Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetİmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 9
Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çetinkava# Yazıışleri Müdürlen
Ibrahim Vıldız. Dinç Tavanç(Sorumlu)
• Haber Merkezı Müduru Hakan Kara
• Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı# Istrhbarat YalçınÇakır
# Ekonomı Bûlent Kızanlık # Radyo-TV' Uygar
Eremektar 0 Kültür Handan Şenköken # Spor
Abdülkadir Yücelman # Yurt Haberler Mehmet
Saraç # Makaleler Sami Karaören • Çevın
Sevfettin Turhan • Duzeltme Abdullah Yazıcı
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktay
Knrtböke, Özgen Acar, Hikmet
Çetinkaya. Şükran Soner, Ergun
Balcı, Dinç Tayanç, ibrahim Yıldız,
Orhan Bursalı, Mustafa Balbay.
Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbay 0 Haber Müdürii Doğan
Akın Atatürk Bulvan No: 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel:
4195020(7hat), Faks 4195027* IzmırTemsılcısi Serdar Kızık.
H. ZiyaBlv. 1352 S. 2'3 Tel 4411220, Faks 4419117 • Adana
Temsılcısı: Çetin Yiğeooğlu, Inönu Cd 119 S No 1 Kat 1, Tel.
3522550, Faks- 3522570
Müessese Müdüru. Eroi Erkut0 Koordmatör
AhmetKonılsan#Muhasebe BüIentYener
0 Idare Hüsevin Gürer 0 l^letme Onder
Çefik 0 Bılgı-Ulem Nail tnal 0 Bılgısayar
Sıstem Mürüvet Çiler 0 Reklam. Reha
Işıtman 0 Halkla lU^kıler Nurten Berksoy
Yıvımlaymn ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayınctlık A Ş
Turkocağı cad 39 41 Cağaloglu 34334 Ul PK 246 lstanbul Tel. «K212I 5KM^I 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 5OCAK1995 lmsak:5.50 GQneş:7.22 Öğle: 12.14 lkindi: 14.35 Akşam: 16.56 Yatsı: 18.22
Ölmeyen kedi
• Çeviri Servisi - İngıltere'de
55 vaşındaki Russell Keeley
ve 60 yaşındaki eşi Pat,
sevgili kedılerinı can
çekişmesine
dayanamayacaklanm
düşünerek iğneyle öldürmeye
karar verdiler. Yaşlı çift, Sam
adlı kedileri 14 yaşına
geldiğinde bir veterinere
başvurarak hayvana öldürücü
bir iğne yapmasını istediler.
Vetenner iğneyı yaptı ve kısa
bir süre sonra her şeyin
tamam olacağını söyledi.
Keeley çıfti ertesı gün
hayvanı hazırlanan yere
gömmek ûzere kutuyu
açtıklannda kedinin
bıyıklannı oynatıp
yalandığını şaşkınlık içinde
gördüler. Veteriner Lown
"Bu, bırkaç mılyonda bir
rastlanabılecek bir olay"
dedı. Russell Keeley de
gülerek ıgnenin ücreti olan
34 sterlıni ödemeyeceğini
söyledi.
Dildeki
kirtenme
• KARAMAN
(Cumhuriyet) - Bir süre önce
"Türkçe Yazalım, Türkçe
Konuşalım" kampanyası
başlatarak dildeki kirlenmeyi
tartışmaya açan Karaman
Belediyesi, dil konusu ile
ılgıli konferans düzenliyor.
'Türkçenin Özleşmesı
Girişımleri ve Atatürk'ün Dil
Devrimi" başlıklı konferansa
Cahit Külebi konuşmacı
olarak katılacak Konferans,
18Ocak 1995günüsaat
14.00'te, Karaman Yunus
Emre Salonu'nda
gerçekleştinlecek.
Nobel Ödüllü
lffîgner öldü
• PRESCETON(AA)-
Nükleer enerjı ve atom
bombasının geliştirilmesi
konusunda önemli bir rol
oynayan Nobel Ödülü sahibi
fizikçı Eugene VVigner öldü.
Princeton Tıp Merkezi'nde
zatürree tedavisi görmekte
olan VVıgner, 92 yasındaydı.
Pnnceton Üniversitesi'nde
Matematiksel Fizık
Bölümü'nden emekli olan
Wigner, 1963'te Nobel Ödülü
almıştı.
Beş dergi daha
muzm bulundu
• ANKARA (ANKA)-
Başbakanlık Küçükleri Muzır
Neşriyattan Koruma Kurulu,
üç derginin kasım. iki
derginin de aralık sayılannı
muzır buldu Kuruldan
yapılan açıklamada, Face
dergısınin,- "Yatak Odası
Sırlan" eki. Elele dergisinin
"Seks Sanatı" adlı eki ile
Esquire dergisinde yer alan
yazı ve fotoğraflann 18
yaşından küçüklerin
maneviyatı üzerinde muzır
tesir yapacak nitelikte
görüldüğü bildirildi. Kurul,
üç dergınin kasım sayılannın
poşette satılmasını
kararlaştırdı.
Azarlama, alay, fiziksel ceza; öğrencide altını ıslatma, kusma hatta okulu reddetmeye neden oluyor
Şiddet, çocukta okul fobisi yaraür
anlışlann, ceza
verilerek değil,
rehberlik yapılarak
disipline edilmesi
öneriliyor. "Sıranın
üstüne çıktın, haydi
disiplin kuruluna"
demenin çözüm
olamayacağı
belirtiliyor.
FİGENATALAY
Eğıtimın ilk basamağında şid-
detle tanışan çocuklarda okul fo-
bisi oluşuyor. Özellikle ilkokul-
da; azarlamalar, alay etmeler, fi-
ziksel cezalar; altını ıslatma, uy-
ku bozukluğu, kann ağnsı. kus-
ma ve okulu reddetmeye neden
olabilıyor.
Pedagog doktor Ümran Kork-
•nazlar, okullardaki yöneticı ve
öğretmenlerin daha çok cezacı
bır yaklaşım içinde olduklannı
söylüyor ve ekliyor
"tlkokul birinci sınıf çok
önemli. Özellikle bu sınıftaki ha-
talı tutum ve davranışlar, çocuk-
larda okul fobisi oluşmasına ne-
den oluyor. OkuUara,' Bu çocuk-
ta okul fobisi var. Bazı çocuklar
okula geç alışır. Bu bir şımank-
lık değil, sorundur' diye yaa ya-
zıyoruz. Bazdan yardımcı olu-
yor. Bir ksmı 'Disiplin bozulur,
otontem sarsılır' gibi kaygılarla
kesinlikle işbirligine gjrmrv-or. Di-
ğerieri ise tamamen ilgisb kah-
yor. Eğitim sisteminden kaynak-
lanan sorunlar, çocuğun sorunla-
nnı bilmeme, otoriter ön yargı-
tar, baskı \e itaat ağuiıkb cezacı
bir yaklaşım yüzünden çocuklar
önemli sorunlar yaşrvor."
Otoritenin sarsılma
korkusu
Korkmazlar, birçok öğretme-
nin, eğitim sisteminin bozuklu-
ğu ve "Ya otoritem sarsıhrsa"
kaygısıyla çocuklann ruh sağlı-
ğını gözardı ettiğini, etmemele-
ri halinde bu çocuklann sorun-
lannın da çözülebileceğinı vur-
guluyor ve bır örnek veriyor:
"Orta l'de aşın harekettUik
sorunu olan bir çocuk, yazısı kö-
tü diye hep zayıf alıyordu. Oku-
la yazı yazdık, 'Bu çocuğu 3-4
yıldır izliyoruz. Yazısı, sorunun-
Sevgi ve saygıyla demokratik bir ortamda eğitilmiş birey, bağımsız kişilikte, aktif, kendine güven-
li, yaraücı, düşüncelerini rahatça ifade edebilen, esnek zihinsel yapıda oluyor.
FİZİKSEL VE RUHSAL ZARAR GÖRENLERE 3 ÖRNEK
Dayak yedi, okuldan soğudu
azal'ın, ilkokul birinci
sınıfa başlamasından 2-3 hafta
sonra yazamadığı gerekçesiyle
öğretmeni tarafından kulağı
çekiliyor. Bu çocuk da olaydan
sonra okula gitmeyi reddediyor.
Önlük giymemek için
direniyor.
Okulda karşılaştıklan şiddet yüzünden
fiziksel ve ruhsal açıdan zarar gören
çocuklardan bırkaç örnek:
Elif, ilkokul birinci sınıf öğrencisi. Beden
eğitimi dersinde öğretmen, çocukları
bahçeye çıkanyor. Elif, hasta olduğu için
sınıfa dönmek istiyor,
öğretmen de izin
veriyor. Sınıfına
giderken koridorda bir
hizmetliyle karşılaşıyor.
Hizmetli Elif'e, "Ders
saatinde burada ne
anyorsun? Çabuk
sınıfına'" diye bağırarak
poposuna vuruyor. Elif,
korkudan sınıfım
bulamıyor,
öğretmeninin ve sınıf
arkadfslanmn yanına
gitmek için tekrar
bahçeye çıkıyor. Ancak
bu arada onlar da öteki
kapıdan binaya
girdikleri için kimseyi
bulamıyor. Ne yapacağını bilemıyor.
Bahçedeki Atatürk heykelinin önüne oturup
ağlıyor. Bir süre sonra bir arkadaşı Elif'i
orada buluyor. Elif, eve geldiğinde de
ağlamayı sürdürüyor. "O adam rüyama
girer
T
'diye uyumak istemiyor Yine dayak
yiyeceği korkusuyla okula gitmek
istemiyor.
Geceleri bağırarak uyanıyor. Sürekli
kendisıni döven hizmetlinin resmini yapıyor
ve bunlann yakılmasını istiyor. Terapi
sonunda yeniden okula başhyor.
Ayşe de birinci sınıf öğrencisi. temiz, titiz
küçük bir kız. Öğretmeni, okuyamadığı
gerekçesiyle bir ayağını çöp kutusuna
sokarak ayakta durma cezası venyor.
Bembeyaz çorabı çöplenn içinde kirleniyor,
utanıyor. üzülüyor. Bu olaydan sonra Ayşe
okula gitmeyi reddediyor. Karnı ağnyor,
kusuyor, ağlıyor.
Okuyamamasinın önemli bir dikkat
eksikliğinden kaynaklandığı ortaya çıkıyor.
Öğretmenın bu yaş çocuklarla ilgilı bilgi
eksikliği ve cezacı
yaklaşımı yüzünden bu
çocuk, hem ruhsal
sağlığı açısından hem
de dikkat eksikliğinin
giderilmesi için uzun
süre terapi görüyor.
Hazal'ın. ılkokul birinci
sınıfa başlamasından 2-
3 hafta sonra
yazamadığı
gerekçesiyle öğretmeni
tarafından kulağı
çekiliyor. Bu çocuk da
olaydan sonra okula
gitmeyi reddediyor.
Onlük giymemek için
direniyor. Uzun süre
terapi görüyor. İki ay
okula gitmiyor. Daha sonra başİca bir okula
başlıyor, ama okula yeniden alışabilmesi,
korkmaması için uzun bir alıştırma dönemi
gerekiyor.
Öğretmenlerin
verdikleri
cezalar
* Tek ayak üzennde durdurma.
* Teneffüse çıkarmama.
* Bir sorunundan ötürü yazı
yazamayan bir çocuğu, 10 sayfa
yazı yazmaya zorlama.
* Kulak çekme. çimdık ahna gibi
fiziksel cezalar.
* Sınıf ortasında alay etme,
aşağılama.
dan ötürü kötü. Aslmda çok ze-
ki bir çocuk, yazılı yerine sözlü-
ye alır mısınız?" dedik. Okul bi-
zünk işbirligi yapü. Çocuk sözlü
sınava ahndı ve her şeyi bildiği
görüldü."
EHkensiz gül bahçesi
isteniyor
Görüştüğümüz veliler de öğ-
retmenlerin büyük bölümünün.
'dikensiz gül bahçesi'' ıstedikle-
rini, bır tane bıle 'problemli' ço-
cuğa tahammüllerinin bulunma-
dıgını belirtıyorlar.
Pedagog doktor Korkmazlar,
orta-lise öğrencilerinın, öğret-
menlerin davranışlannı, doğru-
yu-yanlışı çok iyi algıladıklan-
nı belirtiyor. Bu yaştaki öğrenci-
ler, bu yüzden daha çok konuş-
mak ve söz hakkı istiyortar. Söz
hakkı verilmeyince de kurallara
karşı gelmeye daha çok rastlanı-
yor. Baskının, yapmacık bir say -
gı ve geçıci bir uyum sağladığı-
nı, çocuk ve gençlerin baskıya
ilk fırsatta büyük tepkiler gös-
terdiklerini anlatan Ümran
Korkmazlar, şöyle devam edı-
yor. "Engelleyki, baskıcı da\Ta-
nıldıgı zaman uyum bozukluk-
lan görülüyor. Demokratik or-
tam olmayınca kendini savuna-
bilen, kendinegüvenen, değer ve-
ren bireyler >etistirmek çok zor.
Baskının zaran
Baskıcı, aşın koruyucu, aşın
müdahalecL otoriter yaklaşım-
lar, son derece pasif, bağımh, es-
nek düşünemeyen, \ aratıcı otma-
yan bireyler jetişiyor. Her kül-
türdo \apılmış araştirma sonuç-
lanna göre. sev gi \e sa> gı> la de-
mokratik bir rutum içinde egiril-
miş bir birev, bağımsi7 kişilik >a-
pısında, aktif, kendine güvenli,
yaratıcı, düşüncelerini rahatça
ifade edebilen, esnek zihinsel ya-
pıda oluyor."
Korkmazlar, öğretmenlerin
çocuklann ve gençlerin ruh sağ-
lığı konusundaki bilgilerinın
hizmetiçi eğitimle sık sık yine-
lenmesı, onlara sorun çözmede
-baskı dışında- teknikleröğretil-
mesi, eğitim sistemindeki sorun-
lann çözülmesi, anne-babalann
çocuk yetiştirmeleri konusunda
eğıtilmelen. otonte ve baskı vc-
rine başka yöntemlerin de bu-
lunduğununöğretilmesı gerekti-
ğini vurguluyor
Basünlmış insanlar
yetişiyor
Istanbul'un iyi liselennden bi-
nnın yöneticisı, mevcut eğitim
sisteminde 'kıstınlmış, bastınl-
mış, susturulmuş' ınsanlann ye-
tıştırildığinı belirtiyor. Öğret-
men otoritesinin yanlış algılan-
dığını ve bu otorite nedenıyle
öğrencının soru soramadığına
dikkat çeken yönetıci, eğitim ve
disiplin konusunda şunlan söy-
lüyor
"Disiplin olmayan yerde üre-
tim olmaz. ama sert tavvtar, ço-
cuğun psikoloj ik gelişimini zede-
ler. Yanlışlar, rehberlik yapılarak
disipline edilmeli, ceza vererek
degiL 'Sıranın üstüne çıktın hay-
di disiplin kuruluna' demek çö-
züm olamaz ve öğrenci artık bu-
nu kabul etmiyor. Ögretmenin,
öğrencinin kirrilik gelişimini, pe-
dagojik gelişimini bilmesi gere-
kir."
Ceza yerine iyi
davranışa ödül• Ingiltere'de çocuk psikiyatristlerinin yaptığı
araştırma, çocuklarda şiddet eğilimlerinin anne
ve babanın hatalı davranışlanndan
kaynaklandığını ortaya koyuyor. Psikiyatri
Enstitüsü'nden Dr. Scott ve Maudsley Hastanesi
psikiyatristlerinden Dr. Jacobs'un yürüttüğü
çalışma, aile içi davranış bozukluğunun çocukta
şiddete yol açtığını gösteriyor.
Çeviri Servisi - Ingiltere'de
çocuk psikiyatristlerinin yaptığı
bir araştırma, çocuklarda şiddet
eğilimlennin anne ve babanın
hatalı davranışlanndan kaynak-
landığını ortaya koyuyor.
Son günlerde Ingiltere'de kü-
çük çocuklann şiddet eylemleri-
ni arttınp işi cinayete kadar gö-
türmeleri karşısında, hükümet
yetkilileri, acıl çözüm arayışına
girdiler.
Bılim adamlan, şiddet eğili-
minın yapısal bir bozukluktan mı
yoksa aile içi eğitimin yanlışlı-
ğından mı kaynaklandığına iliş-
kın görüşlere açıklık getirmeye
öncelik verdiler.
Psikiyatri Enstitüsü'nden Dr.
Stephen Scott ve Maudsley Has-
tanesi psikiyatristlerinden Dr.
Brian Jacobs'un yürüttüğü çalış-
ma, aile içi davranış bozukluğu-
nun çocukta şiddete yol açtığını
gösteriyor.
Söz konusu çalışma, aile içi
davranış bozukluklanna karşı bir
eğitim programını da ıçeriyor.
Dr. Scott anne-babalara. video
fılm yardımı ile davranışlannın
çocuklar üzenndeki etkisini gös-
tererek şiddet ıçeren da\ ranışlar-
dan uzak durmalannı öneriyor.
Bilim adamlan, çocuklann
olumsuz davranışlannı cezalan-
dırmak yerine, olumlu davranış-
lannın ödüllendirilmesi gerekli-
lıği üzerinde duruyor.
Çocukla iletişim kurmalı
Çocuklann saldırgan davra-
nışlanna şiddetle karşılık ver-
mek yerine anne-babalara ço-
cuklanyla ıletijim kurmalan tav-
siye ediliyor. Örneğin öfkeli ve
saldırgan bir çocuğu tokatla yo-
la getirmek yerine, bir odada
kendi kendine sakinleşmesinı
beklemenin daha doğru olduğu
belirtiliyor.
Yetişme çağında ortaya çıkan
şiddet eğilimlerinin ilkokul ça-
ğında kendini belli ettiğini ileri
süren psikiyatristler, ne yazık ki
bugüne dek şiddeti engelleyecek
bır çözüme henüz ulaşmadıkla-
nnı ıtiraf ediyor.
Söz konusu araştırmanm orta-
ya çıkardığı kuramın, daha geniş
bir araştırmayla doğrulanması
gerektiğini öne süren bilim
adamlan, bu kısıtlı eğitim prog-
ramından bile yarar sağladıkla-
nnı belirtiyor. 12 haftalık eğiti-
min sonunda dayağın hiçbir ya-
ran olmadığını anlayan anne-
babalann pek çoğu dayak atmak-
tan vazgeçiyor.
Pulp Fiction 'a 3 ödül daha
NEVV YORK (AFP) - Quentin Tarantino'nun yönetmenliğini üstJendiği
'Pulp Fiction' fılmi, ABD'de Ulusal Film Eleşrirmenleri Derneği tarafından
1994 yılının en i\i filmi seçildi. Aynca en iyi yönetmen ve en iyi senaryo
ödüllerine de değer görüldü. Taranrino. filmin senaryosunu Roger Avary ile
biriikte yazmıştı. 'Pulp Fiction'. 1994 yılında Cannes Film Festrvah'nde 'Âltın
Palmiye' ödülünü kazanmış, geçen ay da Los Angeles Fılm ElestirmenJeri
Biriiği tarafından en iyi
fılm seçilmişti. Llusal Film ElestirmenJeri Derneği, Paul Nevvman'ı
'Nobody 's Fotd" filmindekj oy unuyia en iyi erkek oy uncu, Jennifer Jason
Leigh'i de Mrs. Parker and Vlcious Cirde' fılmindeki çaiısmasıyla
en iyi kadın oynncu ödülüne değer gördü.
Martin Landau. 'Ed W6od' filmindeki rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu
seçilirken Dianne VVeist, Woody .\Uen'ın Bullets Över Broadnay' fılmindeki
rolüyle en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü kazandı. 'Hoop Dreams'
adlı film en iyi beigeseL Kieslo»-ski'nin 'Üç Renk: KırnuzT adlı filmi
ise en iyi yabancı film ödülüne değer görüldü. Yukanda Bruce \VilKs ve
Maria De Mederiros, 'Pulp Fiction' filminde bir arada.
Dünya, nükleer santral üretimini azaltıyor
YAŞARÖZTÜRK
StLİFKE - Dünyanın önde gelen eko-
nomi dergısı The Economist'in "1995'te
Dünya" başlıklı raporuna göre dünya ül-
keleri nükleer santrallardan elekrrik üre-
timini kısıyor. Özellikle son beş yılda
ABD başta olmak üzere sanayileşmış ül-
keler, nükleer santral projelerini durdu-
rurken alternatif enerjı kaynaklanna da-
ha çok önem veriyorlar.
Elektrik enerjisıne olan talebin her yıl
yüzde 10 dolayında arttığını belirten der-
gi. 199O'lı yıllarda Avrupa'da nükleer
santrallardan elde edilen enerjinın top-
lam enerji içindeki payı yüzde 34 iken bu-
nun 2000'e doğru yüzde üç gerileyeceği,
nükleer enerjı dışında kömür ve petrol
enerjisınin de gerileme göstereceği görü-
şüne de yer verildi. Elektrik üretiminin
dışında öteki alanlarda da çevreye duyar-
lılığın ön plana çıktığını kaydeden The
Economist dergisi, tanm. otomotiv. kim-
ya gibi alanlarda da çevre dostu yakla-
şımlannın süreceğini, medya alanında
kablolu yayınlann artış göstereceğini,
bilgısayar iletişim ağlannın yaygınlaşa-
cağını da belirtiyor. Tele alışverişin yıl-
dızının parlayacağı görüşüne yer veren
dergi, ülkelen de değerlendiriyor.
Dergi, Türkiye değerlendirmesinde
"Islamcı Refah Partisi hızlı bir ulusal po-
Htikgüçolacak.Gelecekseçimlerde(1996)
iç ve dış poütikayı etkileyen pozisyonda
Refah Partisi görûlecek. DYP ve SHP ara-
smdaki politik farklılık Başbakan Tansu
Çiller'i zor durumda bırakacak. Enflas-
yon düşecek. Türk Lirası değer kazana-
cak. Ozelleştirmede zarar eden KİT'lerin
kapatılması, lanmda sübvansiyon konu-
larında TBMM'dc direnme görütecek.
Yapısal değişimler enflasyonu düşürecek,
kişi başına düşen gelir büyümeye doğru
geri dönüş yapacak" dıyor.