04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2AĞUSTOS1994SAU 12 KULTUR Ekonomik kriz 'Yeşilçam Sokağı'nı da vurdu, yönetmenler fılm yapmakta zorlanıyorlar 5 nisan ekonomik kararları etkilerini yaşamtn her alanında gösterirken, en bü- yük darbeyi kültür ve sanata vurdu. Son yıllarda projelere destek veren özel televizyonlarla birlikte TRT'nin de içinde bulunduğu ekonomik bunalım, dola- ra endekslifılm malzemelerinin her geçen gün artan fiyatlan, çeşitli kurulus- ların sponsor olarakfümlere verdiği desteği çekmesi, bütçesi dondurulan Kül- tür Bakanlığı desteğinin de ortadan kalkması bu yıl sinema sektöriinü ciddi bir ekonomik krizin eşiğine getirdi. Geneldeyaz aylannda (fkimlerinin tamamlanması ve sonbaharda gösterime girmesi planlanan projeler bir sûre için bekleme döneminde. 1993 yılında 23 film projesinefondan toplam 6 milyar 900 milyon lira destek veren Kültür Ba- kanlığı, bu yû başvuran 59 proje arasından kurul tarafmdan seçilecek olanlara Sinema ve Müzik Sanatı Destekleme Fonu 'ndan 3 milyar 850 milyon lira bütçe ayırmıştı. Bu miktarm 5 nisan tasamıf tedbirleri süresine kadar 3 milyar 100 milyon lirası kredi olarak kullanüdı ancak 17 milyarlık genel bütçeden tasarruf genelgesi gereğince harcama yapüamaması Kültür Bakanlığı'm da ciddi bir sıkmtıya soktu. Kültür Bakanlığı'nm uzun metrajh fılm projelerine vereceği kredi miktarı veödemetarihi, tasarrufgenelgesiile serbest bırakılacak ödeneğe bağlı. Bunun yanısıra 1993 yılından destek sözü alan, lüm kredi işlemleri ta- mamlanan ancak kendilerine destek verilemeyen projelere de Başbakanlık Ta- sarruf Tedbirleri nedeniyle kredi aktarımı yapılamıyor. Ayrıca 1993-94yıllarmda Kültür Bakanlığı 'na bâşvurarak kredialmaya hak kazanan ve tüm işlemleri tamamlananfılm projeleri defondan kendilerine kredi aktarımı yapılamadığı için beklemekteler. Öteyandan sinema için bir umut ışığı olabileceğidüşünülen3257sayılı "Sine- ma Video ve Müzik Eserleri Kanunu'nun, bazı maddelerinde değişiklik ön- gören, bazı maddelerini de kaldıran vasa tasarısı Adalet Komisvonu'ndan ve Bütçe Plan Komisyonu ndan geçti. Ancak kanun Meclis Genel Kurulu nda da onaylanıp Resmi Gazete 'de yayımlandığında resmileşiyor. Yasa tasarısı halen Meclis Genel Kurulu'nda onaylanmavı beklivor. Yasa tasarısı, sinemalarda ve televizyon kuruluşlarında gösterilecekfılmlere smıflandırma sistemigetirerek, kavıt ve tescil işlemlerisonucunda ödeveceklerimeblağlarla sinema sektörüne yoğun ve sürekli katkıda bulunmayı hedefliyor. Eski Kültür Bakanı fikri Sağ- lar, Adalet Komisyonu'ndan geçen yasanmfonlar veyeni kaynaklar bulduğunu belirtirken, harçlardangelenparanm yanısıra MilliPiyango 'dan ve kesinleşmiş bütçenin onbinde 4 oramnda birpay olduğuna, yasa onaylandığında fonun bo- yutlarınm 200-250 milyar lirayı bulacağına değinmişti. Bufonla birlikte Türk sinemasımn en önemli sorunu olan kaynak sıkmtısı çözümlenmiş olacaktı. Ciddi bir ekonomik bunalunın tehdidi altmda olan sinema sektöründe tüm olumsuzluklara karşm çabalar sürüyor. Kimi yönetmenler bu koşullarda bile fılm çekmeyi başarırken, kimileriyurtdışında fınans bulma yolları urıyor. Öte yandan TRT yönetmenlerinden Tomris Giritlioğlu "80. Adım", Fide Mota ''Cadı Ağacı'', Adnan Azar "Batık Aşklar Müzesi''. Altuğ Savaşal' 'Aylaklar adlıfılmlerin ön