27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyeltmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç # Genel'Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya 9 Yazıişlen Müdürleri: Ibrahiın Yıldız(Sorurnlu), Dinç Tavanç # Haber Merkezı Müdürii: Hakan fcara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser # DışHaberler Ergun Balcı • Istıhharat ValçınÇakır • Ekonomı Bülent Kızanlık # Radyo-TV'- L'ygar Eremektar • Kültür Handan Şenköken 0 Spor: Abdülkadir Yücelman # Yurt Haberler: Mehmet Saraç • Makakicr Sami Karaören # Çevın: Seyfettin Turhan • Düzeltme Abdullah Yaacı 0 Yavın Kurulu' İlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet Çetinkava, Şükran Soner, Ergun Balcı, Dinç Tayanç, Ibrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbav. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav 0 Haber Müdüru Doğan Akın Atatürk Buhan No: 125. Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 i 7 hat). Teleks. 42344. Kaks 4195027 0 Izmır Temsılcısı. Serdar Kınk, H Zıva Blv. 1352 S. 2 3 Tel: 4411220 Teleks. 52359. Faks 4419117 0 Adana Temsilcısı Çetin Yiğenoğlu, lnonu Cd. 119S No:l Kat 1. Tel-3522550. Teleks 62155. Faks 35225700 Müessese Müdüriı: Erol Erkut 0 Koordınatnr Ahmet Korulsan 0 Muhasebc Bülent Yener0tdare Hüseyin Gîirer 0 lşletme Önder Çelik 0 Bıfgı- Işlem .Nail İnal 0 Bılgısayar Sıstem. Mürüvet Çiler 0 Reklam. Reha lşıtman Vıtımla>ııı>eB>san: YenıGun Haber ^jansı. Basm \e Yayıncılık \ S Turkocaiı c*i 3<3 41 Cagaloglu 3 4 3 3 4 îst P K 246 lstanbul Tel 10 212) 512 05 05 (20 hat) Teleks 22246. f a k s 10 212ı 51 • 85 95 13EYLUL1994 İmsak. 5.07 Güneş: 6.35 Öğle: 13.05 İkındı: 16.37 Akşam 19.25 Yatsı: 20 47 Boğaziçi'nde, kaçak yapılaşmanın en > oğun olduğu Sanyer ilçesine bağlı mahallede 2500 hane bulunuyor. Mahalle sakinleri, "Kaçak kuralmuş olabilir, ama bu 25-30 yıl önce gerçekleşmiş. Bu zaman içinde birçok kez imar affı çıktı" diyorlar. Istanbul'un Sanyer ilçesine bağlı mahalleye okulu, camisi ve 10 bin meyve ağaayla birlikte 235 milyar lira değer biçildi 10bin ııüftıslıımahalleaçıkaıtöııııayaçıktı MEHMET DEMİRKAYA Bir mahalle satıhyor... Okulu. camisi ve yaklaşık 10 bin meyve ağaayla birlikte 10 bin nüfuslu komple mahalle, 235 milyar li- rayla açık arttırmaya çıkanldı. Yanlış an- laşılmasm, bu mahalle doğu bölgemizde herhangi bır toprak ağasına ait bir köy de- ğil. lsianbul"un göbeğinde bir mahalle. Satılacak olan mahalle, Boğaziçi'nde ka- çak yapılaşmanın en yoğun olduğu Sanyer ilçesine bağh. Mahaflenin adı, orada otu- ranlanna göre Derbent ya da Çamhtepe. Bilirkişi raporlannda, fstinye Mahallesi Havuzlu Bostan mevkii olarak geçiyor. Ama değişmeyen 61 pafta, 386 ada, 2 par- selin aynı yer olması. Mahalle halkı bugünlerde çok tedirgin. Bir kooperatif, yerlerini yurtlannı ellerin- den almak ıstiyor. Mahallede oturan baa yurttaşlara geçen günlerde. Sanyer Sulh Hukuk Mahkemesi'nden bir zarf geldi. Zarf içerisinde. bilirkişi tarafmdan hazırla- nan raporda. yerlerinın satış değeri gösteri- liyor. Derbent Mahallesi'ni Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği'nin eskı başkanı Necip Polat, mahallenin kurulu bulunduğu parselin 221 bin 720 metrekare olduğunu. çeşitli hissedarlan bulunan arazinin büyük çoğunluğunun S.S. Oto Sanatkarlan Yapı Kooperatifı tarafından elde edildiğini söy- ledi. Necip Polat, sorunlannı şöyle dile ge- tirdi: Dört beş katb apartmanlar var "Kooperatif arazinin yüzde 80'ini çeşitli yollarla ele geçirdikten sonra. 'taşınmazın tüm paydaşlar arasında aynen bölüşümü- nün olanaklı olmadığı'nı belirterek ortaklı- ğın giderümesi için mahkemeye başvurdu. Dava 1987'den beri süriiyor. Mahalle bura- da yaklaşık 60 yıldır var. Ben, 20 yıldır bura- da orunıyorum. Şimdi kooperatif, yaklaşık 2500 haneli 10 bin nüfuslu bu mahalleyi satı- şa çıkarıp almak istiyor. Kooperatif mahal- leyi yıkacak yerine üyelerine bloklar dike- cek. Mahallenin bir kısmı Hazine arazisi üzerine, bir bölümü de şahıs arazileri üzerine kurulu. Mahalle basit gecekondulardan iba- • Mahallenin adı, orada oturanlara göre Derbent ya da Çamlıtepe. Bilirkişi raporlannda, İstinye Mahallesi Havuzlu Bostan mevkii olarak geçiyor. Mahallede oturan bazı yurttaşlara geçen günlerde, Sanyer Sulh Hukuk Mahkemesi'nden bir zarf geldi. Zarf içerisinde, bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, yerlerinin satış değeri gösteriliyor. ret kaçak bir mahalle olarak gösterilmek is- teniyor. Gerçekte, çift daireli dört beş katlı apartmanları olan eski bir mahalle. Evet, mahalle kaçak kunılmuş olabilir. Ama bu 25-30 yıl önce gerçekleşmiş. Bu za- man içinde bir çok kez imar affı çıktı. Bir kısım arkadaşlar, tapu tahsis belgelerini al- dı. Asfalt yolları, elektriği, telefonu gibi alt yapı hizmetlerinin büyük bir bölümü ta- mamlandı. Kooperatif, arazi üzerinde bir mahallenin bulunduğunu bile bile parseli es- ki hissidarlarından satın aldı. Hissedarlan da' Arsanızın üzennde evler yapılmış. arük orası işe yaramıyor" diye kandırarak elde etti. Hisselerin yüzde 80'ini ele geçirdikten sonra da mahalleyi kaldırmak için mahke- meye başvurdu." İki kez bilirkişi raporu hazırlandı Sanyer Sulh Hukuk Mahkemesi, 1991'- de söz konusu yerin fundalık mı yoksa ko- nut alanı mı olduğunun tespiti için bir bilir- kişi heyeti tespit etti. Bilirkişi. ev ve ağaçlan gösteren bir rapor hazırladı. Mahkeme satışa karar verdikten sonra mahallenin değer takdiri için yeniden bır bilirkişi oluşturuldu. Mahalle halkı. ikinci bilirkişi tarafından hazırlanan raporun da koope- ratifın çıkarlannı gözettiğini iddia ediyor. Necip Polat. 1991'de atanan bilirkişinin, arsa hariç dört katlı binasına 600 milyon li- ra değer koyduğunu. ancak 1994'te hazır- lanan bilirkişi raporunda binanın değeri- nin 270 milyon lira gösterildiğini söyledi. Muhtar Cihat Yüksel, 1975'ten beri aynı mahallede oturduğunu, 300 metrekare yer üzerinde yığma bir binası bulunduğunu be- lirterek bilirkişinin yenne 29 milyon lira de- ğer koyduğunu söyledi. Ahmet Doğanay, bazı kişilerin 15-20 yıl önce arsayı parselle- yerek sattığını. bu satış karşılığindan her- hangi bir belge venlmediğinı anlatarak "Insanlar o zaman aldıkları yerlere evler yaptılar. Kimse de buraya ev yapamazsınız, burası başkasına aittir demedi. İstanbuTun belki y arısı böyle kunılmadı mı? Ama burası çok değerli olduğundan doğal olarak başka- lannın da ilgisini çekiyor" dedi. Bütün düşünceleri yerlerini nasıl kurta- racaklan üzennde yoğunlaşan mahalle halkı. öncelikle satışın durdurulması için mahkemeye itirazda bulunmayı düşünü- yor. 235 milyar liravı denkleştirmelerinin olanaklı olmaması. olsa bile kooperatifin daha yüksek bir teklif verebileceğini belir- ten Derbentli yurttaşlar. bazı kişilenn. ma- halle halkının birlikte hareketini önlemek için çahşmalar yaptığını da iddia etti. Raporu hazırlayanlar Ziraat mühendisi Sevgi Odabaşı, tapu fen memuru İsmail Yurtçu ve yüksek mi- mar Namık Kandemir tarafından hazırla- nan bilirkişi raporunun sonuç bölümünde, mahalle ile ılgıli şu görüşe yer venliy or: "Keşif çalışmalanmızın sonucunda taşın- mazdaki tüm yapdarın ruhsat dışı oünalan nedeniyle yasal bir yapı olarak düşünüleme- yeceği, konumları taşınmazın imar durumu veya bir ıslah çalışması halinde bağımsız parselasyonu ve imar kurallarına uygun bu- lunmamaları nedeniyle ileride de yasal duru- ma getirilemeyeceği gözönünde tutularak değerlendirmeler bu esas içerisinde ve aslın- da taşınmazın arz olarak değerine olumsuz yönde etki yaptıkları kabul edilmiştir." 'Altın Aslan' paylaşıldı • VENEDİK(AFP)- 51 .Uluslararası Venedık Film Festivali'nde büyük ödülü Balkanlar'dan ve Doğu Asya'dan ıki film paylaştı. Makedonyalı Milcho Manchevski 'Before the Rain' ve Tayvanlı Tsai Ming-Lıang"Aiqing Wansui' (LongLiveLo\e)adlı filmleriyle Altın Aslan'ı alırken Yeni Zelandalı Peter Jackson da 'Heavenly Cıeatures' adh fılmiyle Gümüş Aslan'ı kazandı. Jüri özel ödülü de Oliver Stone'un 'Natural Born Killers' adb fılmine verildi. Çinli Xia Yu, Jiang Wen'in 'İn the Heat of the Sun' adh fılmindeki rolüyle en iyi aktör, Portekizli Maria de Mederios. Teresa Villanverde'nin "Tvvo Brothers. a Sister' adlı fılmiyle en iyi aktrist ödüllerini aldılar. İtalyan Roberto Citran. Carlo Mazzacurati'nin "II Toro" (The Bull) adlı fılmindeki rolüyle en iyi > ardımcı erkek, İngiliz Vanessa Redgrave de Amerikalı yönetmen James Gray"in "Little Odessa" adlı fılmiyle en iyi yardımcı kadın oyuncuseçildi. Turistterin tercthi • ANKARA (AA) - Yabancı turistlerin Türkiye'de çevreye duyarlı konaklama tesislerini tercih ettiklerini bildirdi. Turizm Bakanlığı İşletmeler Genel Müdürü MevhibeCan, Avrupa'da çıkartılan turizm kataloglannda çevreye duyarlı turistik tesislerin yeşil olarak basıldığına dikkat çekerek. tüketicilerin artık çevreye duyarlı tesislerde kalmak istediğine dikkat çekti. Direktörler toplantısı • İstanbul Haber Senisi - Oriflame tarafından her ay yapılmakta olan dırektörler toplantısına tiyatro sanatçısı Göksel Kortay konuk olarak katıldı. Kortay, diksiyon, etkili konuşma ve vücut dili konulannda Oriflame direktörlerine bilgilerini aktardı. Oriflame. eğitici nitelikteki direktörler toplantısının ekim ayı konuğunun sinema sanatçısı Ediz Hun olacağı açıklandı. Balık avı yasağı sonrası, Kumkapı Balık Hali de eski canlılığına kavuştu. Kalkanlan eline almış. sallay a sallaya bağıranların yanı sıra bazı balıkçılar da gelen toptancüarı ve lokanta sahiplerini yakalayıpkendj "standlarına" cekmeye çalışıyorlar. Balık avı yasağı bitti ama balıkçılann yüzleri gülmedi Ağlan yavrular doldurdu lstanbul Haber Servisi - Aylar öncesinden toplamışlardı ağla- n. Yosun kokusuna bulaşmış, anılarla süslenen akşam soh- betleriyle geçiriyorlardı zama- nı. Pembe renkli ağlann ilmek ilmek yeniden dokunuşu, kıza- ğa alınmış teknelerin kazınma- sı. macunlanması, boyanmasıy- la günü gün edip "balık avı ya- sağV'nı sona erdirecek "şafağı" beklemişlerdi. Kaptan kamarasına konan sevdiceğin fotoğraflanyla deni- ze açıldılar sonunda... Ve hafta- lar sonra. dalga dalga uzanılan denizden tane tane toplanan balıklarla dolu tekneler liman- lanna geri döndüler. Ancak yüzler asık. kalpler kınk. umut- lar yitik olarak toplanmıştı ağ- lar... Kaptanlar endişeli Balıkçılann "sağ salim" dön- mesinden aileler mutluydu, ama denizci tabiriyle "kocamtş kaptanlar" endişeliydi. Balık- lar, döllensin, büyüsün, çoğal- sın, nesilleri tükenmesin diye aylarca beklemelerine değme- diğini görünce üzüntüleri umutsuzluğa dönmüştü. Balık vardı ama boylan yıl geçtikce küçülüyor, sayılan azalıyordu. Tüm beklemelere karşın yavru balıklar takılıyordu ağlara. Bo- yu serçe parmağını gecmeyen dan 1 milyon liraya kadar alıcı buluvor. • Balık halinde kalkanın kilosu 120-130 binden satıhrken, palamut 130 binden alıcı buluyor. Hamsinin kilosu 10 bin lira. İstavrit 15, kolyos 30, Kurallara uyulmuyor sardalya 20 bin liradan açık arttırmada müşteri buluyor. Ancak bunlar daha önce de dediğimiz gibi 'hal fıyatlan.' Semtinizdeki balıkçıya ulaştığında yüzde 70 artış oluyor. hamsileri ağlaya ağlaya geri at- tıklannı anlatıyordu Sanyer'in koca reislerinden Mehmet Us- •ta... Balık avı yasaği sonrası. Kumkapı Balık Hali de eski canlılığına kavuştu. Sabahın ilk ışıklanyla gittiğimiz halde "ba- bk borsası" kuruldu her zaman olduğu gibi. Dualarla yeni se- zonun bereketli geçmesi istendi. Ve geleneksel olarak "balık adandı." Kalkanlan eline almış. sallaya sallaya bağıran "çığırt- kanlar"ın yanı sıra daha genç balıkçılar da gelen toptancılan ve lokanta sahipleri ile semt ba- hkçılannı yakalayıp kendi "standlanna" çekmev e çalışı- yor. Balıklar kilo ve kasa usulü satışa çıkıvor. Tezgahlan gezdi- ğinizde gerek etiketler. gerekse açık arttırma rakamlan darge- lirlinın gene ancak "Karadeniz hamsisi"ne talim edebileceğiru gösteriyordu. Hamsi ucuzdu. ucuz olmasının nedeni ise ayık- lanamayacak kadar küçük ol- masıydı. İşte Sanyerli Koca Reis Mehmet Usta"yı ağlatan da buydu. Karadeniz hamsısı giderek küçülüyor ve yok olu- yordu... Kalkanl30bin Balık halinde kalkanın kilosu 120-130 binden satılırken pala- mut 130 binden alıcı buluyor. Hamsinin kilosu 10 bin lira. İs- tavrit 15. kolyos 30. sardalya 20 bin liradan açıkarttırmada müşteri buluyor. Ancak bunlar daha önce de dediğimiz gibi "hal fîyatlan." Semtinizdeki balıkçıya ulaştığında yüzde 70 artış oluyor. Orneğin Kemal Cerek adlı balıkcı. hamsiyı 11 bin liradan aldığını. nakliye ve diğer masraflarla birlikte en azından 30 bin lıraya satması gerektiğini söylüyor. Pahalı balıklann yanına yak- laşmak ise biraz cesaret gerekti- riyor. Barbunya 500 . sinarit, mercan ve karagöz 700 bin lira- İstanbul Büyükşehir Beledı- vesı Su Crünleri Hali'nde. Su Ürünlen Yüksek Mühendisi Mehmet Özgen. bize. avianma sezonunun yeni başladığinı. fa- kat buna rağmen balıkçılann avianma kurallanna uymadık- lannı söylüyor. Özgen'le birlik- te balık halini geziyoruz. Öz- gen, bir kalkanı eline alarak "Kalkanın avlanması için boyu- nun en az 40 sanrim olması gere- kir. Ama burada gördüğünüz gibi balıklann çoğu belirlenen standardın altında" diyerek av- lanmadaki hatayı dile getinyor. Dar gelirlinin balığı hamsinin bulunduğu kasalann önüne geldiğimizde Özgen, eline bir a\uç hamsi alarak. "Acaba bu balıklann içinde size göre 9 san- timle 15 sanrim arasında kaç tane var" diye soruyor. Soru- nun yanıtını düşünmeden veri- yorsunuz. Çünkü. Özgen'in elindekı balıklann çoğunluğu 9 santimden kısa. Halden aynlırken tek temen- nimiz, diğer balıklann da yanlış avianmadan dolayı "Karade- niz'in simgesi hamsi" gibi deniz- lerimizde son soluklanru ahna- ması. son demlerini yaşamama- sı. Araştırmacıhatalan,katil vhiislendünyayayayıyov Çeviri Senisi- Ölümcül vırüslerin kaza sonucu tahmin edıliyor. Yale Üniversitesı Araştırma La- laboratuvardışına sızması olasılığı dünyayı tehdit ediyor. Yale Universıtesi Araştırma Laboratu- van'nda meydana gelen bir kazada acığa cıkan vi- rüsün yol açtıği bilinmeyen bir hastalık. dünyanın ne denîi korkunç bir tehlikenin eşığinde olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Time dergisinde çıkan yazıda. ABD'de yürütü- len laboratuvar çalışmalannda alınan güvenlik boratuvan biyolojik salgınlara karşı alınan ön- lemler açısından 3.derece>e gın\or Yani labora- tuvara dışandan hava gırebilıyor. ancak çıkan hava fıltre edılıy or. ABD'de son günlerde piyasaya çıkan "Hot Zone (Sıcak Bölge)" admdaki kitap. 1989'da Vir- ginıa eyaletınde meydana gelen gerçek bir olayı konu alıyor. Richard Preston tarafından kaleme önlemlerinin yeterli olmadıği iddia ediliyor. Geçti- alınan öyküde. Orta Afrika'nın yağmur orman- ğimiz günlerde Yale Üniversitesı Araştırma Labo- lannın doğal dengesinın bozulmasıyla ortaya ratuvan'nda ölümcül bir viriisün içinde bulundu- çıkan ölümcül bir virüsün. Amerika'ya araştırma ğu cam tüp. santrifüj sırasında patlayınca. araştı- amacıyia getirilen örneğinın yol açtıği korkunç rmacı güvenlik kurallannı har- fıyen uyguluyor. Yalnızca bır kurala uymuyor: Yetkililere kazayi bildirmiyor. Tehlikenin tümüyle geçtiğine güv enen araştırmacı tatile çıkıyor. Adı açıklanmayan bilim adamının gittiği yerde ateşi jpıkınca. kınlan tüptekı Brezilya"dan ge- len Sabia virüsünün bulaştığı tahmin edıliyor. Hemen Y'ale'e geri dönüp. \iriise karşı geliştir- dikleri ve deneme aşamasında bulunan antiviral ilaa alan bi- lim adarru kısa sürede ıyıleşı- yor. Ancak araştırmacırun bu arada beş kişıyle temas ettığ. hastanede de 75 sağlık görevii- sinin kendisiyle teması saptaru- yor. Şimdi bu kişiler gözetim altında. Bılım adamlan şu anda kay- • Yale Üniversitesı Araştırma LaboratuvarT nda ölümcül bir virüsün içinde bulunduğu cam tüp, santrifüj sırasında patlayınca, araştırmacı güvenlik kurallannı harfıyen uyguluyor. ancak kazayı yetkililere bildirmiyor. Aniden ateşinin yükselmesi üzerine araştırmacının temas ettiği 80 kişi gözetim altına ahnıyor. gıh bir bekleyiş içinde. Bu ara- da Brezilya'dan getirilen Sabia virüsü üzerinde yapılan tüm araştırmalar durduruluyor ve kazayı olayiar anlatılıyor. \ r ale labora- tuvanndaki kaza \e ve kitapta anlatılan öykünün gerçek ol- ması kamuoyunu oldukça hu- zursuz ediyor. Sabia ve arenavirüs sırufına gıren virüslerin ölümle sonuçla- nan hastalıklara yol açması ve bu hastalıklann son derece kor- kunç bir seyir izlemesı ınsanlan korkutuyor. Arenavirüslerin yol açtıği hastalıklann en belir- gın özelliklen yüksek ateş. ıç or- ganlarda denetlenemeyen ka- namalar ve sonunda şok olarak belirtılıyor. Karaciğerin rengi sanya dönerek çürüyor: göz çukurlan ve derideki gözenekler dahil vü- cut ta bulunan tüm deliklerden kan sızıvor 1990'yıbnda Brezilya'da ta- nm uzmanı bir kadın. yüksek ateşle hastaneye kaldınlıvor. birkaç gün içinde de ölüyor. Brezilyalı bılim adamlan mıkrobu teşhis yetkililere bildirmeyen araştırmacı hakkında so- etmek amacıyla araştırmalannı sürdürürken ara- ruşturma açılıyor. Kaza denetim altına alınıyor Rastlantısal olarak bu kaza. kamuoyunu tehdit eder boyutlara ulaşmadan denetim altına alınıyor. Sabia virüsünün kemirici hayvanlarda bulunduğu ve basit bir temasla bulaşmadığı bılinıyor. Virü- sün kaza sırasında bilim adamına solukla geçtiği lanndan biri de aynı şekilde ölüyor. Buna karşın araştırmayı durdurmayan bilim adamlan. v irüsün arenavirüs sınıfına girdiğini saptıyor ve ıleri tet- kikler için virüs Yale Ünıversitesi'negönderiliyor. Bu arada kaza oluyor. Yale araştırma gnıbun'dan Dr.Robert Shope yeni virüse ilişkın şöyle konuşu- yor:"Sabia'nın kemirici ha\Tanlardan gectiğini saptamış bulunuyoruz. Nasıl bulaştığını da bul- duğumuz an virüsü denetim altına alabileceğiz." Sfenksler, sanıldığından daha genç Çeviri Senisi - Son günlerde gerçekleştinlen incelemeler, sfenkslerin sanıldığından daha genç olduğunu ortaya koyuyor. Elde edilen verilere göre ünlü aslanımsı beden anıT. yapılmaya başlandığı İ.Ö. 2500 yılından sonra gerçekleştınlmiş. Yaklaşık bin y ıl sonra. Pers ve Roma dönemlerinde yapılan değişiklıkler de sfenkslere günümüzdeki görünümünü kazandırmış. Şikago Üniversitesi'nden Dr. Mark Lehner ile Giza bölgesi eski eser sorumlusu Zawi Hawass'ın önderlığinde yürütülen çalışma sonucunda. Kefren zamanında başlanan sfenksin. fıravunu temsil ettiği söyienen baş bölümü bitirilmekle birlikte bedenin tamamlanmadan bırakıldığıanlaşıldı. 1926 yılından bu yana kayada meydana gelen aşınmanın boyutu, amtın en erken İ.Ö. 2500 yıbna ait olduğunu ortaya koyuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle