27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 EYLÜL1994 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER Sırp saJdınısı sörûyor • SARAYBOSNA(AA)- Sırplar, Bihaç yöresinde Müslümanlara karşı saldınlannı dünden bu yana bütünhızıyla sürdürürken, Boşnak ordusu da Konjic bölgesinde saldınya geçti. Saraybosna'da BM tarafından yapılan açıklamaya göre, Sırplann özellikle Bihaç'ın doğu kesimındeki Otoka kasabasını yoğun bombardımana tutması üzerine, Boşnak ordusu kasabayı tahliye etti. BM Sözcüsü Claire Grimes, Boşnaklann da Konjic'te saldınya geçmeleriyle ortaya çıkan durumun kayı verici olduğunu belirterek, taraflardan "sakin olmalannı" istedi. Kınm'da yumuşama • MOSKOVA (AA) - Kınm Devlet BaşkanıYuri Meşkov, milletvekillerinin parlamento binasına girmesine izin verdi. Meşkov, haftasonunda parlamentonun ve yerel konseylerin çalışmalannı askıya almışü. Ancak bu karan tanımayan parlamento üyeleri Kınm Genel Savcılıİc bürosunda toplanmışlardı. Devlet Başkam'nın, parlamenterlerin parlamento binasına girmesine izin vennesinin, yasama ve yürütme arasında çıkan yetki krizinin aşılması umudunu artırdığıbelirtildi. Kaddafî: Haitiyî jşgal tehlikeli •TUNUS(AA)-Libya lıderi Muammer Kaddafi, Haiti'nin ABD tarafından işgalinin "tehlikeli birörnek' teşkil edeceğini bildirdi. Libya resmi haberjansı Jana, Kaddafı'nin, "Haiti işgal edildiğitakdirde.ABD zulmü ve insanlık için yaratüğı tehlike konusunda daha önceden söylediğim sözlerin doğruluğu kanıtlanacak" şeklindeki açıklamasını yayımladı. Kırgizistan Meri geliyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kırgızistan Devlet Başkanı Askar Akayev, resmi birziyaret için 13 ekimde Türkiye'ye gelecek. Akayev, 18-19 ekim tarihleri arasında gerçekleşecek Türki cumhuriyetlerdoruğuna kaülacak. Akayev'in Türkiye'yi ziyareti sırasında, konsolosluk, iki ülke arasında karma ekonomik komisyon kurulmasına ve çifte vergilendirmenin kaldınlmasına ilişkin anlaşmalar imzalanacak. İliescu, İstanbul'a • ANKARA (AA)- Romanya Cumhurbaşkaru İpn İliescu, cumartesi günü bir günlük çalışma ziyareti içinlstanbul'a gelecek. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, tliescu, İstanbul'da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüşecek. İki cumhurbaşkanının görüşmesinde, ikili ilişkiler, Karadeniz'de ekonomik işbirliği imkanlan ve eski Yugoslavya'daki son durumun ele ahnacağı bildirildı. Independenfin iddiası • LONDRA(AA)- Ingiltere'nin önde gelen fıkir gazetelerinden The Independent, Kuzey Irak sınınndan gecişlere konulan kısıtlamalan, "Ankara, basının Iraklı Kürtlere ulaşmasını engelliyor" başlığı ile duyurdu. Kuzey Irak'a geçişlenn sıkı denetime bağlanmasının, " Ankara'da gûçlenen Türk milliyetçiliğinin yansıması" olduğunu iddia eden gazete, Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal'ın son girişimleriyle Batılı diplomatlann "kaşlannı kaldırmalanna yol açtığını" yazdı. Diana'yayeni •LONDRA (AA) - Galler Prensi Charles'ın dostu, islaıBeserleri uzmanı anükacı Oliver Hoare'yı sessiz telefonlarla rahatsız etmekle suçlanan Prenses Diana'nın adı yeni bir telefon skandahna daha kanştı. The Sun gazetesi, Prenses Diana'nın Charles ile evliliğinin yıkılmasına neden olan Camilla Parkes Bowles adlı kadının yıllardır telefon bombardunanına tutulduğunu bildirdi. Ankara'nınABD yardımının yüzde 10'luk bölümünü reddetmesine tepki gelirse SEIA gözden geçirilecek Soysal'danABD'yeuyarıLALE SARIİBRAHtMOĞLU ANKARA - Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal, ABD'nin düşük fa- izli kredi şeklinde verdiği yardıma Ankara'nın gösterdiği protestoya karşı gelecek tepkiyle bağlanülı ola- rak Türk-Amerikan Savunma ve Ekonomik İşbirliği Antlaşması'nın (SEİA) gözden geçirileceğini söyle- di. Ankara, ABD Dışişleri Ba- kanlığı Müsteşarlanndan Peter TamofTun yann Türkiye'ye yapa- cağı zıyaret sırasında, bu mesaj ile birlikte, Washington'ın Türkiye'yi rahatsız eden Kafkasya'daki belirsiz poliükasını da gündeme getirecek. Tarnoffun ziyareti ABD'nin bir süredir Türkiye ve Yunanistan'ı yakınlaşürma yolun- da izlediği politika da, TarnofTun ziyareti çerçe- vesinde biraz daha netle- şecek. Tarnoff, Türk ve Yunan Başbakanlanna iletilmek üzere ABD Baş- kanı Bill Clinton'ın mek- tubunu getirecek. Mek- tuplar, Doğu Akdeniz'de banş ve istikrann güçlen- dirilmesi için ABD'nin Türkiye ve Yunanistan ile birlikte çalışma isteğini iceriyor. Dışişleri Bakanı Soysal, gecen cuma gü.nü düzenlediği kok- teylde bir soru üzerine ABD'nin Türkiye'ye, yenilenmesi görüşmele- ri halen devam eden SEIA çerçeve- sinde düşük faizli kredi verdiğini anımsatarak. "Yardnnm koşula bağ- lanan bölümüne verdiğimiz tepkiye •ABDEhşişleri'nden Tamoffun yann Ankara'ya yapacağı ziyaret sırasında Washington'uı Kafkasya politikası karşısmda Türkiye'nin duyduğu rahatsızlıkdadile getirilecek. karşı ABD'den tepki geürse, SEİA yükümlüKUderini gözden geçiririz" dedi. ABD, Türkiye'ye yapüğı aske- ri yardımlan son üç mali yılda hibe- den düşük faizli krediye dönüştür- müş ve son mali yılda öngöriilen 365 milyon dolann 36.5 milyon dolarlık bölümünü Kıbns ve in- san haklan koşuluna bağlamıştı. Ankara, yardımın tümü yerine koşula bağlanan yüzde 10'luk bölümünü alma- yacağını acıklayarak, ABD'ye "koşulu kabul et- miyorum" mesajını verdi. Amerikan Haberler Merkezi'nin Ankara bü- rosu tarafından dün yapüan yazılı açıklama- da, TarnofFun, sırasıyla bugün ve yann Atirta ve Ankara'ya yapacağı ziyaretler sı- rasında görüşmelerin odak nok- tasını Balkanlar, Ege konusu ve Kıbns'ın oluşturacağı belirtildi. Ankara'daki ABD'li diplomatik kaynaklar, Cumhuriyet'in sorusu üzerine, TarnofFun taşıdığı mektu- bun içeriğinin, Washington'un Tür- kiye ve Yunanistan arasındaki so- runlann çözülmesi konusunda aktif çaba harcadığı şeklinde yorumlana- bileceğini söylediler. Türkiye, ABD'den Kafkasya konusunda, özellikle Rusya'nın bölgeye tek başına girmesine karşı bir politika izlemesini isteyecek. Soysal, hafta sonunda Bakü'ye yaptığı bir günlük ziyaret sırasında, Türkiye'nin, Azerbaycan ile Azeri topraklannın yüzde 20'sini ışgal altında tutan Ermenistan arasında- ki sorunlann çözümünde Ankara'- nın devre dışı kalabileceği konusun- daki endişesini belirtmişti. Soysal, Ankara'nın Washington ile ilişkile- rinde ihanete yer olmadığını anı- msatarak, "Kafkasya'da Türkiye'- nin sözii dinlenmez.se, bundan ABD de zarar göriir" demışti. 3'e göre ClintonHaiti'nin işgalinin zorunlu olduğuna Amerikalılan inandıramadı ANKARA Müdahalenin maliyeti Ülke/ Müdahale GRENADA Actl Harekat PANAMA Acil Hava Harekatı IRAK Çöl Fırtınast Harekatı SOMAÜ Umut Harekatı Tarih/ Giderier Ekim-Aralık 1993 76 milyon $ Aralık 1989 - Şubat 1990 164 milyon $ Ocak-Haziran 1991 7.4 mjlyar $ Aralık 1992 - Mart1994 2milyar$ Ölen ABD askerieri 19 23 293 30 Büyük askeri müdakaîelerin giderleri de büyük oluyor. ABD tarafından yerkştirildikleri kamplarda hiç değilse karmlanm doyurma fırsatı bulan Haitili mültecilerin eve dönmeye niyeti yok. HaitTy e müdahale gerekli mi?Dış Haberler Ser- visi - ABD'nin Haı- ti'ye müdahalesınin hızla yaklaştığı sıra- da, Newsweek dergı- si, Amerikan halkı ile Kongre"nin, Hai- ti'ye çıkmanın ABD'nin yaşamsal çıkarlan acısından gerekli olduğuna hala ınanmadığını belirtıyor. Son sayısında Haiti'ye müdahale sorunu- nu kapak konusu yapan Newsweek,"Haiti: İşgal gerekli mi?" başlıkh yazıda şöyle diyor: "Başkan Clinton, Haiti'ye müdahalenin Ame- rika'mn yaşamsal çıkarlan açtsmdan gerekli olduğu konusunda Amerikalılan hâlâ Ouıa edemedi." Newsweek'in yapüğı son nabız yoklaması- na göre görüşü sorulanlardan yüzde 34'ü, ABD'nin Haiti'ye müdahale etmesi gerekti- ğini savundu. Yüzde 37 ise müdahaleye karşı çıkü. Cumhuriyetçiler Müdahaleye karşı çıkanlann başında cum- huriyetçiler geliyor. Senatör Bob Dole, geçen hafta verdiği demeçte, u Başkan Clinton, Hai- ti'ye neden müdahale etmek gerektiğini halka anlatamadı"dedi. Eski Başkanı Yardımcısı Dan Quayle ıse nabız yoklamalannda sürekli puan kaybeden Clinton'ın, prestijini yükseltmek için Haiti'ye müdahale etmeyi tasarladığını öne sürdü. Newsweek. Haiti cuntasının aamasız ol- duğunu, ülkede terör estirdığıni belirttikten sonra. "Ancak bazı Amerikalılann, Cumhur- başkanı Jean-Bertrand Aristide hakkında da kuşkulan var" dıyor. Dergi "Marksist demagog" olarak niteledi- ği Aristide'ın demokrası ve insan haklanna bağlılığı konusunda ciddi kuşkular olduğunu bebrtiyor. Secimle işbaşına gelen Aristide, 8 ay ikti- darda kaldıktan sonra 1991'de General Rao- ul Cedras'ın liderliğindeki cunta tarafından devrilmişü. Kapitalizmin şiddetle aleyhinde olan Aristide, sınıf savaşı çağnsında bulun- muştu. Newsweek, Aristide'in bir konuş- masında, muhaliflerin, boyunlanna geçirile- cek yanan lastiklerle öldürülmesini istediğini öne sürüyor. İnsanlan boğazlanna yanan lastik geçirerek öldürme, Haiti'de uzun süre- dir kullanılan bir yöntem. Ancak Aristide daha sonra yaptığı açıklamada o konuş- masının yanlış anlaşıldığını iddia etti. CIA'ye göre Aristide bir 'psikopat' CIA, Aristide'ı bir "piskopat" olarak nite- lendiriyor. Ancak ABD'nin eski Haiü elçisi Lawrence Pezzulo bu görüşe katılmıyor. Şöy- le diyor Pezzulo: "Bana göre Aristide bir pis- kopat değil. Sadece sorunlara dar açıdan ba- kan. katı kişiliği olan ve uzlaşma yeteneğine sahip buiunma>an bir insan." Ancak Clinton, Aristide'ın seçimle işbaşı- na gelen meşru bir lider olduğunu belirterek cumhurbaşkanını destekliyor. MÎrrERRAND KOINUŞTU: Kaıısere karşı savaşıyorıım MİŞEL PERLMAN PARİS - Cumhurbaşkanı François Mitterrand, öncekı akşam Elysee Sarayı'nda TVnin 2. kanal kameralan karşısmda yapüğı yaklaşık 1.5 saatlik söyleşide, yakalandığı prostat kanserine karşı sa- vaşüğını ve önümüzdekı ilkbaharda noktalanması gereken ikinci görev dönemini tamamlayacağını söyledi. Fransız Devlet Başkanı, ancak hastalık sancılannın dayanılmaz duruma gelmesı halinde görevini durduracağını söyledi. Önceki akşam kamu sektörü TV'sinin iki kana- lını (France 2 ile France 3) yöneten, gazeteci Jean- Pirre Elkabbach'ın. devlet başkanının gerek hasta- lığı, gerekse 2. Dünya Savaşı dönemindeki davra- nışlanyla ilgjli sorulannı yanıtlarken, Mitterrand'- ın oldukça yorgun bir halde olduğu dikkat çekti. Ancak daha önce kendisi bu söyleşinin Fransız halkının "tabanınuı samimi kaygısı"nı aydmlat- mak amaayla düzenlenmesini istemişti. Salt poliü- ka sorunlanndan soyutlanmış bu söyleşi sırasında cumhurbaşkanının çok vakarlı olduğu da tüm çev- relerde kabul ediliyor. Daha sık yayımlanacak Cumhurbaşkanının hastahğı konusunda kendi- siyle ilgilenen doktorlann bundan böyle sağlık bül- tenlerini daha sık yayımlayabilecekleri öğrenilir- ken, bunun "saydamlık" ilkesine bağlı olduğu be- lirtiliyor. Mitterrand, hastabğının bünyesi üstün- deki etkisine rağmen "her şeyden haberdar olduğu- nu" ve çok ciddi konularda göriiş behrttığıni de ifa- de etti. Aynı zamanda, "Samrun halkım, görevüni iyi yaptığımı biliyor" diye konuştu. Söyleşi sırasında Mitterrand, gençlik yıllanndan söz ederken, taşralı orta halli burjuva bir ailenin çocuğu olduğunu belirtti ve bireyin daima "çevre- sinin ürünü" olduğu görüşüne yer vererek, bu or- tam içinde o zamanlar sağ görüşlere sahip olduğu- na işaret etti. Fakat hiçbir zaman "mizaç ve terbi- yesi nedeniyle ırkçılıga karşı duyariı" olmadığı ka- dar Yahudı düşmanı da olmadığını vurguladı. Mitterrand, 2. Dünya Savaşı sırasında AJman- larla işbirliği yapmış, yaşlı Mareşal Petain rejimini bir kez daha kınarken kendisinin Vichy'de çok kı- sa bir zaman kaldığmı. sonra 1942'de ulusal dire- niş hareketine katıldığını yineledi. ^ Küba'nın mûltecOer konusunda bir anlaşmaya vannasmdan sonra Kübahlar vize için Havana'daki ABD elçiliğinin önüne yığıldı. tageszeıtunj gazetesi ünlü Kübalı sanatçı Luis Ferrer'le görüştü Havana yönetimi halkı dinlemiyorBERLİN (Cumhuriyet) - Küba'nın bir nu- maralı sanatçısı Pedro Luis Fen«r, ülkesinde yaşanan gelişmeleri Alman "Tageszeitung" gazetesine arılatü. Berlin'de yayımlanan ga- zeteye verdiği demeçte Ferrer, Küba'da "Ka- çan kurrulur" anlayışırun yaygınlaştığını be- lirtıyor. Sanatçı, Küba halkında ve yöneü- minde "Amerika saplantKi"nın hastalık bo- yutlanna vardığıru söyleyerek, Küba için tek çıkış yolunun halkı kendi sorunlanna sahip çıkmasından geçtiğini savunuyor. Pedro Luis Ferrer ile söyleşiden bölümler şöyle: - Geçen yıl yazdığinız bir şiirde 'Kaçan in- sanlar çoğalıyor' diyorsunuz... FERRER: Evet, insanlar kıtleler halinde kaçıyor. hıçbır şey umurlannda değil. Yete- rince sandal bulunsaydı herhalde ıkı ila üç milyon arasında Kübalı ülkeyi terk ederdı, abartmıyorum. Buftlann hepsı mi vatan hai- ni? Devnm. "Küba ulusunun büyük projesi". halkı asla böyle bir kutuplaşmaya ıtmeme- liydi. "La Patria" (vatan), Küba artık ne an- lama geliyor? Ben şarkılanmla hangı ulusa hitap edeceğim? - Galiba Küba'da 'Kaçan kurtulur' havası hakim, değil mi? FERRER: Kaçan kurtulur havası değil, gerçeğin ta kendisi bu: Kaçan kurtuluyor. Sokakta bir kamyon lastiği üzerine tartışan şu insanlann tek amacı, lastiği alıp bir sal yapmak ve denizi geçmek. Biraz önce gelip benden eski carşafknmı isteyen komşu kadın da bezlerden yelken dikecek. Dört hafta öncesine kadar ülkeden kaçış yasaktı ve insanlar ağır hapis cezalanna çarptınlı- yordu. Bu yasa yüzünden kaçmak isteyenler ve onlara engel olmaya çalışan polisler öldü. Yasa hala yürürlükte, ama şimdi keyfı ola- rak uygulanmıyor. İnsanlar boşuna mı öldü? - Siz, kendinizi daima devrimin bir parçası olarak nitelediniz. Küba'da bugünkü durumu nasıl değerlendiriyorsumız? FERRER: Eskısinden çok daha büyük özgürlükler var bugün; belki celişkili bir du- rum, ama öyle. Örneğin ben gecen ay Hava- na'daki "Teatro Karl Marx"ta arka arkaya on üç konser birden verdim, eskiden bu ola- naksızdı. Eskiden, başıma ış açacak şeyleri açık açık söyledim. Amaam devrimin dikta- törlüğe değil, daha fazla demokrasiye yol aç- masıydı. Artık ben de herkes gibi yorûldum. Yönetim bizimle, halka değil, yabancı şir- ketlerle ve ceplerinde dolar olan Kübalı göç- menlerle görüşüyor. Yönetim. halkı dink- miyor. - Köba'daki kriz, özünde ekonomik mi yok- sa siyasi bir bunalım mı? FERRER: Asıl sorun, hiç tartışmasız eko- nomik darboğaz. Ama politik durum, bu darboğazın aşılmasını önlüyor. Sorunlara gerçekçi çözüm bulunmuyor. Halk, emeği- nin karşılığıru alamıyor, üretkenlik arttın- lamıyor. Karaborsa büyük bir canlılık için- de, ama karaborsa ülkenin asıl ihtiyaa olan fabrikalan yaratmıyor. Küba'da sorun, bu- rada iki ülkenin ınsanlannın yaşaması. Bir- çok Kübalı ülkeyi madden olmasa bile. dü- şünce olarak terk etmış durumdalar. ÇekiçGüç içinhamleANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dı- şişleri Bakanı Mümtaz Soysal, Irak ile Uişkilerin normalleşürilmesi çerçevesin- de uygulamaya koyduğu bir dizi karan, Çekiç Güç hamlesi ile sürdürüyor. Soysal, önceki gün Finlandiyalı mes- lektaşını havaalanında kar^ılarken gaze- tecilerin sorulan üzerine Incirlik'te ko- nuşlu Çekiç Güç'te yer alan İngiltere, Fransa ve ABD Dışişleri Bakanlan ile kasım ayı sonlannda 4'lü bir toplanü ya- pılacağını açıkladı. Soysal, Çekiç Güç üyesı ülkelerin dışişleri bakanlanyla Bir- leşmış Milletler Genel Kurulu'na kaül- mak üzere gideceği New York'ta da ayn ayn görüşmeler yapacağını bildirdi. İkinci Kürt zirvesi Kuzey Irak'takı Kürt Iıderler Mesud Barzani ile CeJal Talabani'nin, ağustos ayında Paris'te yapılan ve bir dizi karar alınan Paris bildırisine nihai imzayı at- mak üzere Fransa'ya gidip gitmeyecek- leri konusundaki beîrsizlik sürüyor. Kürdistan Demokrat Partisi lideri Bar- zani'nin, özünde Irak'ın toprak bütünlü- ğüne aykın maddeler içeren Paris bildiri- sıne imza atma konusunda tereddüt içinde olduğu ve bu nedenle Fransa'ya gidip gitmeme konusunda kararsız oldu- ğu belirtılırken, Kürdistan Yurtsever Birliği lideri Talabani'nin bildiriye imza atma eğıliminde olduğu kaydedıliyor. Paris bildırisine imza atmak üzere Kürt- leri Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ın davet edip eünedıği konu- su ıse netleşmedi. Dışişleri Bakanlığı kaynaklan, Mitter- rand'ın eşi Danielle Mitterrand ile Paris'- teki Kürt Enstitüsü'nün Başkanı Kendal Nezan'ın Cumhurbaşkanı'nın arkasına sığınarak Kürt liderlere Paris davetini çı- karünış olabıleceğini söylediler. Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın Kuzey Irak'ta bulunacak bir çözümün Irak ve bölge ülkelerinin toprak bütünlüğünün korunması çerçevesinde olması gerektiği yolundakı açıklamalannı anımsatan bir diplomatik kavnak, şu görüşleri dile ge- tirdi: "Mitterrand'ın açıklamalan ile Pa- ris toplanftsı sırasında hazırlanan belge arasında büyük çelişki var. O belge Irak'- ın toprak bürünlüğünü öngörmûvor, ayn- iıkçı bir unsur öngörüyor. Mitterrand bir yandan buna karşı çıkarken, diğer taraf- tan bunu içeren bir belgeyi imzalamak üzere Kürt liderieri da>et eder mi?" Türk-Sırp diyaloğunda yeniaşama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür- kiye ile Sırbistan ve Karadağ'dan oluşan Yugoslavya Federal Cumhuriyeti ara- sındaki diyalogun sürdürülmesi çerçeve- sinde iki ülke dışişleri bakanlan ay sonu- na doğru New York'ta yapılacak Birleş- miş Milletler Genel Kurulu toplantılan sırasında biraraya gelecekler. Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal, ön- ceki gün yakıt ikmali yapmak üzere Esenboğa Havaalanı'na gelen Bosna- Hersek Başbakanı Haris Sıladzic ile bi- raraya gelerek Sırp bakan ile yapmayı planladığı görüşme hakkında bilgiverdi. Sıladzic, ıslam Konferansı Orgütü (İKÖ) toplantısına katıldığı Pakistan'- dan ülkesine giderken Ankara'ya uğra- dı. Cumhuriyet'e bilgi veren diplomatik kaynaklar, iki ülke dışişleri bakanlan arasında yapılacak görüşmenin ardın- dan. bü>"ük bir olasılıkla dışişleri bakan- bğı müsteşar yardıması düzeyinde bir Türk heyetinin Sırbistan'a çok önceden planlanan geziyi gerçekleşürebileceğini söylediler. Soysal, New York'ta Yugoslayya'nın dağılması öncesinde Ankara'da ülkesini temsil eden şimdikı Dışişleri Bakanı Vla- dislav Jovanoviç ile biraraya gelecek. ABD YeniAnkara büyükelçisi Grossman FUATKOZLUKLU VVASHINGTON - ABD Başkanı Bill Clinton, 3 yıllık görev süresi gelecek ay dolacak olan Ankara'daki Büyükelçi Richard Barkley'in yerine. Dışişleri Ba- kanı VVarren Christopher'ın 'özel dauş- mam' Marc Grossman'ı atadı. Barkley'den önceki Büyükelçi Morton Abramowitz'in 'sağ kohı' olarak 1989- 1992 arasında Ankara'da görev yapan 42 yaşındaki Grossman'ın ataması, uzun süredir konuşulmaktaydı. Türkiye'de büyükelçilik müsteşan olarak görev yapüğı sürece iki ülke ilişki- lerinin gelişmesi için yoğun çaba sarfetti- ği bilinen ve Ankara'da bir Türk çocuğu- nu evlat edindiği bildirilen Grossman'ın orta derecede Türkçe bildiği kaydedildi. Grossman, geçen haziran ayında VVashington'a gelen Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Özdem Sanberk le buluşmuş- tu. Bunun üzerine harekete geçen Rum, Yunan ve Ermeni lobileri Türkiye'ye sı- cak bir ilgi duyduğu' anlatılan Gross- man'ın atamasını engellemeye çalışmıştı. Musevi Grossman hakkında. Tür- kiye'deki Islama yayın organlan 'Yahu- di lobisi için Türkiye'yi yakın takipte tutacak adam' diye yazmışfardı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle