Katalog

27 AĞUSTOS1994 CUMARTESf CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hava-lş: Türk-lş hükümete teslim • İstanbul Haber Senisi - Hava-İş Sendikası, Türk-İş'i başkanlar kurulunun karanna u>Tnamak, kazanılmış haklan yeniden tartışma konusu ederek hükümete teslim olmakla suçladı. Hava-İş Sendikası Gene! Merkez Yönetim Kurulu'nun hükümetin kamu işçisinin ücret zammını ödememesi nedeniyleyapüğı yaalı açıklamada, "Türk-Işin hükümetin önerisini kabul etme tavn 'ben işyeri örgütlülüğü esasına dayalı mücadeleetme anlayışından ve politikalanndan yoksunum. Ey hükümet sen nasıl istiyorsan öyle olsun' demektir. Yani teslim olmaktır" denildi. RTÜK'tentelif uyarısı • ANKARA(Cumhuriyet Bûrasu) - Radyo Televizyon ÜstKurulu(RTÜK),özel radyo ve televizyonlara, yayımladıklan müzik eserlerinin sahiplerine "telif ödemedikJeri" gerekçesiyle uyanda bulundu. RTÜK'ten yapılan açıklamada, özel Sanat Eserleri Yasası'ndan doğan yükümlülüklerini yerine getirmeleri istenirken, aksi takdirde, Radyo Televizyon Yasası gereğı yasal yaptınmlann devreye sokulacağı bildirildi. Ortak bilet semineri yapıldı • İSTANBUL(AA)- Avrupa Birliği Dışilişkiler Genel Müdürlüğü'nün MED-URBS programının bir bölümü olan Hafif Rayh Sistemler ve Kent Planlaması Projesi(METMED) kapsamında İstanbul'da uygulanması planlanan "ortak bilet" konusunun ele ahndığ] seminer başladı. Huzunevinde intihar • tSTANBUL(AA) - Kartal Soğanlık'taki Kıalay Huzurevi'nde kalan Saniye Kutlu(87)adhkadın oturduğu koltuğu ateşe vererek intihar etti. Kutlu. yanında bulunan özel bakıcısını, "bana hemşireyi çağır" diyerek gönderdikten sonra kapıyı içeriden kilitleyerek oturduğu koltuğu ateşe verdi. Koltukla birlikte yanan Kutlu, olay yerinde yaşarmnj yitirdi. Yargıtay'dan gecekonduculara • ANKARA(AA)- Yargıtay. gecekondu sahiplerini memnun etmeyecek bir karar verdi. lmar uygulaması sonucu muhafazası mümkün olmayan gecekondulann yıkılması nedeniyle gecekondu sahiplerine binanın değeri değil, enkaz bedelininödeneceği belirtildi. îşçi zamları sil baştan Kamu sektörü işçilerinin ücret zammının ödenmesine ilişkin görüşmeler, Türk-lş ile hükümet arasında 'yanlış anlama komedisi'yle yeniden çıkmaza girdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu sektöründe çalışan yaklaşık 730 bin işçinin ikinci yıl, ikinci yanyıl zamlanndan doğan ücret farklannın ödenmesi için 3 aydır Türk-lş ile hükü- met arasında süren görüşmeler 'yanlış anlama krizi'yle yeniden çıkmaza girdi. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, hükümetin ilk önerisinde haziran zam farkının kasımda, temmuz farkının da ocakta ödenmesi koşulunun getirildiği- ni, ancak tam anlaşma noktasında hü- kümetin çark ettiğini ileri sürdü. Bayram Meral ve Türk-lş Yönetim Kurulu üyeleri dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nihad Matkap'ı ziya- ret ederek bir süre görüştüler. Ziyaret sonrasında bir açıklama yapan Bayram Meral, kamu işçilerinin zam farklannın ödenmesine ilişkin hükümetle görüşme- lerde herhangı bir yanlış anlamanın söz konusu olmadığını söyledi. Meral, şöyle konuştu: "Hükümet bize bir teklif yaptı. Hazi- ran zanunı, kasımda bir defaya mahsus olmak üzere çek kesilerek ödenecek, temmuz farkı da ocakta ödenecekti. An- cak önümüze sonradan farklı bir tablo getirildi. Hükümet, farklannın 1995 mayıs ayına kadar vayılarak ödejebile- ceğini bildirdi. Hükümete olan güvenimiz sarsılnuştır." Devlet Bakanı Bekir Sami Dace ise, Türk-lş yönetiminin hükümetin verdiği öneriyi yanlış anladığmı, zam fark- lannın Mayıs 1995'e kadar yayılması önerisinin yineleneceğini söyledi. Dace, şöyle konuştu: "Türk-tş'in önerisini 1994 yılı içinde yerine getirmemiz ülke koşullannda mümkün değil. Bizim önerimize göre, kasımda 6 trilyon, ocakta 24.5 trilyon. martta 18 trilyon liralık ödeme yapılması gerekiyor. Ancak farkların kasım ve oca- ğa yığılması mümkün değil." Matkap'tan yeni projeler Bu arada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nihad Matkap, Türk-İş Baş- kanı Bayram Meral ve Yönetim Kurulu üyeleri ile görüşmesinde, önümüzdeki günlerde yeni projelerin devreye sokula- cağını söyledi. Matkap, SSK'nin içinde bulunduğu darboğazın aşılabilmesi için 24 eylülde yapılacak toplantıda, işçı ve işveren konferedasyonlan, siyasi parti ve üniversite temsilcilerinin görüşlerinin alınacagmı söyledi. Hükümetin 'sat, kapat, kurtuT ilkesiyle özelleştirme yoluna gjttiğini be- lirten Matkap, iş güvencesi ve işsizlik si- gortası gibi alt yapı çalışmalannın yapı- lmadan özelleştirmeye gidilmesinin çok büyük sakıncalar doğuracağına da dik- kat çekti. Selülöz -İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu'nca yapılan yazılı açıklamada, toplu iş sözteşmesi fark alacaklannın ödenmesinin çarpıtılarak kamuoyuna yansıtıldığı öne sürüldü. Açıklamada, "Sendikamız sonuçta hükümetin imzalanmış bir toplu iş sözleşmesini ade- ta yeni bir toplu iş sözleşmesi imzalanı- yormuş gibi tartışmaya açmasını. işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ala- cağını şüpheli alacakmış görüntüsü verip, kendisinin içerisine düştüğü yasa dışı ko- numu perdelemeye çaltsmasını, yasalara 'ahde vefa' ilkesi gibi rnoral ahlakı değer- lere aykın, ü\elerimi/i hak kavıbına uğ- ratacak bir tutum olarak değerlendirerek yargı yoluna gitmiştir. Kararı kamuouyu ve bağunsız >argı >erektir"denildi. Ankara üniversitesi Dekaıı seçiminde 'torpiP savı • YÖK Yürütme Kurulu'nun iki dönemden fazladekanlık yapılmaması yönünde aldığı ilke karanna karşm, Semih Baskan 3. kez dekanlığa önerildi. Baskan'ın dekanlığa önerilmesinde, YÖK Başkanı Mehmet Sağlam'ın özel kalem nıüdürlüğü görevini yürüten eşinin etkili olduğu savlandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK Genel Kurulu'nun 29 ağustos pa- zartesi günü 3 yıllık görev sürelerini dol- duran 25 fakülte dekanının yerine gele- cek yeni isimleri belirlemeİc amacıyla yapacağı toplanü öncesinde, "torpü" ve "kayırma" iddialan yoğunlaştı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın. Yükse- köğretim Genel Müdürü ve YÖK Ge- nel Kurulu üyesi Aydoğan Ataünal ın doktorasını Malatya Üniversitesı'nden usulsüz yollardan aldığının belirlenerek iptal edilmesi karanna itirazmın ardı- ndan, YÖK'ün de dekan seçiminde ilke kararlannı görmezden geldiği bildirildi. Edinilen bilgiye göre 2547 sayılı Yük- seköğretim Yasası uyannca, 3 yılhk gö- rev süreleri sona eren 25 fakülte dekanı- nın yerine gelecek yeni isimlerin belirle- neceği YÖK Genel Kurulu toplanüsına iki gün kala dekan adaylan kuüslerini yoğunlaştırdılar. YÖK Yürütme Kurulu, iki dönem dekanlık yapanlardan görev süresi bu yıl sona erenlerin üçüncü dönem için ye- niden aday gösterilmemeleri yolunda "prensip karan" ahrken kimi adaylar için bu karann uygulanmayacağı belir- tildi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Saglam'ın özel kalem müdürlüğü göre- vini yürüten Gûlsün Baskan'ın eşi, An- kara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Semih Baskan'ın üçüncü dönem de- kanlık için birinci sıradan aday öneril- mesi buna örnek olarak gösterildi. CHP heyetinin SUSER'i ziyarerinden sonra Emekçi Kadınlar Birliği de yüriiyüş yaparak işçilere destek verdi. SUSER işçilerine CHP'den destek Milletvekili Algan Hacaloğlu başkanlığındaki CHP heyeti, SUSER işçisine 'direnişinizi destekliyoruz' dedi. Hacaloğlu, 'Sorunu Çalışma Bakanı Matkap'a götüreceğim' dedi tstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletve- kili Algan Hacaloğlu başkanlığındaki bir heyet, bir süre önce kapatılan SU- SER'i ziyaret ederek direnişteki işçile- re destek verdi. 27 Mart seçimlerinden sonra RP'li belediyelerde işçi çıkanl- masına çok sık rastlandığına dikkat ceken Hacaloğlu, bunun arkasmda belli bir anlayışa yönelik çabalar oldu- ğunu belirterek "Eideki kadroları tas- fiye edip başka oluşumlar yaratarak partizan kadrolann oluşumuna izdn ver- meyiz" dedi. Âlgan Hacaloğlu'nun yanı sıra CHP İstanbul îl Başkanı Haluk Ü- man. ll Baskan Yardımcısı Mustafa Tosun, il meclisi üyeleri Bayram Kü- tükçü, Can özyedierier, Fatih İlçe Başkanı Çetin Soysal, Kağıthane İlçe Başkanı Gökhan Zeybek. Bayrampa- şa İlçe Başkanı Halil Özdemirden olu- şan heyet, dün SUSER ışçıleri>le gö- riiştü. SUSER'de işçilerin iş güvenliği ve çahşma haklanna saygı gösteril- meksizin işsiz bırakıldıklannı söyleyen HacaloğJu, CHP olarak işçilerin dire- nişlerini desteklediklerini ve her za- man arkalannda olduklannı söyledi. Hacaloğlu, işcilere seslenerek. "Hak istenmeden, aranmadan aluımaz. Ama bu arayışı hukuk kuralları içinde yap- mahsnuz" dedi. SUSER'in kapatılmasıyla hukukun çiğnendiğini belirten Hacaloğlu. bu yanlışın düzeltilmesi için İstanbul Bü- yükşehir Beiediye Başkanı Tayyip Er- doğan ve Çalışma ve Sosval Güvenlik Bakanı Nihad Matkap ile görüşeceğini de sözlerine ekledi. Bu arada İSKİ Ge- nel Müdürlüğü önünde toplanan Emekçi Kadınlar Birliği. uzun süredir musluklanndan mikrop aktığını belir- terek yetkilileri görev başına çağırdı. Birlik. basın açıklamasında, "Buradan bütün yetkilileri uyarıyoruz. önlem alı- nmazsa, yarın çoluk çocuk mikroplu sudan ölmemek için daha etkili eylem- lere yöneleceğiz" dedi. Emekçi Kadınlar Birliği, Sağlık Ba- kanhğı, belediyeler ve hükümet yetki- lilerinin birbirlerini suçlamayı bırakıp gerçekleri açıklamalannı istedi. Daha sonra direnişteki işcilere des- tek vermek için İSKİ'nin önünden SUSER'e yürüyen birlik üyeleri yürü- yüş sırasında, "Yaşasın işçilerin birli- ği", "İşçi kıyımına karşı, tek yumruk, tek barikat", "V ılgınlık yok, direniş var" şeklinde sloganlar attılar. SU- SER önünde alkışlarla karşılanan top- luluk bir süre işçilerle görüştükten sonra dağıldı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Tüpkiye'yi Temsil Etmek Kıtle iletışim araçlarında zaman zaman Turkiyeyı temsil ettikleri 'vehmedilen' kımi ısımlere rastlarız. Ama her ne hik- metsebunlaryasporcuoluryadaşarkıcı. Herhangı bir şarkı- cımız Avrupa'nın adı-sanı duyulrnamış bir kentınde bir festı- vale katılır ve (çoğu kez) herkese bir ödül verılen bu festival- den bir ödülle döner, yer yerınden oynar. Hatta kımı zaman bu sanatçı arkadaşlarımız, basının ve televızyonların yete- rince ılgı göstermedığinden de şikayetçi olurlar. Kımbilır bel- ki kendı açılarından haklıdırlar. Ayrıca bu türfestıvallerin bir kısmı mutlaka sanat değerı yüksek festivallerdir. Ama gör- dükleri kadar ılgiyı acaba gerçekten hak ederler mi? Bilemi- yorum. Aynı şey sporcularımız için de söz konusu. Hem sadece futbol değil, sporun dığer dallarında da benzer bir tutum için- de basınımız. Bir yüzücümüz, ABD'nın bir ünıvers'tesınde yapılan yarışlarda başarılı olduğu zaman, spor sayfalarımız- da neredeyse manşete çıkıyor. Ama bu arada kimı dallarda madalya alanlardan kımsenın haberı olrnuyor, o başka. Zaten ben bu ışin sırrını çözemedım. Kımı spor dallarında basınla arasını lyı götüren bazı 'cin' yönetıcıler. başarılarını katlayarak halka sunabilıyorlar. Ama bırsüre sonra denız tü- keniyor... Hele futbol. Almanya'nın birinci liginde oynayan Türk asıllı bir futbolcu, basınımız için müthiş bir 'malzeme.' Artık tüm yaşamını günlerce okuyoruz gazetelerde. Bızım topçulann' Avrupa takımlarından herhangi birine transfer 'söylentileri' de aynı şekilde malzeme oluyor. Aslında Almanyada top koşturan gençlerimizin önemli bir bölümü, oralardakı Türk seyırcılerı maça çekebilmek için oy- natılıyor. Tabii bu da kötü bir şey değil. Ama abartmamak koşuluyla. Zaten Almanya'nın kimi eyaletlerının PKK'ye tes- lim olmasından sonra bu da onemlı ölçüdeazaldı... Tüm bunlar, toplu kaçakçılıktan mahkum olan Tanju Ço- lak'ın, havaalanında ağlayan bir resmını görduğum zaman aklıma geldi. Doğrusu spor sayfalarında Beşıktaş ın dışında- ki haberlere karşı fazla bir ılgım yoktur. Ama Tanju Çolak olayının dışında kalmak mümkün değil. Tanju Çolak'a verilen ceza az mı, çok mu tartışmayaca- ğım. Ama bıreysel olduğu zaman para cezasıyla yetinılıp, 'toplu' olduğu zaman hapıs cezasının verılmesının mantığını anlamakta zorlandığımı söyleyebilirim. Fakat her şey bir ya- na, eğer Tanju ıçın özel bir af çıkarılırsa yadaTanju'yu hapis- ten kurtarmanın başka bir yolu bulunursa, bu ışe kalkışan milletvekıllerıne olan saygım sıfıra ıner. Aslında Türkıye Buyük Mıllet Meclisı'ne yapılacak hertür- lü saygısızlığın karşısındayım. Bu Meclıs'tekı insanları be- ğensek de beğenmesek de bu Meclis Türk halkının ıstemının bir sonucudur ve eğer Turk halkına saygınız varsa, TBMM'ye de saygı göstermek zorundasınız. Ama eğer bu Meclıs'ın ki- mi üyeleri, üç kuruşluk popularıte ve sempatı toplamak ıçın hukuku ayaklar altına alma curetını gosterırlerse, o zaman bu üyelere tüm gucümle karşı çıkarım. TBMM'nın ıtıbarını böylesıne zedelemeye hıç kimsenın hakkı yoktur. Üyelerınin de... Ağlayan bu genç adamın, yurtdışına çıkışını, yurtdışından verdiği demeçlerı okumuştum. "Ben Türkiye'yişerefle tem- sil ettim" diyordu. "Altın ayakkabı aldım." Doğrudur. Zaten bu aksilıkler olmasa, Avrupa nın büyük golculeri arasında yer alacak ve dünya karmasında oynayacaktı. Özel yaşamı benı hıç ilgılendirmiyor. Hıç kımseyi de ılgılendirmemesi ge- rekir. Fakat acaba Tanju ve yukarıda değindığım dığer sporcu- lar', Türkiye'yi mı temsil edıyorlar? Hıç sanmıyorum. Bizim futbol liglerinde oynayan bir sürü yabancı futbolcu var. Hangi ülkeden geldıklerını kaç kışi bilıyor? Sadece Fe- nerbahçe'nın sıyah futbolcusunun Nıjeryalı olduğunu biliyo- rum. Onu da dünya kupasından hatırlıyorum. (Inşallah aklım- da doğru kalmış olsun.) Bir sürü yabancı ısımli futbolcu var. ikinci lig takımlarında da varmış. Makedon mu, Polonyalı mı, Gurcü mü, Ukraynalı mı, Fmlandıyalı mı, Bulgar mı be/lı değil. Siyah olanların da nereden geldığini anlayamıyorum. Afrika'dan mı gelmışler, Amerıka'dan mı... Bunların hiçbirı ülkesini falan temsil etmi- yorlar. Gelmiş, profesyonel olarak ekmeklerını kazanmaya çalışıyorlar. Zaten futbol (Türkıye dede)enağır Vş've futbol- cu, 'an ağır işçi'dk. Tüm bir ömürlerı boyunca 10-15 yılda ka- zanacaklarının ürününü yerler... Türkiye'yi yurtdışında asıl 'temsil eden' ınsanlardan hiç kimsenin haberi olmaz. Dünyanın en ünlu ve nıtelıklı ünıver- sitelerinde ders veren Türk hocalar vardır. Isimlerini bilen var mı? Alman üniversitelerinde ders veren Türk hoca sayısı yüzün üstünde, en ciddı araştırma kurumlannda Türk araş- tırmacılar harikalar yaratıyor. Bilen yok. Yazarlarımızın kitapları çevrılıyor yabancı dıllere. Baskı üstüne baskı yapıyorlar. Ressamlarımızın resımlerı satılıyor, müzeleri süslüyor. Ama halkımız bundan habersız... Gelsın futbol, gitsin futbol. Ve bu 'şımartmanın' sonunda, genç bir adamın yürek parçalayan hıçkınkları süslüyor sayfaları. Çok yazık... Not Perşembe günkü yazımda üç aylıkfaız oranlarını %50 yerine %1(X) olarak yazmışım. Okurlarımdan ozür dılerım. Atalarımız ne demiş: "Zenginin parası züğürdun çenesini yorarmış." Kültür • Sanat ALKAZAR AVRUPA SİNEM\L\R1 BCIGCİIS •ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇILARIYönetmen: Lino Brocka ALKAZAR: 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15 'ÖLÜMSÜZ Z Yönetmen: Costa Gavras AVRÜPA: 12.00-14.15-16.30-18.45-21.00 YARIN *RESMİTARİH *KARA CÜBBE 1Eylül Dünyı Barış Günü nedeniyle ALKAZAR da BARIŞ FİLMLEHİ HAFTASI \ - SŞj*T>/4 cUy*. 1988'den beri böyle bir protest müzik dtnlemediniz! ekrem ataer MARE NOSTRÜM (Bizim "Deniz") Madımak'ta "Böyiesine keskin bir sinema duygusuyla isienmis, boylesine batılı ve modern bir fîlmi hic beklemiyorduk" Atilla Dorsay Serap Aksoy & Fikret Kuşkan Zekî Demİrkubuz CE.SAR ÖDl LLİ BİK ŞAHESLR GERARD DEPARDIEÜ • ANNE BROCHET )ımtımı:ALAISCOR\EAU DU.TÜHIÎI TÜM EAD'HLAFJ %j,iU&<*t A Tou- Les Malinş Du Mondf F BahçePYRMM>' 34S3150j 120C '430 '^'3019302145 31 Ağustos'tan başlayarak MUAMMER KARACA TİYATROSUNDA 293 89 78 (3 hat) İSTANBUL BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROLARI INEKYazan: Nazım Hıkmet Yon H. Hilmi Buiunmaz C.lesi 21.00 D U Ş SESSIZLIGIN RENKLERIYazan-Yöneten H Hılmı Bulunmaz Çarsamba 20.30 Palyaço-Mım Aslan Timur Saiı 15.00 Bilet fiyatları; TAM: 1OO.OOOTL. Istiklal Cad. No: 186/2 Seyoğlu Öğroncı: PO.OOOTL. Tel : 513 74 31 • 522 65 85 - 251 60 90-638 14 84 Beyoğlu Pera; 251 32 40 Moda;337 0128 Yanan HeCanım •Semah (Döne Done^ Saıdunyaya Ağıt Mayıs Ayiann Gülüdür •IşçMarşı •Yuru Bre HmrPaşa • Soi KoJum Yaralıl • Stvas Ellennde Sjam ÇaJımr •Akşamüstu dumm MAJÖR PLAK {O 212) 527 61 28 MAVERICK Vahşı Batı da hayatta kalabılmek ıçın en azından bir tane özel yetenegınız olması gerekır Cesaret. kurnazlık. kaba kuvvet ya da başınız defde gırdığmde ortadan kaybolmanızı sağlayacak uzun ve guçlu bacaklar Çok çekıcı ve esprılı bın olan Bret Mavenck ıse kumarda rakıp tanımamaktadır Batının en renklı sımalanndan bın olan Mavenck. 500 bın dolarlık poker odulünu kazanmak uzere maceralı bif yolculuga çıkar Maceralannın en güzel bölümü de. hıç kuşkusuz güzel ve zekı bir kadın olan Annabelle Bransford'un kalbını kazanması olur Yönetmenhgını Rıchard Donner'ın yaptıgı fılmde başrollerı ıkı ünlü oyuncu. Mel Gıbson ve Jodıe Foster paylaşıyorlar 19 Ağustos tan ıtıbaren sınemalarda niSPARAPLOS SAURAnınson fılm. FRANCESCA NERİ & ANTONIO BANDERAS Valnız Beyoğlu Sınerr>asında TEL 251 32 40 2 15 14 3aiö 45-19 00-2" 15 Kültür Sanat ilanlarınız için- 293 89 78 (3 hat) < | <» < > < . < | < PET MAGAZINE 1994 I. ULUSAL " D O G SHOW" 1-2 EKİM1994 ÇAMLICA " COUNTRY CLUB " KÜÇÜK ÇAMUCA- İSTANBUL 1 EKİMaiMARTCSİıTOY-LTnuTir-VrtDRiaNGDOGS 2 EKİM PAZAR : TERRİER • HOUND • GUN DOGS DANIŞMA PET MAGA2INE Bağdat Cad No 3o <IZ!lT 0°RA< 'STANBUl Tel 10216) 414 46 50- 51 Fax [02161337 25 41 SON KAYtT TARİHI 20/9/ 1994 DEV BİR SANATÇI KONSERI DAHA... CHRIS DE BURGH Organizasyon: AHMET SAN A S 'ın kcrikılanyfa YEDİKULE ZİNDANLARI ZEYTİNBURNU - İSTANBUL 31 AĞUSTOS 1994, ÇARŞAMBA Soat: 21.3O Kapı Açılış: 19.OO BİLET FIYATI: 350.000 TL. BİLET SATIŞ YERLERİ: BİLGİ İÇİN: 212. 280 61 01 •VAKKORAMALAR Taksim, Osmanbey, Suadiye, Galleria • KONSER GÜNÜ YEDİKULE ZİNDANLARI GİŞE5İNDE YAZ O Y U N U AÇIKHAVA TİYATROSU nda Reşat Nun GÜNTEKIN ÇALIKUŞU Oyunlaştıran: Necatı CUMALI Özgün Müzik: Esın ENGİN Yönelen: Hakan ALTINER Dekor Atıl YALKUT Koslüm: Sevım ÇAVDAR Koreografi: Semıramıs UYAR Şarkı Sözlerı: Gulsun SIREN Orkestra Şefi: Önder BALl Oyun Günleri: I3 Ağusfcstan llıbarer 31 Ağustos a KaOal Pazar Hanç Her Akşam Saat 21 00de Teletonla Rezervasyon Içın 240 77 20 Biktter Tıyıto psetnr rmaa Vaktaıama r aksn (BosBm. Gâena Slrada M^ZJSI KacHıoy H Tan» Ir AJVICAJRA SANAT TİYATROSU İSTAJSfBTJTL TURNESİ RuîkayAazDr Slcohkman rolu ıte yrtiar soofa sahnede \ \ \ \ \ IIAIK DİJŞMMI-2-3-4-5-6-7 Eylül Saat 21.30 Genel İstek Üzerine Yalnız 3 oyun 8-9-İO Eylül 400. Oruıı Suti 11.30 SAKINCALIPIYADEBilet Salış: Rumeli Hisar gife 28"210ı Vakkorama Taksim, 251 28 88 Suadiye 350 87 42, Rumeli 234 42 Hl