Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 AGUSTOS1994 CUMA
HABERLER
DÖMYADAVI
TURKİYE'Df
ÇIKMAZDA
DARBOGAZDA
...vegüvenbunalımı. -6-
rürkıye'ye sosyal demokrat duşünce
Avrupa'dan geldı ve geç geldı Bu du-
şuncenın guçlü bır sıyasaJ harekete
donuşmesı daha da geç gerçekJeşu
Türkıye'de sosyal demokrat hareket altın
çağını pek kısa yaşadı Bıraz abartmayı goze
alarak bunu 1970-Î980 donemıyle bıle sınırla-
yabılınz 1980'h yıllardan ıtıbaren gerek Rea-
ganızmın, sosyal devletı reddeden, Fned-
manızm, Monetanzm gıbı adlarla arulan eko-
nonuk modellen dayatan polıtıkalan Batı Av-
rupa'da ağırhk kazandı
Pek çok Avrupa ulkesınde sosyal demokrat
partıler geleneksel ekonomık ve sosyal pohüka-
lannı köklu olarak terk etuler, en azından tor-
püledjJer Baü Avrupa ıle ekonomık bağlann
yanı sıra sıyasal ve ıdeolojık bağlan guçlü olan
(omeğın Sosyahst Enternasyonal uyehğı) Tur-
Jaye sosyal demokrat harekeü ıçın bu gelışme
doğrusu tahhsızlık oldu
Buna 12 Eylul Darbesf nın olağanustu olum-
suz etkılen de eklenınce Turkıye sosyal demok-
rat harekeünın bugûnku bunahmına gıden su-
reç başladı
| Demirel'in uykusunu kaçırmak
1970'ten ıtıbaren Turkıye'de sosyal demok-
rat hareket (büyük olçude Ecevıt'ın kışılığjnde
sımgelenen) bır umut hareketıydı Kıtleler,
ozellıkle kent emekçılen, buyuk kent ve taşra
aydınlan (orneğm oğretmenler), sendıkal or-
gûtler, cumhunyet tanhınde benzenne rastlan-
mamış bır polıük harekeüılık kazandılar De-
mırerın bıraz da kıskanarak söyledığı "Dağa
tasa yazı yazmak" bu polıtık eylemlılığın sade-
ce vıtnnı Sozunu etüğımız polıtık eylemlılığın
"vitrin"ı çok aşan bır dennbğı vardı O donem-
dekı tek sosyal demokrat partı olan CHP'nın
örgütlenndekı canlıük partıyı aşağıdan yukan-
ya etkılıyordu
Grev çadırlannda ışçılerle bırlıkte halay ce-
ken mılletvekıllen, o donemın "olağan" gorün-
tulenydı Öğretmen lokallen, sendıka şubelen,
kultürel amaçlı dernekJer, sosyal demokrat ha-
reketın gonullu taşıyıcılan ve örgutleyıalen ol-
muşlardı
Üretıcı kooperatıflen (her zaman AP-DYP
çızgısının kalesı olagelmış Tanş, Antbırhk gıbı
kuruluşlar 1974-1980 arasında sosyal demok-
rat ıdeolojırun koylere kadar ulaşmasma yol
açan polıük kılcal damarlar ışlevı kazanmış ve
kısa da olsa, büyuk ölçude kırsal kesımın oy-
lanna yaslanan Demırelın uykulannı kaçır-
mıştı
DİSK ve Turk-Iş'ın ve bağlı sendıkalann ge-
nel kurul, hatta şube kongrelen oyle sıradan
"boşan dilekJeri mesajlan" ıle geçıştınlen top-
lantılar değıl sendıkal sav dşımla sosyal demok-
rasırun geleneksel bağlannın. bu tanhsel "ikiz
luurdeş" ıbşkısının yaşama geçınldığı demokra-
tık arenalara dönuşmuşlerdı
Burada bır parantez açıp, 1970-1980 dö-
nemını salt bır "pembe tablo" çerçevesınde
abartmamamız gerektığıne ışaret edehm Bun-
ca olumluluğun yanı sıra Kıbns'a asken muda-
hale sırasında (1974 yazı) kabaran mıllıyetçı,
hatta şoven duygulann sosyal demokratlann
ozellıkle yonetıa kesımlennde yandaş buldu-
ğuna, tarumlamaya çabaladığımız demokratık
