25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 AĞUSTOS1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Çiller'den seferberlik sözfl • EkonomiServisi- Başbakan Tansu Çiller"'Türkiye'de yatırım seferberliği yapmanın ve yeniden üretimi yükseltme döneminin başladığını "söyledi. "Devlet artık pabuç üretiminden çekiliyor"diyen Çiller. yap-işlet-devret modeliyle devletin alt yapıda yatınm seferberliğine başlayacağını kaydetti. Deniz Ticaret Odası'nın İstanbul'daki Hilton Otelinde düzenlediği ödül töreninde konuşan Çiller, "devletten bu güne kadar hiç birşey istemedik ve almadık" diyen denizcilik sektöriinden, "biz sizi yine dinleriz, gereğini yapanz"diyerek 2 bin yılına kadar 10 milyar dolarhk döviz getirisi istediğini söyledi. Ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de İngilteregibi sektörde güçlü olan ülkeye gemi satabilmenin önemli bir adım olduğuna değindi. Yedekparçada gömrük biPlfği • ANKARA(ANKA)- Avrupa BirliğTne ihraç edilen renkli televizyontenn ûretiminde kullanılan üçüncü ülke çıkışh madde ve malzemelere uygulanacak ortak gümrük tarifesi belli oldu. Söz konusu madde ve malzemelerin ithalinde uygulanacak gümrûk oranlannı gösterir liste, Resmi Gazete'de yayımlandı. ASOOdaMeclisi toplanüsı • ANKARA (AA) - Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı Sözer Özel, ekonomide daha sakin durum değerlendirmesi yapılabilecek birortama girildiğini ve dışa açılmada belli bir hamle yapıldığını söyledi. Sözer Özel, ASO Oda Meclisi'nin aylık toplanusında yapüğı konuşmada, Türkiye'nin içinde bulunduğu krizin bütünüyle atlatılamadığını, buna rağmen olumlu gelişmeler bulunduğunu kaydetti. Güneydoğu Konutlam ihalesi • ANKARA (C umhuriyet Bürosu) -Topju Konut İdaresi (TOKİ) tarafından Güneydoğu'da yaptınlacak toplam 2 bin 910 konutun inşaat, altyapı ve çevre düzeni ihalesi için toplam 21 firmanın verdiği teküfler açıldı.TOKİ Başkanı Yiğit Gülöksüz, tekliflerin basın önünde açılması sırasında yapüğı konuşmada, 2 bin 910 konutun 2bin50'sinin Diyarbakir, 410'unun Hakkari ve 450'sinin de Şırnak'ta yapılacağını belirterek şöyle konuştu: "Bu konut rakamı Güneydoğu Anadolu Bölgesi için tasarladığımızın onda biri. Güneydoğu'da Batman, Adıyaman, Yüksekova ve Dicle'yi de içine alan 7 bin konut yapımıru hedefledik.." SD: Sabnmız taştı • IZVfİR (Cumhuriyet Bürosu) - Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar, özelleştirmenin verilen tüm sözlere karşın gerçekleşemediğine dikkat çekerek, "Artık sabnmız doldu. Gerekli olan yasal değişiklikleri yapın. Hiçbir parti de bunu siyasi malzeme olarak kullanmasın." dedi. ŞİRKETLERDEN K BLJVLLK HAYAT Glaxo'yagrup sağlık sigortası uygulayacak. Emek Hayat, toplam 557 kişinin doktor,ilaç, röntgen, tahlil, hastane, oda, yemek, tedavi, ameliyat, doğum giderlerini karşılamaya yönelik teminat verdi. • KOMTEKSTlLve KONFEKSlYON SANAYÖ ürün yelpazesini genişletmeye devam ediyor. 1994-95 yıh için üretilen ve büyük ahşveriş merkezlerinde satışa sunulan yeni koleksiyon "Stefla" adıru taşıyor ve gecelik, pijama, 3'lü paketten oluşan iç çamaşın ve 'baby dolTlardan oluşuyor. •IBMİn Brookhaven Ulusal Laboratuvan, evrenin oluşumu konusundaki araştırmalannda IBM'in yüksek performanslı PO WER parallel sistemini kullanıyor. Zarar nedenlerine bakılmaksızın eleştirilen KIT'ler, faiz ve istihdam yükü altmda eziliyor Bu yükehangî şirketdayanır?Ekonomi Ser- visi - İSO'nun Türkiye'nin en büyük 500 şir- keti sıralaması- nda yer alan 66 kamu kuruluşu- nun biiançosu, KİTierin nasıl zarara mahkurn edildiğini göste- riyor. Aşın istihdam ve aşın borçlanma nedeni ile listede yer alan 66 şirketten 46'sı büyük ci- rolanna rağmen 1993'ü zararla kapatmak zonında kaldılar. 1993 yümda 66 kuruluşun 46'- sının bilanço zaran 35.3 trilyon lirayı bulurken geri kalan 20 şir- ketin kan da sedece 10.8 trilyon lira olarak gerçekJeşti. Tabü bu rakamdaki en büyük pay yıllardır ilk üçü kimseye kaptı- rmayan Tüpraş, TEK ve Tekel'e ait. Turgut özal döneminde ban- kalann eline teslim edilen kamu kuruluşlannın içinde bulunduğu jorç batağı kangrene dönüştü. Yaranın giderek büyüdüğünün en büyük göstergesi de İSO'nun 500 büşük şirketi listesinde yer alan 66 kamu kuruluşunun 1993 yüında sadece ödedikleri faiz • Aşın istihdamveaşın borçlanmanedeni ile en büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde yer alan 66 kamu kuruluşundan 46'sı büyük cirolanna rağmen 1993'ü zararla kapatmak zorunda kaldılar. Sıralamaya giren 434 özel şirketin faiz yükü 23 trilyon lira olurken. 66 sirketin geçen yıl ödedikleri faiz miktan 32 trilyon liraya ulaştı. KİTlerde maaş ve ücretlerin tutan da 58.4 trilyon lirayı buldu. Kamu kuruluşlannın kar-zararı (milyar TL) Özelşirketlerin kar-zararı (milyar TL) Ocfenenmaaşveücretter ödenen faizler ödenonUrtMar Bilanço kan 1992 35896^ 19610 98 -19095 1993 56473 32073 146 -24430 ödenen maaş ve ücretler ödenen kiralar Bilançokan 1992 26418 433 20052 1993 46654 H&75 859 43034 miktannın 32 trilyon liraya ulaş- ması. Kamu kuruluşlannın za- rar etmesinin temel nedeni ola- rak borç batağına batınlmasını gösteren uzmanlar bu şirketlerin kapatüması halinde dahi bu so- runun çözülemeyeceğine işaret ediyorlar. Borçlann silinmesi için ödenmesi gerektiği kaydedi- lirken bunun içinde bu kuruhış- lann karh birer şirket bünyesi getirilmesinin şart olduğu dile getiriliyor. Son üç yıl içinde 500 büyük fırma kapsamına giren ve tam bilgi sunan 52 kamu kuru- luşunun 1993 yılında satış hası- latının yüzde 88 dolayında art- masına karşın borçlanndaki artışın satış hasılatının üzenne çıkması da dengeleri altüst edi- yor. I986'dan 199l'e kadar kamu kuruluşlannın satış karlılığının hızla düştüğü de gözlenirken 1992 yılında bilanço zaran satış hasılatmın yüzde I2'sine ulaşan KİT'lerde bu rakam 1993 yılında bilanço zarannın yüzde 8.6 olarak gerçekleşti. Bu arada kamu kuruluş- lannın satış hasılatına oranla ödedikleri faizler. özel kuruluş- lann ödediklerinin iki mislini aşıyor. Yani 66 kamu kuruluşu- nun ödediği faiz miktarı 1993 yılında 32 tnlyonu geçerken, 434 özel şirketin ödediği faiz miktan 23.9 trilyon olarak gerçekleşti. Kamu kuruluşlannın bir di- ğer temel sorununu da ödenen >üksek maaş ve ücretler oluş- turuyor. Geçtiğimiz yıl ödenen maaş ve ücretlerin satış hasılatı- na oranı kamu kuruluşlannda yine özel şirketlerin iki katı dü- zeyinde gerçekleşti. 66 kamu ku- ruluşunun ödenen ücret ve maaş tutan geçen yıl 58.4 trilyonu bulurken bu rakam yine özel sektörü kapsayan 434 İcuruluşta sadece 46.6 trilyon lira idı. 500 büyük firma arasında kamu kuruluşlannın ekonomiye katkılannın yine de önemli bo- yutlarda olduğunu kabul eden uzmanlardan Prof. Dr. Özer Er- tuna. 1993 yılında bu kuruluşlar- ca yaratılan milli gelirin 72 tril- yon lira olduğunu söyledi. Bu kuruluşlann yeniden yapı- landınlarak karlı olabıleceğini belirten Ertuna, olaya basit bir özelleştirme ve kapatma mantığı ile bakılmaması gerektığini söy- ledi. Karabük'te patlama tehlikesi altında üretim yapan işçilerden Başbakan için suç duyurusu Suçlular belli, kaza geliyorıım cliyor HÜLYA GENÇ özçelik İş Sendikası, Kara- bük Demir Çelik îşletmelerinin (Kardemir) ihmali gerekçesiyle Başbakan Tansu ÇiDer, Enerji ve Tabü Kaynaklar Bakanı Vey- sel Atasoy, Türkiye Demir Çelik lşletmeleri Genel Müdürü Atüla Sezgin hakkında Karabük Cumhuriyet SavcılığYna suç du- yurusunda bulundu. özçelik-lş Sendikasfndan yapılan açıklamada Kardemir'- de bulunan üç yüksek fınnın re- vatmanlannın yapılmadığı be- lirtilirken, bakım sırasında kul- lanılacak tuğlalann henüz satın alınmadığına dikkat çekildi. Açıklamada Türkiye'de ya- pılması mümkün ohnayan özel ımalat gerektiren tuğlalann yurt dışmdan itha) edildiği vurgula- narak, sipariş edilen tuğlalann imalatının 4 ay, Karabük'e geti- rilmesinin 5 ay süreceği bildiril- di. Bu süre içinde yüksek fınnlann tamamen durup işle- mez hale gelebileceğine, büyük bir iş kazası ve patlamanın her an meydana gelebileceğine dik- kat çekildi. Revatmanlan yapılmayan yüksek fınnlann atıl kapasite ile üzerine su sıkılarak çalışünldığı açıklanırken, Başbakan Tansu Çiller, Veysel Atasoy ve Atilla Sezgin devlet malına zarar ver- mekle suçlandı. Kasıtlı olarak yüksek fınnlann revatmanlan için bütçeden para aynlmadığı bildirilerek, bir patlama ve anza nedeniyle meydana gelecek iş kazasından söz konusu kişilerin sorumlu tutulacağı belirtildı. Özçeük-İş Sendikası Başkanı • Hükümetin bakım için kaynak ayırmaması yûzûnden Kardemir'de yüksek fınnlar patlama tehlikesi altında ve üzerine su sıkılarak düşük kapasitede çahştınlıyor. Metin Türker 5 Nisan Kararla- n öncesinden Başbakan Çiller'- in kontünü kütük makinesi yaunmını onayladığını belirte- rek, fabrikanın üretime devam etmesi ve kesinlikle kapatılma- ması konusunda söz verdiğini hatırlatü. 48 milyon dolarhk yatınmdan vazgeçildiğini hatı- rlatan Türker."HükİHnet şimdi de Türkiye Demir Çelik Üretimi (TDÇİ)tarafindan verilen teklife sjcak bakıyor" diye konuştu. Türker, Kardemir'i ziyaret eden Atasoy'un, Başbakan Çiller'in İnceleme Kurulu tarafından hazırlanan raporu siyasi ve ta- raflı bulduğunu söylediğını anı- msatarak. "Kardemir'in geleceği konusunda Dünya Bankası'nca görevlendirilen şirketin hazı- rladığı rapor esas alınacak. Daha önce Kardemir'in kapatılmasına karar veren Dün> a Bankası, 29 temmuz 10 ağustos arasında yaptığı incelemelerde, işletmenin kücülrülmesi ve satılması ya da elden çıkarılması konularına ağırlık veriyor" dedi. Yeni raporda, TDÇİ teklifı olan ve 233 milyon ABD dolan yatınm gerektiren yassı demir projesinin, tesisin 2006 yılına kadar zarar etmesine yol açacağı yer alıyor. Dünya Bankası'nca haarla- nacak raponın sonucunun şim- diden belli olduğunu söyleyen Türker, Kardemir hakkındaİci 5 nisan tarihınde alınan kapatma karannın hala devam ettiğinı dile getirdi. Çiller ile Kara- yalçın'ın Kardemir hakkında net bir cevap vermediğini belir- ten Türker. "Başbakan ve Baş- bakan Yardımcısını devreve sok- _, . . . . , . , . . . , . madan Dünya Bankası'ndan gö- "* e> afman vatırunı kasıtlj olarak >apılmayan Kardemir de JTIK- rüşme talep "edecegiz" dedi. sek fınnlar üzerine su sıkılarak çalıştırıhvor. TÜGSAŞ'ta işveren 40 milyonluk süper maaşı eleştiriyor, Petrol-Iş'e göre işveren kılıf anyor Bir yanfaşhk var, aıııa kiııı yapıyor? NURSUN EREL ANKARA - Türkiye Gübre Sanayii AŞ (TÜGSAŞ) işçilerinin maaşlanna yeni uygulanan üçüncü altı aylık zamla ügiü tartışma sürüyor. Yüzde 60.05'lik zam sonrası kimi TUGSAŞ işçilerinin 40 milyon lirayı geçen maaşlar aldıklan yo- lundaki habere sert tepki gösteren Pet- rol-!ş Sendikası yöneticileri, TÜGSAŞ yönetimini "işçi kıymıına kılıf hazuia- mak"la suçladılar. TÜGSAŞ Genel Müdürü tbrahim Kırcı ise işçılerin 15 Ağustos tarihli yeni bordrolanna dikkati çekerek,"Fabri- kalann revizyonda olmaana karşın 41 milyon, 39 milvon. 35 milyon liralık net maaşlan görüyorsunuz. Bir yanda ise be- nim kıdemli mühendisirtı 12 milyon 800 bin lira maaş alıyor. Bu işte bir yanlışlık yok mu?" diye sordu. TÜGSAŞ Genel Müdürü İbrahim Kırcı'nın açıklaması şöyle: "Size bazı ör- nekler vereceğim. Samsun fabrikamı- zdan örnekler. 19 yıllık bir işçimiz Mesut Irinesi'nin eline bu ay net 41 milyon 480 bin 387 lira geçmiş. 18 yıllık bir arka- daşımız Öroer Katar 35 milyon 230 bin lira, Akif Tosun 39 milyon 385 bin lira, Sadık Küçükbal 36 milyon 880 bin lira. Resul Okuyucu 35 milyon 864 bin lira almışlar. Bunun >anında işçinin eline ayni olarak geçenler var. Nedir bunlar? Servis ücretleri. gidışi gelişi, yemekleri. Bunlan da hesapladığınızda rakam 49 milyon lira civanndadır. Haydi onlan dalul etmeyelim...41 milyon liralık maaş yetmiyor mu? Bunlar ekstrem örnekier diyeceksiniz ama bizim bu ay verdiğuniz maaşlara fabrikalann bir bölümü reviz- yonda olduğu için fazla mesailer dahil değildir. ustelik,bu benim sadece işçiye ödedi- ğim para, bunun vergisi, sigortası da var. Bunlan da dikkate aldığınız zaman 67 milyon liradır bu işçinin aylık maliyeti." Petrol-İş ise şu görüşü savunuvor: "Gerçek durum îu...TÜGSAŞ"ın Sam- sun, Kütahya. Gemük \e Elazığ'daki fabrikalan ile Ankara "dakı Genel Mü- dürlüğünde çalışmakta olan 3 bin 377 üyemizin aylık ortalama brüt 10 milyon 165 bin 352 TL olan ücretleri, yüzde 60. 05'lik zammın ujgulanmasıyla brüt 16 milyon 269 bin 645 liraya çıkmıştır. Ay- lık giydırilmiş brüt ücret ortalaması ise 22 milyon 405 bin liradır. Biz 40 mil\ on liralık bordroya rastlayamadık. Bu ha- berleri TÜGSAŞ, işçi kıyımına jçılıf hazı- rlamak için ortaya atıyor." Elektroheat kat kaloriferi H U L Y A G E N Ç •-<L Gömlekte yumuşak çizgiler B ilsarTekstil'in 1990yılındanbu yana ürettiği Bilsgömlekleri, 1995 sonbahar/kış sezonuna yumuşak çizgilerlegiriyor.Yün doğallığınasahip kumaştan yapılan kışlıkgömleklerde mekanikleşmeden kaçışın simgesi olarak ahşap düğmeler kullanılıyor. Modacılar, doksanlı yılların yüksek tempolu ve yorucu iş yaşamındaki belirgin sertliği giyimdeki yumuşak çizgilerle aşmak istiyorlar. • Pınar'dan mini sucuk P ınarEtgeleneksel Türksucuğunun tümözelliklerini taşıyanPınarmini sucuğu piyasaya sürdü. Piknikte.yemekte, kânepelerde kullanan mini sucuk, bir defada tüketilecek boyutta. • J ullyDış Ticaret Limited Şirketi elektroheat kat kaloriferleriyle piyasaya iddialıgirdi. 1992 yılında üretilmeyebaşlanılan elektroheat kat kaloriferi, ısınmaya başladığı andan itibaren elektroşok yöntemiyle ısıtıyor. Suyun yüksek basınçladevridaim yaparken, rezistanslar yardımıyla ısıtılması temel inedayanan elektroşok yöntemi sayesinde 10-15dakika içerisinde 100 metrekarelikalanı ısıtıyor. Normalde 1 saatte 12kilowatelektrik enerjisiileısıtılabileniOOmetrekarelikbir ortam, elektroheat kat kaloriferi kullanılarak 15dakikadave4kilowatelektrikleısıtılıyor. Elektriktesisatıvesu olan her yerdekolaylıkla kurulabilecek olan ve bir çamaşır makinesi kadar yer kaplayan elektroheat kat kaloriferi, fabrika, otel, hastane gibi devtesislere uygulanabildiğigibi konutlardada kullanılabıliyor. Jully Dış Tıcaret'insahibi MehmetCoşkun tarafından hazırlanan kat kaloriferi, çalışma esnasındagürültü çıkarmıyor. özel termostatı sayesinde ıstenilen ısı düzeyınde kalan elektroheat kat kaloriferi, çalışırken suyla temas ettirılmesi halinde kısadevre yapmıyor. iç mekanizması paslanmayan kat kaloriferi, evin sıgorta sistemini süreklı kontrol altında bulunduruyor. Elektroheat kat kaloriferini bir yıl garantı kapsamına alan Jully Dış Ticaret, servis bakım hizmeti de veriyor. Binaların ısı yalıtımı göz önünde bulundurularak, 100 metrekarelik bir dairenın elektroheat kat kaloriferi maliyeti 70 milyon lira ile 95 milyon lira arasında değışiyor. • Herman Miller ve Vitra'dan ucuzluk A merikan Herman Miller ve İsviçre'li Vitra Türkiye piyasasınafiyatlarını kırarak girdiler. Türkiye piyasasındaşağlam bir yer edinmeyi planlayan her iki şirketin temsilciliğini de Mozaik Dizayn üstlendi. Dünyanın ilkAçıkOfisSistemleri'nin üreticisı olan Herman Miller son derece pratik kurulup sökülebilen paneller ile kullanıcılara sonsuz alternatifler sunuyor. Sadece bir kişinin bir tekanahtar ile rahatlıkla montajını yapabıleceğısıstemlerkullanışlı veestetik yapıyasahip. ISO9001 standartlannda üretim yapan kuruluş, 1993 yılında dünyanın çevrecı kuruluşu olarakseçilmişbulunuyor. 1942 yılında kurulmuş Vitra iseergonomive estetiğı ön palana alan koltuk ve sandalye dizaynları ile tanınıyor. Vitra ve Herman Miller'in ürünleri 3. Levent'teki Shov Room'da sergileniyor. • ISCININEVRENENDEN ŞÜKBAN SONER Düzen Çöktü "Türk-İş ile hükümet arasındaki 600 bin kamu işçisinin toplusözleşmelerinin 4. dilim ücretlerinin ödenmesine ilişkin pazarlığın sonucunu hiç merak etmiyorum" der- sem inanır mısınız? Farkların geç ödenmesine ilişkin za- man dilimleri, parayı alacak olan işciler ve ödemeyi yapa- cak hükümet için önemli olabilir. Onlar için bile bence çok sıradan, güncel bir sorun. İşçiler, sendikalar, hükümet, siyasi partiler, işverenler, toplumun her kesimi asıl bu olayla, bir çöküş noktasına gelindiğini görmeli. Bundan korkup, kaygı duymalı, bunun için önlem almanın yollarını hızla aramalı. Bu olayla henüz bilincine varmadan, algıla- madan, özgür toplu pazarlık düzeninin temelden çöküşü- nü yaşıyoruz. Evet, bu köşeden daha önce pek çok kez vurguladığı- mız üzere, Türk-İş ve hükümet, yasal yetki ve hakları ol- madığı halde özgür toplu pazarlığın temel ilkesini, yürür- lüğe girmiş bir toplusözleşmenin ilkelerini çiğnedikleri için değil sadece. Toplu pazarlık aşamasında Türk-İş %45 zam istemiş, hükümet buna şiddetle karşı çıkıp, işçi- ye 4. altı aylık dilimde gerçek ücret artışı vermemek üzere enflasyon oranında artışta direnmiş ve sözleşme tarafla- rın sorumluluğunda imzalanıp yürürlüğe girmışti. Şimdi araya beklenmedik kriz girdi, enflasyon çok yüksek çıktı. Diğer işçiler, memurlar tüm çalışanlar komik ücret artış- ları ile çok fazla yoksullaştırılınca, işçinin gerçek ücretinin bile tam olarak korunamayacağı enflasyon oranındaki üc- ret artışı, hükümete çok yüksek göründü. önce "Ödene- mez, ya da çok sayıda işçi atılır"çıkışı ile işçinin, sendika- cının morali bozulup, direnişi kırıldı. Sonra işçi ve Türk-İş taksitli, gecikmeli ödemeye razı edildi. Hâlâ "bu toplu pa- zarlık hakkının gasp edilmesidir. Bir kerelik uygulama sonra yol olur" diyen ve yargı yolu ile ödeme gecikmesi için "yasal faiz cezasına hükmedilmesi" istemi ile dava açmaya kararlı olan sendikalar ve işçiler var. * • * Olay, ekonomik kriz gerekçesi ile toplusözleşme hük- münün, hukukun, bir kerelik çiğnenmesi, hak edilmiş işçi alacaklarının, geçerli faiz cezası yüklenmeden geç öden- mesi ile sınırlı değil. işçiler de sendikalarda bu türden hu- kuk çiğnenmesine, eskiden beri, geciken sözleşme farkı odemelerinden zaten alışkın, teslim olmuş bir konumda- lar. Olayın asıl saklanan boyutu, bundan sonraki sözleş- meler için gelinen tıkanma noktası. önümüzdeki yıl yeni sözleşme yılı. Geçen sözleşmenin farkları bu yıl ödene- meyip, önümüzdeki yıla sarktığına göre gelecek yılın yeni sözleşmesinde ne ücret artışı alınacak? Nasıl alınacak? Şimdiden memurlar, diğer işçi kitleleri ve çalışanlarla doğmuş olan uçurum nasıl kapatılacak? Sendikacıların sözleşmenin gereğinin yerine getiril- mesini, ücret zamlarının ödenmesinı kamuoyu önünde is- temelerine bakmaym. Ödemelerın gelecek yıla sarkmış olması en çok onları sevindirmiştir. Gelecek yıl için doğru dürüst bir şey alacak güçleri olmadığını en iyı onlar bıli- yorlar. Hiç değilse bu yılın ödemeleri gelecek yıla sarkın- ca, işçi artı bir para alınca, gelecek yıl birşeyalınamama- sı fazla göze batmayacak. * • * Toplu pazarlık düzeninin çöküşü anlamında durumun ne kadar vahım olduğunu, dün elime ulaşan, Köy Hizmet- leri'nde görev yapan bir ziraat yüksek mühendisinin mek- tubundan aktarmayaçalışacağım: Sezer Topaloğlu, öncelikle yaşamı boyunca işçi hakla- rının yanında olduğunu vurguluyor. Asgari ücretin çok düşük kaldığını, tarım işçilerinin düşük ücretlerle sömü- rüldüğünü, işçi çoğunluğun çok düşük ücretlerle çalıştığı- nı, işçilerin hakları için sürekli mücadele verilmesi gere- ğine inandığının altını çiziyor. Sonra DSI, Karayolları, Köy Hizmetleri'nde çalışan ayrıcalıklı işçilerden söz ediyor. Önemli çoğunluğunun işçi bilincinden yoksun, üretim, ve- rimlilik ile ilişkisi olmayan kişiler olduklarmı öne sürüyor. Halen ayda en az 15 milyon lira aldıklarını. eylül artışı ile (halen tartışılan ve geç ödenecek zamla) 25 milyona ula- şacaklarını belirtiyor. Diğer çalışan asıl üreten, sömürü- len çoğunluk göz önüne alındığında, bunun hakla, hukuk- la savunulamayacağını söylüyor. "Bunların ulaştığı nok- ta, sendikal haklann elde edilmesı değil, politikacı ile sen- dikacınm menfaatlerinin kesim noktasıdır. Tabii kı bu so- runların çözümleri vardır. Ama kimse bu çözümler için is- teklı gözükmemektedir" diyor. Hakkın, haklılığın daha özenle irdelenmesini, işçi haklannın, "ayrıcalıklılar" dı- şındasavunulmasını istiyor. Toplu pazarlık düzeninin ülkemizde başladığı 1963^, satın alma gücü olarak üstüne çıkamamış, 12 Eylül 1980'- deki ücret düzeyinin gerisinde kalmış bir ücret aşın, ayrı- calıklı olabalir mi? Ancak bu ücretleri alabilenler, bırakı- nız milyonları, aynı yerlerde çalışan yüz binler arasında bile ancak on binlerlesayıhyorsa, üretimekatkısı katlana- rak daha yüksek olanlar, bu ücretlerin çok altında ücretler alıyorsa, göreceli ayrıcalıklı olurlar. Çarpık ücret dağıhmı, aradaki uçurum; insanların hak, hukuk duygusunu zede- ler. Tüm çalışanların ücretleri, adil ücret dağıhmı, büyü- mek çareleri aramak yerine, küçülmeyi göze alan ve sa- dece seçilme, koltuğunu koruma ölçüleri içinde ücret sendikacılığı yapan Türk sendikacılık hareketi, sonunda varlık nedeni toplu pazarlık düzeninin de çöküşünde pay sahibi olmuştur. önümüzdeki 600 bln kamu işçisinin toplu sözleşmesinde yapılabilecek bir şey kalmamıştır. Özel sektörde ise toplu pazarlık hakkından yararlanan işçi sayısı 250 bin gibi gülünç bir rakama düşmüştür. Mil- yonlarla işçi ve memur bunların çok çok altında ücretlere mahkum edilmiştir. Özgür toplu pazarlık sistemi çökmüş- tür. Bu; işçisi, sendikacısı, siyasetçisi, işvereni ile herke- sin üzerinde çok fazla düşünmesi, çözüm üretmesi ve bu çöküşten koruması gereken çok kara birtablodur. benim param gene benim param... Enflasyon artı lOpuan... Ben kârdayım. -£» i VnkrfBank21 Yuzyıl Bankacılığı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle