28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetİmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkava# Yazıışleri Müdürlen Ibrahim Vıldız. Dinç Tavanç(Sorumlu) • Haber Merkezı Müduru Hakan Kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı# Istrhbarat YalçınÇakır # Ekonomı Bûlent Kızanlık # Radyo-TV' Uygar Eremektar 0 Kültür Handan Şenköken # Spor Abdülkadir Yücelman # Yurt Haberler Mehmet Saraç # Makaleler Sami Karaören • Çevın Sevfettin Turhan • Duzeltme Abdullah Yazıcı Yayın Kurulu llhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Oktay Knrtböke, Özgen Acar, Hikmet Çetinkaya. Şükran Soner, Ergun Balcı, Dinç Tayanç, ibrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay. Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbay 0 Haber Müdürii Doğan Akın Atatürk Bulvan No: 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020(7hat), Faks 4195027* IzmırTemsılcısi Serdar Kızık. H. ZiyaBlv. 1352 S. 2'3 Tel 4411220, Faks 4419117 • Adana Temsılcısı: Çetin Yiğeooğlu, Inönu Cd 119 S No 1 Kat 1, Tel. 3522550, Faks- 3522570 Müessese Müdüru. Eroi Erkut0 Koordmatör AhmetKonılsan#Muhasebe BüIentYener 0 Idare Hüsevin Gürer 0 l^letme Onder Çefik 0 Bılgı-Ulem Nail tnal 0 Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çiler 0 Reklam. Reha Işıtman 0 Halkla lU^kıler Nurten Berksoy Yıvımlaymn ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayınctlık A Ş Turkocağı cad 39 41 Cağaloglu 34334 Ul PK 246 lstanbul Tel. «K212I 5KM^I 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 5OCAK1995 lmsak:5.50 GQneş:7.22 Öğle: 12.14 lkindi: 14.35 Akşam: 16.56 Yatsı: 18.22 Ölmeyen kedi • Çeviri Servisi - İngıltere'de 55 vaşındaki Russell Keeley ve 60 yaşındaki eşi Pat, sevgili kedılerinı can çekişmesine dayanamayacaklanm düşünerek iğneyle öldürmeye karar verdiler. Yaşlı çift, Sam adlı kedileri 14 yaşına geldiğinde bir veterinere başvurarak hayvana öldürücü bir iğne yapmasını istediler. Vetenner iğneyı yaptı ve kısa bir süre sonra her şeyin tamam olacağını söyledi. Keeley çıfti ertesı gün hayvanı hazırlanan yere gömmek ûzere kutuyu açtıklannda kedinin bıyıklannı oynatıp yalandığını şaşkınlık içinde gördüler. Veteriner Lown "Bu, bırkaç mılyonda bir rastlanabılecek bir olay" dedı. Russell Keeley de gülerek ıgnenin ücreti olan 34 sterlıni ödemeyeceğini söyledi. Dildeki kirtenme • KARAMAN (Cumhuriyet) - Bir süre önce "Türkçe Yazalım, Türkçe Konuşalım" kampanyası başlatarak dildeki kirlenmeyi tartışmaya açan Karaman Belediyesi, dil konusu ile ılgıli konferans düzenliyor. 'Türkçenin Özleşmesı Girişımleri ve Atatürk'ün Dil Devrimi" başlıklı konferansa Cahit Külebi konuşmacı olarak katılacak Konferans, 18Ocak 1995günüsaat 14.00'te, Karaman Yunus Emre Salonu'nda gerçekleştinlecek. Nobel Ödüllü lffîgner öldü • PRESCETON(AA)- Nükleer enerjı ve atom bombasının geliştirilmesi konusunda önemli bir rol oynayan Nobel Ödülü sahibi fizikçı Eugene VVigner öldü. Princeton Tıp Merkezi'nde zatürree tedavisi görmekte olan VVıgner, 92 yasındaydı. Pnnceton Üniversitesi'nde Matematiksel Fizık Bölümü'nden emekli olan Wigner, 1963'te Nobel Ödülü almıştı. Beş dergi daha muzm bulundu • ANKARA (ANKA)- Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, üç derginin kasım. iki derginin de aralık sayılannı muzır buldu Kuruldan yapılan açıklamada, Face dergısınin,- "Yatak Odası Sırlan" eki. Elele dergisinin "Seks Sanatı" adlı eki ile Esquire dergisinde yer alan yazı ve fotoğraflann 18 yaşından küçüklerin maneviyatı üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte görüldüğü bildirildi. Kurul, üç dergınin kasım sayılannın poşette satılmasını kararlaştırdı. Azarlama, alay, fiziksel ceza; öğrencide altını ıslatma, kusma hatta okulu reddetmeye neden oluyor Şiddet, çocukta okul fobisi yaraür anlışlann, ceza verilerek değil, rehberlik yapılarak disipline edilmesi öneriliyor. "Sıranın üstüne çıktın, haydi disiplin kuruluna" demenin çözüm olamayacağı belirtiliyor. FİGENATALAY Eğıtimın ilk basamağında şid- detle tanışan çocuklarda okul fo- bisi oluşuyor. Özellikle ilkokul- da; azarlamalar, alay etmeler, fi- ziksel cezalar; altını ıslatma, uy- ku bozukluğu, kann ağnsı. kus- ma ve okulu reddetmeye neden olabilıyor. Pedagog doktor Ümran Kork- •nazlar, okullardaki yöneticı ve öğretmenlerin daha çok cezacı bır yaklaşım içinde olduklannı söylüyor ve ekliyor "tlkokul birinci sınıf çok önemli. Özellikle bu sınıftaki ha- talı tutum ve davranışlar, çocuk- larda okul fobisi oluşmasına ne- den oluyor. OkuUara,' Bu çocuk- ta okul fobisi var. Bazı çocuklar okula geç alışır. Bu bir şımank- lık değil, sorundur' diye yaa ya- zıyoruz. Bazdan yardımcı olu- yor. Bir ksmı 'Disiplin bozulur, otontem sarsılır' gibi kaygılarla kesinlikle işbirligine gjrmrv-or. Di- ğerieri ise tamamen ilgisb kah- yor. Eğitim sisteminden kaynak- lanan sorunlar, çocuğun sorunla- nnı bilmeme, otoriter ön yargı- tar, baskı \e itaat ağuiıkb cezacı bir yaklaşım yüzünden çocuklar önemli sorunlar yaşrvor." Otoritenin sarsılma korkusu Korkmazlar, birçok öğretme- nin, eğitim sisteminin bozuklu- ğu ve "Ya otoritem sarsıhrsa" kaygısıyla çocuklann ruh sağlı- ğını gözardı ettiğini, etmemele- ri halinde bu çocuklann sorun- lannın da çözülebileceğinı vur- guluyor ve bır örnek veriyor: "Orta l'de aşın harekettUik sorunu olan bir çocuk, yazısı kö- tü diye hep zayıf alıyordu. Oku- la yazı yazdık, 'Bu çocuğu 3-4 yıldır izliyoruz. Yazısı, sorunun- Sevgi ve saygıyla demokratik bir ortamda eğitilmiş birey, bağımsız kişilikte, aktif, kendine güven- li, yaraücı, düşüncelerini rahatça ifade edebilen, esnek zihinsel yapıda oluyor. FİZİKSEL VE RUHSAL ZARAR GÖRENLERE 3 ÖRNEK Dayak yedi, okuldan soğudu azal'ın, ilkokul birinci sınıfa başlamasından 2-3 hafta sonra yazamadığı gerekçesiyle öğretmeni tarafından kulağı çekiliyor. Bu çocuk da olaydan sonra okula gitmeyi reddediyor. Önlük giymemek için direniyor. Okulda karşılaştıklan şiddet yüzünden fiziksel ve ruhsal açıdan zarar gören çocuklardan bırkaç örnek: Elif, ilkokul birinci sınıf öğrencisi. Beden eğitimi dersinde öğretmen, çocukları bahçeye çıkanyor. Elif, hasta olduğu için sınıfa dönmek istiyor, öğretmen de izin veriyor. Sınıfına giderken koridorda bir hizmetliyle karşılaşıyor. Hizmetli Elif'e, "Ders saatinde burada ne anyorsun? Çabuk sınıfına'" diye bağırarak poposuna vuruyor. Elif, korkudan sınıfım bulamıyor, öğretmeninin ve sınıf arkadfslanmn yanına gitmek için tekrar bahçeye çıkıyor. Ancak bu arada onlar da