Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 OCAK 1995 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Açık üniversite bizi bekliyor
Prof. Dr. TURKAN SAYLAN
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı Genel Başkanı
Ç
ocukluğumuzda \aramaz- canıvlakazanmış,sıfırolanekonomısı-
lık yaptıkça babaannem, nı teknolojısinıyoktan\aretmı>olanbu
bır derı bır kemık kalmı:, ulkenın. vozlaşmış sıyasetle. ılkesız tı-
elının ışaret parmağını bır caretle, ınanç somurusu veavdın ıhane-
sopa gıbı ılen çıkartıp u
\h tı>le bugun getınldığı ve de getırılmek
ah. sizi bana bıraksalar uç ıstendığı karanlık geîeceğı algılayıp ka-
lık yaptıkça babaannem,
bır derı bır kemık kalmı:,
elının ışaret parmağını bır
sopa gıbı ılen çıkartıp u
\ h
ah, sizi bana bıraksalar uç
günde muma dondurürum" dıye azar-
lardı Ilk oncelerı çok korkar nasıl mu-
ma donuşeceğımızı çozmeye çalışırdık
Helekuçukyalanlanmızdaıse "Diliniz
ensenizden çıkacak" dıye korkuttuğun-
da kımseye çaktırmadan elımızle ense-
mızı yokladığımızı bugun gıbı anımsı-
yorum Bırazbu>uyupetrafımızdaolup
bıtenlen kendı aklımızla bulmaya, soy-
lenenlerı sorgulamaya başlayınca tum
korku \e kaygılarımız da >ok oldu gıt-
tı. artık babaannemızın bızı kendıne gö-
re uslu çocuklar halıne getırmek ıçın
başvurduğu. yıllarcaruvalarımızagıren
bu korkutmalar eğlencelı bırerovun ol-
muştu Zamanla yaşı çok ılerleyıp bır-
çok şeyı unutan babaannemızın etrafı-
na oturup '"Bizi nasıl muma çevirecek-
sin, anlat bakalım". u
Ben bugün \alan
söyledim. ama bak dilim \erinde, hani
ensemden çıkacaktı?" dıye dalga geçıp
kahkahalarla gulmeşı. gerçek. olmayan
şeylerden urkmemeyı oğrenmıştık
Son zamanlarda ınsanlanmtzın bır-
çoğu, ulkemızde yaşanan. gurul gurul
akan uygarlık nehnnı tersıne çevırme-
ye yonelık gmşımler karşısında çocuk-
luğumuzun bılınçsız urkeklığıne şaş-
kınlığına ve de umutsuzluğuna burunu-
yor. ahlayıp ofluyor ve ana karnındakı
bebek ya da tespıhböceğı orneğı kendı
ıçıne kıv rılırcasına koşesıne çekılıp uğ-
radığı şoku gıdermeye çalışıyor Yıne
pek çok kışı yalnızca yaşanan. olup bı-
ten olumsuzluklan konuşuyor \e "biri-
leri bir şejler yapsın da kendileri rahat
uytısun" dıye beklıyor
Oysa hem yaşadığımız çelı^kıler ça-
ğınm, hem de yaklaşmakta olan bılgı
evresının, bız ınsanlara, hele hele Tur-
kıye gıbı olağanustu bır konuma sahıp
bulunan bır ulkede yaşayan bıreylere
çok buyuk sorumluluklar yukledığı. bu
nedenle de "umutsuzluk", "kendi içine
kapanma". "bana ne, \a da ben ne >a-
pabiiirim ki" deme gıbı hafıflıklenn \e
bıreysel çozumlenn bu sureçte yer ala-
mavacağı çok açık
Ruşkusuz yenı bır yıla gırerken. hele
hele yenı bır yuzy ıla adım atmamıza çok
kısa bır sure kala etrafımızda. ulkemız-
de pek çok olumsuzlukların yaşanagel-
dığı acı bır gerçek Yuzyılın ılk çeyre-
ğınde ummetten ulusa, cehaletten ay-
dınlığa geçmış. bağımsızlığını kanıyla
ramsar olmamak elde değıl
Ben yınedebutun olupbıtenlenn.tıp-
kı bır açık unıversıte gıbı. başta bızlerı
olmak uzere tum halkımızı eğıtıcı ve
akıllandıncı bırışlevıolacağı \ebır su-
re sonı a ınsanlanmızındahabılınçlıka-
rar \e seçım yapmalarına, her turlu al-
datmaca ve yalanlann ayırdına \arma-
lanna. kendı, ode\ \e sorumluluklannın
nelerolduğunu kavramalanna \e ulke-
lennın aydınlık geleceğıne ey lemlı ola-
rak (bılfııl) sahıp çıkmalanna yol aça-
cağı kanısındayım
Ulusun, kendısıne daha ıyı bır yaşam
ve gelecek sağlasın dıve seçıp Meclıs'e
gonderdığı termılcılenmızın ekranlar-
dakı goruntulennı ya da oturumlarda-
kı gorunmezlıklennı seyretmek bence
ılkderslerımızoluyor Hıçbırşey soyle-
meden ya da yalnızca sorulan değıl soy-
lemek ıstedığını yıneleyerek \e gerek-
tığınde kufur, hakaret \e dayağa varan
saldırganlık vontemlennı kullanarak \e
bılımın tum gerçekçı \e akılcı açıklama-
lannı hıçe sayıp en saygısız şekılde laf
salatasıy la Misturarak kımı aldatacakla-
rını sanıyorlar' Bu aldatmacanın. laf
ebelığının ne kadar surebıleceğını hıç
duşunmedıler mı acaba° Her fark.li yer-
de. aynı konuyu, Anadolu kesımının
nabzına gore ve her turlu yalana. aldat-
macaya başvurarak Hjlemenın polıtıka
gereğı sanıldığı donemlerbeyazekranın
genış ufkunda yok olup gıdecek, ınsan-
larımız erdemlı temsılcılerın onemını
ve gereğını bu kıyaslamalanyla, çok ya-
kın bır donemde anlayacaklardır
YerelyonetımlennveTBMM"nınba-
zı seçılmış yonetıcılennın, onyargılan-
nı ve gerçek beklentılennı ele veren dav -
ranışlan, çağdaşlaşma yolunda ılerle-
meyı, ağır aksak da olsa çağdaş uygar-
lık duzeyını yakalamayı doğal hakkı
olarak goren ınsanlanmızı urkutup hu-
zursuz edebılır Uygar yaşamamıza. sa-
natımıza, kulturumuze. yetışmış, değer-
lı ınsanlarımıza yapılan saldınlar bızı
yaralayıp yarınlar açısından kaygılan-
dırabılır Butun bunlar. demokrasımıze.
hukukveeğıtımduzenımıze laık ulke-
mıze sahıp çıkmamız gerçeğını bıze oğ-
retıyorvebundan boyle kendı aklımıza,
sağduyumuza ve durulgucumuze guve-
nerek. yurttaş olmanın odev ve sorum-
luluklarını eylemlı olarak yenne getır-
memızkonusunda bıze yol gostencıola-
bıhyorsa. üjlevını -tıpkı bır laboratuvjr-
dd sonuçlandırdığımız dcney ın katamı-
za çok ıv ı gırmcM gıbı- yerıne getırcbıl-
mış sayılmaz mı1
Bugun. sanata tukurenlere. surları
yıkmayıduşunenlere. ^65 gundebırdo-
nen takv ımı dınsel ola\ sananlara. bası-
nı. medyayı lanetlevenlere yurtsever
aydınlara soven onları oldurenlere al-
kıı». oy ve para gıbı desteklerı veren ça-
resız ama saf ve tenıız ınsanlarımızın, bu
açık unıversıte eğıtımınden paylarını
alacaklanna gozlennın vebılmçlerının
kısa surede açılacağına ve kendı sırtld-
rından. ceplcrınden. ınançlarından nasıl
bır somuru duzenı kurulmak ıstendığı-
nı ay ırt ederek **dur"dıyeceklenne emı-
nım Çûnku bu gıdı^ın surmesıyle, na-
sıl aldatılataklannı kullanıldıklarını ve
kendı evlatlannın ne denlı karanlıklara
gomulebıleceğınıyakındaanldyacaklar-
dır Beyaz ekran ıstese de ıstemese de
dunyayı hepımıze açacak ve bız ınsan-
lar sağcısıyla. solcusuyla. demokratıv-
la şerıatozlemcısıyle yeryuzundekı her
ulkede. her yorede olup bıtenlen gore-
cek. satırlar arasını okuvnayı oğreneı.ek.
bızedayatılmak ıstenenlerın gerçek yu-
zunu anlayabılecek ve aslında olması
gerekenı kendı aklımız. bılgı bınkımı-
mız ve olumlu olumsuz denevımlen-
mızle seçebıleceğız Bundan kımsenın
kuşkusu olmamalıdır
V ıne halkımız y akın tanhımızı çarpı-
tarak. cumhurıyetımızı temel ılkelerı-
mızı karalayarak bır yerlere varmak ıs-
teyenlerı de açık unıversıtemızde ge-
rektığınce değerlendırecek. kendı dede-
lennın. nınelerınınyasayıpaktardığı.bı-
lım ınsanlannın kanıtlı. belgelı somut-
la^tırdığı gerçeklerı dınleyıpokudukça
aydın sorumluluğu yenne tarklı çıkar-
ları hedet edınmı^ oysa cumhurıyetın
kendılerıne sağladığı olanaklarla bu
gunlere ve bu konumlara gelmış bulu-
nanlann kendılerını nasıl da aldatmaya
yeltendıklerını tarkedecek vedesteğını
hızla çekecektır
Bır koşede oturup ya da bır kurgulu
aletmışçesıneevınden ışıneışındenevı-
ne gıdıp koşesıne çekılmeyı. okuyup
gorduklerınden ^aşkına ve dehşete duş-
meyı gundelık ve dunyalık yaşam bıçe-
mı halıne getırmış dostlarını. faltaşı gı-
bı açılmış gozlerle aray ıp umutsuzluğu-
nu, korkularını aktarmaktan başka ey-
lemde bulunamayan ama yıne de çağ-
daşlıktan. gelışmeden ulusal bağımsız-
lıktan. aydınlanmadan ve akılcılıktan
vazgeçılmemesı. gerıcılığe boluculuğe
odun venlmemesı gerektığının ayırdın-
da olan ınsanlanmızın da açık unıversı-
temızden yararlanmaları kendılerıne
duşen odev len uvtlenmek ıçın kabukla-
rından çıkmaları gerekmektedır
!995 yılı bızlere hıç de guzel gunler
getıremıyor ne yazık kı, sıyasal yozlav
ma ckonomıkzorluklar eğıtımdekı, hu-
kuktakı yaşamsal çıkmazlarçozumsuz-
luğunu koruyor. boluculük, şenatçılık
ırkçılık gıbı çağdışı ayınmcılıklar her
gun yenı ı.anlar alıyor. azgınlaşıyor,
devlet. ordu ve kolluk guçlen zorlanıyor
Batı nın ıkıyuzlüluğu ve tehdıtlerı ense-
mızde Herkes bırbırını suçluyor, ama
kımse çozum uretmıyor
İste bu karmaşa, ancak ve ancak.
"umutsuzluk" sozcuğunun yok sayıl-
ması ve yaşanan tum olumsuzlukların
tanhselarkaplanlandadıkkatealınarak
çağdaş ve akılcı çozumler uretılmesıy-
le sonlandırılabılır Bunun ıçın de tek
tek her bıreyın y urttaş olma sorumlulu-
ğunu yurcğınde. beynınde ve bedenın-
de duyumsaması gerektır
"Ben kimim?*\ "Nasıl bir dünvada,
nasıl bir ulkede .vaşamak istivünım?",
"Çocuklanmın gelecegi ne olmaİKjır?",
"Kı/ımın 21. yüzvılın eşığınde kocasın-
dan dayak vemesıni, kuma oJmasınu ber-
del edilmesinı. olağan mı saymalıvım,
yoksa, kendi alnının teriyle. mcsk^ivk
ayaklan uzerinde durmasını ve kendi se-
çimini vapabilmesini mi olumlamalı-
>ım?~, "Allah verir rızkını deyıp onlar-
ca hasta, za> ıf, öiebilecek çocuk mu y ap-
malıyım,yoksa bakıpeğitebileceğim ka-
danylamıvetinmcli\im?","Aklı,aydın-
lığı, bilimi mi; kanıtlanamavan dogma-
v u yağmur \e rüzgâr duasını mı yaşamt-
mailkeedinmdivim?", "Koşevidönnıe-
yi, kendimi kurtarmavu her turlu sahte-
kârlığın modern dünvanın kuralı mıbe-
nimsemelivim; yoksa ilkelLonurlu olma-
İL voksulluğu, uğranan haksı/lıkları gi-
dermekrçinorgutlu çaltşmanın erdemi-
ne mı davanmalıvını.'", "Birotgıbi ko-
şemde mi \ aşay ıp olmcliyim, bir insan gı-
bı erdemlı surekli kendimi geiiştirerek.
etrafımı bilınçlcndırerek urkekleıi,kor-
kaklan. tembelleri. sorumsuzlan > iirek-
lendirerek ama çok da vorularak, y ıpra-
narak mı v aşamalıv ım.'". "Vaşamak şa-
kava gelmez, buvuk bir ciddivetle yaşa-
vacaksın diyen büyuk şairin dizelerini
mi ilke edinmeli, vur parJasın çal o\na-
sın örnegini mi yeglemeliyim?". Kendı-
mıze sormamız gereken bu sorulan ço-
ğaltıp yuzlercesını turetebılınz
Aydınlıktakalmak, çağdaş bır dunya-
da. geçmişten getınlen olumlu ozellık-
lerle evrensel değerlerın yoğrulduğu,
ışıltılı akıl ve bılgı dunyasında. yaratı-
cılığımızı gelıştjrerek daha ıyıyı, daha
çok gerçeğı arayarak yaşamak ıstıyor. en
azından çocuklanmıza, torunlarımıza
boyle bır dunya bırakmamız gereklılığı
konusunda bırsorumluluk duyuyorsak.
"umutsuzluk'" ve "karamsariık" sozle-
rının ardına saklanma hakkımızın olma-
dığınıbılmelı.karanmızı vermelı veka-
buğumuzu kırmalıyız
Once tam ve gerçek bır bılgılenme,
daha sonra da hemen hemen hıç bılme-
dıgımız -aslında hıç de duşunmedığı-
mız- ıletışım kurabılme aşamalanndan
geçmelı, bencıllık, kendını beğenmıı,-
lık, çokbılmışhk. her zaman haklı ol-
mak, her zaman haksızlığa uğrayan ol-
mak, kendıne guvensızlık, her şeyı ken-
dı bılırlık. sozle saldırganlık, gereksız
konuşup fikır değıl laf uretme, okuzun
altında buzağı arama, kendımızı tatmın
ıçın durmadan konuşup karşımızdakıle-
n esıralma, ışten kaçma, soz verıp soz-
dedurmama gıbı eksıdeğerlen, gerek-
sız bır gıysı gıbı sırtımızdan çıkarmalı
ve gerçek çağdaş ınsan. gerçek bırey ve
yurttaş kımlığımıze kavuşmalıyız An-
cak bu kımlığımızle ıçımızde bır köşe-
ye sıkışmış olan durulgucumuzu açığa
çıkarabıhr ve ınsanlık onurunu, onu par-
latan aydınlığı koruyup gelıştırebılınz
Tek tek bıreyler olarak tum olumsuz
nıtelıklerımızden sıyrılıp, "benim gü-
cüm yetmiyor" demeyı bırakır, zamanı
en değerlı şekılde kullanarak dınamık,
yapıcı ve yaratıcı kımlıklenmızı ortaya
koyabılmelı, bu yenı kımlıklenmızle de-
mokratık kıtle orgutlennde el ele vere-
bılmelıyız
Kendınden başkasını düşunmeyen.
bırkaç gûn daha o koltuklarda oturabıl-
mek ıçın bır uçtan dığenne, usta bır ıp
cambazı gıbı seken, dıledığı sorun uze-
nne gıdıp dıledığını yok sayan sorum-
lulan veyaptıklan ıpe sapa gelmez yan-
lışlıklan, medyanın, medyaya çıkanla-
rın bılınçlı bılınçsız saptırmalannı yok
saymalı, bıze, ulkemıze dayatılan tum
olumsuzlukların çozumunu kendı aklı-
mızla bulmaya ve uygulanması ıçın
"toplumsal baskı" görevımızı odünsuz
yapmaya başlamalıyız
Buna karar verdığımız an, hem ken-
dımız hem de ülkemız bu çıkmazdan
kurtulmanın ılk adımım atmış olacaktır
Bu gucu açığa çıkarfhak,doğrulan, ger-
çeklerı ve olması gerekenlen bulmak, ve
uygulatmak bu guzel ulkede yaşayan
hepımızın hem hakkı hem de odevıdır
Bugune dek, bu gucu kendımızde bu-
lamamışsak, ıçınde yaşadığımız açık
unıversıtenın bıze yansıttığı derslenn
satır aralannı okumayı oğrenmelı ve bı-
ze uygulanan beyın yıkama teknıklenn-
den. gerçek bılgı dağarcığımızı oluştu-
ruppekıştırerek kurtulmalı, yureğımızı,
akhmızı ve tum benlığımızı ozgur kıl-
malıyız O zaman onumuzde hıçbır en-
gelın uzun sure kalamayacağını ve uy-
garlık nehnnın doğal yatağına dönece-
ğını. bunda bızım de İcatkımız olduğu-
nu göreceğız
ARADABIR
OZGL^ OZGUR Tanhçı
Türkiye'nin Bir
Mümtaz Hocası Var...
Alacakaranlıkta bır ışık aydınlatır onunuzu bazen Ba-
zen geceye doğan bır guneş her şeyı tum gerçeklığı ıle or-
taya çıkarıverır Bu bır ozlu sozdur belkı belkı okuduğu-
nuz bır yazıdır ya da yaşamı ıle "ozgun kışılık" orneğı oluş-
turan gerçek bır bırey
1
Onu tanıyordum daha once de En zor koşullarda du-
şuncelerınden kışılığınden odun vermeden, "hak bıldığı
yolda yalnız gıtmesını bılen", guzelım yapıtlan ıle aydınlan-
manın onculerınden bır yığıt kışı
12 Eylul'den az sonraydı Televızyonda uç kışıden oluş-
muş bır soyleşı ızlencesı yayımlanıyordu Eğıtım sıstemı-
mızın ozellıklerınden sorunlanndan soz edılıyordu Anım-
sayabıldığım kadanyla konu, VÖK'un tartışılması uzenne
gundeme gelmıştı ve konuşmasına hayran kaldığım konuş-
macının bır sozu beynıme çakılı kaldı "Amaç, yetıştınlmek
ıstenen ınsan tıpı
1
" dıyor eklıyordu "Bağımlı, guvensız, er-
kı elınde olmayan ınsan tıpıdır amaçlanani" Bu sozlerı çok
duşundum sorguladım gozlemledım içınde bulunduğu-
muz eğıtım sıstemının ne denlı gerçekçı, ozlu bır anlatımıy-
dı bu'
Evet Mumtaz Hoca, "Amaç yetıştınlmek ıstenen ınsan
tıpı1
" gerçekten "Bağımlı, guvensız, erkı elınde olmayan
ınsan tıpı
1
" Sen bu alışılagelmış "ınsan f/p/"nden farklı ol-
duğun ıçın, kısa suren bakanlık donemınde bazılan rahat-
sız oldu Tek başına ozelleştırmeye karşı çıkan, ulusal onu-
rumuzu koruyan, duşunduklennı, ınandıklarını yığıtçe soy-
leyen yapından rahatsız olanlar, boyalı basından ve özel
TV'lerden bombardımana başladılar Egemen eğıtım sıs-
temının urunlerı bu kışıler, kışısel çıkarlarını toplumun çı-
karlarından ustun tutan, sağlam yemlıklennın sozculuğun-
de uygun adım gıden sıvıl toplumcular, vahşı kapıtalızmın
sozculenydı
Senın yaptıklarını partı lıderlığı hesaplanna dayandırıyor-
lardı Yaptıkları her şeyı kışısel bır hesaba oturtanlardan
başka ne yorum beklenebılır kı
7
Istıfa ettığın gunlerde bır
ozel TV kanahndakı haber ızlencesı gorevlısı, "Şımdı vu-
njşarak mı çekılmış oldu
7
" dıyordu
1
Kureselleşmenın(') ve
serbest pıyasanın cakası varken, toplumculuk da ne olu-
yordu?
Sana teşekkur borçluyuz Mumtaz Hoca1
Kışılığımızı,
uluşça ozgur ve bağımsız olarak başı dık yaşamanın gu-
zellığını anımsattın btze Sağol1
Sen ve eenın gıbıler oldukça bılınç ışığı hep aydınlata-
cak ulkemızı Içımden kanatlanıp uçuyorum Turkıye sa-
hıpsız değıldır1
KAMUOYUNA
Türkiye'de hâlâ ıkıbıne beş kala inançları
ve düşüncelerı nedenıyle insanlar yakıl-
makta, bazı televizyonlarda ve basında
Atatürk devrım ve ılkeleri ile laık düşünce-
nın sıgortası olan yırmi milyonu aşkın in-
sana saçma sapan sözlerle dıl uzatılmak-
tadır.
