Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 AĞUSTOS1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Çiller'den
seferberlik sözfl
• EkonomiServisi-
Başbakan Tansu
Çiller"'Türkiye'de yatırım
seferberliği yapmanın ve
yeniden üretimi yükseltme
döneminin başladığını
"söyledi. "Devlet artık pabuç
üretiminden çekiliyor"diyen
Çiller. yap-işlet-devret
modeliyle devletin alt yapıda
yatınm seferberliğine
başlayacağını kaydetti.
Deniz Ticaret Odası'nın
İstanbul'daki Hilton
Otelinde düzenlediği ödül
töreninde konuşan Çiller,
"devletten bu güne kadar hiç
birşey istemedik ve almadık"
diyen denizcilik sektöriinden,
"biz sizi yine dinleriz,
gereğini yapanz"diyerek 2
bin yılına kadar 10 milyar
dolarhk döviz getirisi
istediğini söyledi. Ödül
töreninde konuşan
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel de İngilteregibi
sektörde güçlü olan ülkeye
gemi satabilmenin önemli bir
adım olduğuna değindi.
Yedekparçada
gömrük biPlfği
• ANKARA(ANKA)-
Avrupa BirliğTne ihraç
edilen renkli televizyontenn
ûretiminde kullanılan
üçüncü ülke çıkışh madde ve
malzemelere uygulanacak
ortak gümrük tarifesi belli
oldu. Söz konusu madde ve
malzemelerin ithalinde
uygulanacak gümrûk
oranlannı gösterir liste,
Resmi Gazete'de
yayımlandı.
ASOOdaMeclisi
toplanüsı
• ANKARA (AA) - Ankara
Sanayi Odası (ASO)
Yönetim Kurulu Başkanı
Sözer Özel, ekonomide daha
sakin durum değerlendirmesi
yapılabilecek birortama
girildiğini ve dışa açılmada
belli bir hamle yapıldığını
söyledi. Sözer Özel, ASO
Oda Meclisi'nin aylık
toplanusında yapüğı
konuşmada, Türkiye'nin
içinde bulunduğu krizin
bütünüyle atlatılamadığını,
buna rağmen olumlu
gelişmeler bulunduğunu
kaydetti.
Güneydoğu
Konutlam ihalesi
• ANKARA (C umhuriyet
Bürosu) -Topju Konut
İdaresi (TOKİ) tarafından
Güneydoğu'da yaptınlacak
toplam 2 bin 910 konutun
inşaat, altyapı ve çevre
düzeni ihalesi için toplam 21
firmanın verdiği teküfler
açıldı.TOKİ Başkanı Yiğit
Gülöksüz, tekliflerin basın
önünde açılması sırasında
yapüğı konuşmada, 2 bin 910
konutun 2bin50'sinin
Diyarbakir, 410'unun
Hakkari ve 450'sinin de
Şırnak'ta yapılacağını
belirterek şöyle konuştu:
"Bu konut rakamı
Güneydoğu Anadolu
Bölgesi için tasarladığımızın
onda biri. Güneydoğu'da
Batman, Adıyaman,
Yüksekova ve Dicle'yi de
içine alan 7 bin konut
yapımıru hedefledik.."
SD: Sabnmız taştı
• IZVfİR (Cumhuriyet
Bürosu) - Ege Bölgesi Sanayi
Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Selim Yaşar,
özelleştirmenin verilen tüm
sözlere karşın
gerçekleşemediğine dikkat
çekerek, "Artık sabnmız
doldu. Gerekli olan yasal
değişiklikleri yapın. Hiçbir
parti de bunu siyasi malzeme
olarak kullanmasın." dedi.
ŞİRKETLERDEN
K
BLJVLLK
HAYAT
Glaxo'yagrup
sağlık sigortası
uygulayacak.
Emek Hayat, toplam 557
kişinin doktor,ilaç, röntgen,
tahlil, hastane, oda, yemek,
tedavi, ameliyat, doğum
giderlerini karşılamaya
yönelik teminat verdi.
• KOMTEKSTlLve
KONFEKSlYON SANAYÖ
ürün yelpazesini
genişletmeye devam ediyor.
1994-95 yıh için üretilen ve
büyük ahşveriş
merkezlerinde satışa sunulan
yeni koleksiyon "Stefla"
adıru taşıyor ve gecelik,
pijama, 3'lü paketten oluşan
iç çamaşın ve 'baby
dolTlardan oluşuyor.
•IBMİn
Brookhaven
Ulusal
Laboratuvan, evrenin
oluşumu konusundaki
araştırmalannda IBM'in
yüksek performanslı
PO WER parallel sistemini
kullanıyor.
Zarar nedenlerine bakılmaksızın eleştirilen KIT'ler, faiz ve istihdam yükü altmda eziliyor
Bu yükehangî şirketdayanır?Ekonomi Ser-
visi - İSO'nun
Türkiye'nin en
büyük 500 şir-
keti sıralaması-
nda yer alan 66
kamu kuruluşu-
nun biiançosu, KİTierin nasıl
zarara mahkurn edildiğini göste-
riyor. Aşın istihdam ve aşın
borçlanma nedeni ile listede yer
alan 66 şirketten 46'sı büyük ci-
rolanna rağmen 1993'ü zararla
kapatmak zonında kaldılar.
1993 yümda 66 kuruluşun 46'-
sının bilanço zaran 35.3 trilyon
lirayı bulurken geri kalan 20 şir-
ketin kan da sedece 10.8 trilyon
lira olarak gerçekJeşti. Tabü bu
rakamdaki en büyük pay
yıllardır ilk üçü kimseye kaptı-
rmayan Tüpraş, TEK ve Tekel'e
ait.
Turgut özal döneminde ban-
kalann eline teslim edilen kamu
kuruluşlannın içinde bulunduğu
jorç batağı kangrene dönüştü.
Yaranın giderek büyüdüğünün
en büyük göstergesi de İSO'nun
500 büşük şirketi listesinde yer
alan 66 kamu kuruluşunun 1993
yüında sadece ödedikleri faiz
• Aşın istihdamveaşın borçlanmanedeni ile
en büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde yer alan 66 kamu kuruluşundan 46'sı
büyük cirolanna rağmen 1993'ü zararla kapatmak zorunda kaldılar.
Sıralamaya giren 434 özel şirketin faiz yükü 23 trilyon lira olurken. 66 sirketin
geçen yıl ödedikleri faiz miktan 32 trilyon liraya ulaştı. KİTlerde maaş ve
ücretlerin tutan da 58.4 trilyon lirayı buldu.
Kamu kuruluşlannın
kar-zararı (milyar TL)
Özelşirketlerin
kar-zararı (milyar TL)
Ocfenenmaaşveücretter
ödenen faizler
ödenonUrtMar
Bilanço kan
1992
35896^
19610
98
-19095
1993
56473
32073
146
-24430
ödenen maaş ve ücretler
ödenen kiralar
Bilançokan
1992
26418
433
20052
1993
46654
H&75
859
43034
miktannın 32 trilyon liraya ulaş-
ması. Kamu kuruluşlannın za-
rar etmesinin temel nedeni ola-
rak borç batağına batınlmasını
gösteren uzmanlar bu şirketlerin
kapatüması halinde dahi bu so-
runun çözülemeyeceğine işaret
ediyorlar. Borçlann silinmesi
için ödenmesi gerektiği kaydedi-
lirken bunun içinde bu kuruhış-
lann karh birer şirket bünyesi
getirilmesinin şart olduğu dile
getiriliyor. Son üç yıl içinde 500
büyük fırma kapsamına giren ve
tam bilgi sunan 52 kamu kuru-
luşunun 1993 yılında satış hası-
latının yüzde 88 dolayında art-
masına karşın borçlanndaki
artışın satış hasılatının üzenne
çıkması da dengeleri altüst edi-
yor.
I986'dan 199l'e kadar kamu
kuruluşlannın satış karlılığının
hızla düştüğü de gözlenirken
1992 yılında bilanço zaran satış
hasılatmın yüzde I2'sine ulaşan
KİT'lerde bu rakam 1993
yılında bilanço zarannın yüzde
8.6 olarak gerçekleşti.
Bu arada kamu kuruluş-
lannın satış hasılatına oranla
ödedikleri faizler. özel kuruluş-
lann ödediklerinin iki mislini
aşıyor. Yani 66 kamu kuruluşu-
nun ödediği faiz miktarı 1993
yılında 32 tnlyonu geçerken, 434
özel şirketin ödediği faiz miktan
23.9 trilyon olarak gerçekleşti.
Kamu kuruluşlannın bir di-
ğer temel sorununu da ödenen
>üksek maaş ve ücretler oluş-
turuyor. Geçtiğimiz yıl ödenen
maaş ve ücretlerin satış hasılatı-
na oranı kamu kuruluşlannda
yine özel şirketlerin iki katı dü-
zeyinde gerçekleşti. 66 kamu ku-
ruluşunun ödenen ücret ve maaş
tutan geçen yıl 58.4 trilyonu
bulurken bu rakam yine özel
sektörü kapsayan 434 İcuruluşta
sadece 46.6 trilyon lira idı.
500 büyük firma arasında
kamu kuruluşlannın ekonomiye
katkılannın yine de önemli bo-
yutlarda olduğunu kabul eden
uzmanlardan Prof. Dr. Özer Er-
tuna. 1993 yılında bu kuruluşlar-
ca yaratılan milli gelirin 72 tril-
yon lira olduğunu söyledi.
Bu kuruluşlann yeniden yapı-
landınlarak karlı olabıleceğini
belirten Ertuna, olaya basit bir
özelleştirme ve kapatma mantığı
ile bakılmaması gerektığini söy-
ledi.
Karabük'te patlama tehlikesi altında üretim yapan işçilerden Başbakan için suç duyurusu
Suçlular belli, kaza geliyorıım cliyor
HÜLYA GENÇ
özçelik İş Sendikası, Kara-
bük Demir Çelik îşletmelerinin
(Kardemir) ihmali gerekçesiyle
Başbakan Tansu ÇiDer, Enerji
ve Tabü Kaynaklar Bakanı Vey-
sel Atasoy, Türkiye Demir Çelik
lşletmeleri Genel Müdürü Atüla
Sezgin hakkında Karabük
Cumhuriyet SavcılığYna suç du-
yurusunda bulundu.
özçelik-lş Sendikasfndan
yapılan açıklamada Kardemir'-
de bulunan üç yüksek fınnın re-
vatmanlannın yapılmadığı be-
lirtilirken, bakım sırasında kul-
lanılacak tuğlalann henüz satın
alınmadığına dikkat çekildi.
Açıklamada Türkiye'de ya-
pılması mümkün ohnayan özel
ımalat gerektiren tuğlalann yurt
dışmdan itha) edildiği vurgula-
narak, sipariş edilen tuğlalann
imalatının 4 ay, Karabük'e geti-
rilmesinin 5 ay süreceği bildiril-
di. Bu süre içinde yüksek
fınnlann tamamen durup işle-
mez hale gelebileceğine, büyük
bir iş kazası ve patlamanın her
an meydana gelebileceğine dik-
kat çekildi.
Revatmanlan yapılmayan
yüksek fınnlann atıl kapasite ile
üzerine su sıkılarak çalışünldığı
açıklanırken, Başbakan Tansu
Çiller, Veysel Atasoy ve Atilla
Sezgin devlet malına zarar ver-
mekle suçlandı. Kasıtlı olarak
yüksek fınnlann revatmanlan
için bütçeden para aynlmadığı
bildirilerek, bir patlama ve anza
nedeniyle meydana gelecek iş
kazasından söz konusu kişilerin
sorumlu tutulacağı belirtildı.
Özçeük-İş Sendikası Başkanı
• Hükümetin bakım için
kaynak ayırmaması
yûzûnden Kardemir'de
yüksek fınnlar patlama
tehlikesi altında ve
üzerine su sıkılarak
düşük kapasitede
çahştınlıyor.
Metin Türker 5 Nisan Kararla-
n öncesinden Başbakan Çiller'-
in kontünü kütük makinesi
yaunmını onayladığını belirte-
rek, fabrikanın üretime devam
etmesi ve kesinlikle kapatılma-
ması konusunda söz verdiğini
hatırlatü. 48 milyon dolarhk
yatınmdan vazgeçildiğini hatı-
rlatan Türker."HükİHnet şimdi
de Türkiye Demir Çelik Üretimi
(TDÇİ)tarafindan verilen teklife
sjcak bakıyor" diye konuştu.
Türker, Kardemir'i ziyaret eden
Atasoy'un, Başbakan Çiller'in
İnceleme Kurulu tarafından
hazırlanan raporu siyasi ve ta-
raflı bulduğunu söylediğını anı-
msatarak. "Kardemir'in geleceği
konusunda Dünya Bankası'nca
görevlendirilen şirketin hazı-
rladığı rapor esas alınacak. Daha
önce Kardemir'in kapatılmasına
karar veren Dün> a Bankası, 29
temmuz 10 ağustos arasında
yaptığı incelemelerde, işletmenin
kücülrülmesi ve satılması ya da
elden çıkarılması konularına
ağırlık veriyor" dedi.
Yeni raporda, TDÇİ teklifı
olan ve 233 milyon ABD dolan
yatınm gerektiren yassı demir
projesinin, tesisin 2006 yılına
kadar zarar etmesine yol açacağı
yer alıyor.
Dünya Bankası'nca haarla-
nacak raponın sonucunun şim-
diden belli olduğunu söyleyen
Türker, Kardemir hakkındaİci 5
nisan tarihınde alınan kapatma
karannın hala devam ettiğinı
dile getirdi. Çiller ile Kara-
yalçın'ın Kardemir hakkında
net bir cevap vermediğini belir-
ten Türker. "Başbakan ve Baş-
bakan Yardımcısını devreve sok- _, . . . . , . , . . . , .
madan Dünya Bankası'ndan gö- "*
e>
afman vatırunı kasıtlj olarak >apılmayan Kardemir de JTIK-
rüşme talep "edecegiz" dedi. sek fınnlar üzerine su sıkılarak çalıştırıhvor.
TÜGSAŞ'ta işveren 40 milyonluk süper maaşı eleştiriyor, Petrol-Iş'e göre işveren kılıf anyor
Bir yanfaşhk var, aıııa kiııı yapıyor?
NURSUN EREL
ANKARA - Türkiye Gübre Sanayii
AŞ (TÜGSAŞ) işçilerinin maaşlanna
yeni uygulanan üçüncü altı aylık zamla
ügiü tartışma sürüyor. Yüzde 60.05'lik
zam sonrası kimi TUGSAŞ işçilerinin 40
milyon lirayı geçen maaşlar aldıklan yo-
lundaki habere sert tepki gösteren Pet-
rol-!ş Sendikası yöneticileri, TÜGSAŞ
yönetimini "işçi kıymıına kılıf hazuia-
mak"la suçladılar.
TÜGSAŞ Genel Müdürü tbrahim
Kırcı ise işçılerin 15 Ağustos tarihli yeni
bordrolanna dikkati çekerek,"Fabri-
kalann revizyonda olmaana karşın 41
milyon, 39 milvon. 35 milyon liralık net
maaşlan görüyorsunuz. Bir yanda ise be-
nim kıdemli mühendisirtı 12 milyon 800
bin lira maaş alıyor. Bu işte bir yanlışlık
yok mu?" diye sordu.
TÜGSAŞ Genel Müdürü İbrahim
Kırcı'nın açıklaması şöyle: "Size bazı ör-
nekler vereceğim. Samsun fabrikamı-
zdan örnekler. 19 yıllık bir işçimiz Mesut
Irinesi'nin eline bu ay net 41 milyon 480
bin 387 lira geçmiş. 18 yıllık bir arka-
daşımız Öroer Katar 35 milyon 230 bin
lira, Akif Tosun 39 milyon 385 bin lira,
Sadık Küçükbal 36 milyon 880 bin lira.
Resul Okuyucu 35 milyon 864 bin lira
almışlar. Bunun >anında işçinin eline
ayni olarak geçenler var. Nedir bunlar?
Servis ücretleri. gidışi gelişi, yemekleri.
Bunlan da hesapladığınızda rakam 49
milyon lira civanndadır. Haydi onlan
dalul etmeyelim...41 milyon liralık maaş
yetmiyor mu? Bunlar ekstrem örnekier
diyeceksiniz ama bizim bu ay verdiğuniz
maaşlara fabrikalann bir bölümü reviz-
yonda olduğu için fazla mesailer dahil
değildir.
ustelik,bu benim sadece işçiye ödedi-
ğim para, bunun vergisi, sigortası da var.
Bunlan da dikkate aldığınız zaman 67
milyon liradır bu işçinin aylık maliyeti."
Petrol-İş ise şu görüşü savunuvor:
"Gerçek durum îu...TÜGSAŞ"ın Sam-
sun, Kütahya. Gemük \e Elazığ'daki
fabrikalan ile Ankara "dakı Genel Mü-
dürlüğünde çalışmakta olan 3 bin 377
üyemizin aylık ortalama brüt 10 milyon
165 bin 352 TL olan ücretleri, yüzde 60.
05'lik zammın ujgulanmasıyla brüt 16
milyon 269 bin 645 liraya çıkmıştır. Ay-
lık giydırilmiş brüt ücret ortalaması ise
22 milyon 405 bin liradır. Biz 40 mil\ on
liralık bordroya rastlayamadık. Bu ha-
berleri TÜGSAŞ, işçi kıyımına jçılıf hazı-
rlamak için ortaya atıyor."
Elektroheat kat kaloriferi
H U L Y A G E N Ç
•-<L
Gömlekte yumuşak
çizgiler
B
ilsarTekstil'in
1990yılındanbu
yana ürettiği
Bilsgömlekleri, 1995
sonbahar/kış
sezonuna yumuşak
çizgilerlegiriyor.Yün
doğallığınasahip
kumaştan yapılan kışlıkgömleklerde mekanikleşmeden
kaçışın simgesi olarak ahşap düğmeler kullanılıyor.
Modacılar, doksanlı yılların yüksek tempolu ve yorucu iş
yaşamındaki belirgin sertliği giyimdeki yumuşak çizgilerle
aşmak istiyorlar. •
Pınar'dan mini sucuk
P
ınarEtgeleneksel
Türksucuğunun
tümözelliklerini
taşıyanPınarmini
sucuğu piyasaya sürdü.
Piknikte.yemekte,
kânepelerde kullanan
mini sucuk, bir defada
tüketilecek boyutta. •
J
ullyDış Ticaret
Limited Şirketi
elektroheat kat
kaloriferleriyle piyasaya
iddialıgirdi. 1992 yılında
üretilmeyebaşlanılan
elektroheat kat
kaloriferi, ısınmaya
başladığı andan itibaren
elektroşok yöntemiyle
ısıtıyor. Suyun yüksek
basınçladevridaim
yaparken, rezistanslar
yardımıyla ısıtılması
temel inedayanan
elektroşok yöntemi
sayesinde 10-15dakika
içerisinde 100
metrekarelikalanı
ısıtıyor. Normalde 1
saatte 12kilowatelektrik
enerjisiileısıtılabileniOOmetrekarelikbir
ortam, elektroheat kat kaloriferi kullanılarak
15dakikadave4kilowatelektrikleısıtılıyor.
Elektriktesisatıvesu olan her yerdekolaylıkla
kurulabilecek olan ve bir çamaşır makinesi
kadar yer kaplayan elektroheat kat kaloriferi,
fabrika, otel, hastane gibi devtesislere
uygulanabildiğigibi
konutlardada
kullanılabıliyor. Jully Dış
Tıcaret'insahibi
MehmetCoşkun
tarafından hazırlanan
kat kaloriferi, çalışma
esnasındagürültü
çıkarmıyor. özel
termostatı sayesinde
ıstenilen ısı düzeyınde
kalan elektroheat kat
kaloriferi, çalışırken
suyla temas ettirılmesi
halinde kısadevre
yapmıyor. iç
mekanizması
paslanmayan kat
kaloriferi, evin sıgorta
sistemini süreklı kontrol
altında bulunduruyor.
Elektroheat kat kaloriferini bir yıl garantı
kapsamına alan Jully Dış Ticaret, servis
bakım hizmeti de veriyor. Binaların ısı yalıtımı
göz önünde bulundurularak, 100 metrekarelik
bir dairenın elektroheat kat kaloriferi maliyeti
70 milyon lira ile 95 milyon lira arasında
değışiyor. •
Herman Miller ve Vitra'dan ucuzluk
A
merikan Herman Miller ve İsviçre'li Vitra
Türkiye piyasasınafiyatlarını kırarak
girdiler. Türkiye piyasasındaşağlam bir
yer edinmeyi planlayan her iki şirketin
temsilciliğini de Mozaik Dizayn üstlendi.
Dünyanın ilkAçıkOfisSistemleri'nin üreticisı
olan Herman Miller son derece pratik kurulup
sökülebilen paneller ile kullanıcılara sonsuz
alternatifler sunuyor. Sadece bir kişinin bir
tekanahtar ile rahatlıkla montajını
yapabıleceğısıstemlerkullanışlı veestetik
yapıyasahip.
ISO9001 standartlannda üretim yapan
kuruluş, 1993 yılında dünyanın çevrecı
kuruluşu olarakseçilmişbulunuyor. 1942
yılında kurulmuş Vitra iseergonomive
estetiğı ön palana alan koltuk ve sandalye
dizaynları ile tanınıyor. Vitra ve Herman
Miller'in ürünleri 3. Levent'teki Shov Room'da
sergileniyor. •
ISCININEVRENENDEN
ŞÜKBAN SONER
Düzen Çöktü
"Türk-İş ile hükümet arasındaki 600 bin kamu işçisinin
toplusözleşmelerinin 4. dilim ücretlerinin ödenmesine
ilişkin pazarlığın sonucunu hiç merak etmiyorum" der-
sem inanır mısınız? Farkların geç ödenmesine ilişkin za-
man dilimleri, parayı alacak olan işciler ve ödemeyi yapa-
cak hükümet için önemli olabilir. Onlar için bile bence çok
sıradan, güncel bir sorun. İşçiler, sendikalar, hükümet,
siyasi partiler, işverenler, toplumun her kesimi asıl bu
olayla, bir çöküş noktasına gelindiğini görmeli. Bundan
korkup, kaygı duymalı, bunun için önlem almanın yollarını
hızla aramalı. Bu olayla henüz bilincine varmadan, algıla-
madan, özgür toplu pazarlık düzeninin temelden çöküşü-
nü yaşıyoruz.
Evet, bu köşeden daha önce pek çok kez vurguladığı-
mız üzere, Türk-İş ve hükümet, yasal yetki ve hakları ol-
madığı halde özgür toplu pazarlığın temel ilkesini, yürür-
lüğe girmiş bir toplusözleşmenin ilkelerini çiğnedikleri
için değil sadece. Toplu pazarlık aşamasında Türk-İş
%45 zam istemiş, hükümet buna şiddetle karşı çıkıp, işçi-
ye 4. altı aylık dilimde gerçek ücret artışı vermemek üzere
enflasyon oranında artışta direnmiş ve sözleşme tarafla-
rın sorumluluğunda imzalanıp yürürlüğe girmışti. Şimdi
araya beklenmedik kriz girdi, enflasyon çok yüksek çıktı.
Diğer işçiler, memurlar tüm çalışanlar komik ücret artış-
ları ile çok fazla yoksullaştırılınca, işçinin gerçek ücretinin
bile tam olarak korunamayacağı enflasyon oranındaki üc-
ret artışı, hükümete çok yüksek göründü. önce "Ödene-
mez, ya da çok sayıda işçi atılır"çıkışı ile işçinin, sendika-
cının morali bozulup, direnişi kırıldı. Sonra işçi ve Türk-İş
taksitli, gecikmeli ödemeye razı edildi. Hâlâ "bu toplu pa-
zarlık hakkının gasp edilmesidir. Bir kerelik uygulama
sonra yol olur" diyen ve yargı yolu ile ödeme gecikmesi
için "yasal faiz cezasına hükmedilmesi" istemi ile dava
açmaya kararlı olan sendikalar ve işçiler var.
* • *
Olay, ekonomik kriz gerekçesi ile toplusözleşme hük-
münün, hukukun, bir kerelik çiğnenmesi, hak edilmiş işçi
alacaklarının, geçerli faiz cezası yüklenmeden geç öden-
mesi ile sınırlı değil. işçiler de sendikalarda bu türden hu-
kuk çiğnenmesine, eskiden beri, geciken sözleşme farkı
odemelerinden zaten alışkın, teslim olmuş bir konumda-
lar. Olayın asıl saklanan boyutu, bundan sonraki sözleş-
meler için gelinen tıkanma noktası. önümüzdeki yıl yeni
sözleşme yılı. Geçen sözleşmenin farkları bu yıl ödene-
meyip, önümüzdeki yıla sarktığına göre gelecek yılın yeni
sözleşmesinde ne ücret artışı alınacak? Nasıl alınacak?
Şimdiden memurlar, diğer işçi kitleleri ve çalışanlarla
doğmuş olan uçurum nasıl kapatılacak?
Sendikacıların sözleşmenin gereğinin yerine getiril-
mesini, ücret zamlarının ödenmesinı kamuoyu önünde is-
temelerine bakmaym. Ödemelerın gelecek yıla sarkmış
olması en çok onları sevindirmiştir. Gelecek yıl için doğru
dürüst bir şey alacak güçleri olmadığını en iyı onlar bıli-
yorlar. Hiç değilse bu yılın ödemeleri gelecek yıla sarkın-
ca, işçi artı bir para alınca, gelecek yıl birşeyalınamama-
sı fazla göze batmayacak.
* • *
Toplu pazarlık düzeninin çöküşü anlamında durumun
ne kadar vahım olduğunu, dün elime ulaşan, Köy Hizmet-
leri'nde görev yapan bir ziraat yüksek mühendisinin mek-
tubundan aktarmayaçalışacağım:
Sezer Topaloğlu, öncelikle yaşamı boyunca işçi hakla-
rının yanında olduğunu vurguluyor. Asgari ücretin çok
düşük kaldığını, tarım işçilerinin düşük ücretlerle sömü-
rüldüğünü, işçi çoğunluğun çok düşük ücretlerle çalıştığı-
nı, işçilerin hakları için sürekli mücadele verilmesi gere-
ğine inandığının altını çiziyor. Sonra DSI, Karayolları, Köy
Hizmetleri'nde çalışan ayrıcalıklı işçilerden söz ediyor.
Önemli çoğunluğunun işçi bilincinden yoksun, üretim, ve-
rimlilik ile ilişkisi olmayan kişiler olduklarmı öne sürüyor.
Halen ayda en az 15 milyon lira aldıklarını. eylül artışı ile
(halen tartışılan ve geç ödenecek zamla) 25 milyona ula-
şacaklarını belirtiyor. Diğer çalışan asıl üreten, sömürü-
len çoğunluk göz önüne alındığında, bunun hakla, hukuk-
la savunulamayacağını söylüyor. "Bunların ulaştığı nok-
ta, sendikal haklann elde edilmesı değil, politikacı ile sen-
dikacınm menfaatlerinin kesim noktasıdır. Tabii kı bu so-
runların çözümleri vardır. Ama kimse bu çözümler için is-
teklı gözükmemektedir" diyor. Hakkın, haklılığın daha
özenle irdelenmesini, işçi haklannın, "ayrıcalıklılar" dı-
şındasavunulmasını istiyor.
Toplu pazarlık düzeninin ülkemizde başladığı 1963^,
satın alma gücü olarak üstüne çıkamamış, 12 Eylül 1980'-
deki ücret düzeyinin gerisinde kalmış bir ücret aşın, ayrı-
calıklı olabalir mi? Ancak bu ücretleri alabilenler, bırakı-
nız milyonları, aynı yerlerde çalışan yüz binler arasında
bile ancak on binlerlesayıhyorsa, üretimekatkısı katlana-
rak daha yüksek olanlar, bu ücretlerin çok altında ücretler
alıyorsa, göreceli ayrıcalıklı olurlar. Çarpık ücret dağıhmı,
aradaki uçurum; insanların hak, hukuk duygusunu zede-
ler. Tüm çalışanların ücretleri, adil ücret dağıhmı, büyü-
mek çareleri aramak yerine, küçülmeyi göze alan ve sa-
dece seçilme, koltuğunu koruma ölçüleri içinde ücret
sendikacılığı yapan Türk sendikacılık hareketi, sonunda
varlık nedeni toplu pazarlık düzeninin de çöküşünde pay
sahibi olmuştur. önümüzdeki 600 bln kamu işçisinin toplu
sözleşmesinde yapılabilecek bir şey kalmamıştır.
Özel sektörde ise toplu pazarlık hakkından yararlanan
işçi sayısı 250 bin gibi gülünç bir rakama düşmüştür. Mil-
yonlarla işçi ve memur bunların çok çok altında ücretlere
mahkum edilmiştir. Özgür toplu pazarlık sistemi çökmüş-
tür. Bu; işçisi, sendikacısı, siyasetçisi, işvereni ile herke-
sin üzerinde çok fazla düşünmesi, çözüm üretmesi ve bu
çöküşten koruması gereken çok kara birtablodur.
benim
param
gene benim
param...
Enflasyon artı lOpuan... Ben kârdayım.
-£» i VnkrfBank21 Yuzyıl Bankacılığı