Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 OCAK 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'AB, Türkiye için
hayaf
• MUĞLA (Cumhuriyet) -
Bodrum'da bir basın toplantısı
dûzenleyen Hoilanda
Başbakan Yardımcısı Hans J.
Richtak, Türkiye'nin Avrupa
Birliği'ne girmesinin zor
olduğunu savundu. Richtak,
Türkiye'nin Avrupa Gümrük
Birliği'ne girmesi gerektiğini,
ama kısa vadede AB'ye
girmesinin imkansız olduğunu
dile getirdi. "Hoilanda
hükümeti olarak Tûrkiye'nin
Avrupa Gümrük Birliği'ne
girmesini en çok
isteyenlerdeniz" diyen
Richtak, Tûrkiye'nin AB için
yeni politikalar belirlemesi
gerektiğini belirterek
"Önünüzde kaldınlması
gereken taşlar var" şeklinde
konuştu.
Gözaltmda
kayıplap sürüyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Dev-Genç üyesi
olduğu savıyla hakkında
gıyabi tutuklama karan
bulunan avukat tsmail
Bahçeci'ye, polis tarafından
gözaltına alındıktan sonra
ulaşılamadığı bıldirildi.
Gözaltında kaybolan kişilerin
aileleri dün İHD Genel
Merkezi'nde basın toplantısı
düzeniediler. Polisçe gözaltına
alındıktan sonra kayboldukJan
belirtilen Hüseyin Toraman,
Hüsamettın Yaman, Ali
Efeoğlu, Hasan Gülünay,
Aysel Malkoç, Erdoğan Şakar,
Kenan Bilgin, Yusuf Erişti ve
lsmail Bahçeci'nin ailelerinin
katıldığı basın toplantısında,
aileler çocuklannın
kendilerine verilmesi için
çagnda bulundular.
İkihülle
partisi kuruldu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -SHP'den istıfa eden
Muzafter Ankan ile
ANAFtan istifa eden Naci
Ekşi'nin önderliğinde iki ayn
parti daha kuruldu. SHP'den
aynlan Mardin Milletvekili
MuzafTer Ankan ve 31
arkadaşının kuruculan
arasmda bulunduğu "Öz
Adalet" adlı partinin kuruluş
biidirgesi İçişleri Bakanlığı
Genel Sekreteri Ali Bilir'e
öğle saatlerinde verildi.
Ankan'm bir süre sonra
D YP'ye geçmesi bekJeniyor.
ANAP'tan istifa eden
Istanbul Milletvekili Naci
Ekşi ve 35 kişinin imzasını
taşıyan "2. Değişim
Partisi"nin kuruluş biidirgesi
de Ekşi'nin başkanhğındaki
bir grup tarafından içişleri
Dtşişleri
harekeüi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -Dışişleri Bakanlığı
yeni yıla hareketli başladı.
Yıl sonundan hemen önce
Yunanistan konusunda geniş
kapsamlı bir toplantı
gerçekleştiren bakanlık,
önceki gün de Azeri
petrollerinin boru hatlanyla
Türkiye'den Akdeniz'e
ulaştınlması konusunda
strateji belirlemeye çahştı.
ABD'nin Ankaradaki yeni
Büyükelçisi Marc
Grossman. itimatnamesinin
örneğini sunmak üzere dün
geldiği Dışişleri
Bakanlığf ndan çıkarken
gazetecilerin sorıi
yağmuruna tutuldu.
Suudi bakan
geliyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -Suudi Arabistan
Dışişleri Bakanı Prens Suud
El Faysal, ikili ve bölgesel
konulann ele alınacağı bir
günlük ziyaret amacıyla
Dışişleri Bakanı Muraı
Karayalcın'ın konuğu olarak
bugün Ankara"ya gelecek.
Faysal'ın Ankara'daki
temaslan sırasında son
olarak içindeki petrolün
çıkanlması Irak engeline
takılan Kerkük-Yumurtalık
boru hattının açılması
olanaklannın yanı sıra
bölgesel ve ikiü konular ele
alınacak.
İzmir'de banka
soygunu
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Vakıflar Bankası
Karabağlar Şubesi biri
kadın, silahlı dört kişi
tarafından soyuldu.
Soyguncular, banka
güvenlik görevlisi Mürsel
fçer'i yaraladılar. Gasp
ettikleri35T6098plakalı
ticari otomobille bankaya
gelen soyguncular, uzun
namlulu silahlanyla önce
güvenlik görevlisine ateş
ederek yaraladılar.
Soyguncular banka
görevlilerini silahla tehdit
ederek ana kasada bulunan
paralan istedi. 200 milyon
lirayı alan soyguncular olay
yennden uzaklaşü.
Çiller ve Karayalçın liderliğindeki 51. hükümet, 'kronikleşmiş krizler' koalisyonu oldu
DemirePi korkutan tabloANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) -Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel'ın. "darbe uyan-
sı"olarak algılanan "parlamen-
toyu feshetme'' yetkisi istemi,
Başkent kulıslerinde, "son biryıi
içinde siyaset ekonomi ve terör
olaylanndaki kaygı verici geüş-
meİer nedeniyle doğan endişe"
olarak değerlendirildi. Cumhur-
başkanı'nın, Başbakan Tansu
Çiller liderliğindeki koalisyon
hükümetinın ömrünü doldurdu-
ğu görüşü ve parçalanmış siya-
sal yapı nedeniyle 1995 yılında
erken seçimi. rejimin tıkanma-
ması için zorunlu gördügü sav-
landı.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in. "Medis'ifesUıvese-
çfane götürme yetkisi'' istemesi
ve sık sık hükümete çeşitli konu-
larda uyanlarda bulunması, si-
yası tıkanıklıklık konusunda cid-
di kaygılan olduğu değerlendir-
melerine yol açtı. Siyasi kulis-
lerde, Cumhurbaşkanı Demirel'i
hükümet ortaklan arasındaki an-
laşmazlıklar, koalisyonun gele-
ceğinin belli olmaması, RP'nin
yükselişi, siyasetin çok parçalı
duruma gelmesi, TBMM'de 22
sandalyenin boş oimasına karşm
ara seçim yapılmamasının kay-
gılandırdığı ifade ediliyor.
Demirel-inönü hükümeti.
uyumlu bir görünüm sergilerken.
51. hükümet, krizler ve restleş-
meler kabinesi oldu. Koalisyon-
da sık sık yaşanan bunalımlar ne-
deniyle, gazetelerden "Koalis-
yonda kritik gün", "Koalisyon
sallanıyor", "Çiller'den özelles-
tirmeresti","Karayak;ın'dande-
mokratikleşme resti" manşetleri
eksık olmadı. DYP tabanı ve mil-
letvekıllen, "SHP'siz bir hükü-
met'' için ANAYOL ve azınlık
hükümeti arayışlannı sürdürür-
ken, SHP tabanmda da
"DYP'nin gölgesinde ezildik. sürekli ödiin
veriyoruz, muhaiefeteçekiletim" tepkileri ek-
sik olmadı.
Çeşitli krizlere karşın, "karşdıkh,çoğukez
SHP'nin verdigi ödünterle" ayakta kalmayı
başaran hükümetın gelecegi, SHP-CHPara-
sında bütünleşme kurultayının yapılacagı 28
ocakta biraz daha netlik kazanacak. 28 ocak-
ta bütünleşmenin çatısının CHP olması du-
rumunda, hükümet otomatik olarak sona
erecek. SHP çatısına karar verilmesi duru-
munda da bütünleşilecek partinin yetkili or-
ganı toplanarak. hükümete devam edip etme-
me konusunda karar verecek. Ancak, "de-
vun" karan alınsa bile bunun eskisi kadar
kolay olmayacağı, yeni bir koalisyon proto-
kolü ve bunun uygulanma güvencesi istene-
ceği, kabinede de büyük ölçüde değişiklik
yapılacagı kulislerde dile getirilmeye baş-
landı.
Hükümetin, 50. hükümetin kurulduğu ilk
günlerdeki kamuoyu desteğini yitirmesi.
LJYP ve SHP milletvekillerinin sık sık
'isyanlan'nı dile getirdikleri koalisyonun
geleceğinin, 28 ocakta yapılacak SHP-CHP
bütünleşme kurultayı nedeniyle belirsizliğe
itilmiş olması, siyasi istikrarsızlık görünûmünü
güçlendirdi. Cumhurbaşkanı'nın, bu
hükümetin ömrünü doldurduğu görüşü ve
parçalanmış siyasal yapı nedeniyle 1995'te
erken seçim istediği ileri sürülüyor.
Köşk'teki senapyolap...
4
Teknisyenler hükümeti' düşüncesi
NURSUN EREL
ANKARA- Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in TBMM'yi feshetme yetkisi
istemini neden gühdeme getirdiği Ankara'da
siyasi ve ekonomik kulislerde yoğun biçimde
tartışılırken. "Demirel'in amacı bir
tekntsyenler hükümeti mi kurdurmakr>
sorusu
da ortaya atıldı. Türkiye'de siyasi ve ekonomik
tablonun giderek kötüleştiğine dikkat çeken bu
çevreler, Cumhurbaşkanı Demirel'den fınans
piyasalannda yaşanan kriz sırasında
anayasanın 104. maddesine dayanarak
Bakanlar Kurulu'na başkanhk etmesmin ve bu
yolla hükümet çalışmalarını yönlendirmesinin
istendiğini anımsattılar. Aralannda Demirel'e
çok yakın isimlerin de yer aldığı siyasi
çevreler, Cumhurbaşkanı'nın bir askeri darbe
olasıhğına dikkat çekmekten çok, yasama ve
yürütmede yaşanan tıkanıklığı ortaya ko>'mak
istediğini savundular.
Sivil darbe yaşanıyor
"Hükümet zaten şu anda bile adeta bir sivil
darfoeye maruz kalmış gJbi" diyen kaynaklar.
Cumhuriyet'e şunlan söylediler: "Aslında
Cumhurbaşkanı'nın bu açıklamayı yapması
şaştrtıcı oldu. Köşk'teki damşmanlan, hatta
Gene) Sekreteri bile konunun gündeme
geleceğinden habersizdiler.
Acsba Cumhurbaşkanı bir darbe ihdmaKnden
mi söz etti? Buna ihrimaJ verflmiyor. Çünkü
zaten hükümet şu anda adeta bir sivfl darbeye
maruz kalmış gibL Askeri konularda, güvenlik
mesefeierinde, hatta dış politikada kendi
inisiyatifini zaten kuBanmıyor, askerler ne
derse onu yapıyor."
Darbe neden olmaz?
Türkiye"de yaşanmakta olan atmosferin.
kesinlikle bir askeri darbeyi gerektirmediğini ,
vurgulayan aynı kaynaklar, geleneğe
bakıldığında, askeri yönetimlerin hiçbir zaman
işler kötüye giderken işbaşına gelmediğine
dikkat çeİctiler. Demirel'e yakın bir kaynak,
Cumhurbaşkanı'nın yaşanan gelişmelerden
hem endişe duyduğunu hem de "sorumluluk
hissettğiııi" savunarak şunu söyledi:
"Cumhurbaşkanı bu kötüye gküşte büyük bir
sorumluhık hissedryor. Çözüm nedir?
Hükümet bu işi başaramıyor, pariamentoda ise
tıkanıklık yaşanryor. Eğer parlamentonun fesih
yetkisi Cumhurbaşkaru'nda oisa. bu yetkiyi
kullandıgı gün mevcut hükümet gidecek ve
seçimler yapıuncaya dek üikeyi belki de bir
teknisyenkr hükümeti yönetecektir. Böyle bir
hükümet Türkive'vi düze çıkaracak her türlü
karan aup uygulayabüir."
anamuhalefetin halka. "umutmesajian" ve-
rememesi, "marjinal" partileri, "yükselen
değer" haline getirdi. Güneydoğu'da mevcut
siyasi partilere tepki gösteren yurttaşlann
sandığa gitmemesi RP'ye yaradı. Hüküme-
tin, "gizliortağı"'durumundaki MHP, ön pla-
na çıkanlmaya başlandı.
Terör olaylannın 1994 yılındaki bilanço-
su, 1984 yılından beri yaşanan gelişmelerin
yansına yakın bölümünü oluşturdu. 15
Ağustos 1984 yılından beri 12 bin 24 terör
olayında 2 bin 947 güvenlik görevlisi şehit
olup. 3 bin 797 yurttaş yaşamını yitirirken,
sadece 1994 yılındaki olay sayısı 4 bin 254.
şehit olan güvenlik görevlisininsayısı 1084.
lanmamasT yönünde tehdıtlerine Cumhru-
başkanı Süleyman Demirel sert yanıt verir-
ken, İBDA-C'nin üstlendiği The Marmara
Oteli'nin pastanesine yapılan bombalı saldı-
nda. Yasemin Cebenojan yaşamını yitırdi,
gazetemiz yazan Onat Kutlar ağır yaralan-
du
Enflasyon dizginknemedi
1994yılıenflasyonuyüzde 149.6 ile cum-
huriyet tarihinin en yüksek oranına ulaşır-
ken, son 14 yıl içinde ilk kez ekonomide
yüzde3.8 oranındaküçülmeyaşandı. Bu du-
nımu "Ekonomi büzüldü" sözleriyle ifade
eden Demirel, basına dağıttıği ekonomi dos-
öldürülen yurttaş sayısı da 1439 oldu. 1994 yasında. rekor enflasyon ve kötü ekonomik
yılında köktendinci akımlann güçlendiği, gidişin ipuçlannı verdi.
EskiDEP milletvekillerinin dokunulmaz-
lıklannın kaldınlmasıyla Avrupa Parlamen-
tosu'nunTBMMileilişkileriniaskıyaalma-
Ankara, Istanbul'da tekrarlanan "seriatçı"
gövde gösterilen ve Sıvas'ta yaşanan katli-
amla kanıtlanırken, din amaçlı terör örgüt-
lennın eylemlennde de artış görüldü. 1995 'e
girilirken şeriatçı örgütlerin "yılbaşırun kut-
sı, dış politikada "ükanıklığa ihşkin ilk cid-
di uyan" olarak değerlendirildi.
ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART
SHP lideri Karayalçın, İnönü için adayhktan çekileceğini söyledi
Inönü9
nün liderliği ağır basıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP-
CHP bütünleşme kurultayı yaklaşırken ku-
lislerde uzlaştırıcı üçüncü aday olarak
SHP'nin Onursal Genel Başkanı Erdal tnö-
nü'nün adı yaygınlaştı SHP lideri Murat
Karayalçın, "İnönü üzerinde uzlaşılırsa.
ada>liktan çekilebilirim" derken tnönü'nün
yakın çevresinde, "Deniz Baykal'm tavn
önemli. Yanşma>a girmez, ama üzerinde uz-
laşdırsa aday olabilir" görüşü dile getirildi.
SHP Hatây Milletvekili Onur Kumbara-
abaşı. Erdal tnönü'nün, bu geçiş dönemin-
de hakemlik, kayyımhk yapacak en uygun
isim olduğunu belirterek. "Sayın Karayal-
çın'dan sonra Sayın Baykal da sanryorum, bu
doğrultuda bir vaklaşım içerisine girecektir"
dedi. Eski SHPGenel Sekreteri FikriSağlar
da Erdal İnönü ile Karayalçın ve Baykal ara-
sında aracılık yapmak için her üç isimle de
görüşeceğini açıkladı.
SHP ve CHP'de şu andaki yönetimlere
karşı muhalefet yürütenler, bütünleşme ku-
nıltayında iki lider dışında üçüncü bir isim
üzerinde uzlaşma arayışlannı yoğunlaştırdı-
lar. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da
Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri,
partili bakanlar ve milletvekilleriyle tek tek
görüşerek desteklerini istedi, bakanlara ku-
rultay öncesinde hangi bölgelerde çalışma
yapacakJannı sordu. SHP'de parti ıçi muha-
lefetin temsilcileri, Inönü'nün aday olacağı-
nı sanmadıklannı söylediler. Grup Başkan-
vekili Ercan Karakaş, "Sayın İnönü. si\asi
tarihte örnek gösterilecek bir da> ranış sergi-
ledi. Bunun değeri çok büyüktür. Siyasi kül-
türümüze önemli katkılan olmuştur. Gönül-
lü olarak liderliği bırakmış ilk insandır. Böy-
leanlamlı bireylemde bulunan bir insarun bu
tavnn yarattığı olumlu eğilimi tersine çevire-
ceğini sanmıyorum" dedi.
Onur Kumbaracıbaşı, iki partinin, birkav-
gayla değil, bir şölenle birleşmek istediğini
dile getirerek Murat Karayalcın'ın. İnönü le-
hine adayhktan çekilme açıklamasını, son
derece olumlu karşıladığını bildirdi.
Karayalçın destek anyor
Karayalçın, dün destek arayışı turlannı
sürdürdü. Karayalçın, Grup Başkanvekilj
Ercan Karakaş, Kars Milletvekili Mehmet
Alp, Amasya Milletvekili Cemalettin Cür-
büz, Malatya Milletvekili Mustafa Yılmaz,
Kırşehir Millervekili Sabri Yavuz ve Erzm-
can Milletvekili Mustafa Kul ile görüşme-
leryaptı. Karayalcın'ın önümüzdekı günler-
de Aydın Güven Gürkan, Mümtaz Soysal \ e
diğer milletvekilleriyle de bir araya gelece-
ği bildirildi. Karayalçın, millervekillerinden,
adaylığı için destek isterken "Uzlaşma sağ-
lanırsa Erdal tnönü'nün genel başkanlığı için
ben adayhktan çekilirim. Ben, Erdal Bey'e
bunu önerdim. Deniz Be> de kabul ederse
uzlaşılan lider olarak Erdal Bey ada>ımız
olabüir" görüşünü iletti. Karayalçın, hükü-
met çalışmaiannda bugüne dek bazı aksak-
lıklar, yavaşlıklar olduğunu da ifade ederken
"Hükümet sürmeti. Bu yıl sonuçalmaya baş-
layacağız. Avrupa Birliği'ne giriş hazırlıkla-
n çerçe>esindedemokratikleşmeye ilişkin ba-
zı düzenlemeler, ana>asa değişiklikleri ger-
çekleşecek. Çahşmalarunız hızlanacak" de-
diğı öğrenıldı. Parti içi muhalefet içinde yer
alan milletvekilerinin ise Karayalçın'a; "Hü-
kümet her şey değildir. Bugüne dek hep biz
ödün verdik. Kamum u önünde sıkınbya düş-
rük. Arök yeni bir lider ve kadrolarla yolu-
muza devam etmeliyiz. 28 ocak kurultayın-
da da yanşma olmanıalı. uzlaşılan bir aday-
la kurultaya gitmeliyiz. Bu kurultay, coşku
yaratacak bir şölen kurultavi 0011311" me-
sajını verdikleri öğrenildi.
Basbakanlık
Çiller 'in
'marsı
kesme'
planı
•Başbakan Çiller'e yakın
kaynaklann
değerlendirmesi: Çiller
kötüye gidişin farkında,
konjonktür giderek daha
aleyhine dönecek, bu
nedenle en avantajh
konumda ve bir an önce
seçime gitmeyi planlıyor.
Aynı kaynaklar, Çiller'in
planını 'marsı kesme
planı' diye adlandınyorlar.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Tansu Çiller'e
yakın kaynaklar, "istife" ve "er-
ken seçim karan" dahil tüm se-
çeneklerin gözden geçirildiğini
bildirdiler
"Çiller kötüye gidişin farkın-
da, konjonkrürün giderek daha
da aleyhine döneceğini biliyor"
diyen bu kaynaklara göre Başba-
kan, hazırlıklannı en geç 1995
yazında seçim yapma hedefine
dönük olarak sürdürüyor.
"Marsı kesme planı" dıye ni-
telendirilen Çiller planı üzerinde
Cumhuriyet'e bilgi veren kay-
naklar, şunlan söylediler:
"5 Nisan Kararian ile atılan
adım maalesef orada kaldı, bunu
izlemesi gereken diğer tedbirler
alınamadı. Dolayisı>la ekonomi
yeniden ısıtıldı. Bu kez durgun-
luk içinde enflasyon (stagflasyon)
sürecine girildi. Bundan sonra
zaman Başbakan "ın ale> hinde iş-
le\ecektir. Kendisi de bunun far-
kında ve işi en az zararia atlatma-
ya dönük çözümler anyor. Bun-
ların arasında istifa \e erken se-
çim karan gibi seçenekler de var-
dır. Bir gün Sayın Çiller'den şöy-
le bir açıklama gelirse şaşırma-
yın: "Bu bir koalisyon hüküme-
ti. Ortağımla düştüğüm derin gö-
rüş aynlıklan benim planladığım
refbrmlan yapmamı mümkün
kılmadı, bunun için görevimi bı-
rakıyorum' ya da '1995 yazına
kadar seçime gitmek şartıyla her
türlü siyasi çözüme hazınm' di-
yebilir."
Pakdemirli:
Demirel,
seçim
sabıkalıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP Genel
başkan Yardımcısı Ekrem
Pakdemirli, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in,
ıktıdarda olduğu iki
dönemde erken seçime
gitmemekte direndiğını, bu
nedenle "demokrasiye ara
verildiğiıır söyledi
Pakdemirli,
"Cumhurbaşkanı'nın üikeyi
böyle bir sıkınDlı durumda
erken seçime götüreceğine
inanmıyoruz. Çünkü
geçmişte seçime götürmeme
sabıkası \ardır" dedi.
Pakdemirli, dün ANAP
Genişletilmiş|
Başkanlık
Divanı
topantısındanj
sonra yaptığı"
açıklamada,
Demirel'in,
"Meclis'i
feshetme
yetkisi"
istemesine
yönelik
sözlerini
degerlendirirken
"Biz inanmak istiyoruz ki
Sayın Cumhurbaşkanı
bunlan söylerken postal
seslerini degtt, kötü yönetimi
kastefmiş olsun. Eğer,
bundan farklı bir şey varsa
çıkıp açıklasın" dıye konuştu.
Olağanüstü durumlarda,
Cumhurbakanı'na üikeyi
seçime götürme yetkisi
verilmesine karşı
olmadıklannı vurgulayan
Pakdemirli, sözlerini şöyle
devam etti: "Ancak, normal
şartlarda böyle bir yetki
tanınmasına karşıyız. Zaten,
başbakanhğı döneminde iki
defa üikeyi seçime
götürmeyerek, demokrasiyi
üıkıtaya uğratmış bir kişinin,
bu yetkiy le donatılmasına
karşıyız. Üikeyi böyle bir
sıkınûlı durumda erken
seçime götüreceğine
inanmıyoruz. Çünkü Sayın
Cumhurbaşkanı'nın seçime
götürmeme sabıkası vardır."
POLITIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Senaryo•••
Askeri darbe senaryolan ısıtılıp ısıtılıp yine 'siyaset sof-
ras/'na sunulmaya başlandı...
'Takkeli' ve 'takkesiz liboşlar' yine çığlık atıyor:
"Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel askeri darbeden
korkuyor..."
Hele bir tanesi var ki 'kod adı'y\a artık alıştığımız o se-
naryolan 'kulis köşesi'ne taşıyor.
Diyor ki:
"Çankaya'daki cuma namazı müdavimlerinden biri de
llnur Çevik. Turkish Daily News ile Yeni Yözyıl'da yazan
Çevik, geçen cuma hem beraber namaz kıldığı, hem de
öğle yemeğini beraber yediği Cumhurbaşkanı Demirel ile
sohbetinianlattı bıze... Demirel bayağı tedirginmiş, daha
önce üç defa yaşanan istenmeyen durumun bir kez da-
ha karşısına çıkmasından endişe duyuyormuş. Bu iztenim-
lerini aktardığı Flash TV'deki 'Başkent Kulisi' programın-
da bu pazar 'Demirel korkuyor' deyince llnur, dayanama-
yıp teyit için 'Darbeden mi korkuyor'd/ye özellikle sor-
dum; cevap olarak 'evet' geldi..."
Ben bu programı izlemedim...
Ancak 'Taha Kıvanç' kod adını kullanan Fehmi Ko-
ru'nun 'yazın hatalanyla dolu yaz/s/'ndan çıkardığım so-
nuç şu:
"Cumhurbaşkanı Demirel, askeri darbe bekliyor ve bu
yüzden de korkuyor..."
Zaman gazetesi son günlerde oldukça rahatsız. Dün
Deniz Som'un köşesinde Mali Müşavir ve Muhasebeci-
ler Birliği Başkanı H.Turgut Anğ'ın açıklaması vardı. Di-
yordu ki:
"Bu kayıtlar vergi idaresince denetlenmelidir ki, 'temiz
eller'cten 'temiz gönüller'e ulaşabilelim. 335 bin abone
bedeli tutan gazetenin muhasebe belge ve defter kayıt-
lannda tamyoksa, gelir gizleniyor demektir. Süregelenbu
tartışma açıklığa kavuşmalı, maliye yetkilileri duruma e/
koymalıdır."
Deniz Som'un yazısı şöyte noktalanıyordu:
"Bir kez daha yineliyorum: Porno dergiler de pazarta-
yan Zaman gazetesi, ortağı olduğu dağıtım şirketi aracı-
lığıyla seks yayınları piyasasının büyük bölümünü elinde
tutmaktadır. Bunun aksini iddia bile edemezler.
Ve iddia ediyorum: Zaman 'ın defter kayıtlan incelendi-
ği zaman tek tek 335 bin ayn kişiye ait abone kaydına, bu
kişilerden tek tek para tahsil edildiğine ilişkin makbuza ya
da faturaya rastlanılmayacaktır. Çünkü bu aboneler şisir-
medir. Zaman'ın ortalama satışı 30bindir. MilliGazete'nin,
-Refah 'ın yan resmi yayın organı gibidir- ortalama satışı
22 bindir ve tirajını yükseltebılmek için 30 kupona Kuran
vermeye başlamıştır. Dincilerin bir başka gazetesi Bekle-
nen Vakit ortalama 16binsatmaktadır. Yeni Şafak ise ye-
terli tiraja ulaşamadığı için kapanmıştır. Bu bakımdan Mil-
li Gazete, Vakit, Yeni Şafak ile aynı zihniyetteki Zaman'ın
son günlerde 400 bine yaklaşmış gibi gösterilen tirajı ger-
çek değildir. Bunu Fehmi Koru da 'Taha Kıvanç' da Faruk
Yeni de çok iyi bilmektedir!
'Zamancılar'/n cesaretleh varsa kayıtlannı açsınlarda şu
abonelerini bir görelim!"
• • •
Milliyet'ten Yavuz Donat arkadaşımız Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'e şu soruyu yöneltiyor:
"Askerin ayak seslerini duyuyor, darbe kokusu mu alı-
yorsunuz?"
Cumhurbaşkanı'nın yanıtı açık:
"Öyle bir koku alsam, zaten iş işten geçmiş demektir.
Herkes havanda su dövüyor. Ortam yanlış anlamalara mü-
sait. Ben başka bir şey söylüyorum..."
Süleyman Demirel'in son günlerde söyledikleri nedir?
Olay ortada, Cumhurbaşkanı şunu söylüyor:
"Beş yılda bir seçim olmaz. Bu, dört yıla indirilmelidir.
O nedenle 1995 sonbahannda erken seçime gidilmelidir."
Bakıyoruz, Başbakan Tansu Çiller'in eteğine sanlmış bir
'şeriatçılann' kalemşoru döktürüyor:
"Cumhurbaşkanı askeri darbeden korkuyor, darbe ge-
liyor..."
Bir de tanık bulmuş: llnur Çevik. Kendini "Demirel'in
manevievladı" ilan etmiş kişi.
Cumhurbaşkanı Demirel, llnur Çevik'le cuma namazı kı-
lıp sonra da yemek yemiş. Bu arada llnur Çevik'le- Biz de
bir senaryo üretelim- Demirel arasında şu konuşma geç-
miştir:
"Babacığım, Meclis'i erken seçime götürme yetkisi is-
temeniz postal sesini duyduğunuz için mi?"
Demirel:
"Sorma tlnurcuğum, sorma.... Her gece rüyamda as-
kerleri görüyorum."
Çevik:
"Babacığım, ama Tansu Hanım işleh tıkır tıkır yürütü-
yor; Özer Çiller, basınla diyaloğu çok iyi götürüyor. Teş-
vikler çok iyi. Bak yeni bir gazete çıktı. Ben orada yazıyo-
rum. Şimdilik Tansu Hanım'a destek veriyoruz, ama Cem
Boyner'e de kıyıda köşede kıyak çekiyoruz. Teşvikler tı-
kır tıkır yürüyor. Atatürk'ün kurduğu fş Bankası'nın rek-
lamlan "malum gazetelere" akıtılıyor..."
Demirel:
"Yok llnur yok. Askerler gelecek, ben çok korkuyo-
rum..."
Çevik:
"fîen Fehmi'ye söyleyeyim, Taha Kıvanç bir yazı yaz-
sın, babacığımın askerlerden korktuğunu yazsın. Hem te-
levizyonda d&bu konuyu tartışınz..."
• • •
Türkiye'de haber ve yazı yazmak, senaryolar üretmek,
'yükselen değeher'e koşut olduğu için isteyen istediği ka-
dar atıp tutabilir...
Bakın siz senaryoya:
"İki bomba patlayınca, otobüse saldın olunca, aydınlar
hedef alınınca, 12 Mart ve 12 Eylül öncesinin puslu ha-
vasına bürünüveriyor Türkiye..."
Şunu da biz ekleyelim:
"Akyazılı Vakfı'nın kaçak kurban derisi toplayan yöne-
ticileri mahkûm olunca, Bursa'da dershanelerkapanınca."
Vay!.. Vay!.. VayL
Onat Kutlar günlerdir yaşam savaşı veriyor. Sağlık du-
rumu ciddiyetıni koruyor. Dün ikinci kez ameliyata alınıyor.
Beyler hemen bir kulp takıyor terör tırmanmaya başla-
yınca:
"Askerler geliyor..."
Çünkü sizler askeri darbelerden korkmazsınız. Çünkü
sizler askeri darbecilerle uzlaşırsınız. Çünkü sizler 'cunta-
cı paşalar'\a pazariığa girer, askerlerin yaptığı anayasaya
'evet' kampanyası düzenlersiniz.
Sizin derdiniz başka. Demokrasi maskenizi indiren tek
bir gazete var Türkiye'de. Onun adı, Cumhuriyet Türkiye-
si'yle yaşıt olan Cumhuriyet gazetesi.
Bırakın senaryo kurmayı, bırakın Cumhurbaşkanı'nın
'darbeden korktuğu' saçmalığını da şu Zaman gazetesinin
abone olayını aydınlığa çıkann...
MEKTUPLARLA KÖY ENSTÎTÜSÜ
YILLARI
f.HakkıTonguç
2Bası50.000(KDVİçinde)
Çağdoş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağahğlu-İstanbul
Ödeuıeli gönderiunez