Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS1994 CUMARTESİ
12 KULTUR
AIi Talip Özdemir, 'çok seyircili tiyatro' istiyor, Zeliha Berksoy 'sanatın özgürlüğü' için savaşıyor
Belediyeden 'yönetmelik' senaryolarıKüHür Servisi -Bakırköy Belediye
Meclisi'nin 18 Ağustos 1994 tarihü ka-
ranyla yeni yönetmeüğin kabul edil-
mesinden sonra bütün yönetim organ-
lan kendiliğinden feshedilen Bakırköy
Belediye Tiyatrolan'nda başlayan
karmaşa sûrüyor. Bakırköy Belediye
Başkanı AJi Talip özdemir'in, 'çok se-
yircisi olan tiyatro' isteğiyle yaptığı ye-
ni yönetmelik değişikliği, yoğun tep-
kiyle karşılanınca, talimatıyla yeniden
'yönetjneİik taslaklan' üretiliyor.
Bakırköy Belediye Tiyatrolan Genel
Sanat Yönetmeni Zeliha Berksoy da,
kamuoyunun desteğıyle kültürel sefer-
berlik sağlayıp. *sanan yaralayıeı veen-
geDeyiri' yönetmeliğe karşı hukuk sa-
vas açıyor.
Once, Bakırköy Belediye Başkanı
Ali Talip Özdemir, kendi isteğiyle
haarlandığı halde.'bulunmadıgı bir
meclis toplantısı'nda çiktığını belirttiği
yeni yöneımelikte, birtakım aksakh-
klar olduğunu gördüğünü ve yonet-
meliğin yeniden hazırlanacağını öne
sürdü. Ancak, Özdemir, Bakırköy Be-
lediye Tiyatrosu'nun ve Yunus Emre
Kültür Merkezi'nin yönetiminden
kaynaklanak aksaklıklann' polemik
koousu' yapılması nedeniyle basına
yaptığı yaalı açıklamada ise ; söz ko-
nusu kurumu ve mekanı amaçlan
doğrultusunda kullanımırun sağlan-
masının 'doğal hakkı'olduğunu vurgu-
layarak, Yunus Emre Kültür Merke-
zi'nin 'seyirdyle bütünieşme, sanatçı ve
sanat kunım ve kuruluşlanyla başanb
ilişki kurmada' verimlı olamadığını,
Bakırköy Belediye Tiyatrosu'nun da
'seyirdsiyle buluşamayan bir tiyatro'
olduğunu savladı.
Yönetmelik yorumlan
Ali Talip özdemir, tiyatronun bu-
gûne dek 'seyircisiz tiyatro oknaz' ilke-
si gözardı edilerek yönetildiğini, özel-
likle Bakırköylü sanatçılarla bütün-
leşilemediğinden dolayı da uzun süre-
dir eJeştiriler topiadığını belirtti. Ayn-
ca Yunus Emre Kültür Merkezi'nin
kullanımında da *sağlıklı ilişkiler' ku-
rulamadığını, bu nedenle sanatçı ku-
nım ve kuruluşlanndan gelen eleştiri-
lere de hedef olduğunu söyledi.
Yeni yonetmeliğin "yonım farkuhğı'
nedeniyle yeniden görüşülerek, tas-
lağım kendisinin ve ülkenin önde gelen
tiyatro kurum ve kuruluşlannın tem-
silcilerinin de görüşleri doğrultusunda
yeniden düzenleterek meclıse gönder-
diğini belirten Özdemir, böylelikle
'gönlünden gecen demokratik yöoe-
tim'ın oluşacağmı. BBT'nin de en sağ-
lıkü yönetmebğe sahıp kuruluş ola-
cağını iddia etti.
Bir gecede hazıriandı
Bir mühendis olduğunu ve üyatro-
dan anlamadığınr beiirten özdemir,
Ssadece destek verdiğf BBTnin, 'çok
seyirtiye ulaşabilınesf ni amaçladığını
söyledi. Bu amaçla tepkiyle karşılanan
yeni yönetmeliği, TODER, TOBAV,
IŞTtSAN ve Şehir Tiyatrolan Yöne-
tim Kurulu temsilcilerine söz verdiği
halde, onlann katılımıyla değil, yeni
'Genel Sanat Yönetmeni adayı'. Bakı-
rköy Belediyesi Kültür Müdürü Tun-
cer Ciicenoğlu'na •zaman kazanmak,
yaratılan kaosu biran önce yoketmek'
amacıyla tek başına hanrlattı. Cüce-
noğlu da 'bir gece uykusundan' özveri-
de bulunarak, yeni yönetmeliği yeni-
den düzenledi. Cücenoğlu, taslağı 31
Ağustos 1994 çarşamba günü tiyatro
kurum ve kuruluşîannın temsifcileriy-
le görüşeceğiru belirtti. Cücenoğlu'-
nun tek başına ve iki günde bazı-
rladığı'. bir önceki taslak gibi tiyatro
sanatı adına aynı sakıncaları' taşıyan
bu yeni taslağa karşılık, TODER.'İS-
TİŞAN ve TOBAV'ın ortak bildirisin-
de; 22 Ağustos 1994 günü Ali Talip
özdemir ile yapılan görüşmede, yeni
yönetmeliği, bir komitenin oluştur-
ması konusunda anlaşmaya vardıklan
ancak bir komisyon oluştumlmasını
bekferken, kendilerinin katılmadığı
bir yönetmelik taslağının yapıldığı be-
lirtilip, bu taslağa kaülmadıklannı ve
reddettiklen açıklandı.
Bildiride yeni yönetmeliği hazırla-
mak için tiyatro kuruluşlanndan ve
Bakırköy Belediye Tiyatrolan sanatçı-
lanndan oluşturulacak bir komisyon-
la çalışma yapacaklan duyurulurken.
belediye başkanından vanlan mutaba-
kat doğrultusunda çağn bekledikleri
belirtildi. Ortak bildiriye TİYAP,
TEB, ITI ve Tiyatro Yazarlan Der-
neği'nin katılmadığı dikkati çekti.
Tiyatro 'kültürhizmetidir'
'Yürütmeyi durdurma' ıstemiyle
Bölge fdare Mahkemesi'ne başvura-
caklannı belirten Bakırköy Belediye
Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Ze-
liha Berksoy, bunun bir sanat davası,
kültür seferberliği olduğunu vurgu-
ladı. Ödenekli ve özel tiyatrolardan
birçok sanatçının katılımıyla bir basın
toplantısı düzenleyen Zeliha Berksoy,
ödenekli tiyatrolann 'doluluk oranı'-
diye bir tartışma geıiriJemeyeceğini
söyleyerek, ödenekli tiyatrolann top-
lumda 'kültür hizmetf yapmakla yü-
kümlü olduğunu vurguladı:
"Çünkü devietten bunun garantörlü-
ğü altında bir ödenek almaktadırlar.
Görevleri tiyatro edebiyatmın eserlerini
gişe kaygısı diişünmeden rahatlıkla hal-
ka kamu hizmeti olarak iletmektir. Bu
tiyatro, bir kamu tivatrosudur. Bu ne-
denk burada böyle bir ölçüt koymak
son derece talihsiz bir cümledir. Aynca
BBTnin seyirci istatistikleri vardir ve
bugün bütün oyunlanmn sayısına
karşılık yüzde 75 doluluk oranı tespit
edilmiştir grafiklerimizle."
3,5 yaşındaki BBT'nin 1991 aralık
ayından bu yana karşılaştığı güçlükle-
n aktaran Berkso.v, bu sorunlardan
tiyatronun istenmediğf ve elemanlann
mağduriyetler sonucunda yıldınlarak
kurumdan aynlmalannın amaç-
landığı sonucuna vanlabileceğini dile
geıirdi:
"Anlaşılan, bu yolla tiyatronun
profesyonel üretimini engelleyeme-
yenler, BBT yö'netiminin haberi olma-
dan, yönetimden kimseye dantşma-
dan emri>aki olarak ve kimler tarafı-
ndan hazırlandığı belli olmayan bir yö-
netmeliği Hukuk Komisyonu'na tetki-
ke gönderme gereği görmeden Bakı-
rkö> Belediye Meclisi'nden olağanüstii
toplantıda kabul ederek geçirmişlerdir.
Kamuoyunun desteğıyle kültürel seferfoerlik sağlayan Zeliha Berksoy, yönetmeliğe karşı hukuk savaşı açtı. (Fotoğraf: KEREM ILGAZ)
GÖRÜ5LER
KEREM KURDOĞLU:
Biz burada sanki bu kuruma veri-
len bir zarardan hiç etkilenmeyecek
bir kesimin temsilcisi gibiyt. Fakat
bu doğru değil. Serbest pıyasaların
vahşi rekabeli, âüzeylisanat ürünleri-
nin yaşamasına engeldir. Bu yüzden
bütün dünyada kültüre, sanata önem
veren yönetimler, bir sübvansiyon sis-
temi geliştirmiştir. Ödenekli sanat
kurumlan, bunun en iyi ışleyen yolu-
dur. Şu anda Tükiye'de kurumlaşmıs
birkaç ödenekli tiyatromuz var ve ne
yazık ki arada bir bu tiyatrolar siyasi
iktidarlar farafından hakimiyet altı-
na alınmak isteniyor. Bu isin doğru
tek yolu vardır. Böyle bir ödenekli sa-
nat kurumu, yetkisine, birikimine ve
sanatsal düzeyine güvenilen bir kişiye
ya dabir sanat grubuna emanet edilir.
Bu sanat yönetmeni örnek olarak Ze-
liha Berksoy olabilir. Ancak o zaman
içinde yaşamaktan gerçekten onur
duyacağımız bir kültür ortamtnı solu-
yabiliri:. Yoksa. bu tür kurumlarm
sahipsb bırakıldığı, siyasi iktidar çe-
kişmesine alet edildiği bir ülkede bir
müddet sonra sadece çok satan popü-
ler müziklerin kültürü oluşturduğu bir
dünyada yasayabüirt. Doku: kişiye
oynamlan oyunlar ise komik, Bakı-
rköy Tiyatrosu doku: kişiye oynamı-
yor, hem de eğer dokuz kişiye oynayan
bir sanatsal kadro söz konusuysa. ben
onlarla avnı ülkede yaşamaktan onur
duvarım.
NEZİHE ARAZ:
Elimize çok ivibirfırsatgeçtiğinigö-
rüvorum. Onun için tiyatrocu arkadaş-
ları uyarmak istiyorum. Tiyatro yasası
çağdaş bir yasa olarak elemizde ol-
madıkça. bu olaylar hep tekrarlanacak.
Onun için, şimdi bu heyecanla tivatro
yasasmın çıkması için grupsal çalışma-
lar yapmaya daveı ediyorum hepinızı.
Zannediyorum en iyi vedoğrumücadele
bu voldaolacaktır.
HAYATİ ASILYAZICI:
Ta 1914'lerde Şehir Tiyatrolan ku-
rulurken, Topuzlu Cemil Paşa yönet-
meliği yaptırmak için uzmanlarına
dantştı. Bu ne menem iştir ki, 20.
yüzYilm sonımda, kamuovu araştı-
rmalarında çok başarıh belediye baş-
kanı olarak bilinen ve öyle duyurulan,
çok şık piknikler yaptıran sayın Ali Ta-
lip Özdemir'in hiç mi danışmanı yoktu
ki bu kadar anti demokratik. bu kadar
yasalara aykırı faşist bir yönetmeliği
getiriyor, meclisten alelacele geçiriyor
ve tiyatroyu düzelteceğini sanıyor. Ne
sanıvor sayın Özdemir? Önce belediye
başkanlığı görevini yerine getirmeli.
Onun kanıuoyuna verdiği sözleri var.
Anlamadığını belirttiği BBT adına ko-
nuşması gerçekten üzücu Ortaya kov-
duğu yönetmeliği gerçekten hayatımda
görmedim. Nerede kalıyar o zaman
Bakırköy Belediye Başkanı 'nm gelirdı-
ği demokratik ilkeler? Sayın Belediye
Başkanı bugünden yanna arkadaş-
larımıza verdiği sözü yenne getırsin ve
bu yönetmeliği lütfen değtşiırtsın çünkü
bu anıi demokratik yönetmelik onun
başmı yer. Kamuoyu araşıırmalan ters
döner.
ALİYE UZUNATAĞAN:
Sayın Ali Talip Özdemtr'i bir sa-
natçı olarak uyarmak isterim. Şehir Ti-
yatroları bugün tiyatroculara teslim
edüirken, o işinde uzman bir tiyatrocu-
yu görevden almak için eğer bu yönet-
melik böylesine sakatlanıyorsa. bunu
bir kez daha düşünmesini ve demeklere
verdiği sözü yerine getırmesine inan-
mak isterim.
GÜLSEN TUNCER(TODER adı-
na):
lster özel olsun. ister ödenekli tiyat-
rolar olsun, bunların özerk, özgür, ken-
dilerinin oluşturduğu ıradeleriiçindege-
lişme göstereceklerine ve halka böyle
vararlı olacaklartna inannoruz. L'lke-
mizde demokrasi darboğazlara girdiği
zamanlarda nedense ilk piyango daima
tiyatroya çıkmıştır. 12 Mart'ta da böy-
le olmuştur, 12 Eylüide de bövle olmuş-
tur. Sanat bir fantezi değildır, halkm
gelışmesi için çok gereklidir. Onun için
sadece tiyatrocuların değil, herkesın bu
konuda hassasiyet göstermesi lazımdır.
Ama bunun haberini halka ıletmek bi-
rinci derecede bizun görevimizdir. Çün-
kü biz tiyatroyu kendimiz için yapmı-
yoruz. Halklabirlikte, halk içinyapıyo-
ruz. Eğer gerçek bir demokrasi istiyor-
sak önce kendi çalışma alanlarımız için-
deki anti demokratik uvgulamalara
karşı çıkmanm da tiyatrocu olarak bi-
rinci derecede görevımiz olduğunu ve
günümüzügün etmek değil. bugün oldu-
ğu gibi yarından da sorumlu olduğumu-
zu ben bütün arkadaşlara hatırlatmak
istiyorum. EğerA.T.Özdemir kalıcı bir
politikacı olmak istiyorsa. uygarlığm
gerisine düşecek bu tür davranışları-
ndan kesinlikle kaçınmalıdır. Tiyatro
birfantezi değildir, tiyatroya yapilacak
en ufak bir anti demokratik müdahele,
elde patlavan bir bombadır.
BEDRİ BAYKAM:
BBT'un yaşadığı sorunlan üzüntüyle
izliyorum. Belediyelerin ve tüm bürok-
ratik kuruluşların sanatm özerkliğine.
Böylece BBT'nin yönetim birimleri ge-
çici ek madde gereğindc fesbolun-
rauştur."
Belediye başkanının tüm yetkıleri
kendisinde topiadığını yineleyen Berk-
soy. bu yonetmeliğin; sanatı. toplu-
mun sanatsal ve kültürel hizmetinden
uzaklaştınp, sanatı ve sanatçıyı beledi-
yenin bir birimi hatta belediye baş-
kanının çıkarlan doğrultusunda bir si-
yas: partinin çalışma ve propaganda
teşkılatı gibi kullanılmasına yol aça-
cağını söyledi:
Çözüm tiyatro yasası
"Sanatı denetimi ve kontrolü altına
almak isteyen bu anlaytş, öteden beri ti-
yatroların özerkliğini hazmedeyen çev-
rekre de cesaret verecek örgütlü bir gi-
rişünin belirtileridir."
Yonetmeliğin tiyatronun yönetim
kurulundan kimseye danışıİmadan,
gizlilik içinde değiştirilmesinden üzün-
tü duyduklannı ıfade eden Berksoy,
"Eski yönetmelik zaten emsal kuruluş-
ların yönetmeliği. Kim bundan şikayet
etmiş belediyeye acaba? Eski yönetme-
likten mağduriyete uğrayan eİeman mı
var tiyatroda? Ya da tiyatro kendisi mi
başvurnıuş 'Biz eski yönetmeliğimizde-
ki bazı eksikiikleri icraat sırasında fark
ettik, bunlan değiştirelim' diye? Hayır,
böyle bir şey yok."
Yonetmeliğin TC. yasalan çerçeve-
sinde de çok büyük hatalar taşıdığım
belirten Berksoy. Bölge İdari Mahke-
mes:'ne başvuracağını. gereküğinde
İçişlen BakanhğYndan müfettiş tale-
binde bulunulacağına değinerek. "Bu
kunıiuş ne kadar belediye bünyesinde
oLsa da tçişferi Bakanlığı *e MaÛye Ba-
karüığı'nın garantörlüğündedir. Işin hu-
kuksal olarak dayandığı nokta devlet-
tir. Belediyenin de çok onur duyacağı
bir kamu görevidir sadece"dedı. Soru-
nun en sağlıklı çözümünün tiyatro ya-
sasının bir an önce çıkması olduğunu
vurgulayan Zeliha Beksoy. BBT'nin
başına gelenlerin yasanın çıkması için
çabalann artmasına yarayacağını um-
duğunu da sözlerine ekledi.
içeriğine ve yönetimine müdahele et-
meierini şidiktle kmıvoruz.
AYTAÇ YÖRÜKASLAN:
Bu bir yönetmelik yahut bir Zeliha
Hanım. öencav hunun kavgası değil.
Bu ulkenin kavgası. Yarın öbür gün
burada sadece pop sanatçılarından
kurulu günde on sekiz. saat müzik
yayını yapan ıkı televızyonun dıştnda
hiçbır şey istemıyorsanız. dokun-
maym bu mevzuya. Ama gerçekten
kültür dive bir şey istivorsamz, bunu
ele almanız ve bunu vapanlara kan
kusturmanız lazım.
AHMET LEVENDOĞLU
Bulün arkadaşlarm dıle getirdiği
gibi bune yazık ki çok talihsiz bir giri-
şimdır. Bir anlamda pomiıikanm sa-
nata çirkin biçimde el uzatmasıdır.
Aynca bir değerbilmezlik örneğidir,
bir kültürsüzlük örneğidir. Çok kısa
bir zamandabu çarpıklığın bütünyön-
leriyle giderileceğini umuvorum.
FÜSUN ERBULAK
Nedense en çok tiyatrodan korku-
luyor. Faşistya dafaşist benzeri yöne-
timler, hemen tiyatronun kan damar-
lartnı kesmek istiyorlar.Zeliha Berk-
soy u çok sayıyorum. Önce kadm ol-
duğu için, bir de bu işi çok iyi ko-
tardığt için.
Agostino ve
Annibale'nin
yapıtlan
Louvre
müzesinde
Kültür Servisi -16. yüzyılın
sonlannda İtalya'nın Bologna
kentinde, Batı sanatının akışını
bütünüyle değiştiren olağanüstü
bir gelişme yaşandı. Caracd
ailesinden 3 sanatçı, İncil'i ve
mitolojiyi konu alan resimlerden
bütünüyle vazgeçmeden,
dikkatleriniyaşam ve doğa
ûzerinde yoğunlaştırdılar.
Agostino ve Annibale Carracci
kardeşlerle, kuzenleri Ludo-
vfco'nun yapıtlan 26 Eylül'e dek
Paris'te Louvre müzesinde
sergilenecek.
Louvre'un müdürü Catherine
Legrand Carracci'lerin yaptığı
toplam 103 taslağı bir araya
getirmeyi başardı. Bu sergiye 'Üç
Carracci'nin Reformu' adını
veren Legrand, sanatçılann
doğaya bakarak Batı resminde bir
reform gerçekleştirdiklerini söy-
lüyor.
Carracciler'in sergjde yer alan
taslaklannınçoğu ilk kez
sanatseverlerin karşısına çıkıyor.
Avrupa'da gerçek yaşamı
gözlemleyen ilk sanatçılar olan
Carracciler gördüklerini
resimlerinde yansıttılar.
Bu değişim süreci tek bir fıgür
ûzerinde odaklanan resimler için
yapılan taslaklarda, özellikle
Ludovico'nun taslaklannda
ortaya çıkıyor. Üç sanatçıdan,
Ludovico Carracci'nin en dikkate
değer yapıtlanndan biri, dizlerinin
üzerine çökmüş yaşlı bir keşişi
gösteriyor. Yüzünyansı
karanlıkta boğulmuş, donuk,
yorgun ve üzgün bir ifadeyle
çarmıha gerilmiş Isa'ya bakıyor.
Türk Musikisi üzerine 'Dünden Yanna Musiki İnsanlarımrz Tılmini çeken Çan Filmcilik Grubu:
Çabamız, gözden öze inmek2VtLGÜNTOPTAŞ
'Yeryüzûnde yeni bir şey yoktur, bü-
tün biliş unutuştur aslında'. Bu cümleyi
Borges, Bacon'dan. Bacon da Musa'-
dan almış. Mehmet Ervrfmaz da bu
cümleyi kendileri için, yani şu sıralar
Türk Musikisi üzerine filmler çeken
"Çan Filmcüik Grubu"nun felsefesıni
anlatmak için uygun bulmuş. "Bilgi
bizûn için önemli değil" diyor Eryıl
maz, "Anarşist dönemimizde bilginin o
faşjzan gücünü aşmıştık. Zaman zaman
yaraıianıyoruz bilgiden. Bizi duygu-
larunız iİgilendiriyor. Çok şükfir ki
duygularunızın Llgilendirdiği yerde de
hayat bizi yanıltmıyor. Hep ödüller ve-
riyor. Itn'yle Bach'ı yakalamak gibi bir
anlam da dahil birçok ödülû alıyonız."
30 dakikalık bölümkr
"Dünden yanna Musiki tnsan-
lannuz" adlı fılm çalışmasını yaparken
Itri'yle Bach'm eşdeğerliğini keşfetmiş,
Mehmet Eryıunaz, tsmet Arasan ve
Ergün Ince'den kurulu "Çan Grubu".
Mehmet Eryılmaz'ın yönetmenüğin]
üstlendiği "Dünden Yanna Musiki
Insanlanmız" filmi 30'ar dakikalık
bölümlerden oluşuyor. Her bolümde
bir müzik adamı ele almıyor. Selahat-
tin İçli ile Alaaddin Yavaşça'nın yer
aldığı filmler yapılmış, Abduilah Yüce,
Amir Ateş ve Zeynettin Maraş'ın çe-
kimleri bitmiş, Niyazi Sayın ve Bekir
Sıtkı Sezgin'in çekımlerine ise yakında
başlayacak. Listede Adem Şahin, Avni
Anıl, Bilge özgen, Eroi Sayan, Ferit
Sıdal, Teoman Alpav, Yıldırım Gürses,
Yusuf Nalkesen, Rüştü Şardağ ve Zeki
Müren de yer alıyor.
Projemizle ilgilenmediler
Türk musikisinin unutturulmuş ve
unutturulmaya çaba gösterilen bir
alan olduğunu ve kendilerinin bu
alanda bir misyon üstlendiklerini be-
lirten Eryılmaz'la projeleri ve Türk
musikisi üzerine konuştuk.
- Türk müziği ileflgiliçabşmalannız
Gnıp, Mehmet Eryılmaz, tsmet Arasan ve Ergün İnce'den oluşuyor.(Fotoğraf: KEREM ILGAZ)
nasü başladı, projenin içeriği hakkında
bilgi verebilir misiniz?
Başlangıçta Türk müziği üstüne gö-
rüntü çalışmalanydı niyetımiz. Önce
Münir Nurettin'le başlamak istedik,
sonra biz 'Münir Nurettin'i her zaman
yapabiliriz. Şu anda yaşayan ama her
an gidebilecek olanlar var. Mesela
Sadi Hoşses bir ay önce öldü, maalesef
yetışemedik. Böylece "Dünden Yanna
Bestekarlanmız' diye yola çıktık. Son-
ra jeneriği değiştirdık. Çünkü bestekar
olmayan büyuk müzik adamlanmız
da var, mesela Niyazi Sayın, Bekir Sıt-
kı Sezgin gibi. Ve jeneriğımizin adı
'Dünden Yanna Musikisi tnsan-
lanmız" oldu. Bu konuda bilmediği-
miz birçok şey var ama giderek bilgile-
niyoruz, yoldayız ve bizi görüntüler-
deki namus, inanç, estetik iİgilendi-
riyor. Bu gördüğünüz mekanı sattık
bu filmi yapabilmek için. Hâlâ nerede,
nasıl yayımlanacak belli değil. Kültür
BakanlığYna projeyi gönderdik beş
aydır cevap yok. Bazı özel TV'ler ilgi
bile göstermedi. Fakat onlara dedim
ki "Sadece bu görüntü çahşmalanmız
yayınlansa, bir ayda elli kez talep al-
mazsanız biz sizden hiç para da alma-
yahm". Ben buna inanıyorum .
Röportajdan kaçındık
- Çalışmanızda nasıl bir yol izliyorsu-
nuz. bir belgesel denebilir mi?
Belgelerken çok farklı bir tavır izli-
yoruz. Röportaj tekniğınden kaçını-
yoruz. Insanlann biyografık özellikle-
rini anlatmak değil, tam aksine on-
lann hangi ruhsal esıntilerle beste-
karlık yaptıklannı anlatmak, dünya-
lannın ne olduğunu ortaya çıkarmak.
Bunu ilk iki örneğimizde başardık gibi
gözüküyor. Bizım için müzik camiası-
ndaki değişik tepkilerle birlikte, Sela-
hattin İçli'yle Alaaddin Yavaşça'nın
tepkileri çok önemli. 18 yaşında asis-
tanımız var, annesi anyor 'Size nasıl
teşekkür edeceğimı bilemiyorum evi-
mizde müzik değişti' diyor. Montajcı
çocuk "Hayatımda yaptığım en onurlu
iş. bunlan torunum da ızleyecek" di-
yor. Rock'çılann gözleri yaşanyor,
Türk musikisinin özgün eserlerini din-
ledikleri zaman. Öyle bir kopanlmışız
ki kendi kültürümüzden. Türkiye'de
yaşayan Anadolu insamnın, 33 kültü-
rün birikimi anlamında, bir karşı
karşıya gelme durumu var. Biz bu
karşı karşıya gelme malzemesini
hazırlıyoruz. bunu ya televizyonlar
gerçekleşürecek ya da Kültür Ba-
kanlığı.
- Bu çauşmanız Türk müziğine olan
kişisel ilginizden mi kaynaklanıyor?
Aslında bu ülkede yaşayan bütün
insanknn ilgili olduklannı, fakat
farkmda olmadıklannı düşünüyorum.
Bir üstadımızın söylediği gibi "Bu ül-
kede her insanın kulağında bir seyyah
ninnı vardır". Ya da sabah ezanı. Saba
makamında okunuyor ve ınanılmaz
bir şarkı. Çocukluğumuzdan beri hep
bunlarla büyüdük ama bizden sonraki
kuşak bunlarla büyümedi. Bir anlam-
da bu misyonerlik görevi gibi geliyor.
Kalıcı bir arşiv oluşuyor
- Türk musikisi) le ilgUi daha önce de
belgeseüer ya da görüntü çalışmalara
yapddı sizinkinin farklı olan yanı nedir?
Türk müziğini görüntüleme çalı-
şmalan vardı. İnsanlar TV'lerde izle-
dikleri bu görüntülere küp djyorlar.
Klip demeye bizim dilimiz varmıyor.
Biz Türk musikisi üzennde görüntü
çalışması yapıyoruz. Müzikteki ruhu
görüntüye yansıtmak gibi çok iddialı
gibi gozüken, ama bizim de çok önem-
sediğiınız çabamız bu. Gerektiğjnde
Itri'nın de bir bestesine görüntü çalış-
ması yapacağız. Nasıl ki televizyon-
lanmız Bach'm bestelerine görüntüyü
Batfdan alıyorlar. Biz de o kalıtede bi-
zim üstadlanmızın eserlerini yapa-
cağız.Yaşayanlann bilinen besteleriyle
kulak alışkanlığından yararlanarak,
göze de hitabederek, dolayısıyla ruha
da hitabederek bir boşluğu doldurma
sevdasıyla yola çıktık. Çabamız göz-
den öze inmek.
- Yaptığınız bu çaltşmanın Türk mü-
ziğine nasıl bir katkıda bulunacağını
düşünüyorsunuz?
Şu anda tüm dünyada olan kaostan
Türkiye nasibini fazlaca almış durum-
da. Türk halkı şu anda bir kimlik
boşluğu içinde. Onlara en azmdan
müzik yoluyla 'Bakın bunlar bizim.
kendınize gelin" gibi bir lafın küçük bir
hecesini sunuyoruz. Birileri bundan
güç alırsa başka bir şeyler sunar. Aynı
zamanda çok önemsediğimiz Türk kül-
tür aışıvıne kalıcı bir şeyler yapıyoruz.
Heryılustabirşaire
lOObindolar
• Kültür Servisi - Amerikan
Şairler Akademisi bundan böyle
heryıl yaşayan ve sanatının ustası
olduğu kabul edilen bir Amerikah
şaire 'Tanning' ödülü vereceğini
açıkladı. 100 bin dolarlık bu
ödülün şimdiye dek Amerika'da
şiir alanında verilecek en büyük
ödül olduğu belirtildi. Ressam
Dorothea Tanning ve dul eşi Max
Emst'in her yıl bu ödülü vermesi
için akademiye 2 milyon dolar
bağışladıklan ve ödülün ilk
sahibinin 29 Eylürdeaçıklanacağı
bildirildi.
Trabzon'dakûltûrve
sanat etkînlikleri
• TRABZON (AA) - Trabzon'da
kültür ve sanat etkinlikleri, yaz
döneminden sonra yeniden
canlanmaya başladı. Etkinlikler
çerçevesinde önümüzdeki hafta,
Saray Sinema ve Sanatevi'nde 2
eyiül cuma gününe kadar,
yönetmenliğini Robert Radler'in
yaptığı, başrolü Eric Roberts'in
oynadığı 'Best of the Best' adb fılm
gösterime girecek. Trabzon
Belediyesi Hamamizade İhsanbey
Kültür Merkezi'nde ise Üsküdar
Sanat Tiyatrosu tarafmdan 27
ağustos cumartesi günü 'Çilli
Horoz' adlı oyun sahneye
konulacak. Yönetmenliğini
Kemal Özişçi'nin yaptığı oyun, üç
perdelik bir güldürü. Öte yandan,
ekim ayının ilk haftasında
perdelerini açacak olan Trabzon
Devlet Tiyatrosu hazırlıklannı
sürdürüyor. Haldun Taner'in
'Keşanlı Ali Destaru' adb oyunu
Oğuz Aral yönetiminde
hazırlanıyor. TDTyeni sezonda
'Keşanlı Ali Destanı", 'Aç Sınıfın
Laneti', 'Taziye', 'Resimli
Osmanll Tarihi', 'Dallar Yeşil
Olmair,'Kadınlarda Savaşı
Yitirdi' ve" Yaşasın GökkuşağY
adlı çocuk oyunundan oluşan 7
oyunu izlenime sunacak.
AlfinKozaşiir
yanşması
• ADANA (L BA) - Adana
Büyaikşehir Belediyesi'nce, 'Altın
Koza Festivali" kapsamında
düzenlenen '8. Altın Koza Şiir
Yanşmasf na katılım süresi, 1
eylül çarşamba günü sona erecek.
Adana Büyükşehir Belediyesi, 'şiir
dünyasına yeni adlar veyeni
eserlerkazandırmak, Alün Koza
Festi\<aîi kapsamında şiirin sesini
yeni yaklaşunlarla duyurmak'
amaayla "şiir yanşmasf
düzenledi. Daha önce bir kitapta
yayımlanmamış eserlerle
kauhnabilecek yanşmaya, konu
ve şiir sayısı sınırlaması
getirilmediği bildirildi. Yanşmaya
kaülmak isteyenler, 1 eylül
çarşamba gününe kadar, "Koza
Kültür ve Sanat Turizm
Hizmetleri. Kurtuluş Mahallesi,'
Atatürk Caddesi 36 1601120
Adana' adresine
başvurabilecekler. Yanşmanın
seçici kurulunu, şu isimler
oluşturdu: Yahya Akengin,
Yavuz Bulen Bakiler, Mehmet
Çınarb, Nüzhet Erman, Prof. Dr.
Sadık Kemal Tural. Yanşmada
birinciük kazanan şairin. 5 milyon
bra \ e 'Altın Koza Heykeb' ile
ödüllendirileceği açıklandı.
Ayten Çetiner'in
imza gunö
• Kültür Servisi - Şair ve ressam
Ayten Çetiner, ilk şiir kitabı
"Gönülden Dökülüşler"i Ada
Dostlan Derneği'ne katkı amaayla
imzalayacak. Heybebada Inönü
Köşkü'ndepazargünü saat
14.00-18.00 arasında
gerçekleştirilecek imza gününde
Ayten Çetiner, okurlan ile
söyleşecek. İmza gününe Adalar
Belediye Bşakanı Can Esenve
Sevinç İnönü de katılacak. İmza
gününde elde edilecek gebr,
adalann çevre düzenlemesi ve
güzelleştirilmesi için kullanılacak.
DuyguAsenave
rekoptmen kitabı
H Kültür Servisi - Gazeteci-yazar
Duygu Asena'nm saüş rekoru
kıran kitabı 'Değişen Birşey
Yok'un imza gününde yazara
Çarşı Capitol ve Çarşı
Bakırköy'de büyük ilgi gösterikH.
İkişer saat süren imza günlerinde
Duygu Asena yaklaşık 250
hayranına kitaplannı imzaladı ve
onJarla sohbet etti. Yazann
üçüncü ve son imza günü ise 31
ağustos çarşamba günü saat
12.00-14.00 arasında Çarşı
Maslak mağazasında yapilacak.
Mehmet Can'dan
Atatürk dekupajları
sergisi
• Kültür Servisi - Mehmet Can'ın.
kıl testeresiyle dekupe ederek
boyadığı kabartma Atatürk
portreleri sergisi Kadıköy eski
kaymakamlık binasının yanındakı
Belediye Sanat Merkezi'nde açıldı.
Müzik ve özgün paspartu
çahşmalanyla da tanınan Mehmet
Can'm 40 parçadan oluşan sergisi
6 EylüTe kadar izlenebiür.