Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 AĞUSTOS1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Tayvan
işçi istemedi
• ANKARA (AA) - Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,
Tayvan fîrmalannm İş ve İşçi
Bulma Kurumu'undan işçi
istemeleri halinde, bunlann
karşılanabüeceğini bildirdi.
Ancak şimdiye kadar söz
konusu fırmalardan kuruma
•bir başvuru olmadığı ifade
edildi. Çalışma ve Sosyal
tGüvenlik Bakanlığı Basın ve
.Halklallişkiler
^Müşavirliği'nden dün yapılan
yazılı açıklamada, son
•günlerde baa yayın
organlanndan, bir Uzakdoğu
ûlkesi olan Tayyan'ın
.Türkiye'den işçi isteğinde
, bulunduğu yolunda
haberlerin yer aldığı
haürlatıldı.
40 müteahhrte
• ANKARA (AA)-Milli
Savunma Bakanlığı. 40
müteahhitin üç aydan bir yıla
kadar değişen sürelerde devlet
. ihalelerine katılmalannı
• yasakladı. Milli Savunma
. Bakanlığı'nın Resmi
. Gazete'de yer alan ilamna
göre inşaat ihaleleri dışındaki
ihaleler nedeniyle, 16
• müteahhitin üç ay, iki
, müteahhitin altı ay, 22
müteahhitin ise bir yıl süreyle,
, 2886 Sayıh Kanun'un 84.
maddesine göre devlet
-ihalelerine katılmalan
yasaklandı.
Metal sektöründe
kıpıpdanma
• İZMİR(AA)-Metal
işkolunda, otomoüv sektörü
* ile başlayan ve daha sonra
" demir-çelik sektörüne
' sıçrayan durgunluk sonucu
yaşanan işten çıkarmalann
'ardından, baa işyerlerinde,
• işçilere işbaşı çağnsı yapıldığı
bildirildi.Türk Metal
' Sendikası İzmir Şube Başkanı
Yılmaz Turan, İzmir'de bu
• yılın 7 ayhk döneminde, başta
otomotiv ve yan sektörü
.olmak üzere, toplam 1.551
',metal ijçisinin işine son
|verildigıni belirtti.
Yatıpımlapda
ANKARA (ANKA)-
; Türkiye'de gerçekleş,tirilen
^yatınmlarda bölgeler
arasındaki dengesizlik,
lartarak sürüyor. Yatmmlann
1 yanya yakını Marmara
Bölgesi'nde gerçekleştiriliyor
? ve diğer altı bölge yatınm
^ tutannda Marmara kadar
;• ediyor. Yatmmlardanen az
£ pay alan bölge ise Doğu
£ Aıîadolu olarak belirlendi. Bu
j; yıbn ocak-temmuz döneminde
\ teşvik belgesine bağlanan
j toplam 106 trilyon 317.2
$t milyar liralık yatınmın 46
, trilyon 293.7 milyar lirahk
'• bölümü Marmara Bölgesi'nde
; gerçekleştirilecek.
:
ŞİRKETLERDEN
• AKKÖK ŞlRKETLER
1
Grubu'na bağlı altı sanayi
kuruluşu, İstanbul Sanayi
Odası Dergisi'nin 1994 Eylül
sayısmda, "1993 yılında
Türkiye'nin 500 büyük
kuruluşu" listesinde yer aldı.
• BRİTİSH
PETROL ün
Türkiye'de
madeniyağlar
ve gres üretimi
için kurmuş olduğu kalite
sistemine dünya denetim
kuruluşlanndan biri olan
Bureu Veritas tarafından
"ISO9002"sertifıkası
verildi.
-•FANTAveKoç
Üniversitesi tarafından
düzenlenen iki dönemlik yaz
kampı sona erdi.8-14 yaş
grubu öğrencilerin kaüldığı
yaz kampına ilk dönem 90,
ikinci dönem 76 öğrenci
kaüldı.
Önyargıhükümetikör etti
Maden Mühendisleri Odası'nca hazırlanan raporda, dünyada stratejik önemi artan
taşkömüründeTürkiye'nin üretim düşüşünü alışkanlık haline getirdiği vurgulandı
BÜLENT SARIOĞLU
ANKARA - Özelleştirile-
memesi durumunda kapatıl-
ması düşünülen Türkiye Taş-
kömürü Kurumu'nun (TTK)
zarar etmesindeki en büyük et-
kenin, "ayasi istihdam" sonucu
doğan dengesızlik olduğu belir-
tildi. Türkiye Mimar ve Mü-
hendis Odalan Birliği Maden
Mühendisleri Odası'nca hazı-
rlanan "Taşkömürii Raporu"-
nda, sınırlı petrol rezervleri ne-
deniyle, yakın gelecekte taşkö-
mürünün stratejik öneminin
artacağına dikkat çekildi.
Zonguldak havzasındaki
taşkömürünün, demir-çelik
sektörü ve termik santrallar
için aranan özellikleri taşıdığı
vurgulanan raporda, TTK'nin
iyileştirilmeyip, kamu paylan-
ndan yoksun bırakıldığı, 1980
yıllanndan beri de. "üretimin
düşüriilmesinin alışkanlık haline
geldiğj" belirtüdi.
zonguldak'ın kömür rezervi (milyon ton)
Kategori
Görünür
Muhtemel
Mümkün
Toplam
Armutçuk
18
11
40
69
Amasra
26
194
62
282
Kozlu
13
24
225
262
Üzülmez
46
102
79
227
Karadon
28
93
345
466
Havza
131
424
751
1306
Maden Mühendisleri Odası
Zonguldak Şubeşi'nin rapo-
runda. Kamu Iktisadi Teşeb-
büsleri'ne aynlan yatmmlann
arttınlmasına karşın, TTK'nin
iyileştirilmediği ve kamu yatın-
mlan içindeki payının azaldığı
belirtildi. Raporda, "Yapdması
gereken ilk iş havzaya baktşı de-
ğiştirmek olmalıdır" denildi.
TTK'deki istihdam sorunu
ile ilgjli şu göriişlere de yer aldı:
"Havzanın içine düştüğü
çıkmazın en önemli nedenlerin-
den biri, üretim dışı işçilik oran-
lannın siyasal etkilerle dengesiz-
leştirilmesidir. Genel madencilik
kuralları içinde, 3 yeraltı işçisine
karşılık 1 yerüstü işçisinin bu-
lunması gerekirken, olağan yüz-
de 25'lik oran havzada yüzde
40'a çıkmıştır. Tüm sistem ve bi-
rimlerin üretim işçiüği üzerine
inşa ediliş olmasına karşın ve he-
men hemen tüm sanatlarda ele-
man fazlalığı varken, üretim iş-
çiliklerinde noksanlıklar oluş-
muştur. Lygulanan yanlış ücret
politikası, çeşitli gerekçe ve yol-
larla üretim işçi&ğinden kaçtşı
körüklemiştir. Üretim işçisi ile
vasıfsız işçinin istihkak tutarlan
arasındaki fark yüzde 10-15'tir.
L'retken işçilerdeki açığı kapat-
mak için yeterli savıda işçi alı-
nmalıdır."
Raporda, TTK'nin satış po-
litikalanna ilişkin önerilere de
yer verilerek, termik santralla-
ra. demir-çelik üretimine ve
yakımlık kömür tüketiminc
ilişkin politikalarla, kurumun
uğradığı zarann 1 tnlyon 240
milyar liraya kadar düşürüle-
bileceği belirtildi.
TTK'nin kurtanlmasına iliş-
kin öneriler şöyle sıralandı:
- Üretim hedefleri büyü-
tülmelidir. Olanaklar yılda 4-5
milyon ton kömür üretimine el-
verişlidir.
- Kurumun idari organizas-
yonu yeniden yapılanmalı, üre-
tim birimleri güclendirilmeli-
dir.
- Havzanın istihdam politikası
yeniden düzenlenmelidir. Önce-
liklc. üretken olmavan yeraltı ve
yerüstü sanatlarından. üretken
sanatlara geçiş zorlanmalıdır.
- İşçi sayısını kategonk ola-
rak azaltmanın, ıyileştirme ol-
duğu anla>ışı terk edilmelidir.
- En düşük maliyet-en yüksek
satış ilkesi esas ahnmalı, ilkeye
uygun çalrşacak bir pazarlama
ve satış birimi oluştumlmalıdır.
- Kuruma, kuruluş yasasın-
daki yetkileri kullandınlmah,
dışalıma fon uygulanmalıdır.
- Çalışanların örgütleri ara-
cılığıyla temsil edilecekleri bir
yönetim yapısı oluştumlmalıdır.
AJNKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
Kim Anlamıyop?
Yabancı yatırımİar
ıçın yüksek risk
grubundaki bölgeler
f jg
Bosna Hersek: I
Etnık savaş
Lübnan:
LJIkenin güneyınde
israıl veŞiı'gerillalar
arasında sıcak
ıtı:
Gürcistan:
Ctddı
ekonomık
sorunlar;
yüksek suç
oranı
Iran:
Hükümet
güçlenyle,
muhalıf grup^ar
arasında
çatışma olduğu
bıldırılıyor
Atganistan:
Hukumetın otorite
kurma çabalarmın
sonucu, bölünmeter
ve çatışmalar
Bangladeş:
Sıyasal gergınlık;
ayaklanma olasılığı
Honduras:
Salvador sınırında
çatışmalar
Nikaragua:
Sılahlı bırtıkler,
hükümeöe çatışıyor,
suç oranı yüksek
Bolûcû Küröer gerilla
savaşı yürutüyor
Ozayir:
Radıkal ıslamcılar
yabancılara saldırıyor
Çad:
Hükümet bırlıklenyle
ısyancılar arasında
çatışma
Liberya/Sierra
Leone:
Sıyasal gergınlık
Kolombiya:
Gerıllalar, şıddet
eylemlen ve
uyuşturucu trafiği
"V.
Zaire:
Bütün üheöe sıyasal.
ekonomık, yönetsel
karışıklık
Angola:
Hükumetle
UNİTA
isyancıları
arasında savaş
Burma:
Askerı hükümet ıktıdarını guce
başvurarak Koruyor
Pakistan:
3) Sınd'de
kaçırılma ve
soyulma rıskı
Kamboçya:
Orduyla Kızıl
Kmerler arasında
Gazze Şerldi,
Batı ŞeVia:
Israıl yanlısı
şadamlarına
terorıstler
saldırıyot
Irak:
Artan suç
oranı ve
baskı reıımi
çatışma, soygunlar;
Phnom
Kuveyt:
Smırda Irak
devnyelerı
tarafından
tutuklanma
tehltkesı
Penhde
araba soygunlan
Sudan:
11 yıldır süren
savaşTogo:
Darbe
gınşımlerı
Somali:
Merkezı
otorite yok,
aşiret
çatısmaları
Sri Lanka:
Kuzeyde ve
doğuda
ısyarcılar
hükumetle
çatışıyor
Filipinler:
Soygunculuk,
adam kaçırma,
Güney
Mındanaoda
bombalı saldınlar
Kenya:
Somalilı ve
Kenyalı sılahlı
çetelenn
kuzeydoğudakı
soygun eylemlen
Hindlstan:
Keşmır, Assam,
Mampur,
Nagaland'da etnık
huzursuzluklarGüney Afrika:
Kırsal kesımde
cınayetler, yüksek
suç oranı
Burundı-Ruanda:
Hutu ve Tutsıler arasında etnık şıddet
Papua Yeni Gine-.
Kanunsuzluk, yabancı
yatırımlara yonelık
şıddet eylemlen
İş dünyası için yapılan araştırmaya göre, Türkiye yüksek risk grubunda yer alıyor
Işadaııılaıı içintehlikelibir dünya
• Cezayir'in, iş dünyası için en tehlikeli ülke olarak
tanımlandığı araştırmada, yılın ilk dört aymda yabancı uyruklu
65 kişinin öldürüldüğü Rusya'da dikkatli olunması gerektiği
uyansmda bulunuldu.
Ekonomi Servisi - Ülkelerin, yatınm
ya da ticari ilişkiler kurmak için tehlikeli
olup olmadığmı değerlendiren uluslara-
rası bir araşürmaya göre, Cezayir, işa-
damlan için dünyanın en riskli ülkesi.
Buna karşm, Suriye, Malezya, Singa-
pur. İsviçre, dünyanın iş yapmak için en
güvenli ülkeleri. Türkiye de Güneydo-
ğu'daki terör olaylan yüzünden yüksek
risk grubundaki ülkeler arasında yer alı-
yor.lş dünyasına, hassas konumlardaki
ülkelerde ve pazarlarda güvencede ka-
labilmenin yollan konusunda danı-
şmanlık eden Risk Kontrol Grubu, iç-
savaşın eşiğindeki. yasalann ve düzenin
her an yıkılabileceği ya da özellikle ya-
bancı sermayeye karşı bir kampanyanın
yürütüldüğü ülkeleri yüksek risk
sırufına sokuyor.
Buna göre, kentlerde bombalann
patladığı Ingiltere. orta riskli bir ülke
olarak kabul ediliyor. Fransa, Alman-
ya, Polonya ve Macaristan düşük risk
grubundaki ülkeler.
Yaklaşık 10 bin kişinin şiddet eylem-
lerine kurban gittiği Cezayir'de, geçen
on ay içerisinde. yabancı uyruklu 53 kişi
öldürüldü.
Büyük fınans şirketleri, petrol, doğal-
gaz ve madecilik şirketlerine danı-
şmanlık yapan Risk Kontrol Grubu'-
nun Genel Müdürü Christopher Grose,
"Biz, şirketiere bir ülkeye gidip gitmeme-
leri gerektiğini söylemiyoruz, tehlikeli bir
ülkede iş yapmak zorunda kalırlarsa,
riskleri en aza indirebilmenin yollarını
gösterivoruz" dedı.
Kıal Kmerlerin ordu>la çarpıştığı.
kırsal kesimde haydutlann yol kestiğı
Kamboçya da yüksek risk grubundaki
ülkeler arasında yer alıyor. Grose, Rus-
ya'da yatınm yapacak işadamlannın
özellikle, suç oranının iyice tırmandığı
Moskova ve St. Petersburg'da. dikkatli
olmalan gerektiğini söylüyor.
Ülke olarak orta risk grubunda ver
alan Rusya'da yılın ilk dört ayında 65
yabancı öldürüldü.
Devletin tepesini tutanların bir bölümü, kimı sıyasal önder-
ler ve köşe yazarları, giderek artan bir orandâ Batı karşıtı gö-
rüşler sergiliyor. Gün geçmiyor ki, "Batı bizi anlamıyor", "Batı
ile ilişkiler gözden geçirilmeli", "Avrupa Birliği ile gümriik bir-
liğine girilmemeli" ya da Kıbrıs'ta "Bir karış toprak bile verile-
mez" türünden bir tutum sergilenmesın.
Çoğuzaman "ulusalbağımsızlık", "ulusalonur" ve "kişilikli
politika" gibi çok süslü kavramlara sarılarak üretilen bir Batı
düşmanlığı giderek toplumda egemen kılınmak isteniyor. An-
cak Batı'nın bizı "neden" anlamadığı ya da "anlayışsızlık ne-
denleri" üzerinde hemen hiç durulmuyor. Kımi örnekler, konu-
yu açıklayıcı olacaktır.
• • *
Türkiye "işleyeni bilinmeyen, daha doğrusu işleyeni bulun-
mayan cınayetler ülkesidir" deniiirse bu çok yanlış olmaz. Bu
tur cınayetlerın sayısı binlerle anlatılıyor; yalnızca geçen yıl
toplamın 467 olduğunu insan Hakları Vakfı açıklıyor. Bu konu-
da hiçbir Meclıs araştırma ve soruşturması yapılmazsa, üst
yöneticıler "vurdumduymaz" olursa, Batı bunun nesıni anla-
yacaktır?Kamu gorevlıleri ıçınde, yalnızca savcılar "cumhuri-
yet" nıtelemesını almıştır. Ancak bir savcı cumhuriyetın temel
ilkelerını en etkin savunanlardan bın olan usta yazar Aziz Ne-
sin ı Sıvasta 37 kışının yakılması olaytnda ve üstelıkolaydan
on üç ay sonra, "kışkırtıcı" olarak nıtelendırır veasılmasını is-
terse, Batı'nın bunu anlamasını nasıl beklersiniz?
Ünıversıte öğretım üyelerinın, sendikacıların, yazarların ve
bunlann ürünlerını yayımlayan yayıncıların, genel yayın yö-
netmenlerının ve basımevlerının yalnızca "düşünce açıkladı-
klan" için suçlanmalarını, hapse atılmalarını ve milyarlarca li-
ralık para cezası odemek zorunda bırakılmalarını; gençlerin,
sendıkalann ve oğretım elemanlarının tümuyle sıyaset dışı tu-
tulmasını, düşunceyı suç olmaktan yıllar örtce çıkaran Batı
nasıl anlayacaktır?
Sız, 12 Eylül sonrasında bir Bakanlar Kurulu kararı ile getiri-
len "güvenlik soruşturması" uygulamasının, sözüm ona, se-
çımle gelen hükümetler, özellikle de Demirel-İnönü ve Çlller-
Karayalçın hukümetlerı dönemlennde de sürdürülduğünü ve
sabah akşam "demokrasi" sözcüğünü dillerinden düşürme-
yenlerın, 12 Eylül sonrasında 1402 sayılı yasa ile hiçbir neden
gösterılmeden ışlerinden uzaklaştınlan kamu görevlilerıne
haklarını gerı veren bir yasal düzenlemeyi gerçeklestirmedik-
lerını bilıyor musunuz?
Orta derecelı okullarda hangi yabancı dillerin okutulacağını,
askerlerın ağırlıklı olduğu Mıllı Güvenlik Kurulu karar veriyor-
sa yine "demokratikleşme" konusunda aynı kurulun "yeşil
ışık" yakması beklenıyorsa, seçılen sıyasetçılerin işlevi, daha
doğrusu ışı nedır? Batı, bunu nasıl anlasın?
Bırleşmış Mılletler'ın benımsediğı toplam sekiz insan hak-
ları bıldırgesınden yalnızca üçünü onaylayan, ILOsözleşmele-
rıni zorakı benımseyen, onayladıklanna da bir dızı "çekince"
koyarak tanınmaz duruma getiren.AGIK ve Parıs Şartı karar-
larını hıçesayan bir Türkıye'yı kım, nasıl anlayacaktır?
Ruşvet ve yolsuzluğa battığı kamuoyunda açıkça tartışılan
ve sıyasetı yıllardır kendılerine ya da yakınlarına "çıkar aracı"
yapan yonetıcılerın görevlerınde kalmalarını, kalabilmelerini
"demokratık bir beyın " hıç ama hıç anlamaz. Bunları kovuştur-
mayan bir parlamenter yapıyı ve yargı düzenını "demokratik"
sayamaz.
• • •
Konunun ekonomi yüzüne bakınca durum daha ilginçleşi-
yor. Türkiye'nin dış tıcaretının yaklaşık yarısı Avrupa Birliği ile
yüzde 7O'ı de Batı ile yapılıyor. Türkiye Batıdan borç bulabili-
yor, bağış alıyor. Ekonomıyı, IMF ve Dünya Bankası yönetiyor;
eğıtımden ozelleştırmeye her konuda pahalı Batı11 "uzmanlar"
cırıt atıyor.
Anımsanacağı gıbı, 1970lı yılların ağır petrol ve dolar bu-
nalımı döneminde Turkıye, öngorusuz ve dar bir tutumla, Av-
rupa Bırlığı'nden uzaklasma pahasına yakınlaştığı "islamkarr
deşlerinden" ne petrol ne de "Batı'nın ıznı olmadan" dolar
yardımı alabıldı. Bir nokta daha var. On ıkı ülkeden oluşan Av-
rupa Bırlığı'nde, on mılyondan fazla Müslüman yaşıyor, bu
mıktar nufus, bırlığın altı küçuk uyesının her bırının nüfusları-
ndan daha çoktur. Bu nedenle Avrupa Birliğı'ni bir Hırıstıyan
Bırlığı bıçımınde algılamaken azından yanıltıcıdır.
Şımdılerde, Avrupa Bırlığı ile gelecek yıl uygulamaya konul-
ması22yılöncekararlaştınlmışbulunan "gümrükbirliği"gün-
demdedır. Bırlığe gıdılmezse korumacılık surecektir. Hıç kim-
se "bırkaç ilkel kapıtalistin çıkarlarını" korumaktan başka bir
anlam taşımayacak olan korumacılığı, "ulusal bağımsızlık"
kavramına sarılarak ya da "somürü" karşıtıymış gıbı bir saç-
malık şemsıyesinın altına gırerek, savunmaya kalkmamalıdır.
Gümrük birliği, yapılmış olan anlaşmalara uygun olarak uygu-
lamaya konulmalıdır.
• • •
Yukarıda özetlenen noktalar anlamsız bir "Batıcılık" için de-
ğıldır Belirtilmek ıstenen, "onurlu" ve "bağımsız" bir ulusal
politıkanın öncelikle yasal ve kurumsal yapıyı "faş/zan" öğe-
lerden arındırmaktan, demokrasıyi yaşama geçirmekten ve
buna koşut olarak "üretim" gücünü arttırmaktan geçtiğidir;
"K/mse kanşmasın" deyip "kendi ınsanını" ezmekten ve sö-
mürmekten değıl.Vurgulamak gerekir kı, yükselen Batı düş-
manlığı, yalnızca Türkiye'yi, "ilkelliğin, tutuculuğun, sömürü-
nün ve ortaçağ karanlığının" ıçine daha çok sürükleyecek ge-
lışmelere "altyapı"hazırlıyor; bunları isteyenlerin "ekmeğine
yağ "suruyor..
RusruletiEkonomi Servisi- MMM adh aracı kurumun
Moskova'daki bürolan, hisse paymda geçen
ay görülen düşüşe ve hükümetin, dağıtılan
"makbuzlann" geçersiz olduğu uyanlanna
karşın, geçtığımizhafta içinde acıldı.Yak-
laşık 10 bin Rus, yolsuzluk ve vergi ka-
çakçılığı suçlamalanna karşın, MMM'nin
önünde uzun kuyrukJar oluşturdu.
Yatınmcılann niyeti paralannı almak değil.
aksine araa kuruma daha fazla para akı-
tmaktı.Geçtiğirniz ay 130 bin ruble tavanını
bulan hisseler. şimdi MMM'nin Moskova
bürolannda, bin 500 rubleden satılıyor.
Yatınmcılar, hisselerin her birinin sonunda
151 bin ruble değerine ulaşacağına inanıyor.
MMM'ye güvendiklerini söyleyerek hisse senedi
alabilmek için kuynıkta bekliyorlar.
PLASTİK İNŞAAT MALZEMELERİ ANONİM ŞİRKETİ'NDEN
TASARRUF SAHİPLERİ İÇİN DUYURU
24 Ağustos 1994 tarihli Cumhuriyet ve Dünya
Gazetelerinde yayınlanan "Tasarruf Sahipleri İçin
Sirküler" ilanında 29 Ağustos 1994 - 12 Eylül 1994
tarihleri arasında belirtilen halka arz yoluyla satış
süreleri 2 Eylül 1994 - 16 Eylül 1994 olarak düzeltilmiştir.
Tasarruf Sahiplerine duyurulur.
EKONOMTOEDUNYA TURU
RVSYA BORÇ
BATAĞINDA-
Rusya, 30 mılyar do-
lara ulaşan kurumlar
arası borcu. nasıl ber-
taraf edeceğini düşü-
nüyor.Son öneri, hü-
kümetin borçlara
karşılık, garanti belgeleri cıkartması. Ge-
çen baharda da böyle bir yöntemin ba-
şansızhğa uğraması, Rus hükümetini bu
yöntem hakkında düşündürüyor. Rus hü-
kümetinin, tarihindeki en bü>ük döviz
operasyonu ile, piyasaya büyük miktar-
larda dolar satarak geçen ay yüzde altı de-
ğer kaybeden rubleyi korurken. aynı za-
manda faiz indirimine gitmesi. hükümet
birimleri arasında ekonomik politika ko-
nusunda anlaşmazlıklar beliriyor şeklinde
yorumlandı.
ALMANYA SEÇİM TOLUNDA-
Almanya, yenı bir seçime doğru ilerler-
ken, partiler, 3.7 milyon ile İkinci Dünya
savaşı sonrasındaki en yüksek seviyesine
yaklaşan işsiz sayısını gündemlennin ilk
sırasına oturttular. Baştaki Hristiyan De-
mokrat Birliği . işsizleri çalışmaya zorla-
mak için. "makul" işleri kabul etmeyenle-
re yapılan yardımın azaltılacağını söyledi.
Hükümet aynı zamanda.işsizlere yapılan
yardımın iki sene ile kısıtlandınlmasını ve
devlet iş bulma kurumlan yanında. özel iş
bulma kurumlannın da devreye girmesini
tartışma gündemine aldı.
MEKSİKA'DA
'KURUMSAL
DEVRİM'-Mçksi-
ka'da Kurumsal E)ev-
rim Partisi(PRI)'nin
"hileli seçim" iddialan
arasında yeniden başa
geçmesiyle birlikte. hü-
kümetin harcama poli-
tikası merak ediliyor.
Ernesto Zedıllo, seçim öncesi. Şubat-
Haziran aylan arasında kırsal kesimde
o>lan toplamak için çiftçilere. GaynSafı
Milli Hasıla'nın yüzde biri oranında, 3.8
milyar dolarlık kaynak aktarmıştı.İkinci
çeyrek >ıllık dönemde, ekonomideki bü-
yüme yüzde 3.8'lere tırmanmış olsa da,
hükümet harcamalannın getireceği enf-
lasyon ile, devalüasyon baskısının arta-
cağı belirtiliyor.
CUELLAR EVtNE DÖNÜYOR-
Peru Başbakanı Fujimori'nin seçimlerde-
ki rakibi eski BM Genel Sekreteri Perez
De Cuellar olabilir.Cuellar.Fujimori hü-
kümetine karşı >anşıp yanşmayacağını
değerlendirirken. Fujimori'nin Peru eko-
nomisine katkılan tartışılıyor.
Kimileri. enflasyonu yüzde 7binlerden ,
yüzde 20"lere indiren. GSMH büyüme
hızını yüzde 10'lara tırmandıran ve döviz
rezervlerini 5 milyar dolarlık rekor sevi>e-
ye çıkartan Fujimori'yi savunurken, karşı
taraf, her on kişiden birinin yeterli iş sahı-
bi olduğu, .özelleştirmeden sağlananan
paranın bile IMF gözetiminde harcandığı
bir ekonomik ortamda, enflasyonu dü-
şünnenin bir marifet olmadığını belirti-
yorlar.
ÇİN'DE İÇ
CÖC-Çin hızla
şehirleşiyor.Çin
Sosyal Bilımler
Akademisi'nin
yaptığı bir çalı-
şmaya göre. şu
anda yüzde 27.6
düzeyinde bulu-
nan şehirleşme
oranının. 2010 yılına kadar yüzde 50'ye ıı-
rmanması söz konusu.
Rapora göre, Çın öngörülen yıllık yüzde
8.25'lik büyüme hızını de\am ettirirse.
2010 yılında GSMH'sı dört katına çıka-
cak. Bu. her yıl yeni 17-18 milyonluk istih-
dam yaratılmasını zorunlu kıhyor.İç göçle
büyük şehirler işçi akımına uğrarken. kıyı
kesimlerle iç kesimler arasındaki
kalkınmışlık farkı daha da artıyor.
HİNDİSTAN DIŞA AÇIUTOR-
Hindistan yıllardır fıyat kontrolleri ile iş-
leyen ilaç ve parfümeri endüstrisini ya-
bancı sermayeyeye açıyor.l991'de başla-
yan liberalleştirme politikalarında hiç bir
ilerleme kaydedilmediği eleştirilerine rağ-
men, fıyat sınırlamalannı azaltılacağının
ve yabanalara çoğunluk hissesine sahip
olma izni verileceğinin açıklanmasının dış
yatınmalann güvenini kazanması bekle-
niyor. Yinede. Hindistan'm. üretilen ürün
yerine, üretilme şeklini patent altına alan,
dolayısıyla küçük değışıklıklerle Hintli fır-
malann dış ürünleri kopyalamasına fırsat
veren Patent Yasası'nın değiştirmediği
takdirde, yabancı yatınrncıyı ülkeye çek-
menin zor olduğu belirtiliyor.
GÛNET AFRİKA
TEMKtNlt-Güne-
yAfrika, para pi-
yasasını serbestleştir-
meden önce, uluslarası
kredi kurumlanndan
Kasım ayına kadar kre-
di notu alabilmeyi
bekliyor.Merkez Bankası Başkanı Chris
Stals. para piyasalannda serbestliğin,
makro yeniden yapılanma politikalan ile
beraber uygulandığını ve bunun için ulus-
lararası kurumlardan kredi aktanmı
yapıldığına dikkat çekiyor.İkili kur siste-
minin, desteksiz yapılan bir serbestleş-
tirmenin para piyasalannda büyük çal-
kantılara yol acabileceği korkusu hakim.
SHELL GREVE DİREIVİYOR--
Nijerya'daki petrol üretiminin yansını
elinde bulunduran Anglo-Dutch Shell
.Forcados ihraç terminalini tam kapasite
ile çalıştırmaya başladı.Askeri hükümetin
yerini seçilmiş lider Abiola'ya bırakmasını
isteyen petrol işçilerinin başlattığı grev ile,
üretimi günlük 1 milyon varilden yaklaşık
500bine düşen Shell, beş gün önce termi-
nalin enerjisinin grevdeki işçiler tarafı-
ndan kesilmesinden sonra, terminali yeni-
den tam kapasite çalışır duruma getirdi.