Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya>ın Yönetmenı: Orhan Erinç
# Genel Yavın Koordınatörü. Hikmet
Çetinkaya • Yazıışien Müdürleri
fbrahim'Yıldız (Sorumlu). Dinç Tavanç
# Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara
9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser #
Di!) Haberler Ergun Balcı # Istıhbarat V alçın Çakır
• Ekonomı Bülenl Kızanlık 9 Rad\o-TV Uvgar
Eremektar # Rültur. Handan Şenköken • Spor
Abdülkadir Yücelman 0 Yurt Haberler Mehmet
Saraç 9 Makaleler Sami Karaören • Çevırı
Sevfettin Turhan • Düzeltme Abdullah Yazıcı 9
Yayın Kurulu. llhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Okta>
Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet
Çetinkava, Şükran Soner. Ergun
Balcı. Dinç Tavanç. Ibrahim \ ıldız,
Orhan Bursalı, .Mustafa Balbay.
<\nkara Temsılcısı Mustafa Balbav 9 Haber Müdürır Doğan
Akın Atatürk Bulvan No 125, Kat.4. Bakanlıklar-Ankara Tel.
4195020(7 hat), Telcks: 42344. Faks 4195027 9 lzmırTemsılcısı.
SerdarKızık,H.ZıvaBlv. 1352 S 23Tel-4411220Teleks:52359.
Faks 4419117 9 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd.
I19S.\o-l Kat I.Tel 3522550.Teleks 62155,Fakb 35225709
Müessese Müdürü- Erol Erkut 9
Koordınatör Ahmet Korulsan 9
Muhasebe BülentYener9Idare HİMeyin
Gürer 9 Işletme Önder Çelik 9 Bılgı-
Işlenr Naiİ Inal 9 Bılgısayar Sıstem:
Mürüvet Çiler 9 Reklam Reha Işıtman
Vlvımlaıan ve Bann: > enı Gün Haber Ajansı. Basm \e Yayıncıhk A Ş
Tûrkocajı cad 39 41 Cagaloglu 343Î4 tst PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Teleks 22246. Faks (0 212)513 85 95 7EYLÜL1994 İmsak: 5.00 Güneş: 6.29 Öğle: 13.07 Ikindi: 16 44 Akşam. 19 35 Yatsı: 20.58
DaVinci'nin
tablosu
• MİLANO(AA)-
Rönesans hümanizminin
simgelerinden İtalyan
ressam, heykelci, mimar ve
mühendis Leonardo Da
Vinci'nin "Son Akşam
Yemeği" isimli yapıtının
restore edileceği ve 1995 yıh
ortalanna kadar zıyaretçilere
kapalı tutulacağı bildirildi.
Milano kenti sanat
yetkilileri, İsa'yı, 12 havarisi
ile birlikte çarmıha
gerilmeden evvelki son
yemekte tasvir eden yapıün
hava kirliliği. nem ve tozdan
zarar gördüğünü belirttiler.
Bilim
kongresi
• tstanbul Haber Senisi -
Araşürma Görevlileri
Demeği tarafından
düzenlenen "Bilim, Bilim
Politikası ve Üniversiteler"
kongresi 20-21 Nisan 1995
tarihlerinde Yıldız Teknik
Üniversitesi
Oditoryumu'nda yapılacak.
Kongrenin daruşmanlığıru
ServerTanilli, Şafak Alpay,
Füsun Akatlı, Musıafa
Altıntaş, Hacer Ansal, Oruç
Aruoba, Çengiz Arun, Fikret
Başkaya. İsmail Beşikçi,
Atilla Bozkurt, Ercan Eren,
Mehh Ersoy, U$kun Geray,
Haluk Gerger, Inci Gökmen,
Tahir Hatipoğlu, Zeki
Karagülle, Eren Omay,
Ayhan Özkul, Celal Şengör,
Erdoğan Şuhubi, Bülent
Tanör. Tosun Terzioğlu,
Ergun Uğur, Ufuk Aras,
Turgut Üzel ve Yavuz
Gökalp Yıldız yapacak.
RCI'nın fıedefi
2 bin aile
• tstanbul Haber Senisi -
Dünyanın bir numaralı tatil
kulübü RCI'nın Türkiye
Genel Müdürü Can Abrava,
1994 yıh hedeflerinin, iki
binin üzerinde üye aileye,
devre tatil değişim sistemi
sunmak olduğunu kaydetti.
RCI şu anda, Türkiye'deki
12 üye tesısinde toplam 1400
ünitede 1600'ün üzerinde
üye aileye hizmet vererek
değişim sistemi uyguluyor.
Öğretmen
Dünyası
• Haber Merkezi - İmece
yöntemiyle Ankara'da
öğretmenlerce yayımlanan
Öğretmen Dünyasf nın Eylül
1994tarihli 177. sayısı çıktı.
Eğitim-öğretim yıbnın
eylülde başlaması nedeniyle,
bu sayıda ağırlıklı olarak
eğitim sorunlan işleniyor.
Barbara Bush
TüPkiye'yi övdü
• W ASHINGTON (AA) -
Eski ABD Başkanı George
Bush'un eşi Barbara Bush.
yeni yayımladığı anılannda
Türkiye'den övgülerle söz
etti. 8. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ı "cesur bir
lider" olarak tanımlayan
Bayan Bush, "Anılar"
adındaki kitabında 1991
yazında Türkiye'ye yaptığı
geziyi de anlattı.
CNR'den
Eşantiyon 94
• tstanbul Haber Senisi -
CNR Uluslararası Fuarcılık.
7-11 eylül tarihleri arasında 9
yıldır yapılan"Eşantiyon '94,
Ödül, Promasyon ve Iş
Dünyası Hediyelik Eşya
Fuarfnı düzenleyecek.
Eşantiyon 94 Fuan'nda
cuma günü saat 17.00'de iş
dünyasında promasyon
konulu bir panel ve saat
19.00'da katılımcı firmalann
ve basın mensuplannın
katılacağı bir kokteyl
gerçekleştirilecek.
Bali 94' slayt
gösterisi
• KûltûrServisi-Dr. Emre
Yazıcıoğlu. 'Bali 94" başlıkh
slayt gösterisini bugün saat
13.00'telnternational
Hospital Konferans
Salonu'nda sunacak.
Yazıcıoğlu'nun slayt
gösterisinde Bali'den insan
manzaralan, ölü yakma
törenleri, pirinç tarlalan
görüntüleri. el sanatlanndan
örnekler yer alıyor.
Trafık kazalarındaki önlemeyen yükselişin temel nedeni Türkiye'nin ısrarla 'karayolu politikasını' izlemesi
Çözüı11; demiryollarıgüvencesinde
• Türkiye, otoyol
hamlesinin olanca
hızıyla sürdüğü son beş
yıl içinde 34 bin
yurttaşını trafık
kazalannda yitirerek
rekora giderken
îngiltere'de, 1991'deki
karayolu kazalannda
gündel4kişiöldü. 1990
ve 1991 'deki dönemde
demiryollannda
meydana gelen can
kaybısadece4kişi...
OKTAY EKİNCt
Türkiye, 2000'li yıllara otoyol-
lar ağını geliştirmış bir 'karayol-
lan ülkesT olarak gırmeye nıvet-
lenirken yine 'otoyol hamlesi'nin
olanca hızıyla sürdüğü son beş yıl
içinde 34 bin yurttaşını trafık ka-
zalannda yitirerek rekora doğru
gidiyor.
Eğer 5-6 yıh daha sağ salim ge-
çirip 21. yüzyıldan geriye doğru
bakma şansını yakalayabilirsek
20. yüzyılın son çeyreğini Türkiye
için trafik terörü çağı' olarak ta-
nımlayabileceğiz. 1990'hyıllarise
bu terör çağının neredeyse 'kitle-
sel ölümlerie' yaşanan en azgın
dönemi olarak tarihe geçecek.
Çok değil. bundan 3-4 yıl önce-
sine dek otoyollann biten kesim-
lerini parlak törenlerle hizmete
açan hemen her devlet büyüğü-
Demin olları uygar ûlkelerde sürekli gelişirken Türkiye'de giderek 'nostalji turizmi'ne emanet ediliy or.
nün konuşmasında. şu tür sözler
de yer alırdı:
•'Yoflarunızın standardı yüksel-
dikçe trafık kazalan da azalacak-
tır."
Bu beklentınin gerçekçi olma-
dığı yaşanan şu son birkaç yıl
içinde 'rakamlaria' ortaya çıktı
Gerçi özellıkle Adnan Kah-
veci'nın 1993 yıh bahannda tek-
nik donanunı tamamlanmamış'
bir otoyol bağlantısında yaşamı-
nı yitırmesı kamuo>
r
unun dikkat-
lerini yeniden 'yüksek yol stan-
dartlanna' çekti; ama hemen
ardından ünlü rallicimiz Mustafa
Renç Koçibey'in bıle trafık kaza-
sına kurban gıtmesi ülkeyı saran
bu terörün salt sürücülenmızdekı
'acemilikten' kaynaklanmadığını
da yine değerli bir insanın kay-
bıyla ortaya sermiş oldu. Gerçeİc-
ten, bu "gklerek azgınlaşan' teröre
teslim ettiğımiz bınlerce yurttaşı-
rruz arasındaki yine birçok aydın
kişiye \e kurallara uyarak yaşa-
mayı uygarhk bılen çağdaş ınsa-
nımıza baktığımızda. karayollan
kenanna dikilen şu son tabelalar-
daki 'İçûıizdeki trafık canavannı
durdurun' şekhndeki uyanlann
da gerçeğı pek vansıtmadığını
görmek gerekiyor Ashnda belkı
de tam tersine. trafık canav an ço-
ğu sürücümüzün içinde değil. 'dı-
şında' kol gezıyor. Çünkü Türki-
ve. toplu yük \e ınsan taşımacıh-
ğında demiryolu gibı 'güvenli ve
uygar' bir secenek yerine hala ka-
rayollannı yeğleyen. 'petrole ve
ağır vasıta tuketimine bağımlı' bir
ulaşım polıtıkasının artık 'zineye
ulaşan' acılannı ve dramını yaşı-
yor. *Sol şeridi boş isteyen' oto-
mobillerle tüm şeritleri tıkayan'
yüz binlerce kamyon ve otobü-
sün zamana karşı sürekli bir yanş
ıçensınde koşturduklan bir ülke-
de. kaza yapmadan yaşayabilme-
nın tek koşulu ıse ya "eskortla do-
laşmak' ya da beş saatlik yolu on
saatte giden trenlerde "nostaljiyle
avunmak...'
Batı ülkeleri ve özellıkle A\ ru-
pa. denebihr kı sana> ı devnmın-
den bu yana ulaşım politıkalannı
demıryollan üzerinde yoğunlaş-
tırmış durumda. Özellikle 1980'h
yıllardan sonra ise var olan de-
miryolu sistemlennı daha da ge-
liştirmeye yönelik 'büyük atılun-
lar' içersindeler.
Örneğin 1990 yıh sonlannda
AT ülkelen ulaştırma bakanla-
nnca onaylanan 'Trans Avnıpa
Yüksek Hız Tren Hatlan' planın-
da, yeni hızlı tren yollannın
1996'da 3000 km'ye. 20. yüzyıl
sonunda ıse 7400 km'ye ulaşması
öngörülüyor. Aynı projeye göre
var olan hatlara 20.000 km daha
tren yolu eklenmesı \e aynca
mevcut hatlann 15.000 km'hk bir
bölümünün de yine 'hızlı trene'
uyarlanması. yüzyılın sonuna ye-
tıştirilecek hedefler arasında.
Bütün bu rakamlar. Avrupa'-
dakı şu anda mevcut olan oto-
yollann tam İki misli' uzunlu-
ğunda yeni demiryolu şebekesi-
nın gerçekleşeceği anlamına geh-
yor. Manş Tüneü'nin açılmasıyla
birlikte bu 'uygar ulaşım ağına'
Ingiltere de katılmaya hazırlanı-
y°r;
Öte yandan 'ATye girmeyi'
düşleyen Türkiye ise "demiryolla-
nna 'komünistlik' diyen anlayışın
hala peşini bırakmayarak insan-
lannı ve ekonomisini 'vahşi kara-
Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı,
yayınlanyla yol gösteriyor
'Dayakkadının
kaderi değil'
İSTANBLX(ANKA)- Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı,
yayınlanyla. koca ve akrabalanndan dayak \ıyen
kadınlara yol gösteriyor. 'Bağır Herkes Duysun' adlı
yayında, dayak yiyen kadınlara ılk olarak utanmayıp
dayak yemenin İcişisel bir sorun olmadığını bilmeleri ve en
yakın karakola başvurmalan önerihyor. Mor Çatı Kadın
Sığınma Vakfı yayını 'Bağır Herkes Duysun' adh dergınin
derlediği bilgilere göre Türkiye'de her kesimden ve her
gelir grubundan kadınlar kocalanndan ve yakın
akrabalanndan dayak yiyor. Kadınlara dayak atan
kocalann öne sürdükleri nedenler arasında görevjni
yapmaması, şirrethği, itaatsizliği başta geliyor. Yine
kocalar, dayağa gerekçe olarak ış yaşamlanndaki
başansızlık ve sorunlarla, sinirlihk, kıskanchk ve
uyuşmazlıklan dayak nedeni olarak gösteriyorlar 'Bağır
Herkes Duysun' adlı kitapta, dayak yiyen kadınlann
öncelikle utanmamalan, dayak yemenin kişisel bir sorun
olmadığını, asıl suçun dayak atanda olduğunu bilmeleri
gerektiği belirtiliyor. Yayın organında. kadının dayak
yediğinde alması gereken acıl önlemler olarak ise şunlar
sıralanıyor: "Hemen karakola gidin. Eğer olaya tanık
varsa, onlann ad >e adresierini bildirin. Karakolda tutanak
tutturun. Dikkat edin söyledikleriniz aynen tutanağa
gecsin. Çevrenizdeki kadınlarla dayanışma içinde olun.
Unutmayın ki dayak, kadının kaderi değildir."
11 yıldır
yürüyor
Çeviri Servisi - Şehrin bir semtinden
uzaktakı başka bir semtıne yürümeyı
göze alamayanlar Ffyona Campbell'ın
dünyaçevresindegerçekleştirdiği 11
yıllık vaya yolculuğu okuyunca ne
düşünürleracaba?Campbell, birkaç
gün önce bırinci aşamasını tamamladığı
yolculuğa İngiltere'de, Devon'da
ailesine veda ettikten sonra Gilralta'dan
başlamış. İspanyayı. Pırene Dağlan'nı
yaya olarak aştıktan sonra Fransa
üzerinden yolculuğunu sürdürmüştü.
Yıl 1983'tü. Tam 11yı! sonra
Fransa'nın Dover kentınde babası.
annesi ve kızkardeşi tarafından
karşılanan 27 yaşındaki Ffyona.
babasına baskısı iki yıl önce
tamamlanan "Yaya Olarak Bir Uçtan
BirL'ca Afrika" adlı kıtabını verdi ve
etrafını saran gazetecılerin çeşitli
sorulanndan bınnı yanıtlarken. "tki şey
beni çok rahatsızetti" dedi. "biri
yaklaşmaya çaiışan erkekler. öbürü de
nerede kamp yapacağıma karar
vermek." Ffyona Campbell henüz
turunu tamamlamadı. daha 867 mil yol
gitmesı gerekiyor.
Milli Eğitim'de
garip politika
EMİNEKAPLAN
Zorunlu bağışlaı, özel okullara
•Kayıtlarda velilerden alınan 'zorunlu bağış'm adını 'katkı payı' olarak değiştiren ve yasallık kazandıran duğunda doiete maiiyeti kadar
ANKARA - Milli Eğitim Ba-^,n^v^ - lYimi L uın »a. Eğitim, kaynaklannı özel okullara aktarmaya hazırlanıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, devlet
kanhğı, devlet"okuîiann'da'oku- okullanndavelilerdenbağışadıaltında 1-10milyonliraarasındaparaalınmasınagözyumarkenözelokul
yan öğrenciienn veiiierinden ah- sektörünü desteklemek için özel okul öğrencilerinin velilerine para yardımmda bulunacak.
nan 'zorunlu bağtş'ın adını 'katkı
payı' olarak değiştirerek yasallık kazandmrken
kaynaklannı da özel okullan özendirmeye ayı-
rmaya hazırlanıyor. "Velilerden katkı payı
alınsın" diyen Bakanhk. özel okullarda okuyan
öğrencilerin vehlerine de para vermek için çalışma
başlattı.
Milh Eğitim Bakanlığı. veli, öğrend ve okul yö-
neticilerinin tepkilerine neden olan çelişkıli karar-
lanna bir yenisini daha ekledi. Çocuklannı devlet
okullanna gönderen vehlerden 'eğitime katkı payi'
ahnması hükme bağlanırken özel okul öğrend ve-
lilerine teşvik payı' ödenmesi için yasal düzenle-
meler öngörüyor. Bir öğrencinin devlete maiiyeti
oranmda. özel okul öğrencı velilerine para
yardımı yapılması planlanırken aynca özel öğre-
tim kurumlannın öğrencilerden aldığı paralann
KDV kapsamının dışmda tutulmasına çahşıhyor.
Bakan Neyzat Ayaz'ın onayn laj ürürlüğe gıren
"Ekonomik İstikrar ve Tasamıf Önlemleri L'ygu-
lama Planı". çelişkiler ve özel okullar lehine plan-
lar içeriyor. Planın uygulamaya konulması duru-
munda. okul kayıtlan sırasında velilerden değışık
adlar altında bağış ve yardım yenne. okullann tu-
rüne göre belirlenecek mıktarlarda 'eğitinı giderle-
rine katılma payı' ahnacak. okullara değişik kay-
naklardan gelen paralann ahmı ve harcanması-
nda yeni düzenlemeler yapılacak.
Okul konıma demekleri. okul aile birliklen ve
okul vakıflanna ılişkin mevzuatta değışiklik ya-
pılarak. bu tür kuruluşlann rjara ahmını kendi
makbuzlamla değil. Milli Eğitim Vakfı makbuzu
ile yapmalan sağlanacak. Toplanan paranın yüz-
de 80'i okula verilırken paranın. okul koruma der-
neği başkanının da bulunacağı komisyonca okul
gereksinimlerinde kullanılması sağlanacak. Pa-
ranın. okul yöneticilerinin odalannın düzenlen-
mesı için harcanması engellenecek.
Velilerden alınan bağış paralanna. "eğitiıne
katkı payı' adı konulurken devletın eğitim yükü-
nün hafıfletilmesı amacıvla özel öğretim kurum-
lannın desteklenmesi yalnızca yatınm teşvikleriy le
kalmayacak. öğrend velilerine de para yardımı
vapılacak. Planda. konuya ilişkın karar şöyle yer
alıyor: "- Özel öğretimin her aşamasında öğrenim
gören çocuk için bu çocuğun, devlet okulunda oku-
paranın. çocuğun ailesine teşvik
olarak ödenmesi;
- Özel öğretim kunımlaruıın
öğrenciden aldığı eğitim-öğre-
tim ücretlerinin KDV kap-
samının dışında tutulması;
- Destekleme uygulamalarınuu illerin kalkınmada
öncelik dunımlan göz önünde bulundurularak aşa-
malı belirlenmesi sağlanacak."
Uygulama planında öngörülen diğer projeler ise
şöyle:
"- tlköğretim öğrencilerinin sağlıklı ve bilinçli ola-
rak lise ve meslek seçimini sağlayıcı yeni projeler ge-
liştirilecek. Yatılı ilköğretim böİge okullannda baş-
lanmak üzere ilköğretimin ortaokul kısmında, böl-
genin özellikleri göz önünde bulundurularak küçük
atölveler veva dokümantasyon merkezleri kurula-
cak.
- İlköğretimin ikinci aşamasında, 'ış eğıtımi' dersi
yerine "meslekı yönlendirme" dersi konulacak.
Boş geçen ders yüzünden diploma alamayan öğrenciler, üniversiteye kayıt yaptıramadı
Rum öğyendkr, öğretmendzMk kıırkun
İstanbul Haber Senisi- Öğretmensizlik
nedeniyle boş geçen beden eğitimi dersi yü-
zünden lise diploması alamayan, bu neden-
le üniversiteye kayıt yaptıramayan Zoğraf-
yon Rum Erkek Lisesi'nden dört öğrenci,
istanbul Valiliği aleyhine dava açtı.
Yunanistan ile Türkiye'nin öğretmen
mübadelesi konusunda anlaşamaması ne-
deniyle bazı dersleri boş geçen Zoğrafyon
Rum Erkek Lisesi. Fener Lısesi, Zapyon
Kız Lisesi ve Merkez Rum Lisesi'nin son
sınıf öğrencilen bu yıl mezun olamadılar.
Bu okullann. boş geçen derslerin telafisi
leri de sonuç venneyince son sınıfta öğre-
nim gören 10 öğrenci üniversite sınavını
kazanmalanna rağmen liseden mezun
olamadıklan için üniversiteye gidememe
tehlikesi ile karşı karşıyalar. Zoğrafyon
Rum Erkek Lisesi'nden Yani Koçias, Ste-
için y az aylarında kurs düzenleme girişim- fanos Papiayanas, Atanaş Mamasis ve Stel-
1
yo L'zunoğlu adlı öğrendler.
son çare olarak dün yürütme-
nin durdurulması için Kum-
kapı İdari Mahkeme'de İstan-
bul yaliligi aleyhine dava açtı-
lar. Öğrencilerin davasını üstle-
nen avukat Şengül Toksun,
Milli Eğitim Bakanhğı Ortao-
kullar ile Lise Dengi Okullann
Sınıf Geçme ve Sınav Yönet-
meliği'nin 10. Bölüm Yetiştirici
Kurslar başlıkh 69. maddesi ge-
reğince, liselerde öğretmensiz-
lik nedeniyle boş geçen dersler
için yaz tatilinde yetiştirid kurs-
lar açılması gerektiğini belirtti.
Toksun, Rum liselerinde bu uy-
gulamanın gerçekleştirilmedi-
ğini ve bakanlığın da bu konu-
da önlem almadığını söyledi.
Beden eğitimi derslerinin boş geçmesi yüzünden lise diploması alamayan dört öğrenci, üniversiteye gi-
rememe tehlikesiyle karşı karşıya kaldıkları için valilik aleyhine dava açtıiar. (MELTEM FIRATL1)
i
yolu kûltürunün' tuzaklanna kur-
ban ediv or.
Türkiye. demiryolu politikası-
nı ashnda 1950'lerin 'anti-devlet-
çi' liberal terahleriyle terk etti.
Cumhuriyetin 10. yılındaki *yur-
du demirağlaıia örmek' coşkusu,
yerini birkaç on yıl içinde 'kam-
yon ve otobüs sevdasına' bıraktı.
Arkadaşımız Aydm Engin'in son
dizisinde sergilediği gıbi. yerli
mah 'Devrim' otomobilimiz bile
'otomobil imparatorluğunun" libe-
ral kuşatmasını yanp hiç değilse
kendi alanındaki devrimı gerçek-
leştiremedi.
Daha 1923 yıhnda. Türkiye'-
nin 3576 km'lik bir demiryolu ağı
vardı. Bu rakam, izleyen '7 yıl
içinde' neredeyse Ikiye katlandı"
ve 1930'larda'ülke 6000 km'lik
hat uzunluğuna kavuştu. 1945'-
lere kadar da yaklaşık 1400 km
daha demiryolu inşa edildi.
1950'lerle birlikte ise bu büyük
gelişme 'duraksama' v e hatta 'ge-
rileme' dönemine gırdi.
1945'te döşenen hatlar
Bugün Türkiye'deki demiryo-
lu şebekesinin yaklaşık yüzde 90'-
lık bölümü, 1945'lere dek döşe-
nen hatlan kullanıyor. Son 45 yıl
içinde bu hatlara yeni büyük gü-
zergahlar eklenmediği gibı. 'dizel
çekicilerin' devreye girmesi ve kı-
mi yoğun hatlardakı 'elektrifi-
kasyonun' dışında. demiryolu
ulaşımını gehştırmek yönünde
hemen hiçbir dddi proje devreye
gırebılmiş değil. Son yıllarda sık
sık gündeme gelen 'Ankara-
tstanbul Hızlı Tren Projesi' ve bu-
na bağlı 'tstanbul Boğazı Demir-
yolu Tüp Geçisi' projelen de ülke-
\T kan gölüne çevıren 'karayolcu
İobilerin' geleneksel engellemele-
rinı aşamıyor.
Hızlı trenin savunucusu Cum-
hurbaşkanı Süleyman Demirei
bıle. geçenlerde valihkçe kendısi-
ne verilen 'İstanbul'un sorunlan'
konulu bnfıngın ardından ba-
kanhklara gönderdıği talimatın-
da. 3 Boğaz geçışi için demiryolu
tüp tüneli yenne. yine 3. karayolu
köprüsünü önerebihyor.
Türkive'dekı kazalann. büyük
oranda karayollanndaki 'ağırva-
sıta yüklenmesinden' kavnaklan-
dığırun en açık göstergesi. hiç
kuşkusuz kaza istatistiklerindeki
'hatalı soUama" kusurunun yük-
sek bir oran oluşturması.
Otoyollar dışmdaki çift şeritli
yollarda tırmanma şeritleri' ile
önlenmeve çahşılan bu 'kusurun'
giderilmesinde. karayollanndaki
'trafık denetimleri' de pek etkili
olamıyor. Çünkü trafık ekipleri,
hatayı önceden önlemek yerine
'işlenen suçtan para cezası tahsil
etmeyi' yeğhyorlar ve genellikle
hatah sollamaya 'hassas' nokta-
larda. deyim yenndeyse 'pusuya
yatarak" oldukça yüklü para ce-
zalannı 'Hazine'ye gelir' kaydedi-
yorlar. Elbette bu arada kımi ha-
tah sollayanlar da 'trafik ekibine
ulasamadan' karşıdan gelen araç-
la buluşabiliyorlar.
Hem güvenli hem
ekonomik
Salt şehır ıçı açısından değil. şe-
hirler arası insan ve yük taşımacı-
lığında da demiryollannın hem
çok daha 'güvenli' hem de aynı
oranda 'ekonomik' olduğunu. bu
konudaki sayısız bıhmsel araşür-
ma ve istatistik verilen açıkça or-
taya senvor.
Örneğin tnşaat Mühendisleri
Odası'nca 1991 'de yavımlanan
bir rapora göre y atınm maliyetle-
ri bakımından birbinne yakın
olan iki şeritli demiryolu ile çift
yönlü ve üçer şeritli bir otoyolun
kıyaslaması yapıldığında. demir-
yolu ile saatte taşınan 50.000 kişi-
ye karşılık. karayolunda ancak
7.200 kişi taşınabihyor. Benzer
şekılde demıryolunda 1 km.'de
60 milyon ton yük taşınabilirken
bu rakam otoyolda 9 milyon tona
düşüyor. Öte yandan 1 ton yü-
kün nakli için gereken enerji mik-
tan ise karayolu tercihinde de-
miryolunun tam 11.6 katı.
Almanya'du yapılan bir araş-
tırmada. yeni açılan bir demiryo-
lu hattında yolcular artık 'otomo-
bili yeğJemedikleri' için, aynı gü-
zergahtaki 'hava kirüliğinin' bile
yüzde 5 azaldığı saptanmış.
ingiltere'de ise 1991 yıh içinde ka-
rayolu kazalannda 'gfinde 14 kişi'
ölürken demiryollannda 1990 ve
1991 yıllanndaki can kaybının
'sadece 4 kişj' olduğu. bu konuda
yayımlanan raporlar arasında.
Bütün bu gerçekler şunu göste-
riyor ki Türkiye'nin ulaşım poli-
tikasında 'karayollan tuzağı' ege-
men olduğu sürece, trafik terörü'
de yakamızı bırakmayacak.
Kamyon ve otobüs sayısı bakı-
mından 'bütün Avrupa'daki top-
lam ağır vasıta sayKuıı' geride bı-
rakan bir ülke olarak. trafık ca-
navannı sürücülerimizin içinde'
değil, izlenegelen İnsanlık dışı'
ulaşım terdhlerinde aramamızın
zamanı geldı ve geçiyor.
Ülkemize 'demiryolu uygarlığı-
nı' yeniden kazandıramazsak bu
gidişle yine ülkemizi 'çağdaş uy-
garhk düzeyine' ulaştıracak in-
sanlanmızı da tümüyle trafiğe
kurban edeceğiz.
Çünkü onlar, karayollannda
'eskortla' dolaşmıyorlar...