04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 1994 SAU 10 DİZtYAZI Müze yöneticisi Bayan al-Sabah Kuveyt'in işgalinin 4. yıldönümünde Cumhuriyet için yazdı Şiddet, uygarlığı tehdit ediyorBinlerce yıldır kûltûr, sanat ve uygarlık sürekli olarak işgallerin ve şiddet eylemlerinin tehdidi altında varlığını korumak zorunda kalmıştır. Bu yıkıcı eylemlerin hiç anlaşılmayan yönü, işgal altındaki bölgelerdekı düşünsel çevreye verilen korkunç zarardır. Uygarlığa yöneltilen bu saldınlann sonucunda insanoğlunun ortaya çıkardıgı pek çok bilimsel ve sanatsal yapıt ne yazık ki tümüyle yok olmuştur. 3. Binyıl'a girerken uygarhğın üzerindeki tehlike bulutlan dağılmamış, tam tersıne çogalmıştır. Dünya üzerindeki insanlann kurtuluşu, insancıl ve fıziksel, şimdiye ve geçmişe ilişkin tüm kaynaklannuzın korunmasına bağlıdır. Geçmişin yaratıcı ve düşünsel evnmi şimdiki uygarhğımızı nasıl etkilediyse, bizi geleceğe taşıyacak köprüyü de kuracaktır, 2 Agustos 1990 yalnızca Körfez için değil, tüm dünya için bir dönüm noktasıdır. Irak'ın Kuveyt'e yönelttıgi kıtlesel yıkım pek çok alanda geri teptı. Dünyanın duyarh ekosistemi, petrol yataklanmn yakılması sonucu büyük zarar gördü ve paniğe kapılan bılim adamlan hasann boyutlannı saptamak üzere çok yönlü çalışmalar yaptı. Bütün bunlara karşın, Körfez istilasının doğurduğu zararlann bugûne dek tümüyle anlaşıldığı söylenemez. Çok daha değerli olmasına karşın insan kaynaklannın yağmalanması, ulusal petrol yataklanmn talan edilmesi kadar gündeme getirilmedi. 3. Binyıl'a girerken uygarhğın üzerindeki tehlike bulutlan dağılmamış, tam tersine çogalmıştır. Dünya üzerindeki insanlann kurtuluşu, insancıl ve fiziksel, şimdiye ve geçmişe ilişkin tüm kaynaklanmızın korunmasına bağlıdır. Geçmişin yaratıcı ve düşünsel evrimi şimdiki uygarhğımızı nasıl ] etkilediyse, bizi geleceğe ! taşıyacak köprüyü de kuracaktır. Yaşam yitimi ve Kuveyt'in en önemli kurumlanna yapılan saldınlar, çok duyarh dengelerin bozulmasına yol açtı. Dünyanın fıziksel oluşumuna yol açan ekosistem ne kadar duyarh bir dengeye bağlı ise, insan kaynaklan da aynı duyarlıhkta başka bir sisteme bağlıdır. Irak yönetiminin Kuveyt'e saldınsı, insanlığa karşı işlenen barbarca suçlann tarihsel yinelenmesinden başka bir şey değildir. Irak, Kuveyt'i yok etmek amacıyla insanlara işkence yaptı, ulusal anıtlan yıktı, altyapıyı dağıttı ve en sonunda petrol yataklannı ateşe verdi. Kuveyt'i fiziksel olarak dize getirmek için petrol yataklan yakılırken bilimsel, kültürel ve eğitsel kurumlann bilinçli olarak işlev yapamaz duruma getirilmesinin altında yatan neden, Kuveyt'i düşünsel alanda yok etmekti. Oluşturulması için yıllarca emek harcanan kütüphaneler, araştırma merkezleri ya yakıldı ya dâ yagmalandı. Bir benzeri daha olmayan kitaplar yok oldu, bilimsel belgeler kayboldu. Bu yıkıma hedef olan kurumlann pek çoğu eğitim ve öğretim kurumlanydı. Işte bunlardan bir tanesi de Dar al-Athar al-Islammiyyah idi. Ibtam kütöirünün sşstz örmktori talan edM Kuveyt Ulusal Müzesi içinde yer alan Dar al- Athar al-Islammiyyah 1993 yıhnda açıldı. Türkiye'deki Islami Sanatlar Müzeleri, örneğin bir Topkapı Sarayı kadar zengin olmasa da'Dar' koleksiyonlan kendı kapsamında eşsiz parçalar ıçeriyordu. Bu parçalann Islam dünyasında ve ötesinde çok özel bir yeri vardı. Tarihsel dönem ve coğrafyasal bölgelere göre düzenlenen müzede her dönemin ve her bölgenin en güzel sanat yapıtlannın örnekleri yer alıyordu, dolayısıyla bu müze tslam dünyasımn küçük bir oluşumu olarak kendi çapında önemli bir yere sahipti. Müzede 8. yüzyıldan 18. yüzyıla dek Islam sanatmın tüm örneklerini görmek olanaklıydı. Seramik kâseler, cam eşya, tabaklar, şişeler, madeni eşya, halılar, Bayan Al Sabah, Körfez istilasının doğurduğu zararlann bugûne dek tümüyle anlaşıkuğı söylenemez dryor: Çok daha değerli olmasına karşın in- san kaynaklanmn vağmalanması, ulusal petrol yataklanmn talan edilmesi kadar gündeme getirilmedi. Yaşam yitimi ve Kuveyt'in en önemli kül- türel ve eğitsel kurumlanna yapılan sakünlar, çok duyarh dengelerin bozuhnasma yol açü. Irak, insanlara işkence yapo, ulusal anırJan yıktı. Portre Müzeci, yazar ve araştırıııacı 1950'dedoğdu Yüksekögrenimini Kuveyt universitesi Ingiliz Yazını Bölûmü'nde tamamladı. Eşi Şeyh NasseratSabahile birlikte Dar al-Athar al- Islammiyyah'ı (Islami Sanatlar Müzesi-DAI) kurdu. Müze şu anda Kuveyt Enformasyon Bakanlıgı'na ödünç verilmiştir.Bayan Sabah, müzenın 1983'te açüışından beri yöneticiliğini yapmaktadır. Kuveyt Küitür Kurulu'nun Yönetim Kunılu; îstanbul'da çalışan Tarihsel, Sanatsal ve Kültürel îslami Araştırma Merkezi'nin Yönetim Komitesi ve Paris'teki L'Institut du Monde Arabe'in (Arap Dünyası Enstitüsü) Kültürel Danışma Komitesi üyesidir. Kuveyt'in işgali sırasında Kuveyt Enformasyon Merkezi'nin başkanhgmı Suriye'mn başkenti Şam'dan yürüttü. Bayan Sabah'ın etkinlikleri arasında kütüphane için kitaplar, DAI sanat koleksiyonu için sanat yapıtlan satın almak, koleksiyonun yurtdışı sergilerini düzenlemek sayılabîlir. "Kuveyt'ten Sanat Yaprtkn" adı altında düzenlediği sergileT, Rusya'da St Petersburg Hermitage Müzesi, ABD'nin alü eyaleti, Kanada, Fransa, Hollanda ve son olarak ltalya'da dünya turunu tarnamlamak üzeredir. Bu arada îslami sanat ve Kuveyt uygarlık tarihine ilişkin semineriere bildiri sunmak, DAI'nm yayınlanna katkıda bulunmak. düzeltmelerini yapmak, DAI koleksiyonu üzerine belgeseller hazırlamak; Kuveyt, Bahreyn ve Suriye'deki geleneksel mimari biçimindeki binalann onanmında danışmanlık yapmak ve Yukan Mısır Bahnasa bölgesindeki kâzüara katılmak gibi etkinlikleri de sayılabîlir. Hussah Sabah Salim al-Sabah minyatürler, tahta işleri, takılar, stuko ve el yazmalan, koleksiyonun belli başlı parçalannı oluşturuyordu. Pek çok bilim adamı, müzenin çok özel bir yeri olduğunu yazılannda belirtiyor. Dar al-Athar al-lslammiyyah, yalnızca bir müze değildi. Özünde bir koleksiyon bulunmakla birlikte, bu koleksiyona ilişkin pek çok etkinlik, ülkenin kültürel yaşamına damgasını vurmuştu;'Dar' kültürel etkinliklerin yapıldığı doğal bir ortam haline gelmişti. Yurtiçınde ve dışında çeşitli düşünsel ve sanatsal alanlarda öncü olduğu etkinlikler, yalnızca içyapısında bulundurduğu yapıtlarla sınırlı tutulmadı, bu yapıtlardan yola çıkarak evrenselliğe ulaşıldı. Dar'ın sunduğu etkinlikler arasında, sanat ve sanat tarihi üzerine kurslar, konuk bilim adamlannın tslami sanat üzerine verdikleri dersler, geziler, uluslararası sergiler, yayınlar, geniş bir kütüphane, arkeolojik kazılar sayılabılırdı. Dar, çok kısa bir geçmişe sahip olmasına karşın giderek düşünsel ve sanatsal alanda yaşamsal bir önem kazanmaktaydı. Bu durum Irak yönetiminin Kuveyt'i kendi topraklanna katıp, tüm zenginliklerini Bağdat'a taşımaya karar vermesine dek sürdü. Koleksiyon Irak'a kaçınldı ve Kuveyt Ulusal Müzesi binası ateşe verildi. Bu cehennem kargaşası içinde 14. yüzyıla ait iki Fas kapısı yok oldu. Birleşmış Milletler'in müdahalesi ile ateşkes ilan edilince Dar koleksiyonunun ve Kuveyt Ulusal Müzesi'nin büyük bir bölümü geri alındı. Bu arada uzman olmayan ellerce taşınan yapıtlann yüzde yirmisi hasar gördü ve parçalann tümü gen gelmedi. Iraklı yetkililerin geri göndermedigi en önemli parçalann başında Hindistan'da Ekber, Cihangir Uygarlık sürekli olarak işgallerin ve şiddet eylemlerinin tehdidi altında varlığını korumak zorunda kalmıştır. Bu yıkıcı eylemlerin hiç anlaşılmayan yönü, işgal altındaki bölgelerdekı düşünsel çevreye verilen korkunç zarardır. Uygarhğa yöneltilen bu saldınlann sonucunda pek çok bilimsel ve sanatsal yapıt ne yazık ki tümüyle yok olmuştur. ve Şah Cihan dönemlerine ait 3 adet eşsiz zümrüt geliyor. Petrol kuyulanrun yangını atmosferi nasıl kirletüyse, müzeyi kül haline getiren yangın da Kuveyt'te bir zarhanlar var olan aydınlığı boğdu, yaratıcıhğı sona erdirdi. Kuveyt ne kadar büyük bir çabayla insancıl ve fıziksel kaynaklannı geliştirmeye çalıştıysa, Irak yönetimi de benzer bir çabayla bunlan yok etmeye çalışıyor. Bir milyonun üzerinde Iraklı, düşünce suçundan yurtdışına kaçmak zorunda kaldı. Irak topraklannda kısılıp kalan, işkence gören insanlann dışında, ıstila sırasında kaçınlan alü yüzden fazla Kuveytli, istekleri dışında bu çağdaş "Babil Sürgünü"nde tutuklu kaldı. Irak, Kuveyt'i yok etmek için elinden geleni ardına koymadı. İnsanlara ve çevreye saldırarak amaçlanna ulaşacaklannı sandı; ancak, uygar toplumlann gerçek değerlerinin yangmlar ile \ok edileceğini sanmakla büyük bir yanılgıya kapıldı. İlkbaharda çıçeklerin açması gıbi çöl kumlannın ve temiz yeraltı sulannın akladığı gerçek değerlerin desteği ile Dar geri geliyor. Dar al-Athar al Islammiyyah'ın açıhşının 11. yıldönümünde etkinlikler tekrar başlayacak. Dar'ın kökleri, çöl çiçekleri gibi Kuveyt toprağının derinliklerinde hayat bulacak. Yann: Amerikaltyazar Nat Hentoff Y A Y I N H A K K I C u m h U r İ y e t ' E A İ T T Î R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z Küitür • Sanat 293 89 78 ( 3 hat) AYAZDA BIRYÜREK"L'N COF.L'R EN HIVF.R" Yön Claude Sautet 12.00-14 15-16.30-18.45-21 00 A/lcazar BIROLIVEASTONEFILMI VAL KİLMER MEG RYAN Sabri Berkel. (1904-1993) sevenlerı -i AğııstON perçembe saat 11 .(K)'dc Zincirlikuyu mezarhğmda anmak icin tıım dostları bekli\onı/ BULUNMAZ TIYATRO İ S T A N B U L 31 Ağustos tan başlayarak M KARACA TIYATROSU NDA İNEKYazan Nazım Hıkmet Yon H. Hilmi Bulunmaz Çarş. 15.0O-C.tesi 21.00 •stasvoıı s a n a t m e r k e z ı 1JtklaCadN0) .W2 ^l FRFNkClY: .ilt.i II .U TF.!jV»KlYK: 2J0.İ6 S o | T " : ŞJ? % % \ fJJ « JJ • 12 15-15 15-18 15-21 15 YARIN. KÖPRUÛSTÜ AŞIKLARI-THE VKALL KISKANÇ BABAM "My Father The Hero" 5 Agustos Cuma gunu Sınemalarda çılgın bir Fransız aıle komedısı başlıyor Gerard Depardıeu, karısından boşanmış Andre rolunde Kızı Nıcole ıse 450 aday arasından seçılen 14 yaşındaki Katherıne Heıgl Ergenlık çagındakı Nıcole. Barbıe bebeklerını atıp erkeklerle oynamayı keştettıgı sıralarda babası ile sıkıcı olacağını duşundugu bir tatıle çıkar Ufak ama yaşından buyuk bir yalanı tatıllerını muthış bir maceraya donuşturur Bu (ılm bunaltıcı yaz gunlerı ıçın kaçırılmaz bir serınlık olacak * # * * * * ÇAGDAŞ ikiMM Atatürk'ün Yazdığı YURTTAŞLIK BİLGİLERİ 2. BASI Kazım Yenice IŞIYAN SÖZLER Geçmişi Anımsama Değerlendirmeler 90.000 Lira (KDV içinde) Çag Pazarlama A.Ş. Türkocagı Cad. 39/41Cagaloğlu-htanbul Tel:512 05 05 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Çaşıt* Kim?.. Boğaziçi Universitesi Ekonomi Profesörü Oya Köy- men, 1983yılında1402'likolupüniversıtedenatılınca, Oya Köymenin babası Dr. Abtt Köymen, sınıf arkadaşı YOK Başkanı insan Doğramacı'yı aradı, kızının durumunu an- lattı, şöyle dedi. - Bu ne demek oluyor? En azından bana bunu açıkla- mak zorundasın... - Valla, işte.. üniversite içinden ihbar ediyorlar.. - Peki, kızımın neşi varmış? - Kızının kocası TİP'liymiş! Peki, Oya Köymen'i Boğaziçi Üniversitesi'nden kim ih- bar etti? Çaşıt, yani "muhbir" kim? Bilinmıyor. Geçen yıl mayıs sayılarından birinde, "^Wüe/"dergisinde, Neyyire özkan'ın "Çelik Tebessüm" başlıklı ilginç bir yazısı çıkı- yor. Tamu Çlller, yeni Başbakan olunca, her yönüyle in- celemeye alınıyor. Neyyire ûzkan, bir yerde şunları da yazıyor: "... Kolej yıllığında 'Zeki ve kararlı bakışlarıyla bakınca ne kadar zor olursa olsun planladığı şeyi elde edeceğine emin olabilirsiniz. Çok meşgul olmasına rağmen daima her şeyi tam ve iyi bir şekilde yapar. Nasıl vakit bulabildi- ğine şaşarsınız' diye anlatmış arkadaşları. Onu 'uzak ve soguk' bulan kolejliler bile bu özellıklerini teslım ediyor. Çünkü o sınıf arkadaşı Ayla Karanls'/n dediğı gıbı başa güreşen', öğretmeni Fatma Banat'/n hatırladığı gibi aklı başında.' Bu özelliklerine ilk gençlik yıllarından itibaren kristalize olan 'hırs'/ da eklenince, uzun yıllardır ekonomi analizleri yapan bir yazarın tespitiyle 'hedefe varmak için her şeyi mübah sayan' bir Tansu Çiller ortaya çıkıyor. Nitekim, 'Boğaziçi Üniversitesi'nden atılan tek öğretim üyesi Prof. Oya Köymen olayı' ile Tansu Çiller arasında bağlantı ku- ruluyor. Rivayet o ki, aralarmda bölüm başkanlığı yüziin- den çıkan tatsızlık 'ihbar'a kadar uzamış ve Köymen için Tansu Çiller, 'kaybolan on yıl' demekmiş! Akademi ca- miasında Çiller'i küçumseyip akademisyenliğini 'makbul' saymayanlar var. Öğrencileri üzerinde de didaktik ve teorik hoca' diye iz bırakmış..." Neyyire özkan, 1994 Şubatı'nda, arkadaşları ile birlikte "AMüe/"den ayrıldı, "Hürriyef'e geçti. 1979 yıhnda, Oya Köymen profesördü, Tansu Çiller da- ha profesör olmamıştı. Çiller, profesör olmadığı halde, "bölüm başkanlığı"na vekâlet edebıliyordu. Köymen pro- fesör olunca, seçirn yapıldı. Bolum başkanhğma Oya Köymen getirildi. Ama, Tansu Çiller, "bölüm odası"nı ter- ketmedı, yerinde oturdu. Sanki, hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Ardından 1980 faşist darbesi geldi mi? Uni- versitelerden atılmalar başlamıştı. Oya Köymen, bölüm odasını boşaltmayan Tansu Çiller'le ne tartışmış, ne kav- ga, ne de gürültü etmişti. Tansu Hanım, onları yok sayı- yor, oniar da onu. 1983 Mayısı'nda, birden pat diye, Oya Köymen Boğa- ziçi'ndenatıldı, 1402lik oldu. 1979da bölüm başkanı oldu- ğunda, güvenlık soruşturmaları sıkı sıkı yapılmış, ardın- dan bir kez daha yapılmıştı. Oya Köymen, 1980 sonrasın- da da bökim başkanhgmı surdurmekteydi. Hem de güvenlik soruşturmalarından geçerek. Oya Köymen, Bo- ğaziçi'nden atılan, 1402lik olan tek öğretim üyesi, Tansu Çiller'le aynı bölümde olan kişiydi. Universiteden biri ih- bar etmişti. Ama kimdi? Buna ilişkin somut bir belge bul- mak gerçekten güctü. Çaşıtlık bir telefonla yapılıyordu. Tansu Çiller, kimileyin açıkça derdi: - Ben bu akşam, Hilmi Fırat Paşa'yla yemek yiyorum! Vay vay vay.. Kimi içinden böyle derdi. Bilmezdi ki, Hil- mi Fırat, Tansu Hanım'ın şirketının yönetim kurulu üyesiy- di? Hilmi Fırat'a gazeteciler "Sessiz Gemi" derlerdi. Bir sayrılığı nedeniyle, emekli amiral, kısık sesle konuşur- du... Oya Köymenler, yedi yıllık uğraştan sonra, Danıştay'ın "Içtihadı Bırleştirme Kararı" ile eski gorevlerine donebil- mişlerdi. 1402'likler, başka üniversitelerde de vardı. Bun- lardan saptayabildikierim de şunlardı. istanbul'dan Aydın Aybay, Murat Sarıca, Nuri Kara- can, Krvanç Ertop, Bülerrt Tanör, Günsel Koptagel İlal, Gencay Gürsoy, Üstün Korugan, Rona Serizan, Hüseyin Hatemi, Yücel Sayman, Ankara dan Yakup Kepenek, es- ki Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, Bahri Savcı (80. yaşı kutlu olsun!), Tuncer Bulutay, Korkut Boratav, Cem Ero- ğul, Rona Aybay, Cevat Geray, Yılmaz Akyüz, Baskın Oran, Nurfcut inan, Mete Tuncay, Haldun özen Rona Aybay, "Sizı ıhbar edenı bılmıyor musunuz?" so- rusunaşu karşılığı veriyor: - Bak, benim tavrım her zaman için şu oldu. Ben, benim ipimin çekilmesi için imzayı kimin attığını bıliyorum. ih- san Dogramact' Ondan öncesi beni ilgılendirmiyor. Ihsan Doğramacı, "Benim bu işle hiç ilgim yok!" dedi, başından ben. Ben, Danıştay'da kanıtladım ki, bizi atan İhsan Doğ- ramacı'dır ve davamızı YÖK aleyhine açtık biz, Ihsan Doğramacı ya karşı açmış olduk yani ve kazandık. Ihsan Doğramacı, "Benle ilgisi yoktur bu işin, Sıkıyönetim Ko- mutanı yaptı!" filan dediyse de, yasa dikkatlı okununca şu görülüyor; yasa diyor ki, Sıkıyönetim Komutanı ister, öne- rir, ilgili makam işine son verir. Şimdi, bizim işimize son veren İhsan Doğramacı'nın başkanlığındaki YÖK'tür. Bu- nu birçok arkadaş gözden kaçırıyor. Çünkü, Sıkıyönetim Komutanı istekte bulunuyor... • • • Aziz Nesln, İstanbul'da Çapa'da, DISK'Iİ Demirhan Tuncay Ankara'da Ibni Sina Sayrıevi'nde önemli ameliyat geçirdiler Suphi Gürsoytrak Izmir'de 9 Eylül Universi- tesi nde karacığerden yattı. Uçune de "geçmış olsun" diyorum. * Çasıt. Birinin bir eylemını başkasma gızlıce duyuran kışı demek, Ait Püskülkioğlu, Ataçtan, Cemal Sûreya'dan ornekler almış 'Öz- turkçe sozluğune BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Dalga serpintilerini önlemek için kayıklann küpeştesıne baştan kıça doğru yerleştirilen tahta. 2/ İpektcn, sanmürak dallı nakışlarla ışlenmiş bir tür beyaz kumaş... Uyanık, görü açık. 3/ Te- mel, esas... Bir nota... Tellür elementinin simge- si. 4/ Kimyasal temel madde. 5/ Bir tür deniz taşımaalığı.... Yitik. 6/ Küçük mağara... Sakağı da denılen ölümcül bir hayvan hastalığı. 7/ İlaç... Bir ilimiz. 8/ In- sanın işıne uymasıru, amaca göre çalışmasını düzenleyen inceleme ve araşürmalann tümü. 9/ Tah- kim edilmiş bir tesisin köşesinde çıkıntı meydana getirecek biçimde yükseltılmiş siper... Bir nota. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Filistin'de, deniz düzeyinin al- tında yer alan göl. 2/ Düğme ve süs eşyası yapımında kullarulan bir deniz kabuklusu... Rubidyum elementinin simgesi. 3/ Küçük bir alan üzerine odaklanmış yoğun ışık kaynağı... Psikanaliz di- linde kişinin öz benliğı. 4/ Güzellik, ahm... ABD'de yaygın olan ve birden çok kadınla evlenmeyi savunan din. 5/ Tokat'ın bir il- çesi... Bir soru sözü. 6/ Argoda rakı. 7/ Sahip... Genelge. 8/ Eti- yopya ve Yemen'de yetişen, yapraklan uzun süre çiğnenince sarhoşluk veren bir ağaççık... Sazın en ince ses veren teli. 9/ Araplar'ın kullandığı püsküllü erkek başörtüsü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle