19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetİmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkava • Genel Yayın Daruşmanı: Orhan Erinç • Yazıişleri Müdürlen: Ibrahim Yıldız , Dinç Tayanç (Sorumlu) •Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara*GörselYönetmen:FıkretEser Dış Haberler: Ergun Balcı • Ekonomi: BüJent Kızanlık • İstihbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdülkadir Yücebnan • Düzeltme: Abdullah YazKi Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay •Haber Müdürü: Doğan Akın AtatürkBul- vanNo: 125, Kat: 4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat), Telex: 42344, Fax: (4)4195027 «İzmir Temsilcisi: Serdar Kıak, H.Ziya Blv. 1352 S.2 3 Tel:4411220 Telex: 52359. Fax: 4419117 «Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu İnönü Cd. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492, Tele.x: 62155. Fax: 3522570 Müessese Müdürü- Erol Erknt •Koordına- (ör: Ahmet Konıisan • Muhasebe Bülent Ye- ner #ldare: Hüseyin Görer #tşletme. öoder Çeük»Bılgı-lşlem Nailİnal • Bılgısa>arS!s- tem: Mürüvet Çiler • Reklam Refaa Işıtman Vt.mlıtuıeBasaıı. Yeni Gıuı Haber Ajansı. Basın ve Y/ayıncılık A.Ş TürkocağıCad.39 41Cağaloğlu343î4İsl PK 246IstanbulTel.(0 212)5120505(20hat)Te!ex 22246,Fax (0 212)5138595 10AĞUSTOS1994 İmsak:4.21 Güneş:6.01 Öğle: 13.14 İkindi: 17.06 Akşam:20.17 Yatsı: 21.50 Stefanel koleksiyonu • İstanbul Haber Servisi - Stefanel, 94-95 sonbahar,kış koleksiyonunda mavi ve kahverenginin romantik birlikteliğini ön plana çıkardı. 94-95 sonbahar/kış mevsimine yepyeni bir soluk getiren Stefanel'in yeru koleksiyonu 15eylülden itibaren Stefanel mağazalannda satışa sunulacak. Şehit gazetecilere ödül • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rafet Genç Haber Ödülü, bu yıl, haber için yaşamıru yitiren Banş Selçuk, Hande Mumcu, Salih Peker ve Hacı Ali Er ile PKK tarafından kaçınlıp 3 ay süreyle rehin tutulan Kutlu Esendemir ve Levent Öztürk'e verildi. Çağdaş Gazeteciler Derneği 'nin (ÇGD) eski Genel Başkanı Rafet Genç de ölümünün beşinti yıhnda mezan başında düzenlenen bir törenle anıldı. Törende konuşan ÇGD Genel Başkanı Mustafa Ekmekçi, ödüllerin oybirliği ile habere giderken şehitliği göze alan meslektaşlanmıza verildiğini söyledi. Çalışan Çocuklar Fotograf Yanşması tstanbul Haber Servisi - Uluslararası Çalışma örgütü (ILO), "Çalışan Çocuklar" konulu ulusal bir fotoğraf yanşması düzenliyor. ILO'nun 1993yıhndanbu yana Türkiye'de uyguladığı "Çocuk Işçiliğinin Sona Erdirilmesi Programı" etkinlilderinden biri olan "Duyarlıhk Kampanyası" çerçevesinde düzenlenen yanşmanın sloganı "Hâlâ gülümsüyorsa çocukluğuna verin"... ILO adına Ankara Fotoğraf Sanatçılan Derneği (AFSAD) taraftndan organize edilen yanşma siyah-beyaz baskı, renkli baskı ve saydam olmak uzere üç ayn bölümden oluşuyor. Aınatör ve profesyonel fotoğrafçılann en çok beş fotoğraflanyla katılacaklan yanşmada birinciler 10 milyon, ikinciler 7.5 milyon, üçüncüler ise 5 milyon lira ile ödüllendirilecek. Yanşmarun son başvuru tarihi ise 24 Eylül 1994. Yanşmaya katılmak isteyenlerO-3122300409, O-3122294566numarah telefonlardan daha avnntıü bilgi edinebilirler. BASEV'inyeni yönetimi • tstanbul Haber Servisi - Basım Sanayi ve Eğiü'm Vakfı'nın(BASEV)yeni yönetimi belirlendi. Vakfın, 1. Olağan Mütevelli Heyet Toplantısf nda yapılan seçimlerde yeni yönetim. İsa Temel (Başkan), Orhan Hekimoğlu(İkinci Başkan), A. Serap Şenel(Genel Sekreter), ÇmarÖzelitez( Sayman), Akif Kazmaz, Ali Avcı, Gûltekin Erkaj, Haa Geyik, Hasan özer, İsmet Yılmaz, İbrahim İslamoğlu, Kamber Duma ve Mesut Yücel'den oluştu. Denetleme kuruluna ise Akalay Erdoğan, Fuat Say ve Muzaffer Babataş seçildi. Yayıncılık ve İletişim Fuarı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İletişim teknolojisinin önde gelen kuruluşlan, 1. Uluslararası Yayıncıhk ve İletişim Ekipmanlan, Sistemleri ve Softvvare Fuan'nda (İBAC'94) bir araya geliyor. 20-24 Ekim 1994 tarihleri arasında Ankara Alünpark'ta düzenlenecek fuarda, yerli ve yabancı yayın kuruluşlan. yayına yönelik program ve materyal üreten kuruluşlar, her türlü iletişim ve bilgisayar sistemi üreticileri, ses ve görûntü sistemleri üreticileri ürünlerini tanıtacaklar. ABD ve Avrupa'da kullanımı yasak olan petrokok ithalatmdaki artış Türkiye'yi tehdit ediyor BacalardankansertütüyorBÜLENT SARIOĞLU ANKARA - Kanserojen madde ıçerdiği ıçın dünyada sa- dece Hindistan'da kuîlanılan, ABD ve Avrupa'da sınır dışına çıkanlan petrokokun, Türki- ye'ye kaygı verici boyutlarda it- haledildiğibildirildi. 1980 yılından sonra gümriik fonu sıfırlanarak, sadece nakli- ye fıyatına Türkiye'ye getirilen petrokokun, yüksek kalorili ve ucuz olması nedeniyle sanayi kesiminde yaygınlaştığı, evler- de de ısınma amacıyla kul- lanımına başlandığı belirtildi. Bazı özel kömür ocaklannın ekonomik darboğaz üzerine kapanmasıyla petrokok. "alter- natif enerji" gibi sunulmaya çalışırken, Çevre Bakanhğı ve Türk Standartlan Enstitüsü (TSE) "standart" oluşturma çalışmalanna başlayarak, ze- hirli atığın tüketimini özendirici tavıraldılar. TSE Genel Sekreteri Rüstem Aksoy, "Biz sadece sekreter- yalığını yapıyonız. Günahı da sevabı da bizi ilgilendirmez" dedi. Çevre mühendisi Nizamettin Sırrı Kazancı tarafından DSP Ankara İl Başkanlığı için hazı- rlanan rapora göre, hava kirlili- ği için yüzde 1 oranında kiikürt içeren kömürlerin ithalatı ya- saklanmasına karşın. ortalama k.ükürt oranı yüzde 7'lere ula- şan petrokok ithalatı son yıllar- da milyonlarca tona ulaştı. Çi- mento fabrikalan için ithal edi- len petrokokun, şeker fabrika- lan ve kireç sanayiinde yaygı- nlaşmasının ardından. ev yakıtı olarak da kullanılmaya baş- landığı belirtılen raporda, şöyle denildi: "İnsan sağlığı açısından tehli- keli toksik ve kanserojen madde- ler içermekte olan petrokoklar, petrol rafinerilerinde ham petro- îün işlenmesi sonucunda ortaya • Kanserojen madde ıçerdiği için dünyada sadece Hindistan'da kuîlanılan petrokokun, yüksek kalorili ve ucuz olması nedeniyle Türkiye'de sanayi kesiminde yaygınlaştığı ve evlerde de kullanılmaya başlandığı bildirildi. Petrokok için, Türkiye standart oluşturma çalışmalanna başladı. çıkan katı bir atık çeşididir. V'a- danvum, nikel. polinükleer aro- matik hidrokarbonlar, klor, po- lisiklik aromaüar gibi insan sağlığı için tehlikeli maddeler içeren petrokoklar içersinde ni- kel ve polisiklik aromatlar kan- serojen özellikler taşımaktadır. Petrokokun soba ve kaloriferde yakılması sırasında yine kanser oluşturucu bir madde olan nikel- karbonil oluşmaktadır." Raporda, petrokok kul- lanımınm Avrupa"da yasak- landığı. ABD'de de kükürt oranı yüzde 3'ü aşan kısmının maliyeti ne olursa olsun sınırdışına çıkanldığı vurgula- narak "Yüzde 4.5 üzerinde kü- kürt içeren petrokokun gemiye yükleniş fîyatı 5-6 dolar olmasn na rağmen. Amerika'da rafineri- ler iki bin kilometre uzaklıktaki limanlarda petrokoku bu fiyata satabilmek için, ton başına asga- ri 10-12 dolar tutarındaki nakli- ve ve liman masraflaruu bile ödemeyi göze alırlar" denildi. Petrokok ithalatının 1980 öncesinde yasaklanmasına karşın. daha sonra serbest bı- rakılmasırun yanı sıra uygula- nan fonun da kaldınldığı belir- tilen raporda. ABD'nin bir yıl- da 23 milyon ton petrokok ürettiği, Türkiye'nin bu ürün- den, sadece 1991 yılında 800 bin ton ithal ettiği, son yıllardaki it- halatın da 1 milyon tonu geçtiği kaydedildi. Nizamettin Sun Kazancı, dünyada petkokok için sadece Hindistan'da standart belirlen- diğine dikkat çekerek. Çevre Bakanhğı ile TSE'nin petroko- ka standart belirleme çalışma- lannın, zehir içeren ürünün kul- lanımını devlet eliyle özendirdi- ğini vurguladı. Çevre Bakan- lığı'nın bir genelgesi uyannca. kükürt oranı yüzde 5'in üzerin- de olan ürünlerin çimento sana- yisinde kullarulamayacağına dikkat çeken Kazana, ba- kanlığın 24 Mayıs 1993 tarihli genelgesinde petrokok kulla- nırnına karşı önlemler önerilir- ken. standart oluşturulmaya çalışılmasının çelişki yarattığını söyledi. Kazana, şu görüşleri dile getirdi: "Almanya'da bu ürün kesin- likJe kanser oluşturucu madde sınıfına alındı. Kalorisi yüksek olduğu için sanayicinin işine geli- yor. Yurtdışından neredeyse be- davaya getiriliyor. Sanayide bü- yük bir yönelme var. Zeliirli pet- rol varilleri de böyle getirilmişti. Bundan bazı kesimler zengin ol- duğu için zehirieyici özelliği ön plana çıkarılmıvor." TSE: Biz karışmayız Konuya ilışkin Cumhuriyet- in sorulannı yanıtlayan TSE Genel Sekreteri Rüstem Aksoy, petrokok için standart belirlen- mesine ilişkin tasannın hazırhk komisyonunda göriişüldüğünü açıkladı. TSE'nin, kamu kesimi, üni- versiteler ve özel kesimden tem- silcilerle birlikte, standartlaş- ması istenen konuyla ilgili gö- rüşlerin olgunlaşmasına yardım ettiğini belirten Aksoy, "Biz, çaltşmaların günahuıa da, sevabına da karışmayız. TSE, sadece bu işlerin sekreteryaiık hizmetlerini sunuyor" dedi. Trabzon Uzanlar yasadışı petrokok kullanıyor AHMET ŞEFİK TRABZON (Cumhuriyet) - Çevreye verdığı kırlılıkle Trabzon'un korkulu riiyası halıne gelen Uzanlann çimento fabnkasında yasadışı petrokok kullanıldığı öne sürüldü. Z^hırleyia özelliği bulunan petrokokun yerleşim alanlannda kullanılmasının yasak olmasına rağmen Trabzon ValiliğYnin petrokok kullanımına ızin verdiğı ıddia ediliyor. Yaklaşık 30 yıl önce kurulan ve kurulduğu günden bugüne Trabzon için büyük bir çevre sorunu haline gelen çimento fabrikasına ilişkin yeni iddialar kamuoyunda tepkileri büyütüyor. Bakanlığın yasağı Aşklann ve ayrılıklann tanıklan Hüzünlerin, aşklann, aynlıkların, sevinçlerin en yakuı tanığı vagonlardır. Geçmişten günümüze neier yaşamtştardır, bir tek kendileri bilir. Hüzünlere ortaklık edemezler, sevinçleri paylaşma şansları yoktur. V'agonlar. yaşamın sessiz cocukJandır. Bazen uzanıp giderler uçcuz bucaksız bir ovada. bazen iki dağı delip geçerler Ferhat gibi. Genelde duygu yüklüdür sutlan; sevgililcri ka> uştunıp ayıruiar zaman zaman. İnsanlan ölüme taşıdıkları da olmuştur, karanlık bir gecede.. Kin, nefret. delicesinc se\dalar kazınmtştu- duvarlarına. Meraklı gözler hep üstlerine cevrilmişrir, kimi, savaştan dönen oğlunu aramıştır, kimi sevgilisini, kimi de hiç tanımadığı birini. Sonra bir kenara atümıştır vagorüar, mazileri sırtlanna yükJü... (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) 'Troya Hazinesi' ekimdegüntşığınaçıkıyor Moskova Puşkin Müzesi'nde yapılacak incelemeye Türk arkeolog Prof. Dr. Mehmet Özdoğan da katılacak ÖZGENACAR Aralannda Türk arkeolog Prof. Dr. Mehmet özdoğan'ın da bulunduğu beş kişilik bir bilim heyeti, 'Troya Hazinesi'- ni, saklandığı Moskova'daki Puşkin Müzesi'nde ekim ayında inceleyecek. 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana gündemde olan, "Troya Harinesi'nin Puşkin Müzesi'Dde olduğu" ıddiası. iki yıl önce Rus Kültür Bakanhğı tarafından doğrulanrruşu. Prof. Dr Özdoğan"ın yanı sıra Çanakkale-Troya Kaası Başkanı Prof. Dr. Manfred Korfmann (Alman), Prof. Machteld Mellink (Amerikan), Dr. Donald Easton (İngilız) ve Dr. VVolfgang Radt (Alman). Puşkin Müzesı'nin Müdiresi Irina Antonova'nın davetlisi olarak ekim ayında Moskova"ya gide- cekler. Şimdiye kadar Puşkin Müzesi'ndeki varhğı söylenti düzeyinde kalan hazineyi böylece ilk kez konunun uzmanı beş bilim adamı birlikte inceleyecek. Bu açı- dan, Irina Antonova'nın bu çağnsı. olayın çözümü ile ilgili önemli bir dö- nüm noktasını oluşturuyor. Ruslann çeşitli altın mücevherierden oluşan ve dünyanın "en tartışmalı ve en ünlü hazinesi"ni 1995 >ıb sonunda özel bir sergiyle dünya kamuovaına suna- caklan bildiriüyor. Moskova'ya gidecek olan Troya Kazısı Başkanı Prof. Korfmann konuy- la ilgili olarak şunlan söyledi: "Her türlü siyasal ve diplomatik anlaşmazlıklara karşın. böyle bir davetin yapılması bilim açısından sevindirici bir olaydır. Anadolu'nun geçmiş kültüriine yönelik sistemli çalışmaiara başlangıç olanağı yaratması açısından, böyle bir biUmsel çalışma. konuya çok önemli tanıklık getirecektir. Bu davete kanlan biz bilim adamlannın öncelikU kaygısı da budur." Hazineyi 1873 yılında ünlü Alman amatör arkeolog Heinrich SchUmann bulmuştu. Schlimann'ın Yunanlı eşi Sophıa. "doğumgünü" gerekçesıyle Türk işcilerini yöreden uzaklaştırmış ve bu de- ğerü eserleri şalına sararak gizlemişti. Schlimann çıfti hazineyi önce Yuna- nistan'a kaçırmış ve Rus canna satmavı önermişti. Ancak çar, çalıntı malı alma- yacağıru ve gerekirse &hlimann'ı hapse attıracağını bildirmişti. Bunun üzerine hazine "Alman ulusunun mah" olmuştu. Berlin Müzesi'nde sergilenirken 2. Dünya Savaşı sonunda müttefıklerin iş- gaü sırasında hazine sanki yer yanlmış içinde kaybolmuştu. Yaklaşık yanm yüzyıldır bilim ve arkeoloji dünyası hazi- nenin akıbetini ve hatta altınlann eritil- diğine kadar uzanan söylentileri tartışı- yordu. 1990 yılında iki Rus gazetecisi hazine- nin Puşkin Müzesi'nde olduğunu açı- kladıklan sırada Cumhunyet de bu olayı ilk kez Türk okurlanna duyurmuştu. Türk Kültür ve Dışişleri bakanlıklan. Cumhuriyet'in yayını üzerine bu hazine- nin Türkiye'ye geri verilmesini, başta Rus KüJtür Bakanı olmak üzere Mos- kova'daki yetkililerden istemişlerdi. Bu isteğin yanı sıra Alman hükümeti de Moskova'da benzeri girişimler yaparak Rus ordusunun Almanya'dan çekilmesı ile ilgili anlaşmanın 16. maddesi gereğın- ce bu hazinenin kendilerine geri venlme- sini istemişti. Bu madde, savaşta calınan ya da kaybolan kültür ve sanat vapıtla- nnın Aİmanya ile Rusya arasında karşılıklı olarak geri verilmesini öngörü- yor. Bu istekler üzerine Rusya'da hazine- nin kendilerine ait olduğu yolunda bazı demeçler yayımlanmıştı. Yunan hükümeti de bu arada de\ reye girerek Rus Devlet Başkanı Boris Yeİt- sin'in Atina ziyaretınde kendisinden bu hazinenin Yunanistan'a verilmesini iste- mişti. Çevre Bakanhğı, 25 Mayıs 1993 tarihli ve 3401 sayıfı genelgesi ile petrokok kullanımını yasakladı. Genelgede. "Yüksek kükürt içeren petrokok vakıtının ısuunada kullanıİması önlenmeli, petrokokun. çimento ve kireç fabrikalan gibi sanavi sektöründe. meskun mahaller dışında kullanıİması için tedbir alınmalı" denılıyor. Ancak Trabzon'da. kentin merkezinde bulunan çimento fabrikasında Trabzon Mahalli Çevre Kurulu karanyla belirli dönemler dışında petrokok kullanımı serbest bırakıldı. Mahalli Çe\Te Kurulu karannda şö\ le deniliyor:" tlimiz merkezinde faaliyet gösteren çimento fabrikasında, kışın, en yoğun kirlilik görülen aralık, ocak ve şubat a>lannda, v akıt olarak petrokok kullanılmasının \ asaklanmasına, diğer aylarda ise Çimento MüstahsiUeri Birliği ile Çevre Bakanhğı arasında imzalanan çimento sanayü çevre deklarasvonuna göre petrokok y akıhnın kuUamlmasına karar verildi." O> sa çimento üreticileri ile bakanlık arasında yapılan protokolde, petrokok kullanımı, bakanhğın genelgesinde belirtılen şartlara uygun olarak yapıhnası gerekiyor. Bu arada çimento üreticileri ve bakanlık arasında yapılan anlaşma gereğince, fabrikalann cevresel etkilerinin önlenmesi için bir yıl süre tanınmış. ancak Trabzon Çimento Fabrikası bu süre içinde taahhütlerini >enne getirmemiş. bir y\\ daha süre istemişti. Deklarasyonda. kükürtdioksit mıktan ölçülerek \ e baca gazındakı kükürtdioksit konsantrasyonunun 400 mg sınır değerini aşmaması gerekitiği ifade edılıvor. Valiliğin çeşitli uvanlanna rağmen fabrikada hala \ a a a cıhaz bulunmu>or. Uzanlann sahibi bulunduğu çimento fabrikasının yıllık petrokok tüketimi 50 bin ton dola\ında. Bu. bir yıllık sürede yaklaşık 50 bin hanede tüketilen petrokoka eşıt. ÎSKI Müdürü'nden brifing alan Kozakçıoğlu, 'Kente verilen su, insan sağlığına zararlı değiF dedi IstaııbııTıııı suyuna vali güvencesi İstanbul Haber Servisi - İstanbul Vali- si Hayri Kozakçıoğlu'na su konusunda brifing veren İSKI Genel Müdürü Vey- sel Eroğlu, şehre verilen suyun yeterli düzeyde klorlandığını ve klor sıkıntıla- nnın bulunmadığını söyledi. Gazeteci- ler adına Eroğlu'na sorular yönelten Kozakçıoğlu, kendisine gelen raporlar- da İstanbulluya verilen suyun, insan sağlığına zarar verecek ölçüde ohnadı- ğının belirtildiğini söyledi. İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu, İstanbul Vahsi Hayri Kozakçıoğlu'nu makarrunda ziyaret ederek, İstanbul'un su sorunu konusunda brifing verdi. Yaptıklan çahşmalar ve su havzalannın korunması için özel güvenh'k teşkilatı- nın kurulması konusunda bilgi veren Veysel Eroğlu, Kozakçıoğlu'ndan ken- dilerine yardımcı ounasını istedi. Hayri Kozakçıoğlu'nun, "Gazeteci- ler adına soruyorum. İstanbul gibi uygar bir kentte fert başına günde ne kadar su verilmesi lazım" şeklindeki sorusu üzeri- ne Eroğlu, 250 litre su verilmesi gerekti- ğini söyledi. Kozakçıoğlu bunun üzeri- ne şunlan söyledi: "İstanbuTu 10 milyon kabul edersek, bizim bir günde kente, iki buçuk milyon metreküp su vermemiz lazım. Demek ki 800 milyon metreküp civarında suyumuz olursa her gün İstanbul'a yetecek düzey- de su verebiliriz. lediğine göre yu- varlak rakajn 600 milyon met- reküp suyumuz var. İstanbul'a normal yağmur yağsa bile yine de su açığımız var." Yeşilçay ve Sazhdere baraj- lannın önümüz- vurguladı. Baraj yapmak kadar. baraj havzalannı korumanın da önemli oldu- ğunu. buralannın korunabilmesi için özel bir güvenlik teşkilatına gerek oldu- ğunu belirten Kozakçıoğlu. buralann genel zabıtayla • İSKİ Genel Müdürü Eroğlu, Vali Kozakçıoğlu'na verdiği brifingde, kente verilen suyun yeterli düzeyde klorlandığını, klor sıkıntısmın da bulunmadığını söyledi. Eroğlu, su havzalannın korunması için özel güvenlik örgütü kurulması konusunda bilgi verdiği Kozakçıoğlu'ndan kendilerine yardımcı olmasını istedi. cagıru. ilgili özel bilgisi olan ve silah kul- lanmaya yetkili bir teşkilatın oluşturuhnası gerektiğini 1992 yılında açıkladı- klannı söyledi. Merkezi hükü- met ve İSKİ'ye ö l deki iki yıl içinde bitirilmesi halinde açığın bir kısmının kapatılmış olacağını, bu nedenle Istran- ca derelerinin bir an önce devreye gir- mesi gerektiğini beliten Kozakçıoğlu, yakın gelecekte su gereksiniminin karşı- lanabilmesi için Büyük Melen Projesi'- nin de bir taraftan başlaması gerektiğini düşen görevler olduğunu belir- ten Eroğlu, "İSKİ, Ömerli isale hattmı, arıtma tesisini ve Istranca projelerini üst- lenmiş durumda. Biz bunları iki buçuk, üç v ıl içinde devreye sokanz. Yalnız mer- kezi hükümete de düşen görevler var. Bu konuda Sayın Valimizden yardım istiyo- rum" dedi. Su havzalannın korunması konusun- da ise Eroğlu şunlan söyledi: "Asıl olan artmadan ziyade kirlerme- mektir. Son yıllarda havzalarda büyük bir yapdaşma var. Bunun mutlaka durdu- rulması gerekmektedir. Bugüne kadaı kaçak yapılar konusunda İSKİ'nin uğra- şı, bunları büyükşehir beledivesi ve kay- makamuklara bildirmek olmuştur. Yapı bittikten sonra yıkmak zor olmaktadır. Bunu, yapılmadan önlemek en iyi cö'züm- dür. Bu nedenle İSKİ'ye bağlı havza ko- nıma birimi kurulmalıdır. İSKİ'nin ola- naklaruu bu konuda seferber etmeye hazırız. 24 tane aracunız hazır durumda- dır. Yalimizden talebimiz, yetki verilmesi konusunda yardımcı olmasıdır. Kaçak yapılaşmayı önlemek için bu teşkilatın mutlaka kurulması gereklidir. Bu konu- da basınımızdan da destek istiyoruz." Sağhk Bakanhğı 'nın sulann klor de- netiminin yapılması konusundaki ge- nelgesinin kendilerine geldiğini behrten Eroğlu, sulann düzenli olarak klorlan- dığını, 15-20 ayn bölgeden musluklar- dan su örnekleri ahndığını, bunlann so- nuçlannın kendisine ve vaüliğe bildiril- diğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle