Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS1994 PAZAR
8 PAZAR KONUGU
'Plastikpara'ya ahMyoruz, amalt
SUNUŞ:Batıdünyasındayıllardır 'plastikpara'
olarak adlandırılan kredikartları ülkemizde de iyice
yerleşîi. Pek çok kişiartık cebindepara taşımak
istemiyor ve bu 'plastikparalar'la ahşveriş etmeyi
yeğliyor. Ancak herşeyde olduğugibibu kredi
kartlan kullanımındada kurallar var.
Bu kurallann bir santim dışına çıktığınızzaman ise
borçlannızödemeklebitmiyor.
Kredikartı veren kuruluşlarya da bankalar size ilk
ay için ödemesiz bir süre tamdıktan sonra özellikle
ödemeleri taksitleyapmayı yeğlediğiniz zaman
borçlarınızayüksekfaizler ekleyerek ödeyeceğiniz
parayaparalarkatıyorlar.
Bu haftaki konuklarımız Bankalararası Kart
Merkezi GenelMüdürü olan uzman bankacı Sertaç
Çelikyılmaz ile kredikartları kullanımından
mağdurolmuşsıradan vatandaşlar. Çelikyılmaz,
kredikartı kullanmak isteyenlere kart kullanımı
kurallarına doğru bir biçimde uymalarını öğütlerken
kredikartlanndan ağzıyananlar daplastikparadan
neden vazgeçtiklerinianlatıyorlar. s
-
Söyleşi LeylaTavşanoğiu Konuklar Sertaç ÇelikyılmazBankalararası Kart Merkezi GenelMüdürü Kartzedevatandaşlar
- Bankalararası Kart Merkezi (BKM) ne
amaçla kuruldu?
ÇELİKYILMAZ- BKM, 13 kurucu
bankanın katılımıyla, eşit hisse kavramıyla
28 Ağustos 1990 tarihinde kuruldu; 14 Ey-
lûl 1990'da da faaliyete geçti.
- Peki, kurucu bankalar hangileri?
ÇELİKYILMAZ- Akbank, Iktisat Ban-
kası, Osmanlı Bankası. Pamukbank, Ziraat
Bankası. Dışbank, Emlak Bankası, Garanti
Bankası, Halk Bankası, İş Bankası, Tütün-
cüler Bankası, Vakıflar Bankası, Yapı Kre-
di Bankası. Kurucu ortaklanmız aynı za-
manda şirketimizin üyeleri.
13 kurucu bankanın yanında diğer üye-
lerimiz ise Adabank. Anadolu Kredi Kartı,
Bankexpress, Demirbank, Egebank, Eski-
şehir Bankası, Interbank, Milli Aydın Ban-
kası, Şekerbank, Tekstilbank, fmar Ban-
kası, Toprakbank, Türk Ticaret Bankası.
Bize üye olmayıp kendi başına kredi kartı
faaliyeti gösteren herhangi bir banka da
mevcut değil. Yani sektörümûzü yüzde yûz
temsil ediyoruz. Ortaklanmız da hacimkri
tibanyla sektörün yüzde 99'una sahip ban-
ka ve İcuruluşlardır.
Bunun temel olarak iki tane amacı var.
Birincisi rekabetin teknolojide değil, hiz-
mette yapılmasıdır. Dolayısıyla teknik alt-
yapıyı giderici yaünmlan yapmak ûzere ku-
rulmuştur. tkincisi de yasal mevzuat dediği-
miz altyapı ekşikliğini gidermek amaayla
kurulmuştur. Üçüncü amaamız ise üyeler
aras gerekli işbirliğini sağlamak, eğitim ko-
nulannda faaliyette bulunmaktır. Dördûn-
riisü de üyeler arası kredi kartlanyla ilgili
anlaşmazhklarda hakemlik rolünü oyna-
maktır. Yani iki üyemiz arasında bu konu-
da eskiden bir anlaşmazlık olduğu zaman
yurtdışına, 'Visa'ya ya da "Mastercard'a gi-
diliyordu. Bu da zaman kaybma yoJ açıyor-
du.
Şimdi artık bu bilgi birikimi Türkiye'de
de olduğuna göre bankalararası kredi kart-
lannda mudilerden doğan şikayetler konu-
,unda anlaşmazhk olduğunda hakemlik ro-
lünü, tarafsızlık ilkelerini ön plana alarak
bugüne kadar başanyla oynadık.
Kayıp, çalıntı, dolandıneılık, sahtekarlık
konulannda önlem almak, bu konudaki
yatınmlan yapmak, üyelerini bilgilendir-
mek, yurtiçi ve yurtdışında bu konudaki ya-
sal kuruluşlarla temaslarda bulunmak. Bir
diğer amaa da üyelerini ortak konularda
yurtdışındaki kuruluşlar nezdinde temsil et-
mek.
- Türkiye'de bu konuda hiçhir yasal mev-
zuat yokken kredi kartlan uygulamasına ne-
den geçildi? Şimdi bir yasa tasama haur-
lambğiM, ydbaşmda da bunun TBMM den
çıkmasının beklendiğini bitiyoruz. Ancak bu
yasanın uygulamadan ydlar sonra hazırlamşı
sizce ne derece doğru?
ÇELtKYILMAZ- Bu sistem ilk kez 1984
yılında Türk Parasının Kıymetıni Koruma
Kanunu'ndaki değişiklikle gündeme gel-
miştir. "Bir Türk vatandası kaynağı sonıl-
madan berhangi bir döviz tevdlat hesabını
bankalarda açabilir" anlamına gelmektedir.
Bu yapının birçok olumlu yanlan oldu.
Bankâlanmız , örnekleri yurtdışında yaşa-
nan bireysel bankacılık atüımlannın kapı-
sını bu değişikliğin bir parçası olarak kendi
bünyelerinde uygulama yolunda adım attı-
lar.
Belki dediğiniz gibi bunun yasası yapıl-
malıydı, ama ben masanın bu yanında otu-
ran ve bu sektörde 10 yıllık geçmişi olan bir
kişi olarak şunu söyleyebiürim: Daima tek-
noloii önde gitmiş mevzuat arkadan gelmiş-
tir. Ustelik bu yasayı yapacak merciler de
bellidir.
Teknolojinin önde gittiği, mevzuatın ar-
kadan geldiği artık bir slogan haline geldi.
Bu günümüz Türkiyesi'nde de böyle. İsim
verrniyorum. Diğer konularda da böyle.
Daima teknolojik atıhmlar cesaretle yapıl-
mışür. Arkasından da yasa tasanlan gel-
miştir. Kredi kartlan da böyle oldu. O gü-
nün hükümetleri, yetkilileri teşvik ettiler.
Bankalanmız yaygın bir şekilde bu enstrü-
manlann nimetlerini bireylere sundular.
Ama hepsi de bunun bir yasasının olması
gerektiğini büiyorlardı. Yurtdışındaki ör-
nekleri gibi bu çağdaş bankacılığın bir par-
çası olmahdır.
Bu belki daha önce olsaydı bize beden
olarak bol gelebilirdi. Çünkü 1984 yılında
ilk kart çıktığında tek bir banka vardı. Kre-
di kartı işine diğer bankalanmız 1987-88
yılında girdi. Banlan. "Bu iş bakalnn nasd
gkiecek?" diye baktı. Kimisi, "Bu banka-
lann hizmeti değil" dedi. Şu an ise görüyo-
rum ki bu işin dışında kalacak banka yok.
Küçük bankalar dahi bugün kredi kartı
çıkanr verir halde olmanın telaşı ve heye-
canı içindeler. Bu çok sevindirici.
1984'te biz çalıştığımız kuruluş nezdinde
kredi kartını çıkardığımızda yasa tasansını
yapacak merci olarak gitseydik bankalar-
dan yeterli bilgi alınamayacaktı. Türkiye
pazannda yerleşmemiş, denenmemiş bir
konuda hazır giysi üzerimize oturmayabi-
lirdi. Türkiye'de on yıllık süreye bakınca
bence bu uzun bir zaman değil. Avrupa bu
işin denemesi için 30-40 yü geçirdi. İngilte-
re'de bile Consumer Credit Act adlı Tûketi-
d Kredi Yasası' bile 1975 yılında çıkmışür.
Oysa Ingiltere'de kredi karü uygulamasına
'60'lı yıllarda başlanmıştır. Bızim için de 10
yü bence uzun süre değil.
Şu anda hiç olmazsa neyi isteyip neyi is-
temediğimizi daha iyi biliyoruz. Kamouyu
da oluşmuş durumda. Yapısı da haardır.
"Bu daha erkendir" ya da "Şurası eksik"
denmeyeceğine eminim.
- Yani şimdi üzeririzden kacacak bir hazır
giysi yerine haute couture bir kostüm olarak
üzervmze mûkemmelmi oturacak?
ÇELİKYILMAZ- Daha uygun, diyelim.
Bunun da eksikliği olacakür; ideali değildir.
Ama hiç olmazsa yasa tasansında cezai mü-
eyyide de ilk kez gelmektedir. Bugün kim
'Kullanmasını öğrenmeliyiz'
K.ZVredi kartı işine diğer bankalanmız 1987-88 yılında girdi. Bazılan, "Bu iş bakalım nasıl gidecek?" diye
baktı. Kimisi, "Bu bankalann hizmeti değil" dedi. Kartlann kullanımı çok önemli. öncelikle kartın şifresini
kesinlikle kartın arkasına ya da aynı cüzdanda bir yere yazmamalılar; ayn bir yerde tutmalılar. Dünyada
emniyet sistemleri de böyle çalışır. Çift anahtar deyince, kişi yedeğini de üzerinde taşımaz.
sahtekarlık, dolandıncıhk düşünüyorsa
artık o sayı düşecektir. ABD'de bununla il-
gili cezai müeyyideler 1985 yılında Kongre'-
den geçmiştir. Banka kartlanyla, kredi
kartlanyla yapılan sahtekarlık artık adi suç
sayılmaktadır. Yasa tasansı Kongre'den
geçinceye kadar ABD kredi kartlan konu-
sunda en fazla sahtekarlık ve dolandıncılık
yapılan ülkeydi. Ama yasa tasansı geçtikten
sonra bu olaylar yüzde 60 oranına düştü.
- Peki, bize dönetim...
ÇELtKYILMAZ- Şu an yasası yok.
Ama olunca bu sahtekarlık ve dolandıncı-
hğı 10 kişi düşünüyorsa dokuzu akıUann-
dan çıkaracak.
- Yalnız tabii biz burada rahat konuşuyo-
ruz. Ama pek çok kişi kredi kartını çaUardı.
Hırsızlar bu kartlarla ahşverişler ettiler.
Kartlaruu çaltaran kredi kartı sahipleri cep-
lerinden nûlyonlar ödedUer...
ÇELİKYILMAZ- Bu konuya yeterince
vakıt ayırmamış kart hamilleri cüzdarun-
daki 100 bin lirayı nasıl koruyorsa, evinin
anahtannı, nüfus cüzdanını ya da kafa ka-
ğıdını nasıl kaybetmemek için dikkat gös-
teriyorsa kredi kartına da o kadar dikkat et-
melı.
Kredi kartında şöyle bir risk var: 100 bin
lirada Atatürk resmi var. Bunu bulan 101
bin lira harcayamaz. Ama kredi kartı kişi-
nin kredibilitesiyle orantıh bir risk unsuru
taşunaktadır. Kişi büyük paralarda ban-
kasına karşı sorumludur. Kredi kartı bir
ödeme aracıdır. Ama limitlidir, kredi
tanınmışür. Onun için mudiler bu kartı çok
dikkatli bir biçimde korumalılar.
- Kredi kartı kuttanırken nelere dikkat et-
mehler?
ÇELtKYILMAZ- Öncelikle kartın şif-
resini kesinlikle kartın arkasına ya da aynı
cüzdanda bir yere yazmamalılar; ayn bir
yerde tutmalılar. Dünyada emniyet sistem-
leri de böyle çalışır. Çift anahtar deyince,
kişi yedeğini de üzerinde taşımaz.
Kişi, mağazaya gidip ödeme yapacağı za-
man kartının gözünün önünde makineden
geçirildiğini görmeli ve satış belgesini öyle
imzalamalıdır. Kartın, kendi gözünden
uzak, ayn bir odada makineden çekilip ken-
disine getirilmesine izin vermemelidir. Çün-
kü birden fazla satış belgesi cekilir. Kişi satış
belgesini doğru imzalamıştır. Ama arkada
dört-beş tane sahte satış belgesi vardır. Sah-
te imza atıhr. Banka bunu tabii ki bilemez.
Ta ki ekstre size gelir. Bakarsınız, "Aaa, ben
10 milyon değil, 100 bin liralık alış>eriş et-
miştim" dersiniz. Ama iş işten gecmiştir.
Bundan sonra da önlemleri var, ama zaman
kaybı oluyor.
Imza, tarih hatası bulunan satış belgeleri
de kart sahibinin gözü önünde yırtılarak
çöpe atılmalıdır.
Kartın arka yüzündeki imza panelinde
kişinin mutlaka imzası olmah. Görüyoruz
ki kart sahipleri buraya imza atmıyorlar.
Kart cahndığında çalan, karta imza atmca
iş bitmiştir. Kimlik kontrolü istense bu ki-
şiler öyîesine profesyonel ki sahte kimlik
kullanıyorlar. Bu sahtekarlık ve dolandı-
nahklar da kartın çahnmasından sonrakı
ilk üç gün içinde oluyor. Gelen istatistikler
onu gösteriyor.
Kartın kaybolduğu fark edildiği an he-
men o bankanın 24 saat açık olan numa-
ralanna bildirilmeli. Ertesi gün de faksla ya
da başka bir süratü yöntemle kayıp çalıntı
bildiriminin dilekçesini bankalanna verme-
liler.
- Bir de ekstrelerin kart sahiplerinin etitte
gecikerek geçmesi sorunu var...
ÇELtKYILMAZ- Evet, bugün mevcut
PTTnin kadro yetersizüği yüzünden ekst-
reler kart sahiplerinin eline geç geçiyor.
Bankalar bu açığı kapatmak için 'Alo Ban-
ka' hizmetleri veriyorlar. Bankalann hepsi-
nin, ayn ama sabit tarihlerde ekstre çıkışlan
vardır. O kart hangi bankadan ahndıysa o
bankadan bu öğrenilmedi. Her ayın öme-
ğin 5'inde son hesap günüyse ve eline de
ekstre geçmediyse hemen 'Aİo Banka'yı ara-
mah ve borcunu öğrenmelidir. Tutar
yatınhp da ekstre geldiğinde fazla yatınldığı
görüldüğünde de banka fazla parayı iade et-
mektedir. Dolayısıyla kart hamilleri bence
bu konuda da bankalanmıza yardımcı ol-
malılar. Bankalar bu yatınmı, o teknoloji
kullanılsın diye yapmışlar.
- Diyelim ki kart saMbi ödemeyi unuttu ve
bir gün gecikti. Bir gün gecikmeye bir ayhk
fmz uygulanıyor...
ÇELtKYILMAZ- Gerçekten bir ayhk
faiz geliyor. Çünkü bugünün ekonomik
konjonktüründe paranın maliyeti çok yük-
sek. Bankalanmız vatandaştan aldıklan
mevduatla kredi veriyorlar. Bu krediler ku-
rumkra giden krediler ve bireylere gjden
krediler olarak ikiye aynlıyor. Bireye giden
kredinin kaynağı mevduat hesabından geli-
yor. Buna bir faiz veriliyor. Bugün verilen
faizler de belli. Bileşik faizler yüzde 80'leri
buluyor. Dolayısıyla bir kart hamili bu kay-
naktan yararlanarak bugünün koşullannda
bir ayhk avantaja sahiptir. Yani kişi cebin-
de olan bir parayı harcamamakta, kredi
kartıyla avantaj sağlamaktadır.
Bu da bugün aldığı malın parasını bir ay
sonra ödemesi anlamına gelir. Elindeki pa-
rayı da Hazine bonosuna ya da vadeli mev-
duata yatırarak ek bir rant sağlamaktadır.
Zaten kart, parası olmayana verilmiyor; pa-
rası limitinde verihyor.
Kişi ödemesini bir ay yerine 32. ya da 34.
günde yapıyorsa bir ayhk avantajını kay-
betmesi de bence sistemin gereğidir. Hele
bugünün konjonktüründe bir ay hiç para
ödememesi bence çok büyük bir avantaj.
Zaten biz istatistiklerden görüyoruz. Her-
kes kredi kartını yoğun bir biçimde kullan-
Kredi kartızedeler öf keli
BİTİmkredikartlantnnkredisiyok• HA TİCEEMEK-.Adon vermek istemediğimbir
bankadan iki vdönce bir kredi kartı aldım. İlk hevesle ilk
ay alışveriş vapttm. Borç ödeme ekstresigeldiğinde tam
tarihinde ödememgereken asgari tutarı ödedim. Ancak
ödememgereken asgari tutann anaparadan bir kısmmın
ödendiği, ancak ertesiay bımunfaizinin katlanarak
artacağtnı bilemiyordum. Ertesiay ekstregeldiğinde borç
ödemekonusunda neredeyseyerimdesaydığımıgördüm.
Bu iş aylarca sürdii. Sonunda bankayagidip müşteri
hizmetlerisornmlusunadurumuanlattun.Banaverdiği
yanıt, "Tabiiki ödenmesigereken asgaritutan
ödediğinizdegerikalan bileşikfaize giriyor. Dolayısıyla
borcunuz katlanarak artıyor'' dedi. Bunu da bankanın
almasıgereken en doğalhak olarak savundu. Epeyce
şaşırdım ve kartı bir daha kullanmamaya kendime söz
verdim.
MALİ TUNCER: Bir bankadan aldığtm kredi kartı
sakat çıktı. Her kartlaa/ısverişettiğimde arkasındaki
manyetik banı bana sorun çıkarıyordu. Bazı mağazalarm
görevlileriiyiniyetgösteriyor, manyetik bandayapışkan
bantyapıştırarak makineye sokuyorlardı. Fakat ilk anda
dayüzüme süphecilikle bakıyorlardı. Sankisahte kart
veriyormuşumgibi. Sonunda bankanın kendihatası olan
budurum beniiyice sıktığı, bir daha da bu işle uğraşmak
istemediğim için kredikarttndan vazgeçtim.
m SAFİYE DOĞAN
Bankadan kredi kartı alırken müşteri temsilcisi bana,
"Kartı doğru kuUantrsamz sonunda nakit harcamamzı en
azata intBrir, nakit tasarrufuyaparken harcamalannızı da
sürekHkarta göreyönkndirebiürsiniz"demişti.
Ama gelin görün ki nakit tasarrufuyapabilmek için
insanın elinde nakitparasının olması gerekiyor. Bir
yandan kartlayaptığun harcamaları sonrakiaylaraa
ödemekten bunalırken diğeryandan da başkagiderlerimi
nakitleyapmak zorundakalmak beniiyicesıktı. Çünkü
kart kullanmayı özendirenlerin savundukları göruşşu:
' 'Elinizdekinakitirantayatvnn. Burantıngetirisiylede
kart harcamalannızıyapın.''
Neyleyelim ki nakiti bir tarafayatırıprantyapacak bir
olanak elimizaeyok. O nedenle hem ceptenpara harcayıp
hem dekart ekstrelerinepara ayırmak zorunda
kalmaktan kurtulmak, ayrtca da kart elimin altındayken
şeytana uymamak için banka kartını ytrtıp attım.
• UŞUN TÜKEL: İkiyıldır Pamukbank Global Kredi
Kartı 'm kullanıyorum. Geçen ayyaptığun alışveriş
tutarını vefaizinizamanında A TM'den zarfla yatırdun.
324 liralıkbakiye kaldı. Bunu önemsemedim. Aylık
ekstramgeldiğinde borç hanesinde 20 bin 324 liralık
ödememgereken tutar olduğunugördüm. Bankaşubesine
gittiğimde 20 bin liranm altında isterse 1 lira dahi olsa 20
bin TL cezaalındığtnı öğrendim.
Bu ay ise 610 bin 620 liralık borcumu, 620 liralık tutara 20
bin lira cezayememek için 620bin lira olarak yatırdun.
Benim 324 lira ve 620 liralık tutarları ödeyebilmem
bugünküdolaşvnda olanparalargöz önüne alındığmda
mümkün değil. Kredikartlarını kullanan binlerce insan
göz önüne alındığmda bankalann bu türminik tutarlarla
piyasadan ne kadarpara topladığtnın hesabınıyapmayı
ise kamuovuna bırakıvorum.
mCENGİZYALMAN
1991 yılında bir özelbankaya kredi kartı alabilmek için
başvuraum. O dönemde, bankalar Türkiye 'deyeniyeni
yaygınlaşan kredikartları için oluşan içpazardan daha
çokpay kapabilmek kaygısma düşmüşlerdi. Dolavısıyla
son derecekolay vehızh bir biçimde Visa kartım
hazırlanarak adresimegönderildi.
Ne kadaryanlışbir tercihyaptığımı kredi karttmı
kullanmaya başladıktan sonra anladım. Çünkü diğer
bankalar harcamanınyapıldığı tarihin ödeme tarihi
arasında kredi kartı sahibine ortalama bir aylık süre
tanırlarken, benim kullandığım kredi kartı için harcama
tarihindenyaklaşık 10gün sonra ödemeyapılmasmı
öngören ekstralar gelmeyebaşladı. Dolayısıyla, kredi
kartımoı 'kredi' vasfı bulunmadığı o zaman ortaya çıktı.
Kullandığım kredi kartıyla ilgilien büyük sorun ise,
ödemeleriaksatmak zorunda kaluıca ortaya çıktı.
Çalışmakta olduğum kuruluş malisıkmtıya düşüp, ücret
ödemeleriniaksatınca, ben de bu durumu bankaya olan
kredikartı ödemelerineyansıtmak zorunda kaldım.İşte
kredi kartmmfaiz tuzağınada işte o zaman yakalandım.
Kredikartıylayaptığun harcamalar sonucu vadesinde
gerçekleştiremediğim ödemelerkatlanarak karşıma çıktı.
Oranutı hatırlayamadığun, ogünün koşullannda oldukça
yüksek seviyede olangecikmefaizleriyle, toplam3 milyon
liraya ulaşan borcumu, biryıl içinde 9 milyon lira olarak
ödemek zorundakaldım. Buarada çalıştığımkuruluşun
içinegirdiğimalisıkıntı bilindiği ve bankayla sürekli
irtibatta olduğum halde, vadesigeçen ödemelerle ilgili
yasal takip debanka tarafindanbaşlatılarak bunlarm
masrafları da banaayrıca ödettirüdi.
maya başladı. Dolayısıyla bunun da suiisti-
mal edilmemesi açısından o mudilerimiz bu
faizi ya ödeyecekler ya da bilinen son gün
ödeme tarihinde ödemelerini yapacak-
lardır. Biz bunu tavsiye ediyoruz.
- Bir de aylar önce bir olay obnuştu. 5 A¥-
san Kararlan'ndan hemen sonra. Tekirdağh
bir mudi kredi kartıyla ahşveriş etnüş. İlk ay
normalbir ekstre aJmıs. Ancak ikinciay öde-
mesi gereken paranın ikiye katlantbğını, bir
sonraki ay çok daha fazla katlandtğını gö-
rünce bankaya sormuş ve uygulamanın böyle
olduğunu öğrenince bankayt dava etmiş. Da-
vayı da kazandı. Bu tür uygulamalan nasıl
değerlendiriyorsunuz?
ÇELtKYILMAZ- Bizim şirket olarak
böyle bir görevimiz yok..Bir bankacı olarak
ise bunun gerekçesini bilmek lazım. Bileşik
faiz uygulamasından mi kaynaklanıyor.
Katlamalı faiz uygulansa her yerden şikayet
gelmesi lazım. Sizin verdiğiniz örneğin
dışında farklı bankalarda da olmuş olabilir.
Ama sistem öyle yürümez. Ben de kart kul-
lanıyorum. Bizim de geciktiğimiz dönemler
oluyor. Çünkü bazı bankalar taksitlendiri-
yor. Kimisi yüzde 25. kimisi yüzde 50diyor.
Altematifleri var. O nedenle bankaya yaza-
rak çözmeye çalışıyoruz. Sizin anlattığmız
bence çok uç bir olay. Sistem öyle çalışmaz.
öyle calışsa herkes kartını fırlatır atar.
- Zaten kartınıfirlatıpatanpek çok insan
biliyoruz...
ÇELtKYILMAZ- Bakın şimdi... Nakitle
kartı paralel kullanmamak lazım. 10 yıl
önce ilk kartı aldığım zaman cepten de yi-
yordum, kartı da kullanıyordum. Sonunda
bir baktım açık veriyorum. Sonunda kulla-
na kullana daha az nakit harcamayı öğren-
dim. Bu da bir kültür.
Biz hesap kitap yapan bir millet değildik.
Kartlarla ilgili görüşleri okuyonım. Örne-
ğin kışı diyor ki: "Ben bunun böyle olacağııu
bilmiyordum."
Tıpkı
emlak
alır
gibi
Cebinize giren plastik bir kartı nasıl kul-
lanacağmızı iyice öğrenmeniz gerek. Bir ci-
haz aldığınız zaman önce prospektüsü okn-
muyor musunuz? Eksik kalan bir nokta
varsa aldığım yere telefon edıp soruyorum,
ondan sonra da kullanmaya başhyorum.
- Bankadan ekstre geldiği zaman atmda
"ödenmesigereken asgari tutar"ibaresi var.
Bu ana borcunfaizi mi?
ÇELtKYILMAZ- Bu. ana paradır. Bir
ayhk sürede diyelim ki borç beş milyon, bir
milyonunu sizden ahyor. Bunu asgari ola-
rak almak zorundadır. Yine de kart hamili-
ne tanınan bir kolayhktır. Kalan dört mil-
yon para ise ileriki aylarda faize biniyor.
Yani banka oradan faizle para satıyor.
Burada şöyle bir handikap var: Banka bir
ay süreyle hiç para kazanmıyor. Artı, banka
bir kart cıkardığ için o kartı kabul eden iş-
yeri bankasına bir komisyon ödüyor. Bu da
BKM aracıhğıyla geçen takas komisyonu.
Ama bir ay süreyle kart hamilinden bu har-
camalannı hiçbir şekilde istemiyor.
Bir de banka aynen emlak ahr gibi bir
ödeme planı sunuyor. Bu sistemde de ana
paranın bir kısmını ödetiyor. Kalan kısmını
da bankanın üst smın kaç aysa ona göre fai-
ziyle birhkte ahyor. Bazı bankalar bu faiz
bölümünü ekstrelerinde çok güzel açıklı-
yor. Kimilerinde ise yoktur. belki ayn du-
yurular yapıyor. Yani sistem böyle çahşı-
yor.
Mudiler bu tür bir ödeme planmdan ra-
hatsızlık duyuyorlarsa buna hiç girmeme-
liler. Banka aslında onlan serbest bırakıyor.
Bugün 19 banka kredi kartı veriyor. Do-
layısıyia bu konuda rekabet daha iyi; mudi-
ler de daha şansh.
İşyerlerinden de örnek vermek istiyorum.
İki yıl öncesine kadar benzin istasyonlan-
nda kart kabulü mümkün değildi. Çünkü
kar marjı düşüktü. Biz bunu belli bir yüzde
fazla ödemeyle aştık. Bugün yedi bin benzin
istasyonundan beş bini kart kabul eder hale
geldi.
Burada kart hamillerinin bir noktaya
daha dikkatlerini çekmek istiyorum. Benzin
istasyonlan haricinde hiçbir müessese, işye-
ri kart hamiline mahn etiket fıyatı üzerinden
kredi kartlan komisyonu yükseldi ya da
maliyetler arttı diye bir ilave yapma yetkisi-
ne sahip değil. Bu konuda da kredi kartı ha-
millerinin çok dikkatli olmalannı, böyle bir
durum olduğu zaman da vakit geçirmeden
bankaya başyurarak o işyerini şikayet et-
meleri gerektiğini hatırlatmak isterim.
-Kartsahleciliğiolaylanhâiâvarm?
ÇELtKYILMAZ-Sahtecilikolaylanhâlâ
var ve olacak. Çünkü paranın olduğu yerde
biliyoruz ki sahtekarlık ve dolandıncüık
had safhadadır. Hepimiz bunu yaşıyoruz.
Milli Piyango'dan, bonolardan, çek-senet
sahtekarlığından görüyoruz. Yani parayla
ilgili her şeyde sahtekarhk var. Biz BKM
olarak üzerimize düşen çahşmalan yapıyo-
ruz. Bankalanmız Visa ve Mastercard gibi
yurtdışı kuruluşlann uzmanlannı getirterek
sahtekarhk ve dolandıncıhk konulannda
personelin yüksek düzeyde eğitim almalan-
na imkan tanıdık. En son bu yıl da Emniyet
Genel Müdürlüğü'ne gittik. Türk Interpol
Daire Başkaru Vehbi Dal'ın da katkılanyla
emniyet teşkilatmın kredi kartlannda sah-
tekarlık ve dolandıncıhğın yoğun olduğu
turistik bölgelerdeki emniyet birimlerinin
iki gün süreyle Ankara'da eğitilmelerine im-
kan tanıdılar. Bu, çok başanh geçti.