27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30EYLÜL1994CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Çiller, yeminli mali mûşavip • EkonomiServis- TÜRMOB'un l ekim curnartesi günü Ankara'da MJli Eğitim Bakanüğı Şura Salonu'ndayapılacak 5. CMağan Genel Kurulu'na kaülacak olan Başbakan Tansu Çiller'e yeminli mali müşa virlık ruhsaü verilecek. TÜRMOB Genel Başkanı Mustafa Özyürek, 1.6.1989 gün ve 3568 sayılı Meslek Yasası'nın 9. maddesine göre; hukuk, iktisat, maliye, işletme, muhasebe konulannda profesörlük unvanı almış olanlann, sınava girmeksizin yeminli mali müşavir olma hakkına sahip olduklannı söyledi. İşvereflm"çevre apMaması" •ANKARA (ANKA)- Tûrkjye İşveren Sendikaian Konfederasyonu (TİSK) 'çevre' konusunda Türk sanayüne aşın yükümlülükler getirilmemesini istedi. TİSK, çevreyi koruma adına alınnuş ve ahnacak önlemler iJe yeni iş sahalan yaratma hedefleri arasmda 'iyi dengeler' kurulmasını istedi. TİSK tarafından hazırlanan 'çevre" rapomnda, konfederasyon olarak çevre konusuna bakış açısının diğer toplum kesimlerinden farkb olmadığına dikkat çekildi. Yoğurt kavgası • İZMİR(ANKA)- Bakkallar, yurt genelindeki yabancı sigara boykotunu sûrdürürken İzmir'de markeıleredüşük, kendilerine ise yüksek fiyattan yoğurt veren Yaşar Holdıng'ın pazarlama şirketi YAPAŞ'ın ürünJerine boykot için harekete geçtiler. İzmir'de Pınar Süt ürünlerini pazarlayan YAPAŞ'ın bakkallara 900 gramlık Pınar yoğurdunu 26 bin 676 liradan satması, Migros, Pehlivanoğlu gıbı marketlerin aynı yoğurdu YAPAŞ'tan 23 bin 700 liraya alıp 24 bin liradan satmalan, İzmir Bakkallar Odası'nın sert tepkisine yol açtı. Bağ-Kup'ıla kesintiye de vam • ANKARA (AA) - Bağ-Kur tanm sigortahlann prim borçlannın, sattıklan ürün bedelinden yüzde 1 oranında kesintı yapılarak tahsil edilmesi uygulaması devam ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, uygulamanın 1 Ağustos 1994 tarihinden itibaren geçerli sayılacağını, bu yüzden kesintisiz olarak sûrdüriileceğini bildirdi. TaşkömüPlepi Kupumu kapatılamaz • ZONGULDAK(AA)- Tûrkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK) Genel Müdürü Hayrettin Soytaş, TTK'nin basına yansıdığı biçimde kapatılmasının söz konusu olamayacağını söyledi. TTK'nin mali yapısının dûzeltilmesi gerektiğini belirten Soytaş, kurumun ayakta durması için han alternatifler hanrlandığını söyledi. Türkiye, Bağdat Fuan'na kafikyor • ANKARA (AA) - Türkiye, Odalar ve Borsalar Biriiği (TOBB) ile Forum Fuarcıhk ve Geliştirme AŞ'nin organizatörlüğünde, Bağdat Uluslararası Ticaret ve Sanayi Fuan'na kaülıyor. TOBB'den yapılan açıklamada, Körfez Savaşı'ndan sonra ilk kez gerçekleşürilecek Bağdat Uluslararası Ticaret ve Sanayi Fuan'nın, 1-15 kasım tarihleri arasında düzenleneceği bildirildi. Sebze-meyve çöpe gidiyop •GAZİANTEP(AA)- Türkiye'de üretilen sebze-meyvenin iç pazara sunulmasına kadar olan aşamalarda, yüzde 30 ürün kaybı olduğu bildirildi. TUBİTAKMarmara Araştırma Merkezi Gıda ve Soğutma Teknolojisi Böîümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Paîa'nın "Sebze ve Meyvelerin Ambalajlama "îeknolojisi" araştırmasında, yaş sebze-meyve sektöründe yılük 30 milyon ton dolayında gerçekleşen üretime karşılık ihracatın 1 mılyon tona dahi ulaşamadığı da vurgulandı. Başbakan Çiller, Moğultay'ın kararnameyi vekaleten imzalamamasına kızdı Ozelleştirme SoysaPı bekliyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dışişleri BakanhğYna vekalet eden Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, ABD'de bulunan Mümtaz Soysal'ın ye- rine imza atmadığı için özelleş- tirme yasa tasansı TBMM'ye gönderilemedi. Moğıdtay'ın, Soysal Türkiye'ye dönünceye dek tasanyı imzalamaması du- rumunda. "Dışişleri Bakanı Vekili" adına imza yeri açılan mevcut metin yerine, yeni bir kararname hazırlanması gerek- tiği belirtiliyor. Başbakan Tansu Çiller, Ada- let Bakanı Moğultay'ın, vekalet ettiği Dışişleri Bakanı Soysal'ın yerine karamameye imza at- mamasından duyduğu rahat- sızlığı. Yardımcısı Murat Kara- yalçm'a iletti. Soysal ABD'de. Ankara'dan dönerken gaze- tecilerin kararnamenin imza durumunu sormalan üzerine, "Bunu ben de Ankara'ya gidince öğreneceğinı" diyen Çiller, Mo- • Moğultay'ın, Soysal Türkiye'ye dönünceye dek tasanyı imzalamaması durumunda, "Dışişleri Bakanı Vekili" adına imza yeri açılan mevcut metin yerine, yeni bir kararname hazırlanması gerektiği belirtiliyor. ğultay'ın ısrannın hatırlatılma- sı üzerine de hemen yanında oturan Başbakan Yardımcısf- na dönerek, "Sayın Karayalçın, o konuyu bu akşam tamamlatü- tırme yasa tasansının ımzaya açıldığını. aynı gün TBMM'ye gönderileceğini açıklamıştı. Devlet Bakanı Sağlar iki imza attı Moğultay imzalamıyor. racak inşailalT diye konuştu. Devlet Bakanı Bekir Sami Da- çe, önceki gün yapılan Bakan- lar Kurulu toplantısından son- ra yaptığı açıklamada, özelleş- Ancak Mersin'de bulunan ve Bayındırlık ve İskan Bakan- lığYna da vekalet eden Devlet Bakanı Fikri Sağlar'ın iki imza- sı eksik olduğu, Dışişleri Baka- nı Mümtaz Soysal'a vekalet eden Mehmet Moğultay'ın Soysal'ın yerine imza koyma- ması nedeniyle tasan TBMM'- ye gönderilemedi. Devlet Baka- nı Sağlar, dün sabah Esenboğa Havaalanı'na Başbakanlık Müsteşan Ali Naci Tuncer tara- fından getirilen metni, kendisi ye vekalet ettiği Bayındırlık ve İskan Bakanı adına imzaladı. Sabancı-Demirel çimento savaşı BÜLENT ECEVİT ANTALYA - Antalya'nın Konyaaltı sahilınde bulunan lımana yapılan çimen- to dolum siloian. "Sabancılar - Demirel- ler" arasındakı rekabetı ortaya çıkardı. Siloian bölgede tepki gören Akçımen- to, belediyeye başvurarak 'İşletme ruh- saö" istedi. Diğer taraftan cevrecı kuru- luşlar, Mimarlar Odası ve turizmcilenn de tepkileri sürerken DYP'li Antalya Bü- yükşehir Belediyesi'nin tavrı merak ko- nusu oldu. Belediye ruhsat verip verme- me konusunda bir komisyon oluşturdu- ğunu açıkladı. TÜBİTAK heyetı de böl- gede kiriilik oranını araştırmaya başladı. Limana yapılan Sabancı grubuna ait Akçimento. 1992 yılında aldıklan izinle bu yıl başladıklan inşaatı lasa sürede ta- mamladı. 5 bin ton kapasiteli 2 silonun deneme çalışmalan sürerken çevre ku- ruluşlan ile Mimarlar Odası ve turizmci- ler. "Denizin kirleneceği ve yüksekliği ile de göriintü kirliliği oluşturduğu" için tepkı göstermeye başladılar. Akçimento'nun üst düzey yöneticileri, bu tartışmalann nedenini Cumhurbaş- kanı Süteyman Demirel'ın kardeşi Şevket DemireJ'in yönetim kurulu başkanı oldu- ğu Isparta'dakı Göltaş Çimento Fabri- kası'nın ortaya çıkardığını öne sürdüler. Akçimento olarak bölgeye ucuz çimento vererek piyasaya gireceklerini. bunun da Göltaş'ın gelir kaybına neden olacağını beiirten yöneticiler, "Rekabet ıstemiyor- lar" dıyerek "Sabancılar - OemireÛer" arasındaki tican kavgayı sergilediler. Akçimento ve Göltaş çimento fabri- kalannın Antalya'daki rekabeti. çimen- tonun torba fiyatının 140 bin liradan 56 bin liraya düşmesıne neden oldu. Antal- ya Müteahhitleri Derneği Başkanı Nasuh Karataş, "Rekabet inşaat maliyetlerini de düşürdü. Bundan mtmnunuz" dedı. Sansasyonlarda olmasa. T ürkiye'de ne zaman bir rüşvet, yolsuzluk skandalı patlasa, ılkbırkaçhaftayazılır, çizilır. Taraflar önce karşılıklı silahlarını çekerler. Sonra kapalı kapılarardında pazarlıklar yapılır, araya aracılar konulur ve uzlaşma sağlanır. Böylece olay unutulur ya da daha doğrusu unutturulur. Kamuoyunda genel kanı, açığaçıkanson devlet bankası vurgunu ve bununla ilgili hesaplaşmanın bir süre sonra külleneceğı, yineyapanınyanınakarkalacağışeklınde. Çünkü bu seferki skandala taraf olan müflis işadamı Selim Edes ile sabıkalı devlet bankası genel müdürü Engin Civan hırlaşmasalar, alınan tnlyonluk krediler, verılen yüz milyarlık rüşvetler bu biçimde kurcalanmayacaktı. Edes ve Cıvan tepişmesınin en çok kadim dostları özal ailesinezararı dokundu. Silahların konuştuğu, babalar hesaplaşmasına eski birCumhurbaşkanı eşi olan Semra özal'ın adının kanşması herhaldeaileyi sıkıntıya soktu. Ama Ahmet özal'ın Vakıfbank'tan aldığı 5 milyon ve Emlakbank'tan aldığı 5.5 milyon dolar krediyi bankaya geri ödemediğinin açığaçıkması, "Hanedan"\ mali yönden de sarsacağa benziyor. Acaba Çakıcı'nın adamları, Selım Edes'in "rüşvet alacağını" tahsil etmek için Engin Civan'ı kurşunlamasalar, Ahmet özal'ın devlet bankalarından alıp ödemediği yüz milyarlarca lira tutarındaki kredi ortaya çıkacak mıydı? "Özal'ın izinden gittiğini" söy\eyenb\r Başbakan, siyasi olarak buna izin verir miydi? Hiç sanmıyorum. Emlak Bankası Genel Müdürü Aydın Ayaydın, Ahmet özal'ın aldığı krediyi geri ödemediği içinhakkındayasal işleme başlandığını, Başbakan Tansu Çiller'le görüştükten sonra açıkladı. ı Dünkü gazetelerde yer alan haberlerde Ayaydın, Ahmet özal'ın bu kredileri Engin Civan ve ondan sonraki genel müdür Şükrü Karahasanoğludönemindekullandığını söylüyor. Karahasanoğlu, Çiller dönemi genel müdürlerinden. Çiller'in başbakanlık yarışına girdiğinde, Özal adını nasıl siyasi malzeme yaptığını ve Özallar'ın bu duruma nasıl destek verdiği ise herkesçe bilınıyor. Emlak Bankası Genel Müdürü Aydın Ayaydın'a. Başbakan a yolsuzluk dosyalannı sunmak için neden geçen pazartesı gününü beklediğini sorduğumuzda, bu dosyaların tümünü 2 yıl önce Başbakanlık Teftış Kurulu'na verdıklerını söyledi. Ayaydın'ın verdiği bilgıye göre, Teftiş Kurulu da 1992 yılı başında bu dosyaları Şışli CumhuriyetSavcılığı'naıntıkalettirdı. Tnlyonluk yolsuzluk dosyaları 2 yıldır Şişli Adliyesı'nde sürunüyor. Büyükıhtımallekımsearayıpsormuyor... Olaylar bu denli sansasyonel hale gelip, rüşvet itirafları sö zkonusu olunca, kendılerini unutturmayaçalışan Emlakbank prenslerıne ağır ceza mahkemesi yolu gözüktü. Ahmet özal'ın kredı olayı ise asıl bundan sonra gürültü koparacak. Çünkü Aydın Ayaydın, 10mılyarlıra civarındaki dönem faizini temmuz ayında ödemediği için yasal takibe aldıklan Ahmet özal'ın, vadesi gelen 2 milyon 300 bin dolarlık geri ödemeyideyapmadığını belirtti. Ayaydın, bu ödemeyle ilgili olarakdayasal takibe başlayacaklarını kaydetti. Bu kredileri TYT Bank teminat mektubu ile Kanal 6 adına alan Ahmet özal, bu bankanın kapatılmasının ardından, Emlakbank yönetimince borcu kişisel olarak üstlenmek zorunda bırakılmış. Yani ödeyemezse, haciz memurian kapısına dayanacak. Belki de Engin Civan vurulmasa, Emlakbank'la ilgili trilyonluk yolsuzluk dosyaları kamuoyunda unutulup gidecekti. Türkiye'de yolsuzlukları.aşk, ihanetve cinayetgibi unsurlarla yaratılan sansasyonlar ortaya çıkarıyor. Medya olayın magazınıyle uğraşırken, kapalı kapılarardındabıtirilenışlerde ortaya çıkıyor. Çek-senet mafyası galiba bu kez devlet için çalıştı...! 4 YENİ İFLAS DAVASI Yabancı bankalar Bezmen'in peşinde ANKARA (ANKA) - Halil Bezmen'ın şirketi Mensucat Santral'ın aleyhıne açılmış bulu- nan çok sayıda iflas davasına. yabancı bankalar tarafından açılan dört yenisi daha eklendi. Commerzbank Nederland N.V. Credit Lyonnais Commerzbak Akti- engesellschaft ve Chemical Bank A.Ş. Mensucat Santral A.Ş. aleyhine dört ayn iflas davası açtı. Davalann tümü Kadıköy l'inci Asli- ye Ticaret Mahke- mesi'nde açildı. Mensucat Santral aleyhine daha önce de yabana ve yerli kuruluş- lar tarafından iflas davası açılmıştı. Tekel Tütün Mamulleri Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Mü- dürlüğü. İstanbul'da Timpako Elektrik Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin istifasını istedi. Tekel'in söz konusu firma aley- hine açtığı dava Beyoğlu 2'nci Asliye Ticaret Mahkemesı'nde görülecek. Mahkeme Baş- kanlığı'ndan yapılan duyuruda iflas da- vasının duruş- masının 16 kasımda yapılacağı, alacaklı- lann itirazda bulu- nabileceği bildirildi. Öte_ yandan. Be- yoğlu İflas Müdürlü- ğü'nden yapılan duyurularda, iflas eden Fersev Otomo^ tiv Ticaret ve Sanayi A.Ş.. Verbolit Ticaret Ltd. Şti'- nin tasfıyelennin tatil edildiği. ABD Kitabevı Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Komaks Bilgisayar Sis- temleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.'- nin iflaslannın da kapatıldığı be- hrtıldı. YORUM ÖZTİNAKGÜÇ Yeni Ekonomik Düzen Arayışı Özellikle Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılmasından sonra, kapitalist düzen, yeni yaftası veya etiketiyle "serbest pazar ekonomisi" tek seçenek ola- rak, tek ekonomik düzen olarak ileri sürülmeye (lanse edilmeye) hatta dayatılmaya başlanıldı. SSCB'nin dağıl- ması, SSCB'de uygulanan ekonomik düzenin başarısız- lığı, kapitalist düzenin sempatik gözükmesi, en azından tepki doğurmaması için kullanılan, moda deyimle ser- best pazar ekonomisi modelinin eksiklikleri, sakıncaları olmadığını kanıtlamaz. Kapitalist düzenin nasıl yaftala- nırsa yaftalansın, bilinen, gözlenen evrensel güçsüzlük- leri, sakıncaları vardır. Denetimsiz bir pazar ekonomisi- nin, kapitalizmin; (i) tekel leşmeye yol açması, (ii) ekonomik dalgalanmaların boyutunu şiddetlendir- mesi, sürekli sarsıntısız bir ekonomik gelişmeye olanak vermemesi, (iii) gelir dağılımında dengesizliklere neden olması gibi yaşanan sonuçları vardır. SSCB'deki ekonomik düzenin çökmesi, kapitalist dü- zenin her türlü sakıncadan an olduğunu göstermez. Günümüzde ekonomik açıdan, verimsizliği, teknolojik geriliği, tembelliği ödüllendirme; fiyatların, üretimin hat- ta tüketimin idari kararlarla belirlenmesi, ekonominin bir merkezden bürokratlar aracılığıyla yönetilmesi, kı- sacası bir "komuta ekonomisi"savunulamaz. Ancak ko- muta ekonomisinin başarısızlığı, tek seçeneğin kapi- talist düzen olduğunu da ortaya koymaz. Gerçi sosyalist akımlar, kapitalist düzenin bazı sivriliklerini, sakıncala- rını bir ölçüde törpülemiştir; ama düzenin yetersizlikleri, evrensel güçsüzlükleri halen geçerlidir. Komuta ekonomisinin çöküşü, kapitalist düzenin bili- nen, yaşanan sakıncaları, yeni bir ekonomik düzen ara- yışını zorunlu kılmaktadır. insanların daha bağımsız, daha katılımcı, daha yaratıcı olduğu, çevreyi koruyucu, gelir ve servet farklarını azaltıcı bir ekonomik düzen ara- yışı. Tanımlamaya çalıştığımız bir ekonomik düzeni geliş- tirmek için. ekonominin demokratikleşmesi, ekonomik karar sürecine daha geniş kitlelerin katılımını sağlamak zorunludur. Bunun için; • Bireyin, iş kurma girişiminde bulunma, bağımsız çalışma hakkmın bir toplumsal hak olarak yaşama geçi- rilmeye çalışılması, •Çalışanların ve örgütlerinin işyerlerinde yönetime katılmalarının sağlanması, •Fırsateşitliğinin yaratılması, •Tekellerin, büyük sermaye gruplarının güçlerinin, dayanaklarının sınırlandırılması, • Küçük ve orta ölçekli işletmelerin, bağımsız çalı- şanların özendirilmesi, desteklenmesi gerekir. Ekonomik karar erki belirli kişilerde toplandığı süre- ce, ekonomide demokratikleşme bir yana, siyasal de- mokrasiyi de gerçekleştirmek, siyasal yozlaşmadan kaçınmak da gözlediğimiz ve yaşadığımız gibi olanaksız hale gelmektedir. Geleceğin, en azından XXI'inci yy'ın ekonomik düze- ninin, komuta ekonomisinden ve günümüz serbest pa- zar ekonomisi modelinden farklı olacağını söylemek herhaldebirönbilicilikolmamalıdır. Bağımsızçalışanla- rın sayısının hızla arttığı, büyük işletmelerin sayısının azaldığı, bilgi-yoğun hizmet işletmelerinin geliştiği, çalı- şanların ve örgütlerinin işyerinde daha fazla katılımcı olduğu, emeklerini satarak geçimlerini sağlayanların göreli olarak azaldığı bir ekonomik düzen. Çeşitli dayatmalara, beyin yıkama girişimlerine kar- şın, insanlığın yeni ekonomik düzen arayışları sürmek- tedir ve sürecektir. Çelebi, DC-9'lann şatışına karşı çıkanlann 'beyinsiz' olduğunu savundu THY'den 6 beyinsizlik' savunması İstanbul Haber Servisi - Türk Hava Yollan'nın DC-9 tipi 9 uçağını 17 milyon dolara Ameri- kan Value Jet şirketine satması THY ile Türk Hava Yollan Pi- lotlan Cemiyeti'ni (TALPA) birbirine düşürdü. THY Genel Müdürü Atilla Çelebi, TALPA yöneticilerini beyinsizlikle suç- larken. TALPA Başkanı Erkan Potukönen ise THY yönetimini antidemokratik ve faşist olmak- la suçladı. THY Genel Müdürü Çelebi. DC-9 uçaklannm şatışına ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. DC-9 uçaklannın çok gürültülü olduğu için Avrupa havaalan- lanna inmelerine limitli izin ve- rildiğıne dikkat çeken Çelebi. B- 727 uçaklannın yeni ve modern teknolojiye sahip, ekonomik ve sessiz uçaklarla değiştinne>'i planladıklannı söyledi. TALPA yönetiminin DC-9 uçaklannın şatışına ilişkin suçlamalannı • DC-9'lann hem gürültülü olmalan nedeniyle Avrupa havaalanlannda sınırlı iniş olanaklan bulunduğunu, hem de dünya standartlannda "yaşlı" kabul edildiklerini söyleyen THY Genel Müdürü Atilla Çelebi, "uçaklann ucuza satıldığını" savunan Pilotlar Derneği'nin iddialannı "saçma" olarak niteledi. Atilla Çelebi iddialan yanıtladı. (Fotoğraf: H ULYA TOPÇU) saçmasapan olarak nitelendiren Çelebi. şöyle devam etti: "THY'nin elinde bulunan DC- 9'lann yenilenme işlemi ve mo- torlannın güniltii seviyesini dü- şürmek için yapılması gereken masraf ise her bin için 6 milyon dolar civanndadır. Aj nca THY'- nin sattığı DC-9'lar havacılık en- düstrisinde 'aging' denilen yaş- lanma programına alınmış uçak- lardır. Bu programa göre, bötün parçalannm tek tek belirlenen sü- relerde değiştirilmeleri gerek- mektedir. Bu da aynca büyük harcamalara yol açacaktır." Çelebı. "BLz uçaklaruı şatışı- na ilişkin ilanları gazetelere ver- dik. TALPA >öneticileri, THY'- nin satışa çıkardığı uçaklarla ilgi- leniyorsa, Boeing 727'lerden 5 ta- nesi satılacaktır. Bunların satı- şlarında teküf »erebilirler"dedi. Potukönen DC-9 uçaklannın \ok pahasına satıldığını ılerı sü- rerek. "Bu uçaklann satışı yok pahasına \e gelecekte ortaya çı- karacağı maddi \e mam?vi zarar- la telafisi mümkiin olmayan bir satış işlemidir. Bunun kamuoyu önünde sattırılması ise gerçek bir vatan hainliğidir" dedi. Yapı Sektörü Ankara'da Buluşuyor. YAPI94FUARITURKEYBUILD'94 A N K A R A ENERJİ TESİSAT F U A R I DESJGN'94 -2 yapı-endüstri merkezi Fuar Alanı Tel: (0312) 317 96 60 / 30 Hat Her Gün Saat 10,30 -19.00 Giriş 40.000.-TL ULUSLARARASI YAPI MERKEZLER* BIRUĞI (UICB) UVESI ULUSIARARASJ YAPI KONSEV1 (CIB) ÜYESI CumhurıyetCod 329Harbıye80230BTANBUL TEL (0212)24741 85(5Hot)Tetefaks.(Q212)24) 1101
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle