Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 OCAK 1995 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
ÎBDA-C üstlendi
yakalanan yok
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Btştarafı 1. Sayfada
leri aaklaması, bombalann bu
listedeadı geçen 3 ayn yerde pat-
laması ve saldından sonra Taraf
dergisnde öldürülen ve yarala-
nanlarn "cezalandınldıklan"nın
duyunlmastna karşın hiçbir iş-
lemyaoılmadı. istanbul Emniyet
Müdüılüğü yetkılileri, "olayda
görgü canıgı olmadığT gerekçe-
siyle soruşturmayı tamamlaya-
madıkanm belirttiler.
tstaıbul'da yılbaşı öncesı ve
yılbaşıgecesi terör estirmeye ka-
rarlı olduğunu medya kuruluşla-
nna y^ptıklan duyurularla bildı-
ren İBDA-C adlı aşın Islamci ör-
güt, yayın organı olan Taraf der-
gisinir 30. sayısında yılbaşı et-
kinlikferinin "günah"olduğunu
ve katı anlann cezalandınlacağı-
nı duyurdu. Derginin aynı sayı-
sında ıralannda The Marmara
Oteli ije çok sayıda eğlence mer-
kezinia de bulunduğu bir liste ya-
yımlararak buralara karşı bom-
balı sıdınlara gırişilecegi belir-
tıldi. Bu tehdit dolu yayınlar ga-
zeteler ve televızyonlarda da ha-
ber olarak yayımlandı. 29 aralık
gecesı ılk olarak Taraf dergısinde-
ki listede yer alan ve Taksim'de
bulunan bırbirahaneye konan ses
bombası patladı. Ölen ya da ya-
ralanan kimsenin olmadığı olayı
aynı atşam tBDA-C öraütünün
mılitanlan üstlendiler. îsianbul
Emniyet Müdürlüğü yetkilileri bu
saldından sonra "soruşturma sü-
rûyorr
açıklamasını yaptılar. 30
Aralık 1994 günü, bu kez gene
dergıde yayımlanan listede yer
alan Taksimdeki The Marmara
Oteli'nın giriş katındaki Opera
Pastanesfnin vestiyennde asılı
bır paltonun cebıne yerleştirilen
zamanayarlı bomba patladı. Pat-
lamada arkeolog Yasemin Cebe-
noyan öldü, yazanmız Onat Kut-
lar ile Polat Sökmen adlı bir kişi
yaralandı. Kutlar'ın tedaviye alın-
dığı Amerikan Hastanesfnde
omuriliğine saplanan cam parça-
lan nedenıyle felç olup ölümle
pençeleştiği saatlerde gazeteleri
arayan bir kişi saldınyı İBDA-C
örgütü adına üstlendi. 31 Aralık
1994 günü ise Etiler'deki bir eğ-
lence merkezine gene bombalı
palto yerleştirildi. Taraf dergisin-
deki listede de adı geçen eğlence
merkezinin vestiyennde patlayan
bombada şans eseri ölen ya da ya-
ralanan oİmadı. Bu saldınyı da
aynı şekilde tBDA-C örgütü üst-
lendi. Yılbaşının hemen sonrasın-
da ise Taraf dergisinin 31. sayısın-
da saldınlar bir "başan" olarak
gösterilirken ölen ve yaralananla-
raağırhakaretleredil'di. Aynı der-
gide yayımlanan yazıda. "Müs-
lümanlann grtzkrinin içine baka
baka laik (dinsiz) işgalciler bir No-
elkrini daha kutladılar. Ama bu
seferki Noelleri ö>le pek ahım şa-
hım olmadı. İBDA Cepheleri'nin
yurdun çeşitli bölgelerinde ger-
çekleştirdikleri e> lemlerle bu Hak
ve halk düşmanı azgın güruhun
Noelleri burunlanndan geldi"
dendi. Derginin aynı sayısında
Onat Kutlar ve Yasemin Cebeno-
yan'la ilgıli basında çıkan haber-
İer de "IBDA Cepheteri" başlı-
ğıyla yayımlandı. Özellikle son
yıllarda yaptığı eylemlerle adını
duyurmaya başlayan IBDA-C ad-
lı aşın tslamcı örgüt Türkiye'de
şeriat devleti kurulması fikrini sa-
vunuyor ve tüm "inanan" Müslü-
manlan bu dava uğruna savaşma-
ya çagınyor. Çağnlannı ve propa-
gandasını "mektup" ve yayın or-
aanı olan Taraf dergisi ile yapan
IBDA-C'ye karşı savcılıklar
"dergileri toplatma" karan çı-
karttınyorlar. Ancak eylemleri
gerçekleştirenler konusunda bir
ılerlemekaydedilemedi. Emniyet
yetkılileri her saldın sonrası "so-
ruştunna sürüyor" açıklamasını
yaparken Taraf dergisi, yapılan
saldınlan fotoğraflanyla birlikte
yayımlayarak "cezalandırdık"
demeye devam etti. Adı, adresı,
yayın sorumluları, basıldığı yer
ve tüm diğer bilgiler dergide yer
almasına karşın ÎBDA-C örgütü-
ne karşı emniyet birimlerinin dü-
zenlediğini açıkladığı soruştur-
malann sonuçsuz kalması ise çe-
şıtli yorumlara yol açtı.
Son olarak The Marmara Ote-
11 ve diğer yerlere duzenlenen İB-
DA-C'nin üstlendiği saldınlann
hemen ardından açıklama yapan
tstaabul Emniyet Müdürlüğü yet-
kilileri, her zaman olduğu gibi
saldınnın faillerinin yakalanma-
sı için olayla ılgilı başlatılan so-
ruşturmanın hassasiyetje sürdü-
rüldüğünü bildırdiler. Önce sal-
dın ile ilgili olarak durumlan şüp-
helı görülen beş kişinin gözaltına
alındığı açıklandı. Ancak bu açık-
lama daha sonra aynı yetkililerce
yalanlandı. İstanbul Emniyet Mü-
dürlüğü Terörle Mücadele Şube-
sı Müdürü Reşat Altay, saldın
üzerine yaptığı açıklamalarda ya-
sadışı radikal tslamcı örgüt IB-
DA-C'ye atıfta bulunarak, "Sal-
dınyı hangi örgütün niçin gerçek-
lestirmiş olacağı konusunda çahş-
maianmız var. Bir örgütten şüp-
heleniyoruz. Ama kesirüikle bu ör-
güttürdiyemem"şeklinde konuş-
tu.
Altay, daha sonra sözlerini şöy-
le sürdürdü:
"Soruşturma devam ediyor.
Birtakım tespitlerimiz var, ama
bunlar sonucu açıklamamı/ için
yeterli değil. Şöyledir veya böyle-
dirdiyebilmemiziçinerken. Fakat
olayın soruştuıması bü\ ük bir ti-
tizÛkle hı/Ja yapdıyor. L manm kı-
sa bir zamanda netice aknz. tB-
DA-C üzerinde duruluyor, bir ör-
güt daha var. onun üzerinde de
duruluyor. Ûzerinde durduğu-
muz bu ikinci örgüt PKK. Saldın
ile ilgili gözaltında şahıs yok. Bir-
kaç kişi vardı. bunlann da saldın
ile ilgüileri olmadığı anlaşüıncabt-
rakıkü."
Altay, bombalama olayıyla il-
gilı yeterli delil bulunmadığını
\ urgulayarak "Delüfcri ortaya çı-
kanp şekflkndirmeye veolayıçöz-
meye çahşıyoruz. DeliUer ortaya
çıkanlınca ûısanlan bulmak kolav
oluyor. Önemli olan delilleri bula-
bilmek. Zannediyorum o da ya-
kın bir süreçte olur inşallah. Kim
taranndan konulduğu \e niçin ko-
nulduğu belii olrnayan bir bom-
ba" şekhnde konuştu.
ATYARI5LARI
1. KOŞU: F: Ergüven (4). P: Sıyah Incı 3 (11), PP: Kızınadıyok
(2), S: Neşecan(lO).
2. KOŞU: F: Reis 2 (6), P: Aratbey (1), PP: Şehnban 1 (12), S:
Kazaska(5).
3. KOSlh F: İnşallah 1 (3). P. Alp (4), PP: Vidar Han (2), S:
Jung. Beauty (7).
4. KOŞU: F: Shahame (11), P: Shining Gırl (7). PP: Bahadır 2
(9), Down Town (6).
5. KOŞU: F: Başaran (7). P: Fıruze 1(1), PP: Aslanım (5), S:
Beybaba (4).
6. KOŞU: F: Class. Musıc (6), P: Bozhatun (5), PP: Beveriy (4).
S: Sabnye 1 (8).
7. KOŞU: F: Korhanbey 1 (10), P: Bircan 1 (9), PP: Plevne 2
(12), S: Shar. Reef (2), SS: Thun. Strom (1),
8 KOŞU: F: Benlihan (10). P: Yurdabak (5), Evren 1 (9), S: Tü-
merbey (6).
Günün İkilisi: 4. Koşu: 7/11
TabelaBahis: 10.9. 12.2. 1.
ALTILI GANYAN
11 6
5
4
8
10
9
12-2
1-6
10
5
9
6
OTORİTELERİN GÖRÜŞLERİ
Burhan Datgıç
M. Krmacı
Tuğrul Saka
ErtanÖzsu
3
3
3
3
11-7-3-6
11-9-3-7
11-9-7-2
11
7
7-12-5-1
7-5-4-12
7
6-54-8
6-5-4
8-5-4-6
8-6-54
10-12-9-2
10-9
10-9
10-12-9-6
9-6-10
9-6-10
10-9-6-5
10-9-6-12
1. AYAK: Pazartesi sabahı sergilediği 1200/1.16-
1000/1.03.2-400/24.9 işıyle formunu koruduğunu kanıtlayan
inşallah, rakiplerine oranla ağır basıyor. Rakip olarak dereceli
galoplan olan Alp'i görüyoruz.
2. AYAK: Başanlı yanşlar çıkaran Shahame, yine çok şanslı.
Yanşlan üst üste gelmesine karşın Shining Girl ve sulu pistte
yaptığı 1400/1.29.5-1000/1.03.5-400/26.5 HÇ yanş galobu
beğenilen Bahadır 2, daha sonraki ihtimal.
3. AYAK: Son yanşlannda tabeladan düşmeyen Başaran,
ağır kilodan etkilenmezse Firuze 1, öncelikle düşünülmeli.
Ciddı hazırhklan görülen (1400/1.40.5-1000/1.08-400/27 R)
Aslanım ile son yanşını ölçü almadığımız Beybaba, koşunun
diğer şanslı isimleri.
4. AYAK: Pazar sabahı yaptığı galobunda (1200/1.15-
1000/1.02-400/24.9 R) akıcı görünen Classical Music, kum
performansı yüksek olan Bozhatun ve giderek düzelen
Beveriy, birlikte değerlendırilmeli. Sabriye l'i sürprizde öneri-
riz.
5. AYAK: Sürprize müsait bir koşu. Islak pisti seven ve uzun
mesafenin etkilı isimlerinden Korhanbey 1, perşembe sabahı
sulu pistte yaptığı 1200'l.19-1000 1.05.7-400/27.2 R galobu
ile Bircan 1, koşuda söz sahibi isimler. Plevne 2, Shar. Reef,
Thun. Strom, tabela bahis için düşünülebilir.
6. AYAK: Karışık bir koşu. Benlihan, iyi bir form tuttu.
Yurdabak için mesafe ideal. Evren 1 ile Tümerbey,
değerlendirmeye alınabılecek diğer isimler.
I Baştarafı 1. Sayfada
Cavit Orhan Tütengil. Istanbul'da
katledildi.
31 Ocak 1990, Prof. Dr. Muam-
mer Aksoy Ankara'da katledildi.
_ 6 Ekim 1990, Prof. Dr. Bahriye
Üçok. Ankara'da katledildi.
24 Ocak 1993, Uğur Mumcu
Ankara'da katledildi.
Ve 11 Ocak 1995, Onat Kutlar...
Ortak özellikleri; sürekli ya da za-
man zaman Cumhuriyet gazetesin-
de yazmalan.
Ortak özellikleri; demokratik, çağ-
daş, laik bir Türkiye'den yana olma-
lan.
Ortak özellikleri; Türkiye'de bili-
min, sanatın, kısacası çağdaş yaşa-
mın tüm dilimleriyle topluma yerleş-
mesi için çaba harcamalanydı.
O zaman daha net ortaya çıkıyor
ki bu yazarianmıza yönelik saldınlar,
onların özlemi olan Türkiye'ye bir
saldın.
Onat Kutlar'a yönelik saldınnın di-
ğerlerinden bir farkı var. Bomba,
doğrudan Kutlar'a yönelik değildi.
Daha çok yazarların, sanatçıların
buluştuğu bir pastaneye konulan
bomba, bir kentin sosyal yaşamına
konmuştu. Orada, bir milletvekili de
olabilirdi, bir üst düzey bürokrat
olabilirdi, bir üniversite öğrenci gru-
bu olabilirdi. Yani saldın kente, Is-
tanbul'a, Türkiye insanına...
Ama olaydan sonra, Kutlar'ın te-
davi edilmeye çalışıldığı hastaneye
bir kısım duyartı insan, Cumhuriyet
çalışanları ve sanatçı dostlarından
Susmak... Acıların En Buyuğîı...
başka kimse gitmedi. Olay, ertesi
gün gazetelere, sıradan bir bomba
koyma eylemi olarak yansıdı. Bir
kente yönelik saldınnın ardından
gösterilecek tepki bu mu olmalıydı?
Hastanenin kapısında salt Tank
Akan, Ali Özgentürk mü olmalıy-
dı?
Ve devlet... Olayı şeriatçı İBDA-C
örgütü üstlenmese kimin yaptığı da
kesinleşmeyecek. Bombayı koyan-
lann kimliklerine ilişkin herhangi bir
ipucu yok. Yazarianmıza yönelik
saldınlann bir diğer özelliği de faille-
rinin meçhul olması. Failler meçhul,
ama hedefler net:
- Yüreklere korku salmak. 'De-
mokrasi, insanca yaşam' diyenlen
susturmak. Türkiye'yi geleceği be-
lirsiz, karanlık bir uçurumun eşiğine
getirmek. Kör topal giden demok-
rasiye, bir tekme daha indirmek.
Korkuyor muyuz?
Hayır. Korkmak, Eflatun'un deyi-
miyle gelecek bir kötülüğü bekle-
mektir.
Öfkeli miyiz?
Hayır. Öfke, kördür. Bizi götürebi-
leceği bir yer yoktur. Aklın düşmanı-
dır.
Ağlıyor muyuz?
Hayır. Yüzü güneşe dönük insan-
lar ağlamaz. Ağlasa da güneş göz-
yaşına yol vermez, kuaıtur atar.
Kinli miyiz?
Hayır. Kin, insanı aptallaştınr. Ya-
ralı mıyız?
Evet. Ama bünye sağlamsa, ya-
rayla kaybedilen kanı yeniden ya-
par. "Onat Kutlar'ın kanı yerde kal-
mayacak" demiyoruz. Onat Kut-
lar'ın kanı Cumhuriyet'e hayat ver-
meye devam edecek. Acılı mıyız?
Evet. Yüreğimiz yanıyor. Içimıze
bir kor daha düştü. Şu an bilgisayar
tuşlan, ucu elektrikli, sivri çiviler gibi
parmaklarıma batıyor. Kravat, bo-
ğazımı sıkıyor, nefes almamı güç-
leştiriyor. Bilgisayar ekranı, iki bin
derecelik çelik ark gibi gözlerimi ya-
kıyor. Ama yürek acısının kulaktan
tedavisi yok. Sözler yetersiz...
Beni dost ürpertiyor
Güçlü müyüz?
Avazım çıktığı kadar bağıra bağıra
"Evet" demek istiyorum.
Çok muyuz?
Avazım çıktığı kadar bağıra bağıra
"Evet" demek istiyorum.
Ama ürperiyorum. Sanki, çok ya-
kın bir dost, elinin tersiyle dudakla-
nma vurup "Anladık, ne bağmyor-
sun?" diyecekmiş gibi.
Sanki, uzaklardan bir ana, "Anla-
dık evladım, çoksun, güçlüsün de
yavaş söyle çocuk uyusun" diye-
cekmiş gibi. Beni ürperten düşman
değil, dost.
Ateş düştüğü yeri yakıyorsa bü
ateş, tüm aydınların, çağdaş insan-
lann yüreğine düşmüş olmalı. Ama
onlar sesini yükseltmiyorsa, yürek
kor kor yanarken susmak ne büyük
acı. Yalnız olmadığımızı biliyoruz.
Ama bilmek yetmiyor, görmek isti-
yoruz. Onat Kutlar yaşam savaşımı
verirken olaya tepkiler almaya çalış-
tık. Haber Müdürümüz Doğan
Akın'ın tepesi atmış, "Yaa, bu nasıl
iş. Biz arayıp tepki alıyoruz. Aslında
bunu yazmalıyız, tepkisizliği yazma-
lıyız" demişti.
Dün de olayın ardından pek çok
yazılı, sözlü açıklama, başsağlığı
mesajı geldi. Korkanm bu mesajlan
gönderenlerin çoğu görevlerini yap-
mış olduklarını düşünüyorlar. Böyle
düşünmeyenlerin de çok olduğunu
biliyoruz. Ama yineliyorum, artık bil-
mek değil görmek istıyoruz.
Yaşamımıza, yolda yürümemize,
düşünmemize, okumamıza saldın
var. O zaman karanlığa, her türiü te-
röre 'dur' demek, karşı koymak,
arada bir gösterilen tepki değil, bir
yaşam biçimi olmalı. Bu, elbette ki
ne bulursak elımize alıp sokağa yü-
rümek değil. Bu, daha çok okumak.
Bu, idealleri uğruna yazarlannı şehit
veren Cumhuriyet'e daha çok sahip
çıkmak.
Bu, sanatla daha çok ilgilenmek.
Bu, sadece aile namusuna dokunu-
lunca değil, toplumun yaşam biçi-
mine dokunulunca da sesini yük-
seltmek. Haydi be dost, haydi be
kardeş...
Kalk artık, sabah geçti, akşam ol-
mak üzere. Canlan biraz, etten
duvar, sesten bayrak ol...
İstanbul Haber Servisi - Gaze-
temiz yazan ve sinema eleştir-
meni Onat Kutlar, tedavi gördü-
ğü Amerikan Hastanesi'nde ya-
şamını yitirdi. 30 Aralık 1994'te
Taksim'deki The Marmara Ote-
li'nin giriş katındaki Opera Pas-
tanesi'ne konulan bombanın pat-
laması sonucu arkeolog Yasemin
Cebenoyanyaşamını yitirmış,
Onat K.utlar ise ağır yaralanmış-
tı. Kutlar, 12 gündür hastanede
sürdürdüğü yaşam mücadelesin-
de, dün sabah 09.02'de "birden
fazla organın vetersizliği sendro-
mu" nedenıyle yenik düştü.
Yılbaşından bir gün önce eşi
Filiz Kutlar ile evlilık yıldönü-
münü kutlamak ve dostlanyla
buluşmak üzere Opera Pastane-
si'ne (Cafe Marmara) giden
Onat Kutlar, bir paltonun cebine
bırakılan bombanın patlaması
sonucu yaralanmıştı. Bombalı
saldından sonra 'yanm saat ge-
cikmeli gelen' ambulansla Ame-
rikan Bristol Hastanesi'ne kaldı-
nlan Onat Kutlar, tomografi çe-
kildikten sonra saat 21.00'den
02.00'ye dek süren yaklaşık 6 sa-
atlik bir ameliyata alındı. Patla-
ma sonrası dalağı yırtılmış,
pankreasın kuyruğu kopmuş, ka-
Öfkenle çoğalacağız
nn kesimi büyük bir darbe almış,
omuriliği zedelenmişti. Ameli-
yatta dalağı alındı, pankreasına
müdahaleedildi. Doktorlarame-
liyat sonrası yaşamsal tehlikenin
sürdüğünü ve bundan böyle yü-
rüme olasılığının hemen hemen
hiç olmadığını açıkladılar. An-
cak iki-üç gün geçtikten sonra iç
organlanndaki komplıkasyonla-
ra göre yaşam savaşımını kaza-
nıp kazanmayacağı belli olacak-
tı.
Midesi ciddi hasar gördü
Salı günü omurilikteki zede-
lenme solunumu engelleyince,
Onat Kutlar yeniden ameliyata
alındı, onıkiparmak bağırsağın-
daki kanama durdurulamamış,
midesi de ciddi hasar görmüştü.
Ancak anestezi nedeniyle ikinci
bir şoka girmısti. Doktorlarm gö-
rüşüne göre durumu 'çok kri-
tik'ti, solunumu ve böbrekleri
makineye bağlandı. Kutlar'ın
son durumunun belli olması için
kritik 48 saatin geçmesi gereki-
yordu. Ancak önceki gece
22.00'de durumu yeniden ağır-
laştı.
Yapılan konsültasyon sonucu
Kutlar'ın bcyin fonksiyonlannı
yitirdiği anlaşıldı. Tüm tıbbi mü-
dahalelere rağmen Kutlar, dün
sabah saat 09.02'de yaşamını yi-
tirdi.
Kutlar'ın ölümünden sonra
yoğun bakım servisi şefi Dr.
Tahsin Akgün ile hastanenin so-
rumlu müdürü Dr. Engin Bazma-
noğlu bir basın toplantısı düzen-
ledıler. Dr. Akgün, Kutlar'ın bir-
den fazla organının "yetersizlik
tehdidi" altında olduğunu anım-
satarak. "Bu, tıpta zaten en ağır
tabk)"dedi. Kutlar" m önceki ge-
ce beyin fonksiyonlannı yitirdi-
ğini belirten Akgün, şunlan söy-
ledi:
"Bîliyorsunuz, bizetedaside İ v
tanbul Üniversitesi İstanbul Tıp
Fakültesi Ünitesi'nin de katkıla-
n oMu. Onlann da görüşünü ala-
rak bir sonuca vardık. Bunu ta-
kiben böbrek fonksivonlannda
Şeriatçılar Kudar'
da çok büyük bir gerileme oldu.
Bu sabaha (dün sabah) kadar bü-
tün tıbbı müdahalelerimizi onu
geri çevirmek için yapmamıza
rağmen. maalesef bu üzücü so-
nucu aldık."
Cenaze morga kaldınldı
Kutlar"ın cenazesı daha sonra
otopsi yapılmak üzere Cerrahpa-
şa Tıp Fakültesi"ndeki Adlı Tıp
Morgu"na götürüldü. Kutlar'ın
eşı Filiz Kutlar'ın gazetecilerin
fotoğraf çekmelenne ızin verme-
mesi nedenıyle Amenkan Hasta-
nesi'nın arka kapısından çıkarı-
lan Kutlar'ın cenazesi, otopsiden
sonra adli tıp morguna kaldınl-
dı.
Kutlar"ın ölüm haberini alan
dostlan hastaneye akın etti. 12
gündür Kutlar'ı ve ailesını yalnız
bırâkmaŞ'an, aralannda Tank
Akan, Nİacit Koper, Kadir İna-
nır, Tuncer Kurtiz, Vavuz Özkan.
Menderes Samancılar, Leyla Er-
bil, Rahmi Saltuk. Müge Akya-
maç, Genco Krkal, Orhan Alka-
kıydılar
>a"nın da bulunduğu bırçok sa-
natçı ve yazar, Amerikan Hasta-
nesi'ne gelerek 'başsağlığı' di-
leklerini ilettiler.
Saat 15.00'te hastanede bulu-
nan sanatçılar, patlamanın oldu-
ğu The Marmara Oteli önüne gi-
derek Yasemin Cebenoyan ve
Kutlar'ın yaşamlannı yitirmesi-
ne neden olan bombanın bulun-
duğu yere karanfiller bıraktılar.
Bu arada bır emniyet müdüryar-
dımcısı sanatçılara engel olmak
isteyınce, ~Siz göre>inizi yapın.
Katilleri \ akalayın. Şeriat özlemi
içinde olanlara engel olun" slo-
ganlanyla karşılaştı.
Saat 18.30'da da gene aynı yer-
de bir grup sanatçı Onat Kutlar
için düzenlenen bir masanınçev-
resine karanfiller bırakıp mum-
lar yaktılar "Yiğidim aslanım
burda yatıyor" türküsünü söyle-
yen sanatçılar gözyaşlan ıçınde
sessızce dağıldılar.
Kutlar'ın cenazesı cumartesi
günü defnedilecek. Kutlar için
ilk tören cumartest günü saat
10.00'da gazetemiz bahçesınde
düzenlenecek.
Teşvikiye Camıi'nde kılınacak
öğle namazından sonra da Kut-
lar'ın cenazesi toprağa verilecek.
Haber Merkezi - Amerikan Hastane-
si'nde iki haftaya yakın süre ">
l
aşam sava-
şımı" veren gazetemiz yazarlanndan Onat
Kutlar'ın dün aramızdan aynlışı, kamu-
oyunda derin bir üzüntü yarattı. Çeşitli kı-
şı kurum ve kuruluşlar telefon, faks ya da
yayımladıklan mesajlarla "başsağhğı'' di-
lediler. Tepkilerde, sanat, özgürlük ve ba-
nş tutkunu Onat Kutlar'ın "daha güzelbir
dün>n"ıçin yaşamı boyunca ortaya koydu-
ğu mücadelenin yanı sıra düşünceleri ve
geride bıraktığı eserlerin kendisini ölüm-
süzleştirdiği vurgulanarak Türkiye'nin,
Kutlar'ın ölümüyle "örnek bir düşünce
adamı"nı kaybettiği görüşü dıle getirildi.
Cumhurbaşkanı Sülevman Demirel ya-
zanmız Onat Kutlar'ın ölümü nedeniyle
yayımladığı mesajda, "Menfiır bir saldın
sonucu ağır yaralanan, değerli yazar ve si-
nema elcştirmeni Onat Kudar'ın vefatını
teessürle öğrendim. Onat Kutlar'a Al-
lah'tan rahmet Cumhuriyet gazetesi ve sa-
nat camiamıza başsağlığı dileriırT dedi.
Cumhurbaşkanı Demirel, aynca Onat Kut-
lar'ın eşi Filiz Kutlar'a da bir başsağlığı
telgrafı gönderdi. Onat Kutlar'ın ölümü
üzerine, gazetemiz lmtiyaz Sahibi Berin
Nadi ile Genel Yayın Yönetmenimiz Or-
han Erinç'e bırer başsağlığı telgrafı gön-
deren Başbakan Tansu Çiller, "Bombab bir
sakhn sonucu ağır yaralanan gazeteniz ya-
zan Sayın Onat Kudar'ın kaybı hepimizi
derinden üzmüştür. Merhuma Allah'tan
rahmet diler, sizlere ve şahsınızda tüm
Cumhuriyetyazj ailesine, Türk basın cami-
asma taziyetlerimi sunarun" dedi.
Gazetemiz Genel Yayın Yönetmenı Or-
han Erinç ile Kutlar'ın eşi Filiz Kutlar'a bi-
rer başsağlığı mesajı gönderen TBMM
Başkanı Hüsamcttin Cindoruk, "Kültür ve
sanat yaşamımızın seckin isimlerinden ün-
lü sinema elestirmeni değerli gazeteci ve ya-
zar Onat Kudar'ın kaybından derin üzün-
tü duydum. Türk Dil Kurumu Ödülü sahi-
bi merhum yazar Onat Kutlar'a Allah'tan
rahmet dttryorum. Ailesine, dostianna ve
Türk basın camiasına başsağlığı dilekleri-
mi sunuyorum" dedi.
SHP Genel Başkanı, Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın
yayımladığı mesajda, "Terör nedeniyle bir
değerimizi daha jitirdik. Bunun derin
üzüntüsünü duyuyorum. Ulusumuza, sa-
nat dünyanuza ve Onat Kutlar'ın ailesine
başsağhğı diliyonım" dedi.
Sağlık Bakanı Dr. Doğan Baran ise gön-
derdiği başsağlığı telgrafinda, Onat Kut-
lar'ı her zamnan takdirle anacaklannı be-
lirtri.
Kültür Bakanlığı Müsteşan Prof. Dr.
Emre Kongar ise gazetemize gönderdiği
başsağlığı mesajmda. "Yazarve sanat dün-
yası çok önemli bir mihenk taşını kaybet-
miştir. Anısını daima sevgiyle saygıyla ya-
şatacağız. Faili meçhul cinayerJere eidenen
bu son olay, utanç halkalanna eklenmiştir.
Sorumlulann bir an önce bulunması dile-
gryle gazeteniz çauşanlanna başsağlığı di-
lerim" dedi.
Fransa Kültür Bakanı Jacques Toubon,
Onat Kudar'ın yaşamını >itirdiği Opera Pastanesi, karanfil bahcesine döndü.
yayımladığı mesajda. hoşgörünün ve ınan-
cın gazetecisi olarak nitelendırdiği Kut-
lar'ın bir entelektüel olduğunu belirtti. Ba-
kan, Kutlar'ın ölümü ile bir kez daha fana-
tizme kurban verildığini vurgulayarak.
"Kutlar'm bütün dostianna başsağhğı di-
üyorum"dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise
mesajında "Onat Kutlar'ın, terör e\lemi
sonucu kurtanlama\arak\efafjndan derin
bir üzüntü duydum. Kutlar'ın ölümü, sa-
nat dünvamız ve basınımız için büyük bir
kayıpnr. Acıruzı paylaşır, size \e şahsınızda
ailesine, tüm Cumhuriyet gazetesi çalışan-
lanna başsağhğı ve sabir düerim" görüşle-
rini dile getirdi.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da
Onat Kutlar'ın eşi Filiz Kutlar ile gazete-
miz Genel Yayın Yönetmeni Orhan Ennç'e
gönderdiği başsağhğı mesajında. "Engin
kühürii. aydın \e dost kişiliğij le daima se\-
giyle arulacağına inandığım merhuma Al-
lah'tan rahmet, size ve tüm yakınlanna sa-
bır ve başsağhğı dilerim" dedi.
Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıl-
dınm Aktuna, Devlet Bakanı Bahattin
Alagöz. Devlet Bakanı Salih Sümer ve İs-
tanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, gönder-
dikleri başsağlığı mesajlannda Cumhuri-
yet çalışanlan ve ailesine başsağlığı dile-
diler.
Kutlar'ın, kurumsallaşmasında büyük
emeğinin geçtiği, uzun yıllaryönetim. da-
nışma ve icra kurullannda görev yaptığı İs-
tanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın Başkanı
Şakir Eczacıbaşı ise yaptığı yazılı açıkla-
mada. "Onat Kutlar, Türkiye'nin aydınb-
ğa, uygar yaşama kavuşması için ömrü bo-
yunca uğraş verdi" dedi. Onat Kutlar'ın
ölümüyle kendisınin 30 yıllık bir dostunu,
Türkiye'nin ise örnek bir aydınıru yitirdi-
ğini vurgulayan Eczacıbaşı, "Kutlar'ın bir
terörist bombası nedeniyte yaşamını yitir-
mesi acımızı daha da arttmyor. Çünkü te-
rorizm. her şeyin kaynağını insan sevgisin-
de arayan Onat Kutlar'ın en çok acı duy-
duğu sonındu" biçıminde görüş bıldirdi.
Türkiye Gazeteciler Cemıyeti (TGC) Baş-
kanı Nail Güreli, Yönetim Kurulu adına
dün yayımladığı mesajda.şu görüşlere yer
verdi: "Kutlar'ın ölümü, sanat ve düşünce
dünyanuz ile basın için büyük bir kayıptır.
Böylesine yetişkin insan değerlerimizi kör
teröre kurban etmek, demokrasimiz için
de toplumumuz için de utanç vericidir. Akıl
almaz bir çözümsüzlük \e atalet içinde bin-
lerce insanı teröre harcayan toplumumuz,
artık kendine gelmelidir. Terörü durdur-
mak için başta hukuk devtetinin tüm ku-
rumlan olmak üzere toplumun tüm kat-
manlan seferber olmalıdır."
Pen Yazarlar Derneğı Başkanı Şükran
Kurdakul ile Genel Sekreter Alpa)r
Kaba-
cah, Kutlar'ın ölümünün ardından şu açık-
lamayı yaptılar:
"Ulusal Kurtuluş Savaşımızın empery a-
list saldırganlaria işbiriiği \apan şeriatçı
barbariann uzantılan, Onat Kutlar'ımıza
da kıydılar. Onat'uı anısı önünde uygariık
savaşımında bir adını bile geri çekilme>e-
ceğimize söz veriyoruz."
Türkiye Gazetecıler Sendıkası Genel
SekreteriZiyaSonay ise Kutlar'ın ölümüy-
le ilgili yaptığı yazılı açıklamada. "Devlet
yetkilileri arnk olaylan izlemeyi bırakarak
failleri yakalamanın görevleri olduğunu
anımsamalıdırlar" dedi. DlSK Genel Baş-
kanı RıdvanBudak ise yazılı açıklamasın-
da, "Türkiye bir değerini daha >itirdi. Ha-
in bir saklınnın kurbanlanndan Onat Kut-
lar ölümc yenildi. Kendilerinden olmayan
herkese olan bu ölümcül düşmanlık bizi ne-
reye taşıyacak? Daha kaç canımız, bize
inançlannı dayatmaya kalkanlann kurba-
nıolacak?" sorulannı yönelttı.
İstanbul Büyükşehir Beledıye Başkanı
Tayyip Erdoğan ise gazetemiz Genel Ya-
yın Yönetmeni Orhan Ennç'e gönderdiği
mesajda. "Toplumsal banşımızı tehdit
eden, toplumun üzüntü ve nefret duygula-
nnı pekiştirmekten öte işlevi bulunmayan
terör anlay ışının sebep olduğu üzücü bir
saklın neticesinde hayatını kaybeden Onat
Kutlar'ın vefatını derin bir üzüntü ile öğ-
renmiş bulunmaktayız. Cumhuriyet gaze-
tesi ailesine başsağlığı dileriz" dedi.
Nâzım Hıkmet Kültür ve Sanat Vakfı
Genel Sekten KıymetCoşkun ise mesajın-
da. "Alçakça saldınya karşın dirençle ya-
şama savaşı veren güzel insan Onat kutlar'ı
yhirmenin acısıyla tüm Cumhuriyet ailesi-
ne başsağlığı diİiyoruz" dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneğı Genel Baş-
kanı M. Suphi Gürsoytrak ise yay ımladığı
mesajda. "Basınımıza, sanata >e savundu-
ğu çağdaş yaşamımıza karşı yapılan saldı-
nlarla yitirdiğinıiz güzelliklere her \-urtta-
şımızın sahip çıkması gerektiği bir kez da-
ha görülmektedir"dedı.
IHD Yönetim Kurulu adına yazılı açık-
lama y apan .Akın Birdal da mesajında "Ga-
zeteniz yazarlanndan Uğur Mumcu'nun
alçakça öldürülmesinden sonra özgürlük
düşmanlannca Onat Kutlar'ın da katledil-
mesiinsanhkadına utanç verici bir hunhar-
uktır"dedı
SHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Eğit-
Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı ise
yaptığı açıklamada, "Terör, Türkiye'nin
düşünen bir beynini. bir kalemini daha sus-
turdu. Acı olan, bu cinayetleri işleyenleri
ortayaçıkaramamakve bu ortamı doğuran
koşullan değiştirmemektir. Onat Kutlar
aydınlanmacı bir sanatçıydı. İnsanı insan-
laştırmak için. güzel y aşatmak için çırpımr-
dt O şimdi kendinden önce öldürülenler
gibi artık yazamayacak konuşamayacak.
Ama onun laik, demokratik, sanatçı düşün-
cesi yaşayacaktır, büyüyecektir"dedı.
lşçi Partisı Genel Başkanı Doğu Perin-
çek de gazetemiz yöneticilerine gönder-
diği mesajda. ~l Ikemizin seckin aydın-
lanndan, değerli insan Onat Kutlar'ın ve-
fatı büyük bir kayıptır. Acınızı vürekten
paylaşıyor, başsağhğı diİiyoruz. Onat Kut-
İar'ın anısı önünde saygıyla eğiliyoruz"
dedi.
Sosvalıst Devrim Partisi Genel Başkanı
Cenan Bıçakçı ise Onat Kutlar'ın ölümüy-
le ılgilı yaptığı açıklamada, "Onat Kut-
lar'ı devîetin gözleri önünde. İstanbul'un
göbeğinde kaybettik. Tüm kaybettik-
lerimizin acısının, yaşama hakkımız, öz-
gürlük ve demokrasi özlemimiz için yeni
kazanımlar sağlayacak mücadele gücüne
dönüşmesini diliyonım. Sevgili Onat Kut-
lar'ın da dileği buydu" dedi.
tlhan llhan Kitabevi'nin sahibi Muzaf-
fer llhan Erdost ise "BiKyor gibiydim İş-
te gıttim' diyeceğini. Ama duyacağım diye
elim yüreğimdeydi. Ölümleri ölümsüzleş-
tiren gizi bulmaya \e yaşamı kurtarmaya
çagınyor Onat. Hele gericiliğin sinsi ve hain
saldınsında pusuya düşürüîerek sırtından
vurulabiliyorsa duyaıiıklann ozanı. Hele
bağnaz bilisizliğin karanlığında, panldayan
ışıklar bir bir karartılabUnorsa. Hele bun-
ca ışık bitiremiyorsa karanhğın kara
gücünü. Sevgili Onat, bir avuç güneş savur
gökyüzüne. nerede olduğumuzu büelim"
dedi.
Aydınlık dergisi sahibi Dr Serhan Bol-
luk, Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yalçın
ve ANKA Ajansı Yazıişlen Müdürü A.
Timur Türkan. gönderdikleri başsağlığı
mesajlannda, Cumhunyet çalışanlan,
sanat dünyası ve sevenlerinın acısını pay-
laştıklannı bildırdiler
Katil kim?
Bulacak
olan kim?
ORAL ÇALIŞLAR
Onat'ı öldürdüler. Onu kımin
öldürdüğü üzerine çokça spekü-
lasyon yapılacağından emin ola-
bilirsiniz. Çeşitli örgütlerden söz
edilecek. Katillerin bulunacağı-
na ilişkin namus sözlen verile-
cek. Içişleri Bakanı'nın veya em-
niyet yetkililerinın yeni ipuçlan
üzerine bır basın toplantısı yapa-
caklannı duyarsanız hiç şaşırma-
yın Öyle düzmece senaryolar
oluşturulur ki katillerin yakala-
nacağına ınanabılirsinız biie.
Onat katıllerını bılıyordu.
Uğur Mumcu da bilıyordu.
Devlet ıstese, bu olaylann ka-
tillerini ortaya çıkarabilırmı? Bir
ülke faıli meçhul cinayetlerbata-
ğına saplanmışsa ve bu faili meç-
hul cinayetlerin bırçoğunda dev-
let içındekı bazı güçlerin parrna-
ğı olduğu konusunda çok ciddi
belirtiler varsa. katillerin yaka-
lanması çok zordur.
Onat'ın katili veya katilleri de
bulunmayacaktır. Türkiye'de at
ızı, ıt izine karışmış durumdadır.
Bazen birbinne zıt gibi görünen
öyle sorular vardırki yanıtlan bir
gerçeğin ortak paydasını oluştu-
rur. Işte Onat Kutlar cınayetin-
deki "Katil kim, bulacak olan
kim" sorulanna venlecek yanıt
da birbırıne kanşır.
Katilleri belirleyebtlmek için
bu cinayetlerin hangı sıyasi ve
toplumsal atmosfer ıçınde işlen-
dığıne bakmak gerekir. Yılbaşı
yaklaşırken önce sıyasi Islamcı
çevreler yılbaşı kutlamalan aley-
hınde bır kampanya başlattılar.
Ardından, ıçkilı eğlence yerleri,
oteller hedef halıne getirildi.
Sonra bombalar, kurşunlama-
lar...
Marmara Cafe'ye bombayı
hangi kışınin veya hangı örgütün
koyduğunun hiçbir önemi yok.
Çünkü ortam bır saldın ve terör
ortamıydı. Bu ortamda katil kış-
kırtılmış bır 'meczup' da olabi-
lır. bır provokatör. bır Islam fa-
natığı veya kargaşalıktan medet
uman dev let ıçindekı karanlık bir
güç de.
Türkiye'yi bu hale getiren bir
anlayıştır. Bu anlayışın temelle-
ri çok eskılere dayanmakla bir-
likte. 12 Eylül'de pekıştirıldi.
Önce ülkenın sınırlı demokratik
ortamı tamamen yok edıldi. lle-
ricı ve solcu düşünce. ağır bir
baskı altına alındı. Halkın örgüt-
lenme ve düşüncesinı açıklama
hakkı neredeyse yok edıldi. Ana-
yasa. yasaTar^ahiizca yasaKçıiık
düşünülerek yenilendi.
Bu ağır baskı ortamı. toplum
içındekı gerilimt arttırdı.
PKK'nın sılahlı eylemleri bu or-
tamda güç kazandı. Dinci bağ-
nazlık bu ortamda büyük bır atı-
lım kaydetti. Gerileyen ırkçılık,
baskı ortamında yeniden hayat
buldu. Bütün bunlar, devletin te-
pesinde planlanan gerici anlayış
sayesınde gelışti ve bu ıçinden
çıkılmaz durum yaratıldı.
Onat'ı öldüren bombayı koya-
nı kim bulacak? Bağnaz dinci
güçlerin devlet ve emniyet ıçine
sızan kanadı mı. yoksa bozkurt
ışaretlenyle gösteri yapan ve em-
niyet teşkılatını neredeyse tama-
mıylaele geçiren ırkçı görevliler
mi
r>
"Katil kim, bulacak olan
kim?" Zaten sorun bır katil m bu-
lunması değil ki. Ülkedehergün
cınayetler işlenmeye devam edi-
lıyor. Katiller ise hepmeçhul ka-
lıyor.
Onat. bütün bunlan bilıyordu.
Bu çürümüş ve kokuşmuş düze-
nın. cinayetler ve katiller üretti-
ğinin bilıncındeydi. Bu körolası
düzenın değişmesinı ıstiyordu,
terini bu uğurda akıtıyor. enerji-
stni bu uğurda kullanıyordu.
Bir yandan bombalar patlıyor,
bir yandan silahlar sıkılıyor, bir
yandan da muhalıf düşünceleri
nasıl bastırabılinzdıye yeni plan-
lar yapılıyor.
Türkiye bilinçli veya bilinçsiz
bir yerlere adım adım itilıyor. Şu
anda güç toplayan bazı sağcı çev-
reler de bu gelişmelerden prım
toplamanın sevincıni yaşıyor. Şu
gidişin bir avuç insanhk düşma-
nı dışında kimsenin işıne yaradı-
ğını sanmıyorum. Hızla akıllar,
başlara toplanmalıdır.
Onat. sanat ve sinema dünya-
mızın atom kanncasıydı. Birçok
sanat etkinliğini çekıp çevinr ve
bunlan yaptığınıkimseyehısset-
tırmezdi. Gönül adamıydı, çele-
bi bir sanat eriydi. Onun içten ge-
len tok ve güven verici tutumu.
ınsanın içıni ısıtırdı.
Şımdı Onat yok. Hayat onsuz
sürüyor. Ama Türkiye'nin başı-
na örülmüş çoraba bir ilmik da-
ha atıldı.
Bu gıdişı durduracak bır yol
bulmak zorundayız. Yoksa bu yı-
kıntmın altında hep birlikte kala-
cağız.
Sevgili Onat.
Senin için duygusal şeyler
yazmak istemiyorurr).
Sen duygulu bir insandın.
Böyle anlarda duygusal davra-
nırdın.
Şimdi duygulanmızı bastınp
bu kötü gidişe 'dur' demek için
yüreğimizi, inancımızı birleştir-
mek zorundayız.
Seni çok arayacağız.
Seni çok özleyeceğiz.
... ve biz bir kez daha soracağız
kendı kendimizc
"Katil kim, bulacak olan
kim?"