çalışmalarmı yapıyor. Kurumun dışmdan TRTiçin fılm çeke- cek olan Osman Sınav da senaryosunu Nuran Devrez 'in yazdığı' Gerilla'' adlı projesi üzerine çalışıyor. Hemen hemen tüm ekonomik yollarm tıkandığı bir dönemde bile, pek çok yönetmen,ne olursa olsun fılmlerini çekmekte kararlı görünüvor. Türk sine- masımn sessiz bir devinim içinde olduğu, ancakfılmlerin çekim aşamasmagele- meyip hep proje aşamasında kaldığı bu bunalımlı dönemde bazı yönetmenler- denprojeleri hakkında bilgialdık ve krizden nasıletkilendiklerinisorduk: PELİNÖZER 'En iyi çekUemeyenfibn' ödiiliimiidağıtılsınlKrizden sonra maliyet 3-4 kat arttı IŞIL ÖZGENTÜRK:Senar- yosunu Anton Çehov'un eserin- den esinle- nerek yazdığım "Üç Kı- zkardeş- Avlularda" adb projem gerçekleşti- rilmeyi bek- liyor. Mali- yet son ekonomik krizden I sonra 3-4 kat arttı, projeler bekletihyor. Daha önce hesapladığım bütçe 3-4 katına çıktı. Sektördeki herşey dolara endeksli. Negatif ücretleri de do- lara bağlı. Kültür BakanhğTnın vereceği kredi ile bir fılm çekebil- meniz imkansız. Benim fılmimin mekan ve castingleri haar. Trend Film prodüksiyonu üstleniyor. Eylül- ekim aylannda çekmeyi planüyorum. TRT, Türk sineması için bir olanak OSMAN SINAV : "GeriHa" adb filmin ön çalışma süreci bitti. Oyuncu ve mekan üzerine çalışı- yoruz. Film yapılmayan bir dö- nemde bu filmi bitirip, Antalya Film Festivaü'ne yetiştirmek isti- yoruz. Ben TRT elemanı değilim ama neredeyse gayriresmi olarak bandrollu TRT yönetmeni ol- dum. TRT fınans kaynağıdır, yapımcıdır. Aynca TRTnin çok iyi bir altyapısı var. Bu altyapıyı iyi kullanırsanız iyi sonuç elde edersiniz. Madem sinemada kay- nak sıkıntısı var, kaynaklan en iyi şekilde kullanmanız lazım. Kültür Bakanlığı yapımcı değil- dir, adı üstünde projelere destek verir. Verdikleri destek de bir fılm çekmek için yeterli değil. TRT- yle çabşmanın avantajlannı yaşı- yorum. Örneğin "Yalancı" dızi olarak düşünülmüştü, ben sonra- dan fılm olmasını önerdiğimde TRT kabul etti. iyi bir sonuç elde ettim. TRTyi Türk sineması için bir olanak olarak görüyorum. Finans kaynaklan arayacağım BARIŞ PIRHASAN: Çek- meyi tasarladığım filmimi co- production olarak gerçekleştir- meyi planhyorum. Ortada atıl- mış bir takım adımlar var. Önü- muzdeki nisan, mayıs aylannda çekeceğim. Senaryosunu ben yazdım. Eurimages'a da destek almak için başvuracağım. Yurti- çinde fınans kaynağı aramaya henüz başlamadım. Çekim aşa- masma geldiğinde yurtiçinde de finans kaynaklan aramaya baş- layacağım. 'Eniyi çekilemeyen fılm' ödülü dağıtın ERDEN KIRAL: Tasan adı "ET olan projemde Can Togay ve Hanna Schugulla ile çalışmayı ] düşünüyo- rum. Sine- ma duygu ve anlayışı- na çok gü- vendiğim I Ferit Edgü ve Onat Kırtlar la da görüşerek senaryoyu yazıyorum. Bu filmi ey- lül ayında çekmeyi planhyordum ancak kredi sorunu çözülemeyince erte- ledim. Filmin 3.5 milyarlık bir bütçesi var. Bu yıl sonunda mut- laka çekimini tamamlamayı planhyorum. Bu projeyle paralel olarak üzerinde cahştığım, Anton Çehov'un hemen hemen son gün- lerini konu alan "Uzaktan Pfya- no Sesleri" adb bir projem daha var. Filmin senaryosunu YıMmm Türker yanyor. Çehov'u AB Poyrazoğhı oynayacak. Bu fıbnin bir co-production olarak çekil- mesi (AJman ve Rus Ukrayna ya- pımcılarla görüşüyoruz) ve Eu- rimages'den destek almayı planb- yoruz. Bu filmi de 1995 yılında mutlaka çekmeyi hedefliyorum. Ekonomik kriz "Yeşflçam So- kağTnı da vurdu. lstiklal cadde- sinde ceketinin kolağızlan hav- lanmış, Frank Sinatra kılıklı dile- nen emektar bir fıgüran gördüm. Dilenirken yüzünü kaçınp avuç açıyor, aynı zamanda utanıyor- du. Bu yıl sinemamızda hemen hiç fibn gerçekleştirilemedi. Be- nim önerim şu: Çeşitli Amerikan filmlerindeki 'kesiklerden' fılm yapılabilir. Önce bu fibn kırpmtılannı biriktirin, daha son- ra da kurgulayın. Neden ol- masın? Abn size Neo-Godard üs- lubunda bir fibn. Ya da ağır kadi- fe perdeler önünde oyuncu- lannıa doksan dakika süreyle konuşturun; yeni stiller yaraün. Aynca bu yıl içinde yapılmış fılmlerin yanştığı festivallere de önerim var: 'En iyi çekilemeyen film' ve 'Filmini en iyi cekemeyen yönetmen' ödülleri dağıtın. Siz en iyisi film çekmeyi boşlayıp kaset- çalannıza şarkı sözlerini James Joyce'un yazdığı, Muazzez Abacı'nın son kasetini koyup ne- şenizi bulun: "Sende Kar Yangı- rüarıj Bende göç hazırlığı." Küçük bir bütçe fılrnime yetecek ÜMİT ÜNAL: Senaryosunu da yazdığım ilk fıbnımı gerçekleş- tirmeye çabşıyonım. Med Yapım'la çalışıyordum. Kültür Bakanlığına başvurduk oradan kredi bekliyorduk. Bütçe, senar- yo, cast haardı. Bakanbktan beklediğimiz krediyi alamıyo- ruz. Şu an piyasa o kadar kuru ki, nerelere başvuracağımı bilmiyo- rum. Filmin 2.5 milyarük bir büt- çesi var. Kriz olmasa çekebıle- cektim. Yansını karşılayacak pa- ram olsa, şirketin altyapısıyla fil- mimi çekecektim. 1 milyar 200 milyon bulsam çekebılecektim. Konusu bizim çevrelerde geçiyor. 5-6 kişilik arkadaş grubundaki karmaşık bir aşk ilişİusı anlatılı- yor. Komedi filmi olacak. Büyük hazırbk gerektiren bir fibn değih Bugünde, bizim mekanlanmızda geçiyor. Şu an para olsa 10 gün içinde çekmeye başlayabilirim. roercii"ne ulaşma güçlükleri de eklenince yılanın hikayesi Brezil- ya dizisine dönüşmeye başladı. Projeye destek sağlamak üzere bizzat TRT tarafmdan dış tanıtım fonuna bir başvurumuz vardı. Dış tanıtım fonu işlerlik iti- banyla Kültür Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, TRT gibi kuruluşlann görüşünü alarak destekleme ka- ran vermektedir. TRT üst düze- yinde son yapılan değişiklikten sonra Dıştanıtım Fonu'na katı- lan TRT delegesi, kendi kuru- munun başvurusu olmasına rağ- men. fon kurulunda proje görü- şülürken "Bizûn bu konuvla ilgili görüşierüniz henüz sürmektedir" dediği için fon desteği ileri bir ta- rihe ertelendi. Yani bütün devlet işlerinde olduğu gibi "görevliler değişebilir ancak hizmet sürekli olmalıdır" ılkesi yine o değışmez hantallığa kurban gitti. Tabii bu arada 1 yıl önce yapılmış ojan bütçe değişen koşullar göz önün- de bulundurularak yeniden ya- pılmak durumunda kaldı. eh. Yaşama bakışımız eskiden siyasiydi, şimdi ekonomik TUNCA YÖNDER: Şenar- yosunu Ahmel Haluk Ünai'ın yazdığı "Çökertme", geçen yıl Kültür Bakanlığı'ndan 1 milyar 200 milyon lira destek aldı. Bu destek onaylandı ancak. ta- sarruf ted- birleri yü- zünden bu parayı eylü- İe kadar alamaya- cağız. Se- naryosunu tekrar elden geçiriyoruz. Çekim- lerine kasım ayında başlayacağız. Film birçingene obasında, çift- likte geçiyor. Senaryoda devegü- Kültür Bakanlığı ve televizyon olmadan olmuyor İRFAN TÖZÜM. Ekonomik kriz nedeniyle "Mırnı Kokulu Kadmlar" adb projemi gerçekleş- tiremiyorum. Senaryoyu Mete özgencil ile yazdık. Oyuncu olarak düşündüğüm isimler var, araştırdığı- mız mekan- lar var. Ha- yata, peü- küle geçme aşamasma geldiğimiz- de oyuncu- lara teklif edeceğim. Lale Man- sur ve Me- ral Oğuz'la konuştum ve prensipte anlaştım. Bu projemle 1994 yıbnda kre- di alabilmek amaayla Kültür Ba- kanbğı'na başvurdum. Televiz- yonlann durumu da kritik. eylül gibi ciddi bir görüşme icine gire- ceklerini söylediler. Bu iki kay- nak olmadan sponsor bulmarun bir anlamı yok. Sponsor olarak görüşmeyi düşündüğüm kurum- lar var. Bu proje için yurtdışında üişki kurmak istemedim, çok za- man gerektiriyor. Böyle bir şey alü, sekiz ayda ancak olur. Ni- sanda bütçemiz 4 milyardı, şimdi yûzde eüi arttı, az 5.5-6 milyara ulaşü. Kültür Bakanbğı'nm desteği ateşleyici oluyor. Tabii bir fılm, oradan abnan parayla çekilemi- yor ama başka ibşkiler sağbyor, güven gebyor insana. Yönetmen- ler o güvenle yapmak istediği projeye start veriyor. Bu bir ön adım oluyor bence. Kültür Bakanlığı bu misyonu- nu unutmamah. Filmimin pro- düksiyonunu kendi yapımcı fır- mam Muhteşem Film üstleniyor, ancak bu proje için bir başka pro- düksiyon şirketi ile ortaklık kur- mam da sözkonusu olabilir. Ekonomik kriz yüzünden kaynak bulamıyoruz ATIF YILMAZ: Senaryosunu lpek Çalışların yazdığı, baş- rolünde Lale Mansur'un oyna- masını tasarladığım. "tstanbol'u Anyonım" adlı filmi, haar ol- masına karşın finans bula- madığım için çekemiyonım. Kül- tür Bakanlığına mart ayında baş- vurduk hala destek bekliyoruz. Komisyonun toplanması gerekti- ğini ondan sonra destek verecek- lerini söylüyorlar. Bu çok yanbş, çünkü komisyon bağımsızdır, önce filmler secilir bütçe sonraki aşamada düşünülür. Sezon da geçiyor. Bilındığı gibi yaz aylann- da fibn çekilir, sonbahar kış ay- lannda gösterime girmeye hazır hale gebr. Sinema Türkiye'yi yurtdışmda en iyi tanıtan sanat dab. Tüm dünya insanlannın or- tak dilini kapsıyor. Festivallerden Türk sineması- na talep var, Japonya'dan Ame- rika'ya Türk sineması üzerine yazüar yazıhyor. Ekonomik kriz yüzünden farkb finans kaynak- lan bulmak çok zor. Yurtdışında co-producer anyorum. 2 ortak bulduğunuz zaman Eurimages'ın desteğini abyorsunuz bilindiği gibi. Şu an bu çabşmalanm sürü- yor. Senaryoyu yabancı dillere çevirterek ilgib' yerlere gönder- dik. Yönetmenin 40 dereden su getirme öyküsü MUSTAFA ALTIOKLAR: "İstanbul Kanadanmın Altında" isimb projem, Kültür Bakanlığı ve TRTnin onay ve desteğini al- masına rağmen maalesef bir yıldır beklemede. Beklemede çünkü bu onay ve destekler bir türlü kağıt üzerinden kurtulup yaşama geçemedi. TRTnin re- pertuar ve denetim kurullanndan 14 ay önce geçmiş olan projemiz o zamandan ben bir adım daha ileriye bir türlü gidemedi malum "mevzuat" nedeniyle. Buna birde TRTnin iç çekişmeleri ve "karar yeni bütçe yeni değer- lendirmelere gebe kaldı, yeni de- ğerlendirmeler yeni kararlann abnmasını gerektirdi vs..vs.. Yani bir film çekeceksiniz, 40 dereden su taşımanız gerekiyor .Her ney- se, bütün bu olumsuzluklar için- de şaşırtıcı bir olumlu gelişme de obnadı değil. Kültür Bakanlığı gelmiş geç- miş Kültür Bakanlıklannın yapamadığı bir işi başardı ve kül- tür ve sanat yatınmlanna olduk- ça düşük faizli yatınm kredisı verme karannı çıkarttı. Değerlendirilen projelere 5 milyara kadar, yüzde 10 yılbk faizli kredi verilmesi karar- laştınldı. "tstanbul Kanatlanmın Altında" ile yaptığım başvuruya Türkiye koşullannda imkansız denebilecek bir hızda ve acçık seççik ifade edıyorum kı hiçbir torpil mor- pil ol- maksızın 15 gün içinde olumlu yanıt veril- di. Projemi- ze 3,5 mil- yar kredi verilmesi için Eski Kültür Ba- kanı Fikri Sağlar 15 gün içinde imzayı çakmıştı bile. Bakan imzasından çıkan dosya- lar kredilendirme işlemleri için Halk Bankası'na gönde- rildi ve ne yazık ki bu aşamada yine o hantal bürokrasi. yine o yokuş yukan mevzuat hazretleri çıktı karşımıza. Bir de buna ta- sarruf tedbirleri eklenince bu yaz filmi çekmeyi planlayan ben, fılm yerine çile çekmeye mahkum ol- dum yeniden... Bir şey değil oyunculanm yaş- lanacak Hazineden para çıkana kadar. Şaka bir yana, Kültür Ba- kanlığı'nm sanata ve kültüre ver- diği önem ve dikkati TRT ve Ha- zine de gösterebibrse eğer bız sa- natçılar da nereden para bulup da fılm çekeriz diye İcafa patlat- mak yerine, yapacağımız filmle- rin estetik ve içeriğine yönelik "te- fekkür" edebilme şansma kavu- şuruz ki asbnda bizlerin yapması gereken de budur. reşlen de olduğu için zaten çe- kimleri kasım aralık aylan içinde yapmamız gerekiyordu. Oyuncu- lanm henüz belirlemedik ama çe- kimler Ege Bölgesi'nde. büyük olasılıkla Selçuk'ta yapılacak. Bu filmin prodüktörlüğünü de kendi yapımcı şirketim olan Yeni Yapı- mlar Yönder üstleniyor. Bu arada Türkan Şoray, Faruk Peker, Can Gfirzap, Tuncel Kur- tiz, Güisen Tuncer'm rol aldığı "Bir Aşk Uğruna" adlı bir fılm çektim. atv'nin desteklediği fılm, hem dizi. hem de uzun metrajlı fılm olarak gerçekleştirildi. Bu filmi Antalya Film Festivali'ne yetiştireceğjz. Kültür Bakanhğı'- nın ilke olarak sinemaya destek vermesi güzel, yalnız bu destek 1 mifyar 200 milyon lira ile sınırlı. Bir kutu negatif 4 milyon olduğu- na göre ancak pozitif ve negatifle- re yetecek kadar. Bu arada, diğer yapım giderleri arttı, sanatçılara da ücret ödenmesi gerekiyor. Türkiye'de herşeyin başı eko- nomi olarak alınıyor, yaşama bakışımız eskiden siyasiydi şimdi ekonomik. Bir toplumun en önemli hedefi kültürel kalkm- mayı sağlamaktır. Kültürel kal- kınma>ı sağlamış bir ülkede eko- nomik ve siyasi kalkınma daha hızlı olur çünkü herkes belirli bir kültür düze>indedir. Bakanlığın vereceği kredi bizim için çok önemli ÖMER UGUR: Benim Kül- tür Bakanlığı kredisi abnaya hak kazanmış iki projem var: Birinci- si çeşitli 1990 Yunus Nadi Senar- yo Ödülü, 1992 Montpellier Fes- tivali Avrupa'nın En İyi Film Projesi Ödülü'nü kazanmış "Sor- guda" adlı projem, ikincisi ise yine TRT Çocuk Senaryosu ödü- lü almış "Yalnız Salih" adlı pro- jem. Bu iki filmin gerçekleşmesi çeşitli nedenlerden dolayı geciki- yor. "Sorguda" yaklaşık 10 mil- yarlık bir proje ve mutlaka bir ya- bancı ortak gerektiriyor. Şu anda Fransız ve Almanlarla görüşü- yoruz. Ama bütün bu ibşkiler belli ki epey bir zaman alacak. "Yalnız Salih" ise Bakanlığın uy- gulamasından dolayı gecikiyor. Bu filmin tahmini bütçesi 3 mil- yar. Bu bütçenin 1 milyar 200 milyonu Bakanlık'tan. 1 milyan öz kaynaklanmızdan. 800 milyo- nu ise sponsor firma tarafmdan karşılanacak. Bu yüzden Ba- kanlığın vereceği kredi bizim için çok önemli. Kültür Bakanlığı'na 1993"te başvurduk. Komisyonun toplanması, karar alması ve karann bize iletilmesi temmuzda, banka bürokrasisini aşmak ve kredi>i alabilmek ise eylül ayırun sonunda mümkün oldu. Böylece ilkbaharda çekmeyi plan- ladığımız filmi çekemedik. Film bu yıla kaldı, maliyetler arttı, bu arada bakanlık desteği 600 mil- yondan 1 milyar 200 milyona çıktı. Biz de bu yılın bütçesinden faydalanmak için başvurduk. Komisyonun toplanması, ka- rar alması ve bildirimi temmuz ayının ortasını buldu. Banka iş- lemlerimiz hazır oldu-f ğundan he-| men banka- ya gittik an- cak bu ke/ de 5 nisan kararlanyla karşılaştık Krediler j ' dondurul- , muş, eylülej, kadar da < ödeme yapı-'-î lamayacaktı. Bu arada Bakanlık da bize "Projenizi bu >ıl gerçek- leştirin, yoksa seneye hakkınız y a- nar" diyordu. Filmin mevsimi yine kaçtı. Yani traji-komik bir durumla karşı karşıya kaldık. İki banka ve yayınevi ile sponsorluk görüşmelerim sürüyor. Çocuk projesi olduğu için sponsorluk konusunda ilgiyle karşılanıyo- ruz. Bakanlık desteğini de ala- bilirsek. Türk sınemasında sayısı çok az olan çocuk filmlerine bir yenisi daha eklenecek. Artık bir filmi bir yıl içinde kotarmak mümkün oİmuyor. Bakanlık des- teğini verirken miktar ve zaman olarak bu gerçeği dikkate almab. Aynca büyük holdingler zengin- liklerini kültürle de taçlandırma- ya başlamab ve sinemanın en yaygın, en popüler sanat olduğu- nu dikkate alarak Türk sineması- na el uzatmalılar. Belirsiz bir bekleme dönemindeyim AHMET HALUK LNAL: İlk yazdığım "Çökertme" adb şe- naryoyla 1993 yılı başında Kül- tür Bakanlığı senaryo ödülünü kazandım. Aldığım kredinin üze- rini tamamlayamadığım için se- narvpsunun haklannı Umut Sa- nat Ürünleri'ne devrettim. Tunca Yönder, "Çökertme" adlı filmi yapımcı ve yönetmen olarak aralık ayında gerçekleştirecek. Ben yalnızca senarist olarak ka- lacağım. İkinci projem "Şarlo*' genelde kimlik değişimi ve azmlı- klar konusunu işbyor. 1994 yılı Kültür Bakanlığı senaryo ödülü kazanan bu proje, 35 milyon li- rabk ödül ve ardından 1 milyar 200 milyon lira kredi almaya hak kazandı. Bir özel kanalla görüş- tüm ve onlarla da 1.5 milyar des- tek almak üzere anlaştım. Filmin bütçesi 1 milyon markı geçiyor- du. Ekonomik kriz öncesi Kültür Bakanlığı'nın vereceği 1 milyar 200 milyon. özel televizyon ka- nalının vereceği 1.5 mil>ar, spon- sordan abnacak destek \e yapıma firma olan İFA'nın ko- yacağı para filmin bütçesinin an- cak yüzde 35'ini oluşturuyordu. Bugün krizden sonra ise bu pay yüzde 15'e düştü. Avrupa'da bu parayla kimseyle görüşme yapa- mıyoruz. Co-producer ıçın yapıma bulmak çok zor. Bir Al- man ortak bulduk ancak onlann da ellerindeki bütçe çok sınırlıydı. Ben de böylece 2. bir proje hazırladım. Dedesinin fabrika- sını yakmakla suçlanan bir ço- cuğun müşahade altında teca- vüze uğramasını konu alan, ger- çek bir olaydan yola çıkarak top- lumdaki normal kavramını tartıştığım bir film olacaktı bu. Kahramanı 14 yaşlannda bir ço- cuk olan "Çocuk ve Suç" adlı bu filmin bütçesi en fazla 3 milyar olacaktı. Bu projeyle Kültür Ba- kanbğı'na başvurdum. "Şarlo"- nun yerine küçük bütçeli bir film yapmak istediğimi ve "Şarlo"- nun tüm haklannı bu filme dev- retmelerini önerdim. Kültür Ba- kanlığı paralan olmadığmı söyle- di. Ben de "Şarlo"nun haklannı hızla bu filme devretmeierini iste- dim ama bu isteğim hala gerçek- leşmedi. Şu anda belirsiz bir bekleme dönemindeyim. Kültür harcamalanndan kesinti yapıl- masından hemen vazgeçmek ge- rekiyor. Yurtdışmdan yapımcılar anyorum TURGUT YASALAR: "Ser- giizeşt-i Darbe-i Hükümet", 1993 yılında Kültür Bakanlığı Senaryo Ödülü'nü kazandı. Önce sinopsis elemesini kazanıp. ardından se- naryoyu yazdım. Bu bir dönem filmi. 1916 yılında geçiyor. İttihat Terakki'nin tetikçilerinden Ya- kup Cemil'in son 2 ayını anlatı- yor. 5-6 yıla yayılan senaryo yaz- ma aşamasında sürekli araştırma yaptım, kitap topladım, insanlar- la konuştum. Dönem filmi oldu- ğu için 20 milyara yakın bir büt- çeye ihtıyacım var. Mustafa Ah- mklar ile birlikte TRTye başvu- ralım dedik. TRTye gittim, Or- tak Yapımlar Dairesi'ne başvur- dum, senaryo repertuara kabul edildi. Dramaturjisine yeniden bakılmak kaydıyla denetlemeden geçti. Bütçe aşamasma geldi, büt- çe çıktı. Bu arada Kültür Ba- kanbğına başvurdum. 1 milyar 200 milyon bra kredi vermeyi ka- bul ettiler. Sonra yurtdışında fi- nans kaynağı aramaya başladım. Birkaç yerle görüştüm. Biri Al- man televizyonu VVDR, biri de İngiltere'de ilk filmini çekecek olan yönetmenlere destek sağla- yan First Film Foundation. Yurtdışında co-producer'ler bul- ma ya çabşıyonım. Kültür Ba- kanlığı'nın verdiği krediyi ancak üstüne para bulabilirsem isteye- ceğim. Kültür Bakanlığı senaryo yanşması açarak kazananlara destek vereceğini söylüyor, ancak verdiği para projeyi gerçekleştir- me>e yetmiyor. Prodüktörlüğün yerini yapımcı- yönetmen aldı MAHİNUR ERGUN : Bir fılm projesinın kaderinin sadece Kültür Bakanbğı'na bağlı olması ülkedeki fılm endüstrisinin ne ka- dar özüne ^ \ ibancılaş- i;nın bcn- L' en ı\i | göstergesi. Bu sanayii- mızın tüke- ticilerle de- ı ğıl de. [de\let elı>le şaşatılması kadar suni bırşev. Bir 'de ko- nunun varatıcılığı etkileyen bir yönü var: Prodüktörlük kuru- munun yennı yapımcı- yönet- menler alı\or. Ve para bulma sü- reci tamamlandığında > önetmen- ler yorgunluktan sette adlannı bile hatırlayamaz durumda olu- yorlar. Ben sinemada yapımalarla çalışmayı ve sadece kendi işime bakrnayı tercih ediyorum. Para konulanndan uzak bir havada yönetmenhk yapmak ve filmin sonraki pazarlama faaliyetlerin- den uzak olmak bence bir yönet- menin en doğal hakkı. Devletten beş kuruş para almak mümkün olmadı SİNAN ÇETİN: Ben zaten Kültür Bakanlığı'ndan hiç para almadım. Başvuruyoruz ama bana bugüne kadar hiç destek vermediler. Devletten beş kuruş para almak mümkün olmadı. Ey- lül ayında fılmime başlaya- cağım.En çok sinir- lendiğim kendi olanaklan- yla film çekecek olan insanlann Kültür Bakanlığı tarafmdan ce- zalandınlması. Kültür Ba- kanlığı'nın karannı beklemeden fılm çekmeye başlayanlar ceza- landınlıyor. Övülmesi gereken şeyler cezalandınlıyor. Önemli olan bakanlığın parasını alarak film çekmek değil. "Berlin in Ber- lin"e destek vermedi Kültür Ba- kanlığı. Filmimin prodüksiyonu- nu Plato Fılmgerçekleştirdi. Vakko sanat galerilerinde öğrenci sergileri Kültür Servisi - Vakko'nun haziran ayında Beyoğlu, Ankara ve İzmir sanat galerilerinde başlattığı, üniversitelerin güzel sanatlar fakültelerine bağlı resim ve heykel bölümleri öğretim elemanlan veöğrencilerinin yapıtlanna yer verdiği sergiler sürüyor. Mimar Sinan Ünversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü öğrencilerinin sergisi Vakko Be> oğlu Sanat Galerisi'nde açıldı. Bu sergi, 29 haziran tarihine kadar gezilebilir. Vakko Ankara Sanat Galerisi'nde ise Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü öğrencilerinin 2-15 ağustos tarihleri arasında "I. Grup", 17-29 ağustos tarihleri arasında ise "II. Grup" sergileri gezilebilir. Vakko İzmir Sanat Galerisi'nde ise 17 temmuza kadar "I. Grup", 19 ağustos - 6 eylül tarihleri arasında ise "II. Grup" olmak üzere Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü öğrenci sergisi gezilebilir. AnneShelton öldü Kültür Servisi - İkıncı Dünya Savaşı sırasında "müttefik biriiklerT'ne şarkı söyleyerek kariyerine başlayan Ingiliz pop şarkjcısı Anne Shelton öldü. Bir arkadaşı tarafmdan ölü olarak bulunan ve ölüm nedeninin kalp krizi olduğu sanılan 66 yaşındaki Shelton, bir hafta önce Buckinham Sarayı'ndaki bir yardım konserinde şarkj söylemişti. Savaş yıllannda ün kazanan Shelton, 40'b yıllann sonunda ve 50'li yıllann başında "Be Mine", "Galway Bay" gibi parçalanyla Amerikan müzik listelerinegirmişti. İngiltere'de 50'li yıllarda en çok dinlenen parçalan ise "Arrivederci Darling" ve "Villageof St. Bernadette" idi. Sanatçı. 1944 yıbnda İngiltere'de bulunan Glenn Miller ile sahneye çıkmıştı. Zamanının büyük bir bölü- münü ha>ır işlerine ayıran şarkjcı, 60'b yıllarda turnelere çıkrruş ve televizyon pfogramlanna kaülmışü. 'En Yeni Yapıtları-r Kültür Servisi - Milliyet Sanat Dergisi, bu yıl da 1 ve 15 ağustos tarihli savılanru, sanatçılann "En Yeni Yapıtlan"na ayınyor. Derginin bu sayısında Orhan Duru, MuzafTer Buyrukçu, Nazh Eray, Tank Dursun K. Ayfer Tunç, Turgut Acar, Necaü Tosuner, Zeynep Ankara ve Nevra Bucak'ın öykü ve denemeleri; Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cevat Çapan. Hilmi Yavuz, Aziz Nesin. Refik Durbaş, Abdülkadir Budak, Turgay Kantürk, MüslimÇelik, Leyla Şahin, Ali Asker Barut, Ahmet Ada, Mehmet Zaman Saçboğlu, ErisinTezcan, Engin Turgut, Ahmet Özer, Tank Günersel. Gültekin Emre ve Ayten Mutlu'nun şiirleri yer alıyor. Dergide aynca Ahmet Köksal'ın "Ressamlanmız Gelecek Mevsim İçin Neler Hazıruyor" başbkh yazısı Erol Deneç. Devrim Erbil, Mustafa Asber. Neşe Erdok, Süleyman Saim Tekcan, Sadık Altınok, Aydın Ayan, Kasım Koçak, Serap Demirağ, Yalçın Karayağjz, İngiliz yazar Robin Cook öldü Kültür Servisi - Ingılız yazar Robın Cook 63 yaşında kanserden öldü. Cook, Derek Raymond takma adıyla şiddet içeren romanlar yazıyordu. Kitaplan, Fransa'da çok satılanCook, 1991 vıhnda"C- hevab'er des Arts et des Lettres" (Sanat ve Edebiyat Şövalyesi) unvanıru kazandı. Fransız fılm yönetmeni Claude Chabrol, Cook'un "How The Dead Live" adlı romanını sinemaya aktardı. Son yıllarda, özelbkle de "Hidden Files" adını taşıyan yaşamöyküsünün yayımlan- masından sonra İngiltere'de ünü yayılan yazar. yapıtlannın kendi ülkesinde daha çok tamnmaya başlaması karşısındaki sevincini dile getirmişti. Yazann, ilk kitabı 1962 yılın- da yayımlanan ve kendi dene- yimlerinden yola çıkarak, orta sınıf bir aileden geldiği için isyan eden ve gangsterler için çahşmaya başlayan genç bir adamın öyküsünü anlattığı "The Crust on His Uppers"di. Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel:5540804
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle