Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9AĞUSTOS1994SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
6
Yıldız olmak istemivorıım'• Yakında Türkiye'de de
gösterime girecek olan western
fîlmleriyle dalga geçen
'Maverick' adhfiJmdeJodie
Foster, seksi, üçkağıtçı ve tam
bir oportünist bir karakteri
canlandınyor.Foster, Richard
Donner'in yönettiği bu fılmde
Mel Gibson ve James Garner ile
başrolü paylaşıyor. Ancak
klişelerle dolu olan \vestera
fîlmkri ona göre değil.
Költür Servisi - Richard Donner'in yönettiği;
Jodie Foster, Mel Çibson ve James Garner'in
başrollerini paylaştığı "Maverick" adlı film bu-
günlerde Fransa'da gösterime girdi. Kısa süre
sonra bizde de gösterime girecek olan bu filmin
en üginç yanlanndan biri de Jodie Foster ve MeJ
Gibson'u bir araya getirmesı kuşkusuz.
WesternfiJmleriyîedalga geçen "Maverick"te
Jodie Foster, vvestern fılmlerinde sık sık gör-
meye alışkın olduğumuz kadın tipinin karikatü-
rünü canlandınyor. Mel Gibson'la başrolü pay-
laşan Foster, Figaro gazetesinde kendisiyle
yapılan söyleşide sinemaya bakışını, özel yaşa-
mını, geleceğe ilişkin tasanlannı ve "Maverick"i
anJatıyor.
- "Maverick"te canlandırdığınız Anabeüe
Bransford karakteri seksi, üçkağıtçı ve tam bir
oportünist. Filmin gectiği bu dönemde böyle bir
kadın olmak ister miydiniz?
Ah. hayır! Tabii ki istemezdim. Benim can-
landırdığım karakter, westem filmierindeki
kadmlann karikatürû gibi. Ancak ben çağdaş
bir yorum getiriyorum ve ortaya eğlenceli bir
karikatür çıkıyor. Anabelk güneyli bir kadın,
herkesi saygın ve seçkin biri oiduğuna inandır-
maya çalışıyor. Tabii bu sıfatlarla uzaktan yakı-
ndan bir ilgisi yok. "Maverick" de tam bir vves-
tern karikatürû. Anabelle'nin de 50'li yıllann
vvesternlerindeki hatalı tiplemelerden bir farkı
yok. Herkesten korkuyor, kavga etmeyi ve silah
İcullanmav] sevmiyor. Bence bufilm,batıda aslı-
nda hiç yaşamamış olan uçan kadmlar ve maço
kovboylar üzenne yapılmış bir şaka. İyi ki de
öyle, çünkü vvestemler hiç bana göre değıl. Wes-
temler çok mızmız ve klişelerle dolu...
- Siz de özel hayatınızda, AnabeUe Bransford
gibi sürekli oynuyor nmsumız?
Evet, zaman zaman ona benziyorum. "Mave-
rick"in en büyük avantajı senaryo. Çekimlerin
dörtte üçünün doğaçlama olması da filme çok
olumlu nıtelikler kazandınyor. Richard Donner
doğaçlamafilmJerçekmeyi çok seviyor.
- Mel Gibson gibi bir seks sembolünün de bu
filmde oynaması kimi seyircileri etkilijordur
sanırım,..
(Güler), Evet, biraz... Ama ben son üç filmim-
de de hep seks sembolleriyle oynadım, bunlar-
dan biri de Richard Gere. Çok eğlendim. Mel
benim gerçekten çok beğendığım bir oyuncu.
Çok komik, sempatik ve yalın bir kişiliğı var.
Ondan çok hoşlanıyorum. o aynı zamanda be-
nim arkadaşım. Ona çok güveniyorum.
- Komedinin çok zor bir tur olduğunu soylerler.
Siz bu göruşe katılıyor musunuz?
Evet ve hayır. Fiaksel ve duygusal olarak
dram daha zor bence. Komediye gelince; hep bir
çıkış noktası bulmak gerekir, çünkü nereye gide-
ceğinizi söyleyen hiçbir işaret bulamazsıni2. Ra-
hat olmak zorundasınızdır, bu da hiç kolay de-
ğildir.
- Sinema yapmakta direniyorsunuz...
Evet, sinemada kararlı ve ısrarlıyım. Va işimi
adam gibi yapanm ya da bavulumu toplayıp ta-
tile çıkanm. Işimi yanm vapmak tansa yatıp din-
lenmeyi ve hiçbir şey yapmamayı tercih ederim.
"Maverick "in çekimleri sırasmda sete koşa koşa
gjdiyordum. Çok eğleniyorduk.
- Şûndiden başanlı bir kariyere sahip oldunuz.
Bu arada bazı hatalannız da oldu.
Bilmiyorum. Herkes gibi benim de yaşamı-
mda çok uç noktalar oldu. Ama ben hep yıldız
olarak değil, oyuncu olarak iyi bir kariyer yap-
maya çalıştım. Yılda bir filmde rol aldım ve bu
rollen titizlikle seçtim.
- tkiOscar sahibi olmak nasıl bir duygu?
Oscarlann; oynadığımfilmlerçok iyi iş yaptığı
için değil, ben çok iyi bir oyunculuk çıkardığım
için verilmiş otmasını isterdim. Bence en önemli-
si şu sözleri söyleyebilmektir "Bu filmde oyna-
mayı seçtim, çünkü bufilmigerçekten çok seviyo-
rum. İnsanların bufilmibeğeneceğini ve iyi iş ya-
pacağını düşündüğüm için değil, yalntzca bu film-
de oynamak istediğim için ovnuyorum."
- Bu rckabet ortamında, hiç "en iyi" oimayı du-
şündünüz mü?
Hayır. En iyi olmak gibi bir iddiam yok. Ama,
bu filmde ben oynamasaydım, başka bir oyun-
cuyla çok daha farklı bir sonuç çıkardı ortaya.
Kadın oyuncular arasında gerçekten büyük bir
rekabet ortamı var, çünkü kadınlann erkek
oyuncular kadar seçrne şansı yok.
- Yönetmen olarak yeni projeleriniz var mı?
"Kücük Adam Tate" tarzında bir film daha
çekeceğim. Bufilmde onun gibi yalın, duygular-
dan söz eden bir aile filmi olacak. Oyuncu ola-
rak da şu sıralarda Midıael Apted'in çevirdiği
filmde Uam Neeson'la birlikte başrolü paylaşı-
yorum. Bu filmde hayatı boyunca ormanlarda
yaşamış vahşı bir kadını canlandınyorum. Çe-
kımier bitmek üzere.
- Jean Seberg'in yaşamı üzerine çalıştığııuz
proje ne durumda?
Bunu ılendegöreceksıniz.
- Sizin çok zeki ve kültürlü biri olduğunuz söyle-
niyor...
Böyle olduğumu sarunıyorum. Diğerlerinden
daha zeki değilim. Aslında hayatta yapmayı bil-
digim iki şey van Fransızca konuşmak ve bir
basketbol topunu tek parmağımın üzerinde
döndürebilmek.
- özel yaşamfiuzdan fazla söz etmiyorsumtz...
Ben de herkes gjbi yaşıyorum. 29 yıldır sine-
mayla uğraşıyorum, belki de bu yüzden özel ha-
yatımda anlatacak çok fazla şey yok.
Blııes, reggae ve world
music etkinlikleri
Kultür Servisi - önceki yıl
Deep Purple'ın efsanevi solisti
Ian Gillan'ı Türkiye'ye getiren
Major Müzik Organizasyon ile
Cemal Reşit Rey Konser Sa-
kmu'nun ışbirliğiyle 1994-1995
sezonunda gerçekleştirilecek
olan Blues, Reggae ve VVorld
Music etkinlikleri belli oldu.
Konserler, 17 ekimde Hol-
landalı 'blues'cu Hans Thees-
sink ve topluluğu Blue Groove
üe başlıyor. Ikınci olarak 27
ekimde VViIko Johnson bir
konser verecek. Dr. Feelgood'-
un eski gitarcısı olan Johnson'a
bas gitarda adı İngiltere'nin en
büyük basçılan arasında sayı-
lan Norman Watt-Roy, davuJ-
da ise Salvatore Ramundo eşlik
edecek.
Ingiliz 'rhythm & blues'unun
en önemli temsikilerinden olan
Wilko Johnson'ın ardından, yi-
ne 'blues rock'ın en önemli gita-
ristlerinden Amerikab Duke
RobtHard, 21 kasımda izleyici
karşısına çıkıyor.
Konserler, 2 Ocak 1995 tari-
hinde konser verecek olan 'reg-
gae'nin babası ve Bob Marley,
Peter Tosh gibi isimlerin ustası
olarak anılan Desmond Dek-
kerilesürüyor.
Major Müzik Organizasyon
ile Cemal Reşit Rey Konser Sa-
lonu'nun Blues, Reggae ve
VVorld Music dizi konserlerin-
de yer alacak beşinci sanatçı,
60'lann soul ve 'rhythm & blu-
es' devi Geno Wasbington. Ja-
mes Brown'ın çağdaşı Was-
hington, ticarileşmemış safkan
soul ve rhythm & blues müzi-
ğiyle Istanbullu müzikseverlere
seslenecek.
Bu konserin ardmdan 24 ni-
sanda bu kez Afrika'nın küçük
ülkesi Sierra Leone'den Kmg
Masco konuk olacak İstan-
bul'a. On kişilik topluluğuyla
sahneye çıkacak olan sanatçı
World Music türünün en yete-
nekli isimlerinden.
Dizi konserler, bu yıl 7. Ulus-
lararası Yapı Kredi Gençlik
Festivali'nde izleyicilere unu-
tulmaz anlar yaşatan Otis
Graod'ın konseriyle sona ere-
cek. Sanatçı, 18 Mayıs 1995 ta-
rihindeki konserini eylül ayında
çıkacak yeni albümünün tanı-
tım turnesi çerçevesinde gerçek-
leştirecek.
Van Gogh'un keııcli
portreleri sergüeniyor
Kûltür Senisi • Van Gogh'-
un ilk yapıtlan arasında bulu-
nan kendi portrelerinden olu-
şan bir koleksiyon, Amster-
dam'daki Van Gogh Müzesi'-
nde sergileniyor.
Kendı portrelerinin yanı sıra
ressamın başyapıtlannın da
müzede sergilenmesi, ilk resim-
lerinin yetersizliğini belirgin bir
biçimde gözler önüne seriyor.
Sanatçının sergilenen başyapıt-
lan arasında kobalt mavisi gök-
yüzünün altında Arles'teki evi-
ni, evin yatak odasını, Saintes-
Maries'teki plajda kayıklan
resmettiği yapıtlan bulunuyor.
Van Gogh. hemen hepsi mü-
zenin kendi koleksiyonunda
yer alan 20 kadar portresini
1886-88 \illan arasında Paris'te
Van Gogh'un kendi portresi.
yaptı. Sanatçının Felemenk
köylülerini konu eden resimkri
yumuşak, ama duygusalbktan
uzak bir gerçekçilik geliştirmesi
açısından son derece önemli.
Daha sonra Paris'e gjden
Van Gogh, modernizme tam
ortadan daldı. 19. yüzyılın
önemliressamlanPissarro, Ga-
uguin, Lautrec, Bernard ve Se-
urat üe temas eden Van Gogh'-
un kullandığı toprak rengi,
Fransız sanatçılann rağbet etti-
ği kübizm ile fütürizmi içine
alanresimekolünün temel ilke-
leriyle çarpışü. Kendi yurdun-
daki yeldeğirmenlerinden yola
çıkarak Monmartre'daki yelde-
ğirmenlerini neşeli bir biçimde
resmetti.
Van Gogh, her zamanki sert-
liğiyle yolunu seçmiş olarak bi-
çemci bir Iabirente doğru iler-
lerken, düzenli bir gelişme izle-
medi.
Kendi portreleri, karmaşık
resimler olmalanna ve ressamın
düşünce tarzmı yansıtan belge-
ler olarak algılanamamalanna
karşın, yıne de "garip bir büyü-
sü olan" yapıtlar olarak değer-
lendiriliyor.
Sanatçının, 1888 yılmda Pa-
ris'ten aynlmadan önce yaptığı
portresi, kendi portreleri içinde
"en iyi" olarak niteleniyor.
Kendini, elinde sımsıkı tuttuğu
paletleresmettiğive yeni kazan-
maya başladığı özgüveni göste-
ren bu yapıt, çıraklık dönemi-
nin sona erdiğinin birgöstergesi
olarak kabul ediliyor.
\
Sayın D. Fikri Sağlar, Kültur Bakanı
Sayın Hikmet Çetin. Dışişleri Bakanı
Dışişleri Bakanlığı Kultür Işleri Gcnel Müdürlüğü
Sayın Hayri Kozakçıo^lu, İstanbul Valisi
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyük Şehir
Belediye Başkanı
"***•"" Türk Hava Yollan A.O.
Diet Coca-Cola
Garanti Bankası A.Ş.
Fransız Kultür Merkezi
İstanbul Kultür ve
Sanat Vakfı
Yönetim Kurulu,
1. Uluslararası
İstanbul Caz
Festivalî'nîn
gerçekleştîrÜmesîne
katkıda bulunan
tüm Bakanlık,
kunını ve kişîlere
teşekkür eder.
The Marmara-Istanbul
Microsoft
OyakSigorta
YurdaerAcar
Seza Alündağ ve Ekibi
American Friends of Turkey
Air France
AKS TV A.Ş.
Alitalia
Alunçizme FJektronik
Billboardla Tanıtım Ajansı Ltd. Şti.
British Ainvays
Cine 5
Cumhuriyet Gazetesi
EmekTurizm
EnergyFM
Bülent Erkmen
Muvaffak Falay
~ Gnıp 4 Securitas
Hürriyet Gazetesi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Şehir Tiyatrolan
Müdürlüğü
İstanbul Kultür ve Sanat Vakfı Çalışanlan
İstanbul ZiIIeri
Mahmut Karaman ve Ekibi
Esen Karol
KissFM
CemilKoral
Lever A.Ş.
Mas Matbaacılık A.Ş.
Metropol FM
Milliyet Gazetesi --c
<•
Muneray Ofset KoU. Şti.
Number One FM
Osmanlı Bankası A.Ş.
Power FM
Radyo Club
Radyo Foreks
Young & Rubicam / Reklamevi Çalışanlan
SAAB Türkiye Distribütörü - Genoto
Sabah Gazetesi ^
Sekiz Rattan Mobilya
Okay Temiz
Tiyatro Tiyatro Dergisi
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.
İKSVayrtca
festivale katılan tüm sanatçı ve
'• topluluklara, basın, radyo ve TV mensuplartna,
Festival süresince çahşan gençlere ve
tüm etneği geçenler ile desteklerini esirgemeyen
sanatsever izteyicUerimize candan teşekkür eder.
ALIMTLAR
TAHSEV YUCEL
Sml Toplum.
Sözcüklerin kendi başına hiçbir gücü yoktur. Ama bazı
bazı bir yazıda, bir konuşmada, sıradan bir sözcük çıkar
karşınıza, birden kapalı bir kapıyı aralayıverdiğini du-
yarsınız. Ne denli sıradan olursa olsun, sizin için anah-
tara dönüşmüş bir sözcüktür artık. Bir de maymuncuk
sözcükler vardır; yeteneksiz düşüniirün, sokak poiitika-
cısının, savsöz hastasının ağzında ya da kalemınde yi-
nelenip durur. O da kapalı kapıları açmak, karmaşığa
düzen getirme savındadır. Ama ötekı ozanın ve düşünü-
rün dilinde bir aydınlatma öğesi olurken, o yinelendikçe
kapatır ve karıştırır. örnek mi istiyorsunuz? Işte şu son
yıllarda kimi yazarların dilinden düşürmediği "sivil top-
lum" sözü. Sivil toplum aşağı, sivil toplum yukarı! Her
kapıyı bu terimle açmaya, her olguyu bu terimle açıkla-
maya çalışıyorlar, ama kapatıp karıştırıyorlar yalnızca;
daha da kötüsü, saptırıyorlar. Biri çıkıyor, Atatürk yöne-
timinin sivil toplumu güçlendirir korkusuyla özel serma-
ye birikimine engel olduğunu söylüyor; bir başkası çıkı-
yor, "Dini cemaatler sivil toplumun yapı taşlarıdır" diye
kesip atıyor; daha bir başkası, "Şeriat hukuku sivil alan-
dır"dediktensonra, laikliği, "Müslümancemaat'inye-
ralbna çekilmesine yol açan etken olarak sivil toplumun
baş düşmanı diye gösteriyor; daha bir başkası güçlü işa-
damlarının dernekler kurup örgütlenmelerını sivil toplu-
mun gefişmesi yolunda önemli bir adım diye alkışlar-
ken, işçi sendikalannı sivil toplum kurumları saymanın
zor olduğunu vurguluyor; daha bir başkası da kavramı
başlı başına bir düşünce dizgısine donüştürerek dönüş-
süz yargısını bildiriyor: "Sivil toplum Atatürkçu duşün-
ceyle bağdaşmaz!" Kısacası, laikliğin, çağdaşlığın, öz-
gürlükçüiüğün.halkçılığınkarşısındanevarsa, hepsi "si-
vil"; dinselin siyasala egemenlığı, zenginlıklenn belirli
ayrıcalıklı kişiler elinde toplanması, ınsanın insanı sö-
mürmesi sivil; sendika kurup emeği savunmak, bılimsel
düşünceyi öne çıkarmak, ülke zenginliklerini ona buna
peşkeş çekmemek "resmi"; eşitlik, özgürlük resmi.
Daha da kısası, Atatürk yönetimiyle ne geldiyse hepsi
"resmi", yani kötü; Osmanh'dan ne kaldıysa ya da ne
alınabilirse, hepsi "sivil", yanı "iyi." Nerdeyse koca
Türk Silahlı Kuvvetleri'ni mehteran bölükleri biçiminde
örgütleyerek çözecekler sorunu.
İyi, güzel de dillerinden düşürmedikleri yabancı söz-
cük bütün bu yorumîara izin verir mi dersiniz? Buyurun,
onlar gibi John Ahmet kuramlarına girişmektense, söz-
cüğün alındığı dilin güvenilir bir söziüğüne bakafım:
Fransızcada "uygarlık" (civilisation) kavramının da kö-
keninde bulunan "c/w/"sıfatı. yurttaşlıkla ilgilidır "Code
civil", bizim "yurttaşlık yasası" dedığımiz yasalar bütü-
nüdür; "sivil toplum" denıldiği zaman da Fransız; dü-
zenli, örgütlü, dolayısıyla askerı de, polisi de kapsamı
içine alan birtoplumuanlar. Buna karşılık, XX yüzyılın
sonuna yaklaştığımız şu günlerde dinsel toplulukları si-
vil toplum olarak niteleyenlere inat, "sivil" kesinlikle
"dinsel"\n karşıtıdır. Örneğin Fransızların "sivil evlen-
me"dedikleri şey, bizim "resminikah"adını verdığimiz
din dışı evlenmedir. Laiklik de "Sivil toplumu dinsel top-
lumdan ayırma ilkesi" diye tanımlanır.
Peki, birtakım insanlar kavramları neden böyle göz
göre göre tersineçevirıyorlar ki? Her türlü "ideoloji'ye
karşıymış gibi görünmelerine karşın, kendi ideolojileri-
ni; yabanıl, acımasız kapitalızmi egemen kılmak, önün-
deki her türlü uygar ve insancıl değerı yıkmak, kapitaliz-
min orman yasaları gibi ışlemesını sağlamak için. Bu
açıdan bakılınca, bu kışilerin kullandığı biçimiyle sözcü-
ğe en yakışan anlam. Türk argosunda kazandığı anlam,
yani "çıplak?"
Ne de olsa kuramlarınm kökeninde birilerinin takun-
yaları var.
Aslantepe Höyüğû'nde kazı
MALATYA (A.<V) - Malatya'nın Orduzu > öresındekı
Aslantepe Höyüğû'nde kaa çalışmalanna başlandı. Roma
Üniversitesi arkeologlanndan Prof. Dr. Mercelle Frangipane.
Roma dönemine ait tarihi eserlerin bulunduğu Aslantepe
Höyüğü'nün çok eskı tanhe da>andığını. MÖ 4500 yılına
kadar uzanan höyükte, 27 kultür katının bulunduğunu
bildirdi. Prof. Dr. Frangipane. Aslantepe Höyüğü'nde 1961
yılından bu yana kazı yapıldığını, gev
-en yıl. MÖ 3200 v ılına aıt
tapınak ve saray kalınüsmın gün ışığına çıkanldığını belirterek.
"Aslantepe Höyüğü, Yukan Mezopotamya'nın önemli
yerleşinı alanlanndan biridir. Buradaki tapınağı. bu > ıl
tamamen gün yüzünepkaracağız. 8 ağusıosta başlatacağımız
kazı çalışmalan 2 ay surecek" dedi.
"Yeni Biçem" ve "Dönya Kitap"
Kûltür Servisi-Bursa'dayayımlananve\a\ınyönetmenliği'ni
Ramis Dara"nın yapüğı "Yeni Biçem" dergisinde. Fethı
Naci'nın "Edebiyatımızda Ölçüt Sorunu" ile Ali Cengızkan'ın
"Can Yücefin Şiın: Anlatılabilmenin Şiiri" başlıklı vazılan
dikkati çekıyor. Dergide aynca Ahmet Okta>. Hayati Baki.
Gültekin Emre, Metin Cengiz. Ayten Mutlu. Nuri Demirci.
Hilmi Haşal. Mete Özel. Muzaffer Kale ve Ahmet Bahçe\ an
şürleriyle. Ali Aksoy. Mustafa Durak. Tuğrul Ası Balkar ve
Ramis Dara deneme ve incelemeleri>le. A. Ece Arar da bir
öyküsüyleyeralıyor. "Dünya Kıtap"ta da. FarukŞüvun'un.
"Yaşar Kemal'den Ekolojıİc Roman"' başlığıyla yaumlanan ve
yazann "Bir Ada Hikayesi" adıyla yazmakta olduğu jenı
rpmanının gelişim ev resini anlattığı söyleşısi >er ah> or.
Özdemir İnce'nin devlet-birey ilişkısıni konu aldığı "Suçumun
Suçunun Suçunun Suçu" adlı denemesı de bir başka ılgınç yazı.
Dergide aynca, M. Mahzun Doğan. Hüseyin Yurttaş ve Irfan
Külyutmaz'ın yazılan ile kitap tanıtım bölümleri de\eralı\or.
Birim Bozok'unresimlerl The
Marmara'da
Kultür Senisi -The Marmara İstanbul. ikı hafta süreyle Birim
Bozok"un resim sergisineev sahıpliği vapacak. The Marmara
İstanbul Opera Koridoru'ndaki resim sergisi 22 Ağustos 1994
Pazartesi gününe kadar sanatse\erlerin ziyaretine açık kalacak.
MimarSinan Üniversitesi Bedri Rahmi Evuboğlu
Atölyesi'nden I971yılındamezunolan Binm Bozok.daha
sonra Madrid Güzel Sanatlar Akademisi'nde gravür baskı
öğrenimi gördü. Bugüne kadar yurtiçi \e > urtdışında birçok
sergi açan sanatçı, başta Milano Modigliani ödülü olmak
üzere birçok ödül kazandı. Bayreuth Şehir Müzesi. Varşova
Çağdaş Müzesi gibi kuruluşlann koleksiyonlannda eseri
bulunan Bozok'un biryapıtı da Başbakan Tansu Çiller'in özel
koleksiyonunda yer alıyor. Resimlerinde konu aldığı doğa> ı.
romantik, pastoral veekspresyonist biryorumla tuvaleaktaran
Birim Bozok sanat dünyasında, perspektıften uzak kendi
biçemi ve renkleriyle tanınıvor.
İlhan İpem'in yeni kitabı
Kûltür Servisi - İlhan İrem'indördüncü kitabı "Delirium".
eylülün ilk haftasında'"Mephisto">ayınlanndan çıkıyor.
Kitap. sanatçının 1992 yılından bu yana vazdığı denemelerden
oluşuyor. 80'li yıllarda su yüzüne çıkıp. 90'larda yaşam şeklıne
dönüşen toplumsal kirlenmenin, sanatçının gözüyle
dışavurumu olan "Delirium". biranlamda da İlhan İrem'in
son müzik yapıtı "Koridofdakı soyut anlatımın yer yer
somutlaşarak yazıya dökülüşü. İrem'in daha önceki yıllarda
yayımlanan kitaplan: "Pencere... Köprü... VeÖtesi..."
(Öykü/1985) İmge Yayınevi, "Uzaklarda Biri Var"
(Denemeler/1987) Yaprak Yayınlan. "Katastrof' (Şiirler
1990) Yaprak Yayınlan. "Delirium"dan sonra, bu üç kitap da
tek kitap olarak yayımlanacak.