Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2AĞUSTOS1994SALI
HABERLER
OKTAY
EKİNCİ
Taksim Camisi Vakfı "50.000 dolar"la kuruldu:
Hukuka karşı güçbirliği991'dekurulan
Taksim Camisi
Vakfı, Vakıflar
Genel
Müdürlüğü'yle bir
dayanışma protokolü
imzaladı. Buişbirliğine
destek sağlamak için de
Türkiye'nin en zengin
işadamlan ve ünlü
tüccarlar, "Vakıf
Meclisi"nde bir araya
getirildiler.
Bedrettin Dalan döneminde Vakıflar İda-
resi'nin Taksim'e camı konusundaki umut-
lannı güçlendiren dığer bir gelişme ise dizimizin
dünkü bÖlümünde yer verdığimiz 3 Şubat 1989
tarihli Vakıflar Bölge Müdürü Erol özbilgen
imzasını taşıyan yaada şöyle açıklaruyor:
"Bilahare cami, çarşı ve otoparkı ihtiva eden
bir ptan tadili ve bu sahaya İSKİ'nin su deposu
sahasının da katılması karşılığındaki anlaşmayı
ihtiva eden bir protokol taslağı, adı geçen beledi-
ye yetkilisi tarafından (Y. Mımar Ürrut Yurtse-
ven) Vakıflar Başmüdürlüğü'ne verilmiştir.
tSKİ'ye ait 18 ve 20 parsel sayılı su deposu saha-
larının da cami sahasına dahiİ olması ve dolayı-
sıyla konunun Vakıflar ve betediyenin belli yüz-
delerle sahip olacaklan bir bina kompleksi halin-
de düşünülmesi teklifı, Vakıflar Genel Müdür-
l&ğü'nce esas itibanyla kabul edilmiştir."
Görevinin sonaermesine'bir ay kala' 1989-
un şubat ayında Dalan'a son kez atumsatılan
bu "ortaklık teklifi', aslında 1984 yılında, yanı
belediye başkanbğı görevinin ilk ydmda' gün-
deme gelmıştı.
Ne var ki İSKİ'nin iki arsasına karşılık ola-
rak' Taksim'deki cami ve çarşı projesınden be-
lediyenin ne kadar bir 'pay' alacağı konusunda-
ki görüşmeler uzun süre bir sonuca bağlanama-
yınca, imar planı değişikliği konusu da 'bekle-
mede' bırakılmışü.
Nitekim Vakıflar Bölge Müdürü Erol Özbil-
gen de yine aynı yazısında bu beklemeden yakı-
nıyor ve başvurusunu şöyle tamamhyordu:
"Malumlan olduğu üzere, mezkür görûşme-
lerdeki duraklama ve beklentimiz süregelmiştir.
Bu itibaria, sayın başkanlığın bu husustaki var-
dımlarının tesri'ni müsaadelerinize arz ederim."
Bedretün Dalan'ın, göreve geldığı ılk yıllarda
önce 'urout verroesi', hatta tSKİ'nin arsalannın
da cami alanına kaülması konusunun gündeme
gelmesi, ancak daha sonra bu 'anlaşmanın' bir
türlü gerçekleşmemesi ve sonuçta Taksim'deki
alanın 1989da başlayan Sö-
zen dönemine de yine 'oto-
park yeri olarak' ulaşması,
acaba sadece proje üzerindekı
'payutşnn pazaruğuıın' tıkan-
masından mı kaynak-
lanmışü?
Bu soruya 'evet' yanıtını ve-
rmek pek doğru değil.
Taksim'e cami konusu Da-
lan döneminde sonuçlana-
mamışsa, bunun asıl nedenini
yine Dalan'ın gündeme geti-
rdiği 'Taksim Meydaıu Dû-
zenleme Projesi Yanşması'
oluşturuyor.
Soldaki otopark alanından yükselmesi istenen Taksim Camisi, meydanın ortasındaki Zafer anıtıyla işte bu konumdabuluşacak...
Kutsalittifak'
Taksim CamisiKültür ve Sanat Vakfı Meclisi...
Taksim Camisi için oluşturulan 300kişilik Vakıf Meclisi
listesınde ver alan bazı isımlerşöyle:
I. Prof. Dr. Abdütkadir Karâhan. 2. Abdullah Yazıcı, 3.
Ahmet Çuhadaroğlu, 4. Ahmeı Kabaklı, 5. Prof. AliÖzek.
6. Astm Kocabıvık, 7. Atalav Şahinoğlu, 8. BarlaşKüntav,
9. Cemal Ekşioğlu, 10. Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğİu,
II. Doç.Dr. Emin Işık, 12. Enver Ören, 13. Ergun Göze,
14. Prof.Dr. Erman Tuncer, 15. ErolSabana, 16.
Prof.Dr. Esat Coşar, 17. Fuat Bol, 18. E.Gnl. Hasan
Sağlam. 19. Halis Toprak, 20. Halit Narin. 21. Prof.Dr.
Hayretlin Karaman, 22. Hüseyin Bayraktar. 23. İbrahim
Arslan, 24. İbrahim Bodur, 25. İbrahim Cevahir, 26. İlvas
Vanlıoğlu. 27. İrfan Vlkü, 28. Prof.Dr. İsmailÖzarsİan,
29. KamilAdak. 30. Kemalllıcak. 31. Kemal Tütüncü. 32.
Mahmut Şencan,33. E.Gnl. Mehdi Sungur, 34. Mehmet
Aslan, 35. M. Emin Cankurtaran, 36. Mehmet Güler, 37.
Prof.Dr. Mehmeı R. Bilge.
38. Prof.Dr. Mehmet Saray.39. Dr.
Metin Eri},40. Prof.Dr. Mim Kemal Öke.41. Mevlüt
Gültekın. 42. A v. Mustafa Kuran, 43. Mustafa Şatıroğlu.
44. NazifOkumuş. 45. Necatı Özfatura. 46. Prof.Dr.
Nevzat Kor. 47. Prof.Dr. Nevzat Yalçıntas, 48. Nuh
Kuşçulu,49. NumanEsin,50. Nuri Alıınıa},51. Nurulkıh
Gezgin, 52. Orhan Keçeli, 53. Osman Bo\ ner, 54. Ömer
Dinçkök. 55. Ömer Kavran. 56. RahmiKoç. 57. Raıf
Dinçkök.58. RasimCinislı.59. Recep TavvıpErdoğan.
60. E.Gnl. RızaBekin.61. SabriÜlker.62.Saffet l'lusoy.
63. SakıpSabancı.64. SalihÖzcan.65. Salıh Taıhcı,66.
Prof.Dr. Salih Tuğ, 67. Semiha Şakir.68. Prof.Dr.
Solmaz A varslan 69. Suat A rıkan,70. E.Gnl. Sülevman
Eyüpoğlu. 71. Prof.Dr. Sülevman Yalçın, 72. Şaban
Çanışoğlu. 73. Şarık Taru, 74 Taha Akvol, 75. Tahsin
Kava, 76. Dr. Tavvar Altıkulaç, 77. Tuncer Taciroğlu. 78.
Prof.Dr. Turan Yazgan, 79. VefaPovraz.80. VehbiKoç.
81. YalımErez,82. YaşarÇızmecı,83. Yasar Yılmaz.84.
Yüksel Çengel, 85. Zeki Sayın, 86. Zıva Baran
ITftkstanCantis)
yartşmasi
Yanşma düşüncesinin
ortaya çıkrnasıyla birlikle
cami projesinin de askıya alı-
nması sonucunda, Vakıftar'-
m ısrar ettiği imar planı deği-
şikliği "Taksim'in bûtünselliği
gözetilerek" ileri bir tanhe
ertelenmişti. Bu ileri tarih' ise
yine aynı yanşmanın 'camisiz' sonuçlanmasıyla
birlikte, Dalan'h yıllara artık yetişememişti...
Bedrettin Dalan'ın, belediyenin de ortak ola-
cağı bir 'çarsüı cami' projesine sıcak bakıyor ol-
ması, Taksim Meydanı'nın bütünüyle ele alı-
nacağı proje yanşmasından da aynı yönde so-
nuçlar beklenmesine neden oldu.
Ne var ki umulanın tam tersine, 1987'de ilan
edilen 'Taksün Meydaıu Kentsel Tasanm Proje
Yanşması' şartnamesinde 'cami gereksnmesT
yer almıyordu. Dahası, yine aynı şartnamede,
özellikle Taksim Maksemi ve bıtişiğındeki eski
su yapılan, meydanın yeni düzenlenmesinde
'gözetilmesi' istenen tarihsel binalar olarak da
tanıtılmış. Proje yanşmasmın 'asli jüri baş-
kankğma' ise 1983'tekı Danıştay karanna ışık
tutan ve 'camiye hayır' diyen bilirkişilerden
Prof. Kemal Ahmet Aru seçilmişti. Diğer jüri
üyelen ise Prof. Dr. Mehmet Çufouk, Prof. Gün-
dûz Gökçe, Prof. Kemal Kutlu, Prof. Muammer
Onat, Doğan Teketi gjbi isimlerden oluşuyor-
du. 1988'de sonuçlanan yanşmada, l'incilik
ödülünü Vedat Dalokay ve oğlu Hakan
Dalokay'ın tasarladıklan proje kazandı. İkinci-
lik ödülü Behnız, Altuğ ve Can Cinid'lere,
üçüncülük ödülü ise Necati ve Mine tnceoğlu ile
Hasan Şener ve A. Cengiz Yddızcı'nın ortak ta-
sanmlannaverildi.
Hemen tüm projelerde Taksim Meydanı'nın
bir 'kültür, sanat ve kentsel yaşam alanı' olarak
güçlendırılmesi temel ilke olarak benimsendi-
ğinden, tek amaçjan' bu alana bir cami yap-
mak olan çevreler, gjrişimlerini yeniden 'siyasi
piatformlarda' yoğunlaştırmaya başladılar...
27 Mart 1984 yerel seçimlerinde İstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi ile birlikte Beyoğlu Beledi-
yesi'ne de "sosyal demokrat" yöneticilerin seçil-
mesi, Taksim Camisi projesinin gerçekleşebil-
mesi için gerekli olan imar planı değişikliği ko-
şulunu yeniden "zora" sokmuştu.
Özellikle Nurettin Sözen, daha önce Dalan
döneminde bıle sonuçlanamayan bu teklifin
kendilerine de yapılması durumunda, Büyükşe-
hir Belediyesi'nin kolay kolay evet diyemeyece-
ğini yakın çevresine de açıklamıştı.
Öte yandan yine Dalan dönemindeki proje
yanşmasma da neden olan Taksim'in "bir bö-
rün olarak" ele alınması yönündekı düşünceler
de etkinliğini sürdürüyordu. Etüt çalışmalan
tamamlanmış olan İstanbul Metrosu nun en
büyük istasyonlanndan birinin Taksim'de
planlanmış olması da bu düşünceyi daha
güçlendirmıştı.
Bu "umutsuz" ortam üzerine, cami projesı
için artık "etkili bir örgütlenmeye" gidilmesi ge-
rektiğjne karar veren girişimciler, Vakıflar İda-
resi'nin de 1977'den bu yana hâlâ "başarılı oJa-
raadığınr dikkate alarak, bu projenin "güçlii
bir vaktf" tarafından sahiplenilip, gerçekleşti-
rilebıleceğini gündeme getirdiler.
İTaksim Camisi Vakfı
Daha sonra çok sayıda ünlü işadartu, tüccar
ve politikacıyı da "vakıf meclisi" olarak bir ara-
ya geürmeyi başaran bu gınşim, İbrahim Ars-
lan'ın kuruculuğu altında 1991 yılında gerçek-
leştırildi. Vakfın adı ise 5 Kasım 1991'de onay-
lanan senedinde "Taksim Camisi Kültür-Sanat
Vakfı" olarak belirlendi.
İstanbul Asliye 1. Hukuk HâkimlığTnın 16
Temmuz 1992 gün ve 1992,671 sayılı karanyla
resmen tescil edilen vakfm kuruluş malvarlığı.
hem mahkeme karannda hem de vakıf senedin-
de "50.000 Amerikan Doları" olarak gösterih-
yordu. Yine vakıf senedindeki "amaç" madde-
sinde de salt Taksim'e bir cami kurulmasıyla
yetinilmiyor, bu caminin "Mülkiyeti Vakıflar
Genel Müdürlüğü'ne ait Taksim Camisi arsası
olarak bilinen taşınmaz üzerinde cami + çarşı +
otopark ve kültür merkezi yapımı" ile gerçekleş-
tinleceğı aynntıh olarak belırtılıyordu.
Oysa ki gerek vakıf senedinin istanbul 7. No-
terliği'nde 45113 yevmiye numarasıyla onay-
landığı 5 Kasım 1991 tarihinde, gerekse aynı se-
nedin Asliye 1. Hukuk Hâkimliği'nce tescil edil-
diği 16Temmuz 1992 tarihinde. "Taksim Cami-
si arsası olarak bilindiği" ıfade edilen ta-
şınmazın yasal imar durumu "otopark arsası"
şeklindeydi. Aynca bu tanım. 1983'teki Danış-
tay karanyla da yüksek yargı tarafından kesin
hükme bağlanmıştı. Bu nedcnle kuruluşu "tes-
cil edilen" ve malvarlığı olarak da "Amerikan
Dolaruıı" kullanan Taksim Camisi Kültür-
Sanat Vakfı, aslında "yasal olmayan" ve "hu-
kuk dışılığı" da belgelenen bir projeyi gerçekleş-
tirme amacını taşıyordu.
Benzer şekilde, yine vakıf senedinde "mülki-
yeti Vakrflar Genel Müdürlüğü'ne ait" olduğu
belirtilen arsada, aynı vakfın bir cami inşa et-
mesıne "mülk sahibinin nzası olup olmadığı" da
resmen bellı değıldi. Nnekim Vakıf Başkanı İb-
rahim Aslan'ın, Vakıflar Genel
Müdürlüğü'ne yaptığı \e söz
konusu mülkiyet üzennde cami
inşa elmek üzere "müsaade ve-
rilmesini" ıstedığı başvurusu-
nun tarihi de 17 Eylül 1992 ıdı.
Yani, vakfın resmen tescılinden
yaklaşık 2 ay sonra...
| Damşmtı Mğûş
Aslında. bütünbu "garipükle-
rin" ve "yasalara aykırı amaç-
ların" Vakıflar Genel Mü-
dürlüğü için hiç önemli ol-
madığı. aynı genel müdürlüğün
bu vakfı ve "amacını" zaten bil-
dığı, "halı bir yazışma" ile he-
men ortaya çıkmıştı
Merkezi İstanbul'da bulunan
Taksim Vakfı'nın 17 Eylül 1992
tarihli başvurusuna, Ankara-
daki Vakıflar Genel Müdürlü-
ğü'nün verdiğj yanılın tanhi de
17 Eylül 1992'ydi ve belki de
Türkiyebürokrasisindebir"hiz-
met rekoru" kınlıyordu.
Yine Vakıflar Genel Müdür-
lüğü'nün Taksim Camisi
Vakfı'na gönderdiği 13 Ekim
1992 tanh ve 2832 sayılı yazısı
ve ekindeki bilgi notunda da
"Vakfa yardımcı olunmak üze-
re" cami projesinin hangı \asal
engellerle karşılaştığı aynntıh
olarak rapor ediliyordu.
Taksim Camisi Vakfı ile
Vakıflar Genel Müdürlüğü
arasmdaki bu "sıkı işbirtiği" sü-
reci, >me vakıflann 21 Aralık
1992 gün ve 329 sayılı yazısı
ekinde Taksim Camisi Vakfı'-
na ilettıği "protokol metninin"
hemen imzalanmasıyla. önemlt
bir aşama daha kazandı.
Kelımesı kelimesine "İstan-
bul-Beyoğlu ilçesi -Şehit Muh-
tar Mahallesi. Taksim Caddesi'-
nde bulunan 11 pafta, 406 ada,
4-5-6-7-21 ve 22 nolu parseller
üzerine Taksim Camisi Kültür
\e Sanat V akfı'nca İnşa Ettirilecek Cami ve Kül-
liye İnşaatına Ait Ön Protokol" şeklinde bir
başlık taşıyan bu protokolde. taraflann "güçbir-
liği" yapacağı konular ise özetle şöyle sıra-
lanmıştı:
1 - Bu parsellerde camiyi öngören "imar planı
tadilatuıın yapılması."
2- Ziraat Bankası'nın, parsellerini geri alnıak
üzere açtığı davadan "vazgecmesinin temini."
3- 1977'de Anıtlar Yüksek Kıırulu'nca uy-
gun görülen avan projenin, bu kcz "uygulama
projesinin" hazırlanarak "Bölge Koruma Ku-
rulu'na onaylatıhnası."
4- Beledıyeye ait 22 nolu parseldeki "Mülki-
yet durumunun çözümlenmesi" vc "inşaat ruhsa-
tının alınması...."
Bu "hedeflerin" yanı sıra, yine aynı protokol-
de somutlanan güçbirliğinin karşılığı olarak da
yapılacak binalann mülkiyetınin Vakıflar Ge-
nel Müdürlüğü'ne ait olmasına Taksim Cami
Vakfı razı oluyordu.
İBetediyeye yeniden başvura
Bu protokol doğrultusunda. İstanbul Vakıf-
lar Bölge M üdürü Nedim İbrahim Hakkıoğlu 30
Aralık 1992 tarihinde hem Büyükşehir Belediye
Başkanhğı'na, hemde Beyoğlu Belediye Baş-
kanlıgı'na başvurarak, "imar planı tadilatının"
artık yapılmasmı istedi.
YARIH:Taksim'e
uygarlık yakısır..
GÜNDÜZ GÖZÜYLE
MELİH CEVPET ANDAY
Çhnçhn ve Başka Soranlap
Bu deniz kıyısı köyünde olta avcılığına çıkanlar çim-
çim denen bir yem kullanıyorlar. Çimçim, bataklıkta ya-
şayan bir küçük böcektir Gökova Köıiezi'ndeki balıklar
başka yeme değil de neden bu böceğe düşkün? Elbet
başka sorular da takılıyor insanın aklına. Bir deniz yara-
tığı olan balığın, karada yaşayan çimçime yakınlığını
nasıl açıklamalı? Sonra.. oltanın ucunda çimçim bulun-
duğunu nasıl anlıyor balık?
"Hayıt" derler orta boy bir bitki vardır kırlarda, kendi-
bitertüründen. Burnunasinekkaçan atyadaöküz, gidip
başını bu otun içine soktu mu sinek kaçıp gidermiş. Za-
vallı atın ya da öküzün eli yok ki sineği parmağı ile çıkar-
sın! Peki ama, o bodur bitkinin kokusundan kaçacağı bil-
gisini nasıl elde etmiştir?
Büyük alıcı kuşlar, besinleri olan küçük kuşları, göç sı-
rasında sırtlarında taşırlarmış sıcak ülkelere. Oraya va-
rınca yere indirip afiyetle yemek için mi? Hayır. Böyle
olsa, küçük kuş, alıcı kuşun sırtına binmezdi. Çünkü bü-
tün hayvanlar düşmanlarından bucak bucak kaçaıiar.
Demek burada bnemli olan, belli bir düzen'in göçüdür.
Elbet sonra büyüğün küçüğü kapıp yemesi süreci yeni-
den başlayacaktır. Ona kuşku yok.
Çam kese böceğini yıyip ağacı hastalıktan kurtaran bir
karınca türü vardır. llginç olanı şu ki, bu karınca, çam
kese böceğini tümden tüketmez, bir bölümünü bırakır.
Dahası var, çam kese boceğine düşkün olan ayı, bunları
diliyle yuvalarından alıp yer, fakat köküne kibrit suyu ek-
mez, bir bölümünü bırakır. Anlaşılmıyor değil; yiyici
olan, besinini tümden yok etmek istemiyor, geleceğini
düşünüyor.
Biliyorum, bilim adamları ya da bilimlere meraklı
olanlar, bu saydığım olaytarı ve benzerlerini içgudü ite
açıklıyorlar. Ama içgüdü'yu açıklamıyorlar. Bunların
DNA'larda yazılı olduğu söylenirse, ortaya başka soru-
lar çıkacaktır elbette. DNA'lardaki buyruklar nasıl, ne
zaman yazılmıştır? Niçin yazılmrştır?
Diyeceğim, doğanın gizlerini çözdüğümüze ilışkin
iyimser görüşün benimsenmesı, kolayından rahata er-
mektir, böbürlenmektir.
Gerçekte biz doğanın düzenıni bozmakta büyük başa-
rı gösteriyoruz. işte, çalıştırılıpçalıştırılmayacağı sürekli
tartışma konusu olan Kemer Elektrik Santralı'nm baca-
sını, bu yazıyı yazdığım yerden görüyorum. Bildiğime
göre, santralın ilk ünitesi, deneme adı altında çalıştırıl-
maktadır. Çevrecilerimizin çırpınmaları boşa mı gide-
cek yoksa?
Bilim adamları, insanda artık içgüdü kalmadığını söy-
lüyor ve eski içgüdülerimizin kalıntılarına "ıçfep/"diyor-
lar. Demek bu içtepiler doğa ile ılişkilerimızde doğru
yolu gösteremiyor bıze. Bizim tek güvencemiz aklımız-
dır Doğayayabancılaşmamızıntersliklerinden, kötülük-
lermden bızı ancak akıl koruyabilirdi.
Kuşkulanıyorum, yoksa akıl, içgüdu denli sağlam bir
araç değil mi?
Paris Kürî Enstitüsü Başkanı Nezan:
Kürtsorunununçözüıııü
ABD'nintavruıabağb
FUATKOZLUKLL
MARYLAND - ABD Kong-
resi Uzlaşürma Komitesi'nin
"Türkiye'ye koşullu askeri
yardım kredisi verilmesi" karan,
Washington'da Kürtler için
çalışan kuruluşlan seyindirdi.
Aralannda, ABD'deki insan
haklan kuruluşlannın temsilci-
leri ile ABD'li iiniversite öğre-
tim görevlilerinin de yer aldığı
Kürtler, ABD Kongresi'nin
Türkiye'ye şartlı yardım ka-
rannı ayakta alkışladılar.
Türkiye ve Irak Kürtleri için
kongre ile yönetim nezdinde
lobi ve halkla ilişkiler çalışması
yürüten "Kuzey Amerika Kürt
Ulusal Kongresi" 7. yıllık kon-
feransını. hafta sonunda Mar-
yland'da yaptı.
Kuzey Iraklı Dr. Najmaldin
O.Karim'inbaşkanıolduğu"Ku-
zey Amerika Kürt Llusal Kong-
resi"nın toplantısı. Güneydo-
ğu'da ölen PKK'liler ile Kuzey
Irak'ta bırbiriyle savaşan Kürt
gruplannın ya§amlannı yitiren
peşmergeleri anısına bir daki-
kalık saygı duruşuyla açıldı.
Konferansta, Paris'teki Kürt
Enstıtüsü'nün desteğiyle,
ABD'de "NVashington Kürt
Merkezi" kurulacağı acıklandı.
Paris Kürt Enstitüsü Başkanı
Kendal Nezan, Kürtlere yönebk
insan haklan ihlalleriıu günde-
me getırmeyi amaçladıklannı
bebrterek eylül ayında acıhşı
yapılacak merkezin, başlangıçta
sadece enformasyon ve dokü-
mantasyon çalışması gercekleş-
tireceğıni söyledı.
"Kürtterin Birüği Uğruna"
adı venlen ıki gün süreli konfe-
ransta konuşan Nezan. bugün
Türkiye'de bir iç savaş yaşan-
dığını iddia ederek, ABD'nin
Kürt sorununun çözümünde
çok önemli bir ülke olduğunu
dıle getırdı.
Panele kaülan ABD'liler ile
Iraklı Kürtler, konuşmalannda
Türkiye'nin Güneydoğusu'nda-
ki gelişmelere değındiler.
Konferansta, CKntoo yöne-
ümı de Kürtlere yönelik belirgin
bır politikaya sahip olmadığı ve'
bugünkü güçlüklerine karşı "so-
ğuk bir tavnr" sergilediği gerek-
çesiyle eleştırildı. Konferansta
konuşanlar, ABD ve Avrupa ül-
kelerinın Ankara hükümetine
baskı yapmadığı görüşünü sa-
vundu.
Ceial Talabani'nm liderhgını
yaptığı Kürdıstan Yurtsever
Bırlıği'nin (KYB) Washington
temsılcısı Barham Salih, "Kuzey
Irak Kürtlerinin çifte ambargoya
karşı yaşam mücadelesi verdiği-
ni" savunarak "Kürtierin, geç-
mişten ders çıkarması gerektiği-
ni" ve "birbirieriyk çatışmayıp
gekcek için birlikte çabşma yap-
masının zonmhığu oİduğunu"
dile getirdi.
Mesut Barzani'nin üderi ol-
duğu Kürdistan Demokrat Par-
tisi'nin Washıngton'daki sözcü-
lerinden Treefa Aziz de catışma-
lan sona erdirmek amacıyla Pa-
ris'te anlaşmaya vanldığını anı-
msattı.
Konferansm düzenlendigi
otelde. Türkiye'nın "PKK'yle û-
gisi olduğunu savunduğu" ABD
vatandaşı Diyarbakır doğumlu
"Kani Gülam" takma adh Ab-
dülkerim Gündüz, yöneücısı ol-
duğu Amerikan-Kürt Enfor-
masyon Kuruluşu'na para
yardımı topladı. PKK militan-
lanndan yaşamını yitiren bir-
kaçının posteriyle ERNK rozeti
satan Gündüz, konferansa kaü-
lanlara, "Leyla Zana'ya özgür-
lük" başlıklı bir bülten dağıta-
rak destek verilmesini istedi.
Türkes:
Güneydoğu9
da siyasi çözüm
Türkiye'>
niıı yıkuııı demektîr
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MHP Genel Başkanı Al-
parsian Türkeş. Güneydoğu'da
siyasi çözümün, "Türkiye'Dİn
ötaıesi" anlamma geldiğini söy-
ledi. Türkeş, "YıDardır on bjn-
lerce insanunızı katkdea, Türk
vatanının parcalanmasuu gaye
edinmiş olan bir terör örgütünü
muhatap olarak karşısına ahnası
ve onunla siyasi müzakere etme-
si, Türkiye Cumhuriyeti için
ydum demektir" dedi.
MHP Genel Merkeâ'nde
dün bir basın toplantısı düzen-
leyen Türkeş, ABD Dışişleri Ba-
kanı VV'arren Christopber'in
Türkiye ile ilgili açıklamasını
eteştirdi. ABD ile Türkiye'nin
dost ve müttefik olduğunu vur-
gulayan Türkeş, Türkiye'nin bu
dostluğa önem verdiğini ve sa-
dakat gösterdiğini her zaman
ortaya koyduğunu, ABD'nin de
her zaman güçlü bir Türkiye'ye
gereksinim duyduğunu söyledi.
Türkeş, Christopher'in, terör
çetelerine karşı silahlı savunma'
dan vazgecilerek onlarla siyasi
çözüme gıdümesını istemesinin,
Türkiye'nin kanlı teröristlerc
teslim olmasını istemek anlamı-
na geldiğini belirterek bu yola
gitmenin Türkiye'nin zayıflaü-
lması ve parçalanmasına yol
açacağını kaydetti.
Türkeş, "Dost ve müttefik du-
rumunda olan ABD'den böyle bir
teklif yapumamahydı. ABD Dv-
şişieri Bakaıu, bu sözkrini geri
abın. Aksi halde, düşmantanmı-
zla beraber olan ve biri parçaia-
maya, yıkılnıaya götürecek bir
devletle münasebederimizİB ye-
niden gözden geçirimıesi gereke-
cektir" dedi.