05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 AGUSTOS1994 CUMA HABERLER DÖMYADAVI TURKİYE'Df ÇIKMAZDA DARBOGAZDA ...vegüvenbunalımı. -6- rürkıye'ye sosyal demokrat duşünce Avrupa'dan geldı ve geç geldı Bu du- şuncenın guçlü bır sıyasaJ harekete donuşmesı daha da geç gerçekJeşu Türkıye'de sosyal demokrat hareket altın çağını pek kısa yaşadı Bıraz abartmayı goze alarak bunu 1970-Î980 donemıyle bıle sınırla- yabılınz 1980'h yıllardan ıtıbaren gerek Rea- ganızmın, sosyal devletı reddeden, Fned- manızm, Monetanzm gıbı adlarla arulan eko- nonuk modellen dayatan polıtıkalan Batı Av- rupa'da ağırhk kazandı Pek çok Avrupa ulkesınde sosyal demokrat partıler geleneksel ekonomık ve sosyal pohüka- lannı köklu olarak terk etuler, en azından tor- püledjJer Baü Avrupa ıle ekonomık bağlann yanı sıra sıyasal ve ıdeolojık bağlan guçlü olan (omeğın Sosyahst Enternasyonal uyehğı) Tur- Jaye sosyal demokrat harekeü ıçın bu gelışme doğrusu tahhsızlık oldu Buna 12 Eylul Darbesf nın olağanustu olum- suz etkılen de eklenınce Turkıye sosyal demok- rat harekeünın bugûnku bunahmına gıden su- reç başladı | Demirel'in uykusunu kaçırmak 1970'ten ıtıbaren Turkıye'de sosyal demok- rat hareket (büyük olçude Ecevıt'ın kışılığjnde sımgelenen) bır umut hareketıydı Kıtleler, ozellıkle kent emekçılen, buyuk kent ve taşra aydınlan (orneğm oğretmenler), sendıkal or- gûtler, cumhunyet tanhınde benzenne rastlan- mamış bır polıük harekeüılık kazandılar De- mırerın bıraz da kıskanarak söyledığı "Dağa tasa yazı yazmak" bu polıtık eylemlılığın sade- ce vıtnnı Sozunu etüğımız polıtık eylemlılığın "vitrin"ı çok aşan bır dennbğı vardı O donem- dekı tek sosyal demokrat partı olan CHP'nın örgütlenndekı canlıük partıyı aşağıdan yukan- ya etkılıyordu Grev çadırlannda ışçılerle bırlıkte halay ce- ken mılletvekıllen, o donemın "olağan" gorün- tulenydı Öğretmen lokallen, sendıka şubelen, kultürel amaçlı dernekJer, sosyal demokrat ha- reketın gonullu taşıyıcılan ve örgutleyıalen ol- muşlardı Üretıcı kooperatıflen (her zaman AP-DYP çızgısının kalesı olagelmış Tanş, Antbırhk gıbı kuruluşlar 1974-1980 arasında sosyal demok- rat ıdeolojırun koylere kadar ulaşmasma yol açan polıük kılcal damarlar ışlevı kazanmış ve kısa da olsa, büyuk ölçude kırsal kesımın oy- lanna yaslanan Demırelın uykulannı kaçır- mıştı DİSK ve Turk-Iş'ın ve bağlı sendıkalann ge- nel kurul, hatta şube kongrelen oyle sıradan "boşan dilekJeri mesajlan" ıle geçıştınlen top- lantılar değıl sendıkal sav dşımla sosyal demok- rasırun geleneksel bağlannın. bu tanhsel "ikiz luurdeş" ıbşkısının yaşama geçınldığı demokra- tık arenalara dönuşmuşlerdı Burada bır parantez açıp, 1970-1980 dö- nemını salt bır "pembe tablo" çerçevesınde abartmamamız gerektığıne ışaret edehm Bun- ca olumluluğun yanı sıra Kıbns'a asken muda- hale sırasında (1974 yazı) kabaran mıllıyetçı, hatta şoven duygulann sosyal demokratlann ozellıkle yonetıa kesımlennde yandaş buldu- ğuna, tarumlamaya çabaladığımız demokratık ve polıük harekethbğı sosyal demokratlar ka- dar hatta belkj de onlardan çok sosyalıst soldan kaynakJandığına, CHP ıçındekı İcışısel çekış- melenn (Ecevit-Baykai-Ali Topuz gruplaşma- lannı anımsayınız) daha o yıllarda patlak verdı- ğıne de ışaret etmemız gerek Ancak toplumun "soT arayış ve yonebmler ıçınde çok buyuk bır dınamızm kazandığına. ozgun demokratık ve polıtık dırenış ya da kendını ıfade etme pratık- len gehştırdığıne ve sosyal demokrasırun bu cılızlaşürdı Köy-Koop'un başkanının saygın bır sosyal demokrat ve CHP mılletvekılı olan Nedün Tarhan'ın pek çok ust düzey yöneücısı- nın ya mılletvekılı ya da yöneücı konumunda sosyal demokratlar olduğunu anımsarsak Köy- Koop'un tahnp edılmesının sosyal demokrası açısından onemı daha ıyı ortaya çıkar | Tribinde otııpmak Yanılmıyorsak Ecevıt, 1980 oncesı ulkenın ıç savaşı andıran gûrduk yaşamına ve kılıtlenen parlamentoya ışaret ederek "Böyle giderse tri- bündeki sahaya iner, düdüğümi çalar, maç biter" demıştı 12 Eylul gunü gerçekten de "tribündeki sahaya indi". duduğunü çaldı, maç bıttı Bu kez sosyal demokratlar tnbune çıktılar ve o gun bugundur orada oturuyorlar Dızının bugunku bölûmünde olabıldığınce aynntılı bır tablosunu çızmeye çabşüğımız 1970-1980 dönemı sosyal demokrat etkınhkten bugun neredeyse ız yok Bırakıruz 12 Eylul'un molozlannı (her anlamda molozlannı) temızle- mek ıçın kıtlelen harekete geçırmeyı, parlamen- ter mucadele ıle mıtmg alanlanndakı, yurüyüş kollanndakı mucadeleyı bırleşürmeyı, kendıb- ğınden patlak veren demokratık çıİuşlara bıle Türkıye sosyal demokratlan "tribünrı den ınıp katılmayı beceremedıler Bıze "Dunya değişti. Bu eskimiş, modası geç- miş mücadeie yöntemleri artık gecersız" dıyen- ler, eğer gerçekten sosval demokrat ıseler, "de- ğişen dünvaya, değişen koşullara uygun" yenı ve ozgün demokraük mucadele yontemlennı üre- tecek yaraücıbğa ve bunlan ulkenın demokra- tık, polıtık yaşam pratığıne taşıyacak becen ve aülganlığa sahıp oîmak zorundalar | Kendini tüketmek bereketlı hareketblığın seyırcısı değıl, gobeğm- de yer alan bır sıyasal gûç halıne geldığıne ılış- km yargımızda ısrarlıyız 1970- 1980 dönemı Turkıye'de sosyal de- mokrasırun toplumla butunleşüğı, toplumun onemlı bır kesımının sıyasal sozculüğunü üst- lenmeyı başardığı bırdonemdır ve DU nıteb- ğjyle "Türkiye sosyal demokrasisüiin altın çağı" olarak nıtelenmeye değer Ancak gözden kaçmasın Bugun, 1994 yılın- da, bu tabloyu u dPİi geçmiş zaman kipTnde aktarmak zorunda kabyoruz Bunun bır açı- klaması olmab ve kanımızca bu Turkıye sosyal demokrasısınde bugunku bunalmı'ın da açı- klamasıdır Bıbnenlen yınelemeyebm, ama 12 Eylül'ün ülkeyı bır duşünce ve pobtıka çolune çevırdığının altuıı çızmeden de geçmeyelım Kanımızca 12 Eylul'ü ızleyen yıllarda darbe- nın faşıst karaktennın acısını ağırbkb olarak sosyabst sol çekü Ama kanımızca tum toplu- mu sakatlayan sonuçlan daha sonrakı yıllarda kendını gostermeye başladı Ülke sıyasal ve düşunsel planda bır çöle donüşturulmuştu 12 Eylul oncesınde CHP'nın sadece guvenı- br oy kaynağı olduklan ıçın değıl, sosyal de- mokrat duşünceyı semtlerde, mahaUelerde fabnkalarda mıhtanca yayan ve savunan ışçı kadrolar 1980 sonrasında büyuk olçude yok edıidı Çarpıcı bır kaç sayısal ornek Bugunku DİSK üyelennın yüzde 70'ınden çoğu ışçıbğe 1980 sonrasında başlamışlar Gene bu ışçılenn yuzde 80'ı ışcılık yaşamlannda hiçbir sendıkal eylemde (grev, dırenış, yurüyüş vb) yer almamı- şlar Bu doğal ayıklanmayla değıl, faşıst ayıklan- mayla açıklanmalı İşçı kuşaklan arasındakı bağlar hoyratca kopanlrruştır | Kıırııyaıı kılcal damarlar Bunun Turkıye sosyal demokrat harekeü açı- sından onemı buyük Mılıtan ve deneyımb (Ka- vel'den başlayıp Türk Demır Dokum. Uzel, Haymak dırenışlenyle, 15-16 Hazıran'la, MESS grevlenyle suren zengın bır deneyımdır bu) DİSK uyelenrun bır bolumu Turkıye Komunıst Partısfnın ve otekı Sosyalıst solun pobük etkısı alünda kalmışsa, ozellıkle uye sayısı yuksek sen- dıkalann (Genel Iş, Teksül, Oleyıs, Petkım, hatta Maden İş) tabanlan büyük ölçüde sosyal de- mokrat harekeün aküf yandaşlan, en azından seçmenlenydıler Bu koptu Sosyal demokrası açısından bu "kılcal damarlar"ın kurumasıyla eşanlamhdır Üreücı köylunün kooperatıf örgütlenmesınde 12 Eylul oncesı şaşırtıcı ve etkıb bu- ağarbk kaza- nan Koy-Koop harekeü de U Eylül dönerrunde tahnp edıidı Bu ozelhkle sanayı urünlen tanmı (pamuk, tutun, şeker pancan, orman urunlen. sut ve süt urunlen) yapılan köylü harekeünın toplumsal yaşama demokraük kaübmını Polıtık hareketler toplumsal dınamıklere ayak uyduramadıklan, değışen sorun ve koşul- lara yenı çözumler uretecek yaraücıbğa şahıp olamadıklannda kendı ıçlenne donerler İç dı- dışme başlar Ince ve kısır kışısel erk hesaplan ılkelenn onune geçer Bır sıyasal hareket de zaten ışte boyle ıntıhar eder SHP, ozelhkle Karayalçın'ın onderlığınde ve Çıller hukümetı dönemınde "her ne pahasına olursa olsun iktidar" saplantısı ıle kendını enüp bıünrken CHP ve DSP de demokraük-pobtık mucadeleyı parlamentonun sınırlan ıçıne hap- seden, "öteki" sosyal demokrat partılen eleştır- mek (') ıle yetınen bır muhalefetı yeğledıklen ıçın kendılennı entıp bıünyorlar Kısa ama pek anlamlı bır kanıt verebm Bır başka yazı dızısı ıçın bır sure kaldığımız Kara- buk'te Demır-Çebk Fabnkası'nın kanünlenn- den bınnde ışçılerle sohbet edıyorduk Bır ışçı- nın, çebkhanede çabşan, 1200 derecede ergımış cevhenn karşısında çabşan bır sanayı ışçısının soyledıklennı bant çozumu ıle sozcuğu sozcu- ğüne aktanyoruz - Bak beyim, ister SHP, ister CHP ister Ece- vit'üı partisi... Anlıyorsun dep mi yani ister Ka- raoğlan, ister Yağız Oğlan, ister Kara Murat... Bunlardan biri yanlanna miUertekillerini de alıp burava postu serseler. Karabuk'un geleceği için bizinıle cephede ekmek bolüşseler, belki biz gene de 31 aralık gunu bu savaşı... Savaş gjbi bir şey bu bUiyon mu ? E>et, belki savaşı kaybederiz ama, omru billah bu Karabük vilayetinde başka bir parti secım kazanamaz... Bu debbozuk ve dehkanlı bır demır-çebk ışçı- sının kışısel yargısı değıldı Sadece bır roportaj yapıldığı unutuldu ve kantını dolduran 40 dola- yında ışçı coşkuyla -ve hınçla- alkışladı Boş bulunup bız bıle alkışlayacakük neredey- se YARMh Rizıar tken firtına Mçer BffiBAKIMA SERVER TANİLLİ Yolundan Sapmış Kemalizm Dunyaca unlu Le Monde gazetesı, geçtığımız hafta Ankara'da DEP davasının başlaması vesılesıyle, 4 Ağustos 1994 gunlu sayısında Yolundan Sapmış Kema- lizm adıyla bır başyazı yayımladı Konunun onemını goz onunde tutarak, soz konusu yazının çevırısını, aşağıda, olduğu gıbı sunuyorum okuyucularıma Şoyle dıyor yazı "'Ayrılıkçılık'/a suçlanan altı Kurt parlamento uyesıne karşı 3 ağustos çarşamba gunu Ankara'da açılan dava, Turkıye'yı, Batılı ulkelerde sergıleyıp kınama fırsatını verecek bırkez daha Gerçekten, on yıl suren asken rejı- mın sona erışınden başlayarak, Ankara'da bırbırını Izle- yen hukumetlerın en buyuk başarısızlığının, yanı Kurt sorununu çozmektekı guçsuzluklennın bır sımgesıdır bu dava Son on yıl boyunca, devletı temsıl eden guçlenn du- zenlı olarak ılan ettıklerı kanlı bılançolara karşın, Kur- dıstan (şçı Partısı'nın (PKK) ayrılıkçılarınca 1984'tebaş- latılan -çoğu kez yıldırgan- sılahlı mucadelenın ustesın- den gelebılmış değıl yetkılıler Daha kotu olanıysa, şu: Kurtlerın çoğunlukta olduğu Doğu ıllerınde, ordunun ve polısın hıçbır denetıme tabı olmadan başvurdukları bas- tırma, oylesıne ayırım yapmadan yurutulur olup çıkmış- tırkı, bır 'ulusal duygu' değılse de, en azından -başlarda var olmayan- bır Kurt dayanışmasına yol açmıştır so- nunda Turkıye dekı Kurtler, Irak'takı komşularının tersıne, pek buyuk çoğunluğuyla, bır ulkesel ozerklık ıstemedı- ler hıçbır zaman Ankara yetkılılerının Atatürfc'ten berı dayandıkları Kemalizm ıse, Bağdat rejımının Arap mıllı- yetcılığının zıddına, çoğunluktakı bır etnık topluluğun başkaları uzerınde bır baskı aracı olmayıp, laık ve cum- hunyetçı bır ozumseme ulkusudur Yıllar boyunca yo- lundan sapan da, bu ulkudur ışte Yoksul Doğu bolgelertne 801ı yıllarda vaat edılen ıktı- sadı gelışme gerçekleşmemış halde ve Kurtlerın, ulke- nın buyuk batı ıllerıne kıtlesel goçunu de onleyıp durdu- rabılmış değıl hıçbır hukumet Turk devletı, zaman za- man ılan ettığı gelgeç heveslere karşın, kendısını tehdıt eder olmasa da, bır kultürel ozerklık ıstemıne de, hıçbır zaman layıkıyla karşılık verememış durumda Ozellıkle, Kurt sorununu terorızm sorunuyla bır tuta tuta, bu soru- nu, yanlış olarak, ulkenın toprak butunluğune karşı bir tehdıt dıye gostere gostere, Turkıye, demokrasının aslı- nda yurttaşlarm yalnız bır bolumune aynldığı bır ulke olup çıkmıştır işler, daha da kotuleşmıştır bugunku hukumet döne- mınde Ne bağımsızlığı ne de sılahlı mucadeleyı oğutle- meyıp kendılerıne Kurdum' dıyen Kurtler, adlıye ıle karşı karşıya bugun Bu tur ınsan hakları ıhlallerıne kar- şı çıkan, sadece bunu yaptıkları ıçın 'suçlu gorulen Turk aydın ve gazetecılerını saymıyoruz Son asken rejım- den mıras kalan anayasa, boylesı sapmalara olanak sağlıyor Yabancıların ve ozellıkle de Avrupa'nın kendısını an- lamadığını soyleyıp adım başında esef eden Turkıye, modern demokrasıler topluluğuna tartışmasız gırışını, kanunlarım gozden geçırmeye ve Kurt sorununa artık bır sıyasal yanıt getırmeye karar verdığı zaman gerçek- lestırecektır ancak işte Le Monde un başyazısı 1 Dıkkat edersenız son derece ağırbaşlı bır yazı Olan bıtenden de pek haberdar Boylece, kalkıp ' Efendım, bunlar Batılı'dır, zaten bi- zım lyılığımızı de ıstemezler" dıyerek, soylenenlerı ku- lak ardına atmak, mugalatadan ılerı gıtmeyeceğı gıbi, gerçeklere de gozunu kapamak olur Yazının dayandığı demokrası ınsan hakları gıbı kav- ramlar once Batı da palazlanıp ete kemtğe bürunmuş de olsa, Batı nın tekelınde olmaktan çıkmıştır, evrensel değerlerdır bunlar ve butun ulusları ve devletlerı ılgılen- dırır Elbet, çağdaşlaşma kavgasında olan bızlerı de ozellıkle, 8O'lı yıllarla gırılen surecte, Turkıye'de de- mokrası ve ınsan hakları cephesınde korkunç gedıkler açılmıştır Bu gedıkler, şu ıçınde bulunduğumuz 9O'lı yıl- larda -ne yazık kı- kapatılmamıştır "Hukuksuzdemokra- sı, demokrasısız de hukuk olmaz" Çağımızın başta ge- len bır devlet ılkesıdır bu, ve uyacağız buna Bır başka gerçeğımız ıse ş'jdur Demokratık sorunu çözdukçe, Kurt sorununu çozmuş olacağız, ama Kurt sorununu ço- zebıldığımız oranda ulkemıze demokrası gelecektır Dava, bu denklemı kurmakta once Sonra da, ıçtenlıkle çozmeye kalkmakta Aşılamayacakengelyok önümüzde İSMAÎLCEM CHP Genel Başkan Yardtmcısı Sosyal demokrası çıkmazda da değıl, darbo- ğazda da Sosyal demokrası. yanı. eş an- lamıyla demokraük sol, çoğulcu ve demokra- nk sosyahzm Sosyalızmı "eşitlik ve özgüriük tdeallerinin biriikte takibi" olarak ahalayan, 1900'lerden başlayarak solun ozgurlukçu mo- debnı gebşüren anlayış Sosyal demokrası bugün her zamankmden daha güçlü, tanhsel hakblığını sağa karşı ve solun ıçınde kanıtlamış durumda Bır zaman- lar Baü Avrupa'ya sıkışmış bır ıdeolojı şımdı Avrupa'nın tümünde ıddıa sahıbı, Polonya'- da, Macanstan'da, eskı Sovyet blokunun baş- ka ülkelennde ıküdan paylaşıyor, Orta Asya'- da, Uzakdoğu'da bayrağı yukselüyor Solun "otoriter roodeünin" çoküşunü ızleyen bu dönemın tartışmalanndan hareketle so- runlan tarumlamaya çabşayım Ne oluyor9 Komünızm mı tukenıyor, kapıtalızm mı egemenbğını ılan edıyor9 Sosyal demokrası ev- renselbğe mı koşuyor 9 Dünya solunun büyuk macerasında bır do- nem kapanmakta ve yenı bır dönem başla- makta Bu altust oluşun tüm bebrsızlıklen ve tüm umutlan ınsanbğın onüne açılıyor Sosyal demokratlar ya da eş anlamıyla ço- ğulcu, demokraük sosyabstler, solun yüzyülık ıç hesaplaşmasında haklı çıküklannı görerek sevınç çığlıklan mı atacak9 Dunya sağının ver- dığı "Marksüm ÖMii" başbkb gazete ılanlan- na, "ötenin akrabası" sıfatıyla, kendı ısmını ılan sahıbının alüna mı ekletecek9 Ya da, tanhsel haklıbğın kanıtlannı gorerek fakat bunun sorumluluğunu da duyarak, ol- gunca değerlendınp duşünerek, soldakı değışı- mın butun ınsanbk ıçın guçlu bır ıvmeye, taze bır nefese, tanhsel olarak sosyal demokratlara aıt yenı ve engın bır katkıya dönuşumunu mü sağlayacak? Bu ıddıa önümüzde duruyor Yenı bu- yüzyüın eşığındekı dunya solu, köklü bır yenıleşme ve yenıden yapılanma sü- recıne gırmektedır Sığ düşünceblenn sandığı gıbı "... ideoloplerüi ölümü... Solun tûkenişi..." falan değıldır bu olay Bılakıs, her yenılenme gıbı, yanbştan doğruya, eksıkten tamama, zaaf- tan güce yönelmenın ıddıasıdır ve umududur Dunya solundakı yenılenmenın eksenı, öz- güriük ve eşıtbk ıdeaîlennın bütünlüğudür, bu bütünlüğun solun değerler sıstemınde en öne geçmiş bulunmasıdır Lıberallenn çok ağırbkb olarak kutsadığı "özgûrlüğûn" tek başına yeter- sız kaldığı, komünıstlenn gene çok ağırbkb ola- rak öne çıkardığı "eşjrüğuT tek başına çozüm geüremedığı açıkür Ingıbz sosyahsü Anthony Crosland'ın deyışıyle,"... sosyalizm. özgüriük ve eşitiik idealkrinin biriikteliğjdir; gerçekten eşjt oîmadıkça gerçekten özgur olunmavacağmın bi- lincidir..." İdeolojı, bebrlerup benımsenmış bazı temel değer olçulennın hayaün tümüne uygulanma- smdan kaynaklanmış tutarlı bırsıstem butunlu- ğüdur Sosyal demokrat -ya da demokraük sos- yabst- ıdeolojırun temel değer olçülen, özgüriük ve eşıtbkür, oncebkle emek dünyasının temsılcı- sı ohnakür Butün sorunlara ve butun çözümle- re bu temel değer ölçulenyle bakmak gerekıyor Sosyal demokrasının dunyadakı genel sorun- lanndan başbcasını, ılguıç bır paradoksta gör- mek mumkundür Sosyal demokrasının başansı, onun sosyal ve sıyasal temellennı güçlendırmekten çok, zayıf- latmak sonucuna yol açabılmektedır Sosyal demokrasının kaynağj emek dünyası, geleneksel olarak, her alandakı ve her duzeyde- îa bu- 'İarklıuğı" bunyesmde taşunışür Onu ta- nhsel olarak guçlü kılan, mücadelecı ve da- yaruşmacı ozellığını ona kazandıran bu farklıbkür Buyuk ve dumanlı fabnkalarda, maden ocaklannda, uzun calışma surelennde omrü tukenen, toplumun kültür ve eğjüm su- reçlennden dışlanmış, yoksulluğu paylaşan, ko- nut, gıyım, tukeüm ozelLkJen başka topîum ke- sıtlenyle kıyaslanmayacak kadar sınırb ve farkb, tek eğlencesı karanbk kahveler ve futbol stadyumlanndan ıbaret, kendı "farklı" kulturü- nu, "farkü" hayat tarzını surduren, toplumdakı "öteki" dunyadan kopuk, tek dayanağı sendı- kası ve partısı olan bır büyuk toplum kesıtı Solun sosyal ve sıyasal temelı olan bu tanhsel kımbk, solun başanlan sayesmde, değışıme uğ- ramışür Değışen kımlığın yenı ozellıklen ıse o emek dünyasının partısıne ve sendıkasma sahıp çıkmasını olumsuz etkılemektedır Bu sürecın en çarpıcı örneğı. 1960'b yıllardır Avrupa ışçı sınıfının mılb gebrdekı payı, saün abna gücü bu donemde hızla yükselmışür Gene bu dönem, teknolojılenn yenılendığı, "tü- ketim topJumu" dıye ısımlendınlecek yaygın tü- ketım mallan çeşıtlılığının ve ucuzluğunun baş- ladığı yıllardır Bu sureç ıçınde, guçlu sosyal de- mokrat parülenn önculuğuyle emek dün- yasının gebr payı artmış, haklan çoğabruş, ya- şam koşullan düzelmeye başlamıştır Geçmışte "burjuva olmanın" göruntudekı sımgelen sayıla- bılecek gıyım ozellıklen. dayanıkb tukeüm maJ- lan, konut özelbklen, ışçıler tarafından artan olçülerde paylaşılmaya başlanmışür Gene sos- yal demokrat partılenn onculuğunde, emek dünyası, eğıtım surecıne ve (televızyonlann ge- bşmesıyle) yuzyıllar boyu burjuvazmın tekelın- de kalmış sanat alanlanna daha fazla katılır ola- bılnuşür Solun onculuğunde yahut solun sayesmde gerçekleşen bu değışun. emek dünyasının kımh- ğını etkılenuştır, bıçımsel de olsa toplumun öte- kı kesımlenyle benzeşmeler artmıştır Sonuçta, sosyal demokrat parülenn temel gucunu mey- dana geüren emek dünyası kımbğının gevşeyışı, bu parülerde mılıtan olarak çalışmanın da, par- ülere bırdeğışmez tercıhle bağlanmanın da, hat- ta, onlara oy vermenın de nedenlennı zayıflata- bılmışür Dünya solu, bır suredır, bu soruna çözumler gebşünyor, "emeğinM daha genış bır tanfmı ya- pıyor, kendı kımbğını, kendı ozü doğrultusun- da, ama değışen bır ekonomı ve kultur ortamın- da yenıbyor Turkıyemızde solun temel sorunu, belkı ken- dı ebnde omıaksızın taşımak durumunda oldu- ğu sorun, bıam tanhsel gebşme surecımızden kaynaklanıyor Turkıye, sanayıleşmesını tamamlayamamış bu- ülke Oysa sol, sosyal demokrası, oncelıkle sanayı toplumlannın, bu toplumlardakı gelışmış emek dünyasının bır ürünü Gene sosyal de- mokrasının bır sıyasal hareket olarak evrensel ozelüğı, Marksıst partılenn, Marksızrrun şıddet, sırufdıktası gıbı bazı özelbklennı terk ederek "ço- ğulcu demokrasi" terahını yapınalanndan kay- naklanmasıdır 20 yuzyıbn ılk başlannda ıkıye bolunen dunya solunun, "sosyalizmi, çoğulcu demokrasi ile bünînleştirmek" tercıhını yapmış kanadıdır, sosyal demokrası Sosyal demokrat parülenn çoğu, tanhsel olarak, Marksıst partı- nın bu tercıhı yaparak yaşadığı ıdeolojık değışı- mm urunudür Turkıyemızde tabıı kı bütün sol hareketler Marksızmden etkılenmışür, Marksızmden tü- muyle kopuk bır sol olamaz Ancak bızım solu- muz, Marksıst harekeün demokrası terahınden, demokrasıye doğru evnmınden kaynaklanma- mışür Bızım solumuz, tek parü ılencılığırun bır kesıüyle sol tercıhlere yönelışınden kaynaklan- mışür Bu kaynak farkhlığı ya da kaynak yetmezhğı, sanayıleşme eksığı ve emek dunyasırun guçsüz- luğü faktörlenyle bırbkte, Turk solunun gebşı- mını zorlaştıran tanhsel bır neden olmuştur Ta- bu bunlara, burjuvazmın gen kalmışbğı, demok- rasının gen kalmışbğı, yasakçıhğın devamı gıbı etkenler eklenebılır "Sosyal demokrasinin dünyada sorunlan var, Türkiye'dezaafı var, partileri bölunmüş, kadrola- n yetersiz" dıye soldan vazgeçılecek değıldır el- bette Sosyal demokrasının özunu oluşturan ozgurlük ve eşıtbk ozlemı ınsanlığın ılk gunun- den başlayarak vardır ve var olacakür Sosyal demokrası, son tahblde, ımüyazlann, ımüyaz obnaktan çıkanbnasıdır Fırsatlann, kulturun, eğıümın, zengınbklenn, mumkun olan en genış kıtleye ulaşünlmasıdır Sürekb ve sonsuz bır adalet arayışıdır Surekb bır yenıleş- medır Dunya solu, zaman zaman duraklamalarla da olsa bunu başanyor Bızım başanmız daha zor, ama aşılamayacak engel yok onumüzde Belkı, bız solculann bazen bırbınmıze karşı orneğını verdığı duyarsızlıktan, anlayışsızbktan, sevgısız- hkten başka Dört sendika, Türk-İş tipi bir DİSK' suçlamasını reddetti: Deyrimdnukade/enüzi DİSK'te sürdüreceğiz İstanbul Haber Servisi - Turkıye Devnmcı İşçı Sendıkalan Konfederasyonu'nun (DİSK) 9 Genel Kuruluardından Genel-İş. Gıda-Iş, Sosyal-İş ve Dev Maden-Sen sendıkalan kendılennın "Törk-İş anlayışiDda bir DİSK yaratmakla suçlanamayacağınr behrttıler Sendıkalar açıklamalannda DİSK'ın hıçbırzaman bolünmeyeceğını vurgulayarak "DİSK'insui£f>ekitk sendikacılığı anla>ışında yoluna devam edeceğinı" bıldırdıler Genel-Iş Sendıkası Genel Sekreten Atilla Öngel ımzasını taşıyan vazıb açıklamada "paralı sendikalann DİSK'i yalnız bırakacağı" duşuncesının yanbş olduğu vurgulanarak şo\ le denıldı "Bizler DİSK'i terk etmek şöyle dursun, tıpkı diger DİSK üyesi sendikalar gflji, belki onlann bir böiümûnden de fazla ikiytMan beri canJa başla yeniden DİSK bayrağnı yükseîoneye çaltşıyoruz." Öngel, Genel-İş'ın kurulduğundan bugunedek "smıfve kitle sendikacıüğT anlayışını berumsedığını bebrterek şu açıklamayı yaptı "DİSK yaşayacakür. DİSK flkeleri zengüıieşerek, olgunlaşarak ve ete kemiğe bürunerek kök salacaktır. Hiç kimsenin gücü DİSK'İ ve DİSK Okelerini tarihe gommeje ve DİSK'İ bolmeye yetmez.Oba olsa Türkiye işci sınıfı ve DİSKTi sendikal Bderier bazı 'bu>-ucu çıraklannı' devred^şı bırakarak yoluna devam eder. Hatta biz boyundan buyük işler vapmaya kalkışan, ama asıl görevinihmaleden buvucü çıraklan'nm büe büyüyeceğİBi umuyomz." Gıda-Iş Sendıkası Genel Başkanı Mehmet Mrfüacı da açıklamasında, "Sendikamızmhiçbir platformda Turk-Iş'e gftmeyi doğrulay acak bir tasansı, sözü veya karan ounadı" dedı Sosyal-Iş Sendıkası Genel Başkan Yardımcısı Akçin Koç ıse DİSK Genel Kurulu'nda genel başkanlan Özcan Kesgeçm "Türk-lşTe DİSK arasmdaki farkı çok acık ve net biçimde açıkkuuğmı" bebrtü Koç. "Biz kimüerince parah sendika denikn. aslmdaparalı sendika değil, kaynaklarmı bilincle kuUanmaya ozen gosterensendikayızn dedı Dev Maden-Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün de, sendıkdlannm aduıın "Turk-lşTeşıııevi savunan n sendıkalar arasında sayümasını "Buyononu sendikal tûzeUaşüığimize hakaret ve küfür say anz" dıyerek eleşürdı Gorgun, Genel Kurul'da 2 tur seçımlerden çekıbnelennın "Hiçbirıttifakm sooucu ya da başka bir ekibe tepki" nedenıyle yapılmadığını da vurguladı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle