Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 1994 SAU
10 DİZtYAZI
Müze yöneticisi Bayan al-Sabah Kuveyt'in işgalinin 4. yıldönümünde Cumhuriyet için yazdı
Şiddet, uygarlığı tehdit ediyorBinlerce yıldır kûltûr, sanat ve uygarlık sürekli
olarak işgallerin ve şiddet eylemlerinin tehdidi
altında varlığını korumak zorunda kalmıştır. Bu
yıkıcı eylemlerin hiç anlaşılmayan yönü, işgal
altındaki bölgelerdekı düşünsel çevreye verilen
korkunç zarardır. Uygarlığa yöneltilen bu
saldınlann sonucunda insanoğlunun ortaya
çıkardıgı pek çok bilimsel ve sanatsal yapıt ne
yazık ki tümüyle yok olmuştur. 3. Binyıl'a
girerken uygarhğın üzerindeki tehlike bulutlan
dağılmamış, tam tersıne çogalmıştır. Dünya
üzerindeki insanlann kurtuluşu, insancıl ve
fıziksel, şimdiye ve geçmişe ilişkin tüm
kaynaklannuzın korunmasına bağlıdır.
Geçmişin yaratıcı ve düşünsel evnmi şimdiki
uygarhğımızı nasıl etkilediyse, bizi geleceğe
taşıyacak köprüyü de kuracaktır, 2 Agustos
1990 yalnızca Körfez için değil, tüm dünya için
bir dönüm noktasıdır. Irak'ın Kuveyt'e
yönelttıgi kıtlesel yıkım pek çok alanda geri
teptı. Dünyanın duyarh ekosistemi, petrol
yataklanmn yakılması sonucu büyük zarar
gördü ve paniğe kapılan bılim adamlan hasann
boyutlannı saptamak üzere çok yönlü
çalışmalar yaptı. Bütün bunlara karşın, Körfez
istilasının doğurduğu zararlann bugûne dek
tümüyle anlaşıldığı söylenemez. Çok daha
değerli olmasına karşın insan kaynaklannın
yağmalanması, ulusal petrol yataklanmn talan
edilmesi kadar gündeme getirilmedi.
3. Binyıl'a girerken
uygarhğın üzerindeki tehlike
bulutlan dağılmamış, tam
tersine çogalmıştır. Dünya
üzerindeki insanlann
kurtuluşu, insancıl ve
fiziksel, şimdiye ve geçmişe
ilişkin tüm kaynaklanmızın
korunmasına bağlıdır.
Geçmişin yaratıcı ve
düşünsel evrimi şimdiki
uygarhğımızı nasıl
]
etkilediyse, bizi geleceğe
! taşıyacak köprüyü de
kuracaktır.
Yaşam yitimi ve Kuveyt'in en önemli
kurumlanna yapılan saldınlar, çok duyarh
dengelerin bozulmasına yol açtı. Dünyanın
fıziksel oluşumuna yol açan ekosistem ne kadar
duyarh bir dengeye bağlı ise, insan kaynaklan
da aynı duyarlıhkta başka bir sisteme bağlıdır.
Irak yönetiminin Kuveyt'e saldınsı, insanlığa
karşı işlenen barbarca suçlann tarihsel
yinelenmesinden başka bir şey değildir. Irak,
Kuveyt'i yok etmek amacıyla insanlara işkence
yaptı, ulusal anıtlan yıktı, altyapıyı dağıttı ve en
sonunda petrol yataklannı ateşe verdi. Kuveyt'i
fiziksel olarak dize getirmek için petrol
yataklan yakılırken bilimsel, kültürel ve eğitsel
kurumlann bilinçli olarak işlev yapamaz
duruma getirilmesinin altında yatan neden,
Kuveyt'i düşünsel alanda yok etmekti.
Oluşturulması için yıllarca emek harcanan
kütüphaneler, araştırma merkezleri ya yakıldı
ya dâ yagmalandı. Bir benzeri daha olmayan
kitaplar yok oldu, bilimsel belgeler kayboldu.
Bu yıkıma hedef olan kurumlann pek çoğu
eğitim ve öğretim kurumlanydı. Işte bunlardan
bir tanesi de Dar al-Athar al-Islammiyyah idi.
Ibtam kütöirünün sşstz
örmktori talan edM
Kuveyt Ulusal Müzesi içinde yer alan Dar al-
Athar al-Islammiyyah 1993 yıhnda açıldı.
Türkiye'deki Islami Sanatlar Müzeleri, örneğin
bir Topkapı Sarayı kadar zengin olmasa da'Dar'
koleksiyonlan kendı kapsamında eşsiz parçalar
ıçeriyordu. Bu parçalann Islam dünyasında ve
ötesinde çok özel bir yeri vardı. Tarihsel dönem
ve coğrafyasal bölgelere göre düzenlenen
müzede her dönemin ve her bölgenin en güzel
sanat yapıtlannın örnekleri yer alıyordu,
dolayısıyla bu müze tslam dünyasımn küçük bir
oluşumu olarak kendi çapında önemli bir yere
sahipti. Müzede 8. yüzyıldan 18. yüzyıla dek
Islam sanatmın tüm örneklerini görmek
olanaklıydı. Seramik kâseler, cam eşya,
tabaklar, şişeler, madeni eşya, halılar,
Bayan Al Sabah, Körfez istilasının doğurduğu zararlann bugûne dek tümüyle anlaşıkuğı söylenemez dryor: Çok daha değerli olmasına karşın in-
san kaynaklanmn vağmalanması, ulusal petrol yataklanmn talan edilmesi kadar gündeme getirilmedi. Yaşam yitimi ve Kuveyt'in en önemli kül-
türel ve eğitsel kurumlanna yapılan sakünlar, çok duyarh dengelerin bozuhnasma yol açü. Irak, insanlara işkence yapo, ulusal anırJan yıktı.
Portre
Müzeci, yazar ve araştırıııacı
1950'dedoğdu
Yüksekögrenimini
Kuveyt universitesi
Ingiliz Yazını
Bölûmü'nde
tamamladı. Eşi Şeyh
NasseratSabahile
birlikte Dar al-Athar al-
Islammiyyah'ı (Islami
Sanatlar Müzesi-DAI)
kurdu. Müze şu anda
Kuveyt Enformasyon
Bakanlıgı'na ödünç
verilmiştir.Bayan
Sabah, müzenın
1983'te açüışından beri
yöneticiliğini
yapmaktadır. Kuveyt
Küitür Kurulu'nun
Yönetim Kunılu;
îstanbul'da çalışan
Tarihsel, Sanatsal ve
Kültürel îslami
Araştırma Merkezi'nin
Yönetim Komitesi ve Paris'teki L'Institut du
Monde Arabe'in (Arap Dünyası Enstitüsü)
Kültürel Danışma Komitesi üyesidir.
Kuveyt'in işgali sırasında Kuveyt
Enformasyon Merkezi'nin başkanhgmı
Suriye'mn başkenti Şam'dan yürüttü.
Bayan Sabah'ın etkinlikleri arasında
kütüphane için
kitaplar, DAI sanat
koleksiyonu için sanat
yapıtlan satın almak,
koleksiyonun yurtdışı
sergilerini düzenlemek
sayılabîlir. "Kuveyt'ten
Sanat Yaprtkn" adı
altında düzenlediği
sergileT, Rusya'da St
Petersburg Hermitage
Müzesi, ABD'nin alü
eyaleti, Kanada,
Fransa, Hollanda ve
son
olarak ltalya'da dünya
turunu tarnamlamak
üzeredir.
Bu arada îslami
sanat ve Kuveyt
uygarlık tarihine ilişkin
semineriere bildiri
sunmak, DAI'nm
yayınlanna katkıda
bulunmak. düzeltmelerini yapmak, DAI
koleksiyonu üzerine belgeseller hazırlamak;
Kuveyt, Bahreyn ve Suriye'deki geleneksel
mimari biçimindeki binalann onanmında
danışmanlık yapmak ve Yukan Mısır Bahnasa
bölgesindeki kâzüara katılmak gibi
etkinlikleri de sayılabîlir.
Hussah Sabah Salim al-Sabah
minyatürler, tahta işleri, takılar, stuko ve el
yazmalan, koleksiyonun belli başlı parçalannı
oluşturuyordu. Pek çok bilim adamı, müzenin
çok özel bir yeri olduğunu yazılannda
belirtiyor. Dar al-Athar al-lslammiyyah,
yalnızca bir müze değildi. Özünde bir
koleksiyon bulunmakla birlikte, bu koleksiyona
ilişkin pek çok etkinlik, ülkenin kültürel
yaşamına damgasını vurmuştu;'Dar' kültürel
etkinliklerin yapıldığı doğal bir ortam haline
gelmişti. Yurtiçınde ve dışında çeşitli düşünsel
ve sanatsal alanlarda öncü olduğu etkinlikler,
yalnızca içyapısında bulundurduğu yapıtlarla
sınırlı tutulmadı, bu yapıtlardan yola çıkarak
evrenselliğe ulaşıldı. Dar'ın sunduğu etkinlikler
arasında, sanat ve sanat tarihi üzerine kurslar,
konuk bilim adamlannın tslami sanat üzerine
verdikleri dersler, geziler, uluslararası sergiler,
yayınlar, geniş bir kütüphane, arkeolojik kazılar
sayılabılırdı. Dar, çok kısa bir geçmişe sahip
olmasına karşın giderek düşünsel ve sanatsal
alanda yaşamsal bir önem kazanmaktaydı.
Bu durum Irak yönetiminin Kuveyt'i kendi
topraklanna katıp, tüm zenginliklerini Bağdat'a
taşımaya karar vermesine dek sürdü.
Koleksiyon Irak'a kaçınldı ve Kuveyt Ulusal
Müzesi binası ateşe verildi.
Bu cehennem kargaşası içinde 14. yüzyıla ait iki
Fas kapısı yok oldu. Birleşmış Milletler'in
müdahalesi ile ateşkes ilan edilince Dar
koleksiyonunun ve Kuveyt Ulusal Müzesi'nin
büyük bir bölümü geri alındı. Bu arada uzman
olmayan ellerce taşınan yapıtlann yüzde yirmisi
hasar gördü ve parçalann tümü gen gelmedi.
Iraklı yetkililerin geri göndermedigi en önemli
parçalann başında Hindistan'da Ekber, Cihangir
Uygarlık sürekli olarak
işgallerin ve şiddet
eylemlerinin tehdidi altında
varlığını korumak zorunda
kalmıştır. Bu yıkıcı
eylemlerin hiç anlaşılmayan
yönü, işgal altındaki
bölgelerdekı düşünsel
çevreye verilen korkunç
zarardır. Uygarhğa
yöneltilen bu saldınlann
sonucunda pek çok bilimsel
ve sanatsal yapıt ne yazık ki
tümüyle yok olmuştur.
ve Şah Cihan dönemlerine ait 3 adet eşsiz zümrüt
geliyor. Petrol kuyulanrun yangını atmosferi
nasıl kirletüyse, müzeyi kül haline getiren
yangın da Kuveyt'te bir zarhanlar var olan
aydınlığı boğdu, yaratıcıhğı sona erdirdi.
Kuveyt ne kadar büyük bir çabayla insancıl ve
fıziksel kaynaklannı geliştirmeye çalıştıysa, Irak
yönetimi de benzer bir çabayla bunlan yok
etmeye çalışıyor. Bir milyonun üzerinde Iraklı,
düşünce suçundan yurtdışına kaçmak zorunda
kaldı. Irak topraklannda kısılıp kalan, işkence
gören insanlann dışında, ıstila sırasında
kaçınlan alü yüzden fazla Kuveytli, istekleri
dışında bu çağdaş "Babil Sürgünü"nde tutuklu
kaldı.
Irak, Kuveyt'i yok etmek için elinden geleni
ardına koymadı. İnsanlara ve çevreye saldırarak
amaçlanna ulaşacaklannı sandı; ancak, uygar
toplumlann gerçek değerlerinin yangmlar ile
\ok edileceğini sanmakla büyük bir yanılgıya
kapıldı.
İlkbaharda çıçeklerin açması gıbi çöl
kumlannın ve temiz yeraltı sulannın akladığı
gerçek değerlerin desteği ile Dar geri geliyor.
Dar al-Athar al Islammiyyah'ın açıhşının 11.
yıldönümünde etkinlikler tekrar başlayacak.
Dar'ın kökleri, çöl çiçekleri gibi Kuveyt
toprağının derinliklerinde hayat bulacak.
Yann: Amerikaltyazar
Nat Hentoff
Y A Y I N H A K K I C u m h U r İ y e t ' E A İ T T Î R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z
Küitür • Sanat 293 89 78 ( 3 hat)
AYAZDA
BIRYÜREK"L'N COF.L'R EN HIVF.R"
Yön Claude Sautet
12.00-14 15-16.30-18.45-21 00
A/lcazar
BIROLIVEASTONEFILMI
VAL KİLMER MEG RYAN
Sabri Berkel. (1904-1993)
sevenlerı -i AğııstON perçembe saat 11 .(K)'dc
Zincirlikuyu mezarhğmda anmak
icin tıım dostları bekli\onı/
BULUNMAZ TIYATRO
İ S T A N B U L
31 Ağustos tan başlayarak
M KARACA TIYATROSU NDA
İNEKYazan Nazım Hıkmet
Yon H. Hilmi Bulunmaz
Çarş. 15.0O-C.tesi 21.00
•stasvoıı s a n a t m e r k e z ı 1JtklaCadN0)
.W2
^l
FRFNkClY: .ilt.i II .U TF.!jV»KlYK: 2J0.İ6 S o |
T
"
:
ŞJ? % % \ fJJ « JJ •
12 15-15 15-18 15-21 15
YARIN. KÖPRUÛSTÜ AŞIKLARI-THE VKALL
KISKANÇ BABAM
"My Father The Hero"
5 Agustos Cuma gunu Sınemalarda çılgın bir Fransız aıle komedısı başlıyor
Gerard Depardıeu, karısından boşanmış Andre rolunde Kızı Nıcole ıse 450
aday arasından seçılen 14 yaşındaki Katherıne Heıgl Ergenlık çagındakı
Nıcole. Barbıe bebeklerını atıp erkeklerle oynamayı keştettıgı sıralarda
babası ile sıkıcı olacağını duşundugu bir tatıle çıkar Ufak ama yaşından
buyuk bir yalanı tatıllerını muthış bir maceraya donuşturur Bu (ılm
bunaltıcı yaz gunlerı ıçın kaçırılmaz bir serınlık olacak
* # * * * *
ÇAGDAŞ ikiMM
Atatürk'ün Yazdığı
YURTTAŞLIK BİLGİLERİ
2. BASI
Kazım Yenice
IŞIYAN SÖZLER
Geçmişi Anımsama Değerlendirmeler
90.000 Lira (KDV içinde)
Çag Pazarlama A.Ş. Türkocagı Cad. 39/41Cagaloğlu-htanbul
Tel:512 05 05
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Çaşıt* Kim?..
Boğaziçi Universitesi Ekonomi Profesörü Oya Köy-
men, 1983yılında1402'likolupüniversıtedenatılınca, Oya
Köymenin babası Dr. Abtt Köymen, sınıf arkadaşı YOK
Başkanı insan Doğramacı'yı aradı, kızının durumunu an-
lattı, şöyle dedi.
- Bu ne demek oluyor? En azından bana bunu açıkla-
mak zorundasın...
- Valla, işte.. üniversite içinden ihbar ediyorlar..
- Peki, kızımın neşi varmış?
- Kızının kocası TİP'liymiş!
Peki, Oya Köymen'i Boğaziçi Üniversitesi'nden kim ih-
bar etti? Çaşıt, yani "muhbir" kim? Bilinmıyor. Geçen yıl
mayıs sayılarından birinde, "^Wüe/"dergisinde, Neyyire
özkan'ın "Çelik Tebessüm" başlıklı ilginç bir yazısı çıkı-
yor. Tamu Çlller, yeni Başbakan olunca, her yönüyle in-
celemeye alınıyor. Neyyire ûzkan, bir yerde şunları da
yazıyor:
"... Kolej yıllığında 'Zeki ve kararlı bakışlarıyla bakınca
ne kadar zor olursa olsun planladığı şeyi elde edeceğine
emin olabilirsiniz. Çok meşgul olmasına rağmen daima
her şeyi tam ve iyi bir şekilde yapar. Nasıl vakit bulabildi-
ğine şaşarsınız' diye anlatmış arkadaşları. Onu 'uzak ve
soguk' bulan kolejliler bile bu özellıklerini teslım ediyor.
Çünkü o sınıf arkadaşı Ayla Karanls'/n dediğı gıbı başa
güreşen', öğretmeni Fatma Banat'/n hatırladığı gibi aklı
başında.'
Bu özelliklerine ilk gençlik yıllarından itibaren kristalize
olan 'hırs'/ da eklenince, uzun yıllardır ekonomi analizleri
yapan bir yazarın tespitiyle 'hedefe varmak için her şeyi
mübah sayan' bir Tansu Çiller ortaya çıkıyor. Nitekim,
'Boğaziçi Üniversitesi'nden atılan tek öğretim üyesi Prof.
Oya Köymen olayı' ile Tansu Çiller arasında bağlantı ku-
ruluyor. Rivayet o ki, aralarmda bölüm başkanlığı yüziin-
den çıkan tatsızlık 'ihbar'a kadar uzamış ve Köymen için
Tansu Çiller, 'kaybolan on yıl' demekmiş! Akademi ca-
miasında Çiller'i küçumseyip akademisyenliğini 'makbul'
saymayanlar var. Öğrencileri üzerinde de didaktik ve
teorik hoca' diye iz bırakmış..."
Neyyire özkan, 1994 Şubatı'nda, arkadaşları ile birlikte
"AMüe/"den ayrıldı, "Hürriyef'e geçti.
1979 yıhnda, Oya Köymen profesördü, Tansu Çiller da-
ha profesör olmamıştı. Çiller, profesör olmadığı halde,
"bölüm başkanlığı"na vekâlet edebıliyordu. Köymen pro-
fesör olunca, seçirn yapıldı. Bolum başkanhğma Oya
Köymen getirildi. Ama, Tansu Çiller, "bölüm odası"nı ter-
ketmedı, yerinde oturdu. Sanki, hiçbir şey olmamış gibi
davranıyordu. Ardından 1980 faşist darbesi geldi mi? Uni-
versitelerden atılmalar başlamıştı. Oya Köymen, bölüm
odasını boşaltmayan Tansu Çiller'le ne tartışmış, ne kav-
ga, ne de gürültü etmişti. Tansu Hanım, onları yok sayı-
yor, oniar da onu.
1983 Mayısı'nda, birden pat diye, Oya Köymen Boğa-
ziçi'ndenatıldı, 1402lik oldu. 1979da bölüm başkanı oldu-
ğunda, güvenlık soruşturmaları sıkı sıkı yapılmış, ardın-
dan bir kez daha yapılmıştı. Oya Köymen, 1980 sonrasın-
da da bökim başkanhgmı surdurmekteydi. Hem de
güvenlik soruşturmalarından geçerek. Oya Köymen, Bo-
ğaziçi'nden atılan, 1402lik olan tek öğretim üyesi, Tansu
Çiller'le aynı bölümde olan kişiydi. Universiteden biri ih-
bar etmişti. Ama kimdi? Buna ilişkin somut bir belge bul-
mak gerçekten güctü. Çaşıtlık bir telefonla yapılıyordu.
Tansu Çiller, kimileyin açıkça derdi:
- Ben bu akşam, Hilmi Fırat Paşa'yla yemek yiyorum!
Vay vay vay.. Kimi içinden böyle derdi. Bilmezdi ki, Hil-
mi Fırat, Tansu Hanım'ın şirketının yönetim kurulu üyesiy-
di? Hilmi Fırat'a gazeteciler "Sessiz Gemi" derlerdi. Bir
sayrılığı nedeniyle, emekli amiral, kısık sesle konuşur-
du...
Oya Köymenler, yedi yıllık uğraştan sonra, Danıştay'ın
"Içtihadı Bırleştirme Kararı" ile eski gorevlerine donebil-
mişlerdi. 1402'likler, başka üniversitelerde de vardı. Bun-
lardan saptayabildikierim de şunlardı.
istanbul'dan Aydın Aybay, Murat Sarıca, Nuri Kara-
can, Krvanç Ertop, Bülerrt Tanör, Günsel Koptagel İlal,
Gencay Gürsoy, Üstün Korugan, Rona Serizan, Hüseyin
Hatemi, Yücel Sayman, Ankara dan Yakup Kepenek, es-
ki Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, Bahri Savcı (80. yaşı
kutlu olsun!), Tuncer Bulutay, Korkut Boratav, Cem Ero-
ğul, Rona Aybay, Cevat Geray, Yılmaz Akyüz, Baskın
Oran, Nurfcut inan, Mete Tuncay, Haldun özen
Rona Aybay, "Sizı ıhbar edenı bılmıyor musunuz?" so-
rusunaşu karşılığı veriyor:
- Bak, benim tavrım her zaman için şu oldu. Ben, benim
ipimin çekilmesi için imzayı kimin attığını bıliyorum. ih-
san Dogramact' Ondan öncesi beni ilgılendirmiyor. Ihsan
Doğramacı, "Benim bu işle hiç ilgim yok!" dedi, başından
ben. Ben, Danıştay'da kanıtladım ki, bizi atan İhsan Doğ-
ramacı'dır ve davamızı YÖK aleyhine açtık biz, Ihsan
Doğramacı ya karşı açmış olduk yani ve kazandık. Ihsan
Doğramacı, "Benle ilgisi yoktur bu işin, Sıkıyönetim Ko-
mutanı yaptı!" filan dediyse de, yasa dikkatlı okununca şu
görülüyor; yasa diyor ki, Sıkıyönetim Komutanı ister, öne-
rir, ilgili makam işine son verir. Şimdi, bizim işimize son
veren İhsan Doğramacı'nın başkanlığındaki YÖK'tür. Bu-
nu birçok arkadaş gözden kaçırıyor. Çünkü, Sıkıyönetim
Komutanı istekte bulunuyor...
• • •
Aziz Nesln, İstanbul'da Çapa'da, DISK'Iİ Demirhan
Tuncay Ankara'da Ibni Sina Sayrıevi'nde önemli ameliyat
geçirdiler Suphi Gürsoytrak Izmir'de 9 Eylül Universi-
tesi nde karacığerden yattı. Uçune de "geçmış olsun"
diyorum.
* Çasıt. Birinin bir eylemını başkasma gızlıce duyuran kışı demek,
Ait Püskülkioğlu, Ataçtan, Cemal Sûreya'dan ornekler almış 'Öz-
turkçe sozluğune
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Dalga serpintilerini
önlemek için kayıklann
küpeştesıne baştan kıça
doğru yerleştirilen tahta.
2/ İpektcn, sanmürak
dallı nakışlarla ışlenmiş
bir tür beyaz kumaş...
Uyanık, görü açık. 3/ Te-
mel, esas... Bir nota...
Tellür elementinin simge-
si. 4/ Kimyasal temel
madde. 5/ Bir tür deniz
taşımaalığı.... Yitik. 6/
Küçük mağara... Sakağı
da denılen ölümcül bir hayvan
hastalığı. 7/ İlaç... Bir ilimiz. 8/ In-
sanın işıne uymasıru, amaca göre
çalışmasını düzenleyen inceleme
ve araşürmalann tümü. 9/ Tah-
kim edilmiş bir tesisin köşesinde
çıkıntı meydana getirecek biçimde
yükseltılmiş siper... Bir nota.
YLKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Filistin'de, deniz düzeyinin al-
tında yer alan göl. 2/ Düğme ve süs
eşyası yapımında kullarulan bir
deniz kabuklusu... Rubidyum elementinin simgesi. 3/ Küçük
bir alan üzerine odaklanmış yoğun ışık kaynağı... Psikanaliz di-
linde kişinin öz benliğı. 4/ Güzellik, ahm... ABD'de yaygın olan
ve birden çok kadınla evlenmeyi savunan din. 5/ Tokat'ın bir il-
çesi... Bir soru sözü. 6/ Argoda rakı. 7/ Sahip... Genelge. 8/ Eti-
yopya ve Yemen'de yetişen, yapraklan uzun süre çiğnenince
sarhoşluk veren bir ağaççık... Sazın en ince ses veren teli. 9/
Araplar'ın kullandığı püsküllü erkek başörtüsü.