13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
g OCAK1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER .Çiller'in sosyal güvenlik kurumlannı tek çatı altında toplama girişimine Nihad Matkap karşı Koalısyonda 6 tek çatr* sıkınbsı TOKTAMIŞ ATEŞ Nihad Matkap. •Başbakan Tansu Çiller'in, 3 sosyal güvenlik kuruluşunu bir devlet bakanlığına bağlayarak tek çatı altında toplama girişimi, SHP tarafından tepkiyle karşılandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller'in sosyal güvenlik kuruluşlanna el atması, koalisyonun SHP kanadt tarafından tepkiyle karşılandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nihad Matkap. Başbakan Çiller'in; SSK, Bağ-Kur ve EmekJi Sandıği'nı tek çatı altında DYP'li bir devlet bakanlığına bağlaması girişimini 'dddiye almadığını' açıkladı. Matkap, Cumhuriyet'e yaptıgı açıklamada, "Öyle bir şey olamaz. Olması olanaksız" dedi. Bu açıklamanın sahibini aradığını, ancak "muhatap bulamadığmı" ifade eden Matkap. "Bu açıklamayı verenler, hükümet dışındaki kesimlerdir. Hükümet kesimleri koalisvon protokolünden riaberdardır. Protokolden habersiz olanlar. bu açıklamayı yapmıştır. 3 sosyal güvenlik kunıluşu bir bakaniığa bağlanacaksa bizde ofebitir" dedi. Matkap, SSK ve Bağ-Kur'un SHP tarafından yönetileceğinin koalisyon protokolünde belirtildigini anımsatarak açıklamayı 'ciddiye almadığını" bildirdi.Başkan Çiller, aralık ayı sonunda katıldığı Işçi Emeklileri Cemiyeti Genel Kurulu'nda, "SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nı tek çatı altında toplayacağH" demişti. Bu açıklamanın ardından, pariamento kulislerinde, halen Çalışma Bakanlığı'na bağlı olan Sosyal Sigortalar Kurumu'nun yanı sıra Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın tek bir çatı altında toplanarak devlet bakanlıklanndan birine bağlanmasının hedeflendiği yolunda hazırlıklar olduğu haberleri gündeme gelmişti. ingiliz dosyalarındaki gizli belgeden Türkler Girne'ye çıkarma yapacak •fngiliz Büyükelçisi Sir Denis Allen'in Turgut Sunalp'tan aldığım kaydettiği bilgileri taşıyan 17 mart tarihli belgede, Salamis-Magosa'dan çıkarma yapılacağı öne sürülüyordu. 4 ay sonra Ingiltere'nin Washington Büyükelçiliği'nden Londra'ya yollanan telgraf ise 20 Temmuz 1974 Banş Harekâtı'na benzer tablo çiziyor. LONDRA (AA) - lngiltere gesini küçük kalibreli silah etki- Dışişleri Bakanhğı'nın 1964 yı- h dosyalannda yer alan 11 tem- muz tanhli gizli bir belgede, Türk ordusunun "kesinlikle" Girne bölgesinden çıkarma ya- pacağı belirtiliyor. İngiliz Büyükelçisi Sir Denis Allen'in Turgut Sunalp'tan aldı- ğını kaydettiği bilgileri taşıyan 17 marttarihli belgede, Salamis- Magosa'dan çıkarma yapılacağı öne sürülüyordu. 4 ay sonra In- giltere'nin Washington Büyükel- çiliği'nden Londra'ya yollanan bu telgraf ise Girne bölgesine işaret ediyorve 20 Temmuz 1974 Banş Harekâtı'na çok benzer bir tablo çiziyor. İngiliz Büyükelçisi LordHar- lech imzasını taşıyan mesaj, Amerikan Genelkurmayı'ndan bir temsilcinin Kıbns konusun- da İngiliz diplomatlara brifing verdiğini belirterek brifingin ana noktalannı şöyle aktanyor: u a- Türkler, kara kuvvetleri hesaba alındığında hem kalite hem de sayıca üstünler; b- Türkler özeDüde Kıbns üze- rinde getişmiş F-100 uçaklanyla gerçek hava üstûnlüğüne sahip- ler; c- Yunan donanması kısmen üstûn, ancak Kıbns'ın Türkiye kıyısına yakınlığı ve Türk hava üstünlüğü bunu ortadan kakün- yor; d- Rumtar adada sayıca üstün- ler; e- Yunan 6. ve 9. fümenlerin- den yaklaşık4 bin kişi gizlice ada- ya çıkarddı ve şu an Trodos böl- gesindeter. Türk müdahalesi kesinlikle Girne'nin doğusu ve babsındaki plajlara yöneleeek. Mansura ve Magosa bu bölgeden daha ax el- verişli ve Rum birlikJeri hareke- te geçerek Mansura ve Magosa ptajlarmı kontrol ahına almışdu- nımda. Girne'ye çıkarma. Türk sakiın kolunun etki alanı altında gerçekleşebilecek ve çıkan birfik Saint Hilarion bölgesindeki Türk tugayı Qe birteşebflecek." Belgede, Kıbns'a 39. Tü- men'in çıkacağı hesaplanıyor ve tümenin tahmini harekât süresi şöyle veriliyor: D Günü Harekât: Kıyıya va- nş, Gime'nin doğusu ve batısın- da bir mil ilerleme. Çıkarma böl- sinden temizleme, aynca Türk tugayı ile ilk temas. Harekât BaslangKi aro2/3Sa- at: Köprü başı iki yandan 5'er mil (7.5 km.) genişletiliyor. Harekât Baslangıcı arb 5Saat: Bütün ana birlıkler kıyıda. Harekât BaşIangKiarü 6/7Sa- at: Bütün ağır malzeme kıyıda. Rapor, 39. Tümen'in 48 ilâ 72 saat içinde alarma geçebileceği- ni belirtiyor. Raporda, köprü başının tutu- lup genişletilerek bölgenin Türk rugayma dek uzatılması firsatı- nın, Kıbns'a süren Yunan yığı- nağı yüzünden her geçen gün azaldığı. Yunan tahkimatı bu hız- la sürerse 60-90 gün içinde Gir- ne'ye çıkarmanın da Mansura ve Magosa gibi çekiciliğini yitire- ceği kaydediliyor. Kıbnslı Türkler katledilir Rapor, 1974 harekârmda Kıb- ns Türklerinin topluca katledil- mesini, 10 yıl önceden tahmin ediyor. Bu konuda. "Türk çıkarması henten Türk ve Rum toplumları arasında yaygın çatışmalar bas- latır ve Kıbnsb Türkler katiedi- lir. Türk hava akınlan biraz cay- dırma sağiayabiür. Hava aJanla- n muhtemeidir" diyor. Rapor, birliklerin gücü, arazi- nin durumu ve NATO'da yapaca- ğı etkiler nedeniyle Trakya'da büyük çatışma beklemiyor. Sınır çatışması ve Türk hava akınlan tahmin ediyor. Rusya yanguıa körükle g»der Adadaki BM Gücü'nün çatış- maya kanşmayacağını, "belki toplumlararası çanşmayı yatırtı- np sınırla>abüeceğini"" kaydeden rapor, Rusya'nın rutumu da de- ğerlendiriliyor: "Ruslar, Kafkasya'dan ya da Bulgarsmınndan müdahale ede- bilir. Ancak riskin fazla olması nedeniyle, yalnızca yangına kö- rükle gjtmekle yerineceklerdir. Türkler, Kuzeydoğu Ege ada- laruu rahatlıkla ele geçirebilir. Ancak harekâtın meşruluğunu sarsmamak için bundan kaçına- caklardır." 236 iscinin isine son verildi DSİ işçisi iltica edecek! •Tes-lş Sendikası Şube Başkanı Ferudun Yükselir, sorunlannın çözülmemesi ve yeniden işbaşı yapılmaması halinde Bulgaristan ya da Yunanistan'dan sığınma hakkı isteyeceklerini açıkJadı. Yurt Haberleri Servisi - Çalı- lan DYP ve SHP ile anamuhale- şanlar yeni yıla da sorunlu girdi. Balıkesir DSt 25. Bölge Müdür- lüğü'nde sözleşmeli olarak çalı- san 236 işçinin işine 1 ocak iti- banyla üç aylığına son verilirken Tes-tş Sendikası Şube Başkanı Ferudun Yükselir sorunlannın çözülmemesi ve yeniden işbaşı yapılmaması halinde Bulgaris- tan ya da Yunanistan'dan sığın- ma hakkı isteyeceklerini açıkla- dı. 1995 yılı için 142 milyar lira- lık ödenek geldiğini, bu ödenek- le işçilerin en az 9 ay çalışabile- ceğini belirten Yükselir, 25. Böl- ge Müdürü Sıtla Demir'i aceleci davranmakla suçlarken '5lü se- zon' gibi savunmalan da kabul etmediklerini bildirdi. Yükselir, "Eger bu sezon ölü sezon ise kadrolu işçfleri de çahs- nrmasuılar'' diye konuştu. İşçilerin zincirleme hizmet ak- ti ile çahştığmı ve yargı karan ile geçici işçi olmadıklannm belir- lendiğini söyleyen Yükselir, so- runa kesin birçözüm istedikleri- ni, kesin çözümün ise kadro ve- rilmesi olduğunu vurguladı. işçilerin her gün iktidar ortak- fet partisi ANAP'ı ziyaret edece- ğini, cuma günü ise işten atılan tüm işçiler ile birlikte Bayındır- hk ve tskân Bakanı Halil Çulha- oğhı ile görüşeceklerini açıkla- yan Yükselir, sorunun çözüm- lenmemesi halinde bugüne dek görülmemiş eylemlergerçekleş- tireceklerini açıkladı. Yükselir şöyle konuştu: "Eğer işçi arkadaşlanmız bu görüşmeden sonra yeniden ise ahnmazsa o zaman yürüyüşe ge- çeceğiz. Ama bu kez Ankara'ya değil, Edirne'ye yürüyeceğiz ve Yunanistan yadaBulgaristan bü- kümetine 'Türkiye'de mahkeme kararlan geçmiyor, demokrasi işlemiyor, lütfen bizi kabul edin' djyeccgiz.'' öte yandan işçilerin eylemle- ri artarak sürüyor. DYP ile SHP'yi ziyaret eden, Baymdır- lık Bakanı Halfl Çulhaoglu, Dev- let Bakanı A. Baki Ataç ile mil- letvekillerine yüzlerce telgrafçe- ken Tes-lş Sendikası Yönetim Kurulu üyeleri ve işçiler; bu kez hükümeti oluşturan iki partiyi ANAP'a şikâyct etti. Küçükçekmece Beledivesi'ne ait çöp kamyonlannın, dün Halkah Aktarma tstasyonu'na girişleri engellendi. Belediye görevlfleri fleçöp aktarma istasvonundaki görevliler arasında tarüşma çıkd. (Fotoğraf: MEHMET DEMtRKAYA) IstanbulMa çöp kavgası LEYLA TAVŞANOĞLU Küçükçekmece'nin DSP'lı Belediye Başkanı Nurettin Şen'in başı, önceki gün Halkalı Çöplüğü'nü kapatması yüzünden Büyükşehir Belediye Başkanı RecepTayyip Erdoganla derde girdi. Büyükşehır Bele- diyesi'nin talimatıyla Küçükçekmece'ye ait çöp kamyonlannın Çöp Aktarma lstasyonu ve Kemerburgaz'daki çöp merkezine sokul- madığını anlatan Şen."Büyükşehir Beledi- yesi parti ŞOTU ve polhikası yapacak yerdc halka hizmet götürsün. Küçükçekmece'de bütün muslukJardan anttlmamıs. mikrop- lu deniz suy u akıyor. Bi/burada halkı ölüm- le ve çeşitli hastalıklarla tehdit eden Halka- lı Çöplüğü'nü kapattık diye böyle bir mu- ameleye maruz kâbyoruz. Buna hiç anlam veremiyorum" dedi. 'Hata yapıhyor* Şen, Büyükşehir Belediyesi'nin bututu- munusürdürmesi karşısında Küçükçekme- ce sınırlan içinde kalan Çöp Aktarma lstas- yonu'na da el koyabileceklerini, buna yasal haklan olduğunu sözlerine ekledi. Şen, Kü- çükçekmece Belediyesi'nin yaşadığı çöp sorunuyla ilgili olarak Cumhuriyet'e görüş- lerini anlattı. Şen, Istanbul Büyükşehir Be- lediyesi'nin tutumuyla ilgili olarak şunlan söyledi: "Hata üsrüne hata vapdrvor. Halkalı Çop- lüğü'nün rehabilitasyonunun nasıl yapıla- cağı, bu işe nereden başlanacağuun çahşma- suun yapdmasL, bu işin birlikte çözulmesi ge- rekiyor. Biz 2004 Yılı Olimpiy atlanna talip oluyoruz, ama çevremizdeki insanlar hava kirîiligi yüzünden kanserden ölüyor. Sizler ise bu olaya sey inci kalıyor, verdiginiz sözle- riyerine getirmiyorsunuz. Biz ise sözümüzü yerine getirdigirniz için teşekkür edilmesi gerekirken cezalandınlryoruz." Nurettin Şen, Halkalı Çöplüğü'nün kapatılması için daha önce Büyükşehir Beledıyesi'yle mu- tabakata vanldığına dikkat çekerek şöyle dedi: "Şimdiyse bu tavnn alınmasına hiçbir mana veremiyorum. Kendisineyaalı olarak birkaç kez bunu bildirdik. Hatta 2 ocaktan 15-20 gün önceyaptığunız bir telefon görüş- mesinde, 'Başkan gözün aydın. Halkalı Çöplüğü'nü kapatıyoruz' dedi. Ben bu ha- yallerie 2 ocağa geldim. Orayı şenliklerie ka- patmayı düşünüyorduk. Hava ve çevre kir- liltği nedeniy le çöplüğün kapatılması içüi İs- tanbul N'aliliği'nin de emri var. Küçükçek- mece'ye yapılan hizmetin ilçe belediyesi ya da büyükşehir belediyesi tarafından götü- .üçükçekmece Belediye Başkanı Nurettin Şen'in Halkalı Çöplüğü'nü kapatması üzerine Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'la arası açıldı. Erdoğan'ın talimatıyla, Küçükçekmece'ye ait çöp kamyonlan Çöp Aktarma lstasyonu ve Kemerburgaz'daki çöp merkezine sokulmuyor. riüdüğü biçiminde olaya bakmamak lazım. Ortada yapılan bir hizmet var." Halkalı Çöplüğü'nü kapatmakla Büyükşehir Bele- diye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın 'şovunu' çalmak gibi bir fıkri olmadığını söyleyen Şen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sadece on- lar yapmayınca biz yaptık. Halka verdikle- ri sözleri rutmadılar. CMay bu. Biz Halkah Çöplüğü'nü kapatacağunızı daha önce du- yurduk. Ama onlar ancak cuma öğleden sonra çöp fabrikasj açıltşı yapılacağını bize bUdirdiler. Yani bir oldu-bitti meselesi." Kü- çükçekmece Belediyesi çöp araçlannın Bü- yükşehir ekipleri tarafından çöp aktarma merkezlerine sokulmamasında ısrarlı olun- ması durumunda ciddı önlemlere başvura- caklannı belirten Şen, "Mademki bizim araçları o merkezkre sokmuyorlar, biz de kendi imkanlanmızı kullanarak onlann araçlarını buradaki Çöp Aktarma Istasyo- nu'na sokmayız. Buna yasal hakkımız var. Çünkü bu istasyon ilçemiz sınırlan içinde- dir. Bu hareketleri yapanlar bunun hesabı- nı vereceklerdir. Hiç kimsenin toplumu ce- zalandırmaya hakkı yok. Demokratik bir ülkede yaşıyorsak, demokrasinin gelişmest- ni istiyorsak halka verilen sözlerin rutulma- sı gerekir'" diye konuştu. Şen, "Büyükşehir bizi engellese de Küçükçekmece Belediye- si'nin gücü her seye yeter. Halkın çöpünü de toplar. bütün hüzmetteri de eksiksiz götürür. Ama bunu Büyükşehir Belediyesi ve diğer belediyeler!yidüşünmeüler*dedi. Şen, Kü- çükçekmece Belediyesi'nin Halkalı Çöp Aktarma Istasyonu'na el koyması duru- munda olabılecekleri şöyle anlattr "Öncelikleyanhslarvapıfrnaması gerekir. Küçükçekmece 20 yıldu" bütün Istanbul'un çöpünü taşryor. Üstelik benim ilçemin sınır- lan içinde bulunan iki çöp aktarma merke- zine de benim ilçemin çöp kamyonlannı sok- muyorsunuz. Bunu hiçbir mantık kabul et- mez, olacaklann karşısında da hiçbir güç duramaz." Çöp meselesini gündemde tutup öbür ko- nulan kamuoyunun gözünden kaçırmaya çalışmamak gerektığinin altını çizen Şen. şunlan söyledi: "Şu anda Küçükçekme- ce'nin musluklanndan mikroplu, ruzlu de- niz suy u akmaktadır. Büyükşehir Belediye Başkanı gelsin ve halka bu tuzlu suyun he- sabını versin. Küçükçekmece Belediyesi'yle de uğraşmasın. Küçükçekmece Belediye- si'nin hiç kimseyle bir sorunu yoktur." Asıl Tehlike Önümüzdeki milletvekili seçimlerinde Refah Partisi'nin adayı olacak kimi isimler şimdiden belli olmaya başladı. Öyle sanıyorum ki geçenlerde özel bir televizyon kanalın- da naklen yayımlanan mevlit sırasında ilginç bir konuşma yapan meslektaşımız bunlardan biri. Şu andaki Diyanet Iş- leri Başkanımızı da potansiyel bir aday olarak görüyorum. Elbette Rize'nin Belediye Başkanı da kuvvetli adaylardan biri (Aynca daha nelere aday olacağını da zaman göstere- cek). Bunlann hepsi olabilir. Bir demokraside kamu hizmeti görenlerin, bundan vazgeçerek siyasete atılmalannı engel- leyen hiçbir yasa ya da anlayış yoktur. İnsanlar farklı bir alanda, farklı biçimlerde hizmet görebilirler. Örneğin eski sıkıyönetim mahkemelerinin başkanları milletvekili olabilir ve hizmetlerinin karşılığını alabilirler. Ya da eski sıkıyöne- tim komutanlan da milletvekilliği ve bakanltkla ödüllendi- rilebilirler. Insanın aklına "Acaba ne derecede tarafsız hü- küm verdiler ve hizmet gördüler" sorusu gelebilir, ama bu soru, 'bozguncu kafalara' yakışan bir sorudur. Erbakan Hoca'y' 'beraat ettiren' mahkemenin üyeleri- ni, Refah Partisi'ndegörünceasla 'tarafsızlıklarından'kuş- ku duyamayız. Herhalde Hoca'nın dosyasını inceledikleri zaman nasıl 'melek gibi bir insan' olduğunu anlamış ve Re- fah saflanna katılmışlardır. Ancak (hiç olmazsa görevde olduklan süre içinde) 'ta- rafsız' olmak zorunda olan kimi kamu görevlilerinin günü- müzdeki kimi tutum ve beyanatlarını anlamakta çok zor- lanıyoruz. Geçenlerde bir gazetede 'Cha' (her neyse) kaynaklı bir haber yayımlandı. Haber aynen şöyle: "Iğdır Valisi Şem- settin Uzun Hıristiyan Âlemi tarafından kutlanan yılbaşı kutlamalanna sert tepkigöstererek, 'Insanlanmız, Batı'nın Noel bayramına harcayacağı parayı, kanlan inançlan için dökülen Müslümanlara versinler' dedi." Aynı haberde Sayın Vali'nin Bosna, Karabağ, Çeçen- ya'da yapılan savaşlara yardım etmek yerine, bu parayı eğ- lencede harcayan insanlan kınadığı yer alıyor. Ve haber şöyle bitiyor: "Iğdır Belediye Başkanı Ali Asker Aşınm da yılbaşının bizim bayramımız olmadığını vurguladı. Aşınm, bu gece- de herkesi dua etmeye çağırarak şunlan söyledi: 'Noel ke- sinlikle bizim bayramımız değildir. Biz belediye olarak Iğ- dıriılann eğlenmeleri için Müslümanlann bayramı olan Nev- ruz günü eğlenmeye davet ediyoruz'." (Ifadelerdeki bozukluklara ve Türkçe hatalarına hiç do- kunmadım). Yüzlerce, binlerce kez yazıldı ve söylendi Noel ayn bir şeydir, yılbaşı ayrı bir şey. Hele işın ıçine Nevruz'u da kat- manın, hiçbir mantığı yoktur. Kullandığımız takvimin baş- langıcının Hz. Isa'nın doğum yılı olması, yılbaşını kutlayan- lan Hıristiyan yapmaz. Dünya üzerinde Hıristiyan olmayan yüzmilyonlarca, belki de milyarlarca insan, yılbaşını bizim gibi karşılar ve kutlar (Elbette canı kutlamak istiyorsa ve bunu kutlanmaya değer bir şey olarak görüyorsa). Ama bizim burada asıl üzerinde durmak istediğimiz hu- sus, bir valinin bu konudaki tavrı... Bir vilayetın en büyük idari amiri olan valilerimizin görevi, toplumda tartışılan bir konuda öznel bir biçimde 'taraf olmak değil, nesnel bir po- zisyonda kalmak ve yasaların uygulanmasını sağlamaktır. Bir belediye başkanı, seçmenlerine sevimli görünmek ya da bir mesaj vermek isteyebilir. Elbette belediye başkan- ları da 'yasalan uygulamak' ve tarafsız olmak zorundadir, ama siyasal kimliği dikkate alınarak bu kadarlık bir 'zorla- ması' mazur görülebilir. Ama hiçbir valinin böyle bir tavır içine girmeye ve (vicdanen tasvip edilse bile) böyle beya- natlarda bulunmaya hakkı yoktur. Hele toplumumuzda belli bir 'kutuplaşma' körüklenirken valilerimize düşen görev; yasaları uygulamak, 'yasalann üstünlüğünü' sağlamaktır. Bu tür beyanlar, belki bir dönem sonra milletvekilliğini garanti eder, ama öylesıne ağır bir 'tahribat' yapar ki bir dönem sonra kazanılacak milletve- killiğinin de pek hayrı kalmaz. Beğenseler de, beğenmeseler de Türkiye; laik ve ünrter bir cumhuriyettir. Kimi 'aklı evvellerin' dalga geçtikleri ve resmi ideoloji dedikleri şey budur. Yani devletin kuruluş feJ- sefesi ve biçimidir. Bunu beğenen de olur, beğenmeyen de. Beğenenler savunur, beğenmeyenler alternatif bir dü- zen önerirler. Halkın çoğunluğunu ikna ederlerse (demok- rasiye dokunmamak koşuluyla) kendi düzenlerini kurarlar. Eğer demokrasiyi de ortadan kaldırmayı planlıyorlarsa, hava alıriar. Valilerimiz, cumhuriyetin valisi olmak zorundadırlar. Eğer kendi demokratik tercihlerini kullanmak istiyorlarsa, istifa denilen saygın bir kurum vardır. Ama hem cumhuriyetin va- lisi olacaksınız hem de cumhuriyetin kuruluş felsefesine ve yasalarına karşı çıkacaksınız... Işte bu olmaz. Olursa da ancak böyle sosyal demokratlann ortak oldu- ğu ve sözde laik düzeni savunan hükümetler zamanında olur. îşkence savıyla tutuklanan astsubay ve er serbesttZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Mordoğan'da hırsız- lık suçlamasıyla gözaltma alınan 4'ü 18 yaşından küçük, 6 kişiye işkence yaptıklan savıyla tutuk- lanan Jandarma Karakol Komu- tanı Astsubay Kıdemli Üstçavuş Ahmet Aygör ile jandarma er Fahri Çevik, rutuksuz yargılan- mak üzere serbest bırakıldı. Ka- raburun Cumhuriyet Savcısı Is- met Efe, samklann tedbir olarak tutuklandıklannı, bu islemin ce- za yerine geçmediğini söyledi. Mordoğan Jandarma Komu- tanlığı'nda işkence gören M.Y^ TA, Uflık Caner Ozcan, Ender Yöce,B.A^I.P. ile çalıntı malı şa- tın aldığı öne sürülen, ÖnderÖz- çakal'ın avukatı Hüha Kocabaş. olayın askeri mahkemeye intikal ettiğini belirterek "Müvekkilleri- me işkence yapan her iki sanıgın tahliyekarannıduyuncaşokeol- dum'dedı. Soruşturmayı yürüten Cum- huriyet Savcısı Efe. samklann sadece tedbir olarak rutuklandı- ğını. bu işlemin ceza yerine geç- meyeceğini belirterek "Tütukla- ma nedenleri ortadan kalktığın- dan samklann tahliyesine karar verildi" dedi. Türkiye Ermenüeri Patrikhanesi'ndeld yılbaşı kabulüne, Rum Patriği 1. Bartolomeosda kaöldı. Tayyip Erdoğan'ın davete çdenk göndermesi dikkat çekti. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) Istanbul Ermeni Başpiskoposu'nun yılbaşı kabulü Patrik, kalıcı banş ve huzur diledi Istanbul Haber Servisi -îstanbul Ermeni Baş- piskoposu ve Türkiye Ermenüeri Patriği Karekin II, 1995'inTürkiye'yeve tüm dünyaya "kahcı ba- nş ve huzur" getirmesi dileğinde bulundu. 1994 yılında, Türkiye ve dünyada üzüntü verici olay- laryaşandığını anımsatan Karekin aynca, "Türk Ermenüeri olarak bizler tarihten gelen birlikte yaşama alışkanlığı içerisinde, tam bir yurttaş ola- rak insanlığa ve ülkemize hizmet edecek ve bir a- rada yaşama arzumuzu doarn ettireceğiz'' görü- şünüdilegetirdi. Türkiye Ermenileri Patrikhanesi'nin düzenle- diği, '^ılbaşı kabulü" önceki akşam Kumkapı'da- ki Ermeri Patrikhanesi'nde gerçekleştirildi. Çok sayıda yerli ve yabancı misyon temsilcilerinin katıldığı kabulde aynca Rum Patriği 1. Bartolo- meos da hazır bulundu. Davetin ev sahipliğini üstlenen Karekin II, tüm konuklarla ayn ayn ilgilenerek, herkesin yeni yı- lını kutladı. RP'li Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın ise davete çelenk gönderdiği dikkat çekti. Türkiye Ermeni Patrik- hanesi'nin yılbaşı kabulünde aynca davetlilere Ermeni mutfağından özgün yemekler de sunul- du. Istanbul Ermeni Başpiskoposu ve Türkiye Ermenileri Patriği Karekin II davetin açış konuş- masında, 1995'in Türkiye'ye ve tüm dünyaya "kalıcı banş ve huzur" getirmesi dileğinde bu- lundu. Karekin II, "Birleşmiş Milletler verilerine gö- re, dünyanın birçok bölgesinde halen yüzü aşkın toplumsal çatışmalar yaşanmaktadır. Azeri-Er- meni, Bosna Hersek, Rus-Çeçen anlaşmazlıklan yöre halkını acıya boğmakta ve huzursuz etmek- tedir. Bu anlaşmazhklar, son yiUarda artmakta olan aşın mülryetçilik ve ırkçdık akımlannın öner- dikleri ilaçlaria tedavi edilemez. Banşm ve huzu- run önşartı hoşgörüdür" şeklinde konuştu. Çağdaş uygariığa karşı, haince bir saldırı, yazar ONAT KUTLAR'ı ağır yaraladı. Bir vatandaşımızın ölümüne yol açtı. llerici, demokrat, aydın halk kesimlerinin örgütlü mücadelesi ülkemizi karanlığa boğmak isteyen bağnaz ve yobaz güçleri engelleyecektir. Saldın sonucu kaybettiğimiz YASEMİN CEBENOYAN'ın ailesine başsağlığı, ağıryaralı ONAT KUTLAR'ın ailesine ve Cumhuriyet gazetesi topluluğuna geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz. Hakkı ÜLKÜ Aliağa Belediye Başkanı Nurgül UÇAR Seyrek Belediye Başkanı Cengiz UYSAL Yenrfoça Belediye Başkanı Süleyman GÜRAL SHP Aliağa İlçe Başkanı A. Nthat DİRİM Foça Belediye Başkanı M. Nurettin BAYRAV Helvacı Belediye Başkanı M. Suat YILMAZ SHP Foça İlçe Başkanı Osman ÖZGÜVEN SHP Dikili ilçe Başkanı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle