Katalog

SAYFA CUMHURİYET «UP'taadaytt HABERLER 30EYLÛL1994CUMA J ANKARA (ANKA) - Ara seçimlerde kimin aday gösterileceği çalışmalan ANAP'ta şimdiden tartışma yaratü. Ankara ICeçiören'den aday olmak isteyen eski milletvekili Gökhan Maraş, Cemil Çiçek'in adının adaylık için ' geçmesi üzerine tepİci gösterdi. ANAP Başkanlık Divanı toplantısında Keçiören'den Cemil Çiçek'in aday gösterilmesi yönündeki görüş, adaylık beklentisi içinde olan Gökhan Maraş'ı rahatsızetti. Gökhan Maraş, ANKA'yayapüğj değerlendirmede, "Keçiören'den aday olmak istiyorum, eğer beni aday göstermezlerse seçimi kazanamazlar. Ben aday olursam MHP tabanının yüzde 10 oyu da bizim olur ve İcesinlikle kazanınm " dedi. Özelharekat timine takviye • ANKARA (ANKA) - Özel hareket timi ek kadroyla • takviye ediliyor. Büyük bölümü Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nde görevyapan özel harekat timine aynlmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü merkez ve taşra örgütü için 15 bin yeni kadro açılıyor. Konuyla ilgili yasa tasansı TBMM Başkanhğı'na sunuldu. Tasan, Emniyet Genel Müdürlüğü merkez örgütü için 9'uncu ve l O'uncu derecede 500 polis memuru, taşra örgütü için de 9'uncu ve l O'uncu derece 14 bin 500 kadro açılmasını düzenliyor. Yasa tasansırun gerekçesinde, son yıllarda terördeki tırmanışla birlikte emniyet örgütünün de personel arttınmına gktiğine dikkat çekilerek kadro yetersizüği sorununun aşılamadığj belirtiliyor. Cezaevinde tüberküloz • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Buca Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlüler arasında tüberküloz olaylannın artüğı bildirildi. Buca Gezaevi Savctsi Yaşar Aslan tüm tutuklu ve haikümlülere verem aşısı yapıldığını, yapılan sağhk taramasında doktorlann kuşkulu gördüğü 250 kişinin akciğerfilmlerinin çekileceğini belirterek, "Ben tüm tutuklulann akciğer fılmlerinin çekilmesi için girişimlerde bulunacağım" dedi. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Martinez: ~" uymalıMADRİD (AA) - Avrupa Konseyi meierin kaydedilroesi için Avrupa Kon- pılacak olması da önemli ve olumlu bir maz. Bunlar, insan hakiarı ihlalini kendi- 'arlamenterler Meclisi Başkanı Miguel seyi'nin kararlı, dikkatli ve ciddi vaklası- eelismedir Ri? TîirLiıc'nm H~T*U-. «ı~ ı~-—t.-j-*-- ı . m u m u ("v^; - /Avrupa Konscyı meierin kaydedilroesi için Avrupa Kon- pılacak olması da önemli ve olumlu bir maz. Bunlar, insan hakiarı ihlaliı Parlamenterler Meclisi Başkanı Miguel seyi'nin kararlı, dikkatli ve ciddi yaklaşı- gelişmedir. Biz, Türkiye'nin dostları ola- lerine hedef seçmiş teröristlerdir. Angel Martinez, Avrupa Konseyi'nin. mı gerektiğine inanıvonım. Türkiye'ye rak Atarürk'ün yönlendirdiği doğnıltuda Ankara, bazen. teröristleri içte ve dışta Türkive've kan;ı nnritif Kir taınr »ou.r. pozitif bir tavuia destek vererek An- modern, demokratik, ilerici ve Avrupalı tecrit edecek desteğimizi kesecek şekilde kara'dan Avrupa normlanna uymasuu birTiirkivegörmek istijoruz." davranıyor. Bazı hatalar yüzfinden terör istememiz lazım." " s—--.-. nw _.•..... Türkiye'ye 'zaman kredisi' vermenın söz konusu olmadığmı söyleyen ve "kay- Türkiye'ye karşı pozitif bir tavır takın- ması gerektiğini söyledi. Ispanyol sosyalist milletvekili Marti- nez, Türkiye'nin toprak bütünlüğüne yönelik tehdidin. Avrupa mimarisi için tehlike olduğunu belirtti. Martinez şöy- le konuştu: "Türkiye'deki dunımda, endişe verici unsurlar var ve Türkler de bunu gayet iyi biliyoriar, gördükleri zararın bilincinde- ler. Bir an önce dunımu düzeltmek Türk yetkUilerin de arzu ve hedefi. Ancak bu, söy lendiği kadar kolay değil. Bu anlam- da, ben iyimser bir görüşe sahibün, fakat zorlukları da görüyorum. Beklenen geliş- PKK terörü, bir kanserdir bedecek zaman yok" diyen Martinez, »..»ınıjuı. uou uaıaıaı vuzuııutn leror örgütü PKK, milyonlann temsilcisi ve tek muhatapmış gibi gözükebiüyor." ,™.^,..» <.«uı<uı TUR uıycn marunez, ''Türk devletinin toprak bütünlüğünü Asamble, Türkive'yi konuşmasında TBMM Başkanı Hüsa- tehlikeye sokacak herhangi bir tehdit, te- desteklemelidir" mettin Cindoruk'tan sık sık övgüyle mellerini atmaya çalıştığunız Avrupa mi- bahsetti ve şunian söyledi: tnarisi için ciddi bir tenlikedir"diyeMar- Avrupa Konseyi Parlamenterler tinez. şöyle devam etti: Meclisi'ne vereceği Türkiye Raporu'- "Çok sayıda kurban verilmesine yol «••" "*™ •'•"-• -•---* açan PKK terörü, bir terörü, bir kanser- dir. PKK terörist bir çetedir ve her eylemi insan haklarının bariz bir ihlalidir. Terör- den daha büyük insan hakiarı ihlali ol- bahsetti ve şunian söyledi: "Kaybedecek değil, kazanılacak za- man olduğunu bilen Hüsamettin Cindo- nık gibi şahsiyetlere, Avrupa dan somut destek vardır. Anayasai reformların ger- çekleşmesinde her gecikme, Türkiye'nin aleyhinde olmaktadır. Ara secimlerin ya- Başbakan, ekonomik mücadelesini Kurtuluş Savaşı'yla özdeş tuttu ÇHer ızetti • Erzurum ve Sıvas gezilerinde konuşan • Karayalçın, ara seçime kadar düşünce özgürlüğü Başbakan Tansu Çiller. yolsuzluklan önlemenin ve güvenlik soruşturması yasalannın çıkanlacağını yolunun özelleştirmeden geçtiğini ileri sürdü. söylerken sık sık 'inşallah' sözcüğünü kullandı. Demirel, Antakya'da •ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) - Cumhurbaşkam Süleyman Demirel, Mustafa Kemal Üniversitesi'nin 1994-95 ders yılı açılış törenlerine kaulmak üzere 7 ekimde Antakya'ya gidecek. Emekli yarbay intjhar etti • İstanoul Haber Servisi - Emekli Yarbay Mustafa Naci Titiz (74)', Beşiktaş Yeni Levent'te 5. kattaki evinin balkonundan atlayarak intiharetti. Olay yerinde yaşamını yitiren Titiz'in akciğer hastası olduğu ve bu hastalığından dolayı bunalıma girerek intihar etmiş olabileceği öğrenildi, İHD ûyesî gözaltmda •TUNCELİ (Cumhuriyet) - Eski İHD Tunceli Şubesi Yönetim Kurulu üyesi ve Başkan Yardımcısı A. Ekber Kaya'nın bir haftadır Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltmda tutulduğu öğrenildi. Yakınlan, Kaya'dan bir haftadır haber- alamadıklannı ve hayatından endişe ettiklerini beUrtirken Tunceli Valisi Atıl Üzelgün, soruşturmanın tamamlanmasını beklediklerini söyledi. Açıklama • Sakarya Valisi Erdinç Büyükakalm,_gazetemizde yayımlanan "Içişleri Mollalaşıyor" haberiyle ilgili olarak bir açıklama gönderdi. Açıklama şöyle: "Yazınızda geçmiş yıllarda hacca giden valiJer arasında Sakarya Valisi olarak ismim geçmektedir. Ancak hiçbir şekilde ne Içişleri BakanlığTnca ne de şahsi olarak hacca gitmediğimden yaztnızın düzeltilerek tekrar yayımlanmasını rica ederim." ŞEBNEM GÜNGÖR KENAN BtLİZ HATİCE BtÇER ERZURLM/SIVAS - Baş- bakan Tansu Çiller, ara seçim öncesinde başlatuğı yatınm se- ferberliğini "Kurtuluş Savaşı'- na", kendısini de "Atatürk"e benzetti. Aylardır mücadelesini verdiği özeîleştirme yasa tasan- sı önceki gün Bakanlar Ku- rulu'nda imzaya açılan Çiller, koalisyon ortağına verdiği gü- venceye karşın demokratikleş- me konusuna girmedi. Çiller, dün gerçekleştirdiği Erzurum ve Sıvas gezilerinde demokratikleşme konusuna değinmezken. SHP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın da, bu konu- daki beklentisini temenni şek- linde ortaya koydu. Karayal- çın, özelleştirmenin yanı sıra düşünce özgürlüğü ve güvenlik soruşturmasının ara seçime ka- dar çıkanlacağını belirtirken sık sık inşallah' sözcüğünü kul- landı. Başbakan Çiller ve yardımcı- sı Karayalçın, çeşitli açıhş ve te- mel atma törenlerine katılmak üzere dün beraberlerinde çok sayıda bakan ve milletvekili ile birlikte Erzurum ve Sıvas'a git- tiler. Demokratikleşme Koalisyon ortaklan. dün ilk tladılar. Bir soru üzerine bu tür olarak Erzurum'da Çat Palan- yolsuzluklann önlenebilmesi döken Barajı'nın temelini attı- için sistem değişikliğıne gidil- lar. Erzurumlulara, "Yiğitler, mesi gerektiğini vurgulayan Çiller, "Bu konuda ilk adununız. dolar üzerine kurulu saadet zincirini kırmak oldu" Dadaşlar diyan Erzurumlular" diyerek seslenen Çiller, bölücü ve ekonomik teröre karşı ver- dikleri mücadelenin ardından şimdi de yatınm seferberliğine giriştiklerini açıkladı. Yatınm seferberliğini Atatürk'ün Kur- tuluş Savaşı'na benzeten ÇiUer. "Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nı ne- reden başlattı? Erzurum'dan. Biz de buradan başlaüyoruz. Ar- dından Kurtuluş Savaşı çizgisini izleyerek Sıvas'a geçeceğiz" dedi. Başbakan Yardımcısı Karayalçın'ın. özelleştirmenin yanı sıra, düşünce özgürlüğü, anti-kartel yasası ve güvenlik soruşturması yasalannın ekim ayı sonuna kadar TBMM'den çıkanlacağını söylerken İnşal- lah' sözcüğünü kuîlanması dik- kat çekti. Çiller ve Karayalçın, Erzurum'a giderken uçakta ga- zetecilerin Emlakbank skan- dalına ilişkın sorulannı yanı- Aşkaleü kadınlar, vörenin kıyafeti ihramı Başbakan Çiller'e armağan ertiler. (Fotoğraf: AA) .ı^^.ı... D: ••---• ' - dedi. Özelleştirme yasa tasansı Emnivet Genel Müdürü Meh- kapsamında kamu banka- met Ağar, Engin Civan'ın yara lannın özelleşürilmesinin de ' bulunduğunu antmsatan Çil- ler. "ÖzeUestirmeyi yapnıadan bu tür yolsuzluklan önleye- meyiz" dedi. Heyette yer aîan lanması olayına adı kanşan Alaattin Çakıcının. 'öldü' id- dialannın anımsatılması üzeri- ne, "Bu konuda bir duyumu- muz yok" dedi. DYP: Özalailesine öneri yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DY P Genel senaryo üretmeleri ise Emlakbank-Engin Civan Sekreteri Şinasi Altıner, Başbakan Tansu olayı ile açığa çıkan kokuşmuşluğun altında Çiller'in Özal ailesi bireylerine milletvekiliiğı kalan ANAP yönetimi >e onun lideri Sayın teklifınde bulunmadığını belirtti. Şinasi Altıner Yılmaz'ı si>asetten kurtarmak >e a>rıea Özal imzasıylayapılanbasınaçıklamasında.bazı soyadınıtaşıjanlarınDYP'denadavolacağı yayın organlan ve köşeyazılannda 'Özal izlenimini vermeyeçalışarak DYP'yi yıpratmaya ailesinin bazı fertlerinin DYP listelerinden matuftur." milletvekili adayı gösterileceği' > olunda Açıklamada. hükümetin son olaylarla açığa yakıştırmalar ve senar> olar üretildiğj çıkan Engin Civan-Emlakbank olayına el kaydedilerek şöyle denildi: "Bu yakıştımıalar, koyduğu belirtilerek hangi soyadı taşırsa taşısın. Engin Civan'ın vurulma olayı ile başgösteren hiçkimsenin gözünün yaşına bakılmayacağı gelişmelerde ANAP lideri Mesut Y dmaz, kendi vıırgulandı. Açıklamada aynca, DYP ikridarları döneminde oluşmuş > olsuzluk kadrolannın, milletvekili aday belirlemelerinin: olaylarından sı>TÜma telaşı içinde, reddi miras kapalı kapılar ardmda değil. vetkili kurullan ederek aklannıav a çalışmaktadır. Özal soyadı önünde tartışarak kendi içinden yapacağı da taşıvan isünlerin DYP'den aday olacakmış gibi belirtildi. KöylülerSHPyebaşvurdu Erzincan'ın Tercan ilçesine bağh Yaylım Köyü halkı, güvenlik güçlerinin köyü boşaltmalan için kendilerine süre verdıklerini ileri sürdüler ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Erzincan'ın Tercan ilçesine bağlı Yayhm köyü- nün, güvenlik güçlerince bo- şaltılmak istendiği öne sürül- dü. Güvenlik güçlerinin baskısı nedeniyle köy halkının büyük bölümünün göç ettiği bildiri- lirken, köylüler, Ankara'ya gelerek, SHP Erzincan Millet- vekili Mustafa Kul'dan yardım istediler. Köylüler, Sünnilerin silahlandınlarak bölgede birmezhepcatışması- na zemin hazırlandığınl ileri sürdüler. Benzer başvurulann par- tilerini sürekli yapıldığını, an- cak bu başvurular için yaptı- klan girişimlerden sonuç ala- madıklannı belirten Kul. "PKK'nin eylemlerinin daha çok Sünni köylere yönelik ola- rak gerçekJeşmesi, sanki Ale- viler PKKŞe destek veriyor- muş imajı yaratıyor. Sağ basın da, bu imajı körüklüyor" dedi. Güvenlik güçlerinin baskısı nedeniyle Erzincan'ın Tercan ilcesi Yayhm köyünden göç • Güvenlik güçlerinin baskısı nedeniyle büyük bir bölümünün göç ettiği Yayhm Köyü halkı, bölgede Alevi-Sünni çatışmasının yaratılmak istenmesindenyakındılar. • Güvenhk güçlerinin büyük bölümünün MHP kökenli olduğu iddia edilirken, Sünnilerin silahlandınldıklan belirtiliyor. SHFli Kul, "Yaptığmıızgirişimlerden sonuç alamıyoruz" dedi. eden yurttaşlar, dün Ankara'- da SHP Erzincan Milletvekili Mustafa Kul'la görüştüler. SHP'den yardım isteyen köylü- ler, olaylann Bingöl-Erzincan- Tunceli üçgeninde yoğunlatığı- nı söylediler. Geçen yıl Erzincan Başbağ- lar köyüne yapılan baskından sonra, Sünni köylere silah dağıtıldığına dikkat çeken Yayhm köylüleri. şunlan söylediler: "Alevi ve Sünni köyleri karşı karşıya getirilmek isteniyor. PKK'da Alevileri kullanmak is- tiyor. Bazı baskınlarda Alevile- re ait araçları kullandıkları için bir çok kişi gözaltına alındı. Deviet güçleri de daha sonra ge- u'p bizlere baskı yapıyor. Köylere gıda ambargosu uyguluyorlar. Boşaltılmayan köyler ise, yakılı- yor. Güvenlik güçîerin büyük bö- İümü MHP kökenli. Bölge halkı- na potansiyel suçlu gözüyle bakı- yorlar. Tunceli'de 6 öğretmenin öldüriilmesinden sonra baskılar daha da yoğunlaştı. Güvenlik güçleri, süre tanıyarak, kövii- müzü boşaltmaniazı, aksi halde yakacaklarını söylediler. Bizler de, Batıva göçtük. SHP'den yardım istiyoruz, can güvenliği- rniz sağlayarak bizleri tekrar kö^ yümüze verleştirsinler." Köyden bazı yurttaşlann PKK'ye yardım ettikleri gerek- çesiyle gözaltına alındığını bil- diren köylüler, son dönemlerde. güvenlik güçlerince. Üçpınar. Kenarcam. Yastık. Ağ\eren. Armutluk. Yuva. Çanakçı, Edebük. Konarlı \e Ilısu köy- lerinın boşaltıldığını belirtiler. SHP Erzincan Milletvekili Mustafa Kul. köylülerin so- runlanyla yakmdan ilgilen- diklerini söyledi. Kul, Cumhu- riyet'e görüşlerini şöyle dile getirdi: "Benzer. sorunlarla ilgili partimize sürekli başvuru olu- yor. Ancak, yaptığunız giri- şimlerden sonuç alamıyoruz. PKK'nin Erzincan bölgesinde- ki olaylarına bakınca, özellikle Sıvas olaylan sonrası köy baskınlan Sünni yerleşbn bi- rimlerine kay mıştır. Bu da Alevi köyleritıin PKK'ye yardımcı olduklan yö- nünde imaj yaratıyor. Bu imaj sağ basın tarafından da sürekli körükleniyor. Yörede 352 küye silah dağıtıldı. Bu köyler- den 34'ü Alevi köyüdür. Ben bu uygulamanın ileride iyileştiril- mevecek yaralara neden ola- cağını defalarca hükümette ilettim." nun "tonumın ciddi olacağım" belirten Martinez şöyle devam etti: "Manevra alanımız oldukça dar. Av- rupa Konsevi'nin temel ilkelerine uymak ve sadık kalmak zorundayız. Türkiye'de dunımun düzelmesini istiyoruz ve bu düzelme sürecini bozacak şekilde davranmaktan da kaçı- nmak mecburiyerindeyi/. İşimiz zor. Asamble'ye, Türkiye'de mevcut demokrasinin Avrupa normlanna uymadığını. ancak Türkler'in bunu düzelrmekte ka- rarlı olduklarını ve onları des- teklememiz gerektiğini söyleve- ceğim. Türk dostlarımıza ve meslektaşlanmıza şunu söylüyo- ruz: Türkiye'de gerekli ve bekle- nen değişiklikier ktsa zamanda gerçekleştirihnezse, netice Tür- kiye için de son derece olumsuz olacak. Türkiye'de kötü bir ge- lişme bizi de yaralıyor. Türkiye, Avrupa Konseyi'nin bir par- çasHÜr. Türkiye'de esen fırtına, Avrupa Konseyi'ni hasta eder. tşte bizim Avrupa Parlamento- su'ndan farkınuz da buradadır." Martınez. "Biz Türkiye'ye teftişe >eya gerçekleri saptama- ya girmedik" dedi ve şöyle ko- nuştu: "Anayasada demokratikleş- meyi frenleyen hususlar olduğu- nu, bizim kadar Türkler de bili- yoriar. Sonın, reformlan hı- zlandıracak istikrarlı bir or- tamın bulunmamasından kay- naklanıyor. fnsan hakiarı ve de- mokratikleşme süreci konusun- da, ulusal bir mutabakat bulun- ması sarrtır. Burada Cindoruk'- un önemli bir rol oynayabileceği kanısındayız. Vfanevi vc siyasi ağırlığı olan bir insan. Cindoruk, tüm siyasi partileri bir araya toplayıp, "Bakın, artık bu çı- kmazdan kurtulmamızın za- manı gelmiştir. Kaybedecek va- kit yok' demeüdir. Avrupa Kon- seyi'nde bu yönde konuşacağım. Türkiye'yi desteklememiz, se- virci kaimamamız gerektiğini savunacağım."Martinez. "Türk dış politikasmda temel bir deği- şiklik olmayacağını, Kara- yalçın'ın bu konuda güvence ver- diğini" söyledi ve "Soysal'ın ba- şanları büyük alktş toplay acak, ama işlediği hatalar olursa hoş- görii olmay acak. Soysal ile özel- likle insan haklan alanuıda Tür- kiye'yi daha ileriye götürecek şekilde birlikte çalışabileceğimi- zi umuyorum" dedi. Avrupa'da bulunan eski DEP milletvekillerini önümüz- deki hafta, Strasbourg'da ka- bul edeceğini, bunun kendile- rinin başvurusu üzerine gerçek- leşeceğini bildiren Martinez. "Seçimlere katılmalarını isteye- ceğim. Türk hükümeti buna ola- nak tanımalı" dedi. "kıbrts bir zehir" diyen Martinez, "Bizim poziyonuınuzun Türkiye'de iyi anlaşılmadığının farkındayım" di>e konuştu. Martinez şöyle dedi: "Türki- ye'ye, Kıbns sorunundan daha fazîa zarar veren başka bir şey yok. Meselenin çözümü konu- sunda iyimser değilim. Çıkış gö- remiyorum. Kıbnslı Türkler de Türkiye'de bu mesele vüzünden çok zarar görüyorlar." SERVER TANtLLİ Bir Filozof Öldü... Karl Popper, 17 eylülde öldü. Biliminözgüllüğünü.demokrasiyi, "açıktoplum"uha- raretle savunan bir büyük filozoftur yitirdiğimiz; felsefe alanında cesur çıkışların sahibi aynı zamanda. Geçtiği- miz yarım-yüzyıl boyunca, düşünce dünyasının önde gelen birkaç adından biri o oldu; yüzyılımızın büyük so- runlarını tart/ştı ve bu arada kendisi de tartışmaların ko- nusu halinegeldi. Etkisini, daha bir süre sürdüreceğe benzer. Düşünsel serüvenine, bilimler felsefesindeki görüşle- riyle başladı Popper. 30'lu yıllarda, Viyana Çevresi'nin baştacı tümevarımın yerine, bilimsel araştırmanın de- neme ve yanılmalarla, varsayım ve yadsımalarla ilerle- diğini öne sürer. Bilim, bir bilgi sisteminden çok, nesnel bilgiye yönelik bir "tamamlanmamış araştırma"dır ona göre. Bir bilimsel kuramın özelliği de, "doğrulanabilir" olması değil, "yanlışlanabilir" olmasıdır; bilimi, sözde bilimden ayıracak ölçüt budur. "Her bilimsel gerçek reddedilebilir": Felsefesinin kö- şe taşı budur artık! Politik sonuçları olacaktır bunun: Gençliğinde bir par- ça süründüğü Marksizm'e eğildiğinde, onun, geleceğin daha iyi dünyası adına yaptığı vaadin, tarihin yasaları- na, bilimsel bir bilgiye dayandığını söylediği halde, hiç de "bilimsel" olmayıp, dogmatik bir inanç olduğunu ileri sürecektir. Eşitlik mi? Ekleyecektir: "Özgürlük, eşitlikten daha önemlidir ve eşitliği kurma girişimi, özgürlüğü tehlikeye atıyor; öz- gürlüğün feda edilmesi halinde ise, ezilenler arasında bile eşitliği sürdürmek mümkün olamıyor." Marksizm hakkındaki reddiyesi, tam deyimini, iki ese- rinde bulur Popper'in: 1945te Açık Toplum veDüşman- ları'nı, 1957'de de, Tarihselciliğin Sefaletini yayımlar. Birincisinde, faşizmin ve komünizmin, giderek özgürlü- ğü boğan her tür örgütlenişin "kapalı toplum'unun kar- şısına, liberalizmin "açıktoplum"ur\u koyar; ikincisinde ise, tarihin belli yasalara göre ve daha önceden bilinen bir amaca doğru yürüdüğünü ileri süren "tarihselcilik"e karşı çıkar. Değişme mi? Belli bir "teknolojik öngörü"ye ve bir "sosyal meka- nik"e göre olan, sınırlı ve durmadan denetlenebilen ve düzeltilebilen bir şeydir. Toplum ve bilim, köklü bir de- ğişmeyle dayatmaktan çok, yanlışın alanını git gide azaltarak ilerler. Ne tarihin yasaları, ne zorunlu ilerleme, ne belli bir doğrultu! Ne devrim, ne de ütopya! Işte, Karl Popper'in söylediklerinin birözeti! Bu tür düşüncelere bakıp, vaktiyle çok kez yapıldığı gibi, "kapitalisttoplumunşakşakçısı"yaftasını yapıştıra- cak değiliz Poppere. Hele, bir büyük filozof söz konusu olduğunda, inceliği bırakmamalı karşısında konuşur- ken. Ama nedir "açık toplum"derken, Popper'in savundu- ğu bir yerde? Bugünkü kapitalist toplum değil mi? Eğer öy\e ise, gökten mi indi bu? Tarihin aşamaların- dan biri değilse ne o? Ya ondan önceki aşamalar? Bir yasallık, üstelik diyalektik bir yasallık yok mu tarihte? Hayır yok! derseniz, "mağara dönemi'nden bu yana insanoğlunun kalkıp gelişini açıklayamazsınız. Dahası, tarihin yasaları yok derseniz, o "açık toplum"- unuzu da, yığınla karanlıkçı akımın saldırısıyla karşı kar- şıya bırakmış olursunuz. Başta şeriatçı gericilik olmak üzere, bu tür akımların daha da saldırgan hale gelmiş olduklan günümüz ortamında, sapla samanı birbirine karıştırıp Popper'e alkış tutarken dikkat etmeli. Tarihin yasalarına inanmalı. Kimi zaman geriye doğru korkutucu savruluşlan da olsa, daha iyi, daha insanca bir dünyaya doğru adımlar atmış bir tarihtir insanoğlunun tarihi. Onu, bir süredir yeniden gelip düştüğü -şu içinde bulunduğumuz- savru- luşlar ortamından çekip çıkaracak olanların başvura- cakları felsefe, "ihtiyatlı bir reformizm"den başka bir şey önermeyen Popper'in felsefesi değil. dünyayı değiş- tirmenin gereklerine olduğu kadar dinamiklerine de işa- ret eden Mara'ın felsefesi olacaktır. Karl Popper'in arkasından son söyleyeceğimize ge- lince... İngilizler, kralları öldüğünde şöyle derlermiş: "Kral öldü, yaşasın kral!" Çevirip söyleyelim: Bir filozof öldü, yaşasın felsefe! DYP'liler: Baymdırlık Bakanlığı bizim olsun ANKARA (Camhuriyet Bürosu)- SHPden DSP'ye geçen Mastafa Ytfmaz'ın. Bayındu"hk Bakanlığı'ndan istifa ederken SHP'ü millet- vekilleri ve il başkanlanndan gelen ihale baskılan iddia- lannı gündeme getirmesi, DYP milletvekillerini "ek ba- kanlık" için harekete geçîrdi. DYP'li bir grup milletveki- li, ihale yolsuzluklan iddia- lanna hedef olan Baymdırlık Bakanlığı'nın. koalisyonun DYP kanadına verilmesi is- temiyle önceki akşam bir toplaiıü yaptılar. Hakimevi'- nde gerçekleştirilen yemekh' toplanüya, aralannda Meh- met Gözlükay a, Yahya L'du, Ahmet Şerif Erdem, Tevfîk EMker, Cemal Tercan, Ahmçt Bilyeli, Ahmet Neidim, Ali Karadaş, Evren Bulutun da bulunduğu 20'ye yakın mil- letvekilinin katıldıği öğrenil- di. Toplantıda. Bayındırlık Bakanlığa'nın DYP'ye ve- rihnesi konusunda, grupta diğer milletvekilleriyle tema- sa geçilmesi kararlaştınldı. İSKİ Genel Müdürü Eroğlu, Erbakan'a verdiği brifıngdc, susuz- luğun hesabımn, eski yönetimlerden sonılması gerektiğini söyledi. (Fotoğraf: MEHMET DEMİRIC^YA) RP, seçmen listelerinîn genişletilmesini istiyor * İstanbul Haber Servisi - RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Cumhurbaşkanlığı'na başvurarak 4 aralıkta yapılacak olan ara secimde kullanılacak seçmen listelerinin güncelleştirilmesi konu- sunda düzeltme yapılmasmı ıstedi. 4 aralık ara seçimiyle iigili ka- nunun. Cumhurbaşkanı tarafından. yeniden görüşülmesi için Meclis'e iadesini istediklerinı belirten Erbakan, Güneydoğu'da köylerden şehirlere büyük bir göç yaşandığını, ancak göç eden yurttaşlann seçim listelerinin güncelleştirilmesi kapsamına ah- nmadığını söy ledi. Necmettin Erbakan. dün fstanbul'da yaptığı açıklamada, TBMM'den geçen 4aralık ara seçimiyle ilgili kanunun büyük bir haksızlık yarattığını iddia etti. Güneydoğu'da köyden şehirlere büyük bir göç yaşandığını, Diyarbakır'ın nüfusunun 500 bin ol- masına karşın iki milyona yaklaştığını belirten Erbakan, TBMM'- den geçen kanunun. seçmen listelerinin güncelleştirilmesi kap- samına, yalnızca bu bölgeye görevli olarak giden yurttaşlann ve askerden gelenlerin alındığını söyledi. RP lideri. seçmen listeleri- nin güncelleştirilmesine. köylerden şehirlere göç edenlerin de alı- nmasını istediklerinı, ancak iktidar partilerinin bunu kabul etme- diğini öne sürdü. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan. dün fSKl'yi ziyaret ederek İstanbul'un su sıkıntısı konusunda yetkililerden bilgi aldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın da haar bulunduğu ziyaret sırasında Erbakan bir açıklama yaparak inancın, tekeden süt çıkartabileceğinı söyledi.