Katalog

SAYFA CUMHURİYET 13EYLÜL1994SAU 12 KULTUR GAMZE VARIM Bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen İstan- bul Sanat Fuan, ilk kez Kûltür Bakanbğı ta- rafından destekleniyor. Başından beri ku- rumlaşması ve sergjlenen yapıtlann niteliği- nin yukseltilmesi gibi sorunlarla gündeme gelen, Kültür BakanlığYnın bu yıl 500 mil- yonluk bir bütçeyle katkıda bulunduğu fuar, 13-18 eylül tahhJeri arasında Tepebaşı TÜ- YAP Sergi Sarayı'nda gerçekleştirüecek. UNESCO, AIAP Ulusal Komitesi,.Ulusla- rarası Plastik Sanatlar Derneği ve TÜYAP- ın işbirliğiyle düzenlenen, 39 sanat galerisi- nin kaüldığı fuarda bu yıl 200 dolayında sa- natçının 1000'e yakın yapıtı sergilenecek. Üç yıl üstüste başanyla gerçekleştirilmesi- ne ve fuarcılık geleneğinde bunun 'uluslara- rası niteliğe kavuşmak' ıçin yeterli olmasına karşın, altyapı eİcsikbkleri nedeniyle bu yıl bu yönde adımlar atılamadı. Fuann bu yılki yan etkinlikleri çerçevesinde, 'Sanatta San- sür ve Tahribat' konulu bir sergiyle, 'Yerel Yönetimler ve Sanat' başlıkb paneller düzen- leniyor. Plasük Sanatlar Derneği (PSD) Baş- kanı Hüsamettin Koçan' ile Sanat Fuan ve Türkiye'de çağdaş, sanat ortamının açmaz- lan üzerine söyleşük: - tstanbul Sanat Fuan bu yıl ilk kez Kültür Bakanlığı tarafından destekleniyor. Sizce bu, fuann kunımlaşması yönûnde bir ilk adım olarak algılanabüir mi? Biz henüz bu alanda ciddi, boyutlu tarü- şma ah- şkanlığını edi- nemedik. Çünkü gü- nübirlik tepki gösterme, gü- nübirlik öner- melerde bu- lunma gibi kısa vadeli, sıkıştınlmış bir alan içersinde bütûn enerjimizi harayoruz. Fuar- la ilgili bugüne kadar gündeme getınlmış tartışmalan günübirlik yaklaşımlar diye gö- rüyorum. Halbuki fuann nasıl kurumsalla- şacağı gündeme gelmeliydi. Bu alandaki örgütlenme, kadrolaşma ne olacak? Biz bunu baştan beri gündeme ge- tiriyoruz. Kültür Bakanlığı'nın mutlaka fu- ann kunımlaşmasına katkıda bulunması ge- reğini düşünüyoruz. Sonuçta bu yıl Kültür Bakanlığı sembolik bir adım olarak 500 milyon gibi bir parayla bu fuar organizasyonunu desteklemeye İca- rar verdi. önemli olan böyle bir adımın aülmış ol- masıdır. Bizim profesyonelleşme ve kurum- laşma doğrultusundaki adımımıza bu bir katkıdır. Bunu*: gelecektedaha da büyümesi bu kurumlaşmayı sağlayacakür diye dü- şünüyorum. Bence Sanat Fuan, başanlı bir organizas- yon. Kendi alanında Türkiye'de süreklilik kazanmış en çapb, en çok izlenen, en çok ku- rumu kendi bünyesinde toplayan ve plastik sanatlar alanının sorunlannı kamuoyu gü- demine getirmekte en etkili organizasyon. Bu yanlanyla Sanat Fuan, önemli bir dına- mizm kaynağı haline geldi. Bu dinamizmin aslında doğrudan doğruya bugüne kadar, bu işın yönetim kurulunda, danışma kurullannda görev alanlann, hatta bu etkinliğe katılan galerilerin ve öteki ku- rumlann bu fuara amatör bir tutkuyla sahip çıkmalanndan kaynaklandı. Hûsamettin Koçan; 'Sanat Fuan'nın kurumsallaşmasına Kültür Bakanltğı'nın katkıda bulunması gerek'. (DEVRİMBARAN) Zîence Sanat Fuan, başanlı bir organizasyon. Türkiye'de süreklilik kazanmış en çaplı, en çok izlenen, en çok kurumu kendi bünyesinde toplayan ve plastik sanatlar alanının sorunlannı kamuoyu güdemine getirmekte en etkili organizasyon. Bu yanlanyla Sanat Fuan, önemli birdina- mizm kaynağı haline geldi. t uarla ilgili bugüne kadar gündeme getirilmiş tartışmalan günübirlik yaklaşımlar diye görüyorum. Halbuki fuann nasıl kurumsallaşacağı gündeme gelmeliydi. Bu alandaki örgütlenme, kadrolaşma ne olacak? Biz bunu baştan beri gündeme getiriyoruz. SanatFuarı, dörtyaşında Profesyonel yapıya dönüştûrûlmeü Bu amatörlükler profesyonel bir yapıya dönüştürülemezlerse, bu heyecanlar parça- lanmaya başlar. Bu nedenle fuann mutlaka profesyonelleşme adımı atması, organizas- yon çahşmalannın süreklilik kazanması ge- rekir. Bunun için de iki tane temel veri söz konu- su: Fuar organizasyonunu gerçekleştirecek belli bir pratiği edinmiş olmak ve altyapısmı oluşturacak olan ekonomik güce sahip ol- mak. Bunlar sağlanırsa, fuar profesyonel alana kayabilir. - Bu yil fuann uluslararası niteüğe kavuş- ması bedefleniyordu? Bu ne ölçüde gerçekleş- ti? Fuarlar 3 yıl üst üste başanh bir biçimde gerçekleştirilince uluslararası fuarlar bstesi- ne girmesi bir fuarcılık geleneğidir. Biz üç yıl üst üste bunu başanyla gerçekleşurdik. Bu yıl uluslararası olmamız gerekırdı. Kurum- laşma adımlannı atamadığımız için fuan yine sınırlı zaman ve sınırlı olanaklar içeri- sinde organize etmek zorunda kaldık. Ulus- lararası duyuru ve çalışmalar için gerekli maddi katkı ve öteki olanaklardan yoksun- duk. Biz bu fuan 4-5 ay içerisine sığdınlmış, ile- ri bir organizasyon olarak gerçekleştiriyo- ruz. Bu nedenle bu sene uluslararası boyut konusunda adım atmak istemedik çünkü altyapı eksikliklerimiz vardı. Gelecek sene bu konuda ciddi adımlar atılabilir. Ama öncelikle kurumlaşmayı, altyapıyı, uluslararası galencilik sistemiyle kontaktlan sağlamak gerekiyor. Bunun tecrübelerine sahibiz ama ekonomik altyapısına sahip de- ğiliz. Bu yıl tsveç'ten, Italya'dan, Rusya'dan, Israil'den kaülımlar var. Bu katıhmlar bir çabayla 2-3 misline rahatlıkla çıkanlabilir. Ben gelecekte fuann uluslararası boyutunun çok genişleyeceğine inanıyonım. - Daha önce fuara katüim için berhangi bir koşul konmamıştı. Bu yıl nitelik konusu gün- deme gelecek mi? Başından beri Sanat Fuan'nın kalitesini yükseltmek gjbi bir sorunla hep yüzyüze ol- duk. Biz bir sanat kunıluşuyuz. Türkiye'de sanat ortamının kirlenmesıne, beğeninin kir- lenmesine neden olan kimlikler üreten bi- rimler var, Bu birimlere bir zemin oluşturma tehlikesiyle yüzyüzeyiz, nasıl olur da bu teh- likeyi bertaraf ederiz diye uzun uzun tartıştık. Ve öncelikle Türkiye'de galencilik düzeninin yapısını saptamaya karar verdik. Bu arada fuara yönelik talepler oluşsun ve ondan sonra kaliteyi aşama aşama gündeme getirelim dedik. Türkıye sanat ortamı bir oluşum süreci yaşıyor. Bu süreç içersinde köklü geleneklerin oluşması için de zamana gereksinimi var. 4. İstanbul Sanat Fuan'nın organizasyon çahşmalan başlar başlamaz artık bu yıl bu konuda net bir önlem alabiliriz diye düşün- dük. Arkasından ekonomik kriz ve siyasal çal- kantılar geldi. Uzun tartışmalardan sonra kalite sorununun mutlaka artık gündemi- mizde bir yeri olması gerektiğini düşündük. Aslında her yıl fuann kalitesine ilişkın tartı- şmalar acan 3 ya da 5 kuruluş vardı. Bu ku- 1 CALERİLER | 39 galerikatılıyor 4. İstanbul Sanat Fuan'na nat Galerisi, Interart Gallery katılan galeriler şöyle sıralanı- (İsveç), Kare Sanat Galerisi, yor: Galeri Kaynak. Levent Sanat Akbank Sanat Galerileri, Al- Galerisi, Minyatür Sanat Gale- kent Actuel Art, AJmelek Sanat risi, Nart Gallery (Rusya Fede- Gakrisi, Arda Sanat Galerisi, rasyonu Kabarday Balkar Artısma (tsveç), Artium Sanat Cumhuriyeti), Galeri Nev, Galerisi, Atelye Alaturka, Av- Opera Sanat Galensi, Galen rasya Sanat Galerisi, Galeri Ba- Pago. Palet Sanat Galerisi, PG raz, Basm Müzesi Sanat Galeri- Art, Polonya Kültür Ensütüsü, si, Başak Sanat Galerisi, Bilim PSD (tsrail), Sevimce Sanat Sanat Galerisi, Çanakkaie Galerisi, Siyah Beyaz Sanat Seramik Sanat Galerisi, Galeri Galerisi, Galeri SZ. Tem Sanat Den, Ekol Sanat Galerisi. Falez Galerisi, Teşvikiye Sanat Gale- Sanat Galerisi, Fantasıo & Joe risi, Urart Sanat Galerisi ve Va- (ltalya), The Gallery, Hobi Sa- rol Sanat Galerisi. İONURÖDÜLLERİ 1 14onur,3teşekkür Uluslararası Plastik Sanat- Kayaalp, Kayıhan Keskinok, lar Derneği, 3 yıl önce baş- Avni Memedoğlu, Mehmet lattığı Türk sanatına uzun Pesen, Sadi Öziş ve Mümtaz yıllar hizraet vermiş sanatçıla- Yener. ra onur ödülü sunma gelene- Aynca eski Kültür Bakanı ğini bu yıl da sürdürüyor. Bu Fikri Sağlar'a, îstanbul Bü- yıl fuar kapsammda 14 sa- yükşehir Belediyesi esk< baş- natçıya onur ödülkri verile- kanı Prof. Dr. Nuretön Sö- cek. zen'e ve Mimar Sinan Üniver- Bu sanatçılar Naile Akıncı, sitesi rektörü Prof. Gündüz Hnseyin Bilişik, Nejat Devrim, Gökçe ye, derneğe ve plastik Tiraje Dikmea, Muzaffer sanatlar alanına katkılan- Ertanan, Neşet Günal, Nedim ndan ötürü tesekkür plaketi Gunsur, Lütfu Günay, Fethi verilecek. 39 sanat galerisinin katıldığı bugün açılacak olan İstanbul Sanat Fuan'nda 200 doayında sanatçının 1000'e yakın yapıtı sergilenecek. ruluşlann fuar kapsamı dışında tutulmasına çabagösterdik. Tabii ki kalite sorununa ilişkin çıtayı çok yükseklere koymadık. Fuarı vapamama sorunuyfa karşılaştık Türkiye'deki genel galeri düzeninin sevı- yesini düşünerek bir çizgi oluşturmaya çaba gösterdik. Sanat Fuarfnın bu yıl gerçekleş- memesi gibi bir sorunla da karşı karşıya kaldık. Çünkü ekonomik kriz galerilere bü- yük çapta yansıdı. Bu fuann fınansmanı için gerekli olan sınırb paranm teminı konusun- gerekir. Dünya galericibk sisteminin buraya doğru akabibnesi için Türkiye'nin ekono- mik ve demokratikleşmeyle ilgili sorunlan çözmesi lazun. Ben bu uluslararası başanya 3-4 yülık bir süre tanıyorum. Bu sürede bu sorunlann çö- züleceğine inandığımdan değil. çözme doğ- rultusunda adımlar atacağımıza inandığı- mdan. Eğer kurumsallaşmayı sağlarsak, Sa- nat Fuan gelecekte hem Türk sanatının hem de dünya sanatının önemli merkezlerinde soluklandığı alanlardan biri olacaktır. Şimdi beklentimizin üzerinde bir katıbm ve ilgi olduğu düşüncesindeyim. Yapüğımız bir ankete göre bir sergı 150-200 kişi tarafı- ma çağdaş insanın yarattıklan, o çağm in- sanı tarafından, ama çağdışı düşünceyi o çağda yaşayan insan tarafından imha edil- miş. Böylece gelecekle bugün arasındaki bağlanü kopmuş. bugünün ınsanının bugü- nün söylemıni paylaşması engellenmiş. Bu anlamda bizim sansür ve sanat tahnbatına yönelik sergimız bir toplumsal bibnç oluş- turmaya yönelik bir sergi olacak. Bu sergiyle yorum yapmadan doğrudan doğruya olgulan saptayıp tarihlerini düşe- rek böyle bir yüzleşme ve bu alanda da bir bellek oluşturmaya yöneldik. Bence artık sansürcülük bu cağın insanının. sanatçının, toplumun canına tak etti. Siyasetçinin de bir Kurumlaşma adımlannı atamadığımız için fuan yine sınırlı zaman ve sınırlı olanaklar içerisinde organize etmek zorunda kaldık. Uluslararası duyuru ve çalışmalar için gerekli maddi katkı ve öteki olanaklardan yoksunduk. Biz bu fuan 4-5 ay içerisine sığdınlmış, ileri bir organizasyon olarak gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle bu sene uluslararası boyut konusunda adım atmak istemedik çünkü bunun terübelerine sahibiz ama ekonomik altyapı eksikliklerimiz vardı. Gelecek sene bu konuda ciddi adımlar atılabilir. da sorunlar çıktı. Türkıye'de çağdaş yaşama va çağdaş sanata yönebk organize gebşmeler varken, bu sene fuan yapmamak alan kay- betmek anlamına gelirdi. Alan kaybetmek geri dönerek telafi edilmesi son derece zor geb'şmelere neden olabibrdi. - Nitelik sorunu biitünüyle çözülmeden fu- ann gerçek anlamda uİuslararası olması mümkün mü? Uluslararası olma konusunda bir komp- leksimiz var. Uluslararası alana aüldığımız andan itibaren daha iyi bir ortamla, daha iyi bir zemin üstünde bu açıbmı sağlarsanız, on- dan beklediklerinizi çok daha iyi gerçekleş- tirmiş olursunuz. Ama Türkiye'de herşeyin düzebnesini beklerseniz zaman kaybetmiş olursunuz. Son derece bibnçb bir zaman planlaması yapmanız gerekir. Çıtayı en yük- seğe koyarsak. katılma oranı son derece dü- şer. Böylece fuar etrafında oluşan ilgi giderek zayıflayabibr. tkincisi böyle bir fuara bir- denbire dünyanın hücum edeceği düşünce- sinde değibm. Bunun bir tanıümının obnası ndan ziyaret edibyor. Sanat Fuan ise 16 bin kişı tarafından izleniyor. Bu 16 bin kişinin gerekçelen ne olursa olsun buraya gelip sa- natı paylaşmasına zemin hazırbyoruz. Bu- nun gelecekte 40-50 binlere çıkmaması için hiçbir sebep yok. - Fuar kapsamında gerçekleştinlecek yan etkinliklerden söz eder misiıüz? Fuar içerisinde yaymlayacağımız 'PSD Raponı 1994', sanat alanında üstüne görüş- ler oturtulabilecek, sağlıkb sayısal verileri, grafık göstergeleri derleyen bir rapor. Sanat Fuan'nın yan etkinbklerini, aslında bir bakı- ma Türkiye'de son dönemde oluşmakta olan, sanata karşı organize tahnbat ve san- sür girişimleriru merkeze koyarak oluştur- mayı düşündük. Sanatta sansür ve tahribat Bunlardan bir tanesi 'Sanatta Sansür ve Tahribat' başlığı altında düzenlenmiş dökü- manter bir sergı olacak. Türkiye'de bir bakı- bakıma canına tak ettı. Ama sıyasetçi Tür- kiye'de demokratik abşkanbklardan epeyce uzak mesafede bulunuyor. Kendi siyasal söylemi doğrultusunda da hayatı, sanatı ve kültürü budamaya. yeniden organize ederek kendi dünya görüşü içerisinde hayata sok- maya. yani güdümlemeye yöneliyor. O za- man demokratik bir kültür anlayışından bi- raz daha uzakta olan insanlar bunu yapıyor. Ama bunu bir bilinç düzeyine çıkarmak. bir sistem haline getirmek gerekiyor. Bu anlam- da sanatta sansür son derece önemli bir vesi- ka. Yerel yönetimler ve sanat Son zamanlarda sanatta sansür. ağırlıkb olarak yerel yönetimler aracılığıyla günde- me getirildı. Yerel yönetimlerde dönem dö- nem sanatı güdümleme gündeme gelmiştir. Ama son dönemlerde bazı yerel yönetimler sanat eserini doğrudan. keyfı ve ideolojik olarak sansür etmeye yöneldı. Bu konuda il- gili çevreleri uyarmak istiyoruz. Yan etkin- liklerden bir tanesini de bu nedenle 'Yerel Yönetimler \e Sanat' başlığı altında organize ettik. Bu sansürü anlamak ve çağdaş bele- diyeciliğin. çağdaş sanatla ınsanı aynştı- rmak değil, onlan bir bütün haline getirmek, çağdaş kent estetiği kavramını oluşturmak, bu kavram ıçensıne sanatı yerleştirmek ol- duğu sonucunu çıkarmayı bekbyoruz. - Kültür Bakanlığı ile PSD arasn nda imzalanan, Plastik Sanatlar Konseyi oluşturulmasına ilişkin protokolün, plastik sa- natlar alanına sağlayacağı kazanunlardan söz eder misiniz? Türkiye'de çağdaş sanatın önünde son de- rece engelleyici koşullar, kurumsal ve yasal eksıklikler var. Türkiye'de öyle bir sanat or- tamı oluşturulmak istenmiş ki. sanki bugü- nün söylemine zemin hazırlamamak için her türlü önlem abnmış. Bu önlemlerden bir ta- nesi kuşkusuz sansürdür, sanata yönebk tahribattır. Devletin merkezi güç olma eğilı- mi demokratik bir düzenleme eğıbmine çok geç aşamalarla ulaşabilmiştir. Geçtiğımız aylar içerisinde eski Kültür Bakanı Sayın Fikri Sağlar'la bu alana ilişkin son derece önemli bir adım sayılabilecek. Plastik Sanat- lar Konseyi oluşturulmasına ilişkin bir pro- tokol imzaladık. Devlet artık bu konuda merkezi karar organı olmak yenne düzenle- mek ve destek olmak konumuna geçiyor. Böylece oradaki kronikleşmiş, bürokratik yapının engelleyici rolü bu sefer üretici çe\ - relerde örgütleyici bir role dönüşüyor. Biz bunun adına demokratikleşme. sivılleşme diyebılınz. Bugüne kadar ülke içensinde sanat or- tamının sıkışma nedenlerinden binsı olarak mutlaka devletin sansür abşkanbğını göster- mek gerekiyor. Bu alışkanlığı değiştırdığı takdirde devletin dinamizmi üretecek çevre- lerle ılişki kurması gerekiyor kı bu çevrelerde hayatın içindeki sivil oluşumlardan başkası değildir. Bu konsey doğrudan doğruya sivil birikımlere kendilerini telaffuz etme. sorun- lannı gündeme getirme, sorunlara çözümler üretme doğrultusunda zemin açıyor. Proje eksiklikleri Türkiye'de plastik sanatlar ortamının. öteki sanatlann yaşadığı sıkışmanın gerek- çelerinin adresıni doğrudan doğruya devlet bürokrasisi diye gösterirken, bunlann alt aynntılanna ındiğimızde geleceğe yönebk ve bugüne ait proje eksiklıkleri görülüyor. Proje eksiklıklerinden bir tanesi, merkezi otoritenin bu konudaki olumsuz tavndır. İkincisi de plastik sanatlar ortamı uzun va- deli sorunlann üstüne gidilmesinin günübir- bk önermeler boyutunda kalmış olmasıdır. Türk sanatının, ulusal sınırlar içerisinde ya- şama iletilmesine ibşkin, dünya sanaüyla. dünya insanıyla buluşma sorunlan var. Bunlar, yasal eksikliklerden. gerçekten bir bakış açısına sahip olmamaktan. yatmm eksikbklerinden kaynaklanıyor. Bütün sıkışmalara rağmen. Türkiye'de aktif bir sanat üretimı potansiyeli var. Bu potansiyel bir yandan ulusal ölçekte hayata gidemiyor. Uluslararası ortama açılamadığı için de kendi içerisinde sıkışmalar yaşıyor. Türk sa- nat ortamının sivil birikimlerini üretken bir projelendirme ve gelecek yaratma doğrultu- sunda kullanamama sorunu çıkıyor. Bu konseyin yapılanması; bütün bu birikimleri biraraya getirerek ortak üretim alanı yarat- ması doğrultusunda da son derece önemli bir aşamadır. Konsey dayanışma yaratacak Yasal eksikliklerimiz ve bilgi eksiklikleri- miz var. En son UNESCO'nun 1960 yıbnda Brüksel'deki anlaşmasını, sanatın ve kültü- rün serbest dolaşımı engellenemez ibaresinin altını imzalamışız. Bu anlaşmayı imzalayan ülkeler şimdi Türkiye'ye vize uygulamakta. Türkiye kendi imzaladığı anlaşmanm aksine dünyadan. Türkiye'den sanat akışı konu- sunda da bir gümrük duvan yükseltmiş. Kültürün önüne gümrük duvan çeken bir ülkenin dünyayla bütünleşmesi konusunda ortaya çıkacak sorunlann boyutu gayet açık. Kültür ve sanata Türkiye'nin son derece ayncalıklı bir alanı gözüyle bakmak. bunu vergi ve gümrük yasasında, vize ile ilgili so- runlarda, ülke ıçınde örgütlenme, kurumlaş- ma boyutunda ele almak gerekiyor. Çağdaş sanatı olan bir ülkenin çağdaş sanatını sergi- lediği bir müzesi yok. Çağdaş sanatının tanıtıldığı organizasyonlan yok. Türkiye'de sanat ortamını tutup yeniden değerlendir- mek gerekir. Bu, geriye çekilerek birikimleri değerlen- diren ve onlann yolunu açan sivilleşmış bir devlet anlayışının sısteme oturmasıyla ola- naklıdır. Konsey bunu sağlayacak ve bir dayanışma ortamı yaratacakür. Nuh'un Gemisi Avrupa'da • Kültür Servisi - Ressam Ender Güzey'in 23 Eylül 1993'te Kuruçeşme'de yaktığı "Nuh'un Gemisi", seyircinin dikkatini kaybolup giden çevremize çekmek üzere düzenlenmiş bir performanstı. Ender Güzey, bu sembolik hareketi 1994 başında Münih Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir konferansla oradaki kamuoyuna tanıtmıştı. Sanatçı, aynı konferansı 26 Eylül'de Mönchengladbach Kültür Merkezi'nde tekrarlayacak. Nuh'un Gemısı'nden arta kalan parçalar da 3 ekimde Paris'te El Ele Kültür Merkezi'nde, 20 ekimde Mönchengladbach'ta BMW Sanat Galerisi'nde ve sonra da Bremen Müzesi'nde üç ayn sergi olarak gösterime sunulacak. Öte yandan Ender Güzey, 20değişik ülkeden katılan 20 sanatçıdan biri olarak "Göç" adlı karma sergide de yer abyor. Almanya Parlamento Başkanı Prof. Dr. Rıta Süsmuth'un koruyuculuğunda Avrupa'yı dolaşacak olan "Göç" sergisi, katılan bütün ressamlann ülkelerinde sergilenecek. Türkiye, şiirde Akdeniz birincisi • PALERMO(ANKA) - Şaır Ali Yüce, İtalya'run Palermo kentinde yapılan 3. Akdeniz Ülkeleri Şairler Toplantısı'nda "Olmaca" adlı şiiriyle birincibk ödülünü kazandı. Yanşmajürisi, Ali Yüce'ye birincibk ödülünü "Türkıye'yi alkışlayabm" diyerek verdi. Yanşmaya şiirlerinin, kendısinin adına Italyan Kültür Derneği tarafından yollandığını söyleyen Yüce, ödül kazanan şiirinde savaşa karşı çıkuğmı, banşı savunduğunu bebrtti. Sanatçı, ödülün dünya banş haftasında verilmesinın çok anlamb olduğunu sözlerine ekledı. International Hospital'da dia gösterisi • Kültür Servisi- International Hospital doktorlanndan Emre Yazıcıoğlu'nun geçen çarşamba günü sunduğu "Bali 94" dia gösterisi. gördüğü yoğun ilgi üzerine 14 eylül çarşamba günü saat 12.00 velö.OO'daıki kez yinelenecek. Göstende Bali'den insan portrelen, pınnç tarlalan, ölü yakma törenleri, taş ve tahta yontular. batik ve masklar özgün Bali müziği eşliğinde izlenebilecek. Hollanda televizyonu Konya'da • KONYA (AA) - Hollanda NCRV televizyon ekibi. "Kutsal Mekanlar" adlı dizinin Türkiye bölümündeki çekimlerine Konya'da başladı. Ekip. Mevlana Müzesi'nde çekim gerçekleştirirken düzenlenen semah gösterisini de görüntüledi. NCRV televizy on ekibi, çalışmalannı Konya yöresindeki diğer tarihi ve turistik bölgelerde de sürdürecek. Hobby Sanat Galerisi, 4. Sanat Fuan'nda • Kültür Servisi-Hobby Sanat Galerisi, ressam Muhsin Kut'un 1958'den bu yana yaptığı resımlerini içeren kitabını 4. Sanat Fuan'nda sergileyecek. Kız Kulesi'nden Anadolu Kavağı'na kadar İstanbul Boğazı'nın panoramik resimlerinden oluşan ve 13-18 Eylül 1994 tarihleri arasında sergilenecek olan ünlü ressamın kitabının en büyük özelbği. kapağının orjinal tuvalle yapıbruş olması. Ressam Muhsin Kut kitabı ile ilgili olarak "Değerb bir yapıt olsun istedim. Onun için de kapağını orijinal tuvalle yaptım. Çok geniş kompozisyonlarla boyadım. Bin kapakb birçabşma. Satın alan, aynı zamanda kapak da satın almış olacak." Semih Balcıoglu söyleşisi • Kültür Servisi - Karikatürist Semih Balaoğlu, 15 eylül perşembe günü bir söyleşi yapacak. Saat 16.00'dabaşlayacak söyleşi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Karikatürve Mızah Müzesi'nde gerçek leşccek.