06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS1994 PAZAR 8 PAZAR KONUGU 'Plastikpara'ya ahMyoruz, amalt SUNUŞ:Batıdünyasındayıllardır 'plastikpara' olarak adlandırılan kredikartları ülkemizde de iyice yerleşîi. Pek çok kişiartık cebindepara taşımak istemiyor ve bu 'plastikparalar'la ahşveriş etmeyi yeğliyor. Ancak herşeyde olduğugibibu kredi kartlan kullanımındada kurallar var. Bu kurallann bir santim dışına çıktığınızzaman ise borçlannızödemeklebitmiyor. Kredikartı veren kuruluşlarya da bankalar size ilk ay için ödemesiz bir süre tamdıktan sonra özellikle ödemeleri taksitleyapmayı yeğlediğiniz zaman borçlarınızayüksekfaizler ekleyerek ödeyeceğiniz parayaparalarkatıyorlar. Bu haftaki konuklarımız Bankalararası Kart Merkezi GenelMüdürü olan uzman bankacı Sertaç Çelikyılmaz ile kredikartları kullanımından mağdurolmuşsıradan vatandaşlar. Çelikyılmaz, kredikartı kullanmak isteyenlere kart kullanımı kurallarına doğru bir biçimde uymalarını öğütlerken kredikartlanndan ağzıyananlar daplastikparadan neden vazgeçtiklerinianlatıyorlar. s - Söyleşi LeylaTavşanoğiu Konuklar Sertaç ÇelikyılmazBankalararası Kart Merkezi GenelMüdürü Kartzedevatandaşlar - Bankalararası Kart Merkezi (BKM) ne amaçla kuruldu? ÇELİKYILMAZ- BKM, 13 kurucu bankanın katılımıyla, eşit hisse kavramıyla 28 Ağustos 1990 tarihinde kuruldu; 14 Ey- lûl 1990'da da faaliyete geçti. - Peki, kurucu bankalar hangileri? ÇELİKYILMAZ- Akbank, Iktisat Ban- kası, Osmanlı Bankası. Pamukbank, Ziraat Bankası. Dışbank, Emlak Bankası, Garanti Bankası, Halk Bankası, İş Bankası, Tütün- cüler Bankası, Vakıflar Bankası, Yapı Kre- di Bankası. Kurucu ortaklanmız aynı za- manda şirketimizin üyeleri. 13 kurucu bankanın yanında diğer üye- lerimiz ise Adabank. Anadolu Kredi Kartı, Bankexpress, Demirbank, Egebank, Eski- şehir Bankası, Interbank, Milli Aydın Ban- kası, Şekerbank, Tekstilbank, fmar Ban- kası, Toprakbank, Türk Ticaret Bankası. Bize üye olmayıp kendi başına kredi kartı faaliyeti gösteren herhangi bir banka da mevcut değil. Yani sektörümûzü yüzde yûz temsil ediyoruz. Ortaklanmız da hacimkri tibanyla sektörün yüzde 99'una sahip ban- ka ve İcuruluşlardır. Bunun temel olarak iki tane amacı var. Birincisi rekabetin teknolojide değil, hiz- mette yapılmasıdır. Dolayısıyla teknik alt- yapıyı giderici yaünmlan yapmak ûzere ku- rulmuştur. tkincisi de yasal mevzuat dediği- miz altyapı ekşikliğini gidermek amaayla kurulmuştur. Üçüncü amaamız ise üyeler aras gerekli işbirliğini sağlamak, eğitim ko- nulannda faaliyette bulunmaktır. Dördûn- riisü de üyeler arası kredi kartlanyla ilgili anlaşmazhklarda hakemlik rolünü oyna- maktır. Yani iki üyemiz arasında bu konu- da eskiden bir anlaşmazlık olduğu zaman yurtdışına, 'Visa'ya ya da "Mastercard'a gi- diliyordu. Bu da zaman kaybma yoJ açıyor- du. Şimdi artık bu bilgi birikimi Türkiye'de de olduğuna göre bankalararası kredi kart- lannda mudilerden doğan şikayetler konu- ,unda anlaşmazhk olduğunda hakemlik ro- lünü, tarafsızlık ilkelerini ön plana alarak bugüne kadar başanyla oynadık. Kayıp, çalıntı, dolandıneılık, sahtekarlık konulannda önlem almak, bu konudaki yatınmlan yapmak, üyelerini bilgilendir- mek, yurtiçi ve yurtdışında bu konudaki ya- sal kuruluşlarla temaslarda bulunmak. Bir diğer amaa da üyelerini ortak konularda yurtdışındaki kuruluşlar nezdinde temsil et- mek. - Türkiye'de bu konuda hiçhir yasal mev- zuat yokken kredi kartlan uygulamasına ne- den geçildi? Şimdi bir yasa tasama haur- lambğiM, ydbaşmda da bunun TBMM den çıkmasının beklendiğini bitiyoruz. Ancak bu yasanın uygulamadan ydlar sonra hazırlamşı sizce ne derece doğru? ÇELtKYILMAZ- Bu sistem ilk kez 1984 yılında Türk Parasının Kıymetıni Koruma Kanunu'ndaki değişiklikle gündeme gel- miştir. "Bir Türk vatandası kaynağı sonıl- madan berhangi bir döviz tevdlat hesabını bankalarda açabilir" anlamına gelmektedir. Bu yapının birçok olumlu yanlan oldu. Bankâlanmız , örnekleri yurtdışında yaşa- nan bireysel bankacılık atüımlannın kapı- sını bu değişikliğin bir parçası olarak kendi bünyelerinde uygulama yolunda adım attı- lar. Belki dediğiniz gibi bunun yasası yapıl- malıydı, ama ben masanın bu yanında otu- ran ve bu sektörde 10 yıllık geçmişi olan bir kişi olarak şunu söyleyebiürim: Daima tek- noloii önde gitmiş mevzuat arkadan gelmiş- tir. Ustelik bu yasayı yapacak merciler de bellidir. Teknolojinin önde gittiği, mevzuatın ar- kadan geldiği artık bir slogan haline geldi. Bu günümüz Türkiyesi'nde de böyle. İsim verrniyorum. Diğer konularda da böyle. Daima teknolojik atıhmlar cesaretle yapıl- mışür. Arkasından da yasa tasanlan gel- miştir. Kredi kartlan da böyle oldu. O gü- nün hükümetleri, yetkilileri teşvik ettiler. Bankalanmız yaygın bir şekilde bu enstrü- manlann nimetlerini bireylere sundular. Ama hepsi de bunun bir yasasının olması gerektiğini büiyorlardı. Yurtdışındaki ör- nekleri gibi bu çağdaş bankacılığın bir par- çası olmahdır. Bu belki daha önce olsaydı bize beden olarak bol gelebilirdi. Çünkü 1984 yılında ilk kart çıktığında tek bir banka vardı. Kre- di kartı işine diğer bankalanmız 1987-88 yılında girdi. Banlan. "Bu iş bakalnn nasd gkiecek?" diye baktı. Kimisi, "Bu banka- lann hizmeti değil" dedi. Şu an ise görüyo- rum ki bu işin dışında kalacak banka yok. Küçük bankalar dahi bugün kredi kartı çıkanr verir halde olmanın telaşı ve heye- canı içindeler. Bu çok sevindirici. 1984'te biz çalıştığımız kuruluş nezdinde kredi kartını çıkardığımızda yasa tasansını yapacak merci olarak gitseydik bankalar- dan yeterli bilgi alınamayacaktı. Türkiye pazannda yerleşmemiş, denenmemiş bir konuda hazır giysi üzerimize oturmayabi- lirdi. Türkiye'de on yıllık süreye bakınca bence bu uzun bir zaman değil. Avrupa bu işin denemesi için 30-40 yü geçirdi. İngilte- re'de bile Consumer Credit Act adlı Tûketi- d Kredi Yasası' bile 1975 yılında çıkmışür. Oysa Ingiltere'de kredi karü uygulamasına '60'lı yıllarda başlanmıştır. Bızim için de 10 yü bence uzun süre değil. Şu anda hiç olmazsa neyi isteyip neyi is- temediğimizi daha iyi biliyoruz. Kamouyu da oluşmuş durumda. Yapısı da haardır. "Bu daha erkendir" ya da "Şurası eksik" denmeyeceğine eminim. - Yani şimdi üzeririzden kacacak bir hazır giysi yerine haute couture bir kostüm olarak üzervmze mûkemmelmi oturacak? ÇELİKYILMAZ- Daha uygun, diyelim. Bunun da eksikliği olacakür; ideali değildir. Ama hiç olmazsa yasa tasansında cezai mü- eyyide de ilk kez gelmektedir. Bugün kim 'Kullanmasını öğrenmeliyiz' K.ZVredi kartı işine diğer bankalanmız 1987-88 yılında girdi. Bazılan, "Bu iş bakalım nasıl gidecek?" diye baktı. Kimisi, "Bu bankalann hizmeti değil" dedi. Kartlann kullanımı çok önemli. öncelikle kartın şifresini kesinlikle kartın arkasına ya da aynı cüzdanda bir yere yazmamalılar; ayn bir yerde tutmalılar. Dünyada emniyet sistemleri de böyle çalışır. Çift anahtar deyince, kişi yedeğini de üzerinde taşımaz. sahtekarlık, dolandıncıhk düşünüyorsa artık o sayı düşecektir. ABD'de bununla il- gili cezai müeyyideler 1985 yılında Kongre'- den geçmiştir. Banka kartlanyla, kredi kartlanyla yapılan sahtekarlık artık adi suç sayılmaktadır. Yasa tasansı Kongre'den geçinceye kadar ABD kredi kartlan konu- sunda en fazla sahtekarlık ve dolandıncılık yapılan ülkeydi. Ama yasa tasansı geçtikten sonra bu olaylar yüzde 60 oranına düştü. - Peki, bize dönetim... ÇELtKYILMAZ- Şu an yasası yok. Ama olunca bu sahtekarlık ve dolandıncı- hğı 10 kişi düşünüyorsa dokuzu akıUann- dan çıkaracak. - Yalnız tabii biz burada rahat konuşuyo- ruz. Ama pek çok kişi kredi kartını çaUardı. Hırsızlar bu kartlarla ahşverişler ettiler. Kartlaruu çaltaran kredi kartı sahipleri cep- lerinden nûlyonlar ödedUer... ÇELİKYILMAZ- Bu konuya yeterince vakıt ayırmamış kart hamilleri cüzdarun- daki 100 bin lirayı nasıl koruyorsa, evinin anahtannı, nüfus cüzdanını ya da kafa ka- ğıdını nasıl kaybetmemek için dikkat gös- teriyorsa kredi kartına da o kadar dikkat et- melı. Kredi kartında şöyle bir risk var: 100 bin lirada Atatürk resmi var. Bunu bulan 101 bin lira harcayamaz. Ama kredi kartı kişi- nin kredibilitesiyle orantıh bir risk unsuru taşunaktadır. Kişi büyük paralarda ban- kasına karşı sorumludur. Kredi kartı bir ödeme aracıdır. Ama limitlidir, kredi tanınmışür. Onun için mudiler bu kartı çok dikkatli bir biçimde korumalılar. - Kredi kartı kuttanırken nelere dikkat et- mehler? ÇELtKYILMAZ- Öncelikle kartın şif- resini kesinlikle kartın arkasına ya da aynı cüzdanda bir yere yazmamalılar; ayn bir yerde tutmalılar. Dünyada emniyet sistem- leri de böyle çalışır. Çift anahtar deyince, kişi yedeğini de üzerinde taşımaz. Kişi, mağazaya gidip ödeme yapacağı za- man kartının gözünün önünde makineden geçirildiğini görmeli ve satış belgesini öyle imzalamalıdır. Kartın, kendi gözünden uzak, ayn bir odada makineden çekilip ken- disine getirilmesine izin vermemelidir. Çün- kü birden fazla satış belgesi cekilir. Kişi satış belgesini doğru imzalamıştır. Ama arkada dört-beş tane sahte satış belgesi vardır. Sah- te imza atıhr. Banka bunu tabii ki bilemez. Ta ki ekstre size gelir. Bakarsınız, "Aaa, ben 10 milyon değil, 100 bin liralık alış>eriş et- miştim" dersiniz. Ama iş işten gecmiştir. Bundan sonra da önlemleri var, ama zaman kaybı oluyor. Imza, tarih hatası bulunan satış belgeleri de kart sahibinin gözü önünde yırtılarak çöpe atılmalıdır. Kartın arka yüzündeki imza panelinde kişinin mutlaka imzası olmah. Görüyoruz ki kart sahipleri buraya imza atmıyorlar. Kart cahndığında çalan, karta imza atmca iş bitmiştir. Kimlik kontrolü istense bu ki- şiler öyîesine profesyonel ki sahte kimlik kullanıyorlar. Bu sahtekarlık ve dolandı- nahklar da kartın çahnmasından sonrakı ilk üç gün içinde oluyor. Gelen istatistikler onu gösteriyor. Kartın kaybolduğu fark edildiği an he- men o bankanın 24 saat açık olan numa- ralanna bildirilmeli. Ertesi gün de faksla ya da başka bir süratü yöntemle kayıp çalıntı bildiriminin dilekçesini bankalanna verme- liler. - Bir de ekstrelerin kart sahiplerinin etitte gecikerek geçmesi sorunu var... ÇELtKYILMAZ- Evet, bugün mevcut PTTnin kadro yetersizüği yüzünden ekst- reler kart sahiplerinin eline geç geçiyor. Bankalar bu açığı kapatmak için 'Alo Ban- ka' hizmetleri veriyorlar. Bankalann hepsi- nin, ayn ama sabit tarihlerde ekstre çıkışlan vardır. O kart hangi bankadan ahndıysa o bankadan bu öğrenilmedi. Her ayın öme- ğin 5'inde son hesap günüyse ve eline de ekstre geçmediyse hemen 'Aİo Banka'yı ara- mah ve borcunu öğrenmelidir. Tutar yatınhp da ekstre geldiğinde fazla yatınldığı görüldüğünde de banka fazla parayı iade et- mektedir. Dolayısıyla kart hamilleri bence bu konuda da bankalanmıza yardımcı ol- malılar. Bankalar bu yatınmı, o teknoloji kullanılsın diye yapmışlar. - Diyelim ki kart saMbi ödemeyi unuttu ve bir gün gecikti. Bir gün gecikmeye bir ayhk fmz uygulanıyor... ÇELtKYILMAZ- Gerçekten bir ayhk faiz geliyor. Çünkü bugünün ekonomik konjonktüründe paranın maliyeti çok yük- sek. Bankalanmız vatandaştan aldıklan mevduatla kredi veriyorlar. Bu krediler ku- rumkra giden krediler ve bireylere gjden krediler olarak ikiye aynlıyor. Bireye giden kredinin kaynağı mevduat hesabından geli- yor. Buna bir faiz veriliyor. Bugün verilen faizler de belli. Bileşik faizler yüzde 80'leri buluyor. Dolayısıyla bir kart hamili bu kay- naktan yararlanarak bugünün koşullannda bir ayhk avantaja sahiptir. Yani kişi cebin- de olan bir parayı harcamamakta, kredi kartıyla avantaj sağlamaktadır. Bu da bugün aldığı malın parasını bir ay sonra ödemesi anlamına gelir. Elindeki pa- rayı da Hazine bonosuna ya da vadeli mev- duata yatırarak ek bir rant sağlamaktadır. Zaten kart, parası olmayana verilmiyor; pa- rası limitinde verihyor. Kişi ödemesini bir ay yerine 32. ya da 34. günde yapıyorsa bir ayhk avantajını kay- betmesi de bence sistemin gereğidir. Hele bugünün konjonktüründe bir ay hiç para ödememesi bence çok büyük bir avantaj. Zaten biz istatistiklerden görüyoruz. Her- kes kredi kartını yoğun bir biçimde kullan- Kredi kartızedeler öf keli BİTİmkredikartlantnnkredisiyok• HA TİCEEMEK-.Adon vermek istemediğimbir bankadan iki vdönce bir kredi kartı aldım. İlk hevesle ilk ay alışveriş vapttm. Borç ödeme ekstresigeldiğinde tam tarihinde ödememgereken asgari tutarı ödedim. Ancak ödememgereken asgari tutann anaparadan bir kısmmın ödendiği, ancak ertesiay bımunfaizinin katlanarak artacağtnı bilemiyordum. Ertesiay ekstregeldiğinde borç ödemekonusunda neredeyseyerimdesaydığımıgördüm. Bu iş aylarca sürdii. Sonunda bankayagidip müşteri hizmetlerisornmlusunadurumuanlattun.Banaverdiği yanıt, "Tabiiki ödenmesigereken asgaritutan ödediğinizdegerikalan bileşikfaize giriyor. Dolayısıyla borcunuz katlanarak artıyor'' dedi. Bunu da bankanın almasıgereken en doğalhak olarak savundu. Epeyce şaşırdım ve kartı bir daha kullanmamaya kendime söz verdim. MALİ TUNCER: Bir bankadan aldığtm kredi kartı sakat çıktı. Her kartlaa/ısverişettiğimde arkasındaki manyetik banı bana sorun çıkarıyordu. Bazı mağazalarm görevlileriiyiniyetgösteriyor, manyetik bandayapışkan bantyapıştırarak makineye sokuyorlardı. Fakat ilk anda dayüzüme süphecilikle bakıyorlardı. Sankisahte kart veriyormuşumgibi. Sonunda bankanın kendihatası olan budurum beniiyice sıktığı, bir daha da bu işle uğraşmak istemediğim için kredikarttndan vazgeçtim. m SAFİYE DOĞAN Bankadan kredi kartı alırken müşteri temsilcisi bana, "Kartı doğru kuUantrsamz sonunda nakit harcamamzı en azata intBrir, nakit tasarrufuyaparken harcamalannızı da sürekHkarta göreyönkndirebiürsiniz"demişti. Ama gelin görün ki nakit tasarrufuyapabilmek için insanın elinde nakitparasının olması gerekiyor. Bir yandan kartlayaptığun harcamaları sonrakiaylaraa ödemekten bunalırken diğeryandan da başkagiderlerimi nakitleyapmak zorundakalmak beniiyicesıktı. Çünkü kart kullanmayı özendirenlerin savundukları göruşşu: ' 'Elinizdekinakitirantayatvnn. Burantıngetirisiylede kart harcamalannızıyapın.'' Neyleyelim ki nakiti bir tarafayatırıprantyapacak bir olanak elimizaeyok. O nedenle hem ceptenpara harcayıp hem dekart ekstrelerinepara ayırmak zorunda kalmaktan kurtulmak, ayrtca da kart elimin altındayken şeytana uymamak için banka kartını ytrtıp attım. • UŞUN TÜKEL: İkiyıldır Pamukbank Global Kredi Kartı 'm kullanıyorum. Geçen ayyaptığun alışveriş tutarını vefaizinizamanında A TM'den zarfla yatırdun. 324 liralıkbakiye kaldı. Bunu önemsemedim. Aylık ekstramgeldiğinde borç hanesinde 20 bin 324 liralık ödememgereken tutar olduğunugördüm. Bankaşubesine gittiğimde 20 bin liranm altında isterse 1 lira dahi olsa 20 bin TL cezaalındığtnı öğrendim. Bu ay ise 610 bin 620 liralık borcumu, 620 liralık tutara 20 bin lira cezayememek için 620bin lira olarak yatırdun. Benim 324 lira ve 620 liralık tutarları ödeyebilmem bugünküdolaşvnda olanparalargöz önüne alındığmda mümkün değil. Kredikartlarını kullanan binlerce insan göz önüne alındığmda bankalann bu türminik tutarlarla piyasadan ne kadarpara topladığtnın hesabınıyapmayı ise kamuovuna bırakıvorum. mCENGİZYALMAN 1991 yılında bir özelbankaya kredi kartı alabilmek için başvuraum. O dönemde, bankalar Türkiye 'deyeniyeni yaygınlaşan kredikartları için oluşan içpazardan daha çokpay kapabilmek kaygısma düşmüşlerdi. Dolavısıyla son derecekolay vehızh bir biçimde Visa kartım hazırlanarak adresimegönderildi. Ne kadaryanlışbir tercihyaptığımı kredi karttmı kullanmaya başladıktan sonra anladım. Çünkü diğer bankalar harcamanınyapıldığı tarihin ödeme tarihi arasında kredi kartı sahibine ortalama bir aylık süre tanırlarken, benim kullandığım kredi kartı için harcama tarihindenyaklaşık 10gün sonra ödemeyapılmasmı öngören ekstralar gelmeyebaşladı. Dolayısıyla, kredi kartımoı 'kredi' vasfı bulunmadığı o zaman ortaya çıktı. Kullandığım kredi kartıyla ilgilien büyük sorun ise, ödemeleriaksatmak zorunda kaluıca ortaya çıktı. Çalışmakta olduğum kuruluş malisıkmtıya düşüp, ücret ödemeleriniaksatınca, ben de bu durumu bankaya olan kredikartı ödemelerineyansıtmak zorunda kaldım.İşte kredi kartmmfaiz tuzağınada işte o zaman yakalandım. Kredikartıylayaptığun harcamalar sonucu vadesinde gerçekleştiremediğim ödemelerkatlanarak karşıma çıktı. Oranutı hatırlayamadığun, ogünün koşullannda oldukça yüksek seviyede olangecikmefaizleriyle, toplam3 milyon liraya ulaşan borcumu, biryıl içinde 9 milyon lira olarak ödemek zorundakaldım. Buarada çalıştığımkuruluşun içinegirdiğimalisıkıntı bilindiği ve bankayla sürekli irtibatta olduğum halde, vadesigeçen ödemelerle ilgili yasal takip debanka tarafindanbaşlatılarak bunlarm masrafları da banaayrıca ödettirüdi. maya başladı. Dolayısıyla bunun da suiisti- mal edilmemesi açısından o mudilerimiz bu faizi ya ödeyecekler ya da bilinen son gün ödeme tarihinde ödemelerini yapacak- lardır. Biz bunu tavsiye ediyoruz. - Bir de aylar önce bir olay obnuştu. 5 A¥- san Kararlan'ndan hemen sonra. Tekirdağh bir mudi kredi kartıyla ahşveriş etnüş. İlk ay normalbir ekstre aJmıs. Ancak ikinciay öde- mesi gereken paranın ikiye katlantbğını, bir sonraki ay çok daha fazla katlandtğını gö- rünce bankaya sormuş ve uygulamanın böyle olduğunu öğrenince bankayt dava etmiş. Da- vayı da kazandı. Bu tür uygulamalan nasıl değerlendiriyorsunuz? ÇELtKYILMAZ- Bizim şirket olarak böyle bir görevimiz yok..Bir bankacı olarak ise bunun gerekçesini bilmek lazım. Bileşik faiz uygulamasından mi kaynaklanıyor. Katlamalı faiz uygulansa her yerden şikayet gelmesi lazım. Sizin verdiğiniz örneğin dışında farklı bankalarda da olmuş olabilir. Ama sistem öyle yürümez. Ben de kart kul- lanıyorum. Bizim de geciktiğimiz dönemler oluyor. Çünkü bazı bankalar taksitlendiri- yor. Kimisi yüzde 25. kimisi yüzde 50diyor. Altematifleri var. O nedenle bankaya yaza- rak çözmeye çalışıyoruz. Sizin anlattığmız bence çok uç bir olay. Sistem öyle çalışmaz. öyle calışsa herkes kartını fırlatır atar. - Zaten kartınıfirlatıpatanpek çok insan biliyoruz... ÇELtKYILMAZ- Bakın şimdi... Nakitle kartı paralel kullanmamak lazım. 10 yıl önce ilk kartı aldığım zaman cepten de yi- yordum, kartı da kullanıyordum. Sonunda bir baktım açık veriyorum. Sonunda kulla- na kullana daha az nakit harcamayı öğren- dim. Bu da bir kültür. Biz hesap kitap yapan bir millet değildik. Kartlarla ilgili görüşleri okuyonım. Örne- ğin kışı diyor ki: "Ben bunun böyle olacağııu bilmiyordum." Tıpkı emlak alır gibi Cebinize giren plastik bir kartı nasıl kul- lanacağmızı iyice öğrenmeniz gerek. Bir ci- haz aldığınız zaman önce prospektüsü okn- muyor musunuz? Eksik kalan bir nokta varsa aldığım yere telefon edıp soruyorum, ondan sonra da kullanmaya başhyorum. - Bankadan ekstre geldiği zaman atmda "ödenmesigereken asgari tutar"ibaresi var. Bu ana borcunfaizi mi? ÇELtKYILMAZ- Bu. ana paradır. Bir ayhk sürede diyelim ki borç beş milyon, bir milyonunu sizden ahyor. Bunu asgari ola- rak almak zorundadır. Yine de kart hamili- ne tanınan bir kolayhktır. Kalan dört mil- yon para ise ileriki aylarda faize biniyor. Yani banka oradan faizle para satıyor. Burada şöyle bir handikap var: Banka bir ay süreyle hiç para kazanmıyor. Artı, banka bir kart cıkardığ için o kartı kabul eden iş- yeri bankasına bir komisyon ödüyor. Bu da BKM aracıhğıyla geçen takas komisyonu. Ama bir ay süreyle kart hamilinden bu har- camalannı hiçbir şekilde istemiyor. Bir de banka aynen emlak ahr gibi bir ödeme planı sunuyor. Bu sistemde de ana paranın bir kısmını ödetiyor. Kalan kısmını da bankanın üst smın kaç aysa ona göre fai- ziyle birhkte ahyor. Bazı bankalar bu faiz bölümünü ekstrelerinde çok güzel açıklı- yor. Kimilerinde ise yoktur. belki ayn du- yurular yapıyor. Yani sistem böyle çahşı- yor. Mudiler bu tür bir ödeme planmdan ra- hatsızlık duyuyorlarsa buna hiç girmeme- liler. Banka aslında onlan serbest bırakıyor. Bugün 19 banka kredi kartı veriyor. Do- layısıyia bu konuda rekabet daha iyi; mudi- ler de daha şansh. İşyerlerinden de örnek vermek istiyorum. İki yıl öncesine kadar benzin istasyonlan- nda kart kabulü mümkün değildi. Çünkü kar marjı düşüktü. Biz bunu belli bir yüzde fazla ödemeyle aştık. Bugün yedi bin benzin istasyonundan beş bini kart kabul eder hale geldi. Burada kart hamillerinin bir noktaya daha dikkatlerini çekmek istiyorum. Benzin istasyonlan haricinde hiçbir müessese, işye- ri kart hamiline mahn etiket fıyatı üzerinden kredi kartlan komisyonu yükseldi ya da maliyetler arttı diye bir ilave yapma yetkisi- ne sahip değil. Bu konuda da kredi kartı ha- millerinin çok dikkatli olmalannı, böyle bir durum olduğu zaman da vakit geçirmeden bankaya başyurarak o işyerini şikayet et- meleri gerektiğini hatırlatmak isterim. -Kartsahleciliğiolaylanhâiâvarm? ÇELtKYILMAZ-Sahtecilikolaylanhâlâ var ve olacak. Çünkü paranın olduğu yerde biliyoruz ki sahtekarlık ve dolandıncüık had safhadadır. Hepimiz bunu yaşıyoruz. Milli Piyango'dan, bonolardan, çek-senet sahtekarlığından görüyoruz. Yani parayla ilgili her şeyde sahtekarhk var. Biz BKM olarak üzerimize düşen çahşmalan yapıyo- ruz. Bankalanmız Visa ve Mastercard gibi yurtdışı kuruluşlann uzmanlannı getirterek sahtekarhk ve dolandıncıhk konulannda personelin yüksek düzeyde eğitim almalan- na imkan tanıdık. En son bu yıl da Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gittik. Türk Interpol Daire Başkaru Vehbi Dal'ın da katkılanyla emniyet teşkilatmın kredi kartlannda sah- tekarlık ve dolandıncıhğın yoğun olduğu turistik bölgelerdeki emniyet birimlerinin iki gün süreyle Ankara'da eğitilmelerine im- kan tanıdılar. Bu, çok başanh geçti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle