29 Mart 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13EYLÜL1994SALI * • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DE VAMI 17 Tepkiler sürüyor Toplatma kararı haklı bulıınamaz Haber Merkezi - Gazetemi- zin önceki günkü sayısının "İBDA-C liderleriyk yapılan söyleşi nedetiyle" İstanbul 5 No'lu Devlet Güvenlik Mahke- mesi karanyla toplatılmasına "tepkiier" artarak sürüyor. Si- yasi partı yöneticileri, sendika- cılar, basın kuruluşlan, demok- ratık kitle örgütleri. kişi ve ku- nıluşlar gazetemize gönderdik- leri mesajlarda, gazetemizin toplatılmasını şiddetle kınadı- lar. Adalet Bakaru Mehmet Mo- ğultay, gazetemiz yöneticilerini telefonla _arayaraİc toplatılma hakkında bilgi alırken Deviet Bakaru Esat Kıratboğlu ise dün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'- ni (TGC) ziyareti sırasında, ga- zetemizin toplaulması konu- sunun, adalet mekanizmasına intikal ettiğini vurgulayarak bu konuda konuşamayacağını be- lirtti. Ana muhalefet partisi li- deri Mesut Ydmaz. dün gazete- mize gelerek yöneticilerle gö- rüştü ve toplatma karannın onaylanamayacağını bildirdi. Deviet Bakaru Esat Kıratlı- oğlu, cemiyetin Cağaloğlu bi- nasına dün yaptıği ziyaret sıra- sında Cemiyet Başkanı Nail Güreli ve yönetim kurulu üyele- ri tarafından karşılandı.Top- lantı sırasında söz alan Türkiye Gazeteciler Cerrüyeti Başkanı Nail Göreli, ülkeyle birlikte ba- sın sektörünün de büyük sıkın- tılan olduğunu söyledi. Güreli'nın konuşmasmdan sonra yeniden söz alan Kıratlı- oğlu, basının önemine değine- rek "Siz yoksanız, biz yokuz. Siz yoksanız, demokrasi yok. Fethullah Gükn'in 9 Baştarafi l.Sayfada mahkemeye bir dilekçe ve- ren Cumhuriyet avukatı Fîkret bkiz, söz konusu ha- berin hukuka uygun oldu- ğunu belirtti. Milli eğitim ye laiklik ilketeri açısından kişi ve kurumlann tutumlannın gazeteci için haber niteliği taşıyacağjnı vurgulayan Avukat Ilkiz, haberde adı geçen kampın fotoğraflan ve haber içeriğinde kampta olup bitenlerin tüm detay- lanyla okuyucuya ak- tanîdığmı anlattı. Haberde iddialarla ilgili olarak vakıf yöneücilerinin görüşlerinin <Je ahnarak yayımlandığma dikkat çeken îikiz, "Güncel olan ve haber içeriğinfe kul- lanılan dil Ue ifade tarzı bakunından kişüik baklanna veya bir kuruma saJdırı bu- lunmayan gerçeklere dayalı bu haber, hukuka uygun bir haberdir. Talep edikn mane- vi taznıinat istegi reddedil- meüdir" dedi. Gazetemiz avukatı Sefa Ydmaz üe Fet- hullah Gülen'in avukatı Feti Ün'ün katüdığı dünkü duruşmada ise İzmir 6. Asii- ye Hukuk Mahkemesi ka- rannı açıkladı. Mahkeme, Fethullah Hoca olarak tanı- nan Fethullah Gülen'in ma- nevi tazminat istemini red- detti. Demokrasi, çok sesüliktir. Onu dile getiren ise sizsiniz. Biz, sizin çok sesliliğinizin muhafaza edil- mesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz" diye konuştu. SHP İstanbul İl Başkanı Ali Özcan imzasıyla yapılan yazıh açıklamada ise "Cumhuriyet gazetesinin, tBDA-C liderleriyle yaptığı söyleşi nedeniyle topîa- tümasını anlamakta zorluk çe- kildiğj" vurgulandı. Türkiye Gazeteciler Sendika- sı (TGS) Genel Sekreteri Ziya Sonay ve Genel Mali Sekreter Yusuf Duyar da gazetemizi zı- yaret ederek yöneticilerden top- latma karanyla ilgili bilgi aldı. Ziya Sonay, ülkemizde hala 12 Eylül hukukunun geçerli oldu- ğuna dikkat çekerek söz konu- su yasal değişikJiklerin zaman geçirilmeden gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. 'Üzücü ve düşündürikiT Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Genel Başkanı Oktay Akbal da Genel Yayın Yönet- menimiz Orhan Erinç'e gönder- diği mesajda. "toplatma karan- nın hem üzücü hem de düşündü- rücü" olduğunu vurguladı. PEN Yazarlar Derneği Baş- kanı Şükran Kurdakul ile Genel Sekreter Alpay Kabacalı yazıh olarak yaptıklan ortak açıkla- mada, gazetemizin DGM tara- fından toplaülmasını kınadılar. Atatürkçü Düşünce Derneği İstanbul Şubesi'nce yapılan ya- zıh açıklamada ise "yayın poÜti- kasuıda Atatürk ilke ve devrim- lerinden hiç ödün vermeden ve laik demokratik bir Türkiye'nin varlığı için çaba gösteren Cum- huriyet gazetesinin toplatılması- nın ülkede yaşanan çifte stan- dardın bir örneği" olduğu vur- gulandı. Cumhuriyet okurlan Varol Günaç ve Ertuğrul Sarıkaya ta- rafından yapılan yazıh açıkla- mada, gazetemizin toplaulma karan kmandı ve şöyle denildi: "İBDA-C adlı örgütün PKK'- den daha tehlikeli bir örgüt oldu- ğunu ortaya çıkaran Cumhuri- yet'i toplatmak yerine, herkese okutmak gerekirken bu yapılan- lar, şeriatçı terör örgütlerinin, devletin içine sızdığı yolunda bir kaygıyı ortaya çıkarıyor. Topla- tılma kararını, büyük bir üzün- tüyle kınıyonız." Köy Enstitüleri çıkışh emekli öğretmen Mehmet Ali Aydın da yaptığı açıklamada, gazetemizin toplatıbna kararını kınadığını belirterek şunlan söyledi: "Sayuı Savcımız, fîkir adamı ve yazarlanmızın katillerini bul- du mu? Sayın Savcı, "İstanbul"- da yayımlanan Cumhuriyet adlı mevkute' diyor. Ne demektir bu me\ kute? Bu- gün dini >e Müslümanlığı savu- nanlar, kürsüye çıkıp Atatürk il- kelerine, Cumhuriyet rejimine ve laikliğe sadık kalacaklanna ve koruyacaklarma ant içiyorlar. Sayın Savcımız, kürsüden indik- ten sonra "kanlı veya kansız İslamiyeti getireceklerini" söyle- yenlere karşı ne diyor? Vakit, Zaman, Cuma gibi yayın organ- ları, halkı cihada, savaşa çağırdığı vakit, savaş ilan ettiği vakit, bu yayınlar neden top- latılmıyor?" Cumhuriyet'etoplatma kararıkaldırıldı • Baştarafi l.Sayfada kanlığYna venlen ıtıraz dilekçe- sinde, gazetemizin 11 eylül ta- rihlı sayısı hakkında toplatma karan verilmesinin yasaya aykın olduğunu savundu. Di- lekçesinde, Terörle Müeadele Kanunu'nun (TMK) 6. madde- sinin TBMM'de yeterince tartışılmadan yürürlüğe gjrdiği- ni hatırlatan İlkiz. bu mad- denin genel gerekçesinde dü- şünce ve ifade özgürlüğünün sınırlanmadığına dikkat çeke- rek şöyle dedi: "Basın. toplumsal ilginin bu- lunduğu güncel bir konuyu, ger- çeğe uygun olarak kamuoyuna duyurmakla yükümlüdür. Ana- yasal açıdan bu yükümlülük hem hak hem de görevdir. Halk, merak ettiği ve öğrenmek istedi- ği her konu hakkında yapılan yorumlar veya eleştirileri okuya- rak toplumsal denetime katüır. Örneğin terör olayları nasıl ga- . zetelerde birinci sayfada yer alı- ; yorsa. bunun kimler tarafından yapıldığını bilmek ve öğrenmek kamuovunun hakkıdır. Örgütle- rin düşünce yapısı. kimler tara- fından yönetildiği, amaçlarnun ne olduğu, kamuoyunun Ugi ala- nı içindedir. Bu nedenle bu tür örgütlerin veya yöneticilerinin 'görüş ve düşüncelerinin" ya- yımlanması, TMK'nin 6/2. nnddesi kapsamında değerten- dirilemez. Nitekim, yayımlanan haber Emniyet Genel Müdürlü- ğû verilerine day alıdır. Emniyet Onel Müdürlüğü için bilinen ohylar, okuyucu için de bilinen gerçeklere dönüşmüştür." Fikret İlkiz. itiraz dilekçesin- de, yazannuz Toktamış Ateş'e bombalı suikast girişiminde bu- lunan, yayın kurulu üyelerimiz İlhan Selçuk ve Hikmet Çetin- kaya'ya tehdit mektuplan gön- deren yayın organlannda gaze- temize yönelik tehditler yayım- layan bir örgütün kamuoyunca bilinmesi gerektiğine işaret etti. Cumhuriyet gazetesinin herke- sin adını duyduğu ama kimler olduğunu bilmediği şeriat iste- yen bu örgüt hakkında bilinme- si gerekenleri, örgütün yönetici- lerinin ağzından aktararak ha- ber iletme görevini yerine getir- diğini kaydeden İlkiz, bu ha- berlerle kamuoyTanun aydı- nlatıldığıru belirtti. Haberlerle kamuoyuna ve devlete, tehükenin büyüklü- ğünün anlatıldığını dile getiren Ilkiz. dilekçesinde "Cumhuriyet gazetesi, yayımlanan haber ve söyleşi Ue; toplumu, Cumhuriyet rejimini, laiklik ilkesini koru- mak isteyenleri şeriat özlemi içinde olanlara karşı uyarmak- tadır" dedi. Haberin, TMK'nin 6 2. maddesi çerçevesinde değerlen- dirilmesini "yasanın amacının aşdması" ve "Anayasanuı temi- nat altına aldığı haber verme hak ve özgürlüğünün sansür edihne- si" olarak niteleyen Fikret İlkiz, sonuçlan ağır olan toplatma karannın kaldınlmasını istedi. Fikret İlkiz tarafından yapı- lan itirazı ele alan İstanbul DGM, dün yapüğı incelemede toplatma karannın kaldınlma- sma oybirliği Ue karar verdı. G U N D E M MUSTAFABALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Birleşmiş Milletler (BM) 1990 yılından bu yana, insani kalkınma konusunda ayrı bir rapor yayımlı- yor. Türkiye, ilk yıl 130 ülke arasında 70. sırada yer alıyordu, bu yılki yeri- miz ise68'lik. Bir arpa boyu yol gitmişiz. BM'nin dikkate aldığı "insani" de- ğerlerin başında, yaşama koşulları, can güvenliği, sağlık, eğitim, kültür vesanatgeliyor. Sadece cüzdana giren para dikka- te alındığında ulusal gelirin kişi başı- na 15 bin doları bulduğu Katar, sanırız ilk sıralarda yer alırdı. Ama sanat ve kültür işin içine girince sıra- lama kuşkusuz değişiyor. İnsani kalkınmayı ekonomiden ayı- rmak olanaksız. Ne var ki, ikisinin ko- şut geliştiğini de söyleyemeyiz. Türkiye'nin sanat ve kültür istatis- tiklerine baktığımızda, pek çok alan- da kalkınma hızımızın sıfırın altında olduğu yani gerilediğimiz ortaya çıkıyor. 1985'te 767 olan sinema sayısı, 90'da 354'e, 92'de 312'ye geri- ledi. 1984^5 sezonunda resmi ve özel 41 tiyatro salonuna 1 milyon 593 bin izleyici gelirken, 1991-92 sezonunda 1 milyon 700 bin kişi salonları doldur- muş. Rakamsal bir artış var ancak Sanata Evet nütus artışı dikkate alındığında yine gerileme olduğu söylenebilir. Evli erkeklerin birçoğu, sanki ev iş- leri kadınlara aitmiş gibi övünerek, "Evde eşime yardım ediyorum" der- ler. Halbuki yaşam ortaksa ev de or- tak. Biz de sanatın gelişmesini tü- müyle sanatçılardan bekliyoruz. Sa- nat; duygu ve güzelliklerin toplamıy- sa, o da toplumun ortak ürünü. Yani herkesin ortak sorumluluğu var. Izle- yicisinden oyuncusuna, işçisinden yöneticisine... Deviet Tiyatroları bu sezona yeni bir kampanyayla giriyor: "Sanata evet..." Deviet Tiyatroları Genel MüdürVe- kili Tamer Levent kurum sanatçıları ve çalışanlarının lokomotifliğini üst- lendiği kampanya, dün basına tanıtıldı. önceki akşam da Levent'le birlikteydik. Heyecanla kampanyayı anlattı. Tutar mı tutmaz mı diye dü- şünmeden yola koyulmuşlar. İlk tep- kiler olumlu. Pek çok kişi ve kurum, "Biz ne yapabiliriz?" yaklaşımıyla kapıları açmış. Levent, "insanın çok yönlü geliş- mesi, kendisini tanıması, başkaları ve kendi arasındaki benzerlikleri keşfetmesi ve kendisi dışındakilerin düşman olmadıklarını anlaması, sa- natın birleştirici kültürü ile sağlana- bilir. Sanat, insani kendisi ile yüzleş- tirirken, eksikliklerini fark etmesini, duyarlılığını zenginleştirmesini sağ- lar" diyor. Türkiye'de kimse, "Sanata karşıyım" demiyor. Ama, "Sanata evet" seslerinin de çok yüksek oldu- ğu söylenemez. Deviet Tiyatroları- nın sanata gerçekten evet diyenler- den bir isteği var: "Bir gazete gönderin." Bunun parasal getirisi o kadar önemli değil. Bir gösterge olacak. Anadolu, matbaayla geç ta- nışmanın zararmı pek çok alanda gördü. Ne yazık ki, sanat eğitimiyle de geç tanıştık. Güzel sanatlar ders olarak ancak 19. yüzyılın sonunda okulvemedreseleregirebildi. "Sana- yii-Nefise Mektebi" 1877 yılında açıldı. Kızların eğitim görmeleri ise ancak 1911 yılında sağlanabildi. 1929'da bu "mektebin"adı Güzel Sa- natlar Akademisi olarak değiştirildi. Bu akademinin statüsü, diploma- larının Avrupa'da da geçerli olması ancak 1969 yılında sağlanabildi. DevletTiyatroları sanatçıları, "tiyat- ro" bencilliğine girmeden, kapsamı genişleterek, herkesi, "Sanata evet" demeye çağırıyorlar. Bu, bir anlam- da, yaşamaya evet, düşünmeye evet, yaratmaya evet, kendini sor- gulamaya evet, güzele evet... Epiktetos. "Bir güzel söz söyleme sanatı varsa, bir de güzel anlama ve dinleme sanatı vardır" diyor. Sanatçıların, "sanata çağrısı" an- cak toplumdan destek bulursa şekil- lenecek, perdeler dolu salonlara açılırsa oyunlar daha güzel olacak, tablolar daha çok gözü okşarsa daha güzel olacak, kitapları daha çok el karıştırırsa daha çok yazılacak... Tiyatro sanatçılarının çağrısına biz de "evet" derken, küçük bir toplu- iğne batıralım. Yönetmek ve anlaşmak da bir sa- nattır. Aylardır Deviet Tiyatroları'nın zirvesindeki anlaşmazlık, oynana- cak oyunlardan daha çok haber olu- yor. Danıştay karanyla "Koltuk benim- c//r" diyen Bozkurt Kuruç'la, çalışan- ların oyuyla "Koltuk benimdir"diyen Tamer Levent karşı karşıya getiril- memeli. Biz seyirciyiz. Taraf tutmuyoruz, ama yönetmen, başrolü kime vere- cekse versin ve bu tartışma bitsin. Hükümet Sözcüsü Aktuna: Diyaııet kaldınlmah İstanbul Haber Senisi - istan- bul Büyükşehir Beledıye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafın- dan Karacaahmet Sultan Kültür Demeği'nin cemevi ve aşevinin bazı bölümlerinin yıkunlmasına hükümet üyeleri de tepki göster- di. Deviet Bakanı \e Hükümet Sözcüsü YıMınm Aktuna. dün Karacaahmet Sultan Kültür Demeği'nı zıyaretınde Diyanet İşleri BaşkanlığYnda Alevilerin temsıl edılmedığini bebrterek "Diyanet İşlerTnin ülkeye zarar vermej ecek bir süreçte kaldınl- ması gerekir. Diyanet'te Ale\ikr yok. Diyanet İşleri'nin Alevileri de kardeşçe kucaklaması lazım" de- di. Karacaahmet Mezarlığı'ndaki Sultan Kültür DerneğYni dün ilk olarak însan Haklanndan So- nımlu Deviet Bakaru Azûnet Köylüoğlu ziyaret ettı. Belediye tarafından yıkıldıktan sonra der- nek üyeleri tarafından yeniden ınşa edilen aşevini gezen Köylü- oğlu. ımar mevzuatımn çarpık Deviet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldınm Aktuna, Karacaahmet Sultan Kültür Derneği'ni ziyaretinde yıkıma direnen Alevi yurttaşlarla sohbet etti (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) biçimde kullanılarak yıkıma gı- dildiğinı belinerek "BÎnlerce ka- çak yapuıın bulunduğu kentte Alevilere ait cemevini >ıkmak her türiü kültüre kucak açmış İstan- bul'a yakişmaz, bövle bir kentin belediye başkanına >akışmaz" di- ye konuştu. Karacaahmet Sultan Kültür Derneği'ni öğleden sonra ziyaret eden Deviet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldınm Aktuna. İstan- bul'da köyden kente göçün ya- rattığını önlenemez bir kaçak yapılaşma olduğunu hatırlatarak "Ruhsatsız olduğu öne sürülerek bir ibadethanenin yıkılmasını onayla\ama\ız. Bu amaçlı hare- ketler nedir? tbadete savgısı olan Müslümanlar olarak bu hareketi onaylamamız mümkün değildir" diye konuştu. Aktuna. bir süre önce İstanbul Büyükşehir Beledı- ye Başkanı Recep Tayyip Erdo- ğan'a Anadolu Hisan tepelerinde kaçak yapılaşmayı gösterdiğini ancak Erdoğan'ın daha sonra mafya nedeniyle sözkonusu yapı- lan yıkamadığını bildirdiğini an- latarak "Milyarlarca rant getiren yapdaşma> ı > ıkamadığını itiraf eden belediye başkanı, fakir fuka- ranın karnını doyurduğu aşevini yıktırmaya kalktığında iyi niye- tinden ciddi şekilde kuşku duya- rım. Amaçlı ve tehlikeli göriirüm" dedi. Aktuna. Diyanet Işlen Baş- kanlığı'nın laik deviet anlayışına uvmadığını da kaydederek "Belli bir zaman sonra, devlete zarar ver- meyecek şekilde Divanet'in kalk- ması gerekiyor. Diyanet'te .41evi- ler neden temsil edilmiyor? Diya- net kurumunun Alevileri de kardeşçe kucaklaması lazım" di- ye konuştu. Aktuna, konuyu Başbakan Tansu Çillefe de akta- racağını belirtti. İstanbul'da cemevi \e aşevinin yıktınlması tartışmalan sürerken Samsun'da düzenlenen "Sevgi ve Banş" gecesıne katılan İstanbul Beledıve Başkanı Erdoğan kaçak yapıiaşmaya izin venneyeceği sözlennı yıneledi. Taksim'e yapı- lacak caminin beledi\e ile ılgisin bulunmadığını söyle\en Erdo- ğan, caminin temelinın önümüz- deki ay atılacağını açıkladı. Kağıthane'de olaylar Kağıthane Nurtepe"de Milli Gençlik Vakfı üyesi ülkücülerle Alevi gençler arasında dün sa- baha karşı çıkan silahlı ve bı- çaklı çatışmada 5 kişi yaralan- dı. Olaydan panığe kapılan mahalle sakinleri. protesto gös- terileriyle tepkilerini dile getir- diler. Çatışmada Hüseyin Kara- kaya adlı gençle taksi şoförlüğü yapan Ali Ünal aldıklan bıçak darbeleriyle yaralandılar. Dün akşam da Sokullu Cad- desi"nde gösteri düzenleyen MÇP'ye bağh Kağıthane Bizim Ocak örgütü üyeleri ile mahalle sakinleri arasında tartışma çık- tı. Havaya ateş eden ve cadde- deki gençlere sopayla saldında bulunan göstericileri güvenlik güçleri göstericileri dağıtü. Bu arda polis dün sabaha karşı bı- çaklı saldında bulunulan genç- lerden bırisini gözaltına almak ısteyince olaylar büyüdü. Ma- halle sakinleri polisin bu tutu- muna tepki gösıererek gece geç saatlere kadar cadde üzennde toplanarak olayı protesto ettı- ler. OLAYLAREV ARDENDAKİ GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada na büyükler kârarlaştırmıştı. Kurallar, uslu bireröğrenci olmalarını ve kendilerine öğ- retilenle yetinerek fazla soru sormamalarını istiyordu. Velilerin sıkıntıları ise bir başka türlüydü. Çocuklarının okuyup adam olması için her türlü özveriyi göze almışlar- dı. Ders kitaplarının yayınev- leri tarafından bastırılanları, Milli Eğitim Bakanlığı yayın- larına göre dört beş kat paha- lıydı. Çoğu, ücret aybaşısının ayın ortasına alınması yüzün- den okul hazırlığını ellerinde- ki son paralarla ve zorlukla yapabilmişti. Eğer çocukları okullarına servisle gidiyorsa ayda ortalama 1 milyon lira dolayında servis parası öde- mek zorundaydılar. Ama yine de yürekleri se- vinçten kıpır kıpırdı. Genç de olsalar özverileri yönünden elleri öpülesi öğ- retmenlerimiz ise dün hem öğrencilerine kavuşmanın sevincini, hem de altı arka- daşlarını teröre şehit verme- nin üzüntüsünü bir arada ya- şadılar. Tunceli'nin Darıkent belde- sindeki ılköğretim okulu loj- manını basan PKK'liler, yöre- lerindeki öğrencileri okut- mak için yokluklara katlanan altı öğretmeni kurşuna diz- mişlerdi. öğretmenlerimiz, cumhu- riyet döneminde Kubilay'dan bu yana pek çok şehit vermiş- ti. Ama hiçbir dönemde bu- günkü kadar korumasız ve desteksiz bırakılmamışlardı. Geçen ay, Ankara'daki kura çekiminden sonra "becayiş pazar/an'nın kurulmasını pek çok çevre eleştirmiş ve hatta suçlamıştı. Oğretmen- ler can güvenliği konusunda kendilerine güvence verecek bir yetkıli aramış ve bulama- mışlardı. Darıkent'te yaşa- nan olay, bunun acı bir ger- çek olduğunu kanıtladı. Bir yandan can güvenliği yokluğu, öte yandan Atatürfc cumhuriyetine ve ilkelerine sahip çıkmalarından kaynak- lanacak sürgün olasılığı, öğ- retmenlerimizi görevlerin- den alıkoyamıyor. Çünkü bü- yük çoğunluğu, genç kuşak- ların, kendi eserleri olacağı- na ve Türkiye'nin ancak bu sayede çağdaş uygarlık dü- zeyine ulaşacağına inanıyor- lar. Evet, bir öğretim yılı daha daha böyle açıldı. Bir yanda coşku ve sevinç, öte yanda kanveölüm. •*•** Hak arayan işçiye' kutsal ittifak' dayağı • Baştarafi l.Sayfada diğini öne sürerek, "Bunun sonu kötüye varacak" dedi. Bu arada, RP \e MHP'lı belediye meclis üyeleriyle. Gökçek \e Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altı- nok un adamlan olduğu belirtilen \e dı- şardan geldikleri belirlenen bir grup. iş- çilere tekme. yumruk \e sandalyelerle saldırdı. Saldın sonucu. Genel-İş'in Anakent Belediyesi Temsilcisi Mehmet Çelik ağır olmak üzere, 5 işçi yaralandı. Olay sırasında bir bayan ışçının da ba- cağının kınldığı öğrenıldi. Olaylar sı- rasında, SHP'li meclis üyesi ve Çankaya Belediye Başkanı Doğan Tasdelen. kav- gayı önlemek isterken, tekme ve yum- ruklarla salon dışına atıldı. Olaydan sonra gazetelere telefon eden belediye görevlileri. "İşçiler Belediye Medisi'ni bastı" diyerek hedef saptınrken, polis de 16 işçiyi gözlem altına aldı. Yaraûlardan 5'i emniyette ayakta tedavi edılirken. ağır varalı Mehmet Çelik. SSK Dışkapı Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesinde te- dayi altına alındı. İşçilerin dövülmesinden sonra meclis salonuna giren Gökçek. "demokrasiye saygısız insanların meclisi bastığını" be- lirterek. işçilenn, SHP'li üyeler tarafı- ndan salona getirildiklerini öne sürdü. Gökçek. "Meclis üyelerinin davetiyle bu- raya gelmiş olmalan utanç verici" diye konuştu. Köçıören Beledıyesı'nin MHP'lı Başkanı Altınok da. işçiler için "İnsani köle eden imansız rejimin kaluıtısı bonlar" dedi. Anakent Belediye Meclisi SHP Grup Başkanvekilı Muzaffer Saraç. şunlan sövledi: "RP'lilerce çağrıldıkları açıkça belli şiddet uvgulayan kişiler, meclis salo- nuna getiriİerek işten atılan işçilere saldırtılmışlardır. Bunların bazısı, SHP Belediye Meclis Üjelerine tabanca çek- miş. bazısı yumrukla, bazısı sandalvelerle çoğunluğu bavan olan işçilere şiddet uy- gulanmıştır." Genel-İş Sendikası Başkanı Ismail Hakkı önal. "Arkadaşlanmız, defalarca Gökçek'ten rande^u istediler. Sonuçsuz kalınca. dün tüm belediye meclisi ü>eleri- ne sorunlannı anlatmak amacıyla, tem- silcileriyle birlikte oraya gittiler. Meclisi basmak isteyen işçi, çoğunluğu kadın 20 kişiyle gitmez oraya. Bunlar suç bastın- >or" görüşünü dile getirdi. Öğretimyıhkanlı açıldı • Baştarafi l.Sayfada Tunceli Valisi Atıl Lzelgün olay yenne gıderek ınceleme- lerde bulundu. Vali Uzelgün, hain saldınyı gerçekleştiren te- röristlerin yakalanması için bölgede geniş çapb operasyon- lara başlandığını bildirdi. Ge- çen öğretim yılında da 12 öğ- retmenin öldürüldüğü Tunceli ve yöresinde 1992 yılından bu yana 26 öğretmen hayatını kaybetti. Tunceli'ye yeni tayin olan 500'e yakın öğretmen. şe- hir merkezi ve ilçelerde tedirgin bir bekleyişin içine girdı. Bazı öğretmenlerin olaydan sonra Tunceli'yi terk ettiği gözlendi. Bölgede görev yapan öğret- menler, \etkilileri suçlayarak beldede karakol olduğu halde neden güvenlik önlemi alı- nmadığını sordu. Görüşlerine başvurduğumuz öğretmenler şunlan söyledi: "Bu şartlar altında görev ya- pamayız. Deviet bizim güven- liğimizi sağlay amıvor. Çiller 'Bütün okullar açılacak' dedi, daha ilk gün altı arkadaşımız öl- dürüldü." Eğıtim-İş Genel Başkanı Dr. Niyazi Altunya, katliamın ar- dından. Cumhurbaşkanı Sü- levman Demirel. TBMM Baş- kanı Hüsamettin Cindoruk, Başbakan Tansu Çiller. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçm, Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz ve İçişleri Bakanı Nahit Menteşe've gönderdiği mesaj- da. şunlan kaydetti: "Terör, öğretim yılını kanla açtı. Öğretim yılının ilk günü sergilenen bu olay hepimizi de- rinden sarsmıştır. Bir an önce arkadaşlarımızın canını ko- nıyacak önlem alınmalıdır. Öl- dürülen arkadaşlarımızuı ailele- ri ile ilgilenilmelidir. A>Tica öl- düriilen arkadaşların aıusına okullar bir gün tatil edilmeli- dir." Öte yandan Sıvas'ın Zara il- çesine bağlı Selimiye Köyü'- nün ormanlık alamnda pusu Zora'nın Bolucon beldesi Selimiye mezrosındo 9 kişi PKK tarafından öldürûldü. Mazgirt'te Dorıkent llkoğretim Okulu'nun 6 bğretmeni PKK tarafındon taranarak kadedildi. kuran bir grup terörist. Vahap Y'dmaz (Muhtar) İlhami Özde- mir, İbrahim Topal, Kemalettin Yılmaz ve Hüseyin Topal adlı köylüleri silahla tehdit ederek rehin aldılar. Bu kişilerle birlik- te köye giren teröristler korucu silahlannı istediler. Silahlann getirilmemesı üzerine kurşuna dizilen 5 kişiden Hüseyin To- pal, yaralı olarak kurtuldu. Daha sonra köy meydanında rasgele ateş etmeye başlayan teröristler Fatih Yıİmaz. Nusret Kaya, Turan Kava. Mehmet Kaya ve Mehmet Özdemir'i öl- dürdüler. Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Dikenlice ve Kuruyazı köyleri arasında sefer yapan ve sürücüsü belirlenemeyen bir minibüs. dün sabah saat 10.00 sıralannda daha önce PKK'li teröristler tarafından yola dö- şendiği sanılan mavına çarptı. Olayda, minibüste bulunan, Fesih Satır (5), Askeri Kutlay (36), Tahsin Ekinci (19) ve Sab- ri Kutlay (21) çeşitli yerlerinden yaralanarak Diyarbakır Dev- iet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Kulp ilçesi Özbek Köyü'ne önceki gece yansı teröristler ta- rafından düzenlenen saldında korucu M.Sait Tayyar'ın evine roket isabet etti. Evde bulunan korucu Tayyar ile kayınvalide- si Zeynep Zaman (65) olay ye- rinde öldü. Olağanüstü Hal Bölge Vali- liği'nden yapılan açıklamada Güneydoğu'da düzenlenen operasyonlarda 8 teröristin öl- dürüldüğü. 3 teröristin de tes- lim olduğu bildirildi. Dursun Karataş tutııklandı • Baştarafi 1.Sayfada ufe Bruguiere'in karşısına çıkanldılar. Karataş ve yanmdaki iki kişi sorgulamadan sonra dün ak- şam tutukianarak cezaevine gönderildi. Karataş ve yanmdakilerin. Fransa"ya geçerken Hollanda pasaportu taşıdıklan belirtildi. Karataş'm yanı- ndaki iki kişinin evli olduğu öne sürüldü, ancak adı acıklanmadı. Bu konuda görüştüğümüz Fransız Dışişleri BakanlığYnın bir sözcüsü, dün saat 17.00'ye ka- dar Ankara'nın Fransa'dan herhangi bir iade is- teminde bulunmadığım bildirdi. Ayru yetkili, Türkiye'nin yakalanan 3 kişinin iadesini istemess halinde Fransız hükümetinin tutumunun ne ola- cağı sorusuna ise Türkiye ile Fransa'nın 13 Ara- lık 1957 tarihli "soçlulann iadesi konvansiyonu- ıw" imzalayıp onayladıklannı belirterek şu yanıtı verdi: "İade fetenü, bu konvansiyona dayandarak eie auaacak. tstem önceJikk Türk makamian tara- ftndan Fransız Dışişieri Bakanhğı'na iletilecek ve oradan da Adalet Bakaniığı'na iktikcek. Ve sonra da bir suçlama dairesi tarafından incelenerek bu merci tarafradao karar verilecek." Suçlama dairesinin vereceği karann, bir adü karar niteliği taşıdığını beJuten sözcü, karar karşısında ilşlifcnn temyiz hakkına sahip olduk- lannı da bildirdi. Dev-Sol üyeleri ise dün, liderleri Dursun Kara- taş'ın Türkiye'ye iadesini engeliemek için Fran- sa'nın Viyana Büyükeiçüiği nezdinde girişimde bulundular. Büyüİcelçılik duvarlanna Karataş'ın iadesinin engellenmesini isteyen afişler asan örgüt üyefcri, daha sonra Büyükelçi Andre Levrin ile go- rûştükr. Bûyükelçilik sözcüsü, örgüt üyesi 5 kişi- nin Fransa'nın Viyana Büyükelçisi Andre Le- win'e, Karataş'm Türkiye'ye iade edilmemesini isteyen bir dilekçe verdiklerini bildirdi. Sözcü, Büyükdçi'nin örgüt üyeleriyle bir süre görüştü- ğünü ve dilekçeyi kabul ettiğini söyîedi. Fransa'da yakalanan ve Türkiye'ye iadesi için çahşmalara başlanan Devrimci Sol (Dev-Sol) ör- gütünün firari üderi Dursun Karataş'm, tam 127 ayn suçtan arandığı beüriendi. Türkıye'nin, iade evrakı gönderilene kadar geçecek süre içinde tu- tuklanmasım istediği Karataş'la ilgili iade dos- yasını, hafta sonuna kadar Fransa'ya gönderece- ği bildirildi. Türkiye ile Fransa arasındaki suçlulann iadesi anlaşmasma göre; Fransa'nın, iade evrakı gidene kadar Karataş hakkında geçici tutuklama karan ahnakla yükümlü olduğu bildirildi. Sözleşmede, geçici tutuklama süresinin en az 18 gün üe 40 gün arasında belirlendiği kaydedildi. Türkive'nin bu süre içerisinde iade evrakım göndermemesi duru- munda, Karataş serbest kalacak. Fransız yargısı, Karataş'la ilgili tutuklama karan vermezse bu durumda Fransız makamian, Karataş'm kaçma- smı engelleyici önlemleri almak zorunda. Ancak sözkşmeye göre "siyasi ve askeri suçfaı- lar" iade kapsamı dışında tutuluyor ye Fransa*- nın, terör sözleşmesinde bu tür suçlar için ayn bir rezerv koyduğu belirtiliyor. Bu çerçevede Fran- sa'nın, Karataş'm dosyasmdaki suçlan, siyasi suç olarak değerlendirip iade karan almaması olasılığı da bulunuyor. Ancak bu dummda yine sözlesmeye göre Fransa, Karataş'ı kendisi yar- gılayacak. İçişleri Bakanbğı yetkiiileri, Karataş'- ın iade edilmesi olasılığını "ortada 1 ' diye deger- lendirirken Adalet Bakanlığı iade evrakınî haa- rlamaya başladı. Yetkililer, Fransızcaya çevrüe- cek eyrakın hafta sonuna kadar tamamlanabüe- ceğini ve Dışişteri Bakanüğı kanalıyla Fransa adli makamlanna iletileceğini bildirdiler. Cumhuriyet'ın edindiği bılgiye göre Karataş'ın iade dosyası, 127 ayn suçu kapsıyor. Karataş, 127 suçun dışında, İstanbul 2 No'lu Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nce Türk Ceza Yasası'nın 146. maddesine muhalefet etmekten ömür boyu ağır hapis cezasına çarptınidığı dava ile Bayram- paşa Cezaevi'nden gerçekleştirdiği firar nedeniyle Eyüp Ağtr Ceza Mahkemesi'nde gıyabi tutuklu olarak yargılanaiğı davadan da aranıyor. Avrupa Devrimci Sol Güçler adma dün Fransız hükümetine faksla gönderildiği betirtilen bir açıklamayla, Dursun Karataş'm "politik txn- rla" gözaluna ahndığj öne sürülerek derhal ser- best bırakılması istendi. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindonık dün kendisini zjyaret eden Fransa Senatosu Birinci Başkan Yardıması Jean Chamat'a, Dev-Sol lide- ri Dursun Karataş'm yakalanması dolayısıyla duyduğu memnuniyeti iletti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle