FarukAcar
GüneyAkıncı
1-5
1-5-3
1
1-3-5
6-3-4-5
6-4-3-5
3-5-6-4
4-3-5-1
4-3-6-5
4-3-6-2
M-8-6
8-5-4-3
4
4
5-34-9
4
12-6-1
10-12-6-1
12-10-6
10-12-6-1
5
5
5
5
1. AYAK: Uzun mesafeye yatkın olan Cristo, ağır kilodan
etkilenmezse birinciliğin en şanslı ismidir. Pazar sabahı
1400/1.33-1000/1.03.8-400/26 galobu göz dolduran Royal
Castle ve uzun mesafeyi seven Banuçiçek, daha sonraki ihti-
maller.
2. AYAK: Yanşa katılan Arap atlan arasında favoriyi bul-
mak zor. Son yarışını ölçü almadığımız Başak 5, ciddi
hazırlıkları olan Karahalife, Yaşma ve iyi bir form tutan
Dorubey 1, değerlendirmeye alınabilecek isimler.
3. AYAK: Sürprize müsait bir koşu. Cabbar 1, Adana'ya
geJdiğinden bu yana idmanlanni aksatmadan sürdüriiyor.
Beyatlı, son 2. liği ile iyi bir form tuttuğunu kanıtladı.
Orsehan, bu mesafede iyi koşar. Bir süre geri çekilen
Sarayyıldızı, sürpriz yapabilecek dururada. 4. AYAK: Yarış
hazırlığında dereceli galop sergileyen Hürbatur, günün banko
ismidir. Kötü koşması halinde giderek düzelen Gaddar, devr-
eye girebilir.
5. AYAK: Adana'daki ilk startında birinci gelen Betsy ve son
yanşında starttan tereddütlü çıkınca etkili olamayan Eda 2,
birlikte değerlendirilmeli. Çarşamba sabahı 1000/1.06.7-
40026.8 R işi beğenilen He-Man ve Golden Horn 1. tabela
şansı olan isimler.
6. AYAK: iyi bir form tutan Paşam 1, kazanacak güçte. Kum
pistin etkili isimlerinden Ceciana ve tedavisi tamamlanan
Kutlu Melek 1 'i sürprizde öneririz.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
kimde olduğu belli değil. O yüzden
seçim tarihi konusu da karışık. Bir
bakıma herkes düdük, canı sıkılan
seçim alarmı veriyor.
Başta iktidar partileri olmak üzere
TBMM'de kimse seçim düdüğü öt-
türmeye niyetli olmadığı için herkes
arada bir ürküyor:
- Acaba asker düdük çalar mı?
Düdüğü kaptırmazsanız çalmaz.
Her neyse bu konuyu daha fazla
düdüklemenin gereği yok.
Biz, giderek yaklaşan malum ko-
nuyagelelim.
Solda hırhk, afedersiniz dirlik, hay
dilimi... birlik.
Istenen değil, beklenen gelişme-
leri yaşıyoruz. Kim partinin başına
gelirse kimlerte çalışır? Şu aşamada
kartı kime oynamalı ki, bir sonraki
seçimde binnci sırayı garantilemeli?
Nasıl bir taktik izlemeli ki, karşı tara-
fı tongaya düşürüp adım atamaz
hale gelirmeii?
Genel olarak yanıtı aranan sorular
bunlar.
Önce Karayalçın cephesine ba-
kalım. Murat Bey, solun liderliği için
DYP'nin desteğini aldı, sıra kendi
partisi ve CHP'nin tabanında. Parti-
ierindeki milletvekilı sayısı bir yana.
Karayalçın ve Çiller'in kaderi birbiri-
ne bağlı. Her ikisi de parti lideri ola-
rak bir genel milletvekilliği seçimi
yaşamadılar. Her ikisınin de parti
geçmişi fazla değil. Her ikisinin de
siyasi kaderi 1995'teki performans-
larına bağlı. Bu yüzden de biri ol-
madan diğeri olamıyor. Tansu Ha-
nım, "Ne mutlu Türkiye'nin vatan-
daşıyım diyene" sloganını yumurtlu-
Vuruşarak mı Barışarak mı?
yor, pek çok DYP'linin kafası karı-
şık. Murat Bey'inki net, "Tansu Ha-
nım doğru söylüyor."
Edebiyat tarihimizdeki "Ferhat ile
Şirin", "Kerem ile Aslı" klasiklerine
siyasi tarihimizden bir yaprak ekle-
niyor:
"Tansu ile Murat."
"Kader ağlannı iki ters bir yüz ör-
müş, Tansu'yu Murat'a bağlamıştı.
Halk sıfın tüketmiş, kahnndan ağla-
mıştı. Ama her iki liderden geçinen-
ler aşkın uzamasını sağlamıştı. Si-
yaset tellallan sefaleti sefahat diye
yutturup halkın gözünü bağlamıştı.
Sırtını düzene dayayanlar Tansu ile
Murat'ı günde üç öğün yağlamıştı.
Aşkın bittiğini sananlar her seferin-
de yanılmıştı. Artık aymazlık doruğa
çıkmış, utanç duvarı yarılmıştı..."
Destanırnızın "arkası yarın." Sol-
da biriiğe devam edelim. Karayalçın
her ne pahasına olursa olsun iktida-
rını sürdürmek istıyor. Dileyelim kı,
bunun sonu, solun defterıni dürdür-
mek, kendini halka güldürmek ol-
masın. Baykal cephesinde de yeni
bir şey yok. CHP lideri bırkaç gün
önce Antalya'daydı. Eşofmanlarıyla
sahilde, elini iki yana açmış gülüm-
seyen pozuyla, 18 yaşında tıp fakül-
tesini kazanmış, lise son sınıf öğ-
rencisine benziyordu.
Anlaşılan yepyeni bir ufkun eşi-
ğinde hissediyor kendisini. Dileye-
lim ki, dönülmez akşamın ufkunda
olmasın, yeşerttiği bu umut da sol-
masın.
Baykal dünkü'basın toplantısında
da durumu açıkladı:
"Parti organlanmız benim sorum-
luluktan kaçamayacağımı söylüyor.
Şimdi SHP'li arkadaşların tavrını
bekliyorum."
Bunun Türkçesi şu:
"Haaayt, ulan biz kaçın kurrası-
yız? Var mı bize lolo? Işte Halep iş-
te arşın. Adayım her şeye karşın.
Durum bu durum, sol birleşir ben
de lider olurum. Ammaaaa, SHP'li
biraderler gelip, 'Deniz abi önden
buyur' cferse, güzellikle olur."
Adaylar, adaylar...
Karayalçın ve Baykal cephesinin
yanı sıra bir de aday olmak için içi
içine sığmayan, ama yüksek sesle
söyleyemeyenler var. Her iki partiyi
10 dakika sılkeleseniz, 20 genel
başkan adayı çıkar.
Onceki gün ve dün, Aydın Güven
Gürkan, ismail Cem, Hikmet Çe-
tin, Ercan Karakaş, Ali Topuz,
Fikri Sağlar sürekli temas halin-
deydi. Özellikle Cem ve Karakaş'ın
ideolojik çalışmaları kamuoyunda
da saygıyla karşılanıyor. Ancak sol-
da liderlik konusuna girişmeleri, çe-
kişmenin daha da kızışmasından
başka bir işe yaramayacak görünü-
yor Inönü ıse tartışmaları kenar-
dan izliyor. Kendisinin adı geçince
de kıs kıs gülüyor, "Arkadaşlar ara-
da bir ortaya atartar. Arkadaşlar at-
masa sağolsun basın atar" diyor.
Mümtaz Soysal şimdılik bekle-
mede. "aday ol" çağrılannı birbirıne
eklemede. Ama liderlik belediye
otobüsü değil ki, bir fırsatı kaçırınca
durağa başka fırsat gelsin. Otobüs
de durakta beklemez, içerdekiler
homurdanır. İlk tarife 28 ocak. Gerçi
sosyal demokratlarda tarife enflas-
yonu var, ardından bir olağanüstü
tarife daha görünüyor, ama ne za-
man olur bilinmez.
Yazının başında da vurguladığım
gibi. solda istenen değil, beklenen
gelişmeler yaşanıyor. Oysa Türkiye
solu, rakiplerini deviren lider değil,
sorunlara çözüm üreten lider arıyor.
Türkiye solu, delege oyunlarını
başarmış lider değil, küreselleşme
kılığına girmiş emperyalizme karşı,
kafatasçı milliyetçiliğe sapmadan,
dünyaya sırtını çevirmeden, ulusal
bağımsızlık bilincini korumayı
başarmış lider arıyor.
Bunlara kafa yormadan, kılıçları
çekip daha fazla kelle uçuranın lider
olması, iki partinin birbirine tutu-
narak batmasından başka bir şey
getirmez. 28 ocak kurultayında faz-
la kırıp dökmeden iki tabelayı bire
indirebilirlerse, yeni umutlar filiz-
lenebilir. Bu bağlamda umut, 28
ocaktaki birleşmede değil, birleş-
meden sonra oluşacak yapının sağ-
lamhğında.
Bunu başaramazlarsa kahret-
menin de anlamı yok. O zaman yeni
bir durum doğar, yapan bulunur.
Yazının dosya numarasını Haber
Merkezi'ne bildirmeden önce bir
kez daha okudum ve bazı yerlerini
ağır buldum. Ama değiştirmedim.
Her ne kadar sürçi lisan ettikse
affola.
Bütün derdimiz, solda hep kavga
yerine biraz dirlik düzenlik ola.
Çeçenya
bahane,
maksat
şerîat
• Baştarafı 1. Sayfada
da", "Müslüman zulme boyun
eğmez'* yazan döviz ve pankart-
lann yanı sıra Ingilizce Ve Rus-
çayazılıdövizlerdetaşıyangös-
tericiler, bir kişinin megafonla
bildiri okumasından sonra Filis-
tin. Bosna ve Çeçenya'da ölen
Müslümanlar için gıyabi cenaze
namazı kıldılar. Göstericiler, na-
maz sonrası çevrelerindeki polis
kordonünu yararak Laleli yönü-
ne doğru yürüyüş yapmaya baş-
ladılar.
"Muhammed'in ordusu, ka-
fırlerin korkusu*", "Nesin'e
ölüm" şeklinde sloganlar atarak
yürüyüş yapan göstericileri en-
gellemeyerek. "Allah nzası için
dağılın" şeklinde sözlü uyanlar-
la dağıtmak isteyen polisler ise
yeters-iz kaldı. Göstericileri da-
ğıtamayan polis. grup İÜ'nün
Laleli'deki Fen-Edebiyat Fakül-
tesi'nin önüne geldiğinde cop-
larla saldırdı.
Göstericilerin de karşılık ver-
mesi üzerine sopalarla kısa süre-
li bir çatışma yaşandı. Çatışma
sonrası göstericilerden bir kısmı
kafalarına aldıklan cop darbele-
riyle yaralandı.
"Burası Türkne, İsrail değir
şeklinde slogan atan göstericile-
rin. kendilerine saldıran polisle-
re de "Siz Müsliiman değil misi-
niz?" şeklinde bağırdıklan gö-
rüldü. Çatışma sonrası grup çe-
şitli yönlere doğru dagılırken
göstericilerden gözaltına alınan
olmadı.
AVRUPA
?
DAN
EDÎP EMİL ÖYMEN
• Baştarafı S. Sayfada
bir kaç yılda iran, bunlar için
500 milyon ila 1 milyar dolar
ödedi. ABD Başkanı Clinton,
açıkça "Satmayın" dedi ama
Yeltsin Amcaları, mevcut an-
laşmalar uyarınca satışa de-
vam edecek. Üçüncü Kilo
denizaltısını da verecek örne-
ğin.
Istihbarat kaynakları başka
bir noktaya da işaret ediyor:
İran, 1987-88 döneminde
Körfez'deki ABD denizgücü
karşısında elektronik bakım-
dan yetersiz kalmıştı. O tarih-
te Iran-lrak savaşı sürüyordu.
Ve Körfez, uluslararası petrol
taşımacılığına adeta kapatıl-
mıştı. Şimdi ise Iran'ın, elekt-
ronik alanındaki eksikliklerini
de kapatmada büyük adımlar
attığı biliniyor. Iran'ın gözle
görülür biçimde silahlanması
karşısında Basra Körfezi Iş-
birliği Konseyi de sahip oldu-
ğu destroyerlerin, denizaltıla-
ra karşı savunma sistemleri-
ni geliştirmenin yollarını arı-
yor.
DÎSK: Emeğin Avrupası'm yaratmahyız
İstanbul Haber Servisi-
DlSK'e bağlı Birleşik Metal Iş-
çileri Sendikası'nın 2. genel ku-
rulunda sendikanın genel başka-
nı Ali Rıza İkisivri, "Bugün de-
mokrasiden \oksun olmamızın
nedeni.siyasal yaşamda, işçi kat-
kne gücünün dışlanmasKİır. Bu-
nun için çare, işçilerin güçlerini
birleştirmesi ve sesimizi daha çok
yükseltmektir" dedı. Genel ku-
rula katılan Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Nihad Matkap
ise 22821 sayılı Sendikalar Yasa-
sı'nda yapılacak değişiklikleri
yeterli bulmadığını, ancak deği-
şikliklerın, bugünc kadar değiş-
tirilemeyen anayasanın sınırlan
içinde kaldıgını söyledi.
DlSK'e bağlı Maden-lş Sen-
dikası ile Bağımsız Otomobil-lş
Sendikası'nın birleşmesiyle olu-
şan Birleşik Metal Işçileri Sendi-
kası 2. Genel Kurulu dün Meci-
diyeköy Kültür Merkezi"nde
toplandı. Genel kurulun açılib
konuşmasını yapan Genel Baş-
kan Ali Rıza İkisivri "sosyalist
sistemin dağılmasının ardından
oluşan tek kufuplu dünvada
ABD emper>alizminin 'venı
dünyadüzeni' >e "küreselleşme'
adlan altında pivasaya sürüldü-
gıinü" söyledi.
Dünyadaki değişim ve geliş-
menin kontrol edilebileceğini ve
yönlendirilebileceğini vurgula-
yan Ali Rıza Ikisivri. "Ama bu,
yeterli bilgi, birikim ve kurumsal
işle>iş ile olanaklıdır" dedi. İki-
sıvri konuşmasında. Türkiye hal-
kının özelleştirme. insan haklan
ihlalleri, düşünceyle suçlanma
ve Kürt sorunuyla karşı karşıya
bulunduğuna da değinerek so-
runların ertelenmesi yerine
emekçilerin somut çözüm öneri-
lerine kulak verilmesini istedi.
Sendikalar Yasası'nda yapıl-
ması öngörülen değişikliklerin
yeterli olmadığını da vurgulayan
Ikisivri. "Işkoluveişyeribarajla-
n, 13. ve 17. madde, 10 yıllık fiili
işçilik koşulu, siyaset yasakları ve
toplusözleşme prosedürü vcrli ye-
rinde duruyor. Aynca SSK'nin
ekonomik bunalımını çözmek
için emeklilik vaşının yükseltil-
mesi ve hizmetlerin aksatılması
çözüm degildir" dedi.
İkisivri'nin konuşmasının ar-
dından tek önergeyle DlSK Ge-
nel Başkanı Rıdvan Budak baş-
kanlığında divan oluşturuldu ve
Birleşik Metal İşçileri Sendikası Başkanı Ali Rıza İkisivri, ABD empenalizminin, 'veni dün\a dü-
zeni
1
ve 'küreselleşme' adlan altında pivasaya süriildüğünü, demokrasi için işçilerin güçlerini bir-
leştirmesi gerektiğini söt ledi. Çalışma \e Sosyal Güvenlik Bakanı Nihad Matkap. Sendikalar Ya-
sası'ndaki değişikliğin anavasanın sınırlan içinde kaldıgını belirtti. (Fotoğraf:UGLR GÜN YÜZ)
söz Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Nihad Matkap"a verildi.
Nihad Matkap, konuşmasın-
da. "Demokrasi örgütlenmeden
başlar. Türkiye*de örgütlü bir
toplum oluşturulmadıkça, so-
runlanmız şu veya bu biçimde
devam edecektir" dedi
Matkap. Türkiye'nin imzala-
dığı 87 ve 151 sayılı ILO sözleş-
melerinin memurlann örgütlen-
me hakkını güvence altına aldı-
ğını, ancak ILO sözleşmelerini
kabul eden milletvekillerinin
memurlann sendikal haklanna
karşı anayasayı engel olarak gös-
terme girişimi içine girdiklerini
kaydetti. Anayasada bu haklan n
kulianımını engelleyen herhan-
gi bir madde bulunmadığım be-
lirten Matkap. "Kamugörevlile-
rine sendikal hakların tanınma-
sında hiçbir engel yoktur" dedi.
2821 sayılı Sendikalar Yasa-
sı'nda değişiklik öngören ve Ba-
kanlar Kurulu'nda imzaya açılan
tasanya da değinen Nihad Mat-
kap, tasanyla ilgili şu bilgiyi ver-
di:
"Sendika kurucusu olabilmek
için vasada mevcut kısıtlamatar
kaldırılmakta. Sendikaların ve
konfederasyonlann uluslararası
kuruluşlara üvc olması kolaylaş-
tınlmakta. Sendikaların nakit
mevcutlannın yüzde 40'ından
fazla olmanıak kaydıyla sinai ve
iktisadi teşebbüslere vatınm ya-
pabilmeleri sağlanmakta. Sendi-
kalann teknik ve mesk'ki eğitim
tesisleri kurabilmesi olanağı geti-
rilmekte. Sendikacılann cezalan-
dırılması yanında sendikaların
kapatılmasını öngören hüküm
yasadan çıkanlmakta. Sendika-
ların faalhetlerini kısıtlavan hü-
küm kaldınlmakta."
Nihad Matkap, tasannın yasa-
laşmasının ardından 2822 sayılı
Toplu Iş Sözleşmesi Grev ve Lo-
kavt Yasası'nda da değişiklikle-
rin gürtdemegetirileceğini belirt-
ti. "
Daha sonra söz alan DlSK Ge-
nel Başkanı Rıdvan Budak. geli-
şen teknolojinin olanaklarını
kullanan sermayenin. emeği dış-
lamaya ve onu kölelik koşullan-
na itmeye çalıştığını söyledi.
Onlarca yıllık mücadeleyle
kazanılan haklann gasp edilmek
istendiğini belirten Budak, **Es-
neklik ve rekabet sloganlarını
ba> rak edinen sermave.daha faz-
la kâr için daha az ücnet ve daha
çokçalışma istiyor"dedi. Budak,
Türkıye'nin Avrupa ile ilişkisi-
nin sadece mal alışverişi şeklin-
de düşünülmemesi gerektiğini
de kaydederek bakış açılarının
~emeğin Avrupasrnı yaratmak"
olması gerektiğini \urguladi.
Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve
sıyasal kriz içinde bulunduğunu
kaydeden Budak. şunlan söyle-
di:'
"Parlamentoya ve siyasi parti-
lere du> uian güvensizlik. demok-
rasi dışı rejitn arayanlaru sKil ya
da askeri darfoe heveslilerini se-
vindirmektedir. Parlamentoya
duvulan güvensizliğin ardına sı-
ğınarak olağandışı bir rejime vel-
tenenlerin heveslerini kursakla-
rında bırakmak boynumuzun
borcudur." Emekçilerin darbe
korkusuyla bugünkü koşullan
kabul edemeyeceklerini de söz-
lerine ekleyen Rıdvan Budak.
-DİSK. Türkiye sendikal hare-
ketini avağa kaldıracak tek güç-
tür. DİSK bunu yapacak biriki-
me sahiptir. Bu birikimin en
önemli kaynaklanndan biri Bir-
leşik Metal-İş'in. metal işçilerinin
onurlu mücadelesidir" dedi.
Güneydoğu'ya yaünm için sıfir faizli kredi
KIRALIK
Haikalı
Başbakanlık
Toplu Konut
Evleri nde(2etap)
79m
2
evkiralıktır.
Tel.(0216)3696563
ANKARA(CumhuriyetBürosu)- Milli Gü-
venlik Koordinasyon Kurulu (MGKK), Olağa-
nüstü Hal Bölgesi'nde istihdam yaratıcı yatı-
nmlann hızlandınlmasını ve planlanan yatı-
nmlar için tasarruf önlemlerinın "esnekkştirfl-
njesini" kararlaştırdı. Kurul, bölgedeki yurt-
taşlara. halıcılık. el sanatları, hayvancılık, an-
cılık gibi alanlarda üretimi teşvik etmek ve is-
tihdamı arttırmak için sıfır faizli kredi ile bazı
sahalarda "karşılıksız" kredi kullandınlması-
nı benimsedi. Kurul, bölgede terör nedeniyle
kapalı bulunan okullann öğrencılerinm. yatılı
bölge okullanna aktanlmasmı karara bağladı.
Başbakan Tansu Çiller'in. MGKK toplantı-
sında "Toplant hakkında benim dışımda kim-
senin bilgi vçrmeveyetkisi yoktur. Elealınan ko-
nularla ilgili olarak basın toplan&sı düzenleye-
ceğjm" uyarısında bulunması dikkat çekti.
Çiller'in başkanlığmda dün yapılan ve 4.5
saat süren MGKK toplantısında, ağırlıklı ola-
rak ekonomik konulann eie alındığı öğrenildi.
Toplantıda, 1989 yılında TRT'den alınarak
Ulaştırma Bakanlığı'na devredilen televizyon
vericilerinin yenıden TRT'ye devredilmesi ka-
rarlaştınldı. Tbplantı sırasında Çiller'e konuy-
la ilgili bir brifıng verildiği ve Devlet Bakanı
BekirSami Daçe'nın PTT ile birlikte çalışarak
yasa hazırlayacağı öğrenildi.
Vericilenn TRT'ye devredilmesinın, "ulusal
güvenlik ve çalışanlannın dunımlannın belir-
sizligi nedeniyle meydana gelen vasal boşluğun
giderilmesi*1
gerekçesine dayandığı kaydedi-
lirken yer yer yayınlann izlenmesınde meyda-
na gelen sıkmtılann giderilmesi için TRT ya-
tınmlannda "kesinlikle*' kesintiye gıdilmeme-
si kabul edildı. Edinilen bılgiye göre MGKK
toplantısında. özellikle Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde vanm kalmış yatırımlar
konusu da ele alındı.
Teşvik Fonu'ndan kaynak
Toplantıda söz alan bakanlann. bölgedeki
yatınmlann tamamlanması ve yeni yatırımla-
ra geçilmesi için bütçe ödeneklerinin yetersiz-
liğinden yakınmaları üzerine Başbakan Çil-
ler'in, hükümet üyelerine, Yatınmlan Teşvik
Fonu'ndan kaynak aktanlmasını söylediği bil-
dirildi. Bölgedeki yatınmlar için tasarruf ted-
birlennin "esnekleştirilmesini'' isteyen Çiller.
bölgeler arası kalkınma düzeyinin giderilmesi
için çalışmalarda bulunulmasını vurguladı.
Çiller. bölgedeki yurttaşlara hıbe şeklinde
ve faizsiz kredi verilmesi için çalışma yapılma-
sı talimatı verdı.
MGKK toplantısında, eğitim alanındaki so-
runlar tartışılırken terör nedeniyle kapalı bula-
nan okullar konusu gündeme geldi.
MGKK toplantısında kapalı olan okullarda-
ki öğrencilerin. yatılı bölge okullanna nakle-
dilmesi ve yapımı süren yatılı bölge okullan-
nın bir an önce tamamlanması karara bağlan-
dı.
• • • •
Ozgür Ulke toplatıldıtstanbul Haber Servisi-ÖzgürÜlkega-
zetesinin bugünkü (7 Ocak 1995 tarihli)
sayısı Istanbul Devlet Güvenlik Mahke-
mesi (tDGM) Başsavcılığı'nca toplatıldı.
Edinilen bilgiye göre dün gece saat
23.40 sıralannda, tstanbul Emniyet Mü-
dürlüğü Güvenlik Şubesi'ne bağlı ekipler,
Yenibosna'daki Yeni Asya Matbaası'nda
basıldıktan sonra dağıtılmak üzere Birle-
şik Basın Dağıtım'ın (BBD) Ikitelli'deki
merkezine götürülen Özgür Olke gazete-
sinin toplatılmastna ilişkin karan, BBD
yetkililerine tebliğ ettiler. DGM'nin kara-
nnda herhangi bir gerekçenin gösterilme-
diği belirtildi. ÖzgüT Ülke gazetesinin Is-
tanbul Kumkapı'daki merkez binası ile
Cağaloğlu"ndaki irttbat bürosu ve An-
kara'daki bürosu. 3 Aralık 1994 gecesi
bombalanmış. olayda 1 kişi ölmüş 19 kişi
deyaralanmıştı.
OLAYLARIN
ARDINDAKİ
GERÇEK
• Baştarafı I. Sayfada
bir biçimde söylemese deS
genel başkanlığa aday ol-
mayı düşündüğü gözleniyor.,
Sayın Baykal, bu düşüncesi-;
ni dile getirirken adaylığının,"
ancak SHP'lilerin de destekJ
lemesi halinde gündeme ge-;
lebileceğinin işaretini veriyorjj
Deniz Baykal'ın dile getir-,
diği eğilimlerden biri de bir-,
leşme sonrasmda yeni biri
hükümetin kurulmasını zo-'
runlu görmekte oluşu. Bay-j
kal kendi partilerinin dışında-
da olsa yeni bir hükümetin
kurulması görüşünü savunu--
yor. Böyle bir sonuç, DYP'yi-
de rahatlatacak nitelik taşı-1
yor. Sayın Çiller'in bu so-*
nuçla isterse azınlık hükü-"
meti. isterse az ortaklı bir'
MC hükümeti kurma olana-'
ğına ulaşacağı vurgulanıyor. •
Her iki partide de var olan.
bir geniş kesim ise ne Sayın
Inönü'ye, ne Sayın Karayal-,
çın'a, ne de Sayın Baykal'a-
sıcak bakıyor. Ortak gerek-',
çeleri, üç adayın da geçmiş-
tekı politik yaşamlarında yıp-^
ranmış olmaları. )
Yıpranmamış, söyledikleri-
ni yaşama geçirmekte zor-
lanmamış bir genel başkan'
adayının toparlayıcı olacağı'
ve partide yeni atılımlar ger--
çekleştirebiteceği belirtiliyor. -
Bu tanıma uyan başkaC
adaylar henüz ortaya çıkma-S
dığı için adı ortahkta dolaşan
tek aday adayı olarak SayınJ
Mümtaz Soysal görülüyor.
Ancak yakın çevresi, Sayın
Soysal'ın önce genel baş-)
kanlık adaylığı konusunda
çekinceleri olduğunu, geçici
genel başkanlık konusunu-
ise hiç düşünmediğini belir-,'
tiyor. -
Bütün bu olasılıklar tar-.-
tışılırken herkesin üzerinde
birleştiği gerçek de şu: Eğer;
iki parti, kamuoyunu doyu-,
racak bir bütünleşme içinde
birleşmezlerse ve halkırv
güvenini sağlayabilecek bir.
lider çevresinde toparlamaz-ı
larsa Meclis'in kapılan gele--.
cek seçimde sosyal demok-"
ratlara kapalı kalabilecektir'
Birleşmenin itici gücünü,-
oluşturan özdeyişi yüzlerce^
yıl önce Prens Hamlet dile;,
getirmişti: Olmak ya da o/-'.";
mamak işte bütün sorunl..,.,,
•••,.
ismet Atîlla:
Ek ödenek;
olmayacak
ANKARA (Cumhurijet Bü-j
rosu) - Malıye Bakanı İsmet Atn%:
la. 1995 yılı bütçesinin zor koşul-rt
larda hazırlandıgını. ıstıkrann sag-^}
lanabılmesi için harcamalarda büt-",
çe lımıtlerinin aşılmayacağını be-,<
liıttı. Attîla. "Kunıluşlar, ödenek,
arttırma talebinde bulunma>acak- i
lar. bütçe limitleri içinde kalınacak-
tır"dedı.
Attıla. dün yaptığı yazılı açıkla- ı
mada. ekonomınin sağlıklı birya- '
pıya kavuşturulabılmesi için 1995 ,
vılı bütçesinde kaynaklann yerli
yerınde tahsıs edıldıgını. israfa
karşı cıddi önlemlerin alındığını
belirtti. Maliye Bakanlığı'nın. büt-
çede öngörülen harcama kalemle-
rının aşılmaması ıçın bir dizi ön-
lem aldığmı açıklayan Attila. bu
çerçevede. kuruluşlann ödenek ar-
ttırma talebinde bulunamayacak-
larını. harcamalarda da bütçe li-
mitlerinın aşılamayacağını bildir-
di.
Açıkîamada şöyledevam edildi:
"Maliye Bakanlığı. yapılan son
vasal düzenlemeler ve alınan idari
tedbirier ile vergi kavıp ve kaçak-
larına müdahale edebilecek veni
bir yapıva kavuşmuştur. Bütün
ekonomikfaliyetlerin belgelendiıil-
mesi ve kavıitlara geçirilmesinin
sağlanması /orunludur. Bu çer-
çevede. vergi denetimi Türkiye
çapında vapılacak ve koordineli bir
sekilde yürütülecektir."
Hürriyet'e
ses bombası
tstanbul Haber Servisi - Milli-
yet gazetesi ile Kanal D'nin bu-
lunduğu Doğan Medya Center'm
silahla taranmasının ardından dün
de Güneşh'deki Hürriyet Medya
Tovvers'a biri kadın. 3 kişi tarafın-
dan ses bombası atıldı. Saldırgan-
lar. gazetenin güvenlik görevlileri-
nin ateşle karşılık vermesi üzerine
ola> yerinden otomobille kaçmayı
başardı lar. Saldında ölen ya da ya-
ralanan olmadı. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. Başbakan
Tansu Çiller. CHP Genel Başkanı
Deniz Bavkal ile Basın Konseyi
adına. lkinci Başkan Doğan Heper
olaydan sonra yayımladıkları me-
sajlarda saldınyı kınadılar.
Güneşli'deki Hürriyet Medya
Tovvers'a dün saat 16.12'de. siyah
Tempra marka bir otomobilden ses
bombası atıldı. Bomba. Hürriyet
Medya Tovvers' ın otoparkı ile ana-
yol arasındaki kanala düştü. Duru-
mu zamanında fark eden. gazete-
nin güvenlik görevlilerinin ateşle
karşılık vermesi üzerine. biri kadın
3 kişi oldukları belirlenen saldır-
ganlar, lkitelli yönüne doğru uzak-
laştılar.