28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 OCAK 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Ümit ve İnterstar sorumlu müdürü hakkında soruşturma başlattı Alevüere hakarete soruşturmaHaber Merkezi - Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, 'Süper Tttrni- ke' adlı programda sunucu Güner Ümit'in Alevilere yönelik sözleri nede- niyle Ümit ve Interstar sorumlu müdü- rü hakkında soruşturma başlattı. Prog- ramın protestosu sırasinda binayı tahrip ettikleri öne sürülerek gözaltına alınan 69 kişiden 29'u serbest bırakıldı. Rad- yo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Süper Turnikeprogramına uyanda bu- lundu. Kurul, Interstar Televizyonu'na da. hatalann tekrarlanması halinde ya- yın durdurma cezasını anımsartı. Şarkışla, Gemerek, Yıldızeli ve Ak- dagmadeni Alevi köy dernekleri temsıl- cıleri ve birçok Alevi vatandaş da 'ha- karet ediktiği' gerekçesiyle Interstar ve Güner Ümit hakkında manevi tazminat davası açacaklannı belirttiler. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsav- cılıği'ndan alınan bilgiye göre, Güner Ümit hakkında 'mezheplerden birine hakaret etmek veya alaya almak' suçla- masıyla başlatılan soruşturma nedeniy- le Interstar'dan yayın bantlan istendi. TCK'nin 175/3. maddesi çerçevesinde yürütülen soruşturmada Umit ve so- rumlu müdür haklannda. suçun yayın yoluyla işlenmesi nedeniyle 1 ile 2 yıl arasinda hapis cezası istenebilecek. Bu arada Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı. Güner Ümit'i protesto et- mek için Interstar binası önünde göste- ri yapan ve binayı tahrip edenlerle ilgı- li olarak soruşturma başlattı. Olayla il- gili 69 kişinın gözaltına alındığını belır- ten savcılık yetkılileri, bu soruşturma- nın 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yü- rüyüşleri Yasası'naaykın davranmak ve 'toplu zarar vermek' suçlamalanyla yü- rütüldüğünü kaydettiler. Sorgulamala- nnda olayla ilgileri bulunmadığı tespit edilen 26 kişi serbest bırakıldı. Soruş- turma çerçevesinde sanıklar hakkında, TCK'nin 516 ve 517. maddelen uyann- ca l yıl 4 ay ile 4 yıl arasında hapıs ce- zası istemıyle dava açılabileceğinı dile getirildi. Şarkışla, Gemerek, Yıldızeli ve Ak- dağmadenı Alevi köy demeklen temsıl- cileri yaptıklan ortak açıklamada, Gü- ner Ümit'in sözlerinin Alevilıği yok sa- yan politikalann bir sonucu olduğunu belirterek bunu şiddetle kınadıklannı dile getirdiler. RTÜK'ten uyan RTÜK dün yaptıgı toplantıda, Güner Ümit'in Aleviler'e hakaret olarak yo- rumlanan sözlen nedeniyle Süper Tur- nıke programına uyanda bulunma kara- n aldı. Interstar Televizyonu'na da, ha- talann tekrarlanması halinde yayın dur- durma cezasını anımsartı. TUNCELt'DE tNTERSTAITIN YAYINI KESİLDİ. ALEVİLERİN ÖFKESt DİNMÎYOR: Artık suskun kalmayacağız• Yurtiçinde ve yurtdışında çok sayıda Alevi derneği, dün yaptıklan açıklamalarla lnterstar ve Güner Ümit'i kınayarak inançlara saygı gösterilmesini istedi. Gazetemizi telefonla arayan ve faks çeken Alevi yurttaşlar da bu zihniyetın birlik ve beraberliği bozmaya yönelik olduğunu vurguladı. Haber Merkezi- lnterstar ka- nalında yayımlanan 'Süper Tur- nike' adlı yanşma programının sunucusu Güner Ümit'in Alevi yurttaşlara ılışkın sözlenne tep- İciler büyüyor. İnançlara saygı gösterilmesini isteyen Alevi ör- gütler, siyasi partiler ve Alevi va- tandaşlar, bu tür zihniyetlerin birlik ve beraberliği bozmaya yö- nelik olduğunu belirttiler Tun- celi Belediyesi de Güner Ümit'i protesto etmek amacıyla lnters- tar^ın yayınını kesti. Önceki gün lnterstar'm tkitel- li'deki binası önünde toplanan Aleviler, dün de, gazetemizi te- lefonla arayarak ve faks çekerek tepkılennı dile getirdiler. Pir Sultan Abdal Kültür Der- neğı Kadın Komısyonu üyeleri, gönderdikleri açıklamada ınters- tar kanalının ve Güner Ümit'in içi kof programlar yaptıklanna dikkat çekerek farklı kültür ve inançlan bilınçlı olarak karşı kar- şıya getircn bu tür zihniyetleri kı- nadıklannı belirttiler. Bektaşi törenlerine çağn Hacıbektaş Derneği de yaptı- ğı açıklamada Güner Ümit gibi bilinç altında yanlış düşüncesi olanlan her yıl yapılmakta olan Hacı Bektaş-ı Veli anma törenle- rine davet ettiler. Malatya Hacı Bektaş Veli Kültürünü Tanıtma Derneği de açıklamasında. Sı- vas'ta 37 aydının yakılarak öldü- rülmesinin ardından Güner Ümit'in Alevileri asağılayıcı sözler söylemesini Alevilere sal- dın olarak niteledi. Pir Sultan Abdal Canlar Derneği Genel Başkanı Muharrem Coşkun ise demeğin Bakırköy'deki merkez binasında düzenledigi basın top- lantısında Güner Ümit'i ve In- terstar'ı Alevilerle ilgili yakla- şımlanndan ötürü protesto etti. Ocak Köyü Kültür ve Daya- nışma Demeği üyeleri. Sıvas'ta 37 aydını yakan Maraş'ta ve Ço- rum'da katlıamlar yapan bu zıh- niyetin tarihin kara sayfalanna geçeceğini belırtirken Halkın Demokrasi Partisi Avcılar tlçe Başkanlığı gönderdiği açıklama- da şu görüşlere yer verdi: "Bin yüdan bu yana, Aleviler bütün bir Osmanlı ve cumhuri- yet tarihi boyunca katliamlara. hakareüere uğratıldı. Düzcnin ve sömürücü sınıflann moral değer- lerini reddetmenin mükâfatı el- betteki baskı, zulüm, iftira ola- cakür. Güner Ümitde bu düzenin bir şarlatam,sevivesizlerinden bi- risidir. Eğer bir suçlu aranacak- sa, yıllardır Aleviler hakkında olumsuz ön\ argılan besleyen, di- ri tutan devlet ve din işlerinden sorumlu olan Diyanefi protesto edebilmeliyiz." SHP Kartal llçe Başkanlığı da açıklamasında; banşın, kültürle- rin kardeşliği ile sağlanabilece- ğini belirttı. Açıklamada, top- lumda dıni inanç aynmı yaparak halkı bölmek isteyen kesımlenn cahil, eğitimsiz olduğu vurgulan- dı. Yurtdışındaki Alevi örgütle- rinden de tepkı mesajlan geldi. Augsburg Aleviler Kültür Birli- ği'nin açıklamasında, lnterstar ile Ümh gerici ve faşist zihniyet- li olmakla suçlandı. Köln ve ÇevTesi Alevi Kültür Merkezi de şu açıklamayı yaptı: "Bizler bu tür alçakca iftiralan yapanları dün de bugün de çok iyi tanryo- ruz. tftira vapmakla, aşağıla- makla, katletmekle bizi bitire- mezsiniz. Giderek örgütlenen ve gücünü ortaya ko>Tna>a başlayan Alevilerolarak, artık suskun kal- mayacağız. Her saldırıda boynu- muzu uzatmayacağız. 20 milyon insanı tahrik etme ve aşağdama gücünü nereden alryorsunuz?" Güner Ümit'i, Alevileri aşağı- layıcı sözleri nedeniyle protesto eden Tunceli Belediyesi, tnters- tar'ın yayınını kesti. Tunceli Ha- cı Bektaş-ı Veli Kültür Derneği de açıklamasında, Güner Ümit'i kınayarak, "Eline, beüne, diline sahip ol" özdeyışini hatırlattı Insan hakhm örgüûerine beraat • Yayımladıklan kitaplarla bölücülük yaptıklan savıyla DGM'de yargılanan TtHV ve İHD yöneticileri hakkında beraat karan verildi. ANKARA(Cumhuriyet Büro- dal, yaptığı savunmada, yargıla- su) - Yayımladıklan kitaplar ne- deniyle, haklannda "yayın yoluy- la bölücülük" yaptıklan savıyla Ankara 2. No'lu Devlet Güven- lik Mahkemesi'nde (DGM) iki ayn dava açılan Türkiye tnsan Haklan Vakfı (TİHV) ve Insan Haklan Demeği (İHD) yönetici- leri beraat etti. DGM, lHD'nin yayımladığı"Yakılan Köylerden Kesıtter" başlıklı kıtabın bütünü için gündeme getırilen "Güney- dogu'daki güvenlik güçferine ha- karet edildigj" savının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca in- celenmesine karar verdi. Avrupa Birliği'ne üye ülkele- rin temsilcilerinin, "sonucunu merakia beklediklerini", Anka- ra 'dakı resmı makamlara ilettik- leri davayı, Şırnak Bağımsız Mil- letvekili Mahmut Ahnak ile es- ki DEP Milletvekili Sım Sakık da izledi. 5 yıl hapis isteniyordu TİHV Başkanı YavuzÖnen ve Yönetim Kurulu üyesı Fevzi Ar- gun hakkında, yayımladıklan "tşkence Dosyası" adlı kitapta, Terörle Mücadele Yasası'nm 8. maddesinde tanımlanan "yayın yoluyla bölücülük" suçunu işle- diklen savıyla 5 yıl hapis ve 50 milyon lira para cezası istemiyle açılan dava, dün DGM'de bera- atle sonuçlandı. DGM, İHD Genel Başkanı Akın Birdal, Genel Sekreteri Hüsnü Öndül, eski İHD Genel Başkan Yardımcısı Sedat Aslan- taş ve İHD Merkez Yürütme Ku- rulu üyesi Erol Anar hakkında, "Yakılan Köylerden Kesitler" adlı kitap nedeniyle aynı savla açılan davada da beraat karan verdi. İHD Genel Başkanı Bir- nan kitaptaki verilerin devlet kaynaklannca da onaylandığını söyleyerek. "Bu insanuk dramı- nı İHD'nin görmemesi beklene- mezdi" di>e konuştu. TİHV yöneticilennın avukat- lan Hüsnü Öndül ve Fikret İlkiz de yaptıklan savunmalarda, kışı- lerin çoğulcu-katılımcı olabıl- dikleri ölçüde devlet haklan-in- san haklan çatışmasının azala- cağını belirttiler. BtfgHenme hakkına sırur Avukatlann savunmalannda şu görüşe yer verildr "Devletin korunması savıyla halkın bilgi- lenme hakkınm sınıriandınlma- sı kabul edilemez. Yönetkrüerin kişilerden gizleyeceği hiçbir jey olmayacağı gibi bireylerin bilgi edinme hak ve özgürİükkri, an- cak haber verme, haber yazma özgürlüğünün tanınmasıyla sağ- lanabttir. Basın yoluyla düşünce açıklama özgürhlğü de bunun en önemli öğesidir. Bireyler gerçek- leri ögrendfği zaman ülkede olup bftenler hakkında doğru bilgiler edlnir ve bunun sayesinde yöne- time katılma hakkını eMe ederler. Demokratik siyasal iktidariar halkın gerçekleri oğrenmesinden ve yönefjme katümasından kork- mayan iktidarlardır." Oybirliği ile alınan kararlan açıklayah Mahkeme Başkanı M. Turgut Okyay, suçlanan yayın- larda TMY'nin 8. maddesinın içerdıği siyasi unsurlann bulun- madığına dikkat çekti. Birdal, Anar, Altıntaş ve Öndül hakkın- daki "bölücülük" savı yerinde görülmezken, "Güvenlik güçleri- ne hakaret edüdiğT savı, Yargı- tay'ın karanndan sonra cumhu- riyet savcılıgınca incelenecek. Alevi jurttaşlar, onceki gün lnterstar binasına giderek kunımu ve Güner Ümit'in söz- lerini"protestoermişti.(Fotograf: AHMET ŞIK) AA'da 'lokavt' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Toplusözleşme görüşmelennın tıkanması üzerine. grev karan alınan Anadolu Ajansı'nda (AA) ışveren, ajans çalışanlannı "grev oylamasma" zorlayarak "lokavt" tehdidini gündeme getırdi. AA Genel Müdürü Ekrem Karaismaiioğlu, ajans çalışanianndan "genelgeyle grev oylaması"na gitmelennı ısterken, yönetim kurulunun lokavt karan alacagını bildırdı. Genelgeden bazı yönetim kurulu üyelerinin haberdar olmadığı belırlenirken. ajansın Istanbul, Ankara ve lzmır'dekı bürolannda çalışanlar, grev oylaması yapılmaması karannı aldı. AA Yönetim Kunılu Başkanı ve Başbakanlık Basın Müşaviri Mehmet Bk-an da AA'nın "anonim şirket" olduğunu belirterek "giderlerini, geUrlerine göre ayarlamak zorunluluğuna" dikkat çekti. 'Yönetim Kurulu vazgeçebilir' Bican. lokavtın. grev gıbı yasal bir hak olduğunu belirtti ve yönetim kurulunun gelışmelere göre lokavt karannı aldıktan sonra vazgeçme yetkisinin bulunduğunu da söyledı. TGS Genel Başkanı Orhan Erinç ile Genel Sekreter Ziva Sonay, dün yaptıklan açıklamada, "Bu genelge, AA çaüşanlanna talihsiz bir suçlama vöneltmektedir. Ülkemizin en seçkin basın kuruluşlanndan biri olan AA'da, çabşanlarına kendi konulannı bile bilmcdiklerini üeri sürerck hakaret eden bir genel müdüre. ajansın 75 vıllık tarihinde rastlanmamıştır" dediler. Açıklamada, lokavt karan alınması görüşünün yönetim kunılu üyelen tarafından benımsenmesınin "meslefe ihanetle esanlamb" olduğu savunularak grev oylaması çağnsı konusunda da "AA çahsanlannın böviesine onur kıncı bir çağnya 'evet' derneleri olanaksızdır" denıldi. AA Yönetim Kunılu Başkanı Bican, "bazı ajans çalışanlannın" greve karşı olduklannı işverene ılettığinı ifade ederek bunun üzerine yönetimın "bunun yolunun, grev oylaması oldogunu" çalışanlara açıkladıgını söyledi. Bican, genelge yayımlanarak grev oylamasma gıdılmesini bildırmenin "baskı veişçi haklannın gaspı olmadıgını" savunarak "Grev de yasaldır. lokavt da yasaldır. Gerekirse, lokavt karannı alacağız. Kadrolanmızda da şişkinlik var" dedı. l Sevgili Arkadaşımız ONAT KUTLAR'ı da Teröre kurban verdik Acımız sonsuzdur. Saygıyla anıyoruz. Cumhuriyet çahşanlan ARAYIS TOKTAMIŞ ATE§ 2. Cumhuriyet Şaşkınlığı (2) Salı günkü yazımda 2. Cumhuriyet düşüncesinin bir "ka- lemşor"unun, Türkiye'de burjuvazinin oluşamamasının fa- turasını da Kemalizme çıkarmasından söz etmıştim. Bu ya- zara göre bunun kanıtı TBMM'nin bütçe geliıieri içinde önemli bir yer tutan "aşar"\ kaldırması ve ilk on bir hükü- met programında sanayileşmeden söz edilmemesi imiş. Doğrusunu isterseniz, burjuvazi oluşmadan "Batı mode- line benzer" bir demokratikleşme olamayacağını anlama- ları, 2. Cumhuriyetçiler için olumlu bir adım. Ama burjuva- laşmanın olmamasının faturasını Kemalizme çıkarmak ne- reden çıktı? Salı günkü yazımda aşarla ilgili görüşlenmi yazmış ve amaç o olmamakla birlikte aşarın kaldırılmasının olsa ol- sa burjuvazinin "gelişımine" katkı yapacağını vurgulamış- ttm. Bugün "ilk on bir hükümet programında sanayileşme- den söz edilmediği" iddiasını ele almak istiyorum. Zira bu- nun nedeni, cumhuriyet hükümetlerinin sanayileşmeye "il- gisiz kalmalanymış". Hırs, insanlann gözlerini nasıl da ka- rartıyor, nasıl da şaşkına çevıriyor... 20. yüzyıhn başlarında yaşayan lıderler arasında ekono- mınin önemıni Mustafa Kemal kadar anlayan ve benim- seyen bir başka lider tanımıyorum. Hemen her konuşma- sında ve demecınde ekonominin önemıne değindiği gibi çoğu kez "adıyla sanıyla" sanayıden de söz eder. Hele her yıl yaptığı TBMM "açış konuşmalan" ve CHP kurultayla- nnda yaptığı konuşmalarda da mutlaka sanayinin önemi- ni vurgular. Bunun örneklenni belki bir başka yazımda veririm. Ama bugün meseleyi Mustafa Kemal değil, hükümetler ve "hü- kümet programları" açısından ele almak durumundayım. Ve kendilenne 2. Cumhurıyetçı sıfatını takan birtakım in- sanlann, her şeyi nasıl çarpıttıklarını, insanlann gözlerinin içine baka baka nasıl yalan söylediklerini ve bu yalanlann- da nasıl ısrar ettiklerini sergilemek istiyorum. Kimi dostla- rımız bunlan önemsemedikleri için yalanlarını yüzlerine Çarpmıyorlar. Kimi dostlarımız, bıktıklan ya da üşendikleri için "deşıfre" etmiyorlar. Ama salı günkü yazımda da de- ğinmiştim. Bunlann "çağdaş cılalarına", isimlerinin önün- deki sıfatlarına aldanan kımı pırianta gibi gençler, doğru söylediklerini sanıyor, kafalan karışıyor. Ama yağma yok. Meydanı kime bırakacağız. Cumhuriyet döneminin ilk hükümeti; 29 Ekim 1923 ta- rihinde, yanı cumhuriyetimizin ılan edildıği gün kurulan 1. Inönü hükümetidir. Bu hükümet, 6 Mart 1924'e kadar sür- müş, daha sonra 6 Mart 1924'te 2. Inönü hükümeti kurul- muştur. 2. Inönü hükümeti, 22 Kasım 1924'e dek sürecek ve Te- rakkiperver Cumhuriyet Fırkasfnın yarattığı panik içinde yerini gene aynı gün, yani 22 Kasım 1924'te kurulacak olan Fethi Okyar hükümetıne bırakacaktır. Okyar hükü- meti de Doğu'daki isyan nedeniyle 3 Mart 1925'te istifa edecek ve aynı gün 3. Inönü hükümeti kurulacaktır. Ismet Paşa, 3 Mart 1925'ten 1 Kasım 1937'ye kadar beş hükümet kuracaktır. Daha sonra 1 Kasım 1937'den 11 Kasım 1938'e dek sürecek olan 1. Bayar hükümeti ve 11 Kasım 1938'den 25 Ocak 1939'a dek sürecek olan 2. Ba- yar hükümetlerini görüyoruz. Nihayet cumhunyet dönemı- nın 11. hükümeti, 25 Ocak 1939 - 3 Nisan 1939 tarihlerı arasında çalışacak olan 1. Saydam hükümeti olacaktır. Bu hükümetlerin programlarının hemen tümünde "sa- nayileşme" konusundakı çabalara değınilmiştir ve önemı vurgulanmıştır. Sadece ilk üç Inönü hükümetininTBMM'ye program sunmadığını görüyoruz ki, ülke koşullan düşünül- düğü zaman bunu da anlayışla karşılamak gerekır. Bir köşe yazısı çerçevesinde genış örnekler vermemiz elbette mümkün değil. Aynca üç-beş sayfalık bir hükümet programından birer cümle almak da yanlış. Ama okurla- rım fikir sahibi olsunlar diye bu yolu seçiyorum. 6. Inönü hükümeti programında:"... Yerfi sanayiin inki- şafı için kanuni ve içtimai tedbirlerimize devam edece- ğiz..." 7. Inönü hükümeti programında:"... Sanayileşmeye ver- diğimizehemmiyet, herzamandanziyade artmıştır..." Eğer. 2. Cumhuriyet'in bu kalemşoru, "ilk on bir hükü- met" derken, başlangıç noktası olarak 25 Nisan 1920 - 3 Mayıs 1920 tarihleri arasında görev yapan "Muvakkat lc- ra Encümeni"n\ ahyorsa da gerçekleri saptırmaktadır. Zi- ra bu encümenı izleyen beş "Icra Vekılleri Heyef;"nden bi- rincisi, savaşla ilgili kısa bir program sunmuş ve bunu iz- leyen üç "Icra Vekillerı Heyetı" TBMM'ye program bıle sunmamıştır. Sanayileşmeden nerde söz etsinler, önemi- ni nasıl vurgulasınlar? 14 Ağustos 1923'te kurulan ve 27 Ekim 1923'e dek sü- recek olan Fethi Okyar başkanlığındakı 5. Icra Vekilleri He- yetı'nın TBMM'ye sunduğu 5 Eylül 1923 tarihli program- da ise "sanayi", bağımsız bir bölümdür: "Elyevm memle- kette mevcut olan sanayinin bugünkü terakkiyat-ı fenni- yeden istifadesini temin için suverı muhtelife ile yardım edilecektir." Ve eğer başlangıç noktası "Muvakkat Icra Encümeni"a\\- nırsa, on bırinci hükümet, 27 Eylül 1930 tarıhine kadar sü- recek olan 4. Inönü hükümetidir. Nerden çıktı "ilk on bir hükümet programında sanayi- den söz edilmemesi?" Nasıl uyduruyorlar bunu, neden uy- duruyorlar. Ama nasıl olsa "kendı aralannda" top oynama- ya alışmışlar. Kimse çıkıp bu yalanlan yüzlerine vurmaz zannediyorlar. Ve işın acısı, kimileri de bunlara inanıyor. Ne diyelım, Allah akıl versin... Not: Çok sevgili ve değerlı dostum, filozof ve sanatçı ar- kadaşım Onat Kutlar'ı yitırmenın acısı, yüreğimı dağladı. "Ne badirelerden geçmiştır Onat, bunu da atlatır" demiş- tim, ama bunu atlatamadı. Konuyu cumartesi günü geniş- liğine ele alacağım. 106 kilo kaçak altın bulundu Altın operasyonu çorap söküğü gibi ANKARA (Cumhuriv«t Büro- su) - Ankara Emniyet Müdürlü- ğü'nün, 14.5 kilo kayip altını bul- mak amacıyla başlattığı operas- yonda, 106 kilo kaçak altın sap- tandığı belirtıldi Istanbul. Kon- ya ve Antalya'da da bazı kuyum- culann ifadeleri alındı. Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı hırsızlık bürosu ekiplerince yapılan soruşturmada, gözaltın- daki 15 kuyumcunun ifadeleri- nın alınmasına önceki gece baş- landı. Sorgulamalan tamamlanan 6 kuyumcudan elde edilen altın- lardan 106 kilosu kayıtdışı çıktı. Ankara Defterdarlığı'na bağlı görevlilerin de uzman olarak ka- tıldıklan sorgulamada. kuyum- culann envanter defterleri ile özel defterlen tek tek ıncelemeye alın- dı. El konulan altınlann tartım iş- lemı dün yapıldı. Emniyet yetkilileri, sorgula- manın birkaç gün daha süreceği- ni belirterek. geçen ekim ayında Köseoğlu Kuyumcusu'ndan çalı- nan 14.5 kilo altinla ilgili şu ana kadar bir bulguya rastlanmadığı- nı söyledi. Olayı soruşturan bir emniyet yetkilisi, amaçlannın ka- çak altın aramak olmadığını vur- gulayarak "Bizçalınarakerittldi- ğini sandığunız 14^ kik) alönı an- yoruz. Bu soruşturmaya uzman olarak maliveciler de katıldı. On- lar da konuyu vergi kaçağı açısın- dan inceliyoriar" dedi. Aynı yetkilı, şu ana kadar ifa- desi alınan 7 kuyumcunun defter- lerindekı incelemeler sonucu olayla bağlantısı olduklan sanı- lan Istanbul'daki 6 kuyumcunun da ifadesıne başvtırulduğunu be- lirttiler. Aynca Konya. Antalya, Kayseri 'de bazı kuyumculann da ıfadelerinin alınarak envanter defterlennin incelenmesi istendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle