Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURtVET 12AĞUSTOS1994CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Sertlik
MELİH CEVDET ANDAY
X
XI yuzyıla yaklaşüğı-
mız şu gunlerde Islâmı-
yetın, bır "Islâm eırter-
nasyonali" savına bağ-
landığını goruyoruz
Bu sav, sadece Islâm ul-
kelenmn bırleşmesı ulkusunu değıl,
Islâmın bır dunya dını olması, olacağı
ınananı da ıçenyor Islâm ulkuculen,
okuduklanma. gordukJenne bakarak
söyleyeyım, bunu doğal ve doğru bul-
maktadırlar Çunku Islâmıyet. Tann'-
dan ındınlmış dınlenn sonuncusudur,
boyle olduğu ıçın de, kendınden once-
kılere göre daha tam, daha yetkın bır
dındır
Gerçı buraya gelındığınde, ınsanın
aklı bıraz kanşıyor Öyle ya, Tann,
bundan once gonderdığı ıkı dınle bır
deney mı yapıyordu da, onJan beğen-
meyıp yenısıru getırdı9
Böyle duşun-
mek Tann'ya sa>gısızlıktan başka bır
şey değıldır, çunku Tann, deneye ge-
rekseme duymaz, duyamaz O, herşe-
yın en ıyısını baştan yapar Yoksa
Tannsal ışlen de bır gelışım surecı ıçın-
de algılama gereğı ortaya çıkar lu,
buna dupeduz "dinsizlik" demek doğ-
ru olur Her şeyın yaratıcısı olan Tan-
n, neden deneye gırsın'
Gerçekte butûn dınler, doğru yolun
kendılennınkı olduğunu savunurlar
(Budacıbğı bunun dışında tutmak ge-
rekır) Başka nasıl olabılırdı kı' Bır yal-
vaç çıkıyor, "Size Tanrrnın ileüsini ge-
tirdim" dıyor ve buyruklan sırahyor
Hıç Tann eksık, yanm, son bıçımını
almamış bır bıldınde bulunur mu1
Bunu akıldan geçırmek ona en buyuk
saygısızlık olurdu Üç goksel dınden
bınne bağlı olan, oncekı dınlere saygılı
olduğunu söyleyerek bu sorunu geçış-
tırmeğe bakar, ama eyleme gırdığınde,
pek surduremez saygısıru Dın savaş-
lannın tanhı bıze bunu göstenyor
Bırakalım dınler arasmdakı çatış-
malan, bır dının mezheplen arasında
bıle doğru'nun kımde olduğu tarüş-
ması kanlı savaşlara yol açmışür
Yazımınbaşında, Islâm'ın.bırdunya
dını olma ınancına bağlandığını soyle-
mıştım, bu ınancı otekı dınlerde ve on-
lann mezheplennde de goruyoruz
Katobk sozcuğu, "evrensel" anlarru-
na gelır Butun evren ıçın doğru olma-
dıkça hıç bır dın, saygınlığını kuramaz
ve koruyamaz Gen kalmış ulkelen so-
yan emperyalıstier, bu soygun karşılı-
ğında. oralara evrensel doğnı'yu go-
turdüklennı savunuyorlardı
"Ortodoks" sozcuğu ıks sozcukten
kurulmuştur, bunlardan "orto" (sanı-
nm doğrusu orta'dır) doğru anlamına
gehr, doksa ıse bilgi demektır ıkısı bır-
den doğru bilgi. Neyın doğru bılgısı9
Elbette Tann yolunun
Goruyor musunuz. Ortodokslar da
"En doğru olaıu bizimkidir" dıyorlar.
evrensel olan doğru
Protestanhğa gelınce Bunlar neyı
protesto edıyorlar9
Katobk Kılısesı"nı
Luther, Almanya'dakı bır Katolık kı-
hsesının kapısına şu levhayı çıvılemış-
ü "tsa yoksuldu, Papa neden zengin?"
Muslumanlar ıse, "Allah'ın gönder-
diği son din olan tslâmivet, ondan önce
gelnuş dinlerden daha doğrudur" ınan-
cını taşımaktadırlar "Öyle ise bütün
dünya İslâm'a boyun eğmelidır."
Inancın ıkıncı bolumu elbette açık
açık soylenmıyor, fakat şenatla yone-
tılen kımı ulkelerdekı sertlikler boyle
du|unmemıze yol açıyor Bu ulkeler,
Islâmıyet'ın gozetıcısı nıtemını benım-
seyereİc yargılanru dunyanın her ya-
nında uygulamaya kalkıyorlar Hınt
kökenlı İngılız yazan Rılşti'nın Jran
makamlannca olume yargılanmış ol-
ması başka nasıl açıklanabılır1
Benzen bır sertlik de Bangladeş'lı
bayan yazar Teslime Nesrin ıçın kendı-
nı gosterdı Bu yazar, butun dınlenn
kadın haklannı çığnedığını dıle getır-
dığı ıçın oldurulmek ıstenıyor Nıçın
olum cezası9
Tartışmaya gırer, "Hayır
efendim, tslâmivet kadın haklaruu çiğ-
nemiyor" dersın olur bıter Ama bunu
soylerken belgelennı de gostenrsın
Hırçınhğa ne gerek var1
Yukardan ben sertlik sozcuğunu yı-
neleyışım boşuna değıl, dın bır gonul
ve ınanç konusu olmaktan çıkmış go-
runuyor Burada "din" sozcuğunu
"Islâm" ıçın kullanıyorum Çunku Mu-
sevılık ve Hınstıyanlık tanhsel sureç
ıçınde sertlikierini bırakmak zorunda
kaldılar Ancak uzennde durulması
gereken onemlı soruna da değmme-
den gecmek ıstemıyorum Bu uç dın
ıçınde İslâm, Hınstıyanbk'tançok Mu-
sevıhk'e yakın gorunmektedır Muse-
vılık ıle Islâm 'ın ortak yanı, ıkısının de
vahıy'e (vahy) dayanmasıdır Vahy,
Tann tarafından bır buyruk ya da du-
şuncenın peygamberlere duyurulması
demektır Bu bakımdan Hınstıyanlık
çok başka bır nıtelıkte gorunuyor,
çunku bu dınde "vahy"ın yen yoktur
fsa, Tann'nın oğlu ya da ta kendısıdır
Bu aynmdan onemlı sonuçlar çıkara-
bıleceğımızı duşunuyorum Tann'nın,
dunyayı duzeltmek uzere İsa kılığına
burunerek yeryuzune gelmesı ıle pey-
gamberlenne vahıy gondermesı arası-
ndakı aynmın ne gıbı degaşık sonuçlar
verdığı konusu araştınlmaya değer
Islâm. XXI yuzyıla gırerken enter-
nasyonalını kurma hazırlığı ıçındedır
Sertlik bundan kaynaklanıyor Bızım
Erbakan hocanın. "tktidar bize açıl-
mıştır, bütün sorun, değişikliğin kanlı
mı, yoksa yumuşak mı olacağında dü-
ğumienmektedir" dıye konuşabılmesı
bunu gostermıyor mu9
Ne demektır
bu9
"Islâma uyun, şeriatı benimseyin,
yoksa kanınızı dökerim" demektır
Oysa bız, çok partılı demokrasıye
gırdıkten sonra, ıküdar ıçın artık kan
dokulmeyeceğıru sanıyorduk
ARADABIR
Prof. Dr. BEDÎ N. FEYZİOĞLU
Dertli Türkiye...
Ulkedekı ekonomık, sıyasal ve sosyal olayları az çok
ızleyen hıç kımse, Turkıye'nın dertler kupu olduğunu
yadsıyamaz
Ekonomıde, son defa yayımlanan dort kanunla (3946-
3986 ve 4008 no'lu) vergı reformu ıstıkametınde bazı
gayretler olmasına rağmen, kamu fınansmanı yıne sağ-
lam vergı kaynaklarından zıyade ıç ve dış borçlanma
sıstemı ıle yurutulmeye çalışılmaktadır Zıra bu kanun-
larla, goturu vergılendırmeyı azaltma ve menkul serma-
ye gelırlerını vergılendırme ıstıkametınde konulan hu-
kümler, hukumetın, ufak dırenmeler uzerıne gerı adım-
lar atarak bu hukumlerın uygulanmasından vazgeçmesı
ıle ışletılmemıştır
Esasen geçıcı olarak konulan bır defaya mahsus Eko-
nomık Denge, Net Aktıf vergılerı ıle Ek Gayrımenkul Ver-
gısı ve Ek Motorlu Taşıtlar Vergısı hasılatı ıle Hazıne'nın
devamlı sağlam kaynaklara kavuştuğunu sanmakyanıl-
gı olur
ûzelleştırmeden beklenen ek gelırler ıse bu konu ıle
ılgılı kanun ve kararnamelerın Anayasa Mahkemesı'-
nde ıptalı nedenı ıle sonuç vermemıştır
Enflasyon haddının son ıkı ayda duşuyor gozukmesı,
bu geçıcı vergılerden çok ekonomıdekı genel durgun-
luktandır Ulkede kımsede satın alma gucu bırakmaya-
rak toplam talebı duşurursenız elbette enflasyon da du-
şer, fakat, ekonomının tam bır durgunluğa bogulma teh-
lıkesı belırır Sorun, durgunluğa gomulmeden, sunu ve
ıstemı (arz ve talebı) kesmeden, ıç ve dış tıcaretı den-
gede tutarak enflasyonu ındırebılmektedır
Ülkenın sıyasal gorunumune bakıldığında durumun
daha uzucu olduğu anlaşılır
Ulkesı ve mılletı ıle bolunmez bır butun olan guzel yur-
dumuzun, teror belası ve ırkçılık hareketlerı ıle tehdıt
altında bulunduğu goruluyor
Sosyal yonden ıse Turkıye demokrasısı ılencılık ve la-
ıklık yanında, koktendıncılık akımlarıyla sarsılma tehlı-
kesıne maruz bulunuyor
Demokratık parlamenter bır sıstemde bütün bu dertle-
rin çozum çarelerının Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı'nde
aranması ve bulunması gerekmesıne karşın, Meclıs,
doğrudan kendısını ılgılendıren boş uyelıkierı dordur-
mak ıçın ' ara seçım' e gıdıp gıtmemeyı dahı kararlaştı-
ramamaktadır Ne var kı gelışmekte olan ulkelerdekı ge-
nel eğılım, bu çarelerı parlamentolardan zıyade ıcra or-
ganlarından, hukumetlerden beklemektedır Bu duru-
mu, kamuoyu kadar sıyasetle uğraşanlar da benımse-
dıklerı ıçın, aynı partıden ya da partılerden çıkmış olsa-
lar bıle, her hukumet değışıklığınde, yenı hukumetın bu-
tun dertlere çare bulması ıstenmektedır
Bızde de durum boyle olmuş ve aynı partılerın ıkıncı,
uçunu kez bır araya gelmesı ıle kurulan DYP ve SHP'nın
son koalısyonunu kuran partılerın, bu kez de kendı bün-
yelerı ıçındekı çekışmelerden hukumet ışlerını gereğı
gıbı yurutmeye vakıt ve fırsatları kalmamaktadır
Bu nedenle, ıktıdarın ulkenın onemlı meselelerını hal-
ledeceğıne daır beklentı, şımdılık hıç de olumlu ve tat-
mın edıcı bır yon tutturamamıştır
Teror, her şeye karşın sondurulemeden surmektedır
Terorle mucadelenın askerı yonunu yurırten ve yurute-
cek olan "ordu ust duzey komutanları"nın surelerının
uzatılıp uzatılmaması konusu, hukumetle Cumhurbaş-
kanlığı arasında bır yetkı ve sorumluluk tartışmasına do-
nuştukten sonra çozulmuştur
Irkçılık propagandası, ayrılıkçılık beklentılerını arttır-
maktadır
Koktendıncılık, laıklığı ve ozgur duşunceyı tehdıt et-
mekten gerı kalmamaktadır
Bu nedenlerle, tam bır umıtsızlığe duşmektense yıne
eğıtım ve oğretımde duşulen hatalardan kurtulma gay-
retı ıle ışe koyulmak devlete sağlam ve devamlı vergı
kaynakları sağlayarak enflasyonu kesın olarak onleme-
yeçalışmak, ırkçılık ve koktendıncılıkle mucadeleye hız
vermek suretıyle yurdumuzu yenı ve parlak ufuklara ye-
nıden kavuşturmak çarelerını arayıp bulmak gerektır
OKURLARDAN
Basm çahşantanm kbn öUûrdû?
Hande Mıuncu, Banş Selçuk ve Salih Peker'ı trafık
canavan mı oldurdu
9
Yoksa. kendılen kent içinde bıle kurşun geçırmez camlı ozel
otomobıllennde, ozel korumalanyla ve deneyımlı ozel
şoforlenyle seyahat ederken, değerb elemanlannı
karayolunda, 19 y aşında ve bır gun once de tüm gun çalışmış
olan gencecık bır şofore ve 1976 model arabaya emanet eden
gazete patronlan mı9
Basında gorevlı arkadaşlanmın acısını dennden
paylaşırken, gende kalan elemanlann değerlennın artık
bdınmesını gonulden dıbyorum
Saygılanmla
ÜlküGiraySpıker
Elif-EnginKubilay
Evlendik-Mutluyuz
11.8.1994
Yerel yönetimlerve özerklik
Ülkemızin konumu, toplum yapısı, sosyo-ekonomık durumu ve
küJtür düzeyı, tekil (ünıter) devlet ılkesıne bağlı kalınmasını, yerel
özerklik konusunda aşınlıklardan kaçınılmasını gereklı kılmaktadır.
MEHMET ALDAN Emekli Vali
Yerel yonetımlere, yonetsel ve akçalı
ozerklık sağlanması ve seçılmışlenn, atan-
mışlann denetımınden kurtanlması yolun-
dakı göruşler, bır sureden ben ılgılı çevre-
lerde tartışma konusu olmaktadır
Bılındığı gıbı yoneürrun (ıdarenın) kuru-
luş ve gorevlen, merkezden yöneüm ve ye-
nnden yönetım esaslanna dayanır Yerel
yonetımler, yennden yoneüm ılkesıne gore
yoneülen ve karar organlan seçılmış kışı-
lerden oluşan kamu tuzel kışılen olup ıl be-
ledıyeye ve koy halkırun ortak yerel gerek-
sınmelennı karşılamakla gorevb ve bu
alanda yetkıhdırier Bu gorev ve yetkıler sı-
nırsız değıldır
Anayasamızın 127 maddesıne gore
Merkez yonetımı, yerel hızmetlenn, yone-
tım butunluğu ıçınde yurutulmesı, toplum
yarannın korunması ve yerel gereksınımle-
nn gereğı gıbı karşılanması amaayla. yerel
yonetımler uzennde, yasayla belırtılen esas
ve yontemlere gore denetım yetkısıne sahıp
bulunmaktadır Buna yonetsel denetım
(ıdan vesayet) denır
Yerel yonetımlenn karar, ışlem ve ey-
lemlen uzenndekı denetım, esas ıtıbanyla
'hukuka uygunluk' ve 'yerindeük' yonlenn-
den yapıbr Baa çevrelerde, yenndelık de-
netırrunın kaldınlması yolunda göruşler
ılen surulmektedır
Yonetsel denetım, derece farkıyla, butun
ülkelerde uygulanmakta, bu denetımle ye-
rel yoneüm ozerklığı arasında ters bır
orantı bulunmaktadır
Memlekeümızde, yonetsel denetımın
ağırlığından, sınırlannın daraltılmasından
surekh söz edılmektedır Kamu hızmetlen-
nın ve kamu gebrlennın. merkez yonetımı
ıle yerel yonetımler arasında yenıden boiu-
şuknesınden, yonetsel denetımın zorunlu
durumlara ındırgenmesınden ve belde ça-
bşmalanna demokrauk sıvıl orgut temsılcı-
lennın katıbnasından onemb yararlar bek-
lenmektedır
Bu takdırde, yerel yonetımlenn, demok-
rası eğıtırrunde kendılennden beklenen ış-
levı daha ıyı yenne getırebıleceklen de ılen
sunılmektedır Ancak 1980 yılından sonra
beledıyelere tanınan yetkılenn kullanılma-
sında gereken ozenın gostenhnedığı. haklı
şıkayetlere yol açıldığı bılınen bır gerçektır
Bu arada, yeşıl alanlann ve kıyılann so-
rumsuzca unara açıldığı. personel sayısının
ve gıderlennın hızla arttınldığı, guçlennın
ustunde projelenn uygulanmasına geçıle-
rek borç batağına saplanıldığı. ış makınele-
n turunden dış abmlann, merkez eşgudu-
mune gerek duyulmadan sağlanması gın-
şımlen sonunda büyuk dovız kayıplanna
uğranıldığı soylenebılır
Beledıye başkanlık maaşlannın. herke-
sın gozune batan mılletvekılı maaşlanyla
yanşır duruma getınlmesı ıse sının belırsız
yetkılenn ne yollarda kullanılabıleceğını
gosteren ılgınç bır ornekür Üyelenn huzur
haklan ıçın de aynı şeylen soylemek ola-
nakbdır
Butun bunlara karşın, sozü edılen do-
nemde. teftış ve denetım mekanızmalannın
gereğı gıbı ışletılmedığı, dahası denetıme,
karşı tavır takınıldığı gorulmuştur
Bu saptamalar, toplum yaranna olçulu,
fakat etkılı bır yonetsel denetımın gereğını
ortaya koymaktadır özelbkle, ulkenın fı-
nksel yapısının şekıllenmesınde onemı soz
goturmeyen ımar planlannın yapımında,
usulsuzluk ve yolsuzluklara yol açmaya-
cak bır yonetımın uygulanmasında zorun-
lulukvardır
Imar planlannı yapma yetkısının, mer-
kezı yonetıme gen venlmesını duşunen bır
azınbğa karşılık. bugunku durumun yenı
bazı duzeltmelerle surdurulmesıru ısteyen-
ler çoğunluktadır Ancak bu durumda,
merkez yonetımını ve taşra orgutlennın
etut, araştırma ve uygulama aşamalannda
beledıyelerle ışbırlığı yapmalan sağlanabı-
lır
Aynca o yenn mulkı amınne ve ılgılılere,
planın kesınleşmesı aşamasında, beledıye
meclısıne ve planın kesınleşmesınden sonra
yonetse! yargıya başvurma yetkısı tanına-
bılır
Imar planlannın soysuzlaştınlmasına
karşılık en etkılı onlem, kanımızca, yasadı-
şı eylemlen saptanan beledıye sorumlulan-
na, Turk Ceza Kanunu'nun yetersız hu-
kumlenyle yetınılmeyerek ımara ılışkın çı-
kanlacak yenı ceza hukumlennın uygulan-
ması olabılır Çunku, ımar alanında donen
çıkarlar, mevcut cezalan goze aldıracak
buyukluktedır
Bu vesıleyle belırtebm kı Fransa'da
1982-1983 yıllannda, yerel yöneümlenn
ozerkbğı yonunde onemb adımlar atıbnış
ıse de bugune kadar yapılan uygulamalar-
dan beklenen sonuç sağlanamamış, yerel
ozerkhğın kotuye kullarulmasından yakın-
malar başlamışür O kadar kı genış yekılen
dolayısıyla beledıye başkanlan ıçın feodal
beyler' dıyenler çıkmışür Merkeayetçı ya-
pının savunuculuğunu yapan sıyasetçılere.
aydınlar ve bılım adamlan da katılmıştır
Fransa deneyımı de gelışmış ve gebşmek-
te olan bırçok ulkede, yerel yonetım ozerk-
lığı ıle yonetsel denetım arasında duyarlı
bır dengeyı kurma gereğını ortaya koy-
muştur
5 Yıllık Kalkınma Planlan'nda, huku-
met programlannda, turlu reform projele-
nnde ve uluslararası antlaşmalarda, yerel
yonetımlenn yenıden düzenlenmesıne ılış-
kın ılke ve onenler sıralanmış bulunmakta-
dır.
Ülkemızin konumu, toplum yapısı, sos-
yo-ekonomık durumu vekulturduzeyı, te-
kıl (ünıter) devlet ılkesıne bağb kalınmasını,
yerel ozerkbk konusunda aşınlıklardan
kaçınılmasını gereklı kılmaktadır
Bu yonden, bazı çevrelerde açıklanan
'yerel yönetim meclisleri'nı 'yerel parlamen-
to\ 'yerel hükümet' durumuna getırme oz-
lemlennı yadırgıyor, bu nıtelemeyı sıyasal
yennden yoneümı (federasyonu) çağnştır-
ması, bazı art nıyetlılen umutlandırması
nedenıyle sakıncab buluyoruz
Sonuç olarak ulke genel yarannı gozet-
mekle bırbkte, yerel yoneümlen de yasadışı
ışlemlerden alıkoyan ve onlara yol goste-
ren sınırlan belb yonetsel bır denetımın ge-
reğıne ınanıyor, bunu genel yonetıme ta-
nınan bır ayncabk olarak değıl, fakat bır
hızmet olanağı olarak değerlendınyoruz
TARTIŞMA
PENCERE
Atatürk'ü ve Özal'ı aşmak!
I
kına cumhunyet
ıçın yola
çıkanlann
duşuncesını
yansıtıyor Cem
Boyner. Gerçı bu
adamlar zaten Atatürk'ü
aşüklanna ınanıyorlar ve özal
ruhuna sanbyorlar bugunlerde
ve özal buyuk adamdı
dıyorlar
Eh bınlen oyle duşunebıhr, bu
onlann bılgı ve deneyımlennın
ne düzeyde olduğunu gostenr
Atatürk ve özal artık hayatta
değüler Hatalan ve sevaplan
ıle tanhe mal olmuşlardır
Merakklan ılende tanh
okuyarak gerçeklen oğrenırler
ya da oğrenmez Agop'un kazı
gıbı ortada dolaşırîar, bu da
doğal
Ben tanhte okudum kı Mustafa
Kemal çocukluğunda
tarlalarda karga kovalarmış
Koca bır tarlada karga
kovalamak o kadar kolay ış
değıl
O yaz sıcağında ordan oraya
koşarak karga kovalamak zor
kızor
Ama bu ış çocuk ruhunda ne
ızler bıraktı Mustafa Kemal'ın,
bunu bıraz duşunmeye
çalışıyorum
Bu- buğday ya da arpa tanesını
kargalara yedırmeme ınadını
gebşürdı dıye duşunuyorum,
bır sorumluluk almış, gereğını
yenne getırecek
Çocuklann eğıtımını ta bu
yaşlarda boylesıne ağır
sonımluluklarla pekışünrsenız
çocuk gıderek daha fazla
sonımluluğa kendıbğınden
gınyor ve adım adım bu duygu
oylegelışıyor Mustafa Kemal
de oyle olmuş
Ve Mustafa Kemal aldığı bu
ıvme ıle hepımızın çok ıyı
bıldığı başanlannı ardı ardına
sıralıyor Şukurolakıbunu
boyle kabul etmeyenler
azınbktadır
Tarlada oradan oraya
koşturarak kargalan
kovalayan Mustafa Kemal
daha sonralan ülkeyı koca bır
tarla kabul ederek oradan
oraya koşturarak ve yanına
deneyımlı arkadaşlannı da
alarak 7 duvel denen leş
kargalannı yurdumuz
tarlalanndan kovmuştur
Bunda kıskanılacak bır şey
yoktur Herulusun
kahramanlan ve onlann da bır
komutanı vardır
Gelebm rahmetb Özal'a
Özal'ın çocukluğunda ne
yapüğını bılmıyoruz Ama
ondaîu cevhen goren Sn
Pemirel'dır Vefitanhınde
Özal kardeşler ıçın 'Dâhidir
bunlar' dedığını
duymuşsunuzdur
Dostunu soyle, senın kım
olduğunu söyleyeyım
mantığından yola çıkarsak
özal'ın bu nıtebğını Sn
Demırerın nıtelığınden
çıkarabılınz, bıze ipuçlan
verebüır, bır sıstematıktır bu
Sayın Demırerın
çocukluğunda tıpkı Mustafa
Kemal gıbı kırlarda çahştığı
söylenır Bırfarkla Demırel
çobanlık yapmış bır koy
çocuğudur Bu da herhalde çok
hoş bır anılar dızısıdır Sn
Demırel ıçın Çoban hayatı bır
destandırdıyen şaıre yürekten
kaulmamak mümkün değıl Ne
var kı çobanbk bıraz kolay bır
ıştır Suruye venlmış bır ıkı
kopek vardır Bunlar
eğıumlıdır Suruye gozkulak
olurlar Çoban, ağacın altına
oturarak keyıfb keyıflı kaval
çalabıbr ya da ısterse bıraz
kestırebılır Sn Demırel"e
ıvmeyı veren de bu sorumluluk
duygusudur ve bu nıtelıklen
Özal'da goren Sn Demırel ona
dâhı demekte sakınca gormez
O bakımdan Özal'ı tekrar
görmek ısteyenler Sn
Demırel'e tekrar tekrar
bakmahdırlar Suru,
kopeklenn dıkkaüne terk
edılebıhr, ama kurnaz kurt
surusu, goz açıp kapayıncaya
kadar surunun yansını
kaçırabılır
Gerek Sn Demırel gerek
rahmetb Özal'ın gorev
anlayışlan budur Onlan
aşmak bu bakımdan zaten basıt
bır varsayımdır ve bu
bakımdan doğnıdur
M.Hulusi Erdem Mımar
TEMSÎLİVEKATILIMCI
DEMOKRASİNİNKÖKENİ
Doç.Dr.Sami Selçuk
30 000 (KDV ıçınde)
Çağâış Yavnları Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-Istanbul
DOSTUMMOZART
NadirNadi
8 Bası4O0O0(KDVıçınde)
Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-Islanbul
Pay ve Payda-
Arkadaşımız Aydın Engln'm yazı dızısı, uzun bır adı
taşıyor, ama bu ad, dızının ıçsnğmı ve amacını da vurgu-
luyor "Dunyada ve Turkıye de sosyal demokrası, çık-
mazda mı, dar boğazda mP
Yalnız sosyal demokrası değıl, dunyadakı tum sol, bır
sıkıntı ve arayış ıçınde
Engın'ın yazı dızısı yankıiar yarattı DSP lıderı Sayın
Ecevtt de bır yazıyla bu arayisa k a t l l d l v e n e d e n
'sosyal
demokrat' adım değıl de •demokratık sol'u yeğledığını
beş noktada açıkladı 1) AVupa'da sosyal demokrası
Marksıst kokenlıdır, bızdekı değıldır 2) Avrupa'da koklu
sınıf ayrılıkları, koşulları vebılmcı vardır Turkıye de yok-
tur 3) Batı'da sosyal demokrası bır ışçı hareketı olarak
başladı, koyluye donuk değıldı, Turkıye'de ışçı-koylu so-
runlarını ustlenerek gundeme gırdı 4) Batı'da esnaf ve
sanatkârların sorunlarına daha once başka sıyasal
akımlar sahıp çıkmışlardı, Turkıye'de demokratık sol ha-
reket, bu kesımlerın davalarmı da ustlenmıştır 5) Batı'-
da sosyal demokrat hareket, somurgecılık surerken
ortaya çıkmıştı, Turkıye'de ıse tersıne bır durum var, bız
emperyalızme karşı savaşarak cumhurıyetın temellerı-
nı attık
•
Sayın Ecevıt'm dıle getırdığı doğrular, ulkemızdekı
tum sol hareket ıçın geçerlıdır, daha once -bu koşede
de- çok yınelenmış gerçeklerdır, Batı da ortaya çıkan nı-
ce olgu sıyasal akım ve ıdeolojı, Avrupa'nın dışındakı
ulkelere yansırken yeşerdığı toplumun gerçeklıklerıne
gore değışır, "kapıtalızm, laıklık, demokrası, sol, sağ"
kavramları, evrensel nıtelıklerının yanı sıra, yerel renk-
lere de burunurler
Aydınlanma, Hınstıyanlık dunyasında ortaya çıktı, Is-
lam toplumlarında yaşanıyor
Ya sosyal demokrası''
27 Mayıs devrımıne değın, Turkıye'nın çok partılı sıya-
sal yaşamında sol ve sosyal demokrası dışlanırdı, 1961
Anayasası ıle sosyal devlet kavramı gundeme gırdı,
sosyal demokrası bır yaşam bıçımı olarak algılandı,
CHP de sola kaydı
CHP başlangıçta 'ortanın solu' deyımını kullandı, ar-
dından 'demokratık sol'u benımsedı, ama herkes bılır kı
butun bu deyımler (sosyaldemokrat) gıbı Batı'da turetıl-
mış, Turkıye'ye ıthal edılmıştır
1976'da toplanan 23'uncu Kurultayında CHP programı
değıştırıldı, demokratık sol partı olduğu vurgulandı, 'altı
ok'a 'altı kural'eklendı 1985'te yazılan Demokratık Sol
Partı' programı da bu temellere dayanır
Bugun CHP-SHP-DSP'nın programları ıçerık bakımın-
dan bırdır, uç programda bağdaşmayacak yan ve yon
yoktur
Ne var kı Sayın Ecevıt "bız başkayız" dıyecektır butu-
tum onun doğal hakkıdır, butun gucuyle 'farklı" olduğu-
nu kanıtlamaya çalışacaktır Nıtekım yazısmın sonunu
SHP'ye ayırarak ve saldırarak bağlamıştır
Tanhte bırbırıne yakın akımların başını çekenlerın bır-
bırıne karşıt akım temsılcılerınden daha duşman olduk-
ları çok gorulmuştur Fatfh Suttan Mehmet, Istanbul'u
kuşattığı zaman, Doğu Roma Ortodoks Kılısesı 'nın onde
gelenlerı ne demışlerdı
"Şehrın ustunde Papa'nın takkesını gormektense,
Musluman sarığını gormeyı yeğlenz "
Osmanlı'da Sunnı Şeyhulıslamlar, Hırıstıyanlara hoş-
goruluyduler, Alevılere duşman ıdıler
1990'lar Turkıyesı nde solun sola karşı hoşgorusuzlu-
ğu anlaşılabılır bır şeydır
Pekı, ne olacak''
Yaşayarak goreceğız
Halkın şımdıye değın sol partılere verdığı dersler,
gozlerımızı açamadı Yıne de hepımızın gozlerını usta
bır cerrah gıbı açacak olan oğretmen, halk olacaktır
Şımdılık soldakı lıderler, aynı lafları söyleyerek ayrılı-
ğın temellerını guçlendırecekler, kamuoyu bu manzara-
yı ızleyecek
Her seçımde solun toplam oy oranı duşmektedır
Kuçulen toplam sayı ıçınde, hangı sol partının oy oranı
ne olursa olsun, sonuç değışmıyor, kuçulen payın ıçınde
kendı payını sozde buyuten partının de 'ben buyudum'
dıye kendı kendını aldatması bıtmıyor
TEŞEKKÜR
Kjamız ELİF CAN'ın doğumunu gerçekleşüren
Doç. Dr. SERPİL BOZKURT
ıle
Dr.ÜLKÜERSOY'a
Dr. VARTUHİ KURUOĞLU'na
Anes. Dr. NECDET TERÜN'e
hemşıreler MELAHAT PALA, NLRAN ARABAO,
SELDA TURAN, SERPtL ÜTVAL, KADRİYE
YAZICI
ve Guzelbahçe Hastanesı personelıne
teşekkuredenz
ZUHAL.KENAN ÇAĞLAYAN
Halkımıza!
Onca sürgünden sonra buyûk halk ozanımız
ŞAH TURNA kısa bır süre de olsa aramızda.
Sevenlerın ulaşabıleceklen adres ve telefon.
SILACAFE-BAR
SakaryaCad. BayındırSok. 17/1 Ankara
Tel: (312)431 98 12
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Ünıversıtemız Tıp Fakultesı'nde açık bulunan ve a^ağıda anabüun
dallan belırtılen kadrolara 2547 sayuı yükseköğretıın kanununun ıl-
gılı maddelenne gore oğretım elemanı ahnacakur
Isteklılenn oğretım gorevlısı ve uzman kadrolan ıçın ılan tanhın-
den mbaren 15 gun ıçensınde ılgılı bınmlere hıaşvurmalan nca olu-
nur
BtRİMl
TıpFakülteg öğr.Gor. Uzman
Goğus Hastahklan ABD ı (1)
Hıstolojı ve Embnyolojı ABD . \ (2)
(1) Alenık Hastalıklar Bılrm Dalı ıçın kullanılacakür
(2) Adaylarda Tıbbı Hıstolojı ve Embnyolojı uzmanı olma ve ınvıtro
ferülızasyon uygulamalannda deneyımlı olma şartı aranacakür
Basın 33112