Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 EYLÜL1994 ÇARŞAMBA
14 KULTUR
'Karşı komılmaz, sevdalı ve Alman...'
Son albümü bir milyondan fazla satan 27 yaşındaki Patricia Kaas, 17 eylülde îstanbuFda bir konser verecek
Kültür Servisi - Geçen yıl sonunda Paris
Match dergisine ikinci kez kapak olmuştu
Patricia Kaas. Kapakta başanlı olduğu ka-
dar, kapak içinde ve sahne içinde de ba-
şansını kanıtlayan bu Lorraine'li genç kız,
son albümü Je te Dis Vous'nun Fatiguee d'-
Attendre adlı parçasında (Beklemekten
Yorgunum), "Je ne Veux Plus Attendre, Je
ne Veux Plus Apptndre" derken, dünyanın
birçok şehrindekı sayısız hayranını düşün-
müş olabilir mıydı? Onlara bir an önce ka-
vuşmayı dilerken beklemekten bıkan bir
ünkansız aşjk şarkıası, kimi zaman hayran-
lannı kendinden geçiren bir seksi star ola-
rak.
Patricia Kaas üzerine Patrick Besson, Pa-
ris Match'ta şunlan yazıyor
"Bu 27 yaşındaki Lorraine'li kadınm al-
bümleri 6 milyondan fazla sattı. (Kökleri
Avusturya'da olan melankolik Alsace'li me-
najer Cyril Prieur'e göre 6 mil-
yon 300.000.) Son albümü olan
Je te dis vous 'nun satışı bir milyo-
nu geçti.
Bu, insana Almanya'dan çok
iyigelen bir başarı. Patricia Kaas
hala Renault'dan daha iyi ihraç
edüiyor. Bu kuşkusuz böyle, çün-
kü onun Volkswagen 'a yaktn bir
yanı var: Karoserisi cehennem-
den, motoru düşlerden. Işık do-
nanımı mükemmel işliyor ve yolu
sıkı tutuyor. Doğunun bugenç in-
sanları Fransa'nm dis ticaretini
koruma kararı aldılar. Biri tele-
fona asılmış, ötekiyse mikrofo-
nuna. Sonradan büyüme göstermiş küçük
tüccarlardan oluşan sağlam bir ekip bu.
Fransız patronlar onları örnek almak ve yeni
pazarlar bulmak için yedi fersahlık Avrupa
botlarını giymek zorundalar. İyi şeyler üret-
mekle is bitmiyor; dahası, yapılanları satmak
da gerek.
Bu zorluklara Patricia Kaas katlanmadı.
New York, Los Angeles, Viyana, Münih,
Neuchatel ve Berlin 'den sonra görkemli Ze-
nith'de yalnızca iyi bir ses olduğunu değil,
aynı zamanda güzel bir kadın olduğunu gös-
termek istedi. Kadın terzisi Alaia, bu işin
içindeydi ve iyiydi de. Bu akşam Kaas, Lo-
zan 'da. Yarvn Himes 'de. Aynı dördünae Va-
lencia'da. Yedisinde Dijon'da vs. Ocak ayı-
nda Lievin'de, Lorient'da, Rennes'de olcak.
Şubatta Bordeaux'da, Toulouse'da, Po'da.
Martta Almanya'ya dönecek. Patricia'nm
annesi Almandı ve o, Patricia için her şey de-
mekti. öylekiAlmanya'nm onafazlageldiği
de düşünülebilir. Nisandan başlayarak As-
ya'da; Bangkok, Seul, Tokyo, Pekin, Şan-
gay, Hanoi. Turne 5 ağustosta Kalmor 'da bi-
tecek. Fransa'da artık iki parti var: Kaas
Partisi (Irak'taki Baas Partisi ile kanştı-
O yalnızca
mikrofona
uzandığı ana
inanıyor.
Sahnede o,
karşı
konulniaz,
sevdalı bir
Alman
kadını.
rmayınj ve Paradis Partisi. Üyelerinin adına
Kaassistler denilen -ya da bazı eğlencelerde
Kaasörler- Kaas Partisi daha çok popüler,
fakat yine de bazı tuhaf entelektüeller de
onun kapısını aşındırmıyorlar değil.
Daha çok New York'lu ve New Age'den
olan Paradis Partisi, Top 50'ye inanılacak
olursayeninde sayıyor gibi görünüyor. Patri-
cia ve Vanessa arasındaki bu savaş, kızarmış
patates ve rendelenmiş havuç. siyah sucuk ve
beyaz sucuk, Tati ve Burberry 's arasındaki
bitmek bilmeyen savaş gibi.
Patricia, kalabalıkları bir araya getiriyor.
Vanessa onları bölüyor. Patricia konuşuyor,
Vanessa susuyor. Patricia Rusları tavlıyor,
Vanessa ise bir Amerikalıyı ayartıyor. Kaas
çok açık tenli birşarkıcı. Önun kısa boylu ol-
duğu sık sık söylendi, çünkü kendi halinde bir
ortamın içinaen geliyor. Onu eğilmek zorun-
da bırakan bir nedendi bu. Ama onun büyük,
hatta uzun boylu olduğunu bile
söyleyebilirim. Sahnede, düşleri-
ne dalmış ve oradan sadece ölüm
sayesinde çıkabilecek ınsanların
tehlikeli ve neredeyse mekanik
sevinci var onda. Artık play-back
yapmamasından ve binlerce in-
sanın onu izlemesinden farklı
olarak, çocuk odasının aynası
önünde elinde bir saç fırçasıyla
kıvranmaya devam ediyor.
Turnedeyken o, şehir değiştir-
miyor, oda değiştiriyor. Hayran-
larınm arasına bir düşe dalar-
casma dalıyor ve ülkeden ülkeye,
bölgeden bölgeye ardmdan gitti-
ğiyalnızca bu düş. Kaas, bir esrimeden öteki-
ne onu taşıyan şu bitip tükenmez yol halıları-
ndan başka bir şeyle ilgilenmiyor. Bu halınm
yuvarlanması durmasın diye o her şeyi
yapmaya hazır sanki. Sıfırın altında 17 dere-
cede Rouge Alanı 'ndafotoğraf çektirmekten
tutun, içlerinden birisi en azından Japon ol-
mak üzere aynı anda beş gazeteciyle birlikte
röportaj yapmaya, bronşiti varken şarkı
söylemekten, Novotelde Montluçon'dakisü-
itinde günlerce kesiksiz uyumaya kadar. Bu
hırslı bir kadın değil, afyonlanmış bir kadın
sanki. Bir damla içki bile içmıyorsa, bu çok-
tandır sarhoş olduğundandır."
"îçten biri değil o; dürüst biri. Yalnız ve
yalntz şimdiki zamanla ilgilendiğini seve seve
söylüyor. Bu olağan; çünkü şimdiki zaman,
onun şarkı söylediği zaman. O yalnızca mik-
rofona uzandığı ana inanıyor. Sahnede o,
karşı konulmaz, sevdalı bir Alman kadmı."
Kaas Partisi'nin turne kolu arük İstan-
bul'da. Patricia Kaas 17 eylülde BoğaaçT-
nın kıtalararası sulanna karşı sahne alacak
ve bakalım bu kez beklemekten yorgun
düştüğünü söyleyebilecek mi, o dingin su-
lann karşısında?
Buhırsb bir kadın değil,
afyonlanmtşbir kadınsanki. Bir
damla içki bile içmiyorsa, bu
. çoktandır sarhoşolduğııııdaııdır.
Içten biri değil o: Dürüst biri. Yalnız
ve yalnız şimdiki zamanla
ilgikndiğini seveseve söylüyor.
Bu olağan, çünkü şimdiki zaman
onon şarkı söylediğizaman.
O yalnızca mikrofona uzandığı
ana inaıuyor. Sahnede o karşı
konulmaz, sevdalı bir
Alman kadın.
tkilinin yeni çabşması yalnızca Isveç'te 240 bin adet sattı.
Roxette dünya
tıımesiııe çıkıyor
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Yeni "single"ı Fıreworks" ve CD'si "Crash!
Boom! Bang!"ı piyasaya süren Roxette, 9 eylülde Stockholm'ün
dev bir golf topu şeklindeki yeni harikası Globen'de 1 saat 50
dakıkalık bir konser verdikten sonra derhal dünyaya açüdı!
Aynı zamanda, radyonun sevilen müzik programlannın
başında gelen Tracks'ın 10. yılını kutlamasından ötürü
düzenlediği en çok istenen şarkıcılar yanşmasında İsvecli ikili,
Madonna'dan sonra ikinci geldi. Roxette, dünya turnesine,
199 l'de yine eylül ayında yaptığı gibi Helsinki'den başhyor.
Daha sonra St. Petersburg'a gidecekken buradan gelen belirsiz
haberleryüzünden rotasııy değiştiren grup, Danimarka'ya
geçecek. Roxette'e ön band olarak Brainpool eşlik edeceİc.
Pre Gessk turne öncesi şöyle konuştu:
- İyi hazırlandık. Dağarcığunızda 30 parça var. Bu da bize seçme
özgûrlüğfi veriyor. Konserler arttıkça, bazı parçaları sahnedeki
duruma göre yeni biçimlerde sunabiliriz. Aynca. parçalann
uzunluğu konusunda önceden saptamalar yapmadık. En azından,
sahnede bir öncekinden çok daha özgür davranmaya söz
veriyoruz.
"Crash! Boom! Bang!" bugüne dek yalnızca îsveç'te 240 bin
adet saüldı. ABD'de, genel dağıüma verilmeden önce
McDonald'larda satışa çıkanhp su gibi satılması, Roxette'in
başına dert bile oldu. Müzik dağıtımcılan, satışın derhal
durdurulmaması halinde ikiliyi boykot etme tehdidinde
bulundular.
Roxette, Danimarka'dan sonra İsveç'e dönüp 4 konser daha
verecek ve bu ayın 18'inden sonra yine yurtdışma çıkacak. Per
Gessle ve Marie Fredriksson, önümüzdeki ocak ayını
sabırsızlıkla bekliyor. Mane Fredriksson:
- Ocakta ilk kez Güney Afrika Cumhuriyeti'nde konser
vereceğiz. O günii sabırsızlıkla bekliyonım. Ne tür bir dinieyici
kitlesinin bizi beklediğini bilmiyoruz ama, beyazlarla siyahlann
bir arada olacağını öğrendik.
Güney Afrika'dan sonra Uzakdoğu ve Avustralya geliyor.
Henüz kesinleşmedi ama, Isveçli ikilinin, Çin'de ve Vietnam'da
konser verme arzusu taşıdıklan biliniyor.
Bryan Adams'm Lrinden gitmek çok zevkli olacak, diyor Marie.
Roxette'in daha sonraki ıstikameti Latin Amerika ve ABD.
Marie anlatıyor:
- Nerede olursak olalım. bazı parçalara halk aynı büyük sevgiyi
gösteriyor. Örneğin, Joyride'a v e It Must Have Been Love'a. Bu
şarkılan sahnede söylerken, her defasında yenıden
heyecanlanıp mutlu oluyorum.
Tiyatro yasası bir an önce çıkmalı
• Tiyatro
Eleştirmenleri
Birliği'nin düzenlediği
toplantıda, tüm tiyatro
örgütlerinin
temsilcileri, yasa için bir
komisyon oluşturma
karan aldılar.