öteki kapıdan binaya girdikleri için kimseyi bulamıyor. Ne yapacağını bilemıyor. Bahçedeki Atatürk heykelinin önüne oturup ağlıyor. Bir süre sonra bir arkadaşı Elif'i orada buluyor. Elif, eve geldiğinde de ağlamayı sürdürüyor. "O adam rüyama girer T 'diye uyumak istemiyor Yine dayak yiyeceği korkusuyla okula gitmek istemiyor. Geceleri bağırarak uyanıyor. Sürekli kendisıni döven hizmetlinin resmini yapıyor ve bunlann yakılmasını istiyor. Terapi sonunda yeniden okula başhyor. Ayşe de birinci sınıf öğrencisi. temiz, titiz küçük bir kız. Öğretmeni, okuyamadığı gerekçesiyle bir ayağını çöp kutusuna sokarak ayakta durma cezası venyor. Bembeyaz çorabı çöplenn içinde kirleniyor, utanıyor. üzülüyor. Bu olaydan sonra Ayşe okula gitmeyi reddediyor. Karnı ağnyor, kusuyor, ağlıyor. Okuyamamasinın önemli bir dikkat eksikliğinden kaynaklandığı ortaya çıkıyor. Öğretmenın bu yaş çocuklarla ilgilı bilgi eksikliği ve cezacı yaklaşımı yüzünden bu çocuk, hem ruhsal sağlığı açısından hem de dikkat eksikliğinin giderilmesi için uzun süre terapi görüyor. Hazal'ın. ılkokul birinci sınıfa başlamasından 2- 3 hafta sonra yazamadığı gerekçesiyle öğretmeni tarafından kulağı çekiliyor. Bu çocuk da olaydan sonra okula gitmeyi reddediyor. Onlük giymemek için direniyor. Uzun süre terapi görüyor. İki ay okula gitmiyor. Daha sonra başİca bir okula başlıyor, ama okula yeniden alışabilmesi, korkmaması için uzun bir alıştırma dönemi gerekiyor. Öğretmenlerin verdikleri cezalar * Tek ayak üzennde durdurma. * Teneffüse çıkarmama. * Bir sorunundan ötürü yazı yazamayan bir çocuğu, 10 sayfa yazı yazmaya zorlama. * Kulak çekme. çimdık ahna gibi fiziksel cezalar. * Sınıf ortasında alay etme, aşağılama. dan ötürü kötü. Aslmda çok ze- ki bir çocuk, yazılı yerine sözlü- ye alır mısınız?" dedik. Okul bi- zünk işbirligi yapü. Çocuk sözlü sınava ahndı ve her şeyi bildiği görüldü." EHkensiz gül bahçesi isteniyor Görüştüğümüz veliler de öğ- retmenlerin büyük bölümünün. 'dikensiz gül bahçesi'' ıstedikle- rini, bır tane bıle 'problemli' ço- cuğa tahammüllerinin bulunma- dıgını belirtıyorlar. Pedagog doktor Korkmazlar, orta-lise öğrencilerinın, öğret- menlerin davranışlannı, doğru- yu-yanlışı çok iyi algıladıklan- nı belirtiyor. Bu yaştaki öğrenci- ler, bu yüzden daha çok konuş- mak ve söz hakkı istiyortar. Söz hakkı verilmeyince de kurallara karşı gelmeye daha çok rastlanı- yor. Baskının, yapmacık bir say - gı ve geçıci bir uyum sağladığı- nı, çocuk ve gençlerin baskıya ilk fırsatta büyük tepkiler gös- terdiklerini anlatan Ümran Korkmazlar, şöyle devam edı- yor. "Engelleyki, baskıcı da\Ta- nıldıgı zaman uyum bozukluk- lan görülüyor. Demokratik or- tam olmayınca kendini savuna- bilen, kendinegüvenen, değer ve- ren bireyler >etistirmek çok zor. Baskının zaran Baskıcı, aşın koruyucu, aşın müdahalecL otoriter yaklaşım- lar, son derece pasif, bağımh, es- nek düşünemeyen, \ aratıcı otma- yan bireyler jetişiyor. Her kül- türdo \apılmış araştirma sonuç- lanna göre. sev gi \e sa> gı> la de- mokratik bir rutum içinde egiril- miş bir birev, bağımsi7 kişilik >a- pısında, aktif, kendine güvenli, yaratıcı, düşüncelerini rahatça ifade edebilen, esnek zihinsel ya- pıda oluyor." Korkmazlar, öğretmenlerin çocuklann ve gençlerin ruh sağ- lığı konusundaki bilgilerinın hizmetiçi eğitimle sık sık yine- lenmesı, onlara sorun çözmede -baskı dışında- teknikleröğretil- mesi, eğitim sistemindeki sorun- lann çözülmesi, anne-babalann çocuk yetiştirmeleri konusunda eğıtilmelen. otonte ve baskı vc- rine başka yöntemlerin de bu- lunduğununöğretilmesı gerekti- ğini vurguluyor Basünlmış insanlar yetişiyor Istanbul'un iyi liselennden bi- nnın yöneticisı, mevcut eğitim sisteminde 'kıstınlmış, bastınl- mış, susturulmuş' ınsanlann ye- tıştırildığinı belirtiyor. Öğret- men otoritesinin yanlış algılan- dığını ve bu otorite nedenıyle öğrencının soru soramadığına dikkat çeken yönetıci, eğitim ve disiplin konusunda şunlan söy- lüyor "Disiplin olmayan yerde üre- tim olmaz. ama sert tavvtar, ço- cuğun psikoloj ik gelişimini zede- ler. Yanlışlar, rehberlik yapılarak disipline edilmeli, ceza vererek degiL 'Sıranın üstüne çıktın hay- di disiplin kuruluna' demek çö- züm olamaz ve öğrenci artık bu- nu kabul etmiyor. Ögretmenin, öğrencinin kirrilik gelişimini, pe- dagojik gelişimini bilmesi gere- kir." Ceza yerine iyi davranışa ödül• Ingiltere'de çocuk psikiyatristlerinin yaptığı araştırma, çocuklarda şiddet eğilimlerinin anne ve babanın hatalı davranışlanndan kaynaklandığını ortaya koyuyor. Psikiyatri Enstitüsü'nden Dr. Scott ve Maudsley Hastanesi psikiyatristlerinden Dr. Jacobs'un yürüttüğü çalışma, aile içi davranış bozukluğunun çocukta şiddete yol açtığını gösteriyor. Çeviri Servisi - Ingiltere'de çocuk psikiyatristlerinin yaptığı bir araştırma, çocuklarda şiddet eğilimlennin anne ve babanın hatalı davranışlanndan kaynak- landığını ortaya koyuyor. Son günlerde Ingiltere'de kü- çük çocuklann şiddet eylemleri- ni arttınp işi cinayete kadar gö- türmeleri karşısında, hükümet yetkilileri, acıl çözüm arayışına girdiler. Bılim adamlan, şiddet eğili- minın yapısal bir bozukluktan mı yoksa aile içi eğitimin yanlışlı- ğından mı kaynaklandığına iliş- kın görüşlere açıklık getirmeye öncelik verdiler. Psikiyatri Enstitüsü'nden Dr. Stephen Scott ve Maudsley Has- tanesi psikiyatristlerinden Dr. Brian Jacobs'un yürüttüğü çalış- ma, aile içi davranış bozukluğu- nun çocukta şiddete yol açtığını gösteriyor. Söz konusu çalışma, aile içi davranış bozukluklanna karşı bir eğitim programını da ıçeriyor. Dr. Scott anne-babalara. video fılm yardımı ile davranışlannın çocuklar üzenndeki etkisini gös- tererek şiddet ıçeren da\ ranışlar- dan uzak durmalannı öneriyor. Bilim adamlan, çocuklann olumsuz davranışlannı cezalan- dırmak yerine, olumlu davranış- lannın ödüllendirilmesi gerekli- lıği üzerinde duruyor. Çocukla iletişim kurmalı Çocuklann saldırgan davra- nışlanna şiddetle karşılık ver- mek yerine anne-babalara ço- cuklanyla ıletijim kurmalan tav- siye ediliyor. Örneğin öfkeli ve saldırgan bir çocuğu tokatla yo- la getirmek yerine, bir odada kendi kendine sakinleşmesinı beklemenin daha doğru olduğu belirtiliyor. Yetişme çağında ortaya çıkan şiddet eğilimlerinin ilkokul ça- ğında kendini belli ettiğini ileri süren psikiyatristler, ne yazık ki bugüne dek şiddeti engelleyecek bır çözüme henüz ulaşmadıkla- nnı ıtiraf ediyor. Söz konusu araştırmanm orta- ya çıkardığı kuramın, daha geniş bir araştırmayla doğrulanması gerektiğini öne süren bilim adamlan, bu kısıtlı eğitim prog- ramından bile yarar sağladıkla- nnı belirtiyor. 12 haftalık eğiti- min sonunda dayağın hiçbir ya- ran olmadığını anlayan anne- babalann pek çoğu dayak atmak- tan vazgeçiyor. Pulp Fiction 'a 3 ödül daha NEVV YORK (AFP) - Quentin Tarantino'nun yönetmenliğini üstJendiği 'Pulp Fiction' fılmi, ABD'de Ulusal Film Eleşrirmenleri Derneği tarafından 1994 yılının en i\i filmi seçildi. Aynca en iyi yönetmen ve en iyi senaryo ödüllerine de değer görüldü. Taranrino. filmin senaryosunu Roger Avary ile biriikte yazmıştı. 'Pulp Fiction'. 1994 yılında Cannes Film Festrvah'nde 'Âltın Palmiye' ödülünü kazanmış, geçen ay da Los Angeles Fılm ElestirmenJeri Biriiği tarafından en iyi fılm seçilmişti. Llusal Film ElestirmenJeri Derneği, Paul Nevvman'ı 'Nobody 's Fotd" filmindekj oy unuyia en iyi erkek oy uncu, Jennifer Jason Leigh'i de Mrs. Parker and Vlcious Cirde' fılmindeki çaiısmasıyla en iyi kadın oynncu ödülüne değer gördü. Martin Landau. 'Ed W6od' filmindeki rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu seçilirken Dianne VVeist, Woody .\Uen'ın Bullets Över Broadnay' fılmindeki rolüyle en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü kazandı. 'Hoop Dreams' adlı film en iyi beigeseL Kieslo»-ski'nin 'Üç Renk: KırnuzT adlı filmi ise en iyi yabancı film ödülüne değer görüldü. Yukanda Bruce \VilKs ve Maria De Mederiros, 'Pulp Fiction' filminde bir arada. Dünya, nükleer santral üretimini azaltıyor YAŞARÖZTÜRK StLİFKE - Dünyanın önde gelen eko- nomi dergısı The Economist'in "1995'te Dünya" başlıklı raporuna göre dünya ül- keleri nükleer santrallardan elekrrik üre- timini kısıyor. Özellikle son beş yılda ABD başta olmak üzere sanayileşmış ül- keler, nükleer santral projelerini durdu- rurken alternatif enerjı kaynaklanna da- ha çok önem veriyorlar. Elektrik enerjisıne olan talebin her yıl yüzde 10 dolayında arttığını belirten der- gi. 199O'lı yıllarda Avrupa'da nükleer santrallardan elde edilen enerjinın top- lam enerji içindeki payı yüzde 34 iken bu- nun 2000'e doğru yüzde üç gerileyeceği, nükleer enerjı dışında kömür ve petrol enerjisınin de gerileme göstereceği görü- şüne de yer verildi. Elektrik üretiminin dışında öteki alanlarda da çevreye duyar- lılığın ön plana çıktığını kaydeden The Economist dergisi, tanm. otomotiv. kim- ya gibi alanlarda da çevre dostu yakla- şımlannın süreceğini, medya alanında kablolu yayınlann artış göstereceğini, bilgısayar iletişim ağlannın yaygınlaşa- cağını da belirtiyor. Tele alışverişin yıl- dızının parlayacağı görüşüne yer veren dergi, ülkelen de değerlendiriyor. Dergi, Türkiye değerlendirmesinde "Islamcı Refah Partisi hızlı bir ulusal po- Htikgüçolacak.Gelecekseçimlerde(1996) iç ve dış poütikayı etkileyen pozisyonda Refah Partisi görûlecek. DYP ve SHP ara- smdaki politik farklılık Başbakan Tansu Çiller'i zor durumda bırakacak. Enflas- yon düşecek. Türk Lirası değer kazana- cak. Ozelleştirmede zarar eden KİT'lerin kapatılması, lanmda sübvansiyon konu- larında TBMM'dc direnme görütecek. Yapısal değişimler enflasyonu düşürecek, kişi başına düşen gelir büyümeye doğru geri dönüş yapacak" dıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle