Katalog

1 0 AĞUSTOS1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Zafer Kurultayı'na soruşturma • KAYSERİ(LBA) -Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Ali Bal, MHP'nin "Zafer Kurultayı" hakkında soruşturma başlattı. Cumhuriyet Başsavcısı Ali Bal, "Silah kullanılması sonucu 12kişininyaralandığı Erciyes-Tekir Yaylası 'ndaki kurultay ile ilgili tahkikat devam ediyor" dedi. MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'indekatıldığı kurultayla ilgili bilgi ve belge toplamayı sürdürdüklerini belirten Bal, olayı görüntüleyen televizyon kuruluşlan ile gazetelerden film ve fotoğraflann da istenerek inceleneceğini, böylece silah kullananlann kimükJerinin tespitine çahşılacağını söyledi. XHP halkla bütûnleşecek' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay, dün düzenlediği basın toplanüsında, partisinin, eylül ayından itibaren "solda bütünleşme söylemleri" ile uğraşmak yerine, "halkla bütünleşme" seferberliği başlatacağını söyledi. Bu arada Günay, ANAP'tan önceki gün istifa eden Bahattin Yüoel'i CHP'ye beklediklerini açıkladı. Günay yaptığı açıklamada, partinin yeniden açılması sırasında temaslan bulunduğunu bildirdiği Bahattin Yücel'in partilerine kaülmasındaamutluluk duyacaklannı söyledi. Günay, ANAP'ta durumlanndan hoşnut olmayan CHP kökenli milletvekillerinin durumunu değerlendirirken, "CHP grupda kuracaktır, iktidar da olacaktır" demekle yetindi. Demirel'in kabulleri • İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün, Tarabya Köşkü'nde yoğun bir kabul günü yaşadı. Marmara ve Boğazlan Belediyeler Birliği Başkanı Ali Talip Özdemir ve yönetim kurulu üyelerini kabul eden Demirel, daha sonra Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve TanıtmaVakfı(ÇEKÜL) Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, Prpf. Dr. Aysel Ekşi, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda, Ahilik Araştırma ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Galip Dernir ve Yönetim Kurulu üyeleri, İstanbul Yelken Kulübü Başkanı Prof.Dr.Nejat Aybers, Yelken Federasyonu Başkanı Ali Kemal Tüfekçi, Ulusal Birlik ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Doğudan Bayülgen, yönetim kurulu üyeleri ve Uluslararası Rotary 2430. Bölge Guvernörü Aydın Pelin ile görüştü. Dumankaya'dan Sabancı'ya yanıt • İstanbul Haber Servisi - Anavatan Partisi Teşkilat Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya, "Anavatan Partisi ve onun dürüst lideri, özelleştirmeye değil. bu kurumlann leş kargalan tarafmdan paylaşılmasına karşıdır"dedı. Halıt Dumankaya, Sakıp Sabancı'ya biryan göndererek ANAP'ın özelleştirmeye yönelik tavnna ilişkin eleştirilerini yanıtladı. Doğu valileri Ankara'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Başbakan Tansu Çiller, Olağanüstü Hal Bölgesi kapsamındaki 10İ1 üemücavir ve hassas il valileriyle bugün Ankara'da bir toplantı yapacak. Toplantı nedeniyle dün Ankara'ya gelen bölge valilileri, illerindeki ekonomik yatınm alanlan ile ilgili hazırladıklan raporlan, Başbakan Çiller'e sunacaklar. Evren'in ablası toprağa verildi •İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in ablası Mazire Özmen, dün İzmir'de toprağa verildi. Ozmen'in cenazesi, Alsancak Hocazade Camii'nde kılınan öğle namazından sonra Karşıyaka Soğukkuyu aile mezarhğına gömüldü. Küçük kurultayda yönetim ve partiiçi muhalefet güçlerini deneyecek SHP'dedömimnoktasıANKARA (Cumhuriyet Börosn) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat KarayaJçın'ın, cuma günü toplana- cak küçük kurultayda, parti içi muhafcfe- te, "disiplin uyansı"nda bulunacağı ve eği- lim belirmesi durumunda "olağanüshı ku- ruttayı topiamaya hazır oMuğumT açıkla- yacağı belirtildi. SHP Genel Başkan Yardıması Mustafa Timisi. küçük kurul- taydan kimsenin kavga beklememesini is- terken, Karayalçın'a "güvensizliklerini" ifade eden parti içi muhalifler, izleyecekle- ri stratejiyi görüşmek üzere yann toplana- caklar. Parti Meciisi, Merkez Yüriitme Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu üyeleriyle mil- lervekillen, il başkanlan, il temsilciJeri, il belediye başkanlannın kaülacağı SHP küçük kurultayı, cuma günü Ankara Ote- li'nde toplanacak. Iki gün sürecek kurul- tayda, olağanüstü kurultay istemleri ile SHP'nin hükümet ortaklığını sürdürüp • Karayalçın, küçük kurultayda, Gürkan ve arkadaşlannın ısrar etmeleri ve toplanması yolunda eğilim belirmesi durumunda, imza toplanmasına gerek olmadan olağanüstü büyük kurultayı topiamaya haar olduğunu açıklayacak. Parti içi muhalifler tavırlannı yann belirleyecek. sürdürmemesi konulan tartışılacak. Ka- rayalçın'ın, açış konuşmasında, ağırhkla SHP'nin hükümet ortaklığını sürdürmesi- nin ^erekçeleri üzerinde duracağı ve mu- halifîere. disiplin uyansında bulunarak "Parti içi sorunlanmızı kamuoyu önünde değil, parti platformlannda tartışalım, par- tiye zarar vermejeljın. Aykın düşünceieri olan arkadaşlarımız ya parti disiptinine uy- sunlar ya da bu düşünceierinin gereğini yapsınlar" dıyeceği bebrtildı. Karayalçın'- ın. küçük kurultaydaki tartışmalan bekle- meden olağanüstü kurultayı, secimli ola- rak toplamayı ve açış konuşmasında ku- rultay tarihini açıldamayı tasarladığı, bu konudaki kesin karannı ise henüz verme- diği bildirildi. Ancak Karayalçın'ın, açış konuşması- nda, olağanüstü büyük kurultay toplan- masına ilişkin istemlere de Aydın Giiven Gürkan ve arkadaşlannı kastederek "Eğer arkadaşlanmız ısrar ediyorlarsa ve küçük kurulta \ unızda böyle bir eğilim >arsa, imza toplanmasına gerek yok, ben olağanüstü kurultayı topiamaya hazınm" karşılığını vereceği öğrenildi. • SHP Genel Başkan Yardıması Mus- tafa Timisi ise partisinin küçük kurultay- dan bütünlük içinde çıkacağını bildirdi ve kimsenin kavga beklememesini istedi. Ti- misi, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, küçük kurultay delegelerinin sorumlu si- yaset adamı olduklannı belirterek şunlan söyledi: "Türkiye'nin ulusal çıkaıiannı her şeyin üstünde tutan bir geçmişin mirascılan oiarak küçük kurultay delegeleri, parti- mizin ülkc yönetiminde oynadığı rolü ye- terince değeriendirmelidir. Küçük kunıl- taydan demokratikleşme mücadelemiz ve partimi/ güç kazanarak çıkacaktır." Öte yandan SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, programında olmamasına karşın dün akşam Istanbul'a gelerek, il yö- neticileri ile görüştü. Karayalçın, bu sabah da Erdal İnonü'yle kahvaltıda bir araya gelecek. Karayalçın'ın küçük kurultay ön- cesi yapüğı bu görüşmeler, destek arayışı oiarak değerlendirildi. Özelleştirme için hükümete koşullu destek vereceğini açıklayan Yılmaz'a DYP'den tepki: Daha öncelerineredeycÜANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Özelleştirmeye koşullu oiarak destek vereceğini açıkla- yan ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz'a, DYP'den "3 ay önce neredeydıT' yanıü geldi. Devlet Bakanı Necmettin Cevheri, Yılmaz'ın muhalefet yapmış ol- mak için kendi ilkelerini kemirdi- ğini söylerken, DYP Genel Sek- reteri Hasan Peker, "Mesut Ydmaz'ın ülkeye yapacağı ilk ve tek humet, Türk siyasi bayatı- ndan çekflmeadir" dedi. DYP'lı Devlet Bakanı Nec- mettin Cevheri. Cumhuriyet'e, Mesut Yılmaz'ın, özelleştirme için çıkanlacak yasalara koşullu oiarak destek vereceğine ilişkin açıklamalannı değerlendirirken "3 ay önce bunu söyleseydi ounaz nııydı" diye sordu. Yılmaz'ın, özelleştirmeye karsı cıkarak muhalefet yapmış olmak için kendi ilkelerini kemirdiğinı savunan Cevheri, şunlan söyledi "Bunu yapacağına, bizim yanlış yaptığımızı iddia ettiği meseleler hakkında çözüm üretseydi daha iyi olurdu. Onu üretemeâi, ortaya bir şey koyamadı. Başlarda ne yaptı, özeUeştirme dahil her şeyin üstûne gitti. Biz söyledik, 'Yann eğer siz de iktidara talipseniz, 4 günde bir ödenecek 2 trilyonluk fatura senin de önüne gelecekur' diye. İstifa eden Bahattin Yücel ar- kadaşunın da gerekçelerinde varmış. Her şeyin karşısua cıkı- yorsunsen." Yılmaz'ın, satış gelirlerinin yine özelleştirme çahşmalannda kullanılması koşulunu öne sür- mesini de eleştiren Cevheri, şöyle devam etti: "Efendinı ona sarfedihnesin, buna sarfedüsin, tşte bu da yanlış bir şey. Devletin bir tane havuzu vardır, geüri de oraya gider, gideri • DYP'li Devlet Bakanı Necmettin Cevheri, Yılmaz'ın, muhalefet yapmış olmak için özelleştirmeye karşı çıktığını savunarak '3 ay önce söyleseydi' dedi. DYP Genel Sekreteri Peker de 'Yılmaz'ın ülkeye yapacağı ilk ve tek hizmetin Türk siyasi hayatından çekilmesi olduğunu söyledi. Yılmaz DYP'lilerce, muhalefet yapmış olmak için kendi ilkelerini kemirmekle suclandı. de oradan çıkar. özeUeştirmenin- kini ayrı bir kaba, \ergininkini ayn bir kaba koymak ounaz. Dev- letin bütün maliyesini bozan ve ar- kasından da enflasyonun olup ol- madığuıı görme imkanından man- rum bırakan budur. İktisat oku- muş, öyie görünüyor biyografisiıt- de. Yanuş mı gördüm yani? Ne ya- pacağız, özeUeştirmeden geteni ayn bir kasaya koyup kitkyeceğH. Olur nıu öyle şev?" DYP Genel Sekreteri Peker de dün düzenlediği basın toplantısı- nda, gazetecilerin ANAP'tan isti- falara ilişkin sorulannı yanıtlar- ken, Yılmaz'a Türk siyasi yaşamı- ndan çekilme çağnsında bulundu. Peker, Yılmaz'ın, özeUeştimıeden yana gibi görünmesını samımi bulmadıklannı da söyledi. 6 madde ANAP'ın özelleştirme koşullan ANKARA (Cıunhuriyet Bürosu) -ANAP Merkez Ka- rar Yüriitme Kurulu (MKYK) . özelleştirme ko- nusunda hükümete "koşullu" destek verme karan aldı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz, partisinin koşullannı şöyle sıraladı: - Bütün yolsuzluklann kay- nağı kamu bankalandır. Öncelikle kamu bankalannın ozelleştirilmesi gerekir. - Hükümet, özelleştirme- den elde edilen kaynaklann bütçe açıklannı kapatmak için kullanılması düşüncesiy- le özelleştirme yapmak iste- mektedir. Böyle bir anlayış ile mutabık olmamız mümkün değildir. - ÖzeUeştirmeden elde edilecek gelirler yine özelleş- tirme amacıyla kullanı- Imabdır - Özelleştirme konusunda vazgeçemeyeceğımiz husus- lardan birisi şeffaflık. aleniyet ilkelerinin tam oiarak sağlan- masıdır. - Özelleştirme ilgili genel düzenleme yapılırken sadece devletin doğrudan sahip ol- duğu işletmelerin değil, bele- diyelerinve il özel idarelerinin ekonomik işletmelerinin de belli bir geçiş süreci içinde özelleştirilmesi mutlaka ete alınmalıdır. BakanAlpago'nunatamaçetişkisi Tasarrufyapma gerekçesiyle görevden alınan bürokratın yerine yeni atama yapıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kadın sorunlan ve sosyal hizmetlerden sorumlu Devlet Bakanı önay Alpago. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği kanun hükmünde kararnameler uyannca, teşkilaün hukuksal dayanagı kalmadığ) gerekçesiyle Aile ve Sosyal Araştırma Genel Müdürü'nü görevden alırken, yeni atama yaptı. Alpago, "iptal edilen kararnameler konusunda eski mevzuatın uygulanması" yönündeki Başbakanlık Genelgesi çerçevesinde, tekrar Aile Araştırma Kurumu'na dönüştürülen genel müdürlüğe Süleyman Yancatoral'ı "vekaleten" atadı. Türkan Akyol döneminde bakan danışmanı oiarak atamp, Kadın ve Sosyal Hizmetler Müsteşarlığı'nın kurulmasıyla müsteşar yardımcısı olan iki bürokrattan birinin görevine son veriürken. aynı statüdeolan diğerine işe devam olanağı sağlanması dikkat çekti. Alpago'nun, Kadın ve Sosyal Hizmetler Müsteşar Yardımcısı Fikret Biler'in görevine "müsteşarlığının hukuksal dayanagı kalmadığı" gerekçesiyle son vermesine karşın, aynı konumdaki Müsteşar Yardıması Osman Zeki Mahmut Yazıcıoğiu'nun görevine devam ettirilmesi dikkat çekıi. Alpago. göreve başladığı sırada Ankara'da olan Kadın ve Sosyal Hizmetler Müsteşar Vekili Oya Çitçi, Aile ve Sosyal Araştırma Genel Müdürü Birsen Gökçe'nin de aralannda yeraldığı 4 bürokrat ile yapüğı toplantıda, "KHK'lerin iptal edilmesj çerçevesinde görevleriniz sona eriyor. Sizinle yüzyüze görüşüp, çay içmek istedim"dedı Görevden aiınan üst düzey bir bürokrat. Cumhuriyefe. "Görevimizi sürdürdüğüınüz gibi, noktalarken de gerekenleri yerine getirmek isterdik. Formel bir bilgi bile almmadj. Sayın Alpago ile bu konuda iktişim kurmanıız olanaklı olmadı" dedi. Aynı bürokrat. danışmanlann "tasamıf önlemleri" gerekçe gösterilerek görevden almmalanna değinirken de bu isimlerin maaşlannı kadrolannın bulunduğu üniversite veya diğer kurumlardan aldıklannı belirtti. POLTTIKA GUNLÜGU HİKMET ÇETİNKAYA DİSK BölünemeL.. OİSK bölünüp parçalandı mı? Kamuoyuna böyle bir görüntü sunulmak isteniyor. Amaç DlSK'i yıpratmak ve yükselen değerlere koşut bir sendikal hareket yaratmak. DlSK'in bölünüp parçalandığı yorumlarının hiçbirisine katılmıyoruz. Eski DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğ- lu'nun sözlerini bir kez daha yineliyoruz: "Kırgınlıkları bir kenara atmak lazım..." Yine bize kalırsa ortada bir kırgınlık yok. Aynı ideoloji- yi paylaşan insanların OİSK içinde bir mücadelesi oldu. Siyasal partilerde, dernekler ve sendikalarda bu müca- deleler olağandır. Kemal Nebioğlu kongre sonrası şöyle diyor: "Bundan önce de böylesi kongreler yaşandı. Kongre- lerde çok şeyler yaşanır. Daha sonra da yumruk gibi bir araya gelinir..." Evet öyledir. Bu tür savaşımlar geçmişte DlSK'e dina- mizm getirmiştir. Yeni DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ne diyor? Şöyle: "Sınıf ve kitle sendikacılığı anlayışı ile DİSK ilkeleri etrafmdan birleşilecektir..." DlSK'in yeni yönetimine önemli görevler düşüyor. El- bet işleri o denli kolay değildir. önce parasal sıkıntıları vardır. DİSK Genel Sekreteri Mehmet Atay'ın söylediği gibi "ateşten göm/e/c" giymişlerdir. Bu gömleğin içinde "Türkiye gerçeğini" yaşayacaklardır. DİSK'in gerçek sahibi işçilerdir. Şimdi ortaya çıkan kırgınlıkların ve küskünlüklerin giderilmesi gerekir. DlSK'in çalışma raporunda da değinildiği gibi Türkiye ve benzeri ülkelerde askeri darbeler ve az gelişmişliğin getirdiği yılgınlık, sendikaf hareketleri törpülüyor. Basın sektöründe bile sendikasızlığın geçerli olduğu ülkemizde, DİSK'in işinin çok zor olduğunu bir kez daha vurgulamada yarar var sanırız. Onun için de toplumsal hareketin güçlenmemesi doğaldır. Yine sendikalar ve diğer demokratik kitle örgütlerini destekleyen ve denet- leyen kitlesel bir hareket yaratılmamıştır. DlSK'in çalışma raporundan bir bölüm: "Ulusal ve uluslararası şirketler için çalışma stan- dardının düşüklüğü, ucuz emek ve çevre konusundaki duyarsızlık ve üretimde kazanç beklentisinin ön plana çıkması, azgelişmiş ekonomiye sahip toplumlar için, gi- derek artan oranda sağlık problemine ve ekolojik fela- ketlere neden olmaktadır. Sendikalar bugün dayatılan büyüme ve gelişme stratejileri karşısında, alternatifmo- dernizasyon stratejileri bulma konusunda zorlanmak- tadır. Dünya genelinde süren bu gelişmeler, ülkemizde bir başka olguyla, 12 Eylül sonrası, baskıcı politikalarla birleşince sorun çok daha yakıcı bir boyut aldı. DlSK'in kapalı olduğu dönemde daha da sağa savrulan Türk-lş, izlediği politikalarla sendikaların işçi sınıfı ve toplum önündeki saygınlığını yok olma noktasına getirdi. Getiri- len yasal düzenlemeler ve ülkeyi yönetenlerin ucuz emek cenneti yaratmaya soyunmalan, sendikal müca- deleyi neredeyse olanaksız hale getirdi. Baskılar işçi sınıfını edilgen ve içine dönük bir konuma soktu. Kriz öncesi dönemlerde sistemle eklemlenmeyi 6a- şarı sayan ekonomist sendikal anlayışlar bu durum karşısında derin bir çözümsüzlük içinde kaldılar. Ser- maye, sendikaların politikalanna yardımcı olmasına itı- tiyaç duymuyor. İşletmelerhızla küçülüyor, işçisayısı ve dolayısıyla sendikaların aidat gelirleri hızla azalıyor, toplumsal konumlan yok oluyordu. Hükümetler üzerin- de politik baskı kurarak hak alma yöntemi geçersiz hal- deydi. Her çıkış çabası biraz daha yıpranmaya yol açı- yordu. Bugün bu sağ anlayış, çözümü işyeri temelinde ara- maktadır. Sermayenin desteklediği ve sınıfsalçıkarların korunmasından çok işçilerin işyeri çıkarları doğrultu- sunda organizasyonunu gündeme getiren bu yaklaşım, biranlamda 'Personel Müdürlüğü'nufa^erono/ara/cı/sf- lenmektir. Değişen koşullara uygun mücadele biçimleri gündeme getirmek yerine sermayeyle, bu koşullara denk düşen yeni bir uzlaşma zemini arayışı niteliğinde- dir." DİSK bölünüp parçalanmıyor.. Zaten DlSK'i bölüp parçalamak isteyenlere "gerçek sahipleri'olan işçiler izin vermez. DİSK yaşayacaktır! Her savaşımda olduğu gibi DİSK'te yaşananlar da bir "bölünme, parçalanma"değil, görev değişikliğidir. Ülkenin giderek artan sosyal, ekonomik ve siyasal so- runlarında DİSK "çözüm önerileri" üretecek bir sendi- kal harekettir. Demokrasinin algılanmasına öncülük edecek bir sendikadır DİSK. Biz böyle düşünüyoruz... STP'yi kapatma gerekçeleri ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi'nin, Sosyalist Türkiye Partisi (STP)'nin kapatılmasına ilişkin gerekçeli karan, bugünkü Resmi Gazete'deyayımlandı. Anayasa Mahkemesi'nin karar ge- rekçesinde, STP'nin program hükümlerinin. ülke ve millet bütün- lüğünü yıkmayı, 'kuşkuya yer bırakmayacak' bıçimde amaç- ladığı kaydedilerek. "Sosyalist Türkiye Partisi. Kürt kökenli yurttaşlan asılsız ve dayanaksız savlarla ulusal kurtuluş mücade- İesine çekmeye ve bölmeye yönelmiştir" denildi. STP'nın. prog- ramındaki anlatımlarla. "farklı etnik kökenlerinden gelen vatan- daşlann eşit haklarla yer aldığı Türk ulusunu", Türk ve Kürt uluslan" biçiminde ikiye böldüğü kaydedildi. Tuzmanemeklilikteııvazgeçirildi Askeri Şura kararlannı protesto ederek emekliliğini isteyen Koramiral Atilla Tuzman, gelecek yıl Donanma Komutanlığı'na getirileceği güvencesiyle karanndan vazgeçirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yük- sek Askeri Şura (YAŞ) kararlanna karşı Genelkurmay Karargahı'ndan gelen üçün- cü protesto girişinıi önlendi. 6 yıldır "kora- miral" rütbesini taşıyan ve Deniz Kuvvet- leri Komutanlığı'nda "üçüncü adam" oia- rak adlandınlan Genelkurmay İstihbarat Başkanı Atilla Tuzman'ın. yapılan girişim- ler sonucunda emeklilik istemini içeren di- lekçesini geri çektiği bildirildi. Koramiral Tuzman'ın; Deniz ve Hava Kuvvetleri ko- mutanlarmın görev sürelerinin uzatılması- na ilişkin kararnamelerin Çankaya'dan dönmesi olasılığına karşı yapılan planlar- da, kendianin atanmayı beklediği Donan- ma Komutanüğı için generalliğe nasbı (ter- fisi) daha sonra olan Koramiral Salim Der- vişoğlu'nun adının gecmesi nedeniyle emekliliğini istemişti. 1-4 ağustos günleri arasında toplanan YAŞ'ta alınan ve "Komuta kademesi, Ha- va ve Deniz Kuvvetleri komutanlaruıın gö- rev süresinui uzaülması planına kilitlendi" yorumlanna neden olan kararlara tepkile- re Tuzman'ın Genelkurmay'a verdiği emeklilik istemini içeren dilekçe de eklendi. GATA'da komutanlık bekleyen Tuğa- miral Inal Ülgenalp ve Tuğgeneral Levent Karaca, bu makama, generalliğe nasbı kendilerinden daha sonra olan ve bu yıl 30 ağustos tarihi itibanyla tümgeneralliğe ter- fı ettirilen Tuğgeneral Fahrertin Alpaslan'- ın atanması üzerine isüfa etmeyi kararlaştı- nrlarken Genelkurmay İstihbarat Başkanı Koramiral Tuzman da emekliliğini istemiş ve Genelkurmay yetkilileri de Tuzman'ın emeklilik istemini doğrulamışlardı. Ancak, daha sonra yapılan girişimler sonunda Tuzman'ın bu isteminden vazgeçtiği ve di- lekçesini geri çektiği bildirildi. Koramiral Tuzman'ın emeklilik istemi, Donanma Komutanlığı'na yapılacak ata- ma konusunda kendisinin tercih edilmeye- ceği bilgisinden kaynaklandı. Koramiral Tuzman, bu rütbedeki normal bekleme sü- resi olan 4 yılın üstüne, YAŞ karanyla üçüncü kez aynı rütbede beklemeye (tem- dit) alındı. YAŞ kararlan çerçevesinde, bu yıl Deniz Kuvvetleri'nde hiçbir koramiral bir üst rütbeye terfi ettiriknedi. Haftalardır devletin zirvesinde yaşanan sürtüşme sürecinde, Hava Kuvvetleri Ko- mutanı Orgeneral Halis Burhan ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Vural Ba- yazıt'ın görev sürelerinin birer yıl daha uzatılması tartışıldı. Bu tartışma çerçeve- sinde, her iki kuvvet komutanınm görev süresinin uzatılmasına ilişkin kararname- lerin Cumhurbaşkanlığı'ndan dönmesi olasılığına karşı yapılan planlarda, boşa- lacak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na Donanma Komutanı Oramiral Güven Er- kaya'nın getirilmesine kesin gözüyle bakıhrken Donanma Komutanlığı için de Koramiral Salim Dervişpğlu'nun adı geçti. Amiralliğe terfisi kendisinden sonra olan Dervişoğlu'nun adının bu görev için gec- mesi, Tuzman'da güven bunalımı yarattı. 1991 yıbnda koramiralliğe terfi ettirilen Dervişoğlu, önümüzdeki yıl oramiralliğe terfi sıralamasına, bu yıl rütbe bekleme sü- resi 3. kez uzatılan Koramiral Tuzman'la birlikte girecekti. Ancak gelecek yıl orami- ralliğe terfi ettirilmesi ve Donanma Komu- tanlığı'na getirilmesi konusunda Korami- ral Tuzman "a güvence verildiği ve bu ne- denle emeklilik isteminden vazgeçtiği öğre- nildi. Türkiye Nereden Nereye 2 Yeni Kitap IMGE kıtabevı Mehmet Ali Birand Can Diindar Bülent Çaplı Ahmet Taner Kışlalı KEMALİZM LAİKLİK VE DEMOKRASİ 12 MART Ihtilalin Pençestnde Demokrasi 303 sayfa 120.000.-TL 255 sayfa 95.OOO.-TL