Kültür Servisi - Bakırköy Be-
lediye Tiyatrolan'nda geçen ay
başlayan bir yönetmelik bu-
nalımı sürüyor. Söz konusu bu-
nalımın başlangıç nedeni, Bakı-
rköy Belediye Başkanı'nın bek-
lenmedik bir zamanda antide-
mokratik bir yönetmeliği apar
topar ilçe meclısinden gecirme-
si oldu.
Bu antidemokratik yönet-
meliği Eğitim ve Kültür Müdü-
rii Tuncer Cücenoğlu'nun bir
gece içinde hazırladığı bir baş-
ka yönetmelik izledi. Işin asıl il-
ginç yanı, Belediye Başkanı'nın aynı za-
mada TOBAV, TODER ve İŞTİSAN
yöneticilerinden de bir yönetmelik çalı-
şması istemesiydi.
Bu örgüt temsilcileri, çahşmalannı
sürdürürken Eğitim ve Kültür Müdü-
rü'nün bir gece içinde hazırladığı yönet-
melik daha da yumuşaülarak ilçe be-
lediye meclisinden geçiverdi. Tiyatro
Eleştirmenleri Birliği, bu ciddiyetsiz tu-
tumu kınamanın ötesınde Tiyatro Ya-
sası'nm gerekliliğini vurgulamak ama-
ayla geçen hafta içinde bir basın top-
lantısı düzenledi.
TOBAV lokalinde yapılan toplantıya
TOBAV, TODER, TÎYAP ve İŞTİ-
SAN temsilcileri ile birlikte Bakırköy
Belediye Tiyatrolan Genel Sanat Yö-
netmeni ZeBha Berksoy da çağnlıydı.
Tiyatro Eleştirmenleri Birhği Temsil-
cisi Hayati Asılyazıcı toplanöyı açar-
ken, u
Amacımız, Türk tiyarrosunun bir
türtü çözümknmeyen son derece önemli
bir sonınuna dikkat çekmektir ve Türk
Tiyatro Yasasf nuı vazgeçilmezliğini bir
kez daha vurgulamaktır" diyordu.
TEB, üzerinde tıtizlıkle durduğu bir
noktayı da bildiri kapsamında şöyle
Tiyatro Eleştirmenleri Birliği'nin düzenlediği toplantıya TOBAV, TODER, TÎYAT, tŞTİSANın temsilcileri katddılar.
özetledı: "Bakırköy Belediye Başkam,
Anavatan Partisi'nden seçimi kazan-
mıştır. Ama ne gariptir ki, geniş yankılar
uyandıran bu ola>. ANAP üst yöneticile-
rinin ilgisini çekmemiştir... Bu da demok-
rasinin, demokratik Ukelerin ülkemizde
nasıl uygulandığının tipik bir göstergesi-
dir. Daha çok üzücü olan, öteki parrilcrin
de sessizliklerini bozmaya niyetleri ol-
mayışıdır... Kültür yaşamımızı ciddi ola-
rak tehdit eden bu ola>a, gerek merkez
sağ partilerin gerekse merkez sol partile-
rin uzak kalmaları, insanda ister istemez,
demokrasi konusunda verilen sözlerin ru-
tulamayacağı duygusunu uyandırmak-
tadır."
Bugün Bakırköy'de oynanan siyasal
oyunlann yann diğer ödenekli tiyatro-
larda da ojTianabileceğini belirten TEB,
tüm tiyatro örgütlerinin temsilcilerin-
den oluşacak birJcurulun tiyatro yasası
üzerine ciddi olarak eğilmesi ve bu ku-
rulun ivedilikle toplanması gerekliliğini
gündeme getiriyordu.
TOBAV temsilcisi Orhan Kurtuldu,
"Asiında zihinlerde sanat ha> ır diyen, bu-
günkü demokrasinin eksiği olan sanattan
korkan, polirik oyunlara dayanan bu an-
laytşı şiddetle kmıyoruz" derken. İŞTİ-
SAN adına görüş bıldiren Orhan Alka-
ya, "Llkemizin belleğine utanç verici
hatıraiar yığan dar görüşlü siyasi ve bii-
rokratik kadrolar; binlerce yıllık kültür
birikimini, birkaç saatlik hezeyanlarla
feda edemeyeceklerini er ya da geç anla-
y acaklardır.
Bugün bir kez daha. kültürel yatırıma
gönüllü olmamış yönetici kadroların. ül-
kemiz kültür hayati üzerinde at koştur-
maya yeltendiği bir dönemi yaşıyoruz"
diyerek söz alıyordu. Tiyatro Yasası'-
nın kaçınılmazİığını vureularken soru-
na parmak basıyordu: "Odenekli tiyat-
rolar, BBT örneğinde, basit birer müdüri-
yete indirgenmeye çalışılmaktadır."
Toplantıya TODER adına katılan
Hahl Doğan da Türk Tiyatro Yasasf nın
en kısa sürede ele alınması gerektiği üze-
rinde duruyordu: "Kültür ve sanat, bir
toplumun eğitimi. sağlığı ve güvenliği için
gerekli atardamarlardan biridir. O ülke-
nin çağdaş ve uygar olduğunu kanıtlayan
vitrüıkür."
TİYAP temsilcisi Kerem Kurdoğhı
da aynı şekilde tiyatro yasasının hazı-
rlanması üzerinde duruyor ve "Türkiye
Cumhuriyeti bir türlü hukuk devleti
olamıyor" eleştırisini getıriyordu:
"Kuşkusuz bunun en büyük nedeni.
parlamenterlerimizin hukuk kavramını
da içeren bir genel kültüre sahip olmayı-
şlarKİır... Tiyatro sanat dalında etkinlik-
lerde bulunan farklı statülerde birçok ku-
rum. yıllardır aynı ilkesizliğin. bir türlü
hukuk dev leti olamamanın. bir türlü oyu-
nu kurallarına göre oynayamamanın,
daha doğrusu bir türlü kural koyama-
manın acısını çekiyor."
Zeliha Berksoy ıse görüşlenni tek
cümleyle belırtıvordu: "Bu olay Bakı-
rköy Belediye Başkanı'nın sabıka
kaydıdır."
Kenan Işık, Halil Ergün, Meral Çetin-
kay a, Binnaz Ergin, Serra Ydmaz, Aüye
L zunatağan, Filiz Ali, Gül Akkay a, Sev-
gi Sanlı, Hami Çağdaş, Tevflk Gelenbe,
Metin Göksel "Vlehmet Atak, Dikmen
Güriin L'çarer, Esen Çamurdan, Sibel
Aslan, Ayşe SUivri gibi sanatçı, eleştir-
men \e yayıncılann BBT oyunculannın,
demek üyelerinin katıldığı toplantı. bil-
dirilerin okunmasından sonra tartışma-
lara yer verdı ve en kısa sürede yasa için
bir komisyon oluşturma karan aldı.
Bryan Feny'den yeni aüriim: MamounaKültür Servisi- Bryan Ferry'-
nin o denh kendine özgü bir ki-
şiliği var ki, onun diğer müzis-
yenler gibi kendine bakmak,
güzel giyinmek gibi tasalan ol-
muyor. Roxy Music'ın eski
müzisyeni "Mamouna" adb son
albümüyle yine müzikseverle-
rin ilgisini çekmeyi başardı.
1987 yılından bu yana son albü-
münün çalışmalan ile ilgilenen
Ferry, bir süredir ortabklarda
görünmüyordu.
Tabii bu uzun yıllar boyunca
müzisyen boş durmadı ve her
sabah stüdyoya girerek çahş-
malannı sürdürdü. "Do The
Strand"ın yaratıcısı Bryan
Ferry her zamanki sakin ve so-
ğukkanlı kişiliğiyle "Mamou-
na"nın oldukça zor geçen
hazırhk^aşamalanru şöyle anla-
tıyor: "Üç yıl boyunca hiçbir ya-
pımcıyia çalışmadım. Yalnızca
genç arkadaşlarla caltştım. Bu
güzel bir hataydı benim için. Ye-
ni albümlerimin yapımcılığını
kendim üstlensem de mutlaka di-
ğer insanlarla da ilişki içinde
olurum çalışırken. Ben sürekli
düzenlemelerle, düşüncelerle uğ-
raşuım ama teknik konulardan
çok iyi anlayan insanlann fikir-
lerine ihtiyacım olduğunu asla
yadsımıyorum. Bu üç yıl içinde
ne y apımcım ne de menajerim ol-
du. Biraz kontrolü kaybettim, bu
durum beni kaygüandırmaya
başladı."
Gıtarist, Procol Harum'un
kurucu üyelerinden ve yapıma
Robin Trower, Ferry birlikte
çalışmaya karar vermiş ve ilk
olarak "Horoscope"tan \azge-
çerek farklı bir çalışma yap-
mayı düşünmüşler. "Taxi"
adını verdiklen albümde 1973
yılından bu yana "These Foo-
lish Things"den Bob Dylanın
"Hard Rain's A Gonna Fall"-
una bir geleneği yansıtmayı
amaçlamışlar.
"Taxi" adlı albümünden
sonra Bryan Ferry bir yıl sürey-
le rafta bekleyen "Horoscope-
'u tamamladı. Ferry. "Mamou-
na"nın biçimsel olarak diğer al-
bümlerinden çok farklı ol-
madığını \oırguluyor. Bu al-
büm de her zamankı gibi uyu-
şuk ritmler, gizemli melodiler
ve üzerinde özenle durulmuş
bestelerden oluşuyor ve hüzün-
lü bir ses ağırhğını koyuyor:
"Neden olduğunu bibniyo-
rum. Karamsar ve derinliği olan
müziklerden hoşlamyorum. Ta-
bii otantik olmaları şartıyla. Za-
man zaman şarkı sözü yazarken
zekamın bir bölümünü kullana-
madığımı düşünüyorum. Kendi
kişiliğimin \e varlığımın dışında
kalan. benimle tam anlamıyla il-
gisi olmay an şarkılan söylemek-
ten hoşlamyorum."
Luga Kısa Film
Festivali basladı
• MOSKOVA(AAJ-
Rusya'nın Leningrad
bölgesinin Luga kentinde
düzenlenen Uluslararası Kısa
Film Festivali bugün başladı.
Festivalde açılış fılmi olarak,
ünlü Rus kompozitör
Nikolay Rimski-Korsakof un
150. doğum yıldönümüne
adanan. yönetmen Vladimır
Popov'un "Saf ve
Gölgelenmiş Yetenek" fılmi
gösterildi. Festivale Rusya,
Almanya, Finlandiya,
Hırvatistan, Estonya ve
Litvanya'dan toplam 92
konulu ve belgesel film
katılıyor.
Mayda Matin
resim sergisi
• Kültür Servisi - Ressam
Mayda Maün'in resim sergisi
Türkiye İş Bankası
Parmakkapı Sanat
Galerisf nde açıhyor. Sergi,
17-30 Eylül 1994 tanhleri
arasında gezilebilir. 1942
yılında Ankara'da doğan
ressam. Amerika'da iç miniari
okudu. Resim çahşmalannı
uzun yıllar Türkiye ve
Fransa'da kendi başına
sürdüren ressam, bir süre de
Bahattin Odabaşı ve Mahir
Gü\ en atölyelerinde çalışü.
Bir çok karma sergiye katılan
sanatçı. halen kendi
atölyesınde çabşmaktadır.
Sanles
ışıklandırılıyop
• SALİHLİ(AA)-
Manisa'nın Salihh' ilçesindeki
Sardes harabelerinin
ışıklandınlacağı bildirildi.
SalihliSHP İlçe Başkam
Halim Ülker, Lidyalılar
zamanından kalan
harabelerin. Ege ve Sab'hlı
turizmı içinde hak ettiği yeri
alabilmesi için başlatılan
çabşmalann sonuç vermeye
başladığını soyledi. Turizm
Bakanı Halil Çulhaoğlu ile
konu hakkında
görüştüklerinı kaydeden
Ulker, şöyle konuştu:"Sardes
harabelerini tunzme daha
akuf şekilde kazandırmak
istiyoruz. Harabeler, halen
konaklama turizmine uygun
değil. Burayı turistlerin
konaklamasına, ahşveriş
yapmalanna olanak
sağ^a> acak bir konuma
geürmek için çabşmalanmız
devam edecek. Turizm
Bakanımız Sayın Çulhaoğlu
da bu konuya önem verdiğini
ifade etti ve Sardes
harabelerinin aydınlatılması
için Turizm Fonu'ndan 1
mil> ar lira ay nldığını
açıkladı. Harabelerimiz, en
kısa zamanda ülke turizmi
içinde hak ettiği yeri
alacaktır"
Doku'da sezonun
ilk sergisi
• ANKARA (AA) - Doku
Sanat Galensi, yeni sezonu,
Türk resim sanatının ünlü
ımzası Orhan Peker ve
Tuncay Betil'ın yapıtlanyla
açıyor. Yaz boyunca karma "
sergi ile sanatseverlere açık
tutulan galeride Peker ve
Beül'in yapıtlanndan oluşan
sergi 16 eylülde açılacak.
Sergide yapıtlan yer alacak
Orhan Peker. 1927 yıbnda
Trabzon'da doğdu. "'Onlar
Grubu"nun kuruculanndan
olan sanatçı, ilk kişisel
sergisini 1953'teaçtı. Devlet
Sergisi'nde kazandığı
birincibğin yanı sıra birçok
ödülün de sahibi olan, yaşam
sevıncini büyük bir tutkuyla
resmeden Peker. 1978 yıhnda
hayatavedaetti.
Adana'da 'Ağn
ı EfsanesiADANA(AA)-Adana
Devlet Tiyatrolannda, yeni
sezon için Yaşar Kemaî'in
••Ağn Dağı Efsanesi" adlı
oyunun provalan sürüyor.
Adana DT Müdürü Mustafa
Kurt yaptığı açıklamada,
Yaşar Kemaî'in esennin, yöre
halkının kimlik arayışmın
gerekçelerinı birebir
karşılayan mesajlar verdiğini
söyledi. Repertuvar sistemi
çerçevesinde, sezonun
oyunlannı tamamen bağımsız
bir şekilde kendilerinin
bebrlediğını vurgulayan Kurt
şöyle konuştu: "Ağn Dağı
Efsanesi, Devlet
Tiyatrolannda daha önce hiç
o\nanmadı. Adana DT
olarak. sezonu bir Yaşar
Kemal eseriyle açarak,
hem yazan halkıyla
bütünleştirmeyi, hem de
eserde yer alan ve bugün için
bile geçerli etkileri bulunan
mesajlan birinci elden verkeyi
düşündük". İstanbul DT
sanatçılanndan Raik
Almaçık'm yöneteceği "Ağn
Dağı Efsanesi"ni, Ah' Tayfun
oyunlaştırdı. Öte yandan, bu
yıl ilk kez Ağn Dağı Efsanesi
ile birlikte, bir çocuk oyunu
da Adana DT'de yer alacak.
Lale Oraloğlu'nun yazdığı
"Keloğlan'ın Eşeği" adlı
oyunu Volkan Soyulmaz
yönetecek.