ve polıük harekethbğı sosyal demokratlar ka-
dar hatta belkj de onlardan çok sosyalıst soldan
kaynakJandığına, CHP ıçındekı İcışısel çekış-
melenn (Ecevit-Baykai-Ali Topuz gruplaşma-
lannı anımsayınız) daha o yıllarda patlak verdı-
ğıne de ışaret etmemız gerek Ancak toplumun
"soT arayış ve yonebmler ıçınde çok buyuk bır
dınamızm kazandığına. ozgun demokratık ve
polıtık dırenış ya da kendını ıfade etme pratık-
len gehştırdığıne ve sosyal demokrasırun bu
cılızlaşürdı Köy-Koop'un başkanının saygın
bır sosyal demokrat ve CHP mılletvekılı olan
Nedün Tarhan'ın pek çok ust düzey yöneücısı-
nın ya mılletvekılı ya da yöneücı konumunda
sosyal demokratlar olduğunu anımsarsak Köy-
Koop'un tahnp edılmesının sosyal demokrası
açısından onemı daha ıyı ortaya çıkar
| Tribinde otııpmak
Yanılmıyorsak Ecevıt, 1980 oncesı ulkenın ıç
savaşı andıran gûrduk yaşamına ve kılıtlenen
parlamentoya ışaret ederek "Böyle giderse tri-
bündeki sahaya iner, düdüğümi çalar, maç biter"
demıştı 12 Eylul gunü gerçekten de "tribündeki
sahaya indi". duduğunü çaldı, maç bıttı
Bu kez sosyal demokratlar tnbune çıktılar ve
o gun bugundur orada oturuyorlar
Dızının bugunku bölûmünde olabıldığınce
aynntılı bır tablosunu çızmeye çabşüğımız
1970-1980 dönemı sosyal demokrat etkınhkten
bugun neredeyse ız yok Bırakıruz 12 Eylul'un
molozlannı (her anlamda molozlannı) temızle-
mek ıçın kıtlelen harekete geçırmeyı, parlamen-
ter mucadele ıle mıtmg alanlanndakı, yurüyüş
kollanndakı mucadeleyı bırleşürmeyı, kendıb-
ğınden patlak veren demokratık çıİuşlara bıle
Türkıye sosyal demokratlan "tribünrı
den ınıp
katılmayı beceremedıler
Bıze "Dunya değişti. Bu eskimiş, modası geç-
miş mücadeie yöntemleri artık gecersız" dıyen-
ler, eğer gerçekten sosval demokrat ıseler, "de-
ğişen dünvaya, değişen koşullara uygun" yenı ve
ozgün demokraük mucadele yontemlennı üre-
tecek yaraücıbğa ve bunlan ulkenın demokra-
tık, polıtık yaşam pratığıne taşıyacak becen ve
aülganlığa sahıp oîmak zorundalar
| Kendini tüketmek
bereketlı hareketblığın seyırcısı değıl, gobeğm-
de yer alan bır sıyasal gûç halıne geldığıne ılış-
km yargımızda ısrarlıyız
1970- 1980 dönemı Turkıye'de sosyal de-
mokrasırun toplumla butunleşüğı, toplumun
onemlı bır kesımının sıyasal sozculüğunü üst-
lenmeyı başardığı bırdonemdır ve DU nıteb-
ğjyle "Türkiye sosyal demokrasisüiin altın
çağı" olarak nıtelenmeye değer
Ancak gözden kaçmasın Bugun, 1994 yılın-
da, bu tabloyu
u
dPİi geçmiş zaman kipTnde
aktarmak zorunda kabyoruz Bunun bır açı-
klaması olmab ve kanımızca bu Turkıye sosyal
demokrasısınde bugunku bunalmı'ın da açı-
klamasıdır Bıbnenlen yınelemeyebm, ama 12
Eylül'ün ülkeyı bır duşünce ve pobtıka çolune
çevırdığının altuıı çızmeden de geçmeyelım
Kanımızca 12 Eylul'ü ızleyen yıllarda darbe-
nın faşıst karaktennın acısını ağırbkb olarak
sosyabst sol çekü Ama kanımızca tum toplu-
mu sakatlayan sonuçlan daha sonrakı yıllarda
kendını gostermeye başladı Ülke sıyasal
ve düşunsel planda bır çöle donüşturulmuştu
12 Eylul oncesınde CHP'nın sadece guvenı-
br oy kaynağı olduklan ıçın değıl, sosyal de-
mokrat duşünceyı semtlerde, mahaUelerde
fabnkalarda mıhtanca yayan ve savunan ışçı
kadrolar 1980 sonrasında büyuk olçude yok
edıidı Çarpıcı bır kaç sayısal ornek Bugunku
DİSK üyelennın yüzde 70'ınden çoğu ışçıbğe
1980 sonrasında başlamışlar Gene bu ışçılenn
yuzde 80'ı ışcılık yaşamlannda hiçbir sendıkal
eylemde (grev, dırenış, yurüyüş vb) yer almamı-
şlar Bu doğal ayıklanmayla değıl, faşıst ayıklan-
mayla açıklanmalı İşçı kuşaklan arasındakı
bağlar hoyratca kopanlrruştır
| Kıırııyaıı kılcal damarlar
Bunun Turkıye sosyal demokrat harekeü açı-
sından onemı buyük Mılıtan ve deneyımb (Ka-
vel'den başlayıp Türk Demır Dokum. Uzel,
Haymak dırenışlenyle, 15-16 Hazıran'la, MESS
grevlenyle suren zengın bır deneyımdır bu)
DİSK uyelenrun bır bolumu Turkıye Komunıst
Partısfnın ve otekı Sosyalıst solun pobük etkısı
alünda kalmışsa, ozellıkle uye sayısı yuksek sen-
dıkalann (Genel Iş, Teksül, Oleyıs, Petkım, hatta
Maden İş) tabanlan büyük ölçüde sosyal de-
mokrat harekeün aküf yandaşlan, en azından
seçmenlenydıler Bu koptu Sosyal demokrası
açısından bu "kılcal damarlar"ın kurumasıyla
eşanlamhdır
Üreücı köylunün kooperatıf örgütlenmesınde
12 Eylul oncesı şaşırtıcı ve etkıb bu- ağarbk kaza-
nan Koy-Koop harekeü de U Eylül dönerrunde
tahnp edıidı Bu ozelhkle sanayı urünlen tanmı
(pamuk, tutun, şeker pancan, orman urunlen.
sut ve süt urunlen) yapılan köylü harekeünın
toplumsal yaşama demokraük kaübmını
Polıtık hareketler toplumsal dınamıklere
ayak uyduramadıklan, değışen sorun ve koşul-
lara yenı çözumler uretecek yaraücıbğa şahıp
olamadıklannda kendı ıçlenne donerler İç dı-
dışme başlar Ince ve kısır kışısel erk hesaplan
ılkelenn onune geçer Bır sıyasal hareket de
zaten ışte boyle ıntıhar eder
SHP, ozelhkle Karayalçın'ın onderlığınde ve
Çıller hukümetı dönemınde "her ne pahasına
olursa olsun iktidar" saplantısı ıle kendını enüp
bıünrken CHP ve DSP de demokraük-pobtık
mucadeleyı parlamentonun sınırlan ıçıne hap-
seden, "öteki" sosyal demokrat partılen eleştır-
mek (') ıle yetınen bır muhalefetı yeğledıklen
ıçın kendılennı entıp bıünyorlar
Kısa ama pek anlamlı bır kanıt verebm Bır
başka yazı dızısı ıçın bır sure kaldığımız Kara-
buk'te Demır-Çebk Fabnkası'nın kanünlenn-
den bınnde ışçılerle sohbet edıyorduk Bır ışçı-
nın, çebkhanede çabşan, 1200 derecede ergımış
cevhenn karşısında çabşan bır sanayı ışçısının
soyledıklennı bant çozumu ıle sozcuğu sozcu-
ğüne aktanyoruz
- Bak beyim, ister SHP, ister CHP ister Ece-
vit'üı partisi... Anlıyorsun dep mi yani ister Ka-
raoğlan, ister Yağız Oğlan, ister Kara Murat...
Bunlardan biri yanlanna miUertekillerini de alıp
burava postu serseler. Karabuk'un geleceği için
bizinıle cephede ekmek bolüşseler, belki biz gene
de 31 aralık gunu bu savaşı... Savaş gjbi bir şey
bu bUiyon mu ? E>et, belki savaşı kaybederiz
ama, omru billah bu Karabük vilayetinde başka
bir parti secım kazanamaz...
Bu debbozuk ve dehkanlı bır demır-çebk ışçı-
sının kışısel yargısı değıldı Sadece bır roportaj
yapıldığı unutuldu ve kantını dolduran 40 dola-
yında ışçı coşkuyla -ve hınçla- alkışladı
Boş bulunup bız bıle alkışlayacakük neredey-
se
YARMh Rizıar tken firtına Mçer
BffiBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Yolundan Sapmış
Kemalizm
Dunyaca unlu Le Monde gazetesı, geçtığımız hafta
Ankara'da DEP davasının başlaması vesılesıyle, 4
Ağustos 1994 gunlu sayısında Yolundan Sapmış Kema-
lizm adıyla bır başyazı yayımladı Konunun onemını goz
onunde tutarak, soz konusu yazının çevırısını, aşağıda,
olduğu gıbı sunuyorum okuyucularıma
Şoyle dıyor yazı
"'Ayrılıkçılık'/a suçlanan altı Kurt parlamento uyesıne
karşı 3 ağustos çarşamba gunu Ankara'da açılan dava,
Turkıye'yı, Batılı ulkelerde sergıleyıp kınama fırsatını
verecek bırkez daha Gerçekten, on yıl suren asken rejı-
mın sona erışınden başlayarak, Ankara'da bırbırını Izle-
yen hukumetlerın en buyuk başarısızlığının, yanı Kurt
sorununu çozmektekı guçsuzluklennın bır sımgesıdır
bu dava
Son on yıl boyunca, devletı temsıl eden guçlenn du-
zenlı olarak ılan ettıklerı kanlı bılançolara karşın, Kur-
dıstan (şçı Partısı'nın (PKK) ayrılıkçılarınca 1984'tebaş-
latılan -çoğu kez yıldırgan- sılahlı mucadelenın ustesın-
den gelebılmış değıl yetkılıler Daha kotu olanıysa, şu:
Kurtlerın çoğunlukta olduğu Doğu ıllerınde, ordunun ve
polısın hıçbır denetıme tabı olmadan başvurdukları bas-
tırma, oylesıne ayırım yapmadan yurutulur olup çıkmış-
tırkı, bır 'ulusal duygu' değılse de, en azından -başlarda
var olmayan- bır Kurt dayanışmasına yol açmıştır so-
nunda
Turkıye dekı Kurtler, Irak'takı komşularının tersıne,
pek buyuk çoğunluğuyla, bır ulkesel ozerklık ıstemedı-
ler hıçbır zaman Ankara yetkılılerının Atatürfc'ten berı
dayandıkları Kemalizm ıse, Bağdat rejımının Arap mıllı-
yetcılığının zıddına, çoğunluktakı bır etnık topluluğun
başkaları uzerınde bır baskı aracı olmayıp, laık ve cum-
hunyetçı bır ozumseme ulkusudur Yıllar boyunca yo-
lundan sapan da, bu ulkudur ışte
Yoksul Doğu bolgelertne 801ı yıllarda vaat edılen ıktı-
sadı gelışme gerçekleşmemış halde ve Kurtlerın, ulke-
nın buyuk batı ıllerıne kıtlesel goçunu de onleyıp durdu-
rabılmış değıl hıçbır hukumet Turk devletı, zaman za-
man ılan ettığı gelgeç heveslere karşın, kendısını tehdıt
eder olmasa da, bır kultürel ozerklık ıstemıne de, hıçbır
zaman layıkıyla karşılık verememış durumda Ozellıkle,
Kurt sorununu terorızm sorunuyla bır tuta tuta, bu soru-
nu, yanlış olarak, ulkenın toprak butunluğune karşı bir
tehdıt dıye gostere gostere, Turkıye, demokrasının aslı-
nda yurttaşlarm yalnız bır bolumune aynldığı bır ulke
olup çıkmıştır
işler, daha da kotuleşmıştır bugunku hukumet döne-
mınde Ne bağımsızlığı ne de sılahlı mucadeleyı oğutle-
meyıp kendılerıne Kurdum' dıyen Kurtler, adlıye ıle
karşı karşıya bugun Bu tur ınsan hakları ıhlallerıne kar-
şı çıkan, sadece bunu yaptıkları ıçın 'suçlu gorulen Turk
aydın ve gazetecılerını saymıyoruz Son asken rejım-
den mıras kalan anayasa, boylesı sapmalara olanak
sağlıyor
Yabancıların ve ozellıkle de Avrupa'nın kendısını an-
lamadığını soyleyıp adım başında esef eden Turkıye,
modern demokrasıler topluluğuna tartışmasız gırışını,
kanunlarım gozden geçırmeye ve Kurt sorununa artık
bır sıyasal yanıt getırmeye karar verdığı zaman gerçek-
lestırecektır ancak
işte Le Monde un başyazısı
1
Dıkkat edersenız son derece ağırbaşlı bır yazı
Olan bıtenden de pek haberdar
Boylece, kalkıp ' Efendım, bunlar Batılı'dır, zaten bi-
zım lyılığımızı de ıstemezler" dıyerek, soylenenlerı ku-
lak ardına atmak, mugalatadan ılerı gıtmeyeceğı gıbi,
gerçeklere de gozunu kapamak olur
Yazının dayandığı demokrası ınsan hakları gıbı kav-
ramlar once Batı da palazlanıp ete kemtğe bürunmuş
de olsa, Batı nın tekelınde olmaktan çıkmıştır, evrensel
değerlerdır bunlar ve butun ulusları ve devletlerı ılgılen-
dırır
Elbet, çağdaşlaşma kavgasında olan bızlerı de
ozellıkle, 8O'lı yıllarla gırılen surecte, Turkıye'de de-
mokrası ve ınsan hakları cephesınde korkunç gedıkler
açılmıştır Bu gedıkler, şu ıçınde bulunduğumuz 9O'lı yıl-
larda -ne yazık kı- kapatılmamıştır "Hukuksuzdemokra-
sı, demokrasısız de hukuk olmaz" Çağımızın başta ge-
len bır devlet ılkesıdır bu, ve uyacağız buna Bır başka
gerçeğımız ıse ş'jdur Demokratık sorunu çözdukçe,
Kurt sorununu çozmuş olacağız, ama Kurt sorununu ço-
zebıldığımız oranda ulkemıze demokrası gelecektır
Dava, bu denklemı kurmakta once
Sonra da, ıçtenlıkle çozmeye kalkmakta
Aşılamayacakengelyok önümüzde
İSMAÎLCEM
CHP Genel Başkan Yardtmcısı
Sosyal demokrası çıkmazda da değıl, darbo-
ğazda da Sosyal demokrası. yanı. eş an-
lamıyla demokraük sol, çoğulcu ve demokra-
nk sosyahzm Sosyalızmı "eşitlik ve özgüriük
tdeallerinin biriikte takibi" olarak ahalayan,
1900'lerden başlayarak solun ozgurlukçu mo-
debnı gebşüren anlayış
Sosyal demokrası bugün her zamankmden
daha güçlü, tanhsel hakblığını sağa karşı ve
solun ıçınde kanıtlamış durumda Bır zaman-
lar Baü Avrupa'ya sıkışmış bır ıdeolojı şımdı
Avrupa'nın tümünde ıddıa sahıbı, Polonya'-
da, Macanstan'da, eskı Sovyet blokunun baş-
ka ülkelennde ıküdan paylaşıyor, Orta Asya'-
da, Uzakdoğu'da bayrağı yukselüyor
Solun "otoriter roodeünin" çoküşunü ızleyen
bu dönemın tartışmalanndan hareketle so-
runlan tarumlamaya çabşayım
Ne oluyor9
Komünızm mı tukenıyor, kapıtalızm mı
egemenbğını ılan edıyor9
Sosyal demokrası ev-
renselbğe mı koşuyor
9
Dünya solunun büyuk macerasında bır do-
nem kapanmakta ve yenı bır dönem başla-
makta Bu altust oluşun tüm bebrsızlıklen ve
tüm umutlan ınsanbğın onüne açılıyor
Sosyal demokratlar ya da eş anlamıyla ço-
ğulcu, demokraük sosyabstler, solun yüzyülık
ıç hesaplaşmasında haklı çıküklannı görerek
sevınç çığlıklan mı atacak9
Dunya sağının ver-
dığı "Marksüm ÖMii" başbkb gazete ılanlan-
na, "ötenin akrabası" sıfatıyla, kendı ısmını
ılan sahıbının alüna mı ekletecek9
Ya da, tanhsel haklıbğın kanıtlannı gorerek
fakat bunun sorumluluğunu da duyarak, ol-
gunca değerlendınp duşünerek, soldakı değışı-
mın butun ınsanbk ıçın guçlu bır ıvmeye, taze
bır nefese, tanhsel olarak sosyal demokratlara
aıt yenı ve engın bır katkıya dönuşumunu mü
sağlayacak?
Bu ıddıa önümüzde duruyor
Yenı bu- yüzyüın eşığındekı dunya solu,
köklü bır yenıleşme ve yenıden yapılanma sü-
recıne gırmektedır Sığ düşünceblenn sandığı
gıbı "... ideoloplerüi ölümü... Solun tûkenişi..."
falan değıldır bu olay Bılakıs, her yenılenme
gıbı, yanbştan doğruya, eksıkten tamama, zaaf-
tan güce yönelmenın ıddıasıdır ve umududur
Dunya solundakı yenılenmenın eksenı, öz-
güriük ve eşıtbk ıdeaîlennın bütünlüğudür, bu
bütünlüğun solun değerler sıstemınde en öne
geçmiş bulunmasıdır Lıberallenn çok ağırbkb
olarak kutsadığı "özgûrlüğûn" tek başına yeter-
sız kaldığı, komünıstlenn gene çok ağırbkb ola-
rak öne çıkardığı "eşjrüğuT tek başına çozüm
geüremedığı açıkür Ingıbz sosyahsü Anthony
Crosland'ın deyışıyle,"... sosyalizm. özgüriük ve
eşitiik idealkrinin biriikteliğjdir; gerçekten eşjt
oîmadıkça gerçekten özgur olunmavacağmın bi-
lincidir..."
İdeolojı, bebrlerup benımsenmış bazı temel
değer olçulennın hayaün tümüne uygulanma-
smdan kaynaklanmış tutarlı bırsıstem butunlu-
ğüdur Sosyal demokrat -ya da demokraük sos-
yabst- ıdeolojırun temel değer olçülen, özgüriük
ve eşıtbkür, oncebkle emek dünyasının temsılcı-
sı ohnakür Butün sorunlara ve butun çözümle-
re bu temel değer ölçulenyle bakmak gerekıyor
Sosyal demokrasının dunyadakı genel sorun-
lanndan başbcasını, ılguıç bır paradoksta gör-
mek mumkundür
Sosyal demokrasının başansı, onun sosyal ve
sıyasal temellennı güçlendırmekten çok, zayıf-
latmak sonucuna yol açabılmektedır
Sosyal demokrasının kaynağj emek dünyası,
geleneksel olarak, her alandakı ve her duzeyde-
îa bu- 'İarklıuğı" bunyesmde taşunışür Onu ta-
nhsel olarak guçlü kılan, mücadelecı ve da-
yaruşmacı ozellığını ona kazandıran bu
farklıbkür Buyuk ve dumanlı fabnkalarda,
maden ocaklannda, uzun calışma surelennde
omrü tukenen, toplumun kültür ve eğjüm su-
reçlennden dışlanmış, yoksulluğu paylaşan, ko-
nut, gıyım, tukeüm ozelLkJen başka topîum ke-
sıtlenyle kıyaslanmayacak kadar sınırb ve
farkb, tek eğlencesı karanbk kahveler ve futbol
stadyumlanndan ıbaret, kendı "farklı" kulturü-
nu, "farkü" hayat tarzını surduren, toplumdakı
"öteki" dunyadan kopuk, tek dayanağı sendı-
kası ve partısı olan bır büyuk toplum kesıtı
Solun sosyal ve sıyasal temelı olan bu tanhsel
kımbk, solun başanlan sayesmde, değışıme uğ-
ramışür Değışen kımlığın yenı ozellıklen ıse o
emek dünyasının partısıne ve sendıkasma sahıp
çıkmasını olumsuz etkılemektedır
Bu sürecın en çarpıcı örneğı. 1960'b yıllardır
Avrupa ışçı sınıfının mılb gebrdekı payı, saün
abna gücü bu donemde hızla yükselmışür
Gene bu dönem, teknolojılenn yenılendığı, "tü-
ketim topJumu" dıye ısımlendınlecek yaygın tü-
ketım mallan çeşıtlılığının ve ucuzluğunun baş-
ladığı yıllardır Bu sureç ıçınde, guçlu sosyal de-
mokrat parülenn önculuğuyle emek dün-
yasının gebr payı artmış, haklan çoğabruş, ya-
şam koşullan düzelmeye başlamıştır Geçmışte
"burjuva olmanın" göruntudekı sımgelen sayıla-
bılecek gıyım ozellıklen. dayanıkb tukeüm maJ-
lan, konut özelbklen, ışçıler tarafından artan
olçülerde paylaşılmaya başlanmışür Gene sos-
yal demokrat partılenn onculuğunde, emek
dünyası, eğıtım surecıne ve (televızyonlann ge-
bşmesıyle) yuzyıllar boyu burjuvazmın tekelın-
de kalmış sanat alanlanna daha fazla katılır ola-
bılnuşür
Solun onculuğunde yahut solun sayesmde
gerçekleşen bu değışun. emek dünyasının kımh-
ğını etkılenuştır, bıçımsel de olsa toplumun öte-
kı kesımlenyle benzeşmeler artmıştır Sonuçta,
sosyal demokrat parülenn temel gucunu mey-
dana geüren emek dünyası kımbğının gevşeyışı,
bu parülerde mılıtan olarak çalışmanın da, par-
ülere bırdeğışmez tercıhle bağlanmanın da, hat-
ta, onlara oy vermenın de nedenlennı zayıflata-
bılmışür
Dünya solu, bır suredır, bu soruna çözumler
gebşünyor, "emeğinM
daha genış bır tanfmı ya-
pıyor, kendı kımbğını, kendı ozü doğrultusun-
da, ama değışen bır ekonomı ve kultur ortamın-
da yenıbyor
Turkıyemızde solun temel sorunu, belkı ken-
dı ebnde omıaksızın taşımak durumunda oldu-
ğu sorun, bıam tanhsel gebşme surecımızden
kaynaklanıyor
Turkıye, sanayıleşmesını tamamlayamamış
bu- ülke Oysa sol, sosyal demokrası, oncelıkle
sanayı toplumlannın, bu toplumlardakı gelışmış
emek dünyasının bır ürünü Gene sosyal de-
mokrasının bır sıyasal hareket olarak evrensel
ozelüğı, Marksıst partılenn, Marksızrrun şıddet,
sırufdıktası gıbı bazı özelbklennı terk ederek "ço-
ğulcu demokrasi" terahını yapınalanndan kay-
naklanmasıdır 20 yuzyıbn ılk başlannda ıkıye
bolunen dunya solunun, "sosyalizmi, çoğulcu
demokrasi ile bünînleştirmek" tercıhını yapmış
kanadıdır, sosyal demokrası Sosyal demokrat
parülenn çoğu, tanhsel olarak, Marksıst partı-
nın bu tercıhı yaparak yaşadığı ıdeolojık değışı-
mm urunudür
Turkıyemızde tabıı kı bütün sol hareketler
Marksızmden etkılenmışür, Marksızmden tü-
muyle kopuk bır sol olamaz Ancak bızım solu-
muz, Marksıst harekeün demokrası terahınden,
demokrasıye doğru evnmınden kaynaklanma-
mışür Bızım solumuz, tek parü ılencılığırun bır
kesıüyle sol tercıhlere yönelışınden kaynaklan-
mışür
Bu kaynak farkhlığı ya da kaynak yetmezhğı,
sanayıleşme eksığı ve emek dunyasırun guçsüz-
luğü faktörlenyle bırbkte, Turk solunun gebşı-
mını zorlaştıran tanhsel bır neden olmuştur Ta-
bu bunlara, burjuvazmın gen kalmışbğı, demok-
rasının gen kalmışbğı, yasakçıhğın devamı gıbı
etkenler eklenebılır
"Sosyal demokrasinin dünyada sorunlan var,
Türkiye'dezaafı var, partileri bölunmüş, kadrola-
n yetersiz" dıye soldan vazgeçılecek değıldır el-
bette Sosyal demokrasının özunu oluşturan
ozgurlük ve eşıtbk ozlemı ınsanlığın ılk gunun-
den başlayarak vardır ve var olacakür
Sosyal demokrası, son tahblde, ımüyazlann,
ımüyaz obnaktan çıkanbnasıdır Fırsatlann,
kulturun, eğıümın, zengınbklenn, mumkun
olan en genış kıtleye ulaşünlmasıdır Sürekb ve
sonsuz bır adalet arayışıdır Surekb bır yenıleş-
medır
Dunya solu, zaman zaman duraklamalarla da
olsa bunu başanyor Bızım başanmız daha zor,
ama aşılamayacak engel yok onumüzde Belkı,
bız solculann bazen bırbınmıze karşı orneğını
verdığı duyarsızlıktan, anlayışsızbktan, sevgısız-
hkten başka
Dört sendika, Türk-İş tipi bir
DİSK' suçlamasını reddetti:
Deyrimdnukade/enüzi
DİSK'te sürdüreceğiz
İstanbul Haber Servisi - Turkıye
Devnmcı İşçı Sendıkalan
Konfederasyonu'nun (DİSK)
9 Genel Kuruluardından
Genel-İş. Gıda-Iş, Sosyal-İş ve
Dev Maden-Sen sendıkalan
kendılennın "Törk-İş
anlayışiDda bir DİSK
yaratmakla
suçlanamayacağınr behrttıler
Sendıkalar açıklamalannda
DİSK'ın hıçbırzaman
bolünmeyeceğını vurgulayarak
"DİSK'insui£f>ekitk
sendikacılığı anla>ışında yoluna
devam edeceğinı" bıldırdıler
Genel-Iş Sendıkası Genel
Sekreten Atilla Öngel ımzasını
taşıyan vazıb açıklamada
"paralı sendikalann DİSK'i
yalnız bırakacağı"
duşuncesının yanbş olduğu
vurgulanarak şo\ le denıldı
"Bizler DİSK'i terk etmek şöyle
dursun, tıpkı diger DİSK üyesi
sendikalar gflji, belki onlann bir
böiümûnden de fazla ikiytMan
beri canJa başla yeniden DİSK
bayrağnı yükseîoneye
çaltşıyoruz."
Öngel, Genel-İş'ın
kurulduğundan bugunedek
"smıfve kitle sendikacıüğT
anlayışını berumsedığını
bebrterek şu açıklamayı yaptı
"DİSK yaşayacakür. DİSK
flkeleri zengüıieşerek,
olgunlaşarak ve ete kemiğe
bürunerek kök salacaktır. Hiç
kimsenin gücü DİSK'İ ve DİSK
Okelerini tarihe gommeje ve
DİSK'İ bolmeye yetmez.Oba
olsa Türkiye işci sınıfı ve
DİSKTi sendikal Bderier bazı
'bu>-ucu çıraklannı' devred^şı
bırakarak yoluna devam eder.
Hatta biz boyundan buyük işler
vapmaya kalkışan, ama asıl
görevinihmaleden buvucü
çıraklan'nm büe büyüyeceğİBi
umuyomz." Gıda-Iş Sendıkası
Genel Başkanı Mehmet
Mrfüacı da açıklamasında,
"Sendikamızmhiçbir
platformda Turk-Iş'e gftmeyi
doğrulay acak bir tasansı, sözü
veya karan ounadı" dedı
Sosyal-Iş Sendıkası Genel
Başkan Yardımcısı Akçin Koç
ıse DİSK Genel Kurulu'nda
genel başkanlan Özcan
Kesgeçm "Türk-lşTe DİSK
arasmdaki farkı çok acık ve net
biçimde açıkkuuğmı" bebrtü
Koç. "Biz kimüerince parah
sendika denikn. aslmdaparalı
sendika değil, kaynaklarmı
bilincle kuUanmaya ozen
gosterensendikayızn
dedı Dev
Maden-Sen Genel Başkanı
Tayfun Görgün de,
sendıkdlannm aduıın
"Turk-lşTeşıııevi savunan
n
sendıkalar arasında
sayümasını "Buyononu
sendikal tûzeUaşüığimize
hakaret ve küfür say anz"
dıyerek eleşürdı Gorgun,
Genel Kurul'da 2 tur
seçımlerden çekıbnelennın
"Hiçbirıttifakm sooucu ya da
başka bir ekibe tepki"
nedenıyle yapılmadığını da
vurguladı