06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS1994 CUMARTESI OLAYLAR VE GORUŞLER Canlı tarihe kısa bir sezi Bugun, ülkemızın son zamanlarda yaşadığı çeşitlı açmazlann sorumJusu olarak genç laık Türkıye Cumhuriyeti'ni göstermek gıbı bır eğılım vardır kı, büyük yanılgıdır. En büyük yanlışhk, bueleştınyı yapanlarm kendılenndedır. Dr. İ. GÜVEN KAYA Boğaziçi Üniversitesi B alkan Savaşı yıllandır Konu>la ılgılı olarak Brecht, kısa bır oyku ya- \ımlar Öykuşoyledır Yaşlı bır adam. yolda gıderken dort kışı larafın- dan soyulur Soygunculann her bın genç. dınamık ve enerjık adamlardır Goz açıp kapayınca>a değın, yaşlı adamın butun parabinı alıp kaçarlar Adamcağız. dağ başında parasız pul- suz kalıvenr Çaresız, >uruye \uruye aç susuz. yaşadığı kente gelır Gelır gelmez de kendısını soyanlardan uçu- nu sokakta gorur, bağınp çağırmaya başlar Yaşlı adamı tanıyan herkes toplanır. hırsızlan hemen yakalarlar Çaldıklan bulun paralan gen alırlar ve adamlar mahkemeye çıkarılırlar Yargıcın karan oldukça ılgınçtır "\ aşiı adam, gençlerden aldığı bıitün paralan onlara geri verecektir. Aksi takdirde bu dört genç \e enerjik adam uyıımsuz bir yaşam sürdurmeje zorlan- nuş olur ki bû da >anltş bir rutumdur." Brecht. 1913 yıllannda yayımladığı bu oykusunun adını 'Balkankrieg' (Balkan Savaşı) kovduğuna gore oy- kuyu Osmanlı Imparatorluğu'nun ıçınde bulunduğu durumu ve konumu açıklamak ıçın kaleme aldığı anlaşılı- yor Yazara gore Osmanlı İmparator- îuğu'nun parçalanması ve yıkılması dıyalektık bır sonuçtur Yaşlı ve koh- ne devletın hemen ardından gelecek olan genç ve enerjık devletlenn doğu- mu da bır zorunluluktur Donemın yoneücılen doğal olarak olayı bu açıdan gormek ıstemerruşler- dır AlmanlannGöbenveBreslaukru- vazörlen Rus donanmasını vurunca Osmanhlar, oteden ben buyuk umut- lar besledıklen bu savaşa resmen katıl- dılar Donemın sadrazamı Talat Pa- şa'nın, Osmanlı İmparatorluğu'nun bu savaşa katılması konusu ıle ılgılı olarak donemın Emniyet-i Lmumhe Müdürü (Emnıyet Genel Mudüru) Aziz Bey'e anlattıklan ılgınçtır "...Beş altı ay, nihayet bir sene içinde neticele- necek ümidiyle gozumuzu yumarak bu gırdab-ı hevinâke atüdık. Mamafih, bi- gane kalmamıza da \aziyet-i coğrafya gibi ahval-i dahilivcmizin müsaadesi yoktu. Her tarafta Cemiyet-i Mukad- dese aleyhindeki birçok dedikodular ye- niden başgöstermeye başlamıştı..." Talat Paşa'nın, ıç pohtıkadakı başa- nyı, Balkan Savaşı'ndan bu yana yıtı- nlen topraklann gen alınabılmesıne yonelık dış polıtıka ıle ozdeşleştırmesı- nın yanı sıra Harbıye Nazın Enver Pa- şa'nın ve Cemal Paşa'nın savaşa katı- lma ısteklennın kokenınde, ıdeolojık nedenler de yatıyordu İttıhat ve Te- rakkı Fırkası'nın resmı ıdeolojısının basındakı sozculuğunu yuklenen kımı sanatçılar, broşurler yayımlayarak, çeşitlı dergılerde yazılar yazarak savaşı meşnı gosteren bır 'Savaş Edebiyatı' Kampanyasına başlamışlardı Şoyle dıyorlardı "...Muharebe içtimai bir müessesedir. tlim ve fen ne kadar terak- ki ederse etsin miUetler ve yine milkt- lerden teşekkül eden zumreler içtimai havatlarını sürdürdükçe esasi secheleri olan büyümek ve vavılmak arzusu da vaşıyacak ve neticesi harp da yaşatan ve kuvvet \eren bir mıiessese hallnde pa- yidar kalacaktır..." Bu duşunceden yola çıkarak Enver Paşa'nın emn ıle donemın butun sanatçılan ıçın Ça- nakkale've gorkemlı bır gezı duzenle- rur Gezıye katılanlar arasında Ağaoğ- iu Ahmet, Orhan Seyfi, Enis Behiç, Ce- lal Sahir, Hıfzı Tevfık, Hakkı Süha, Hamdullah Suphi, ressam İbrahim Çallı ve Nazmi Ziya, Ali Canip. ömer Seyfettin, Mehmet Emin, muzısyen Yekta gıbı adlar vardır Bu duşuncenın temelınde. Avrupa'- da XVIII yuzyılınsonlannadoğnjge- lışen kapıtalızme koşut olarak Kant, Fkhte ve Hegel'de daha somut bır bı- çım alan "kasf'ın varlığı. ote yandan "toplumu ancak jetenekli olan bireyle- rin jonlendirebileceğını, otekilerin ise bu seçkin zumre için çalışmaktan başka y apacak bir şejleri olmadığı" sav ını ge- nel leştıren Nietzsche'nın ırrasyonal duşuncelennın. Osmanlı sınırlannı be- lırgın bır bıçımde zorlamasının etkısı olduğu kuşkusuzdur Çunku bır yazı- sında Ömer Seyfettin, "İki yüz senieden beri Avnıpa muhitinin büyumek ve ya- ydmak seciyesi İslam dunyasına te>ec- cüh etmiştir" derken XIX yuzyılınılk yansında buyuk bır dınamızm kaza- nan Av rupa kapıtalızmının uç buv uk temsılcısı olan ve yazann "Jtilaf-ı Mü- selles" (uçlu anlaşma) dedığı İngiltere, Fransa ve Rusya'yı kastedıyordu In- gıltere 1874 yılında somurgecılığı res- mı polıtıkası halıne getırmış ve 1980 yılı esas alınırsa dış satımı 1900yılında yuzde 138"e. 1913 yılında ıse yuzde 236 5'e yukselmıştı Fransa'da. III Cumhunyet'ın sıyasal kadrosu ıçınde somurgecılığı savunan çekirdek bir kadro oluşmuş ve uluslararası tekelleş- meyı savunan avukat Jules Ferry, ba- şa geçınce. hemen duşuncelennı ger- çekleştırme hazırlıklanna gınşmıştır İttihatçüar'ın Rusya'ya bakışlan pek az gerçekçı. daha çok duygusal bır yaklaşımdır Çunku I. Petrounluvası- yetnamesınde ozetle "sıcak denizlere inmek veTurkleri,gerekirse kimi Avru- pa devletleri Ue birleşerek Rumeh'den atmak, İstanbul'u işgal ermek..." tu- runden kımı onemlı maddeler yazmış- tı Buna karşılık İttıhat ve Terakkı Fırkası "Orta Asya devletleri ile siyasi ve askeri alanda birleşmeyi, Balkan- lar'dan Hindistan'a hatta Çin'e değin uzanan bıitün sosval, sivasal ve ekono- mik butünlük kurmayı"' oneren 'Turan' ıdeolojısını seçenek olarak gelıştırmış- tı Savaşın ılk başlannda, Almanlann kımı başanlan, Osmanlılan cıddı umutlandırmıştır Talat Paşa. o yıllar- da "birkaç ay içinde muharebe neticele- necek, biz de cuzı bir fedakarlığa muka- bü azim menfaatler elde edecektik..." derken "bir koyup beş kazanma"yı çok once duşunmuştu Talıhın cılvesıne bakın kı, o zaman da evdekı hesap çar- şıya uymadı Bağdat'ın duşmesınden sonra, Talat Paşa ağız değıştırerek "Balkan Harbi'nde kavbettiğimiz Ru- meli ile adalara nisbeten Irak'ın maddi ve manevi ne kıymeti >ardu-.." derken basını susturmak ıçın telefona sanlır ve Matbuat-ı Dahılıye Muduru Hik- met Bey'ı bularak basında doğru ha- ber çıkmasını onler Bu ışten kazançlı çıkanlar yok mu- dur9 Vardır elbette Bu donemde de kendılennı partıye davavarak bu>uk çıkarlar elde eden Doktor Nazım (En- ver Paşa'nın yakınıdır) ve Topal İsmail Hakkı vb hayaliciler vardır Talat Pa- şa bu vurgunculardan soz ederken harp yıllannı kastederek "Şu iki sene içinde İthalat ve İhracat Hevetleri'nin tetnin ettikieri menfaat hakkında ef- vah-ı nasda devam eden sozler, akülara durgunluk getirecek raddededir" der Brecht, haklıdır Kokuşmuş tum kurumlan ıle bırlıkte. artık yaşlanmış Osmanlı yıkılmak zorunda ıdı Bu yı- kıntılar uzenne, genç ve enerjık bır Turkıye Cumhunyetı'nın kurulması da dıyalektık bır zorunluluktu Ku- vay-ı Milliye hareketı, eylemıyle, yenı- den yapılandırdığı kurumlan ıle genç bır harekettı Bu bakımdan ılenye do- nuk her turlu devnmcı eylemlenn de başanlı olmamasına olanak yoktu Bu, bugun ıçın de geçerhdır Bugun, ülkemızın son zamanlarda yaşadığı çeşitlı açmazlann sorumlusu olarak genç laık Turkıye Cumhun- yetı'nı göstermek gıbı bır eğılım vardır kı, buyuk yanılgıdır En buyuk yanlış- hk. bu eleştınyı yapanlann kendılenn- dedır Çunku, tanhsel surecını doldur- muş kurum ve ıdeolojılerle. bır ulusun tanh ıçındekı varlığını koruyabılmesı- ne olanak yoktur Bu kurumlar yuz- yıllar boyu en gorkemlı donemler de dahıl, kendılennı yenılemeksızın yıp- rata yıprata bugune gehnışlerdır En sonunda kurum olarak kendı kendıle- rını yok etmışlerdır Hatta vok olmaz- dan once. son bır çaba bıle gostenlmış- tır Ama boşuna1 Onun ıçın onu bunu sorumlu tutmak, hatadır Yoksa. Ta- lat Paşa, daha o zaman "Masonluk gibi Bektaşilik de dipsiz kiler, boş am- bar kabilinden bir şey. Menfaat peşinde dolaşan insanların kısm-ı azamı bu gibi hafi cemiyetlerle olan münasebetini amal-i zarivesine vasıta ediyor, dolabını döndürmeve çaJışıvor.." sozunu boşu- na demezdı Bu bakımdan, Atatûrk'un belırttığı 'ilim ve fen volundan ayrdma- mak" atacağımız en sağlıklı adımdır ARADABIR BEKÎRÖZGEN Eğitimci-Yazar Şeriatçı Ülkelere Pasaport! Turkıye, cumhurıyetle bırlıkte, yenı bır yaşam modelı gelıştırmeye başladı Demokrasıye açılarak, laıklığı, ya- şama katma ıstencı gosterdı Ve Atatûrk'un olumune değın, laıklığın etkısel alanı oldukça da genışledı Ne kı, 1938 sonrası laıklığın tepkısel seçeneğı gıbı sunulan koktendıncılığın de guçlendığı gozlendı Ve şerıatın ayak seslerı duyulur oldu Şımdı sorun -dıncılerın tanımıyla- Allah'ın egemenlığı adına(') ulus egemenlığıne kanlı mı, kansız mı son verı- leceğıdır Gerçekten laıklık, Turkıye ıçın çok mu yaşamsaldır'? Evet laıklık, Turkıye ıçın bır yığın nedenle olmazsa ol- maz olmuştur Bır yandan •Turkler çağlar boyu Islamın temsılcılığını ve onder- lığını yapmıştır •Turkıye Osmanlı kultur mozaığının belırleyıcı rengı ve motıfı olmuştur •Turkıye çesıtlı mezheplerın vetarıkatlarınyer aldığı bır ulkedır •Turkıye'de, halkın buyuk çoğunluğu Muslumandır Başka bır deyışle Turkıye, Islamın çoğu belırleyıcı de- ğışkenlerını seçmış ve yaşama geçırmış bulunmaktadır Ustelık. uygarlaşma ve kalkınma yolunda da kuçumsen- meyecek bır yol almıştır Atatûrk'un laık cumhurıyetı ozenılır kıskanılır yenı bır model oluşturmuştur Bu ko- numuyla, turunde orneğı yoktur Bu nedenle de islam dunyasının gozu, ülkemızın uzerındedır öte yandan •Turkıye Doğu-Batı arasında tam bır koprudur Hem coğrafyasal hem kulturel olarak Anadolu, uygarlık ge- lınıdır Başı Avrupa govdesı Asya'dır •Turkıye, abecesı (alfabesı) ve uygarlık karakterıyle de Batı yı yeğlemıştır Batı'ya açılmıştır Nufus kağıtlarında Musluman Turk yurttaşı yazanla- rın, bu modelı yaşatamamaları hem laıklığın hem de- mokrasının hem de Batılılaşmanın yenılgısı anlamına gelecektır Bu nedenle de Batı dunyasının gozu, Turkıye'nm uze- rındedır Bır başka yandan da •Turkıye, ozgur duşunce ve laıklık adına savaş ver- mıştır Vermektedır Aydınlarını yılmazsavaşçılarınıyı- tırmıştır Sıvas ta yakılan 37 seçkin ınsanının kullerı he- nuz savrulup gıtmemıştır • Laıklık Ataturk un bızlere bıraktığı en yaşamsal ka- lıtıdır En anlamlı eserıdır •Ve laıklığın ulusal butunluğun, ıç barışın, bağımsız- lığın guvencesı olduğu anlaşılmıştır Özgurleşebılmek, ınsanlaşabılmekle ozdeşleştığı ozumsenmeye başla- mıştır Bu nedenlerle de Turkıye'de laıklığın yaşaması, bızler ıçın bır onur sorunu' olmuştur Duşunce ozgurluğu ve laıklığın bızlere sunabıldığı ya- şam bıçımıyle yetınmeyebılırız Sınırlannı genışletmek ısteyebılırız Dahası, onlarla yaşamakta guçluk bıle çe- kebılırız Ancak onlarsız, soluksuz kalırız Egemenlığın elımızden alınmasıyla, nelerle yaşama- ya zorlanacağımızı anlamakta guçluk çekenler, şerıatın egemen olduğu ülkelere bırer pasaport çıkarmalıdırlar Oralardakı yasamı paylasmalıdırlar kı tutsaklığın ne de- mek olduğunu gorsunler' En lyı oğrenme yolu sanırım bu' Demokrasiyide kirlettiler Zaman zaman kutsal kavramlan öne sürüp halkın 'haması' duygulannı ateşlemeye, dın duygulannı koruklemeyeçabşanJar, acaba kendüen o kavramlara özel yaşamlannda saygılı davranıyorlar mı? RECEPBİLGİNER ~ B enımsenen bır deyışle 'En az sakıncalı bir vönetim biçimi' olan 'demokrasi'v ı de kirletti- ler Bulaşıcı bır hastabk gıbı Guney Amenka'dan İtalya'ya, Yunanıstan'a, 'Demirperde' gensıne, oradan da ulkemıze geçtı Gerçı, kırlılık eskıden de vardı, ama son donem- de, ıyıce yaygınlaştı Yozlaştırdılar, çarpıttılar Boylece, aslın- da soz ve oz anlamında demokrasi olan kavram bızde 'Demokraaasi' kılığına bu- rundu Çok partıh demokratık yaşama geçtığı- mız yıllarda halkımız bu konuda daha du- yarlıydı Daha sık eleyıp. daha sık dokur- du Şımdı tepkısız, olup bıtenlere seyıra bır toplum olduk Halk, umudunu mu vıtırdı 9 Bıktı mı, karuksadı mı° Yanı, nasü olsa iş olacağına varıyor, duygusuna mı kapıldı 9 Çok partılı demokratık duzene ılk adım- lan attığımız yıllarda "Hangi partidensin" dıye sorulduğunda "Ekmek partisindenim" yanıtı alınırdı Geçım derdıyle ezılenlenn, bır de muhahf partıden olmanın sakıncala- nnı dıle getınrdı bu yanıt Tepkısız toplum oluşumuzu ı>ı değerlen- dıren pohtıkaalar, yonetıcıler, bıhnçb bı- çımde ulke olaylanna kaülmanın dışına ıtmesını başardılar ınsanlanmızı Yenru koşe donucüluk, vurgunculuk. fırsatçılık, her şeyı kışısel çıkarlara bağlama duygusu aldı Bunda da kımı buyuklenmız (') kotu ornek oldu, ıyı ornek olacaklan >erde Halka gerçeklen soyleme yenne, demagojı ustalığına başvaırdular Demagojı Osmanhca ve Turkçe sozcuk- lere uzanırsak Batı kokenlı olan bu sozcu- ğun şu karşılıklannı buluruz Mugalata Yanıltmak, yanıltıcı soz soy- lemek Avamfınb Halkın, yanı buyuk çoğun- luktakı ınsanlann hoşuna gıdecek bıçımde davranmak Şımdı, bızı yonetenler bu uç sozcuğun ıçenğınde belırtıldığı gıbı davranmıyorlar mı 9 Boylece gundemı saptırma becensmı gostenyorlar Nasıl yapıyonar bunu 9 Sorulan sorulara yanıt verecekîen yerde, kendı soylemek ıs- tedıklennı soyleyerek. yanı halkı yanıltıa soz soyluyorlar, laf kalabahğı arkasında yalan soyluyorlar Parlamentoda bu. basın toplantılannda bu. mıtıng meydanlannda bu Aldatmaca, yanıltma 1 Zamanında Fransa'da yaşlı ve çapkın bır makye bakanı varmış Bır apartmanın uçuncu katında oturan metresını zıyarete gjttığınde asansore bınmez. uç kat merdı- veru ahlaya pohlaya çıkarmış Metresının karşısına geldığınde de onun elını tutar kal- bının ustune bastınrmış "Ah sevgilim seni gönince bak, nasd kalbim kiıt kiıt atıyor!" Fransızlar bu aldatmacayı. demagojırun tı- pık bır orneğı sayarlarmış Geçenlerde, bır televızyonda. kımlık ve kışılık konusu tartışıldı Turkıye hem kım- lığını anyor, hem de kışılığıru Kımlığmı. tanhsel gerçeklenn ışığında bulabılır. ama bu gıdışle kışılığını daha çok araması gere- kır Zaman zaman. kutsal kavramlan one surup halkın 'Hamasi' duygulannı ateşle- meye, dın duygulannı koruklemeye çalı- şanlar acaba, kendılen o kavramlara ozel yaşamlannda saygılı davranıyorlar mı 9 Daha birkaç yıl once yapılan yerel seçım- lerdekı demokrasi kırletılmesıne bakın Partıler, 'hediye torbalan'na yıyecek, gıye- cek doldurarak ev ev, kapı kapı dolaştılar, "Al bunu bize o> ver" dıye Halk da bu 'he- diye'len, kımı ıhtıyaçtan, kımı avantaahk- tan, kımı bılınçsızlıkten almış ve gıdıp oyunu kullanmış Asıl, bu hediyeyi oy uğ- runa, demokrasiyi yozlaştırma aracı ola- rak kullanan partıler, parüaler utanmalı değjl mı 9 Partıcılık kulupçuluğe dondu Seçmenın aldatılması, yukselen sel sulan gıbı, seçılenlere kadar çıkıyor Onlann ço- ğu da kendılenne oy veren seçmenı yanı halkı değıl. koltuklannı. kendı çıkarlannı duşunuyor Mılletvekılı transfen pazarlan- na kadar 1 Yazımın başında Frenkçesınden Os- manlıcasına, Turkçesıne kadar uzanan şu uç temel sozcuğun golgesınde demokrasi kırletılmeye devam edılıyor Demagoji Mugalata Avamfıribane. Yıne seçmenın partılısme. burokratına, polıtıkaasına kadar Tevfık Fikret'ın dıze- îennde çızdığı tabloda olduğu gıbı 'Bu han-ı yağma'da kımılerı 'çatlayıncaya ka- dar patlayıncava kadar' yıyor. bır yandan ezılenler, hayaf pahalıhğında fery at edenler ote yandan bu durumlan yaratanlan debce alkışlıyor, yıne Fikret'ın "Kopsun seni al- kışlayan eller" dızelennı anımsatıyorlar Ama, halk hep şıkayet etmış, hep kabul- lenmıştır Ziya Paşa'nın dedığı gıbı "Değildi devletin ewel de hali gerçi pek yahşi / Yazıklar ah kim oldu yamanlardan yaman şimdi." MAGISTER TOURS 5 4 CİM BOM NEREDE BİZ ORADAYIZ ! 4 F. (. BARCELONA / 6AUTASARAY f, , , . , . TUNCELİ KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1994 24 Parsel No Örenönu Ko> r ü (İsmeünonu Mahallesı) 798 no'lu parsel Davacı orman ıdaresı tarafından davalı tbrahım Sandal (Elçın) mı- rasçıkn aleyhıne mahkememızde ıkame edılen kadastro tespıtıne ıtı- raz davasının >apılan açık vargılaması sonunda venlen ara kararı gereğnce Mahkememızce venlen 1984 136 esas 1988 226 karar sayılı huk- mu "Vargıtav 20 Hukuk Daıresı nın 7 1 1994 tanh 1992 16177 esas 1993 11216 karar sav ılı ılamı ıle bozulmasına karar venlmış olmakla, dava dosyası \eruden ele alınarak mahkememızın 1994 24 sırasına kaydı >apıbrak duruşması 25 11 1994 gunü saat 09 15'e bırakılmış- ür Bûtun aramalara rağmen adreslen tespıt edılemeyen davalı Ibra- hım Sandal oğlu Musa Elçın ın mırdsçılan Tuncelı Mazgırt ılçesı is- lam Mdhallebi nulusuna ka\ıtlı Sakıne Elçın Fılız Elçın ve Nurcan Elçın ın bu davavla ılgılı tum delıllenvle bırlıkte duruşma gunu olan 25 1 1 1994 gunu saat 09 I Vte mahkememızde hazır bulunmalan ve- yakeıdılennı bır vekılle temsıl ettırmeıen a>nca bozma ılamına kar- şı dıjeceklennı duruşma gunune kadar mahkememıze bıldırmelen, aksı takdirde yargılamava yokluklannda devam edılerek, bozma ıla- mına uvmuş savılacaklan ve davanın da vokluklannda sonuçlandın- lacağ hususu duru^ma gununu bıldınr davetıye yenne kaım olmak uzereılan olunur Basm 50519 t t t t 3 GECE - 4 GUN ••* OTEL 3 GECE - 4 GÜN **•* OTEL AIR BUS A - 300 UÇAĞI İLE GİDİŞ. DÖNUŞ TUM KAHVALTILAR YARIMGÜNSEHİRTURU UÇUŞ ESNASINDA KI TÛMİCECEKLER , HAVA ALANI - OTEL - HAVA ALANI OTEL - STADYUM -\jTEL TRANSFERLERİ MAGISTER TOUR IEHBERLİK HİZMETLERİ MERKEZI YENI OTELLER 4 4 : 230 00 00 PBX DÎREKT HAT : 231 25 95 / 231 91 70 / 232 94 66 ADRES : Halaskargazi Cad. 321 / 2 ŞİŞLİ (KENT Sineması Karşısı) İ A PROFESYONEL FOTOĞRAFÇILAR Sahıbındençokazkullanılmış satılık MAMIYA RB 67TAKIM 18.00'e kadar 279 29 00-279 2914-15 20.00'den sonra 23.00'e kadar 270 80 45 Nufus cuzdanımı ka\ bettım Hukumsuzdur SEMRAHASGİLEÇ Kımlığınu ka> bettım Hukumsuzdur MEHMET 4Ğ/RT4Ş IFSAK IFSAK\E\İDÖ\EMFOTOĞRAFSEMt'SERLERİ KA Y1TLARIBAŞLADI. 38YILLIKDENEYİMLİİFSAK ın 73 DONEM TEMEL FOTOĞRAFSEMİNERLERİ 13 9 1994SAL117 9 1994C TESİ GUNLERİ BAŞUYOR Salıgunlen saat 19 00-21 00 C tcsı gunlen 11 00-13 00 araanda vapılacak olan semınerlerde Fotograf Tanhı Foto^rafMakınesı Işık Bılgısı Yardımcı Araçlar Kompozısyon KaranlıkOda Derslen ışleneccklır Semıneriersırasindaçekım genkn \e karanlık oda uvgulamalan >aptlacaklır \\Twtili Bıigı Içın 2411401 Noiıı Telefanduı SaatUJOdjuıSaanBılgı AJınıbılır Faks.2524461 PENCERE fıyatro Sanatıyla Refah Pardsi... RP (Refah Partısı) 'tesettur'u savunuyor islamda tesettur (kadın ve erkeklerın ortunmesı) Ku- ran,sunoetveıcma'ılefarzkılınmıştır ÖrtunmeKuran'- ın 10 ayetınde bır yaşam bıçımı nıtelığıyle yer alır, Mus- lumanlıkta temel kaynak sayılan hadıs kıtaplarında 'Kıtab-ulLıbas' (gıysı bolumu) vardır Bu hadıslerden bı- rınde anlatılır Hazreti Muhammet, ınce bır gıysıyle do- laşan Ebubekir ın kızını uyarmış "Esma" demış "Ergınlık çağına gırdıkten sonra kadı- nın yuz ve ellennden başka yerını gostermesı doğru değıldır " Saçını, başını, kolunu, dırseğını. ayak bıleğını, dızını, boynunu, gerdanını gosteren kadın gunah ışlıyor de- mektır Hele mayoyla denıze gıren Hafazanallah' RP'nın butun toplantılannda, mıtınglerınde, gosterıle- rındekadınlarortulu • Tıyatro İslamda yoktur Osmanlı'da Batılılaşma eylemı uç verdığınde en başta padışahlar ve paşalar, tıyatroya merak sardılar Çağ- daşlaşmak ısteyen bır toplum tıyatro sanatının dışında kalabılır mı'' Gerçı Turklerde seyırlık koy oyunları ve or- taoyunu vardı, ama, Batılı tıyatro anlayışına 1839 Tanzı- mat Fermanı ndan sonra kapılar açıldı Sahneye çıkan ılk Turk-Musluman kadını Afife Jale - dır Yıl 1920i istanbul da Darulbedayı 1914'te kuruldu, bugunku Şe- hırTıyatrosu nun temelı atıldı 1923 Devrımı yle bırlıkte tıyatro sanatına devlet oncu- lukederoldu Ancak 1994'te RP buyuk kentlerde yerel yonetımlerı kazandıktan sonra ortaya bır sorun çıktı Refah ve tıyatro' Bu ıkı sozcuk nasıl yan yana gelecek'' Şeriatçı Refah yarın ıktıdara geçerse ne olacak? Istanbul'un 'Şehır Tıyatrosu şımdı Refahlı Beledıye Başkanı nın yonetımındedır Refahçı beledıye başkanları sık sık demeçler verıyor- lar ve altını çızıyorlar - Bız şerıatçıyız 1 Şerıata gore tıyatronun yerı nerede'' Tesetturu ken- dısıne sıyasal bayrak yapan bır partı, tıyatroya nasıl goz yumar'? Tıyatro oyle bır sanat kı sahnede yaşamın her kesıtı ve olgusu yer alıyor Bır oyuncunun gırıp çıkmaya- cağı rol yok' Sanatçı sırasında soyunacak, sırasında ortunecek, sırasında namuslu kadın sırasında orospu rolunu ustlenecek, ınsan ruhunun gırdılerınde çıktıların- da derınleşıp sıvrıleşen, çarpıklaşıp yoğunlaşan butun çelışkılerını sahneye yansıtacak' Bır başka bıçımde tı- yatro olur mu'? Tıyatronun olmazsa olmaz yasası sınırsız sanat oz- gurluğudur Refah ın goruşu ne"? • Bır tıyatro salonu duşunun 1 Koltuklarda oturan butun kadınlar tesettur e uymuş baştan ayağa ortunmuş Yalnız sahnedekı kadının başı açık Neyın çelışktsı bu? Refah Partısı, İstanbul da beledıye seçımlerını kazan- dığı gunden berı Şehır Tıyatrosu nu ışletıyor RP tıyatroculukyapıyor Eğer RP sozunun erıyse, halka yalan soylememışse bu tıyatroyu kapatmak zorundadır Yok, halka yalan soyluyorsa, salt polıtıka açısından Muslumanlığı kullanıyorsa, kutsal ınançları sıyasettıca- retı yapmak ıçın tezgahlıyorsa Refahçının tıyatroculu- ğuna ılışkın bır açıklama getırılebılır Refahçılardan bu yolda bır açıklama beklıyoruz, şen- atla tıyatroyu sanatla 'sunnet'\, tesetturle oyunculuğu nasıl bağdaştıracağız"? AydınlıkJ ^ J HAFTALIK HABER YOF1UM DERGISI Alevilerden sağ çengele tepki Mezhep gozluğuyle bakış laıklık kavramını bulanıklaştırıyor "Dedelere maaş bağlanınca laıklık sorunu çozulecek m ı 9 ' • Pir Sultan Abdal Demeği Genel Başkanı Murtaza Demlr Devletın koruyuculuğu altına gırmek Alevılıge ters • Plr Sultan Abdal Dernegi İstanbul Şube Başkanı Dogan Sağ partılere yonelmek talıhsızlık • Nefes dergisi yazan Rıza Zelyut Alevıler ANAP a DYP ye gıtmelı Haftanın Konuğu Prof Bulent Tanor Propagandasını yapamadığım düşünce neye yarar! Tanor yalnız Teror Yasası nın değıl Ceza Kanunu nun Dernekler Kanunu nun Sıyası Partıler Kanunu nun toptan degışmesını savunuyor ABD'nin Türkiye'ye yeni hediyesi Karayalçın ile Gökçek'i yükselten vadi: Dikmen Gokçek Kızılay'dan geçemiyor! Guvenparkta pankartlar konuşuyor " Beledıye Başkanı mı gardıyan mı'" Ankaraiılar suyu kaynatın Gökçek tukurdü1 ' Maden Muhendısı Prof Dr Ergın Arıoğlu Zonguldak'ın kapatılması, kapitalist bir işgaldır Sabah grubunun 'şike' dergileri: Sankanaryam ve Cimbomum BUGUN VE HER CUMARTESI BAYİLERDE Sevgılı canımız, oğlumuz ALİ DURSUN TÜRKMEN'İ kaybettık Sen kı çok daha ıyı venrdın olume N ağzının payını herkesten N e d e n A . , , , , donup kalıyorum şaşkınhktan 4İLESİ >e DOSTLARI TOKTAMIŞ ATEŞ CUMHURİVET UE LflİKLİK SARMAL YAYINEVİ BabıalıCad PakHanNo i6Caöalofilu Tel 522 45 78 512 70 20 Fax 522 45 78
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle