Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ1994 PAZAR
HABERLER
OKTAY
EKİNCİ
HernibadethernticaretarihiTaksim
Maksemi'nin
yanı başmda
düşünülencami
projesinde, binanm
önemlibir bölümü çarşı
olaraktasarlandı.
Böylece, Beyoğlu'nım
göbeğinde ayncalıklıbir
'ranttesisi'decami
sayesinde ruhsat
alabilecekti.
T
-4-
aksım camisı projesinin gerçekleşebi-
Imesi için Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 1977
Temmuzu'nda "onay" vermesi, ardından Ta-
ksim Maksemi bıüşiğındeki 406 no'lu ımar
adasını kapla> an "Taksim Camii Şerifi Külliye-
» Avan Projesi'ni" de aynı onaya dayanarak 8.
11.197Tde uygun görmesı, derken 'Demirel
hûkümetfnın de desteğini esirgememesi ve
Bayındıruk-İskan Bakanhğı'nın bu proje ıçin
gereklı olan itnar planı değişikliğini 28.12.
197Tde "re'sen" yürürlüğe koyması ve proje
alanındaki Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait
parsellerin tahsis ışlemknnin tamamlanmast..
yine de yeterh bir "yasal ortanT sağlamıyordu.
Projenin ruhsat alabılmesı ve inşaata başla-
nabilmesi ıçin. 406 nolu imar adasında tasarla-
nan "cami ve çarşı külliyesi" alanındaki tüm
mülkiyet sahıplerinin "rızaları" ve buna daya-
rularak "parseuerin birleştirilmesi" gerekiyor-
du.
|MUMyetler ve sorunlar
Proje alanı olarak belırlenen ve larihi makse-
me komşu konumdaki bugünkü olopark ala-
ruyla baa küçük yapılan kapsayan 406 nolu
imar adasındaki parsellerin sahıplen ve carruyle
ilgıli yapılan girişimler özetle şöyleydi:
'Vakıflar'a ait 2 nolu parsel 99 m* büyüklü-
ğündeydi ve vakıflar bu mülkünü Taksim cami-
si projesine "tahsis" edıyordu.
Ayru imar adasındaki en büyük mülkiyet
olan 4, 5 ve 21 no'lu parseller ise Ziraat Ban-
kası'na aitti ve banka, toplam 1624 ma
'yı bulan
bu üç parselini "cami ve çarşt yapüması" koşu-
luyla satmayı, ancak 1980 yıûndaki Bakanlar
Kurulu karanyla kabul etmışü.
795 nr"lik bir alanı oluşturan 6 ve 7 no'lu par-
seller ise "Maliye Hazinesi" üzerine kayıthydı
ve Hazine de bu arsalannı yine cami yapümak
üzere satma karannı almışü.
Proje alanında, yani 406 no'lu imar adasında
geriye kalan son mülkiyet ise 180nr*'lik 22 no'lu
parseldi ve bugünkü "umumi WC" bulunan bu
parseîin sahibi ise İstanbul Belediyesi'ydi.
Sadece beledıye, kendısıne ait olan bu parse-
lin "cami arsasına katümasuıa" sıcak bakîruyor
ve o nedenle de hangi koşulda olursa olsun sat-
maya yanaşmıyordu.
Bu nedenle tamarru 2698 m2
'yi bulan ve Anıt-
lar Kurulu'nca da onaylanrruş olan 'Taksim
Camisi Avan Projesi'nin arsası olarak öngörü-
len 406 no'lu imar adasında uygulamaya geçile-
bılmesi içın, proje alanındaki sadece 180 m
2
'lik
bir parsele sahip İstanbul Belediyesı. "tek engel-
leyid kurum" olarak ortaya çıkıyordu. 22 no'lu
parsel ise proje alanında öylesine "merkezi bir
kesimde" bulunuyordu ki, bu parseli dışlayan
bir projenin gelişürilmesi hemen hemen olanak-
sız gibıydi.
Anıtîar Yüksek Kunılu'nun avan projeyi
"parsel sahiplerinin tümünün nzasuu abnadan"
onayladığı 8.11.1977 tanhmde, CHFü İstan-
bul Beledıye Başkaru Ahmet İsvan da görevinin
son günlerindeydi. O yıl aralık ayı başında yapı-
lan yerel seçımlerde. bu kez beledıye başkanhğı-
na yine CHP'den Aytekin Kotü seçildi. 14 Ara-
uk 197Tden 12 Eylü! 1980 aske-
ri darbesine kadar süren Kotil
dönemmde de belediyeye ait 22
no'lu parseîin cami arsasına
katılması gercekleşmedi. Böyle-
ce "umutlar", 12 Eylül yöne-
timinin işbaşına getirdiği
"atanmış başkanlarla" sürdü-
rülen "askeri kimliklT yeni
beledıye yönetimlerine bağ-
lanmışoldu...
karam
Taksim'e cami projesinin 12
Eylül 1980 öncesindeki seriive-
ninde, projeyi destekleyen en
önemli ve "güçlü" girişimlerden
biri de hiç kuşkusuz 5 Mayıs
1980 tarihinde alınan 883 sayılı
"Bakanlar Kurulu kararTdır.
Yine 'Sûleyman Demirel hü-
kümeti'nın projeye olan "Tesmi
onayuun" en kesin kanıtı olarak
kabul edilen Bakanlar Kurulu
karan, 406 no'lu imar adası-
ndaki Ziraat Bankası'na ait 4,5
ve 21 no'lu parsellerin "üzerinde
Taksim camii yapılmak" üzere
Vakıflar Genel Müdürlügunce
"satın alınmasuu" öngörüyor-
du. Aynı kararda, bu satın alma
işleminin "bedetinin" ise "Hay-
rat Fonu'ndaıT karşüanması
hükme bağlanıyor, böylece
cami projesine devleün ilk
"maddi d^teğT de sağlanmış
oluyordu.
Vakıflar Genel Müdürlüğü
ile TC Ziraat Bankası Genel
Müdürlüğü. Bakanlar Kuru-
Beyoğlu'nun göbeğindeki bu alana kurulmak istenen 'çarşılı cami\ ibadet ihtiyacından çok 'rant beklentilerine' hizmet edccek.
lu'nun bu karanna dayanarak 31 Temmuz 1980
tarihinde "tştira Hakkı Sözleşmesi" ımzaladı-
lar. Bu sözleşmeye göre vakıflar, Ziraat Ban-
kası'na ait 406 ada, 4,5 ve 21 no'lu parsellerdeki
1624 m2
'lik arsayı "Cami-çarşı ve otopark"
amaçlı proje kapsammda kullanacak, ancak bu
proje gerçekleşmediği takdirde aynı parseller
bankaya geri verilecekü.
Nitekim, sözleşmedekı bu hüküm nedeniyle
ve proje de gerçekleşmediği ıçin, ilerleyen yıllar-
da aynı parseller vakıflarla Ziraat Bankası ara-
sında "dava konusu" oldu. Bu dava ise halen sü-
rüyor ve projenin "yasal onayları" hala tamam-
lanmamış olduğundan, 4,5 ve 21 no'lu parselle-
rin mülkiyet sorunu da devam ediyor...
Taksim camisinin proje alanı olarak belirle-
nen ve bugünkü otopark alanı ile bıtişiğindeki
dükkanlar ve "mesdt" bmasını kapsayan 406
nolu imar adası, İstanbul'un tarihindeİci "bek-
Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 1977 yılında al-
dığı ve 406 no'lu imar adasında yapılmak ıstenı-
len cami ve külliyesine "larihi maksem yapılan-
na bitişik bir konumda" izın verebildığı karan,
acaba bu alandakı kültürel mirasın zenginliğine
ve hem İstanbul hem de Taksim Meydanı açı-
sından taşıdığı kentsel değerlere ne kadar uy-
gundur?
Bu sorunun yanıünı tartışabilmek için, Tak-
sim Maksemı"nin tanhsel özelliklerine ve koru-
ma ilkelenne de kısaca bir göz atmak gerekıyor.
İBipşeMrcnikanıh
Bir zamanlar İstanbul, şu son dönemlerdekı
gibi "su yoksunu" değildi. Daha doğrusu, suyu-
na ve su kaynaklanna karşı yine şu son zaman-
lardakı kadar "duyarsız" ve "umursamaz" bir
imar başıboşluğunu hemen hiç yaşamamıştı.
üleyman Demirelhükümeüdöneminde alınanbir
Bakanlar Kurulu karan, camiprojesine resmi onay
veriyordu. 5 Mayıs 1980 tarihli kararda, Ziraat
Bankası'na aitparsellerin Taksim camiiyapılmak'
üzereVakıflar GenelMüdürlüğü'ncesatın
almması öngörülüyor vebedelin 'Hayrat Fonu'ndan
karşılanması hükme bağlanıyordu.
diyecilik ve kent hizmetteri kültürii" açısından
önemlibirbelgeve"miras"rüteliği taşıyan "Tak-
sim Maksemi" ile yan yana, hatta "iç içe" bir
konumda bulunuyor.
Şehir suyunun, öncc bir merkezde toplana-
rak ardından çeşiüi semtlere dağıülmasım. yani
"taksim edilmesini'' sağlayan maksem yapılan,
bulunduğu bölgeye "Taksim" adıru kazandır-
masının yanı sıra, "mimarhk veşehircilik taribi''
açısından da özel bir değer taşıyor.
Bu nedenle de aynı alanda salt bir cami proje-
si için değil, "berhangi bir yeni yapüaşma için"
öncelikle Anıtlar Yüksek Kurulu'nun ya da ay-
m görevi üstlenen Bölge Koruma Kurulu'nun
kararlan ve yaklaşımlan. uygulamanın gerçek-
leşebilmesinde "beürieyki" koşullar arasmda
yer ahyor.
Kenti çevreleyen, kuzeydeki ormanlık alan-
lardan toplanan eşsiz kaynak sulan, özenle
yapılmış kanallardan belli mahallelere ulaştm-
lır, özellikle merkez semtlerdeki, yine özenle ta-
sarlanan ve inşa edilen "maksemlerden" de
farklı yönlere doğru dağılımı sağlanırdı.
İşte. bugün ayakta kalabilmiş ve "konınabü-
miş" sayılı örneklerden bin olan Taksim Mak-
semi de aynı şehircilik kültürünün "zarif bir
ürûnü" olarak 1. Mahmut tarafindan 1732-1733
yıllannda yaptınlmıştı.
Sekizgen planlı taş bir yapı olarak inşa edilen
bu maksemin önemli özelliklerinden birisi, giriş
kapısının karşısındaki mermer tezgahta yer
alan "îaeter" ve "sandukası".
Bu sandukanın, yani "Taksim Sandığı'nm"
bölmeleri üzenndekı pirinç lüleler. "hangisemte
ne kadar suyun dağrtıldığını" ölçmeye yararlar-
dı. Böylece maksem bınası, aynı anda suyun
"kontroUü üleşilmesüıi" de sağlayan bir işlev
yüklenirdı Taksim Maksemf nde toplanan şe-
hir suyunun "taksim edildiği" semtler ise Top-
hane-Fındıklı. Beyoğlu-Galata ve Kasımpaşa
bölgeleriydi.
Makseme girişin sol tarafmda yapılan ve üç
basamakla çıkılan "divan bölümü'5
, bu yapıyı zi-
yaret eden önemli kışıler ıçin tasarlanmıştı. Bu
da yapıldığı dönemde bile makseme verilen
önemın ilginç bir aynntısmı oluşturuyor. 1730'-
larda Bahçeköy civanndaki 3 bentten Beyoğju'-
na getırilen sulann nasıl dağıtıldığmı "göster-
mek", aslında gelecek kuşaklara da aktanlması
gereken bir "kent duyaruhğT örneğini sergili-
yor.
Kuşkusuz böylesi bir duyarblığın günümüz
yönetıcilerine yüklediği sorumluluk ise Taksim
Maksemi'nin. çevresindeki yine
"tarihsel su mimarisini" yansı-
tan Sular İdaresi'ne ait diğer
eski yapılar ve hatta eski duvar
kalınülanyla birlikte. "tarihe
saygılı bir çevre dü/enlemesi"
içerisınde koruma alüna alı-
nmasıdır.
Bugünkü otopark kul-
lanımının bile aynı nedenle
tartışma konusu olduğu bir ko-
numda. "makseme bitişik" ve
aynı yerdeki dığer tanhi yapı
kahnülannı "boğacak1
" bir yeni
yapılaşmaya izin vermek, koruma ilkeleri açısı-
ndan uygun bir davranış olmuyor.
Tam tersine, asıl yapılması gereken. "cami bi-
le olsa" bu tanhsel mirasın çevresini yapılaş-
mayla doldurmamak. bunun yenne "Taksim
Meydam'yla bütünleşecek1
" bir yeşil alan düzen-
lemesi içerisinde maksemi ve diğer eski binalan
"gecmiş uygarüğuı kentsel aıutları" olarak daha
da ortaya çıkannak olsa gerek. Hele. su kültü-
rünün hızla yok olduğu ve kentin "yaşam kay-
naklanna" saygının giderek tümüyle ortadan
kalktığı böylesi bir dönem yaşanırken...
YARIN: umutiar 12 Eylül
dönemlne kaldı...
TAKSİM MEYDANI
TAKSİM CAMİSİ PROJE ALANINDAKİ MÜLKİYETUR
(406 no.iu imar Ması'ndolüporMkrin konumu)
Taksim Maksemi ve bıtişiğindeki tarihsel su \ apılan, meydana adını veren bir şehircilik kültü-
rünün 18. yüzyüdan kalma anılarını yaşatı>örlar...(Fotoğraf. ERDOĞAN KÖSEOĞLU)
2 R0.İU pOfS«t
22no.1uparHİ
21-4-5 mâu paneHer
6 ve 7 no'l B
VakıBor G*ndMû
ktooMBöyükŞeKir
Zkoat Bankası onokm
îojriom
(100m2)
(150m2)
(1624m2)
(795m2)
(2699m2)
Karayatcın, 1995'tezam sözttwe«n
w
Ikiyıl sonra, memur
seııdikalan
isteıliğiücreti alacak
9
• Başbakan Yardımcısı, Ankara Büyükşehir
Belediye Başkam'yken birlikteçalıştığı
yöneticilerin bürokrasiye kaydınlmasıylailgili
olarak, "BÖyle bir tasanm yok. Ancak, bu
arkadaşlanmdan kıvançduyuyorum" dedi.
İstanbul Haber Servisi - Baş-
bakan Yardımcısı Murat Ka-
rayalçın, hükümette iki yıl
daha kalmalan halinde, me-
mur maaşlannın sendikalar ta-
rafindan saptanacağını, bunun
sağlanamaması durumunda,
hükümetten çekileceklerini
söyledi.
Karayalçın, şöyle konuştu:
" 1995'te memurlara diledik-
leri ölçüde ya da anlaşmaya
vanlabilecek ölçüde, ama 1994
yıUtun çok ilerisınde zam veri-
lecekür. 19%'da SHP hala hü-
kümetteyse, memur maaş-
lannın ne olacağını Başbakan,
Başbakan Yardıması ya da
Bakanlar Kurulu karara bağ-
lamayacak. 1996'da memur
maaşlannın ne olacağını, sen-
dikalar karara bağlayacak. Bir
başka deyişle, 1996'da memur
maaşlannı sendikalar karara
bağlayacak ölçüde oluşmamış-
sa, SHP hükümet ortağı olma-
yacak."
Murat Karayalçın, Ankara
Büyükşehir Belediyesrnde bir-
likte çalışüğı yöneticilerin bü-
rokrasiye kaydınlacağı yönün-
deki haberlerin hatırlatılması
üzerine de, böyle bir tasanrrun
olmadığım, ancak birlikte ça-
hşügı arkadaşlanndan kıvanç
duyduğunu söyledi.
Asgariücretaskıda
• Baştarafi 1. Sayfada
İşverenler adına, Türkiye İş-
veren Sendıkalan Konfederas-
yonu (TİSK) Başkanvekili Ni-
hat Yüksel. işçiler adına Türk-
İş EŞüm Sekreteri Salih Küıç
ve hükümet adına Çakşma ve
Sosyal Güvenlik Bakanbğı
Çalışma Genel Müdürü İsmail
Bayer başkanhklannda 5'er
kışıden oluşan komisyon dün
sabah saat 10.30'da toplandı
ve basın organlanna yeni asga-
n ücretin birkaç saat içinde açı-
klanacağma ilişkin duyuru
yapıldı.
Devlet Planlama Teşkilatı
(DPT), Hazine Müsteşarlığı ve
Devlet İstaüsük Enstitüsü
(DİE) yetkililennin de bulun-
duğu toplanüda, DİE'nın be-
lirlediği 4 milyon487 bın liralık
artış konusunun gündeme gel-
diği belirtildi. Hükümeün
DYP kanadının, bu rakamı
yüzde 16 orarunda düşürmeye
çalışüğı öğrenilirken, SHP Ge-
nel Başkaru ve Başbakan
Yardıması Murat Kara-
yalcın'ın, memurlara verilen
düşük zammı telafı etmek için
artış oranının yüzde 80 ol-
masını savunduğu, Başbakan
Tansu Çflkr ile ekonomiden
sorumlu Devlet Bakanı Aykon
Doğan'ın ise artışm yüzde 64
orarunda gerçekleşmesi konu-
sunda ısrar etüklen bildirildi.
Toplanüda üç kesim arasın-
da uzlaşma sağianamayınca,
yeni asgariücretin açıklanması
bugüne bırakıldı. Agustos
aymdan itibaren geçerli olması
için Resmi Gazete'de bugün
yayımlanması gereken yeni as-
gari ücret, uzlaşma sağlana-
maması nedeniyle ancak 1 ey-
lülden itibaren geçerli olacak.
Türk-İş Genel Başkaru Bay-
ram Merâl. uzlaşma sağlana-
maması üzerine dün yaptığı
açıklamada, DİE'nin venleri-
ne göre asgari ücret arüşmın
yüzde 79.9 orarunda olması ge-
rektiğini. ancak görüşmelerde
bu oranın yüzde 65.4 düzeyin-
de tutulmak ıstendigini kay-
detti. Toplanüda, işverenlerin,
asgari ücretin l eylülden itiba-
ren geçerli olması için açıkla-
manın geciktirilmesi yönünde-
ki yaklaşımma hükümeün
karşı çıkmayarak destek verdi-
ğini belirten Meral, şunlan
söyledi:
"Bu tutum, değişik işkol-
lannda çalışan yüz binlerce üye-
mizin ücret kaybına neden o)-
maktadır, aynca örgütienme
imkam bulamayan mUyonlarca
işçi ile çok sayıda memurun
mağdur olmasına yol açnuştn-."
Meral. asgari ücreti beürle-
me çalışmalannda, hükümet-
işveren işbirîiği nedeniyle do-
ğan ukanıklığjn. çalışma
banşmın yanı sıra toplumsal
banşı da zedelediğini vurgu-
ladı.
Meral. "Ülke olarak içinde
bulunulan ekonomik krizin so-
runüusu çalışanlar olmadığı gi-
bi, ekonomik krizden çıkışt,
cal^fanlann ekonomik hak-
larnun ktsıtlanmasında aramak
yanlıştır. Sosyal devlete düsen
temel görev, beUrlemelerde pi-
yasanın görülmeyen eli yerine,
ekonomik ve sosyal yapıya adil
müdahalede buiunmak ol-
malıdu'" görüşünü dile geürdi.
Meıraır
zammı
utançverici
CHP
ANKARA
(Cumhuriyet Büro-
su) - CHP Genel
Sekreteri Ertuğrul
Günay, siyasete
1980'den sonra gırenlerin, si-
yaseti bir çıkar ve koltuk kav-
gası olarak gördüklerini, Baş-
bakan Tansu ÇUler ve Başba-
kan Yardımcısı Murat Kara-
yalçm'ın da buna kötü örnek
olduklanru savundu Günay,
"Siyasetin çıkar ve koltuk kav-
gasına dönüştûğü dönemlerde,
zaman zaman demokrasi d^ı
arayışlar yükselmiştir" dedi.
Günay, dün düzenlediği ba-
sın toplantısında, SHP ve
DYP içindeki tartışmalara de-
ğindi. SHP'deki tartışmalan
ibreüe ızlediklerini belirten
Günay, tartışmalan demokra-
si açısından talihsizlik olarak
niteledi. Karayalçın ve Çiller'i,
koltuk ve çıkar kavgalanna
kötü ömek olmakla suçlayan
Günay, "Siyaset yapanlann,
kendfleri için değil, toplum için
siyaset yaptıklannı topluma
inandırmalan gerekir" dedi.
Memura venlen ücret artışı-
nı utanç verici bulduklannı,
bunu halka hakaret olarak
gördüklerini belirten Günay,
Güneydoğu sorununun ulus-
lararası zemine kaydınlmasını
hükümetin başansızhğı olarak
niteledi. Günay, görüşlerini
şöyle dıle getirdi:
"Ortada çok tehlikeü bir ba-
şansnlık vardır. Bütün ulusla-
rarası kuruluslar, Türkiye'yi
Güneydoğu'daki tutumundan
ötürü yargdamaktadır. En son
ABD D^işleri Bakanı Tür-
kiye'yi elestirdi ve Kürtierin de
yönetime aünması gereknğini
ifade etti. Bu yargdamanın ta-
mamının doğru olduğunu söyle-
yemeyiz. Bazdan >anlış bilgi ve
kasıttan kaynaklanmaktadv.
Ancak hükümet sorunu sadece
güvenlik sorunu şekünde ete al-
dı. Ekonomik Önlemleri devreye
sokamadı. Hükümetin kendi iç
sorununu cözmesi gerekiyor."
TOKAT1. ASLIYEHUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1992/104
1992 465
Maliye ve Gümrük Bakanhğı vekilı laraftndan Yüdız lns (Ağar)
aleyhine mahkememizde açdan tescil davaarun yapılan duruşması
sonunda verilen karar geregince;
Yenimahalle, pafta: 4. ada: 387, parsel: 1 nolu taşınma/ın davahlar
adına olan kaydının iptali ik Hazine adına tescüine, avukatlık ûcret
takdirineyer olmadığı, masrafın davaa üzenndebırakılmasma karar
19.11.1992 tanhinde verilmiştir.
Davalılardan Yıküz tris'in adresi tüm aramalara rağmen buluna-
madıgından ılanen tebliğine karar venlmişur. Adı geçen, işbu ilanın
yayım tanhinden itibaren 15 günlük yasal süre içinde yasal yollara
basvurmadığj takdirde hükmün kesinleşeceği hususu ikn olunur.
Basm; 49908
GİRESUN ASLIYE2. HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1993/182
1994,73
Davaa Aygaz AŞ, Mobilgaz AŞ vekilleri Av. Hakan Doruk vs.
tarafindan davalı Aicalı Ticaret aleyhine açılan "haksız rekabetitı
önlenmesi ve tecavüzün men'ı" davasının yapılan açık yargılaması
sonunda, davanın kabulüne, haksız rekabetin önlenmesine, davalı-
nın elinde bulunan ve yedienüne teslım edilen 7 adet 12 kg'lık davaa
şirkettere ait boş tüplenn davaalara venlmesme, tüplenn davalı tara-
fındaa bulundurulrnası ve saülmasının önlenmesine dairverilen 17.3.
1994 tarih, 1993/182 esas, 1994/73 sayılı karar ilan olunur.
Basm: 49904