04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12A.ĞUSTOS1994CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Taban fiyata tepki • A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin pamuk' için belirlediği yeni taban fiyatlanyla üreticinin zarara uğradığı savunuldu. TARİŞ eski Genel Müdür Yardımcısı Yaşar Bakan yaptığı açıklarnada, kooperatif birlikJeri kurularak, pamuğun devlet destekleme alımlan dışına çıkartılması durumunda, üreticinin belirlenen taban fiyatlanrun en az 3 katı kazanabileceğini kaydetti. Akbank'ın karı 2.1 tPilyon • Ekooomi Servisi • Akbank, 1994 yıbnın ilk altı ayını 2 trilyon 53 milyar üra karla kapattı. Akbank'ın ilk altı ayhk bilanço sonuçlanna göre bankanm aktif tdplamı gecen yılın aynı dönemine göre yüzde 134 artarak, 82.6 trilyona, mevduatı ise yine geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 155 artarak 57.5 trilyona yükseldi. Bürokrasi de yaprak dökümü • İstanbul Haber Servisi - Başbakan Tansu Çiller'in özellikle özelleşürme konusunda düşünce aynhğına düşmesi nedeniyle görevlerinden aldığı bürokratlar listesine, son olarak, HAVAŞ (Havaalanlan Yer Hizmetleri A.Ş) Genel Müdürü Ahmet Kutlu eklendi. Kutlu'nun, görevden alınmasına gerekce olarak, eski Ulaştırma Bakanı YaşarTopçu'nun "yeğeni" olmasının gösterildiği ileri sürüldü. Emlakbank'dan ekspertiz şirketi Ekooomi Servisi - Emlakbank Gayrimenkul Ekspertiz ve E)eğerlendirme şirketi kurdu. Emlak Bankası'ndanyapıJan açıklamada, şirketin, Emlak Bankası, Oyak Sigorta, Güven Sigorta şirketleri Emlak Bankası Mensuplan Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı ile Emlak Bankası AŞ Personeli Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı tarafmdan kurulduğu bildirildi. ı—£D Hükümet, taban fıyatlan iç borçlanmayla ödemeye kalktığında maliyet 51 trilyondan başlayacak Çiftçiye ödemenin faturası yüksek HACER GEMİCt Sadece fındık, kuru üzüm, pamuk ve ayçiçeği alımlan için 26,3 tnlyon liraya ihtiyaç duyan hükümet bunu iç borçlanma ile karşılamaya kalküğmda bugünkü faiz rakamlan ile ortaya 51.2 trilyon lira gjbi bir miktar çıkıyor. Bu rakam, tütün, çay, hububat için aynlması gereken para da hesaba katıldığında katlanarak artyor. Pamuk için 9.3, üzüm için 1 trilyon, ayçiçeği için 2,9 trilyon ve fındık için de 11 trilyon lira kaynağa ihtiyacı olan hükümetin önünde birdeeylül ayında yapacacağı yaklaşık 140 trilyon lıralık bir iç borç geri ödemesi bulunuyor. Peşin ödeme isteyen çiftçiler ve26.3 trilyon liralık kaynak ihtiyacı bir yana, ortada dolaşan bu 140 trilyon liralık geri ödeme "hökümet bu parayı nasıl, nerden bulacak" somsunuaklagetiriyor. Eylül ayında piyasaya çıkacak parayı yine ihaleler yöntemi ile emmeyi planlayan Hazine'nin bunun için de faizleri bir miktar yukan çekmesi muhtemel. Haziran ayındaki ayhk yüzde 50 net faizli şok fsizin geri dönmesi durumunda ise26.3 trilyon liranın Hazine'ye yılhk maliyetinin 78.9 trilyon liraya çıkacağı hesaplarla ortada. Ancak uzmanlar faiz oranlannda bu oranda bir sıçramanın olacağını pek ihtimal dahilinde görmüyorlar. Hükümet 5 Nisan kararlannı açıklarken tanm ile ilgili kamu kuruluşlannın ve tanm satış koopreatiflerinin doğrudan ya da dolaylı olarak Merkez Bankası tarafmdan finansmanına kesinlikle izin verilmeyeceğini açıkladığı için desteklemeden doğan kaynak sıkıntısının bu yolla kapanma ihtimali de uzak görünüyor. Bu arada destekleme alımlan için Ziraat Bankası'nın kapılan şimdilik kapalı durumda. Geçen yıl pamukta uygulanan prim sistemi nedenı ile halen Hazine'nin Ziraat Bankası'na yaklaşık 4,5 trilyon liralık bir borcu bulunuyor. Ziraat Bankası'nın destekleme alımlan ile ilgili herhangi bir fınansman desteğinin olup olmayacağı ise Coşkun Uiusoy'dan boşalan koltuğa kimin oturacağına bağlı. Ancak ortada bu fıyatlara karşı yine de memnun olmayan bir üretici kitlesi var. Türkiye Ziraat Odalan Birliği yetkilileri Ege'depamuk için 26.000 lira fiyat beklenirken hükümetin 18.000 lira açıkladığını hatırlatarak. "Üzerimizde yoğun baskılar var. Bunlar seçim fiyatlan filan değil. Çünkü maliyetlerimiz bu > ıl yüzde 200 oranında arttı. Fındığa terilen taban fi> atı bir kenara bırakırsak aslında fiyat artışı yüzde 85 ci> arında. Bu fiyatlaruı \üzde 15 daha yukarıya çıkması gerektiğine inanıyoruz. Fiyatlan yükseltemezlerse maJiyetleri yüzde 35 geri ceksinkr" diye uyanyorlar. MİKRO DİNÇ TAYANÇ Bab-ı Ali EDİRNE AYÇİÇEĞİNDE UMDUĞUNU BULAMADI Fiyatımilletvekilide yükseltemedi EDÎRNE (AA) - Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz KaramoUa, ayçiçeği taban fiyaünın 8 bin 500 lira olarak açıklanmasını eleştırerek, "Bu fiyat tekrar gözden geçirilmeli" dedi. KaramoUa, yaptığı yazılı açıklamada, şunlan kaydetti: "Czerinde başka çevrelerce gûiüerce spekülasyon yaptlan ayçiçeği fiyatlan belirlendi. Bakanlığımızın gayrederine rağmeD ve 9 bin 500 lira olması üzerinde dunılan fiyat, ne yazık ki Tanm Komisyonu'nca gerekli destek verilmemesi nedeniyie, 8 bin 500 lira olarak belirknmiştir." Edirne Milletvekili Evren Bulut'un da komisyonda olmasına rağmen. böyle bir karann çıktığına dikkati çeken KaramoUa, "Fiyatm tekrar gözden geçirUroemesi halinde, bu tepkiler devam edeceği gibi, ülkemizin mevcut yağ açığı da, üreticinin ekimden vazgeçmesiyle daha da artacaktır. Bu durum da, dtşanya daha fazla döviz gjtmesine neöen oiacaktır. Hükümetin, açıklanan fiyat üzerinde tekrar inceletne yapmasını bekliyoruz" dedi. Edirne Ziraat Odası Başkanı tsmail Bolu, ayçiçeğinde destekleme uygulamasının kaldınlmasını protesto etmek için, eylem karan aldıklannı açıkladı. Bolu, önceki gün düzenlediği basın toplantısında, çeşitli bölgelerden 25 oda ile birlikte eylem karan aldıklannı belirterek, "Eyleın tarihi, Türkiye Ziraat Odalan Birliği tarafmdan belirlenecek" dedi. EKONOMİNİN GEREĞİ OLDUĞU VURGULANDI: Fındıkfîyatıpolitikdeğil Ekonomi Servisi- Hükümetin fındık alımında uyguladığı fıyatlann politik olmadığı savunuluyor. Türkiye Ziraat Odalan Birliği Başkanı Erol Baraz,çiftçinin ürününün zarar görmemesi için destekleme alımlannın gerekli olduğunu, fakat çiftçiyi hükümetin alımlanna muhtaç bırakan yapırun değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Böylece hem çiftçınin diğer sektörlerle entegre olabileceğıni. hem de devletin sırtından büyük bir yükün kalkacağını açıklayan Baraz, fındık alımlan için uygulanan fıyatın, fındığın dışpazarlarda Türkiye'nin tekel konumu dolayısıyla rahat pazarlanacak bir ürün olmasından kaynaklandığını dilegetirdi. İSOeski Başkanı Memduh Hacıoğlu da, hükümetin uyguladığı destek alımlannın politik gerekçeler yerine ekonomik gerekçelere dayandığını belirtti. Fındık ürününün başıboş bırakılamayacağını belirten Hacıoğlu, "Hükümet bu müdahale ile Türkiye'nin diinya pivasaiarından elde edecegi rantı konıvor" dedi. Fındığın bu yüzden diğer ürünlerden farkl; değerlendirilmesi gerektiğini açıklayan Hacıoğlu, karann ekonomik bir karar olduğunu söyledi. TOBB Başkanı Yalım Erez de, hükümetin destekleme alımlannı "doğru bir adım" olarak nitelendirdı. Erez, "Bu birdesteklemedeğildir" dedi. Erez. hükümetin karannın politik olmadığını, dövız kaybının önlenmesi açısından gerekli birekonomik karar olduğunu iddia etti. Gülöksüz, kriz nedeniyle ertelemek zorunda kaldıklan modelin üzerinde çalıştıklannı söyledi TOKIipotekkarşıbğıkrediverecekANKARA, (ANKA) - Toplu Konut Idaresi Başkanı Yiğit Gülöksüz, ileri ül- kelerde bugünün teknolojisiyle toplu ko- nut yapımlannın bir yıl içinde bitirildiğini belirterek, "Toplu Konut İdaresi, Türkiye koşullannda bu süreyi 18 aydan fazla taşırmamak karanndadır" dedi. Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Yiğit Gülöksüz, yaptığını açıklamada, idarenin on yıllık geçmişinde 920 bin aile- ye kredi verdiğini, 189 bin inşaatın devam ettiğini, 120 bin konutluk bir arsa stoku oluşturduklannı bildirdi. Kooperatiflere, doğrudan doğruya yapıma, belediyelere ve toplu konut yapımcısı fırmalara arsa vermeyi düşün- düklerini belirten Yiğit Gülöksüz, "Çün- kü talep çeşitlidir, farklı getir gruplan var, farklı ödeme güçleri var ve farklı keyifler var. Bürün bunJarı karşıiamak da bizün görevunizdir, boymımuzun borcudur" dedi. Model kriz nedeniyle ertelendi Yiğit Gülöksüz. ban Avrupa ülkeleri ve ABD'de uygulanan 'ipotek karşıltğı- nda uzun vadeîi konut kredisi" modelinin Türkiye'de ekonomik kriz nedeniyle erte- lendiğıni bildirdi. Gülöksüz, "Model, va- tandaşlara istedikleri yerden istedikleri evi aunalannı, kira öder gibi taksitlerle ev sa- hibi olmalarını sağlıyor, ancak faiz ve dö- viz kurunun bir anda yüksehnesinden do- layı şimdilik bundan vazgectik, ekonomik dengelerin yerine oturmasından sonra ye- niden bu model üzerinde çalışacağız" dedi. 1995 yılında "yapı tasamıf sistemi" adı verilen modelin de uygulamaya konula- cağını kaydeden Gülöksüz, modeli şöyle tanımladı: "Sistem. konut maliyetinin kredi dışında kalan bölümünün kredi kullanıcılan ta- rafından öz kaynak olarak sağlanmasııu, konut yatırımlannın kısa sürede sonuç- landınlmasını ve mevcut uygulamalara li- kküte yaratıbnasını amaçlıvor. İdare adı- na açılacak yapı tasamıf hesaplarına, ko- nut edinmek isteyen ve hak satıibi niteliği taşıyan yurttaşların belirli sürelerle, örne- ğin en az iki en çok yedi y ıl ödemelerde bu- lunması \e böylelikle sağlanacak birikinün toplu konut girişimlerinde kullanılması ön- görülüyor." Berke Barajı'nda işler durduruldu Faizler neden sınırlandı?.. G eçen hatta Ekonomi Muhabirleri Derneğı nınAnkara'dakitoplantısına konuk olan Merkez Bankası Başkanı Yaman Törüner, uzerıne basa basa ekonomiye müdahale etmediklerinive bundan sonra da etmeyeceklerını söyledi. Merkez Bankası, aynı haftanın sonunda mevduatfaizlerinesınırlamagetirildiğini açıkladı. Bankaların mevduatfaizlerini serbestçe belirlemelerini engelleyen bir karann, Merkez Bankası Başkanı Yaman Törüner'ın sözünü ettıği piyasa ekonomisi kurallarına ne kadar uyduğunu kendisine sormak lazım. Ekonomik politikalardaki acemılikler, tutarsızlıklar ve çelişkilerartık yadırganmıyor. Ancak yine de "Hükümet neden faizleri sınırlandırmak zorunda kaldı?" sorusuna cevap aramak gerekiyor. Merkez Bankası Başkanı "serbest piyasa nutukları" atsa da bundan 2,5 ay önce şok Hazine bonosu faizleriyle dövizin baskı altına alındığını herkes biliyor. Bu sürede döviz rezervini arttıran ve kısa vadeli avansını bir ölçüde rahatlatan hükümet, dövizin dizginlerini bırakmadan faizler üzerinde de baskı kurmaya başladı. 2,5 ay önce3 ayda net yüzde 50 faiz dağıtan Hazine bunu yüzde 23'e kadar çekti. 5 ay önce yüzde 1200lere uiaşan bankalararası piyasadaki gecelik faizler yüzde 70lere geriledi. Piyasadaki durgunlukla birlikte üretim veyatırım dadurdu, kredi talebi ortadan kalktı. Bankalarda parayı kullanacak alan bulamayınca mecburen Hazine'nin peşine takılıp hızla faiz indiriyorlar. O zaman bu telaş niye? Dürüst ve aklı başında hangi banka bu koşullarda piyasadaki ortalama faizlerin 1,5 katını vermeye kalkışır? Bunu hangi kaynaktan karşılar? öyleyse, "Ortalama faizleri vadesiz ve TEFE'lerde yüzde 35, vadeli hesaplarda da yüzde 30'dan fazla yükseltemezsiniz" yasağını koymanın ne anlamı var? Yoksa üç bankayı kapattıktan sonra finansal krizin sona erdiğini ve mevduatın devlet güvencesinde olduğunu açıklayan hükümet tereddütmü yaşıyor? Yoksa karşılıksız repo yapan bankalar ve aracı kurumlardan sonra bazı bankaların ödeyemeyeceği faizlerle mevduat toplamasından mı endişe ediliyor? Verilere bakarsanız, mevduat bankalarafazlasıyladöndü. Hatta, bankalar bu para bolluğu ıçındeneyapacağını şaşırdı. Ama yinede bazı bankalar "yüksek faiz" vaatleriyle her dakika televizyonlardan reklam yapıp, tasarruf sahiplerini çağırıyorlar. Yoksa hükümet, finans kesımındekı çürük dişlerin tümünü çekemedi mi? Hala sorurrlu bankalar varsa Hazine ve Merkez Bankası neden doğrudan bunlara müdahale etmiyor da, bankacılıkkesiminintümüneyasak konuluyor? Ikiyüzlü liberal politikalarlayeni krizleri daha ne kadar erteleyecekler? • İkisi de yeğen, ikisi de Yahya C umhurbaşkanı Süleyman Demlreli 40 yıllık siyası yaşamında belki de en çok rahatsız ve huzursuz edenlerin başında yeğeni Yahya Demirel gelir. Yahya, partı genel başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanı bir amcaya sahipolmanın tüm avantaj ve ayrıcalıklarını yıllar boyu hoyratça kullandı. Hayali ihracattan yargılandı, devlet bankalarından krediler aldı, teşvikleri kaptı. Sonunda Şekerbank'a olan 20 milyon dolarhk borcunu ödemediğı içinhakkındabiryıl3ay16günlük hapiscezası verildi. 40 milyon temınatla cezasını 4 ay erteletti. Son anda bir mucize olmazsa yıl sonunda cezaevine girecek. Yahya, sadece Cumhurbaşkanı'na sorun olmuyor. Yahya Demirel, bugünlerde asıl Yahya Demirel'in canını sıkıyor. Kamuoyunda "Yeğen Yahya"olarakün yapan Yahya Ketnal Demirel'in yanısıra çok fazla tanınmayan bir "yeğen " daha var. Gündemde olmayı pek sevmeyen bu yeğenin de adı Yahya Demirel, ama Yahya Murat Demirel. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kardeşleri Şevket ve Hao Ali Demirel, oğullarına babalarının adım koymuşlar. "Olay Yahya" Hacı Ali Demirel'in oğlu Yahya Murat Demirel ise, Şevket Demirel'in oğlu. Şevket Demirel ve oğlu Yahya Murat Demirel de, teşviklerden pek geri kalmıyorlar. Geçmişte orman ürünleri ile ilgili şirketlerinin bir kamu kuruluşu olan ORÜS'ten haksız kazançsağladığı daönesürülmüştü. Ancak yinede, Yahya Murat Demirel'in, "Sabıkalı Yahya " ile karşılaştırıldığında, oldukça mütevazı ve ağırbaşlı olduğu belirtiliyor. Bu yüzden, şirketleri ile ilgili haberlerde ünlü Yahya Demirel'le karıştınlmak onu rahatsız ediyor. Kanşıklık karşı tarafın ise bazen işine yarıyor. Adnan Kahved'nin Maliye Bakanı olduğu dönemde, bu kez Yahyalar'ın babaları birbirine karıştırılmıştı. Odönemde "Süleyman Demirel"m kardeşi vergi yüzsüzü'' iddiaları üzerine kardeşlerden Şevket Demirel açıklama yapıp' 'Benim öeş kuruş vergiborcum yok''dedi ve olay kapandı. Vergisini ödemeyenin diğer kardeş Hacı Ali Demirel oiduğu ise ancak yıllar sonra vergi yüzsüzleri listesi açıklandığında ortaya çıktı. Nediyelim, inşallah kardeş ve yeğen Demirellerin bundan sonra bir vukuatı olmaz. Böylece bizde "kim kimdi?" diye uğraşmaktan kurtuluruz. • ADANA (Cumhuriyet Güney lUeri Bürosu) - Yapırnına iki yıl önce başlanan Berke Barajf nda- ki işler, "ÇEAŞ ödeme yapmıyor" diyen Italyan Italstrade şirketi ta- rafından durduruldu. Türk-İş'e bağlı Tes-îşsendikasınaüyeişçile- rin tamamı da işten çıkartildı. ÇEAŞ'taki "Berke krizi" anlaş- mazlıkla sonuçlandı. İki hafta kadar önce ÇEAŞ yönetimine faks çekerek "iki hafta söre" ve- ren Italstrade şirketi, 225 milyon dolarhk işi, eğer anlaşma sağla- namazsa durduracağını bildir- mişti. Geçen hafta gazetecilere bir açıklama yapan Tes-Jş Sendi- kası 3 Nolu Şube Başkanı Veysel Kocakaplan da anlaşmazlığm Uzan ailesi tarafmdan yönetilen ÇEAŞ'ın taahütlerini yerine ge- tirmemesinden kaynaklandığını savunarak müteahhit Italstrade"- nin safında yer aldığını duyur- muştu. Anlaşma için venlen süre- nin dolduğu dün Berke Barajı şantiyesine gıden Veysel Koca- kaplan'ın, DYP milletvekilleriyle de göriişerek çözüm aradığı.b an- cak başanlı olamadığj öğrenildi. Italstrade şirketi de dün 17.30'da yaptığı bir açıkJamayla Berke Ba- rajf nın yapımını istemeyerek durdurduğunu, ÇEAŞ'tan 36 milyon dolan bulan alacağını tahsil edemediğini bildirdi. Gazete'deki odamın camından iki bina görünüyor. Biri ittihad ve Terakki merkezi "Pembe Konak"; diğeri, Düyun-u Umumiye... İttihad ve Terakki, bir döneme damgasını vurmuş, Gazete'ye ev sahipliği etmiş ve artık tarihteki "okunma" sırasına yerleşmiş. Düyun-u Umumiye önce Osmanlı'yı, sonra Osmanlı'dan yüklen- diği borçlar yüzünden Cumhuriyet'i sömürmüş, şimdi- lerde okul! Gazete'den çıkıp, Sirkeci'ye doğru biraz yürüsem "Sadaret Makamı"nı görüyorum. Devlet-i Ösmani'yi yöneten sadrazamlara makam olmuş; yeri gelmiş' 'dev- letlü"nür\ şanına şan katmış, sırası gelmiş, nice devlet- lüye mezar olmuş... Şimdilerde istanbul Valiliği... Bab-ı Âli ya da "Yüksek Kapı" semtinde dolaştığım her yerde birer tarih görür gibi oluyorum... Gazete bi- naları, binalardan çıkan gazeteler, gazeteleri okurlara bir an önce dağıtma telaşıyla, olmadık manşetler çığıran "Müvezzi" (dağıtıcı) çocuklar... Şimdi tümü bi- rer "tarih (!)" Çünküartık Bab-ı Âli, eski Bab-ı Âli değil... Bab-ı Âli'nin yerini İkitelli, Güneşli, Mahmutbey alı- yor; hem de gözlerimin önünde... "Şeyh-ül Muharririn" Burhan Felek'in nice yıllar önce okuyup da, nice yıllar sonra anlamını kavradığım bir yazısını anımsıyorum "Bir zamanlar, Karaköy'de bir Karaköy Börekçisi vardı. Sonra, nedendirbilinmez, kapandı. Bir gün, bir de baktım ki, Sarıyer'de bir Kara- köy Börekçisi açılmış. Ama, hiç Karaköy'deki Karaköy Börekçisi'yle, Sanyer'deki Karaköy Börekçisi bir olur mu?" Kendi kendime soruyorum, "Bab-ı Ali'deki gazeteci- lik ile İkitelli, Güneşli, Mahmutbey'deki gazetecilik bir olur mu?" Yanıtı, yine kendimden geliyor, birsüredüşünmenin ardından "Olmaz elbet! Bab-ı Ali'deki gazetecilik, bir gönül işiydi. İkitelli, Güneşli, Mahmutbey'deki para işi, hırs işi, tekelleşme işi!" Gazeteciliğin içinepara, hırs vede tekelleşme giren- de, iş Sanyer'deki Karaköy Börekçisı'ne dönüyor! Emek; hırs ve tekelleşme pazarında alınıp satılır sanılı- yor; alınıp satılan emekle boya birleştirildiğinde gaze- te olacakdeniyor... Emeğini pazara sürenlerin bir bölümü "para, araba, kat ve de şan şöhret" diyor. Emeği pazardan alanların tümü "para ve de saygınlık"demeye çabalıyor. Para? Belki! Ya saygınlık? Saygınlık; emeğin emekçinin tekelinde olmasına bağlı; emeğin emekçinin tekelinde olması, emekçinin emeğinin ayrımında olmasına... Emekçi, emeğinin ayrımında olanda, tekelcileri hırs bürüyor. Para var, araba var, kat var, şan şÖhret(!) var; ama bunlara "tav" olup da emekçiliğini unutacak emekçi nerede? Oysa "tezgah" ne güzel kuruluyor! Sermaye grubu olacak da, holdingleşmiş bulunacak da tek gazeteyle yetinecekü! Olur mu öyle şey? Olmuyor! Gelsin önce TV ve de radyo kanalları... Sonra ikinci, üçüncü, dör- düncü gazeteler... Her gazeteden çıkacak ses, Sezar'ı karşılayan "fanfarları"aratmayacakdenli güçlü (vede kulak tırmalayıcı), Sezar'ın gönlünü hoş edecek, dedi- ğine (ve de demediğine) dedik katacak olduktan son- ra... Fanfarlar (borazanlar) yetmiyorsa; Sezarın "ûlice- naplığı" yetersiz, desteği desteksiz kalıyorsa ne ola- cakmış? Sezar biterse, gelsin Antonlus! Ansızın, çeyrek yüzyıldır Bab-ı Âli'de var olmanın mutluluğunu duyumsuyorum... Bab'ını bilmem ama, ben hâlâ Ali Bey'in Gazetesi'ni seviyor ve Sarıyer'de Ali Bey gazeteleri çıkartmak isteyen sermaye tekelleri- nin şaşkınlığına neş'eleniyorum... Ana fikir: Tekelleşme, anamalcılığın bir yüzüdür. Ana fikrin ana fikri: Anamalcılığın diğer yüzündeyse, azalan tekellerin "tek" kalıncaya değin birbirlerini yiyecekleri yazar. Sonunda ayakta kalacak olansa.. emektir... Özel televizyonlar tarifelerini düşürünce, küçük markalar da reklamlarda boy göstermeye başladı Reklamtarifelerinde dampingli fiyatlar • Yaz aylannın olağan durgunluğuna kriz de eklenince, reklam tarifelerinde yüzde 90'lara varan indirimler yapan özel televizyonlar, tarifeleri 5 dolara kadar düşürdü. ÖZGÜR ULUSOY Yaz aylannda yaşanan ola- ğan ekonomik durgunluğa bir de kriz ekJenince, özel televizyon kuruluşlan. reklam tarifelerinde yüzde 90'lara varan indirimler yapmaya başladı. Özel televiz- yonlann reklam alabümek için başvurduğu çarelerden biri de bir yayına beş altı kez birden reklam vermek. Bütün bu "özen- dirid" faktörler özellikle de adı sanı daha önce pek duyulmamış fınnalara yanyor. atv, bir tem- muzdan başlamak üzere, top- atv ATV REKLAM TARİFESİI Tetnmuz 1994 torihinden itiboren geterli (Saniye/Dolor) SABAH (07.00-11.00) GÜNDİİZ (11.0O-17.55) EN COKİZLENEN SAAT (17.55-23.00) GECE (23.00-07.00) Kottgori 10 30 110 40 Pragraı 15 55 20 Kottgori -2- 20 ProgrMi -esr 10 50 150 70 25 75 35 Kattgori 30 70 ıto 90 ProgroM 15 35 90 45 Kattgori PrograM -4- I arası 40 90 20 45 Kottgeri -5- 50 110 Pragraa 25 55 220 110 260 130 sm • 100 50 I 120! 60 lamda yüzde 80 oranında yaptığı indirimleri resmi hale ge- tirirken, öteki özel televizyon kuruluşlan da, resmi rakamlara henüz yansıtmamakla birlikte, yüzde 75 ile yüzde 90 arasında değişen oranlarda mdinm yapı- yor. Özel televizyonlarda reklam tarifeleri. sabah, gündüz, ak- şam, program içi ve gece yayı- nlanna göre değişiklik gösteri- yor. Tarifedeki en düşük bölü- mü oluşturan ve daha önce fi- yatlan 50-150 dolar arasında de- ğişen sabah reklamlanndaki in- dirimler, 5 dolara kadar vanyor. Televizyorüanh en çok izlendiği saatler kabul edilen 17.55-23.00 saatleri arasında önceden bin 300 dolar olarak belirlenen fi- yatlar ise, 250 dolara kadar indi. Kanal 6 Müşteri Temsilcisi Fulya Tüfenk, fıyatlann rekla- mın bütçesi. paranın peşin ya da kaç taksitte ödendiğine bağlı ol- makla birlikte, yaz dönemi dur- gunluğunun üstüne krizin de ek- lenmesiyle, yüzde 90'lara kadar varan indirimlerin söz konusu olduğunu söyledi. Show TV'nin de, resmi rakamlarda gösteril- mese de. reklam tarifesinde ciddi indinmler yaptığı ve bu özel kanalın, fiyatiannı eylül ayı başında yeniden gözden geçi- receği öğrenildi. Reklam Yazarlan Derneği Başkanı tbrahim Akar, sürekli reklamı verilen bir ürünün as- lında, genellikle bir yayın hakkı aldığını söyledi. Akar, "Bir ürün için sürekli rekiam veritiyonnuş gibi görünüyor ama cirosu düşük çıkıyor. Bu eğüimin ileride de sür- mesi ajanslan olumsuz etkileye- cektir" dedi. Knz dönemınde bazı büyük firmalarreklamhar- camalannda kısıntıya giderken, son gelişmeler en çok küçük fır- malara yaradı. Daha önce bü- yük markalann ünlnlerini gör- meye alışık olduğumuz reklam- larda artık bir yedek parça bayi- inden tutun da, çorapçıya kadar pek çok küçük işletmenin rek- İamınj izleyebiliyorsunuz. Kültür • Sanat PERA SINEMASI (251 32 4O) (Beyoğlu Sıneması Yanı) MANHATTANYön: V/OODY ALLEN Oyuncular: *WOODY ALLEN 'DIANE KEATON 12.00 14 15 16.3O 18.45 21 OO Harbiye AS (247 63 15) DÜŞLER Yön' Akıra Kurosavva 12 00-14 30-17 00-19 30-21 45 BULUNMAZ TIYATRO İ S T A N B U L 31 Ağustos'tan başlayarak M KARACA TIYATROSU'NDA İNEK BEYOGLÜ EÜRIMAGES SINEMASI "Eunmages'm katkılanyta" TtJKZ. ŞE.IMLİĞİ Bugün ŞARKÜTERİYön:MARCCARO&JEAN-PIERREJEUNET (Tel:251 32 40) 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15 Yarrn ARİZONA RÜYASI Kültür Sanat ılanlarınız ıçın: 293 89 78 (3 hat) Yazan Nazım Hıkmet Yon H. Hilmi Bulunmaz Çarş. 15.OO-C.tesi 21.00 Isliklal Cad. No: 166 2 Beyoğlu Tfl: 513 74 31-522 45 85- 251 60M-K3* 1414 BULUNMAZ TİYATRO İ S T A N B U L H. Hilmi Bulunmaz Yönetımmde TİYATRO KURSU Istiklal Cad. No: 18S/2 Beyoglu Tel:513 74 31 -522 65 85- 251 60 90 • 638 14 84 293 89 78 (3 hat) 1 İSTANBUL BELEDİYESİ -^JŞEHİRTİYATROLARI YAZ OYUNU 19 Ağustos'dan itıbaren AÇIKHAVA TİYATROSU'nda Reşat Nun GUNTEKIN ÇALIKUŞU Oyunlaştıran: Necatı CUMALI Kestiim: Sevım ÇAVDAR Özgun Müzik: Esın ENGIN Koreografi: Semıramıs UYAR Yönelen: Hakan ALTJNEfi Şarkı Söıleri: Gulsun SIREN Dekor: Atıl YALKUT Orkestra Şefi: Önder BALİ BHetler 9 Ağustos'tan ıtıbaren Şehır Tıyatroları Gışelen ile Vakkorama (Taksım)'de Satilmaya Başlayacaktır : 19Ağusloslanlttaen3i AğustosaKada Her Akşam Saat 21 00 de Teletonla Rezenasyon İçin 2W 77 20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle