14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 OCAK1995 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Çöp kavgası lıalkı tehditediyor btanbıd Haber Servisi - Istan- bul Büyükşehır Belediyesi ile Kü- çükçekmece Belediyesi arasmda- ki Halkalıçöplüğüsorunudiğeril- <fe belediyelerini de etkilemeye başladı. Eminönü Belediyesi, Hal- kalı Çöp Transfer Istasyonu'na çöp boşaltmalannı Istanbul Bü- yükşehir Belediye zabıtalarının engellediğinı açıkladı. Istanbul Büyükşehir Belediyesi ile Kûçükçekmece Belediyesi ara- sında Halkalı çöplüğünün kapatıl- masıyla başlavanu çöpgerilimr di- ger ilçe beledıyelerine de sıçradı. Eminönü Belediyesi yetkilileri. Is- tanbul Büyükşehir Belediyesi 'nın Halkalı ve Kemerburgaz çöplügü- ne çöp dökülmesinı yasaklaması nedeniyle. çöp araçlarının bu iki çöplük arasında mekik dokuduğu- nu belirtti. Kûçükçekmece Belediyesi, Halkalı çöplügü sorunu ile ilgili dünbiryazılı açıklamayaptı. Çev- redeki halk sağlığının ve doğa ya- pisının daha fazla bozulmaması için Halkalı çöplüğünün kendileri tarafından kapatıldığı belirtilen açıklamada daha sonra şöyle de- nildi: "Verdikleri sözü tutmamanın ezikliğini yaşayan anakent \etki- lileri. yeni biroyuna daha girişerek ilçemizin çöp kamvonlanm, bu sabahtan itibaren Halkalı'da yeni açılan transfer istasyonuna ve yapımı biten Kemerburgaz çöp- İüğünealmavarak 1 miKon nüfus- lu Uçe halkımızui sağiığıylaoynama Iralüı Kürdere • Baştarafı 1. Sayfada lannın alındığinı belirttiler. Aynı kaynaklar, Barzani ve Talabani'nın uzlaşma için Türki- ye'de bir araya getirilmesinin dü- şünüldüğünü de dile getirdiler. İCuzey Irak'ta geçen yıldan beri aralıklı olarak meydana gelen ça- tışmalar, PKK'nin bu bölgedeki faalıyetlerının güçlenmesıne yan- yor.Ankara. Habur smır kapısın- dan Türk kamyonlarının insanı yardım karşılıgı mazot taşımaJarı ile yenıden canlanmasının PKK'ye de yaramasından endişe duyuyor. Kamyonların, ancak çok hassas olan cihazlann tespit ede- bildıgı mazot deposuna, silah giz- lendiği de belirtıliyor. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bir süre önce yaptığı toplantıda, Habur kapısında PKK bağlantılı güvenlik endişelenni dile getir- mişti.Cumhunyet'e bilgi veren diplomatik kaynaklar. Barzani ve Talabanı arasındaki çatışmaların. bu kez önemli ölçüde kamyonlar- dan elde edilen geçiş vergisinın paylaşımından kaynaklandığma dikkat çekiyorlar. Dışışlen Bakanlığı'nın açıkla- masında. tarafların, bölgede istik- rarsızlığı sav unan ve bundan çıkar uman çevreler dışında kimseye yarar sağlamayacak olan bu çatış- maları durdurmasının ve Kuzey Irak'ta durumun süratle normale dönmesinin temenni edildiği be- lirtildi. Açıkîamada şöyle dendi: "Türkiye, Kuzev Irak'ta istik- ran bozan, bölgede yaşayan bütün etnik gruplann Irak'ın bütünlüğü altında huzur içinde \e dostça bir arada yaşamaiannı engelleyen, can ve mal güvenliklerini tehdit eden bu oluşumlan, tüm bölgenin banş ve istikran için tehlikeli geliş- meler olarak görmekte ve bu tür geüşınelerin daha vahim sonuçla- ra >ol açabilecegi hususunda ilgili tarafları bir kez daha ikaz etmek istemektedir." Alevilerden • Baştarafı 1. Sayfada şadece "Ali ve ehlibeyt sevgisi ile Ümeyye oğullanna nefret" oldu- ğu yönündekı göriişe de karşı çı- kan Demir, "Alevilerin birortak kükiirü vardır. Aynca Aleviler; Maraş, Çorum. Sıvas katliamla- n karşısuıda suskun kalanlara da insan öldürenlere de nefret du- yar" görüşünü dile getirdi. Hü- kümetın "resmi görüşü"nün in- sanlan belli bir biçimde inanma- ya zorlayan bir anlayışın ürünü olduğunu savunan Demir, şunla- n söyledi: "Hiçbir dinde ve İslamda zor- lama yoktur, olamaz da. İnanca yönelik her tiiıiü müdahaleyi reddediyonım. Bu açıklamalar, araya nifak sokma anlayışından. insanlan belli bir inanca zortama isteğinden başka bir şe> değil. Sa- yın Cevheri bu konuda. abesle iş- tigal etm iştir. Çiinkii bir kez, Ale- vilik ramazan orucunu redde- der, ibadetini camidedeğil, ceme- vinde yapar. Aleviler bu konuda kimseye bir şe> kanıtlamak zo- runda değiller. Devlet, hükümet, Diyanet bizi anlasın diye de bir derdimiz yok. Herkes, inancını kendi inanış biçimine göre yaşar. Cevheri bu göriişü ile abesle iş- tigal ediyor. Çiinkii, bu tür tanım- lamalar. göriişler, toplumu aynş- tınyor." Cevheri "nin, birçok Alevi yurttaşın camiye gittiğini, namaz kıldığını. oruç tuttuğunu öne sü- rerek, devlet politikasına haklılık kazandırmaya çalıştığını kayde- den Demir. "Bu son zamanlarda, Alevi köylere zoria canıi yaptır- ma girişimine haklılık kazandır- ma amacını da güdüyor. Konya'da, Alevilerin yaşadığı Ozgürİük Köyü'nde zorla cami yapünlmas4 gûişimi de bunun en somut örneğidir" diye konuştu. SHP Sıvas Milletvekilı Ziya Halis ise Aleviliği, sadece Haz- reti Ali sevgisi olarak yorumla- manın son derece yanlış olduğu- nu belirterek. "Alevilik bugün. ibadet bk;imL, gelenekleriyle bir yaşam biçimL, kendi içinde ayn "bir kültürdür" diye konuştu. Ca- mi, namaz ve ramazan orucu- nun Alevilikte olmadığını savu- nan Ziya Halis, "Çiinkü .\levili- ğin ibadet btçimi de kendine öz- giidür. Alevi ibadetini cemevin- de yapar, muharrem orucu tu- tar"dedi. üf YARISLARI 1. KOŞU: F: Aygül (7). P: Sancar (6). PP: Barakbeyi (4), S: Muratbey 2 (2). 2. KOŞÜ: F: Cristo (1), P: Royal Castle (5). PP: Banuçiçek (3). 3. KOŞU: F: Başak 5 (3), P: Karahalife (4), PP: Dorubey 1 (6), S: Yaşma (5). 4. KOŞU: F: Cabbar 1 (4), P: Beyatlı (3), PP: Orsehan (6), S: Sarayyıldızı (11). 5. KOŞU: F: Hürbatur (4), P: Gaddar (3), PP: Koşanyel 1 (5), S: Arabım (9). 6. KOŞU: F: Betsy (12). P: Eda 2 (6), PP: He-Man (1). S: Golden Horn i (10). SS: Desert Strom (4). 7. KOŞU: F: Paşam 1 (5), P: Ceciana (10), PP: Kutlu Melek (2), S: Mandalina(12). Günün Ikilisi: 6. Koşu: 6/12 TabelaBahis: 12. 6 1. 10. 4. ALTILIGANYAN 1 5 3 3 4 5 6 4 3 6 11 12 6 OTORİTELERİN GORUŞLERİ Hilmı Soysal M. özkavaz FarukAcar GüneyAkıncı 1-5 1-5-3 1 1-3-5 6-3-4-5 6-4-3-5 3-5-6-4 4-3-5-1 4-3-6-5 4-3-6-2 M-8-6 8-5-4-3 4 4 5-34-9 4 12-6-1 10-12-6-1 12-10-6 10-12-6-1 5 5 5 5 1. AYAK: Uzun mesafeye yatkın olan Cristo, ağır kilodan etkilenmezse birinciliğin en şanslı ismidir. Pazar sabahı 1400/1.33-1000/1.03.8-400/26 galobu göz dolduran Royal Castle ve uzun mesafeyi seven Banuçiçek, daha sonraki ihti- maller. 2. AYAK: Yanşa katılan Arap atlan arasında favoriyi bul- mak zor. Son yarışını ölçü almadığımız Başak 5, ciddi hazırlıkları olan Karahalife, Yaşma ve iyi bir form tutan Dorubey 1, değerlendirmeye alınabilecek isimler. 3. AYAK: Sürprize müsait bir koşu. Cabbar 1, Adana'ya geJdiğinden bu yana idmanlanni aksatmadan sürdüriiyor. Beyatlı, son 2. liği ile iyi bir form tuttuğunu kanıtladı. Orsehan, bu mesafede iyi koşar. Bir süre geri çekilen Sarayyıldızı, sürpriz yapabilecek dururada. 4. AYAK: Yarış hazırlığında dereceli galop sergileyen Hürbatur, günün banko ismidir. Kötü koşması halinde giderek düzelen Gaddar, devr- eye girebilir. 5. AYAK: Adana'daki ilk startında birinci gelen Betsy ve son yanşında starttan tereddütlü çıkınca etkili olamayan Eda 2, birlikte değerlendirilmeli. Çarşamba sabahı 1000/1.06.7- 40026.8 R işi beğenilen He-Man ve Golden Horn 1. tabela şansı olan isimler. 6. AYAK: iyi bir form tutan Paşam 1, kazanacak güçte. Kum pistin etkili isimlerinden Ceciana ve tedavisi tamamlanan Kutlu Melek 1 'i sürprizde öneririz. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada kimde olduğu belli değil. O yüzden seçim tarihi konusu da karışık. Bir bakıma herkes düdük, canı sıkılan seçim alarmı veriyor. Başta iktidar partileri olmak üzere TBMM'de kimse seçim düdüğü öt- türmeye niyetli olmadığı için herkes arada bir ürküyor: - Acaba asker düdük çalar mı? Düdüğü kaptırmazsanız çalmaz. Her neyse bu konuyu daha fazla düdüklemenin gereği yok. Biz, giderek yaklaşan malum ko- nuyagelelim. Solda hırhk, afedersiniz dirlik, hay dilimi... birlik. Istenen değil, beklenen gelişme- leri yaşıyoruz. Kim partinin başına gelirse kimlerte çalışır? Şu aşamada kartı kime oynamalı ki, bir sonraki seçimde binnci sırayı garantilemeli? Nasıl bir taktik izlemeli ki, karşı tara- fı tongaya düşürüp adım atamaz hale gelirmeii? Genel olarak yanıtı aranan sorular bunlar. Önce Karayalçın cephesine ba- kalım. Murat Bey, solun liderliği için DYP'nin desteğini aldı, sıra kendi partisi ve CHP'nin tabanında. Parti- ierindeki milletvekilı sayısı bir yana. Karayalçın ve Çiller'in kaderi birbiri- ne bağlı. Her ikisi de parti lideri ola- rak bir genel milletvekilliği seçimi yaşamadılar. Her ikisınin de parti geçmişi fazla değil. Her ikisinin de siyasi kaderi 1995'teki performans- larına bağlı. Bu yüzden de biri ol- madan diğeri olamıyor. Tansu Ha- nım, "Ne mutlu Türkiye'nin vatan- daşıyım diyene" sloganını yumurtlu- Vuruşarak mı Barışarak mı? yor, pek çok DYP'linin kafası karı- şık. Murat Bey'inki net, "Tansu Ha- nım doğru söylüyor." Edebiyat tarihimizdeki "Ferhat ile Şirin", "Kerem ile Aslı" klasiklerine siyasi tarihimizden bir yaprak ekle- niyor: "Tansu ile Murat." "Kader ağlannı iki ters bir yüz ör- müş, Tansu'yu Murat'a bağlamıştı. Halk sıfın tüketmiş, kahnndan ağla- mıştı. Ama her iki liderden geçinen- ler aşkın uzamasını sağlamıştı. Si- yaset tellallan sefaleti sefahat diye yutturup halkın gözünü bağlamıştı. Sırtını düzene dayayanlar Tansu ile Murat'ı günde üç öğün yağlamıştı. Aşkın bittiğini sananlar her seferin- de yanılmıştı. Artık aymazlık doruğa çıkmış, utanç duvarı yarılmıştı..." Destanırnızın "arkası yarın." Sol- da biriiğe devam edelim. Karayalçın her ne pahasına olursa olsun iktida- rını sürdürmek istıyor. Dileyelim kı, bunun sonu, solun defterıni dürdür- mek, kendini halka güldürmek ol- masın. Baykal cephesinde de yeni bir şey yok. CHP lideri bırkaç gün önce Antalya'daydı. Eşofmanlarıyla sahilde, elini iki yana açmış gülüm- seyen pozuyla, 18 yaşında tıp fakül- tesini kazanmış, lise son sınıf öğ- rencisine benziyordu. Anlaşılan yepyeni bir ufkun eşi- ğinde hissediyor kendisini. Dileye- lim ki, dönülmez akşamın ufkunda olmasın, yeşerttiği bu umut da sol- masın. Baykal dünkü'basın toplantısında da durumu açıkladı: "Parti organlanmız benim sorum- luluktan kaçamayacağımı söylüyor. Şimdi SHP'li arkadaşların tavrını bekliyorum." Bunun Türkçesi şu: "Haaayt, ulan biz kaçın kurrası- yız? Var mı bize lolo? Işte Halep iş- te arşın. Adayım her şeye karşın. Durum bu durum, sol birleşir ben de lider olurum. Ammaaaa, SHP'li biraderler gelip, 'Deniz abi önden buyur' cferse, güzellikle olur." Adaylar, adaylar... Karayalçın ve Baykal cephesinin yanı sıra bir de aday olmak için içi içine sığmayan, ama yüksek sesle söyleyemeyenler var. Her iki partiyi 10 dakika sılkeleseniz, 20 genel başkan adayı çıkar. Onceki gün ve dün, Aydın Güven Gürkan, ismail Cem, Hikmet Çe- tin, Ercan Karakaş, Ali Topuz, Fikri Sağlar sürekli temas halin- deydi. Özellikle Cem ve Karakaş'ın ideolojik çalışmaları kamuoyunda da saygıyla karşılanıyor. Ancak sol- da liderlik konusuna girişmeleri, çe- kişmenin daha da kızışmasından başka bir işe yaramayacak görünü- yor Inönü ıse tartışmaları kenar- dan izliyor. Kendisinin adı geçince de kıs kıs gülüyor, "Arkadaşlar ara- da bir ortaya atartar. Arkadaşlar at- masa sağolsun basın atar" diyor. Mümtaz Soysal şimdılik bekle- mede. "aday ol" çağrılannı birbirıne eklemede. Ama liderlik belediye otobüsü değil ki, bir fırsatı kaçırınca durağa başka fırsat gelsin. Otobüs de durakta beklemez, içerdekiler homurdanır. İlk tarife 28 ocak. Gerçi sosyal demokratlarda tarife enflas- yonu var, ardından bir olağanüstü tarife daha görünüyor, ama ne za- man olur bilinmez. Yazının başında da vurguladığım gibi. solda istenen değil, beklenen gelişmeler yaşanıyor. Oysa Türkiye solu, rakiplerini deviren lider değil, sorunlara çözüm üreten lider arıyor. Türkiye solu, delege oyunlarını başarmış lider değil, küreselleşme kılığına girmiş emperyalizme karşı, kafatasçı milliyetçiliğe sapmadan, dünyaya sırtını çevirmeden, ulusal bağımsızlık bilincini korumayı başarmış lider arıyor. Bunlara kafa yormadan, kılıçları çekip daha fazla kelle uçuranın lider olması, iki partinin birbirine tutu- narak batmasından başka bir şey getirmez. 28 ocak kurultayında faz- la kırıp dökmeden iki tabelayı bire indirebilirlerse, yeni umutlar filiz- lenebilir. Bu bağlamda umut, 28 ocaktaki birleşmede değil, birleş- meden sonra oluşacak yapının sağ- lamhğında. Bunu başaramazlarsa kahret- menin de anlamı yok. O zaman yeni bir durum doğar, yapan bulunur. Yazının dosya numarasını Haber Merkezi'ne bildirmeden önce bir kez daha okudum ve bazı yerlerini ağır buldum. Ama değiştirmedim. Her ne kadar sürçi lisan ettikse affola. Bütün derdimiz, solda hep kavga yerine biraz dirlik düzenlik ola. Çeçenya bahane, maksat şerîat • Baştarafı 1. Sayfada da", "Müslüman zulme boyun eğmez'* yazan döviz ve pankart- lann yanı sıra Ingilizce Ve Rus- çayazılıdövizlerdetaşıyangös- tericiler, bir kişinin megafonla bildiri okumasından sonra Filis- tin. Bosna ve Çeçenya'da ölen Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kıldılar. Göstericiler, na- maz sonrası çevrelerindeki polis kordonünu yararak Laleli yönü- ne doğru yürüyüş yapmaya baş- ladılar. "Muhammed'in ordusu, ka- fırlerin korkusu*", "Nesin'e ölüm" şeklinde sloganlar atarak yürüyüş yapan göstericileri en- gellemeyerek. "Allah nzası için dağılın" şeklinde sözlü uyanlar- la dağıtmak isteyen polisler ise yeters-iz kaldı. Göstericileri da- ğıtamayan polis. grup İÜ'nün Laleli'deki Fen-Edebiyat Fakül- tesi'nin önüne geldiğinde cop- larla saldırdı. Göstericilerin de karşılık ver- mesi üzerine sopalarla kısa süre- li bir çatışma yaşandı. Çatışma sonrası göstericilerden bir kısmı kafalarına aldıklan cop darbele- riyle yaralandı. "Burası Türkne, İsrail değir şeklinde slogan atan göstericile- rin. kendilerine saldıran polisle- re de "Siz Müsliiman değil misi- niz?" şeklinde bağırdıklan gö- rüldü. Çatışma sonrası grup çe- şitli yönlere doğru dagılırken göstericilerden gözaltına alınan olmadı. AVRUPA ? DAN EDÎP EMİL ÖYMEN • Baştarafı S. Sayfada bir kaç yılda iran, bunlar için 500 milyon ila 1 milyar dolar ödedi. ABD Başkanı Clinton, açıkça "Satmayın" dedi ama Yeltsin Amcaları, mevcut an- laşmalar uyarınca satışa de- vam edecek. Üçüncü Kilo denizaltısını da verecek örne- ğin. Istihbarat kaynakları başka bir noktaya da işaret ediyor: İran, 1987-88 döneminde Körfez'deki ABD denizgücü karşısında elektronik bakım- dan yetersiz kalmıştı. O tarih- te Iran-lrak savaşı sürüyordu. Ve Körfez, uluslararası petrol taşımacılığına adeta kapatıl- mıştı. Şimdi ise Iran'ın, elekt- ronik alanındaki eksikliklerini de kapatmada büyük adımlar attığı biliniyor. Iran'ın gözle görülür biçimde silahlanması karşısında Basra Körfezi Iş- birliği Konseyi de sahip oldu- ğu destroyerlerin, denizaltıla- ra karşı savunma sistemleri- ni geliştirmenin yollarını arı- yor. DÎSK: Emeğin Avrupası'm yaratmahyız İstanbul Haber Servisi- DlSK'e bağlı Birleşik Metal Iş- çileri Sendikası'nın 2. genel ku- rulunda sendikanın genel başka- nı Ali Rıza İkisivri, "Bugün de- mokrasiden \oksun olmamızın nedeni.siyasal yaşamda, işçi kat- kne gücünün dışlanmasKİır. Bu- nun için çare, işçilerin güçlerini birleştirmesi ve sesimizi daha çok yükseltmektir" dedı. Genel ku- rula katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nihad Matkap ise 22821 sayılı Sendikalar Yasa- sı'nda yapılacak değişiklikleri yeterli bulmadığını, ancak deği- şikliklerın, bugünc kadar değiş- tirilemeyen anayasanın sınırlan içinde kaldıgını söyledi. DlSK'e bağlı Maden-lş Sen- dikası ile Bağımsız Otomobil-lş Sendikası'nın birleşmesiyle olu- şan Birleşik Metal Işçileri Sendi- kası 2. Genel Kurulu dün Meci- diyeköy Kültür Merkezi"nde toplandı. Genel kurulun açılib konuşmasını yapan Genel Baş- kan Ali Rıza İkisivri "sosyalist sistemin dağılmasının ardından oluşan tek kufuplu dünvada ABD emper>alizminin 'venı dünyadüzeni' >e "küreselleşme' adlan altında pivasaya sürüldü- gıinü" söyledi. Dünyadaki değişim ve geliş- menin kontrol edilebileceğini ve yönlendirilebileceğini vurgula- yan Ali Rıza Ikisivri. "Ama bu, yeterli bilgi, birikim ve kurumsal işle>iş ile olanaklıdır" dedi. İki- sıvri konuşmasında. Türkiye hal- kının özelleştirme. insan haklan ihlalleri, düşünceyle suçlanma ve Kürt sorunuyla karşı karşıya bulunduğuna da değinerek so- runların ertelenmesi yerine emekçilerin somut çözüm öneri- lerine kulak verilmesini istedi. Sendikalar Yasası'nda yapıl- ması öngörülen değişikliklerin yeterli olmadığını da vurgulayan Ikisivri. "Işkoluveişyeribarajla- n, 13. ve 17. madde, 10 yıllık fiili işçilik koşulu, siyaset yasakları ve toplusözleşme prosedürü vcrli ye- rinde duruyor. Aynca SSK'nin ekonomik bunalımını çözmek için emeklilik vaşının yükseltil- mesi ve hizmetlerin aksatılması çözüm degildir" dedi. İkisivri'nin konuşmasının ar- dından tek önergeyle DlSK Ge- nel Başkanı Rıdvan Budak baş- kanlığında divan oluşturuldu ve Birleşik Metal İşçileri Sendikası Başkanı Ali Rıza İkisivri, ABD empenalizminin, 'veni dün\a dü- zeni 1 ve 'küreselleşme' adlan altında pivasaya süriildüğünü, demokrasi için işçilerin güçlerini bir- leştirmesi gerektiğini söt ledi. Çalışma \e Sosyal Güvenlik Bakanı Nihad Matkap. Sendikalar Ya- sası'ndaki değişikliğin anavasanın sınırlan içinde kaldıgını belirtti. (Fotoğraf:UGLR GÜN YÜZ) söz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nihad Matkap"a verildi. Nihad Matkap, konuşmasın- da. "Demokrasi örgütlenmeden başlar. Türkiye*de örgütlü bir toplum oluşturulmadıkça, so- runlanmız şu veya bu biçimde devam edecektir" dedi Matkap. Türkiye'nin imzala- dığı 87 ve 151 sayılı ILO sözleş- melerinin memurlann örgütlen- me hakkını güvence altına aldı- ğını, ancak ILO sözleşmelerini kabul eden milletvekillerinin memurlann sendikal haklanna karşı anayasayı engel olarak gös- terme girişimi içine girdiklerini kaydetti. Anayasada bu haklan n kulianımını engelleyen herhan- gi bir madde bulunmadığım be- lirten Matkap. "Kamugörevlile- rine sendikal hakların tanınma- sında hiçbir engel yoktur" dedi. 2821 sayılı Sendikalar Yasa- sı'nda değişiklik öngören ve Ba- kanlar Kurulu'nda imzaya açılan tasanya da değinen Nihad Mat- kap, tasanyla ilgili şu bilgiyi ver- di: "Sendika kurucusu olabilmek için vasada mevcut kısıtlamatar kaldırılmakta. Sendikaların ve konfederasyonlann uluslararası kuruluşlara üvc olması kolaylaş- tınlmakta. Sendikaların nakit mevcutlannın yüzde 40'ından fazla olmanıak kaydıyla sinai ve iktisadi teşebbüslere vatınm ya- pabilmeleri sağlanmakta. Sendi- kalann teknik ve mesk'ki eğitim tesisleri kurabilmesi olanağı geti- rilmekte. Sendikacılann cezalan- dırılması yanında sendikaların kapatılmasını öngören hüküm yasadan çıkanlmakta. Sendika- ların faalhetlerini kısıtlavan hü- küm kaldınlmakta." Nihad Matkap, tasannın yasa- laşmasının ardından 2822 sayılı Toplu Iş Sözleşmesi Grev ve Lo- kavt Yasası'nda da değişiklikle- rin gürtdemegetirileceğini belirt- ti. " Daha sonra söz alan DlSK Ge- nel Başkanı Rıdvan Budak. geli- şen teknolojinin olanaklarını kullanan sermayenin. emeği dış- lamaya ve onu kölelik koşullan- na itmeye çalıştığını söyledi. Onlarca yıllık mücadeleyle kazanılan haklann gasp edilmek istendiğini belirten Budak, **Es- neklik ve rekabet sloganlarını ba> rak edinen sermave.daha faz- la kâr için daha az ücnet ve daha çokçalışma istiyor"dedi. Budak, Türkıye'nin Avrupa ile ilişkisi- nin sadece mal alışverişi şeklin- de düşünülmemesi gerektiğini de kaydederek bakış açılarının ~emeğin Avrupasrnı yaratmak" olması gerektiğini \urguladi. Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve sıyasal kriz içinde bulunduğunu kaydeden Budak. şunlan söyle- di:' "Parlamentoya ve siyasi parti- lere du> uian güvensizlik. demok- rasi dışı rejitn arayanlaru sKil ya da askeri darfoe heveslilerini se- vindirmektedir. Parlamentoya duvulan güvensizliğin ardına sı- ğınarak olağandışı bir rejime vel- tenenlerin heveslerini kursakla- rında bırakmak boynumuzun borcudur." Emekçilerin darbe korkusuyla bugünkü koşullan kabul edemeyeceklerini de söz- lerine ekleyen Rıdvan Budak. -DİSK. Türkiye sendikal hare- ketini avağa kaldıracak tek güç- tür. DİSK bunu yapacak biriki- me sahiptir. Bu birikimin en önemli kaynaklanndan biri Bir- leşik Metal-İş'in. metal işçilerinin onurlu mücadelesidir" dedi. Güneydoğu'ya yaünm için sıfir faizli kredi KIRALIK Haikalı Başbakanlık Toplu Konut Evleri nde(2etap) 79m 2 evkiralıktır. Tel.(0216)3696563 ANKARA(CumhuriyetBürosu)- Milli Gü- venlik Koordinasyon Kurulu (MGKK), Olağa- nüstü Hal Bölgesi'nde istihdam yaratıcı yatı- nmlann hızlandınlmasını ve planlanan yatı- nmlar için tasarruf önlemlerinın "esnekkştirfl- njesini" kararlaştırdı. Kurul, bölgedeki yurt- taşlara. halıcılık. el sanatları, hayvancılık, an- cılık gibi alanlarda üretimi teşvik etmek ve is- tihdamı arttırmak için sıfır faizli kredi ile bazı sahalarda "karşılıksız" kredi kullandınlması- nı benimsedi. Kurul, bölgede terör nedeniyle kapalı bulunan okullann öğrencılerinm. yatılı bölge okullanna aktanlmasmı karara bağladı. Başbakan Tansu Çiller'in. MGKK toplantı- sında "Toplant hakkında benim dışımda kim- senin bilgi vçrmeveyetkisi yoktur. Elealınan ko- nularla ilgili olarak basın toplan&sı düzenleye- ceğjm" uyarısında bulunması dikkat çekti. Çiller'in başkanlığmda dün yapılan ve 4.5 saat süren MGKK toplantısında, ağırlıklı ola- rak ekonomik konulann eie alındığı öğrenildi. Toplantıda, 1989 yılında TRT'den alınarak Ulaştırma Bakanlığı'na devredilen televizyon vericilerinin yenıden TRT'ye devredilmesi ka- rarlaştınldı. Tbplantı sırasında Çiller'e konuy- la ilgili bir brifıng verildiği ve Devlet Bakanı BekirSami Daçe'nın PTT ile birlikte çalışarak yasa hazırlayacağı öğrenildi. Vericilenn TRT'ye devredilmesinın, "ulusal güvenlik ve çalışanlannın dunımlannın belir- sizligi nedeniyle meydana gelen vasal boşluğun giderilmesi*1 gerekçesine dayandığı kaydedi- lirken yer yer yayınlann izlenmesınde meyda- na gelen sıkmtılann giderilmesi için TRT ya- tınmlannda "kesinlikle*' kesintiye gıdilmeme- si kabul edildı. Edinilen bılgiye göre MGKK toplantısında. özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde vanm kalmış yatırımlar konusu da ele alındı. Teşvik Fonu'ndan kaynak Toplantıda söz alan bakanlann. bölgedeki yatınmlann tamamlanması ve yeni yatırımla- ra geçilmesi için bütçe ödeneklerinin yetersiz- liğinden yakınmaları üzerine Başbakan Çil- ler'in, hükümet üyelerine, Yatınmlan Teşvik Fonu'ndan kaynak aktanlmasını söylediği bil- dirildi. Bölgedeki yatınmlar için tasarruf ted- birlennin "esnekleştirilmesini'' isteyen Çiller. bölgeler arası kalkınma düzeyinin giderilmesi için çalışmalarda bulunulmasını vurguladı. Çiller. bölgedeki yurttaşlara hıbe şeklinde ve faizsiz kredi verilmesi için çalışma yapılma- sı talimatı verdı. MGKK toplantısında, eğitim alanındaki so- runlar tartışılırken terör nedeniyle kapalı bula- nan okullar konusu gündeme geldi. MGKK toplantısında kapalı olan okullarda- ki öğrencilerin. yatılı bölge okullanna nakle- dilmesi ve yapımı süren yatılı bölge okullan- nın bir an önce tamamlanması karara bağlan- dı. • • • • Ozgür Ulke toplatıldıtstanbul Haber Servisi-ÖzgürÜlkega- zetesinin bugünkü (7 Ocak 1995 tarihli) sayısı Istanbul Devlet Güvenlik Mahke- mesi (tDGM) Başsavcılığı'nca toplatıldı. Edinilen bilgiye göre dün gece saat 23.40 sıralannda, tstanbul Emniyet Mü- dürlüğü Güvenlik Şubesi'ne bağlı ekipler, Yenibosna'daki Yeni Asya Matbaası'nda basıldıktan sonra dağıtılmak üzere Birle- şik Basın Dağıtım'ın (BBD) Ikitelli'deki merkezine götürülen Özgür Olke gazete- sinin toplatılmastna ilişkin karan, BBD yetkililerine tebliğ ettiler. DGM'nin kara- nnda herhangi bir gerekçenin gösterilme- diği belirtildi. ÖzgüT Ülke gazetesinin Is- tanbul Kumkapı'daki merkez binası ile Cağaloğlu"ndaki irttbat bürosu ve An- kara'daki bürosu. 3 Aralık 1994 gecesi bombalanmış. olayda 1 kişi ölmüş 19 kişi deyaralanmıştı. OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK • Baştarafı I. Sayfada bir biçimde söylemese deS genel başkanlığa aday ol- mayı düşündüğü gözleniyor., Sayın Baykal, bu düşüncesi-; ni dile getirirken adaylığının," ancak SHP'lilerin de destekJ lemesi halinde gündeme ge-; lebileceğinin işaretini veriyorjj Deniz Baykal'ın dile getir-, diği eğilimlerden biri de bir-, leşme sonrasmda yeni biri hükümetin kurulmasını zo-' runlu görmekte oluşu. Bay-j kal kendi partilerinin dışında- da olsa yeni bir hükümetin kurulması görüşünü savunu-- yor. Böyle bir sonuç, DYP'yi- de rahatlatacak nitelik taşı-1 yor. Sayın Çiller'in bu so-* nuçla isterse azınlık hükü-" meti. isterse az ortaklı bir' MC hükümeti kurma olana-' ğına ulaşacağı vurgulanıyor. • Her iki partide de var olan. bir geniş kesim ise ne Sayın Inönü'ye, ne Sayın Karayal-, çın'a, ne de Sayın Baykal'a- sıcak bakıyor. Ortak gerek-', çeleri, üç adayın da geçmiş- tekı politik yaşamlarında yıp-^ ranmış olmaları. ) Yıpranmamış, söyledikleri- ni yaşama geçirmekte zor- lanmamış bir genel başkan' adayının toparlayıcı olacağı' ve partide yeni atılımlar ger-- çekleştirebiteceği belirtiliyor. - Bu tanıma uyan başkaC adaylar henüz ortaya çıkma-S dığı için adı ortahkta dolaşan tek aday adayı olarak SayınJ Mümtaz Soysal görülüyor. Ancak yakın çevresi, Sayın Soysal'ın önce genel baş-) kanlık adaylığı konusunda çekinceleri olduğunu, geçici genel başkanlık konusunu- ise hiç düşünmediğini belir-,' tiyor. - Bütün bu olasılıklar tar-.- tışılırken herkesin üzerinde birleştiği gerçek de şu: Eğer; iki parti, kamuoyunu doyu-, racak bir bütünleşme içinde birleşmezlerse ve halkırv güvenini sağlayabilecek bir. lider çevresinde toparlamaz-ı larsa Meclis'in kapılan gele--. cek seçimde sosyal demok-" ratlara kapalı kalabilecektir' Birleşmenin itici gücünü,- oluşturan özdeyişi yüzlerce^ yıl önce Prens Hamlet dile;, getirmişti: Olmak ya da o/-'."; mamak işte bütün sorunl..,.,, •••,. ismet Atîlla: Ek ödenek; olmayacak ANKARA (Cumhurijet Bü-j rosu) - Malıye Bakanı İsmet Atn%: la. 1995 yılı bütçesinin zor koşul-rt larda hazırlandıgını. ıstıkrann sag-^} lanabılmesi için harcamalarda büt-", çe lımıtlerinin aşılmayacağını be-,< liıttı. Attîla. "Kunıluşlar, ödenek, arttırma talebinde bulunma>acak- i lar. bütçe limitleri içinde kalınacak- tır"dedı. Attıla. dün yaptığı yazılı açıkla- ı mada. ekonomınin sağlıklı birya- ' pıya kavuşturulabılmesi için 1995 , vılı bütçesinde kaynaklann yerli yerınde tahsıs edıldıgını. israfa karşı cıddi önlemlerin alındığını belirtti. Maliye Bakanlığı'nın. büt- çede öngörülen harcama kalemle- rının aşılmaması ıçın bir dizi ön- lem aldığmı açıklayan Attila. bu çerçevede. kuruluşlann ödenek ar- ttırma talebinde bulunamayacak- larını. harcamalarda da bütçe li- mitlerinın aşılamayacağını bildir- di. Açıkîamada şöyledevam edildi: "Maliye Bakanlığı. yapılan son vasal düzenlemeler ve alınan idari tedbirier ile vergi kavıp ve kaçak- larına müdahale edebilecek veni bir yapıva kavuşmuştur. Bütün ekonomikfaliyetlerin belgelendiıil- mesi ve kavıitlara geçirilmesinin sağlanması /orunludur. Bu çer- çevede. vergi denetimi Türkiye çapında vapılacak ve koordineli bir sekilde yürütülecektir." Hürriyet'e ses bombası tstanbul Haber Servisi - Milli- yet gazetesi ile Kanal D'nin bu- lunduğu Doğan Medya Center'm silahla taranmasının ardından dün de Güneşh'deki Hürriyet Medya Tovvers'a biri kadın. 3 kişi tarafın- dan ses bombası atıldı. Saldırgan- lar. gazetenin güvenlik görevlileri- nin ateşle karşılık vermesi üzerine ola> yerinden otomobille kaçmayı başardı lar. Saldında ölen ya da ya- ralanan olmadı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Başbakan Tansu Çiller. CHP Genel Başkanı Deniz Bavkal ile Basın Konseyi adına. lkinci Başkan Doğan Heper olaydan sonra yayımladıkları me- sajlarda saldınyı kınadılar. Güneşli'deki Hürriyet Medya Tovvers'a dün saat 16.12'de. siyah Tempra marka bir otomobilden ses bombası atıldı. Bomba. Hürriyet Medya Tovvers' ın otoparkı ile ana- yol arasındaki kanala düştü. Duru- mu zamanında fark eden. gazete- nin güvenlik görevlilerinin ateşle karşılık vermesi üzerine. biri kadın 3 kişi oldukları belirlenen saldır- ganlar, lkitelli yönüne doğru uzak- laştılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle