Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21EYLUL1994 CARSAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
MûteahlMttere
alternatif
• ANKARA (Cumburiyet
Bürosu) - Bu yıl nisan-mayıs
aylannda meydana gelen
fıyat artışlanndan etkilenen
müteahhitlerin sıkınülannı
gidermek amaayla fıyat farkı
kararnamesinde bazı
düzenlemeler yapıldı.
Değişiklikle. inşaat
finnalanna üç ayn alternatif
sunuldu. Müteahhitlerin 45
takvim günü içinde ilgili
idareye başvurarak, 'işe
sözleşmeye göre devam
etmek', 'geçici maddelerde
getirilen esaslara göre işe
devam etmek' ya da
'sözleşmelerinin feshi'
seçeneklerinden birini tercih
ettiğjni bildirmeleri
gerekiyor.
Pancar üreticssj
başfîyat bekliyor
• KAHRAMANMARAŞ
(AA) - Kahramanmaraş
ZiraatOdası(KAZO)
Başkanı İhsan Sanfakıoğlu,
geçen yıl 506 lira olan şeker
pancan taban fıyatının bin
liranın altında açıklanması
durumunda üreticinin
mağdur duruma düşeceğini
savundu. Sanfakıoğlu, şeker
pancanrun tek alıcısının
devlet olduğunu, üretimin,
devletin veneceği fıyata
güven duygusuyla
yapıldığmı vurguladı.
Boru ham için
girişini
• NEWYORK(AA)-
Türkiye'nin,
Kerkük-Yumurtalık boru
hatünın kurtanlması
konusunda yeni birgirişimde
bulunduğu ve Irak'a bir öneri
daha götürdüğü öğrenildi.
Öneri, Türkiye'nin BM
nezdindeki Daimi Temsilcisi
Büyükelçi İnal Batu
tarafından. halen New
York'ta bulunan Irak
Başbakan Birinci Yardımcısı
Tank Aziz'e iletildi.
Yapınıhsatiarına
oda denetimi
• ANKARA (ANKA) - Yapı
ruhsatı almak için istenen
mimari, statik, elektrik ve
tesisat projeleriyle resim ve
hesaplar, ilgili meslek
odalannın denetıminden
geçecek. SHP Adana
Milletvekili Muhammet
Kaymak ve 4 arkadaşının
konuyla ilgili yasa önerisini
hükümet kısmen
desteklerken, yasa önerisinde
yer alan imar planını.
mimari, statik ve her türlü
plan, projeyi haarlayan
mimar mühendislerin ilgili
odalara üye olma
zorunluluğu getiren
maddeye ise destek vermedi.
GJUitep, GAP'ın
döviz kapısı
• GAZİANTEP(AA)-
Gaziantep'te kurulmakta
olan 2. Organize Sanayi
Bölgesi'nde (OSB), faaliyete
geçen fırma sayısı 40'a ulaştı.
OSB Başkanı Durmuş
İşsever, 210 hektar alana
kurulanl.OSB'deOO
işletme bulunduğunu
söyledi. îşsever, 450 hektar
alanı kapsayan ve altyapı
çahşmalan sürdürülen 2.
OSB'de ise 277 yaünmcıya
arsa tahsisi edildiğini, 40
fabrikada üretime
başlandığjnı, lOO'eyakın
tesiste de inşaatın sürdüğünü
bildirdi.
İthalatta
gerileıne
• ANKARA (ANKA) -
Temmuz ayı ithalaündaki
azalmanın yansından
fazlasınm demir-çelik, kazan,
makine, elektrikli makine ve
çihazlarla kara taşıtlan
ithalaündan kaynaklandığı
belirlendi. Temmuz ayı
ithalatında geçen yılın aynı
ayına göre meydana gelen
863.5 milyondolarlık
azalmanın yüzde 55'i dört
kalemden kaynaklandı.
DM0 Başkam
• ANKARA (AA) - Devlet
Malzemle Ofısi Genel
Müdürü ve Yönetim Kurulu
Başkanı Demir Erman,
Maliye Bakanlığı müşaviri
olurken, bu göreve Maliye
Müfettişi Cihan Çetinkaya
getirildi. Maliye Bakanlığı
Bütçe ve Mali Kontrol Genel
Müdür Yardımcıhğma Daire
Başkanı Mehmet Fatih
Ekinci, Emekli Sandığı
Genel Müdürlüğü tstanbul
Bölge Müdürlüğüne
ödemeler Daire Başkanı
Yalçın Uçargönül, Milli
Emlak Genel Müdür
Yardımcüığına Türkmen
Derdiyok, Gelirler Genel
Müdür Yardımahğına Baş
Hesap Uzmanı Osman
Anoğlu atandı.
Petrolün arama, üretim ve naklini öngören anlaşma, dün Bakü'de imzalandı
AzeripetrolüBatryaemanet
EKONOMIYE BAKIS
TANER BERKSOY
BAKÜ (AA) - Azeri petrolleri-
nin arama ve üretimi ile ulusla-
rarası pazarlara naklini öngören
anlaşma, dün Azerbaycan'm
başkenti Bakü'de imzalandı.
Anlaşmaya, aralarında Tür-
kiye Petrolleri Anonim Or-
taklığı'nın (TPAO) bulunduğu
Batılı petrol şirketJerinin oluş-
turduğu konsorsiyum ile Azer-
baycan Milli Petrol Şirketı SO-
CAR taraf olarak imza koydu.
Anlaşmayı, Türkiye adına
Devlet Bakanı Necmettin Cev-
heri ile TPAO Genel Müdürü
Sıtkj Sancar imzaladılar.
Rusya Dışişleri Bakanlığı ise
Azerbaycan'la Baülı petrol şir-
ketleri konsorsiyumu arasında
Hazar Denizi'ndeki petrol re-
zervleriyle ilgüi bir anlaşmayı
"resmen taıumavacaklarını" bil-
dirdi.
Bakanlık sözcüsü Grigory Ka-
rasin "Hazar Denizi'yle ilgili tek
taraflı kararlar uluslararası ya-
salara aykın olduğu gibi denizde-
ki eko sisteme zarar venne riski
taşımaktadır" dedi.
Anlaşmaya göre, Ingiliz BP,
Amerikan Amoco, Penzoil,
McDermott, Unocal, Ramco.
Norveçli Penzoil, Rus Lukoil
şirketleri ile Türkiye'den
TPAO'dan oluşan konsorsi-
yumun Azerbaycan'da çalışa-
cağı sahanın alanı 432.4 kilo-
metrekareyi buluyor.
Anlaşmanın süresi 30 yılı kap-
sarken üretimin yapılacağı Aze-
ri, Çıralı ve Güneşli sahalannda
bugünkü hesaplamalara göre
üretilebilir petrol rezervi 511
milyon tona ulaşıyor. Üretilecek
petrolde hissesi 9 milyon ton
olarak hesaplanan TPAO'nun,
150 milyon dolarlık yapacağı ve
2.5 milyar dolarlık döviz girdisi
sağlayacağı bildirildi. 253 mil-
yon ton petrol de Azerbaycan'-
da kullanılacak.
Anlaşmaya göre, ilk petrol
üretimi 18 ay içinde gerçekleş-
tirilecek. Tam saha gelişürme
çalışmalannın 48 ayda tamam-
lanması beklenirken. bölgede
üretilecek petrolün uluslararası
Haydar Aliyev: Yeni bir dönem başlıyor.
• Anlaşmaya göre. İngiliz BP.
Amerikan Amoco. Penzoil.
McDermott, Unocal, Ramco,
Norveçli Penzoil, Rus Lukoil
ile TPAO'dan oluşan
konsorsiyumun
Azerbaycan'da
arama ve üretim yapacağı
sahanın alanı 432.4
kilometrekareyi buluyor.
• Rusya Dışişleri Bakanlığı ise
Azerbaycan'la Batılı petrol
şirketleri konsorsiyumu
arasında Hazar Denizi'ndeki
petrol rezervleriyle ilgili bir
anlaşmayı "resmen
tanımayacaklanm" bildirdi. Cevheri anlaşmayı Türkiye adına imzaladı.
Bundan sonra ne olacak?
Anlaşmanınimzaianmasını
takipeden en lusa sûre içinde konsorsiyum
üyesi şirketkr, arama ve üretime ilişkin
kendi aralannda bir ortakiık anlaşması
imzalayacaklar.
Söz konusu anlaşma,
"Petrol sahalarının geliştirilmesi ve işletme
faaliyetlerini yüriitecek ortak şirketin
yaptlaaması, işJeyişi veştrketierin
birbirieriyle Uişkilerini" düzenleyecek.
Anlaşma sonrasında, hisse sahibi petrol
şirkeüerince üretilecek petrolün,
uluslararası pazarlara naklini sağlayacak
petrol boru hatünın yapımı konusunun da
hızlı bir çözümle gerçekleşme sürecine
girmesi söz konusu.
ENERJI ESKİ BAKANI ERHAN I$IL:
Yüzyılın anlaşması yaklaşımı abarülı
"Azeri petrolü SSCB'nin
dünyamızdaki en büyük
ürctki olduğu zamanlarda dahi
bu ülkenin yıllık petrol
üretiminin yüzde 8-10'unu
karşılıyordu. BDT'nin petrol
rezervlerinin çoğu Asya
Cumhuriyetkri'ndedir.
Söz konusu aniaşmadan sonra
30 yılda 510 milyon ton petrol
üretileceği bildiriliyor.
Ortalama hesaplama ile bu yılda 17
milyon ton petrol demektir. Çok büyük
bir üretim sayılmaz. Bu nedenle
yüzyılın petrol anlaşması sözü
hayli abarüh görünüyor.
Anlaşmaya göre TPAO'nun
payıda yüzde 2,5.
Demek ki ilk yıllarda Türkiye
tarafından 250 bin ton ham
petrol düşecek.
Diyelim ki bu pay daha sonra
yüzde 7.5'a çıkankh. O taktirde
Türkiye'nin payı 1 milyon 250
bin ton olacak ve bu çok çok büyük bir
rakamdeğil.
pazarlara naklini gerçekleştıre-
cek ana boru hattına ilk petrol.
54 ay içinde verilebilecek. Proje-
nin toplam maliyetı 7 milyar 675
milyon ABD Dolan.
Petrol anlaşması, Azerbaycan
Milli Meclisi'nde onaylandıktan
sonra yürürlüğe girecek.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Haydar AHyev imza töreninde
yaptığı konuşmada, anlaşmayla
ülkesinde yeni bir dönemin baş-
ladığını söyledi.
Azerbaycan'm eski Sovyetler
Bırlığı topraklanndaki en bü-
yük üçüncü petrol üreticisi oldu-
ğuna dıkkat çeken Aliyev, gele-
cek otuz yıllık dönemde bu pro-
jeden 34 mılyar dolar kazan-
mayı hedeflediklenni bildirdi.
Anlaşmayla ülkede serbest
pazar ekonomisinin yerleştinl-
mesi yönünde de önemli bir
adım atıldığını kaydeden Aliyev.
bundan sonra Azerbaycan'm
dünya ekonomisiyle bütünleşe-
ceğini vurguladı.
TPAO Genel Müdürü Sancar
da, anlaşmayla, bölgede ilk defa
büyük sayılabilecek bir projenin
temelinin atıldığını bildirdi.
Hisse oranının küçüklüğüne
karşın. projede yar almanın çok
büyük önemı olduğunu vurgu-
la\anSancarşövlekonuştu:"Ka-
zakistan'da başlatmış olduğumuz
petrol arama ve üretim çalışma-
larıvla birlikte Azerbaycan'ı da
düşündüğümüzde. >eni aktivite-
lerde yer alabileceğimiz gibi, Ue-
ride yıllık petrol ihti>acımızın bü-
yük bölütnünü bu ülkelerde çı-
kanlacak petrolle karşdaya-
cağız."
41 Türk şirketinin 'Uluslararası Finans Kurumu'na borcu 15 trilyon liraya dayandı
DevletIMFye, şirketlerJFCye borçlu
BEHİÇ GÜRCİHAN
Türk şırketlenrün Dünya
Bankası'nın alt kuruluşlanndan
biri olan Uluslararası Finans
Kurumu'na borcu 15 trilyona
dayandı. Avrupa kıtasında fi-
nanse ettiği şirketlere söz konu-
su kurum tarafından verilen
borçlar 30 trilyon lira olurken
bu rakamın yansı Türk şirketleri
tarafından kullanıldı. Kalkınan
ülkelerde özel sektörün yatın-
mlanna kaynak sağlayan ve ser-
mayenin akışkanhk İcazanması
amaayla sermaye piyasalannın
kurulması için hükümetlere
danışmanlık dahil finans alanı-
nda bir çok girişimleri bulunan
Uluslarası Finans Kurumu'nun
1994 yılı raporunda dikkati çe-
ken en önemli nokta Avrupa'da
Dünya Bankası gurubu içinde
yer alan kurumun en fazla "içli-
dışlı" olduğu ülkenin Türkiye
olması.
Polonya ve Macaristan gibi
serbest pazar ekonomısine geçış
yapan ve Dünya Bankası ile çok
sıkı temas halinde bulunan ülke-
lerde bile Uluslararası Finans
Kurumu'nun çeşitli yollarla fi-
nanse ettiği şirket sayısı 21 ve
17'yi geçmezken, Türkiye için
busayı41.
Devletin 500 trilyona yak-
laşan iç borcundan sonra, Ulus-
lararası Finans Kurumu'na
Türkiye'de kı 41 şirketin toplam
15 trilyona yaklaşan borcu göze
iFC'nin bazı Türk şirketlerine
verdiği borclar (milyon $)
Çayeli Bafcr {ştetmeîeri AŞ
Kepez Elektrik TAŞ
Trakya Cam Sanayii AŞ
Türkiye Garanti Bankası AŞ
MedyaHoMingAŞ
ilk kaynak
aktanmı
30
25
6S.1
20
12.1
Şuanda
geçertiborç
30
24.6
23.8
20
~- 11.9'
batmavacak seviyede olsa da.
ilgı çekici nokta IFC"nin Av-
rupa'daki bütün yatınmlar için
sağladığı 30 trilyon TL'lik bor-
cun yansının Türkiye'deki şir-
ketlenn sırtında olması.
Son bir >ıl içinde, 65 kalkınan
ülkede, 231 özel sermaye pro-
jesıne 2.5 milyar dolar (85 tril-
yon TL) sağlayan IFCnin Tür-
kiye'de destek sağladığı şirketler
\e bankalar arasında Medya
Holding'den Garanti Bankası'-
na kadar birçok özel şirket var.
Türkiye. IFCnin yatınm
portföyünde. kullanılan borc ve
sermaye aktanmı büyüklüğü
açısından 485 milyon dolar (16.4
tnlyon TL) ile beşınci sırada bu-
lunuyor. IFCnin yönetim kuru-
lunda oylann yüzde 22.9'u
ABD'nin elınde bulunurken. ilk
beş ülke olan ABD, Japonya,
Almanya, Fransa ve İngiltere
toplam oylann yüzde 46.49'unu
ellerinde bulunduruyor.
1956 yılında kurulan IFC. Ye-
nıden Yapılanma ve Kalkınma
Bankası. Uluslararası Kalkı-
nma Kurumu \e Çok Taraflı
Yatınm Garanti Ajansı ile koor-
dineli olarak çalışıyor.
HULYA CENC
Ctımtıuriymt Omzmtmmi
TurKocaO' Cad 33/41
Cafla loğhı/IS T/KNBUL
TEL. 512 05 OS
FAX. 51 •* O7 51
Önemli olan müşteri memnuniyeti
r.Klorlu mayo
1
Miaktakf Pabetiand mağazasından 6
temmuzda 1 müyon 840 bin Efra
oaeyoFsk bir ntsyo sfltınatdıni. 25
g
sörelçinctoyenlmayomunelastBcfyetl
b r i d l t e k h t e k t t T
ı dönüfü,sorunumuPabettarMfa
> bödlrdKilmde,mayoyu»wlatçıflrmaÇiçekk;
| âtyftn'egaerupdeği#r«ceUerini
• soyiedHer.Oahasorvabeniarayan
| mayoyuNmbngfitflrmemilstediler.Çiçeklç
^ y ç
davrandılar. Çok sinirtom&ğifn için mayoyu
yfittortoeln1atarakoradanayr*iKriczorunda
kBktm. OguTannvertVİSTANBUI.
kurumuzun şikayetini Çiçek İç Giyim'den
YlWl
zBaysarailettim. Söz konusu olayı
haörfadjğmı söyteyen YıkJız Hanım,
| mayonurt kullanım hatası nedeniyledeforme
• olduğunu iteri sürdü. Geri getirilen mayonun
I yağ ve klor koktuğunu iddia eden Yıldız
| Han»m, "Havuz suyunda bulunan klor
i mayolann bozulmastna neden otur. Mayonun
' çok iyi yıkanması vedurulanması gerekir.
[ Yıkanmadan bize yağ ve klor içinde getirilen
ı mayonun buhalegeltnesigayetnormal.
Kullanım hatası yüzünden bu hale gelen
I mayoyu değiştirmemizmümkündeğH"öiye
I kortuştu. OyaHanım'ınsatınaldığı
. mayolardanhiçbırşikayetgeimedığint
I belirtenYı!dtzHanım,sezonbaş4ndaGotex'in
| koleksiyonundabulunan tüm ürünlerin kalite
• kontrollerininyapıldığını vurgulayarak
' herbangi bir üretim hatası, kalite eksıkliği
| halmde pıyasada bulunan tüm mayolann
i toplatıldığını kaydetti.B
S
ubat ayında bıri 2 milyon, dığerı 2.5
milyon liraolmak üzere Benetton
• marka ıkısaataldım Saatısatın
alırken, her türlü mekanıkaksam ve
malzemekusurlarınakarşı 1 yıl garantilı
olduğu söylendı. Çarpma ve düşürme
gibi kötü kullanma halinde zarar müşteri
tarafından karşılanacaktı. 5-6 ay sonra
satın aldığım saatlerden bırinın metal
kısmı bozulmaya başladı. Şikayetımı
Baharıye Benetton'a bıldirmek üzere
gıttığımde orada benzerı şıkayetleri
bulunan kışilerle karşılaştım. Bana
konuyla ılgileneceklerini söylediler ama
henüz bir cevap alamadım.
Sobri BoryaylaİSTANBUL
Y
edi ay önce eşime gecikmiş bir
doğumgünü hediyesi olarak
Benetton marka kol saati aldım.
Aradan beş alb ay geçmeden saatin
metal aksamında kararma ve
matlaşmalar oluşmaya başladı. Bir
çarpma sonucunda camı da çatlayan
saati tamire gönderilmesi amacıyla
Gayrettepe Benetton mağazasına
bıraktım. Saatin metal aksamı ve
camının değiştirilmesi için benden 750
bin lira istendi. Sadece kırılan camın
ücretini ödeyeceğimi, metal aksamın
garanti kapsamında olduğunu
söylemem ise pek fazla ise yaramadı.
Durumu Benetton Genel Müdürlüğü'ne
bildirdiğimde, haklı olduğumu
söyleyerek, en kısa sürede protdemi
çözümleyeceklerini belirttiler. Birkaç
gün sonra teslim edilen saatin camı için
120 bin lira ödedim. Bunun dışında
saatin kurma yeri değiştirilmiş, diğer
kısımlan ise olduğu gibi bırakılmıştı.
Mttmtafkı Öıdemir İSTANBVL
^% ikayetler üzerine harekete geçen Benetton yetkilileri,
J ^ okurlarımızınproblemlerini kısa sürede çözümlediler.
^9 Mustafa Bey'eyeni birsaat veren Benetton yetkilileri,
Sabri Bey'in saatinin mekanik aksamını ücretsiz
değiştirdiler. Tüketici şikayetlerini prosedüre uygun
değerlendirdiklerini belirten Benetton yetkilileri, müşteri
memnuniyetine önem verdiklerini açıkladılar.
Kamil Koc hatasını biletle karsıladı
•
T
atil dönüşü Datça'dan Ankara'ya gitmek üzere
Kamil Koçfirmasındanbilet aldım. Datça'dakı
görevli yalnızca akşam saatlerinde otobüs
olduğunu ve istersem otobüse Marmaris'ten de
binebıleceğımı söyledi. Bunun üzerine Marmaris'e
giderek oradan binmeye karar verdim. Aynı firmanın
gündüz saatlerinde de otobüsü olduğunu
öğrendiğimde, biletsaatimideğiştirmekistedim.
Datça'dakı görevlilerin beni yanılttığını anlatmama
karşın, biletıdeğıştiremedim.
Yanlış bilgilendirme sonucu zorunlu olarak
Marmaris'te 7 saat beklemek zorunda kaldım. Daha
sonra bu sorunumu Kamil Koç'a bildirdiğimde
durumun Marmaris'teki görevlilerin
deneyimsizliğinden kaynaklandığını, hem Datça, hem
de Marmaris bürolarının uyarıldığını belırterek özür
dılediler. Ayrıca Kamil Koç yetkilileri adıma
düzenlenmişbirseyahatçekigönderekgüzelbir
jestte bulundular.
Kahmiye İnver/ANKAMtA
Kamu Reformu ve
Özelleştipme...
Konulan ve sorunları kronik hale getirmekte üstümüze
kimse yok doğrusu. Sorunları çözüp konulan aşacağımıza,
çözümleri savsaklayıp, bitmez tükenmez tartışmalarla ko-
nuları kronikleştirmektefevkalade ustayız.
Günümüzde bunun en belirgin örneği özelleştirme. 1980'-
li yıllarda yoğun olarak tartıştığımız bu konuyu üstün bir be-
ceriyle kronikleştirdik. Üstelik tartışmayı uzattıkça olayı ana
ekseninden saptırıp, olmadık noktalara sürükledik.
Dünya 1970'lerden bu yana önemli ve kapsamlı bir deği-
şim süreci yaşıyor. Ana ilkelerinden, temel kaygılarından
uzaklaşmış, popülist hırsların ideolojik kalkanı haline dö-
nüşmüş olan sosyal devlet uygulamaları kamunun sırtına
taşınmaz yükler getirmişti. Zaten kaynak kıtlığı içinde olan
kamu otoritesi bu yükleri taşıdığı sürece enflasyon baskıları
yaratıyor, dengeleri bozuyordu. 1970'lerin kriz ortamı bu et-
kileşimi pekiştirdi ve devletin sırtındaki ekonomik yüklerin
azaltılması gereğini gündeme getirdi.
Geveze politikacılarla kıvrak ideologlar başlayan tar-
tışmayı; devleti yok edip, tarihi bitirme noktasına kadar ge-
tirdiler. Bunların mümkün olmadığı kısa sürede anlaşıldı.
Ama sorun da yok olmadı. Sırtına yüklenen yükü azaltmak
için kamu kesimini yeniden düzenlemek gerekiyordu. özel-
leştirme, hacimli birdeğişim projesinin uygulama araçları-
ndan sadece birisi olarak gündeme yerleşti.
Teknik açıdan böylesine basit ve masum görünen özel-
leştirmenin toplumsal ve ekonomik açılımları sanıldığından
çok daha büyük ve karmaşık. Dolayısıyla bunu salt bir eko-
nomi politikası aracı olarak algılayıp uygulamak olanaksız.
Dünya deneyiminden türeyen dersler özelleştirmenin bir
dizi önkoşulu olduğunu gösteriyor. Bunları üç temel nokta-
da toplamak mümkün.
önkoşulların birincisi özelleştirmeyi mutlaka bir uzlaşma
zeminine oturtmak gereği. Bunun çok basit nedenleri var.
ûzelleştirme toplumun değişik kesimlerini çıkar çatışması
yaratacak ölçüde farklı biçim ve yönlerde etkiliyor. Bu çatj-
şma potansiyelini çözmek ancak uzlaşmayla mümkün. öte
yandan özelleştirilecek kurumlar toplumun malı. Devlet
bunları halk adına yönetip yönlendiriyor. Oysa özelleştir-
meyi devlet erkini geçici bir süre kullanma yetkisi almış si-
yasi kadroların oluşturduğu hükümetler yapıyor. Bu işin
sapmasız, saplantısız yürümesi ve siyasi kadroların özel
çıkar hesaplarına alet olmaması için de uzlaşma gerekiyor.
Önkoşulların ikincisi, özelleştirmenin mutlaka hukuk ze-
minine oturtulması gereği. Bunun da uzun boylu tartjşma
gerektirmeyecek ölçüde basit nedenleri var. Sonuç itibarıy-
la özelleştirme bir mülkiyet devri. Nasıl özel kişiler arası-
ndaki mülkiyet devri ya da kamulaştırma dediğimiz özel
mülkiyetin kamuya devredilmesi yasal olarak düzenlen-
mişse, kamu mülkiyetinin özel kişi ya da kurumlara devri de
yasal olarak düzenlenmek zorunda. Bu yapılmadığı takdir-
de kamu mülkiyetinin devri koltuklannda kısa ve geçici sü-
relerle oturan siyasi kadroların keyfi kararlanna bağlı ve
kötüye kullanıma çok açık, dolayısıyla topluma maliyetyük-
leyen bir süreç haline geliyor.
Özelleştirmenin bir başka önkoşulu da sağlam bir ekono-
mik zemine oturtulma gereği. Özelleştirmeyi ekonomik ve
toplumsal yarara dönük kapsamlı bir kamu kesimi reform
girişiminin araçlarından birisi olarak algılamanın doğal bir
sonucu bu. Bu nedenle özelleştirmeyi kuyruğu sıkışan be-
ceriksiz politikacıların zaman kazanma girişimlerinin çok
ötesinde, bir toplumsal dönüşüm projesinin önemli bir par-
çası olarak değerlendirmek gerekiyor.
Bu açıdan bakıldığında özelleştirmenin oturacağı ekono-
mik zemini tanımlamak hiç de zor değil. özelleştirmenin
nedenlerinin kamu reformu projesinin ikna edici gereklerin-
den türetilmesi, boyutlannın bir total tasfiyeden çok, proje-
nin zorunlu kıldığı boyutlarda tanımlanması ve çıkar çatı-
şması potansiyeli taşıyan sonuçlarının da kaynak israfını,
rant aktarımını ve hak kaybını engelleyecek biçimde düzen-
lenmesi gerektiği çok açık.
Şimdi eğri oturup doğru düşünün ve şu sorulara yanıt ve-
rin: Bizde kamu kesiminde gözlenen tükenmişliği böylesi
bir reform projesi içinde algılayan bir siyasi kadro var mı?
Yandaşıyla karşıtıyla özelleştirmeyi böyle bir düşünce ve
proje bütünlüğü içinde değerlendiren bir siyasi kadro var
mı? Nedenlerini, boyutlarını ve sonuçlarını bıze böyle bir
mantık akışı içinde açıklayan bir siyasi kadro var mı?
Yanıtlarınızı doğru verirseniz özelleştirmeyi neden aşı-
Imaz bir soruna, kronik bir gevezelik konusunadönüştürdü-
ğümüzü anlarsınız. Bu size neden bir kronik 'özelleştireme-
me' çıkmazına düştüğümüzü de anlatır.
İKV BAŞKAM ALOĞLU:
Vergi reformuna
ihtiyaç yok
Ekonomi Servisi
İktisadi Kalkınma
Vakfı(IKV) Baş-
kanı Sedat Aloğlu.
Türk vergi siste-
minin Avrupa Bir-
liğiileyakın uyum
içinde olduğunu r... e ._,
belirterek, vergi IKV'nin hazırladığı 19% vakfın hazırlamış
reformuna ihtiyaç gümrük birliği logosu olduğu "AB ülke-
96 GÜMRÛK Bİ81İBİ
manm daha doğ-
ru olacağnı vur-
guladı. IKV'nin
bir süredir devam
eden olağan haf-
talık basın top-
lantısında konu-
şan Aloğlu,
olmadığını sadece
uygulamanm yetersiz olduğu-
nu söyledi. Aloğlu. kamuoyun-
da oluşan "vergi reformu gerek-
lidir" şeklindeki sloganın gerek-
siz bir beklenti yarattığını ve
mevcut sistemin kredıbilitesini
azalttığını belirterek. kayıt altı-
na ahnamayan vergi ile uğraş-
lerinde seçilmiş
vergi uygulamaları ve uyum çah-
şmalan" raporundan bahsede-
rek kamu açıklanmn azalülma-
masının Türkiye'nin nefesini
tüketeceğini belirtti. Vakfın
toplantısında aynca 1996 güm-
rük birliği logosu da basına ta-
nıtıldı.
.Şimdi zaman
ev
Yalnızca bu kampanyamız için
Peşin alımlarda %23.63'e varan indirimler...
Yuva Kredisi faiz oranlanmızda
özel indirimler...
EMLAK BANKASI.,
- O o | r u Y a t . r ı m E v e Y ı t ı r ı m "
â l