Güner Ümit, bu zihniyetin su yüzündeki
talihsiz bır ifadesidır.
Karaözü Dayanışma Derneğı olarak bu
duruımu kınıyor, buna benzer saldırılara se-
bep olacak asılsız şeylere imkân veren zıh-
nıyetlere karşı basını ve yetkilılerı duyarlı
olmaya çağırıyoruz.
KARAÖZÜ DAYANIŞMA DERNEĞİ
İSTANBUL
Sanatçı Dostumuz
ONAT KUTLAR
demokratik, laik, çağdaş topluma
yönelik tuzaklardan biri sonucu
aramızdan ayrıldı.
Onat'ın tüm yaşamı boyunca
savunduğu düşünceler her türlü
engele karşın yaşatılacaktır.
ULUSLARARASI PLASTİK
SANATLAR DERNEĞI
YÖNETİM KURULU
Karanlık eller bu kez de bembeyaz bir
perdeyi karaya boyadı.
ONAT
KUTLAR'ı
yitirmenin acısı içindeyiz.
Tüm sinema dostlannın ve sanat
çevremızin başı sağolsun.
İFSAK
"İstanbul Fotoğraf ve Sinema
Amatörleri Derneği"
YÖNETİM KURULU
Sevgıh
ONAT KUTLAR
Bır yazının başlığında olduğu gıbı, şımdı senden
kalan, "ONURLU BİR SANAT YAŞAMI, BİR
SEVGİ VE GÜLÜMSEME ÇİZGİSİ™"
Işığın. karanlığı aşacaktır Inanıyoruz.
DOKLZ EYLÜL ÜlNtVERŞİTESİ
GÜZEL SANATLAR FAKIXTESİ
Bugün aydınlıktan korkanlar,
yann
ONAT KUTLAR'ın
aydınlığını arayacaklar.
TtYATRO TİYATRO DERGİSt
TERÖR, EDEBİYATIMIZIN ÖNEMLİ BİR
ADAMINA DAHA KIYD!
ONAT KUTLAR
Üstün zekası, engın kültürü, yaratıcı
çahşmalanyla sanatın ınsanlanmız arasında
banşı kuran, dostluğu gelıştıren bır bağ
olmasına emek veren güzel ınsanlardan
bınsiydı. Terörü lanetlemek, öfkelenmek,
kederlenmek anlamsız sözcükler halıne geldi.
Bu ölümlere sebep olan çaresızlığın tutsağı,
hasta ınsanlann sınsı gülüşlenne acımaktan
başka bırşey gelmıyor elımızden.
Yannkı banşçı, aydınlık günlenn geleceğıne
olan ınancımızla ONAT KUTLAR'ın huzur
içinde yatmasını dılıyoruz.
EDEBİYATÇILAR DERNEĞİ
Goğsumde 15 yara var
Saplandı göğsüme 15 kara saplı bıçak1
Kalbım yıne çarpıyor,
Kalbım yıne çarpacak'"
Danışma Kurulu Uyemız
Guzel Insan
ONAT KUTLAR'ı
saygıyla anıyoruz.
NÂZIM HlKMET
KÜLTÜR VE SANAT VAKFI
P EN
Türkıye'yı ortaçağ karanlığına götûrmek ısteyen
barbarlann saldınsına uğrayan değerlı üyemız
ONAT KUTLAR'ı
yitırdik.
Tüm okurlanna ve üyelenmıze başsağlığı dılıyoruz
Değerli Üyemız
ONAT KUTLAR'ı
faıh meçhul bır teror olayı sonucu yitırdik
Aydınlarımıza yönelik çırkın saldınlann son bulmasını
umarak, tum aydın kamuoyuna ve aılesıne başsağlığı
dılenz
TtlRKİYE YAZARLAR SENDİKASI
YÖNETtM KÜRULU
PENCERE
Ah, Bir Yağmur Yağsa
Mıtos Yayınları'ndan telefon ettıler, Onat Kutlar'ın ye-
nı kıtabını basacaklarmış
-Bır onsoz yazarmısınız?
- Yazanm
Kıtap geldı, gece okuyorum, okudukça Onat'ı duşunu-
yorum sabaha doğru saat 03 00 Onat, hastanede yo-
ğun bakımda, olumle oynaşıyor 72'ncı sayfadakı şıırı
okurken urperdım
"Ey olumi Bekleyebılırsın* Hadı gıt, uzaklaş'
Gıt, avut başka yureklerı, utancın, korkunun
Solgun umutsuzluğun kemırdığı
Benım ıcın yemyeşıl henuz Pan'ın çayırlan,
Dıpdırı henuz aşk opucuklen, şarkılann pensi!
Ölmek ıstemıyorum henuz, ışte o kadar1
"
Andre Chenier nın dizelerini beyaz çarşafın ustünde
yınelıyor muydu Onat? Oysa kendısıni son gorduğum-
de Azraıl'ın, esmer bedenını yalayıp geçtığını sanıyor-
dum, olaydan bırkaç gun sonraydı yatağında çıplak,
bılıncı saydam bakışları dolu, sağlığının bıçak sırtında
rodeo yapan bır usta gıbıydı, ama, acı çektığı de bellıy-
dı
- On gune kadar yazıya başlarsın, deaım, beklıyoruz
"- Dur hele bakalım '
Onat gerçekçıydı, "Önce şu ışı bıtırelım" demek ıstı-
yor, umut, hastane odasında kanat çırpıyordu
•
Onat'ın yayımlanacak kıtabınm adr
"Gundemdekı Konu '
Nedır gundemdekı konu bugun7
Teror
işkence
ölum
Oysa Onat Kutlar'ın buram buram yaşam tuten bır
kımlığı vardı Kıtabın 77'ncı sayfasını okuyorum
'Muthış bır keyıf
Bu keyfı sabahları çok erken uyanmama ve kapıcmın
ızne çıkmasına borçluyum Kapıcmın kardeşı Mehmet,
bırkaç gunden ben çok erken getınyor gazeteyı Erken
kalkma alışkanlığını da babama borçluyum Oncelerı
yargıçlık yaparken sonra çıftçılık ışıne yonelen babam,
tum çıftçıler gıbı erken uyanırdı Alacakaranlıkta Gozle-
rımı gıderek solan, yıldızlı gokyuzune açtığımda ortahğı
taze kahve kokusuyla sartlmış bulurdum "
Okuya okuya sabahı ettım, Onat'ın yazı soylemı ılgınç
hem olayın ıçınde yaşıyor, hem benlığını olayın dışında
tutuyor, ıkılem gıbı gorunen butunlukte, sencıl bır yazar
bencıllığının tıtreşımı duyumsanıyor, surukleyıcı bır bı-
çem oluşuyor
•
Sabah telefon
Sekreterın sesı
- Doktor Gürbüz Barlas konuşacak..
Eyvah'
Kötu haber geldı
Umudun kanadı kolu kırıldı
Insan yıtırdığı değerın bılıncıne bırdenbıre varabilir
mı'
Onat Kutlar'ın ölumu toplumun bedenınde henuz sı-
cak' Kurşunla yaralanan kışı, ılk anda acıyı duymaz-
mış eksıklığın yıtıklığın anlamını ılerde daha çok anla-
yacağız
Cumhurıyet, Uğur'dan sonra Onat ı da yıtırdı
Azraıl, faılı meçhul cınayetlerın bılınen tek katilı gıbı
ortalıkta dolaşıyor
Kım dur dıyecek bu gıdışe
7
-ı ^ •
Gorunurde bır guç yok
1
i
Onat, omurgalı bır yazardı
Patlayan bombanın, basında belkemiksız bunca kışı
varken, Onat'ın omurgasını hedef bellemesı rastlantı
Kıtabın bır sayfasını daha çevırdım, karşıma bır yazı
başlığı çıktı
'Keşke Yağmur Yağsa" dıyor Onat, gozlerımı goğe
çevırıyorum kapkaranlık
Ah bır yağsa
NÂZIM HlKMET
KULTURVE SANAT VAKFI
İLK ULUSLARARASI NÂZIM HlKMET ŞİİR ÖDÜLÜ
ADONİS'E TÖRENLE VERİLİYOR.
SEZEN AKSU
GENCO ERKAL
MÜJDAT GEZEN
AZİZ NESİN
ARİFSAd
CUNEYTTUREL
EROL URAS
14 OCAK 1995 CUMARTESI GUNU
SAAT 20 00 ı
CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU
DAVETİYELER: Devlet Tıyatroları Taksım Sahnesı Beyoğlu
Alkazar, Beyoğlu Beyoğlu, Kadıkoy Moda sınemalan gışelerınden ve
Nâzım Hıkmet Kuttur ve Sanat Vakfı'ndan
(212- 252 63 14/15), 13-14 Ocak 1995 gunlen aynca Cemal Reşrt
Rey Gışesı nden temın edılebılır
A N I M S A T M A
Konya da gencı bır eylem gınşın uzenne dertul olay yenne hareket eden Mustata Ke-
mal 20 Man 1923 gunu Tmk Ocagı Şubesrde
Benım ve bemmle ayn duşuncede olan afkadaşlanmın /apacağı şey ne okna
oteun o admı atan lepetemekhr Satere buriann da ötesnde b» soz söyteyeym Obcak
şey değıl ama eğef bunu sağlayacak kanunlar otnasa bunu sâfllayacak mecte olmasa
böyte olumsuz adım atanlar karşısında heıkes çeklse ve ben tek başıma yahız kalsam bt-
le onbn lepetef ve yne öMûCrûm' dıyerek gencılk kaışsındakı kesr lulumunu be-
kftıyoıdulAİatûk'ûnSöyievveDefneçlen C*2 d 137)
Yine 1933 şubatnda Bursa'da ırtca var dıye br lelgraf Ankara'ya ulaştıdında dertıal
Bursa 'ya hareket eden Musafa Kemal
Tûrk gena rkA^tenn ve refmm satnbı ve bekçsdr Sunlann Hzumuna doj-
njkjguna herkesten ç<* ınanmışlır Rejını ve rialapön benmsejmştır Buntan zayıf dû-
şurecek en kuçuk yada en büyı* br kıpmı ve br hareket duydu mu BU MEMLEKETM
PalSI VARDB JANDARMASI VAfiDIR OR0USU VARDIR AalYESl VARDIR DE
MEYECEKTlR Hemen mudahale edecek ele taşla sopa ve sdahla nesı varsa onurta,
kendı esennı koruyacaktır PoSs geieceksr asıl suçluten bırakıp suçkı drye onu ya
kahyacaktr Genç "poSs henuz ntulap ve Cumhunyetn potısı değıldır' dıye dûşunecek, (a
kat asla yakarmayacaktır Mahkeme onu mahkum edecektır Yine duşunecsk. 'Demek ad-
iyeyı de ıslah etmek,rejımegore düzenlemek lazım 'dryecek. Onu napse atacaktar ka
nun yolundan mrazlan yapmakla beraber bana Ismet Paşaya Meclse telgraflar yağdınp
haklı ve suçsuz olduğu ıçn taNıyesıne çalışmasını kayınlmasını ıstemeyecek. Dryecsk kı
"Ben, ıman ve kanaatımm ıcabım yaptım mudahale ve hareketımde haktyım Eğerburaya
haksız otarak getmşsem bu haksızkğı meydana geiıren sebep ve amıllen duzeltmek de be-
nrn vazıfemdır '
Işte benım antadıjım Tûrk gencı ve Tûık gençkgı ' dlyordu. (Tüık Tanh Kurumu 24
E'OTi 1966 da aktığı kararta yukandakı sözlenn AlatûıVe at oldu$unu onaytamıştır
2 Temmuz 1993 de Sıvas ta gencier 37 aydınımızı yaklı
26 Arakk 1994 de ılgiı davada 86 sanık 2 yıl ıte 15 yıl arasında de^şen hapıs ce-
zalanna mahkum edıö Buna Itarşıl*. olarak.
8c de tanhm en bûyûk devnmcılennden bnnn, Mustafa Kemal AtatûıKûn yukandakı
söztermı anımsadık igi injstı herkese de anımsatmak stedk
ATATURKÇÜ DÛŞÖNCE DERNEĞI İSTANBUL ŞUBESİ YÖNETİM KURULU
Td »Fax {CEigZ72K18
101032M
SAHİBİNDEN
Bağdat Caddesı'nde devren kıralık boş dukkân
0216 388 94 88