Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12A.ĞUSTOS1994CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Taban fiyata
tepki
• A NKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hükümetin pamuk'
için belirlediği yeni taban
fiyatlanyla üreticinin zarara
uğradığı savunuldu.
TARİŞ eski Genel Müdür
Yardımcısı Yaşar Bakan
yaptığı açıklarnada,
kooperatif birlikJeri
kurularak, pamuğun devlet
destekleme alımlan dışına
çıkartılması durumunda,
üreticinin belirlenen taban
fiyatlanrun en az 3 katı
kazanabileceğini kaydetti.
Akbank'ın karı
2.1 tPilyon
• Ekooomi Servisi • Akbank,
1994 yıbnın ilk altı ayını 2
trilyon 53 milyar üra karla
kapattı. Akbank'ın ilk altı
ayhk bilanço sonuçlanna
göre bankanm aktif tdplamı
gecen yılın aynı dönemine
göre yüzde 134 artarak, 82.6
trilyona, mevduatı ise yine
geçen yılın aynı dönemine
oranla yüzde 155 artarak
57.5 trilyona yükseldi.
Bürokrasi de
yaprak dökümü
• İstanbul Haber Servisi -
Başbakan Tansu Çiller'in
özellikle özelleşürme
konusunda düşünce
aynhğına düşmesi nedeniyle
görevlerinden aldığı
bürokratlar listesine, son
olarak, HAVAŞ
(Havaalanlan Yer
Hizmetleri A.Ş) Genel
Müdürü Ahmet Kutlu
eklendi. Kutlu'nun,
görevden alınmasına gerekce
olarak, eski Ulaştırma
Bakanı YaşarTopçu'nun
"yeğeni" olmasının
gösterildiği ileri sürüldü.
Emlakbank'dan
ekspertiz şirketi
Ekooomi Servisi - Emlakbank
Gayrimenkul Ekspertiz ve
E)eğerlendirme şirketi kurdu.
Emlak Bankası'ndanyapıJan
açıklamada, şirketin, Emlak
Bankası, Oyak Sigorta,
Güven Sigorta şirketleri
Emlak Bankası Mensuplan
Emekli ve Yardım Sandığı
Vakfı ile Emlak Bankası AŞ
Personeli Sağlık ve Sosyal
Yardımlaşma Vakfı
tarafmdan kurulduğu
bildirildi.
ı—£D
Hükümet, taban fıyatlan iç borçlanmayla ödemeye kalktığında maliyet 51 trilyondan başlayacak
Çiftçiye ödemenin faturası yüksek
HACER GEMİCt
Sadece fındık, kuru üzüm, pamuk ve
ayçiçeği alımlan için 26,3 tnlyon liraya
ihtiyaç duyan hükümet bunu iç
borçlanma ile karşılamaya kalküğmda
bugünkü faiz rakamlan ile ortaya 51.2
trilyon lira gjbi bir miktar çıkıyor. Bu
rakam, tütün, çay, hububat için
aynlması gereken para da hesaba
katıldığında katlanarak artyor.
Pamuk için 9.3, üzüm için 1 trilyon,
ayçiçeği için 2,9 trilyon ve fındık için de
11 trilyon lira kaynağa ihtiyacı olan
hükümetin önünde birdeeylül ayında
yapacacağı yaklaşık 140 trilyon lıralık
bir iç borç geri ödemesi bulunuyor. Peşin
ödeme isteyen çiftçiler ve26.3 trilyon
liralık kaynak ihtiyacı bir yana, ortada
dolaşan bu 140 trilyon liralık geri ödeme
"hökümet bu parayı nasıl, nerden
bulacak" somsunuaklagetiriyor.
Eylül ayında piyasaya çıkacak parayı
yine ihaleler yöntemi ile emmeyi
planlayan Hazine'nin bunun için de
faizleri bir miktar yukan çekmesi
muhtemel. Haziran ayındaki ayhk yüzde
50 net faizli şok fsizin geri dönmesi
durumunda ise26.3 trilyon liranın
Hazine'ye yılhk maliyetinin 78.9 trilyon
liraya çıkacağı hesaplarla ortada. Ancak
uzmanlar faiz oranlannda bu oranda bir
sıçramanın olacağını pek ihtimal
dahilinde görmüyorlar.
Hükümet 5 Nisan kararlannı açıklarken
tanm ile ilgili kamu kuruluşlannın ve
tanm satış koopreatiflerinin doğrudan
ya da dolaylı olarak Merkez Bankası
tarafmdan finansmanına kesinlikle izin
verilmeyeceğini açıkladığı için
desteklemeden doğan kaynak
sıkıntısının bu yolla kapanma ihtimali de
uzak görünüyor. Bu arada destekleme
alımlan için Ziraat Bankası'nın kapılan
şimdilik kapalı durumda. Geçen yıl
pamukta uygulanan prim sistemi nedenı
ile halen Hazine'nin Ziraat Bankası'na
yaklaşık 4,5 trilyon liralık bir borcu
bulunuyor. Ziraat Bankası'nın
destekleme alımlan ile ilgili herhangi bir
fınansman desteğinin olup olmayacağı
ise Coşkun Uiusoy'dan boşalan koltuğa
kimin oturacağına bağlı.
Ancak ortada bu fıyatlara karşı yine de
memnun olmayan bir üretici kitlesi var.
Türkiye Ziraat Odalan Birliği yetkilileri
Ege'depamuk için 26.000 lira fiyat
beklenirken hükümetin 18.000 lira
açıkladığını hatırlatarak. "Üzerimizde
yoğun baskılar var. Bunlar seçim fiyatlan
filan değil. Çünkü maliyetlerimiz bu > ıl
yüzde 200 oranında arttı. Fındığa terilen
taban fi> atı bir kenara bırakırsak aslında
fiyat artışı yüzde 85 ci> arında. Bu
fiyatlaruı \üzde 15 daha yukarıya çıkması
gerektiğine inanıyoruz. Fiyatlan
yükseltemezlerse maJiyetleri yüzde 35 geri
ceksinkr" diye uyanyorlar.
MİKRO
DİNÇ TAYANÇ
Bab-ı Ali
EDİRNE AYÇİÇEĞİNDE UMDUĞUNU BULAMADI
Fiyatımilletvekilide yükseltemedi
EDÎRNE (AA) - Trakya Birlik
Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz
KaramoUa, ayçiçeği taban
fiyaünın 8 bin 500 lira olarak
açıklanmasını eleştırerek, "Bu
fiyat tekrar gözden geçirilmeli"
dedi. KaramoUa, yaptığı yazılı
açıklamada, şunlan kaydetti:
"Czerinde başka çevrelerce gûiüerce
spekülasyon yaptlan ayçiçeği fiyatlan
belirlendi. Bakanlığımızın gayrederine
rağmeD ve 9 bin 500 lira olması üzerinde
dunılan fiyat, ne yazık ki Tanm
Komisyonu'nca gerekli destek
verilmemesi nedeniyie, 8 bin 500 lira
olarak belirknmiştir."
Edirne Milletvekili Evren Bulut'un da
komisyonda olmasına rağmen. böyle bir
karann çıktığına dikkati çeken
KaramoUa, "Fiyatm tekrar gözden
geçirUroemesi halinde, bu tepkiler
devam edeceği gibi, ülkemizin
mevcut yağ açığı da, üreticinin
ekimden vazgeçmesiyle daha da
artacaktır.
Bu durum da, dtşanya daha fazla
döviz gjtmesine neöen oiacaktır.
Hükümetin, açıklanan fiyat üzerinde
tekrar inceletne yapmasını bekliyoruz"
dedi. Edirne Ziraat Odası Başkanı tsmail
Bolu, ayçiçeğinde destekleme
uygulamasının kaldınlmasını protesto
etmek için, eylem karan aldıklannı
açıkladı.
Bolu, önceki gün düzenlediği basın
toplantısında, çeşitli bölgelerden 25 oda
ile birlikte eylem karan aldıklannı
belirterek, "Eyleın tarihi, Türkiye Ziraat
Odalan Birliği tarafmdan belirlenecek"
dedi.
EKONOMİNİN GEREĞİ OLDUĞU VURGULANDI:
Fındıkfîyatıpolitikdeğil
Ekonomi Servisi- Hükümetin
fındık alımında uyguladığı
fıyatlann politik olmadığı
savunuluyor. Türkiye Ziraat
Odalan Birliği Başkanı Erol
Baraz,çiftçinin ürününün zarar
görmemesi için destekleme
alımlannın gerekli olduğunu, fakat
çiftçiyi hükümetin alımlanna muhtaç
bırakan yapırun değiştirilmesi gerektiğini
söyledi. Böylece hem çiftçınin diğer
sektörlerle entegre olabileceğıni. hem de
devletin sırtından büyük bir yükün
kalkacağını açıklayan Baraz, fındık
alımlan için uygulanan fıyatın, fındığın
dışpazarlarda Türkiye'nin tekel
konumu dolayısıyla rahat pazarlanacak
bir ürün olmasından kaynaklandığını
dilegetirdi. İSOeski Başkanı Memduh
Hacıoğlu da, hükümetin uyguladığı
destek alımlannın politik
gerekçeler yerine ekonomik
gerekçelere dayandığını belirtti.
Fındık ürününün başıboş
bırakılamayacağını belirten
Hacıoğlu, "Hükümet bu
müdahale ile Türkiye'nin diinya
pivasaiarından elde edecegi rantı
konıvor" dedi. Fındığın bu yüzden diğer
ürünlerden farkl; değerlendirilmesi
gerektiğini açıklayan Hacıoğlu, karann
ekonomik bir karar olduğunu söyledi.
TOBB Başkanı Yalım Erez de,
hükümetin destekleme alımlannı "doğru
bir adım" olarak nitelendirdı. Erez, "Bu
birdesteklemedeğildir" dedi. Erez.
hükümetin karannın politik olmadığını,
dövız kaybının önlenmesi açısından
gerekli birekonomik karar olduğunu
iddia etti.
Gülöksüz, kriz nedeniyle ertelemek zorunda kaldıklan modelin üzerinde çalıştıklannı söyledi
TOKIipotekkarşıbğıkrediverecekANKARA, (ANKA) - Toplu Konut
Idaresi Başkanı Yiğit Gülöksüz, ileri ül-
kelerde bugünün teknolojisiyle toplu ko-
nut yapımlannın bir yıl içinde bitirildiğini
belirterek, "Toplu Konut İdaresi, Türkiye
koşullannda bu süreyi 18 aydan fazla
taşırmamak karanndadır" dedi.
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı
Yiğit Gülöksüz, yaptığını açıklamada,
idarenin on yıllık geçmişinde 920 bin aile-
ye kredi verdiğini, 189 bin inşaatın devam
ettiğini, 120 bin konutluk bir arsa stoku
oluşturduklannı bildirdi.
Kooperatiflere, doğrudan doğruya
yapıma, belediyelere ve toplu konut
yapımcısı fırmalara arsa vermeyi düşün-
düklerini belirten Yiğit Gülöksüz, "Çün-
kü talep çeşitlidir, farklı getir gruplan var,
farklı ödeme güçleri var ve farklı keyifler
var. Bürün bunJarı karşıiamak da bizün
görevunizdir, boymımuzun borcudur"
dedi.
Model kriz nedeniyle ertelendi
Yiğit Gülöksüz. ban Avrupa ülkeleri
ve ABD'de uygulanan 'ipotek karşıltğı-
nda uzun vadeîi konut kredisi" modelinin
Türkiye'de ekonomik kriz nedeniyle erte-
lendiğıni bildirdi. Gülöksüz, "Model, va-
tandaşlara istedikleri yerden istedikleri evi
aunalannı, kira öder gibi taksitlerle ev sa-
hibi olmalarını sağlıyor, ancak faiz ve dö-
viz kurunun bir anda yüksehnesinden do-
layı şimdilik bundan vazgectik, ekonomik
dengelerin yerine oturmasından sonra ye-
niden bu model üzerinde çalışacağız" dedi.
1995 yılında "yapı tasamıf sistemi" adı
verilen modelin de uygulamaya konula-
cağını kaydeden Gülöksüz, modeli şöyle
tanımladı:
"Sistem. konut maliyetinin kredi dışında
kalan bölümünün kredi kullanıcılan ta-
rafından öz kaynak olarak sağlanmasııu,
konut yatırımlannın kısa sürede sonuç-
landınlmasını ve mevcut uygulamalara li-
kküte yaratıbnasını amaçlıvor. İdare adı-
na açılacak yapı tasamıf hesaplarına, ko-
nut edinmek isteyen ve hak satıibi niteliği
taşıyan yurttaşların belirli sürelerle, örne-
ğin en az iki en çok yedi y ıl ödemelerde bu-
lunması \e böylelikle sağlanacak birikinün
toplu konut girişimlerinde kullanılması ön-
görülüyor."
Berke Barajı'nda işler durduruldu
Faizler neden sınırlandı?..
G
eçen hatta Ekonomi Muhabirleri
Derneğı nınAnkara'dakitoplantısına
konuk olan Merkez Bankası Başkanı
Yaman Törüner, uzerıne basa basa
ekonomiye müdahale etmediklerinive bundan
sonra da etmeyeceklerını söyledi.
Merkez Bankası, aynı haftanın sonunda
mevduatfaizlerinesınırlamagetirildiğini
açıkladı. Bankaların mevduatfaizlerini
serbestçe belirlemelerini engelleyen bir
karann, Merkez Bankası Başkanı Yaman
Törüner'ın sözünü ettıği piyasa
ekonomisi kurallarına ne kadar
uyduğunu kendisine sormak lazım.
Ekonomik politikalardaki
acemılikler, tutarsızlıklar ve
çelişkilerartık yadırganmıyor. Ancak
yine de "Hükümet neden faizleri
sınırlandırmak zorunda kaldı?"
sorusuna cevap aramak gerekiyor.
Merkez Bankası Başkanı "serbest
piyasa nutukları" atsa da bundan 2,5
ay önce şok Hazine bonosu faizleriyle dövizin
baskı altına alındığını herkes biliyor. Bu sürede
döviz rezervini arttıran ve kısa vadeli avansını
bir ölçüde rahatlatan hükümet, dövizin
dizginlerini bırakmadan faizler üzerinde de
baskı kurmaya başladı. 2,5 ay önce3 ayda net
yüzde 50 faiz dağıtan Hazine bunu yüzde 23'e
kadar çekti. 5 ay önce yüzde 1200lere uiaşan
bankalararası piyasadaki gecelik faizler
yüzde 70lere geriledi. Piyasadaki durgunlukla
birlikte üretim veyatırım dadurdu, kredi talebi
ortadan kalktı. Bankalarda parayı kullanacak
alan bulamayınca mecburen Hazine'nin
peşine takılıp hızla faiz indiriyorlar.
O zaman bu telaş niye? Dürüst ve aklı başında
hangi banka bu koşullarda piyasadaki
ortalama faizlerin 1,5 katını vermeye kalkışır?
Bunu hangi kaynaktan karşılar? öyleyse,
"Ortalama faizleri vadesiz ve TEFE'lerde
yüzde 35, vadeli hesaplarda da yüzde 30'dan
fazla yükseltemezsiniz" yasağını koymanın ne
anlamı var?
Yoksa üç bankayı kapattıktan sonra
finansal krizin sona erdiğini ve
mevduatın devlet güvencesinde
olduğunu açıklayan hükümet
tereddütmü yaşıyor? Yoksa karşılıksız
repo yapan bankalar ve aracı
kurumlardan sonra bazı bankaların
ödeyemeyeceği faizlerle mevduat
toplamasından mı endişe ediliyor?
Verilere bakarsanız, mevduat
bankalarafazlasıyladöndü. Hatta,
bankalar bu para bolluğu ıçındeneyapacağını
şaşırdı. Ama yinede bazı bankalar "yüksek
faiz" vaatleriyle her dakika televizyonlardan
reklam yapıp, tasarruf sahiplerini çağırıyorlar.
Yoksa hükümet, finans kesımındekı çürük
dişlerin tümünü çekemedi mi? Hala sorurrlu
bankalar varsa Hazine ve Merkez Bankası
neden doğrudan bunlara müdahale etmiyor
da, bankacılıkkesiminintümüneyasak
konuluyor? Ikiyüzlü liberal politikalarlayeni
krizleri daha ne kadar erteleyecekler? •
İkisi de yeğen, ikisi de Yahya
C
umhurbaşkanı Süleyman Demlreli 40
yıllık siyası yaşamında belki de en çok
rahatsız ve huzursuz edenlerin başında
yeğeni Yahya Demirel gelir.
Yahya, partı genel başkanı, başbakan ve
cumhurbaşkanı bir amcaya sahipolmanın
tüm avantaj ve ayrıcalıklarını yıllar boyu
hoyratça kullandı. Hayali ihracattan
yargılandı, devlet bankalarından krediler aldı,
teşvikleri kaptı.
Sonunda Şekerbank'a olan 20
milyon dolarhk borcunu ödemediğı
içinhakkındabiryıl3ay16günlük
hapiscezası verildi. 40 milyon
temınatla cezasını 4 ay erteletti. Son
anda bir mucize olmazsa yıl
sonunda cezaevine girecek.
Yahya, sadece Cumhurbaşkanı'na
sorun olmuyor. Yahya Demirel,
bugünlerde asıl Yahya Demirel'in
canını sıkıyor.
Kamuoyunda "Yeğen Yahya"olarakün
yapan Yahya Ketnal Demirel'in yanısıra çok
fazla tanınmayan bir "yeğen " daha var.
Gündemde olmayı pek sevmeyen bu yeğenin
de adı Yahya Demirel, ama Yahya Murat
Demirel.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in
kardeşleri Şevket ve Hao Ali Demirel,
oğullarına babalarının adım koymuşlar. "Olay
Yahya" Hacı Ali Demirel'in oğlu Yahya Murat
Demirel ise, Şevket Demirel'in oğlu.
Şevket Demirel ve oğlu Yahya Murat Demirel
de, teşviklerden pek geri kalmıyorlar.
Geçmişte orman ürünleri ile ilgili şirketlerinin
bir kamu kuruluşu olan ORÜS'ten haksız
kazançsağladığı daönesürülmüştü. Ancak
yinede, Yahya Murat Demirel'in, "Sabıkalı
Yahya " ile karşılaştırıldığında, oldukça
mütevazı ve ağırbaşlı olduğu
belirtiliyor. Bu yüzden, şirketleri ile
ilgili haberlerde ünlü Yahya
Demirel'le karıştınlmak onu rahatsız
ediyor.
Kanşıklık karşı tarafın ise bazen
işine yarıyor. Adnan Kahved'nin
Maliye Bakanı olduğu dönemde, bu
kez Yahyalar'ın babaları birbirine
karıştırılmıştı. Odönemde "Süleyman
Demirel"m kardeşi vergi yüzsüzü''
iddiaları üzerine kardeşlerden Şevket
Demirel açıklama yapıp' 'Benim öeş kuruş
vergiborcum yok''dedi ve olay kapandı.
Vergisini ödemeyenin diğer kardeş Hacı Ali
Demirel oiduğu ise ancak yıllar sonra vergi
yüzsüzleri listesi açıklandığında ortaya çıktı.
Nediyelim, inşallah kardeş ve yeğen
Demirellerin bundan sonra bir vukuatı olmaz.
Böylece bizde "kim kimdi?" diye
uğraşmaktan kurtuluruz. •
ADANA (Cumhuriyet Güney
lUeri Bürosu) - Yapırnına iki yıl
önce başlanan Berke Barajf nda-
ki işler, "ÇEAŞ ödeme yapmıyor"
diyen Italyan Italstrade şirketi ta-
rafından durduruldu. Türk-İş'e
bağlı Tes-îşsendikasınaüyeişçile-
rin tamamı da işten çıkartildı.
ÇEAŞ'taki "Berke krizi" anlaş-
mazlıkla sonuçlandı. İki hafta
kadar önce ÇEAŞ yönetimine
faks çekerek "iki hafta söre" ve-
ren Italstrade şirketi, 225 milyon
dolarhk işi, eğer anlaşma sağla-
namazsa durduracağını bildir-
mişti. Geçen hafta gazetecilere
bir açıklama yapan Tes-Jş Sendi-
kası 3 Nolu Şube Başkanı Veysel
Kocakaplan da anlaşmazlığm
Uzan ailesi tarafmdan yönetilen
ÇEAŞ'ın taahütlerini yerine ge-
tirmemesinden kaynaklandığını
savunarak müteahhit Italstrade"-
nin safında yer aldığını duyur-
muştu. Anlaşma için venlen süre-
nin dolduğu dün Berke Barajı
şantiyesine gıden Veysel Koca-
kaplan'ın, DYP milletvekilleriyle
de göriişerek çözüm aradığı.b an-
cak başanlı olamadığj öğrenildi.
Italstrade şirketi de dün 17.30'da
yaptığı bir açıkJamayla Berke Ba-
rajf nın yapımını istemeyerek
durdurduğunu, ÇEAŞ'tan 36
milyon dolan bulan alacağını
tahsil edemediğini bildirdi.
Gazete'deki odamın camından iki bina görünüyor.
Biri ittihad ve Terakki merkezi "Pembe Konak"; diğeri,
Düyun-u Umumiye... İttihad ve Terakki, bir döneme
damgasını vurmuş, Gazete'ye ev sahipliği etmiş ve
artık tarihteki "okunma" sırasına yerleşmiş. Düyun-u
Umumiye önce Osmanlı'yı, sonra Osmanlı'dan yüklen-
diği borçlar yüzünden Cumhuriyet'i sömürmüş, şimdi-
lerde okul!
Gazete'den çıkıp, Sirkeci'ye doğru biraz yürüsem
"Sadaret Makamı"nı görüyorum. Devlet-i Ösmani'yi
yöneten sadrazamlara makam olmuş; yeri gelmiş' 'dev-
letlü"nür\ şanına şan katmış, sırası gelmiş, nice devlet-
lüye mezar olmuş... Şimdilerde istanbul Valiliği...
Bab-ı Âli ya da "Yüksek Kapı" semtinde dolaştığım
her yerde birer tarih görür gibi oluyorum... Gazete bi-
naları, binalardan çıkan gazeteler, gazeteleri okurlara
bir an önce dağıtma telaşıyla, olmadık manşetler
çığıran "Müvezzi" (dağıtıcı) çocuklar... Şimdi tümü bi-
rer "tarih (!)"
Çünküartık Bab-ı Âli, eski Bab-ı Âli değil...
Bab-ı Âli'nin yerini İkitelli, Güneşli, Mahmutbey alı-
yor; hem de gözlerimin önünde...
"Şeyh-ül Muharririn" Burhan Felek'in nice yıllar
önce okuyup da, nice yıllar sonra anlamını kavradığım
bir yazısını anımsıyorum "Bir zamanlar, Karaköy'de
bir Karaköy Börekçisi vardı. Sonra, nedendirbilinmez,
kapandı. Bir gün, bir de baktım ki, Sarıyer'de bir Kara-
köy Börekçisi açılmış. Ama, hiç Karaköy'deki Karaköy
Börekçisi'yle, Sanyer'deki Karaköy Börekçisi bir olur
mu?"
Kendi kendime soruyorum, "Bab-ı Ali'deki gazeteci-
lik ile İkitelli, Güneşli, Mahmutbey'deki gazetecilik bir
olur mu?"
Yanıtı, yine kendimden geliyor, birsüredüşünmenin
ardından "Olmaz elbet! Bab-ı Ali'deki gazetecilik, bir
gönül işiydi. İkitelli, Güneşli, Mahmutbey'deki para işi,
hırs işi, tekelleşme işi!"
Gazeteciliğin içinepara, hırs vede tekelleşme giren-
de, iş Sanyer'deki Karaköy Börekçisı'ne dönüyor!
Emek; hırs ve tekelleşme pazarında alınıp satılır sanılı-
yor; alınıp satılan emekle boya birleştirildiğinde gaze-
te olacakdeniyor...
Emeğini pazara sürenlerin bir bölümü "para, araba,
kat ve de şan şöhret" diyor. Emeği pazardan alanların
tümü "para ve de saygınlık"demeye çabalıyor. Para?
Belki! Ya saygınlık?
Saygınlık; emeğin emekçinin tekelinde olmasına
bağlı; emeğin emekçinin tekelinde olması, emekçinin
emeğinin ayrımında olmasına...
Emekçi, emeğinin ayrımında olanda, tekelcileri hırs
bürüyor. Para var, araba var, kat var, şan şÖhret(!) var;
ama bunlara "tav" olup da emekçiliğini unutacak
emekçi nerede?
Oysa "tezgah" ne güzel kuruluyor! Sermaye grubu
olacak da, holdingleşmiş bulunacak da tek gazeteyle
yetinecekü! Olur mu öyle şey? Olmuyor! Gelsin önce
TV ve de radyo kanalları... Sonra ikinci, üçüncü, dör-
düncü gazeteler... Her gazeteden çıkacak ses, Sezar'ı
karşılayan "fanfarları"aratmayacakdenli güçlü (vede
kulak tırmalayıcı), Sezar'ın gönlünü hoş edecek, dedi-
ğine (ve de demediğine) dedik katacak olduktan son-
ra...
Fanfarlar (borazanlar) yetmiyorsa; Sezarın "ûlice-
naplığı" yetersiz, desteği desteksiz kalıyorsa ne ola-
cakmış? Sezar biterse, gelsin Antonlus!
Ansızın, çeyrek yüzyıldır Bab-ı Âli'de var olmanın
mutluluğunu duyumsuyorum... Bab'ını bilmem ama,
ben hâlâ Ali Bey'in Gazetesi'ni seviyor ve Sarıyer'de
Ali Bey gazeteleri çıkartmak isteyen sermaye tekelleri-
nin şaşkınlığına neş'eleniyorum...
Ana fikir: Tekelleşme, anamalcılığın bir yüzüdür.
Ana fikrin ana fikri: Anamalcılığın diğer yüzündeyse,
azalan tekellerin "tek" kalıncaya değin birbirlerini
yiyecekleri yazar. Sonunda ayakta kalacak olansa..
emektir...
Özel televizyonlar tarifelerini düşürünce, küçük markalar da reklamlarda boy göstermeye başladı
Reklamtarifelerinde dampingli fiyatlar
• Yaz aylannın olağan
durgunluğuna kriz de
eklenince, reklam
tarifelerinde yüzde
90'lara varan indirimler
yapan özel televizyonlar,
tarifeleri 5 dolara kadar
düşürdü.
ÖZGÜR ULUSOY
Yaz aylannda yaşanan ola-
ğan ekonomik durgunluğa bir
de kriz ekJenince, özel televizyon
kuruluşlan. reklam tarifelerinde
yüzde 90'lara varan indirimler
yapmaya başladı. Özel televiz-
yonlann reklam alabümek için
başvurduğu çarelerden biri de
bir yayına beş altı kez birden
reklam vermek. Bütün bu "özen-
dirid" faktörler özellikle de adı
sanı daha önce pek duyulmamış
fınnalara yanyor. atv, bir tem-
muzdan başlamak üzere, top-
atv
ATV REKLAM TARİFESİI Tetnmuz 1994 torihinden itiboren geterli (Saniye/Dolor)
SABAH
(07.00-11.00)
GÜNDİİZ
(11.0O-17.55)
EN COKİZLENEN
SAAT (17.55-23.00)
GECE
(23.00-07.00)
Kottgori
10
30
110
40
Pragraı
15
55
20
Kottgori
-2-
20
ProgrMi
-esr
10
50
150
70
25
75
35
Kattgori
30
70
ıto
90
ProgroM
15
35
90
45
Kattgori PrograM
-4- I arası
40
90
20
45
Kottgeri
-5-
50
110
Pragraa
25
55
220 110 260 130
sm •
100 50 I 120! 60
lamda yüzde 80 oranında
yaptığı indirimleri resmi hale ge-
tirirken, öteki özel televizyon
kuruluşlan da, resmi rakamlara
henüz yansıtmamakla birlikte,
yüzde 75 ile yüzde 90 arasında
değişen oranlarda mdinm yapı-
yor.
Özel televizyonlarda reklam
tarifeleri. sabah, gündüz, ak-
şam, program içi ve gece yayı-
nlanna göre değişiklik gösteri-
yor. Tarifedeki en düşük bölü-
mü oluşturan ve daha önce fi-
yatlan 50-150 dolar arasında de-
ğişen sabah reklamlanndaki in-
dirimler, 5 dolara kadar vanyor.
Televizyorüanh en çok izlendiği
saatler kabul edilen 17.55-23.00
saatleri arasında önceden bin
300 dolar olarak belirlenen fi-
yatlar ise, 250 dolara kadar indi.
Kanal 6 Müşteri Temsilcisi
Fulya Tüfenk, fıyatlann rekla-
mın bütçesi. paranın peşin ya da
kaç taksitte ödendiğine bağlı ol-
makla birlikte, yaz dönemi dur-
gunluğunun üstüne krizin de ek-
lenmesiyle, yüzde 90'lara kadar
varan indirimlerin söz konusu
olduğunu söyledi. Show TV'nin
de, resmi rakamlarda gösteril-
mese de. reklam tarifesinde ciddi
indinmler yaptığı ve bu özel
kanalın, fiyatiannı eylül ayı
başında yeniden gözden geçi-
receği öğrenildi.
Reklam Yazarlan Derneği
Başkanı tbrahim Akar, sürekli
reklamı verilen bir ürünün as-
lında, genellikle bir yayın hakkı
aldığını söyledi. Akar, "Bir ürün
için sürekli rekiam veritiyonnuş
gibi görünüyor ama cirosu düşük
çıkıyor. Bu eğüimin ileride de sür-
mesi ajanslan olumsuz etkileye-
cektir" dedi. Knz dönemınde
bazı büyük firmalarreklamhar-
camalannda kısıntıya giderken,
son gelişmeler en çok küçük fır-
malara yaradı. Daha önce bü-
yük markalann ünlnlerini gör-
meye alışık olduğumuz reklam-
larda artık bir yedek parça bayi-
inden tutun da, çorapçıya kadar
pek çok küçük işletmenin rek-
İamınj izleyebiliyorsunuz.
Kültür • Sanat
PERA SINEMASI (251 32 4O)
(Beyoğlu Sıneması Yanı)
MANHATTANYön: V/OODY ALLEN
Oyuncular: *WOODY ALLEN 'DIANE KEATON
12.00 14 15 16.3O 18.45 21 OO
Harbiye AS
(247 63 15)
DÜŞLER
Yön' Akıra Kurosavva
12 00-14 30-17
00-19 30-21 45
BULUNMAZ TIYATRO
İ S T A N B U L
31 Ağustos'tan başlayarak
M KARACA TIYATROSU'NDA
İNEK
BEYOGLÜ EÜRIMAGES SINEMASI
"Eunmages'm katkılanyta"
TtJKZ. ŞE.IMLİĞİ
Bugün
ŞARKÜTERİYön:MARCCARO&JEAN-PIERREJEUNET
(Tel:251 32 40) 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15
Yarrn ARİZONA RÜYASI
Kültür
Sanat
ılanlarınız ıçın:
293 89 78
(3 hat)
Yazan Nazım Hıkmet
Yon H. Hilmi Bulunmaz
Çarş. 15.OO-C.tesi 21.00
Isliklal Cad. No: 166 2 Beyoğlu
Tfl: 513 74 31-522 45 85-
251 60M-K3* 1414
BULUNMAZ TİYATRO
İ S T A N B U L
H. Hilmi Bulunmaz
Yönetımmde
TİYATRO
KURSU
Istiklal Cad. No: 18S/2 Beyoglu
Tel:513 74 31 -522 65 85-
251 60 90 • 638 14 84
293 89 78 (3 hat)
1 İSTANBUL BELEDİYESİ
-^JŞEHİRTİYATROLARI
YAZ OYUNU
19 Ağustos'dan itıbaren
AÇIKHAVA TİYATROSU'nda
Reşat Nun GUNTEKIN
ÇALIKUŞU
Oyunlaştıran: Necatı CUMALI Kestiim: Sevım ÇAVDAR
Özgun Müzik: Esın ENGIN Koreografi: Semıramıs UYAR
Yönelen: Hakan ALTJNEfi Şarkı Söıleri: Gulsun SIREN
Dekor: Atıl YALKUT Orkestra Şefi: Önder BALİ
BHetler 9 Ağustos'tan ıtıbaren Şehır Tıyatroları Gışelen ile
Vakkorama (Taksım)'de Satilmaya Başlayacaktır
: 19Ağusloslanlttaen3i AğustosaKada
Her Akşam Saat 21 00 de Teletonla Rezenasyon İçin 2W 77 20